Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Faiz indirimleri kaynaklı portföy değişimleri

Spinn Danışmanlık tarafından düzenlenen ve Ocak ayında 121 piyasa profesyonelinin katıldığı Piyasa Profesyonelleri Anketi’nin (PPA) sonuçlarına göre portföylerde belirsizlik ve faiz indirimi kaynaklı değişikliklerin ön plana çıktığını görüyoruz. Buna göre kısa ve uzun vadeli tahvillere ilgi devam
ederken yurtdışı belirsizlikle altına yönelim artırmış gibi görünüyor.
BIST100’de Aralık ayında %7.0’lik TL bazlı yükselişin ardından Ocak’ta endeksin neredeyse yatay seyretmesi BIST100 ile ilgili tavsiyelerin ağırlığı artır olarak devam etmesine neden olmuş gibi görünüyor. Öte yandan ağırlığı artır tavsiyesinin %68.4’ten %57.8’e gerilemesi yurtdışı ve yurtiçi belirsizliklerin daha fazla fiyatlandığını da ortaya koyuyor.
TL mevduatta ise TCMB’nin faiz indirimleri ve mevduatta stopaj artırımı beklentisi son 6 aydır süren nötr kal tavsiyesinin Ocak’ta da devam etmesini beraberinde getirdi. Ocak’ta nötr kal tavsiyesi %50.9’dan %43.8’e gerilerken ağırlığı artır tavsiyesinde bulunanların oranı Ocak’ta 5.5 puan artışla %24.8’e yükseldi. Önceki ay 13.9 puan yükselen ağırlığı düşür tavsiyesinde bulunanların oranı ise değişmedi.
Diğer TL bazlı enstrümanlardan kısa ve uzun vadeli yurtiçi borçlanma araçlarında ağırlığı artır tavsiyesi yükselmeye devam etti. Kısa vadeli borçlanma araçlarında ağırlığı artır %56.1’den %60.3’e yükselerek anketin başlangıcından bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken uzun vadeli borçlanma araçlarında
ağırlığı artır tavsiyesi hafif düşüşle %49.1’den %48.8’e geriledi. Bu hafif düşüşe karşılık nötr kal tavsiyesi verenlerin oranı %32.5’ten %38.0’e yükseldi.

Döviz bazlı enstrümanlardan altın, eurobond ve yurtdışı hisse senetlerinde nötr kal tavsiyesi hakim olmaya devam ederken eurobondlarda nötr kal tavsiyesi 18. ayına girdi. Altında nötr kal diyenlerin oranı %58.9’dan %43.0’e gerilerken yurtdışı kaynaklı güvenli liman arayışı ve kurdaki artışla gram altında yaşanan yükseliş ağırlığı artır tavsiyesinde bulunanların oranını %22.8’den %37.2’ye taşıdı.
Spot USDTRY için de piyasa profesyonellerinin %60.3’u nötr kal tavsiyesinde bulunurken geçen ay 7 puan düşen ağırlığı düşür diyenlerin oranı Ocak’ta yeniden %14.0’ten %24.8’e yükseldi; ağırlığı artır diyenlerin oranı %12.3’ten %6.6’ya geriledi. Buna karşılık DTH’larda nötr kal tavsiyesinin %51.7’den
%50.4’e gerilemesi ve ağırlığı düşür tavsiyesinin %28.9’dan %33.9’a yükselmesi faiz indirimleri ile önemli bir dolarizasyon eğilimi oluşmadığını gösteriyor.
Piyasa Profesyonelleri Anketi’nin portföy dağılımı sorusuna verilen yanıtlara göre piyasanın çoğunun portföy tercihlerinde yurtiçi hisse senedi iki ay üst üste gerileyerek %31.73’e düştü. TL mevduatın, spot USDTRY’nin, yurtdışı hisse senetleri ve eurobondun payı azalırken DTH, kısa ve uzun vadeli borçlanma
araçları ile altının payı yükseldi. TL mevduatın payı ise önceki aya göre 1.7 puan düşüşle %20.1 olurkenkısa vadeli borçlanma araçlarının, uzun vadeli borçlanma araçlarının ve altının payı sırayla 0.7, 2.2, 2.3 puan artışla %10.4, %9.4 ve %9.2 oldu. Ağırlığı artan dört varlık sınıfından sonuncusu olan USDTRY’nin
payı 0.9 puan düşüşle %4.6’ya geriledi. Geçtiğimiz ay portföyde ağırlığı artan USDTRY’nin payının bu ay düştüğünü görsek de DTH’ın ve altının payının artması Trump sonrası dönemin getirdiğibelirsizlikleri ve TCMB'nin faiz indirimleri ile stopaj kararları sonrası bu iki varlığa yönelimin artmasını
yansıtıyor.
                                                      ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Merkez Bankası, Reel Efektif Döviz Kuru (REK) Ocak ayı verilerini açıkladı.

 Buna göre; bir önceki ay değeri 72.47 olan TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru
endeksi, 75.44 ayında oldu.
 Gelişmekte Olan Ülkeler-Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru 63.28'den 65.58'e ve
Gelişmiş Ülkeler Bazlı-Reel Efektif Döviz Kuru 77.58'den 81.15'e çııktı.
 Geçen ay Yi-ÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeks değeri ise 96.73'den
99.03'e yükseldi .
****
 Endeksteki reel efektif kurun artışı TL’nin reel olarak değer kazandığını, diğer
bir anlatımla Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının arttığını
göstermektedir.
 Nominal efektif döviz kuru (NEK), Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip
ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk Lirası (TL)’nın ağırlıklı
ortalama değeridir. Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak
belirlenmektedir. Reel efektif döviz kuru (REK) ise NEK’deki nispi fiyat etkileri
arındırılarak elde edilmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)
tarafından hesaplanan reel efektif döviz kuru endeksleri ülkemiz fiyat düzeyinin
dış ticaret yaptığımız ülkelerin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı geometrik
ortalaması alınarak hesaplanmaktadır.

 TÜFE REK: Reel Efektif Döviz Kurunun TÜFE deflatörü ile hesaplanması sonucu elde
edilen endeksi ifade eder.

 Yi-ÜFE REK: Reel Efektif Döviz Kurunun Yi-ÜFE deflatörü ile hesaplanması sonucu
elde edilen endeksi ifade eder.

Merkez Bankası, 2024 yılı Kasım ayı “Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri” verilerini yayınladı.
 TCMB'nin konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:Kasım 2024 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu
değerlendirildiğinde; Ekim 2024 verilerine göre varlıklar 4.942 milyon ABD doları azalırken, yükümlülükler 181 milyon
ABD doları artmıştır. Net Döviz Pozisyonu Açığı ise 132.798 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş ve Ekim 2024
dönemine göre 5.123 milyon ABD doları artmıştır

Kasım 2024 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, ihracat alacakları
ve menkul kıymetler sırasıyla 4.623 milyon ABD doları, 775 milyon ABD doları ve 83 milyon ABD doları azalırken, yurt
dışına doğrudan sermaye yatırımları 540 milyon ABD doları artmış ve sonuç olarak varlıklar 4.942 milyon ABD doları
azalmıştır

Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler 1.955 milyon
ABD doları artarken, yurt dışından sağlanan nakdi krediler ve ithalat borçları sırasıyla 1.582 milyon ABD doları ve 192
milyon ABD doları azalmış ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 181 milyon ABD doları artmıştır

Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Kasım 2024 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Ekim
2024 dönemine göre 631 milyon ABD doları artarken, uzun vadeli olanlar 1.324 milyon ABD doları artmıştır. Yurt
dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 1.648 milyon ABD doları azalırken, uzun vadeli krediler 127 milyon
ABD doları azalmıştır

 Kasım 2024 döneminde kısa vadeli varlıklar 133.756 milyon ABD doları iken, kısa vadeli yükümlülükler 109.294 milyon
ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Kısa Vadeli Net Döviz Pozisyonu Fazlası ise 24.461 milyon ABD doları olarak
gerçekleşerek Ekim 2024 dönemine göre 4.465 milyon ABD doları azalmıştır (Grafik 5). Kısa vadeli yükümlülüklerin
toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 37 düzeyindedir

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

140 hükümetten delegasyonlar ve küresel teknoloji liderleri, dünyanın en büyük sorunlarına yönelik çözümleri hızlandırmak için 11-13 Şubat tarihlerinde Dubai'de bir araya geliyor. Önemli konuklar arasında, 30 devletin hükümet başkanları, IMF Genel Müdürü, Google, AstraZeneca, MasterCard, Dow Jones CEO'ları da yer alacak.

Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025), 12. edisyonunda, devlet başkanlarından teknoloji dünyasının önde gelen isimlerine kadar dünyanın en etkili liderlerini, önümüzdeki on yıl boyunca küresel ilerlemeyi sağlamak için çözümler geliştirmek üzere bir araya getiriyor.

30'dan fazla devlet başkanı, 400'den fazla bakan, 80 uluslararası kuruluş, 140 hükümet delegasyonu ve 6.000'den fazla katılımcı, 11-13 Şubat tarihleri arasında Dubai'de bir araya gelerek ekonomik istikrar, dijital dönüşüm ve kamu-özel sektör iş birliğinin anlamlı bir değişim yaratabileceğine dair çözümleri belirleyecek.

“Amacımız gelecek nesilleri güçlendirmek”

Teknolojik değişimin hızlandığı ve jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda, Dünya Hükümetler Zirvesi’nin, hükümetlerin, endüstrilerin ve küresel kurumların etkili değişimi yönlendirdiği önde gelen bir platform olduğunu belirten BAE Kabine İşleri Bakanı ve Dünya Hükümetler Zirvesi Başkanı H.E. Mohammad Al Gergawi, “Dünya Hükümetler Zirvesi, 2013'teki başlangıcından bu yana geleceği öngörmek ve şekillendirmek için liderleri, uzmanları ve girişimcileri bir araya getiren gelecek odaklı bir düşünce platformu olmuştur. Zirve bu yıl da hükümetlerin ve toplumların karşı karşıya kaldığı hızlı değişimleri ve ortaya çıkan zorlukları ele alan küresel bir diyaloğu teşvik ediyor. Amacımız, insanlığın kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmek, koşulları iyileştirme fırsatlarını belirlemek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa ederek, gelecek nesilleri güçlendirmektir” açıklamasında bulundu.

İş birliği yoluyla küresel etki yaratmak amaçlanıyor

Yönetişimin inovasyonla kesişerek somut sonuçlar doğurmasını sağlayan ve alternatif çözümleri teşvik etmek amaçlayan Dünya Hükümetler Zirvesi, bünyesinden gerçekleştirilecek oturumlara 300'den fazla küresel uzman katılacak ve zirve 30 stratejik raporun hazırlanmasıyla sona erecek.

 

Yapay zekanın yönetişimdeki rolü, mobilitenin geleceği, ekonomik dayanıklılık, iklim adaptasyonu, küresel sağlık dönüşümü, ortaya çıkan sınırlar ve nüfus azalması gibi acil konular, 21 forum ve 200'ün üzerinde interaktif oturumda ele alınacak.

 

Uluslararası kuruluşların liderleri katılacak

Zirve, küresel iş birliğini, bilgi alışverişini ve uygulanabilir stratejileri teşvik ederek ulusları, endüstrileri ve toplumları belirsizlikle başa çıkma ve herkes için daha dirençli ve eşitlikçi bir gelecek inşa etme konusunda güçlendirmektedir. Uluslararası Para Fonu Genel Müdürü Kristalina Georgieva, Arap Devletleri Ligi Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit, OPEC Genel Sekreteri Haitham Al Ghais ve Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Jasem Albudaiwi gibi önemli uluslararası kuruluşların liderleri katılacak.

Ayrıca, 30'dan fazla üst düzey bakanlık toplantısı, uzmanlık ve en iyi uygulamaları paylaşmak üzere çeşitli sektörlerden hükümet liderlerini bir araya getirecek. Üstün başarılar, 'En İyi Bakan Ödülü (PwC ile ortaklaşa)' ve 'Küresel Hükümet Mükemmeliyet Ödülü' gibi prestijli küresel ödüllerle takdir edilecek.

Yapay zekanın geleceği nasıl dönüştürdüğünü keşfetmek üzere dünyanın önde gelen 100 yapay zeka uzmanını bir araya getiren TIME 100 AI toplantısı da Dünya Hükümetler Zirvesi 2025 kapsamında gerçekleştirilecek. Zirve; özel sektör, teknoloji, finans, enerji ve medya sektörlerinden üst düzey endüstri liderlerinin inovasyon ve yönetişim tartışmalarına katkıda bulunmasında kilit bir rol oynayacak.

Katılımın geçen yıla göre yüzde 50 artış gösterdiği Dünya Hükümetler Zirvesi, ileri görüşlü yönetişim için dünyanın önde gelen toplantısı olma konumunu bir kez daha göstermeye hazır.

Daha fazla bilgi için: https://www.worldgovernmentssummit.org/events/2025

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Ulusal ve uluslararası HORECA, turizm ve ağırlama sektörü yatırımcıları, otel ve restoranların üst düzey yöneticileri, gastronomi profesyonelleri gibi sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede Arzum, çok fonksiyonlu akıllı mutfak robotu Thermogusto ve Arzum OKKA'nın yenilikçi ürünlerini sektör devleri ile buluşturdu. Ürünleriyle hazırladığı yiyecek ve içecek ikramlarıyla katılımcıları standında ağırlayan Arzum, sektörün ihtiyaç ve beklenti nabzını tuttu.
 
"Turizm, gastronomi ve ağırlama sektörünün beklenti ve taleplerini ilk ağızdan dinledik"
 
Arzum Kanal Müdürü Çiğdem Taş, "Türkiye'yi dünya çapında önemli bir turizm, ağırlama ve gastronomi merkezi haline getirme misyonu doğrultusunda düzenlenen böylesi değerli bir zirvede yer aldığımız için oldukça mutluyuz. Arzum olarak sektörün birçok önemli isminin ağırlandığı bu zirvede yenilikçi ürünlerimizi tanıtarak sektör devlerinin nabzını tuttuk. Sürekli olarak değişen ve gelişen tüketici ihtiyaçlarını dinlediğimiz gibi turizm, gastronomi ve ağırlama sektörünün beklenti ve taleplerini ilk ağızdan dinledik. Bu sektörlerin gelişimine nasıl katkı sağlayacağımızın, hayatlarını nasıl kolaylaştıracağımızın ve hizmet kalitelerine nasıl artı değer katacağımızın yol haritalarını belirledik. Zirveye katılımımız, sektörün geleceğine yönelik hedeflediğimiz tüm bu avantajlarımızın yanı sıra; HoReCa satış kanalımızın güçlenmesi açısından da oldukça değerli bir katkı sunacak. Yine bu önemli zirvede sağladığımız iş birliği bağlantıları ve görüşmeler Arzum'un sürdürülebilir büyüme stratejisini ileri taşıyacak" şeklinde konuştu.

Piyasalarda Bugün
Trump’ın Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifeleri bir ay ertelemesi ve Çin ile
görüşeceğini belirtmesinin ardından risk iştahı toparlanma çabası gösteriyor. 10 yıllık
tahvil faizi 4,57% bölgesinde seyrederken, Pazartesi günü Başkan Donald Trump'ın
Kanada'dan ithalata planlanan tarifelerin uygulanmasını en az 30 gün ertelemeyi kabul
etmesi ile, Dolar endeksi ise dünkü hareketlilik ardından Salı günü 108,70 seviyelerinde
seyrediyor. Piyasalar ayrıca ABD ve Çin'in bugün yürürlüğe girmesi planlanan Çin
ithalatlarına yönelik %10'luk tarifeleri önlemek için bir anlaşmaya varabilecekleri
konusunda daha iyimser bir bekleyiş içine girdi. Ancak, tarifelerin, potansiyel enflasyonu
yeniden canlandırabileceği ve Fed'in faiz oranlarını daha fazla düşürme yeteneğini
sınırlayabileceği için yatırımcılar temkinli kalmaya devam ediyor. Tarifelerin
ertelenmesine rağmen, borsa endeksleri Pazartesi günkü seansı negatif bölgede kapattı.
Dow %0,28 düşerken, S&P 500 ve Nasdaq Composite sırasıyla %0,76 ve %1,2 değer
kaybetti. Yatırımcılar bugün Alphabet, AMD ve PayPal gibi büyük şirketlerin bilançolarına
odaklanmış durumda. Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifelerin bir ay süre ile
ertelenmesi risk iştahında toparlanma sağlasa da Çin ile planlanan görüşmeler öncesi
temkinli bekleyiş sürdü.
Avrupa borsaları ise Salı günü yön bulmakta zorlandı. STOXX 50 %0,1 yükselirken
STOXX 600 %0,2 düştü. Çin mallarına uygulanan %10'luk ABD tarifesi bugün yürürlüğe
girdi ve Pekin'i petrol, gaz ve belirli otomobiller de dahil olmak üzere seçili ABD
ihracatlarına misilleme tarifeleri ve Google'a karşı bir antitröst soruşturması misillemesi
yapmaya teşvik etti. Öte yandan, Başkan Trump, sınırda göçü ve uyuşturucu
kaçakçılığını azaltma önlemleri karşılığında Meksika ve Kanada'ya planlanan %25'lik
tarifeleri bir ay erteledi. Sektör bazında, otomobil, telekomünikasyon ve gıda en kötü
performans gösterenler arasında yer alırken, kurumsal cephesinde, UBS hisseleri
bankanın beklenenden daha güçlü dördüncü çeyrek karları açıklamasının ardından
yaklaşık %1 yükseldi. Infineon, mali yıl görünümünü yükselttikten sonra %11'in
üzerinde artış gösterirken, BNP Paribas ise yaklaşık %3 değer kazandı

  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Abrdn Investments yatırım direktörü Kieran Curtis, daha fazla likidite sağlanması durumunda yabancı yatırımcıların Türk tahvil piyasasına daha fazla ilgi göstereceklerini söyledi.

Salı günü İstanbul’da düzenlenen Bloomberg etkinliğinde konuşan Curtis, “Eğride daha fazla likidite olsaydı, yurtdışı fonların Türk tahvillerine talebi çok daha yüksek olurdu” dedi

Enflasyon hedeflerine ulaşılması durumunda “faiz indirimleri ve tahvil piyasasında daha iyi değerlemeler bekleyebiliriz” diyen Curtis, “Eğer enflasyonda %21 hedefine ulaşılırsa, bu gerçekten büyük bir başarı olacak ve bunun muhtemelen enflasyonun gelecek yıl daha düşük olacağı anlamına geleceğini düşünüyorum” diye konuştu

  bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.bloomberght.com/likidite-noksanligi-turk-tahvillerine-ilgiyi-azaltiyor-3740825