Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

BIST-100’de, 6 haftadır kesintisiz yükseliş,
ABD borsaları geçen hafta tahvil piyasasındaki gerilimlere rağmen bir rekora daha imza
atarken, Avrupa daha tereddütlü görünüyordu. Özellikle lüks mallar ve otomotiv sektörü
burada iyi performans gösterdi ancak finansal hisseler ağır kayıplar yaşadı.
Makroekonomik bir katalizörün yokluğunda oynaklık bir miktar ortadan kalktı. Bu hafta
ABD enflasyon verileri çok önemli olabilir.
S&P Global ABD Hizmetler PMI'ı ve 50 daralma bölgesinin üzerinde çıkan ISM hizmetler
endeksi ile ABD ekonomisine yönelik yumuşak iniş söylemi hala geçerliliğini koruyor.
Sonuç olarak, ABD 10 yıllık getirisi %3,85 ve %4,23'lük yatay konsolidasyon kanalı
içerisinde nispeten istikrarlı kaldı.
Dünyanın diğer yerlerinde Çin'de tüketici fiyatları Ocak ayında %0,8 düştü; bu, dünyanın
en büyük ikinci ekonomisinin hala iyileşmekte olduğunun bir işareti. Şu ana kadar yerel
otoritelerin ekonomiyi canlandırma yönündeki girişimlerinin ya sonuçsuz kaldığı ya da
sınırlı olduğu ortaya çıktı.
Ham petrol fiyatları yükseliş ve düşüş arasında gidip gelirken petrol yo-yo'ya devam
ediyor. Geçen hafta yükseldi. İsrail'in Gazze'deki ateşkes teklifini reddetmesi ve ABD'nin
Irak'ta Tahran yanlısı grupları ortadan kaldırmasıyla Orta Doğu'daki durum belirsizliğini
koruyor. Aynı zamanda ABD Enerji Ajansı 2024 üretim görünümünü revize etti ve günlük
13,3 milyon varilin altına düşmesini bekliyor. Fiyat tarafında Brent ham petrolü 80 Usd’nin
üzerine çıkarak 81.7 USD'ye yükselirken, ABD WTI 76.50 Usd civarında işlem görüyor.
Doğal gaza gelince, Avrupa referans noktası Rotterdam TTF için 27 EUR/MWh düzeyinde
yataylaşmaya başladı.
Endüstriyel metaller haftayı karışık bir seyirle tamamladı. Alüminyum ve kalay güçlenirken
bakır, çinko ve kurşun geriledi. Londra'da bir ton bakır, ABD dolarındaki yükselişin yanı
sıra dünyanın ikinci büyük üreticisi olan Peru'daki üretim artışının da etkisiyle 8.200 ABD
doları civarında işlem gördü. Değerli metallerde altın 2025 dolar, gümüş 22,50 dolar,
paladyum ise 870 dolar seviyesinde düşüşünü sürdürüyor.
Bitcoin geçen hafta %11'den fazla artış gösterdi ve bu yazının yazıldığı sırada 47.500
seviyelerinde. Ether de aynı trendi takip ederek pazartesiden bu yana neredeyse %10
artışla 2.500 doların üzerine çıktı. Kripto varlıklarındaki bu artış, ABD hisse senedi
endekslerindeki tüm zamanların en yüksek seviyelerinin de gösterdiği gibi, yatırımcıların
risk iştahının geri dönüşünün bir parçası. 11 Ocak'ta başlatılan Bitcoin spot ETF'leri çok
sayıda yatırımcının ilgisini çekmeye devam ediyor. BlackRock ETF (IBIT) piyasaya
sunulmasından bu yana yaklaşık 3,5 milyar dolar, Fidelity ETF (FBTC) ise yaklaşık 2,81
milyar dolar topladı. 8 Şubat, bu fonlar için özellikle başarılıydı; BlackRock'un ETF'sine
204,1 milyon dolarlık giriş, Fidelity'nin ise 128,3 milyon dolarlık giriş kaydetmesi
gerçekleşti. Bu rakamlar yatırımcıların son günlerde gösterdiği ilgiyi ve spekülasyonları
doğruluyor.
Nispeten sakin bir haftanın ardından, ABD'de Ocak ayı enflasyonu, üretici fiyatları ve çeşitli
güven endeksleri (Empire State, Philly Fed, Michigan Üniversitesi) dahil olmak üzere
makroekonomik veriler de yeniden ortaya çıktı. Yurtdışı piyasalarda bu hafta Coca-Cola,
Shopify, Michelin, Heineken, Airbus, Capgemini, Schneider, Deere, EssilorLuxottica, ENI,
Safran ve Stellantis gibi bir dizi yüksek profilli şirketlerin karlılıklarını takip edeceğiz.
Yurtiçinde ise Salı günü ödemeler dengesi ve Cuma günü de TCMB Piyasa katılımcıları
anketi sonuçlarını izleyeceğiz.
Borsa İstanbul'a yükseliş trendi gücünü koruyor. Haftaya pozitif başlayan Bist100
endeksinde hafta ortasında gelen zayıf satışlar karşılanması sonrasında trendin devamını
gözlemledik. Endeksi teknik olarak değerlendirdiğimizde ise bir önceki tarihi zirvemiz olan
8.562 seviyesinin üzerinde Yükseliş trenlerin gücünü koruduğunu görüyoruz. Kısa vadeli
göstergelerin aşırı alım seviyelerinde olmasına rağmen gelen satışların hisse bazında
gerçekleşiyor olması, son dönemde etkili olan yükseliş rallisinin devamını desteklediğini
söyleyebiliriz. Direnç noktası olarak gördüğümüz 9.000 seviyesinin üzerinde gerçekleşen
hafta kapanışı sonrasında, yeni haftada 9450 seviyesini ilk direnç noktası olarak takip
edeceğiz. 9450 seviyesine yaklaşan hareketler sonrasında ise gelebilecek kar satışlarına
dikkat edilmeli.

 A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
 www.a1capital.com.tr
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ukrayna, İsrail, Tayvan’a toplamda 95 milyar dolarlık yardım içeren paket Senato’daki usül oylamasından geçti. Paketin önümüzdeki günlerde Senato’nun gündemine gelip oylanması bekleniyor.

100 üyeli Senato’daki oylamada 27 senatör karşı, 67 senatör de lehte oy kullandı.

Pakette 61 milyar dolar Ukrayna için ayrılmış durumda.

Kiev için söz konusu meblağ oldukça önemli.

Paket Senato’da kabul edilse bile Başkan Biden’ın masasına imzaya gitmeden önce Temsilciler Meclisi’nde de onaylanması gerekiyor.

Senato'dan geçmesi halinde Temsilciler Meclisi’nde paketi nasıl bir geleceğin beklediği belirsiz.

Temsililer Meclisi’nde Cumhuriyetçiler’in bir bölümü Ukrayna’ya destek paketine karşı.

Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nde kontrolü az bir farkla elinde tutuyor.

Temsilciler Meclisi bir süre önce sadece İsrail’e yardım içeren bir paketi oylamış ancak paket kabul edilmemişti.

Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson geçen hafta yaptığı açıklamada söz konusu 95 milyar dolarlık paketle ilgili olarak önce Senato’nun ne yaptığını görmek istediklerinin mesajını vermişti.

Pakette Ukrayna dışında, İsrail’e 14 milyar dolar, 9,15 milyar dolar Gazze’ye, Batı Şeria’ya Ukrayna ve diğer bazı çatışma bölgelerine insani yardım, ayrıca Tayvan dahil Hint Pasifiği’ndeki müttefikler için 4,83 milyar dolar içeriyor.

 Amerika'nın Sesi internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

 https://d33vxfhewnqf4z.cloudfront.net/a/ukraynaya-yard%C4%B1m-paketi-senatoda-ilk-asamayi-gecti/7483194.html

Çin’in yeni enerjili araç ihracatı, geçtiğimiz ay ciddi bir çıkış trendi göstererek 95 bin adede ulaştı. Çin Binek Araç Üreticileri Birliği, bu rakamın yıl bazında yüzde 27,1 oranında bir artışa denk geldiğini açıkladı. Veriler, ihraç edilen yeni enerjili araçların, ocakta Çin’in yaptığı toplam araç ihracatı içinde yüzde 26,8 oranında bir paya sahip olduğunu gösterdi.

Birlik, Çin’in yeni enerjili araç endüstrisinin piyasanın yükselen talebi ile bir araya geldiğinde, ülkenin bu alandaki üretiminin dış pazarlarda yeni markalarıyla daha da büyümeye devam edeceğini açıkladı. Aynı zamanda, Çin markalarının giderek artan bilinirliği ve denizaşırı hizmet ağının gelişmesi yeni enerjili otomobillerinin ihracatını destekleyen faktörler arasında yer alıyor.
 
Perakende satış verilerine ayrıntılı biçimde bakılacak olursa ucuz, küçük boyutlu tam elektrikli araçların, Çin’in geçen ay dış pazarlara yaptığı satışların yüzde 60 kadarını tuttuğu görülüyor. Birlik, Shanghai’de yerleşik SAIC’in Avrupa’da daha iyi performans gösterdiğini, BYD’nin de ocak ayında Güneydoğu Asya ülkelerinde yüksek rekabet gücüne sahip bir oyuncu olarak varlığını güçlendirdiği bilgisini de paylaştı.
 
CGTN TÜRK

TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. 2023 yılı 4. çeyrek finansal sonuçları 13.02.2024
TAVHL TOASO 2023 yılı 4. çeyrek finansal sonuçları 13.02.2024
HALKB 2023 yılı 4. çeyrek finansal sonuçları 14.02.2024
Limak Doğu Anadolu Çimento Sanayi ve Ticaret AŞ mevcut ortağı Limak Çimento Sanayi ve Ticaret
AŞ’nin sahip olduğu 25.930.000 TL nominal değerli (B) grubu paylar halka arza konu edilecektir. 1 TL
nominal değerli paylar 16,20 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacaktır 14.02.2024-16.02.2024
Halka Açık Ortaklıkların Pay İhraçları Mondi Turkey Demisaş Döküm VBT Yazılım
TURSG 2023 4.Ç karının 1.445 milyon TL olması bekleniyor (423)
GENTS Gentaş Kimya, aldığı 07.02.2024 tarihli yönetim kurulu kararı ile kayıtlı sermaye sistemine geçiş
ve halka arz hazırlıklarının başlatılmasına karar vermiş olup
GOLTS Aksu Enerji ve Ticaret A.Ş. Bedelli Sermaye Artırımı Rüçhan Hakkı Kullanımı
Pasifik Donanım ve Yazılım Bilgi Teknolojileri A.Ş. 13/02/2024 tarihinden itibaren Ana Pazar'da 35,00
TL/pay baz fiyat, "PATEK.E" kodu ve sürekli işlem yöntemiyle işlem görmeye başlayacaktır. İlgili sırada
maksimum emir değeri 1.000.000 TL olarak belirlenmiştir.
KOZAL 1.Pay geri alım işlemi için daha önce ayrılan 1.050.000.000 TL fonun 600.000.000 TL artırılarak,
1.650.000.000 Türk Lirası'na yükseltilmesine, 2.Pay geri alımına konu edilebilecek azami pay sayısı
5.000.000.000 adetin 7.500.000.000 adet (75.000.000 TL nominal) olarak revize edilmesine,
İpek Doğal Enerji Kaynakları Araştırma ve Üretim A.Ş. Paylarının Alımı İçin Ayrılan Fonun
Yükseltilmesi Hk. 350.000.000 Türk Lirası'na yükseltilmesine,
ARSAN % 27,50 oranında iştiraki olan Akedaş Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin kullanacağı 100.000.000 TL
tutarındaki banka kredisine söz konusu şirketteki payımız oranında kefalet verilmesine,
GARFA Bedelsiz Sermaye Artırımına İlişkin Yönetim Kurulu Kararı (%)400,000
OTTO 3391km sinema filmi projemizin Azerbaycan'daki izleyici sayısı toplam 67.187 kişiye ulaşmıştır.
Pay Piyasasında Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi [BNTAS] [MEGMT] [IDEAS]
IMASM 8.350.000 USD toplam bedel ile un değirmeni kurulumu sözleşmesi
LOGO e-dönüşüm yazılımlarının telif haklarının devralınması ve iş birliği sözleşmesi
THYAO Ocak 2023 döneminde 6,1 milyon olan toplam yolcu sayısı,

Teknik Bakış
BIST-100 günü %1,07 yükseliş ile 9045 puandan tamamladı. İşlem hacmi 120,2 milyar TL
Destek 8843 GAP [8762 W-W 8751 KD] 8665 gap
Direnç
US$ 296.977 301.366 (M-M) 304.352
9034 (9085 KD YÖNELDİ) 9104 *9239 KD 9330 %161.8 9344
Hisse Kapanış Destek Direnç
SKBNK 5.03 4.89 4.95 YYO 5.06 5.12 5.26 5.28 5.41
THYAO 294.75 291.75 SA 290.00 $9.9813 305.98

 ICBC Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 .www.icbcyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Dünyanın ilk Covid-19 aşısını geliştiren Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortakları Prof. Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin, uzun süredir çalıştıkları kanser ilacı için tarih verdiler. Haftalık "Focus" dergisine konuşan iki bilim insanı, ilk kanser aşılarının 2026 yılına kadar ruhsat alıp piyasaya çıkacağına inandıklarını açıkladılar.

Onlarca yıldır yaptıkları kanser araştırmalarının meyvelerini alma sürecine girdiklerini belirten Prof. Şahin, "Nihayetinde verilere dayanarak ruhsatlandırma konusunda kararı yetkili kurumlar verecek. Şu anda bir akciğer kanseri türüne karşı bir antikorumuz ve metastaz yapmış meme kanserine karşı bir antikor ilaç konjugat adayımız - kısaca ADC - onay için uygun bir duruma gelecek. Ayrıca bu yıl sonuna kadar, faz 2 veya faz 3 denemelerini sonlandırarak, tescil potansiyeli olan on aşı adayına sahip olmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Cilt, bağırsak, rahim, prostat ve akciğer kanseri gibi toplam 30 kanser türüne karşı klinik araştırmasının sürdüğünü, ilk ve ikinci deneylerde büyük bir başarı sağlandığını, artık aşı geliştirme sürecinde olduklarını belirten Şahin, "2030 yılına kadar geniş bir kanser tedavisi portföyüne sahip olmak istiyoruz. Prensip olarak, yakın bir gelecekte birçok kanser türünün daha erken tanınmaması ve daha tedavi edilebilir olmaması için hiçbir neden göremiyorum" dedi. "Tıbbın uzun vadede kanseri kontrol altına alma ya da iyileştirme yolunda ilerlediğine inanıyorum" diyen Prof. Şahin, büyük bilgi devrimi yaşıyoruz" diyerek, "Araştırmalarımızı dijital teknolojiler ve yapay zeka tarafından yönlendirerek, her zamankinden daha hızlı ilerleyebiliyoruz. Bugün tıp alanında da her şey eskisinden çok çok daha hızlı gerçekleşiyor" ifadelerini kullandı.

"Kemoya ihtiyaç kalmayabilir"

Son yıllarda kanserle mücadele konusunda çığır açan yeni bulgulara ulaşıldığını söyleyen Prof. Özlem Türeci, "Biontech olarak bir dizi programla büyük bir ilerleme kaydettik. Kanserin tedavisine yönelik çalışan diğer şirketlerin nerede durduğunu yargılamak istemiyorum. Genel olarak sektör için söyleyebileceğim, melanom tedavisinde yıllardır önemli ilerlemeler kaydedildi. Diğer birçok endikasyonda da tıbbi açından büyük bir potansiyel görüyoruz" şeklinde konuştu.

Her hastanın kanser hücresinin farklı olduğunu ve bireyselleştirilmiş kanser tedavisine öncelik verdiklerini anlatan Türeci, ilerleyen yıllarda kemoterapiye ihtiyaç kalmayabileceğini belirtti.

"Vücudun kendi savunma sisteminin kanserle savaşabilmesi için çalışıyoruz. Bu sayede tüm vücudu zehirleyen kemoterapiye artık ihtiyaç kalmayacak" diyen bilim insanı, "Kemoterapiler, büyük veya yaygın tümörleri tedavi etmek için kullanılabilen çok güçlü bir yöntem. Ancak bizim üzerinde çalıştığımız, antikorları kanserden etkilenen bölgelere hedeflerken sağlıklı dokuyu mümkün olduğunca koruyarak kullanılabilmek. Bu gelecekteki hassas tedaviler için çok önemli bir yaklaşım olacak. Antikor ilaç konjugatları, yani ADC'leri Korona tedavisinde de kullandığımız mRNA‘nın tamamlayıcısı olarak görüyoruz. ADC'ler daha büyük tümör kitlelerini parçalayabilecek, aşılar da kalan kanser hücrelerini ortadan kaldırabilecek" ifadesini kullandı.

 Amerika'nın Sesi internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

 https://d33vxfhewnqf4z.cloudfront.net/a/bi%CC%87ontechi%CC%87n-kanser-asi%CC%87si%CC%87-2026-da-pi%CC%87yasada/7483010.html

ABD Aralık ayı TÜFE verisi aşağı yönde revize edildi (0,3%’ten 0,2%’ye). Revizenin etkisi oldukça sınırlı oldu. Gözler yarın açıklanacak Ocak ayı manşet ve çekirdek TÜFE verilerinde. Yıllık bazda manşetin 0,5% düşüşle 2,9% seviyesine, çekirdeğin ise 0,2% düşüşle 3,7% seviyesine inmesi bekleniyor (Bloomberg).
Enflasyonun düşüşünü sürdürmesi piyasalar ve FED için rahatlatıcı olabilir. Risk iştahı olumlu etkilenebilir, eş zamanlı olarak Dolar güç kaybedebilir. FED tarafında ise şahinlik dozu biraz azalabilir. Veri sonucu enflasyonun dirençli olduğunu gösterirse bunların tam tersi görülebilir. Enflasyonun düşüş hattından çıkması (veya yeterince düşmediği algısının oluşması) faiz indirim beklentilerinin ötelenmesine de yol açabileceğini belirtelim.
Politika faizinin ne zaman inmeye başlayacağı sorusu, FED, ECB, BOE için güncelliğini koruyor. ECB tarafında yaz ayları işaret ediliyor. De Cos, Lane Mart ayı verilerinin önemli olduğunu faiz düşüşü için belirleyici olabileceklerini ifade ettiler. Karar vermek için daha fazla veri görme isteği FED için de geçerli. FED üyeleri ikna olmak için yeni verilere ihtiyaç duyduklarını ifade ediyorlar. FED’in Mart ayında faiz indirimi kapısını (büyük oranda) kapatması, FED ve ECB arasındaki takvim farkının kapanmasını sağlıyor.
ABD ÜFE, perakende satışlar, AB 4Ç büyüme, Almanya ZEW, İngiltere 4Ç büyüme, TÜFE, işsizlik oranı, sanayi üretimi bu haftanın diğer verileri. Ayrıca FED, ECB, BOE’den de açıklamaların yapılacağını belirtelim. Bugün İngiltere MB başkanı Bailey konuşacak (saat 21:00).
ABD seçim süreci (Trump’ın politikaları, Biden’ın yaşı ile spekülasyonlar), Orta Doğu, Çin (konut sektöründeki sorunlar, ülke yönetiminin attığı adımlar), ABD şirket bilançoları (karlar ve gelecek projeksiyonları) takip edilen diğer konular olmayı sürdürüyor.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı çoğunlukla pozitif. ABD vadelileri +/- 0,05 ile yatay. Asya piyasaları ağırlıklı pozitif. Hong Kong 0,8% civarı eksi. Japonya 0,1% civarı, Çin 1,3% civarı pozitif. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,17, Dolar Endeksi 104, ons altın 2.022 Usd civarında işlem görüyor.
Lokal tarafta, para ve maliye politikalarında normalleşme süreci devam ediyor. Yerel seçimler yaklaşıyor. Seçim takvimi daraldıkça yatırımcı ilgisinin artacağını düşünüyoruz.
F16 temin sürecindeki ilerleme olumlu sinyal veriyor.
Bu hafta ajanda yoğun değil. işsizlik oranı ve cari açık haftanın verileri.
Hazine bu hafta 4 ihale ile Şubat borçlanma programına devam edecek. Bugün 14 ay ve 10 yıl vadeli, yarın 4 yıl ve 6 yıl vadeli tahviller ihraç edilecek.




Usd/TL:
Ekonominin canlı olduğunu gösteren makro veriler ve şahin FED yönlendirmeleri ile Dolar gücünü koruyor. ABD ekonomisi son yılların en güçlü-hızlı FED sıkılaşmasına rağmen güçlü veriler vermeye devam ediyor. Mart ayında faiz indirim kapısı kapanmak üzere. Umutlar ötelenmiş durumda.
Bu hafta ABD TÜFE verisi önemli. Yarın açıklanacak veri enflasyonunun trendini gösterecek. Veri beklentilerinden saptığı ölçüde hareket yaratabilir.
Dolar Endeksi 104 civarındaki seyrini koruyor.
Lokal tarafta, bu hafta veri trafiği yoğun ve kritik değil.
Para ve maliye politikalarında izlenen yolda ilerlemeyi sürdürüyoruz. Bir yandan da seçim takvimi işliyor. Seçim sonrası lokal fotoğrafın daha netleşmesini bekliyoruz.
Merkez Bankası’nın 45% politika faizini destekleyecek adımlar atacağı sinyali verdiğini not edelim.
Kur ılımlı yukarı eğilimini koruyor. Bu sabah 30,69 civarında işlem görüyor. Aşağıda 30,50 ve 30,00; yukarıda 31,00 ve 31,50 öne çıkan teknik seviyeler.




TL Tahvil/Bono:
Hazine bu hafta 4 ihale ile Şubat borçlanma programına başlıyor. Bugün 14 ay ve 10 yıl vadeli tahviller; yarın ise 4 ve 6 yıl vadeli tahviller ihraç edilecek .
Enflasyonun 70-75% civarına çıkması genel beklenti haline gelmiş durumda. Bu süreçte Merkez Bankası’nın şahinlik dozu önemini koruyor. Tahvil verim eğrisi ters eğimli olmayı sürdürüyor.
Globalde, ABD ekonomisinin canlı, FED’in şahin olması ile tahvil faizleri ABD tahvil faizlerinin öncülüğünde yüksek seyrini koruyor. Bu hafta ABD TÜFE verisi düşüş yolunda ilerlerse tahvil faizleri gevşeyebilir.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla yatay %42,79 ve 10 baz puan artarak 27,28% seviyesinden tamamladı.



Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Endekste 26 Aralık tarihinde başlayan kısa vadeli yükseliş trendi içerisindeki güçlü seyir devam ediyor. Haftalık periyotta %4.39 oranında değer artışının gerçekleştiği ve haftayı 9,045 puan ile tüm zamanların en yüskek seviyesinde tamamlayan piyasada, 9,150 seviyesi seans içi ilk önemli direnç konumunda. Şu aşamada kısa vadeli yükseliş potansiyelini koruyan piyasada, seans içerisinde artık 8,950 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. Bu destek noktası üzerindeki hareketlerin ise sırasıyla 9,150, 9,250 ve 9,500 hedef noktalarını test edebileceğini düşünüyoruz. Geri çekilmelerde 8,950 üzerinde devam edecek yükseliş trendi kapsamında, bu seviye altındaki olası hareketleri ise yükseliş eğiliminin ilk zayıflama sinyali olarak değerlendireceğiz. Bu durumda bir alt noktada 8,850 ve 8,750 olmak üzere kısa vadeli trendin ana destek olarak izlediğimiz 8,500 seviyelerine doğru ara bir düzeltme hareketinin gündeme gelebileceğini göz önünde bulunduruyoruz.




Eur/Usd:
ABD Aralık ayı TÜFE verisi aşağı yönlü revize edildi. Bu Dolar’ın hafif zayıflamasını sağladı. Genel olarak ABD ekonomisi canlı, FED şahin olduğu için Usd gücünü koruyor. Dolar Endeksi 104 civarında kalmaya devam ediyor.
Bu hafta veri tarafında ABD TÜFE verisi öne çıkıyor. Yıllık oranının 2,9% seviyesine inmesi bekleniyor (0,5% düşüş). Çekirdeğin ise 3,7% ile daha sınırlı gevşemesi öngörülüyor (-0,2%).
Haftanın diğer verileri ise AB 4Ç büyüme, Almanya ZEW, ABD ÜFE, perakende satışlar, İngiltere 4Ç büyüme. Ayrıca merkez bankalarından da açıklama trafiği takip edilecek.
Parite 1,07 üzerinde kalma çabası sergiliyor ve bundan başarılı oluyor. Bu sebeple biraz tepki verebileceği kanaatindeyiz. İlk etapta 1,085-1,09 görülebilir diye düşünüyoruz.
Dolar Endeksi (DXY) 104 seviyesi üzerinde fiyatlamayı sürdürüyor. Makro veriler yol gösterici olmaya devam etmesini bekliyoruz.
Dolar Endeksi’nin yukarı yönlü hareketinde 200 günlük ortalama 103,8-104 bant aralığı direnç bölgesinin üzerine çıkılmış durumda. Tepki olarak izlediğimiz yükseliş tahmin ettiğimizden daha güçlü oluyor. 105,5 bir sonraki hedef olabilir.
Bu sabah 1,079 seviyesindeki paritede 1,075 ve 1,07 seviyeleri gün içi destek; 1,082 ve 1,088 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay-sınırlı pozitif seyir bekliyoruz.



Gbp/Usd:
TÜFE, 4Ç büyüme, sanayi üretimi, işsizlik oranı İngiltere’de haftanın verileri. ABD tarafında ise TÜFE verisi öne çıkıyor. Bailey bugün (saat 21:00) ve Çarşamba günü konuşacak. FED tarafında ise hafta boyunca açıklamalar yapılacak.
Dolar Endeksi gücünü koruyor. Yalnız son günlerde zirve tayin etmek yerine kazanımlarını koruma görüntüsü veriyor.
Dolar Endeksi’nde 200 günlük ortalama 103,8-104 seviyesindeki kuvvetli direncinin üzerine çıkmış durumda. Mevcut dinamik 104 üzerini bir süre daha mümkün kılabilir.
Bu sabah 1,263 seviyesinde bulunan paritede 1,26 ve 1,256 seviyeleri gün içi destek; 1,265 ve 1,269 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.



Altın:
Kıymetli madenler baskı altında kalmaya devam ediyor. ABD para biriminin güçlü oluşunun yanı sıra ABD tahvil faizlerinin yüksek seyretmesi arka planı oluşturuyor. Bu yapının altın lehine dönmesi için bu hafta veri destek olabilir. bunun için verilerin enflasyon tehdidinin azaldığı, ekonomik aktivitenin yavaşladığı sinyali vermesi gerekebilir. Aksi halde baskı sürebilir.
Yarın ABD TÜFE kritik konumda. Ayrıca hafta boyunca açıklanacak veriler de (ABD TÜFE kadar kritik olmasalar da) dikkate alınmalı.
Makro veriler ışığında adım adım ilerleyerek fiyatlama sürebilir. FED temkinli olunca altın kısa vadede cazip olamıyor, orta vadede ise cazibesini koruyor.
Teknik olarak 2.000-2.070 Usd arasında bant hareketi devam ediyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizinin ve Dolar Endeksi’nin tepki hareketi tahminimizden daha güçlü. Endeks 105,5, 10Y tahvil 4,35% civarına çıkabilir.
Bu sabah 2.022 Usd seviyesindeki ons altında 2.015 ve 2.000 Usd seviyeleri gün içi destek, 2.035 ve 2.050 Usd seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.



Eurobond:
ABD Aralık ayı TÜFE verisi aşağı revize edildi. Ancak oldukça sınırlı değişim neredeyse etki yaratmadı. Yatırımcıların ABD TÜFE verisine odaklandıklarını düşünüyoruz. Düşüşe işaret eden veri tahvil faizlerini aşağı çekebilir. Aksi halde örneğin ABD 10 yıl vadeli tahvil faizi 4% üzerindeki seyrini bir süre daha sürdürebilir. Ana senaryo çerçevesinde ABD 10 yıllık tahvil faizindeki yükseliş yüzde 4,40 seviyesini geçmediği sürece tepki olarak kalmasını bekliyoruz.
Lokal tarafta, eurobond ihraçlarına güçlü talep gelmesi moral verdi. Cuma günü Türkiye eurobondları emsallerine göre olumlu ayrıştı.
Türkiye 5 yıllık CDS 314 ile günü tamamladı. Eurobondlar pozitif seyretti. Birim fiyatlar, kısalarda 1-5 cent; orta vadelilerde 20-37 cent; uzunlarda 28-34 cent değişim gösterdi. Faizler ise sırasıyla 6,08%, 7,60% ve 8,13% oldu.
 
Çağlar Kimençe
[email protected]

İhsan Tunalı
[email protected]



Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
  ***
Çekince

 Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı

  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.


  

Ekonomi gazetesinde yayınlanan habere göre;

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, son dönemde yurtdışında yatırım yapan çok sayıdaki Türk şirketinin bu girişiminin ülkeden kaçışı değil, önemli dış pazarlara erişimi amaçladığını söyledi. Alper, “Milyar dolarlık şirketler yaratabilmek için daha fazla ekonomiye ulaşmanız lazım. Bu pek çok yerde, ‘işte ‘Türk sermayesi yurt dışına kaçıyor’ gibi lanse ediliyor. Bence öyle değil. Olay büyük pazarlara erişimdir. Olması gereken de bu. Türk şirketleri, büyüyebilmek için yurtdışına taşmak zorunda. Kordsa ve Çimsa zaten bunu yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel şirket olmanın dört aşaması olduğunu kaydeden Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Bunlar, ‘ülke için üret’, ‘ihracat için üret’, ‘orada üret’ ve ‘üretim teknolojilerini ve üretim makinelerini sat. Milyar dolarlık şirket olmak için daha büyük pazarlara erişmemiz lazım. Bu pek çok yerde işte Türk sermayesi yurt dışına kaçıyor gibi lanse ediliyor, bence öyle değil. Olay büyük pazarlara erişimdir” dedi.

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, milyar dolarlık şirketler yaratabilmek için daha fazla ekonomiye ulaşılması gerektiğini söyleyerek, “Türk şirketleri yurtdışına mı kaçıyor” sorusuna “Türk şirketleri büyümek için yurtdışına taşmak zorunda” cevabını verdi.

Bir grup gazeteciyle bir araya gelen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Davos izlenimlerini paylaştı, güncel ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

Türk sanayisinin ve sanayicisinin küresel oyuncu olma olgunluğuna geldiğini belirten Alper, “Olması gereken de bu. Türk şirketleri, büyüyebilmek için yurt dışına taşmak zorunda. Türkiye’de büyük şirketler dışındaki şirketlerin ulaşabildiği ciro rakamları sınırlı. Milyar dolarlık şirketler yaratabilmek için daha fazla ekonomiye ulaşmanız lazım” diye konuştu.

Bir şirketin küreselleşme yolculuğunun dört adımdan oluştuğunu da anlatan Alper, “Bunlar, ‘Ülke için üret’, ‘İhracat için üret’, ‘Orada üret’ ve ‘Üretim teknolojilerini ve üretim makinelerini sat’tan oluşuyor. İhracat konusunda Türkiye çok iyi noktada. Şimdi üçüncü ve dördüncü aşamalara geçmeliyiz. Çünkü kendi teknolojilerimizi üreten şirketlerimiz var artık. Hani bizden Kordsa örneği var. Ama dünya üzerinde; Türkiye’den bir sürü örnek var. Daha büyük pazarlara erişmemiz lazım. Bu pek çok yerde işte Türk sermayesi yurt dışına kaçıyor gibi lanse ediliyor, bence öyle değil. Olay büyük pazarlara erişimdir” açıklamalarında bulundu. “Kordsa ve Çimsa zaten bunu yapıyor. Uluslararası pazarda büyüyor ve büyümeye de devam edecek” diyen Alper, şunları söyledi: “Geçen sene çok büyük bir enerji atılımı yaptık. Hem üretimde hem dağıtımda bir numarayız. Türkiye’de büyümeye devam ediyoruz. Yaklaşık 1.000 MW’tan fazla yatırım yapıyoruz. Dağıtım yatırımlarımız sürekli devam ediyor. Şimdi de dünya pazarlarındaki fırsatlara bakıyoruz. ABD’de, Teksas’ta, iki farklı güneş enerjisi santralı yatırımı açıkladık. İlkinde bu ayın sonuna doğru elektrik üretmeye başlayacağız. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde tüm kapasite devreye girecek.”

YABANCININ ZAMANA İHTİYACI VAR

Davos’taki temasları kapsamında yabancı yatırımcının Türkiye’ye yatırıma gelme hevesinde olup olmadığı ile ilgili soruya Alper, “Yabancı yatırımcıların biraz zamana ihtiyacı var. Şunu söyleyebilirim; yüksek enflasyon herkesi ürkütüyor. Ama iyi bir yola girdiğimizi; yeni orta vadeli planla doğru tedbirlerin alındığını görüyorlar. Enflasyonla mücadele doğru yolda. Biz de destekliyoruz. Fakat bunun tasarrufla da desteklenmesi lazım. O tarafta alacak yolumuz var” diye yanıt verdi.

AVRUPA-ÇİN KORİDORUNDA YOL BİZİZ

Cenk Alper, Türkiye’nin büyük bir potansiyeli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Özellikle enerji işindeki potansiyel çok daha büyük. Türkiye’nin bu noktada çok kritik bir rolü var. Her yıl, Çin’den Batı’ya doğru yaklaşık 10 milyon konteyner getiriliyor. Bu 10 milyon konteyner in yüzde 98’i deniz yoluyla geliyor. Deniz yoluyla geçişlerde saldırılar, engellemeler nedeniyle ciddi risklere maruz kalınıyor. Kuzey koridoru dediğimiz Sibirya geçişi ise iklim problemlerinden dolayı güvenli değil. Bizim de içinde olduğumuz orta koridor, yani eski İpek Yolu verimli güzergâhlardan biri. Burada da Türkiye’nin konumu inanılmaz. Otoyollarımız, köprülerimiz, gaz hatlarımız olarak, bu transferi sağlayabilecek en gelişmiş ülke Türkiye diyebilirim. Bu açıdan bakıldığında sadece bir geçiş yolu olarak değil, Türkiye hem üretim hem de dağıtım üssü olabilir. Sözün özü bu koridor içindeki yol biziz...”

Sağlık sigortası şirketi kurduk. Yeni ürünlerle piyasaya çıkacağız. AgeSA’nın lisansını aldık ve Belçikalı Ageas’la ortaklık yaptık. Nisanda ilk poliçeyi keser hale geleceğiz. Önleyici sağlık teknolojilerine Sabancı Ventures aracılığıyla yatırım yapıyoruz. İlaç üretemeyebiliriz ama sağlık sigortacılığı ve etrafındaki dijital ekosisteme entegre olma konusunda hazır ve kararlıyız.

EKONOMİ’nin ulaştığı bilgiye göre, Türkiye’de yatırım yapması için kamu nezdinde yoğun temasların yürütüldüğü Çinli markalardan biri olan Great Wall, geçen perşembe ülkedeki yatırım kararını askıya aldığını bildirdi. Bu kararda sık değişen regülasyonlar ve artan işçilik maliyetleri de etkili olurken, yatırım yapmayı planlayan Chery, Skywell ve MG gibi diğer markalar görüşmelerini sürdürüyor. Ancak bu markalar davet aldıkları Avrupa ülkeleri yerine Türkiye’ye yatırım yapmak için “garanti” ve cazip teşvikler bekliyor.