Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Rekabet Kurumu (RK) internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:
Kurulun 04.01.2024 tarihli ve 24-01/8-M(1) sayılı kararı uyarınca; Abalıoğlu Lezita Gıda Sanayi AŞ (LEZİTA), As Ofis Damızlık Yumurta Yem Gıda San. ve Tic. AŞ, Banvit Bandırma Vitaminli Yem Sanayi AŞ, Beypi Beypazarı Tarımsal Üretim Paz. San. ve Tic. AŞ (BEYPİLİÇ), CP Standart Gıda San. ve Tic. AŞ, Erpiliç Entegre Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Tic. AŞ, Gedik Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. AŞ, Hastavuk Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret AŞ, Keskinoğlu Tavukçuluk ve Damızlık İşl. San. Tic. AŞ (KESKİNOĞLU) ve Şenpiliç Gıda Sanayi AŞ (ŞENPİLİÇ) hakkında, aralarında rekabete hassas bilgi değişimi gerçekleştirmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla soruşturma açılmıştır.
Soruşturma süreci devam ederken; LEZİTA tarafından gönderilen uzlaşma metni 09.05.2024 tarihli ve 24-21/500-211 sayılı; BEYPİLİÇ tarafından gönderilen uzlaşma metni 21.05.2024 tarihli ve 24-23/529-223 sayılı; ŞENPİLİÇ tarafından gönderilen uzlaşma metni 21.05.2024 tarihli ve 24-23/529-222 sayılı ve KESKİNOĞLU tarafından gönderilen uzlaşma metni 03.05.2024 tarihli ve 24-21/488-208 sayılı Kurul kararları ile kabul edilmiş ve soruşturma anılan teşebbüsler bakımından uzlaşma ile sonlandırılmıştır.
Soruşturmanın dört teşebbüs bakımından uzlaşma usulü ile sonlandırılması sebebiyle idari para cezalarında %25 oranında indirim uygulanarak; BEYPİLİÇ’e 244.655.573,31 TL, KESKİNOĞLU’na 107.981.782,50 TL, LEZİTA’ya 277.866.357,92 TL ve ŞENPİLİÇ’e 357.687.454,48 TL olmak üzere, dört teşebbüse toplamda 988.191.168,21 TL idari para cezası verilmiştir.
Soruşturma sürecinde ayrıca, Kurulun 06.06.2024 tarihli ve 24-25/602-M sayılı kararı uyarınca soruşturma tarafı olmayan Akpiliç Tic. Ltd. Şti., Bakpiliç Entegre Tavukçuluk AŞ ve Bupiliç Entegre Gıda San. Tic. AŞ’nin soruşturmaya dahil edilmesine karar verilmiştir.
Soruşturmada son olarak, Kurulun 18.10.2024 tarihli ve 24-42/999-M sayılı kararı ile sektörde Bolez markası ile faaliyet gösteren Ege-Tav Ege Tarım Hayvancılık Yatırım Tic. ve San. AŞ’nin de soruşturmaya dâhil edilmesine karar verilmiştir.
Soruşturma süreci hâlihazırda devam etmektedir.
Yurt dışı piyasalarda, Wall Street endekslerinde yaklaşan ABD başkanlık seçimi ve açıklanacak makro veriler öncesi risk iştahında azalış görüldü. Nasdaq endeksi yüzde 0,56, S&P 500 endeksi yüzde 0,33 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,22 düşüşle günü tamamladı. Ülkede dün açıklanan büyüme verisi, ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,8 ile beklentilerin altında büyüdüğünü gösterdi. Tüketici harcamaları verisi ise yüzde 3,7 olarak açıklandı ve 2023'ten bu yana en yüksek artışı kaydetti. Yarın açıklanacak istihdam verilerinin, mevcut veriler ile birlikte Fed'in gelecek dönemde nasıl bir para politikası izleyeceğine dair sinyaller sunması bekleniyor. ABD'de yoğun bilanço sezonu devam ederken, Eli Lilly'nin beklentilerin altında finansal sonuçlar bildirmesi sonrası yüzde 6,3 düşüş yaşadı. Alphabet ise beklentilerin üzerinde finansal sonuçlar açıklayarak geleceğe yönelik tahminlerini yukarı yönlü revize etmesiyle birlikte yüzde 3'e yakın artış gösterdi. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık hazine tahvili yüzde 4,29 seviyelerinden işlem görmeye devam ediyor. Avrupa borsalarında ise dün negatif bir seyir izlendi. Bölgede açıklanan büyüme verilerinin ardından bugün enflasyon verileri yakından takip edilecek. Euro bölgesinde yılın üçüncü çeyreğinde ekonomi, yüzde 0,2 büyüme beklentilerinin üzerinde yüzde 0,4 büyüme gösterdi.
Ayrıca, Visa şirketi yaklaşık 1,400 çalışanını işten çıkaracağını bildirmesi ve tüketici harcamalarının güçlü kaldığını açıklamasının ardından yüzde 3'e yakın artış gösterdi.
ABD borsa endeksleri son günlerde pozitif bir görünüm sergiliyor. Nasdaq 100 endeksi yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 21 getiri sağladı. Bilanço sezonu devam ederken, bugün Merck & Co Inc, Xcel Energy, Uber Technologies, Mastercard Inc, CMS Energy, AMATEK Corp, Southern Co, Intel Corp, Amazon.com ve Apple şirketlerinin bilançoları öne çıkıyor. Apple'ın 94,33 milyar dolar gelir ve 1,59 dolar hisse başı kazanç açıklaması bekleniyor. Amazon'un ise 157,28 milyar dolar gelir ve 1,14 dolar hisse başı kazanç açıklaması öngörülüyor.
Şirket Haberleri
Etsy (ETSY): Etsy, 1 milyar dolarlık ek hisse geri alım programı başlatacağını duyurdu.
Apple (AAPL): Apple, MacBook Pro'nun yeni ve daha güçlü sürümlerini piyasaya sürdü.
Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.burganyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
TÜRK-İŞ Ekim 2024 Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu açıkladı
Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AYLIK GIDA HARCAMASI TUTARI (AÇLIK SINIRI) 20.432 TL
? GIDA İLE BİRLİKTE DİĞER TÜM TEMEL HARCAMALAR İÇİN HANEYE GİRMESİ
GEREKEN TOPLAM GELİR TUTARI (YOKSULLUK SINIRI) İSE 66.553 TL
? BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 26.527 TL
? MUTFAK ENFLASYONU AYLIK %3,03 ON İKİ AYLIK %49,31 YILLIK ORTALAMA %68,07
OLARAK HESAPLANDI.
Ücretli çalışanların satın alma gücünde oluşan gerileme insan hayatının temel gereksinimi olan gıda
harcamalarında bile tasarrufu zorunlu hale getirmiştir. İşçi, memur, emekli farketmeksizin toplumun
büyük bir kesimi artan fiyatlar nedeniyle satın alma gücünde kayıp yaşarken bir yandan da adaletsiz
vergi sisteminin mağduru olmaya devam etmektedir. Ekonomik krizin nedeni çalışanlar değildir bu
nedenle yapılacak tasarruflar dar ve sabit gelirli kesimlerin ücretleri üzerinden olmamalıdır. Yaşama
koşullarındaki olumsuzluklar çalışma hayatını da etkilemektedir. Gerekli ekonomik ve sosyal politikalar
öncelikli olarak uygulamaya konulmalıdır. Dar ve sabit gelirli kesim enflasyonun nedeni değil
mağdurudur.
TÜRK-İŞ Konfederasyonu tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç
maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak
yapılan bu araştırmanın 2024 Ekim ayı sonucuna göre;
? Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli
beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)
20.431,83 TL ’ye,
? Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve
benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise
(yoksulluk sınırı) 66.553,19 TL’ye,
? Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26.526,77 TL ’ye yükseldi.
TÜRK-İŞ’ in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Ekim 2024 itibariyle şu
şekilde gerçekleşmiştir:
? Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama
tutarındaki artış bir önceki aya göre % 3,03 oranında gerçekleşti.
? On aylık değişim oranı % 41,57 oldu.
? Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise % 49,31 olarak hesaplandı.
? Yıllık ortalama artış % 68,07 olarak gerçekleşti.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam
gelir miktarıdır. TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market
dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Ekim 2024 itibariyle şu
şekilde oldu:
Süt, yoğurt, peynir grubunda;
Günlük tüketimi fazla olan süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay süt ve yoğurt fiyatlarında
ciddi bir değişiklik görülmezken peynir fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi. Ancak
market raflarında da ürün çeşitliliğinde azalma olduğu gözlemlendi.
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta;
Geçen ay bir miktar azalan dana eti fiyatında bu ay %5, kuzu eti fiyatında ise %3 artış olduğu
tespit edildi. Tavuk eti fiyatında da bu ay kilogramda %3’lük bir artış gözlemlendi. Balık
ürünleri çeşitlendi. Mezgit, hamsi, palamut levrek gibi tezgâhlarda yaygın bulunan ve
mevsimi olan balık çeşitlerinin kilogram fiyatları geçen aya göre %5 azaldı. Yumurtanın adet
fiyatının bu ay da 4 TL’nin üzerinde olduğu tespit edildi. Kuru baklagiller grubunda kuru
fasulyenin fiyatında %3’lük bir azalma gözlemlendi. Diğer ürünlerin fiyatında rekabet gereği
değişimler olduğu gözlemlendi fakat ortalama da fiyatlarda ciddi bir değişiklik olmadığı tespit
edildi.
Taze sebze-meyve grubunda;
Taze meyve-sebze fiyatları bu ay sebze fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükseldi.Pazar esnafı
alım gücünün gerilemesi nedeniyle müşterilerin azalmasından şikayet etmektedir.
Hesaplamada her zaman olduğu gibi gıda harcaması içinde günlük kullanımı yaygın olan
mevsim ürünleri esas alındı. Her ay dikkatle takip edilen patates ve kuru soğan fiyatı bu ay
da sabit kaldı. Meyve fiyatlarında ortalamada %22,5 azalma tespit edilirken,sebze
fiyatlarında ise ortalamada %21’lik artış tespit edildi.
Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil
değil) kg fiyatı 50,21 TL, ortalama meyve kg fiyatı 53,12 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 24’i
sebze ve 8’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyvesebze ortalama kg fiyatı ise 50,94 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan
maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı” na
dâhil edilmektedir).
Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta
Ekmeğin fiyatı değişmedi. Diğer ürünler içerisinde en fazla artışın %7,5 ile makarna fiyatında
olduğu gözlemledi. Un fiyatında %5 artış olduğu tespit edildi. Pirinç, bulgur, irmiğin fiyatında
Çizelge 2: Gıda Harcamasındaki Değişim %
Ekim’23 Ara’23 Eyl’24 Ekim’24
Bir Önceki Aya Göre Değişim Oranı 2,62 2,89 2,90 3,03
Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim Oranı 68,30 77,50 37,40 41,57
Son On İki Ay İtibariyle Değişim Oranı 84,29 77,50 48,72 49,31
On İki Aylık Ortalamalarla Değişim Oranı 86,70 82,21 71,23 68,07
ciddi bir değişiklik görülmedi.
Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;
Temel yağ ürünlerinin bulunduğu bu grupta; ayçiçek yağı geçen ay olduğu gibi bu ayda artış
gösterdi. Diğer ürünlerden tereyağının kilogram fiyatında da %2,5’luk bir artış gerçekleştiği
tespit edildi. Zeytniyağı ve margarin fiyatı sabit kaldı. Fakat zeytinyağı ve ayçiçek yağının da
raflarda ürün çeşitliliğinin azaldığı gözlemlendi.Yeşil zeytin kilogram fiyatında azalış tespit
edilirken siyah zeytinin kilogram fiyatı ise artış olduğu gözlemlendi. Yağlı tohum ürünlerinin
fiyatı bu ay sabit kaldı.
Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinde;
Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinde (kimyon, nane, karabiber vb.)
sadece karabiber fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi fakat ortalama olarak fiyatlar
sabit kaldı. Çay fiyatlarındaki artış bu ay etiketlere yansıdı ve kilogramda %5’lik bir artış
olduğu tespit edildi.Ihlamurun fiyatı bu ay da artış gösterdi. Diğer ürünlerden bal ve reçelin
fiyatı %3,pekmez ve şekerin fiyatı %2 artış gösterdi. Tuz ve salçanın fiyatı sabit kald
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu olan SunExpress, havacılık sektörüne nitelikli uçak bakım teknisyenleri kazandırmak amacıyla Eskişehir Teknik Üniversitesi iş birliğiyle, istihdam garantili “Uçak Bakım Teknisyeni Kariyer Geliştirme ve Destekleme Programı”nı başlatıyor. Program, öğrencilerin yetkinliklerini geliştirilerek onları sektöre hazırlamayı ve kariyer yolculuklarını desteklemeyi hedefliyor.
Program kapsamında, Eskişehir Teknik Üniversitesi Uçak Gövde ve Motor Bakımı ile Havacılık Elektrik ve Elektroniği Programları üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri, SunExpress’te kısmi süreli çalışan olarak görev alacak ve tüm SunExpress çalışanlarıyla aynı hak ve avantajlara sahip olacaklar. Öğrenciler, stajlarını SunExpress Bakım Organizasyonu’nda tamamlayarak bu süreçte edindikleri deneyimlerle kendilerini geliştirme fırsatı bulacaklar. Mezuniyetin ardından başarılı olanlar ise SunExpress tarafından tam zamanlı olarak istihdam edilecek. Ayrıca adaylar hem yurt içinde hem de yurt dışında düzenlenen mesleki gelişim eğitimlerine katılabilecekler.
Üniversite-sektör eğitim iş birliği töreninde programın hem genç yetenekler hem de sektör için önemine değinen SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Eminoğlu, “Bu eğitim ve istihdam programı ile yalnızca bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına da cevap verecek bir yapı oluşturuyoruz. Bu girişim, gençlerimizin kariyer yolculuklarını desteklerken, SunExpress ailesinin yetenek havuzunu da zenginleştirecek ve sektöre nitelikli iş gücü kazandıracak” dedi.
Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan program ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Hızla gelişmekte olan ülkemiz havacılık endüstrisinin ihtiyaç duyduğu nitelikli uçak bakım teknisyeni yetiştirilmesi doğrultusunda 40 yıla yakın süredir yürüttüğümüz eğitim faaliyetlerimizi, SunExpress ile birlikte tesis ettiğimiz üniversite-sektör eğitim iş birliğimizle yeni bir seviyeye taşımaktan heyecan duyuyoruz. Bu iş birliğimiz sayesinde öğrencilerimiz, havacılık sektörünün kapılarını daha erken aralayacak ve kariyer hedeflerini daha doğru belirleyerek yetkinliklerini sektörel beklentileri en iyi karşılayacak biçimde geliştirme fırsatı yakalayacaklardır.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hyundai Motor Company, yeni hidrojen yakıt hücreli elektrikli (FCEV) konsept aracı INITIUM'u tanıttı. Markanın hidrojen mobilitesi ve sürdürülebilirliğe olan bakış açısını sergileyen bu yeni konsept, 2025 yılının ilk yarısında satışa sunulacak. İlk olarak Kasım ayında Los Angeles ve ardından Guangzhou Otomobil Fuarı’nda sergilenecek INITIUM, hidrojen enerjisi adına yeni bir dönemin başlangıcını da simgeleyecek.
INITIUM, Latincede 'başlangıç' veya 'ilk' anlamına gelen bir kelime. Hyundai tarafından özellikle tercih edilen bu isim, markanın gelecek stratejileri ve izleyeceği yol hakkında da önemli ipuçları veriyor. Konsept, Hyundai’nin 27 yıllık hidrojen teknolojisi gelişimini özetlerken aynı zamanda sürdürülebilir bir hidrojen toplumu yaratmak için büyük önem arz ediyor.
Hidrojen yakıt hücresiyle çalışan SUV konsepti, aynı zamanda Hyundai’nin “Art of Steel” yani “Çelik Sanatı” adı verilen yeni bir tasarım dilinin de başlangıcını simgeliyor. Bu dil, Hyundai Motor Grubu'un özel hidrojen değer zinciri iş kolu olan HTWO'nun karakterini de yansıtıyor.
Hyundai Motor Company Başkanı ve CEO'su Jaehoon Chang, "Hyundai’nin son 27 yıldır hidrojene olan net ve sarsılmaz bağlılığı, herkes için temiz ve erişilebilir bir enerji kaynağı olması inancımıza dayanıyor. "Kendimizi hidrojenin herkes tarafından her şeyde ve her yerde kullanıldığı bir geleceğe öncülük etmeye adadık" dedi.
Hyundai'nin yeni 'Art of Steel' tasarım dili nedir?
Hyundai ve Genesis Global Tasarım İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Başkanı SangYup Lee, INITIUM konseptini ve Hyundai'nin yeni 'Art of Steel' tasarım dilini, bir sanat formu olarak yorumluyor. Çeliğin şekillendirilebilirmesiyle beraber bunun en uç noktaya taşınması gerektiğini savunan LEE, INITIUM ile birlikte kullanıcılara olan bağlılıklarını sağlam, güvenli ve daha fazla SUV vurgusu yapan bir tasarımla gösterdiklerini dile getiriyor.
INITIUM'un ikonik tasarımı, Hyundai’nin hidrojenle çalışan gelecek vizyonunu da simgelerken aynı zamanda yeni nesil bir aydınlatma imzasıyla beraber markaya farklı bir karakteristik özellik kazandırıyor. Artı (+) işaretinden dan ilham alan grafik tema, tamponlarla harmanlanarak benzersiz bir aydınlatma oluştururken buna ek olarak FCEV araçlara özgü bir tasarım dili yaratıyor.
INITIUM'un en belirgin özelliği, gövdedeki cesur çizgileri ve sağlam yapısı. Böylelikle şehir yaşamını açık hava yani off road kullanım özelliğyle kusursuz bir şekilde birleştiriyor. Off road alanlarda gerekli olan sağlamlık ile sofistikeliği dengeleyen konsept, 21 inç jantlarıyla da oldukça dikkat çekiyor.
INITIUM, hidrojen performansını, konforunu ve güvenliğini bir adım öteye taşıyor.
INITIUM'un gelişimi üç temel noktaya odaklanıyor. Hidrojenli otomobillerin temel güçlü yönleri olan üstün sürüş menzili ve geliştirilmiş performans en önemli kriter. Bununla beraber aileler için ideal hale getirilen geniş iç mekan ve bagaj alanı da aracın bir diğer önemli özelliği. Hidrojenli otomobillere özgü benzersiz rahatlık ve güvenlik özellikleri de konseptin olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
Bir hidrojenli FCEV'nin en büyük avantajlarından biri de etkileyici sürüş menzili ve bunun getirdiği esneklik. Hyundai, sürüş menzilini en üst düzeye çıkarmak için konsepti daha büyük hidrojen yakıt depolarıyla donatırken böylelikle hidrojenli FCEV'lerin faydalarını artırmış oluyor.
Hyundai ayrıca INITIUM'da 650 km'den fazla bir sürüş menzili hedeflerken bunun için daha düşük yuvarlanma dirençli lastikler ve sürtünmeyi azaltan aerodinamik jantlar kullanıyor. Mükemmel bir hızlanma ve akıcı sürüş kabiliyeti sunan konsept otomobil, 150 kW'a kadar desteklenen bir güç çıkışına sahip.
INITIUM, FCEV kullanıcıların için en büyük sorunlardan biri olarak görülen şarj altyapısı sorununu da farklı bir şekilde ele alıyor. FCEV'ye özgü bir rota planlayıcısı içeren otomobil, bu özellik sayesinde ayrı bir uygulamaya veya telefon yönlendirmesine gerek kalmadan yol boyunca şarj istasyonlarını en hızlı şekilde bularak optimum bir rota çizebiliyor. Kullanıcılar, belirlenen bir şarj istasyonunun konum erişilebilirliğini, çalışma durumunu, ayrıca bekleyen araç sayısını ve şarj olasılığını da kontrol edebiliyor.
INITIUM'un hidrojen yakıt hücresi, diğer elektrikli modellerde olduğu gibi V2L özelliği aracılığıyla çeşitli ev aletlerini ve kişisel cihazları çalıştırabiliyor. Aynı zamanda diğer elektrikli araçları da şarj edebilen INITIUM, doğrudan 220V ev prizine de bağlanabiliyor.
Hyundai, 2005 yılında Mabuk Çevre Teknolojisi Ar-Ge Merkezi'ni kurarak hidrojen yakıt hücreli araçların geliştirilmesini hızlandırdı. O dönemde Hyundai Motor Grubu Onursal Başkanı olan Mong Koo Chung, tesisteki mühendisleri sınırları zorlamaya teşvik ederek, zorluklarının üstesinden cesaret ve güvenle gelmelerini sağladı. Böylece markanın hidrojen teknolojileri alanında ilklere imzasını atmasını sağlayan Chung, bir konuşmasında “Bir şeyi sadece bir kez yaparak asla harika şeyler yapamazsınız. Bütçe konusunda endişelenmeyin, genç mühendislerin hayal ettikleri her tür aracı üretmeye çalışmasına izin verin. Aynı aracı 100 kez geliştirerek paradan tasarruf etmenize gerek yok. 100 modelin de birbirinden tamamen farklı olması bir sorun değil" demişti.
Hyundai'nin hidrojen evrimi, 2018'de ilk özel hidrojen yakıt hücresi modelini NEXO’yu tanıtarak başladı. Hidrojen FCEV'lerini seri olarak üreten dünyanın ilk otomobil üreticisi olan Hyundai, gelecekte çok daha farklı ve teknolojik modeller üretmeye de devam edecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin eylül ayı ihracatı yüzde 1,8 düşüş gösterirken, demir çelik sektörü gösterdiği büyüme ile dikkat çekti. Demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 2,9 büyürken, çelikte ise artış oranı yüzde 7,5 oldu.
Demir çelik sektörünün yılın son çeyreğinde de başarılı performans göstereceğini işaret eden ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, “Özellikle Avrupa pazarından aldığımız siparişler ve buna ilaveten başta Cezayir olmak üzere Afrika ülkelerinden gelen talepler sektörümüzdeki toparlanma sürecini hızlandırdı” dedi.
Demir çelik sektörü ihracatta kesintisiz büyümeye devam ediyor. Eylül ayında Türkiye demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 2,9 artışla 1 milyar dolara ulaşırken, çelik sektörü yüzde 7,5’lik artışla 1,5 milyar dolarlık ihracat yaptı. İki sektör, Türkiye’nin eylül ayı ihracatının yüzde 13’lük kısmını üstlendi.
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) verilerine bakıldığında ise demir ve demir dışı metaller sektörü geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,6’lık düşüşle 63 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ayda çelik ihracatı ise yeni bir rekor daha kırarak yüzde 69’luk artışla 243 milyon dolar oldu.
Zirveye Romanya geçti
Eylül ayında Türkiye’nin demir-çelik ihracatında ilk sırada yer alan ülke 196 milyon dolar ile Romanya oldu. Bu ülkeyi, 184 milyon dolar ile Almanya, 155 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 10 pazar içinde İspanya’ya yüzde 120, İtalya’ya yüzde 42, Romanya’ya yüzde 26 ve Birleşik Krallık’a yüzde 21’lik ihracat artışları kaydedildi.
ADMİB’in eylül ayı ihracatında da zirvenin sahibi Romanya oldu. Bu ülkeye 38 milyon dolar ihracat yapılırken, ikinci sıradaki İtalya’ya 37 milyon dolar ve üçüncü sırada yer alan Cezayir’e 21 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İlk 10 pazar içinde Portekiz’e yüzde 2194, İtalya’ya yüzde 501, İspanya’ya yüzde 314, Birleşik Krallık’a yüzde 116 ve Romanya’ya yüzde 100’lük rekor ihracat artışları gerçekleşti.
“Son çeyrekte de başarılı performans göstereceğimize inanıyoruz”
Demir-çelik sektörünün eylül ayına ilişkin ihracat performansını değerlendiren ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, çelik sektörünün gösterdiği güçlü artışlarla beraber pozitif ivmenin devam ettiğini belirtti. Demir ve demir dışı metallerde de yıl başına göre toparlanma olduğunu ve son aylarda gösterilen performansla geçen yıla yaklaşıldığını kaydeden Tosyalı, şu açıklamaları yaptı:
“Özellikle Avrupa pazarından aldığımız siparişler ve buna ilaveten Afrika ülkelerinden gelen talepler demir çelik ihracatındaki toparlanma sürecini hızlandırdı. Yakaladığımız ivme ile beraber yılın son çeyreğinde de başarılı performans göstereceğimize inanıyoruz. Aldığımız pozitif enerjiyle birlikte önümüzdeki yıl rekorlarla dolu bir yıl olan 2021’i yakalamak için çaba göstereceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İGA İstanbul Havalimanı’nın 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’na göre; enerji verimliliği çalışmaları sayesinde Havalimanı’nın enerji tüketimi yüzde 10,7 azalırken, 2019 baz yılına göre emisyonları da yüzde 25,6 oranında düştü. İGA İstanbul Havalimanı, 2050 Net Sıfır Yol Haritası kapsamında; emisyonlarını azaltmaya yönelik GES yatırımı ile büyük ve önemli bir adım daha atmaya hazırlanıyor.
Çevresel sürdürülebilirlik alanındaki yatırımları ile İGA İstanbul Havalimanı, artan bir trendle atıklarının yüzde 34,66’sını ekonomiye geri kazandırırken, kullanılan suyun da yüzde 35’ini geri dönüştürülmüş sudan elde etti.
Ekosistemindeki paydaşlarına ait emisyonların azaltımı konusunda da çalışmalarını sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) kullanımını teşvik ediyor.
Sürdürülebilir bir geleceğe hizmet yolunda, kararlı ve sorumlu adımlar atarak; “Odağımız Dünya, Hedefimiz Gelecek” misyonuyla çalışmalarına devam eden İGA İstanbul Havalimanı, 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Çifte önemlilik (double materiality) analizi kullanılarak hazırlanan Rapor, sürdürülebilir mobilite stratejileri doğrultusunda atılan adımlar ile İGA’nın çevresel, sosyal ve ekonomik katkılarını ortaya koyuyor.
Mobilitenin geleceğine yönelik çalışmalarıyla hava taşımacılığının diğer ulaşım seçenekleriyle entegrasyonunu, karbon ayak izi ve kaynak kullanımını en düşük, en güvenli şekilde tasarlamaya odaklanan İGA İstanbul Havalimanı, Rapora göre; 2023 yılında herkesi kapsayan ve refah odaklı hizmet anlayışıyla uçuş ve yolcu sayısında rekorlar kırarken, enerji tüketimini yüzde 10,7 oranında, emisyon salımını ise baz yıla kıyasla yüzde 25,6 oranında azalttı.
İklim Değişikliğine Uyum Çalışmaları ile riskler yönetilecek
Olağanüstü hava koşulları ve zorlu durumlarda bile yüksek operasyon yüzdesiyle hizmet vermek üzere tasarlanan Havalimanı, iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olayları ve risklere karşı TÜBİTAK iş birliğinde üç yıllık bir çalışmaya başladı. Proje kapsamında, geçmiş meteorolojik verilerin analizi ile farklı dönemlere yönelik oluşturulacak senaryolar üzerinden risklerin yönetilmesi ve önlemler alınması amaçlanıyor.
2050 yılında “Net Sıfır Emisyon” hedefi
Kapsam 1* ve 2* emisyonlarının mutlak azaltımı konusunda Havalimanı’nın hedefleri; 2030 yılında yüzde 45, 2040 yılında yüzde 73 emisyon azaltımı sağlamak. 2050 yılına gelindiğinde ise, Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşılması planlanıyor.
İGA İstanbul Havalimanı ekosisteminde yer alan paydaşlarının emisyonlarını azaltmak için iş birliklerini sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, “Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı”nın (SAF) kullanımını 2022’den beri desteklerken, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları haftada bir kez SAF içerikli uçuşlar düzenlemeye devam ediyor. Hidrojen bazlı yakıtların kullanımı için de araştırmalar sürüyor.
2030’da atıkların yüzde 50’si ekonomiye geri kazandırılacak
Atık yönetimi konusunda açılışından bu yana başarılı çalışmalara imza atan İGA İstanbul Havalimanı’nda; 2023 yılında, atıkların yüzde 34,66’sı ekonomiye geri kazandırılırken, bu oranın 2030 yılında yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor. Su yönetimi konusunda da önemli adımlar atan Havalimanı, kullandığı suyun yüzde 30’unu geri dönüştürülmüş sudan elde ederek, yolcu başına su ayak izini önceki yıla göre yüzde 5 azalttı.
Enerjisinin tamamı yenilenebilir enerjiden sağlanacak
2050’ye kadar tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen İGA İstanbul Havalimanı, Eskişehir’de yapımı devam eden ve 2025 yılında devreye almayı planladığı 200 MW gücünde güneş enerjisi santraliyle enerjisinin tamamını yenilenebilir enerjiden karşılayarak emisyon yönetiminde çok önemli bir adım atacak.
2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nun, Havalimanı’nın çevresel, ekonomik ve sosyal sorumluluk konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, gelecek yıllarda da kaynakları koruma, çevresel etkileri azaltma ve topluma pozitif değer katma hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.
Bilgen şu değerlendirmelerde bulundu:
“İGA İstanbul Havalimanı olarak, çevrenin bütünselliğini ve kaynaklarımızı korumayı en büyük önceliklerimiz arasında tutuyoruz. Yine bu çerçevede; atık ayrıştırma altyapılarımız sayesinde Havalimanı atıklarının yüzde 35’ini geri dönüştürüyoruz. Hedefimiz, şu anda bile dünya ortalamasının üzerinde olan bu oranı 2030 yılında yüzde 50’ye taşımak.
Sürdürülebilirlik stratejimizin temel taşlarından birini, insan gücüne yapılan yatırımlarımız oluşturuyor. Misafirlerimize, topluma ve çalışanlarımıza ‘pozitif değer katma’ anlayışını benimseyerek; misafirlerimiz için erişilebilirlik faaliyetlerimiz, yerel halk için sosyal yatırım programımız ve İGA Akademi altında çalışanlarımızın gelişimine yönelik eğitim ortaklıklarıyla değer yaratmaya devam ediyoruz. 2023 yılında çalışan başına 32 saat, toplamda ise 264 bin 773 saatlik eğitim sağlayarak, tüm çalışanlarımızın gelişimine katkıda bulunduk.
2016 yılından bu yana aktif bir şekilde uyguladığımız Sosyal Yatırım Programının temel odak alanları arasında; yerel becerilerin geliştirilmesi, toplulukların güçlendirilmesi, kadınların sosyo-ekonomik hayata entegrasyonu ve gençlerin desteklenmesi yer alıyor. Bu kapsamda İGA, 2023 yılında, Havalimanı’na komşu köylerde Arıcılığın Rehabilitasyonu ve Geliştirilmesi Projesini başarıyla tamamladı. Havalimanı’nın bu tür girişimlerle hedefi, sürdürülebilir gelişmelerle el ele giden sosyal faydalar yaratmak.
İGA İstanbul Havalimanı tarafından yürütülen diğer sosyal projeler arasında; Newton Uçuş Akademisi, Kadın Elinden Çocuk Kalbine - Örgü Bebek Projesi, İGA ART ve İGA Akademi bulunuyor. Bunların yanı sıra Havalimanı, yerel okulları destekleyerek eğitim hizmetlerini iyileştirmeye, engelli yolcular dahil olmak üzere hassas grupları desteklemeye, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik etmeye yönelik çalışmalara devam ediyor.
Küresel ölçekte sunduğumuz kesintisiz bağlantı ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar da sağlıyoruz. 2023 yılında doğrudan ve dolaylı ekonomik faaliyetlerimizin Türkiye’nin millî gelirine katkısı 24,2 milyar dolar (GSYH’nin %2,2’si) oldu. Bu, Havalimanımızın ekonomik etkisinin açık bir göstergesidir”.
* Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları, bir organizasyonun karbon ayak izini belirlemede kullanılan önemli kategorilerdir. Kapsam 1 emisyonları, işletmenin sahip olduğu veya kontrol ettiği doğrudan kaynaklardan salınan sera gazı emisyonlarını ifade eder. Örneğin, yakıt kullanımıyla oluşan emisyonlar bu kategoriye girer. Kapsam 2 emisyonları ise, şirketin dışarıdan satın aldığı ve kullandığı enerji kaynaklarından, örneğin elektrik kullanımı gibi dolaylı emisyonları kapsar. Bu iki kapsam, şirketlerin karbon ayak izlerini daha iyi anlamalarına ve azaltma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.