Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Rekabet Kurumu (RK) internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:
Aseptik sıvı gıda dolum makineleri ile aseptik sıvı gıda ambalajı üretimi ve satışı
alanlarında faaliyet gösteren Tetra Laval Holding & Finance SA ve Tetra Pak
Paketleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında yürütülen soruşturmada sözlü
savunma aşamasına gelindi.
Rekabet Kurulunun 29.12.2022 tarihli kararıyla Tetra Laval Holding & Finance SA
hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 6.
maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla açılan soruşturmaya, 30.03.2023
tarihinde Tetra Pak Paketleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi taraf olarak eklenmişti.
Soruşturmanın konusunu, anılan tarafların yüksek piyasa gücünü ve 6769 sayılı Sınai
Mülkiyet Kanunu'nun kendilerine verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle ürün
bağlama uygulaması yaparak rekabeti bozdukları iddiası oluşturuyordu.
Soruşturma kapsamında söz konusu teşebbüslerin, aseptik sıvı gıda dolum makineleri
ile aseptik sıvı gıda ambalajı üretimi ve satışı pazarlarında, bağlama ve/veya üç boyutlu
marka haklarının kullanılması yoluyla hakim durumlarını kötüye kullanmak suretiyle
4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal edip etmedikleri inceleniyor.
Sözlü savunma toplantısı 23 Temmuz 2024 tarihinde saat 10.30’da Rekabet Kurumu
merkez binasında yapılacak.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayinin dev şirketlerini belirleyen “İSO-Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2023 yılı sonuçlarını 25 Haziran 2024 Salı günü açıklayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz yılı 3,2 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan ev ve mutfak eşyaları sektörü mayıs ayında 273 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek toparlanma sinyalleri verdi. Sektör, ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 3,9'luk düşüşle 1,29 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu oran yılın ilk 4 aylık döneminde yüzde 4,2 düzeyindeydi. Global ölçekte 5'inci sırada ihracat gerçekleştiren Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü, ihracatta yaşanan düşüşleri telafi etmek için bu yıl 7.'ncisi düzenlenen Invitation Only etkinliğine rekor bir katılımla imza attı. İhracatın bir süreç gerektirdiğini belirten Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, "Bizler için birim ihracat değeri çok önemli. Hedefimiz, 2024 yılının kalan aylarında ihracat birim fiyatlarında 4,4 dolar, değerde ise ihracatın artması ve yeniden 3,5 milyar dolar seviyelerine gelebilmek. Ama en önemlisi küresel ölçekte ihracat sıralamasındaki beşinciliğimizi korumak." ifadelerini kullandı.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), Mayıs ayı ve Ocak-Mayıs dönemi ihracat rakamlarını açıkladı. Sektörün mayıs ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına paralel olarak 273 milyon dolara ulaşırken, Ocak-Mayıs dönemi ihracatı ise yüzde 3,9 düşüşle 1,29 milyar dolara ulaştı. Alt ürün grupları bazında elektrikli ürün grubu yüzde 2,4'lük artış ile sektörün en iyi performans gösteren kategorisi olarak öne çıkarken, buna karşın 2024 yılı ilk 5 aylık döneminde metal ürün grubunda yüzde 5,6, plastik ürün grubunda yüzde 3,5, seramik ürün grubunda yüzde 20,2 ve cam ürün grubunda da yüzde 10'luk düşüşler yaşandı.
BİRİM FİYATLAR 2024 YILINDA GERİLEDİ
Açıklanan rakamları değerlendiren Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger, "Bizler için asıl önemli olan birim ihracattaki değişim; burada da ilk 5 aylık dönemler karşılaştırıldığında 2023 Ocak-Mayıs döneminde 3,86 dolar/kg olan birim ihracat değerimizin 2024 yılında yüzde 1,9 düşüşle 3,78 dolara gerilediğini görüyoruz. Bununla birlikte en fazla ihracat gerçekleştiren ürün gruplarından elektrikli ev ve mutfak eşyalarında ihracatımızın birim kg değerinin yüzde 0,9 artarak 4,59 dolar/kg'dan 4,64 dolara yükselmesi sektörümüz için olumlu. Sektörümüzün en büyük sorunu markalaşamamak. İhracatta başı çeken ilk 10 ülkeye baktığımızda birim ihracat değeri olarak en düşük rakama sahibiz. Görece düşük katma değerli ürünleri düşük kar marjları ile ihraç etmeye çalışıyoruz. Teknoloji, tasarım ve marka ile ürün değerimizi arttırmamız gerekiyor çünkü mevcut durumda kur, enerji maliyetleri, ham madde ve işgücü gibi değişkenler bizleri büyük ölçüde etkiliyor." ifadelerini kullandı.
EV VE MUTFAK EŞYALARI SEKTÖRÜNDE DÜNYANIN EN FAZLA İHRACAT YAPAN 5. ÜLKESİ TÜRKİYE
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün 2023 yılında; Çin, Almanya, İtalya ve Hollanda'nın ardından 3,5 milyar dolarlık ihracatla globalde 5'inci sırada ihracat yaptığını kaydeden Özger, sabit döviz kurunun; maliyet artışlarının, navlun ve ham madde fiyatlarının altında kalmasının üretici ihracatçıyı zor duruma soktuğunu belirtti. Yaşanan yüksek maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmak zorunda kaldıklarını, buna karşın ihracat pazarlarında bu artışların daha düşük seviyelerde olmasından dolayı rekabet gücünün azaldığını dile getiren Özger, mevcut pazarları kaybetmemek ve yeni pazarlarda, raflarda yer edinebilmek için ihracatçı için özel kur ve çalışan maliyetlerinde üretici üzerindeki yükün hafifletilebilmesi konularında ekonomi yönetiminden destek beklediklerini belirtti. Sektörün en büyük sorununun markalaşamamak olduğunu belirten Özger, "İhracatta başı çeken ilk 10 ülkeye baktığımızda birim ihracat değeri olarak en düşük rakama sahibiz. Görece düşük katma değerli ürünleri düşük kar marjları ile ihracat yapmaya çalışıyoruz. Teknoloji, tasarım ve marka ile ürün değerimizi arttırmamız gerekiyor çünkü mevcut durumda kur, enerji maliyetleri, ham madde ve işgücü gibi değişkenler bizleri büyük ölçüde etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
HEDEF 3,5 MİLYAR DOLAR İHRACAT
2023 yılının ev ve mutfak eşyaları sektörü için zorlu geçtiğini ve yılı yüzde 4,7'lik düşüşle kapattıklarının bilgisini paylaşan EVSİD Yönetim Kurulu Başkanı Özger, "Bunun en büyük nedeni ise Çin'in agresif şekilde pazara yeniden girişine karşı görece değerli TL ve maliyetlerin döviz bazında yükselmesi nedeniyle rekabet gücümüzün azalmasıyla müşteri kayıpları yaşamamızdı. İlave olarak geçtiğimiz yıl Maraş ve çevresinde yaşanan deprem felaketinin bu bölgedeki özellikle metalden mamul pişirme grubu üreticilerini etkilediğini de söylememiz gerek. Birçok işletmemiz üretimlerine ara verdi, hala tam kapasiteye dönemeyen firmalarımız mevcut. 2024'ün kalan aylarında ihracatta zor günlerin olacağını biliyoruz. Hedefimiz yılın ikinci yarısında ihracatın artması ve yeniden 3,5 milyar dolar seviyelerine gelebilmek. Ama en önemlisi küresel ölçekte ihracat sıralamasındaki beşinciliğimizi korumak." ifadelerini kullandı.
INVITATION ONLY'DE REKOR
Sektörün en büyük organizasyonu olan Invitation Only'nin bu yıl 7'ncisini gerçekleştirdiklerini kaydeden Özger, şimdiye kadarki en fazla alıcıya ulaştıklarını söyledi. Özger, Invitation Only Türkiye'ye toplamda 13'ü Türkiye satın alma ofisi olmak üzere 125 alıcı firma katıldı. Türkiye'den 55 firmanın katıldığı etkinlikte toplam 2 bin 190 iş görüşmesi, ortalama firma başına 40 toplantı gerçekleştirildi. Yurt dışından katılan 112 alıcının 79'u daha önce katılmamış firmalardı. Türk katılımcı firmaların yüzde 15'i ilk kez katıldı. Bu yıl biraz daha yakın pazarları öne çıkarmaya çalıştık. Ayrıca toptancı, distribütör gibi ihracatın görece daha hızlı sonuçlanabileceği alıcı gruplarına ağırlık verdik. Latin Amerika'dan Uzakdoğu'ya, Güney Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve birçok farklı ülkelerden alıcılar katılım gösterdi." dedi.
EVSİD olarak tüm etkinlikleri sayılar üzerinden değil, kalite üzerinden değerlendirdiklerini vurgulayan Özger, Invitation Only sektörün uluslararası fuarlarının yanında yeni müşteriler edinebilmek için en önemli etkinliklerin arasına girdi. Sektör olarak ihracatımızı artırmak için durmadan çalışmaya, ürünlerimizi satmak için kapı kapı gezmeye devam edeceğiz." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma gerçekleştirdi. Frost & Sullivan’ın, OSS Derneği için hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsamında sektörü mercek altına aldı. Rapora göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak kayda geçti. Rapora göre 2028 yılında bu büyüklüğün 7,877 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik” açıklamasında bulundu.
Türkiye otomotiv sektörü, 1950’li yıllarda başladığı yolculuğunda büyük bir mesafeyi geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti.
Pazarı etkileyen mega trendler belirlendi!
Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası sektörünün, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve analizi konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda sektörü mercek altına aldı. Küresel trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme tahminlerine, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok konuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü ilk defa ölçülmüş oldu.
Türkiye’nin araç parkının yüzde 53’ü binek araç!
Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu itibarıyla 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel amaçlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna göre parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu itibarıyla ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda.
Binek araçlar yılda ortalama 18 bin 655 kilometre yapıyor!
Türkiye araç parkının 2023 sonuna göre yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Diğer bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 itibarıyla binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu mesafe 13 bin 438 olarak belirlendi.
Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de ilk kez satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna göre satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan ihtiyacın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora göre 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma ürünlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu rakamların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma ürünlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylece 2028 yılında binek ve hafif ticari araç grubunda satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.
20 yeni bayi zorunluluğu ile servis sayısı artacak!
Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar onarım merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi aynı zamanda araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş arası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis ihtiyacını bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu hedeflerle OSS Derneği olarak, Türkiye’de ilk defa satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi sektör büyüklüğü için, elindeki bireysel verilerle ortalama bir değer hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve veri desteğiyle nihai sonuca ulaştırdığımız sektörel analiz sayesinde ülkemizi ulusal ve uluslararası platformda resmi verilerle dayandırarak tanıtma fırsatını tüm sektör paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım sektörü için hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sarjagel.com, elektrikli araçlarla ilgili olarak Türkiye’nin en kapsamlı ve bağımsız araştırmalarından birini gerçekleştirdi. 7 farklı bölgeden, 500 katılımcının katıldığı anketin detaylı raporlarına göre, Türk tüketicisinin elektrikli araç seçiminde tercihi yüzde 45,1 ile Avrupa menşeili olurken; sırasıyla yüzde 26,1 ile Türkiye, yüzde 14,8 ile Çin izledi. Her iki kişiden biri, elektrikli araçları güvenli bulurken, tüketicilerin yüzde 40,5’i şarj süresinin 15 dakikayı geçmemesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Araştırma raporundaki bulgularda, elektrikli araç sayısı, kullanım maliyeti, şarj istasyonu ekosistemi gibi konularda Türk tüketicisinin yeterli bilgiye sahip olmadığı sonucu ortaya çıktı. Ayrıca katılımcıların yüzde 80,7’si, yaşadıkları çevrede şarj istasyonlarının yetersiz olduğunu söyledi ve bir elektrikli araçtan ortalama 800 kilometre menzil beklentileri olduğunu ifade etti.
• Elektrikli araç seçiminde, hangi bölge üreticileri tercihiniz sorusunda, katılımcıların yüzde 45,1’i Avrupalı otomobilleri tercih ederken, yüzde 26,1’i Türk, yüzde 14,8’i Çin olarak cevap verdi.
• Katılımcıların yüzde 49,8’i elektrikli araçları güvenli bulurken; tehlike konusunda tüketicilerin kafa karışıklığı yaşadığı ve yarı yarıya bir ayrım olduğu ortaya çıktı.
• Sizce Türkiye’de kaç elektrikli araç var sorusuna, sadece yüzde 31’lik kesim doğru cevap verirken, tüketicilerin geri kalan yüzde 70’i, 70 bin adet ve altı elektrikli aracın ülkemiz yollarında olduğu düşüncesini paylaştı.
• Türkiye’de potansiyel elektrikli araç kullanıcılarının çok büyük bir kısmının yolda kalma endişesi taşıdığını ortaya koyan bir başka anket sorusu, “Elektrikli araç sahipleri yolda kalıyor mu?” sorusuna yüzde 45,9 ile “Evet” cevabı verildiği dikkat çekti.
• Açık uçlu “Elektrikli araçta sürüş menzili kaç kilometre olmalı” sorusunda, tüketicilerin çoğunluğunun ortalama 800 kilometre menzil aradığı görüldü. Ayrıca Türkiye’deki şarj istasyonu soket sayısı tahmini için yöneltilen soruda, yüzde 30’unun bilgi sahibi olmadığı, yüzde 28,8’inin ise 4-5 bin adet olarak bildiği verisine ulaşıldı.
• Katılımcıların yüzde 40’ı şarj dolum süresinin 15 dakikayı, diğer yüzde 40’lık kesim ise 30 dakikayı geçmemesi gerektiğini belirtti. Katılımcılardan yalnızca yüzde 9,7’sinin 45 dakikalık şarj süresine ve yalnızca yüzde 8,6’sının 60 dakikalık şarj süresine tahammülü olduğu görüldü.
Yurt dışı piyasalarda, ABD’de açıklanan verilerin Fed’in bu yıl iki kez faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentileri artırmasına karşın, Fed yetkililerinin sözlü yönlendirmeleri piyasalardaki risk iştahını düşürdüğü gözlemleniyor. Yatırımcılar bu hafta ABD büyüme verisi ve Fed’in enflasyon için favori göstergesi olan kişisel tüketim harcama verisini takip edecekler. Analistler, açıklanacak verilerin ve Fed yetkililerinin sözlü yönlendirmelerinin bankanın gelecek dönemde nasıl bir politika izleyeceğine dair sinyaller sunmasını bekliyor. Para piyasalarında, Fed’in Eylül'de ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 72, Kasım'da yüzde 91 ve olası bir ikinci faiz indirimi ihtimali ise Aralık'ta yüzde 84 ile fiyatlanıyor. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD 10 yıllık hazine tahvil faizi yatay bir seyirle %4,26 seviyelerinden işlem görmeye devam ediyor. Avrupa piyasalarında ise son işlem gününde negatif bir seyir izlenirken, yatırımcılar bu hafta açıklanacak yoğun veri takvimine odaklanacak. Geçtiğimiz hafta BoE’nin politika faizini 16 yılın en yüksek seviyesi %5,25’te sabit tuttuğu takip edildi. Para piyasalarında ise BoE’nin Eylül'de ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 89 ile fiyatlanıyor.
Çip üreticisi Nvidia, Cuma günü yaşadığı düşüşle birlikte dünyanın en değerli şirketleri listesinde üçüncü sıraya geriledi. Nvidia’nın piyasa değeri 3.1 trilyon dolara inerken, Microsoft 3.3 trilyon dolar ile yeniden en değerli şirket olma unvanını elde etti.
ABD endeksleri, son işlem gününü negatif bir görüntüyle kapattı. Nasdaq 100 endeksi yıl başından bu yana %19’a yakın bir getiri seviyesine ulaştı. ABD borsalarında bilançolar açıklanmaya devam ederken, bu hafta Carnival Corp, FedEx Corp, General Mills, Paychex, Micron Technology ve Nike şirketlerinin bilançoları öne çıkıyor. Nike’ın 12.87 milyar dolar gelir ve 0.84 dolar hisse başı kazanç açıklaması bekleniyor.
Şirket Haberleri
Broadcom (AVGO): Çinli teknoloji firması ByteDance, gelişmiş bir yapay zeka işlemcisi geliştirmek için ABD'li çip üreticisi Broadcom Inc ile birlikte çalışacağını duyurdu.
Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.burganyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
IZINV.E sırası şirketin finansal raporlarının KAP'a bildirimi ile ilgili olarak ek süre verilmesinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygun görülmesi sebebiyle saat 11:00'de işleme açılacak, sırada 11:00-11:10 saatleri arasında açılış seansı yapılacak ve 11:15'ten itibaren Sürekli İşlem bölümünde yeniden işleme açılacaktır.
SUWEN.E sırası şirketin finansal raporlarının KAP'a bildirimi ile ilgili olarak ek süre verilmesinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygun görülmesi sebebiyle saat 11:00'de işleme açılacak, sırada 11:00-11:10 saatleri arasında açılış seansı yapılacak ve 11:15'ten itibaren Sürekli İşlem bölümünde yeniden işleme açılacaktır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.