Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık platformu Adform, pazarlama dünyasına büyük fırsatlar getiren 2025'te fark yaratmanın sırrının denge kurmaktan geçtiğini belirtiyor.
Yeni yıl pazarlama dünyasına büyük fırsatlar sunarken, heyecan kadar belirsizlik de barındırıyor. Pazarlama faaliyetlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi yönündeki baskı, performans hedefleriyle dengelenmeli. Bu durum, yeni kanalların nasıl ele alınacağından yapay zekanın (AI) güvenli entegrasyonuna ve üçüncü taraf çerezlerin sona ermesinin etkilerine kadar birçok zorluk içeriyor. Reklamverenler, bu geçiş sürecinde medya planlarını en iyi şekilde destekleyecek ve performansı üst seviyeye çıkaracak ortaklarla iş birliği yapmak zorunda.
Dijital pazarlama dünyası yapay zekanın etkisiyle hızlı bir dönüşümden geçiyor. Adform Türkiye, MEA ve Orta Asya Başkanı Cem Eroğlu, "Dijital pazarlama dünyasında performans ölçümlemesinden yapay zeka kullanımına kadar pek çok alanda yeni fırsatlar ve zorluklar var. Bu yıl CMO'ların önündeki zorluk yalnızca teknolojiyi kullanmak değil, insan odaklı stratejiler ile oyunun kurallarını değiştirebilmek. Başarı, inovasyonu sorumlu ve verimli bir şekilde uygulayarak güven ve etkileşimi artırmakla mümkün" dedi.
İşte Adform'a göre bu yıl dikkat edilmesi ve yatırım yapılması gereken beş temel pazarlama trendi:
1. Performans ölçümlemesine teknoloji katkısı
CMO'lar için performans ölçümü hiç olmadığı kadar kritik bir hal aldı. Ancak sosyal medya, mobil, e-posta, CTV ve perakende medya gibi farklı kanallarda kullanıcı etkileşimlerinin artması, sonuçların net bir şekilde ölçülmesini zorlaştırıyor.
Bu karmaşıklık, markaların performans yönetimi için teknoloji ortaklarına ve ajanslara olan bağımlılığını artırdı. Reklamverenler, ortaklarının en yeni araçları kullanarak çok kanallı medya ölçümlemesinde şeffaflık sağlamasını bekliyor. A/B testleri ve veri analitiği araçları, içerik stratejilerinin performansını değerlendirmek için önemli hale geliyor. Ayrıca markalar şirket içi ekiplerden uzaklaşarak teknolojik esnekliğe sahip iş ortaklarına yöneliyor.
Trend yakalama stratejileri, markaların sosyal medya platformlarında gündemdeki konulara adapte olarak farkındalık yaratmasını sağlıyor. Doğru ölçümleme ve veri analizleriyle trendler, marka stratejilerinin organik büyümesine katkı sunuyor.
2. Çok kaynaklı kimlik çözümleri popüler olacak
2025'te üçüncü taraf çerezlerin tamamen değerini yitirmesi bekleniyor. Araştırmalar, bu yıl ABD'deki tarayıcıların %90'ının çerezsiz olacağını öngörüyor. Google'ın yeni izin tabanlı modeli devreye girdiğinde, reklamcılar çok kaynaklı kimlik çözümlerine yönelmek zorunda kalacak.
Tek bir çözümün tüm sorunları çözmesi mümkün değil. Bu nedenle, birinci taraf kimlikleri ve alternatif çözümleri entegre eden talep tarafı platformları (DSP'ler) başarılı olurken, sınırlı kimlik seçenekleri sunanlar geride kalacak. Google'dan bağımsız çözümlerin önemi artarken, güvenli veri paylaşımını teşvik eden fizksel etkinlikler gibi yüz yüze pazarlama yöntemleri ile müşteri güveni kazanmak kritik hale geliyor.
3. Sürdürülebilirlik çalışmaları en az KVKK kadar önemli
Sürdürülebilirlik odağında çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY/ESG) kategorilerindeki konular, birkaç yıl öncesine kadar markalar için büyük bir fırsat olarak görülüyordu. Ancak yıllar içinde bu öncelik, getirisi düşük görülerek ikinci plana itildi. Araştırmalara göre, CMO'ların yalnızca %18'i ÇSY hedeflerine öncelik veriyor. Ancak ÇSY en az kişisel verilerle ilgili çalışmalar KVKK kadar önemli bir gündem maddesi haline gelme potansiyeli taşıyor.
CMO'lar, performans ve sürdürülebirlirlik hedeflerini uyumlu hale getirmenin yollarını aramalı. Örneğin veri odaklı içerik optimizasyonu sayesinde hem enerji tüketimi azaltılabilir hem de doğru hedefleme yapılabilir. Ayrıca, ÇSY kategorilerindeki çalışmaların kurum içindeki yasal raporlama gerekliliklerine dahil edilmesi, markaların iletişim stratejilerini şekillendirmekte olan etkiyi de artırabilir.
4. Perakende medya harcamaları geleneksel TV'yi geçecek
Çerez tabanlı reklamcılıktan uzaklaşılması, perakende medyasının yükselişine yol açtı. Perakende medyası, markalara kullanıcıların satın alma yolculuğunda nerede olduklarını gösteren birinci taraf veri erişimi sunuyor. Projeksiyonlara göre, perakende medya harcamalarının bu yıl geleneksel TV reklamlarını geride bırakması bekleniyor.
Ancak, perakende medyasının tam anlamıyla medya stratejilerine entegre edilebilmesi için ölçümleme ve veri gizliliği konularında yatırımlar yapılması gerekiyor. Perakende medyasının büyüme sürecinin erken aşamada olduğu ve doğru entegrasyon için CRM entegrasyonu ile modüler sistemlerin kullanılması gerektiği aşikâr. Sonuç olarak, bu sistemler müşteri sadakat programlarının optimize edilmesine ve hedef kitlenin doğru zamanda doğru mesajla buluşmasına imkan tanıyor.
5. Pazarlamacılar bu yıl yapay zekayı daha iyi anlamalı
Yapay zeka, uzun süre niş bir konu olarak görülürken bugün pazarlamanın merkezinde yer alıyor. Markalar, yapay zekanın üretkenlik, müşteri içgörüleri ve operasyonel verimlilik üzerindeki etkisini anlamaya çalışıyor. Güncel bir araştırma, pazarlamacıların yüzde 84'ünün yapay zeka araçlarını kullandığını, CMO'ların yalnızca yüzde 45'inin yapay zeka stratejilerini değerlendirdiğini ve pazarlama profesyonellerinin yalnızca yüzde 3 gibi küçük bir bölümünün iş ortaklarının yapay zekadan nasıl faydalandıklarını bildiğini ortaya koydu.
Yapay zekanın içerik üretiminde kullanılmasının getirdiği etik sorumluluklar da var. Özellikle içeriklerin tarafsız ve kapsayıcı olması gerektiği için, CMO'lar ekiplerini bu konuda eğiterek yapay zeka kaynaklı riskleri önlemeli. Yapay zeka ile içerik üretim süreçlerinin çeşitlendirilmesi ve ekiplerin yapay zeka kaynaklı veri setleri konusunda eğitilmesi, başarıyı artıran faktörler arasında yer alıyor.
Sıfır tıklama içerik stratejileri, kullanıcıların içeriklere tıklamadan etkileşime girmesini hedefleyerek organik erişim ve etkileşim oranlarını artırıyor. Yapay zeka destekli içerik üretim araçları, sıfır tıklama stratejilerinin başarısında önemli bir rol oynuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çalışan esenliği ve mutluluğunu esas alan kurumsal anlayışıyla öne çıkan Boehringer Ingelheim, Top Employers Institute (En İyi İşverenler Enstitüsü) tarafından üst üste beşinci kez "Global Top Employer" unvanına layık görüldü. Dünya çapında bu unvanı kazanan 17 şirketten biri olan Boehringer Ingelheim, yinelediği bu başarının yanı sıra IMETA Bölgesi ve Türkiye olarak "Bölgesel En İyi İşveren" ödülünü de üst üste ikinci kez kazandı. Şirket, bu alanda göstermiş olduğu performansla çalışanlarının kariyer gelişimine ve esenliğine öncelik veren bir çalışma ortamı sağlama taahhüdünü pekiştirdi.
"Nesiller Boyu Yaşamları Dönüştürme" hedefiyle, insan ve hayvan sağlığı alanlarında çığır açıcı tedaviler geliştiren Boehringer Ingelheim, çalışanların esenliğini ve kariyerlerini destekleme konusunda göstermiş olduğu performansla Top Employers Institute (En İyi İşverenler Enstitüsü) tarafından üst üste beşinci kez "Global Top Employer" unvanına layık görüldü. Dünya çapında bu unvanı kazanan 17 şirketten biri olan Boehringer Ingelheim, yinelediği bu başarının yanı sıra IMETA Bölgesi ve Türkiye olarak "Bölgesel En İyi İşveren" ödülünü de üst üste ikinci kez kazandı.
Son 11 yıldır pek çok ülkede ve bölgede en iyi işverenler arasında gösterilen Boehringer Ingelheim, bu sene 30 ülkede "Top Employer" unvanına sahip olacak. Güney Kore'de ilk 3, Almanya'da ise ilk 20 "Top Employer" arasında yer alan Boehringer, ayrıca Avrupa, Asya Pasifik, Latin Amerika ve Orta Doğu'da da bölgesel unvanlara sahip. Dünya çapında bu unvanı kazanan 17 şirketten biri olan Boehringer Ingelheim'ın bu başarısında çalışan esenliğini önceliklendiren ve destekleyen kurum kültürü önemli rol oynuyor.
Çalışanlarının bireysel öğrenme ve gelişim odakları doğrultusunda, öğrenme ve gelişim araçları sunan bir kurum kültürüne sahip olan Boehringer Ingelheim, hem çalışanlarının esenliğini ve mutluluğunu artırmaya yönelik uygulamaları, hem de sunduğu kariyer gelişim fırsatları ile öne çıkıyor. Bu bağlamda Boehringer Ingelheim iş - yaşam dengesini korumak için "Esnek Cuma", uzaktan çalışma modelleri, ek yıllık izinler, gönüllülük izni gibi yenilikçi uygulamaları hayata geçiriyor.
Çalışanların sürdürülebilir gelişimlerini destekleyen en önemli projelerden biri olan ve ileri teknoloji donanımlı Boehringer Ingelheim Üniversitesi Sanal Kampüsü'ne ise şirketin dünya genelindeki 53 bin çalışanı erişebiliyor. Çalışanlar her an, diledikleri her cihazdan bu sanal kampüsün eğitim programlarından yararlanabiliyorlar. Ekim 2023'te hayata geçirilen Boehringer Ingelheim Üniversitesi, şimdiye kadar 22 binden fazla çalışanın yetkinlik ve bireysel gelişimlerine olanak sağladı. Çalışanlara ilgi alanlarına, bireysel yetkinliklerine ve gelecekte ihtiyaç duyulacak becerilere göre kişiselleştirilmiş içerikler sunulan dijital kampüste, kullanıcılar yapay zekadan (AI) yararlanarak en güncel bilgileri edinebiliyorlar.
Boehringer Ingelheim Türkiye'ye İkinci Kez " En İyi İşveren" Ödülü
En İyi İşverenler Enstitüsü tarafından üst üste ikinci kez "En İyi İşveren" seçilen Boehringer Ingelheim Türkiye de ise , çalışanlarının, kişiselleştirilmiş öğrenme ve gelişim ihtiyaçları doğrultusunda öğrenme olanakları sunan kurum kültürüyle, çalışanlarının gelişimini, esenliğini ve mutluluğunu artırmaya yönelik çalışmalarıyla öne çıkıyor.
Çalışan odaklı kurum kültürü doğrultusunda çalışanların gelişimlerine öncelik verdiklerini vurgulayan Boehringer Ingelheim Türkiye Genel Müdürü Okan Güner "Boehringer Ingelheim, Top Employers Institute (En İyi İşverenler Enstitüsü) tarafından üst üste beşinci kez "Global Top Employer" unvanına layık görülürken IMETA Bölgesi olarak ikinci kez aldığımız "Bölgesel En İyi İşveren" ödülünün de gururunu yaşıyoruz. Bu ödülde; özellikle gelişim odaklı kültürümüz, esnek çalışma modellerimiz ve uluslararası çalışma olanaklarıyla, "önce insan" odaklı çalışma kültürümüzle, yaşam boyu öğrenme yaklaşımına katkıda bulunan başarılı uygulamalarımız kilit rol oynuyor. Çalışanlarımıza bir yandan kariyerlerini daha başarılı sürdürmelerini sağlayacak eğitimler sunarak fırsatlar yaratırken diğer yandan çalışanlarımızın özel hayatlarına vakit ayırmaları ve sağlıklı bir iş-yaşam dengesi kurmalarını sağlamayı odağımıza alıyoruz" dedi.
Boehringer Ingelheim Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Kar ise insan kaynakları politikalarının temelinde çalışan esenliğini ve mutluluğunu artırmanın yer aldığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Önce insan odaklı çalışma kültürümüzle bu ödüle layık görülmekten gururluyuz. Kurumumuz, bir asrı aşan başarılarına, en önemli ilhamı 'yaratıcılık ve gelişim' olan yetenekli çalışanları sayesinde imza atıyor. Bu nedenle İK politikalarımızın odağını, çalışan dostu uygulamalar oluşturuyor. Sektördeki ilkler arasında yer alan Bee Flexible/ Esnek Yan Haklar sistemi, çalışan dostu uygulamalarımızın başında gelirken, çalışanlarımıza yan haklarını istedikleri gibi kişiselleştirme ve esnetme hakkı sunuyoruz. Ayrıca, yasal izinlere ek olarak, çalışan mutluluğu ve esenliğini artırmaya yönelik olarak 10 günlük esenlik & iş yaşam dengesi izni imkanı sağlıyoruz. Tüm bu çalışan dostu uygulamaların yanı sıra fark yaratan başarılı çalışanlarımıza, Boehringer Ingelheim'ın faaliyet gösterdiği farklı ülkelerde kariyer ve gelişim fırsatları sunuluyor. Boehringer Ingelheim Türkiye'den 6 çalışma arkadaşımız 2024 yılında global pozisyonlara atandı."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bellek ürünleri ve teknoloji çözümlerinde bir dünya lideri Kingston Technology, Forbes'un 2024 yılı Amerika'nın En İyi Özel Şirketleri listesinde 29’uncu sırada yer aldığını duyurdu. 20 yılı aşkın bir süredir DRAM modülleri alanında dünyanın en iyi bir numaralı üçüncü taraf tedarikçisi ve SSD'ler alanında da kanalın bir numaralı şirketi olan Kingston, ilk 100'de yer alan tek "Teknoloji Donanımı ve Ekipmanı" şirketi olma başarısını gösteriyor. Şirketin aldığı bu takdirler, gelir ya da sevk edilen birimlere göre belirlense de aslında bunların ötesinde bir sonucu da temsil ediyor.
"Özveriyle Üretildi (Built on Commitment) " sadece bir slogan ya da kampanya değil, Kingston Technology'nin temelini oluşturan bir anlayış olarak dikkat çekiyor. Kingston Technology, yaklaşık 40 yıldır kendini en iyi hizmeti sunmaya, ödüllü IronKey ve Kingston Beast serileri gibi bellek ve veri saklama çözümleriyle fark yaratmayı sürdürüyor. Kingston, tüm bunları yaparken çalışanlarının, iş ortaklarının ve müşterilerinin ortak değerleriyle büyümeye devam ediyor.
Kingston Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Alisha Munger, "Forbes listesindeki konumumuz ‘Özveriyle Üretildi (Built on Commitment) ' felsefemizle birlikte ürün kalitesini ve güvenilirliğini, müşteri hizmetlerini, uzun vadeli ortaklıkları ve elbette çalışanlarımıza olan bağlılığımızı temsil ediyor. Bunların hiçbiri Kingston'ın sektörde attığı güçlü temeller olmadan başarılamazdı." dedi.
Amerika'nın En Büyük Özel Şirketlerinin tam listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için kingston.com adresini ziyaret edin.
Kingston’a ulaşmak için:
YouTube: https://www.youtube.com/user/KingstonTechnologyTR
Facebook: https://www.facebook.com/KingstonTurkiye/
Twitter: https://twitter.com/Kingston_TR
Instagram: https://www.instagram.com/kingstonturkiye
Kingston Digital, Inc. Hakkında
Kingston Technology, dizüstü bilgisayarlar, PC'ler ve giyilebilir teknolojiler dahil olmak üzere büyük veriden IoT cihazlarına kadar en üst düzey ürün çözüm, hizmet ve destek sunmaya kendini adamıştır. Önde gelen bilgisayar üreticileri ve küresel bulut sağlayıcıları tarafından duyulan güvenin karşılığı olarak, gelişimimize ve inovasyonumuza yardımcı olan uzun vadeli iş ortaklıklarımıza büyük değer veriyoruz. Kaliteye ve müşteri hizmetlerine öncelik vererek sunduğumuz her çözümün en yüksek standartları karşılamasını sağlıyoruz. Kalıcı bir etki yaratan çözümler sunmak için her adımda müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı dinliyor, onlarla etkileşim kuruyor ve sürekli öğreniyoruz. Kingston Technology ve "Özveriyle Üretildi (Built on Commitment)" vizyonumuz hakkında daha fazla bilgi edinmek için Kingston.com adresini ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlık sigortası süreçlerinde iş ortaklarına daha hızlı ve etkin destek sağlamayı amaçlayan MAPFRE Sigorta, bu doğrultuda Acente Sağlık Teknik İşlemler Merkezi’ni (ASTİM) hayata geçirdi. ASTİM, tazminat, provizyon, anlaşmalı kurumlar, sağlık risk analizi ve sağlık teknik işlemleri gibi kritik alanlarda iş ortaklarına hızlı, çözüm odaklı ve profesyonel destek sunacak.
Uluslararası deneyimi, yüksek mali gücü ve yaygın profesyonel acente ağı ile 75 yıldır Türkiye sigortacılık sektörüne yön veren MAPFRE Sigorta, müşteri ve acente memnuniyetine odaklanan projeleriyle yeniliklere imza atmayı sürdürüyor. Sağlık sigortası süreçlerinde iş ortaklarına daha hızlı ve etkin destek sağlamayı amaçlayan MAPFRE Sigorta, bu doğrultuda Acente Sağlık Teknik İşlemler Merkezi’ni (ASTİM) hayata geçirdi.
İş ortaklarına yönelik özelleştirilmiş çağrı merkezi niteliğindeki ASTİM, tazminat, provizyon, anlaşmalı kurumlar, sağlık risk analizi ve sağlık teknik işlemleri gibi kritik alanlarda acentelere hızlı, çözüm odaklı ve profesyonel destek sunacak. Hafta sonları dahil, mesai saatleri dışında da provizyon süreçleri için hizmet verecek olan Acente Sağlık Teknik İşlemler Merkezi, etkili iletişim ve hızlı geri dönüş prensibiyle iş süreçlerini kolaylaştırarak, hem iş ortaklarının hem de müşterilerin memnuniyetini daha da artıracak.
ASTİM aracılığıyla satış kanallarının verimliliğini artıracaklarını ve hizmet kalitesini daha da iyileştireceklerini belirten MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven; “MAPFRE Sigorta olarak, sağlık sigortası ürünlerimizi ve sunduğumuz hizmetleri sürekli olarak geliştirmeye odaklanıyoruz. Bu süreçte, iş ortaklarımız ve müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler bizim için yol gösterici oluyor. ASTİM, bu vizyonun bir parçası olarak, hem acente ağımızın hem de müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir şekilde yanıt vermemizi sağlayacak. ASTİM’in hayata geçirilmesi, sadece teknik destek sunmanın ötesinde, iş ortaklarımızın iş süreçlerini kolaylaştırmayı ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen bir adım. Sağlık sigortası alanındaki öncülüğümüzü pekiştirmek için, inovasyona dayalı hizmet modelleri geliştiriyor ve sektörün ihtiyaçlarına hızla adapte oluyoruz. Bu doğrultuda, ASTİM’in sağlayacağı hızlı ve çözüm odaklı hizmet anlayışının, iş ortaklarımızın operasyonel verimliliğini artıracağına inanıyoruz” dedi.
2024 yılında müşteri ve iş ortakları memnuniyetini artırmaya yönelik birçok yenilik ve iyileştirme gerçekleştirdiklerini ifade eden Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Emre Bayram da; “İş ortaklarımızın işlerini kolaylaştıracak, operasyonel verimliliklerini artıracak ve hizmet süreçlerini iyileştirecek yenilikçi çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. ASTİM’in sunduğu hizmetlerle iş ortaklarımızın sağlık sigortası alanındaki tüm ihtiyaçlarına hızla yanıt vererek memnuniyeti en üst seviyeye çıkaracağımıza inanıyoruz. 2025 yılında sadece ASTİM projemiz ile değil alt yapımızı daha da güçlendirecek birçok proje ile hizmet süreçlerimizi geliştiriyoruz. Yeni anlaşmalar ve iş birlikleri yaparak, sağlık sigortası ağımızı yaygınlaştırmayı sürdürüyoruz. 2024 yılında Tamamlayıcı sağlık sigortası ürünümüzün kapsamını eklediğimiz teminatlarla daha da genişlettik. Özel Sağlık Sigortası ürünümüzde ise sektörden bizi ayıran anlaşmasız kurum limit ve katılım payları, robotik cerrahi, destek ayakta tedavi teminatı, aile içinde farklı network ve teminat alternatifleri sunabilme, Mapfre bebeği uygulamamız, limitsiz doğum teminatımız gibi birçok özelliğimiz ile her bütçe ve ihtiyaca uygun teminat seçeneklerimizi sunmaya devam ediyoruz. 2025 yılı itibariyle bu iyileştirmelerimizi artırarak, müşteri memnuniyetini en yüksek seviyeye çıkaracak adımları atmaya kararlıyız.” dedi.
MAPFRE Sigorta Hakkında:
MAPFRE Sigorta, ödenmiş sermayesi ve özkaynak büyüklüğü ile Türk sigorta sektörünün en güçlü şirketleri arasında yer alıyor. İspanya’nın en büyük sigorta grubu olan MAPFRE, Avrupa ve Amerika olmak üzere beş kıtada 100’den fazla ülkede sigorta, reasürans, asistans ve finansal hizmetler alanlarında faaliyet gösteriyor. Tüm sigorta branşlarını kapsayan, zengin bir ürün portföyüne sahip MAPFRE Sigorta, müşterilerinin her türlü hizmet ihtiyacının karşılanması ve mal varlıklarının güvencesi için özel olarak geliştirilmiş rekabetçi çözümler sunuyor. MAPFRE Grup bünyesinde 31 binden fazla çalışan, 83 bin aracı kurum ve dünya çapında 5 bin üzeri ofisle 31.1 milyon müşteriye hizmet veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği A.Ş., 67 Yıllık başarısının sahibi olan çalışanları için #BirlikteGeleceğeHAREKET mottosuyla hazırladığı “2025 Kıdem Ödülleri" adlı özel bir gece düzenledi. Gecede, 5 yıl ve üzeri çalışanlara teşekkür plaketleri verilirken, 20 yıl ve üzeri çalışanlarını da tam altın ile ödüllendirildi. Gecenin en büyük sürprizi ise şirket yönetiminin çalışanlarına olan bağlılığını gösteren unutulmaz jesti TOGG oldu.
Hareket’in 67 yıllık köklü geçmişi, yalnızca mühendislik başarısıyla değil, çalışanlarına duyduğu derin bağlılık ve ekip ruhuyla da şekilleniyor. Bu özel gecede, Hareket ailesinin omuz omuza büyüttüğü başarı hikayesi, iki anlamlı törenle taçlandı. Şirketin gelişimine yıllardır emek veren çalışanlar, kıdem ödülleri ile onurlandırılırken, genç yeteneklerin sektöre kazandırıldığı Vinç Operatörü Yetiştirme Programı Sertifika Töreni de bu gurur dolu geceye damgasını vurdu. Program kapsamında eğitimlerini başarıyla tamamlayan 65 vinç operatörü, sertifikalarını alarak sektördeki yolculuklarına güçlü bir adım attı. Samimi ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşen kutlamada, uzun yıllardır Hareket ailesinin bir parçası olan ekip üyeleri alkışlarla sahneye davet edilirken, şirket yönetimi de çalışanlarına duyduğu minnettarlığı unutulmaz bir jestle gösterdi.
Hareket Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum, Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Gürsu, Yusuf Engin Kuzucu, Şirket Grup CEO’su Abdullah Altunkum ve Türkiye Genel Müdürü Samet Gürsu’nun katılımıyla gerçekleşen törende, tüm çalışanları şaşırtan büyük bir çekiliş düzenlendi. Yönetim, tüm çalışanlarına verdiği değeri göstermek adına 3 adet TOGG hediye etti. Çekiliş sonucunda, iki vinç operatörü ve bir satış uzmanı, milli gururumuz olan TOGG’un sahibi oldu. Geceye iş yoğunluğundan dolayı katılamayan vinç operatörlerine büyük müjdeyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum görüntülü telefon bağlantısıyla verdi. Hediyenin takdimi sırasında Altunkum ile talihliler arasında samimi diyaloglar yaşandı.
Çalışanlar da ömrünü HAREKET’e adamış olan Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum ve Yönetim Kurulu Üyeleri Cemalettin Gürsu ve Yusuf Engin Kuzucu’ya sürpriz bir şekilde şirketin kurucusu merhum Abdullah Altunkum adına onur ödülü takdim etti.
Hareket Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum, törende yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “67 yıl önce kurduğumuz bu büyük aile, bugün geldiği noktada yalnızca sektöre yön veren bir şirket olmanın ötesinde, çalışanlarıyla büyüyen ve onların emeğine değer veren bir yapıya dönüştü. Biz, Hareket olarak, birlikte başardık, birlikte büyüdük. Çalışanlarımızın her biri bu başarı hikayesinin kahramanıdır. Onların özverisini ve emeğini her zaman en kıymetli değerimiz olarak görüyoruz. Bizler ancak vizyon koyabiliriz ama sizin emeğiniz olmadan hareketi ileriye taşımamız mümkün değil. Hep birlikte hareket edeceğiz ve birlikte büyüyeceğiz.”
Köklü Değerler, Güçlü Aile Bağları
Hareket Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Abdullah Altunkum ise çalışanların Hareket ailesindeki yerinin önemine değindi: “Hareket, yalnızca projelerle ve yatırımlarla değil, en çok da insanıyla büyüyen bir şirket. Bugün burada olan ve yıllardır bizimle birlikte bu yolda yürüyen her çalışanımıza teşekkür ederiz. Bizim için esas başarı, güçlü bir ekiple aynı vizyon etrafında birleşmek ve birlikte ilerlemektir. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde çalışacağımıza inancımız tam.”
Hareket Türkiye Genel Müdürü Samet Gürsu ise konuşmasında çalışma arkadaşlarına; “Ben de 22 yıldır bu ailenin bir parçası olarak, sizlerle birlikte pek çok zorlu projeyi tamamlamanın gururunu yaşıyorum. Bu süreçte attığımız her adım, yalnızca işimizi değil, aynı zamanda birbirimize olan güveni ve dayanışmayı da güçlendirdi. Emeğiniz, uzmanlığınız ve özveriniz olmadan bu başarıları elde etmemiz mümkün değil. Hep birlikte daha iyisini başarmak, daha sağlam adımlarla ilerlemek için çalışmaya devam edeceğiz.”dedi
Hareket Akademi ile Geleceğe Yatırım
Hareket, sektörde nitelikli iş gücünü artırmak ve çalışanlarının gelişimine katkı sağlamak amacıyla eğitim programlarına hız kesmeden devam ediyor. Hareket Akademi çatısı altında düzenlenen Vinç Operatörü Yetiştirme Programı, yalnızca teknik eğitimi değil, aynı zamanda liderlik, iş sağlığı ve güvenliği, sorumluluk bilinci ve operasyonel mükemmeliyet gibi kritik yetkinlikleri de kapsıyor. Programı başarıyla tamamlayan katılımcılar, sektörde uzmanlaşmış profesyoneller olarak iş hayatına adım atarken, Hareket de bilgi ve deneyimi geleceğe taşıyan öncü rolünü bir kez daha perçinliyor.
Geleceğe Emin Adımlarla
67 yıllık geçmişi boyunca çalışanlarını her zaman ailenin bir parçası olarak gören Hareket, bu anlamlı gecede bir kez daha kurum kültürüne verdiği önemi gözler önüne serdi. Çalışanlarının sadakatini ve emeğini ödüllendiren bu özel kutlama, şirketin sadece bugüne değil, geleceğe de emin adımlarla yürüdüğünün en önemli kanıtı oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
KPMG'nin yeni araştırmasından üretken yapay zekâ (GenAI) kullanımı ile ilgili şaşırtıcı sonuçlar çıktı. Geleneksel olarak teknolojiler, alt kademelerden üst kademelere doğru benimsenirken GenAI'de durum farklı ilerliyor. C-düzey (yüzde 71) ve üst düzey yönetim (yüzde 58); orta düzey yönetici (yüzde 26) ve giriş seviyesi çalışanlara (yüzde 15) kıyasla GenAI araçlarını daha fazla kullanıyor. Araştırmaya göre şirketler, mevcut çalışanlarını eğitmek yerine bu teknoloji için yeni yetenekler işe almaya daha fazla odaklanıyor. Hatta liderlerin yüzde 81'i artık GenAI'yi performans değerlendirmelerine dâhil etmeyi planlıyor.
KPMG'nin yıllık geliri 1 milyar dolar veya daha fazla olan kuruluşları temsil eden 100 ABD merkezli C-seviyesi ve iş liderinin görüşlerini aldığı AI Çeyrek Dönem Anketi'ne göre, iş dünyasının liderleri GenAI (üretken yapay zekâ) hedeflerini pratik uygulamalar ile uyumlu hale getirmek için aktif olarak çalışıyor.
2024 yılının son çeyreğini kapsayan ankete katılan liderlerin çoğu (yüzde 67) yapay zekânın önümüzdeki iki yıl içinde işletmelerini temelden dönüştürmesini bekliyor. Bununla birlikte, veri kalitesindeki sorunlar ve çalışanların bu değişime uyum sağlaması gibi önemli engellerin dönüşüm ve değer odaklı büyümeyi riske atma tehlikesi bulunuyor.
KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı açıklamasında, “Yapay zekâ, iş dünyasındaki rekabet ve yatırımcı ilişkileri gibi stratejik kararların ayrılmaz bir parçası haline gelirken, artık ülkeler için de bir güç göstergesi olarak konumlanıyor. Öyle ki, bazı durumlarda ulusal ekonomileri bile sarsabilecek etkiye sahip olabiliyor. Bu doğrultuda, kurumların alacağı kararlar ve atacağı adımlar her zamankinden daha kritik hale geliyor. Araştırmamız gösteriyor ki, uzun zamandır yapay zekâya yönelik dönüşüm devam etse de kurumlar hâlâ adaptasyon sürecinde zorlanıyor. En büyük sorunlardan biri veri doğruluğu olurken, organizasyonel yapılanmanın nasıl şekilleneceği konusunda da net bir çerçeve çizilmiş değil. Kısa vadede hızlı çıktılara odaklanmak elzem olsa da uzun vadede yapay zekânın dönüştürdüğü iş yapış şekillerine uyum sağlamak için öncelikle insan odaklı bir kültürel dönüşüm kurgulamak ve yönetişim modelini buna uygun şekilde yapılandırmak büyük önem taşıyor.” dedi.
2025, yapay zekâ ajanlarının ve bu teknolojinin kurumlar genelinde yaygınlaştığı yıl olacak
2025 yılı kurum genelinde yapay zekâ yeteneklerini ölçeklendirme ve geliştirme fırsatını beraberinde getiriyor ve kurumların büyük bir çoğunluğu bu konuda yardımcı olması için ajan yapay zekâya, yani görevleri yerine getirmek ve gerçek zamanlı olarak uyum sağlamak için bağımsız olarak çalışabilen araçlara yöneliyor. Kuruluşların yarısından fazlası (yüzde 51) bugün yapay zekâ ajanlarının kullanımını araştırıyor. Liderler, önümüzdeki 12 ay içinde idari görevler (yüzde 60), çağrı merkezi görevleri (yüzde 54) ve yeni iş materyalleri (yüzde 53) geliştirmek için bu teknolojiden yararlanmayı planlıyor. Ancak, şu anda yalnızca yüzde 12'si yapay zekâ ajanlarını kullanıyor.
Yatırım getirisi beklentileri yüksek olsa da bunu ölçmek hala zor
Liderlerin yarısı şu anda GenAI teknolojilerini yaygınlaştırıyor; bu oran altı ay önce yüzde 10'du. Ancak, liderlerin yalnızca üçte biri (yüzde 31) önümüzdeki altı ay içinde yatırım getirisini ölçebileceklerini öngörüyor ve hiçbiri GenAI uygulamalarında bu aşamaya bugün itibarıyla ulaştıklarına inanmıyor.
Liderlerin büyük çoğunluğuna (yüzde 85) göre, 2025 yılında yapay zekâ stratejilerinin önündeki en büyük zorluk kurumsal verilerin kalitesi olacak; bunu veri gizliliği ve siber güvenlik (yüzde 71) ve çalışanların adaptasyonu (yüzde 46) takip ediyor.
Katılımcıların yüzde 80'den fazlası GenAI'yi kurumlarının resmi performans geliştirme sürecine dâhil etmeyi planlıyor. Ancak, çalışanların sadece dörtte biri (yüzde 24) mevcut iş akışlarına entegre edilmiş yapay zekâyı haftada en az bir kez kullanıyor. Yapay zekânın iş akışlarına bu şekilde dâhil edilmesi, çalışanların mevcut yöntemlerinin dışına çıkmadan bu araçlardan faydalanmalarını sağlayarak benimsenmeyi artıracak bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.
Şirketler, yapay zekâ kullanımındaki zorlukları kabul etse de mevcut çalışanlarını eğitmek yerine yeni yetenekler işe almaya ve teknoloji satın alımına daha fazla odaklanıyor. Geleneksel olarak teknoloji, alt kademelerden üst kademelere doğru benimsenirken liderlerin GenAI'yi giriş ve orta düzey çalışanlardan daha fazla kullandığı görülüyor. Bu durum, işletme genelinde kullanımın yeterince raporlanmadığını ve yönetim boşluklarının mevcut olabileceğini işaret ediyor.
Araştırmadan öne çıkan sonuçlar
Üç ayda bir yapılan araştırmanın dikkat çeken bazı sonuçları şu şekilde:
GenAI yatırımının yatırım getirisini göstermeye yönelik yatırımcı baskısı, liderlerin yüzde 68'i için önemli veya çok önemli.
Verimlilik, 2024 yılının 1. çeyreğinden bu yana ilk kez en yüksek yatırım getirisi ölçütü (yüzde 79) haline geldi. Kârlılık ise ikinci sırada yer alıyor ve 1. çeyrekten 4. çeyreğe kadar diğer tüm metriklerden daha fazla artış göstererek yüzde 35'ten yüzde 73'e yükseldi.
Bir yapay zekâ sağlayıcısı seçerken, ölçeklenebilirlik ve performans en önemli faktör olarak görülürken (yüzde 66), bunu teknoloji ve uzmanlık (yüzde 61) takip ediyor.
Kurumsal verilerin kalitesi, 2025 yılında yapay zekâ stratejileri için beklenen en büyük zorluk (yüzde 85) olurken bunu veri gizliliği ve siber güvenlik (yüzde 71) ve çalışanların adaptasyonu (yüzde 46) takip ediyor.
Bugün, kurumların yalnızca yüzde 7'si GenAI uzmanlığına sahip yönetim kurulu üyeleri atamış durumda, ancak yüzde 91'i bunu yapmayı planlamıyor.
C-düzey (yüzde 71) ve üst düzey yönetim (yüzde 58); orta düzey yönetici (yüzde 26) ve giriş seviyesi çalışanlara (yüzde 15) kıyasla GenAI araçlarını daha fazla kullanıyor.
Çalışanların adaptasyonu 2025'te ilk üç zorluktan biri ve liderlerin yüzde 81'i GenAI'yi performans değerlendirmelerine dâhil etmeyi planlıyor, yüzde 19'u ise bunu zaten yapıyor.
Kurumların yüzde 54'ü GenAI üretkenlik araçlarını haftada en az bir kez kullanıyor. Diğer yüzde 24'ü ise GenAI'yi haftada en az bir kez mevcut iş akışlarına gömülü olarak kullanıyor.
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD), 6 Şubat 2023‘te yaşanan yıkıcı depremlerin ardından “iyilik bulaşıcıdır” motivasyonuyla hayata geçirdiği Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı projesi (TEK/TES) kapsamında bugüne kadar Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Erzincan, Adıyaman, Kilis ve Osmaniye'de toplam 26 TEK/TES faaliyete başladı. Dernek olarak bölgede dijital kapsayıcılık, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliğini sağlamak üzere harekete geçtiklerini söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, bundan sonraki süreçte de çalışmalara devam edeceklerini belirtti.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 6 Şubat 2023'te meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından üyelerinin ve ekosisteminde yer alan paydaşlarının katkılarıyla başlattığı Teknolojik Eğitim Konteynerleri (TEK) / Teknolojik Eğitim Sınıfları (TES) projesi kapsamında Aralık 2024 itibarıyla 14'ü Hatay, 4'ü Kahramanmaraş, 4'ü Gaziantep, 1'i Adıyaman, 1'i Kilis, 1'i Erzincan ve 1'i Osmaniye'de olmak üzere 26 TEK/TES faaliyete başladı.
Deprem felaketinin ardından “İyilik Bulaşıcıdır!” motivasyonuyla üyelerinin desteğiyle hızla harekete geçerek bu projeyi başlattıklarını belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, “İki yıl önce ne yazık ki ülke tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Bir daha böyle bir acı yaşamamak en büyük dileğimiz. 2023 yılında yaşanan depremlerin ardından dernek olarak bölgede dijital kapsayıcılık, nitelikli eğitim ve fırsat eşitliğini sağlamak üzere harekete geçtik. Bugüne kadar yedi ilde 26 TEK/TES kurduk. Bundan sonraki süreçte de Türkiye genelinde teknolojiye erişimde dezavantajlı bölge ve bireyler için fırsat eşitliği sağlamaya, bilişim sektörünün ortak sesi olarak eğitim altyapı projelerimizle sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ve ülkemizin kalkınmasına hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye'nin geleceği teknolojiyle güçleniyor
Her biri ortalama 20 öğrenci kapasitesine sahip teknolojiyle donatılmış mobil veya sabit konumlandırılan TEK ve TES'ler, öğrencilerin teknoloji eğitimlerinin yanı sıra farklı yaş gruplarına çeşitli bilişim, sosyal ve kültürel aktiviteleri, meslek edindirme kursları ve psikolojik destek sunarak “Dönüşümlü Eğitim Merkezi” olarak da kullanılıyor. TEK ve TES'ler teknoloji erişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere masa, sandalye, dolap, yangın söndürme tüpü, dizüstü bilgisayar, klima, jeneratör, 3D yazıcı, projektör ve internet bağlantısı için erişim noktası bulunduruyor. İlave eğitimlerle desteklenen öğrenciler için robotik kodlama ve oyun tasarımı eğitimleri veriliyor.
150 çocuğa robotik kodlama, 50 çocuğa oyun tasarımı eğitimi
Proje kapsamında, 2023 yılında Hatay'da bulunan bir ortaokul ve bir lisede toplam 50 öğrenciye 112 saat boyunca oyun tasarımı eğitimi verildi. Ayrıca 150 çocuğun robotik kodlama eğitimi alabilmesi amacıyla Riders platformuna erişim sağlandı. Bilişim sektöründe çalışan profesyonellerin ve TÜBİSAD üyelerinin kendi ekipleriyle uzmanlık alanlarına uygun gönüllü mentorluk çalışmaları yürütüldü. TEK/TES projesi, afet bölgesine sağladığı katkıyla 2023 Stevie Ödülleri'nde "Organization of the Year - Non-Profit or Government Organizations - Small" kategorisinde "TEK: Action for ICT Educational and Labor Force Demands in Disaster Areas" proje adıyla Bronz ödüle layık görüldü.
Proje, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 4-Nitelikli Eğitim, 8-İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme, 9-Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı, 10-Eşitsizliklerin azaltılması ve 17-Amaçlar için Ortaklıklar maddelerine doğrudan uyumlu olarak toplumsal kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlıyor.
TÜBİSAD hakkında
1979 yılında kurulan TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği); hizmet, yazılım, donanım, bulut, dijital altyapı sağlayıcıları gibi bilgi ve iletişim sektörünün bütün alanlarını kapsayan üye şirketleriyle 409 milyar TL'lik Türkiye Bilgi ve İletişim Teknolojileri pazarının yüzde 90'ını temsil eder. http://www.tubisad.org.tr/
TEK/TES hakkında
Teknolojik Eğitim Konteyneri/Sınıfı Projesi (TEK/TES), TÜBİSAD (Bilişim Sanayicileri Derneği) tarafından 6 Şubat 2023'te yaşanan depremler sonrası orta ve uzun vadede bölgedeki eğitim ve gelişim ihtiyaçları karşılamak için hayata geçirilmiştir. Proje kapsamında 6 Şubat 2023'ten sonra bugüne kadar kurulan 14'ü Hatay, 4'ü Kahramanmaraş, 4'ü Gaziantep, 1'i Adıyaman, 1'i Kilis, 1'i Erzincan ve 1'i Osmaniye'de olmak üzere toplam 26 teknolojik eğitim konteyneri (TEK) ve teknolojik eğitim sınıfı (TES) içerisinde masa, sandalye, dolap, yangın söndürme tüpü, dizüstü bilgisayar, klima, jeneratör, 3D yazıcı, projektör ve internet bağlantısı için erişim noktası gibi teknolojik erişimi sağlayan ve kolaylaştıran cihazlar yer almakla birlikte 20 kişilik kapasiteleri ile sosyal ve kültürel aktiviteler, meslek edindirme kursları ve psikolojik destek amaçlı çalışmalara da ev sahipliği yapmaktadır.
TEK/TES projesine dair detaylara ilgili videodan ulaşılabilir:
https://www.youtube.com/watch?v=9txFW6Jzw8A
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MediaMarkt, Sevgililer Günü’nde sevgilileri mutlu etme garantili teknolojileri tüketicilerle buluşturuyor. 6 Şubat’a dek geçerli olacak kampanya kapsamında dizüstü bilgisayardan LED TV’ye, akıllı telefondan monitöre binlerce hediye seçeneği MediaMarkt mağazaları, mediamarkt.com.tr ve MediaMarkt mobil uygulamasında tüketicileri bekliyor.
Geniş ürün yelpazesiyle tüketicilere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt, ‘Sevgilini Mutlu Etme Garantili Teknolojiler Kampanyası’ ile 6 Şubat’a kadar binlerce hediye fırsatını tüketicilerle buluşturuyor. Sevgisini hediyeyle taçlandırmak isteyenleri, MediaMarkt’ta son teknoloji hediye seçenekleri bekliyor.
MediaMarkt’ın Sevgililer Günü Kampanyası kapsamında;
HP Victus/Core i5-13500H/16 RAM/512 GB SSD/RTX4060 16.1''/Win11/Laptop - 46.999 TL,
JBL Cinema SB170 2.1 Kanal Soundbar ve Kablosuz Subwoofer - 12.999 TL,
GRUNDIG 65 GHU 7505 B 65 inç 165 Ekran Uydu Alıcılı Android Smart 4K Ultra HD LED TV - 26.999 TL,
VIVO Y18 8/256 GB Akıllı Telefon- 8.999 TL,
MSI G27C4 E3 27 inç 1 ms 180 hz FHD Curve 1500R VA Monitör-7.499 TL’den en satışa sunuluyor.
MediaMarkt’ın “Sevgililer Günü” kampanyası 6 Şubat’a kadar MediaMarkt’ın Türkiye genelindeki 102 mağazasında, online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de ve MediaMarkt mobil uygulamasında geçerli olacak.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.