Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
.
ALTIN | İŞLEM MİKTARI (KG) | İŞLEM SAYISI | |||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
TRY | USD | EUR | TRY | USD | EUR | ||
Mini Bar | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Standart | Külçe | 453,72000 | 212,93000 | 0,00000 | 27 | 13 | 0 |
Large Bar | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Toplam | 453,72000 | 212,93000 | 0,00000 | 27 | 13 | 0 | |
Standart Toplamı | 666,65000 | 40 | |||||
Standart Dışı | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Standart Dışı | Standart Dışı Cevher | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 |
Toplam | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Standart Dışı Toplamı | 0,00000 | 0 | |||||
ALTIN TOPLAMI | 666,65000 | 40 | |||||
ALTIN | İŞLEM HACMİ | TOPLAM İŞLEM HACİMLERİ | |||||
TRY | USD | EUR | TRY TOPLAMI | USD TOPLAMI | EUR TOPLAMI | ||
Mini Bar | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Standart | Külçe | 1.346.777.056,11 | 18.395.192,76 | 0,00 | 1.974.507.490,43 | 57.861.534,03 | 52.113.099,21 |
Large Bar | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Standart Toplamı | 1.346.777.056,11 | 18.395.192,76 | 0,00 | 1.974.507.490,43 | 57.861.534,03 | 52.113.099,21 | |
Standart Dışı | Standart Dışı | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 |
Standart Dışı Cevher | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Standart Dışı Toplamı | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
ALTIN TOPLAMI | 1.346.777.056,11 | 18.395.192,76 | 0,00 | 1.974.507.490,43 | 57.861.534,03 | 52.113.099,21 | |
Tek Fiyat Değeri : | USD/ONS | ||||||
Tek Fiyat Seansında İşlem Miktarı : | KG | ||||||
Tek Fiyat Seansında İşlem Hacmi : | USD/ONS | * Tek Fiyatta oluşan hacim ve miktarlar genel istatistikler içinde de yer almaktadır. | |||||
Tek Fiyat Seansında İşlem Sayısı : | |||||||
GÜMÜŞ | İŞLEM MİKTARI (KG) | İŞLEM SAYISI | |||||
TRY | USD | EUR | TRY | USD | EUR | ||
Mini Bar | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Granül | 1.973,40750 | 14,98500 | 0,00000 | 2 | 2 | 0 | |
Standart | Külçe | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 |
Large Bar | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Toplam | 1.973,40750 | 14,98500 | 0,00000 | 2 | 2 | 0 | |
Standart Toplamı | 1.988,39250 | 4 | |||||
Standart Dışı | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Standart Dışı | Standart Dışı Cevher | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 |
Toplam | 0,00000 | 0,00000 | 0,00000 | 0 | 0 | 0 | |
Standart Dışı Toplamı | 0,00000 | 0 | |||||
GÜMÜŞ TOPLAMI | 1.988,39250 | 4 | |||||
GÜMÜŞ | İŞLEM HACMİ | TOPLAM İŞLEM HACİMLERİ | |||||
TRY | USD | EUR | TRY TOPLAMI | USD TOPLAMI | EUR TOPLAMI | ||
Mini Bar | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Granül | 68.547.093,75 | 15.055,59 | 0,00 | 69.060.861,24 | 2.023.779,29 | 1.822.715,46 | |
Standart | Külçe | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 |
Large Bar | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Standart Toplamı | 68.547.093,75 | 15.055,59 | 0,00 | 69.060.861,24 | 2.023.779,29 | 1.822.715,46 | |
Standart Dışı | Standart Dışı | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 |
Standart Dışı Cevher | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
Standart Dışı Toplamı | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | 0,00 | |
GÜMÜŞ TOPLAMI | 68.547.093,75 | 15.055,59 | 0,00 | 69.060.861,24 | 2.023.779,29 | 1.822.715,46 |
NIKE (NYSE:NKE) ABD’li spor giyim üğreticisi olan Nike yıllık mali tahminlerii geri çekmesi ve çeyreklik gelirinde %10’luk bir düşüş kaydetmesi üzerine piyasa öncesi işlemlerde %7’nin üzerinde değer kaybetti.
Amazon (AMZN), OpenAI’nin ChatGPT’sine alternatif olarak geliştirdiği ve “Cedric” adını verdiği yeni bir yapay zekâ sohbet robotunu şirket içi kullanım için piyasaya sürdü. Amazon, güvenlik endişeleri nedeniyle ChatGPT gibi üçüncü taraf yapay zekâ araçlarını kullanma konusunda temkinli davranıyor. Amazon, finans operasyonlarını iyileştirmek adına yapay zekâdan faydalanıyor. Şirket, karmaşık analizlerde yardımcı olmak için finans birimlerine yapay zekâyı entegre etti.
Apple (AAPL) Ulusal İşçi İlişkileri Kurulu (NLRB), Apple’a bir şikayette bulundu. İddialara göre teknoloji devi, çalışanlarını yasadışı gizlilik, rekabet etmeme ve ifşa etmeme anlaşmaları imzalamaya zorladı.Reuters’ın NLRB açıklamasına göre Apple, çalışanların federal iş hukuku kapsamındaki haklarını kullanmalarına “müdahale etmek, kısıtlamak ve zorlamakla” suçlanıyor. Şirket hisseleri piyasa öncesi işlemlerde yaklaşık %1 aşağıdan işlem görmekte.
Elektrikli araç üreticisi Tesla (TSLA), ABD internet sitesinden en ucuz Model 3 versiyonunu kaldırdı. Artık arkadan çekişli (RWD) varyant artık satışa sunmuyor. Bu değişiklikle birlikte, ABD’deki en ucuz Model 3 varyantı 363 mil (584 km) menzil sunan uzun menzilli RWD versiyonu oldu. Bu varyant, şirket tarafından sadece birkaç ay önce temmuzda piyasaya sürülmüştü. Model 3 sedan, Tesla’nın en ucuz aracı konumundaydı.
General Motors (GM), ABD’de üçüncü çeyrekte 32.095 elektrikli araç satışı gerçekleştirdi. Bu rakam, yeni elektrikli modellerin piyasaya sürülmesiyle bir önceki çeyreğe göre yaklaşık 46%’lık bir artışa işaret etmekte. Çeyrekte en çok satan diğer elektrikli araçlar arasında Cadillac Lyriq ve Blazer EV yer alıyor. Şirket ayrıca, Ağustos ayında teslimatlarına başladığı Sierra EV elektrikli pikap kamyonetinden 387 adet sattığını bildirdi.
Takibimizdeki Hisseler
ALIM YÖNLÜ STRATEJİLER
Ford Motor Co.(NYSE:F) - 42,73 milyar $ piyasa değerine sahip Ford Motor 24.1x endüstri ortlamasına kıyasla 11.2x F/K ile ve 4.47 sektör ortalamasına kıyasla 1.02 PD/DD oranları ile işlem görmektedir. Şirketin 28 Ekim’de 3Ç24 fnansallarının açıklanması bekleniyor. Konsensüs 45.28 milyar $ gelire kıyasla 0.49 $ hisse başı kar bildirmesi yönünde. Teknik açıdan yükselen trend kanalı içerisinde hareket eden hissede hacim artışı görülmekte. Son 15 g. hacim ortalamasının üzerinde bir artış görülen hissede teknik göstergeler güç kazanmakta. Fibo %23.6 seviyesi üzerinde tutunmanın görüldüğü hissede yukarı yönlü momentumun korunması halinde 10.98 $ seviyesi hedeflenebilir. Geri çekilmelerde 10.54 $ seviyesinden stop olmak kaydi ile 10.70-10.75 $ bant aralığından Long pozisyon alınabilir.
Visa Inc. (NYSE:V) - 528.1 milyar $ piyasa değerine sahip Visa dünyada en yaygın ödeme sistemleri arasında bulunmaktadır. Genel merkezi İngiltere’de bulunan Şirketin ATM’lerden para çekme ve online ödemeler olmak üzere kart sahiplerinin çeşitli işlemler yapabilmesine alt yapı sunar. Çok uluslu finansal hizmet şirketi olan Visa’nın 22 Ekim’de finansallarını açıklanması beklenmekte. Konsensüs 9.48 milyar $ gelir üzerinden 2.58 $ HBK açıklaması yönünde. Teknik açıdan Fibo %61.8 seviyesinin güçlü destek olarak çalıştığı hissede yukarı yönlü momentum korunurken ana ortalamaların üzerinde işlem görmekte. Yukarı yönlü ivmenin devamında 283.00 $ seviyesi hedeflenebilir. Geri çekilmelerde 272.80 $ seviyesinden stop olmak kaydi ile 276.30-277.60 $ bant aralığından Long pozisyon alınabilir.
SATIM YÖNLÜ STRATEJİLER
Broadcom Inc. (NASDAQ:AVGO) - 782.18 milyar $ piyasa değerine sahip Broadcom yarı iletken alanında faaliyet gösteren sektör devlerinden biridir. Şirketin 65.2x endüstri ortalamasına kıyasla 148.1x F/K çarpanı ile işlem görmektedir. Kanal üst bandını geçmekte zorlanan hissede teknik göstergeler güç kaybediyor. Geri çekilmelerin devamında 164.50 $ seviyesi hedeflenebilir. Yukarı yönlü hareketlerinde 170.00 $ seviyesinden stop olmak kaydi ile 167.50-168.30 $ bant aralığından Short pozisyon alınabilir.
FSPX. (FSPX) - Jeopolitik risk unsurlarıyla birlikte zirve seviyelerde kalıcı olmakta zorlanan Aralık vade SP500 endeks kontratında teknik göstergeler güç kaybediyor. 10 g hareketli ortalamanın geçtiği 5.790 seviyesinin altında kalınması durumunda geri çekilmenin devamını beklediğimiz Aralık vade SP500 endeks kontratında 5670’e kadar geri çekilmenin devamı beklenebilir. Opsiyon için: 5 gün vadede S&P500 (CME:ES ) 5.750 seviyesinden Put Long (düşüş yönlü) alıp 2.350$ prim ödeyerek işlem gerçekleştirilebilir. Maksimum Kayıp: 2.350$ Maksimum Kazanç: Sınırsız Başabaş: 5.703
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Varlıklarda çeşitlilik artıyor
Spinn Danışmanlık tarafından düzenlenen ve Eylül ayında 98 piyasa profesyonelinin katıldığı Piyasa Profesyonelleri Anketi’nin (PPA) sonuçlarına göre Ağustos’ta sadece yurtiçi hisse senedi ve altında ağırlığı artır, diğer varlık sınıflarında nötr kal tavsiyesinde bulunan piyasa profesyonelleri Eylül’de
yurtiçi hisse senedi, yurtdışı hisse senedi, kısa vadeli yurtiçi borçlanma senetleri, uzun vadeli yurtiçi borçlanma senetleri ve altında ağırlığı artır tavsiyesinde bulundu.
Ağustos ve Eylül aylarında BIST’te dolar bazlı toplam %10 değer kaybı yaşanması piyasa profesyonelleri tarafından önümüzdeki 3 aylık dönemde yurtiçi hisse senedi piyasasında ağırlığı artır tavsiyesinin ön plana çıkmasına neden oldu. Ankete katılan piyasa profesyonellerinin %61.2’si ağırlığı artır
tavsiyesinde bulunurken bu oran geçen ay %46.1 düzeyindeydi. Anketimizin kapanmasının hemen ardından yükselen jeopolitik riskler ve bunların getirdiği satışlar bu eğilimin daha da güçlenmesini beraberinde getirecektir. Eylül’de hisse senedinde nötr kal tavsiyesinde bulunanların oranı ise %30.8’den %22.4’e geriledi.
TL bazlı diğer enstrümanlardan mevduatta piyasa profesyonellerinin %55.1’i nötr kal tavsiyesinde bulunurken kısa vadeli ve uzun vadeli yurtiçi borçlanma senetleri ile ilgili tavsiyeler nötr kaldan ağırlığı artıra döndü. Kısa vadeli DİBS’lerle ilgili olarak profesyonellerin %51.0’i, uzun vadeli DİBS’lerle ilgili olaraksa %46.9’u ağırlığı artır tavsiyesinde bulundu. Bonus soru olarak sorduğumuz önümüzdeki 3 ayda piyasa profesyonelleri portföylerine eklemek için sadece TL mevduat veya para piyasası fonu önerebilecek olsalar hangisini önerirlerdi sorumuza piyasa profesyonellerinin %84.2’si para piyasası fonu olarak yanıt verdi. Dolayısıyla mevduattaki ağırlığı artır tavsiyesinin öne çıkmaması TL bazlı
enstrümanlara ilgide genel bir düşüşten ziyade enstrümanlar arası geçişi gösteriyor.
Döviz bazlı enstrümanlarda ise yurtdışı hisse senetleri ile ilgili tavsiye 9 ay sonra ilk kez ağırlığı artıra döndü. Ağustos ayında %36.5’i ağırlığı artır diyen piyasa profesyonellerinin Eylül’de %44.9’u ağırlığı artır dedi. Altında ise nötr kal ve ağırlığı artır diyenlerin oranı %36.7 ile aynı oranda gerçekleşti. Ağırlığı artır tavsiyesi son 4 ayın en düşük seviyesine geriledi. Ons başına altında 3000$ seviyesine doğru
hareketler piyasa profesyonellerini kar realizasyonuna itiyor gibi görünüyor ancak artan jeopolitik riskler önümüzdeki 3 ayda altının portföylerdeki yerinin yüksek olmasına neden olacaktır.
Diğer döviz bazlı enstrümanlardan USDTRY, DTH ve eurobondda piyasa profesyonelleri nötr kal tavsiyesini korudu. Nötr kal tavsiyesinde bulunan piyasa profesyonellerinin oranı USDTRY’de %62.2, DTH’da %57.1, eurobond’da ise %51 olarak gerçekleşti. Bu oranlar bir önceki ay sırayla %53.8, %52.9
ve %59.6 olarak gerçekleşmişti. Eylül’de USDTRY ve oldukça düşen mevduat faizlerine paralel olarak DTH’ın aksine eurobond’da nötr kal tavsiyesinin oranı düşerek ağırlığı artır tavsiyesi %20.2’den %36.7’ye yükseldi.
Piyasa Profesyonelleri Anketi’nin portföy dağılımı sorusuna verilen yanıtlara göre piyasanın çoğunun portföy tercihlerinde hisse senedi yine en çok paya sahip varlık sınıfı olurken portföydeki ağırlığı %28.2’den %27.9’a geriledi. Altının ağırlığı 1.35 puan artışla %11.2’ye gerilerken diğer gerileyen varlık sınıfları 1.0 puanla USDTRY, 1.1 puanla DTH, 0.1 puanla kısa vadeli DİBS oldu. Öte yandan TL mevduat 0.95 puan artışla %23.4 paya sahip oldu ve ikinci en yüksek paya sahip olan varlık sınıfı olma özelliğini korudu. Altın portföyde %11.2 paya sahip olurken yurtdışı hisse senetleri 1.1 puan artışla portföyde %9.9 paya sahip oldu.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş., Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. için Kurumsal Yönetim Derecelendirme notunu 9,72 olarak güncellemiştir.
Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurulu lisansı ile kurumsal yönetim derecelendirme faaliyetinde bulunan SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş., Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.'nin 02.10.2023 tarihinde 9,68 olan Kurumsal Yönetim Derecelendirme notunu 9,72 olarak güncellemiştir.
SAHA bu derecelendirme çalışmasında Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Ocak 2014 tarihinde yayınladığı "Kurumsal Yönetim İlkeleri"ni baz alan metodolojisini kullanmıştır.
Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.'nin kurumsal yönetim ilkelerine verdiği önem, bunu sürekli ve dinamik bir süreç olarak yürütmekteki isteklilik ve bu doğrultuda gerçekleştirmiş olduğu iyileştirmeler göz önüne alınarak, şirketin kurumsal yönetim derecelendirme notu aşağıdaki şekilde güncellenmiştir:
ANA BAŞLIK NOTLARI
Pay Sahipleri 95,90
Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık 98,82
Menfaat Sahipleri 99,51
Yönetim Kurulu 95,84
Toplam 97,15
Bu raporda Amerikan başkanlık seçimi muhtemel senaryoları kapsamında oluşabilecek ekonomik etkilerini ve bununla beraber etkilenecek sektörleri ve hisseleri ele alacağız. Aşağıdaki özet tabloda görülen 4 farklı senaryoda olası sonuçları konuşacağız.
Seçim sonucu tahminlerinin birbirine yakın seyrettiği durumda sonuç ne olursa olsun, ekonomi bir sonraki başkan ve Kongre tarafından yürürlüğe konacak politika değişikliklerinden destek alacaktır. Halihazırda iyi göstergelere sahip olan ABD ekonomisine siyasi kanattan da destek gelmesi işleri oldukça yoluna sokacaktır.
Yukarıdaki 4 senaryo üzerinden makroekonomik tahminlere tek başlarına baktığımızda reel GDP büyümesinin ve genel ekonomik görünümün, Trump zaferinde kısa vadede özellikle icra emirleri (“executive orders”) aracılığıyla hızlıca alınacak kararlarla daha çok etkilenmesini, Harris zaferindeyse Biden yönetiminin patikası takip edileceği için daha uzun vadelere yayılmış değişimler bekleyebiliriz. Ayrıca Trump’ın vaat ettiği gümrük vergilerini artırma ve göçmenlik karşıtı tutumu ABD ekonomisini negatif etkide bulunarak uzun vadede pozitif görünüme zarar verebilir. Bu da FED’in ileride atacağı adımların farklılaşması anlamına gelebilir. Ancak yüksek faiz ortamı şirketleri eskisi kadar korkutmadığı ve etkilemediği için bunun ekonomide ciddi sorunlar yaratmasını beklemeyiz.
Başkanlık ve Kongre’nin kazananı, 2025 sonunda sona erecek olan bazı vergi indirimleri ve Enflasyonu Düşürme Yasası (Inflation Reduction Act) gibi yasaların uygulanması konusu, ABD endüstrileri için en önemli politika etkenlerinden biri olacaktır.
Kongre’de yasa çıkarmanın zor olduğu bir ortamda- her iki meclis de bir partinin kontrolünde olsa bile- bir sonraki başkan, bankalar için sermaye artırımı, otomobil üreticileri için elektrikli araç vergi kredileri ve internet sağlayıcıları için geniş bant kuralları gibi düzenleyici geri dönüşler veya standartların iyileştirilmesi yoluna gidebilir.
Seçimin Olası Sektörel Etkileri
Finans
Harris’in kazanmasıyla birlikte, büyük ve bölgesel bankalar 2025 yılında sermaye artırımı ve borç ihracı konusunda yeni kısıtlamalarla karşılaşabilir. Basel III’ün son aşaması olarak adlandırılan ve bölgesel bankaların uzun vadeli borç ihraç etmesini öngören 2024 tarihli iki kritik tasarı bu yıl sonuçlandırılamayabilir ve Harris’in zaferi bunların uygulanması açısından kilit önem taşıyor. Trump’ın kazanması senaryosunda ise özellikle yürütme emirleri aracılığıyla deregülasyonlar gelebilir ve başta bölgesel bankalar olmak üzere finans kuruluşları bundan faydalanabilir. 2023’te yaşanan bölgesel bankacılık krizi sonrası gelen regülasyonların hafifletilmesi kısa vadede pek mümkün görünmese de başta FED’den gelen ve gelmesi beklenen faiz indirimleriyle ve pozitif makroekonomik verilerle bu tarafın seçimden bağımsız olarak da fayda görmesini bekleriz. Doğrudan sektörel yatırım yapılabileceği gibi Western Alliance Bancorporation (WAL US) ve Zions Bancorporation (ZION US) bu tarafta değerlendirilebilecek hisseler. Yatırım tavsiyesi olmamakla beraber SPDR S&P Regional Banking ETF (KRE US) bünyesinde bölgesel bankaları barındırmaktadır.
Teknoloji
Özellikle “Muhteşem Yedili” olarak adlandırılan büyük teknoloji devleri için Federal Ticaret Komisyonu antitröst masasının nasıl hareket edeceği önemli olacak. Başkan Biden antitröst yasalarını agresif bir şekilde kullanmış ve en büyük 5 teknoloji şirketine karşı davalar açılmıştı. Seçimi kim kazanırsa kazansın bu durumun devam edeceğini düşünürüz. Seçimi kazandığı takdirde Harris mevcut düzeni korumaya yatkın olacaktır ve Trump ise yardımcısı J.D. Vance ile belirttiği şekilde bu şirketlerin üzerine gitmeye devam edecektir. Bu davaların hisseler üzerinde ciddi baskı oluşturacağını düşünmediğim için portföylerde herhangi bir ayarlama önermiyoruz. İki tarafın kazanması durumunda da bu sektörde dramatik bir etki öngörmüyoruz.
Sağlık
Seçim sonuçlarından en çok etkilenecek olan sektörlerden biri sağlık. Demokratların iktidarda olduğu dönemlerde sağlık harcamaları yükselirken, Trump yönetimi altında azalacağını ihtimali oldukça yüksek. Demokratlar genellikle sağlık hizmetleri kapsamının genişletilmesi, ilaç fiyatlandırmasına ilişkin daha sıkı düzenlemeler yapılması ve Uygun Bakım Yasası’nın (Affordable Care Act) güçlendirilmesi yönünde baskı yapıyor. Bu durum hasta sayısını artırabilir ancak ilaç ve sigorta şirketleri üzerinde fiyat baskısı yaratabilir. Cumhuriyetçiler düzenlemeleri azaltmayı ve Medicaid ve ACA gibi devlet tarafından finanse edilen sağlık programlarında kesintiye gitmeyi hedefleyebilir. Bu durum büyük ilaç ve özel sigorta şirketlerinin lehine olabilir ancak düşük gelirli nüfusun sağlık hizmetlerine erişimini azaltabilir. Seçim sonuçları Pfizer (PFE), Johnson & Johnson (JNJ), Merck (MRK) gibi şirketlerin kar rakamlarının ileriye dönük beklentileri üzerinde ciddi etkiye sahip olacaktır.
2025’te sona erecek olan Obamacare programı eğer uzatılmazsa ki özellikle Trump yönetimi altında uzatılmama ihtimali oldukça yüksek, Centene (CNC) ve UnitedHealth Group (UNH) şirketleri gelirler kalemlerinde ciddi gerilemeler yaşayabilir. Harris yönetimi altındaysa başta bu şirketlere verilen yardımlar ve teşvikler en azından bir süre daha uzatılabilir. Obezite ilaçlarıyla yeni bir pazar açan ve oldukça yüksek gelirlere sahip Eli Lilly (LLY) ve Novo Nordisk (NVO), artan satış hacimleriyle beraber ve “Medicare” programının ikinci fazıyla beraber fiyat indirimine gideceğini açıkladığı[1][2] günlerde Trump’ın zaferi bu durumu ilerleyen dönemlerde sekteye uğratabilir.
Elektrikli Araçlar
Tesla (TSLA) ve Rivian (RIVN) da dahil olmak üzere elektrikli araç üreticileri, elektrikli araçların satın alınmasını teşvik etmek için IRA vergi kredilerinin geleceğinin belirsiz olmasının yanı sıra azalan popülariteleriyle beraber bazı risklerle karşı karşıya. Harris’in kazanması, tüketicilerin elektrikli araç satın almalarına yönelik federal vergi kredilerinin muhtemelen devam edeceği anlamına gelirken, Trump döneminde bu krediler ıskartaya çıkarılabilir veya Ford (F US), General Motors (GM US) ve Stellantis (STLA US) gibi geleneksel otomobil üreticilerine fayda sağlayabilecek bir -Amerikan Satın Al (“Buy American, Hire American” programının devamı olabilir)- program ile değiştirilebilir. Global ölçekte ve ABD’de yavaşlamakta olan elektrikli araç satışları[3] olası bir teşvik iptaliyle daha da hasar görecektir.
Temiz Enerji
First Solar (FSLR), Enphase (ENPH), GE Vernova (GEV), NextEra Energy (NEE) ve diğer güneş enerjisi ekipmanı tedarikçileri, Trump’ın Kasım ayında kazanması ve Kongre ile Enflasyon Azaltma Yasası’nı (Inflation Reduction Act) değiştirmek veya yürürlükten kaldırmak için çalışması halinde faydalı vergi hükümlerinin zayıfladığını görebilir. Başkanlık döneminde Paris İklim Anlaşmasından çekilen ve çevresel konuları umursamazlığıyla bilinen Trump’ın bu şirketlerin işlerini zorlaştıracağını, en azından onları göz ardı edeceğini varsayabiliriz. Daha önceki açıklamalarında çevre konusunda ABD’nin acil eylem planı uygulaması gerektiğini söyleyen Harris başkanlığında ise yukarıdaki şirketlerin pozitif anlamda en çok etkileneceğini söyleyebiliriz. Bununla beraber, Trump zaferinde fosil yakıt enerji şirketleri kuşkusuz faydalanacaktır. Exxon Mobil (XOM US) ve Chevron (CVX US) olası Trump zaferinde değerlendirilebilir. Bunların yanında, fosil yakıt temasına yatırım yapan Energy Select Sector SPDR ETF (XLE US) borsa yatırım fonu mevcut.
Savunma Sanayii
Biden-Harris yönetimi 2025 mali yılı için 849.8 milyar dolarlık bir savunma bütçesi önerdi; bu da 2023 mali yılı için öngörülen seviyeden %4.1’lik bir artış anlamına geliyor. Trump 2018’de başkan olarak, bir önceki yıla göre yüzde 15,5’lik bir artışla 700 milyar dolarla o zamana kadarki en büyük Pentagon bütçesini imzalamıştı. Trump’ı tanıyoruz ve askeri harcamaları azaltacağına dair hiçbir göstergemiz yok. Ukrayna’da ve Filistin’de devam eden çatışmalar da göz önüne alındığında savunma bütçesinin artarak devam edeceği tahmin ediliyor. Ayrıca son günlerde Ortadoğu’da savaşın Lübnan’a sıçraması ve diğer bölge ülkelere de sıçrama potansiyeli olmasıyla beraber ABD’nin İsrail’e özellikle istihbarat anlamında verdiği destek bu görüşümüzü destekler nitelikte. Bu artıştan en fazla fayda görecek iki şirket gelirlerinin sırayla %75’ini ve %42’sini ABD hükümetine yaptığı satışlardan elde eden Lockheed Martin (LMT) ve Raytheon Corp (RTX) olmasını bekliyoruz.
Bunların yanında, Trump’ın başkanlık döneminde NATO’ya ve özellikle Avrupalı devletlere yaptığı yeterince harcama yapmadıkları ve böyle devam ederse ABD’nin NATO’dan ayrılabileceği tehdidi Avrupalı devletlerin de başta Almanya ve Fransa olmak üzere askeri harcamalarını artıracaktır. Bu tarafta dikkatimizi çeken şirketlerin başında Rheinmetall AG (RHM GY) ve Leonardo SpA (LDO IM) geliyor. Buna ek, Uzay ve Savunma hisselerini taşıyan borsa yatırım fonu iShares US Aerospace & Defence ETF (ITA US) vardır.
Aşağıda olası seçim sonuçlarına göre hangi sektörlerin ve hisselerin hangi sonuca göre nasıl etkileneceğini düşündüğümüz tablo görülebilir.
i: IRA (Inflation Reduction Act): Enflasyon Azaltma Yasası 2022 (IRA), federal hükümetin bütçe açığını azaltmayı, reçeteli ilaç fiyatlarını düşürmeyi ve temiz enerjiyi teşvik ederken yerli enerji üretimine yatırım yapmayı amaçlayan bir Amerika Birleşik Devletleri federal yasasıdır. Yasa 117. Birleşik Devletler Kongresi tarafından kabul edilmiş ve 16 Ağustos 2022 tarihinde Başkan Joe Biden tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/10/02/2024-baskanlik-seciminin-ekonomik-etkileri-tahminleri/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Global Piyasalarda Gündem
• Yatırımcıların Orta Doğu'da artan gerilimin dünkü seansta hisse senetleri üzerinde ağır bir baskı yaratmasından endişe etmesiyle, ABD endeks vadeli sözleşmeleri bugün negatif bir açılışa işaret ediyor. Dün Wall Street endeksleri, İran'ın İsrail'e yönelik saldırının etkisiyle geriledi. Enerji hisseleri petrol fiyatlarındaki artışa paralel olarak bir yükseliş kaydederken, Northrop Grumman ve Lockheed Martin gibi savunma hisseleri de piyasadan pozitif ayrıştı. Yatırımcılar, imalat sektöründe daralmayı ancak güçlü bir istihdam piyasasını gösteren dünkü karışık verilerin ardından, Cuma günü açıklanacak ve ABD ekonomisinin daha net bir resmini çizmeye yardımcı olabilecek istihdam verilerine odaklanıyor.
• Petrol fiyatları, Orta Doğu'da yükselen tansiyonun bölgedeki ham petrol üretimi ve teslimatlarını olumsuz etkileyebileceği endişelerini artırmasıyla dün %3,5 civarında yükseldi. Bugünün gündeminde OPEC+ toplantısı yer alıyor, ancak üretimde herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Dün açıklanan Amerikan Petrol Enstitüsü verilerine göre, ABD ham petrol stokları 27 Eylül'de sona eren haftada yaklaşık 2,1 milyon varil düşüş beklentisine kıyasla 1,46 milyon varil düştü.
• ABD'nin Doğu Kıyısı ve Körfez Kıyısı'ndaki liman işçileri dün sabah greve başlayarak; yaklaşık 50 yıldır ilk kez büyük çaplı bir iş bırakma eylemi gerçekleştirdi ve yeni bir iş sözleşmesi için yürütülen müzakerelerin ücretler konusunda anlaşmazlığa düşmesinin ardından, ülkenin okyanus taşımacılığının yaklaşık yarısının akışını durdurdu. JP Morgan analistlerinin, ABD ekonomisine günde yaklaşık 5 milyar$’a mal olacağı, istihdamı tehdit edeceği ve enflasyonu körükleyeceği uyarısında bulunduğu grev, gıdadan otomobile kadar her sevkiyatı engelliyor. ABD Tarım Bakanlığı, yakın vadede gıda fiyatlarında önemli bir değişiklik beklemediğini açıklarken, bazı analistlere göre otomobil sektörü en çok etkilenebilir. Grevden etkilenen limanlar geçen yıl 135,7 milyar$ değerindeki ABD motorlu araç ve parça ticaretinin %34'ünü gerçekleştirdi. Olası tedarik zincirindeki sıkıntılar, bazı otomobil üreticilerinin araç üretimini azaltmasına yol açabilir, ancak Stellantis, Ford ve General Motors gibi yüksek stok seviyelerine sahip şirketler daha düşük fiyat baskısından faydalanabilir.
• Nike, mali 1. çeyrekte %10,4 düşüşle 11,60 milyar$ hasılat elde ederek 11,65 milyar$ yönündeki analist beklentisinin altında kalırken, hisse başına 0,70$ kazanç ile 0,52$'lık beklentiyi aştı. Son zamanlarda On ve Deckers gibi rakiplerin rekabet ile karşılaşan şirket büyümeyi tekrardan canlandırmak için geçtiğimiz ay, eski CEO Donahoe'nun yerine CEO olarak şirketin deneyimli ismi Elliott Hill'i geri getirdiğini açıkladı. Şirket, yeni göreve başlayacak CEO ile stratejilerini ve pazardaki trendleri değerlendirmek ve 2026 mali yılı ve sonrası için planları kurmak için zaman kazanmak amacıyla yıl sonuna yönelik beklentilerini geri çekti. Nike ayrıca 19 Kasım'da yapılması planlanan yatırımcı gününü de erteledi. Son çeyrekte Nike’ın mağazalarındaki ve web sitelerindeki trafik düşüşü beklenenden daha belirgin olarak, stok birikimine yol açarken; satışlar, mağazalardaki yüksek promosyonlara rağmen azaldı. Şirket, 2. çeyrekte analistlerin tahmin ettiği %7'lik düşüşten daha sert bir düşüş öngörerek hasılatın %8 -%10 arasında gerilemesini beklediğini açıkladı. Ayrıca, brüt marjların yaklaşık 150 baz puan daralmasını bekliyor. Seans öncesi işlemlerde Nike (NYSE:NKE) %7,93 ekside.
• Johnson & Johnson, Kuzey Carolina'da yeni tedavilerin üretiminde kullanılacak yeni bir üretim tesisi kurmak için 2 milyar$’ın üzerinde yatırım yapacağını duyurdu. Yeni tesis; şirketin kanser, bağışıklıkla ilgili ve nörolojik hastalıkları tedavi etmek için biyolojik ilaç üretimini genişletecek ve dayanıklı bir tedarik zinciri için yeterli kapasite sağlayacak. İlaç üreticisi, 2030 yılına kadar 70'ten fazla yeni tedaviyi ve hastalar için genişletilmiş tedavi seçeneklerini piyasaya sürmeyi hedefliyor. Şirket, tesisin inşasına 2025 yılının ilk yarısında başlamayı öngörüyor.
Carnival Corporation (NYSE:CCL)
Ovintiv ABD ve Kanada’da faaliyet gösteren; petrol, doğalgaz ve sıvılaştırılmış doğalgaz üretimi yapan bir şirkettir.
Ovintiv 30 Temmuz’da yayınlanan 2Ç24 bilançosunda, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, %9,1 azalışla 2,29 milyar$ hasılat ve %31,2 artışla hisse başına 1,22$ kazanç elde etti.
Şirket 2. Çeyrekte tüm ürün kategorilerinde, geçen dönemde verdiği rehberliğin üst bandına yakın veya beklentinin üzerinde üretim gerçekleştirdi. Ovintiv bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, %14 artışla günlük 211,9 milyon varil petrol ve kondensat, ), %4,5 azalışla günlük 92 milyon varil doğalgaz sıvısı (NGL) ve günlük 1.740 milyon standart kübik fit doğal gaz üretimi gerçekleştirdi. Böylece şirket 2. Çeyrekte %3,6 artışla günlük 593,8 milyon varil petrol eşleniği üretim gerçekleştirdi.
Üretim miktarlarındaki artışa karşın şirketin sermaye harcamalarının 640 milyon$ seviyesinden 622 milyon$ seviyesine gerilemesi olumlu.
Ovintiv bu dönemde 1,02 milyar$ faaliyetlerinden kaynaklı nakit akışı elde etti ve 622 milyon$ sermaye harcamalası gerçekleştirdi böylece 403 milyon$ serbest nakit akışı elde etti (2Ç23’te 59 milyon$ serbest nakit akışı elde etmişti.) Ürün fiyatlarındaki zayıflığa rağmen şirketin üretim miktarını arttırması ve güçlü nakit akışı performansı sergilemesi olumlu.
Ovintiv çeyreklik dönemde temettü ödemeleri ve hisse geri alımları vasıtasıyla 262 milyon$ yatırımcılarına geri dönüş sağladı.
Şirket yönetimi daha önce günlük 545 - 575 milyon varil petrol eşleniği üretim ve 2,2 milyar$ - 2,4 milyar$ sermaye harcaması olarak belirlediği 2024 yıl sonu beklentilerini, günlük 570 - 580 milyon varil petrol eşleniği üretim ve 2,25 milyar$ - 2,35 milyar$ sermaye harcaması yönünde olumlu güncelledi.
2022’den bu yana 38$ - 40$ destek bölgesi ile 52$ - 55$ direnç bölgesi arasında yatay seyreden OVV, son aylarda petrol fiyatlarındaki geri çekilmenin paralelinde geri çekildi. Dün kritik 38$ yatay trend desteğinden önemli bir tepki geldiği görüldü. RSI göstergesinde oluşan olumlu aykırılık yükselişi destekler nitelikte. 50 günlük ortalama ile düşlen trendin kesiştiği 42$ direni üzerinde teknik görüntü kuvvetlenecektir. 38$ altında zarar kes çalıştırmak kaydıyla, 200 günlük ortalamanın belirlediği 45$ direnci ve 47$ yatay trend direnci hedeflenebilir.
Aralık Vadeli S&P 500 Sözleşmesi
Jeopolitik gerilimin artmasından dolayı tarih zirvesinden geri çekilen S&P 500 vadeli sözleşmesi, 10 günlük üstel ortalamanın altında seyrediyor. Ayrıca, dün açıklanan beklenti üstü ABD JOLTS iş ilanları verisinin Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam öncesinde ‘jumbo’ faiz indirimi beklentisini düşürmesi, endeksleri olumsuz etkiledi.
Sözleşme tekrar 10 günlük üstel ortalamanın belirlediği 5760 üzerinde kapanış gerçekleştirirse, 5725 altında zarar kes çalıştırarak 5820 hedefli uzun pozisyon alınmasını öneriyoruz.
Sözleşme 5725 yatay trendinin altında kapanış gerçekleştirirse 50 günlük üstel ortalaması ve yatay trendin kesiştiği 5650 hedefli kısa pozisyon alınmasını öneriyoruz.
Aralık Vadeli Ham Petrol Sözleşmesi
Temmuz başından bu yana global büyüme endişeleri ile 66$ seviyesine geri çekilen ham petrol sözleşmesi, jeopolitik gerginliklerin yükselmesi ve dünyanın en büyük petrol tüketicisi Çin’den gelen teşvik haberlerinden olumlu etkilenerek yükseldi.
50 günlük ortalama, düşen trend ve yatay trendin kesiştiği 71,50$ kritik bir direnç bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Sözleşmede oluşan yükselen dip görüntüsü ve RSI göstergesindeki olumlu aykırılık teknik açıdan olumlu. 71,50$ direnci üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda, 21 günlük ortalamanın belirlediği 69,40$ altında zarar kes çalıştırmak kaydıyla, 200 günlük ortalamanın belirlediği 73,80$ direnci ve 75,00$ yatay direnci hedefli uzun pozisyon alınmasını öneriyoruz.
21 günlük ortalamanın belirlediği 69,40$ ve 68,70$ yatay trendi en yakın destek bölgeleri. 68,70$ desteği aşağı kırılırsa, 71$ üzerinde zarar kes çalıştırmak kaydıyla, 66,00$ ve 64,50$ destekleri hedefli kısa pozisyon alınabilir.
PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş.
https://www.phillipcapital.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rekabet Kurumu (RK) internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:
Volt Yönetim Danışmanlığı AŞ hisselerinin WEG Holding B.V. tarafından devralınması işlemi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), ABD ve Avrupa'daki halka açık şirket gelirleri, finansman, birleşme ve satın alma faaliyetleri, ortaklıklar, ürün onayları gibi faktörlerin özet bir görünümünü ele alarak sektörün durumunu analiz eden Biyoteknoloji Raporu 2024'ü yayımladı. Rapora göre, son iki yılda biyoteknoloji sektörü zorlu bir finansman ortamında faaliyet gösteriyor ve birçok şirket operasyonlarını yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor. Bu süreçte personel azaltma, birleşmeler ve Ar-Ge odaklarının daraltılması gibi stratejilerin öne çıktığı görülüyor. Ancak sektördeki bazı olumlu işaretler, biyoteknolojinin geleceği açısından umut verici görünüyor.
Gelirler azalıyor ancak uzun vadeli beklentiler umut veriyor
Pandemi sonrası gelirlerdeki düşüş, sektör için hala önemli bir sorun teşkil ediyor. Son on yılda yıllık olarak %4,8 oranında büyüyen sektör, 2015-2021 yılları arasında COVID-19 aşıları ve tedavileri sayesinde yıllık %9,2 oranında büyüme yakalamıştı. 2023 yılında ise ilaç satışlarındaki düşüşle birlikte gelir de azaldı. Ancak uzun vadeli projeksiyonlar, sektörün pandeminin etkilerinden arındıktan sonra eski büyüme trendine döneceğini öngörüyor.
2023'te ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), İlaç Değerlendirme ve Araştırma Merkezi (CDER) ve Biyolojik Değerlendirme ve Araştırma Merkezi (CBER) kapsamında 80 yeni biyofarmasötik ürün onaylandı. Bu onay sayısı, 2018 yılından bu yana kaydedilen en yüksek seviyelerden birini oluşturuyor. Aşılar ve mRNA tabanlı teknolojiler, yerini kardiyometabolik ürünler ve onkoloji gibi yeni nesil terapötik alanlara bırakmaya başlıyor.
Anlaşmalar ve inovasyon faaliyetleri sektörü canlandırıyor
2024'ün başında biyoteknoloji sektöründe hareketlilik kazanan anlaşma faaliyetleri, sektörde bastırılmış bir talebin varlığına işaret ediyor. FED'in faiz oranlarını düşürmesi ve makroekonomik koşulların normale dönmesiyle daha fazla anlaşmanın gerçekleşmesi bekleniyor. Büyük ilaç şirketlerinin riskten arındırılmış varlıklara olan talebi artarken, toplam finansal kapasitenin 1 trilyon doları aştığı tahmin ediliyor. Bu varlıkların ticari değeri ve yatırımcı ilgisi yüksek kalmaya devam ediyor.
Biyoteknoloji şirketlerinin neredeyse üçte birinin yalnızca bir yıl yetecek kadar nakit rezervine sahip olduğu düşünüldüğünde, finansmana erişim sektörün karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan biri olmaya devam ediyor. Halka arzlar sınırlı kalsa da 2023'te biyoteknoloji halka arz yatırımları neredeyse iki katına çıkarak 2,9 milyar dolara ulaştı. Bu eğilimin 2024'te de devam etmesi bekleniyor.
Büyük ilaç şirketlerinin rolü ve onkoloji yatırımları
Büyük ilaç şirketleri, özellikle onkoloji ve immünoloji alanlarında önemli yatırımlar yapıyor. Onkoloji, biyoteknoloji sektörünün hem en büyük hem de en hızlı büyüyen alanı olarak dikkat çekiyor. 2024'te biyofarmasötik sektörünün toplam büyümesinin %33'ünü onkoloji ürünlerinin oluşturacağı tahmin ediliyor. Bu durum, onkoloji ürünlerinin hem klinik araştırmalarda hem de yeni ürünlerin pazara ulaşmasında kritik bir rol oynadığını gösteriyor.
Zorlu koşullara rağmen iyi yönetim başarıyı getiriyor
Rapor; 2023 yılının girişim finansmanı açısından zayıf bir yıl olduğunu belirtiyor. Yıl genelinde girişim finansmanı 18,9 milyar dolarda sabit kalsa da bu rakamın pandemi öncesi, beş yıllık tarihi ortalama olan 47,5 milyar doların altında kaldığı görülüyor. Ancak güçlü bilimsel temele sahip ve deneyimli yönetim ekipleri olan şirketler, zorlu finansman koşullarına rağmen yatırım çekmeyi başarıyor.
İş ortaklıkları, birleşme ve satın alma stratejileriyle inovasyon erişiminde yeni yaklaşımlar
Büyük ilaç şirketleri inovasyona erişim sağlamak için düşük maliyetli ve daha az riskli bir yöntem olarak kurumsal iş ortaklıklarına yöneliyor. COVID-19 sürecinde birleşme ve satın alma (M&A) faaliyetlerinde yaşanan düşüşe rağmen stratejik iş ortaklıklarına yapılan harcamaların öne çıktığı gözleniyor. Buna ek olarak, büyük ilaç şirketlerinin doğrudan satın almaya geri döneceği öngörülüyor. Sonuç olarak, biyoteknoloji sektörü 2024 yılına temkinli bir iyimserlikle bakıyor; finansman koşullarının iyileşmesi, inovasyonun sürmesi ve büyük ilaç şirketlerinin anlaşma yapma kapasitesinin artması gibi etmenler, sektörün toparlanma sürecine ivme kazandırabilir.
EY Türkiye Şirket Ortağı, Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Av. Ahmet Sağlı raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Beyond Borders raporu verileri, bazı biyoteknolojilerin gelişirken diğerlerinin zorluklarla karşı karşıya olduğunu söylüyor ancak 2024 yılının bir geçiş yılı olacağını ve yenilik inancının iyileşmeler için temel bir unsur olacağını söyleyebiliriz. Çünkü pandemi sonrası dönemde sektör, karşılaştığı zorluklara rağmen güçlü bir inovasyon kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor. Finansman koşullarının iyileşmesi ve büyük ilaç şirketlerinin stratejik yatırımlarıyla birlikte sektörün geleceği için umut verici bir tablo ortaya çıkıyor. Sağlık sektöründe yaşanan bu dönüşümün, sadece tıbbi yenilikleri değil, aynı zamanda toplum sağlığını da olumlu yönde etkilemeye devam edeceğini düşünüyoruz."
EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri T. Ufuk Eren ise raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Hazırlanan rapor, biyoteknoloji şirketlerinin operasyonlarını sürdürme ve büyütme yollarıyla birlikte yenilik için gerekli ortamı inceliyor. Biyoteknoloji sektörü, zorlu finansman koşullarına rağmen yenilikçi çözümler geliştirme potansiyelini sürdürüyor ve temkinli bir iyimserliğin devam etmesi için gerekli zemine sahip. Sektördeki önemli gelişmeler ve stratejik iş birlikleri kapsamında 2024 yılı büyüme ve dönüşüm için bir fırsat yılı olabilir. İnovasyon ve iş birliğiyle sağlık alanındaki tıbbi ihtiyaçlara yanıt vermek, sektördeki aktörler için öncelikli bir adım çünkü büyük ilaç sektörünün gücü ve yapay zekâdan gelen olanaklarla birlikte inovasyon kapasitesinin gelişimi, biyoteknoloji sektörünün orta ve geç dönemde sadece hayatta kalmasına değil, gelişmesine de yardımcı olacak."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.