Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

KPMG Türkiye'nin “KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2024” raporunda yer alan 2024 verilerinin ilk 11 ay değerlendirmesine göre, dünyada birleşme ve satın alma işlemleri hacmi 2023 yılının ilk 11 ayında 2,4 trilyon dolar seviyesindeyken 2024 yılının aynı döneminde 2,7 trilyon dolara yükseldi. İşlem adetleri açısından 2023 yılının ilk 11 ayında yaklaşık 51 bin işlem gerçekleşirken 2024 yılının aynı döneminde yaklaşık 44 bin işlemle sınırlı kaldı.

Türkiye'de değeri açıklanan işlemler dikkate alındığında ise 2024 Kasım sonu itibarıyla işlem hacmi geçen yılki seviyesi olan 2,7 milyar dolara kıyasla ciddi bir artış göstererek 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değeri açıklanmayan işlemlerle birlikte tahmini toplam işlem hacmi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 2,1 milyar dolar artış göstererek 9,4 milyar dolar oldu.

2025 yılı için iyimser beklentilerini koruyan KPMG Türkiye; teknoloji, medya ve telekomünikasyon, enerji ve endüstriyel üretim ve otomotiv sektörlerine olan ilgi ile beraber hem işlem hacminin hem de işlem adedinin artmasını bekliyor.

KPMG Türkiye, altıncısını hazırladığı yıllık “KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri” raporunun 2024 yılının ilk 11 ayını kapsayan sonuçlarını duyurdu. Sonuçlara göre, Türkiye'de birleşme ve satın alma işlem adedinde düşüş yaşansa da işlem hacminde rekor bir artış görüldü.

2024 yılının ana gündemini, Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ve ABD'deki genel seçimler gibi küresel gelişmeler şekillendirdi. Türkiye'de ise genel seçimlerin ardından ekonomik istikrarı sağlama adımları, enflasyonla mücadele, gri listeden çıkış, deprem felaketinin ardından yeniden yapılanma süreci ve mart ayında tamamlanan yerel seçimler öne çıkan başlıklar arasındaydı.

KPMG, geçtiği yıla ilişkin beklentileriyle uyumlu olarak, ekonomik reform politikalarının birleşme ve satın alma faaliyetleri üzerindeki pozitif etkisini 2024 yılı boyunca işlem hacmindeki artışla gözlemledi. Şirket, bu olumlu seyrin 2025 yılına ilişkin beklentilerini desteklediğini ve bu dönemde de pozitif yönlü ivmenin korunacağını öngörüyor.

2024 yılının ilk 11 ayında, işlem hacmi ve adedi açısından öne çıkan sektör, teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) oldu. TMT'nin yanı sıra enerji ve endüstriyel üretim ve otomotiv sektörlerine yönelik ilginin önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi bekleniyor.

İlk 11 aylık performans, Türkiye'de birleşme ve satın alma aktivitelerinin 2024 yılında işlem hacmi bazında bir önceki yıla kıyasla ciddi bir artış gösterdiğine işaret ediyor
 


 
Türkiye'deki birleşme ve satın alma işlemlerinin genel görünümü, 2024 yılı Kasım sonu itibarıyla açıklanan işlem hacmi bazında 5,5 milyar dolar ile geçen yılın aynı dönemindeki 2,7 milyar dolarlık işlem hacminin iki katına erişti. Buna karşın işlem adedinde aynı döneme kıyasla bir miktar düşüş yaşandı. 2024 Kasım sonu itibarıyla toplam işlem adedi 424 olarak gerçekleşirken geçtiğimiz yılın aynı döneminde gerçekleşen işlem adedi 486'ydı. Buna karşın, değeri açıklanmayan işlemler için KPMG Türkiye tarafından yapılan çalışmalar ve değerlendirmeler sonucunda, 2024 yılının ilk 11 ayındaki işlem hacminin 9,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek geçen yılki 7,3 milyar dolar seviyesine kıyasla ciddi bir artış gösterdiği tahmin ediliyor.
 
Dünyada birleşme ve satın alma işlemleri hacmi 2023 yılının 11 ayında 2,4 trilyon dolar seviyesindeyken 2024'ün aynı döneminde yüzde 13'lük bir artışla 2,7 trilyon dolara yükseldi. İşlem adetleri açısından 2023 yılının ilk 11 ayında yaklaşık 51 bin işlem gerçekleşirken 2024 yılının aynı döneminde yaklaşık 44 bin işlemle sınırlı kaldı.
 
Yatırımcıların risk iştahındaki daralma, piyasanın yüksek riskli yatırımlara kıyasla güvenli limanlara yönelmesine neden oldu. Piyasanın risk iştahındaki daralmaya paralel olarak, işlem adedindeki düşüşün temel nedeni daha küçük hacimli startup ve risk sermayesi yatırımlarının geçtiğimiz yıla kıyasla bir miktar düşüş göstermesi oldu. 2024 yılı hem dünyada hem de Türkiye'de daha büyük ölçekli yatırımların öne çıktığı bir yıl oldu. Bu eğilim, global piyasalarda yatırımcıların risk algısını yeniden değerlendirdiğine ve belirsizliklerin yoğun olduğu bir ekonomik iklimde güvenli liman arayışına işaret etti.
 
Türkiye'de 2023 yılında herhangi bir mega işlem (değeri bir milyar dolar ve üzerindeki işlem) gerçekleşmezken, 2024'te e-ticaret devi Hepsiburada'nın Kazakistan'lı Kaspi.kz tarafından 1,1 milyar dolar bedel ile satın alınması ilk 11 ay itibarıyla gerçekleşen tek mega işlem oldu. Bu işlem, Türkiye'nin teknoloji ve e-ticaret ekosistemindeki know-how ve stratejik konumunu destekler nitelikte. Buna ek olarak, açıklanan işlem hacmi bazında ilk 10 işlemdeki 3 işlem ile enerji, 2 işlem ile de teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörleri öne çıktı.
 
Kaspi.kz'nin, Hepsiburada'yı satın alımı 1,1 milyar dolar işlem bedeli ile 2024'ün ilk 11 ayı itibarıyla değeri açıklanan en büyük işlemi oldu


Bu yılın en ses getiren işlemi, Kaspi.kz'in Hepsiburada'nın yüzde 65'lik payını 1,1 milyar dolar karşılığında satın alması oldu. Bu kritik hamle, Türkiye'nin TMT sektöründeki bölgesel ağırlığını artırırken, Kaspi.kz'in dijital ekosistemini ve e-ticaret faaliyetlerini güçlendirmesine katkı sağladı. Aynı sektördeki bir diğer önemli işlem ise ABD merkezli finansal yatırımcı General Atlantic'in Insider'a yaptığı 500 milyon dolarlık yatırım oldu. Bu işlem, Türkiye'den çıkan pazarlama teknolojileri alanında dünya sahnesinde lider konumda bulunan Insider'ın küresel yatırım çevreleri tarafından da gelecek vizyonu ve planlarını ortaya koyması için desteklendiğini kanıtladı.
 
Enerji sektöründe ses getiren satın almalar gerçekleşti
2024 yılı, enerji sektöründe önemli satın almalarla dikkat çekti. Bu sektörde gerçekleşen yılın en büyük işlemi, Birleşik Krallık merkezli ACG Metals'in Polimetal Madencilik'i 225,5 milyon dolara satın alması oldu. Bir önemli işlem de Palmet Enerji'nin Zorlu Enerji Dağıtım'ı 200 milyon dolar karşılığında satın alarak bu alandaki etkinliğini arttırması oldu. Sektördeki hareketlilik bununla da sınırlı kalmadı; Doğan Holding, Gümüştaş Madencilik'in yüzde 75 hissesini 123 milyon dolara satın alarak 2024 yılının öne çıkan işlemlerinden birine imza attı. İşlem değeri açıklanmasa da yıl içinde dikkat çeken bir başka hamle ise Zeren Grup'un Türkiye Petrolleri'nin yüzde 100 hissesini satın alması oldu. Bu işlemler, tıpkı global piyasadaki trendlerde olduğu gibi enerji sektörünün yatırımcılar için cazibesini koruduğunu gösterdi.
 
Yabancı yatırımcıların tercih ettiği diğer sektörler taşımacılık, ilaç ve sağlık ve endüstriyel üretim ve otomotiv oldu
2018 yılında Türkiye'nin lojistik devi Un-Roro'yu satın alarak sektöre ve ülkeye olan ilgisini kanıtlamış Danimarka'lı DFDS, Kasım 2024'te Ekol Transport'un yüzde 100 hissesini 253,6 milyon dolar bedel ile satın alarak yılın önemli işlemlerinden birini gerçekleştirdi. Fransa menşeili Curium Pharma ise Nisan 2024'te ilaç ve sağlık alanında faaliyet gösteren Eczacıbaşı Monrol'un yüzde 50 hissesini 121,8 milyon dolar karşılığında satın aldı. ABD'li Quexco ise Eylül 2024'te Mutlu Akü'yü Güney Afrika'lı Metair'den 110 milyon dolar bedel ile satın aldı.
 
Tosyalı Holding'in Baştuğ Metalurji'yi satın alması işlem bedeli açıklanmasa da yılın önemli işlemlerinden biri olarak öne çıktı
Tosyalı Holding, Baştuğ Metalurji'nin yüzde 100 hissesini satın alarak endüstriyel üretim alanında önemli bir satın alma gerçekleştirdi. Bu işlem, Tosyalı'nın çelik sektöründeki üretim kapasitesi ve pazar payını artırarak bölgesel liderliğini güçlendirmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
 



 
TMT sektörü 202 işlem ve 1,9 milyar dolarlık açıklanan işlem hacmiyle hem adet hem hacim bakımından lider sektör olarak öne çıktı
TMT sektöründe gerçekleşen en büyük 10 işlem içerisinde yer alan Hepsiburada ve Insider'a ek olarak, bu sektörde gerçekleşen diğer önemli işlemler arasında Spyke Games'in Birleşik Krallık kökenli Moon Active'den almış olduğu 50 milyon dolarlık erken aşama yatırımı ve bulut tabanlı çözümler sunan girişim Bulutistan'ın yüzde 65 hissesini Sabancı Holding'in teknoloji kuruluşu olan DxBV'nin 39 milyon dolar bedel ile satın alması oldu.


 
ABD işlem adedi bazında en çok yatırım yapan ülke oldu
2024'ün ilk 11 ayında işlem adedi bazında ABD 14 işlemle lider konumda yer alırken, Fransa, Almanya ve Hollanda 7'şer işlemle öne çıkan ülkeler arasında yer aldı. Bu ülkeleri Birleşik Krallık 5 işlem, İsveç, İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri ise 4'er işlemle takip etti.
İşlem hacmi açısından ise Kazakistan, Hepsiburada işlemi sonucunda yaratmış olduğu 1,1 milyar dolarlık işlem hacmiyle ilk sırada yer alan ülke olurken, onu 747,2 milyon dolarlık açıklanan işlem hacmiyle ABD takip etti. Birleşik Krallık ise bu dönemde 290,5 milyon dolarlık işlem hacmi ile öne çıkan bir diğer ülke oldu.

Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği 78 işlemin toplam açıklanan işlem hacmi 2,9 milyar dolar
2024 yılının ilk 11 ayında yabancı yatırımcılar, toplam 2,9 milyar dolar değerinde 78 işlem gerçekleştirdi. Bu işlem adedi bazında toplam işlemlerin yüzde 18'ini oluştururken, işlem hacmi bazında ise açıklanan işlemlerin yüzde 53'üne tekabül ediyor ve geçen yılın aynı dönemine kıyasla işlem hacminde artışa işaret ederken yabancı yatırımcıların geçmiş dönemde de olduğu gibi daha büyük ölçekli satın alımlara ilgi gösterdiğinin bir kanıtı olarak öne çıkıyor.
 
Finansal yatırımcı işlemleri 2023 yılına kıyasla adet bazında düşüş gösterirken hacim bazında geçtiğimiz yılın 3 katı olarak gerçekleşti
2024 yılının ilk 11 ayında finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları vb.) toplam 212 işlem gerçekleştirdi. Geçen yıl aynı dönemde gerçekleşen 259 işleme kıyasla işlem sayısında bir miktar düşüş görülse de finansal yatırımcıların yarattığı 1 milyar dolarlık işlem hacmi, Insider'ın almış olduğu yatırım etkisiyle 2023 yılının yaklaşık 3 katı seviyesinde.
 
Türkiye, oyun sektöründe önemli bir yatırım merkezi olmaya devam etti
2024 yılının ilk 11 ayında Moon Active, Spyke Games'in yüzde 14,3 hissesini 50 milyon dolara satın alarak sektörün en dikkat çeken işlemlerinden birine imza attı. Bunun yanı sıra, Cypher Games ABD'li Raine Group liderliğinde Singapurlu, İtalyan ve Türk yatırımcıların katıldığı yatırım turunda toplam 10 milyon dolarlık yatırım aldı. Yıl boyunca Mage Games, Grand Games, Pine Games dâhil olmak üzere toplam 17 oyun girişimi yatırım aldı. Bu gelişmeler Türkiye'nin oyun ekosisteminin küresel pazardaki güçlü konumunu koruduğunu destekler nitelikte.
 
2025 yılı için beklentiler olumlu yönde
KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri, Şirket Ortağı Özge İlhan Acar 2025 yılına ilişkin beklentiler hakkında şunları söyledi: “2024, global ölçekte merkez bankalarının faiz artırımları nedeniyle küresel büyümenin yavaşladığı bir yıl oldu. ABD'deki başkanlık seçimleri, devam eden Rusya Ukrayna savaşı ve Orta Doğu'da süregelen jeopolitik gerginlikler küresel piyasalarda belirsizliğe yol açarak yatırımcıların temkinli hareket etmesine neden oldu. Buna karşın, 2024 yılı global ölçekte işlem hacminin arttığı ancak işlem adedinin azaldığı, yatırımcıların güvenli liman aradığı büyük ölçekli yatırımlara yöneldiği bir yıl oldu. Türkiye özelinde ise gündemi genel seçimler sonrasında ekonomik istikrarı sağlama yönünde atılan adımlar, enflasyonla mücadele gri listeden çıkış ve mart ayında tamamlanan yerel seçimler belirlerken, yatırımcıların ilgi odağı işlem hacmi bazında TMT, endüstriyel üretim ve otomotiv, perakende ve enerji sektörleri oldu. Değeri açıklanmayan işlemlere ilişkin tahminlerimiz dikkate alındığında enerji sektörünün toplam tahmini işlem hacminin büyük çoğunluğunu oluşturduğunu gözlemlemekteyiz, bu da Türkiye ekosisteminin global trendlerle uyumlu olduğunu kanıtlar nitelikte.
Türkiye için 2025 yılının, enflasyonu düşürme ve makroekonomik istikrarı sağlama hedefi doğrultusunda sıkı para politikası ve bütçe açığını azaltmaya yönelik mali düzenlemelerle şekillenmesi öngörülürken; yatırımcı dostu politikaların da etkisiyle bir süredir cazibesini koruyan TMT ve enerji sektörlerine ek olarak, endüstriyel üretim ve otomotiv alanında faaliyet gösteren şirketler ile ileri teknoloji kullanarak katma değerli üretim yapan şirketlerdeki satın alma aktivitelerinin artarak devam etmesini beklemekteyiz.”
 
KPMG Türkiye'nin 2025 yılına yönelik beklentileri şöyle sıralanıyor:
Teknoloji ve yapay zekânın çeşitli endüstri çözümlerine uygulanması sonucunda teknoloji destekli savunma sanayi, ilaç ve sağlık ve biyoteknoloji çözümlerine küresel bazda yoğun yatırımcı ilgisi.
Global trendlerle paralel olarak enerji, TMT ve dijital dönüşüm odaklı teknolojiler alanında birleşme ve satın alma faaliyetlerinin hızlanması.
Sürdürülebilirlik stratejileri çerçevesinde, yerli şirketlerin birleşme ve satın alma işlemlerinin hız kazanması.
Türkiye'de uygulanacak yatırımcı dostu para politikalarının sürdürülmesi sonucunda güven ortamının sürekliliğinin sağlanarak uluslararası sermaye ve yatırımcı ilgisinde artış.
Özellikle oyun, yazılım, yapay zekâ ve veri analitiği alanlarındaki girişimlerin, Türkiye'nin bölgesel teknoloji merkezi olma potansiyelinden faydalanarak yatırımlarında artış bekleniyor.
“KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2024” raporunun ilk 11 ayını kapsayan sonuçlara buradan ulaşabilirsiniz.


Bilgi için:
Ceren Moral Aru
0533 921 43 53
[email protected]
 
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri?yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için?www.kpmg.com.tr?adresine başvurabilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de binek otomobil satışlarının lideri Renault; Avrupa’da da pick-up modeller hariç hafif ticari araçlarda birinci sırada yer alıyor. Renault, tüm bu atılımların yanı sıra; şirket içindeki yeni ticari araç yapılanması sayesinde, Avrupa’daki hafif ticari araçlardaki başarısını Türkiye’de de yakalayarak pazardaki konumunu hak ettiği yere taşımak için önemli bir adım atıyor. Renault, bu atılım doğrultusunda Kangoo, Master ve Trafic modellerinden oluşan yenilenmiş hafif ticari ürün gamını tüm kullanıcılarının beğenisine sunuyor.

 

MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Renault olarak yıllardır binek otomobillerde Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk iki markasından biriyiz. Şimdiyse yeni ticari ürün gamımızla birlikte hafif ticari araçlarda da varlığımızı perçinleyecek ve markamızın başarısını katlayacağız. Yenilenen hafif ticari ailemiz gerçekten çok güçlü. Kangoo, Master ve Trafic ile hedef kitlemize yalnızca yeni ticari modeller değil, aynı zamanda hafif ticari araç alanında yepyeni bir bakış açısı kazandırıyoruz” dedi.

 

Renault’dan Modern Pazar Konseptli Hafif Ticari Araç Lansmanı

Renault, yenilenen hafif ticari ailesini yine oldukça farklı bir lansman aracılığıyla Türkiye’ye tanıttı. 18 Aralık Çarşamba günü Bomonti Organik Pazarında gerçekleştirilen lansmanda, Renault’nun yeni Kangoo, Master ve Trafic modellerinden oluşan hafif ticari ailesi kendi dünyalarını yansıtan içeriklerle basına tanıtıldı. Hafif ticari ürün gamının hedef kitlesine yönelik olarak; kendi alanlarında yer edinmiş modeller, yaşayan bir pazar alanını yansıtan çiçekçi, pastane, manav, kargo aracı ve inşaat malzemeleri taşıyan bir ticari araç gibi farklı konseptlerde üst yapısı uyarlanmış şekilde basının beğenisine sunuldu. Böylece Renault’nun hafif ticari ürün gamının her bir modelinin geniş kullanımlı ferah yükleme alanı, konforlu iç dizaynı ve sağlam dış gövdesi doğrudan meslek grupları üzerinden uygulamalı olarak gösterilmiş oldu.

 

2025 Yılının Ticari Aracı Yeni Renault Master

2025 yılında Kangoo ailesiyle minivan segmentinde ürün gamını tamamen yenileyen Renault, şimdi de yeni Master’ı Türkiye pazarına sunarak hafif ticari araçlardaki atılımını sürdürüyor.

1980’den beri 40 yılı aşkın maziye ve bugüne kadarki 3 jenerasyonuyla Avrupa’da uzun soluklu bir liderliğe sahip olan Renault Master, dünya genelinde 3 milyonu aşan satış rakamlarına sahip.

Renault Master, başarısını daha da ileri taşımak için bu yıl 4. jenerasyonuyla Türkiye’ye giriş yapıyor.

Sınıfının en geniş sürgülü yan kapısıyla kolay yükleme imkânı sağlayan Renault Master, bir önceki jenerasyonuna göre 1,3 l/100 km’ye kadar daha düşük yakıt tüketimiyle çok daha ekonomik bir kullanım sağlıyor. Yenilenen direksiyon sistemi çok daha yüksek bir manevra kabiliyeti sunarken, 20 adet gelişmiş sürüş destek sistemi ise daha güvenli bir sürüş olanağı sunuyor. 10.1” OpenR Link multimedya sistemi ise entegre Google hizmetleriyle 50’den fazla Google uygulamasına erişim sağlayabiliyor. Bu anlamda Renault Master, bağlantılı hizmetlere sahip bir ticari model olarak segmentinde öncü bir konum kazanıyor.

Renault Master “aerovan” olarak rüzgar tünellerinde tasarlanan benzersiz tasarımıyla ticari araçlar dünyasında yeni bir çağ başlatarak benzersiz bir verimlilik sunuyor. IVOTY jürisi tarafından 2025 yılının ticari modeli seçilen yeni Master, Türkiye pazarında kullanıcılara benzersiz bir alternatif sunacak.

23 Aralık’tan itibaren satışa sunulacak yeni Master, panelvan gövde tipinde 1.495.000 TL’den, kamyonet gövde tipinde ise 1.420.000 TL’den başlayan fiyatı ve lansmana özel 300 bin 12 ay %0 faizli kredi seçeneği veya 100.000 TL nakit alım indirimiyle kullanıcıları ile buluşacak.

 

Renault Ticari Ürün Gamının Popülerleri: Kangoo Multix ve Kangoo Van

1997 yılında pazara sunulduğu ilk günden bu yana geniş ve modüler tasarımıyla müşterilerinin gönlünü kazanmayı başararak gerçek bir simge haline gelen Renault Kangoo; Kangoo Multix, Kangoo Van ve Kangoo E-tech versiyonlarıyla modüler bir araca ihtiyaç duyan aileler ve işletmelerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

Easy-Life çekmece tipi torpido da dâhil olmak üzere 49 litrenin üzerinde kolay erişilebilir saklama alanı, 775 litreden 3.000 litreye kadar genişleyebilen sınıfının en hacimlilerinden geniş bagaj alanı, ek alan gereksinimlerine pratik bir çözüm sunan ve alet gerektirmeden kullanılabilen yenilikçi tavan barları, 14 adet yeni sürüş destek sistemi, güçlü ve atletik dış görünümüne ek olarak konforlu iç alanıyla Kangoo Multix; bir ticari araçtan beklenen her türlü beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Otomatik ve manuel vites seçenekleri ve 130 beygirlik güçlü 1.3 TCe motoruyla tüm ihtiyaçlar için ulaşılabilir ve benzersiz bir çözüm olarak piyasada yer alıyor. Kangoo Van ise 3,3 metreküpten 4,9 metreküpe kadar taşıma hacmi sunarken 1.5 Blue dCi motoruyla benzersiz yakıt ekonomisi ve performans vadediyor.

 

Renault Trafic Yeni Logosu ve Ekipmanlarıyla Daha İddialı

Renult Trafic, yeni Renault marka kimliğiyle birlikte gelen ekipman ve güvenlik donanımları ile öne çıkıyor. Uzun yıllardır hafif ticari araçlar arasında kendini kanıtlamış olan Renault Trafic; Trafic Panelvan versiyonuyla segmentinde 6,7 metreküpe kadar taşıma hacmi sunan sınıfının lider araçlarından biri olarak yer alıyor. 2.0 Blue dCi motoruyla yüksek performans sunan model, her kilometrede tasarruf sağlıyor. Trafic Combi ise 5+1 oturma düzeni, otomatik ve manuel vites seçenekleriyle bir ticari aracın hacmini ve taşıma kapasitesini bir binek aracın yolcu taşıma imkanı ile birleştiriyor. Yine Trafic Combi, 8+1 koltuk düzeni ile otomatik vites olarak tercih edilebiliyor. Full LED farları, geniş iç hacmi ve sağlamlığıyla Trafic yüksek manevra ve yük taşımaya aynı anda ihtiyaç duyan herkes için verimli bir seçenek olarak ön plana çıkıyor.

Gündem Masası

ABD endekslerinde beklentinin altında açıklanan veriler ve Fed faiz kararı öncesindeki ihtiyatlılık ile endekslerde sınırlı negatif momentum seans boyunca etkili oldu. ABD'de sanayi üretimi Kasım ayında aylık bazda %0,1 azalarak üçüncü ayda da düşüş kaydetti. Piyasa beklentisi %0,3'lük bir artış yönündeydi. ABD sanayi sektöründe son aylarda görülen yavaşlama sinyali sektör bazında da S&P 500'den çıkışları beraberinde getirdi. Endekste işlem gören 11 sektör arasından perakende (mal-hizmet) pozitif ayrıştı. Yeni günde ABD vadelileri dengeli seyrediyor. Asya Pasifik endekslerinde karışık görünüm hakim. Çin'in önümüzdeki yıl mali harcamaları artıracağını öne süren Politbüro toplantısının ardından çoğu Asya hissesi sabah seansında yükseldi, ancak Fed'in faiz kararı öncesindeki ihtiyatlı tutum kazanımları sınırlıyor.

Fed hedef fonlama faiz aralığı %4,50-%4,75 seviyesinde ve uzun vadeli denge faiz aralığı %2,75-%3,00 olarak görülmekte. Bu denge faizin daha yukarıda oluşacağına dair beklentilerin güçlenmesi risk iştahını düşürücü, aksi senaryo ise yükseltici etki yapacaktır. FED'in bugünkü toplantıda faiz oranlarını 25 baz puan indirmesi halinde, hisse senedi piyasalarındaki olası etkileri incelediğimizde; Fed'in gevşeme politikasını sürdürmesi piyasalarda ekonomik büyümenin destekleneceği algısını güçlendirebilir. Öte yandan faiz indirimi, ekonomide ciddi bir yavaşlama veya durgunluk endişesi nedeniyle yapılırsa, piyasalardaki güven azalabilir. Bu, ilk etapta satış baskısına yol açabilir. Bu da Başkan Powell'ın faiz indirim sürecine ilişkin gelecekteki yönlendirmelerine ve noktasal grafikteki beklentilere bağlı olacak. Faiz indiriminden, teknoloji, gayrimenkul ve tüketim - perakende sektörleri pozitif etkilenebilir buna kıyasla finans, enerji ve savunma sektörlerinde ılımlı bir etki öngörülebilir. Düşük faiz, vade aralığını kredilere göre daha cazip hale getirebilir. Bu da tahvil - hisse oranı değerlendirildiğinde hisse senedi piyasaları lehine bir sinyale işaret edebilir.

  

  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kripto piyasasında düzeltme: Altcoin'ler ve BTC değer kaybediyor
 
 
Kripto para piyasasının geneli yaşanan düzeltmeler ile bugün değer kaybı yaşıyor. Bitcoin (BTC), 17 Aralık'ta 108 bin dolar seviyesine ulaşarak yeni bir ATH seviyesi belirlese de o da piyasanın yaşadığı düzeltmeyle birlikte 103 bin dolar seviyesine gerilemiş durumda. Bybit TR'nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni'nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.
 
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, Kripto Piyasasındaki Son Gelişmeleri Değerlendirdi
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto ekosistemindeki gelişmeleri değerlendirdi: "Kripto piyasasında, 17 Aralık'ta ulaşılan 3 trilyon 974 milyar dolarlık rekorun ardından, yaşanan yüzde 4,1'lik geri çekilme ile piyasa değeri 3 trilyon 807 milyar dolara geriledi. Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere, altcoin'ler de bu düzeltmeden etkilendi. Ancak, bu durumu uzun vadeli piyasa sağlığı açısından normal bir hareket olarak görmek gerekir. Öte yandan, Bitcoin ve Ethereum ETF'lerine olan ilginin kesintisiz devam etmesi oldukça önemli ve pozitif bir gelişme. Ripple'ın RLUSD stablecoin'ini piyasaya sürmesi ve Circle'ın Sui Network'te CCTP protokolünü devreye alması, ekosistem içinde yenilikçi gelişmelerin hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor. 2025 yılında başka kripto ETF'lerinin onay alacağı beklentisi de sektöre olan güveni artıran bir diğer olumlu gelişme. Bu süreçte, kripto piyasalarının geleneksel finansal sistemle daha güçlü bir entegrasyonunu sağlayabilir ve uzun vadede piyasa erişimini genişletebilir."
 
 
Kripto piyasasında düzeltme: Altcoin'ler ve BTC değer kaybediyor
 
17 Aralık'ta 3 trilyon 974 milyar dolara ulaşarak rekor kıran genel kripto piyasa değeri, son 24 saatte yaşanan %4,1'lik geri çekilme ile 3 trilyon 807 milyar dolara geriledi.
Altcoin piyasa değeri ise dün 1 trilyon 851 milyar dolara ulaşmışken, bugün itibarıyla 1 trilyon 726 milyar dolara kadar düştü. Piyasada yaşanan düzeltme ile son 24 saatte BTC %2,7, ETH %4,6, XRP %0,6, BNB %1,2 ve Dogecoin %4,5 oranında değer kaybetti. Bitcoin (BTC) fiyatı dün, 108 bin 135 dolara ulaşarak tarihi bir rekor kırdı ve yeni bir tüm zamanların en yüksek seviyesi belirledi. Ethereum (ETH) fiyatı da dün 4 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmıştı, ancak bugün yaşanan düzeltme ile birlikte 3 bin 800 dolar seviyelerine geriledi.
 
 
 
Bitcoin ve Ethereum ETF'lerinde güçlü girişler devam ediyor
 
Piyasa genelinde yaşanan düzeltme ve fiyatlardaki geri çekilmelere rağmen Bitcoin ve Ethereum ETF'lere olan ilgi devam ediyor. Bitcoin spot ETF'leri, 17 Aralık'ta toplam 494 milyon dolarlık net giriş kaydetti ve böylece üst üste 14 gün boyunca net giriş trendini sürdürdü. BlackRock ETF'si (IBIT), tek bir günde 741 milyon dolarlık net giriş gerçekleştirdi. Ethereum spot ETF'leri ise 17 Aralık'ta toplam 145 milyon dolarlık net giriş kaydetti ve üst üste 17 gün boyunca net giriş trendini korudu. BlackRock ETF'si (ETHA), tek bir günde 135 milyon dolarlık net giriş elde etti.
 
 
Ripple, RLUSD stablecoin'ini resmi olarak piyasaya sürdü
 
Ripple, RLUSD adlı stablecoin'ini Moonpay, B2C2 ve Archax gibi birçok borsada resmi olarak kullanıma sundu. Hızlı ve anında eşler arası ödeme işlemleri için tasarlanan RLUSD, düzenleyici onayını New York Finansal Hizmetler Departmanı'ndan (NYDFS) aldı. RLUSD, bağımsız denetlenen rezervlerle destekleniyor ve aylık denetim raporlarıyla şeffaflık sağlamayı hedefliyor. Ripple, RLUSD adımıyla birlikte Tether ve Circle gibi devlerin hakimiyetindeki stablecoin pazarında güçlü bir yer edinmeyi amaçlıyor. Ripple CEO'su Brad Garlinghouse, bu lansmanın düzenleyici standartlara uygun şekilde yapılmasının önemine dikkat çekerek, ABD'deki regülasyonların netleşmesiyle RLUSD'nin daha geniş bir kabul göreceğini ifade etti.
 
Circle'ın CCTP protokolü Sui Network'te aktif hale geldi
 
Circle'ın Çapraz Zincir Transfer Protokolü (CCTP), Sui Network'te aktif hale geldi. CCTP, kullanıcıların Ethereum ve diğer blok zincirleri arasında USDC transferi yapmasına olanak tanıyacak. SUI ile yapılan entegrasyon sayesinde, kullanıcılar stablecoin'i bu zincirler arasında rahatça taşıyabilecekler.
 
Bu entegrasyon ayrıca, SUI üzerinden USDC çekme işlemlerinde herhangi bir zorluk yaşanmamasını da sağlayacak. CCTP şu anda 72 farklı rotayı destekliyor ve USDC'nin birden fazla blok zincirinde transfer edilmesini sağlıyor. Aynı zamanda, Wormhole projesi de Circle'ın CCTP'sini SUI üzerine entegre etti. Bu, SUI üzerinde uygulama geliştiren geliştiricilerin, sadece 3 satır kod ile yerel USDC transferlerini dApp arayüzlerine sorunsuz bir şekilde eklemelerini mümkün kılıyor.
 
 
Tether, stablecoin benimsenmesini desteklemek için yatırım yaptı
 
Tether, Avrupa'da stablecoin benimsenmesini artırmak amacıyla, Avrupa merkezli bir stablecoin sağlayıcısı olan StablR'ye stratejik bir yatırım yaptı. Bu yatırım sayesinde şirket, EURR ve USDR token'ları gibi likidite yönetimini iyileştirmeyi, işlem maliyetlerini düşürmeyi ve kullanıcılara kazançlı birikim imkanı sunmayı amaçlayan tam düzenlemelere tabi stablecoin'lerin başlatılmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
 
Tether'in yaptığı bu yatırım, Avrupa dijital varlık ekosisteminin büyümesine olan bağlılığını ortaya koyuyor. Avrupa'daki stablecoin pazarı hızla gelişirken, yalnızca EUR bazlı stablecoin'lerin piyasa değeri 400 milyon dolara yaklaşmış durumda. StablR, Tether'in en yeni tokenizasyon platformu olan Hadron'u kullanacak. Bu platform, stablecoin'ler, hisse senetleri ve tahvillerin tokenize edilmesi için kullanıcı dostu hizmetler sunarak, KYC, AML, risk yönetim araçları ve otomatik tokenizasyon yazılımı sağlıyor.
 
Bloomberg analistleri, 2025'te daha fazla kripto ETF'sinin onay almasını bekliyor
 
Bloomberg analistleri Eric Balchunas ve James Seyffart, 2025 yılında kripto para tabanlı birden fazla borsa yatırım fonunun (ETF) onaylanmasının olası olduğunu öngörüyor. Analistlere göre, Donald Trump'ın başkanlık görevine başlaması ve Gary Gensler'in SEC başkanlığından ayrılması, kripto ETF'lerine yönelik daha olumlu bir dönemi başlatabilir. Balchunas, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, 2025 yılı için kripto ETF'lerinin dalga dalga onaylanmasını beklediklerini belirtti. Ancak, bu onayların tamamının aynı anda gelmeyeceğine dikkat çekti.
Analistler, Gensler'in SEC başkanlığında kripto paralara karşı sergilediği direncin sektörü yavaşlattığını ifade etti. Ancak Trump'ın başkanlığı ve yeni bir SEC başkanının atanmasıyla birlikte bu tutumun değişebileceği öngörülüyor.

    ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Avrupa borsaları güne alıcılı başladı.

Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.1, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.2, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.2, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0.3 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.1 değer kazandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TSKB, 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na (COP29) Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Meral Murathan, farklı uzmanlık alanlarından yöneticiler, ilgili teknik ekipler ve iştiraki ESCARUS (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş) ile katılım sağladı. Zirve sonrası her yıl periyodik olarak, COP değerlendirmelerini aktaran TSKB Ekonomik Araştırmalar ekibi, bu yıl “Görüntü Var Ses Yok: COP 29’dan Kalanlar” başlığıyla bir değerlendirme raporu yayımladı.
 
Kapsayıcı sürdürülebilir gelecek vizyonuyla çalışmalarına yön veren TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), küresel iklim mücadelesine yönelik önemli platformlarda aktif rol almaya devam ediyor. Banka, bu yıl Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen 29. Taraflar Konferansı’na (COP 29 - Conference of the Parties), Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Meral Murathan, farklı uzmanlık alanlarından yöneticiler, ilgili teknik ekipler ve iştiraki ESCARUS (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş) ile katılım sağladı. TSKB COP29 kapsamında Türkiye, IDFC, UN Global Compact, Sürdürülebilir Gelecek Platformu, OPEC Fund ve Dünya Bankası pavilyonlarında 9 farklı panele katılarak Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğundaki katkı ve deneyimlerini paylaştı.
 
Zirve sonrası TSKB Ekonomik Araştırmalar, COP29’un dikkat çeken satır başlarını “Görüntü Var Ses Yok: COP29’dan Kalanlar” başlıklı raporunda derledi. Rapor, Türkiye’nin COP29’un ilk günlerinde açıkladığı Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi’ni de ele alırken, strateji kapsamında Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır olabilmesi için oluşturduğu hedeflere ve bu hedeflere ulaşmak için yapılacak eylemlere dikkat çekiyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarına, nükleer enerjiye, sektörlerin karbonsuzlaşmasına dair hedefleri ve yol haritalarını kapsayan stratejide, hedeflere ulaşmak için yıllık ilave yatırım ihtiyacı GSYH’nın yüzde 1,7’si olarak ifade ediliyor. Bu ortalamanın 2025 yılında gerçekleşmesi, özel sektörün 14 milyar, kamunun ise yaklaşık 10 milyar dolar ilave yatırım yapması anlamına geliyor.

COP29’un en önemli çıktılarından birinin de Paris Anlaşması kapsamındaki madde 6’nın kabulü olduğu belirtilen raporda, üzerinde mutabık kalınan bu maddenin emisyon azaltma projelerinden karbon kredisi üretimine, ticaretine ve BM’nin denetimi altında bir karbon piyasasının oluşturulmasına imkân verdiğinden ve mekanizmanın 2025 yılında devreye girmesi planlandığından bahsediliyor.

 

TSKB Ekonomik Araştırmalar “Görüntü Var Ses Yok: COP29’dan Kalanlar” raporunda öne çıkan diğer satırbaşları ise şöyle sıralanıyor:

 

2025 ve sonrasında gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemlerini destekleyecek olan Yeni Toplulaştırılmış Sayısal Hedef’in (NCQG) baş rolde olduğu Bakü’de ortaya çıkan 300 milyar dolarlık hedef, beklentilerin altında kaldı.
Çin’in de üyesi olduğu G77 grubunun görüşü, gelişmiş ülkelerin (GÜ) kamu kaynaklarından hibe olarak sağlanmak üzere 600 milyar doları içeren toplam 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanına ihtiyaç olduğu yönündeydi.
Zirve boyunca ekosistem tartışmaları ve doğa-pozitif anlayışı birçok oturumda ele alındı. Brezilya’nın yağmur ormanlarına ve Amazon nehrine açılan kapısı olarak nitelendirilen Belem’de yapılacak COP30’da bu konulara dair vurgunun artacağı öngörülüyor.
2025’in haziran ayında gerçekleşecek Bonn İklim Konferansı, yürütülecek teknik düzeydeki müzakereler ile COP30’a hazırlık niteliği taşıyacak. Konferanstaki görüşmelerin seyrinin yanı sıra yıl boyunca ülkeler tarafından yayımlanacak güncellenmiş katkı beyanlarının işaret ettiği ilerlemeler, önümüzdeki yıl Belem’de gerçekleştirilecek etkinliğin tonunu büyük ölçüde belirleyecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
 Üç aylık yoğun bir mentorluk ve eğitim programını tamamlayan 10 girişim, ekosistemin önde gelen liderlerinin, yatırımcılarının ve girişimcilerinin bir araya geldikleri etkinlikte yenilikçi çözümlerini sundu.
 
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı ve Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Civelek Yüce; "Girişimcilik ekosistemini güçlendirme hedefiyle bu yıl Boost The Future programının altıncı dönemini tamamladık. Bu program ile geleceğin çözümlerini ve iş modellerini destekliyoruz. Girişimcilerimizin büyümeleri ve uluslararası arenaya açılmaları için ihtiyaç duydukları destek ve yönlendirmeyi mentorluk süreciyle sağlıyoruz. Ekosistem paydaşlarımız ve girişimcilerimiz ile bir araya geldiğimiz Demo Day etkinliğimiz ile üç ay süren yoğun bir programı geride bıraktık. Farklı dikeylerde sundukları çözümler ile değer yaratan girişimlerimizin çalışmalarını birlikte dinledik. Her yıl büyüyen bu ağ içerisinde yer alan, birbirinden yenilikçi ve fark yaratan girişimlerin gelişiminde rol almaktan gurur duyuyoruz. Geleceği güçlendiren girişimlere destek olmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ise "Endeavor olarak Türkiye'nin önde gelen girişimcilerine destek veren uluslararası bir platform olma misyonuyla, girişimcilerin dönüşüm yaratan yolculuklarına eşlik etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. Akbank iş birliğiyle bu sene altıncısını tamamladığımız Boost the Future girişim hızlandırma programımızda temel önceliğimiz, girişimcilik ekosisteminde derin ve sürdürülebilir bir 'çarpan etkisi' oluşturan girişimcilerimizi desteklemek. Büyük potansiyele sahip Endeavor Girişimcileri'ni daha yakından tanımak ve onlara global standartlarda destek sunmak, Türkiye'nin ve küresel ekonomilerin geleceğine önemli katkılar sunmamız açısından son derece değerli. Bu çalışmalarımızı desteklemek adına geçtiğimiz sene Akbank ile birlikte yayınladığımız, globalde Türk girişimcilerin ekosisteme katkılarını inceleyen 'Uluslararası Ağları Etkinleştirme: Türk Girişimcilik Ekosistemini Güçlendirme Raporu' da önemli bir rehber niteliğinde oldu. Bu raporun öğrenimleri doğrultusunda bu senenin Boost The Future girişimcileri de Silikon Vadisi'nden Londra'ya uzanan geniş bir coğrafyada deneyimli Türk girişimcileri ile fikir alışverişi yapma imkânı buldular. Akbank ile kurduğumuz bu güçlü ortaklık, ekosistem gelişimine ivme kazandırırken birlikte daha güçlü bir girişimcilik kültürü yaratmamıza olanak tanıyor."
 
Boost The Future Demo Day, yeni nesil girişimler için farklı büyüme ve yatırım yolları yaratırken, katılımcılar için de ilham veren bir buluşma noktası olmaya devam ediyor. Bu yılki programda yer alan 10 girişim, sürdürülebilirlik, finans, enerji ve erişilebilirlik gibi çeşitli alanlardaki yenilikçi çözümleriyle öne çıktı.
 
" 100sClub, yapay zeka destekli bir kariyer platformu olarak, genç yeteneklerin kariyer yolculuklarına değer katan çözümler sunuyor.
" Binclusive, kurumların internet siteleri ve mobil uygulamalarını engelli bireyler için erişilebilir hale getirerek kapsayıcılık alanında fark yaratıyor.
" bottomUP, yapay zeka destekli sosyal finans uygulamasıyla kullanıcıların finansal karar alma süreçlerini kolaylaştırıyor.
" Bounce Watch, startup performansını gerçek zamanlı takip etme ve yatırım süreçlerini yönetme araçları sunuyor.
" Carbon Gate, işletmelere karbon ayak izlerini ölçme, takip etme ve raporlama hizmeti sunarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını destekliyor.
" Eachlabs, yapay zeka model ve servislerini tek bir platformda toplayarak ürün geliştirme süreçlerini hızlandırıyor.
" Hardal, web ve mobil uygulamalarda sunucu taraflı pazarlama ölçümlemesi ve analitik hizmetleriyle veri odaklı karar süreçlerini destekliyor.
" LetsParky, şehirlerde yenilikçi ve akıllı park çözümleri sunarak trafik ve park problemlerine teknolojiyle çözüm getiriyor.
" Lumian Energy, enerji ve sürdürülebilirlik alanında yazılım çözümleriyle şirketlerin enerji yönetimlerini optimize etmelerine yardımcı oluyor.
" Passgage, çalışan bağlılığı ve zaman yönetimi konularında yenilikçi çözümler sunarak iş dünyasına değer katıyor.