Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Merkeziyetsiz kripto para borsaları, merkeziyetsiz finans (DeFi) büyümesinin de lokomotifi oldu. Bu savı kanıtlayan son haber, Siu'dan geldi. Katman-1 blokzinciri projesi Sui, geçtiğimiz aylarda kripto para piyasalarında önemli bir büyüme kaydetti. Blokzincirinin yerel token’ı SUI, 2024’ün üçüncü çeyreği boyunca hızla artarak CoinMarketCap'in piyasa değerine göre ilk 20 kripto parayı sıraladığı listeye dahil olurken, Sui blokzincirinin genişlemesi merkeziyetsiz finans, oyun ve meme coin dünyasında da sürdü.

Toplam kilitli değer 1 milyar doları aştı

Mayıs 2023’te mainnet’ini devreye alan ve dört ayda %1.000 toplam kilitli değer (TVL) büyümesi elde eden Sui blokzincirindeki TVL rakamı, DefiLlama verilerine göre 1 Ekim itibarıyla 1 milyar doları aştı. Bu başarı, Meta’nın blokzinciri girişimlerine liderlik eden ekip tarafından geliştirilen Move programlama diliyle yazılan ve üst düzey verimlilik vaat eden Sui blokzincirini, TVL bakımından en büyük 8 blokzinciri projesinden biri haline getirdi. Hızlı büyüyen blokzincirleri arasındaki yerini sağlamlaştıran Sui’nin kilitli değerindeki bu keskin artış, Sui ekosisteminin hızlı gelişimini ve Sui’nin büyüme potansiyelini bir kez daha doğruladı.

DEX hacmi 21 milyar dolara çıktı

Sui, toplam kilitli değer başarısını bir de ticaret hacmi başarısıyla taçlandırdı. 11 Ekim 2024 itibarıyla Sui blokzinciri ağı üzerine kurulan merkeziyetsiz borsaların (DEX) ticaret hacimlerinin 21 milyar dolara ulaştığı belirtildi. Diğer blokzincirleri yeni kullanıcılara ulaşmada zorluk yaşarken aşılan bu kilometre taşı, Sui blokzincirinin ağa dahil olan toplam kullanıcı sayısındaki artışı yansıttı ve Sui’nin pazar payını istikrarlı bir şekilde genişlettiğinin kanıtı oldu. Bu büyüme, Sui’nin DeFi’deki kritik konumunu vurgularken, artan kullanıcı tabanı ve ticaret faaliyeti de ekosistemin istikrarlı ve emin adımlarla gelişiminin kaynağına dönüştü.

Büyümede DeepBook etkisi

Sui blokzinciri üzerine inşa edilen merkeziyetsiz borsalarda gerçekleştirilen işlemlerin 21 milyar doları aşmasındaki en büyük etkenlerden biri de, Sui'nin DeFi protokolleri içinde öne çıkan DEX'i DeepBook oldu. Derin likidite ve hızlı işlem olanaklarıyla Cetus, Aftermath, Kriya, FlowX ve Hop Aggregator gibi büyük DeFi protokollerinin likidite kaynağı olarak tercih ettiği DeepBook, açık kaynaklı akıllı sözleşmeler aracılığıyla kolayca entegre edilebilen açık kaynaklı bir merkezi limit emir defteri (CLOB) olarak, hem piyasa hem de limit emirlerini destekleyen ve çeşitli ticaret seçenekleri sunan yapısıyla kullanıcılara sorunsuz bir ticaret deneyimi sunmaya devam ediyor.

DeepBook’ta işlemler 500 milisaniyeden daha kısa sürüyor

Sui’nin ölçeklenebilirlik ve hız gibi öne çıkan özellikleri sayesinde tüm işlemleri düşük gas ücretleriyle 500 milisaniyenin altında tamamlayabilen DeepBook, yapısal özellikleriyle performans avantajlarıyla da öne çıkıyor. Kullanıcıların en iyi işlem koşullarını elde etmesine yardımcı olarak birden fazla DeFi protokolü arasında likidite paylaşımını da mümkün kılan, limit emir özelliğiyle kullanıcılara varlıkları tercih ettikleri fiyatlarla alıp satma olanağı sunan DeepBook, Sui ağı üzerine inşa edilmiş DeFi protokollerinin erken aşamalardan itibaren istikrarlı likidite sağlamasına destek oluyor. Kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi ve performansı artırmayı hedefleyen yeni özelliklerle sunmaya hazırlanan DeepBook’un da dahil olduğu Sui ekosistemi; oyun, DeFi ve memecoin dikeylerindeki performansıyla hızlı genişlemesini sürdürmeyi planlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Lazzoni Hotel, uluslararası alanda lüks kategorisindeki ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Sevens Stars Luxury Hospitality and Lifestyle Awards'ta "Avrupa'nın En İyi Lüks Butik Yaşam Tarzı Oteli" ve "Yılın Genel Müdürü" kategorisinde iki ödüle layık görülmesinin ardından bir ödül haberi de World Luxury Hotel Awards'ten geldi.

Dünyanın en saygın turizm ödülleri arasında gösterilen ve kazananların otelleri deneyimleyen müşteriler ve gezginlerin oylarıyla belirlendiği 18. World Luxury Hotel Awards'te Lazzoni Hotel, "2024 Luxury Lifestyle Hotel - Country" kategorisinde dünyanın en iyisi seçildi.

Her yıl 300 binden fazla uluslararası gezginin oy kullandığı World Luxury Hotel Awards'te kazananlar, Endonezya Bali'de ve Kuzey İrlanda Galgorm'da düzenlenen gala gecelerinde ödüllerini aldı. Bu yıl, 728 otelin katıldığı yarışmada Türkiye'yi 25 otel temsil etti. Lazzoni Hotel, "2024 Luxury Lifestyle Hotel - Country" kategorisinde dünyanın en iyisi seçilirken, Lazzoni Hotel Genel Müdürü Gürhan Sayar şunları söyledi:
"Böyle uluslararası bir ödüle layık görüldüğümüz için gururluyuz. Ama en önemlisi bu ödülün misafirlerin oylarıyla belirlenmiş olması. Misafir memnuniyetini bizim için her şeyin üstünde yer alıyor. Ülkemizin ismini bu alanda duyurmuş olmaktan da dolayı onur duyuyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Globalturk Capital'in "6. Yıllık Özel Sermaye Fonları Buluşması" Küresel Özel Sermaye Birliği'nin (GPCA) iş birliğiyle İstanbul'da düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin değerli katkılarıyla gerçekleşen bu önemli etkinliğe, yönettikleri varlıkların toplamı 2 trilyon doları aşan uluslararası özel sermaye yatırım fonlarının üst düzey temsilcileri katıldı.
 
Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı, GPCA Orta ve Doğu Avrupa Liderlik Konseyi Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Barış Öney, konferansta yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye ve komşu bölgelerinin, geleceğe yönelik büyük bir potansiyel sunduğunu ve yatırımcıların yatırım kararlarını hızlandırmak için en uygun zaman olduğunu belirtti.
 
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofis Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu'nun konferansta yaptığı "Türkiye'nin Yeni Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisi" konulu konuşma, üst düzey fon yöneticileri ve uluslararası yatırımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.
 
Türkiye'de ve yurtdışında şirketlere ve küresel özel sermaye fonlarına birleşme, satın alma ve stratejik iş geliştirme alanlarında üst düzey hizmetler sunan Globalturk Capital'in "6. Yıllık Özel Sermaye Fonları Buluşması" başlıklı konferans 24 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da düzenlendi. Küresel Özel Sermaye Birliği'nin (GPCA) iş birliği ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin değerli katkılarıyla gerçekleşen konferans, Türkiye ve bölgede yönettikleri varlıkların toplamı 2 trilyon doları aşan yatırım fonlarının üst düzey temsilcilerini bir araya getirdi.
 
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu'nun Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji alanındaki politikalarını yatırımcılarla paylaştığı bu yılki konferansta kapsamlı içerikle çok sayıda panel gerçekleştirildi. Türkiye'ye yatırım yapan ve yapmayı düşünen üst düzey özel sermaye yatırım fonu yöneticileri, önümüzdeki dönemin yatırım stratejilerini, Türkiye'nin özel sermaye alanındaki cazibesini ve çevresindeki sınır ötesi yatırım fırsatlarını detaylı bir şekilde ele aldı. Türkiye ve bölgede büyüyen özellikle katma değerli ve ihracat odaklı sanayi, hizmetler ve teknoloji yatırımları ve bu yatırımlara yatırım yapan özel sermaye, özel borç ve girişim sermayesi fonlarının yeni küresel, bölgesel ve Türkiye odaklı güncel ve geleceğe yönelik yatırım temaları masaya yatırıldı.
 
"Rekabet gücümüzü artıracak düzenlemelerle yatırım ortamını iyileştiriyoruz"
 
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, konferansta yaptığı "Türkiye'nin Yeni Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisi" konulu konuşmasında, Türkiye'nin yatırımcılar için sunduğu fırsatlara ve rekabetçi konumuna dikkat çekti. Uluslararası özel sermaye fon yöneticilerini Türkiye'ye yatırım yapmaya davet ederek, şunları kaydetti: "Büyümemizi sürdürüyor, fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadeleyi önceliklendiriyoruz. Uluslararası doğrudan yatırımdan daha fazla pay almak istiyoruz. Bu doğrultuda oluşturduğumuz 5 yıllık planla, payımızı yüzde 1'den 1,5 seviyesine çıkarmak istiyoruz. Uluslararası yatırımcıların çoğunluğu Türkiye'yi Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki ülkelerle karşılaştırıyor. Türkiye son 20 yılda, bu bölgede yüzde 1 payla uluslararası doğrudan yatırımı çeken ikinci en büyük ülke ve önümüzdeki 5 yılda bu rakamı yüzde 1.5'a çıkarmak istiyoruz. Uluslararası doğrudan yatırımın niteliği de önemli. Dijital, yüksek bilgi düzeyine sahip, iş yaratan projelere ve hizmet sektörüne odaklanmak istiyoruz."
 
Dağlıoğlu, küresel değer zinciri oluşturan projeleri önemsediklerine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Finansal yatırımcıların ülkemize daha fazla yatırım yapabileceğine inanıyoruz ve bu potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. Öncelikle, rekabet gücümüzü artırmak için gerekli düzenlemeleri yapıyor, yatırım ortamını iyileştiriyoruz. Dijital dönüşüm, uluslararası doğrudan yatırım stratejimizin merkezinde olmaya devam ediyor. Türkiye'nin yatırım ortamını küresel düzeyde rekabetçi kılmak için yapısal reformlar ve iyileştirme gerçekleştirme konusunda kararlıyız. Şirket teşvik programlarında düzenlemeler yaptık, bazı yüksek teknoloji yatırımları için 30 milyar dolar kamu kaynağını tahsis ettik."
 
Sanayi odaklı teknoloji yatırımları için uygun maliyetli finansman imkânı sağlandığına dikkat çeken Dağlıoğlu, "Teknoloji ve sürdürülebilirlik öncelikli konularımız arasında yer alıyor. Yeşil gündeme sahip projeler, devlet destekli uygun maliyetli finansmandan yararlanabilecekler. Bu yılın ilk dokuz ayında teknoloji ekosistemine yaklaşık 700 milyon dolar yatırım yapıldı ve yaklaşık 390 işlem gerçekleştirildi. En çok fonlanan sektörler ise fintech, siber güvenlik, oyun ve blockchain olarak öne çıkıyor. Ayrıca biyoteknoloji, yapay zeka, sağlık teknolojisi, tarım teknolojisi ve sürdürülebilirlik en çok fonlanan sektörler arasında yer alıyor" diye konuştu.
 
"Türkiye'nin dayanıklı, dinamik ve esnek iş ortamı yatırımlar için önemli fırsatlar sunuyor."
 
Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı, GPCA Orta ve Doğu Avrupa Liderlik Konseyi Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Barış Öney ise konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye ve komşu bölgelerinin, geleceğe yönelik büyük bir potansiyel sunduğunu ve yatırım kararlarını hızlandırmak için en uygun zaman olduğunu belirterek şunları söyledi: "Küresel ve yerel belirsizliklere rağmen Türkiye, en zorlu zamanlarda bile özel sermaye için 28 yıldır kendini kanıtlamış, yatırım yapılabilir ve yatırımlardan çıkılabilir bir pazar olmuş ve olmaya da devam ediyor. Türkiye'nin dayanıklı, dinamik ve esnek iş ortamı hem Türkiye'ye gelen hem de Türkiye'den yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlar için muazzam fırsatlar sunuyor. Son 20 yılda Türkiye 200 milyar dolardan fazla uluslararası doğrudan yatırım çekti, buna karşın Türk şirketleri yurtdışına 65 milyar dolar yatırım yaptı. Bu çift yönlü yatırım trafiği ülkemiz için son derece sağlıklı ve bunun devam etmesi Türkiye'ye gelecek olan doğrudan yabancı yatırımları tetikleyecek. Özellikle 2023 yılında, yurt dışına giden Türk şirketlerinin doğrudan yatırımlarının, ilk kez gelen uluslararası doğrudan yatırımı geçmesi, Türk şirketlerinin küresel sahnede artan etkisini gösteriyor ve yatırım, ticaret ve turizm için çok olumlu bir geri dönüş döngüsü yaratıyor."
 
Türkiye'de son 7 yılda güçlü bir teknoloji start-up ekosistemi geliştiğine değinen Öney, "Bu yatırımlardan özellikle e-ticaret, fintech ve oyun sektörlerinde çok başarılı unicorn ve decacorn'lar çıktı. Türk hükümeti, 2030 yılına kadar 100 bin teknoloji girişimine ve 100 Türk unicorn'una ulaşmak için iddialı hedefler belirledi. Her sektörde KOBİ'lerin büyümesini hızlandırmalı, yerel banka finansmanı ve fonlama yoluyla desteklemeli, şirket birleşme ve satın almalarını teşvik etmeli, bunlara yönelik finansal enstrümanları geliştirmeli ve sektör içi konsolidasyonları hızlandırmalıyız" dedi.
 
Küresel olarak, yatırımların giderek enerji dönüşümü, iklim değişikliği, katma değerli sanayi, üretken yapay zekâ, robotik, sağlık hizmetleri, siber ve dijital güvenlik, gıda güvenliği ve teknolojiye odaklandığını belirten Öney "Hammadde kıtlığı nedeniyle madencilik ve mineraller dikkat çekiyor. Türkiye, Almanya ve Çin arasındaki en büyük ihracat odaklı sanayi üssü olarak öne çıkıyor. Sanayi, sağlık, telekom, bankacılık, e-ticaret ve hızla büyüyen fintech ile oyun gibi teknoloji odaklı sektörler de güçleniyor." dedi.
 
Türkiye ve çevresinde "özel sermaye etkinlikleri" olarak Globalturk Capital tarafından 2015 yılından beri düzenlenen ve kendini kanıtlamış olan bu konferans ve etkinlikler serisi, dünyanın dört bir yanından yatırımcılar ile iş dünyası ve hükümet temsilcilerini bir araya getiriyor ve yeni yatırırım fırsatlarının değerlendirilmesine, farklı perspektiflerden görüş alışverişinde bulunulmasına olanak sağlıyor. Bugüne kadar İstanbul, Londra, New York ve Washington DC'de düzenlenen söz konusu etkinlikler, özel sermayenin gözünü Türkiye ve bölgeye çevirmesine fırsat yarattı ve birçok fonun toplanmasına, yatırımların ve yatırımlardan çıkış işlemlerinin gerçekleştirilmesine katkı sağladı.
 
Globalturk Capital tarafından Küresel Özel Sermaye Birliği'nin (GPCA) stratejik ortaklığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin değerli destekleriyle İstanbul'da düzenlenen konferansın sponsorları ise Ak Portföy, Alkima Partners, CEECAT, Datasite, Digital East Fund, Esas Holding, Esin Avukatlık Ortaklığı, Figopara, Finberg, Franklin Templeton, Gedik Yatırım, Lycian Capital, Ludus Ventures, Mastercard, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi, Mediterra Capital, Turkven, Arksginer, BosphorusISS, Çukur Partners, D'S Damat, Haznedar Durer Refractories, Hergüner Hukuk Ofisi, İş Yatırım, Metis Ventures, Moral Hukuk Ofisi, Paksoy Hukuk, TTGV, 360+ Media Interactive Technologies, Arçelik, Robusta ve Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) olarak sıralanıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Hayatı kolaylaştıran ve topluma fayda sağlayan ürünlerin ödüllendirildiği Good Design Awards bu yıl da fark yaratan tasarımları ödüllendirmeye devam etti. Epson, dünyaca ünlü Good Design Awards'ta 6 ödül birden kazanarak oldukça önemli bir başarıya daha imza attı.
 
"İnovasyon, topluma katkıda bulunmamızı sağlıyor"
Good Design Awards'tan alınan 6 ödülün doğru bir inovasyon ve Ar-Ge stratejisi izlediklerinin en büyük kanıtlarından biri olduğunun altını çizen Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, "İnovasyon, büyümemizi destekleyip iş gücümüzü motive ederken topluma katkıda bulunmamızı da sağlıyor. Ayrıca, sürdürülebilir stratejiler geliştirmek tedarik zincirindeki ortaklarımızla çalışma şeklimizin önemli bir parçası. Epson olarak vizyonumuz, döngüsel bir ekonomide sürdürülebilirlik sağlamak için etkili, sağlam ve hassas teknolojileri kullanan bir şirket haline gelmek. Kurumsal vizyonumuzun bir parçası olarak, ürün ve hizmetlerin yaşam döngüleri boyunca çevresel etkisini azaltmak için verimli, kompakt ve hassas teknolojilerden yararlanarak sürdürülebilir bir toplumun gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz." şeklinde sözlerini sürdürdü.
Kompakt tasarımıyla dikkat çekiyor
İnovatif özellikleriyle dikkat çeken ürünlerin başında gelen WorkForce Enterprise LM-C400 Mürekkep Püskürtmeli Yazıcı, lazer yazıcılardan daha az güç tüketimi, daha az yedek parça gerektiren tasarımı ve çok işlevli teknik altyapısıyla jüri tarafından ödüle layık görüldü. LM-C400 düşük seviyede çevresel kaynak tüketen özellikleri, masaüstü boyutundaki kompakt tasarımı ve ofis ortamına kusursuz uyum sağlayan yapısıyla ödüle ulaştı.
Çevresel etkiyi en aza indiriyor
Gıda, perakende ve tıp gibi çeşitli sektörlere yönelik çözümler sağlayan yüksek hızlı renkli mürekkep püskürtmeli etiket yazıcısı ColorWorks CW-C8020, Good Design Awards'ta dikkat çeken ürünler arasında yer aldı. Daha az plastik parçaya sahip yapısıyla çevresel etkiyi en aza indirmeyi sağlayan ürün, profesyonellerin tüm ihtiyaçlarına cevap veren teknik özelliklere sahip.
Yüksek renk gamıyla iş yükünü azaltıyor
Bir diğer ödül kazanan ürün ise SureColor SC-P20500 Serisi Büyük Formatlı Mürekkep Püskürtmeli Yazıcı oldu. Fotoğraf ve güzel sanatlar sektöründeki üretkenliği artırmak üzere tasarlanan SC-P20500 Serisi, yüksek performansı ve sofistike özellikleriyle jüri tarafından ödüllendirildi. Yüksek renk gamı ve iş yükünü azaltan teknik özelliklere sahip olan ürün, çevre dostu yapısıyla da beğeni topladı.
Küçük ölçekli işletmelere özel çözüm
Kolay kuruluma sahip SureColor SC-F1050/SC-V1050 Giysi/UV Yazıcısı, kompakt boyutuyla küçük alana sahip mağazalara bile kolayca kurulabilen bir tasarıma sahip. Akıllı telefonlarındaki fotoğrafların basılabilmesine de olanak tanıyan ürün, küçük ölçekli işletmelerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Şeffaf kapakları sayesinde baskının gerçek zamanlı izlenmesine de imkân sağlayan ürün, işletmelere değer katıyor.
Su kullanımını yüzde 97 azaltıyor
Tekstil sektörü için tasarlanan Monna Lisa ML-13000 Dijital Tekstil Yazıcısı, baskı sürecini kısaltan özellikleri, su kullanımını azaltan baskı tekniği ve çevreci yapısıyla jürinin beğenisini topladı. Çevre dostu ML-13000, su kullanımını yüzde 97 oranında azaltması ve boyama sürecini 1,5 aydan üç güne düşürmesiyle alanında önemli bir yeniliğe imza atıyor. Ürün, tekstil atığı gibi toplumsal bir soruna sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. ML-13000, inovatif özellikleriyle Good Design Awards'ın en çok dikkat çeken ürünler arasında yer aldı.
Kolay taşınabilen hafif tasarım
Büyük formatlı yazıcılarda renkleri eşleştirmeyi kolaylaştıran SureColor SD10ACRT Auto Color Chart Reading Portable Table, basılı renk tablosunu otomatik okuyup en uygun profili oluşturarak doğru renk eşleştirmesini sağlıyor. Kompakt ve hafif bir tasarıma sahip olan SD10ACRT, kolay taşınabilen yapısıyla minimum kaynakla en yüksek verimi sağlıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım; tasarımcıların ve uygulayıcının işini kolaylaştırıcı, uygulama hızını artırıcı ve uygulama hatalarını ortadan kaldıracak yalıtım sistemleri üzerinde çalışmaya devam ediyor. Farklı talep ve ihtiyaçları karşılamak amacıyla Greentech Ar-Ge isimli bir inovasyon merkezine sahip olan ODE Yalıtım, burada yenilikçi çalışmalara imza atıyor.

Isı, ses, su ve yangın yalıtım performansı daha yüksek ürünler ortaya çıkarmanın öncelikleri olduğunu belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, "Ürün geliştirirken, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ihtiyaç ve talepleri göz önünde bulunduruyoruz. Ciromuzun yüzde 3'ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayırıyoruz. ODE Yalıtım olarak, 6 kıtada 75 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her pazarın farklı ihtiyaçları oluyor. Örneğin Türkiye pazarında kullanılan bir ürün, Avustralya pazarında talep edilmeyebiliyor. Dolayısıyla Avustralya pazarı için yeni bir ürün geliştirmek gerekiyor. Global oyuncu olabilmek için farklı talep ve ihtiyaçları karşılamak zorundasınız. Bu yaklaşımla Greentech Ar-Ge adında bir inovasyon merkezi kurduk. Burada yenilikçi çalışmalara imza atıyoruz" diyor.

"Üretimde karbon salımını azaltıcı üretim teknolojilerine odaklanıyoruz"
Üretimde sürdürülebilirlik ve karbon salımını azaltıcı yeni üretim teknolojilerine odaklandıklarını belirten Ozan Turan, "Faaliyet gösterdiğimiz yalıtım sektörü, dünyanın öncelikli gündemlerinden birinin enerji olduğu bu dönemde kritik öneme sahip. Çünkü yalıtım hem her zaman savunduğumuz enerji verimliliği seferberliğinin hayata geçirilmesi hem de karbon ayak izinin azaltılması için atılacak adımların başında geliyor.

Biz de bu yaklaşımla Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda Enerji Verimliliği, Sorumlu Üretim ve Tüketim, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı başlıklarına odaklanıyoruz. Yeşil Dünya Hedefimiz ve Sıfır Karbon Misyonumuz çerçevesinde kendimize hedefler de belirledik. Bu kapsamda ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüşümlü malzeme kullanmaktan paydaşlarımızı çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye uzanan çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.? Ham madde kaynağından başlayarak, ihtiyaç duyulan tüm üretim proseslerimizde doğanın ihtiyaç duyduğu özeni karşılamaya çalışıyor, karbon emisyonlarını atmosferden uzaklaştırmak için doğa bazlı çözümlere odaklanıyoruz" ifadelerini kullanıyor.??

"Dijitalleşme projeleri önceliklerimiz arasında"
Dijitalleşme projelerinin bu dönem öncelikleri arasında olduğunun altını çizen Ozan Turan, "Dijitalleşmeyle üretimde otomasyona geçerken, MES projeleri de geliştiriyoruz. Yenilenmiş bayi portalımızı kısa süre içerisinde devreye alacağız. Planlama ve raporlama alanında robotlar kullanmaya başladık. Siparişten sevkiyata kadar olan süreçlerin daha da dijitalleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" şeklinde konuşuyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Geleceğin mobilite teknolojileri ve mobilite ekosistemi konularında öncü bir bakış açısı sunan Chery, binlerce katılımcının yer aldığı Yeşil Yaşam Etkinliği'nde çok özel bir konuk ağırladı. 8. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, sürdürebilir kalkınma kavramının önemi vurgularken, aynı zamanda Chery'nin üstün verimliliğe sahip ürünlerini de deneyimleme fırsatı buldu.

Chery'nin üst düzey yöneticileriyle önemli buluşma!

Çevre dostu ve sürdürebilir gelecek temalarının vurgulandığı Yeşil Yaşam Etkinliği'nde TIGGO ailesinin amiral gemisi SUV modeli olan TIGGO 9 PHEV'i deneyimleyen Ban-Ki moon, Chery Group Yönetim Kurulu Başkanı Yin Tongyue başta olmak üzere birçok üst düzey Chery yöneticisiyle bir araya geldi. Chery'nin yeni enerji araçları alanındaki deneyiminden bahseden 8. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Yeşil Yaşam etkinliği gibi çevreciliği vurgulayan etkinliklerin halkın çevreyi koruma konusundaki duyarlılığını artırdığını belirterek, sadece Chery ürünlerini değil aynı zamanda markanın geleceğe yönelik vizyonunu da etkileyici bulduğunu açıklamış oldu.
Chery TIGGO 9 PHEV: Verimlilikte de amiral gemisi!
100 kilometrede 5,2 litre tüketimiyle dikkat çeken TIGGO 9 PHEV, 2.0 T yüksek performanslı motorla donatılıyor. 8 ileri otomatik şanzımanla kombine edilen motor, üstün yakıt ekonomisi ile güç ve performans gereksinimini harmanlıyor. Hibrite özel gelişmiş motor teknolojisi, WLTC normuna göre 100 kilometrede sadece 5,2 litrelik karma yakıt tüketim değeriyle güç ve verimlilik arasında mükemmel bir denge yakalıyor. Chery TIGGO 9 PHEV'in süper hibrit DHT sistemi enerji verimliliğini bir üst seviyeye taşıyor. Sistemin 165 kW gücündeki 3DHT elektromotoru, aracın hızlanma performansını önemli ölçüde artırıyor. Dahası, WLTC normuna göre 1400 kilometrenin üzerine menzile ulaşarak kullanıcıların menzil kaygısını etkili bir şekilde ele alıyor ve çevre dostu uzun menzilli seyahatte yeni bir çağ başlatıyor. TIGGO 9 ailesinin içten yanmalı ve PHEV versiyonlarının 2024 yılının son çeyreğinden itibaren pazarlara sunulmasıyla birlikte TIGGO 9, lüks SUV pazarını teknoloji odaklı yeni bir çağa taşımaya hazırlanıyor.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022'de, Türkiye'de %100 iştirak ile Chery Türkiye'yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye'deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023'te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV'ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Sektörlerin dijital dönüşüm içinde yer alan ya da farklı iş süreçleri için geliştirdikleri başarılı aksiyonlarını önceliklendirmek amacıyla 7. kez düzenlenen "Teknoloji Kaptanları Ödülleri"nde, "Sosyal Sorumluluk", "Operasyonel Yetkinlik", "Müşteri ile Etkileşim", "Maliyet İyileştirme", "İnovasyon" ve "Dijital Dönüşüm" olmak üzere 6 ayrı kategoride ödüller sahiplerini buldu. Tüm kategoriler için başvuran projeler, halk oylamasının ardından iş ve akademi dünyasının saygın isimlerinden oluşan jüri tarafından değerlendirildi.
 
Düzenlendiği ilk yıldan beri yarışan projelerin sahiplerine profesyonel tanınırlık, geri bildirim alma imkanı, sektördeki konumunu güçlendirme, prestij ve ağ oluşturma fırsatları sunan Teknoloji Kaptanları Ödülleri, bu yıl Bilgi Birikim Sistemleri, Iovis ve Megisty Teknoloji sponsorluğunda gerçekleştirildi.
 
"YILIN TEKNOLOJİ KAPTANI": A. Fahri Arkan

Törende "YILIN 1. TEKNOLOJİ KAPTANI" büyük ödülünün sahibi AgeSa Hayat ve Emeklilik'ten A. Fahri Arkan oldu. A. Fahri Arkan ayrıca tüm ödül kategorilerinde farklı projeler ile ilk 3 sırada yer alıp, 7 ödülün sahibi olarak büyük bir başarıya imza attı.
 
YILIN 2. TEKNOLOJİ KAPLANI Assan'dan Serdar Çalışan olurken YILIN 3. TEKNOLOJİ KAPTANI ödülünü Boyner Büyük Mağazacılık'tan Cihan Yıldız ve Aras Digital'den Gökay Burak Akkuş aldı.
 
Dijital Dönüşüm Projesi kategori birincisi "KBOT" projesi ile Serdar Çalışkan, İnovasyon Projesi kategori birincisi ise "Boyner NOW" projesi ile Cihan Yıldız oldu. Yılın Teknoloji Kaptanı A. Fahri Arkan, "DeliverX" projesi ile Maliyet İyileştirme Projesi kategorisi ve "Engelsiz Dijital Deneyim" projesi ile Müşteri ile Etkileşim Projesi kategorisinde de birincilik ödüllerinin sahibi oldu. Operasyonel Yetkinlik Projesi kategorisinin birincilik ödülünü "Yapay Zeka Destekli Mağaza ve Entegrasyon Yönetim" projesi ile Gökay Burak Akkuş, Sosyal Sorumluluk Projesi kategorisinin birincilik ödülünü ise "Görme Engelliler Indoor Navigasyon" projesi ile Cihat Yediyıldız aldı.
 
Sektörün en önemli paydaşlarına platform sağlıyoruz
Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan BThaber Başkanı Murat Göçe; "BThaber olarak içinde bulunduğumuz ekosistemi tanımlarsak; akademi, kamu, bilişim firmaları ve en önemli bacaklardan biri olan sektörün profesyonellerinden bahsetmemiz gerekir. Sektörün en önemli paydaşlarına bundan 7 yıl önce bir platform oluşturalım ve projelerini anlatsınlar istedik.
 
Kazananlar 15 bin tekil kullanıcının oyları ile belirlendi
Murat Göçe'nin açılış konuşmasının ardından söz alan Teknoloji Kaptanları Danışma Kurulu Başkanı Çağatay Sözer, şunları söyledi: "Bundan 7 yıl önce başlayan bu ödül töreninde herkesin bir kaptan olduğunu belirtmek isterim. Geçen yıl ve bu yıl tüm proje başvurularını tek tek okudum. Çok güzel ve etkilendiğim projeler var. Bu yıl inovasyonun teknoloji ile buluşmasını görebiliyoruz. Mutlaka projeleri okumanızı öneriyorum.
 
 
Bu inovasyon odaklı projeler bize yeni kapılar açabiliyor. Bazen işletme körlüğüne kapılabiliyoruz, projeler yolumuza ışık olabilir. Ciddi efor, ciddi emek sarfedilmiş projeler. Umarım herkes emeğinin karşılığını alır. 15 bin tekil kullanıcının oyları ile teknolojinin kaptanları ödüllerine kavuşuyor. Tüm kaptanları tebrik ediyorum"
 
Yüksek öğretimde kurumsal gelişim ve dönüşüme ihtiyaç var
Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Yazılım Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Elçi, "Uzun yıllar sektörün birçok alanında çalıştım. Şu anda içinde bulunduğum yüksek öğretimde yapay zekanın neleri yapabileceği üzerinde çalışmalar yapıyorum. Yüksek öğretimde kurumsal gelişim ve dönüşüme ihtiyaç var. Bu ihtiyaçlar; sahadaki büyük veriyi yakalamak, raporlamak, işlemek ve eyleme dönüştürmek. Yapay zeka ile birlikte kurumsal verimliliğin diğer etkenlerini de sağlamak gerekiyor. Bize verilenin biraz dışına çıkmak lazım" dedi.
 
Megisty Teknoloji Kurucusu Adem Bilgen, "Bu organizasyonun oluşmasını çok iyi bilenlerden biriyim. Megisty olarak fabrikanızın üretim bandınızın nasıl verimlilikle çalıştığını, makinanın yeşil dönüşüme uygun çalışıp çalışmadığını, makinanın verimli çalışıp çalışmadığını yapay zeka destekli kompleks bir ürün ile ele alıyoruz. Teknoloji Kaptanları yarışmasında projesini sunan her bir insan ödül almaya layıktır" ifadesini kullandı.
 
Bilgi Birikim Sistemleri Genel Müdürü Bekir Alp Sayın, "Ülkemizde her gün kötü haberleri duysak da Nobel Ödülü'ne layık görülen Daron Acemoğlu bize bu ülkede iyi işlerin ortaya çıktığını da gösterdi. Yapabileceğimiz en kolay eylem işimizi iyi yapmak. Bilgi teknoloji sektörümüz, ülkemizde işlerin iyi yapılabildiği sektörlerin başında geliyor. Sanayi devrimini kaçırsak ve geç kalmış olsak da bilgi teknolojileri sektöründe yapmış olduğumuz işleri düşündüğümüzde bu geç kalmışlığı aştığımızı söyleyebiliriz. Bilgi teknolojilerini doğru kullanma ve teknoloji üretme anlamında dünyanın birçok ülkesinden önde gidiyoruz. 90 tane projenin böyle bir ödül törenine başvuruda bulunması büyük bir gösterge. BThaber'in bundan önce 'Türkiye bilişim ile kalkınacak' diye bir mottosu vardı. Bu slogan beni çok etkilemişti. Ülkemizin bilgi teknolojilerinden geldiği noktaya bakarsak gerçekten çok güçlü gelişmelere imza attığımızı görebiliyoruz. Sektörümüzdeki gelişmeler, diğer sektörlere de örnek oluyor" dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor: