Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en köklü tarım makina ve ekipmanları üreticilerinden BAŞAK Traktör, Galatasaray Kadın Voleybol ve Kadın Basketbol Takımlarına forma sponsoru olduğunu duyurdu. Sponsorluk anlaşması, İstanbul’daki Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde düzenlenen özel bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Ali Sami Yen Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen imza törenine ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Aydın Özbek ve BAŞAK Traktör Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Bayramoğlu katıldı.
ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu ve Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek protokol imzalayarak bu anlamlı iş birliğini duyurdular.
ASKO Holding tarafından yapılan açıklamada, “Bu destek, Türk kadınlarının sosyal hayatın içinde güçlü bir duruş sergilemesi ve sportif faaliyetlerde daha fazla yer alması gerektiği inancını yansıtmaktadır” denildi. Gerçekleştirilen sponsorluğun, yalnızca bir marka iş birliği değil, aynı zamanda Türkiye’nin yüzyılı aşkın tarihe sahip iki kurumsal kültürünü bir araya getirdiği belirtildi.
Sami Konukoğlu: Kadınların toplumdaki gücüne inanıyoruz
ASKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu, “ASKO Holding, ağırlıklı olarak tarım ve iş makinaları sektörlerinde uzun yıllardır faaliyet gösteriyor. Bu sektörler genellikle erkek egemen alanlar olsa da biz, kadınların toplumdaki gücünü ve potansiyelini her zaman ön planda tutuyoruz. Kadınların toplumda her alanda daha güçlü bir şekilde yer almasının, sürdürülebilir ve sağlıklı bir toplum yapısının oluşması açısından kritik bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Türk tarım sanayinin en köklü kuruluşu olan BAŞAK Traktör markamızla, Galatasaray Kadın Voleybol ve Basketbol Takımlarına sponsor olmamız, bu anlayışımızın bir yansımasıdır” dedi.
Dursun Aydın Özbek: Yepyeni başarılara ulaşmak için bir araya geliyoruz
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Sayın Dursun Aydın Özbek: “Bugün Galatasaray Spor Kulübü olarak BAŞAK Traktör ile kadın basketbol ve kadın voleybol takımımız için yaptığımız forma sırt sponsorluk anlaşmasının imza töreni için bir aradayız. BAŞAK Traktör, değerli Yönetim Kurulu Başkanı Sami Konukoğlu kardeşimin anlattığı gibi çok geniş bir yelpazesi var BAŞAK Traktör’ün ve dünyada da önemli bir yeri var. ASKO Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor, sektörün en önemli şirketlerinden bir tanesi. ASKO Holding ise yüzyıllık geçmişiyle iş makinaları, tarım makinaları, enerji ve teknoloji gibi birçok alanda büyümeye devam eden, ülkemizin önde gelen holdinglerinden birisi. Şimdi Galatasaray markası ile yepyeni başarılara ulaşmak için bir araya geliyoruz. Ben bu anlaşma için ASKO Holding’e, Sayın Sami Konukoğlu’na, değerli Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum. Bu sene hem kadın basketbol hem kadın voleybolda önemli hedefler koyduk. Bu hedeflere doğru ilerlemek için elimizden geleni yapıyoruz. ASKO Holding yıllardır kurduğu hayalleri gerçeğe dönüştürerek büyük başarılara ulaşmış, şimdi verdikleri bu destekle bizim de hayallerimizin gerçeğe ulaşmasında katkıda bulunacaklar. Ben bu birliktelikte daha büyük başarılara ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Anlaşmamızın Galatasarayımıza, BAŞAK Traktör’e, ASKO Holding ve Türk sporuna hayırlı olmasını temenni ediyorum. 2024’ün son günlerine geldik. 2025 yılının ülkemiz ve insanlarımız, Galatasarayımız, BAŞAK Traktörümüz için hayırlı geçmesini ve başarılarla dolu olmasını diliyorum. Hepinizin yeni yılını kutluyorum” dedi.
Gökhan Bayramoğlu: Birlikte Daha Güçlüyüz
Bu uzun soluklu yolculukta bizlere rehberlik eden “Toprağınızdaki Bereket” sloganımız, hayatın her alanında üretkenliği ve emeği onurnemini ifade ediyor. Bugün, Galatasaray Spor Kulübü’nün kadın basketbol ve voleybol takımlarına verdiğimiz destekle bu bereketin, spor sahalarında da yeşereceğine inanıyoruz. Kadınların başarı hikayelerine katkı sunmak ve kadınların spordaki varlığını güçlendirmek, ASKO Holding ve BAŞAK Traktör'ün toplumsal sorumluluğa olan bağlılığının bir göstergesidir. Bu anlamlı birliktelik için başta Galatasaray Spor Kulübü’ne, Sayın Başkanımıza ve değerli yönetim ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Bu iş birliğinin, her iki taraf için de büyük başarılara vesile olacağına yürekten inanıyor, hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. BAŞAK Traktör ollandırmanın öarak “Birlikte Daha Güçlü” olduğumuza inanıyor ve hepinize mutlu bir yıl diliyorum.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hikayesine BND Group çatısı altında Denizli'de başlayan ve bölgenin simge restoranı olarak kabul edilen Labada, brasserie ve patisserie'nin yanı sıra catering ve etkinlik hizmetleri ile de misafirlerini gastronomik bir yolculuğa çıkarıyor. Menülerinde özellikle mevsimselliğe çok önem veren ve yerli üreticiyi kurulduğu günden bu yana destekleyen Labada, Dude Table Gastronomi Pazarlama Ajansı tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen FOMA'da (Food Marketing Awards) 2 önemli ödülün sahibi oldu.
Labada, "Gıdada Öğreterek Geliştir / Yerellik" kategorisinde verilen altın, gümüş ve bronz ödülleri haricinde, çalışmaları ve vizyonuyla bulunduğu bölgenin gastronomik gelişimine katkı sağlayan, ilham veren ve yol gösteren 4 markanın almaya hak kazandığı "Yerelde İlham Veren Marka" ödülüne layık görülürken, "Labada 5. Yıl Özel Menü" projesi ile de mevsimsel ürün kullanımının önemini vurgulayan "Gıdada Öğreterek Geliştir / Mevsimsellik" kategorisinde bronz ödül almaya hak kazandı.
Adını doğada kendiliğinden yetişen doğal bir bitkiden alan ve menüleriyle de misafirlerine bu doğallığı ve lezzeti yansıtan Labada, misafirlerine en iyi deneyimi yaşatmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lüks konut projeleri ve yenilikçi mimari çözümleriyle sektörün öncülerinden biri olarak konumlanan Karmod Prefabrik, 6 Ocak’ta lansmanını gerçekleştireceği çelik ev tasarımlarında kullanılacak "İmparatorluk Serisi" ile kullanıcılara depreme dayanıklı, konforlu yaşam alanları vaat ediyor.
Proje, toplam 22 adet tasarımdan oluşuyor
Çelik yapıların betonlara kıyasla yaklaşık %30 ila 50 daha fazla esneklik ve dayanıklılık sağladığını aktaran Karmod Prefabrik Mimarı Muhammet Ensar Çankaya, “Yenilikçi tasarımlarımızı, ileri düzey Ar-Ge çalışmaları ve teknoloji yatırımlarımızla destekliyoruz. Üretim altyapısının modernizasyonu için makine parkurlarına yaptığımız yeni yatırımlarla premium ürün kalitesinde sektörde öncü olarak konumlanıyoruz. Bu inovatif yaklaşımla estetik ve dayanıklılığı birleştirerek, üst segment ürünlerde yeni standartlar belirliyoruz. Gelecek yıl lansmanını yapacağımız çelik ev serimizle de bu yaklaşımlarımızı somut projelere dönüştürme gücümüzü ortaya koyuyoruz” diyerek projelerine dair detayları da paylaştı.
Karmod’un İmparatorluk Serisi, 15 tek katlı ve 7 çift katlı model olmak üzere toplam 22 adet tasarımdan oluşuyor. Modern mimarinin zarafetini taşıyan evler, dayanıklılığı, estetiği ve konforu bir araya getiriyor. İleri düzey yalıtım teknolojileri, çevre dostu malzemeler ve akıllı sistemleriyle donatılan evler, her detayda kullanıcılara özeni hissettiriyor.
“Farklı bir yaşam deneyimi sunuyoruz”
Çelik yapı serisinin depreme karşı hasar riskinin düşük ve inşaat süresinin diğerlerine kıyasla kısa olmasıyla lüks konut kullanımı için de öne çıktığının altını çizen Karmod Prefabrik Mimarı Muhammet Ensar Çankaya, çelik ev tasarımında kullanılacak olan yeni “İmparatorluk Serisi”nin mimari vizyonunu şu sözlerle tanımlıyor: “Bu projede çelik yapı teknolojilerini en yenilikçi çözümlerle bir araya getirerek, sıradan konutlardan farklı olarak bir yaşam deneyimi sunan mekanlar oluşturduk. Premium segmentte konfor, güven ve estetik dengesini kusursuz bir uyumla yakaladık. Bunun yanı sıra, yapılarımız depreme dayanıklılıkta en üst düzey standartları karşılıyor ve gönül rahatlığıyla tercih edilebiliyor.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber dünyadaki tehditler yıldan yıla arttıkça, kurumsal ağların ilk katmanı sayılan güvenlik duvarlarındaki (firewall) kural setleri de çoğaldı ve karmaşıklaştı. Yapılan araştırmalara göre, dünyada bir milyondan fazla güvenlik duvarı kullanan şirket olduğu, bazı işletmelerde ise, güvenlik duvarı kural setlerinin milyonlara ulaştığı tespit edilmiştir. Öte yandan Gartner, güvenlik duvarı ihlallerinin tamamına yakın bir kısmının yanlış yapılandırmalardan kaynaklanacağını belirtmiştir.
Her ölçekten firmanın karmaşık ağ güvenliği ihtiyaçlarına kolay ve etkili çözümler sunan yerli ve milli güvenlik teknolojisi üreticisi Opinnate, ağ güvenliğinde yeni bir dönemi başlatacak pasif izleme özelliğini de içeren Ağ Güvenliği Politikası Yönetimi (NSPM) çözümünün yeni versiyonunu duyurdu.
"Pasif izleme" ile ağ güvenliğinde yeni bir dönem başlıyor
2022'den bu yana faaliyet gösteren yerli ve millî teknoloji firması Opinnate, siber güvenliğin yükselen alt kategorilerinden biri olan NSPM pazarında fark yaratacak Opinnate 4.1.1 versiyonunu lanse etti.. Rakip çözümlerde bulunmayan pasif izleme (Passive Monitoring) özelliğiyle Opinnate, şirketlerin güvenlik duvarları üzerinden geçen tüm trafiği anlık olarak analiz etmelerine ve ağ trafiklerini ayrıntılı bir biçimde izlemelerine olanak tanıyor.
Ağ Güvenliği Politikası Yönetimi pazarında bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Opinnate CEO'su ve Kurucu Ortağı Serkan Özden, "Rakip çözümlerde yer almayan pasif izleme özelliğimizle şirketlerin güvenlik duvarlarında uyguladıkları kuralları sıkılaştırma süreçlerini hızlı ve kolay hale getiriyoruz. Büyük veri mimarisiyle desteklenen bu yenilikçi özellik, şirketlerin güvenlik duvarı kurallarının etkinliğini gerçek zamanlı olarak değerlendiriliyor. Bu sayede geniş yazılmış kurallar hızla daraltılabiliyor, sadeleştirilebiliyor. Gereksiz objeler tespit edilebiliyor ve tüm bunlar,güvenlik riskini azaltırken ağ performansını fark edilebilir seviyede artırıyor" dedi.
Dünya devleriyle entegre çalışıyor
Yeni nesil bilgi güvenliği ve siber güvenlik çözümlerinde uzmanlaşmış lider üreticileri Türkiye'deki işletmelerle buluşturan Inforte Bilişim'in distribütörlüğünü üstlendiği Opinnate çözümünün kolayca devreye alınabildiğini ve ayrı bir güvenlik duvarı yönetimi çözümü gerektirmediğini söyleyen Serkan Özden,
"Siber tehdit ortamı yapay zekanın da etkisiyle çok hızlı değişiyor. Kurumsal ağlar büyüdükçe, eski güvenlik duvarı kuralları işlevsiz veya verimsiz hâle geliyor. Optimizasyon konusunda devreye giren Opinnate, dünya çapında güvenlik duvarı pazarının lideri kabul edilen Fortinet, Palo Alto Networks, Checkpoint, Cisco ve Sophos'un çözümleriyle entegrasyon imkânı sunuyor. Bu sayede gereksiz kurallar kaldırılıyor, gerekli olanlar iyileştirilerek yeni tehdit ortamına uygun hâle getiriliyor. Güvenlik ekipleri, özellikle rakip çözümlerde bulunmayan Passive Monitoring özelliğiyle tüm trafiği gerçek zamanlı izleyerek ağlarındaki anomalileri hızla tespit edebilme ve güvenlik önlemlerini proaktif bir biçimde alabilme şansı buluyor. Karmaşık güvenlik duvarı yönetimini kolaylaştıran ve yalın hâle getiren Opinnate, ağ güvenliği performansını artırırken, güvenlik ekiplerinin verimliliğine de katkıda bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Kamu ve özel sektöre hizmet veriyor
Tamamen yerli ve milli kaynaklarla 2022'de kurulan Opinnate'in Türk mühendisler tarafından geliştirilen çözümünün hızlı büyüme kaydettiğini vurgulayan Opinnate Kurucu Ortağı ve CEO'su Serkan Özden, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Hem kamuda hem de özel sektörde güçlü referanslar elde ettik. Doğuş Teknoloji, QNB Finansbank, Bankalararası Kart Merkezi (BKM), İşNet ve STM gibi kurum ve kuruluşların ağ güvenliği politikası yönetimi için tercih ettikleri çözüm, Opinnate oldu. Bu yıl Dubai'de gerçekleştirilen GITEX Teknoloji Fuarı'na Türkiye pavilyonunda katılma fırsatı bulduk. 2025'te yurt dışı adımlarımızı atarak Orta Doğu bölgesinde de büyüme yolculuğumuza hız vermeyi ve bölgesel işbirliklerimizi artırmayı hedefliyoruz. Yerli ve millî bir ağ güvenliği çözümüne ilgi duyan tüm potansiyel kullanıcılar, Opinnate'e dair tüm soru ve demo talepleri için Opinnate internet sitesinden bizimle veya Türkiye'deki tek yetkili distribütörümüz olan Inforte Bilişim'le iletişime geçebilir."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ekonomik ve jeopolitik gündemin, 2024 yılı küresel ajandasında kayda değer bir yer edindiği; diğer yandan sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüme olan ihtiyacın daha da belirginleştiği ve bu ihtiyaca yönelik uygulanacak politikaların daha somut hale bürünme eğiliminde olduğu bir seneyi geride bırakırken, EGİFED Ege Genç İş İnsanları Dernekleri Fedarasyonu, EGİAD ev sahipliğinde '2025 Dünya ve Türkiye Görünümü Toplantısı' düzenledi. EGİFED'e bağlı 8 Derneğin Yönetim Kurulu Başkanları, EGİFED Danışma Kurulu Başkanı, EGİAD Delegeleri, İstanbul Ekonomik Araştırma Yönetici Ortağı Can Selçuki'nin de katıldığı etkinlikte, enflasyonist risklerle mücadele adına ortaya konulan küresel ekonomi politikaları, 2024 yılının iş dünyasına etkileri ve 2025 yılından beklentiler masaya yatırıldı.
EGİAD - Ege Genç İş İnsanları Derneği, AKGİAD - Akhisar Genç İşadamları Derneği, BAGİAD - Balıkesir Genç İşadamları Derneği, BANGİAD - Bandırma Genç Girişimci İşadamları Derneği, DEGİAD - Denizli Genç İş İnsanları Derneği, MAGİAD - Manisa Genç İşadamları Derneği, NAZGİAD - Nazilli Genç İşadamları Derneği, ERGİAD - Erdek Genç İş İnsanları Derneği, 8 dernek ile toplamda 1500'ü aşkın üye ve her sektörden temsilcinin faaliyette bulunduğu büyük bir platform olarak çalışan EGİFED, ekonomi değerlendirme toplantısıyla 2025 iş dünyasına ışık tuttu. İş dünyasının değerli temsilcileri ve uzman isimlerin bir araya geldiği etkinlikte, küresel ve ulusal ekonomik dinamikler üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Toplantıda, 2024 yılını geride bırakırken 2025 yılına dair küresel ve ulusal ekonomik görünümler detaylı bir şekilde ele alındı. ABD başkanlık seçimleri, Avrupa Birliği'nin enerji ve ekonomik krizlere karşı benimsediği korumacı politikalar, Çin'in Ortadoğu'daki ekonomik nüfuzunu artırma çabaları ve Rusya-Ukrayna savaşının süregelen etkileri gibi küresel gelişmeler değerlendirildi. Türkiye ekonomisine ilişkin öngörüler de toplantının önemli başlıklarından birini oluşturdu.
Etkinlik, EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başladı. İlter, küresel ve ulusal ekonomik dinamiklerin hızla değiştiği bu dönemde, dayanışma ve bilgi paylaşımının iş dünyasının geleceği açısından kritik önemde olduğuna inandıklarını belirtti.
Çok Kutuplu Dünya Düzeninin Pekişmesi Muhtemel
2025 yılına doğru bakıldığında; küresel ekonomik ve siyasi dengelerde önemli değişimlerin yaşanacağı bir yıl olacağını görebildiklerini dile getiren İlter, "ABD'de 2024 başkanlık seçimlerinin sonuçlarının, ülkenin iç ve dış politikasını yeniden şekillendirmesi söz konusu. Avrupa Birliği, enerji krizleri ve ekonomik durgunlukla mücadele ederken, iç siyasi gerilimlerin de etkisiyle daha korumacı politikalar benimsiyor. Çin, Ortadoğu'daki ekonomik ve siyasi nüfuzunu artırarak, bölgedeki enerji kaynaklarına erişimini güçlendirmeyi hedefliyor. Öte yandan, Rusya ve Ukrayna'daki savaşın süregelen etkileri, Avrupa'nın güvenlik politikalarını ve ekonomik istikrarını ciddi şekilde etkilemeye devam etmektedir. Orta Doğu'da Filistin, Suriye ve Yemen gibi çatışma bölgelerinde insani krizler derinleşirken, bu durum bölgesel güçler arasındaki rekabeti de artırmaktadır. Afrika'da ise Sudan gibi ülkelerdeki iç savaşlar, göç dalgalarını ve küresel insani yardım gereksinimlerini büyütmektedir. Bu gelişmeler ışığında, 2025 yılında küresel güç dengelerinin yeniden tanımlanması ve çok kutuplu bir dünya düzeninin pekişmesi muhtemeldir. Dünya hem ekonomik hem de siyasi açıdan daha karmaşık bir döneme girerken, mevcut savaşların etkileri küresel işbirliği çabalarını daha kritik hale getirmektedir." dedi.
Küresel Ekonominin Zorlu ve Karmaşık Bir Süreçten Geçtiğine Tanıklık Ediyoruz
2025 yılına adım atarken, küresel ekonominin zorlu ve karmaşık bir süreçten geçtiğine tanıklık edildiğini vurgulayan İlter, "Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından geçtiğimiz ay yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, küresel ekonomiye dair önemli göstergeler sunuyor. Rapora göre, 2024 yılı için büyüme beklentisi yüzde 3,2 olarak sabit tutulurken, 2025 yılı tahmini yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye revize edildi. Bu durum, dünya genelinde ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. Pandemi sonrası dönemde, küresel enflasyonla mücadelede ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, bazı ülkelerde fiyat baskılarının sürdüğünü görüyoruz. Ne yazık ki, bu ülkelerin başında Türkiye geliyor. 2024 yılında Türkiye ekonomisi zorlu koşullarla mücadele etti. IMF, Türkiye'nin 2024 yılı büyüme oranını yüzde 3, 2025 yılı için ise yüzde 2,7 olarak öngörüyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ise Türkiye'ye ilişkin 2024'te biraz farklı, 2025 için ise benzer bir tablo sunuyor. 2024 büyüme tahminini Eylül ayında yüzde 3,2'den yüzde 3,5'e yükselten OECD, 2025 yılı için beklentisini yüzde 3,1'den yüzde 2,6'ya düşürdü. Bununla birlikte, 2026 yılına dair büyüme tahmini yüzde 4 olarak açıklandı. Tüm bu veriler, önümüzdeki dönemin dikkatli stratejik planlama ve esnekliğe dayalı kararlarla şekillendirilmesi gerektiğini bizlere gösteriyor. Ülkemizin enflasyon rakamları da geçtiğimiz haftalar içinde TÜİK tarafından açıklandı ve yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 47,09, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 29,47 olarak kayıtlara geçti. OECD, ülkemizde tüketici fiyatlarının 2024'te yıllık ortalama yüzde 58,3, 2025'te yüzde 30,7 ve 2026'da ise yüzde 17,2 artacağı tahmininde bulunuyor. Dolayısı ile ülkemizde enflasyon düşüşe geçse de 2026 yılında dahi çift haneli enflasyon rakamlarıyla yaşamaya devam edeceğimiz görülüyor." diye konuştu.
Üçüz Dönüşüm Yatırımlarına Ağırlık Verilmeli
2025 yılında hem küresel ekonominin hem de Türkiye ekonomisinin belirsizliklerle şekillenmeye devam edeceğinin açıkça görüldüğüne dikkat çeken İlter, "Uluslararası arenada enerji dönüşümü ve yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, ekonomik dinamikleri kökten değiştiren temel unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye açısından ise, makroekonomik istikrarın sağlanması ve dış borcun azaltılması, öncelikli hedefler arasında yer almalı. Bunun yanı sıra, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve toplumsal dönüşüm gibi birbirini tamamlayan üç temel alanda stratejik yatırımlara ağırlık verilmesi büyük önem taşıyor. Bu dönüşümlere odaklanmak, sadece sürdürülebilir bir ekonomik yapı kurmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin rekabet gücünü artırarak uzun vadede ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyecektir" diye konuştu.
EGİFED olarak, ekonomik açıdan zorlu bir döneme hazırlanılan bugünlerde, dayanışma ruhuyla hareket etmenin ve dünyadaki dönüşüm süreçlerini yakından takip ederek bu süreçleri fırsata dönüştürmenin en temel hedefleri arasında yer aldığın vurgulayan İlter, "İş dünyası için güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri takip etmek, geleceği şekillendirecek stratejik adımları zamanında atmak kritik bir öneme sahip. Hep birlikte, dirençli ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek için, veri ve bilgiye dayalı güçlü bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde, Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun başarısı, ülkemizi uluslararası arenada gururlandırdı. Acemoğlu, ekonomik kalkınma ve kurumsal yapılar üzerine olan çalışmalarıyla tüm dünyaya önemli bir ilham kaynağı oldu. Ekonomi alanında böylesine değerli bireyler yetiştiren bir ülke olarak, potansiyelimizi daha etkin bir şekilde ekonomimize yansıtabiliriz. Bizler de genç iş insanları olarak hem şirketlerimizin yönetimininde hem de ülkemizin sosyoekonomik kalkınmasına yönelik gerçekleştireceğimiz çalışmalarda, bilime, veriye ve bilgiye değer veren bir yaklaşım sergilemeliyiz." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Acer Aspire Lite 16, yeni yılda sevdiklerinin hayatını kolaylaştıracak, şık ve kullanışlı bir hediye arayışında olanlar için verimlilik ve performans dengesi sunan işlemcisi ve şık tasarımıyla mükemmel bir dizüstü bilgisayar alternatifi oluyor. Öğrencilerden genç profesyonellere kadar pek çok kullanıcıya hitap eden ve uygun fiyatlı olmasıyla da rakiplerinden sıyrılan cihaz, internette gezinmek, ödev yapmak veya video izlemek gibi günlük görevlerden profesyonel uygulamalara kadar geniş bir yelpazede tatminkar bir performans sunuyor. 16 inçlik Acer Aspire Lite 16 sayesinde yeni yılda kullanıcılar, hafif ve estetik tasarımlı dizüstü bilgisayarlarında istedikleri her an her yerde çalışabiliyor.
Daha Büyük Ekran, Daha Fazla Eğlence
Modern gümüş rengi kasası ve şık kapak tasarımıyla dikkat çeken Acer Aspire Lite 16 (AL16-52P), Intel® Core™ i5-1334U işlemci, 8 GB DDR5-4800 bellek ve 512 GB PCIe Gen4 NVMe SSD depolama bileşenlerinin kombinasyonuyla öne çıkıyor. Bu güçlü donanım; video düzenleme, internette gezinme ve çoklu uygulama çalıştırma gibi işlemleri zahmetsizce yapmaya olanak tanıyor. Cihaz, kullanıcıları, 16 inçlik WUXGA (1920x1200) çözünürlüğe ve 300 nit parlaklığa sahip IPS ekranı ve 60 Hz yenileme hızı ile daha canlı görüntülerin ve renk doğruluğunun keyfini çıkarmaya davet ediyor. İnce çerçeve tasarımı, yüzde 85'lik ekran-gövde oranı ile geniş görüş açıları ve etkileyici bir görsel deneyimi mümkün kılıyor.
180 derecelik ekran menteşesi, kullanıcıların dizüstü bilgisayarı tablet gibi düz bir şekilde açabilmesine izin verdiği için görüntülemede, taşımada ve ayrıca ekip halinde çalışmada son derece pratik bir deneyim yaşatıyor. 1,7 kg ağırlığındaki hafif gövdesi ve 1,89 cm ince kasasıyla Aspire Lite 16 (AL16-52P), şıklık ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. Öte yandan, 2 MB'lık FHD web kamerası, günümüzün önemli bir parçası haline gelmiş görüntülü aramalarda da keskinlik sunuyor.
Aspire Lite 16'nın rahat kullanım için tasarlanmış kullanışlı web kamerası kapağı, mahremiyeti de koruyor. Geniş bağlantı seçenekleriyle öne çıkan model, tam işlevsel bir adet USB-C, üç adet USB Type-A, bir adet HDMI 1.4 ve bir adet microSD kart okuyucu bağlantı noktaları sayesinde çevre cihazlara kolayca bağlanmaya yardımcı oluyor.
Acer Aspire Lite 16'nın (AL16-52P) en güncel modeli olan bu dizüstü bilgisayar, kullanıcıların yapay zeka destekli özelliklere erişimini mümkün kılan Microsoft Copilot deneyimi ile birlikte sunuluyor. Başlat menüsünden veya klavyedeki özel Copilot tuşuna basarak kullanılabilen Copilot, Windows'ta üretken yapay zeka ile sorunsuz bir şekilde etkileşime girilmesini sağlayarak yapay zeka destekli yardımı uygun bir şekilde sunmak için tasarlandı. Web genelinde yanıtlarla kullanıcılara destek olan ve ilham alınmasına yardımcı olan Copilot, yaratıcılığı ve iş birliğini destekleyerek kullanıcının görevlere odaklanmasını sağlıyor.
Acer Aspire Lite 16 (AL16-52P), en güncel donanım özellikleri, farklı ve şık kasa tasarımı ve kullanıcıları cezbedecek gümüş renk detayıyla yeni yıl hediye listelerinin başında yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Asgari ücret tespit komisyonu 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesi için çalışmalarına devam ediyor. 2025 asgari ücreti, 73 alarm izleme merkeziyle birlikte 100 bini aşkın yerde görev yapan 371 bin özel güvenlik görevlisini de yakından ilgilendiriyor. Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN; “Belirlenecek asgari ücretin çalışanlarımızı iyi bir refah seviyesine ulaştırmasını amaçlıyoruz. Genel kolluğa destek ve yardımcı olan özel güvenlik görevlileri, güç koşullarda ve uzun mesai saatlerinde çalışıyor. İş güçlüğü ve riskinin de beraberinden getirdiği faktörler paralelinde özel güvenlik sektöründe; asgari ücretin yüzde 30-50 üzerinde bir ücretin benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diyor.
Özel güvenlik sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşları arasında yer alan GÜSOD, kurulduğu günden beri üstlendiği misyona uygun olarak özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamayı kararlılıkla sürdürüyor.
Asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenecek olan 2025 yılı asgari ücreti, özel güvenlik sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Asgari ücret konusunda açıklamalarda bulunan Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN; “Özel güvenlik görevlilerinin çalışma koşullarının zorluklarının yanı sıra düşük ücret politikalarının da uygulanması istihdam açığını büyütüyor. Özel güvenlik görevlilerinin sürekli iş değiştirmelerden kaynaklanın hızlı sirkülasyon ise hizmet kalitesini olumsuz etkiliyor. Bunun önüne geçilmesi için özel güvenlik görevlilerinin ücretlerinin artırılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekiyor. Asgari ücretin çalışanlarımızı iyi bir refah seviyesine ulaştırmasını amaçlıyoruz. İş güçlüğü ve riskinin de beraberinden getirdiği faktörler paralelinde; özel güvenlik sektöründe asgari ücretin yüzde 30-50 üzerinde bir ücretin benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Çalışma şartları ve özlük hakları iyileştirilmeli
Özel güvenlik sektöründe; kamuda çalışanla özel işletmelerde çalışmakta olan özel güvenlik görevlilerinin aldıkları maaşlar arasında farklılıklar bulunduğuna da dikkat çeken ŞAHAN, “Kamuda çalışan özel güvenlik görevlileri daha yüksek maaşlar alabiliyor. Belirli zamanlarda kamu otoriteleriyle bir araya gelerek bu sorunları dile getirmekteyiz. Kamunun da bu konudaki yaklaşımları oldukça olumlu. Özel güvenlik görevlilerinin yerine getirdikleri görevi bir meslek olarak benimseyebilmeleri için bir dönem noktasına gelmiş bulunmaktayız. Çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmemesi ne yazık ki deneyimli ve nitelikli iş gücü kaybına neden oluyor. Özel güvenlik görevlilerinin ücretlerinin artırılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışanların motivasyonlarını artıracaktır, bu sayede sektörümüz de personel bulma konusunda zorluk yaşamayacaktır.” dedi.
Yüksek turnover oranının önüne geçilmeli
Turgay ŞAHAN, “Özel güvenlik görevlisi olarak hizmet verenler asgari ücret seviyesinde maaş alması ve özlük hakları gibi nedenlerden dolayı sık sık iş değiştiriyor. Dolayısıyla özel güvenlik şirketleri sürekli olarak yeni personel arayışına giriyor ve bu da ‘talep çok’ algısına yol açıyor. Sadece işverenlerin değil, devletin de özel güvenlik sektörüne yönelik politikaları ve düzenlemeleri gözden geçirmesi ve çalışanların haklarını koruyacak adımlar atması gerekiyor. Bu sayede, motive olacak özel güvenlik görevlilerinin, sektörde çalışmaya devam edeceğine inanıyorum. Kamusal ve özel alanlarda güvenliğin sağlanmasında büyük rol oynayan özel güvenlik görevlilerinin emeğinin karşılığını tam olarak alamaması sektörün gelişmesine engel oluyor. Özel güvenlik sektöründeki istihdam açıklığının ve yüksek turnover oranının önüne geçmek için ücretlerin ve özlük hakların iyileştirilmesi gerekiyor.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Futuretex İstanbul Kumaş Tasarım Yarışması'nda kazananlar belli oldu. 19 yıldır İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından düzenlenen yarışmanın ilk üç finalisti arasından Ticaret Bakanlığı tarafından uygun görülen yarışmacılara yurt dışı eğitim hakkı da tanınacağı açıklandı. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde çok büyük bir potansiyel olduğunu kaydeden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, "Türkiye, bu iki sektörde zaten marka konumunda bir ülke. Artık 'markaların ülkesi Türkiye'yi inşa etme zamanımız geldi." dedi. Futuretex İstanbul Kumaş Tasarım Yarışması ile katma değerli ihracatla kalkınan Türkiye hedeflerinden ilham alarak, genç yetenekleri desteklediklerini ifade eden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, "19 yıldır organize ettiğimiz yarışmada en büyük motivasyon kaynağımız dünyaca ünlü Türk kumaşlarının tasarımla markalaşmasını sağlamak." diye konuştu.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından 19 yıldır düzenlenen Futuretex İstanbul Kumaş Tasarım Yarışması'nda kazananlar belli oldu. Yarışmanın birincisi Aslı Aslan olurken, ikinci sırada Seher Yıldırım, üçüncü sırada Seda Nur Canbolat yer aldı. Jüri özel ödülü ise Leyla Tadzhibaeva'nın oldu.
Yarışmanın final gecesine katılan isimler arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı ve 600'ün üzerinde davetli katıldı.
MARKALARIN ÜLKESİ TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETME ZAMANI GELDİ
Tasarımın, üretim ve ihracatla uğraşan herkes için anahtar sözcüklerden biri olduğuna vurgu yapan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, "Çünkü, üretime ve ihracata değer katmanın birkaç yolu var. Yüksek teknolojiyi kullanabilir, inovatif ürünler geliştirebilir, marka yaratabilir ve sürdürülebilir ürünler yapabiliriz. Bunların hepsi ürüne değer katar. İşte, tasarım da ürüne değer katan, hatta çoğu zaman değeri katlayan kaldıraçlardan biri. Belki de en önemlisi. Tasarım gücünü geliştirme konusunda da tekstil sanayimiz, çok önemli işler yapıyor. Artık gelenekselleşen Futuretex ile her yıl yeni genç yetenekler sektöre kazandırılıyor. Türkiye'deki 332 tasarım merkezinden 53'ü tekstil bünyesinde yer alıyor. Sadece bu veri bile bize tekstilin tasarıma verdiği önemi göstermeye yetiyor. O merkezlerde, aslında nadide bir kumaş titizliğinde ilmek ilmek sektörün geleceği dokunuyor. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde çok büyük bir potansiyelimiz olduğunu biliyorum. Türkiye, bu iki sektörde zaten marka ülke. Artık 'markaların ülkesi Türkiye'yi inşa etme zamanımız geldi. Bunun için bilgili, donanımlı gençlerimizin önünü açmalıyız. Gençlere fırsat vermeliyiz." ifadelerini kullandı.
TASARIMCILARIMIZ ÖNEMLİ BİR SİMGE OLACAK
19 yıldır organize ettikleri yarışmada en büyük motivasyon kaynaklarının 'dünyaca ünlü Türk kumaşlarının tasarımla markalaşmasını sağlamak' olduğunu kaydeden İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz; Futuretex İstanbul Kumaş Tasarım Yarışması ile katma değerli ihracatla kalkınan Türkiye hedeflerinden ilham alarak, genç yetenekleri desteklediklerini ifade etti. 600'ü aşkın davetlinin katıldığı ödül töreninde konuşan Ahmet Öksüz, "Bu yarışma ile amacımız tasarımın dokunduğu her aşamada, değişimin temsilcisi genç tasarımcılarımızı teşvik etmek ve kumaşlarımızın uluslararası nitelik kazanarak markalaşması için bir kıvılcım yaratmak. Türkiye ve dünyanın farklı coğrafyalarından finale kalan yarışmacılarımız, sadece kumaş bilgi ve becerilerini sergilemekle kalmıyor aynı zamanda farklı kültür, düşünce ve estetik anlayışlarını tasarımlarının gücüyle harmanlıyor. Ödül alan finalistlerimiz tasarım dünyasına katacakları değerlerin önemli birer simgesi olacak." dedi.
YURT DIŞINDA EĞİTİM İMKANI
İTHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Fuarlar Komitesi Başkanı Fatih Bilici Yarışmanın Jüri Başkanlığı'nı yaparken; Yarışma Koçu Özlem Süer, jüri üyeleri ise Kemal Özhaseki, Nejdet Ayaydın, Filiz Tunca, Neslişah Yılmaz, Ahmet Altınöz, Nesrin Türkmen, Elif Ergu Demiral ve Amor Garibovic oldu.
Futuretex İstanbul Kumaş Tasarım Yarışması'nda birinci olan yarışmacıya 200 bin TL, ikinciye 150 bin TL ve üçüncüye 100 bin TL para ödülü verilirken, jürinin belirlediği bir yarışmacı da 60 bin TL'lik özel onur ödülünün sahibi oldu. İlk üç finalist arasından Ticaret Bakanlığı tarafından uygun görülen yarışmacılara yurt dışı eğitim hakkı da tanınacağı açıklandı. İlk 3'e giren yarışmacılara 6 ay yabancı dil eğitimi imkanı yine, dereceye giren ilk 3 tasarımcıya İTHİB tarafından belirlenen uluslararası bir fuar ziyareti fırsatı ve tüm finalistlere İstanbul Moda Akademisi'nde burslu ders imkanı sağlandı. Özlem Süer'in Yarışma Koçu olduğu 'Futuretex İstanbul'da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da jüri özel ödülünü kazanan bir yarışmacıya 'İpekyol Özel Ödülü' verildi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.