Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 10 ilimizi doğrudan etkileyen depremlerin yaralarını sarmak için ilk günden bu yana yoğun çalışmalar gerçekleştiren Sabancı Vakfı ve Enerjisa Enerji’nin bölgeye yönelik destekleri sürüyor. Afet bölgesindeki en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’da eğitimin aksamaması için 2023 yılında “Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” sözüyle yola çıkan ve planladığı gibi okulları rekor sürede eğitime kazandıran Sabancı Vakfı, Enerjisa Enerji’nin yabancı hissedarı olan E.ON’un katkılarıyla, Hatay’ın Hassa ilçesindeki Enerjisa Atatürk İlkokulu’nu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda öğrenci ve öğretmenlere armağan etti.
Depremden en ağır hasarı alan ve bölgedeki en yoğun öğrenci nüfusuna sahip olan illerden Hatay’da Sabancı Vakfı ve Enerjisa Enerji çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Bu kapsamda, Enerjisa Enerji’nin yabancı hissedarı E.ON’un katkılarıyla Hatay’ın Hassa ilçesinde inşa edilen Enerjisa Atatürk İlkokulu’nun açılışı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda coşkuyla kutlandı. Çocuklara yönelik aktivitelerin düzenlendiği açılış töreninde renkli görüntüler yaşandı. Törene; Hassa Kaymakamı Osman Acar, Hassa İlçe Milli Eğitim Müdürü Sait Sancaktar, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekçi, Enerjisa Enerji CFO’su Dr. Philipp Ulbrich, E.ON Vakfı Genel Müdürü Dr. Stephan Muschick ile öğrenci ve öğretmenler katıldı.
“Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” Sözüyle Yola Çıkan Sabancı Vakfı’nın
Sabancı Topluluğu Şirketleriyle Birlikte Hatay’daki Eğitim Seferberliği Sürüyor
Çocukların ve öğretmenlerin okul ortamında buluşması, eğitimin kaldığı yerden devam etmesi için şimdiye kadar Sabancı Topluluğu Şirketleri ve Sabancı Vakfı Hatay’da 3 okul açılışı gerçekleştirmişti. “Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” sözüyle yola çıkan Sabancı Vakfı, Reyhanlı ilçesinde yapımına depremden önce başlanan Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni tamamlayarak 23 Nisan 2023’te eğitime kazandırdı. Yapısal çelikten inşa edilen Hatay’ın Dörtyol ilçesindeki Sabancı Lassa Ortaokulu 19 Mayıs’ta ve Arsuz’daki Sabancı Arsuz Ortaokulu da 21 Haziran’da tamamlanarak 2023-2024 eğitim-öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlerle buluştu.
Deprem bölgesinde eğitim-öğretimin aksamaması için imkânlarını seferber ettiklerini ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Toplumsal sorunların çözümünde eğitimin öncelikli alan olduğunu biliyoruz ve 50. yaşına giren Vakfımızın kuruluşundan bu yana çalışmalarımızı bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. Ülkemizi derinden sarsan büyük depremlerin ardından, öğrencilerin ve öğretmenlerin okul ortamında bir arada olması, güvenli bir şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerinin sürdürülmesi önceliklerimiz arasında yer alıyordu. Bu amaç doğrultusunda, depremin ilk şokunu atlattıktan sonra kesintisiz eğitim için ‘Hatay’a 3 Ayda 3 Okul’ sözüyle yola çıktık. Ne mutlu ki Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sabancı Lassa Ortaokulu ve Sabancı Arsuz Ortaokulu’nu rekor bir sürede tamamladık. Geçtiğimiz yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi bizim için anlamı büyük olan bu tarihte birinci okulumuzun açılışı için heyecan duyarken, aradan geçen bir yılda dördüncü okulumuzu öğrenci ve öğretmenlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Enerjisa Atatürk İlkokulu’nu Enerjisa Enerji ve yabancı hissedarı E.ON’un bağışlarıyla hayata geçirdik. İş birliği yapmanın etkisini tecrübe etmiş bir kurum olarak nitelikli eğitim için farklı paydaşlarla güçlerimizi birleştirmeye ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Enerjisa Enerji CFO’su Dr. Philipp Ulbrich, “Bugün temsil etmekten onur duyduğum E.ON grubu ve 70.000 çalışanı adına buradayım. Deprem sonrası sadece birkaç gün içinde çalışanlarımızın ve şirketimiz tarafından 1 milyon Euro'dan fazla para toplandı ve bu okulun Hassa'da inşa edilmesine karar verildi. Bağışların burada bu kadar etkilenen insanlara gerçekten yardım edecek bir şeye dönüştürüldüğünü görmenin ne kadar güzel bir his olduğunu hayal edebilirsiniz. Dolayısıyla benim bugün burada bulunmam, hem E.ON hem de Enerjisa olarak deprem sonrasını iyileştirme ve yerel halkla dayanışma içinde olma konusundaki kararlılığımızı ifade ediyor. Enerjisa Enerji ve E.ON'un Türkiye'deki işbirliği, sürdürülebilir ekonomik refah için hayati bir planın örneğini teşkil ediyor ve bugün önümüzde duran yapı, ortak çabalarımızın ve omuzladığımız sorumlulukların bir kanıtı olarak duruyor. Son olarak, Sabancı ve E.ON ile birlikte, gelecek nesillere daha müreffeh bir dünya bırakılmasında ve sürdürülebilir bir geleceğin yeşermesinde önemli bir rol oynamaya olan sarsılmaz kararlılığımızı yinelemek istiyorum” şeklinde konuştu.
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci,”6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerden etkilenen 11 ilin başta Hatay olmak üzere 5’i, Enerjisa Dağıtım Şirketlerimizden Toroslar EDAŞ’ın sorumluluk bölgesinde. Biz de hem kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımız hem de hasar gören şebeke unsurlarımızla depremzede bir şirketiz. Depremin akut dönemlerinden itibaren büyük bir mücadele vererek hem kendi yaralarımızı sardık hem de ana iş kolumuz olan elektrik dağıtım altyapısını depremin 1’inci yıldönümü itibariyle 1,9 milyar lira yatırımla deprem öncesi şebeke kapasitesine getirdik. Bu kapsamda çalışmalarımızı da tüm hızıyla sürdürüyoruz. Kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti için çalışmalarımız sürerken, bölgenin kalkınması için elektrik altyapısı kadar önemli olan eğitim ihtiyacının giderilmesine de katkı sağlıyoruz. ‘Hatay’da 3 ayda 3 okul’ sözünü hayata geçirdikten sonra hissedarımız E.ON’un bağışlarıyla bölgedeki 4. okulumuz olan Enerjisa Atatürk İlkokulu’nu açmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Daha iyi bir gelecek için elektrik dağıtım sektörüne örnek olmaya devam ederken, deprem bölgesinin ihtiyaçlarını karşılamayı da sürdürüyoruz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 35 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkması için gençleri tarım sektörüne kazandırmak isteyen Ege Bölgesi’nin bitkisel ürün ihracat lideri Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ikinci ayağını başlattı.
2022 yılında ziraat mühendisliği ve gıda mühendisliği mezunu ya da öğrencisi 55 kişinin katıldığı “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” projesinin ilk ayağını gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, yoğun talep üzerine gençleri tarım sektörüne kazandıracak projenin ikincisini 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenleme kararı aldı.
Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi’nde; Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ATMOSFER TTO ve TARGEV güç birliğine gidiyor. Eğitim programına 82 genç katılıyor.
Pandemi sonrasında tarım stratejik sektör oldu
Pandemi sonrasında dünya genelinde gıda üretiminin stratejik bir iş kolu haline geldiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, tarımsal üretimi artıracak ve gıda güvenliğini maksimum seviyeye çıkaracak projelere odaklandıklarını dile getirdi.
“Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesiyle tarım sektörüne gençleri kazandırmayı hedefliyoruz” diyen Uçak, “Ziraat Fakültesi son sınıf öğrencileri ve mezunları, bitkisel üretim alanında kendisini geliştirmek isteyen tüm girişimci ve üreticiler bizim hedef kitlemiz. Bu isimler konularında yetkin isimlerden bir yandan 4 hafta boyunca eğitim alırken, öbür yandan işletmeleri ve bahçeleri ziyaret edecek, ürün hasat edecek” şeklinde konuştu.
Tarım ürünleri ihracatında hedef 50 milyar dolar
Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının son 1 yıllık dönemde yüzde 4’lük artışla 34,5 milyar dolardan 35,8 milyar dolara çıktığı bilgisini veren Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda ürünleri ihracatımız 28 milyar dolar seviyesinde. Dünya’nın gıda ambarı konumundayız. Yaş meyve sebze, meyve sebze mamulleri, kuru meyve, zeytin ve zeytinyağı, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat bakliyat yağlı tohumlar, fındık, tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde dünyanın güçlü tedarikçilerinden biri konumundayız. Tarım sektörüne gençlerin daha yoğun katılımıyla, teknoloji ve verimlilik ön plana çıkacak. Kalıntısız güvenli gıda üretimiyle tarım ürünleri ihracatımız 50 milyar dolara ulaşacak zemin oluşacak. Ege Bölgemiz yıllık 7,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye’nin lideri konumunda. Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatını 10 milyar dolara çıkarmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” programlarıyla gençleri tarım sektörüne kazandırırken, “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemizle de kalıntısız üretime katkı sağlıyoruz.”
İlk ders ETO Başkanı’ndan
20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında dört hafta sonu eğitim alacak olan “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarına ilk dersi “Tarım, Tehditler ve Fırsatlar” başlığıyla, organik sektöründe dünyanın otorite isimlerinden Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy verdi.
“Sürdürülebilir Tarım Sistemlerinde Gelişmeler”i ETO Genel Sekreteri Ziraat Yüksek Mühendisi Özge Çiçekli paylaşırken, Toprak Verimliliği ve Bitki Besleme Stratejilerini Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bihter Çolak Esetlili aktardı.
Tarımda Kooperatifleşmenin Önemini Sürdürülebilir Tarım Bilimsel Araştırma Kooperatifi’nden Prof. Dr. Meltem Onay kursiyerlere anlatırken, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, Meyve ve Sebzelerde gıda kayıplarını önlemek adına Hasat ve Depolanmasının ipuçlarını verdi.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tolga Esetlili, Akıllı Tarım Teknolojileri konusunda “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcılarını bilgilendirdi. Selçuk Karaata ise; Tarım Sektöründe Yenilikçi Uygulama Örneklerini paylaştı.
“Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği” katılımcıları 3 hafta süreyle tarım sektörünün gündemindeki konuları, uzman isimlerden dinleyecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Soft meşe rengi ve minimal tasarımlarıyla dikkatleri üzerine çeken Lovisa Koleksiyonu, doğal renk bileşenleri ve yuvarlatılmış köşe hatlarıyla yaşam alanlarını şık hale getiriyor. Fonksiyonelliği ve estetiği mükemmel bir denge içinde sunan koleksiyon, modern yaşamın dinamik ihtiyaçlarına cevap vererek ferah bir atmosfer sağlıyor. Konfor ve ergonomiyi odak noktasına alan Lovisa, pratik kullanımı ön planda tutuyor.
“Yeniliğe Kanat Açtık” mottosuyla hazırlanan Kelebek Mobilya ürünleri, özenle seçilmiş renk paleti ve doku kombinasyonlarıyla ön plana çıkmaya devam ediyor. Yaşam alanlarına sıcak hale getirmeyi hedefleyen Kelebek Mobilya, fonksiyonel ve şık tasarımlı yeni koleksiyonlarıyla evleri baştan yaratıyor.
Toprak ve Yeşilin Uyumlu Dansı: Lovisa Koltuk Takımı
Özel yumuşak dokuma kumaşlarıyla salonların vazgeçilmezi haline gelen Lovisa Koltuk Takımı, geniş oturma alanıyla ekstra konfor sağlıyor. Toprak ve yeşil tonlarının birleşimiyle hazırlanan koltuk takımı, yerden yüksek masif ahşap konik ayaklarıyla kolay temizlenebilme fırsatı sunuyor. Kademeli başlık mekanizması sayesinde baş ve boyun desteğini maksimum seviyeye çıkararak dinlenme sürecini keyifli hale getiren Lovisa Üçlü Koltuk, oval hatlarıyla rahat bir oturma deneyimi sunuyor. Keten ve pamuk dokulu kumaş seçenekleriyle yaşam alanlarına göre kişiselleştirme özelliği bulunan Lovisa, doğal ve hafif dokusuyla mekanlara sofistike bir hava katıyor.
Lovisa TV Ünitesi Yaşam Alanlarına Modern Dokunuşlar Katıyor
Televizyon izlemeyi keyifli hale getiren Lovisa TV Ünitesi, iskandinav stilinin yansımalarını taşıyor. Ayrı ayrı modül olarak tasarlanan TV Ünitesi, yaşam alanlarının tarzına uygun olarak özelleştirilebiliyor. Kolay temizlenebilme özelliğine sahip ürün, depolama alanlarıyla da pratik çözümler sunuyor. Lovisa koleksiyonuna özel olarak üretilen Lovisa Orta Sehpa, TV ünitesiyle birlikte şık dokunuş katıyor. Geniş orta sehpa, C sehpa, gri renkli yan sehpa ve zigon sehpa olmak üzere 4 parçadan oluşan Lovisa Orta Sehpa, dayanıklı malzemeleri ve renk kombinasyonlarıyla dikkatleri üzerine topluyor.
Yemek Odalarının Yeni Tarzı: Lovisa
Yemek odalarını yeniden tasarlama fırsatı sunan Lovisa Yemek Odası Takımı, minimalist çizgileriyle iskandinav natüralizmin izlerini taşıyor. Keyifli sofraların sahibi Lovisa Yemek Odası Takımı, farklı modül ve renk seçenekleriyle yaşam alanlarına göre kişiselleştirilebiliyor. Masif ahşaptan üretilen Lovisa Bench, özel sünger yapısıyla yüksek konforu yemek odalarına kazandırıyor. Geniş depolama alanıyla ön plana çıkan Lovisa Konsol, modern dekor alanıyla iskandinav kültürünü harmanlıyor. Etkileyici tasarımıyla göz dolduran Lovisa Yemek Odası Takımı, kolay temizlik imkanıyla yaşam alanlarındaki yerini almaya hazırlanıyor.
Dar Alanlara Şıklık Katan: Lovisa Yatak Odası Takımı
Özgün tasarım anlayışıyla hazırlanan Lovisa Yatak Odası Takımı, yatak odalarını güzelleştirmeye hazırlanıyor. Fitilli kumaş detayları, dekoratif ayna ve ahşap dokusuyla ön plana çıkan yatak odası; karyola, şifonyer, dresuar, makyaj masası pufu, komodin ve dolaptan oluşuyor. Farklı dolap seçenekleriyle dar alanlara çözüm sunan Lovisa Yatak Odası Takımı, geniş çekmeceleri ve şık tasarımıyla evlerin gözdesi oluyor.
Lovisa Koleksiyonuyla Yeni Aksesuarlar Kelebek Dekor’da
Türk stilizasyonuyla hazırlanan Lovisa, kusursuz dekor ürünleriyle her eve özel özgürlük getiriyor. Yaşam alanlarını görsel açıdan çekici hale getirecek Lovisa Koleksiyonu’nun dekor kategorisinde; kaseden muma, vazodan aydınlatmaya, halıdan tekstil ürünlerine kadar birçok farklı tarzda ürün bulunuyor. Yaşam alanlarının tamamlayıcı parçası haline gelen halılar, Lovisa Koleksiyonu’nda doku, desen ve şekilleriyle özgünlük katıyor. Kumaş başlıkla hazırlanan Lovisa Aydınlatma, doğal görünümleriyle evleri sıcak bir ortam içinde aydınlatıyor. Pamuklu kumaş yapısıyla sadeliği aynı potada buluşturan Lovisa Tekstil Ürünleri, sadelik ve zarafeti bir araya getirerek yatak odalarının her köşesine huzur katıyor.
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 İ.Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (MEA) Nisan 77.2%
10:00 Reel Kesim Güven Endeksi (MEA) Nisan 103.5
10:00 Yurtiçi Turizm Harcamaları 4. çeyrek 113.9 milyar tl
10:00 Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Şubat 174,9 milyar dolar
10:00 Konut Fiyat Endeksi (Yıllık) Şubat +68.0%
10:00 Hizmet Sektörü Güven Endeksi Nisan 120.4
10:00 Perakende Ticaret Sektörü G.Endeksi Nisan 113.3
10:00 İnşaat Sektörü Güven Endeksi Nisan 88.6
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi EY, geçtiğimiz yıl Şubat ayında yaşanan depremlerden etkilenen bölgede eğitimin kesintisiz sağlanması, çocuklara ve gençlere yönelik eğitim fırsatlarının desteklenmesi adına uluslararası yardım kuruluşu olan Save the Children ile iş birliği yaptığını duyurdu. EY'ın deprem bölgesine yönelik sosyal sorumluluk projesi kapsamında; küresel çapta EY ofislerinin bağışlarıyla deprem destek fonu oluşturuldu. Save the Children Türkiye'nin koordinasyonuyla çalışılarak, depremden en çok etkilenen illerimizden biri olan Hatay'ın Antakya, Kırıkhan, Defne ve Hassa ilçelerinde eğitimi desteklemek için önemli adımlar atıldı.
Deprem bölgesinde kesintisiz eğitimin yeniden sağlanmasını amaçlayan, Save the Children Türkiye koordinasyonuyla yürütülen EY projesi kapsamında:
" 798 öğrenciye eğitim ve öğretim sağlayan bir lisenin tam kapsamlı onarımı tamamlandı
" 5802 öğrenciye eğitim kiti ve 148 öğretmene öğretim kiti dağıtıldı
" 7 yeni öğretmen konaklama alanı kuruldu
" 100 öğretmenin konakladığı konteynerlerin çatı onarımları tamamlandı
" 112 öğretmene, ruh sağlığı ve psikososyal destek konusunda kapasite geliştirme eğitimi verildi
Bunlara ek olarak EY; kesintisiz eğitimin daha fazla gence ulaşmasını sağlamak ve öğrencilere hak ettikleri parlak geleceği sunmak amacıyla, deprem bölgesindeki 6 okulun renovasyonunu gerçekleştireceğini ve 8 geçici eğitim alanı kuracağını açıkladı.
Bölgedeki eğitim desteklerinin devam edeceğini belirten EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları şunları söyledi: "Geçtiğimiz yıl birçok ilimizi derinden etkileyen deprem felaketinin üzüntüsünü hissetmeye devam ediyor; bölgeye sağlanan yardımlar haricinde, eğitim-öğretimin devamlılığının sağlanabilmesi, gerekli alanlarda iyileşmenin ve gelişmenin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için kalıcı ve sürdürülebilir yardımların büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu doğrultuda, uluslararası yardım kuruluşu olan Save the Children ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğini duyurmaktan, bölgedeki gençlerimizin ve öğretmenlerimizin ihtiyaçlarına destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Daha iyi bir geleceğin inşası için deprem bölgesindeki yardımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Baytaş, Painİstanbul&Turkcoat Fuarı öncesi düzenlenen yemekte boya sektörüne 2024 yılında yüzde 20 büyüme beklendiğini belirtti. Boya sektöründe Türkiye'nin dünyada üretimde Almanya İspanya, Fransa ve İtalya'dan sonra 5. sırada olduğunu, hedefin 4. sıraya yükselmek olduğunu belirten Baytaş, "Türkiye de 600 bin ton boya üretimi var. 160 ülkeye ihracatımız var. Boya sektörünü sadece inşaatlar olarak düşünmeyin, koruyucu özelliği nedeniyle sanayide de çok yoğun kullanılıyor. İhracatın yüzde 85'ini 10 firma yapıyor, üretimin de yüzde 85'ini yine bu 10 firma yapıyor. Hammaddenin yüzde 70'ini yurtdışından ithal ediyoruz ancak katma değerli ürünlerimiz var. Uçak boyaları, gemi boyaları, yerli aracımız TOGG'un boyasını da Türkiye'de üretiyoruz." dedi.
Maliyetler arttı; bu sanayi bu ücretleri kaldırmıyor
Baytaş, "Enflasyon arttı, cezayı sanayiciler çekiyor. Eleman kıtlığı başladı. Sektörde, mavi yakalıların maaşları yaklaşık 25-30 bin TL. Ancak eleman biraz fazla maaş verene hemen gidiyor. EYT bile bize yük oldu." diye belitti. Sektörün en önemli sorunlarının finansman yapısı, yerelleşme, hammaddenin peşin ithal edilmesi olduğunu söyleyen Baytaş, "Uzun vadeler sektörü yoruyor, vadelerin, yurt dışında da olduğu gibi 2-3 aya inmesi gerekiyor" dedi.
BOSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ünel, Türkiye'nin boya ihracatının artması için markalaşmanın şart olduğunu bunun için de öncelikle kazancın yatırıma dönüşmesi gerektiğini söyledi. Katma değeri yüksek boyalara ağırlık verilmesi gerektiğinin ve bunların da daha çok sanayi boyaları olduğunun altını çizen Baytaş, "Kimya olmadan hiçbir şey olmaz artık bu çok net anlaşıldı, teşvikler de verilmeye başlandı, açılmak üzere olan tesislerimiz var. Sektörel olarak büyüme gerçekleştirmiş olsak bile dünyadaki konjonktürün durağan seviyelere gelmiş olması yumurtalarını aynı sepete koyan firmalar için sıkıntı yaratabilir. 2024 ve sonraki yıllarda büyüyerek kapatabilmemiz için Ar-ge gibi önemli departmanlara yatırım yapmamız, firmalarımızı dünyayı yakından takip ederek global firmalara rakip olabilecek duruma taşımamız gerekiyor. Tabii ki yeni pazarlar bulmak ve bu pazarlardaki yatırım fırsatlarını doğru tespit etmek de büyümemizi etkileyecek" dedi.
BOSAD olarak deneyimli danışmanlar ve uluslararası derneklerle birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirten Ünel, "Amacımız, sektörün farklı alanlara açılmasını sağlamak. Büyüyen inşaat sektörü ülkelerini tespit ederek, ihtiyacın bol olduğu ama üretime ulaşmakta zorlanan bölgelerde araştırmalar yapıyor ve bu alandaki tüm verileri değerlendiriyoruz. Büyüyen Türkiye'nin arkasında büyüyen bir BOSAD olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz." dedi.
Paintİstanbul&Turkcoat Fuarı'nın satışları Ocak ayında tamamlandı, 50'den fazla firma yer bulamadı
Paintİstanbul&Turkcoat Fuarı'nı düzenleyen Artkim Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yaman,Türkiye'nin ticaret baş şehri İstanbul'un dünyanın önemli bir fuarcılık üssü olmaması için hiçbir neden olmadığını, fuarların sektörleri bir araya getirerek güçlendirmesinin yanı sıra turizmi de tetiklediğini belirtti. Yaman, "Artkim Fuarcılık olarak kimya, başta olmak üzere, 13 sektöre 13 özel ihtisas fuarları düzenliyoruz. Toplamda 32 milyar dolardan fazla ihracat yapan sektörleri kucaklamaya, onları dünya ile buluşturmaya çalışıyoruz. Son dönemde yaşanan pandemi nedeniyle fuarcılığın biteceğini düşünenlerin ne kadar yanıldığını dünyada hızla büyüyen fuarlardan anlayabiliyorsunuz. Bununla beraber biz de dünyanın en güzel kentlerinden biri olan, hatta bizce en güzeli olan İstanbul'u fuarlarımızla birlikte bir paket olarak sunuyoruz. Hem ticaret hem de keyif için zamanını en değerli şekilde geçirebileceği fuar tarihlerinin İstanbul'daki fuarlarımız olduğuna ikna ediyoruz alıcıları. Bunlarla birlikte güçlü fuarlar tabii ki sadARTece yerel katılımcı ile olmuyor, dünyadan tüm katılım gösterecek firmalarında, kendilerine iş ortakları bulabilecekleri en doğru yerin fuarlarımız ve İstanbul olduğuna anlatıyoruz. Fuarlarımıza ortalama 80 ülkeden katılımcı ve ziyaretçi geliyor" dedi.
Dünyanın renkleri İstanbul'da buluşuyor
Paintİstanbul&Turkcoat Fuarı'nın stand satışlarının ocak ayında tamamlandığı belirten Yaman, bu fuara direk katılımcı sayımız 359, ki bunun 243'ü yabancı katılımcı. 29 farklı ülkeden katılım olacak. Temsil edilen markaları sayarsak 586 katılımcımız olacak. 11.237 metrekare alanımız var, kısıtlı yer sebebi ile 50'den fazla firmayı dahil edemedik. Yüzde 30'u yabancı olmak üzere 9 binden fazla sektör profesyonelinin gezmesini bekliyoruz" diye belirtti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei Cloud, ‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon Haftası 2024’ kapsamında, 19 Nisan’da gerçekleştirdiği Huawei Cloud Veritabanı Forumu’nda, yeni nesil bulut çözümü GaussDB’nin tanıtımını gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında ayrıca, Türkiye Öncü Veritabanı Programı’nın da resmi olarak başladığı duyuruldu.
Huawei Cloud Veritabanı İnovasyon Forumu, Türkiye'de 19 Nisan'da gerçekleştirildi. Huawei Cloud'un CNEC Küresel Atılım Programı'nın bir parçası olarak düzenlenen etkinlikte, Huawei Cloud, yeni nesil veritabanı teknolojilerini sergiledi. Huawei ayrıca, Türkiye'deki veritabanı uygulamalarını desteklemeyi amaçlayan ‘Türkiye Öncü Veritabanı Programı’nın başladığını da duyurdu.
Forum çerçevesinde, GaussDB başta olmak üzere; MySQL, PostgreSQL ve MariaDB ile uyumlu çözümleri tanıtan Huawei, bu çözümler sayesinde, yüksek erişilebilirlik, performans, güvenlik, ölçeklenebilirlik ve zekâ gereksinimlerini eksiksiz olarak karşılıyor. Huawei'in çoklu model destekli NoSQL veritabanı hizmeti GeminiDB de farklı protokollerle uyumluluğu sayesinde, esnek veri yönetimine olanak sağlıyor.
GaussDB, sıkıştırma oranı ve performansı dengeleyen ileri düzey sıkıştırma becerisi sayesinde, kullanıcılara daha düşük maliyetlerle daha yüksek depolama kullanımı sağlıyor. GaussDB, verilerin tüm veri yaşam döngüsü boyunca şifreli metin olarak saklanmasını ve işlenmesine de olanak tanıyor. Bu da endüstrinin tamamen yazılım aracılığıyla şifrelenen ilk tam şifreli veritabanı olmasını sağlıyor. AI-doğal zeka ile GaussDB, veritabanı yönetimini danışmanlıktan geliştirmeye ve O&M süreçlerine kadar otomatikleştirebiliyor.
Huawei Cloud, kapsamlı veritabanı portföyü ile iş yüklerinin kritik öneme sahip olduğu alanlarda güvenilir bir veri temeli sunuyor. Şirket, veritabanı teknolojileri özelindeki yatırımlarını artırarak, dünya çapında binlerce veritabanı profesyonelini bulut ekosisteminde istihdam ediyor. 20 yıllık deneyimi ve 800'den fazla patent ile Huawei, geleneksel veritabanlarını bugünün ihtiyaçlarına yönelik olarak dönüştürüyor. Huawei Cloud'un veritabanı çözümleri; kamu finans ve üretim gibi birçok sektörde 2.500'den fazla dağıtım ağında kullanılıyor.
Huawei Cloud Türkiye Genel Müdürü Frank Ma yaptığı konuşmada, “Huawei Cloud, GaussDB veritabanlarına önemli yatırımlar yaptı ve bunları dünyanın en iyi bankalarının çekirdek sistemlerinde başarıyla uyguladı. ‘Türkiye'de, Türkiye İçin’ yaklaşımıyla, bulut veritabanı endüstrisini daha ileri taşımak üzere, iş ortaklarımızla iş birliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Huawei Cloud Veritabanı Direktörü Deming Dou ise yaptığı değerlendirmede, “Huawei Cloud GaussDB, mimaride yenilikçi yaklaşımlar, yazılım-donanım sinerjisi, yerleşik güvenlik ve yapay zeka desteği ile dünya genelindeki kullanıcılar için kapsamlı bir bulut veritabanı sistemi sunuyor” dedi.
Huawei Avrupa Bulut Pazarlama ve Çözüm Satış Departmanı Başkan Yardımcısı Rui Houwei, Huawei'in Türkiye'deki yatırım ve inovasyon stratejilerini paylaştı. Özellikle, İstanbul ve Ankara'daki altyapı yatırımlarını ve bu bölgelerdeki gelişmeleri öne çıkararak, Türkiye pazarında daha fazla iş birliği yapma hedeflerine vurgu yaptı.
Huawei Bulut Veritabanı Kıdemli Yöneticisi ve Huawei Stockholm Araştırma Merkezi Kıdemli Direktörü Manyi Lu ise Huawei Cloud GaussDB mimarisinin detaylarını paylaştı.
Gartner Peer Insights 'Voice of the Customer 2023’ raporunda ‘Müşterilerin Tercihi’ olarak gösterilen Huawei Cloud, yerel ve küresel pazarda veritabanı yönetim sistemlerinde de üst sıralarda konumlanıyor. Huawei Cloud, veritabanı teknolojilerindeki yenilikçi yaklaşımlarla, iş sürekliliğini destekleyen çözümleri ve müşteri odaklı hizmetleriyle dikkat çekiyor.
Huawei Cloud veritabanları, dünya çapında önde gelen bankaların çekirdek sistemlerinde kullanılıyor. Çin'in en büyük bankalarından biri olan Industrial and Commercial Bank of China gibi kurumlar, veri işleme kapasitelerini artırırken, sistem kesintilerini minimuma indirgeyerek finansal işlemlerinin sürekliliğini de garantiliyor. Huawei Cloud'un sağladığı çözümler, finansal verilerin güvenliğini sağlarken, aynı zamanda işlem sürelerini de önemli ölçüde azaltıyor.
Huawei Cloud, kamu hizmetleri altyapılarının dijital dönüşümünü de veritabanı çözümleriyle desteklerken, kamu hizmetlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde sunulmasını sağlıyor. Üretim sektöründe de öne çıkan Huawei Cloud veritabanları, üretim süreçlerinin optimizasyonunda kritik rol oynuyor. Huawei Cloud, veri yönetimi çözümleri sayesinde, üretim hatlarındaki veri toplama, analiz ve işlem süreçlerini hızlandırırken, üretim maliyetlerini düşürüyor ve üretim kapasitesini artırıyor.
Huawei Cloud'un veritabanı çözümleri, endüstri standartlarını yeniden tanımlarken, küresel pazardaki teknolojik ilerlemelerle de tüm sektörlerin dönüşümüne katkıda bulunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Marketing Türkiye için Kuantum Araştırma Şirketi’nin 30 farklı sektörü kapsayan detaylı araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’nin “Tavsiye Şampiyonu” markaları belli oldu. Avon, kişisel bakım ve kozmetik markaları arasında fark yaratarak, yüzde 85 sektör ortalamasıyla “Tavsiye Şampiyonu” olan 3 marka arasında yer aldı.
Dünyaiçin güzellik anlayışı ile faaliyetlerine devam eden Avon, Marketing Türkiye Dergisi için Kuantum Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’nin en çok tavsiye edilen ilk 3 kişisel bakım ve kozmetik markasından biri oldu. Bu başarı Avon’a yüzde 85 sektör ortalaması ile Türkiye’nin “Tavsiye Şampiyonu” markası unvanını getirdi.
“Başarılarımıza yenilerini ekleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz”
Avon’un elde ettiği bu başarıdan oldukça memnun olduklarını ifade eden Avon Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Orkun Gül, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Gün geçtikçe daha fazla tercih ve tavsiye ediliyoruz. Bu da daha başarılı olmak konusunda bizi son derece motive ediyor. Bu motivasyonla bugüne kadar birçok başarıya imza attık. Bundan sonraki süreçlerde de başarılarımıza yenilerini ekleyerek çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
“Kozmetik sektöründe, hayvan hakları konusunda birçok ilki gerçekleştirdik”
Günümüzde tüketicilerin doğal kaynakların kullanımı ve hayvan hakları konusunda daha bilinçli ve duyarlı olması nedeniyle, farkındalığı çok daha yüksek tercihler yaptıklarını ifade eden Orkun Gül; “Avon, kozmetik sektöründe hayvan hakları konusunda birçok ilki gerçekleştirmiş bir marka. Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde hayvanlar üzerinde yapılan testlere son veren ilk global kozmetik markası olarak, Türk tüketicisi tarafından da en çok tercih ve tavsiye edilen markalar arasında yer alıyor olmak, bizim açımızdan gurur verici. Ayrıca hayvan hakları konusunda 30 yıllık taahhüdün bir parçası olan Cruelty Free International ile ortaklığımız bulunuyor. Hayvan deneylerini kısıtlayan yasaların ötesine geçen gereklilikleri ile dünya çapında geçerli bir standart olarak öne çıkan Leaping Bunny Programı’ndan da onayımız mevcut. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki dönemde de aynı hassasiyeti ve duyarlılığı göstermeye devam edeceğiz.”
Hayvan hakları konusunda duyarlılık yüksek
Araştırmanın sonuçlarına göre sürdürülebilirlik iletişimi tavsiye edilen marka olma konusunda kritik bir önem arz ediyor. Markanın sahip olduğu değerler, hassasiyetleri ve duyarlılıkları kadar, bu eylemlerle ilgili tüketicileri bilgilendirmeleri de sürdürülebilirlik iletişiminin zorunluluklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bilindiği gibi kozmetik sektörü, hayvanların bir denek olarak kullanılması ve üzerlerinde riskli testler yapılması konusunda hassasiyetin son derece yüksek olduğu sektörlerin başında geliyor. Bu sebeple tüketicilerin kozmetik tercihlerinde hayvanları bir test unsuru olarak kullanmayan markalar, oldukça öne çıkıyor. Buna ek olarak, plastik kullanım oranı düşük olan, atıkların geri dönüşümüne ve karbon salınımına önem veren firmaların daha çok tercih edildiği de araştırmanın öne çıkan diğer sonuçları arasında yer alıyor.
AVON Hakkında:
Avon'da kadınlar için daha iyi bir dünyanın herkes için daha iyi bir dünya olduğuna inanıyoruz. Gücünü kucaklayan, özgüvenini artıran ve potansiyellerini gerçekleştirmeleri için fırsatlar sunan kadınların güzellik markasıyız. Dünya çapında milyonlarca bağımsız satış Temsilcisi, ikonik Avon markalarını sosyal ağları aracılığıyla satıyor ve her satışın %20'den fazlası kadınlar için daha iyi bir gelecek yaratmaya yardımcı oluyor*.
Kadınların ilerlemesinden yanayız: Kadınların ihtiyaçlarını dinlemeye, kadınları ilgilendiren her konuda farkındalık yaratmaya ve olumlu değişime inanıyoruz. Avon ve Avon Vakfı aracılığıyla, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve meme kanseriyle mücadeleye odaklanarak 1,1 milyar doların üzerinde bağışta bulunduk. Türkiye’de Doğrudan Satış Derneği’nin (DSD) kurucu üyelerinden biriyiz. YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği) ve KTSD (Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği)’nin yanı sıra ÇEVKO Vakfı üyesiyiz. Aynı zamanda Türkiye'de BlindLook'un Sesli Simülasyon (Audio Simulation) teknolojisini internet sitesine entegre eden ilk kozmetik markasıyız. Avon, Natura&Co Group'un bir parçasıdır.
*www.avonworldwide.com adresinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.