Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hemen her sektöre dokunan istif makinaları sektörü, giderek artan ihracat potansiyeli ile Türkiye ekonomisine yıllık 3,5 milyar dolarlık bir katkı sağlıyor. Türkiye'nin yeni nesil depo sistemleri ve iç lojistik alanındaki ilk fuarı olan HOW-Hub of Warehouse Fuarı'nın sektörün ihracatını daha yukarı taşımak hedefine büyük bir katkı sağlayacağını vurgulayan İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş, "Fuar, inovatif çözümlere erişim sağlayan, sektörü birbirine bağlayan ve büyümeye yön veren bir platform olarak ihracat faaliyetlerimizde yeni bir açılım başlatacak" dedi. Türkiye'de ilk kez sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirmeye hazırlanan fuar, 18-20 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenlenecek.
HOW-Hub of Warehouse Fuarı, dünyanın en büyük 10 fuar şirketi arasında yer alan Deutsche Messe AG'nin Türkiye ofisi Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. organizatörlüğünde, İSDER iş birliğiyle ENOSAD, ROBODER ve AKDER'in desteğiyle Türkiye'de ilk kez yeni nesil depo sistemleri ve iç lojistik sektörünü tek çatı altında buluşturacak. Fuar, malzeme taşıma teknolojileri, depo ve raf sistemleri, robot teknolojileri, yazılım ve otomasyon çözümleri gibi alanlardaki ürün ve hizmetleri bir araya getirerek sektörün dönüşümünü destekleyecek. 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenlenecek fuarda ziyaretçiler, istifleme, taşıma, depolama çözümleri, personel yükseltici platformlar için en son trend ve yenilikleri deneyimleme şansı bulacak.
İstif makinaları sektöründen ekonomiye 3,5 milyar dolarlık katkı
İstif makinaları sektörünün yıllık 3,5 milyar dolarlık ciro büyümesiyle Türkiye ekonomisine önemli bir katma değer sağladığını kaydeden İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş, fuara ilişkin şu değerlendirmede bulundu. "Sektörümüzün ihracatı 2023 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 23,1 artarak 771 milyon dolara ulaştı. Tamamlayıcı alt sektörlerimizin gerçekleştirmiş olduğu ihracat rakamları da dahil edildiğinde sektörümüzün ihracatı, yaklaşık 1 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır. Sektörümüzde, 2024 yılının Ocak-Kasım ayları arasında yaklaşık 701 milyon $ değerinde ihracat gerçekleşmiştir. Bu değer, 2023 yılının aynı dönemine (727 milyon $) göre %3.7 artmıştır.
HOW-Hub of Warehouse Fuarı, sektörümüzün ihracatını daha da yukarılara ulaştırma yolculuğumuz için atılan önemli bir adım olacak. Ziyaretçiler; fuarda istifleme, taşıma, depolama çözümleri, personel yükseltici platformlar için en son trend ve yenilikleri bulabilecek ve depolara yönelik tüm çözümleri ilk kez tek çatı altında görme fırsatına sahip olacak. Fuar, tüm paydaşlarımıza yeni iş birliği fırsatları sunarken, sektörün geleceğine de yön verecek."
"İstif makinaları sektörü ihracat performansı giderek artıyor"
Serkan Karataş, değerlendirmesinde sektöre ilişkin şu bilgileri paylaştı: "İstif makinaları, bir fabrika içerisinde yer alan depoların önemli oyuncularından. Bu konumuyla da tüm sektörlerle doğrudan bağlantı kuruyor. Bu da satış rakamlarına yansıyor. 2023 yılında İSDER Online verilerine göre iç pazarda toplam 15.652 adet istif makinası satıldı. 2024 yılı, beklentilerimiz düzeyinde 16.140 adet istif makinaları yurt içi satışı ile kapanmıştır. Sektörün ihracat performansı da umut verici bir tablo sunuyor. Her geçen yıl sektörümüzün ihracat performansındaki artış, sektörün uluslararası ağını genişletme potansiyelini gösteriyor."
"Türkiye'nin iç lojistik ve depo sistemleri alanındaki vizyonunu dünyaya tanıtacak"
HOW-Hub of Warehouse Fuarı Proje Yöneticisi Sena Mengül, fuarın sektöre getireceği yenilikçi yaklaşımlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "HOW-Hub of Warehouse Fuarı, tüm sektör paydaşlarının bir araya gelerek bilgi alışverişi yapabileceği ve en yeni teknolojileri deneyimleyebileceği eşsiz bir platform sunuyor. Fuar, yalnızca bugünün değil, geleceğin depo ve iç lojistik çözümlerine dair trendleri de şekillendirecek. HOW-Hub of Warehouse, yalnızca bir ticaret fuarı değil, aynı zamanda yenilikçi çözümlerin ve iş birliklerinin geliştirileceği bir platform olacak. Türkiye'nin iç lojistik ve depo sistemleri alanındaki vizyonunu dünyaya tanıtmak için bir fırsat sunacak. Katılımcılarımızın bu platformdan maksimum fayda sağlaması için titizlikle çalışıyoruz."
Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik trendlerine öncülük edecek
İç lojistik ve depo sistemleri alanında hız kazanan dijitalleşme süreci, otomasyon ve otonom sistemlerin yaygınlaşmasını tetikliyor. Robotik sistemler, depo operasyonlarına zaman tasarrufu getirirken operasyonel verimliliği de artırıyor. Türkiye'nin iç lojistik ve depo sistemleri alanındaki ilk büyük buluşması HOW-Hub of Warehouse Fuarı, sektörün dijitalleşme ve sürdürülebilirlik trendlerine öncülük ederek, ülke ekonomisine ve ihracatına önemli bir katma değer sağlayacak. Enerji verimliliği ve karbon nötr çözümler gibi kritik trendlerin ele alınacağı bir platform sunacak. Fuar, Taşıma Teknolojileri, Depolama ve Raf Sistemleri, Depolar ve Operasyonlar için Paketleme Teknolojileri, Yazılım ve Otomasyon Çözümleri, Depo Çözümleri, Robot Teknolojileri, AGV ve AMR ana ürün gruplarında, yeni nesil depo sistemleri ve iç lojistik sektörlerinin ürün ve çözümlerini kapsayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstinye Üniversitesi, Türkiye'nin köklü ve öncü markalarından biri olan Eyüp Sabri Tuncer ile önemli bir iş birliğine imza attı. İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer'in imzaladığı iş birliği protokolünün imza törenine, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Katiboğlu ve fakülte öğretim üyeleri, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Öz Pektaş, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Yaşar, Genel Sekreter Yardımcısı İlkay Sancaktar, Eyüp Sabri Tuncer Pazarlama Direktörü Pelin Tuncer ve Vanuatu İstanbul Fahri Konsolosu Mehmet Atar katıldı.
İnovatif ve bilim temelli projelerin hayata geçirilmesini hedefliyor
İş birliği kapsamında, Eyüp Sabri Tuncer'in mevcut Ar-Ge çalışmaları, yeni nesil ürün geliştirme süreçleri ve akademik iş birlikleri ele alındı. Firma, özellikle diş macunu ürünleri üzerine yürüttüğü Ar-Ge projelerinden bahsederek, bilimsel çalışmaların sektöre entegrasyonu konusunda atılan adımları paylaştı. Bu kapsamda İstinye Üniversitesi ile gerçekleştirilecek iş birliği, akademik ve sektörel bilgi birikiminin birleşerek inovatif ve bilim temelli projelerin hayata geçirilmesini hedefliyor.
Uygulamalı Ar-Ge çalışmaları üniversiteye ve sektöre değer katacak
Bu stratejik ortaklık, İstinye Üniversitesi'nin bilimsel araştırmalardaki gücünü ve Eyüp Sabri Tuncer'in yıllara dayanan tecrübesini bir araya getirerek hem akademik hem de sektörel gelişimi desteklemeyi amaçlıyor. Üniversitenin ilgili fakülteleri ve akademisyenleriyle yürütülecek çalışmalar, bilimsel araştırmaların endüstriyel çözümlere dönüştürülmesine katkı sağlayacak.
İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, törende yaptığı konuşmada, üniversitelerin sadece eğitim ve araştırma kurumları olmadığını, aynı zamanda sektörle iş birliği içinde inovatif projeler üreten merkezler olduğunu vurguladı. Prof. Dr. İbiş, Eyüp Sabri Tuncer ile başlatılan bu ortaklığın, öğrencilere ve akademisyenlere uygulamalı Ar-Ge fırsatları sunacağını belirtti.
İş birliği, akademi ve sektör arasındaki bağları güçlendirecek
Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer ise konuşmasında, markanın bilimsel temellere dayalı ürün geliştirme vizyonuna değinerek, üniversitelerle kurdukları bu tür iş birliklerinin markaya değer kattığını ifade etti. Tuncer, "İstinye Üniversitesi ile birlikte yürütülecek projeler, sektör ve akademi arasında köprü kurarak yenilikçi çalışmaların önünü açacak" ifadelerini kullandı.
İstinye Üniversitesi ve Eyüp Sabri Tuncer arasında imzalanan bu protokol, sadece mevcut projelerle sınırlı kalmayıp, gelecekte farklı alanlarda ortak Ar-Ge çalışmaları, inovatif ürün geliştirme süreçleri ve akademik araştırmalar için de zemin oluşturacak. Bilim ve sektör arasındaki güçlü bağları pekiştiren bu iş birliği hem akademik dünyaya hem de tüketiciye değer katacak yeni projeler için önemli bir adım niteliği taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics, UScellular'ın Orta Atlantik bölgesindeki 5G ağ yeteneklerini Samsung'un 5G çözümleriyle geliştirdiğini duyurdu. İş ortakları, UScellular'ın artan sabit kablosuz erişimi ve mobil trafiği desteklemek için Samsung'un 5G mmWave ve sanallaştırılmış Radyo Erişim Ağı (vRAN) çözümlerini kullanarak yeni bir ağ mimarisi kurdu. Yeni hizmeti bölgedeki çeşitli pazarlarda Kasım ayında devreye alan operatör, müşterilerine yüksek bağlantı hizmeti vermeye başladı.
UScellular, Orta Atlantik'te hizmet verdiği pazarlarda Samsung'un 3GPP tabanlı dağıtık mimari çözümü 5G Compact Macro'yu kullanarak mmWave bağlantısını mümkün kıldı, müşterilerine mobil ve geniş bant hizmetlerini hızlı ve güvenle sağladı. Hızlı ve kolay kurulum imkanı sunan Compact Macro, ana bandı, telsiz radyoyu ve anteni tek ve hafif bir tasarımda birleştiriyor. Samsung'un mmWave teknolojisiyle operatör, ultra yüksek hızları ve düşük gecikme sürelerini destekleyen 28GHz ve 39GHz geniş bantlarına erişebiliyor. Samsung'un gelişmiş çözümlerinden yararlanan UScellular, 5G performansını çoklu gigabit hızlarıyla anında artırabiliyor.
UScellular Mühendislik ve Ağ Operasyonları Başkan Yardımcısı Mike Dienhart iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: "Yeni nesil şebekelerimizi geliştirmeye devam ederken Samsung ile iş birliği yapmanın heyecanını duyuyoruz. Samsung'un mmWave çözümünün sunduğu spektrumdaki ultra yüksek bant genişliğinden yararlanmak, yeni yetenekleri ortaya çıkarmamıza ve en gelişmiş müşteri deneyimini sunmamıza imkan tanıyor. İnovatif 5G ve vRAN teknolojilerindeki kanıtlanmış uzmanlığı, Samsung'u bizim için ideal bir ortak haline getiriyor."
UScellular'ın sanallaştırılmış ağını desteklemek için Samsung, Merkezi Birim/Central Unit işlevselliğine sahip önemli ve yaygın kullanılan vRAN çözümünü de sundu. Operatöre ek bant genişliği ve enerji tasarrufu yetenekleri kazandıran Samsung'un vRAN çözümü, gelişmiş akıllı özelliklerin yanında, şirketin hızlı kapasite ölçeklendirme yapabilmesine ve gelişmiş hizmetleri verimlilikle dağıtabilmesine imkan tanıyor. Söz konusu şebeke iyileştirmeleri, UScellular'ın 5G inovasyonlarına öncülük etme konusundaki kararlılığının altını çiziyor.
Samsung Electronics Amerika Şebekeler İş Birimi ABD Bölgesi Satış Departmanı Başkan Yardımcısı Wilf Norrlinger, "UScellular'ın bu bölgedeki 5G şebekesini geliştirecek temel teknolojiler olarak Samsung'un sektör lideri mmWave ve vRAN çözümlerini seçmesinden dolayı son derece memnunuz. Bu iş birliğiyle, vRAN ve mmWave gibi alanlarda geliştirdiğimiz inovasyonlar, yeni yeteneklerini sergileme imkanı buluyor. UScellular gibi ileri görüşlü hizmet sağlayıcılarla iş birliği yapmak ve yeni nesil kablosuz ağları yeni seviyelere taşımak heyecan verici" dedi.
Güçlü bir iş birliği yürüten iki şirket, UScellular'ın büyüyen sabit kablosuz müşteri tabanını desteklemek için yeni şebeke yapılandırmaları üzerinde birlikte çalışıyor.
Samsung, yonga setleri, telsiz teknolojiler ve ağ çekirdekleri de dahil olmak üzere uçtan uca 5G çözümlerinin başarıyla sunulmasına öncülük ediyor. Süregelen araştırma ve geliştirme çalışmaları sayesinde Samsung, vRAN 3.0'dan Open RAN'a, çekirdekten özel ağ çözümlerine ve yapay zeka destekli otomasyon araçlarına kadar pazar lideri ürün portföyüyle 5G ağ teknolojilerini geliştirmek için sektöre yön veriyor. Bugün birçok mobil operatör, Samsung'un ağ çözümleriyle, dünya çapındaki yüz milyonlarca kullanıcısına bağlantı sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky Threat Lookup, artık müşterilere OSINT (Open-Source Intelligence - Açık Kaynak İstihbaratı) sekmesinde analiz edilen nesnelerle ilgili özetler ve makale özetleri sunarak IoC'leri (Indicators of Compromise - Uzlaşma Göstergeleri) ararken veya siber güvenlik raporlarını araştırırken zaman kazandırıyor.
Güvenlik operasyonları iş yükünü yönetmek, siber güvenlik ekipleri için göz korkutucu bir uğraş haline gelebiliyor. Enterprise Strategy Group'un XDR ve SOC Modernizasyon Raporuna[1] göre, kurumların %22'si güvenlik personelinin rutin güvenlik operasyonları görevlerine zaman harcamak yerine daha stratejik güvenlik girişimlerine odaklanmasını istiyor. Kaspersky, bu talebi karşılamak için Tehdit Arama hizmetini geliştirdi ve OSINT aramasını otomatikleştirerek siber güvenlik ekiplerinin araştırma ve inceleme süreçlerinde kaynaklarından tasarruf etmesini sağlıyor.
Kaspersky Threat Lookup hizmeti, Kaspersky tarafından siber tehditler ve bağlantıları hakkında toplanan tüm bilgileri birleştirerek Kaspersky Threat Intelligence Portal'ın birleşik arayüzünde sunuyor. Bu hizmet, URL'ler, etki alanları, IP adresleri, dosya karmaları, tehdit adları, istatistiksel ve davranışsal veriler, WHOIS ve DNS bilgileri, dosya öznitelikleri, coğrafi konum verileri, indirme zincirleri, zaman damgaları ve daha fazlası dahil olmak üzere tehditler hakkında güncel ve kapsamlı istihbarat sunuyor. Bu kapsamlı veriler, hem mevcut hem de yeni ortaya çıkan tehditlerin küresel görünürlüğünü sağlayarak güvenlik ekiplerinin olay müdahalesini geliştirmesine ve siber saldırıları kuruma zarar vermeden önce proaktif olarak önlemesine olanak tanıyor.
Önceden yalnızca kaynak bağlantıları içeren hash aramaları ile sınırlı olan OSINT Tehdit Araması, artık daha geniş bir gösterge yelpazesini destekliyor. Bunlar Kaspersky AI Araştırma Merkezi'nde geliştirilen yapay zeka destekli bir sistem tarafından oluşturulan kısa özetler de içeriyor. Geliştirilmiş arama işlevi artık MD5, SHA1 ve SHA256 gibi dosya karmalarına ek olarak IP adreslerini, etki alanlarını, URL'leri ve standart ana bilgisayar adlandırma kurallarını izleyen dizeleri de kapsıyor.
Kullanıcılar artık tehdit aktörleri, etkilenen bölgeler, endüstriler ve ilgili yazılımlar hakkında bilgi sağlayan, giderek artan sayıda gösterge için yapay zeka odaklı içgörülere erişebiliyor. Bu sayede çok sayıda makaleyi tek tek inceleme ihtiyacı azalıyor. Kaspersky gelişmiş altyapısı tarafından desteklenen bu güncelleme, daha hızlı ve daha etkili tehdit değerlendirmeleri için kolaylaştırılmış, eyleme dönüştürülebilir istihbarat sunarak arama deneyimini geliştiriyor.
Kaspersky Kıdemli Ürün Müdürü Anatoly Simonenko, şunları söylüyor: "Şirketleri siber saldırılardan korumak ve olası olumsuz sonuçları hafifletmek için kapsamlı veriler sağlamayı amaçlıyoruz. Bu çabanın etkinliği genellikle siber güvenlik ekiplerinin araştırmaya ayırdıkları zamana bağlı olduğundan, daha karmaşık konulara odaklanmalarını sağlamak için rutin görevleri otomatikleştirmek önem taşıyor. Yapay zeka destekli OSINT arama özelliklerimiz bu çabalarında onlara yardımcı olacak ve araştırmaları için bağlamsal bilgi ararken zaman kazandıracaktır."
Kaspersky Threat Intelligence hakkında daha fazla bilgi edinmek için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Bugüne kadar bir milyardan fazla cihazı yeni ortaya çıkan siber tehditlere ve hedefli saldırılara karşı koruyan Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik alanındaki uzmanlığı, dünyanın dört bir yanındaki işletmeleri, kritik altyapıları, kamu kurumlarını ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşüyor. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyünde lider uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetlerinin yanı sıra sofistike ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek üzere Cyber Immune (Siber Bağışıklık) çözümleri de yer alıyor. 200 binden fazla kurumsal müşterinin en değer verdikleri varlıklarını korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Girişim kurucusu olma misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Aktif Ventures; Dijital varlıklar alanında uçtan uca altyapı, alım-satım platformu, likidite ve OTC alanlarında hizmet sunan Fuze ile iş birliğini duyurdu. Aktif Ventures API pazaryeri Apilion'un ürün portföyüne; Fuze'un özellikle finansal kurumlar için geliştirdiği kripto alım-satım, likidite, gerçek zamanlı portföy görüntüleme, OTC, cüzdan/saklama gibi avantajlar sağlayan dijital varlık yönetim çözümlerini ekledi. Bu iş birliği ile Aktif Ventures, SPK aracıları ve bankalara; büyük ölçekli kurumsal satın alımlar ve varlık yönetimi alanında OTC çözümleri sağlarken mevzuata uyumlu KYC ve saklama süreçlerini de entegre olduğu kurumlarla iş birliği içinde sunabilecek.
Yasemin Evsahibioğlu: Yeni iş birliklerimiz ile geleceğe yatırım yapıyoruz
Aktif Ventures Genel Müdürü Yasemin Evsahibioğlu, "Aktif Ventures olarak lider API pazaryerimiz Apilion ile fintech ekosistemimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Geleceğin finansal teknolojilerine odaklanarak yeni dönem stratejimizi geliştirdiğimizi ve Fuze Finance ile olan iş birliğimizle sektörümüzde önemli bir kilometre taşı elde ettiğimizi söyleyebilirim. Bu iş birliği ile fintech dünyasının yeni aktörlerinden olan kripto alanında, öncü rol üstlenerek ürünlerimizle fark yaratacağımıza inanıyorum" dedi.
Mo Ali: Türkiye pazarında stratejik iş birlikleriyle liderlik hedefliyoruz
Fuze Finance CEO'su Mo Ali, Fuze'un BAE'deki başarısını Türkiye pazarına taşıma hedeflerini şu sözlerle ifade etti:
"BAE'de kurulan ve bölgenin en güçlü finansal kuruluşlarından biri haline gelen Fuze'un başarısını, Türkiye pazarında da sürdüreceğiz. Finansal kurumlara sunduğumuz benzersiz DaaS (Digital Asset as a Service) altyapımız, yüksek montanlı kripto alım satım hizmetlerimiz, OTC servislerimiz ve ileri düzey saklama çözümlerimizle, pazarın en kritik ihtiyaçlarını en güvenilir ve yenilikçi altyapılarla karşılamayı hedefliyoruz.
Aktif Ventures ile başlattığımız bu stratejik iş birliğini genişleterek, dijital varlıklar alanında regülasyona uyumlu, yenilikçi ürün çözümlerimizle Türkiye finans sektörüne yatırım yapmaya kararlıyız. Türkiye pazarındaki bu önemli adımlarla hem sektöre hem de paydaşlarımıza uzun vadeli değer yaratacağız."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Oturum ve vatandaşlık planlamasında global lider Henley & Partners, İstanbul'da düzenlediği “Servet Koruma Semineri” ile sektör profesyonellerini bir araya getirdi. 3 Şubat tarihinde gerçekleştirilen etkinlik, yatırım göçü, servet yönetimi, vergi planlaması ve vatandaşlık programlarına dair en güncel stratejileri ele alarak, katılımcılara derinlemesine bir bakış açısı sundu.
Seminerde konuşan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel; ekonomik, politik ve sosyal değişimlerin, varlık sahibi bireylerin ve ailelerin daha güvenli bir yaşam ve yatırım planına olan ihtiyaçlarını artırdığını belirtti. Demirel, yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programlarının, bu ihtiyaçlara yanıt sunan etkili bir çözüm olduğunu vurguladı.
Dünyadan göç ve vatandaşlık modellerinin masaya yatırıldığı, servet yönetiminin artan önemiyle birlikte Türkiye’nin de bu pazardaki konumunun ele alındığı “Servet Koruma Semineri”, İstanbul Swissôtel The Bosphorus’ta Türkiye ve dünyadan uzman isimlere ev sahipliği yaptı.
“B planına sahip olmak, geleceğe yönelik stratejik zorunluluk”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, “Yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programlarının, önümüzdeki dönemde küresel iş dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri olması bekleniyor. Son yıllarda dünya çapında yaşanan ekonomik, politik ve sosyal değişimler, varlıklı bireylerin ve ailelerin daha güvenli bir yaşam ve yatırım planına olan ihtiyaçlarını artırdı. Bu değişimler, bugünkü refahı korumanın yanı sıra aynı zamanda gelecek nesiller için sürdürülebilir bir yaşam standardını güvence altına almayı da kritik öncelik haline getirdi. Dolayısıyla artık bir B planına sahip olmak, sadece alternatif değil, bilinçli bir vizyon ve geleceğe yönelik stratejik zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programları, bu ihtiyaçlara yanıt sunan etkili bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’ye yatırım yoluyla doğrudan yabancı yatırımları çekmek en büyük önceliğimiz”
Mobilite ve erişimin çok önemli iki unsur haline geldiği günümüzde; bireylerin ve ailelerin farklı bölgelerde iş kurma, network oluşturma, varlıklarını güvence altına alma ve yeni nesillerine daha geniş ufuklar sunma çabalarının, bu programların önemini artırdığına değinen Demirel, şöyle devam etti: “Daha geniş bir bakış açısıyla ele aldığımızda bu adımlar, ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyen, bireylerin ve toplumların geleceğe güvenle bakmasını sağlayan stratejik bir yatırım anlamı taşıyor. Henley & Partners olarak, bugüne dek 15 milyar doları aşan doğrudan yabancı yatırım sağlamış bir hükümet danışmanlığı uygulamasını yürütüyoruz. Halihazırda 20’den fazla ülkeye bu alanda danışmanlık veriyoruz. Ülkemize de yatırım göçü yoluyla kalıcı ve sürdürülebilir doğrudan yabancı yatırımları çekmek en büyük önceliğimiz. Ülkemizde mevcut ekonomik programın başarılı olması açısından da bu çabamızın kıymetli olduğunu görebiliyoruz.”
“2024 yılı, yüksek servete sahip bireylerin hareketi açısından rekor bir yıl oldu”
Henley & Partners Özel Müşteriler Grup Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Dominic Volek ise Henley & Partners’ın global çaptaki faaliyetlerine değinerek şunları söyledi: “Küresel ayak izimiz sayesinde, başarılı iş sahipleri ve girişimcilerle beraber 40 ülkede yatırım ve göç hizmeti sağlarken, aynı zamanda global vatandaşlara küresel perspektifte yatırım yoluyla destek sunuyoruz. Müşterilerimize risklere karşı koruma sağlıyor, tek bir ülkeye bağlı kalmadan yaşamaları için destek oluyoruz. Müşterilerimizin çoğu, başka ülkede ikamet etme konusunu bir opsiyon olarak ele alıyor. Daha iyi eğitim, iklim, sağlık koşulları, vergi avantajları ve ikinci veya üçüncü pasaport, vizesiz seyahat gibi çeşitli konular için bizimle iletişime geçiyorlar. 2024 yılına baktığımızda ise yüksek servete sahip bireylerin hareketi açısından rekor bir yıl oldu. Bu noktada Covid öncesi döneme tekrar ulaştığını görüyoruz. Ülke tercihlerinde ise Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Hindistan, Vietnam, Çin, Singapur gibi ülkelere göç talebi oluyor. Ülkelerin dışarıya göç vermesi noktasında ise ilk 3 sırayı Çin, Birleşik Krallık ve Hindistan yer alıyor.”
Uluslararası yatırım stratejilerinde ortak görüş stabilite ve çeşitlilik
Deneyimli Gazeteci Didem Eryar Ünlü moderatörlüğünde gerçekleşen panellerde uluslararası uzmanlar, küresel yatırım ve servet koruması stratejileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Blue Crow Ortağı ve Fon Müdürü Duarte Calheiros e Menezes, MIBS Group Satış ve Varlık Yönetimi Direktörü Eirini Pisogiannaki, Benrock Capital Satış Müdürü Dusan Marinkovic ve Royal St Kitts Hotel Satış Direktörü Katie Sosna, uluslararası yatırım stratejilerinde güncel trendlere değindi. Panelde ortak görüş, yatırım yapılacak ülkelerde stabilite ve çeşitlilik kriterleri oldu.
Bir sonraki panelde ise International Private Wealth Ortağı Zac Lucas, Tamimi Consulting Kurucusu Tarık Tamimi, Centrum Turkey Yönetici Ortağı Burçin Gözlüklü ve Kona Capital Advisors Ortağı Muharrem Gülsever, deneyimlerini paylaştı. Panelistler, çeşitlendirilmiş portföylerin uzun vadeli finansal istikrar ve sürdürülebilir servet yönetimi açısından kritik olduğunu vurguladı.
Ayrıca Arnavutluk Cumhuriyeti Büyükelçisi Blerta Kadzadej, Arnavutluk’taki yatırım fırsatlarını detaylandırarak bölgesel yatırım ekosistemine ışık tuttu. Kadzadej, Türkiye ve Arnavutluk arasındaki dostane ilişkilere de değindi.
Seminer sonrası Henley & Partners'ın ev sahipliğinde, Çırağan Palace Kempinski’de Türkiye’nin en büyük aile ofislerinin katılımı ile kapalı bir yemek daveti düzenlendi. Yemekte, Tipolis CEO’su Dr. Titus Gebel “Private Cities” ve Henley & Partnes Servet Danışmanlık Direktörü Zac Lucas “Wealth Advisory” konulu sunumlarını gerçekleştirdi.
ANSGR’nın, 2024 yılı 12 aylık(senelik) finansallarını
incelediğimizde;
ü Hayat Dışı Teknik Gelirler, geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 65,56 oranında artışla 58,80
Milyar TL olmuştur. Hayat Dışı Teknik Giderler ise,
önceki yıla göre yüzde 55,58 oranında artış
göstermiş ve finansallarda 43,81 Milyar TL civarında
yer almıştır. Böylece, şirketin Hayat Dışı Teknik
Bölüm Dengesi; senelik bazda yüzde 103,79
oranında artış kaydetmiş ve 14,99 Milyar TL
seviyesinde gerçekleşmiştir. Şirketin finansallarında
halihazırda Emeklilik ve Hayat segmentleri yer
almadığından; Genel Teknik Bölüm Dengesi de
14,99 Milyar TL olmuştur.
ü Şirket 4,88 Milyar TL’lik kısmı ‘Finansal
Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler’, 6,95 Milyar
TL’lik kısmı ‘Finansal Yatırımların Değerlemesi’ ve
5,70 Milyar TL’lik kısmı da ‘Kambiyo Kârları’ndan
olmak üzere cari dönemde 22,10 Milyar TL
tutarında Yatırım Gelirleri elde etmiştir. Buna
karşın, 22,07 Milyar TL civarındaki Yatırım
Giderleri’nde ise; 11,81 Milyar TL’lik Hayat Dışı
Teknik Bölümüne Aktarılan Yatırım Gelirleri(-)
kalemi başı çekmiştir.
ü Ayrılan Karşılıklardan kaynaklı olarak 887,5 Milyon
TL tutarında Diğer Faaliyetlerden ve Olağandışı
Faaliyetlerden Zarar yazan şirketin, ayrıca 3,26
Milyar TL’lik Vergi ve Yasal Yükümlülükler Karşılığı
sonrasında; Dönem Net Kârı 10,87 Milyar TL olmuş
ve geçen yılın aynı dönemine göre kâr rakamında
yüzde 84,07 oranında artış ortaya çıkmıştır.
ü Bilanço kalemlerini incelediğimizde; şirketin Cari
Varlıkları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
115,32 oranında artışla 24,34 Milyar TL olmuştur.
Şirket Alım Satım Amaçlı Finansal Varlıklar
kaleminde bulunan 25,76 Milyar TL’lik ve Satılmaya
Hazır Finansal Varlıklar kalemindeki 11,40 Milyar
TL’lik tutarların büyük orandaki etkisiyle; Finansal
Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait Finansal
Yatırımlar kalemine 37,50 Milyar TL kaydetmiştir.
Şirketin Esas Faaliyetlerinden Alacakları ise;
Sigortacılık Faaliyetinden kaynaklanan 13,75 Milyar
TL’lik alacağın büyük etkisiyle 17,21 Milyar TL
olmuştur. Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir
Tahakkukları ana kalemine de 5,38 Milyar TL yazan
şirketin, Toplam Cari Varlıkları 84,75 Milyar TL
düzeyinde gerçekleşmiştir. Finansal Varlıkları
öncülüğünde 11,45 Milyar TL tutarında da Cari
Olmayan Varlıklara sahip olan şirketin, böylece
Toplam Varlıkları 96,20 Milyar TL olmuştur. 50,27
Milyar TL tutarındaki Sigortacılık Teknik
Karşılıkları’nın büyük orandaki etkisiyle 64,12 Milyar
TL düzeyinde Kısa Vadeli Yükümlülüğe sahip olan
şirketin, Uzun Vadeli Yükümlülükleri ise 1,42 Milyar
TL olmuştur
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Vakıfbank'ın 2024 yılının dördüncü çeyreğindeki net dönem karı çeyreksel bazda %64,1 oranında artarak 13.161mn TL'ye çıkmış ve piyasanın ortalama kar beklentisi olan 12.113mn TL'nin biraz üzerinde gerçekleşmiştir. Bizim beklentimiz ise 13.576mn TL kar elde edilmesi yönündeydi. Geçen yılın aynı çeyreğindeki net dönem karı ise 10.023mn TL idi.
Dördüncü çeyrek karı sonrasında Banka'nın 2024 yılı net dönem karı bir önceki yıla göre %61,2 oranında artarak 40.375mn TL'ye çıkmıştır.
Bu çeyrekte TL kredi mevduat makasında devam eden iyileşme ve TÜFE endeksli tahvillerden elde edilen faiz gelirinin 11,4 milyar TL ek katkısı (Ekim - Ekim enflasyon beklentisi %43,5 idi, gerçekleşen %48,6) sonrasında Vakıfbank'ın net faiz gelirleri çeyreksel bazda %117 oranında artarak 42,9 milyar TL'ye çıkmıştır. Net ücret ve komisyon gelirlerindeki büyüme ise %10 olarak gerçekleşmiş ve bu kalemden 13,3 milyar TL gelir yazılmıştır. Öte yandan, bu çeyrekte ayrılan 6,5 milyar TL'lik karşılık gideri sonrasında toplam karşılıklar 18,1 milyar TL ile çeyreksel bazda %122 oranında artış kaydetmiştir. Artan swap kullanımı ve maliyetine karşın Banka bu çeyrekte ticari kar yazmayı başarmıştır. Son olarak operasyonel giderler %17,7 oranında yükselmiş ve 22,1 milyar TL'ye çıkmıştır.
Banka'nın net faiz marjı, bu çeyrekte 223 baz puan artarak %4,63 seviyesine kadar çıkmış ve sektörden daha iyi bir performans sergilemiştir. Öte taraftan, özsermaye karlılık oranı %25 olarak (Önceki %16,4) gerçekleşmiştir.
Vakıfbank'ın sermaye yeterlilik rasyosu (BDDK geçici düzenlemesi dahil) önceki çeyreğe göre hafif iyileşmiş ve %16,11'e çıkmıştır. Bunda net karın katkısı 84 baz puan olurken, BDDK düzenlemelerinin etkisi 182 baz puan olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, riskli varlıklardaki artışın 39 baz puan negatif etkisi olmuştur.
Vakıfbank hedef hisse fiyatını, tahminlerimizde yaptığımız yukarı yönlü revizyonlar ile piyasa çarpanlarında yaptığımız güncellemeye bağlı olarak 30,20TL'den 34,90TL'ye yükseltiyoruz. Vakıfbank için daha önceki "AL" önerimizi koruyoruz.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.