Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bybit TR'nin hazırladığı “ETP ve ETF: Borsa Yatırım Araçlarındaki Farklar” Bülteni’nde ETP ve ETF’lerin ne olduğu ve sektör üzerindeki etkisine dair detaylar yer alıyor.
ETP ve ETF: Borsa yatırım araçlarındaki farklar
Yatırım portföyünüz için borsa yatırım ürünü (ETP) ile borsa yatırım fonu (ETF) arasında seçim yapmakta zorlanıyor musunuz? Özetle, ETF’ler, ETP’lerin bir alt kümesidir. Gerçek zamanlı fiyatlama ve hisse senedi benzeri işlem esnekliği sunarak oldukça likit bir varlık sınıfı haline gelmiştir. Bu rehberde, ETP ve ETF’lerin fakrlarını, yapılarını ve çeşitli yatırım stratejilerine nasıl uyum sağladıklarını inceleyeceğiz.
ETP ve ETF’leri anlamak
ETP’ler ve ETF’ler, çevrimiçi yatırım platformlarında önemli araçlar haline gelmiştir. Aşağıda, bu iki finansal enstrüman detaylı bir şekilde analiz edilmektedir.
ETP’ler hakkında temel bilgiler:
? ETP’ler, borsalarda işlem gören yatırım fonlarıdır.
Bu finansal enstrümanlar, temel alınan endeksleri, emtiaları veya varlıkları takip eder.
? Yatırımcılara geniş bir varlık sınıfına erişim ve ticaret kolaylığı sunar.
ETF’lerin farkları:
? ETF’ler, borsalarda hisse senedi gibi işlem görür.
Ortak yatırım yapısına sahip olduklarından yatırım fonlarına benzer.
? Gan ici likidite sağlar ve gerçek zamanlı fiyat bilgisi sunar.
Bu özellikler, ETF’leri yatırımcılar arasında popüler kılar. ETF’lerin yüksek likiditesi, yatırımcıların hisse senetlerine benzer bir şekilde gün boyunca işlem yapmasına olanak tanır ve bu esneklik, eşsiz bir avantaj sunar.
ETP’ler nedir?
ETP’ler (Borsa Yatırım Ürünleri), geniş bir yatırım ürünü yelpazesi içerir.
? Borsa Yatırım Fonları (ETF’ler)
Borsa Yatırım Tahvilleri (ETN’ler)
Yönetilen Borsa Fonları (ETMF’ler)
? Borsa Emtia Fonları (ETC’ler)
Her ETP türü, farklı varlık sınıflarına ve yatırım stratejilerine uygun olarak tasarlanmış kendine özgü özelliklere ve yapılara sahiptir. Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirmek için ETP’leri kullanabilir. Bu finansal araçlar, geniş bir yatırım seçeneğine kolay erişim sağlar.
ETN’ler gibi örnekler, ihraççının mali durumu ile ilişkili kredi riskleri içerir. Ayrıca, ihraççının tahvili geri çağırması durumunda potansiyel kayıplar doğurabilen çağrı riskine sahiptir. Ancak, ETN’lerin getirileri genellikle bir temel endeksin veya ölçütün performansına bağlıdır (ücretler düşüldükten sonra). Bu da yatırımcılara endekslere maruz kalma ve potansiyel cazip getiriler sunar.
ETF’ler nedir?
ETF’ler (Borsa Yatırım Fonları), genellikle hisse senetleri veya tahviller gibi temel bir yatırım endeksini yansıtan, çeşitlendirilmiş bir portföye sahiptir. Yatırımcılar, ETF hisselerini borsada alıp satarlar, bu süreç hisse senedi alım satımıyla benzerdir. ETF’ler, aşağıdaki gibi çeşitli yatırımları içerebilir:
? Hisse Senetleri
Emtialar
Tahviller
Kripto Paralar
? Yukarıdakilerin kombinasyonları
ETF’ler yatırımcılara çeşitlendirme ve esneklik sunar. Pasif yönetilen ETF’ler, bir endeksin veya sektörün performansını kopyalama için tasarlanmış olup maliyet etkinliği ve şeffaflık sunar.
ETP ve ETF karşılaştırması
ETP ve ETF’leri ayrı ayrı inceledikten sonra, aralarındaki farklı karşılaştırma zamanı. Her iki ürün de yatırımcılara çeşitli varlık sınıflarına maruz kalma olanağı sağlar, ancak yapı, düzenleme ve işlem özellikleri açısından farklılık gösterir.
ETF’ler, genellikle likidite açısından ETP’lerden üstündür. Bu, onları yatırımcılar için daha tercih edilebilir ve verimli hale getirir. Ayrıca, ticaret esnekliği, portföy çeşitlendirmesi, risk yönetimi, daha düşük maliyetler ve vergi avantajları ile ETF’ler, ETP’lere kıyasla daha popülerdir.
Yapı ve düzenleme
Çoğu ETP, ETF olarak yapılandırılmıştır ve 1940 Yatırım Şirketi Yasası kapsamındaki yatırım şirketleri olarak SEC tarafından düzenlenir. Bu durum, yatırımcılara belirli bir düzeyde denetim ve şeffaflık sağlar. ETF’ler genellikle yatırımlarını hisse senetleri, tahviller veya borç senetlerinde yoğunlaştırır ve çeşitlendirme gereksinimlerine tabidir.
Ancak, ETF’ler ile ETN’ler gibi diğer ETP’ler arasında düzenleyici farklılıklar vardır. ETF’ler 1940 Yatırım Şirketi Yasısı’nın düzenlemelerine uymak zorundadır ve bir yönetim kurulu ve Finansal Endüstri Düzenleme Kurumu (FINRA) tarafından yapılan denetim de dahil olmak üzere sıkı denetimlere tabidir.
Ticaret ve likidite
ETP ve ETF’ler borsalarda işlem görse de ETF’ler genellikle daha yüksek likiditeye ve daha dar alım-satım farklarına sahiptir.
ETF’lerin yüksek likiditesi, bu ürünlerin daha popüler olmasını sağlar. Bu likidite, ETF’lerdeki menkul kıymetlerin bileşimi ve işlem hacmi gibi faktörlerden etkilenir. Ayrıca, alım-satım farkı (bid-ask spread) ETP’ler ve ETF’ler için farklılık gösterebilir.
ETF’ler, hisse senetleri gibi işlem gördüğünden, alım-satım farkları daha önemli hale gelir. Yüksek işlem hacmine sahip popüler ETF’ler, genellikle daha dar farklara sahipken, daha az popüler veya düşük likiditeye sahip olanlar daha geniş farklar yaşayabilir.
Çeşitlendirme ve risk yönetimi
ETP ve ETF’ler, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmesine ve risklerini yönetmesine olanak tanır. Ancak çeşitlendirme seviyesi, ürünün türüne ve dayandığı varlıklara bağlı olabilir.
Örneğin, ETC’ler emtialara erişim sağlarken, iShares Core ETF’leri, yatırımcılara uzun vadeli hedefler için dengeli portföyler oluşturma imkanı sunar. Genel olarak, ETF’ler daha geniş bir varlık yelpazesini takip ederek, bazı ETP’lere göre daha kapsamlı bir çeşitlendirme sunar.
Ancak, çeşitlendirme eksikliği, belirli sektörlere fazla maruz kalınmasına yol açabilir. Bu durum, o sektördeki bir gerileme sırasında olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, kaldıraçlı veya ters ETF’ler, günlük ayarlamalardan dolayı vergi verimsizlikleriyle karşılaşabilir ve bu durum, vergilendirilebilir kazanç veya kayıplara yol açabilir.
ETP ve ETF türleri
Piyasa, farklı yatırım stratejilerine hitap eden çeşitli seçenekler sunar. Bunlar arasında pasif ve aktif yönetim, sektör ve endüstri odaklı ürünler ile kaldıraçlı ve ters ürünler yer alır. Basit ETF’ler, bir endeksin veya sektörün performansını kopyalamak için tasarlanmıştır. Bu fonlar, maliyet etkinliği ve şeffaflık sunarak pasif stratejisini benimseyenler için uygun bir seçimdir. Aktif ETF’ler ise deneyimli profesyoneller tarafından yönetilir ve bir referans endeksi aşmayı hedefler. Bu ürünler, pasif ETF’lerden farklı olarak, piyasa koşullarına yanıt olarak portföy dağılımını değiştirebilir.
Pasif ve aktif yönetim
ETP ve ETF’ler arasında pasif ve aktif yönetim stratejileri farklı yatırım yaklaşımları sunar.
Pasif ETP ve ETF’ler:
? Temel alınan bir endeksi takip eder.
Genellikle aktif muadillerine göre daha ucuzdur ve vergi açısından daha verimlidir.
? Geniş bir yatırım yelpazesine düşük maliyetle erişim sağlar.
Aktif ETP ve ETF’ler:
? Yatırım kararlarını almak için portföy yöneticilerini kullanır.
Piyasayı yenmeyi hedefler, bu da potansiyel olarak daha yüksek getiri, ancak daha yüksek getiri ve maliyet anlamına gelir.
? Performans, portföy yöneticilerinin yetkinliği ve piyasa koşulları gibi faktörlerden etkilenir.
Sektör ve endüstri odaklı yatırımlar
ETF ve ETP’ler, belirli piyasa segmentlerinde odaklanmış yatırım fırsatları sunar.
? Sektör ETF’leri: Ekonominin geniş bir kategorisine odaklanır. Örneğin, bir finans sektörü ETF’si, bankacılık, sigortacılık ve gayrimenkul gibi sektörleri içerebilir.
? Endüstri ETF’leri: Belirli bir sektör içerisindeki bir endüstriye odaklanır. Örneğin, bilgi ve iletişim sektöründeki teknoloji endüstrisini hedefleyebilir.
Diğer ETP türleri, sektör veya endüstri odaklı yatırım fırsatları sunabilir. Ancak ETF’ler ile diğer ETP’ler arasında farklılıklar vardır.
Maliyetler ve ücretler
Tüm yatırım araçlarında olduğu gibi, hem ETP’ler hem de ETF’ler maliyetler ve ücretler içerir. Bu ücretler, genellikle işletme giderlerini kapsayan gider oranları olarak bilinir.
Ortalama olarak, endeks ETF’lerinin gider oranı yüzde 0,16 civarındadır. Sektör genelindeki ortalama oran (ETF ve yatırım fonlarını içerir) ise yüzde 0,47’dir.
ETP ve ETF seçimi nasıl yapılır?
ETP ve ETF arasında karar verirken yatırım hedefleriniz, risk toleransınız ve istediğiniz piyasa maruziyeti gibi faktörler oldukça önemlidir. Yatırım hedefleriniz, dayanak varlıkların veya izlenen ölçütlerin seçimini etkiler. Portföyünüz için uzun vadeli bir büyüme mi yoksa kısa vadeli ticaret fırsatları mı aradığınız, hangi ürünü seçeceğiniz belirler.
Risk toleransı bir diğer önemli faktördür. ETP ve ETF seçiminde önemli bir rol oynar. ETF’ler, genellikle daha düşük maliyetleri ve çeşitlendirilmiş yapıları sayesinde düşük riskli yatırımcılar için uygun bir seçenek sunar. Öte yanda, kaldıraçlı veya ters ürünler gibi bazı ETP türleri, daha yüksek risk taşır ve yalnızca daha fazla risk almayı göze alabilecek yatırımcılar için uygundur.
İstenilen pozisyon, ETP veya ETF seçiminizde belirleyici olabilir. Örneğin, belirli bir sektöre odaklanmak isteyen bir yatırımcı, sektör ETF’lerini tercih edebilirken, daha geniş bir çeşitlendirme arayan biri, geleneksel endeks ETF’lerini seçebilir.
ETP’ler ve ETF’lerin avantajları ve dezavantajları
ETP ve ETF’lerinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Bu nedenle, aralarındaki farkları doğru anlamak önemlidir. ETF’ler, çeşitlendirme, likidite ve vergi avantajları sağlar. Geniş yatırım seçenekleri sunar ve hisse senetleri gibi kolayca alınıp satılabilir. Ancak bazı ETF’ler, aktif yönetim veya özel yatırım stratejileri nedeniyle ek maliyetler içerebilir. Öte yandan ETN’ler veya ETC’ler gibi diğer ETP türleri farklı maliyet yapılarına ve risklere sahip olabilir.
Ayrıca çeşitlendirme sunsalar ve vergi açısından verimli olsalar da işlem maliyetleri ve gider oranları belirli yapılarına ve takip ettikleri temel varlıklara göre önemli ölçüde değişebilir. Örneğin, ETN’ler daha düşük işletme maliyetlerine sahip olabilir ancak kredi riski taşıyabilir, oysa emtialara odaklanan ETC’ler benzersiz depolama ve taşıma maliyetlerine sahip olabilir. Hem ETF’ler hem de diğer ETP’ler için, oynaklık dönemlerinde piyasa istikrarı üzerindeki potansiyel etkini, bileşimlerine ve hedefledikleri piyasa segmentlerine bağlı olarak bir değerlendirme konusu olabileceğini belirtmek önemlidir.
ETP ve ETF’lere dair gerçek hayattan örnekler
SPDR S&P 500 ETF Trust (SPY), 22 Ocak 1993’te piyasaya sürülen SPY, ilk ETF olarak tanınır ve piyasadaki en büyük ETF konumundadır. SPY, S&P 500 Endeksi’nin performansını kopyalamayı amaçlar ve ABD borsasındaki en büyük ve köklü 500 şirkete yatırım yapar. Bitcoin spot ETF’leri, yakın zamanda onaylanan Bitcoin spot ETF’leri, dünyanın en büyük kripto para birimi olan Bitcoin’in performansına yatırım yapma imkanı sunar. Bu yenilikçi ETF’ler, ETP ve ETF dünyasında mevcut yatırım seçeneklerinin çeşitliliğini göstermektedir.
Potansiyel riskler ve ödüller
Tüm yatırımlar gibi, ETP'ler ve ETF'ler de hem riskler hem de ödüller barındırır. Piyasa riski, ETP'lerin piyasadaki dalgalanmalar, oynaklık ve çeşitli sosyoekonomik ile politik faktörler nedeniyle zarar görebilecek fiyat hareketlerine maruz kalma ihtimalini ifade eder. ETP'ler, yatırımlarını yönlendirdikleri varlıkların (örneğin, emtialar veya tahviller) risklerini taşır. Bu riskler, temeldeki varlıklara özgüdür ve ETP'lerin performansını doğrudan etkileyebilir.
Yatırımcılar, borsada işlem gören tahvil ihraç eden şirketlerin iflas gibi mali sıkıntılarla karşılaşması durumunda, bu şirketlerin borç ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyebileceğini ve bunun ETN sahiplerinin varlıklarının büyük ölçüde değer kaybetmesine veya yatırımlarının tamamen değersizleşmesine yol açabileceğini unutmamalıdır. Ancak, potansiyel ödüller de önemli bir faktör olabilir. ETN'lerdeki getiriler, genellikle altındaki endekslerin veya kıyaslama ölçütlerinin performansına bağlı olarak (kesintiler yapıldıktan sonra) cazip getiriler sunma potansiyeline sahiptir.
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasında ETF ve ETP trendlerini değerlendirdi
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasında ETF ve ETP trendlerini değerlendirdi: “Kripto varlık piyasasında ETF ve ETP ürünlerinin yükselişi, sektörde kurumsal ilginin güçlenmeye devam ettiğini gösteriyor. Özellikle spot Bitcoin ETF’lerinin gündemde yoğun bir şekilde yer bulması, piyasadaki beklenti ve algıları yeniden şekillendiriyor. Bu durum hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal aktörler açısından oldukça anlamlı bir değişim sinyali veriyor. ETF ve ETP'lerin temel avantajı, karmaşık süreçleri daha erişilebilir bir yapıya indirgemeleridir. Bu ürünler, geleneksel yatırım araçlarıyla kripto varlıkları birleştirerek yatırımcıların düzenlemelere uygun ve güvenli bir şekilde portföylerini çeşitlendirmelerine olanak tanıyor. Ancak burada yalnızca olumlu gelişmelere odaklanmak yeterli değil, dikkatli bir analiz de şart. Örneğin, bu ürünlerin getirdiği avantajların yanı sıra piyasanın volatil yapısının korunuyor olması, risk yönetimi konusunu daha kritik hale getiriyor. Kurumsal yatırımcıların yoğun ilgisi, likiditeyi artırsa da piyasa üzerindeki baskıyı da beraberinde getirebilir. Sonuç olarak ETF ve ETP'ler, yalnızca finansal ürünler değil, aynı zamanda kripto ekosisteminin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayan köprülerdir. Bu köprülerin güçlü bir temel üzerinde inşa edilmesi, sektörün sürdürülebilir büyümesi açısından hayati önem taşır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pazar araştırma şirketi BAREM'in global ortağı WIN International, dijital endişelerimizi araştırdığı yıllıkWIN Dünya Anketi'nden elde edilen bulguları açıkladı. Dünya genelinde 39 ülkede, 33.866 kişi ile yapılan anket, modern hayatın gölgesinde büyüyen kaygılarımız olduğuna işaret ediyor. Veri paylaşımı, verilerin kullanımı ve yapay zeka konularındaki anlayışın yanı sıra sosyal ağların hayatımızdaki etkileri üzerine yapılan araştırmanın sonuçları oldukça çarpıcı…
Dijitalleşme, küresel huzursuzluğu beraberinde getiriyor
Dijital bağlantılarımız günlük yaşamımıza giderek daha fazla entegre olurken, gizlilik ve veri güvenliğiyle ilgili endişelerimiz de artıyor. Anket, katılımcıların yüzde 45'inin kişisel bilgileri çevrimiçi olarak paylaşmaktan endişe duyduğunu, ankete katılanların yarısının ise sosyal ağların bunaltıcı hale geldiğine inandığını gösteriyor. Bu istatistikler, bıraktığımız dijital ayak izimizle ilgili önemli bir küresel huzursuzluğun altını çiziyor. Rapora göre; Brezilya, Güney Kore ve Endonezya gibi ülkeler, dijital gizlilik konusunda en yüksek endişe taşıyan ülkeler olurken, Malezya, Filistin ve Fildişi Sahili en düşük endişe seviyesine sahip ülkeler olarak öne çıkıyor.
Türkiye'de ise "Kişisel bilgilerimi dijital olarak paylaşma konusunda endişeliyim" diyenlerin oranı yüzde 58. Sadece yüzde 26'lık bir kısım bu konuda hiçbir endişe duymuyor.
Verilerimize ne olduğunu biliyor muyuz?
Araştırmaya katılanlara "Kişisel bilgilerini bir veri toplayıcısıyla paylaştıktan sonra ne olacağının farkında mısın?" sorusu soruldu. Küresel olarak, veri işleme uygulamaları hakkındaki anlayış önemli bölgesel farklılıklarla nispeten düşük kalmaya devam ediyor. Afrika'da, katılımcıların yalnızca yüzde 16'sı 'verilerime ne olduğunu biliyorum' derken, farkındalık Avrupa'da yüzde 25 ile biraz daha yüksek. MENA bölgesinin bu konudaki farkındalık seviyesi yüzde 31 iken APAC ülkelerinin yüzde 33 farkındalık seviyesine sahip olduğu görülüyor. Amerika kıtasında katılımcıların yüzde 36'sının, veri uygulamaları hakkında en yüksek güveni taşıdığını gösteriyor. Ulusal ölçekte, Nijerya en yüksek yanlış anlama seviyesini gösteriyor; katılımcıların yüzde 67'si verileri hakkında kafa karışıklığı yaşadığını ifade ediyor. Yalnızca yüzde 5'i kişisel verilerinin nasıl işlendiğini anladığını iddia ediyor. Buna karşılık, Endonezya en yüksek anlayış seviyesini gösteriyor, katılımcıların yüzde 55'i veri işleme konusundaki bilgilerinden emin.
Türkiye'de ise geçen yıllara göre farkındalık düzeyinde düşüş var. Araştırmaya katılanların yüzde 43'ü, verilerine ne olduğu konusunda bilgi sahibi olduğunu belirtiyor. 2022 yılında farkındalık düzeyi yüzde 48 idi. Bugün yüzde 31'i ise kişisel verilerinin işlenişi konusunda bilgi sahibi değil.
Yapay zekaya olan tutumumuz yaşa göre değişiyor
Yapay zeka anlayış seviyesi dünya genelinde oldukça düşük. Araştırma sonuçları yüksek anlayış seviyelerine sahip ülkelerin yüzde 28 ile Amerika ve APAC, ardından yüzde 22 ile Avrupa ve MENA bölgesi ve son olarak yüzde 11 ile Afrika olduğunu gösteriyor. Yapay zeka anlayışı yaşla birlikte azalıyor. Yaş ile AI bilgisine olan güven arasında negatif bir korelasyon olduğu görülüyor. 18-24 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 30'u yapay zeka konusunda iyi bir anlayışa sahip olduğunu bildiriyor. Ancak bu güven her yaş grubunda kademeli olarak azalıyor. 25-34 yaş aralığında yüzde 28, 35-44 yaş aralığında yüzde 26, 45-54 yaş aralığında yüzde 22 ve 55-64 yaş aralığında yüzde 21. En düşük güven seviyesi 65 yaş ve üzeri kişilerde bulunuyor. 65 yaş üzeri kişilerin sadece yüzde 16'sı AI konusunda iyi bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyor.
Türkiye'de ise "Yeni teknolojiler günlük hayatımı daha iyi organize etmemi sağlıyor" diyerek olumlu duygular belirtenlerin oranı yüzde 32. Katılımcıların yüzde 38'i yeni teknolojileri olumsuz değerlendiriyor.
Sosyal medya hepimizi bunaltıyor; en çok da yüksek eğitim düzeyine sahip olanları
Küresel olarak ankete katılanların yarısı, sosyal ağların hayatlarını alt üst ettiğine inanıyor. Bu inanış, cinsiyete ve eğitim düzeyine göre önemli farklılıklar gösteriyor. Kadınların bu konudaki olumsuzluğu daha yüksek. Erkeklerin yüzde 48'ine kıyasla kadınların yüzde 52'si sosyal ağlar konusunda olumsuz düşüncede. Bu duygu, yüksek öğrenim görmüş olanlar arasında daha güçlü. Üniversite derecesine sahip katılımcıların yüzde 54'ü, yüksek lisans veya doktora derecesine sahip olanların yüzde 51'i sosyal ağların hayatları üzerinde ezici bir etkiye sahip olduğunu kabul ediyor. Bu arada, hiç eğitimi olmayanlar (yüzde 41) veya ilkokul (yüzde 44) veya ortaokul (yüzde 49) gibi daha düşük seviyede eğitim alanlar daha düşük seviyede endişe taşıyor. Yüzde 57'sinin negatif duygular hissettiği Avrupa ve MENA bölgesi ise en çok bunalmış bölgeler arasında. Avurpa ve MENA'yı yüzde 51 ile Amerika, yüzde 45 ile APAC, yüzde 18 ile Afrika takip ediyor.
Türkiye de sosyal ağlar konusunda dertli ülkelerden. Katılımcıların yüzde 62'si sosyal ağların hayatını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Olumlu görüş belirtenlerin oranı sadece yüzde 17.
Araştırma künyesi: Çalışmada 39 ülkede 33,866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye'de CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle Türkiye temsili bir örneklemde 523 kişi arasında gerçekleştirildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hepsiburada, 2024 yılının en çok satan kitaplarını duyurdu. Türkiye bu yıl kitap tercihini özellikle çocuk kitaplarından yana kullandı. Yıl boyunca Hepsiburada platformunda 250 binden fazla farklı kitap listelenirken, 10 milyon adet kitap okurlarla buluştu. Kitap kategorilerinin bir numarasında çocuk kitapları yer aldı.
En fazla online sipariş verilen çocuk kitaplarında ilk sırayı Çağrı Odabaşı'nın "Genel Kültür Kitabım - Büyüyorum" kitabı aldı. Listenin devamında "Büyük Sorular Kitabım", "Sevginin Gücü", "Konuşturan Sorular" ve "Cumhuriyet'in İlk Sabahı" kitapları yer aldı.
2024'ün en çok satan yazarları
2024 yılında en çok satan yazarlar arasında birinci sırayı Pierre Franckh aldı. Franckh'in "Rezonans Kanunu" isimli kitabı 2024 yılının en çok aratılan ve en çok satın alınan kitap oldu. Bunu Ahmet Ümit'in "Yırtıcı Kuşlar Zamanı" isimli kitabı ve Matt Haig'in "Gece Yarısı Kütüphanesi" isimli kitabı takip etti. 2024 yılında en çok aranan yazar ise Şermin Yaşar oldu.
2024 yılında yayımlanarak en iyi çıkış yapan eserler arasında Ahmet Ümit'in "Yırtıcı Kuşlar", Sally Roney'in "Intermezzo" ve Matt Haig'in "Hayat İmkansız" kitapları öne çıktı. Özellikle Ahmet Ümit'in yeni kitabı "Yırtıcı Kuşlar Zamanı", ön siparişe açıldığı ilk gün 1.000'den fazla sipariş alarak büyük bir başarıya imza attı. Hepsiburada ve Yapı Kredi Yayınları iş birliğiyle gerçekleştirilen bu lansman, yılın en başarılı kitap tanıtımları arasında yer aldı.
Listelere en çok eklenen kitaplarda ise edebiyat kategorisinde Pierre Franckh'ın "Rezonans Kanunu", çocuk kitaplarında "Genel Kültür Kitabım-Büyüyorum" ilk sırayı aldı.
2024 yılına ait türlere göre yapılan kırılımlarda en çok satan kitap kategorileri ve popüler kitaplar aşağıdaki gibi sıralandı:
En Çok Satan 5 Kategorinin Popüler 5 Kitabı
Çocuk:
1. Genel Kültür Kitabım - Büyüyorum - Çağrı Odabaşı
2. Büyük Sorular Kitabım (Ciltli) - Sandra Lebrun Et Loic Audrain
3. Sevginin Gücü - Caroline Richards
4. Konuşturan Sorular Ses Kartları ve Kitap Seti - Gülşah Mutlu
5. Cumhuriyet'in İlk Sabahı - Şermin Yaşar, İlber Ortaylı
Yerli Edebiyat :
1. Yırtıcı Kuşlar Zamanı - Ahmet Ümit
2. Söyleme Bilmesinler - Şermin Yaşar
3. 4 Gün 3 Gece - Ayşe Kulin
4. Salkım Sokak No: 3 - İclal Aydın
5. Kader Oyunu - Ergün Kazanır
Yabancı Edebiyat :
1. Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig
2. Martin Eden - Jack London
3. Hayat İmkansız - Matt Haig
4. Kızıl Karma - Jean-Christophe Grangé
5. İntermezzo - Sally Rooney
Kişisel Gelişim:
1. Rezonans Kanunu - Pierre Franckh
2. Geliştiren Anne-Baba - Doğan Cüceloğlu
3. Atomik Alışkanlıklar - James Clear
4. İktidar: Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası - Robert Greene, Joost Elffers
5. Kalk Bi Dopamin Demle - Serkan Karaismailoğlu
Eğitim:
1. Sıfır Risk Soru Bankası
2. 8.Sınıf Güçlendiren Matematik Nesil Sorularla Soru Bankası
3. 2025 TYT 70 Günde Matematik Kampı Video Ders Kitabı ve 70 Günde TYT Matematik Soru Bankası Seti
4. TYT AYT Geometri Video Ders Kitabı
5. 4. Sınıf Tüm Dersler Zoru Bankası
2024 Yılında En Çok Satan Yayınevleri:
Çocuk Kitapları: Sincap Kitap, İş Bankası Kültür Yayınları, Timaş Çocuk, Doğan Çocuk, Yapı Kredi Yayınları, Yükselen Zeka, Beta Kids, Altın Kitaplar, Domingo Yayınevi, Yükselen Zeka
Edebiyat Kitapları: İş Bankası Kültür Yayınları, Kronik Kitap, Epsilon Yayınevi, Doğan Kitap, Can Yayınları, Yapı Kredi Yayınları, İndigo Kitap, Koridor Yayıncılık, Destek Yayınları, Hayykitap
Eğitim Kitapları: Tonguç Akademi, Hız Yayınları, Ankara Yayıncılık, ÜçDörtBeş Yayınları, Fenomen Yayıncılık, Yediiklim Yayınları, Benim Hocam Yayınları, Kr Akademi Yayınları, Bilgi Sarmal Yayınları, Arı Yayıncılık
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dassault Systemes Avrupa Komisyonu'nun yapay zeka kullanımına ilişkin en doğru uygulamaları belirlemek ve riskleri en aza indirmek amacıyla başlattığı yeni bir girişim olan Yapay Zeka Paktı’nı imzaladığını duyurdu. Bu adımla, Dassault Systemes, Avrupa'nın Yapay Zeka Yasası'nın ardından, Avrupa'da inovasyonu teşvik etme ve yapay zekanın etik kullanımını destekleme konusundaki proaktif rolünü vurguladı.
Yapay Zeka Paktı, Avrupa Komisyonu tarafından, kuruluşların 1 Ağustos 2024'te yürürlüğe giren Yapay Zeka Yasası kapsamında gerekli önlemleri uygulamaya hazırlanmalarını teşvik etmek ve desteklemek amacıyla oluşturuldu. Yapay Zeka Yasası, özellikle vatandaşların güvenliği ve haklarını etkileyebilecek yüksek riskli kullanım alanlarında yapay zekanın şeffaf ve düzenlenmiş bir şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor.
Yapay Zeka Paktı’na (AI Pact) katılan şirketler, yapay zeka kullanımında somut adımlar atmayı taahhüt ediyor. Bu adımlar arasında, şirket içinde yapay zeka kullanımına yönelik bir yapay zeka yönetim stratejisi benimsemek, yüksek riskli sektörlerde kullandıkları güvenilir yapay zeka sistemlerinin bir haritasını oluşturmak ve çalışanlarını yapay zekayı sorumlu bir şekilde kullanma konusunda eğitmek bulunuyor.
Dassault Systemes CEO'su Pascal Daloz, "40 yıldır müşterilerimizle birlikte, yapay zekayı, modelliyor ve simülasyonu sanal ikiz deneyimleriyle birleştiren bilimsel bir dünya temsili oluşturuyoruz. Böylece, müşterilerimizin en güçlü rekabet avantajı olan fikri mülkiyetlerini korurken sürdürülebilir endüstriyel inovasyonda önemli ilerlemelere yol açıyoruz. Yapay Zeka Paktı’na katılarak, yapay zekanın sorumlu kullanımında öncü bir rol oynama ve yaratıcı ekonomide yenilikçi fırsatlar yaratma taahhüdü veriyoruz. Şirketlerin güvenilir bir ortağı olarak, Avrupa’da yapay zekanın toplum, hastalar ve tüketiciler için fayda sağlamasını temin etmek amacıyla ortak bir çabanın öncüsü olacağız" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tax Free, yalnızca turistik bölgelerdeki işletmelere değil, tüm yerel ekonomiye katkı sağlayan önemli bir araç. Bu sistemde, alışveriş sonrasında düzenlenen fatura, havalimanında gümrük işlemleri sonrası yabancı uyruklu misafirlere nakit olarak iade edilirken, ardından ödenen vergi iadesi mağazalara devlet tarafından nakit veya mahsup yoluyla tahsil ediliyor. UP Refund'un avantajlarıyla birleştirildiğinde ise; işletmelerin potansiyeli her geçen gün daha da büyüyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre gümrüklerde bu yılın 10 ayında 2,5 milyon ithalat, 4,1 milyon ihracat beyannamesi düzenlendi. Bakanlık verilerine göre, aynı dönemde yaklaşık 10,3 milyon araç, 7 milyon konteyner ve 152 milyon yolcu işleminin gerçekleştirildiği açıklanırken, bu yılın 9 ayında Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 23,7'sinin gümrüklerden tahsil edildiği dikkati çekti.
Tüm işletmeler için büyük fırsat
Unique Partner CEO'su Gökmen Çetiner; turistik bölgelerde ve ekonomiye katkı sağlayan tüm işletmeler için, Tax Free uygulamalarının büyük bir fırsat sunduğunu belirterek, "Yabancı turistlere KDV iadesi sağlamak, yalnızca satışları artırmakla kalmaz, aynı zamanda marka değerini güçlendirir ve işletmenin döviz gelirlerini artırır. Şirket olarak turistlere en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, oldukça yaygın olan havalimanı iade noktalarının yanı sıra Tax Free alışverişin ağırlıklı olarak yapıldığı AVM ve bölgelerde bulunan şehir içi iade noktalarıyla hizmet veriyoruz." dedi.
Turist Harcamalarını Maksimuma Çıkarır
Tax Free uygulamalarının, turistik bölgelerdeki işletmeler için etkili bir satış stratejisi olarak öne çıktığını da sözlerine ekleyen Çetiner, "Yabancı turistlere sağlanan KDV iadesi, alışveriş hacmini artırırken, turistlerin harcamalarını da maksimuma çıkarıyor. Çünkü turistler, vergi iadesi fırsatından yararlanarak daha fazla alışveriş yapma eğilimindeler. Bu durum, işletmenin satış gelirlerini artırırken, aynı zamanda sezonluk dalgalanmalara karşı daha dayanıklı hale gelmesini sağlıyor. Özellikle yaz ve kış sezonlarında turistik bölgelerdeki yoğunlukta, Tax Free uygulamaları işletmeleri öne çıkarabilir. Tax Free hizmeti sunmak, işletmenin uluslararası pazarda daha güvenilir ve cazip bir marka algısı oluşturmasına da yardımcı olurken, global turistlerin alışveriş yaparken tercih ettiği bir faktör haline gelir. Yabancı turistler, vergi iadesi işlemlerinin hızlı ve güvenilir olduğunu bildikleri işletmeleri tercih ederler. Böylece işletme, yalnızca yerel değil, uluslararası arenada da kendine sağlam bir yer edinir ve turistler arasında daha fazla tercih edilir." şeklinde konuştu.
Çalışma sistemleri hakkında da bilgiler veren Çetiner, "Unique Partner olarak partner mağazalarımızın Tax Free Refund (Vat Off) hizmeti sayesinde ek gelir elde etmelerini sağlıyor ve bu sayede mağazalarımızı rekabette bir adım öne çıkarıyoruz. Tax Free Refund (Vat Off) ve fatura çek (tax free) olmak üzere iki farklı hizmet alanında faaliyet gösteriyoruz. Bu sistem, uluslararası müşterilere sunulan hizmeti iyileştirirken, mağaza satışlarını artırarak da rekabet gücünü yükseltiyor. Tax Free Refund (Vat Off) hizmeti ise; mağazalarda sürekli gelir sağlayan ve müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşıyan bir çözüm. Bunlara ek olarak, yurtdışı ödeme sistemleri ile anlaşmalıyız ve farklı ödeme sistemleriyle uyumluluk sağlıyoruz. Rusya, Kazakistan, vatandaşlarına özel kredi, taksit seçenekleri ve kolay ödeme fırsatları sunuyoruz." diyerek sözlerini bitirdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ilk "Enerji Verimliliğine ve Yönetimine En Fazla Harcama Yapan Sanayici ve İhracatçı Firmalar" araştırmasında İnci GS Yuasa, beş farklı kategoride başarı elde ederek sektördeki vizyonunu kanıtladı.
Türkiye'nin ilk kapsamlı enerji verimliliği araştırması sonuçlandı. Ülkenin önde gelen 1000 ihracatçı firması ve İstanbul Sanayi Odası'nın ilk 500 şirketi arasında yapılan değerlendirmede, İnci GS Yuasa öne çıkan firmalar arasında yer aldı. Turkishtime Dergisi'nin bu yıl ilkini gerçekleştirdiği “Enerji Verimliliğine ve Yönetimine En Fazla Harcama Yapan Sanayici ve İhracatçı Firmalar” (Türkiye EN-VERİM 100) araştırmasında İnci GS Yuasa, sürdürülebilirlik vizyonunu bir kez daha kanıtladı.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı ile Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği’nin (EYODER) öneri ve katkılarıyla hazırlanan araştırmada şirketlerin altı başlıktaki performansı mercek altına alındı. İnci GS Yuasa, enerji verimliliği, enerji yönetimi ve enerji etüt çalışmalarına yönelik yatırımlarıyla sektörün öncüsü oldu. Enerji yönetiminde sağladığı istihdam ve kadın istihdamına verdiği önemle dikkat çeken şirket, sürdürülebilirlik odaklı projeleriyle fark yarattı.
"SANAYİMİZ REKABETTEKİ GÜCÜNÜ BİR KEZ DAHA KANITLADI"
Araştırma sonuçlarına göre Türk sanayisinin küresel standartlarda bir dönüşüm içinde olduğunu gösterdiğini belirten İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, "Enerji verimliliği, rekabetçiliğin ve sürdürülebilirliğin anahtarıdır. Türkiye EN-VERİM 100 Araştırması, sadece bir performans değerlendirmesi değil, aynı zamanda ülkenin enerji dönüşümüne ışık tutan önemli bir referans kaynağı olarak ön plana çıktı. Sanayimiz yayımlanan performanslarıyla rekabetteki gücünü bir kez daha gösterme fırsatı buldu" dedi.
"ÜLKEMİZE DEĞER KATMAK İÇİN YATIRIMA DEVAM EDİYORUZ"
Şirketin hayata geçirdiği yatırımları geniş bir perspektifte gerçekleştirdiğini belirten Kaymakçı; "Enerji yönetimi alanında yaptığımız kıymetli yatırımlar, üretim süreçlerimizden toplum üzerindeki etkimizi azaltmaya kadar uzanıyor. Çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimizin temel taşını oluşturan bu yatırımlarla EN-VERİM 100 araştırmasında elde ettiğimiz kıymetli sonuçlarla onur duyduk. Üretim tesislerimizle teknolojik yenilikler ve nitelikli insan kaynağımızla geleceğin mobilite dünyasını şekillendirirken, ülkemize, çevreye, bölgemize, geleceğe daha fazla katma değer yaratmak için yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz" açıklamasını yaptı.
İnci GS Yuasa, geleceğin enerji yönetimi standartlarını belirlemek amacıyla yenilikçi projelere odaklanıyor. Teknolojik yatırımlarını artırarak çevresel etkileri en aza indirecek çözümler geliştirmeyi ve sürdürülebilir üretim süreçleriyle sektörde liderliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Şirket, Ar-Ge çalışmalarını ve insan kaynağına yatırımlarını kesintisiz sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2007 yılından günümüze büyüyerek ve kurumsallaşarak gelen Unique Partner (UP), Türkiye havalimanlarında Tax Free ve Vat Off hizmetleriyle partner mağazalarına ek zaman kazandırırken, operasyon sorumluluğunu da alarak kolaylıklar sağlıyor.
Tax Free, yalnızca turistik bölgelerdeki işletmelere değil, tüm yerel ekonomiye katkı sağlayan önemli bir araç. Bu sistemde, alışveriş sonrasında düzenlenen fatura, havalimanında gümrük işlemleri sonrası yabancı uyruklu misafirlere nakit olarak iade edilirken, ardından ödenen vergi iadesi mağazalara devlet tarafından nakit veya mahsup yoluyla tahsil ediliyor. UP Refund’un avantajlarıyla birleştirildiğinde ise; işletmelerin potansiyeli her geçen gün daha da büyüyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre gümrüklerde bu yılın 10 ayında 2,5 milyon ithalat, 4,1 milyon ihracat beyannamesi düzenlendi. Bakanlık verilerine göre, aynı dönemde yaklaşık 10,3 milyon araç, 7 milyon konteyner ve 152 milyon yolcu işleminin gerçekleştirildiği açıklanırken, bu yılın 9 ayında Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 23,7'sinin gümrüklerden tahsil edildiği dikkati çekti.
Tüm işletmeler için büyük fırsat
Unique Partner CEO’su Gökmen Çetiner; turistik bölgelerde ve ekonomiye katkı sağlayan tüm işletmeler için, Tax Free uygulamalarının büyük bir fırsat sunduğunu belirterek, “Yabancı turistlere KDV iadesi sağlamak, yalnızca satışları artırmakla kalmaz, aynı zamanda marka değerini güçlendirir ve işletmenin döviz gelirlerini artırır. Şirket olarak turistlere en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, oldukça yaygın olan havalimanı iade noktalarının yanı sıra Tax Free alışverişin ağırlıklı olarak yapıldığı AVM ve bölgelerde bulunan şehir içi iade noktalarıyla hizmet veriyoruz.” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.