Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Yukarı hareket devam potansiyelini koruyor ...
Endekste 26 Aralık tarihinde başlayan ve kritik direnç bölgesi olarak izlediğimiz 8,100/8,150 bandının aşılmasıyla güç kazanan kısa vadeli yükseliş trendi etkisini sürdürüyor.
Çarşamba gününü %0.26 oranında değer artışıyla 8,496 puandan tamamlayan piyasada, gün içerisinde 8,577 ile TL bazında tüm zamanların en yüksek seviyesi yenilenmiş oldu. Şu aşamada kısa vadeli yükseliş potansiyelini koruyan piyasada, seans içi geri çekilmelerde 8,400 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. 8,400 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin sürdüreceği alım eğilimi ise sırasıyla 8,600, 8,750 ve 9,000 hedef noktalarını test edebileceğini düşünüyoruz.
Geri çekilmelerde 8,400 altındaki olası hareketleri ise yükseliş trendinin ilk zayıflama sinyali olarak değerlendireceğiz. Bu durumda bir alt noktada ana destek olarak 8,250 seviyesini izliyoruz. 8,250 üzerinde devam yönünde izleyeceğimiz yukarı hareketin, bu seviye altına olası geri çekilmelerde ise düzeltme işareti oluşturabileceğini göz önünde bulunduruyoruz.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yukarı hareketin ilk önemli direnci olarak 9,550 seviyesini izliyoruz ...
Endeks 30 Şubat Kontratında, kısa vadeli hareketin ana direnç noktası olarak izlediğimiz 9,150 üzerinde güç kazanan yükseliş devam ediyor.
Çarşamba gününü % 0.43 oranında değer artışıyla tamamlayan piyasada, 9,300 seviyesini seans içi ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. 9,300 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin sürdüreceği yukarı ataklarda ise 9,550 seviyesi ilk önemli direnç konumunda bulunacaktır. 9,550 direncini aşacak hareketlerin sürdüreceği yükselişin ise ilk etapta 9,750 olmak üzere 10,295 zirve seviyesinin test edebileceğini düşünüyoruz.
Dolayısıyla şu aşamada yükseliş potansiyelini sürdüren piyasada, kısa vadeli ana destek olarak aldığımız 9,000 üzerindeki seyri yukarı yönde izlemeye devam ediyoruz. 9,300 altındaki olası hareketler ise yükseliş trendinin ilk önemli zayıflama sinyalini oluşturacaktır.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Endeks & Kur & Hisse teknik analiz bülteni, alım satım için uygun seviyeler, kısa ve orta vadeli son pozisyonlarımız, en çok açığa satılan hisseler ve tarihsel açığa satış bilgileri, bugün endeksten pozitif anlamda ayrışmasını beklediğimiz hisseler
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/02/01/teknik-bulten-01-02-2024/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Mart yok, Mayıs verelim
FED’in dün akşam faiz oranlarını %5,25-5,5 seviyesinde tutma kararı sürpriz
olmadı; enflasyonun gerçekten yenildiğine dair daha fazla güven oluşana
kadar faiz oranlarının düşürülmeyeceğini vurgulayarak güvercin bir tavır
takındı. Güvercinliklerden ilki; komitedeki herkesin bu yıl gevşeme arayışında
olduğunu da kabul etmesinde, ikincisi ise istihdamdaki asimetriydi: güçlü
istihdam kazanımları mutlaka faiz indirimlerini engellemez, ancak zayıf
istihdam kazanımları 'kesinlikle' faiz indirimlerini hızlandırır".
Ve Powell, ABD ekonomisinin gücünü büyük ölçüde onaylayarak, faiz
oranlarının zirve yaptığını ve önümüzdeki aylarda daha da düşeceğini,
enflasyonun düşmeye devam ettiğini ve sürdürülebilir bir büyüme beklentisi
olduğunu belirtirken, ABD merkez bankasının iki yıllık enflasyon
mücadelesinde zafer ilan etmeyi, ekonomi için aranan "yumuşak inişe"
ulaştığını onaylamayı veya faiz indirimi sözü vermeyi reddetti. Çünkü;
Enflasyon hala çok yüksek. Onu düşürme konusunda ilerleme sağlanacağı
garanti değil. Ama Enflasyon, yedi aylık bazda ölçüldüğünde hali hazırda %
2'nin altında ve Fed, faiz indirimlerinin bir yıllık faiz oranı hedef seviyeye
ulaşmadan başlayacağının sözünü de verdi.
Powell'ın Mart toplantısında faiz indirimini neredeyse tamamen
reddetmesinin ardından, Fed'in politika faiz oranına bağlı sözleşmelere
yatırım yapan yatırımcılar, merkez bankasının faiz oranını geçen
Temmuz'dan bu yana tuttuğu seviyeden düşürmeye başlayacağı gün olan 1
Mayıs'a yöneldi.
Dün MT’lerimize gönderdiğimiz notta; Fed'in ilk hamleyi yapmak için Mayıs
ayına kadar beklemeyi seçeceğine inanıyoruz; devam eden zayıf çekirdek
enflasyon önlemleri, politika faizini %4,5'lik konsensüs tahmininin aksine bu
yıl sonuna kadar %4'e düşürme güvenini veriyor, Yıl ortasında ters repo
bakiyelerinin sıfıra oldukça yakın olmasını beklediğimizden, Fed'in yılın ikinci
yarısında QT'nin hızını yavaşlatacak bir plan oluşturması muhtemel demiştik.
Beklentimize de paralel açıklama görmekteyiz. Powell, Faizden ziyade tahvil
satışlarıyla gevşemeye başlayabileceklerini ”bu yıl içerisinde bir noktada
parasal sıkılaşmadan geri atmak uygun olabilir” ifadesiyle görmekteyiz.
Fed'in 13 Aralık'ta yayınlanan önceki açıklamasında "her türlü ilave politika
sıkılaştırmasının" dikkate alınacağı koşullar belirlenmişti ve herhangi bir faiz
indirimi dikkate alınmıyordu. Fed yetkilileri bu haftaki toplantılarında yeni
ekonomik tahminler yayınlamadı. Politika yapıcılar, 12-13 Aralık'taki toplantı
itibarıyla politika faizinin bu yıl boyunca 75 baz puan düşürülmesini
öngörüyorlardı. Bu görünüm, Fed'in Mart ayındaki toplantısında
güncellenecek.
Tüm bu gelişmelere karşın, Yatırımcılar aynı zamanda Fed'in şu anda ne
kadar geciktirirse, gelecekte de o kadar agresif faiz indirimi yapmak zorunda
kalacağını, çünkü yavaşlayan enflasyonun reel faiz oranlarını keskin bir
şekilde artıracağını düşünüyor gibi görünüyor. Bunu da, Aralık ayına ait Fed
fon vadeli kontratları bu yıl 13 baz puanlık bir gevşeme daha fiyatlayarak
toplam beklentiyi 143 baz puana çıkarmalarında görmekteyiz. Benzer
şekilde, Fed kararının ardından 10 yıllık tahvil getirileri 12 baz puan düşerek
%3,91'e gerilerken Hazine tahvilleri de güçlü bir yükseliş kaydetti. Bu
kazanımların bir kısmı Asya'da geriledi ve getiriler %3,950'ye kadar geriledi.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, narenciye üretiminde yaşanan sorunları, girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri ve aynı marka ürünlerin marketlerdeki fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.
Ocak ayı üretici market fiyat değişimi
“Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldü” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Portakaldaki fiyat farkını yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğan takip etti.
Portakal ve mandalina 5 kat, limon 4,9 kat, kuru soğan 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan mandalina 26 lira 8 kuruşa, 3 lira 83 kuruş olan limon 18 lira 58 kuruşa, 5 lira 8 kuruş olan kuru soğan 18 lira 11 kuruşa satıldı.”
Market fiyatları
“Ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı görüldü. Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi.”
Üretici fiyatları
“Ocak ayında üreticide 34 ürününün 24’ünde fiyat artışı olurken, 2’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyat değişimi yaşanmadı.
Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti.
Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu.”
“Narenciye üreticilerinin sorunları devam ediyor”
“Portakalda rekoltenin fazla olması ve yeterli talebin olmaması, fiyatların düşmesine neden oldu.
Üretimin fazla olduğu narenciyede bu üretim sezonunda sorunlar bitmiyor. Erkenci limon hasadında yaşanan pazarlama sorunu hasat olgunluğuna gelen mandalina, portakal ve diğer ürünlerde de devam ediyor. Artan üretime karşılık beklenen talebin de yeterli olmaması ile ürünler dalında kaldı.
Narenciye üreticileri bu yıl emeklerinin karşılığını alamadı. Bazı üreticiler ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Pazar bulamayan çoğu üretici işçilik maliyetlerini karşılayamıyor, ürünlerini toplatamıyor.
Bu mevsimde yerlere dökülen mandalina, portakal ile toprağın turuncu renkle kaplandığı bahçeleri görür olduk.
İhracatçıya verilen destek çiftçiye yansımadı. Çiftçiler halen işçilik giderlerine ve ürün fiyatlarına destek bekliyor, ağaçta kalan ürünlerin satılması için çözüm talep ediyor. Narenciye üreticisi alan bazlı desteklenmelidir.
Dalda bekleyen ürünler devlet, belediye ve benzeri kuruluşlar tarafından üreticiden alınıp, halka dağıtılmalıdır.
Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Narenciye üreticilerine kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalıdır.
2023 yılı portakal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,5 azalarak 213 bin 427 ton olarak gerçekleştir. Aynı dönemde limon ihracatı yüzde 11 artarak 658 bin 849 tona, mandalina ihracatı ise yüzde 13,3 oranında artarak 927 bin 940 tona ulaştı. Bu yıl artan üretime karşı yeterli ihracat da yapılamadı. Narenciye ihracatının artırılması için yeni pazarlar oluşturulmalı, daha fazla ihracat yapılması sağlanmalıdır.”
Üretici fiyat değişiminin nedenleri
“Kuru soğanda her ne kadar son bir ayda yüzde 17,9 oranında artış görülse de, bu sezon oluşan fiyatlar geçen yılın aynı ayında 7 lira 6 kuruş olan fiyatın gerisinde kaldı. Bu üretim sezonuna maliyetin altında fiyatla başlayan üreticiler halen sabırla piyasanın canlanmasını, fiyatın yükselmesini bekliyor.
Bu yıl ki rekolte fazlası ve ihracatın sınırlı açılması kuru soğan üreticisini mağdur etti. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek, çiftçiden alım yapmasını bekliyor.
Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişimden kaynaklandı.
Yeşil soğan, salatalık, marul ve patlıcanda ise arzdaki azalma ürün fiyatlarının artmasına neden oldu.”
Ocak ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler
“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ocak ayında, aralık ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 12,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 7, üre gübresi yüzde 4,5, DAP gübresi yüzde 0,4 oranında arttı. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı ise yüzde 2,2 oranında düştü.
Geçen yılın Ocak ayına göre son bir yılda DAP gübresi yüzde 25,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 22,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 21,8, üre gübresi yüzde 16,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 15,7 oranında arttı.
Süt yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 4,7, besi yemi yüzde 4,6, son bir yılda süt yemi yüzde 43,3, besi yemi ise yüzde 41 oranında arttı.
Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 16,7 oranında arttı.
Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor.
Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi.
Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalıdır.
Ayrıca artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteği artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”
Aynı marka ürünlerin marketlerde fiyat değişimi
“Yüksek maliyetle yapılan tarımsal üretim bir taraftan tarım ürünlerinde fiyat artışına neden olurken diğer taraftan artan enflasyonla tüketicinin alım gücünü azaltıyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek aynı ürün yan yana iki markette farklı fiyata satıldığı gibi aynı marketin farklı şubelerinde bile farklı fiyatlara satılıyor.
Birliğimizce Ankara’da halkımızın temel tüketim maddeleri arasından seçilen 6 ürünün aynı marka ve miktarlarının 6 farklı marketteki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü.
Aynı markanın aynı gramajda farklı marketlerdeki fiyatları değerlendirildiğinde sütün yüzde 32, beyaz peynirin yüzde 27, zeytinyağının yüzde 24,7, kuru fasulyenin yüzde 18,4, şekerin yüzde 17,9, kırmızı mercimeğin yüzde 17,2 oranlarda değişimleri olduğu görülüyor.
1 litre sütün paketlenmiş X markasının fiyatı, F markette 29 buçuk lira iken, B markette 29 lira 90 kuruş, D ve E markette 29 lira 95 kuruş, A markette ise 37 lira 5 kuruş, C markette 38 lira 95 kuruştur. Sütün aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 32 oranına kadar değişiyor.
900 gram beyaz peynirin paketlenmiş X markasının fiyatı, E ve F markette 125 lira 90 kuruş iken, D markette 125 lira 95 kuruş, C markette ise 159 lira 95 kuruştur. Peynirde aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 27 orana kadar değişebiliyor.
1 litre zeytinyağının paketlenmiş X markasının fiyatı, F markette 319 lira 90 kuruş iken, B markette 329 lira 90 kuruş, C markette 394 lira 90 kuruş, A markette ise 398 lira 90 kuruştur. Zeytinyağının aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 24,7 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram Dermason çeşidi kuru fasulyenin paketlenmiş X markasının fiyatı, E markette 75 lira 90 kuruş iken, D markette 79 lira 90 kuruş ve A markette 89 lira 90 kuruştur. Kuru fasulyede aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 18,4 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram toz şekerin paketlenmiş X markasının fiyatı, D markette 27 lira 90 kuruş iken, B ve F markette 29 lira 90 kuruş, C markette ise 32 lira 90 kuruştur. Şekerin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 17,9 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram kırmızı mercimeğin paketlenmiş X markasının fiyatı, A markette 40 lira iken, D markette 45 lira 90 kuruşa, E markette 46 lira 90 kuruştur. Kırmızı mercimeğin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 17,2 oranına kadar değişiyor.
Son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde zaman zaman beklediği geliri elde edemeyen üreticilerimiz üretmekten kaçınırken, tarımsal ürünlerin marketlerde birbirinden farklı yüksek fiyatlara satılması kabul edilir değildir.
Gıdada ürün fiyatlarının hızlı değişiminin yaşandığı bu dönemde, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir.
Normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde, 6 üründe yapılan çalışmada sadece sütte marketler arası fiyat farkının yüzde 32 oranında olması uygulanan yüksek fiyatların göstergesidir. Kaldı ki tüketicilerin artan fiyatlara dayanma gücünün kalmadığını da görüyoruz.
Tüketiciler yüksek fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmaktan kaçınmalıdır. Tüketicilerin marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerinde fiyat araştırması yapmaları önemlidir.
Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmelidir.”
Günün ilk gelişmeleri:
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Cari açık altın hariç %2 civarındaydı. Bu aslında Türkiye'de TL'nin oldukça rekabetçi olduğunu temelde yansıtıyor" dedi
ABD Merkez Bankası faizi değiştirmeme kararı alırken Fed Başkanı Powell, Mart ayında bir indirim beklemediklerini ifade etti
SPK, yaklaşık 1.5 aylık bir aradan sonra iki şirketin halka arzına onay verdi
Deutsche Bank Londra Başkan Yardımcısı Tarman, Türkiye'ye yabancı girişi için durumun hala bıçak sırtında olduğunu söyledi
ABD, üssüne yapılan saldırıdan Irak'taki İslami Direniş örgütünü sorumlu tuttu
ABD'nin 3 askerin ölümüne "haftalar" sürecek bir "kampanya" ile misillemeye hazırlandığı belirtildi
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü Kirby, Türkiye'nin, ABD'nin S-400'lere ilişkin endişelerini gidermesi halinde yeniden F-35 programına katılmasının mümkün olduğunu söyledi
Gün içinde açıklanacak veriler ve beklenen gelişmeler:
İSO Türkiye imalat PMI verisi gelecek
İstanbul Ticaret Odası'nın fiyat endeksleri Ocak ayı enflasyonu için ipucu sunacak
TCMB'nin geçtiğimiz Perşembe güün yapılan PPK toplantısı özetleri yayınlanacak
Avrupa'da İngiltere Merkez Bankası'nın faiz kararı, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması, TÜFE ve İmalat PMI verileri, ABD tarafında da İmalat PMI'ın yarısıra, ISM verileri ve haftalık işsizlik başvuruları takip edilecek.
Ekonomi gazetesinde yayınlanan habere göre; Türkiye’de 68 otelle faaliyet gösteren Accor, halihazırda 16 otelin de yapımına devam ediyor. Türkiye’nin, ciddi büyüme potansiyeline sahip bir pazar olduğunu söyleyen Accor Orta Doğu, Afrika ve Türkiye, Premium, Orta Ölçek ve Ekonomi Markalar İş Geliştirme Bölge Başkanı Maya Ziadeh, 5 yılda 50 otel açmayı planladıklarını belirtti.
Dünya genelinde 110 ülkede, 40’tan fazla marka ve 5 bin 500’ün üzerinde oteli bulunan Accor’un Türkiye’de 16 oteli daha yolda. Şirket, 5 yıl içinde Türkiye’de yaklaşık 50 otel açmayı planlıyor. Şu anda Türkiye’de 68 otelle faaliyet gösterdiklerini, 16 otelin yapımına devam ettiklerini belirten Accor Orta Doğu, Afrika ve Turkiye, Premium, Orta Ölçek ve Ekonomi Markalar İş Geliştirme Bölge Başkanı Maya Ziadeh, yaşanan zorluklara rağmen Türkiye’nin, turizmde dayanıklılık ve performans gösterdiğini ifade etti.
FED faizi de duruşunu da değiştirmedi.
Politika faizi son 22 yılın zirvesinde oybirliği ile kaldı. Faize dair piyasa beklentisi de sabit kalacağı yönünde olduğu için karar sürpriz olmadı. Kritik konu bundan sonra nasıl ilerleneceği konusu idi. FED pozisyonunu değiştirmedi.
Faiz indirim umutları başka toplantılara kaldı. Mart ayında ilk faiz indirimi başlar diyen ve buna göre fiyatlama yapan piyasalar, Mart umudu son haftalarda kan kaybediyor. Dün akşamdan sonra umutlar aşağı yönlü trendini korudu. Mart'ta indirim olur beklentisi 35% seviyesine inmiş durumda. Ancak umutlar bitmiş de değil. Zira karar gününe 48 gün var. Bu dönemde gelecek veriler umutları canlandırabilir. Enflasyon tepki vermemeli düşmeli, diğer veriler enflasyon riski yaratmamalı.
Özetle FED, piyasalar kadar aceleci olmayacağını tekrar etti. Geleceği makro veriler şekillendirecek. Piyasalar ile FED arasındaki görüş farklılığının hangi yönde kapanacağını ve risk iştahını seyrini belirleyecek diye düşünüyoruz.
Bugün İngiltere merkez bankası BOE'nin faiz kararı açıklanacak. Burada da faizden çok patika önemli. Sabit sabit kalacak diye bekliyor piyasalar ve ilk indirim ne zaman olacak sorusunun cevabını arıyor. Tıpkı FED için olduğu gibi BOE için de piyasa ile ayrışma söz konusu. Piyasa tez canlı. BOE'nin beklentileri, yönlendirmesi önemli.
Genel olarak FED, BOE ve ECB için piyasalara göre daha temkinliler diyebiliriz. Piyasalar ise daha erken indirim öngörüyor. Kimin haklı olduğunu makro veriler söyleyecek. Orta vadeli politikanın üretilmediği-üretilemediği dönem bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor.
Piyasa fiyatlamasında ABD şirket bilançoları, Çin konut sektöründeki gelişmeler, ABD seçim süreci, Orta Doğu etki üreten diğer unsurlar.
FED kararı sonrası varlıklar farklı tepkiler verdi. Hisseler en net negatif fiyatlanan taraf oldu. Para Birimleri üzerinde Usd baskısı hafif arttı. Tahviller alıcılı seyretti. Diğer olumlu fiyatlanan ise altın oldu.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı pozitif. ABD vadelileri yüzde 0,2-0,5% aralığında artı. Asya piyasaları daha karışık. Hong Kong 1,3% civarı, Çin 0,2% civarı pozitif. Japonya 0,9% civarı satıcılı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %3,93, Dolar Endeksi 103,5, ons altın 2.046 Usd civarında işlem görüyor.
Lokal tarafta, Şimşek uygulanan programa dair mesajlar verdi. Şimşek kararlılıklarını, programının geniş kapsamlı olduğunu, süreceğini ifade etti.
Hazine 3 aylık borçlanma programını açıkladı. Kümüle 576 milyar TL itfa karşılığı 541 milyar TL fonlama şeklinde oluştu. Fonlama ihtiyacı Şubat ve Mart aylarında itfa tutarının üzerinde iken Nisan ayında belirgin altına iniyor. Şubat ayı borçlanması 5, 12 ve 19 Şubat haftalarında yapılacak.
Dış ticaret dengesi beklentiler dahilinde sonuçlandı (6,04 mlr Usd). Bugün imalat PMI verisi açıklanacak.
Usd/TL:
FED toplantısı geride kalırken varlıklar farklı tepkiler verdi. Para piyasalarında ise Usd gücünü korudu.
FED beklendiği üzere faizi değiştirmedi. Powell ise önceki açıklamalarını yinelemekle yetindi. Faiz indiriminin ne zaman başlayacağı hakkında yakın zamanda değil şeklinde sinyal verdi.
Dolar Endeksi 103,5 civarındaki seyrini sürdürüyor. Bundan sonraki seyrinde makro veriler yön gösterici olmaya devam edebilir.
Lokal tarafta, veri trafiği sakin. Veri trafiği az ve kritik veriler bulunmuyor bu hafta.
Pazartesi günü Ocak ayı enflasyon verisi açıklanacak. Hem piyasalar için hem MB için yön gösterici olabilir diye düşünüyoruz. Zira çift haneye yakın aylık artışı işaret eden tahminler de söz konusu.
Sıkılaşma süreci devam ettikçe, TL üzerinde oluşan baskının zamanla hafifleyeceğini düşünüyoruz.
Kur ılımlı yukarı eğilimini koruyor. Bu sabah 30,36 civarında işlem görüyor. Aşağıda 30,00 ve 29,50; yukarıda 30,50 ve 31,00 öne çıkan teknik seviyeler.
TL Tahvil/Bono:
Hazine 3 aylık borçlanma stratejisini açıkladı. Şubat'ta 200 milyar TL itfaya karşılık 250 milyar TL borçlanma planlanıyor. Takip eden 2 ay için ise 96 ve 280 milyar TL itfa karşılığı sırasıyla 132 ve 159 milyar TL fonlama öngörülüyor. Dip toplam ise 576 mlr TL itfa 541 mlr TL fonlama şeklinde oluştu. Fonlama ihtiyacı Nisan ayında belirgin azalıyor.
Pazartesi günü Ocak ayı enflasyon verisi açıklanacak. Enflasyonun yükselmesi bekleniyor. MB'nin sıkılaşma temposu için hem TL sabit getirililerin fiyatlaması için hem de enflasyon beklentileri için kıymetli bir veri.
Globalde, gelen son ABD makro verilerinde ekonomide istenilen soğumanın görülmediğini ortaya koyuyor. Bu ise tahvil faizlerinin yukarı meyilli olmasına yol açıyordu. Dün FED enflasyonla mücadelede katı tutumunu sürdürdü. Piyasa kararlılığın devamında enflasyonun düşeceğini satın aldı adeta. ABD hazinesinin arz azaltmasının da etkisi olduğunu belirtelim.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla 15 baz puan azalarak %43,27 ve 16 baz puan artarak 27,70% seviyesinden tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Yukarı hareket devam potansiyelini koruyor... Endekste 26 Aralık tarihinde başlayan ve kritik direnç bölgesi olarak izlediğimiz 8,100/8,150 bandının aşılmasıyla güç kazanan kısa vadeli yükseliş trendi etkisini sürdürüyor. Çarşamba gününü %0.26 oranında değer artışıyla 8,496 puandan tamamlayan piyasada, gün içerisinde 8,577 ile TL bazında tüm zamanların en yüksek seviyesi yenilenmiş oldu. Şu aşamada kısa vadeli yükseliş potansiyelini koruyan piyasada, seans içi geri çekilmelerde 8,400 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. 8,400 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin sürdüreceği alım eğilimi ise sırasıyla 8,600, 8,750 ve 9,000 hedef noktalarını test edebileceğini düşünüyoruz. Geri çekilmelerde 8,400 altındaki olası hareketleri ise yükseliş trendinin ilk zayıflama sinyali olarak değerlendireceğiz. Bu durumda bir alt noktada ana destek olarak 8,250 seviyesini izliyoruz. 8,250 üzerinde devam yönünde izleyeceğimiz yukarı hareketin, bu seviye altına olası geri çekilmelerde ise düzeltme işareti oluşturabileceğini göz önünde bulunduruyoruz.
Eur/Usd:
FED ikna olmadığını tekrarladı. Faiz sabit kaldı. Temkinli duruş da değişmedi.
Para piyasaları karar-yönlendirme sonrası Dolar talebini korudu. Dolar Endeksi karar öncesi 103,2 civarında idi. Karar sonrası 103,5 civarına erişti.
FED'in ikna olması için enflasyonun tepki göstermemesi ve diğer verilerin ise enflasyon riski yaratmaması gerekiyor.
Mart ayı faiz indirim beklentisi 35% seviyesine indi. Umutlar tükenmedi ama zayıflamaya devam ediyor. Mart toplantısına kadar açıklanacak veriler FED'i rahatlatırsa Mart'ta faiz indirimi yeniden potaya girebilir. Aksi halde umutlar sonraki toplantılara (Mayıs, Haziran) kalabilir.
FED tarafında netlik yok ama ECB tarafında da farklı bir durum söz konusu değil. ECB yaz aylarını, piyasalar ise Nisan ayını işaret ediyor. Görüşler burada da farklı.
Parite açısından sadece FED'in faiz indirimi konuşulmadığı, eşzamanlı olarak ECB'nin de faiz indirimi speküle edildiği için yön konusu net olabilir. Sıkışık hal sürüyor.
Dolar Endeksi'nin yukarı yönlü hareketinde 200 günlük ortalama 103,8-104 bant aralığı direnç olarak izlenebilir. Yukarı yönlü yaşanan hareketlerde bu aralık aşılmadığı sürece yükselişleri tepki hareketi olarak yorumluyoruz.
Bu sabah 1,081 seviyesindeki paritede 1,08 ve 1,075 seviyeleri gün içi destek; 1,088 ve 1,095 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Gbp/Usd:
Bugün BOE'nin de FED gibi politika faizinde değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Kritik olan bundan sonrası için verilecek sinyaller. Dün FED, tutumunu değiştirmedi. Piyasalar indirim beklentisini ötelemek durumunda kalıyor. Yolu ise makro veriler oluşturabilir.
Dolar Endeksi'nde 200 günlük ortalama 103,8-104 seviyesi kuvvetli direnç olarak karşımıza çıkıyor.
Bu sabah 1,268 seviyesinde bulunan paritede 1,265 ve 1,259 seviyeleri gün içi destek; 1,271 ve 1,277 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Altın:
FED faiz indirimi acele etmeyeceği mesajını yineledi. Bu anlamda piyasalara olumlu sinyal vermedi. Nihayetinde bu yaklaşım piyasalar için çok büyükten ziyade sınırlı sürpriz etkisi yaratmışa benziyor. Varlıklar farklı tepkiler verdi. Kıymetli madenlerde ise olumlu hava pek bozulmadı. Zira tahvil faizleri belirgin aşağı geldi, Usd hafif yükseldi. Bir de fiyatları destekleyen başka sebepler de (jeopolitik) bulunuyor.
Ekonomi tarafında bundan sonrası da makro verilerce tayin edilmeye devam edilecek diye düşünüyoruz. Yarın açıklanacak ABD aylık istihdam veri setini önemsiyoruz. Kısa vade için hareket yaratabilir.
ABD 10 yıllık tahvil faizinin ve Dolar Endeksi'nin tepki hareketi içinde olduğunu düşünüyoruz. ABD 10 yıllık faizinde 4,15%, Dolar Endeksi'nde 103,8 seviyelerini önemli görüyoruz. Bunların üzerine çıkılması altında baskıyı artırabilir.
Altında 2.070 Usd üzeri haftalık kapanışlar olması, Dolar Endeksi'nde (DXY) 101 altına inilmesi, ABD 10 yıllık faizi ise 3,90% seviyesinin altında kalınması altın için olumlu senaryo oluşturabilir.
Bu sabah 2.046 Usd seviyesindeki ons altında 2.035 ve 2.015 Usd seviyeleri gün içi destek, 2.050 ve 2.070 Usd seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Eurobond:
FED şahin kalmayı tercih etti. Varlıklar çoğunlukla alışılmış şekilde risk iştahının azalışını fiyatladı. Ancak ABD tahvil faizleri dün akşam ki sözleri değil, sıkı duruşun devamında enflasyonun düşüşünü fiyatlamayı tercih etti diyebiliriz. Tabii tahvil arzının azalmasının de etkisi fiyatlama dahil oldu. ABD 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 10 baz puan düşüşle 3,94% seviyesine gevşedi. Açıklanacak makro veriler seviyeyi-trendi belirlemeyi sürdürebilir.
Lokal tarafta, YP sabit getiriler global ile biraz negatif ayrışıyor. Son günlerdeki bu ayrışmada örneğin ABD tahvil arzının azalacak olmasına eşlik edilemedi. Ana resimde Türkiye eurobondları için temkinli-iyimser duruşumuzu sürdürüyoruz
Türkiye 5 yıllık CDS 328 ile günü tamamladı. Eurobondlar sınırlı negatif seyretti. Birim fiyatlar, kısalarda 1-2 cent; orta vadelilerde 20-25 cent; uzunlarda 14-17 cent değişim gösterdi. Faizler ise sırasıyla 6,21%, 7,80% ve 8,38% oldu.
Çağlar Kimençe
[email protected]
İhsan Tunalı
[email protected]
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
***
Çekince
Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.