Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
S&P Global Ratings, 1 Kasım 2024'te Türkiye'nin uzun vadeli ülke kredi notlarını 'B+'dan 'BB-'ye yükseltti. Görünümüne ise istikrarlı olarak belirledi. Aynı zamanda, 'B' olarak belirlemiş olduğu kısa vadeli ülke kredi notunu ise teyit etti, Yine ulusal ölçekli notları ise 'trAA-/trA-1+'dan 'trAA+/trA-1+'ya yükseltti.
Türkiye S&P den matematiksel olarak 100 puan üzerinden sadece 40 puanlık bir not almış ve sınıfı geçecek bir not seviyesine hala ulaşamamıştır. Sonuçta Türkiye’nin kredi derecelendirme notu 100 puan üzerinden 30 puandan 40 puana yükseltilmiş oldu. S&P Global Ratings 'in ülke ratingi metodolojisine göre kredibilite analizi, beş temel derecelendirme faktörünün değerlendirilmesi ve puanlanmasına dayanmaktadır: “Kurumsal değerlendirme”, “Ekonomik değerlendirme”, “Dış değerlendirme”, “Mali esneklik-performans ortalaması-borç yükü” ve “Parasal değerlendirme”. Bu faktörlerin her biri 1 (en güçlü) ile 6 (en zayıf) arasında değişen skorlarla ve bir süreklilikte değerlendirilir. Son raporda Mali esneklik ve performans ortalaması ve borç yükü ile Parasal değerleme 5’er puan, diğerleri ise 4’er puan almıştır.
S&P, en kritik öneme sahip olan “Transfer Risk” ve “Convertibility Risk” notlarını ise ‘BB-'den 'BB 'ye revize etti. Rating notları arasından ek kritik öneme sahip olan transfer and convertibility notlarının artırılmış olması dış borç ödeyememe risklerinin bir miktar azaldığını ifade etmektedir. Zira S&P önceki değerlendirmelerinde Türkiye’nin dış tamponlarının tükenmiş olduğunu ifade ediyor idi. Şu andaki bu not artışı göreceli olarak dış tamponların yeniden inşa edilmeye başlandığını ve yabancı para likidite yönetimini engelleyen finansal sektör düzenlemelerinin kademeli olarak kaldırıldığını, özel sektörün yabancı para cinsinden borçlarını ödemesini engelleme kamusal oluşumların azaldığını göstermektedir.
Hala yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konularına yönelik planlamaların rasyonalitesine ikna olunduğu için Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 12 ayda İstikrarlı bir görünüme sahip olacağını belirtmişlerdir. Durağan görünüm, mevcut ekonomik ekibin hükümetin orta vadeli programıyla ilişkili uygulama risklerine karşı sıkı para politikasını sürdürüleceğini beklediklerini ifade etmişlerdir. Türkiye'nin kamu maliyesi üzerindeki genişletici baskıların yoğunlaşması halinde, anti-enflasyonist politikaların tersine çevrilmesi riskinin ortaya çıkacağını, TL’nin değer kaybının yeniden başlayacağını ve dolayısıyla görünümün bozulacağını not etmişlerdir. Buna mukabil, enflasyonu tek haneli seviyelere yakınlaşması, Türk lirasına ve yerel sermaye piyasalarına uzun vadeli güveni yeniden sağlaması konularında ilerleme sağlanması halinde de notları yükseltebileceklerini ifade etmişlerdir.
Türk bankacılık sistemindeki yabancı para mevduatlarının payının azalması, yerel sermaye piyasalarının döviz likiditesinin ve derinliğinin artmasına katkı sağlamakta olup ilave not artışı ile sonuçlanabileceği ifade edilmektedir.
Cari açığın düşmesi, döviz mevduatlarının payının azalması ve eşzamanlı olarak TCMB'nin net döviz rezervlerinde görülen artışlar Türkiye'nin dış hesaplarının yeniden dengelenmesine katkı sağlamıştır. Türkiye'nin dış hesaplarında oluşan bu yeniden dengelenme not artışına gerekçe olmuştur.
S&P, enflasyonla mücadelede %30’un üzerindeki bir asgari ücret zammının enflasyon başarısını Türkiye’nin gelecek görünüm notunu zedeleyeceğini ifade ederek enflasyon yükünün çalışan kesimlerin üzerine yüklenilmesini öneriyor. Türkiye ekonomisinde ücret belirlemede bir kıstas olan artışın, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, yaklaşık %44 olan 2024 enflasyon oranına geriye dönük endekslenmesidir. Siyasi gerçekler ve hala sıkı olan işgücü piyasası göz önüne alındığında, S&P’ye göre anlaşmanın bu iki uç nokta arasında bir yerde bir rakamda karar kılacağıdır. Ancak, %30'dan yüksek herhangi bir artış, zaten uzamış olan enflasyonla mücadele sürecini daha da uzatacak ve 2027'de tek haneli enflasyonu daha az ulaşılabilir bir hedef haline getirecektir. Bu durum 2025 yılında gerçek ücretlerde düşüş ve hane halkı harcamalarında aşağı yönlü baskı anlamına gelmektedir.
Mart 2028'e kadar herhangi bir seçimin planlanmamış olması politika yapıcıların 2025 ve 2026 için geriye dönük endeksli ücret artışlarını kabul etmeleri üzerindeki baskıyı azalmaktadır denilerek, ücret artışlarında hükumeti zorlayacak bir durumun olmadığını ve elinin rahat olduğunu belirtiyor. Zira, 2028'e kadar planlanmış ulusal seçim olmadığından, Türk politika yapıcılarının kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu sıkıştırmak için ek politikalar uygulama alanlarının olduğu ifade edilmektedir.
İktidardaki AKP’nin 2017 anayasasını revize etme desteğine, genel seçimleri öne çekme olasılığına rağmen, S&P’ye göre 2026'dan önce erken seçim olmayacaktır.
Hükümet asgari ücreti 2025'te yalnızca bir kez ayarlama kararında kararlı göründüğünü ifade etmiştir.
Hizmet enflasyonundaki katılık hane halklarının yaşam maliyetini artırmaya devam etmektedir.
Türkiye’de merkezi karar alma mekanizmalarının aşırı etkinliği, lehte ve aleyhte cereyan edecek olan politika tepkilerinin öngörülebilirliğini, kurumlar arasındaki dengelerin devamlılığını, verilerin zamanında ve doğru bir şekilde oluşma olasılığını zayıflatmaktadır.
Türk Lirasının uzak erimli görünen ve/veya tahmin edilen ufukta rezerv para olma veya etkinliğinin arma olasılıkları sıfırdır.
Yönetilen dalgalı döviz kuru rejimi ekonominin esneklik kabiliyetini törpülemektedir.
Siyasi müdahale olasılığı sıfırlanmadığı için Merkez Bankası’nın bağımsızlığı hala sorgulanmaktadır.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BİST100 endeksi geçtiğimiz haftayı yatay tamamladı. 3,5 gün işlemlerin olduğu haftada vade sonu nedeniyle haftanın ilk yarısı baskılı geçse de haftanın ikinci yarısında kısmi de olsa toparlanma gözlemlendi. Fakat İstanbul enflasyonun yüksek gelmesi ile manşet enflasyonun yüksek gelme beklentisi sonrasında sıkı politikanın devam ederek ekonomideki durağanlığın devamı algısı endekste kar realizasyonlarını artırdı.
BİST100 endeksinde 9.000 psikolojik direnç seviyesi geçilemediği sürece uzun süredir satış baskısının arttığı görülüyor. 22 Temmuz'dan bu yana düşüş trendinde olan endeksin, düşüş sarmalından kurtulması için 9.000 ve 200 g HO'yu aşması gerektiğini düşünüyoruz.
Hafta sonu riski ve tatil riskinin alınmaması algısı ve haber akışları volatiliteyi yükseltebilir.
BİST100 endeksinde TL bazında 8.905 seviyesini pivot, 8.960 - 9.040 9.095 seviyelerini direnç, 8.825 - 8.770 - 8.695 seviyelerini destek seviyeleri olarak takip edeceğiz.
Dolar bazında ise 262,2 - 264,4 - 266,1 seviyeleri direnç, 258,3 - 256,7 - 254,4 seviyeleri destek olarak izlenecek.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD & Avrupa Hisse Senedi Piyasaları
Piyasalar karışık ekonomik verileri ve ABD tarihinin en çekişmeli seçimlerinden biriyle ilgili belirsizliklere rağmen beklentinin üzerinde gelen bilançolara odaklanmasıyla dipten gelen alım dalgası hisse senetlerini yükseltti.
Wall Street, ABD’de işe alımların Ekim ayında 2020’den bu yana en yavaş hızda ilerlediğini ve işsizlik oranının yatay kaldığını gösteren verileri şiddetli kasırgalar ve büyük bir grev gibi tek seferlik geçici olaylar olarak görmesi sebebiyle fiyatlamadı. İstihdam raporu, gelecek haftaki FED toplantısı ve 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önceki son önemli veri oldu.
Karışık istihdam raporu, işgücü piyasasının birkaç yıl önce görülen aşırı ısınmış seviyelerden hala aşağı doğru kaymakta olduğuna dair daha fazla kanıt sunarak, FED yetkililerinin enflasyonu bastırmak için uygulamaya koydukları yüksek faiz oranlarını düşürmeye devam etmeleri için durumu destekliyor.
ABD endekslerinin tamamı günü değerlendirerek sonlandırdı. Dow Jones endeksi %0.69, S&P500 %0.41 ve Nasdaq %0.80 oranında primlendi. Dow Jones endeksinde enerji %2.86, takdirsel tüketim %1.52 ve sanayi %1.28 oranında değerlenerek en iyi performansı sergilerken hammadde %0.83, iletişim servisleri %0.84 ve temel tüketim %0.04 oranında düşüş yalayarak en kötü performansı sergileyen sektörler oldular. S&P500 endeksinde takdirsel tüketim %2.4, IT %0.61 ve sağlık %0.59 oranında primlenerek en çok değerlenen sektörler olurken altyapı %2.26, gayrimenkul %1.09 ve enerji %0.74 düşüş yaşayarak en çok değer kaybeden sektörler oldular.
Son dönemdeki satışların merkezi olan teknoloji mega şirketleri Cuma günü kazançlara öncülük etti. Amazon.com güçlü sonuçların ardından %6,19 yükseldi. Intel beklentinin üzerinde gelen bilanço ile yükselişini sürdürdüğünü kanıtlayarak %7,81’lik bir yükseliş yaşadı. Chevron kar, üretim ve satış tahminlerini aşmasının ardından %2.86 primlendi Boeing uzun bir grevin sona yaklaştığına dair iyimserlikle %3,54 yükseldi. Apple beklentinin altında kalan çeyreklik tahminin ardından %1,6 düştü.
Diğer kurumsal gelişmelere baktığımızda BYD Co yılın son çeyreğine rekor aylık satışla başladı ve Çin’de otomobil alımlarının en yoğun olduğu sezonda güçlü performansını sürdürdü. Charter Communications hisseleri, kablo ve internet devinin federal bir internet sübvansiyon programının sona ermesine rağmen üçüncü çeyrekte analistlerin beklediğinden daha az geniş bant abonesi kaybettiğini bildirmesinin ardından %11.87 yükseldi. Reckitt Benckiser Group, ABD’de jürinin erken doğan bebek formüllerinin potansiyel risklerini gizledikleri iddiasıyla ilgili Abbott Laboratories ve kendisini aklayan kararının ardından Abbott %4.61 yükseldi.
Avrupa endekslerinde pozitif seyir hakimdi. Euro Stoxx 50 %1.04, FTSE100 %0.83 ve DAX %0.93 oranında değerlenerek günü sonlandırdı. FTSE100 endeksinde sanayi %1.59, temel tüketim %1.08 ve altyapı %1.02 oranında değerlenerek en iyi performansı sergilerken gayrimenkul yaty, enerji %0.13 ve hammadde %0.21 oranında değerlenerek en düşük performansı sergiledi. DAX endeksinde ise sanayi, sağlık ve hammadde sektörlerinin hepsi %1.33 oranında primlenerek en çok değerlenen sektörler olurken gayrimenkul yatay, altyapı %0.18 ve temel tüketim %0.31 oranında değerlenerek en az yükselen sektörler oldular.
Emtia & FX Vadeli Kontratları (Futures)
ABD tarafında açıklanan Ekim ayı Tarım Dışı İstihdam verisi beklentilere göre oldukça zayıf bir seviyede açıklanırken piyasa beklentisi 100 bindi. Veri gerçekleşmesi ise 12 bin seviyesinde kaldı. Eylül ayı için 254 bin açıklanan veri 223 bine revize edilse de bugün açıklanan veri sonrası ABD’de faiz indirimleri için piyasa beklentileri arttı. Kasım ayı için bir kademe faiz indirimine kesin gözüyle bakılırken, 2024 yılının son toplantısı için ise veri öncesi %70’ler seviyelerinde faiz indirimi olasılığı fiyatlanıyorken veri sonrası %82 olasılıkla yılsonuna kadar 2. Kademe faiz indirimi fiyatlanmakta. Dolar Endeksi 104,60 seviyelerini test etse de 104,30 seviyesinde izlenmekte. Günlük bazda pozitif tarafta kalan Dolar Endeksi %0,39’lük değer kazancı kaydetti. 104 seviyesi önceki hareketlilikleri göz önünde bulundurduğumuzda destek olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketliliğin devam etmesi dahilinde ise 104,35 seviyesi yine önceki hareketlilikleri baz aldığımızda direnç işlevi görebilir. EURUSD paritesi ise 1,041 seviyesinde işlem görürken günü -0,42%’lik kayıpla kapattı. USD karşısında bugün tek değer kazanan gelişmiş ülke para birimi İngiliz Pound’u olurken USD karşısında en çok değer kaybeden gelişmiş ülke para birimleri ise %0,94 ile İsveç Kronu ve %0,76 ile İsviçre Frank’ı oldu.
Ons Altın %0,35 oranında değer kaybıyla 2734$ seviyesinden işlem görmekte. 2750$ seviyesi önceki hareketlilikleri referans olarak aldığımızda direnç seviyesi olarak takip edilebilir. 2720$ seviyesi ise önceki hareketliliklere bağlı olarak destek seviyesi niteliğinde takip edilebilir. Ons Gümüş tarafı ise %0,85 oranında değer kaybı ile 32,38$ seviyesinde yer alıyor. Petrol tarafında ise WTI Aralık vadeli kontratında %1,06 oranında günlük düşüş ile 69,$ seviyesinden işlem geçmekte. Brent petrol Aralık vadeli kontratı ise %0,97 oranında günlük düşüş ile 73,06$ seviyesinden işlem görmekte. Değerli metallerde jeopolitik gerginlikler ve ABD Başkanlık seçimi yukarı yönlü risklerin belirginleşmesini sağlarken petrol vadeli işlem kontratlarında ise arzın fazlalığı aşağı yönlü risklerin daha belirgin olmasını sağlamakta.
Eurotahvil Piyasaları
ABD tahvilinde ise açıklanan veri sonrası tahvil getirilerinde düşüş izlendi. 2 yıllık getirilerde yaklaşık 10 bps’lik düşüş gözlemlenirken 5 ve 10 yıllık tahvil getirilerinde ise 5 - 9 bps aralığında düşüş izlendi. ABD devlet tahvillerine veri sonrası gelen talep Avrupa’daki tahvillere de yansıdı. Almanya, İngiltere, Fransa ve Danimarka devlet tahvilleri en fazla primlenen ülkeler olarak gözükmekte. Yurtiçinde eurotahvil piyasası alıcılı seyretse de en çok primlenme kısa vadeli tahvilde görülürken orta ve uzun vadede getirilerde oldukça sınırlı pozitif ortam takip edildi. Açıklanan veri sonrası CDS risk priminde dar bir bantta volatilite artışı gözlemlense de 269’lu seviyelerden geri gelerek 268 seviyelerinde stabil görünüm takip edilmekte.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/11/01/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-01-11-2024/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Manşet Enflasyon Verisi Yarın Açıklanacak
Yurt içinde Ekim ayına ilişkin enflasyon verisi yarın açıklanacak. Beklentimiz aylık bazda
verinin %2,25, yıllık bazda ise %47,68 artması yönünde. Piyasa beklentisi ise aylık bazda
verinin %2,6 geleceği. İstanbul'un Ekim ayı enflasyonun aylık %3,64, yıllık %59,10 olması
ardından ise beklentilerin yukarı yönlü sapabileceğini düşünüyoruz.
Eylül ayında enflasyonun beklentilerin üstünde %2,97 gelmesi sonrasında faiz indirim
beklentileri ay bazında ötelenmişti. Benzer bir durum Ekim ayı enflasyon verisinde de olursa
Aralık faiz indirimi beklentilerinin de tamamen rafa kalkacağını ve Cuma günü
gerçekleşecek TCMB Enflasyon Raporu toplantısında yıl sonu enflasyon beklentisinin kısmi
de olsa yukarı yönlü revize olabileceği kanaatindeyiz. Ekim ayı PPK'da daha da şahinleşen
metin ile birlikte piyasa, Cuma günü sunumda faiz indirimi zamanına ilişkin mesajlar
arayacak.
ABD Seçimleri Sonrasında Fed'in İlk Faiz Kararı Olacak
5 Kasım'da ABD seçimleri sonrasında 7 Kasım'da da Fed'in faiz kararı açıklanacak. Geçen
toplantıda sürpriz sayılabilecek bir şekilde 50 baz puan faiz indiren Fed'den beklentiler, bu ay
25, Aralık ayında 25 baz puan faiz indireceği yönünde. Fakat karardan çok Fed Başkanı
Powell'ın açıklamaları daha önem arz ediyor. Çünkü Fed'in sonuçlardan ya da başkandan
etkilenip etkilenmeyeceği de merak konusu. Büyüme odaklı strateji çerçevesinde, istihdam
piyasalarının da az da olsa rahatlaması ile geri gelen enflasyon neticesinde Fed'in faiz
indirimlerinde eli güçlenmiş görünüyor. Eyalet üyeleri arasında anlaşmazlık olsa da ortak
nokta ılımlı faiz indirimlerinin ekonomiyi zarara uğratmayacağında yoğunlaşıyor.
ABD Seçimleri Geldi
ABD’de başkan Joe Biden’ın adaylığı, sağlık sorunları ve yaptığı açıklamalar nedeniyle
tartışma konusuyken, geçtiğimiz aylarda adaylıktan çekildiğini açıkladı. Biden, çekildiği
başkanlık yarışında mevcut başkan yardımcısı Kamala Harris'in Demokrat Parti’den
adaylığını desteklediğini açıklamıştı. Biden’ın çekilmesinden sonra Trump’tan da açıklama
geldi. Demokrat Parti adayının değişmesi tabir-i caizse kartların yeniden dağıtılmasına
neden oldu. Harris’in aday olması ile eksi bir savcı olan Harris ve hüküm giymiş bir suçlu
olarak gözüken Trump’ın başkanlık yarışı da ABD’de ayrı bir hikayeyi de beraberinde getirdi.
Anketlerde başa baş bir mücadele görünse de her dönemin ayrı bir hikayesi oldu. Trump'a
düzenlenen süikast girişimleri Trump'ı o dönem öne çıkarmış olsa da yapılan bağışlarlarla
Harris rekor kırdı. Seçim sonuçları bilinmez ama daha önce Trump'ın başkan olduğu süreçte
para politikalarına çok karıştığı tartışma konusuyken, olası Trump seçilirse Powell görevde
kalacak mı, ilerleyen günlerde göreceğiz. Seçim belirsizliğinin bitmesi kısa vadeli rahatlama
yaratabilecek olsa da seçim sonuçları artından piyasa olumlu yönde tepki verebilir
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Nereye Geldik?
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P 1 Kasım 2024 akşamı piyasalar kapandıktan sonra Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altından (B+) 3 kademe altına (BB-) yükseltti. Not görünümü ise pozitiften durağana çekildi. İş Yatırım ve ekonomist beklentileri ile uyumlu adımın anlamlı bir piyasa etkisi yaratmasını beklemeyiz. Fitch ile aynı not seviyesine gelen S&P ekonomi politikalarını izleyeceği bir bekleme sürecine geçiyor.
Üç büyük kuruluştan Moody’s kredi notumuzu yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altında (B1) ancak pozitif bir görünümle tutuyor. 2025’teki ilk gözden geçirme toplantısında diğer iki kuruluşla aynı yere gelmesini bekleriz.
Ülkeler Arası Karşılaştırma
Alınan karar sonrası Türkiye S&P kredi notu Güney Afrika, Özbekistan, Ürdün ve Kosta Rika gibi ülkelerle aynı kademede. Karşılaştırılmayı tercih edeceğimiz Brezilya 1, Vietnam, Kolombiya ve Fas 2, Romanya ve Sırbistan 3 kademe üzerimizde. Bu ülkelerin çoğu yüksek rezerv yeterlilik oranları ile bizden ayrışıyor. S&P’nin geçtiğimiz günlerde Sırbistan’ın kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çektiğini hatırlatalım.
Türkiye 5 yıllık CDS risk primi 1 Kasım kapanış verileri itibariyle 270 civarında. Mevcut risk primimiz S&P kredi not ligimize uygun gözüküyor. İstikrarlı rezerv birikimi ve enflasyon eğiliminde mütevazi bir iyileşme gibi iç faktörler önümüzdeki günlerde CDS’in 250’ye doğru bir miktar gerilemesini sağlayabilir. Fed faiz indirim döngüsü ve ABD seçimleri sonrası azalacak küresel belirsizlik de destekleyici olacaktır.
Geçmiş Not Artışlarında Piyasa Etkisi
2003 yılından günümüze, 1 Kasım 2024 S&P kararı hariç, 17 kredi not artışı tespit ediyoruz. Yukarıdaki tabloya tıklayarak eski kararların öncesi ve sonrası borsa fiyatlamalarını yakından inceleyebilirsiniz. Borsa getirilerine baktığımızda aşağıdaki sonuçlara ulaşıyoruz
Geçmiş örneklerde kredi not artışının hemen öncesindeki haftada pozitif, haberin ardından gelen seanslarda genel olarak negatif bir fiyatlama var. Karar öncesi seanslarda banka endeksi sanayi endeksine kıyasla pozitif ayrışmış. Dolayısıyla karar sonrası günlerde bankalar daha çok kar satış yiyor.
2024 yılında, özellikle son 3 kararda geleneksel ilişiki zayıflamış. 6 Eylül Fitch ve 1 Kasım S&P kararları öncesi seanslarda BİST100 endeksi satıcılı ya da yatay seyretmiş. Dolar bazlı MSCI Türkiye endeksinin diğer GOÜ’lere göre kazancına baktığımızda ise son 5 seansta Türkiye’nin pozitif ayrıştığını görebiliyoruz.
Piyasanın kredi not artışlarına alıştığını ve döngüsel zayıflığın hakim olduğunu anlıyoruz.
S&P Yorumları
Kredi not artışı piyasanın bildiği sebeplerle açıklanıyor; sıkılaşan para politikası, yerleşiklerde liralaşma eğilimi, daralan cari açık ve artan rezervler. Kuruluş ilave not artışı için yıllık tek haneye yaklaşan enflasyon veya yerleşik yatırımcılarda ilave liralaşmayı şart koşuyor. Para politikasının sıkı kaldığı bir senaryoda 2025 ortasına kadar mevduatlarda döviz payının 1/3’e gerileyebileceğini öne sürüyor. Hali hazırda KKM dahil döviz mevduat payı %45’in üzerinde.
S&P yılbaşında %30 üzerinde bir asgari ücret artışının dezenflasyon sürecini uzatacağını öne sürerek daha düşük ayarlama öneriyor. Bizim öngörümüz ise açlık sınırındaki yükselişin altında kalmamak adına %36 gibi daha yüksek bir zam yapılacağı.
S&P 2024 yılında %3,1, 2025 yılında %2,3 reel GSYİH büyümesi öngörüyor. 2024 tahminmiz S&P ile aynı ancak %3,5 seviyesindeki 2025 öngörümüzü yeni yıl ücret artışının boyutu belli olduktan sonra muhtemelen aşağı güncelleyeceğiz.
2024 sonu enflayson tahmininde %44 ile S&P ile ortaklaşıyoruz. Ancak 2025 yılı için kuruluşun yılsonu tahminini raporda göremedik. S&P’nin 2025 ortalama enflasyon tahmini %27,6 ile bizim %31,6 öngörümüzden düşük. Asgari ücret zammı ve büyüme öngörümüz daha yüksek olduğu için ayrışmış olabiliriz.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/11/03/sp-not-artisi-ve-piyasa-etkisi/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD seçmeni 5 Kasım’da sandığa gidecek. Sandık sayımlarına ilişkin veri akışı ABD doğu yakası saatiyle akşam 7’den, Türkiye saati ile 6 Kasım günü sabaha karşı 3’ten sonra başlayacak. 6 Kasım sabahı Borsa İstanbul seansı başlarken başkanlık yarışının kazananına dair sağlıklı bir fikrimiz olabilir.
Uluslararası Piyasalar birimimizden Ahmet Vefa Karabulut 2 Ekim tarihinde ABD başkan adaylarının farklılaşan politika tercihlerini inceleyen ve seçimin olası sektör etkilerine değinen bir rapor kaleme almıştı. Bu bilgilendirme notunda başkanlık seçim anketlerini değerlendireceğiz.
İş Yatırım olarak ABD ya da başka ülkerde seçimlere ilişkin tahmin yapmıyoruz. Son yıllarda, gerek ülkemizde gerek dünya genelinde, anket şirketlerinin itibar kaybettiğini görüyoruz. Üstelik ABD başkanlık seçimlerinde eyalet bazlı seçiciler kurulu sistemi sebebiyle ülke genelinde daha çok oy alan aday seçimi kaybedebiliyor. Dolayısyla ABD’de ulusal anketlerin sinyal gücü görece zayıf ve eyalet seviyesine inen bir sürü farklı ölçüm yapılması gerekiyor. Bu metinde net bir tahmin yapmak yerine seçim anketlerini nasıl incelediğimizi ve önceki dönemlerle karşılaştırmanın hangi adayı öne çıkardığını açıklayacağız. Zaten işin asıl uzmanları seçime dair güvenilir öngörülerde bulunmanın zor olduğunu ve kafa kafaya bir yarış beklediklerini söylüyor.
Ancak önce kısa bir özet: 2024 seçimi için anket sonuçlarını, (i) önceki iki başkanlık seçimi öncesinde yapılan anketler ve (ii) gerçekleşen seçim sonuçları ile karşılaştırıldığımızda Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanma ihtimalinin biraz daha güçlü olduğunu hissediyoruz.
Anket Çeşitleri
İki çeşit anket verisine baktık; (i) ABD genelinde seçmen tercihini ölçmeye çalışan ulusal anketler (ii) kritik eyaletlere odaklanan bölgesel anketler. Önde gelen anket şirketlerinin ölçümlerini günlük frekansta bir hareketli ortalama olarak derleyen Real Clear Politics verilerinden yararlandık.
Erken oy verenlere ilişkin anketleri incelemedik. ABD seçim tahmincilerinin çoğu erken oy kullanmış seçmene yönelik verilerin anlamı olmadığını söylüyor. Bu konuda Sean Trende ve Nate Silver’ın erken oy verilerinin sinyal gücünü eleştiren yazıları incelenebilir. Yerli ya da yabancı basında çıkan erken oy haberlerini iskontoyla okuyoruz.
ABD Geneli Oy Farkı
İncelediğmiz verilerde adaylara atfedilen oy oranlarını doğrudan ciddiye almak yerine anketlere göre adaylar arası oy oranı farkına baktık. Söz konusu oy farkını da ABD geneli için 2016 ve 2020 başkanlık seçimleri öncesinde yapılan anketlerdeki oy farkı ve seçimlerde gerçekleşen oy farkı ile karşılaştırdık. Böyle bir karşılaştırma ile farklı yıllardaki anket ölçümlerinde tekrar eden yapısal yanlılıklara dair fikrimiz oluyor.
Aşağıdaki grafikte 2016, 2020 ve 2024 seçim anketlerinde seçimden önceki 90 günde adaylar arası oy farkını görüyoruz. Anketlerde Demokrat aday için ölçülen oy oranını Cumhuriyetçi aday Trump’ın oranından çıkardığımız için pozitif değerler Demokrat oyunun yüksek ölçüldüğünü, negatif değerler aksini gösteriyor.
ABD genelindeki anketlerin ortalamalarına göre Demokratların 2024 seçimlerinde başkan adayı Kamala Harris’in “oy farkı performansı” 2020’nin galibi Joe Biden’dan ve 2016’nın kaybedeni Hillary Clinton’dan daha kötü.
Mevcut başkan Biden, krtik eyaletleri az farkla kazanarak Trump’ı yendiği 2020 seçimlerinde rakibine ABD genelindeki oy oranında 4,5 yüzde puan fark atmıştı. Seçim öncesinde anketler son 90 günün ortalamasında 7,6, son haftanın ortalamasında 7,4 puan olmak üzere Biden lehine daha büyük bir fark ölçmüş. Trump anketlerin işaret ettiğinden iyi bir performans göstermiş.
ABD genelinde rakibinden 2,1 yüzde puan daha az oy alan ancak kritik eyaletleri ve seçiciler kurulu çoğunluğunu elde eden Donald Trump 2016 seçimlerini kazanmıştı. Hillary Clinton son 90 günün anketlerinde 4,3 puan, son haftanın anketlerinde 2,1 yüzde puan önde gözüküyormuş. Anketler oy farkı tahmininde çok yanılmamış.
2024 seçimlerinden önceki 90 günde ABD geneli anketlerinde Kamala Harris (sadece) 1,4 yüzde puan önde. Clinton ve Biden ülke geneli anket ölçümlerinde aynı dönemde hiç geriye düşmemişken Harris son haftaya Donald Trump’ın 0,3 puan gerisinde giriyor.
Kritik eyaletlerde durum nasıl?
Günün sonunda ülke genelinde alınan oydan daha önemli olan “swing states”, yani seçimden seçime farklı partilerin adaylarının kazanabildiği, siyaseten daha “oynak” eyaletler. Başkan olmak için adayların 270 seçiciler kurulu üyesi kazanması, bunun için de toplamda 270 kurul üyesi kazandıracak eyaletlerde birinci olması gerekiyor. Altı kritik eyalete (Pennsylvania, Michigan, Wisconsin, Nevada, Arizona ve North Carolina) dair anket sonuçlarını oy farkına bakıp 2020 seçimine dair anketler ile karşılaştırarak inceledik. Aşağıdaki görselleri üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Altı eyaletin tamamında Harris 2020’nin galibi Biden’dan daha kötü bir anket performansı kaydetmiş. Üstelik Pennsylvania, Arizona, Nevada ve North Carolina’da Trump’ın gerisinde gözüküyor. Biden bu altı eyaletten sadece North Carolina’yı kaybetmiş, diğer beşini kazanmıştı.
2020’de eyalet seviyesinde yapılan anket ölçümlerindeki hatalar Trump’ın oyunu olduğundan az göstermiş, seçimde oy farkları Trump lehine kapanmıştı. Geçmişin tekerrür ettiği, anket ve gerçekleşme arasındaki makasın yine aynı yönde kapandığı bir senaryoda Trump avantajlı gözüküyor. Ancak söz konusu hata payının azaldığına ve anketlerin 2022 kongre seçimlerinde isabetli ölçüm yaptığına ilişkin yorumlar da görüyoruz. Anket şirketleri Trump’ın oyunu olduğundan az ölçmemek için 2020’ye kıyasla daha dikkatli davranıyor ve Harris’in Trump’a attığı fark bu sebeple düşük gözüküyor da olabilir.
Eyalet seviyesindeki anketler ve gerçekleşme arasında anlamlı bir sapma olmadığı durumda son 1 ayın verileri yine Trump’ı destekliyor. Son 1 haftanın Real Clear Politics anket derlemeleri Donald Trump’ın avantajlı olduğu aşağıdaki gibi bir seçim haritasına işaret ediyor.
Kaynak: İş Yatırım, Real Clear Politics, 270 To Win.
Sonuçta kritik eyaletlerde adayların anket performansları arasındaki makas istatistiken yeterince büyük değil. Harris de Trump da bu seçimi kazanabilir. Ancak seçim bahislerinde Trump önde. 2020’de durum tam tersiydi.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/11/03/abd-secim-anketleri-uzerine/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.