Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) tarafından TÜBİTAK desteğiyle yürütülen “Krizler Çağında Çocuk Olmak: Türkiye’de Pandemi Sonrasında Çocukların İyi Olma Halini Yeniden Düşünmek” başlıklı araştırma projesinin bulguları kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye genelinde 29 ilde 1500 hanede yapılan araştırma, pandemi sonrası çocukların karşılaştığı çarpıcı gerçekleri ortaya koyuyor. Görüşülen çocukların yüzde 47’si kendini mutlu hissettiğini belirtirken, bu oran düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda yüzde 33’e kadar düşüyor. Çocukların dörtte üçü ekonomik kaygılar yaşarken, yüzde 11’i haftada 8-11 saat çalışmak zorunda kalıyor. Araştırma, çocukların zorlu yaşam koşullarını ve çözüm bekleyen sorunlarını gözler önüne seriyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından TÜBİTAK desteğiyle yürütülen “Krizler Çağında Çocuk Olmak: Türkiye’de Pandemi Sonrasında Çocukların İyi Olma Halini Yeniden Düşünmek” başlıklı araştırma projesinin bulguları kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıda İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Prof. Dr. Emre Erdoğan ve çocuk hakları araştırmacısı Gözde Durmuş proje bulgularını ve önerilerini katılımcılarla paylaştı.

Araştırma pandemi sonrasında çocukların iyi olma halini “maddi durum”, “sağlık”, “eğitim”, “risk ve güvenlik”, “barınma ve çevre”, “katılım”, “ilişkiler” ve “dijital dünya” gibi birçok farklı boyutta ele aldı. Türkiye genelinde 29 ilde 1500 hane ile yapılan anket çalışmasının yanı sıra Şanlıurfa ve İstanbul’da gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler ve odak grup çalışmalarıyla bulgular desteklendi. Projede ayrıca Çocuk Danışma Kurulu hayata geçirilerek çocukların görüşleri sürece dahil edildi.

Yüksek sosyoekonomik statüye sahip çocuklar daha mutlu

Türkiye’de çocukların iyi olma halini bütüncül bir perspektifte ele alan araştırma önemli bulgular ortaya koydu. Görüşülen çocukların yüzde 47’si kendini mutlu hissettiğini ifade ederken, bu oran en düşük sosyoekonomik statüye sahip ailelerin çocuklarında yüzde 33, yüksek sosyoekonomik statülü ailelerin çocuklarında ise yüzde 64. Daha yüksek sosyoekonomik statüye sahip çocuklar, akranlarından daha mutlular.

 

Çocukların dörtte üçü ekonominin durumundan kaygılı

Araştırmanın önemli bulgularından biri de çocuklar arasında kaygı düzeyinin yüksekliği. Görüşülen çocukların dörtte üçü ekonominin durumundan veya aile bireylerinden birinin başına kötü bir şey gelmesinden kaygı duyuyor. Gelecekle ilgili planlarının gerçekleşmeyeceğinden ve COVID-19 benzeri bir pandemiden kaygı duyan çocukların oranı yüzde 63. Çocukların önemli kaygı kaynaklarından biri de sınavlarında (yüzde 63) ve derslerinde başarısız olmak (yüzde 60).

 

Çocuklar haftada 8-11 saat çalışıyor

Araştırma görüşülen çocukların yüzde 11’inin çalıştığını ortaya koyuyor. Çalışma oranı, erkek çocuklarda yüzde 13, kız çocuklarda ise yüzde 7 olarak belirlendi. Düşük sosyoekonomik statüde bu oran yüzde 18’e yükselirken, yüksek sosyoekonomik statüde yüzde 3’e düşüyor. Çocukların yarısından fazlası (yüzde 53) dükkanlarda çalışırken yüzde 20’si fabrikalarda çalışıyor. Haftada 8-11 saat çalışan çocukların, haftalık ortalama gelirleri 2000 TL’nin altında kalıyor. Çalışma nedenleri arasında harçlık çıkarma (yüzde 54), aileye destek sağlama (yüzde 47) ve meslek öğrenme (yüzde 39) öne çıkıyor.

 

Düşük sosyoekonomik statüdeki çocukların yüzde 23’ü okulda ders öğrenemiyor

Araştırmaya katılan çocuklardan 112’si eğitimine ara vermek zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumun başlıca nedenleri arasında ders başarısızlığı (yüzde 54), okula gitmek istememe (yüzde 51) ve çalışma zorunluluğu (yüzde 28) yer alıyor. Eğitime geri dönmek isteyen çocukların oranı ise yalnızca yüzde 13.

Araştırmaya göre düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukların yüzde 26’sı evde ders çalışamadığını belirtirken, bu oran en yüksek sosyoekonomik statüde yüzde 8’e düşüyor. Evde çalışma ortamı olmayan çocuklar için okul, olmak istedikleri yer haline geliyor. Ancak düşük sosyoekonomik statüdeki çocukların yüzde 23’ü kalabalık sınıflar gibi nedenlerle okulda da ders öğrenemediklerini ifade ediyor.

 

Ev içerisindeki iş yükü kız çocuklarında daha fazla

Çocukların ev içerisindeki iş yüklerinin de toplumsal cinsiyete ve sosyoekonomik statülerine bağlı olarak değiştiği araştırma sonuçları arasında. Kız çocuklarının yüzde 89’u kendi yataklarını toplarken, yüzde 79’u sofra kurup kaldırırken, yüzde 63’ü kahvaltısını hazırlarken, yüzde 50’si ev temizliği yaparken, yüzde 50’si bulaşık yıkarken ve yüzde 26’sı yemek yaparken bu oranlar erkek çocuklarında çok daha düşük oranlarda kalıyor.

 

Deprem, orman yangını gibi doğal afetler en önemli üç tehdit arasında

Araştırma çalışması çerçevesinde görüşülen çocukların yüzde 53’ü deprem, orman yangını gibi doğal afetleri en önemli üç tehdit arasında görürken, işsizlik yüzde 49 ile ikinci sırada, yoksulluk ise yüzde 45 ile üçüncü sırada gelmekte. Salgın hastalık yanıtıysa yüzde 33 ile dördüncü sırayı alıyor.

 

Araştırmaya katılan çocukların yüzde 84’ü arkadaşlarıyla yüz yüze görüşüyor

Araştırma çalışmasına katılan çocukların arkadaşlarıyla ilişki kurarken en fazla tercih ettikleri yöntem yüz yüze görüşmek (yüzde 84), bunu WhatsApp benzeri uygulamalar (yüzde 47) ve telefonda konuşmak (yüzde 45) takip ediyor. Sosyal medya uygulamalarını arkadaşlarıyla ilişki kurmak için kullandığını söyleyen çocukların oranı çok daha düşük.

 

Çocuklarda internet okuryazarlığı yüksek

Görüşülen çocukların internet okuryazarlığının yüksek olduğu görülüyor. Kullandığı araçlardaki gizlilik ayarlarını nasıl yapacağını bildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 80, hangi görüntü ve bilgilerini internette paylaşacağını bilenlerin oranı yüzde 78, istemediği mesajları nasıl engelleyeceğini bilenlerin oranı yüzde 77 ve bilgileri doğrulayabileceğini söyleyenlerin oranıysa yüzde 74.

 

Araştırma çalışmasına katılan çocukların seyrek de olsa siberzorbalık ve tacizle karşılaştığı görülüyor. Profil fotoğrafıyla ilgili olumsuz yorumlar aldığını söyleyenlerin oranı yüzde 14, sosyal medyada paylaştıkları nedeniyle dalga geçilenlerin oranı yüzde 13. Siberzorbalıkla karşılaşan çocukların başvurdukları birinci yol mesajı gönderen kişiyi engellemekken (yüzde 39), sosyal medya hesabını kapatanların oranı yüzde 28, bu konuda arkadaşlarıyla konuşanların oranıysa yüzde 26. Telefonun ya da bilgisayarının güvenlik ayarlarını değiştirdiğini söyleyenlerin oranıysa yüzde 23.

‘Çocukluk korunaklı bir alan değil’

Proje Koordinatörü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci şunları söyledi: “Çocuklar, korona, ekonomik kriz, deprem ve geleceğe dair endişelerini yaşamlarını anlatırken vurguluyorlar. Eğitim sisteminin sınav odaklı yapısı da çocukların günlük yaşamlarına ve kendilerini ifade biçimlerine derinden yansıyor. Sosyoekonomik farkları aşan bir endişe hali, tüm gelir gruplarındaki çocuklarda yetememe hissi ve geleceğe dair bir telaş yaratıyor. Çocuklar bu farkları kriz değil, kaygı, korku ve mutsuzluk olarak ifade ediyor. Dijital dünya ise yalnızca risklerle değil, sunduğu fırsatlarla da değerlendirilmeli. Eğitim ortamlarının güvenilir alanlar olması ve başarı gösteremeyen çocuklar için destekleyici mekanizmalar geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Çocukların çocuk olabilmesi, huzurlu bir çocukluk deneyimi yaşayabilmesi için sınav baskısının eğitim sistemindeki etkisinin azaltılması gerekiyor.”

Çocukluğun tamamen korunaklı bir alan olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Emre Erdoğan ise “Çocukluk dediğimiz şey tamamen korunaklı olmak zorunda değil. Ancak sosyoekonomik eşitsizlik, çocukların yaşam koşullarını ve eğitim fırsatlarını derinden etkiliyor. Daha iyi eğitime ve sosyoekonomik statüye sahip ebeveynlerle büyüyen çocuklar daha korunaklı bir yaşama sahip oluyorlar. Bunu mutluluklarında da görebiliyoruz. Daha mutlular, olanakları daha fazla, daha fazla dayanışıyorlar, sözleri daha fazla dinleniyor. Ve bu eşitsizlik. Bu korunaksızlığı ve adaletsizliği görmeli, çocuklara eşit eğitim ve yaşam olanakları sunmak için çözümler üretmeliyiz” dedi.

Projenin araştırmacısı Gözde Durmuş ise, Çocuk Danışma Ekibi’ne vurgu yaparak şunları söyledi: “Çocuğun iyi olma hali, çalışmalarımızın temel amaçlarından biri. Bu çerçevede, çocukların perspektifinden bakmayı ve onların katılımını sağlamayı önemsiyoruz. Çocuk Danışma Ekibi ile dijital çağda çocuk olmak ve iyi olma halleri üzerine çocukların düşüncelerini anlamayı hedefledik. Süreç boyunca kurumlarla iletişim, ebeveynlerden izin alma ve çocuklara süreci anlatma gibi adımları dikkatle planladık. Araştırma sonuçlarını çocuklara ve akranlarına ulaştırmayı hedefliyoruz.”

 

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:

İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında “Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” mottosuyla Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla kurulmuştur. Bugün 20.000'in üzerinde öğrencisi ve 60.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk, İletişim, İşletme, Mimarlık, Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Uygulamalı Bilimler, Sağlık Bilimleri ile Sosyal ve Beşerî Bilimler fakültelerinin yanı sıra meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve lisansüstü program sunmaktadır. Üniversitenin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, ülkemizde gençlerin fen bilimleri ve teknoloji alanında yetkinliklerinin attırılmasına yönelik olarak 'Otokar ile Güçlü Yarınlar' projesini hayata geçirdi. Projenin ilk adımı olarak, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Motorlu Araçlar Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine staj ve burs imkanı sağlayacak olan Otokar, okul bünyesinde Elektrikli Araçlar Atölyesi’ni kurdu.

Türkiye'nin öncü otomotiv üreticisi Otokar, ülkemizde genç kuşağın bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında yetkinliğinin arttırılması ve mesleki eğitimi güçlendirmek amacıyla "Otokar ile Güçlü Yarınlar" projesini hayata geçirdi. Projenin ilk adımı olarak, Otokar fabrikasının bulunduğu Arifiye’deki SATSO Motorlu Araçlar Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Elektrikli Araçlar Atölyesi’ni kurdu. Otokar aynı zamanda, öğrencilere staj ve burs imkanı sağlayarak geleceğin teknolojilerine hakim ve yetkin insan kaynağının yetişmesine destek olacak.

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR ALANINDA YETKİNLİKLERE KATKI SUNULACAK

İş birliğine ilişkin protokol imza töreni ve atölyenin açılışına Arifiye Kaymakamı Ahmet Can Pınar, Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu, Arifiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gülaç, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Başkanı A. Akgün Altuğ, Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural, Otokar yöneticileri, SATSO-MAT MTAL Okul Müdürü Emrah Önal, okul yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.

Törende Arifiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gülaç ve Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural iş birliğine ilişkin protokolü imzaladı.

Proje kapsamında 11. sınıf öğrencileri Otokar fabrikasında staj yapacak. Kız öğrenciler başta olmak üzere başarılı 12 öğrenciye ise burs verilecek. Ayrıca, belli aralıklarla Otokar mühendislik ve teknik ekipleri tarafından güncel konular ve sektördeki gelişmeler hakkında eğitimler verilecek.

Türkiye’nin ilk elektrikli araç eğitim merkezlerinden biri olan ve tüm teknik donanımların Otokar tarafından sağlandığı Elektrikli Araçlar Atölyesi ise öğrencilerin elektrikli araçlar alanında güncel teknolojilere hakim olması ve teorik eğitimin yanı sıra güncel ekipmanlarla uygulama anlamında gelişmelerini sağlayacak.

"KIZ ÖĞRENCİLERİMİZİN KATILIMINI ÖNEMSİYORUZ"

Atölyenin açılışında konuşan Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural, teknoloji alanında yetkin iş gücünün önemine vurgu yaparak; "Ülkemizin teknoloji alanında ilerlemesi için güncel ve geleceğin teknolojilerine hakim iş gücünün yetişmesi büyük önem taşıyor. ‘Otokar ile Güçlü Yarınlar’ projesiyle, STEM alanında yetkin kuşakların yetiştirilmesini destekleyeceğiz. Bu projeyle, teknoloji ve inovasyon alanında yetkinlikleri artırırken mesleki eğitimi de desteklemeyi amaçlıyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği sunmak üzere özellikle kız öğrencilerimizin projeye katılımını çok önemsiyoruz" dedi.

SATSO-MAT MTAL’de hayata geçen atölyenin sektörün geleceği için önemli bir adım olduğunu belirten Vural, "Otokar olarak sadece tasarlayan ve üreten bir şirket değil, teknolojiyi geliştiren, yayan ve geleceğe katkı sağlayan bir kurum olmaya önem veriyoruz. Bu projeyle gençlerimizin geleceği şekillendirmesine destek olurken, ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirecek nitelikli insan kaynağının yetişmesine katkıda bulunacağız. Burada yetişecek gençlerimiz, elektrikli araçlar konusunda kıymetli deneyimler kazanacak" açıklamasını yaptı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin öncü otomotiv üreticisi Otokar, ülkemizde genç kuşağın bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında yetkinliğinin arttırılması ve mesleki eğitimi güçlendirmek amacıyla "Otokar ile Güçlü Yarınlar" projesini hayata geçirdi. Projenin ilk adımı olarak, Otokar fabrikasının bulunduğu Arifiye'deki SATSO Motorlu Araçlar Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde Elektrikli Araçlar Atölyesi'ni kurdu. Otokar aynı zamanda, öğrencilere staj ve burs imkanı sağlayarak geleceğin teknolojilerine hakim ve yetkin insan kaynağının yetişmesine destek olacak.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR ALANINDA YETKİNLİKLERE KATKI SUNULACAK
İş birliğine ilişkin protokol imza töreni ve atölyenin açılışına Arifiye Kaymakamı Ahmet Can Pınar, Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu, Arifiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gülaç, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Başkanı A. Akgün Altuğ, Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural, Otokar yöneticileri, SATSO-MAT MTAL Okul Müdürü Emrah Önal, okul yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.
Törende Arifiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gülaç ve Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural iş birliğine ilişkin protokolü imzaladı.
Proje kapsamında 11. sınıf öğrencileri Otokar fabrikasında staj yapacak. Kız öğrenciler başta olmak üzere başarılı 12 öğrenciye ise burs verilecek. Ayrıca, belli aralıklarla Otokar mühendislik ve teknik ekipleri tarafından güncel konular ve sektördeki gelişmeler hakkında eğitimler verilecek.
Türkiye'nin ilk elektrikli araç eğitim merkezlerinden biri olan ve tüm teknik donanımların Otokar tarafından sağlandığı Elektrikli Araçlar Atölyesi ise öğrencilerin elektrikli araçlar alanında güncel teknolojilere hakim olması ve teorik eğitimin yanı sıra güncel ekipmanlarla uygulama anlamında gelişmelerini sağlayacak.
"KIZ ÖĞRENCİLERİMİZİN KATILIMINI ÖNEMSİYORUZ"
Atölyenin açılışında konuşan Otokar Genel Müdür Yardımcısı Onur Vural, teknoloji alanında yetkin iş gücünün önemine vurgu yaparak; "Ülkemizin teknoloji alanında ilerlemesi için güncel ve geleceğin teknolojilerine hakim iş gücünün yetişmesi büyük önem taşıyor. 'Otokar ile Güçlü Yarınlar' projesiyle, STEM alanında yetkin kuşakların yetiştirilmesini destekleyeceğiz. Bu projeyle, teknoloji ve inovasyon alanında yetkinlikleri artırırken mesleki eğitimi de desteklemeyi amaçlıyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği sunmak üzere özellikle kız öğrencilerimizin projeye katılımını çok önemsiyoruz" dedi.
SATSO-MAT MTAL'de hayata geçen atölyenin sektörün geleceği için önemli bir adım olduğunu belirten Vural, "Otokar olarak sadece tasarlayan ve üreten bir şirket değil, teknolojiyi geliştiren, yayan ve geleceğe katkı sağlayan bir kurum olmaya önem veriyoruz. Bu projeyle gençlerimizin geleceği şekillendirmesine destek olurken, ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirecek nitelikli insan kaynağının yetişmesine katkıda bulunacağız. Burada yetişecek gençlerimiz, elektrikli araçlar konusunda kıymetli deneyimler kazanacak" açıklamasını yaptı

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bilindiği üzere, Piyasa Yapıcılığı sisteminde yer alan veya sisteme yeni dahil olmak isteyen
bankalar için Ocak - Aralık 2025 dönemine ilişkin olarak belirlenmiş olan kriterler 16 Aralık 2024
tarihli Basın Duyurusu ile kamuoyuna duyurulmuştur.
Piyasa Yapıcılığı uygulaması çerçevesinde bankalara sağlanan haklar, getirilen
yükümlülükler ve genel esaslara ilişkin hususları düzenleyen “Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi”nin
11’inci ve 13’üncü maddeleri gereğince başvuruda bulunan bankalardan belirlenen kriterleri
karşılayan ve Ocak - Aralık 2025 döneminde Piyasa Yapıcı olarak faaliyet göstermesi uygun
görülen bankalar alfabetik sırayla aşağıda yer almaktadır.
1- Akbank T.A.Ş.
2- Denizbank A.Ş.
3- HSBC Bank A.Ş.
4- QNB Bank A.Ş.
5- T.C. Ziraat Bankası A.Ş.
6- Türk Ekonomi Bankası A.Ş.
7- Türkiye Garanti Bankası A.Ş.
8- Türkiye Halk Bankası A.Ş.
9- Türkiye İş Bankası A.Ş.
10- Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.
11- Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.

TCMB'nin 20 milyar liralık TL depo alım ihalesine gelen teklif tutarı 134 milyar 150 milyon lira oldu.

İhalede ortalama faiz %48.86 seviyesinde oluşurken teklif tutarının 19 milyar 999 milyon 700 bin lirası karşılandı.

31 Aralık vadeli ihalede minimum faiz %48.49, maksimum faiz %49 seviyesinde gerçekleşti.

Kripto para piyasası yatay bir seyir izliyor
 
Kripto para piyasası yatay hareketine devam ediyor. Bitcoin (BTC), 98 bin dolar seviyesinde fiyatlanırken, Ethereum 3 bin 400 dolar seviyelerinde fiyatlanıyor. Bybit TR'nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni'nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor. Dün toparlanma sinyalleri gösteren kripto varlıklar, bugün yaşadıkları küçük düşüşlerle önceki seviyelerine geri döndü. Küresel kripto para piyasasının toplam değeri, son 24 saatte yüzde 2,6’lık bir düşüşle 3 trilyon 546 milyar dolar seviyesine geriledi. Altcoin piyasasının toplam değeri ise 1 trilyon 628 milyar dolar olarak kaydedildi.
 
Bitcoin (BTC), son 24 saatte yüzde 0,1 oranında artış göstererek 98 bin dolardan işlem görüyor. Ethereum (ETH), yüzde 1,4’lük bir düşüşle 3 bin 438 dolar seviyesine geriledi. XRP, yüzde 2’lik kayıpla 2,24 dolar, BNB ise yüzde 1’lik artışla 710 dolar seviyesinde bulunuyor. Solana (SOL), yüzde 2,4’lük düşüşle 194,20 dolardan fiyatlanıyor.
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki son gelişmeleri değerlendirdi
 
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto ekosistemindeki gelişmeleri değerlendirdi: “Kripto para piyasasındaki son gelişmeler, dinamik ve çok boyutlu yapısıyla dikkat çekiyor. Küresel piyasa değerindeki hafif düşüşler, piyasanın volatil doğasını bir kez daha gözler önüne serdi. Lider kripto varlıkların fiyat hareketleri sınırlı kalırken, altcoin’ler arasında farklı eğilimler gözlemleniyor. Yatırımcılar, kısa vadeli dalgalanmalara rağmen uzun vadeli stratejilerine odaklanmayı sürdürüyor. Öte yandan, Rusya’nın kripto varlıkları uluslararası ticarette kullanma hamleleri, regülasyonların ve küresel benimsenmenin önemini bir kez daha vurguluyor. Tayland’ın turizmi desteklemek için Bitcoin pilot projesi başlatmayı planlaması da kripto varlıkların günlük hayat ve ekonomi üzerindeki etkisinin giderek arttığını gösteriyor. 2024 yılı, memecoin projelerinin yükselişiyle dikkat çekiyor. Floki Inu’nun Avrupa’da ETP geliştirme planları, bu segmentteki yeniliklerin hız kesmeden devam edeceğini işaret ediyor.”
 
 
Karadağ, Do Kwon'un itirazını reddetti
 
Karadağ Anayasa Mahkemesi, Terraform Labs’ın kurucu ortağı Do Kwon’un iadesine yönelik itirazını reddetti. Mahkeme, Kwon’un Güney Kore’ye iadesine ilişkin itirazını hukuki gerekçelerden yoksun bularak yerinde olmadığına hükmetti. Kwon’un avukatları, kararın usul hukukunu ihlal ettiğini ve müvekkillerinin adil yargılanma ile aile hayatına ilişkin haklarını zedelediğini savundu. Ancak Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın süreci denetleme yetkisini teyit ederek bu itirazları kabul etmedi. Do Kwon, 2022’de yaşanan 40 milyar dolarlık Terra-Luna çöküşündeki rolü nedeniyle hem ABD’de hem de Güney Kore’de soruşturma altında bulunuyor.
 
2024 memecoin’lerin yılı oldu
 
2024 yılı, memecoin’ler için adeta bir patlama yılı oldu. CoinGecko’nun son araştırma raporuna göre, yatırımcıların ilgisinin yüzde 31’i bu spekülatif varlıklara yönelmiş durumda. Memecoin dünyasının öncüsü olan Dogecoin ve Shiba Inu, toplam 63,1 milyar dolarlık piyasa değeriyle hala liderliklerini sürdürüyor. Solana ekosistemi ise POPCAT, MOG ve PURR gibi token’larla memecoin’lerin merkezi haline gelmeye başladı. Coinbase’in Layer 2 ağı Base ise memecoin’ler sayesinde 2,6 milyar dolarlık bir piyasa değeri elde etti. Bununla birlikte son zamanlarda kedi temalı memecoin’ler, köpek temalı token’ların popülerliğini geride bırakmaya başladı. POPCAT ve MEW gibi token’lar, köpek temalı coin’lere karşı ciddi bir rekabet oluşturuyor.
 
Floki Inu, Avrupa’da memecoin ETP’si geliştirmek için harekete geçti
 
Floki Inu, Avrupa Birliği'nde bir borsa yatırım ürünü (ETP) geliştirmek amacıyla adı açıklanmayan bir varlık yönetimi firmasıyla iş birliği yapmaya karar verdi. Yapılan açıklamaya göre, bu ETP’nin Avrupa’daki yatırımcıların erişimine 2025 yılının başında sunulması planlanıyor. Eğer bu proje hayata geçirilirse FLOKI, Dogecoin’den (DOGE) sonra Avrupa’da kurumsal yatırımcılara yönelik ikinci memecoin ETP’si olacak.
Bu süreçte Floki DAO topluluğu, ETP için erken likidite sağlanıp sağlanmayacağı konusunda bir oylama yapıyor. Öneriye göre, topluluk, 2,8 milyon dolar değerinde 16 milyar FLOKI token’ını içeren bir hazine cüzdanından likidite sağlamayı değerlendiriyor. Bu token'lar, daha önce yapılan bir topluluk oylaması sonucunda açık piyasa alımlarıyla edinilmişti.
Oylama, 27 Aralık saat 14.00’te (TSİ) sona erecek. Eğer topluluk bu öneriyi onaylarsa, token'lar likidite sağlamak için kullanılacak ancak mülkiyeti Floki’de kalacak. Üçüncü taraflardan yeterli likidite sağlanması durumunda ise token'lar geri çekilebilecek.
 
Tayland, turizmi canlandırmak için Bitcoin pilot projesi başlatmayı düşünüyor
 
Tayland, eski Başbakan Thaksin Shinawatra’nın öncülüğünde Phuket'te bir Bitcoin pilot projesini hayata geçirmeyi değerlendiriyor. Bu girişim, Phuket’i Bitcoin ödemeleri için bir test alanı haline getirmeyi hedeflerken, teknolojiye yatkın turistleri ve yatırımcıları bölgeye çekmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, dünya genelinde hızla artan kripto para benimsenme sürecinin önemli bir yansıması olarak öne çıkıyor. Ancak, Tayland Merkez Bankası’nın (BoT) kripto ödemelerine yönelik yasağı hala devam ediyor. Projenin ilerleyebilmesi için BoT’nin riskleri değerlendirerek düzenlemeleri güncellemesi gerekecek.
 
Rusya, Bitcoin ve dijital para birimlerini uluslararası ödemelerde kullanıyor
 
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, Batı’nın yaptırımlarına karşı yeni yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, Rus şirketlerinin uluslararası ödemelerde Bitcoin ve diğer dijital para birimlerini kullanmaya başladığını açıkladı. Batılı yaptırımlar, Rusya’nın Çin ve Türkiye gibi önemli ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerini zorlaştırırken, yerel bankalar da Batılı düzenleyicilerin incelemelerine maruz kalmamak için Rusya ile ilgili işlemlerde temkinli davranıyor. Bu yıl Rusya, kripto paraların dış ticarette kullanılmasına yasal zemin hazırladı ve Bitcoin gibi dijital varlıkların madenciliğini yasallaştırmak için adımlar attı. Bitcoin madenciliği alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Rusya, bu potansiyelini uluslararası ticarette değerlendirmeyi hedefliyor.
 
Siluanov, Russia 24 televizyon kanalına verdiği demeçte, "Deneysel rejim kapsamında, Rusya’da madenciliğini yaptığımız Bitcoin’leri dış ticaret işlemlerinde kullanmak mümkün hale geldi" ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu tür işlemlerin halihazırda gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu süreçlerin genişletilmesi ve daha da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun gelecek yıl daha da yaygınlaşacağından eminim." dedi.
 
 

    ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel dün katıldığı bir televizyon programında enflasyon sepetinin içinde pinpon topu ve bakır çubuğun yer aldığını ifade ederek kamuoyunu yanıltıcı nitelikte yanlış bilgiler vermiştir. Pinpon topu ve bakır çubuk Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) madde sepetinde yer almamakta olup bu ifade gerçeği yansıtmamaktadır.
CHP Genel Başkanı’nın bu ifadeleri birkaç kez farklı zamanlarda dile getirerek toplumda yanlış bir algı oluşturma amacı taşıdığı, böylece kamuoyunu bilinçli bir şekilde yanlış bilgilerle etkilemeye çalıştığı değerlendirildiğinden teknik bilgilendirme yapılması zaruri olmuştur.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Resmi İstatistik Programı kapsamında yayınlamakta olduğu tüm istatistiklerde olduğu gibi, TÜFE’yi de uluslararası norm ve standartlar doğrultusunda, Avrupa İstatistikleri Uygulama Esaslarının bütününü dikkate alarak hesaplamakta ve yayınlamaktadır. TÜFE
veri derleme, işleme ve yayımlama süreçlerine ilişkin tüm detaylar, TÜİK Kalite Güvence Çerçevesinde de tanımlanmış olan “erişilebilirlik ve açıklık” ilkeleri kapsamında TÜİK internet sayfasında yayımlanmaktadır.
TÜİK, enflasyon oranının tespiti için hanehalklarının en çok tükettiği mal ve hizmetleri esas alarak bir sepet oluşturmaktadır. Bu sepette ekmek, süt, yumurta, et, çay, sebze ve meyveler gibi temel gıda maddelerinin yanı sıra kira, elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturaları gibi hanehalkının düzenli
ödemeleri yer almaktadır.
2024 yılı itibarıyla toplam 406 maddeden oluşan bu sepette ayrıca sigaradan, benzine, eğitimden sağlığa, giyimden ev eşyasına, hanelerin tüketim harcamalarında önemli yer tutan tüm mal ve hizmetler kapsanmaktadır.
TÜİK’in TÜFE hesaplamaları için kullandığı sepette yer alan mal ve hizmetlerin listesi internet sitemizde şeffaf bir şekilde yayınlanmakta olup dileyen herkes sepette hangi maddelerin yer aldığını aşağıdaki linkten ulaşabilir.

Link:
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/DownloadIstatistikselTablo?p=SfsIA4YJ25XvZaN6h8aXc7CnuXSdAw7tBg3cnf3R
TfS67i2ebtPuyiQpBtqWe9ns