Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çin’in önde gelen otomotiv üreticisi Chery, 25-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Pekin Otomobil Fuarı ve Küresel Bayi Toplantısı’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Etkinlik ve fuarda yeni stratejilerini, yeni teknolojilerini ve yeni modellerini tanıtacak olan Chery, Küresel Bayi Toplantısı’nın bu yılki konusunu ise “Yeni Enerji, Yeni Eko, Yeni Çağ” olarak belirledi. Otomotiv endüstrisinin yeni çağını şekillendirmede öncü ve lider rol oynayan Chery, küresel bir bakış açısıyla kendisini yeni enerji dünyasında stratejik bir şekilde konumlandırıyor ve Çin otomobillerini ve üretim teknolojisini dünyaya tanıtıyor. Chery'nin üçüncü nesil hibrit teknolojisi, yüzde 44,5'in üzerinde termal verimlilikle öne çıkarken 1.400 kilometrenin üzerinde menzil, 100 kilometrede 4,2 litre yakıt tüketimi ve 0’dan 100 km/s sürate 4,26 saniyede hızlanma gibi üstün özellikleriyle dikkat çekiyor.
Çin’in üst üste 21 yıldır binek otomobil ihracatının lider markası Chery, geliştirdiği yeni teknolojilerle gücünü artırmaya devam ediyor. Chery, otomotiv dünyasının yeni çağını şekillendiren bir öncü olarak, on yıldan daha uzun bir süre önce yeni enerjili araçlar üzerinde çalışmaya başladı ve hibrit ve tamamen elektrikli modeller dışında üstün performanslı hibrit güç-aktarma sistemleri ve şanzımanları geliştirip üretti. Chery Automobile, Çin otomobillerinin çekiciliğini ve Çin üretim teknolojisinin gelişimini küresel çapta gözler önüne sererek yeni enerjili araç dünyasındaki stratejik konumunu sürekli olarak güçlendiriyor. Bu kapsamda Chery, 25 Nisan ile 30 Nisan tarihleri arasında Pekin Uluslararası Otomotiv Fuarı’nda en güncel teknolojilerini açıklayacak ve aynı zamanda Küresel Bayi Toplantısına ev sahipliği yapacak. Etkinliğin genel teması “Yeni Enerji, Yeni Eko, Yeni Çağ” sadece Chery'nin yeni enerji teknolojisinde devam eden yenilikçi yaklaşımını özetlemekle kalmıyor, aynı zamanda otomotiv endüstrisinin gelecekteki gelişim eğilimleri için de bir vizyon oluşturuyor.
2024’te yeni enerjili araç satışı 18 milyonu aşacak!
Yeni enerjili mobilite dünyası hızla gelişmeye devam ederken, teknolojik yenilikler, farklı tipte enerji araçlarının gelişimi ve pazara giriş oranlarındaki istikrarlı artış, küresel otomotiv sektöründe çevre dostu devrimi kolaylaştırıyor. Küresel yeni enerjili araçlarının satışı 2023 yılında 14 milyon 653 bin adede yükseldi. Bu da yıllık bazda yüzde 35,4 gibi kayda değer bir büyüme anlamına geliyor. Projeksiyonlar, 2024 yılına kadar yeni enerjili araçların küresel

satışlarının 18 milyon adedi aşacağını ve yeni enerjili araçların küresel çapta benimsenme oranının yüzde 46’ya ulaşacağını gösteriyor. Bu rakamlar sadece yeni enerjili araç dünyasındaki hızlı genişlemenin altını çizmekle kalmıyor aynı zamanda otomotiv endüstrisinin gelecekteki görünümünü de gözler önüne seriyor. Hızlı gelişen teknolojilerle yeni enerjili araçların menzili ve şarj hızı önemli ölçüde artmış durumda. Bu da tüketicilerin elektrikli araçlardaki menzil kaygısını azaltmaya başladı. Ayrıca, küresel çapta yönetimler özel teşviklerle yeni enerjili araç endüstrisini destekliyor ve bu artan destek güçlü bir pazar büyümesi sağlıyor. Dahası, çevre koruma ve enerji verimliliği konularında daha da bilinçlenen tüketici, yeni enerjili araç dünyasına olan talebi daha da artırdı.
QPower mimarisi Chery’nin çevreci geleceğini simgeliyor!
Chery markası her zaman “Çevre Dostu Teknoloji, Aile, Arkadaşlık” marka konseptine bağlı kalarak yeşil ve düşük karbon konusunu önemli bir strateji olarak gördü. Ayrıca Chery, sürekli olarak sürdürülebilir kalkınma teknolojileri araştırıyor, tüm endüstri zinciri ve yaşam döngüsü için karbon azaltma çözümleri geliştiriyor. Bu çalışmaların en güncel yansıması olan QPower daha düşük üretim enerji tüketimi ile Chery'nin gelecek için çevre dostu bir ekosistem oluşturma vizyonunu somutlaştırıyor. QPower, Chery'nin 4.0 kapsamlı mimarisi ve Chery'nin güç-aktarma sistemleri teknolojisine yönelik 26 yıllık bilgi birikimi ve ilerlemesini yansıtıyor. QPower, “güçlü ve hızlı”, “verimli ve çevre dostu” ve “yüksek enerjili ve akıllı” gibi enerji avantajlarıyla içten yanmalı (ICE), şarj edilebilir hibrit (PHEV) ve batarya elektrikli araç (BEV) gibi ana akım enerji türlerini kapsıyor. Teknolojik üstünlüğüyle sadece Çin otomotiv endüstrisine öncülük etmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel otomotiv endüstrisinde de önemli avantajlara sahip. İlerleyen dönemlerde QPower mimarisini kullanan farklı Chery modellerinin performans ve becerileri daha da gelişecek. Bu teknoloji kullanıcılara sadece daha verimli değil, aynı zamanda daha çevre dostu ve teknolojik açıdan daha gelişmiş bir sürüş deneyimi sunuyor.
Yeni sürüş modlarıyla daha çevreci ve verimli seyahat deneyimi!
QPower, ICE, PHEV ve (BEV dahil olmak üzere farklı enerji türlerini kapsıyor. Chery modellerindeki PHEV teknolojisi, farklı sürüş senaryolarına hitap etmek üzere gelişmiş güç sistemi tasarımlarından yararlanıyor ve farklı sürüş modları arasında sorunsuz geçiş yapma özelliğiyle öne çıkıyor. Gelişmiş batarya teknolojisi ve kinetik enerji geri-kazanım sistemleri, enerji kullanım verimliliğini önemli ölçüde artırarak enerji tüketiminin ve emisyonların azalmasını sağlıyor. Bu, kullanıcılara daha çevre dostu ve verimli bir sürüş deneyimi sunarken aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı da teşvik ediyor.
Tek motorlu tamamen elektrik modu: Kalabalık şehir sokaklarında daha akıcı bir sürüş ve üstün enerji tasarrufu sunarken, tek motorlu tamamen elektrik moduna geçiş aynı zamanda gelişmiş NVH performansı da sunuyor.
Çift motorlu tamamen elektrik modu: Kentsel alanlarda sürüş seri kalkış ve sollama, güçlü gaz tepkileri gerektiriyor. Çift motorun senkronize çalışması üstün enerji verimliliği, sakin bir sürüş deneyimi ve anlık hızlanma sağlıyor.
Seri menzil genişletme modu: Açık ve trafiğin serbestçe aktığı otoyollarda seri menzil genişletme modu, enerji tüketimini verimli bir şekilde yönetirken tamamen elektrikli bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Paralel sürüş modu: Hızlanma veya yokuş çıkma gibi yüksek güç gereksiniminin olduğu durumlarda, paralel sürüş modu devreye girerek anlık hızlanma ve yüksek tork sağlıyor.
Chery hibrit teknolojisinin standartlarını yeniden tanımlıyor!
Bataryanın enerji seviyesi düşük olduğunda sistem tamamen içten yanmalı motor tahrikine geçiyor. Böylece uzun mesafeli yolculuklar şarj kaygısı olmadan endişesiz geçiyor. Buna ek olarak, Qpower mimarisinin PHEV teknolojisi, hem sabit hem de dinamik koşullarda güç bataryasının motor aracılığıyla şarj edilmesini sağlıyor. Sistem aynı zamanda kinetik enerji geri-kazanımı için tek motorlu veya çift motorlu rejeneratif fren modlarını da entegre ederek sürüşü optimize ediyor. Bu optimizasyon, enerji kullanımını önemli ölçüde iyileştirerek daha uzun sürüş menzili ve daha az enerji tüketimi sağlıyor. Hibrit teknolojisi, yenilikçi çift yakıtlı ve elektrikli tahrik sistemleri, gelişmiş sürüş menzili ve üstün enerji verimliliği ile öne çıkan yeni enerji alanında kritik bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Chery'nin üçüncü nesil hibrit teknolojisi, 18 yıllık hibrit teknolojisi gelişiminin zirvesini temsil ediyor. Bu teknoloji, hibrit motor, şanzıman, batarya ve akü yönetim sistemi gibi özel bileşenleri bir araya getiriyor ve birlikte “yeni üç bileşen” olarak anılıyor. Sistem yüzde 44,5'in üzerinde termal verimlilik, 1400 kilometrenin üzerinde menzil, 100 kilometrede 4,2 litre yakıt tüketimi ve 0’dan 100 km/s sürate 4,26 saniyede hızlanma gibi üstün özelliklerle dikkat çekiyor. Gelişmiş batarya malzemeleri daha yüksek enerji yoğunluğu ve iyileştirilmiş düşük sıcaklık performansına sağlarken, bu teknoloji üstün performans, sürdürülebilir enerji verimliliği ve yüksek araç güvenliği standartları sağlıyor.
Küresel endüstrinin ortak vizyonunu temsil ediyor!
Akıllı elektrikliye geçiş çağında ICE, şanzıman ve şasiden yenilikçi hibrit motorlar, hibrit şanzımanlar ve hibrit güç-aktarma sistemler üçlüsüne geçiş yapan Chery, inovasyon yoluyla endüstrinin ilerlemesine öncülük ediyor. Bu strateji, istikrarlı ve kalıcı gelişimin temelini oluşturan teknolojik avantajı sağlamaya ve geliştirmeye dayanıyor. “Yeni Enerji” sadece Chery otomobilleri için bir odak noktasını değil, aynı zamanda küresel otomotiv endüstrisinde geleceğe yönelik ortak bir vizyonu da temsil ediyor. Chery, ürün gamına yönelik yeni sürprizleri paylaşmak üzere, nisan ayındaki Pekin Uluslararası Otomotiv Fuarını ve Chery Küresel Bayi Toplantısını sabırsızlıkla bekliyor. Chery; ilerlemeye, Ar-Ge yatırımlarını artırmaya, inovasyonu desteklemeye ve dünya çapındaki tüketicilere kaliteli, çevre dostu ve akıllı yeni enerjili araçlar sunmaya kararlılıkla devam ediyor.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 47 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, işçilik açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 PRO, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla başarılı iş adamları için en iyi seçim olarak öne çıkıyor ve 4 ay üst üste D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 PRO, konfor ve eğlence açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik, şık ve dinamik tarzıyla genç veya kendini genç hisseden kullanıcılara hitap ediyor.

Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yıllık 4,7 milyon tonluk üretimde dünya sekizincisi olan, 2023 yılında 1 milyar 112 milyon dolarlık ihracatla dünyaya şifa dağıtan Türk narenciye sektörü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki narenciye bahçelerinde ve enginar tarlalarında görülen Psyllidi (Yeşillenme) hastalığının Türkiye’ye sıçramaması için kolları sıvadı.
 
 
Türk narenciye sektörü, KKTC’deki narenciye bahçelerinde yeşillenme hastalığının ortadan kaldırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı, Turunçgil Konseyi, ziraat odaları, ihracatçı birlikleri başta olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak mücadele çağrısında bulundu.
 
 
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’deki narenciye üretiminin riske edilmemesi için KKTC’deki narenciye bahçelerinde ve enginar üretim alanlarında biyolojik mücadelenin zaman geçirmeden başlatılması gerektiğini savundu.
 
 
KKTC’nin ada olması avantaj ortak hareket ederek bir sezonda hastalığın kökünü kurutabiliriz
 
 
Türkiye’nin yıllık 4,7 milyon ton turunçgiller üretimiyle dünyanın 8. büyük üretici ülkesi olduğunu paylaşan Uçak, “KKTC’nin narenciye üretimi 100 bin ton seviyesinde. KKTC’deki narenciye alanları da Türkiye ile kıyaslandığında, Türkiye’deki narenciye alanlarının yüzde 2’si seviyesinde. KKTC’nin ada olması mücadelenin hızlı sonuç vermesini kolaylaştıracak konumda. Tarım ve Orman Bakanlığı, ziraat odaları, ihracatçı birlikleri başta olmak üzere sektörün tüm paydaşları ortak hareket ederek KKTC’deki narenciye bahçelerinde görülen yeşillenme hastalığını bir sezonda ortadan kaldırabiliriz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın bilgi birikimi ve teknik altyapısı bu hastalıkla mücadele için yeterli. Bu iradeyi ortaya koymazsak bu hastalık Türkiye’ye sıçrarsa o zaman Türk narenciye üreticileri ve ihracatçıları büyük darbe alır. Bu hastalık önceki yıllarda ABD’de Florida ve California turunçgil üretimine büyük hasarlar vermişti. Acil aksiyon alınmalı, Amerika’daki hataya biz düşmemeliyiz” diye konuştu.
 
 
Faydalı böcek kullanarak hastalığı taşıyan böcekle mücadele etmeliyiz
 
 
“Hastalıktan etkilenmiş ağaçlar, sürekli meyve döküyor, geriye doğru kuruyor, bodurlaşıyor ve meyveleri yeşil renkte kalarak gerçek rengini alamıyor” bilgisini veren Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “KKTC’de görülen yeşillenme hastalığı ile mücadele için faydalı böcek kullanılarak hastalığı taşıyan böcekle mücadele edilmesi gerekmektedir. Ülkemizde narenciye bahçelerinde görülen Akdeniz Meyve Sineği’nin önlenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda sürdürdüğümüz biyoteknik mücadeleyi, yeşillenme hastalığı içinde yapmalıyız.”
 
 
Ege İhracatçı Birlikleri olarak, Akdeniz Meyve Sineği’yle mücadele eylem planı çerçevesinde üreticilere biyoteknik mücadele kapsamında tuzak dağıtımı yaptıklarını hatırlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “2023 yılında İzmir, Aydın ve Muğla illerinde toplam 17 bin 500 adet tuzağın üreticilere dağıtımı yaptık. Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleriyle çok koordineli hareket ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
 
 
Mandalina rekoltede ve ihracatta aslan payını alıyor
 
 
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 2022 yılında 4,7 milyon ton turunçgiller üretimi gerçekleşti. Türkiye, bu üretim ile dünya turunçgiller üretiminde 8’inci sırada yer alıyor. Ülkemizde 2022 yılında üretilen turunçgillerin yüzde 39,6’sını mandalina, yüzde 28,1’ini portakal, yüzde 28,1’ini limon, yüzde 4,2’sini greyfurt üretimi oluşturuyor.
 
 
Türkiye’nin 2023 yılındaki narenciye ürünleri ihracatında mandalina 577 milyon dolarlık tutarla narenciye ürünleri arasında ihracat liderliğini sürdürürken, Limon ihracatımız yüzde 30’luk artışla 272 milyon dolardan 355 milyon dolara yükseldi. Portakal ihracatımız yüzde 15’lik ilerlemeyle 98 milyon dolardan 112 milyon dolara çıkarken, Greyfurt ihracatımız ise; 68 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
 
Rusya, Irak ve Ukrayna ihracatımızda ilk üç ülke
 
Türkiye’nin narenciye ihracatında ilk sırada 428 milyon dolarla Rusya yer alırken, Irak’a yaptığımız narenciye ürünleri ihracatı yüzde 165’lik rekor artışla 68 milyon dolardan 181, 5 milyon dolara yükseldi ve ikinci basamağa yerleşti. Ukrayna’ya ihracatımız yüzde 20’lik artışla 84 milyon dolardan 101 milyon dolara çıktı. İlk üç ülkeyi 57 milyon dolarla Polonya, 49 milyon dolarla Romanya, 30 milyon dolarla Sırbistan, 26 milyon dolarla Bulgaristan, 19 milyon dolarla Suudi Arabistan, 15 milyon dolarla Beyaz Rusya ve 14 milyon dolarla Moldavya izledi.
 
Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatı tablosu
 
Ürün 2022 İHRACATI (USD) 2023 İHRACATI (USD) Değişim (%)
MANDALİNA 463.345.000 576.686.000 24
LİMON 272.414.000 354.819.000 30
PORTAKAL 98.331.000 112.718.000 15
GREYFURT 69.219.000 67.664.000 -2
TOPLAM 903.561.000 1.112.213.000 23

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akıllı Hibrit teknolojisi ve üstün arazi yeteneklerine sahip, sağlam modelleriyle öne çıkan Suzuki; Swift Hibrit, S-Cross Hibrit, Vitara Hibrit ve Jimny modellerinde sunduğu kredi ve takas desteği avantajları ile dikkat çekmeye devam ediyor. Suzuki, nisan ayına özel avantajlı satış koşulları kapsamında, tüm modellerinde 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi imkânı sunuyor. Suzuki’nin sağlamlığı ve güvenliği ile ön plana çıkan tüm SUV modellerinde kullanıcılar, avantajlı kredi koşullarından 70.000 TL takas desteği ile aynı anda faydalanabiliyor. Hibrit B hatchback segmentinin en çok tercih edilen modeli Swift Hibrit’i satın almak isteyen ve avantajlı kredi koşullarından faydalanmayan kullanıcılar için ise sınırlı sayıdaki 2023 modellerde peşin alımlarda geçerli tavsiye edilen başlangıç fiyatı 998 bin TL olarak belirlendi. 4x4 B SUV segmentinde en çok tercih edilen modeller olan Suzuki S-Cross Hibrit ve Vitara Hibrit’i satın almak isteyen kullanıcılar, nisan ayı boyunca 200 bin TL için 12 ay vadeli, yüzde 0,99 faizli kredi ve 70 bin TL’lik takas desteğinden aynı anda faydalanabilecek. Üstün arazi sürüşü yeteneklerine sahip Jimny modelinde de 200 bin TL için 12 ay vadeli yüzde 0,99 faizli kredi, 70 bin TL takas desteği ile birlikte sunuluyor. Tüm bu avantajların yanı sıra Suzuki, tüm modellerinde Garantim ON’da programıyla 10 yıla varan garanti imkanı sağlıyor.

Ülkemizde Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen, sağlamlık ve dayanıklılığıyla öne çıkan modellerinde üstün yol tutuşu konfor ve güvenlik ile birleştiren Suzuki, yeni bir otomobil sahibi olmak isteyenlere nisan ayına özel, iddialı satın alma seçeneklerini devreye aldı. Suzuki, nisan ayı boyunca birbirinden iddialı modellerinde avantajlı kredi ve takas desteği fırsatları sunuyor.

Suzuki’den Nisan Ayına Özel 998.000 TL’den Başlayan Fiyatlar

Üstün Japon teknolojisi ve güvenliği ile fark yaratan Suzuki modellerinden zengin donanım özelliklerinin yanında düşük yakıt tüketimi ile öne çıkan Swift Hibrit için 200 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi seçeneği sunuluyor. Sınırlı sayıdaki 2023 model Suzuki Swift modelleri için yüzde 0,99 faizli kredi avantajından faydalanılmaması durumunda geçerli başlangıç fiyatı 998.000 TL olarak belirlendi. Hibrit B hatchback segmentinin en çok tercih edilen modeli Swift hem GL Techno hem GLX Premium versiyonlarında 20 bin TL farkla çift renkli olarak tercih edilebiliyor.

Suzuki’den Tüm SUV Modellerde 70.000 TL Takas Desteği

Güçlü ve iddialı yeni yüzüyle, Akıllı Hibrit teknolojisine sahip motor sistemini, yakıt verimliliği, yüksek performans, AllGrip 4x4 çekiş sistemi ve en güncel güvenlik donanımlarıyla bir arada sunan Suzuki S-Cross Hibrit, aynı anda kullanılabilen 70.000 TL takas desteği ve 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi avantajıyla yeni sahiplerine kavuşmayı bekliyor. Suzuki, 2024 model giriş seviyesi S-Cross Hibrit GL Elegance için nisan ayı takas destekli anahtar teslim fiyatını 1.544.000 TL olarak duyurdu.

AllGrip 4x4 veya 4x2 çekiş seçenekleriyle tercih edilebilen, standart olarak sunulan üstün güvenlik donanımlarıyla segmentinde ön plana çıkan Suzuki Vitara Hibrit için 2024 model takas destekli başlangıç fiyatı 1.444.000 TL olarak belirlendi. Vitara modelleri, Nisan ayı boyunca 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi ve 70 bin TL takas desteği fırsatıyla SUV sevenleri bekliyor. Nisan ayına özel olarak kullanıcılar, 30.000 TL fiyat farkı ödeyerek araçlarını çift renkli tercih edebiliyor.

AllGrip teknolojisine sahip 4x4 özelliğiyle ön plana çıkan, doğada olduğu kadar şehir içinde de üstün sürüş yetenekleriyle kendinden her zaman söz ettiren Jimny modeline ise 70 bin TL takas desteği ve 200 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0,99 faizli kredi imkânıyla sahip olunabiliyor. Sınırlı sayıda 2023 model Jimny için nisan ayına özel başlangıç fiyatı 1.678.000 TL olarak belirlendi.

Suzuki’den Garantim ON’da programı ile 10 Yıla Varan Garanti!

“Suzuki’den Garantim ON”da Programı kapsamında, garanti süresi, aracın satın alındığı tarihten itibaren başlayan 3 yıllık temel üretici garanti süresinin sona ermesi durumunda başlıyor ve Doğan Trend Otomotiv Suzuki sahiplerine toplam 10 yıla varan bir onarım güvencesi sunuyor. Ayrıca “Suzuki’den Garantim ON’da” kapsamında kullanıcılar, 10 yaşını veya 180.000 km’yi doldurmamış olan tüm 2016 ve sonrası Suzuki modellerini periyodik bakım için Suzuki Yetkili Servisleri’ne getirdiklerinde de programdan ücretsiz olarak faydalanabiliyorlar.


Suzuki Hakkında
1920 tarihinde Michio Suzuki tarafından kurulup dokuma tezgahlarıyla başlayan faaliyetini; motosiklet, otomobil, dıştan takma deniz motorları ve ATV araçları olmak üzere genişleten Suzuki Motor Corporation, günümüzün küresel ölçekteki en önemli markaları arasında yer almaktadır. Suzuki bu konumunu endüstri, tasarım, pazarlama ve inovatif alanlarda kazandığı başarılarla taçlandırırken, insan hayatını kolaylaştıran ve teknolojiye yön veren birçok yeniliğe imza atmaya da devam etmektedir. Suzuki otomobilleri ve motosikletleri ile Suzuki deniz motorları, ülkemizde Doğan Holding’e bağlı Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilmektedir.

Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. 1961 yılında otomotiv ticareti yapmaya başlayan Doğan Grubu’nun 60 yıllık deneyimiyle; bünyesinde Suzuki, Suzuki Marine, Piaggio, Vespa, Moto Guzzi, Aprilia, KYMCO, Wallbox, Silence, Gita ve MG gibi markalarının distribütörlüğünü barındırmaktadır. İkinci el ve perakende satış hizmetleri kapsamında suvmarket.com, vespastoreturkey.com ve scootermarket.com markalarıyla sektörde kiralama operasyonları ve e-ticaret alanında varlığını sürdürmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanısıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

PEUGEOT, Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda (WEC) FIA’nın prestijli çevre derecelendirmesini alan ilk üretici oldu. Üç yıldızlı çevre sertifikası, FIA tarafından çevreyi koruma, karbon emisyonlarını azaltma ve otomotiv dünyasında sürdürülebilir uygulamalar oluşturma konusunda kararlılık gösteren kuruluşlara veriliyor. Bu önemli sertifika, PEUGEOT'nun enerji dönüşümüne olan bağlılığını gözler önüne seriyor. PEUGEOT Sport, çevre üzerindeki etkileri azaltmaya yönelik gelişmiş uygulamaları hayata geçirmek için çok çalışan tüm Stellantis Motorsport ekipleri için de öncü bir rol üstleniyor. Bu ödül, Stellantis Grubu’nun 2038 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen 'Dare Forward' stratejik planındaki sera gazlarını azaltma stratejisini mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

Stellantis Grubu, birkaç yıldır küresel çevresel etkiler üzerinde, tıpkı Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) gibi yoğun bir şekilde çalışıyor. PEUGEOT Sport, bu yaklaşımın bir parçası olarak FIA'dan üç yıldızlı çevre sertifikasına layık görüldü. Böylelikle PEUGEOT Sport, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'nda bu ödülü alan ilk üretici oldu. Üç yıldızlı çevre sertifikası, FIA tarafından çevreyi koruma, karbon emisyonlarını azaltma ve otomotiv dünyasında sürdürülebilir uygulamalar oluşturma konusunda kararlılık gösteren kuruluşlara veriliyor. Bu sertifikalandırma, FIA tarafından yönetilen ve farklı kriterleri göz önünde bulunduran titiz bir değerlendirme sürecinin ardından veriliyor. PEUGEOT Sport'un almış olduğu bu çevre sertifikası, Stellantis Grubu'nun enerji dönüşümünde yürütmüş olduğu genel küresel politikaların bir parçasını oluşturuyor.

Geçen yıl Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda (WEC) Düşük Karbon Ödülü’nü alan PEUGEOT Sport, FIA’dan üç yıldız sertifikasını alarak çevresel etkilere yönelik girişimleri geliştirmenin önemini daha da vurguluyor. Bu ödül, Stellantis Grubu’nun 2038 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen 'Dare Forward' stratejik planındaki sera gazlarını azaltma stratejisini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. FIA, enerji tüketiminden optimum aydınlatma yönetimine kadar sera gazlarını azaltmak için bir yol haritası oluşturmanın ve bu yol haritasını uygulanmanın önemine dikkat çekiyor. Ancak Stellantis Motorsport bununla yetinmiyor ve bir sonraki adımı şimdiden planlıyor.

Stellantis Motorsport, belirlediği hedeflere ulaşmak adına, iklim zorlukları hakkında tartışmak ve fikir alışverişinde bulunmak üzere tüm iş birlikçileriyle birlikte çalışıyor. Bu, herkesin kendi kişisel etkisi ve yaptığı sporun küresel etkisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasına yardımcı oluyor. Motor sporları, etkin çözümlerin geliştirilmesi ve emisyonları azaltmanın yanında daha sürdürülebilir bir mobilite hedefleyen teknolojilerin geliştirilmesi noktasında en ileri seviyeyi temsil ediyor. Dolayısıyla bu konulardaki farkındalık özellikle motor sporlarında oldukça yüksek bir seviyede kendini gösteriyor.

Stellantis Motorsport Kıdemli Başkan Yardımcısı Jean-Marc Finot, “2023 yılında Formula E faaliyetimiz için FIA'dan üç yıldız, WEC’de PEUGEOT Sport için Düşük Karbon Etkisi ve Opel Corsa e-Ralli Kupası için DMSB Sürdürülebilirlik gibi ödüller tüm Stellantis Motorsport ekipleri için büyük bir gurur. Bu sertifikalar, motor sporlarının da ön plana çıktığı Stellantis Grubu’nun Dare Forward stratejik planına olan bağlılığımızı yansıtıyor. Bu aynı zamanda çabalarımıza katılarak kendi çevresel performanslarını ve taahhütlerini geliştiren mevcut ve gelecekteki ortaklarımız için de çok önemli. Bu muhteşem başarıdan dolayı tüm ekiplerimizi ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Birlikte güvenli ve sürdürülebilir mobilitenin gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Bunun için birlikte ve buradayız” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat    Veri                                    Dönem   Tahmin  Önceki          
------  -----------------------------------     -----   ------  ------
10:00   Sanayi üretimi (TEA-Yıllık)             Şubat           +1.1%
10:00   Finansal Yatırım Araçları Reel Getirisi Mart 
        

American Iron ve Steel Institute (AISI), ABD'de yerel ham çelik üretiminin
30 Mart'ta biten haftada 1 milyon 722 bin net ton ve kapasite kullanım
oranının % 77.5 olduğunu bildirdi.

 Geçen yılın aynı haftası itibariyle üretim 1 milyon 718 bin ton ve kapasite
kullanım oranı % 76.9 idi. Son haftaki üretim, bir yıl öncesine göre % 0.2
oranında bir artışı gösteriyor.

 30 Mart'ta biten haftanın üretimi, kapasite kullanım oranının % 76.7 ve
üretimin 1 milyon 703 bin ton olduğu bir önceki haftaya göre % 1.1 arttı.

 30 Mart'ta biten hafta itibariyle yıllık toplam üretim geçen yılın aynı
dönemine göre % 2.6 düşüş ile 21 milyon 752 bin ton oldu. Kapasite kullanım
oranı da % 77.7'den % 76.2'ye indi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tasarruf finansman sektörünün öncüsü Fuzul, isteyen herkesi 5 aydan başlayan teslimat seçenekleriyle elektrikli otomobil sahibi yapıyor.
Fosil yakıt kullanımını her geçen gün azaltan, dolasıyla karbon salımının azalmasına yol açması ve hava kirliliğini engellemesiyle çevre dostu olma özelliği taşıyan elektrikli otomobillerin satın alımı için Fuzul yeni bir kampanya geliştirdi.
Fuzul, kurulduğu 1992 yılından bu yana kişilerin en uygun maliyetle, kredi ve faiz yüküne katlanmadan ev, araç ya da çatılı iş yeri sahibi olması için finansman sağlıyor. Birikimi teşvik eden finans sistemi sayesinde Fuzul, 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’deki tasarruf oranlarının artması konusunda önemli bir rol üstleniyor. Fuzul, hem kişilerin hem de işletmelerin mali açıdan tasarruf etmesine imkân sağlayacak elektrikli otomobile sahip olmak isteyenlere finansal çözüm sunuyor. Üstelik Fuzul’ün sistemiyle 5’inci ayın sonunda elektrikli otomobil sahibi olmak da mümkün. Yeni kampanya ile kişiler, Fuzul sayesinde kendi bütçelerine uygun ödeme koşulları ve taksit seçenekleriyle en uygun maliyetle elektrikli otomobil sahibi olabiliyor.
Akbal: “Çevre Dostu Bir Yaklaşımla Elektrikli Otomobil Finansmanı Sağlıyoruz”
Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, yeni kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Fuzul olarak faaliyet gösterdiğimiz sektör nedeniyle zaten her daim tasarrufu teşvik eden bir konumda yer aldık. Tasarrufların yatırıma dönüştürülmesi noktasında ciddi bir emek harcadığımızı söylemeliyim. Bu emeğimizim sonuncunda da hem ülkemizdeki tasarruf oranlarının artmasına katkı sunuyoruz hem de yastık altı birikimlerin ekonomiye kazandırılmasını sağlıyoruz. Daha geniş perspektiften baktığımızda aslında kişilerin ev ya da araç sahibi olmalarına finansman sağlayarak refah düzeylerinin artmasına da destek olduğumuzu söyleyebilirim. Başka bir ifadeyle kişilerin faydasına odaklanmayı şiar edinmiş bir çalışma prensibimiz var. Millî imkânlarla ürettiğimiz elektrikli otomobilimiz TOGG’un her ay en çok satılan elektrikli otomobil olması da heyecanımızı ve arayışlarımızı yükselten önemli bir faktör. Biz de üzerimize düşeni yaparak çevre dostu bir yaklaşımla elektrikli otomobillere yönelik sunduğumuz finansmanla kişilerin daha temiz ve sürdürülebilir bir dünyada yaşayabilmesi hususunda çorbada tuzumuz olsun istiyoruz. Özetlemek gerekirse Fuzul olarak çevre dostu bir yaklaşım sergileyerek elektrikli otomobil finansmanı sağlıyoruz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

80 yılı aşkın deneyime sahip ve 120 ülkeye yayılan küresel operasyonlarıyla petrokimya sektörünün lideri BAYEGAN'ın iştiraki BYCHEM 2019 yılından bu yana plastifiyan üretim faaliyetleri gerçekleştiriyor; ürün portföyünü genişletirken yenilikçi, doğa temelli çözümler geliştirme misyonunu da sürdürüyor.
Farklı endüstrilere ve uygulamalara yönelik BYFLEXX Termoplastik Poliüretanlar, TPU Yapıştırıcılar, E-TPU ve Polyester Poliol içeren yeni seri ürünlerini tanıtmak üzere uluslararası çaptaki en önemli fuarlardan UTECH Europe etkinliğine katılacak olan BYCHEM, müşteri ihtiyaçlarına özel çözümleriyle öne çıkıyor.
Orta Doğu, Avrupa ve Türkiye'de önde gelen DOTP üreticilerinden biri olan BYCHEM, yeni girişimiyle yerel ve ihracat pazarlarını hedeflerken, Gebze'deki Gebkim Organize Sanayi Bölgesi'nde 35.000 metrekarelik alan kurulu yeni tesisinde Ar-Ge ve inovasyonu çalışmalarının odağına alarak uluslararası kabul görmüş yönetim ve kalite sistemlerini benimsiyor; global ve sektöre özel standartlara uygun olarak faaliyet gösteriyor. BYCHEM Ar-Ge, endüstri-akademi iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan disiplinlerarası bir yaklaşımla yeşil teknolojilere ve doğa temelli çözümlere odaklanıyor. Ar-Ge faaliyetleri, müşteri taleplerini etkili bir şekilde karşılamak için özelleştirilmiş çözümler sunmayı ve formül ayarlamaları yapmayı amaçlıyor.
BYCHEM, küresel ve endüstriye özgü standartlara uygun olarak faaliyet gösterirken uluslararası kabul görmüş yönetim ve kalite sistemlerini benimsiyor, Ar-Ge faaliyetleri ile de endüstri-akademi iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Disiplinler arası yaklaşımla, yeşil teknolojilere ve doğa temelli çözümlere odaklanan BYCHEM, müşteri taleplerinin karşılanması için etkin süreç yönetimini özel formülasyon geliştirme çalışmalarıyla da birleştiriyor.
Sürdürülebilirlik yaklaşımını "Çevreye saygı" ve "İnsan sağlığına ve güvenliğine saygı" temel ilkelerine dayandıran BYCHEM, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere güçlü lojistik ağını ve çeşitli nakliye yöntemlerini kullanıyor.
BYCHEM HAKKINDA
BYCHEM, 80 yılı aşkın deneyimiyle petrokimya sektöründe global çapta tedarik, pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetleri yürüten BAYEGAN'ın iştiraki olarak üretim faaliyetlerini sürdürüyor. BYCHEM, "üretimde inovasyon" ile geleceğin çözümlerini sunma misyonuyla hareket ederken, paydaşlarının sağlık ve güvenliği ile çevreye saygıyı ilkesel öncelik olarak benimsiyor. Avrupa, Orta Doğu ve Türkiye bölgesinde önde gelen bir DOTP plastifiyan üreticisi olan BYCHEM, TPU, TPU Yapıştırıcıları, E-TPU ve Polyester Poliol ürünlerini içeren yeni termoplastik poliüretan (TPU) ürün serisini BYFLEXX markasıyla pazara sunuyor. Şirket, araştırma ve geliştirme yatırımlarıyla, yeşil teknolojiler ve doğa dostu çözümlere odaklanırken farklı endüstrilere ve uygulamalara yönelik özel ürünler sunmayı hedefliyor.