Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Tayland Yatırım Kurulu, veri merkezleri ve elektronik üretimine 2 milyar dolar değerinde yeni yatırım planının onaylandığını duyurdu. Yatırımlar arasında Google şirketinin 32,8 milyar baht (968,1 milyon dolar) tutarındaki bir yatırımı da yer alıyor. Şirket, büyük ölçekli bir veri merkezi kurmayı hedeflediklerini bildirdi.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı Bülteni
Çin Ulusal Enerji İdaresi’nin (NEA) kısa süre önce açıkladığı verilere göre, eylül ayı sonu itibarıyla ülkenin toplam kurulu enerji üretim kapasitesi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 14,1 artarak 3 milyar 160 milyon kilovata ulaştı.
Veriler, yılın ilk üç çeyreğinde Çin’de yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin yüzde 20,9 artışla 2 trilyon 510 milyar kWh'ye ulaştığını ve tüm enerji kaynaklarından elde edilen toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 35,5’ini oluşturduğunu gösterdi. Aynı dönemde, yeni kurulan yenilenebilir enerji kapasitesi yıllık yüzde 21 artışla 210 milyon kilovata ulaşarak yeni eklenen toplam kapasitenin yüzde 86'sını oluşturdu.
Çin Ulusal Enerji İdaresi Kalkınma Planlama Müdür Yardımcısı Dong Wancheng, yılın ilk sekiz ayında önemli enerji projelerine yaklaşık 1,7 trilyon yuan yatırım yapıldığını ve bu miktarın bir önceki yıla göre yüzde 16,2 artış gösterdiğini belirtti.
CRI internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://turkish.cri.cn/2024/11/04/ARTIPXFUYn0CSo4VfMCCR6Hs241104.shtml?spm=C78321.PSMoh7EsNG5G.EZ35uD3iEZSB.4
Rapor ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Cuma günü Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırımla B+ seviyesinden BB-‘ye yükseltirken görünümü durağan olarak belirledi. Böylece S&P yıl içindeki ikinci not artırımını yaparken Türkiye’nin kredi notu ile yatırım yapılabilir seviye arasındaki fark 3 kademeye inmiş oldu. Sonuncusu Eylül ayında olmak üzere yine yıl içinde iki kez not artıran Fitch’in Türkiye’ye verdiği not da benzer şekilde yatırım yapılabilir seviyenin 3 kademe altında bulunuyor. Moody’s ise Temmuz ayında notta iki kademe artırıma gitmiş ve notu yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altı olan B1’e yükseltmişti. Dolayısıyla S&P kararıyla birlikte üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu da Türkiye’nin kredi notunu yıl içinde iki kademe artırmış oldu. Yeni haftada ise piyasaları oldukça önemli konu başlıkları bekliyor. Bu çerçevede içeride bugün açıklanacak Ekim ayı enflasyon rakamları öne çıkarken yurt dışında piyasaların odak noktasında yarın gerçekleştirilecek olan ABD başkanlık seçimi yer alıyor. Küresel risk iştahını şekillendirme potansiyeli taşıyan bu önemli konu başlığından iki gün sonra ise Fed toplantısının gerçekleştirilecek olması ile gözler para politikalarına çevrilecek.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD Merkez Bankası'nın (FED) başkanlık seçimlerinden hemen sonra 6-7 Kasım tarihlerinde yapacağı toplantısından yeni bir faiz indirimi kararı çıkması bekleniyor. Enflasyonun soğumaya devam etmesiyle birlikte FED'in bu yıl ikinci kez faiz indirimine gideceği tahmin ediliyor.
FED, Perşembe öğleden sonra iki günlük toplantısını bitirdiğinde başkanlık yarışının sonucu hala belirsiz olabilir. Ancak bu tür olası bir belirsizlik FED'in gösterge faiz oranını daha da düşürme kararı üzerinde etkili olmayacak. Öte yandan Ocak ayında yeni bir başkan ve Kongre göreve başladığında, özellikle de Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump'ın Beyaz Saray'ı tekrar kazanması durumunda FED'in gelecekte atacağı adımlar daha belirsiz hale gelebilir.
Ekonomistler, Trump'ın tüm ithalata yüksek gümrük vergileri getirme ve izinsiz göçmenleri toplu sınır dışı etme önerilerinin ve FED'in normalde bağımsız olan faiz kararlarına müdahale etme tehdidinin enflasyonu yükseltebileceğini dile getiriyor. Daha yüksek enflasyon da FED'i faiz indirimlerini yavaşlatmaya ya da durdurmaya zorlayabilir.
Başkan Jerome Powell liderliğindeki FED yetkilileri, Perşembe günü, Eylül ayında yarım puanlık bir indirimden sonra gösterge faiz oranını çeyrek puan daha düşürerek yaklaşık yüzde 4,6'ya indirme yolunda ilerliyor. Ekonomistler Aralık ayında çeyrek puanlık bir faiz indirimi daha ve muhtemelen gelecek yıl da bu tür hamleler bekliyor. Faiz indirimleri zaman içinde tüketiciler ve işletmeler için borçlanma maliyetlerini düşürecek.
FED, daha fazla borçlanma ve harcamayı teşvik ederek durgun bir ekonomiyi ve zayıf bir istihdam piyasasını canlandırmak için genellikle faiz oranlarını indirme yoluna gidiyor. Ancak Biden yönetiminin Cuma günü açıkladığı verilere göre, ekonomi hızlı bir şekilde büyüyor ve işsizlik oranı, kasırgalar ve Boeing'deki grevin geçen ay net istihdam artışını keskin bir şekilde düşürmesine rağmen yüzde 4,1 gibi düşük bir seviyede seyrediyor.
FED, bu tür gerekçeler yerine, Powell'ın daha düşük enflasyon ortamına yönelik “yeniden ayarlama” olarak adlandırdığı sürecin bir parçası olarak faiz oranlarını düşürüyor. Enflasyon, Haziran 2022'de son 40 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 9,1'e çıktığında FED, 11 kez faiz artırımına gitmiş ve nihayetinde faiz oranını son kırk yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,3'e çıkarmıştı.
Ancak Eylül ayında yıllık enflasyon yüzde 2,4'e düşerek FED'in yüzde 2'lik hedefinin çok az üzerine çıktı ve 2018'deki seviyesine eşitlendi. Enflasyonun düşmüş olması nedeniyle Powell ve diğer FED yetkilileri, yüksek borçlanma oranlarının artık gerekli olmadığını düşündüklerini söyledi. Yüksek borçlanma oranları, özellikle konut ve otomobil satışları gibi faiz oranlarına duyarlı sektörlerde büyümeyi kısıtlıyor.
FED yetkilileri faiz indirimlerinin kademeli olacağını belirtti ancak neredeyse hepsi daha fazla indirime destek verdiklerini ifade etti.
FED, gelecek yıl muhtemelen gösterge faiz oranının ne kadar düşük olması gerektiği sorusuna yanıt arayacak. Nihayetinde yetkililer, bu oranı büyümeyi ne kısıtlayan ne de teşvik eden bir seviyeye, FED tabiriyle “nötr” hale getirmek isteyebilir.
Powell ve diğer FED yetkilileri, nötr oranın tam olarak nerede olduğunu bilmediklerini kabul ediyorlar. Eylül ayında FED'in faiz belirleme komitesi bu oranın yüzde 2,9 olduğunu tahmin etmişti. Çoğu ekonomist bunun yüzde 3 ila yüzde 3,5 arasında olduğunu düşünüyor.
FED Başkanı, yetkililerin nötr oranın nerede olduğunu, ekonominin faiz indirimlerine nasıl tepki verdiğine göre değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. Şimdilik çoğu yetkili, FED'in mevcut faiz oranının yüzde 4,9 ile nötr seviyenin çok üzerinde olduğundan emin.
Ancak bazı ekonomistler, ekonominin yüksek borçlanma oranlarında bile sağlıklı görünmesi nedeniyle FED'in kredileri çok fazla gevşetmesine gerek olmadığını savunuyor.
FED'in son toplantısının seçim gününden hemen sonra yapılacak olması nedeniyle Powell'ın Perşembe günü düzenleyeceği basın toplantısında başkanlık yarışının sonucu ve bunun ekonomi ve enflasyonu nasıl etkileyebileceğine ilişkin sorularla karşılaşması muhtemel. Powell'ın FED'in kararlarının siyasetten hiç etkilenmediğini yinelemesi beklenebilir.
Trump, başkanlığı sırasında, Çin'den gelen çamaşır makineleri, güneş panelleri, çelik ve bir dizi ürüne gümrük vergisi getirmişti. Başkan Biden da bu uygulamayı sürdürmüştü. Araştırmalar bunun sonucunda çamaşır makinesi fiyatlarının arttığını gösterse de genel enflasyon fazla yükselmedi.
Ancak Trump, şimdi denizaşırı ülkelerden gelen birçok malın fiyatını yaklaşık 10 kat arttıracak çok daha geniş kapsamlı gümrük vergileri, bir başka deyişle ithalat vergileri öneriyor.
Birçok ana akım ekonomist, Trump'ın önerdiği son gümrük vergilerinin enflasyonu neredeyse kesinlikle yeniden ateşleyeceğini söyleyerek alarma geçti. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü tarafından hazırlanan bir rapor, Trump'ın ana gümrük vergisi önerilerinin gelecek yıl enflasyonu normalde olması gerekenden 2 puan daha yüksek hale getireceği sonucuna vardı.
Amerika'nın Sesi internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://d33vxfhewnqf4z.cloudfront.net/a/abd-merkez-bankasi-fed-faiz-oranlarini-bir-kez-daha-dusurmeye-hazirlaniyor/7849866.html
Rapor ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
S&P Global Ratings, 1 Kasım 2024'te Türkiye'nin uzun vadeli ülke kredi notlarını 'B+'dan 'BB-'ye yükseltti. Görünümüne ise istikrarlı olarak belirledi. Aynı zamanda, 'B' olarak belirlemiş olduğu kısa vadeli ülke kredi notunu ise teyit etti, Yine ulusal ölçekli notları ise 'trAA-/trA-1+'dan 'trAA+/trA-1+'ya yükseltti.
Türkiye S&P den matematiksel olarak 100 puan üzerinden sadece 40 puanlık bir not almış ve sınıfı geçecek bir not seviyesine hala ulaşamamıştır. Sonuçta Türkiye’nin kredi derecelendirme notu 100 puan üzerinden 30 puandan 40 puana yükseltilmiş oldu. S&P Global Ratings 'in ülke ratingi metodolojisine göre kredibilite analizi, beş temel derecelendirme faktörünün değerlendirilmesi ve puanlanmasına dayanmaktadır: “Kurumsal değerlendirme”, “Ekonomik değerlendirme”, “Dış değerlendirme”, “Mali esneklik-performans ortalaması-borç yükü” ve “Parasal değerlendirme”. Bu faktörlerin her biri 1 (en güçlü) ile 6 (en zayıf) arasında değişen skorlarla ve bir süreklilikte değerlendirilir. Son raporda Mali esneklik ve performans ortalaması ve borç yükü ile Parasal değerleme 5’er puan, diğerleri ise 4’er puan almıştır.
S&P, en kritik öneme sahip olan “Transfer Risk” ve “Convertibility Risk” notlarını ise ‘BB-'den 'BB 'ye revize etti. Rating notları arasından ek kritik öneme sahip olan transfer and convertibility notlarının artırılmış olması dış borç ödeyememe risklerinin bir miktar azaldığını ifade etmektedir. Zira S&P önceki değerlendirmelerinde Türkiye’nin dış tamponlarının tükenmiş olduğunu ifade ediyor idi. Şu andaki bu not artışı göreceli olarak dış tamponların yeniden inşa edilmeye başlandığını ve yabancı para likidite yönetimini engelleyen finansal sektör düzenlemelerinin kademeli olarak kaldırıldığını, özel sektörün yabancı para cinsinden borçlarını ödemesini engelleme kamusal oluşumların azaldığını göstermektedir.
Hala yüksek olan enflasyonu düşürme, çalışanların ücret beklentilerini yönetme ve Türk ekonomisini yeniden dengeleme konularına yönelik planlamaların rasyonalitesine ikna olunduğu için Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 12 ayda İstikrarlı bir görünüme sahip olacağını belirtmişlerdir. Durağan görünüm, mevcut ekonomik ekibin hükümetin orta vadeli programıyla ilişkili uygulama risklerine karşı sıkı para politikasını sürdürüleceğini beklediklerini ifade etmişlerdir. Türkiye'nin kamu maliyesi üzerindeki genişletici baskıların yoğunlaşması halinde, anti-enflasyonist politikaların tersine çevrilmesi riskinin ortaya çıkacağını, TL’nin değer kaybının yeniden başlayacağını ve dolayısıyla görünümün bozulacağını not etmişlerdir. Buna mukabil, enflasyonu tek haneli seviyelere yakınlaşması, Türk lirasına ve yerel sermaye piyasalarına uzun vadeli güveni yeniden sağlaması konularında ilerleme sağlanması halinde de notları yükseltebileceklerini ifade etmişlerdir.
Türk bankacılık sistemindeki yabancı para mevduatlarının payının azalması, yerel sermaye piyasalarının döviz likiditesinin ve derinliğinin artmasına katkı sağlamakta olup ilave not artışı ile sonuçlanabileceği ifade edilmektedir.
Cari açığın düşmesi, döviz mevduatlarının payının azalması ve eşzamanlı olarak TCMB'nin net döviz rezervlerinde görülen artışlar Türkiye'nin dış hesaplarının yeniden dengelenmesine katkı sağlamıştır. Türkiye'nin dış hesaplarında oluşan bu yeniden dengelenme not artışına gerekçe olmuştur.
S&P, enflasyonla mücadelede %30’un üzerindeki bir asgari ücret zammının enflasyon başarısını Türkiye’nin gelecek görünüm notunu zedeleyeceğini ifade ederek enflasyon yükünün çalışan kesimlerin üzerine yüklenilmesini öneriyor. Türkiye ekonomisinde ücret belirlemede bir kıstas olan artışın, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, yaklaşık %44 olan 2024 enflasyon oranına geriye dönük endekslenmesidir. Siyasi gerçekler ve hala sıkı olan işgücü piyasası göz önüne alındığında, S&P’ye göre anlaşmanın bu iki uç nokta arasında bir yerde bir rakamda karar kılacağıdır. Ancak, %30'dan yüksek herhangi bir artış, zaten uzamış olan enflasyonla mücadele sürecini daha da uzatacak ve 2027'de tek haneli enflasyonu daha az ulaşılabilir bir hedef haline getirecektir. Bu durum 2025 yılında gerçek ücretlerde düşüş ve hane halkı harcamalarında aşağı yönlü baskı anlamına gelmektedir.
Mart 2028'e kadar herhangi bir seçimin planlanmamış olması politika yapıcıların 2025 ve 2026 için geriye dönük endeksli ücret artışlarını kabul etmeleri üzerindeki baskıyı azalmaktadır denilerek, ücret artışlarında hükumeti zorlayacak bir durumun olmadığını ve elinin rahat olduğunu belirtiyor. Zira, 2028'e kadar planlanmış ulusal seçim olmadığından, Türk politika yapıcılarının kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırması yoluyla talebi ve enflasyonu sıkıştırmak için ek politikalar uygulama alanlarının olduğu ifade edilmektedir.
İktidardaki AKP’nin 2017 anayasasını revize etme desteğine, genel seçimleri öne çekme olasılığına rağmen, S&P’ye göre 2026'dan önce erken seçim olmayacaktır.
Hükümet asgari ücreti 2025'te yalnızca bir kez ayarlama kararında kararlı göründüğünü ifade etmiştir.
Hizmet enflasyonundaki katılık hane halklarının yaşam maliyetini artırmaya devam etmektedir.
Türkiye’de merkezi karar alma mekanizmalarının aşırı etkinliği, lehte ve aleyhte cereyan edecek olan politika tepkilerinin öngörülebilirliğini, kurumlar arasındaki dengelerin devamlılığını, verilerin zamanında ve doğru bir şekilde oluşma olasılığını zayıflatmaktadır.
Türk Lirasının uzak erimli görünen ve/veya tahmin edilen ufukta rezerv para olma veya etkinliğinin arma olasılıkları sıfırdır.
Yönetilen dalgalı döviz kuru rejimi ekonominin esneklik kabiliyetini törpülemektedir.
Siyasi müdahale olasılığı sıfırlanmadığı için Merkez Bankası’nın bağımsızlığı hala sorgulanmaktadır.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.