Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv yağlar ve araç bakım ürünleri üretim ve satış şirketi Opet Fuchs, tüm dünyadan 60 binden fazla profesyonelin bir araya geldiği Automechanika İstanbul Fuarı’nda yer aldı.
Dünya çapında tercih edilen bir madeni yağ markası olma vizyonu ile faaliyet gösteren Opet Fuchs, 23-26 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen, otomotiv endüstrisi için dünyanın önde gelen ticari fuarları arasında yer alan Automechanika İstanbul 2024’te ürünleri ile boy gösterdi. 35 ülkeden 1.450 firmanın katıldığı ve tüm dünyadan 60 binden fazla profesyonelin bir araya geldiği fuarda potansiyel alıcılar ile buluşan Opet Fuchs, otomotiv yağları, araç bakım ürünlerinin tanıtımını yaptı. Ürünlerini 40’tan fazla ülkeye ihraç eden Opet Fuchs’un fuardaki standı, profesyoneller tarafından yoğun ilgi gördü.
“POTANSİYEL ALICILARIN DİKKATİNİ ÇEKMEYİ BAŞARDIK”
Opet Fuchs Kıdemli Yurt Dışı Pazarlar Satış Müdürü Volkan Uygur, “Fuarda ihraç pazarlarda kullandığımız ana markamız olan Opet Madeni Yağları bayilerimizle toplu olarak bir araya gelme fırsatı bulurken, beraber birçok yeni ülke ve potansiyel ithalatçılarla iş geliştirme şansına da sahip olduk. Ortaklarımızdan aldığımız güç ve Türkiye’deki her geçen gün gelişen OEM (orijinal ekipman üreticisi) iş birlikteliklerimizin referansıyla dünyanın farklı yerlerinden bizi ziyaret eden potansiyel alıcıların dikkatini çekmeyi başardık” değerlendirmesinde bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Zurich Sigorta Grubu Türkiye, Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmeliyet Ödülleri'nde "Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz" projesi ile "Eşit Fırsatlar" kategorisinde ödüle layık görüldü. Dünya genelinde 500'ün üzerinde projenin değerlendirildiği ödüller, Londra merkezli The Green Organization tarafından her yıl düzenleniyor ve dünyada alanındaki en prestijli platformlar arasında kabul görüyor.
Zurich Sigorta Grubu Türkiye'nin ödülü, Londra'nın tarihi St. Paul Katedrali'nde düzenlenen törenle takdim edildi. Z Zurich Foundation Mütevelli Heyeti Başkanı Gary Shaughnessy, Z Zurich Foundation Çalışan Bağlılığı Başkanı Mark Heasman ve Zurich Sigorta Grubu Türkiye Sosyal Etki ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Didem Yamaç da törende hazır bulundu.
"Gurur duyduğumuz bu projenin global iş dünyasına ilham vermesini umuyorum"
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO'su Yılmaz Yıldız, "Beraber daha parlak bir gelecek yaratma" amacıyla ülkemizde sadece yeni yatırımlarla değil, topluma katkı sağladığımız değerlerle de anılmak istiyoruz. Bu çerçevede birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik. En önemli projelerimizden biri olan "Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz" projesiyle, kadın köy öğretmenlerimize odaklandık. Mesleğinin ilk yıllarında köye atanan kadın öğretmenlerin yaşadıkları çevresel, fiziksel ve mesleki sorunları aşmalarında katkı sağladık. Öğretmenlerimizin mesleklerine ve kendilerine olan inanç ve motivasyonlarının yükseltilmesini, yaşam becerileri geliştirmelerini ve öğrencileri ve bölge halkı için rol model olmalarını destekledik. Bu proje sayesinde; 6 yılda, Türkiye'nin neredeyse her ilinde, 938 köyden toplam 1138 öğretmene birebir temas ederek, öğretmenler aracılığıyla 30 binden fazla öğrenci ve 150 binden fazla aile bireyinin hayatında olumlu etki yaratmayı başardık, çok mutluyuz! Büyük bir inanç ve adanmışlıkla çalıştığımız "Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz" projesiyle gurur duyuyoruz. Bu prestijli ödül aracılığıyla, projemizin uluslararası görünürlük kazanmış olması, umuyorum ki global iş dünyasına ilham verecektir" dedi.
6 yılda binden fazla kadın köy öğretmenini ve 30 binden fazla öğrenciyi olumlu etkiledi
"Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz" projesi, meslek hayatına yeni adım atmış kadın köy öğretmenlerinin çalışma hayatına uyum sağlamalarını kolaylaştırmayı, mesleki olarak gelişimlerine katkıda bulunmayı ve öğretmen vizyonuyla görev yaptıkları bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimlerine katkı sağlayan bireylere dönüşmesini amaçlıyor. Zurich Sigorta Grubu Türkiye, kamu-özel sektör-sivil toplum iş birliği anlamında örnek olma özelliği taşıyan proje ile 6 yılda 77 farklı il ve 938 köyden toplam 1138 öğretmene birebir temas ederek, öğretmenler aracılığıyla 30 binden fazla öğrenci ve 150 binden fazla aile bireyinin hayatında olumlu etki yaratmayı başardı. Aynı zamanda proje eğitimleri arasında yer alan Sosyal Etki Yaratan Öğretmen Modülüyle de öğretmenlerin bölgede yaratabilecekleri ekonomik ve sosyal etkiler konusunda kapasite geliştirme çalışmaları yürütülerek sosyal girişimcilik ve sosyal sorumluluk projeleriyle yerel kalkınmaya katkı sağlandı.
Rakamlarla "Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz"
" Proje ile 77 farklı il ve 938 köyden toplam 1138 öğretmene birebir temas ederek büyük bir eğitim ve yardımlaşma ağı oluşturulmuştur.
" Öğretmenler aracılığıyla 30 binden fazla öğrenci ve 150 binden fazla aile bireyinin hayatında olumlu etki yaratılarak yerel kalkınma desteklenmiştir.
" Bugüne kadar çevrimiçi ve yüz yüze olarak toplamda 841 saat eğitim verilmiştir. Katılımcı öğretmenlerle birlikte bu eğitimler değerlendirildiğinde verilen eğitimlerin çarpan etkisi 61.282 saat olarak belirlenmiştir.
" Proje öğretmenleri tarafından eğitimde oyunlaştırma üzerine kuramsal temeller, teoriler, modeller ve ders planlarının yer aldığı ve öğretmenler için bir başucu kitabı olma özelliği taşıyan "Eğitimde Oyun, Oyunlaştırma ve Oyunlaştırılmış Ders Planları" isimli bir kitapçık çıkarılmıştır.
" Sosyal Etki Yaratan Öğretmen Modülünü tamamlayan öğretmenler tarafından ise akran zorbalığını önlemekten biyolojik çeşitliliğin korunmasına, yerel üreticilerin desteklenmesinden kadın sağlığı ve aile planlamasına kadar pek çok farklı alanda toplam 55 proje üretilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye genelinde 17 bin parçalık portföyünü 36 bayisi aracılığıyla hem ülke içine hem de 50'den fazla ülkeye ulaştıran Günsan Elektrik, ülke genelinde düzenlediği elektrikçi seminerlerine Ankara, Konya, İzmir, Adana ve İstanbul'u ekliyor. 18 Temmuz'da Ankara'da, 19 Temmuz'da Konya'da, 23 Temmuz'da İzmir'de, 30 Temmuz'da Adana'da ve son olarak 7 Ağustos'ta İstanbul'da bayileri ve elektrikçilerle bir araya gelecek olan Günsan Elektrik, Türkiye çapında elektrikçilerin ve tüm iş ortaklarının bir araya geldiği avantajlı online platformu GEP CLUB'ın yenilikleri ve pratik montaj özellikleri ile ön plana çıkan GEO serisi hakkında katılımcılara bilgi verecek.
GEO serisi, pratik montaj imkanıyla zaman tasarrufu sağlıyor
Günsan Elektrik'in elektrik ihtiyaçlarına daha konforlu ve pratik bir çözüm sağlamak için tasarlanan GEO serisi tanıtımıyla başlayan seminerlerde, rakiplerinden farklılaşan plastik şaseli monoblock mekanizması ile çoklu çerçeve montajlarını kolaylaştıran GEO serisi'nin, güvenlik, montaj kolaylığı ve hızlı kurulum süreci anlatılacak.
Kısa sürede 12 binden fazla üyeye ulaşan GEP CLUB, teknik kaynaklara ev sahipliği yapıyor
Seminerlerde bir diğer tanıtımı yapılan bir diğer konu ise, Günsan Elektrik'in, 2020 yılında online bir platform olarak kurduğu GEP CLUB'ın yenilikleri olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pirelli ve Porsche ekiplerinin ortak çalışması sonucunda Stuttgart merkezli otomobil üreticisinin ikonik 911 modeli için dört sportif lastik doğdu: Porsche 911 GT3 RS için P Zero Trofeo RS ve P Zero Corsa ile 911 GT3 için P Zero Trofeo R ve P Zero Corsa. Bu yeni lastiklerin tümü yolda ve pistte güvenli ve keyifli bir sürüş sağlamak amacıyla özel olarak tasarlandı. Bunlardan Pirelli yelpazesinin en performans odaklı ürünü olan P Zero Trofeo RS, bir süre önce 911 GT3RS üzerinde çeşitli lastikleri karşılaştıran Alman Auto Bild Sportscars dergisi tarafından yollarda da kullanılabilecek en iyi yarı ‘slick’ pist lastiği olarak değerlendirildi.
PORSCHE 911 GT3 RS
Porsche 911 GT3 RS, lastik geliştirme açısından pek çok teknik zorluğun aşılmasını gerektiriyordu. Lastiklerin, aracın yoldaki özelliklerini iyileştirirken Porsche 911 GT3 RS’nin ekstrem aerodinamiği ve hafifliği sayesinde bir yarış otomobiline yakın performans sergilemesi bekleniyordu. Önde 275/35R20, arkada 335/30R21 ebatlı iki yeni Pirelli lastik oldukça zıt görünen bu talepleri karşılıyor. P Zero Trofeo RS, pistte yüksek performans elde etmek için tasarlanmış yarı slick bir lastiktir; P Zero Corsa ise daha yol odaklıdır. Porsche 911 GT3 RS için sunulan P Zero Trofeo RS, Pirelli’nin dünyanın en önemli motor sporları etkinliklerindeki deneyiminden yararlanılarak geliştirilen P Zero Trofeo R’den daha da geniş bir çalışma aralığına sahip. Yeni lastik anında kavrama sağlayan hızlı ısınma kabiliyeti sayesinde sürücülerin ilk turdan itibaren pistte sınırları zorlayabilmesini mümkün kılıyor. Lastik ayrıca aşınma oranının azaltılması nedeniyle en zor sürüş seanslarında bile strese dayanabiliyor. Bu performans büyük aerodinamik yükler altında bile destek sunan takviyeli iç yapı, sanal simülasyonlarla optimize edilen sırt deseni ve asfalt ralli hamurundan türetilen özel malzemeler sayesinde sağlanıyor. P Zero Trofeo RS kuru zemindeki etkileyici performansının yanı sıra ıslak zeminde de güvenli sürüş sunuyor.
PORSCHE 911 GT3
Porsche 911 GT3 için sunulan P Zero Trofeo R motor sporları dünyasında doğan teknolojileri ve süreçleri de içeriyor. Porsche’ye özel bu son versiyonda geliştirmenin zirvesine ulaşan ve 911 GT3 RS’e uyarlanan P Zero Trofeo RS için temel oluşturan P Zero Trofeo R lastik, sürekli olarak evrilmeye devam ediyor. 911 GT3 için P Zero Trofeo R ve P Zero Corsa lastikler 255/35R20 ve 315/30R21 ebatlı olarak sunuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürme anlayışıyla geliştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye’ye değer katan Türk Telekom, dünyanın prestijli kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin değerlendirildiği ‘The International CSR Excellence Awards’tan (Uluslararası Kurumsal Sosyal Sorumluluk Mükemmellik Ödülleri) iki ödülle döndü. Türk Telekom’un az gören çocukların eğitim hayatına eşit katılımını sağlamak için geliştirdiği ‘Günışığı’ projesi ‘Kapsayıcı Eğitim’ kategorisinde altın; görme engelli bireyler için dünyaca ünlü ressamların çalışmalarını sesli betimleyerek Atatürk Kültür Merkezi’nde sergilediği ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi’ ise ‘Fırsat Eşitliği’ kategorisinde; gümüş ödüle layık görüldü.
Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü Arif Sancaktaroğlu, “Türk Telekom olarak ‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleriyle sağlıktan eğitime, sanattan spora yaşamın her alanında fırsat eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz. İnsanı odağımıza alan çalışmalarımızın kendi kategorilerinde, uluslararası ödüllere layık görülmesi projelerimizin önemine de dikkat çekiyor. Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla öncü projeler üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom, teknoloji birikimini iyilik ve faydaya dönüştürme vizyonuyla değer odaklı çalışmalarını sürdürüyor. ‘Türkiye’ye Değer’ anlayışıyla teknolojinin olanaklarını yaşamın tüm alanlarını iyileştirme amacıyla kullanan Türk Telekom, öncü projelere imza atıyor.
Türk Telekom’un 2014 yılında dünyada tek örnek olarak hayata geçirdiği, yüzde 1 ile yüzde 10 arası görme yetisi olan çocuklara erken müdahale eğitimleri kapsamında görme yetilerini kullanmayı öğretmeyi ve eğitim hayatlarına akranlarıyla aynı okullarda devam etmelerini sağlayan Günışığı projesi ise CSR Excellence Awards’ta ‘Kapsayıcı Eğitim’ kategorisinde altın ödülünü kazandı.
Görme engelli bireyler için sesli içerik hizmeti sunan Telefon Kütüphanesi uygulamasını 2011’de hayata geçiren Türk Telekom, uygulama içindeki ‘Tablolar Konuşuyor’ bölümünde yer alan eserlerin sesli betimlemeleri ve yorumları ile oluşturulan dijital sergiyi ana destekçisi olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) ziyaretçilerle buluşturdu. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde açılan “Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi” ile başta görme engelli bireyler olmak üzere tüm sanatseverlere erişilebilir bir sergi deneyimi sunan Türk Telekom, CSR Excellence Awards’tan ‘Fırsat Eşitliği’ kategorisinde gümüş ödülünün sahibi oldu.
Türk Telekom Kurumsal İletişim Direktörü Arif Sancaktaroğlu, “Türk Telekom olarak ‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleriyle sağlıktan eğitime, sanattan spora yaşamın her alanında fırsat eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz. İnsanı odağımıza alan çalışmalarımızın kendi kategorilerinde, uluslararası ödüllere layık görülmesi projelerimizin önemine de dikkat çekiyor. Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla öncü projeler üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Türk Telekom’un ‘Türkiye’ye Değer’ projeleri
Kapsayıcı Eğitim kategorisinde ödüle layık görülen, Günışığı projesi az gören çocukların ‘erken müdahale eğitimleri’ alarak görme yetilerini artırmalarını sağlıyor ve az gören çocukların toplumsal hayata eşit koşullarda katılmalarını kolaylaştırıyor. Proje kapsamında Türk Telekom Ar-Ge ekipleri tarafından geliştirilen TahtApp uygulaması sayesinde ise tüm az gören çocuklar sınıf tahtasında yer alan içerikleri bir kamera aracılığı ile tabletlerinde gerçek zamanlı görebiliyor ve böylece akranları ile derslerini eşit şekilde takip edebiliyor.
‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdüren Türk Telekom’un Fırsat Eşitliği kategorisinde ödülün sahibi olan “Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi - Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi” 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Atatürk Kültür Merkezi’nde kapılarını açmış ve ziyaretçilerine erişilebilir bir sergi deneyimi sunmuştu. 10 binden fazla sanatseverin ziyaret ettiği sergide, görme engelli bireyler sesli betimleme, tablo yorumları ve ses efektleri ile özel bir sergi deneyimi yaşadı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İş Bankası ve bilgi teknolojileri alanında faaliyet gösteren iştiraki İşNet, bu yılın başında hayata geçirilen "100 Köye İnternet" projesiyle günlük yaşamda olduğu kadar eğitim ve üretimde de önemli yere sahip internetin, kırsal alanlara da ulaşmasını destekliyor.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran konuya ilişkin değerlendirmesinde, internete erişimin hala tüm dünyada en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'ndaki hedefler arasında yer aldığını belirtti.
"İnternet erişimiyle köyler pazaryerine dönüşüyor"
İnternet bağlantısının sağlandığı köylerdeki dönüşüme ilişkin olarak köy sakinleriyle yaptıkları görüşmelere de değinen Aran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin torunu olan büyüklerimiz 'Burada internet olmadığı için torunum yaz tatillerinde bize gelmiyordu. Şimdi internet olduğunu ona söyledim artık tatilde bize gelecek' dedi. Öğretmenler, 2000'li yıllardaki projeyle köy okullarına da yerleştirilmiş olan akıllı tahtaların internetle birlikte kullanılabilir hale geldiğini söyledi. İnternet erişimi, yaptığı el işini, ürettiği ürünü satmak isteyen köy sakinleriyle müşterileri buluşturarak köyü pazar yerine çevirme imkânı sağlıyor. Bunlar projenin en öne çıkan sonuçları oldu. Böyle bir toplumsal etkisi, sosyal boyutu olan bir projeye imza atmaktan; köylerimizin teknolojiye ve internete erişimine, geleceğin fırsatlarından yararlanmasına vesile olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz."
"100 Köye İnternet" projesine dahil olan köyler, ilgili köyde internet bağlantısının olmaması, kablolu internet altyapısının bulunmaması, herhangi bir mobil operatörün kapsama alanının dışında kalması ya da çok kısıtlı erişimin olması, elektrik ve ulaşım imkanlarına sahip olması gibi kriterlere göre belirlendi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung’un Habitat Derneği iş birliğiyle gerçekleştirdiği, gençleri daha sürdürülebilir bir gelecek için bilim ve teknolojinin olanaklarıyla çözümler üretmeye teşvik etmeyi amaçlayan Solve for Tomorrow yarışmasında kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin birçok bölgesinden 263 proje başvurusunun alındığı yarışmada birincilik ödülünü “Yerli Malzemelerle Plazmit Üretimi” projesiyle PlazmiGenomix takımı alırken, ikinciliği Akana ve üçüncülüğü de NeuroAid_Innovators takımları aldı.
Samsung’un global çapta öğrenciler için düzenlediği, Türkiye’de de Habitat Derneği işbirliği ile gerçekleşen “Solve for Tomorrow” programı sonuçlandı. Tasarım odaklı, inovatif ve yenilikçi düşünmeyi, yaratıcı problem çözmeyi ve ekip çalışmasını teşvik eden programa 8. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm öğrencilere açık olan Solve for Tomorrow, Türkiye’deki gençleri toplumun ve gezegenimizin acil sorunları için ürettikleri projelerle çözüm önerilerinde bulunmaya teşvik ediyor. Program kapsamında proje sahibi takımlara ayrıca Tasarım Odaklı Düşünme eğitimlerinin yanı sıra mentorluk ve çeşitli konularda eğitim destekleri de sağlanıyor.
Samsung Electronics’in düzenlediği Solve for Tomorrow programına bu yıl Türkiye’nin birçok farklı bölgesinden 263 proje başvururken, program kapsamında toplamda 627 öğrenci bu projeler üzerinde çalışmalar yürüttü. Süreç boyunca 167 öğretmen ve 15 mentordan eğitimler ve koçluk alan takımlar arasında finale kalan 10 takımdaki öğrenciler, program finalinde İstanbul’da düzenlenen iki günlük eğitim kampı aktivitesine de katıldı. Kampa katılan öğrenciler sunum teknikleri eğitimi ve danışmanlık alma olanağı buldu.
Yarışmanın final bölümünde, farklı bilimsel yöntemleri ve teknolojik araçların kullanımını öneren ve toplum sağlığı, çevre ve atık yönetimi, afet yönetimi ve iklim eylemi alanlarındaki sorunlara çözümler arayan 10 proje ve takım kıyasıya yarıştı. Bu yılki yarışmanın kazanan takımı, yerli aşı üretimine ve hastalıkların önlenmesine odaklanan Yerli Malzemelerle Plazmit Üretimi projesiyle PlazmiGenomix Takımı oldu. İkinci olan Akana Takımı ise plastik kirliliğini azaltmayı ve tarımsal sürdürülebilirliği teşvik etmeyi hedefleyen inovatif biyoplastik “Küstik” projesiyle ödül almaya hak kazandı. NeuroAid_Innovators takımı, boyun kaslarının hareketine yardımcı olan, joystick ve jiroskop destekli cihaz projesiyle üçüncülüğü elde etti. Düzenlenen törende kazanan takımlara ödül olarak Samsung online mağazasında kullanabilecekleri hediye çekleri takdim edildi.
‘‘Solve for Tomorrow’’ programı ilk tur, yarı final ve final olmak üzere üç etaptan oluşuyor. “Tasarım Odaklı Düşünme Atölyesi” kapsamında programa katılan öğrenci ve gönüllü eğitmenlere eğitim veriliyor. Program kapsamında bugüne kadar 5454 öğrenciye Tasarım Odaklı Düşünme Eğitimleri verilirken, bu yılın sonuna kadar 10 ayrı şehirde fiziksel eğitimlerin devam edeceği belirtildi. Samsung ve Habitat Derneği’nin aynı kapsamda periyodik olarak açtıkları çevrimiçi eğitimler ise yıl boyunca devam edecek.
Solve for Tomorrow Ödül Töreni etkinliğinde genç takımlara ödüllerini takdim eden ve bir konuşma gerçekleştiren Samsung Electronics Türkiye CEO’su Jeff Jo, şunları söyledi: “Samsung Electronics olarak, Solve for Tomorrow Programımızı zaman içinde geliştirerek ve 66 ülkede uygulanmasını sağlayarak dünyanın önde gelen küresel vatandaşlık programlarından biri haline getirdik. Dünyanın her yerinde yenilikçi fikirleri desteklerken, Türk gençlerinin yenilikçilik alanındaki potansiyelinin de farkındayız. Gelecek neslin teknoloji odaklı, özellikle de Yapay Zeka teknolojilerine odaklı bir gelecekte gelişmeye hazır olmasını sağlamaya kararlıyız. Habitat Derneği’nin değerli katkısıyla, Türkiye’nin birçok bölgesinden gençleri herkes için daha iyi bir gezegeni teknolojik yeniliklerle inşa edebilmeleri için eğitimle desteklemeye devam ediyoruz.”
Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Itır Akdoğan ise törende yaptığı konuşmada “Ülkemizdeki gençlerin dijital becerilerini geliştirerek, 21. yüzyılın yetkinlikleriyle donatılmalarını ve yeni teknolojilerin yalnızca kullanıcıları değil, aynı zamanda geliştiricileri olmalarını sağlamaya odaklanıyoruz. Bu yaklaşım doğrultusunda 2021 yılında, Samsung ile Türkiye ayağını hayata geçirdiğimiz Solve for Tomorrow, bizim için çok değerli bir program. Hem bir yarışma hem de bir öğrenme süreci olarak gördüğümüz bu programın, Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisini kullanarak ülke genelinde inovatif düşünmeyi teşvik ettiğine inanıyoruz,” dedi.
Samsung’un 2010 yılında global düzeyde başlattığı Solve for Tomorrow Programı, toplumun en acil sorunlarına çözüm bulmak için gençlerin yaratıcılığını ve yenilikçiliğini teşvik ediyor. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) eğitimine olan ilgiyi ve yeterliliği artırmak için tasarlanan program, gençlerin içinde yaşadıkları dünyayı daha iyi anlamalarına ve toplumda ihtiyaç duyulan becerileri geliştirmelerine yardımcı oluyor. Program katılımcılarına ayrıca eleştirel ve yaratıcı düşünme, iletişim kurma ve iş birliği yapma gibi önemli yetenekleri geliştirebilecekleri eğitimler ve mentorluk destekleri de sağlanıyor.
Ödül töreniyle birlikte bir dönemi daha sona eren Solve for Tomorrow yarışmasının bu yılki teması İnsanlık ve Gezegenimiz olarak belirlenmişti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv endüstrisi, küresel iklim değişikliği ile mücadelede sürdürülebilir çözümler arayışında. Paylaşma ve yeniden kullanma iş modelini temel alan CHEP, teknoloji ve inovasyonla desteklenen ekipmanlari ile müşterilerinin çevresel etkilerini en aza indiriyor.
Otomotiv endüstrisi, küresel iklim değişikliği sorunlarına odaklanma çağrılarına yanıt vererek sürdürülebilirliğe yönelik daha fazla adım atmaya yöneliyor. Bu çerçevede, müşterilerinin tedarik zincirindeki operasyonel verimliliğini artırmak için ana şirketi Brambles'ın bir yan kuruluşu olan BXB Dijital ile işbirliği içinde CHEP; IoT (Nesnelerin İnterneti) tabanlı dijital çözümler geliştiriyor.
Bir dizi konteynere yerleştirdigi sensörler ile tedarik zinciri boyunca konteynerlerin konumu ve durumunu raporlayan CHEP, böylelikle müşterilerine daha fazla şeffaflık ve değerli bilgiler sağlıyor. Aynı zamanda tedarik zincirinde ileride oluşabilecek mal kayıpları, hasar ve maliyetler gibi verimsizlikler proaktif olarak önlenebiliyor. Avrupa güvenlik standartlarına ve CE/EC gerekliliklerine göre sertifikalandırılan yerleşik sensörle ile CHEP tüm verileri güvence altına alıyor ve üçüncü taraflarla paylaşmıyor. Bu yenilikçi teknoloji ile birlikte tedarik zincirindeki olası aksaklıklara karşı daha hızlı yanıt vermek için önlemler alınırken, malların eksiksiz bir şekilde belgelenmesi ve izlenebilirliği sağlanıyor.
“CHEP ağına dâhil olmak, israfı azaltmak demektir”
Otomotiv sektörü tedarik zincirine özel çözümler sunduklarını ifade eden CHEP Türkiye Otomotiv Ülke Temsilcisi Derya Çınar şunları söyledi: “CHEP olarak, sürdürülebilirlik ve operasyonel verimliliği artırma hedefimiz doğrultusunda, paylaşım ve yeniden kullanım üzerine kurulu iş modelimizle müşterilerimizin çevresel etkilerini azaltmalarına yardımcı oluyoruz. IoT tabanlı dijital çözümlerimizle konteynerlere yerleştirilen sensörler sayesinde müsterilerimize tedarik zincirindeki verimsizlikleri ortadan kaldirmalarina yardimci olacak bilgiler raporlayabiliyoruz. Gelecekte yeni tedarik zinciri standartları belirleyebilmek için gerekli yetkinlikleri oluşturuyoruz ve bunu her zaman müşterilerimize sunduğumuz hizmeti geliştirmek amacıyla yapıyoruz. CHEP ağına dâhil olmak, israfı azaltmak demektir. Güçlü küresel ağımız sayesinde tırlarının daha az mesafe kat etmesini sağlıyor, böylece konteynerlerin daha hızlı bir şekilde ulaşmasına olanak tanıyoruz. Ayrıca, yüksek maliyetli ve kritik parçaların taşınmasındaki riski ve verimsizliği ortadan kaldıran takip çözümlerimizle de yeni iş birliği fırsatları yaratıyoruz. Tedarik zinciri modelimizle müşterilerimizi karton kutuları yönetmek, depolamak ve geri dönüştürmek veya kendi ambalaj havuzlarını yönetmek için harcamaları gereken zaman ve kaynakları kurtarıyoruz. Plastik konteynerlerin kullanım öncesi bakımını ve onarımını gerçekleştirerek, karton kutulara kıyasla daha sağlam ve otomatik üretimde kullanıma uygun hale getiriyoruz. Ayrıca, müşterilerimizin ambalaj ihtiyaçlarını talep dalgalanmalarına bakılmaksızın her zaman karşılamayı taahhüt ediyoruz. Bu yaklaşım, depo maliyetlerinin boşa harcanmasını ve müşterilerin konteyner bulma zorluklarını ortadan kaldırıyor.”
“Sektörün verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırmaya devam edeceğiz”
Sürdürülebilirlik hedeflerine dair de açıklamalarda bulunan Çınar, “Otomotiv endüstrisindeki enerji dönüşümü elektrikli araçların önemini artırıyor ve bu geçişte tedarik zincirinin sürdürülebilirliği önemli bir konu haline geliyor. CHEP olarak otomotiv endüstrisine sürdürülebilir paketleme ve tedarik zinciri çözümleri sağlamada öncü bir rol oynuyoruz. Amacımız yenilenebilir kaynak kullanımını artırmak, atık miktarını azaltmak ve karbon ayak izimizi en aza indirmek. ” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.