• Sasa: Yıllık 330.000 ton kapasiteli tesisin ciroya katkısının yıllık yaklaşık 350 milyon ABD doları olması beklenmektedir
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi yıllık +3.4% (Beklenti: +4.1%, önceki: +3.9%)
  • Almanya'da Mart ayında ithalat fiyat endeksi aylık bazda %-1.0 (Beklenti: -0.8%, önceki: +0.3%)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Sasa: Yıllık 330.000 ton kapasiteli tesisin ciroya katkısının yıllık yaklaşık 350 milyon ABD doları olması beklenmektedir
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi yıllık +3.4% (Beklenti: +4.1%, önceki: +3.9%)
  • Almanya'da Mart ayında ithalat fiyat endeksi aylık bazda %-1.0 (Beklenti: -0.8%, önceki: +0.3%)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Sasa: Yıllık 330.000 ton kapasiteli tesisin ciroya katkısının yıllık yaklaşık 350 milyon ABD doları olması beklenmektedir
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi yıllık +3.4% (Beklenti: +4.1%, önceki: +3.9%)
  • Almanya'da Mart ayında ithalat fiyat endeksi aylık bazda %-1.0 (Beklenti: -0.8%, önceki: +0.3%)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.

Önce Çıkan Haberler

  • Sasa: Yıllık 330.000 ton kapasiteli tesisin ciroya katkısının yıllık yaklaşık 350 milyon ABD doları olması beklenmektedir
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi yıllık +3.4% (Beklenti: +4.1%, önceki: +3.9%)
  • Almanya'da Mart ayında ithalat fiyat endeksi aylık bazda %-1.0 (Beklenti: -0.8%, önceki: +0.3%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi yıllık +3.4% (Beklenti: +4.1%, önceki: +3.9%)
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)
  • Sasa: Yıllık 330.000 ton kapasiteli tesisin ciroya katkısının yıllık yaklaşık 350 milyon ABD doları olması beklenmektedir
  • İngiltere'de Nisan ayında Nationwide konut fiyat endeksi aylık -0.6% (Beklenti: 0.01%, önceki: 0.0%)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Litus İstanbul'da projenin tamamlanmasıyla birlikte yaşam başladı- Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Modern mimarisi, üst düzey mühendisliği, kaliteli detayları ile öne çıkan Litus İstanbul'da projenin tamamlanmasıyla birlikte yaşam başladı. Çok özel bir kampanya başlatan İş GYO ve Tecim, %50'si peşin, %50'si vade farksız 24 ay taksit imkânıyla çok kısa süreyle yeni bir ödeme fırsatı sunuyor.
 
İş GYO ve Tecim güvencesiyle, İstanbul'un en değerli semtlerinden biri olan Altunizade'de, benzersiz bir proje olan Litus İstanbul sakinlerini ağırlamaya başladı. Şehrin kalbinde dingin ve konforlu bir hayatın adresi olmaya aday Litus İstanbul, sakinlerine az katlı modern mimarisi, geniş daireleri, bahçe ve teras seçenekleriyle ayrıcalıkların tam ortasında yepyeni bir yaşam vadediyor.

Yüksek standartlarda mimari ve mühendislik
İş GYO'nun, tüm projelerinde olduğu gibi Litus İstanbul Projesi de deprem yönetmeliğine uygun, en yüksek standartlarda mimari ve mühendislikle inşa edildi. İstanbul'un en güvenli bölgelerinden biri olan Altunizade'de sert bir zeminin üzerine C35 radye temel sistemi, C40 betonarme beton - kolon sistemi kullanılan proje deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildi.

Az katlı, geniş metrekareli, teras veya bahçe seçenekli büyük daireler
Bahçeli ve dubleks daire seçenekleriyle dikkat çeken Litus İstanbul, modern bir yaşam için gereken tüm altyapı ve donamına sahip. Yatay mimariye sahip proje kapsamında kapalı yüzme havuzu, fitness ve sauna alanı, hobi alanları, çocuk oyun alanı, basketbol sahası, evcil hayvan manej alanı gibi sosyal imkanlar mevcut.

7 blok ve 4'ü dükkân, 13'ü ofis, 98'i ise daire olmak üzere 115 bağımsız bölümden oluşan Litus İstanbul'da 2+1'den 5+2'ye kadar değişen büyüklük ve planlarda dairelerin yanı sıra bahçeli ve dubleks daire seçenekleri de yer alıyor. Bahçeli daireler müstakil yaşam konseptine sahip, ara kat dairelerde ise aydınlık, geniş ve ferah alanlarda ayrıcalıklı bir yaşam sunuluyor. Litus İstanbul'da 5+1 ve 5+2 dubleks daireler ayrıca İstanbul'un eşsiz siluetiyle buluşuyor.

Çocuklu ailelerin yanı sıra solo yaşamı tercih edenler için özel olarak tasarlanan Litus İstanbul, 7/24 özel güvenlik servisi, kapalı ve elektrikli araç istasyonlu otopark alanı, her daire için ayrılmış yaklaşık 5 m2'lik depo alanı, akıllı eve hazır teknik donanım gibi özellikleriyle de sürdürülebilir ve güvenli bir yaşamı da mümkün kılıyor.

OPPO, yeni özelliklerle zenginleştirilmiş A38 modeli ile geliyor- Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


Dünyanın önde gelen akıllı telefon markalarından OPPO, 50 MP AI kamerası, uzun ömürlü 5000mAh bataryası ve 33W SUPERVOOCTM hızlı şarj özelliğiyle öne çıkan yeni bütçe dostu modeli A38'i satışa sunuyor.
OPPO, 33W SUPERVOOCTM ile donatılmış, 50MP AI kamerası ve gelişmiş yeni özelliklerle zenginleştirilmiş A38 modelini satışa sunuyor. MediaTek Helio G85 işlemcisiyle güçlendirilen ve uzun pil ömrü sunan 5000mAh bataryayla donatılan OPPO A38, 90Hz güneş ışığına dayanıklı ekran, Ultra Ses Modu ve yüksek performanslı şarj özellikleri ile kullanıcıya olağanüstü bir deneyim vaat ediyor.
50MP AI Kamera ve 2MP derinlik kamerasıyla donatılan OPPO A38, düşük ışık koşullarında bile ayrıntıları koruyan piksel birleştirme desteğiyle net ve doğal görüntüler yakalıyor. Dört pikseli daha büyük bir piksel oluşturmak için akıllıca birleştiren dördü bir arada piksel gruplama teknolojisinden yararlanan 50MP AI ana kamera, daha fazla ayrıntıyı koruyabiliyor ve genel fotoğraf kalitesini iyileştirebiliyor. OPPO A38, nesneyi vurgulamak için arka planda etkileyici bokeh ışık noktaları sağlayarak Portre Modunu daha da ileri götürüyor. Bu sayede düşük ışık koşullarında bile net, doğal ve parlak görüntüler çekmeye imkan sağlıyor.
MediaTek Helio G85 platformuyla güçlendirilen OPPO A38, 4GB RAM + 128GB ROM depolama kapasitesi ve yüksek performanslı kullanım için RAM Genişletme teknolojisi sunuyor. OPPO A38, 6.56 inç HD+ ekranında 90Hz yenileme hızı ve yüzde 96 DCI-P3 renk gamı ile canlı ve akıcı görseller sunuyor. Ayrıca OPPO A38'in ekranı Yüksek Parlaklık Modunda 720 nit'e kadar parlaklığa ulaşabiliyor ve kullanıcıların doğrudan güneş ışığında bile gölgelendirmeye gerek kalmadan ekrandaki içeriği zahmetsizce görüntülemesine olanak tanıyor. Yüzde 96 DCI-P3 renk gamı ile OPPO A38, canlı ve sürükleyici renkler ve pürüzsüz görseller sunabiliyor. Ayrıca göz yorgunluğunu azaltan All-Day AI Eye Comfort özelliğiyle uzun süreli kullanımda bile rahat bir görüntüleme deneyimi sağlıyor.
OPPO A38, 5000mAh bataryası ve 33W SUPERVOOCTM ile hızlı şarj özelliği sunarak kullanıcıların günlük ihtiyaçlarına rahatlıkla cevap verirken IP54 toz geçirmez ve IPX4 su geçirmez derecesiyle dayanıklılığı da ön planda tutuyor. 36 Aylık Akıcılık Koruma testinin bir parçası olarak bir dizi zorlu testten geçirilen OPPO A38, 3 yıllık günlük kullanımdan sonra ortalama yüzde 10'dan daha az eskime oranı ile uzun süre sorunsuz deneyim sağlıyor.
OPPO A38'in işitme güçlüğü çeken kişilerin yanı sıra gürültülü ortamlarda kullanım için özel olarak tasarlanmış Ultra Ses Modu özelliği, herhangi bir bozulmaya neden olmadan sesi yüzde 300'e kadar artırabiliyor, genel modda 81 dB'ye kadar kayda değer bir maksimum ses seviyesi elde edebiliyor ve yüzde 100 ses seviyesine kıyasla ortalama 4,7 dB'yi aşarak kullanıcılara sürükleyici bir ses deneyimi sunabiliyor.
Telefona şık ve modaya uygun bir görünüm kazandıran düz kenarlı bir orta çerçeveye ve Ultra İnce Retro Tasarıma sahip olan OPPO A38'in, Parlak Sarı ve Parlak Siyah olmak üzere iki renk seçeneği bulunuyor. Özel OPPO Glow tasarım tekniği kullanılarak tasarlanan A38, parmak izi tutmayan parıltılı detaylarla çift mat bir yüzey sağlıyor. 190 gr ağırlığa ve 8.16 mm kalınlığa sahip olan OPPO A38 günlük hayatta kullanıcılara kullanım kolaylığı sunuyor.
 
OPPO A38 12 Temmuz 2024 tarihinden itibaren tüm operatörlerde, perakende mağazalarda ve e-ticaret sitelerinde Parlak Sarı ve Parlak Siyah renk seçenekleriyle piyasaya sürülecek. Ürünün tavsiye edilen satış fiyatı 8.499 TL olacak.
 
OPPO A38 Teknik Özellikler
Tasarım
Kalınlık: yaklaşık 8.16mm
Ağırlık: yaklaşık 190g
Renk Seçenekleri: Parlak Sarı, Parlak Siyah
 
Ekran
Boyut: 6.56"
Ekran Oranı: %89.8
Çözünürlük: HD + (1612×720)
Yenileme hızı: 90Hz
Renk Gamı: %100 DCI-P3
En Yüksek Parlaklık: 700nit (Yüksek Parlaklık Modunda)
Gün Boyu Yapay Zeka Göz Konforu
 
Güç
MediaTek Helio G85 Platform
 
Depolama
4GB RAM + 128GB ROM
1GB, 2GB, 4GB RAM genişletmeyi destekler
 
Kamera
Arka: 50MP AI Kamera + 2MP Bokeh Kamera
Ön: 5MP Ön Kamera
Çekim Modu: 50MP Ultra Net Fotoğrafçılık, Portre Bokeh, Portre Rötuşu
 
Batarya
Pil: 5000mAh
Hızlı Şarj: 33W SUPERVOOCTM, 75 dakikada %100
 
Arayüz
Android 13 tabanlı ColorOS 13.1
 

Sigorta CRO’larının karşılaştıkları riskler gitgide çeşitleniyor - Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

EY ve IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü) iş birliğiyle sigortacılık sektörü alanında gerçekleştirilen Risk Yönetimi Anketi, CRO'ların temel yeteneklerini nasıl güçlendirdiğini ve stratejik danışman olarak şirketlere nasıl katkı sağladığını gösteriyor. Ankete göre CRO'lar için siber güvenlik (%68), jeopolitik (%56) ve iklim (%50) konularındaki riskler, önümüzdeki üç yıl içinde en kritik gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yapay zekâ ve makine öğrenimi (%43) ile yetenek açıkları (%41) ise sonrasında geliyor. Anket; sigorta kurumlarının risklerinin doğru ve proaktif bir şekilde tanımlanması, etkin bir şekilde yönetilmesi ve sürdürülebilir büyüme sağlanması için CRO'ları kilit alanlara yönlendiriyor.
 
Sigortacılık sektöründe üst düzey risk yöneticileri (CRO'lar), son dönemde giderek artan ve çeşitlenen risklerle karşıya karşıya kalıyor. Bu risk ortamı CRO'ların daha fazla sorumluluk ve geniş bir konu yelpazesiyle ilgilenmesine, iş tanımlarının da çok yönlü hale gelmesine neden oluyor.
 
Uluslararası danışmanlık, güvence ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst & Young) ve IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü) tarafından ilk kez sigortacılık sektörüne yönelik küresel çapta gerçekleştirilen "Risk Yönetimi Anketi" sonuçları, sigorta CRO'larının günümüzde ve önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği en kritik sorunları ortaya koyuyor. Buna göre; siber güvenlik, teknoloji dönüşümü ve jeopolitik gelişmeler ile ilgili konular risk sıralamasında öncelik taşıyor. CRO'ların riskleri yönetmek ve olası aksaklıkların önüne geçmek için daha eleştirel düşünme becerisi, daha güçlü analitik ve daha fazla kurumsal çevikliğe sahip olması gerekiyor.
 
Anket; sigorta kurumlarının risklerinin doğru ve proaktif bir şekilde tanımlanması, etkin bir şekilde yönetilmesi ve sürdürülebilir büyüme sağlanması için CRO'ları kilit alanlara yönlendiriyor.
 
Gündemdeki risk konuları: siber güvenlik, jeopolitik ve iklim
CRO'lar için siber güvenlik (%68), jeopolitik (%56) ve iklim (%50) konularındaki riskler, önümüzdeki üç yıl içinde en kritik gündem maddeleri arasında yer alıyor. Yapay zekâ ve makine öğrenimi (%43) ile yetenek açıkları (%41) riskleri ise devamında geliyor.
 
Sigortacılar için birden fazla alanda ciddi tehditler oluşturan bu kategorilerin birbiriyle kesişmesi, ortaya çıkabilecek riskleri çok daha karmaşık hale getirebiliyor. Jeopolitik risklerin daha yoğun siber saldırıya yol açması ve daha fazla makroekonomik dalgalanma yaratması mümkün olabiliyor. Benzer şekilde, Gen AI teknoloji kullanımının artması da zamanla daha büyük yetenek açıklarına yol açıp iş gücünü etkileyebilir hale geliyor.
 
 
CRO'ların stratejik rolü inovasyona zemin hazırlamak
Yapay zekâ teknolojisinin getirdiği riskler, yönetişim ve gözetim için sağlam bir yaklaşım gerektiriyor. Sigortacılık sektöründeki CRO'ların veri güvenliği ve gizliliği için mevcut standartları güçlendirme, yapay zekâ ve makine öğrenimine yönelik riskleri yönetmek için yeni yönetişim çerçeveleri geliştirme, etik ve önyargılarla ilgili endişeleri giderme gibi konularda şirketlere liderlik etmesi gerekiyor. Ancak anket sonuçları, sigorta CRO'larının sadece %26'sının şirketlerinde yapay zekânın ve makine öğreniminin etkin kullanılmasını sağlamak için gerekli kontrolleri oluşturduğunu gösteriyor. Katılımcıların %50'si ise şirketlerinin bu tür uygulamaları araştırdığını veya henüz uygulama aşamasında olduğunu belirtiyor.
 
Risk yönetiminde verimliliğin artırılması ve risk kültürünün oluşturulması önem taşıyor
CRO'lar hem finansal hem finansal olmayan riskleri ele almak için somut adımlar atarken, doğru risklere zaman ve kaynak ayrılıp ayrılmadığının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda otomasyon teknolojisinin genişletilmesi; yalın, verimli ve üretken operasyonların oluşturulmasına ve geleneksel görevlerin kolaylaştırılmasına yardımcı olabiliyor.
 
Öte yandan CRO'ların üstlendiği en önemli görevlerden biri de kurum içerisinde güçlü bir risk kültürü oluşturmak. Ankete katılanların %55'i bu konunun önümüzdeki beş yıl için öncelikli olduğunu, %52'si ise stratejik bir danışman olarak işletmeye katkı sağlamanın önemini vurguluyor. CRO'ların riskleri belirleme ve önleme konusunda kurumların daha çevik bir zihniyete ve yaklaşıma sahip olmasını sağlaması gerekiyor.
 
Anket sonuçları ayrıca CRO'ların yeniliği ve sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılmak, en önemli dönüşüm girişimlerine katılmak ve bu alanlarda şirketlere liderlik etmek istediklerini ortaya koyuyor. Bu dönüşüm süreçlerinde CRO'lar, maliyet ve fayda analizleri yapmak, alternatif stratejiler belirlemek, etkin tedarik zinciri modelleri uygulamak, düzenleyici etkileri değerlendirmek gibi birçok alanda önemli girdiler sağlayabilir.
 
EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Levent Atakan anket ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Sigortacılık sektöründe üst düzey risk yöneticilerinin rolü artık sadece risk yönetimiyle sınırlı kalmayıp, stratejik danışmanlık ve liderlik gerektiren çok yönlü bir görev haline geldi. Bugüne kadar CRO'ların gündeminde bu kadar çeşitli veya kritik öncelikler bulunmuyordu ancak yeni zorluklar, daha güçlü analitik becerilere ve kurumsal çevikliğe sahip olunmasını gerektiriyor. Küresel çapta gerçekleştirdiğimiz anketimizin sonuçları da sektör standartlarını anlamak ve ortaya çıkan en iyi uygulamaları belirlemek için faydalı bir temel içerik sunuyor."
 
CRO'ların dönüşüm süreçlerinin her bir adımına değer katmak için çeşitli fırsatları bulunduğunu ekleyen EY Türkiye Finansal Risk Hizmetleri Şirket Ortağı Ezgi İvecan ise şunları söyledi: "EY ve IIF tarafından ilk kez sigortacılık alanında gerçekleştirilen risk yönetimi anketi, CRO'ların stratejik katkı sağlamalarının yanı sıra tekniksel ve taktiksel olarak risk yönetimi yeteneklerini güçlendirmeye devam edebileceğini gösteriyor. Ayrıca bu zorlu yolda CRO'lar, sektördeki üst düzey yöneticilere ve yönetim kurullarına içgörü sağlayarak, inovasyona zemin hazırlayarak, güçlü bir risk kültürünü oluşturarak şirketlerin operasyonel dayanıklılıklarının sürdürülmesine yardımcı olabilir."

Schneider Electric 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri Başvuruları Başladı - Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

" Schneider Electric, Türkiye'deki iş ortakları, müşteri ve tedarikçilerini 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ne başvurmaya davet ediyor. Programa, tüm dünyadan başvuru yapılıyor.
" Başvuru süreci önceki yıllara göre daha basit hale getirilirken, adayların strateji geliştirme, dijitalleşme ve karbonsuzlaştırma yoluyla nasıl sonuç elde ettikleri değerlendirilecek.
" 15 Ekim 2024 tarihine kadar başvurulabilen Schneider Electric 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ni kazananlar ülke, bölge ve küresel düzeyde belirlenecek ve sonuçlar 2025 yılının başında açıklanacak.
" 2023 yılında gerçekleşen programda, MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi'ndeki 6 finalistin üçü Türkiye'den olmuştu
 
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider Schneider Electric, Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'nin üçüncüsü için başvuruların açıldığını duyurdu. 2022'de başlatılan ödüller, Schneider Electric iş ortakları, müşteri ve tedarikçilerinin daha sürdürülebilir ve elektrikli bir dünya yaratmadaki katkılarını onurlandırıyor. Başvuruların 15 Ekim 2024 tarihine kadar yapılabileceği Schneider Electric Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ni ülke, bölge ve küresel düzeyde kazananlar 2025 yılının başında açıklanacak.
 
Başvuru ve seçim kriterleri, Schneider'in sürdürülebilirliğe yönelik entegre yaklaşımını yansıtıyor. Ödül programının odak noktası, elektriklendirme, azaltma ve ikame etme çabalarıyla karbonsuzlaştırma olurken, aynı zamanda strateji geliştirme, dijitalleştirme ve karbonsuzlaştırma eylemleriyle Elektrik 4.0 geleceği yaratmaya yönelik girişimlere de daha geniş bir açıdan bakılıyor. Ödül program ayrıca, enerji verimliliğinin artırılması, dijital araç ve teknolojilerin uygulanması ve etki ve yeniliğin diğer örneklerini içeriyor. Kazananlar, dünya çapında tanınarak yeni iş fırsatlarından da faydalanıyor.
 
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, "İnovasyon ve bağlılık bir araya geldiğinde, anlamlı değişiklikler yapabileceğimize ve kalıcı bir etki yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu ödül programı ile, daha sürdürülebilir, elektrikli ve dijital bir dünya için hedeflerini eyleme dönüştürmek için çaba gösterenleri onurlandırmak istiyoruz." dedi.
2023 yılında MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi'ndeki 6 finalistin 3'ünün Türkiye'den olduğunu belirten Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, "Bu başarı, Türkiye'deki iş ortaklarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik konusundaki başarılarını ve bu alandaki liderliklerini gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye'deki tüm paydaşlarımızı bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz Schneider Electric 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ne katılmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu.
2023 küresel ödülünü kazanan Henkel'in Küresel Kilit Müşteri Yöneticisi Pia Oelze ise, "Bu ödül, kişisel başarıyı, Henkel ve Schneider Electric arasında çözüm odaklı sürdürülebilirlik programlarını keşfetmek için olağanüstü ekip çalışmasını ve daha iyi bir yarın yaratmak için kaydettiğimiz toplu ilerlemeyi temsil ediyor" dedi.
Nasıl Başvurulur?
Başvurular Schneider Electric web sitesi üzerinden kabul edilmeye başlanırken, son başvuru tarihi ise 15 Ekim 2024 olarak belirlendi (Linkten başvurabilirsiniz). Tüm adaylar ve başvurular ülke ödülleri için kısa listeye alınacak, ardından ülke kazananları bölgesel finallere girecek ve son olarak küresel ödül için değerlendirilecek. Küresel ödülleri kazananlar 2025'in başlarında açıklanacak.
Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ödül programı 60 ülkeden 400'ün üzerinde başvuru alırken, 12 şirket küresel Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri için seçildi ve kazananlar 3 Nisan 2024'te Paris'teki Schneider Electric İnovasyon Zirvesi'nde açıklandı.
 
2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri, Schneider'in geniş iş ortağı ekosistemini daha sürdürülebilir bir gelecek sunmak için güçlendirmeyi amaçlayan Sürdürülebilirlik için Ortaklık girişimini hızla büyütüyor. Bu girişimin son kilometre taşı ise dünya çapındaki şirketlerin karbonsuzlaştırma yolculuklarını hızlandırmaları için ücretsiz bir eğitim kaynağı olan Schneider Electric Sürdürülebilirlik Okulu'nun lansmanı oldu.
 

ETi Burçak ve WWF-Türkiye "Toprak Gönüllüleri" Tarım Topraklarını İyileştirmek İçin Anadolu'da Çiftçilerle Omuz Omuza Çalışacak - Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'de tarımın ve buğday üretiminin sürdürülebilirliği ve gelişmesi için 15 yıldır projelere imza atan ETi Burçak ve WWF-Türkiye "Toprak Gönüllüleri" ile,
tarım topraklarının iyileştirilmesi için harekete geçiyor.
 
2008 yılından bu yana Türkiye'de tarımsal sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak amacıyla iş birliği yapan, bu alanda birçok önemli projeyi hayata geçiren ETi Burçak ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), ortak çalışmalarına bir yenisini ekledi.
 
Türkiye'deki tarım topraklarının yüzde 88'inin sağlıksız olduğu tespitinden hareketle tarım topraklarının iyileştirilmesi amacıyla 2020 yılında "Sağlıklı Toprak Hareketi" projesini başlatan ETi Burçak & WWF-Türkiye, projeyi yeni dönemde "Toprak Gönüllüleri" açılımıyla devam ettirecek. İlk aşamada İç Anadolu bölgesinde Konya, Ankara, Eskişehir, Çorum, Yozgat ve Sivas illerine giderek çiftçileri tarlalarında ziyaret edecek olan "ETi Burçak & WWF-Türkiye Toprak Gönüllüleri", çiftçilere toprak koruma yöntemlerini uygulamalı olarak anlatacak.
 
Doğrudan Ekim Yöntemiyle Yakıtta Yüzde 85, İşçilikte Yüzde 70 Tasarruf Sağlandı!
Sağlıklı Toprak Hareketi projesi kapsamında Eskişehir'in Çifteler ilçesinde 52 dekarlık pilot alanda doğrudan ekim çalışmaları başlatan ETi Burçak & WWF-Türkiye, bu yöntemi denemek isteyen çiftçilerin ortak kullanımına sunulmak üzere Çifteler Ziraat Odası'na doğrudan ekim makinesi hibe etti. Bu uygulamayı denemek isteyen çiftçilerin sayısının artmasıyla toprak işlemesiz tarım uygulama alanı yaklaşık 40 kat büyüyerek 2050 dekarlık alana yaygınlaştırıldı. Proje kapsamında 4 yıldır pilot tarlalarda hayata geçirilen koruyucu tarım uygulamalarıyla çiftçiler yakıttan yüzde 85 ve işçilikten de yüzde 70 tasarruf sağladı.
 
ETi Burçak & WWF Türkiye, Sağlıklı Toprak Hareketi Projesi süresince alanında uzman akademisyenlerin katkılarıyla 3 farklı rapor hazırladı. 'Türkiye'de Tarım Arazilerinin Dünü, Bugünü ve Geleceği' başlıklı raporda, ülkemizdeki tarım arazilerinin mevcut durumu ile sürdürülebilir ve onarıcı tarım yöntemlerine yönelik önerilere yer verildi. 'Sürdürülebilir Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılmasına Yönelik Politika Uygulama ve İletişim Önerileri' adlı raporda tarım uygulamalarının çiftçiler arasında nasıl yaygınlaştırılacağını anlamak amacıyla yapılan geniş kapsamlı sosyolojik araştırmanın çıktıları derlendi. 'Tarım Topraklarımızın Sağlığı için Bölgelere Özel Toprak Koruma Yöntemleri' başlıklı üçüncü raporda ise; Türkiye'nin farklı bölgelerine özel toprak koruma yöntemleri önerildi.
 
Ankara Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin Ziraat Fakülteleriyle işbirliği yapan ve öğrencilere dünyada ve Türkiye'de toprak koruma ve iyileştirme yöntemlerinin tanımları, kapsamları ve uygulamaları hakkında bilgiler sunan ETi Burçak & WWF-Türkiye, öğrencilere edindikleri bilgileri arazilerde çiftçilerle birlikte deneyimle pekiştirme fırsatı da sundu.
 
Ziraat Fakültelerinin Öğrencilerine Özel "Toprak Kampı"!
Ziraat fakültelerinden konuyla en ilgili öğrencilerin katılımıyla Eylül ayında Çanakkale Çamtepe'de bir "Toprak Kampı" gerçekleştirecek olan ETi Burçak & WWF Türkiye, bu kampla geçtiğimiz akademik yıl boyunca teorik bilgi edinmiş ve pratikte uygulamaları deneyimlemiş öğrencilerin konuyu derinlemesine öğrenmelerini ve doğa koruma bakış açısıyla onarıcı tarımı anlamalarını hedefliyor. Eğitimleri tamamlayan gençler, "ETi Burçak & WWF Türkiye Toprak Gönüllüleri" olarak öğrendiklerini, yağış simülatörü gezici aracı ile çiftçilerin tarlalarına giderek onarıcı tarımın toprak sağlığına etkilerini çiftçilere uygulamalı olarak anlatacaklar.
 
Çiftçilere toprak-su döngülerini anlamada ve farklı toprak yönetim şekillerinin toprağın fiziksel, biyolojik ve kimyasal özelliklerini nasıl etkilediğinin pratikte sunulmasını sağlayan yağış simülatörü ile ilk aşamada İç Anadolu bölgesinde Konya, Ankara, Eskişehir, Çorum, Yozgat ve Sivas illerini gezecek olan ETi Burçak & WWF Türkiye Toprak Gönüllüleri, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde farklı bölgelere de ulaşacak.
 
İş birliklerinin yeni safhası olarak açıkladıkları ETi Burçak & WWF Türkiye Toprak Gönüllüleri hareketiyle beraber, bu yıl gerçekleştireceklerini de kamuoyuyla paylaşan ETi Türkiye CEO'su Ercan Öz ve WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, önümüzdeki dönemde atacakları adımları ETi Burçak'ın yeni marka elçisi Kıvanç Kasabalı'nın da katılımıyla gerçekleşen toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı.
 
ETi Türkiye CEO'su Ercan Öz, WWF-Türkiye ile olan iş birlikleri kapsamında tarım yapılan toprakların verimden ödün vermeden korunması ve iyileştirilmesi yönünde katkı sağlamayı ve bu konuda toplum nezdinde farkındalık yaratmayı amaçladıklarına dikkat çekti.
 
"Toprak Gönüllüleri'miz çiftçilere yeni bakış açıları kazandıracak"
WWF Türkiye ile 15 yıldır birçok projeye imza attıklarını ve bu projelerde binlerce çiftçiyle omuz omuza çalışırken, tarım topraklarının verimliliğinin korunması konusunda farkındalık çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren ETi Türkiye CEO'su Ercan Öz, konuyla ilgili şunları söyledi: "Eskişehir'in Çifteler ilçesinde gerçekleştirdiğimiz koruyucu tarım uygulamalarıyla toprağın sağlığını korurken aynı zamanda çiftçilerin yakıttan yüzde 85 ve işçilikten de yüzde 70 tasarruf sağlamasına katkı sağladık. Toprak Gönüllülerimizle onarıcı tarımın toprak sağlığına etkilerini çiftçilere aktarabilmeyi hedefliyoruz. Bu paralelde de Eskişehir, Şanlıurfa, Aydın ve Tekirdağ illerinde onarıcı tarım yapan çiftçi ziyaretlerimizi gerçekleştirdik ve 100 ziraat mühendisi öğrencinin çiftçimizle, deneyim paylaşımı gerçekleştirerek, uygulamaların yerinde görülmesi ve deneyim paylaşılmasının sağladık. Bu yıl yine ziraat fakültelerinden öğrencilerimizle birlikte gerçekleştireceğimiz ve üç gün sürecek Toprak Kampı'nda 20 ziraat mühendisliği öğrencisi, onarıcı tarım konusunda uzmanlardan teorik ve uygulamalı eğitim alacak. Eğitimleri tamamlayan bu gençlerimiz, sürecin sonunda "ETi Burçak Toprak Gönüllüleri" olacak ve öğrendiklerini sahada çiftçilere uygulamalı bir şekilde gösterecek."
 
Bu yıl özellikle en çok önem atfettikleri bir diğer etkinlikleri olan yağış simülasyonuna da dikkat çeken Öz, bu organizasyonu ekim ayında gerçekleştirmeyi planladıklarını aktardı:
"Onarıcı tarımın toprak sağlığına etkilerinin çiftçilere aktarılması için gezici aracımızla hazırlanacak yağış simülasyonunu, ETi Burçak WWF-Türkiye Toprak Gönüllüleri ve WWF-Türkiye'nin uzman teknik personelleri ile birlikte Konya, Ankara, Eskişehir, Çorum, Yozgat ve Sivas'taki çiftçilerimizle buluşturacağız. Bu illerimizi daha önce yayınladığımız 'Türkiye'de Tarım Arazilerinin Dünü, Bugünü ve Geleceği Raporu'nu baz alarak buğday üretiminin en yoğun olduğu lokasyonlara göre belirledik."
 
Ercan Öz'ün ardından söz alan WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Ömür Kula ise şunları söyledi: "Bugün doğal kaynaklar üzerindeki tehditlerin en başta gelenlerinden biri de gıdamızı üretme biçimimiz Tarım amaçlı arazi kullanımlarının suyumuz, ormanlarımız, havamız, denizlerimiz ve biyolojik çeşitlilik üzerinde tahrip edici etkileri var. Öte yandan tarımsal üretim süreçleri hem doğa koruma açısından önemli tehditler oluşturuyor hem de çözüm bulmanın anahtarını elinde tutuyor. Bu noktadan hareketle Türkiye'de buğday üretimi yapılan tarım alanlarında toprağın korunması için gerekli yöntemlerin belirlenmesi ve toprak kalitesini iyileştiren bu yöntemlerin bölgelere özgü derlenmesi, uygulamaların yaygınlaştırılması amacıyla 2020 Eylül ayından bu yana 'Sağlıklı Toprak Hareketi' projesini ETi Burçak işbirliği ile sürdürüyoruz.
 
WWF-Türkiye ve ETi Burçak olarak 15 yıldır eşine az rastlanır bir işbirliğini hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki dönemde de amacımız; toprağı korumaya ve iyileştirmeye yönelik sürdürülebilir yaklaşımların uygulanması ile topraklarımızın yeniden canlanmasını sağlamak ve bu yöntemlerle karbonu toprak bünyesinde depolayarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak.
 
Pilot uygulamalarla çiftçilerin koruyucu ve onarıcı tarım uygulamalarını öğrenmeleri ve uygulamalarının teşvik ediyor; koruyucu tarımın yaygınlaştırılmasına katkı sağlamak amacıyla kamu otoriteleriyle işbirliklerinin geliştirilmesi için çaba gösteriyoruz. Akademisyenler ve çiftçiler arasında bilgi alışverişini artırmak ve deneyimleri daha etkin bir şekilde paylaşmak için yağış similatörü gezici araç ile ağ oluşturacağız. Doğamıza, geleceğimize, toprağımıza sahip çıkmak Birlikte Mümkün.!"
 
ETi Burçak'ın yeni marka elçisi olan Kıvanç Kasabalı ise şunları söyledi: "ETi Burçak ve WWF Türkiye Toprak Gönüllüleri" ve Sağlıklı Toprak Hareketi projesi, çiftçilerimizin verimliliklerini arttırarak tarım yapabilmelerine olanak sağlayacak. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü tarım topraklarımız maalesef giderek sağlığını yitiriyor. Bu konuda hızla harekete geçmeye ve önlem alınmasına ihtiyaç var. Bu önlemler alınmazsa yüzyıllar boyunca bizleri besleyen bu bereketli tarım toprakları maalesef işlevini yitirecek. Doğal kaynaklarımızı ve en önemlisi tarım topraklarımızı hoyratça kullanmaya dur dememiz gerekiyor. Yıllardır yapmış olduğum programlar, çiftçiler ve köylülerden öğrendiğim bir şey varsa o da toprağın her zaman kendisini ekeni, kendisine iyi davrananı aynı şekilde karşıladığıdır.
 
ETi Burçak ve WWF-Türkiye iş birliğinde daha önce gerçekleşen projeler:
2008 yılında Konya Havzası'nda Tarımsal Su Tasarrufu Projesi ile başlayan iş birliğine 2009'da Türkiye'nin Yarınları projesini ekleyen ETi Burçak ve WWF Türkiye, bir sonraki yıl Türkiye'nin Yarınları İçin İklime Uyum Seferberliği'ni başlattı ve 2014 yılına kadar bu projesini sürdürdü.
 
2013 yılında 'Konya'da Suyun Bugünü Raporu'nu, 2014'te ise 'Konya Havzası'nın Tükenen Mirası: Yeraltı Suları Raporu'nu hazırlayan ETi Burçak ve WWF Türkiye, 2015-2017 yılları arasında Türkiye'nin Buğday Atlası'nı yayınladı. 2017 yılında hayata geçirilen Siyez Buğdayını Yaşatma projesini 2017-2018 yılları arasında ise Geleceğimiz Buğday eğitim projesi izledi. 2020-2024 yılları arasında Sağlıklı Toprak Hareketi'ni başlatan ETi Burçak ve WWF Türkiye, bu yıl Toprak Gönüllüleri ile Anadolu'yu köy köy gezmeye hazırlanıyor

Mercedes-Benz Türk'ün Gençlere Kariyer Kapılarını Aralayan Staj Programları Başladı-Basın Açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mercedes-Benz Türk, eğitime ve geleceğe yatırım yapmayı sürdürüyor. Bu çerçevede, üniversite öğrencilerinin profesyonel hayata adaptasyonunu sağlamak ve gelişimlerini desteklemek için oluşturduğu uzun dönem staj programı 'PEP' ve zorunlu yaz staj programı 'Summer Stars' başladı.
Eğitim alanında sürdürülebilir ve geniş kapsamlı sosyal fayda projeleri hayata geçiren Mercedes-Benz Türk, staj programlarıyla öğrencilere destek olmayı ve sektör için nitelikli işgücünün yetişmesine katkı sağlamayı sürdürüyor. Bu kapsamda, Mercedes-Benz Türk'ün uzun dönem staj programı PEP (Professional Experience Program) ve zorunlu yaz staj programı Summer Stars başladı.
Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu, staj programıyla ilgili şu açıklamaları yaptı: "Mercedes-Benz Türk olarak tüm süreçlerimizde fırsat eşitliğine ve çeşitliliğe önem veriyoruz. Şirket olarak gençlerin eğitimine ve gelişimine verdiğimiz destekleri uzun yıllardır sürdürüyoruz. Yıl boyunca öğrencilerle ve genç profesyonellerle çeşitli aktivitelerde ve kampüs etkinliklerinde bir araya geliyoruz. Öğrencilerin taleplerine göre gelişimlerine katkı sağlayacak mülakat simülasyonları, kariyer sohbetleri, ofis gezileri gibi farklı aktiviteler düzenliyoruz. Öğrencilerimiz, staj programlarımız olan PEP ve Summer Stars sayesinde de hem teorik bilgilerini pratikte uygulama fırsatı buluyor hem de şirketimizin deneyimli profesyonelleriyle bir araya gelerek kariyerlerine yön verecek ipuçları ediniyorlar. Mercedes-Benz Türk olarak gençlerin geleceğe daha hazırlıklı adımlarla ilerlemeleri ve potansiyellerini ortaya çıkarmaları için onların yanında olmaya devam edeceğiz."
Gençler PEP İle Profesyonel Hayatı Deneyimleme İmkânı Elde Ediyor
Mercedes-Benz Türk, 22 yıldan bu yana yürüttüğü PEP (Professional Experience Program) ile üniversite son sınıf öğrencilerine ve yüksek lisans öğrencilerine profesyonel hayat deneyimi sunuyor. Program kapsamında öğrenciler, ilgi duydukları ve başarılı olabilecekleri alanlarda 11 ay boyunca yarı zamanlı olarak çalışma imkanı buluyor. Ayrıca, şirket kültürünü tanıma, gerçek iş ortamını gözlemleme ve projelerle yeteneklerini ortaya koyma fırsatı yakalıyor.
PEP kapsamında yer alan öğrenciler tercihleri doğrultusunda üretim, satış-pazarlama, Ar-Ge, satış sonrası hizmetler, bilgi teknolojileri (IT) ve diğer departmanlarda (Finans, Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satınalma, Kurumsal İletişim) görev alıyor. Üniversitelerin son sınıflarında öğrenim gören, en az bir yabancı dile hakim, Mercedes-Benz Türk'ün uyguladığı seçim süreçlerinde başarılı olan adaylardan oluşan PEP takımı, uzun vadede şirkette oluşacak yeni mezun istihdamı için uygun pozisyonlarda değerlendirilmek üzere öncelikli aday havuzunu da oluşturuyor.
PEP program kapsamında öğrenciler, yıl boyunca iş yetkinliklerini geliştirmenin yanı sıra vaka çalışmaları, eğitimler, mentorluk oturumları, yetenek kampı, kariyer sohbetleri, fabrika turları ve proje sunumları gibi birçok faaliyete katılıyor.
11 ay sürecek program 2 Temmuz tarihinde başladı ve Haziran 2025'te sonlanacak.
Summer Stars, Gençlerin Kariyer Yolculuğunda Onlara Rehberlik Ediyor
Sosyal fayda çatısını eğitimin, eşitliğin, kültür sanatın ve sporun daima yanında olmak üzere belirleyen Mercedes-Benz Türk, gençlere yatırım yaparak geleceğin istihdamını şekillendirmeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk'ün gençlerin deneyim kazanacakları "Summer Stars" staj programının bu yılki ilk dönemi tüm hızıyla başladı.
1 Temmuz'da başlayan staj programının ilk dönemi, 6 hafta sürecek. Otobüs ve kamyon Ar-Ge, üretim, bilgi teknolojileri, satış, satış sonrası hizmetler, finans & muhasebe, insan kaynakları ve kurumsal iletişim gibi birçok departmanda staj yapma imkanı bulan gençler, eğitim, fabrika turları ve çeşitli etkinliklere de katılacaklar. Staj süreçlerinin sonunda, teorik bilgilerini pratik hayatta uygulama, alanlarında daha derinlemesine bilgi edinme, iletişim ve sunum becerilerini geliştirme fırsatı bulacakları proje sunumlarını gerçekleştirecekler. Bu yıl, 12 Ağustos'ta tamamlanacak olan birinci dönem "Summer Stars" Zorunlu Yaz Dönemi stajının hemen ardından, ikinci dönem staj programı 14 Ağustos'ta başlayacak ve 25 Eylül'de sona erecek.İ

Vodafone, Yanımda uygulamasını geliştirmeye devam ediyor- Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, müşterilerine yenilikçi dijital servisler sunmaya devam ediyor. Vodafone Yanımda uygulamasını geliştirmeye devam eden Vodafone, son olarak Puanlar Yanımda adında bir oyunlaştırma kurgusunu müşterilerinin kullanımına sundu. Telekom sektöründe bir ilk olan Puanlar Yanımda ile bireysel Vodafone müşterileri Yanımda uygulaması içinde kendilerine tanımlanan hedefleri yerine getirerek puan kazanacak ve kazandıkları puanları dijital pazaryeri Vodafone Her Şey Yanımda içinde harcayabilecek.
 
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:
 
"Vodafone Yanımda bugün ayda 16 milyonu aşkın kişinin yaklaşık 300 milyon kez giriş yaparak ayda ortalama 400 milyon işlem gerçekleştirdiği, Türkiye'nin sık kullanılan ve sevilen mobil uygulamalarından biri. Vodafone Yanımda uygulamamızı müşterilerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda geliştirmeye devam ediyoruz. Son olarak, Puanlar Yanımda platformunu Yanımda üzerinden müşterilerimizin deneyimine sunduk. Sektörümüzde bir ilk olan bu platformla, bireysel müşterilerimize Yanımda uygulaması içindeki aksiyonları karşılığında puan kazanma ve kazandıkları bu puanları Vodafone Her Şey Yanımda'da diledikleri gibi harcama imkânı sunuyoruz. Puan kazanım yollarını ve harcama noktalarını çeşitlendirerek bu platformu daha fazla müşterimizin kullanımına sunacağız. Bir tür oyunlaştırma niteliği taşıyan bu yeni deneyimin sevileceğine inanıyoruz."
 
Kullanıcı bazında farklı hedefler
 
Halihazırda Puanlar Yanımda sayfasında kullanıcılara iki farklı hedef sunuluyor. "Gel Kazan" adı verilen ilk hedef, temelde belirlenen tarih aralıklarında kullanıcının puan kazanmak amacıyla kaç gün uygulamaya girmesi gerektiğini belirtiyor. Belirtilen sayıda gün kadar uygulamaya giriş yapan kullanıcıların hesabına Yanımda puanları otomatik olarak yükleniyor. "Gel Kazan" ile müşteriler zahmetsizce, sadece Yanımda uygulamasına giriş yaparak TL değerinde harcayabilecekleri puanları kazanmış oluyor. "Kazandıran Tarifeler" adı verilen ikinci hedef ise tarife değiştirmeye dayanıyor. Bu hedefin tanımlı olduğu kullanıcılar tarife geçişlerini tamamladıklarında puanları tanımlanıyor. Kullanıcılar, Puanlar Yanımda sayfasında hedeflerini görebiliyor ve ilerlemelerini takip edebiliyor.
 
Vodafone Cüzdan hesabı gerekiyor
 
Vodafone'un sunduğu yeni Puanlar Yanımda platformundan sadece Yanımda uygulamasının en güncel sürümünü kullanan bireysel Vodafone müşterileri faydalanabiliyor. Vodafone Cüzdan'ı olup olmaması fark etmeksizin, her mobil bireysel müşteri, Puanlar Yanımda sayfasını görüntüleyebiliyor ve kendisine tanımlı bir hedef varsa gerçekleştirip puan kazanabiliyor. Müşterilerin, puanlarını harcamak için Vodafone Cüzdan hesabı oluşturması gerekiyor. Kullanıcı kazandığı puanları Cüzdan hesabında biriktirebiliyor veya görüntüleyebiliyor. İlk aşamada Cüzdan üzerinden Her Şey Yanımda alışverişlerinde hedeflerini gerçekleştirerek kazandığı puanları harcayabiliyor, sonraki aşamalarda ise puanların harcanabileceği alanlar çeşitlendirilebiliyor.
 

Akıllı şehirler, hava kirliliği ile mücadelede önemli bir rol oynayabilir- Basın açıklaması

9 Temmuz 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya genelinde yapılan araştırmalar hava kirliliğinin, insan sağlığı üzerinde giderek artan bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. 2024 Haziran ayında yayınlanan State of Global Air (SoGA) raporuna göre hava kirliliğinin, 2021 yılında dünya çapında 8,1 milyon insanın ölümüne yol açarak en yaygın ikinci ölüm riski olduğunu ortaya koydu. SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya hava kirliliğiyle mücadelede akıllı şehirlerin rolüyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu.
 
Sağlık Etkileri Enstitüsü'nün (HEI) 2024 Küresel Hava Durumu raporu, dünya genelinde hava kalitesinin durumunu ve hava kirliliğinin sağlık etkilerini analiz etti. UNICEF iş birliği ile hazırlanan Küresel Hava Durumu raporu, 1990-2021 yıllarında 200'den fazla ülke ve bölgede havadaki kirlilik seviyelerini ve kirlilikle bağlantılı hastalık verilerini paylaşıyor.
 
Rapor, 2021 yılında dünya çapında 8,1 milyon insanın ölümüne yol açan hava kirliliğinin yüksek tansiyondan sonra en yaygın ikinci ölüm riski olduğunu gösteriyor. Hava kirliliğinin yol açtığı hastalıkların yüzde 90'ını kalp hastalıkları, felç, diyabet, akciğer kanseri ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar oluşturuyor.
 
Hava kirliliğini önlemenin yolu akıllı şehir teknolojilerinden geçiyor
Akıllı şehir teknolojileri, hava kirliliği ile mücadelede önemli bir rol oynuyor. Bu teknolojiler, çevre dostu uygulamaları ve hava kalitesini izleyen sistemleri entegre ederek şehirlerin daha sürdürülebilir ve yaşanabilir hale gelmesine yardımcı oluyor. İşte bu bağlamda akıllı şehir teknolojilerinin hava kirliliğini engellemesi konusunda sensörler ve IoT teknolojileri kullanılarak hava kalitesi izleme sistemleri kuruluyor. Şehir genelinde yerleştirilen sensörler, hava kalitesini sürekli izleyerek veri topluyor ve bu veriler, kirlilik kaynaklarını belirlemek ve hızlı müdahalelerde bulunmak için kullanılıyor.
 
Dünyada bazı metropollerde elektrikli otobüsler ve trenler gibi düşük emisyonlu toplu taşıma araçlarının entegrasyonu, fosil yakıt kullanımını ve dolayısıyla hava kirliliğini azaltmak için kullanılıyor. Trafik sıkışıklığını azaltmak için dinamik trafik yönetim sistemleri kullanılarak araç trafiği optimize edilebiliyor. Bu, motorlu araçlardan kaynaklanan emisyonları azaltmaya yardımcı oluyor.
 
Ülkemizde ve dünyada kullanımı günden güne artan güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak hava kirliliğini azaltıyor. Binalarda enerji verimliliğini artıran akıllı teknolojiler, enerji tüketimini ve dolayısıyla kirletici emisyonları azaltıyor.
 
Akıllı şehir planlaması ile şehir içinde yeşil alanların artırılması, karbon emisyonlarını azaltıyor ve hava kalitesini iyileştiriyor. Şehir planlamasında özellikle yaya ve bisiklet yollarına öncelik verilerek, motorlu araç kullanımını azaltmak hedefleniyor.
 
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 44 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, "Hava kirliliği tüm dünya insanlarının ortak bir problemi olarak karşımızda yer alıyor. 2021 yılında 8,1 milyon kişinin ölümüne neden olan hava kirliliği kronik hastalıklarla mücadele eden birçok insan için büyük risk teşkil ediyor. Bu durum sağlık sistemleri, ekonomiler ve toplumlar üzerinde büyük baskılar oluştururken dünya üzerinde milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden oluyor. Tüm dünyada kentleşme büyük bir hızla atarken karbon emisyonuna yol açan en önemli etken de kent yaşamı olarak öne çıkıyor. Kentlerin büyük hızla büyüyeceğini düşündüğümüzde, bu kentleri yönetebilmek ve dünyamızı koruyabilmek adına akıllı şehir uygulamalarına geçmemiz gerekiyor. Akıllı şehir uygulamalarıyla bu büyük probleme dur demek mümkün olacak. Londra'da trafik yoğunluğunu yönetmek ve emisyonları azaltmak için akıllı trafik ışıkları ve sensörler kullanıldığını, Kopenhag'da karbon nötr bir şehir olma hedefiyle bisiklet yolları ve yeşil enerji projelerini, uzak doğuda akıllı hava kalitesi izleme sistemleri ve veri analitiği kullanarak kirlilik seviyelerini izleyip halka gerçek zamanlı bilgiler sağlandığını görüyoruz. Tüm dünya şehirlerinde akıllı şehir teknolojileriyle planlamalar yapılmalı ve hava kirliliğinin ve bu nedenle gerçekleşen ölümlerin hızla engellenmesi sağlanmalıdır" dedi.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery