Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Müşteri deneyimi yönetiminde dijital iş çözümleri sunan dünya lideri Teleperformance, turizm ve seyahat sektöründeki küresel başarı hikâyesini büyütmeye devam ediyor. Bu kapsamda Teleperformance Türkiye, "Sevdiğiniz yolculuklar, yepyeni hikâyeler" mottosuyla hareket eden AJet ile stratejik bir iş birliğine imza attı. İş birliği çerçevesinde Teleperformance Türkiye, AJet için Müşteri Hizmetleri sunacak.
 
"Küresel sektör birikimimizi Türkiye'deki güçlü teknolojimiz, operasyonel altyapımız, uzman ekiplerimiz ve dil yetkinliğimizle birleştiriyor, AJet ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimize yansıtıyoruz."
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Teleperformance EMEA Gelişen Pazarlardan Sorumlu İş Geliştirme Başkanı Tolga Uçbağlar; "AJet ile başlattığımız stratejik iş birliğinden büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Bu iş birliğinin, müşteri deneyimini daha ileriye taşıyacak ve sektördeki başarılarımızı güçlendirecek önemli bir adım olduğuna yürekten inanıyorum. Teleperformance olarak bugün, turizm ve seyahat sektöründe 55'ten fazla ülkede 120'den fazla markaya yaklaşık 50.000'e yakın etkileşim uzmanı ile hizmet sunuyoruz. Turizm ve seyahat sektörü, müşteri deneyimi açısından hız, erişilebilirlik ve çok kanallı hizmet anlayışını gerektiriyor. Araştırma merkezimiz Business Insights Lab'in gerçekleştirdiği 'Küresel Müşteri Deneyimi Trendleri' araştırmasının havacılık sektörüne yönelik son raporu, müşteri hizmetlerinin sadakat üzerindeki büyük etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Markalarıyla iletişim kurarken olumsuz bir deneyim yaşayan tüketicilerin, aynı markayı tekrar tercih etme veya sadık kalma olasılığı belirgin şekilde azalıyor. Son iletişimlerinde olumlu bir deneyim yaşayan tüketicilerin sadakat oranları, iletişimde bulunmayanlarla karşılaştırıldığında %13 daha yüksekken, olumsuz bir deneyim yaşayan tüketicilerin sadakat eğilimi ise %31 oranında daha düşük çıkıyor. Bu veriler, etkili müşteri hizmetlerinin marka sadakatini artırmadaki kritik rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Teleperformance olarak, Türkiye'de turizm ve seyahat sektöründe 8 markaya, 1.000'e yakın etkileşim uzmanıyla ve 13 farklı dilde hizmet sunuyoruz. AJet yolcularına da derin sektör tecrübemiz, güçlü operasyonel yetkinliklerimiz ve çok dilli hizmet altyapımızla en yüksek standartlarda deneyim yaşatmayı hedefliyoruz. Bu iş birliğinin, AJet'in yolcularıyla kurduğu bağı daha da güçlendireceğine yürekten inanıyoruz" dedi.
 
AJet Müşteri İlişkileri Müdürü Sündüs Dilek Demir de gerçekleştirilen iş birliği kapsamında "AJet olarak, Teleperformance Türkiye ile yeni bir başlangıç yapmaktan çok mutluyuz. Misafirlerimizin seyahat deneyimini en üst seviyeye çıkarmak için sürekli gelişen, yenilikçi ve misafir odaklı bir yaklaşımı benimsiyoruz. Günümüz dünyasında hız, erişilebilirlik ve kişiselleştirilmiş hizmetler, müşteri memnuniyetinin temel taşları haline geldi. Teleperformance Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik iş birliği sayesinde, yolcularımızın ihtiyaçlarına her an, her kanaldan en yüksek standartlarda yanıt vermeyi sürdüreceğiz. Bu iş birliği, AJet'in müşteri deneyimi vizyonunu güçlendirirken, sektörde fark yaratan bir hizmet anlayışıyla geleceğe emin adımlarla ilerlememizi sağlayacak" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tekstil sektöründe sürdürülebilir üretimin mümkün olduğu fikrinden yola çıkan Lenzing, 2023 yılından bu yana sektördeki çevresel farkındalığı artırmak amacıyla düzenlediği Lenzing Buluşmaları’na hız kesmeden devam ediyor. Tekstil ve nonwoven sektörünün lider rejenere selüloz elyaf tedarikçisi Lenzing Grubu, tekstil sektörünü bir araya toplayan Lenzing Buluşmaları 2025’in ilkinde Mısırlı tekstilcilerle bir araya geldi.

4 Şubat Salı günü Mısır’da Intercontinental Cairo Hotel’de gerçekleştirilen Lenzing Buluşmaları, Mısır’lı tekstil sektörü temsilcileri ve sektörün önde gelen üreticilerinden büyük ilgi gördü.
 
Sektörde farkındalık yaratan uygulamalar büyük ilgi gördü

Sürdürülebilirlikten tedarik zincirine, pazarlamadan teknik çözümlere kadar tekstil sektörünün kapsamlı bir şekilde ele alındığı buluşmada, Lenzing’in sektörde farkındalık yaratan uygulamaları ele alındı. Buluşmada ayrıca Lenzing’in sunduğu teknik çözümler, pazarlama ve e-branding sistemleri gibi sektördeki öncü uygulamaları da tanıtıldı. Mısırlı tekstil üreticileri ve sektör temsilcileri, buluşmalar sırasında Lenzing elyafları içeren ürünleri yakından deneyimleme fırsatı da buldu. Bu buluşmalarda, Lenzing’in küresel çapta sürdürülebilir bir tekstil sektörünü mümkün kılmak için yaptığı inovasyon ve hizmetler, sektör profesyonelleriyle paylaşılırken pazarı hep birlikte değerlendirme imkanı da yakalandı.

Lenzing’in Tekstilden Sorumlu Kıdemli Ticari Direktörü (Avrupa, Amerika, Türkiye) Feridun Ayırga, “Dünyanın önde gelen tekstil üreticilerinden biri olan Mısır, sektördeki konumunu kuvvetlendirme çalışmaları çerçevesinde farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Biz de Lenzing olarak, Mısır’da gerçekleştirdiğimiz Lenzing Buluşmaları ile, üretici ve sektör temsilcileriyle çevresel farkındalığa odaklanan çalışmalarımızı daha yakından paylaşma şansı bulduk. Mısırlı tekstilcilerden gördüğümüz ilgi ve talep, sektörün küresel ölçekteki sürdürülebilir geleceği hakkında bizi umutlandırdı. Lenzing Buluşmaları sayesinde daha fazla üretici ve sektör temsilcisine ulaşarak, çevreye duyarlı uygulamalarımızı daha geniş bir coğrafyayla tanıştırmaya devam edeceğiz.” dedi.

 

Buluşmalar, daha geniş bir coğrafyada devam ediyor

Lenzing’in tekstil sektörü temsilcileriyle bir araya geldiği “Lenzing Buluşmaları”, ilk kez 2023 yılında düzenlenmeye başladı. 2023’te, Türk tekstil sektöründe önemli bir role sahip Bursa, Denizli, Çorlu ve İstanbul’da gerçekleştirilen buluşmaları, 2024’te Bursa ve İstanbul’daki buluşmalar izledi. Daha önceki yıllarda Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Meksika, Portekiz’de gerçekleştirilen etkinlik serisi 2025 yılına Mısır’da gerçekleştirilen toplantı ile başladı. Lenzing Buluşmaları, önümüzdeki dönemde de tekstil sektörüne değer katan uygulamalarla farklı ülke ve şehirlerde devam edecek.

TENCEL™ Hakkında

 

TENCEL™, Lenzing Grubu'nun amiral gemisi tekstil elyaf markasıdır. 1992 yılından bu yana TENCEL™ markası, kaynak verimliliği yüksek üretim süreçleri ve sürekli yenilenen elyaf inovasyonları ile tekstil endüstrisinde olumlu bir değişim için çaba gösteren güçlü bir marka olmuştur. TENCEL™ markalı Lyocell ve Modal elyafları, sürdürülebilir şekilde yönetilen ağaç kaynaklarından üretilen, kaynak verimliliği yüksek, yüksek konfor sunan malzemelerdir. Her iki elyaf da doğal olarak yumuşak, dokunuşta pürüzsüzdür ve kumaşlarda zengin renkleri destekleyebilir. Etkili nem kontrolü ile her iki elyafın kullanıldığı kumaşlar, doğal bir kuruluk hissi sunar.

 

Sürdürülebilir tekstil çözümleri olarak TENCEL™ Lyocell ve Modal elyafları son derece çok yönlüdür ve neredeyse sınırsız çeşitlilikte ürün tasarımları ve işlevler sunmak için geniş bir tekstil elyaf yelpazesiyle birleştirilebilir. Bu elyaflar, hazır giyim, denim, iç giyim, spor giyim, iş kıyafetleri, ayakkabılar ve hatta ev tekstil ürünleri gibi neredeyse her türlü tekstil kategorisinde kullanılabilir.

 

Doğal ham madde olan ağaçtan üretilen TENCEL™ Lyocell ve Modal elyafları, ömür döngülerinin9 sonunda çözünüp kompost haline gelebilir Elyaflar ayrıca tüm yaşam döngüleri boyunca yüksek çevresel standartları tanıyan AB Ecolabel (lisans no: AT/016/001) çevre mükemmeliyeti sertifikasına sahiptir.

TENCEL™ markası hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen https://www.tencel.com/ ziyaret edin. TENCEL™ markalı elyafların sürdürülebilirlik özellikleri, performansı, teknoloji ve üretim süreçleri hakkında daha fazla ayrıntı için lütfen https://www.tencel.com/claims adresini ziyaret edin.

 

 

Lenzing Grubu Hakkında

 

Lenzing Grubu, selüloz ve geri dönüştürülmüş malzemeye dayalı rejenere selüloz elyafların çevreye duyarlı üretimini desteklemektedir. İnovasyon lideri olan Lenzing, küresel tekstil ve nonwoven kumaş üreticileri ile ortaklıklar kurarak pek çok yeni teknolojik gelişmeyi hayata geçirmektedir. Lenzing Grubunun elyafları; fonksiyonel, rahat ve moda giysilerden, dayanıklı ve sürdürülebilir ev tekstillerine kadar farklı tekstil uygulamalarının ham maddesini oluşturur. LENZING elyaflarının toprak, tatlı su ve deniz ortamında biyolojik olarak parçalanabilirlik, ev ortamı ve endüstriyel tesislerde ise gübreleşebilirlik özellikleri TÜV AVUSTURYA tarafından onaylamıştır.

 

Lenzing Grubu’nun iş modeli, geleneksel bir elyaf üreticisinin çok ötesine geçiyor. Lenzing, müşterileri ve ortaklarıyla birlikte değer zinciri boyunca yenilikçi ürünler geliştirerek tüketiciler için katma değer yaratıyor. Lenzing Grubu, tüm hammaddelerin verimli bir şekilde kullanılması ve işlenmesi için çaba göstermekte ve tekstil endüstrisini mevcut doğrusal ekonomik sistemden döngüsel bir ekonomiye dönüştürmeye yardımcı olacak çözümler sunuyor. Lenzing, küresel ısınmanın hızını azaltarak Paris Anlaşması ve AB Komisyonu'nun "Yeşil Mutabakat" hedeflerini desteklemek amacıyla, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır hedefine (Kapsam 1, 2 ve 3) ulaşmayı amaçlayan bilime dayalı net bir iklim eylem planı geliştirmiştir.

 

Lenzing Grubu 2023 Yılı Rakamları:

 

Gelirler: 2,52 milyar EUR

Elyaf üretim kapasitesi: 1.110.000 ton

Çalışan sayısı (tam zamanlı): 7.917

 

TENCEL™, LENZING™ ECOVERO™, VEOCEL™, LENZING™ ve REFIBRA™ Lenzing AG'nin ticari markalarıdır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dijital Türkiye Platformu'nun üyesi olduğu DIGITALEUROPE, her yıl Avrupa'nın en umut verici teknoloji firmalarını sergileyen 2025 Geleceğin Unicorn'u Ödülü'nde finale kalan Avrupalı ??şirketleri açıkladı. Dijital Türkiye Platformu'nun adayı Picus Security finale kalan dört şirketten biri olmaya hak kazandı. Diğer finalistler Matteco (İspanya), Pactum AI (Estonya) ve Turbine Simulated Cell Technologies (Macaristan) oldu. Finalistler, Avrupa'nın bir sonraki teknoloji unicornu olma yönündeki büyüme potansiyelini değerlendiren Future Unicorn kategorisi için yarışacak.
 
Türkiye Bilişim Vakfı koordinasyonunda TÜBİSAD ve TESİD birlikteliğiyle oluşturulan ve 2011 yılından itibaren Digital Europe üyesi olan Dijital Türkiye Platformu tarafından belirlenen Geleceğin Unicorn'u (Future Unicorn) Ödülü 2025 finalistleri açıklandı. 2025 ödülleri için dört finalist, dört farklı Avrupa ülkesinden geliyor ve enerji teknolojisi, yapay zeka, siber güvenlik, drone ve uzay teknolojisi gibi teknolojiler için çalışıyorlar.
 
DIGITALEUROPE Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl: "Bugün dünyadaki unicornların yalnızca yüzde 14'ü Avrupa'dan geliyor. Özellikle Avrupa'nın giderek gerginleşen jeopolitik bağlamda ekonomik ve güvenlik direncini artırmaya çalıştığı bir dönemde bu yeterli olmaktan uzaktır.??Avrupa'nın rekabet gücü, yenilikçi çalışmaları destekleme ve güçlendirme kapasitesinde yatıyor. 2025 Future Unicorn Ödülü finalistlerimiz, Avrupa'nın küresel ölçekte liderliğini geri kazanma ve teknoloji yarışını kazanma potansiyeline güç katıyorlar. Finalistlerimiz, dijital sağlık ve siber güvenlik çözümlerinden enerji teknolojisi ve savunma teknolojisine kadar, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu en büyük zorlukları çözmek için gereken çözümlerle öne çıkıyor: sağlık hizmetleri yetersizliği, iklim değişikliği, artan siber tehditler, modern savaş ve çok daha fazlası.
Avrupa'nın en büyük varlığı kendi yenilikçileridir. Ancak onları kıtada tutabilmek için doğru iş koşullarına ihtiyaçları var. Üç adımlı oyun planımız: kes, basitleştir, teşvik et, o noktaya nasıl ulaşılacağı konusunda somut fikirler sunuyor" dedi.
 
Picus Security'den dünyada bir ilk
2025 Geleceğin Unicorn'u Ödülü finalisti olmaya hak kazanan Türk şirketi Picus Security, dünyadaki ilk Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonu (BAS) yazılımını geliştirmiş ve alanında öncü olmuştur. Son olarak, Otomatik Sızma Testi, Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonu ve Saldırı Tespit Kuralı Doğrulama yeteneklerini tek bir platformda toplayan ilk ve tek yazılım olan Picus Güvenlik Doğrulama Platformunu geliştiren Picus, kuruluşların siber güvenlik risklerini azaltmalarına ve savunma kapasitelerini en üst düzeye taşımalarına yardımcı olmaktadır. Kuruluşundan bu yana birçok yeniliğe imza atan ve ofansif güvenlik doğrulaması alanında liderliği üstlenen Picus, dünya çapında 500'ü aşkın müşterisinin siber güvenlik seviyelerini güçlendirerek uluslararası alandaki konumunu her geçen gün sağlamlaştırmaktadır.
 
“Geleceğin Unicornu“ Ödülü hakkında:
“Future Unicorn”, DIGITALEUROPE'a bağlı 41 ulusal ticari birlik arasındaki bir iş birliğidir. Katılımcıların bu dernekler tarafından aday gösterilmeleri ve en az üç yıl boyunca yılda yüzde 20'nin üzerinde büyüme gösteren, ölçek büyütme aşamasındaki Avrupalı ??teknoloji şirketleri olmaları gerekmektedir. Kazanan, 19-20 Şubat'ta Brüksel'de her yıl gerçekleştirilen, DIGITALEUROPE'un amiral gemisi “Masters of Digital” konferansında Avrupa Startuplar, Araştırma ve İnovasyondan Sorumlu Komisyon Üyesi Ekaterina Zaharieva tarafından duyurulacak.
 
Digital Europe hakkında:
DIGITALEUROPE, Avrupa'da dijital olarak dönüşen endüstrileri temsil eden lider ticaret birliğidir. Avrupalı ??işletmelerin ve vatandaşların dijital teknolojilerden yararlanmasını sağlayan düzenleyici bir ortamdan yana politikalar izler. Avrupa'nın dünyanın en iyi dijital yeteneklerini ve teknoloji şirketlerini büyütmesini, çekmesini ve sürdürmesini amaçlar.
Üyeleri ile birlikte, ilgili tüm mevzuat konularında sektör politikası pozisyonlarını şekillendirir ve ilgili AB politikalarının geliştirilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunur. Üyeleri Avrupa'da faaliyet gösteren ve yatırım yapan 45.000'den fazla işletmeyi temsil etmektedir. Faaliyet alanlarında küresel lider olan 109 şirketin yanı sıra Avrupa çapında 41 ulusal ticaret birliğini içermektedir.
 
 
Picus Security hakkında:
Türkiye'de kurulan ve siber güvenlik alanında küresel ölçekte öncü bir konuma gelen Picus Security, kuruluşların siber risklerini net bir şekilde görmelerini sağlar. Farklı kaynaklardan gelen tehdit verilerini tek noktada birleştirip önceliklendirerek kurumların en kritik siber güvenlik sorunlara odaklanmalarına yardımcı olur. Picus'u kullanan güvenlik ekipleri, tek tıkla iyileştirmeler yaparak mevcut güvenlik ürünleriyle çok daha fazla tehdidi durdurabilir.
Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonu (Breach and Attack Simulation) alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınan Picus, yenilikçi ve ödüllü “tehdit odaklı” teknolojisiyle kurumların değerli siber varlıklarını korumada etkili çözümler sunar. Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve dünya çapında kabul gören teknolojisi ile 2024 Gartner® Peer Insights™ Customers' Choice değerlendirmesinde %95 tavsiye oranına ulaşarak başarısını kanıtlayan Picus, ülkemizin adını global siber güvenlik sahnesinde gururla temsil etmektedir.
 
Dijital Türkiye Platformu hakkında??
Türkiye'nin Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanında öne çıkan üç güçlü sivil toplum kurulusu olan TBV, TESİD ve TÜBİSAD birlikteliği ile oluşturulan Dijital Türkiye Platformu, eğitim, üretim, çevre bilinci, sağlık, şehirleşme ve benzeri konularda?ülkemizin Avrupa Birliği ile benzer hedefleri önceliklendirerek, çağımızın olmazsa olmazı bilişim teknolojileri desteği ile etkin ve verimli çalışmalar yapabilmek amacı ile Brüksel merkezli “Digital Europe” birliğinin üyeliğini sürdürmektedir. ?2011'den bu yana kamuoyunu etkileyecek strateji, durum analizi raporları üretmekte ayrıca?AB nezdinde Türkiye'nin mevcut durumu ve planları konusunda bilinirliliğine katkı vermek için çalışmalarını sürdürmektedir.???https://dijitalturkiyeplatformu.org/
?
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) hakkında
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), merkezi İstanbul'da bulunan, iyilik için teknoloji vizyonuyla bu toprakların imzasını dünyaya tanıtmak üzere çalışan çok paydaşlı bir sivil toplum kuruluşudur.
14 Nisan 1995 tarihinde, 114 kurum ve bu kurumlara üye 178 kişi tarafından kurulan bugün itibarıyla 400'ün üzerinde üyesi bulunan vakfımızın hedefi; Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşebilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkıda bulunmak, bilimsel araştırma ve geliştirme etkinlikleri gerçekleştirmek ve özellikle yeni teknolojilerin sosyal ve ekonomik yaşam üzerine etkilerini inceleyip nitelikli & saygın paydaşlar ile birlikte projeler üretmek ve uygulamalarını sağlamaktır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dijital varlık sektörünün önde gelen şirketi Tether, BAE’nin önde gelen B2B gayrimenkul platformlarından Reelly Tech ile iş birliği yaptığını açıkladı. Bu iş birliği, gayrimenkul teknolojisinin evriminde önemli bir dönüm noktası niteliğinde olup, sektörde gelecekteki yeniliklerin önünü açıyor.

 

Tether ve Reelly Tech, stablecoin’lerin gayrimenkul işlemlerindeki potansiyelini keşfetmek için interaktif bir eğitim serisi geliştiriyor. Bu seri, emlak danışmanlarının USDT transferleri ile işlemleri güvenle yürütmelerini sağlayacak.

 

BAE ve uluslararası piyasalara hizmet veren bir B2B platformu olan Reelly Tech, 30.000’den fazla danışmana, 1.450’den fazla proje için detaylı analizler ve yapay zekâ destekli araçlarla hızlı işlem imkânı sunuyor.

 

Tether ve Reelly Tech, Dubai'nin hızlı büyüyen gayrimenkul piyasasında stablecoin’lerin finansal çözümlerini tanıtmayı hedefleyen eğitim programları başlatıyor. Dubai’de 2024’te off-plan satışları yüzde 27,5 artarak 283 milyar AED’ye ulaştı ve bu iş birliği, piyasadaki bu ivmeden yararlanmayı amaçlıyor.

 

“Amacımız, sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek ve bölgedeki inovasyon standartlarını yeniden tanımlamak”

 

Reelly Tech ile yapılan iş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan Tether CEO’su Paulo Ardoino, “Reelly Tech ile BAE’nin hızla gelişen gayrimenkul sektöründe blokzincir inovasyonunu teşvik etmek için ortaklık yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu girişim, dijital ekonomileri güçlendirme konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor. BAE’nin teknolojiye olan ilerici yaklaşımı ve MENA bölgesindeki dijital varlıkları benimseme liderliği, burayı öncü gelişmeler için ideal bir merkez haline getiriyor. Amacımız, gayrimenkul işlemlerini kolaylaştırarak sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek ve bölgedeki inovasyon standartlarını yeniden tanımlamak” dedi.

 

“USDT’nin gayrimenkul işlemlerinde kullanımına yönelik yeni fırsatlar sunacak araçlar geliştirmeyi planlıyoruz”

 

Tether ile yapılan iş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan Reelly Tech CEO’su Vitaliy Ryzhak, “Bu eğitim programının ortak lansmanı yalnızca ilk adım. BAE gayrimenkul pazarı dinamik bir büyüme sürecinde ve dünyanın dört bir yanından büyük miktarda sermaye çekiyor. Bizim amacımız, uluslararası gayrimenkul yatırımlarını güvenli, verimli ve kolay hale getirmek. Bunun için, USDT’nin gayrimenkul işlemlerinde kullanımına yönelik yeni fırsatlar sunacak araçlar geliştirmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bu yıl 17-18 Şubat tarihlerinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Trakya Kariyer Fuarı’nın altın sponsoru ODAŞ oldu.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi (CBİKO) koordinasyonunda “Yetenek Her Yerde” temasıyla düzenlenen Trakya Kariyer Fuarı (TRAKYAKAF), bu yıl 17-18 Şubat tarihlerinde Çanakkale’de gerçekleştirilecek. ODAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ile 2024 yılında imzaladığı iş birliği protokolü çerçevesinde fuarın altın sponsoru olarak, genç yeteneklerin keşfedilmesine ve kariyer hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlamayı hedefliyor. Enerji, turizm ve madencilik gibi farklı sektörlerdeki faaliyetleriyle Türkiye’nin gençlerine yatırım yapan, nitelikli iş gücünün ekonomiye kazandırılmasına ve geleceğin liderlerinin yetişmesine destek olan ODAŞ, Trakya Kariyer Fuarı’na verdiği altın sponsorluk desteğinin yanı sıra farklı sektörlerdeki uzmanlığını ve tecrübelerini paylaşarak katılımcılara ilham vermeyi amaçlıyor.

 

ODAŞ genç yetenekleri standında ağırlayacak

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Kırklareli Üniversitesi ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi paydaşlığında gerçekleşecek fuarda, ODAŞ genç yetenekler ve yeni mezunlarla standındaki eğlenceli aktiviteler ve söyleşilerde buluşacak. Ayrıca, fuar süresince seminerler, atölye çalışmaları, bilgilendirme oturumları ve mülakat simülasyonları gibi birçok kişisel ve mesleki gelişim etkinliği düzenlenecek. ODAŞ’ın çalışma kültürünün ve iş süreçlerinin anlatılacağı etkinliklerde gençler, enerji, maden ve turizm sektörlerindeki gelişmeleri ODAŞ’lı uzmanlardan dinleyecek. “Geleceği Enerjinle Dönüştür” staj programının detayları ve başvuru süreçleri hakkında bilgi edinme imkanı bulacak öğrenciler, CV’lerini ODAŞ’la paylaşarak kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapmak için önemli fırsat yakalayacak.

 

ODAŞ’ın gençlerin gelişimine destek olmayı görev olarak görüyor. Bu çerçevede 2024 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile bir protokol imzalayan ODAŞ, düzenlediği staj programları ve teknik gezilerle öğrencileri sektör profesyonelleriyle buluşturuyor. Çan2 Termik Santrali’ni ziyaret eden ÇOMÜ öğrencileri enerji üretim süreçlerini uzmanlardan birebir öğrenme ve teorik bilgilerini sahada pekiştirme fırsatı buluyor. Santralde bir dönem boyunca süren staj programında ise son sınıf öğrencileri, enerji sektöründe kariyerlerine ilk adımlarını atıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Değişen dünyanın sigortacısı BNP Paribas Cardif Türkiye, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında da depremzedelere yönelik desteğini sürdürüyor. 1 Milyon Saat Gönüllülük hareketinin bir parçası olan Cardif gönüllüleri, eğitim bursu ve kadın kalkınması başta olmak üzere, imza attıkları sosyal sorumluluk faaliyetleri ile depremzedelerin yanında yer alıyor.

Değişen dünyanın sigortacısı BNP Paribas Cardif Türkiye, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümü itibarıyla depremden etkilenen bölgelere yönelik sosyal sorumluluk faaliyetlerini sürdürüyor. Şirket, genç yaşta eğitime sürekli ve takip edilebilir bir şekilde destek olmak amacıyla başlattığı TEV Cardif Türkiye - Değişen Dünyanın Burs Fonu kapsamında, TEV iş birliği ile depremden etkilenen üniversite öğrencilerine yönelik burs desteğine devam ediyor. Cardif gönüllüleri, geçtiğimiz aylarda da Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı iş birliği ile deprem bölgesini ziyaret ederek 900 öğrenciye hediye dağıtımı gerçekleştirdi. 8 Mart'ta Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) iş birliği ile de depremden etkilenen kadınlar için kermes düzenlendi. KEDV’in iktisadi işletmesi olan Nahıl’ın ürünlerinin de satıldığı organizasyon kapsamında elde edilen tüm gelir, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem afetinden etkilenen kadınların kalkınmasına destek olmak amacıyla KEDV’e bağışlandı.

BNP Paribas Cardif Türkiye, 6 Şubat deprem afetinin hemen ardından, yaralarının hızla sarılması amacıyla çok yönlü ve kapsamlı bir yardım seferberliği de başlatmıştı. ‘Yaralarımızı Birlikte Saralım’ Aksiyon Planı’nı da devreye alan şirket, bu plan çerçevesinde, ilk olarak çalışanları ile güvenli bağış noktaları ve kan bağışı bilgileri paylaştı. Aynı zamanda bölgedeki acil elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi için ilgili STK’larla iş birliği gerçekleştirerek, jeneratör alımları için bağış gerçekleştirdi. Çalışanlarının desteğiyle topladığı ihtiyaç malzemelerini, yine gönüllü çalışanlarının katılımıyla afet koordinasyonu merkezlerine teslim etti. Bölge ile irtibat halinde kalarak belli periyodlarda giysi temini de gerçekleştiren şirket, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı aracılığıyla bölgeye medikal malzeme desteğinde bulundu. Depremin hemen ardından 'Rescue and Recover Fund' inisiyatifini devreye alan BNP Paribas Grubu ise yapılan gönüllü bağış tutarı kadarlık bir meblağı da bu fona bağışladı. Böylece bu fonda, kısa sürede 1 milyon avroluk bir bağış toplandı. Kampanya ulaştığı bağış tutarı ile bugüne kadar Vakıf tarafından yürütülen en büyük ikinci bağış kampanyası oldu. Bu durum tüm BNP Paribas Grubu çalışanlarının yaşanan afete karşı duyarlılığının da bir göstergesi olarak nitelendirildi.

1 Milyon Saat Gönüllülük Programı ile “Her Adımda Pozitif Etki” hedefliyor

Türkiye sigortacılık sektörünün en kapsamlı sigorta platformu olan BNP Paribas Cardif Türkiye, 2020 yılından itibaren BNP Paribas’ın yürütmekte olduğu 1 Milyon Saat Gönüllülük global hareketinin bir parçası olarak hareket ediyor. Bu hareket kapsamında çalışma saatlerinde Cardif gönüllülerinin katılımlarıyla toplumsal farkındalık ve fayda yaratan şirket; eğitim, deprem, sokak hayvanları ve sağlık gibi pek çok farklı alandaki gönüllülük hareketine öncülük etmeyi sürdürüyor. Daha kapsayıcı ve ekolojik bir dünya için BNP Paribas’ın taahhüt programı olan 1 Milyon Saat Gönüllülük Programı, global çapta tüm BNP ülkelerinde çalışanların çalışma saatlerinde toplumsal konularda gönüllülük hareketi yürüterek “Her Adımda Pozitif Etki" yaratmayı hedefliyor. Grup çalışanlarını bir araya getirmek ve onların, normal çalışma saatleri içinde, daha kapsayıcı ve çevre dostu bir dünya inşa etmek amacıyla sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katkıda bulunmalarını sağlamak için tasarlanan program, tüm dünyadaki BNP Paribas çalışanlarının 1 milyon saate ulaşacak kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinde bulunmasını kapsıyor. Ürün ve hizmetleriyle olduğu gibi sosyal sorumluluk politikalarıyla da toplumsal alanda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na uygun olarak fayda yaratmayı amaçlayan BNP Paribas Cardif Türkiye, eğitim, deprem, sokak hayvanları ve sağlık gibi pek çok farklı alanda kurumsal sosyal sorumluluk aksiyonlarına imza atmayı sürdürüyor.

Bilgi İçin:

Doret Habib (D’oret Communications) - [email protected]

BNP Paribas Cardif Grubu Hakkında

BNP Paribas Cardif, banka sigortacılığı ortaklıklarında dünya lideri olup, 80 milyondan fazla müşterisine hedeflerini gerçekleştirirken öngörülemeyen olaylara karşı koruma sağlayan ürün ve hizmetler sunmaktadır. Şirket toplum üzerinde olumlu bir etki yaratmaya ve sigortayı daha erişilebilir kılmaya kendini adamıştır. BNP Paribas'nın bir iştiraki olan sigortacı, iş ortaklıklarına dayanan benzersiz bir iş modeline sahiptir. Bankalar ve finans kurumları, otomotiv sektörü şirketleri, perakendeciler, telekomünikasyon şirketleri ve enerji şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki 500'den fazla iş ortağı distribütörün yanı sıra ürünleri müşterilerine pazarlayan finansal danışmanlar ve brokerler için çözümler üretmektedir. 30'dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve Avrupa, Asya ve Latin Amerika'da güçlü bir konuma sahip olan BNP Paribas Cardif, bireysel sigortacılıkta küresel bir uzman, kredi sigortacılığında dünya lideri ve reel ekonominin finansmanına büyük katkı sağlayan bir şirkettir. Dünya çapında 8.000'den fazla çalışanı bulunan BNP Paribas Cardif'in 2023 yılında brüt yazılan prim tutarı 30,3 milyar avro olarak gerçekleşmiştir.

BNP Paribas Cardif Türkiye Hakkında

BNP Paribas’nın sigorta birimi olan BNP Paribas Cardif, 2008 yılından bu yana Türk sigortacılık sektöründe, bireysel kredi koruma ve hayat sigortacılığı alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. 2011 yılında gerçekleşen Fortis Emeklilik ve Hayat A.Ş. birleşmesi ile birlikte müşterilerine bireysel emeklilik ürünlerini de sunabilir hale gelen BNP Paribas Cardif Türkiye bireysel emeklilik, hayat sigortacılığı ve hayat dışı sigorta branşlarına ait üç lisansı olan üç farklı şirket çatısı altında faaliyet göstermektedir. BNP Paribas Cardif Türkiye geniş ürün portföyü ve uluslararası vizyonu ile kısa sürede pazarda kapsamlı hizmet veren bir sigorta platformu haline gelmiştir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Mısır'ın tarihi İskenderiye şehri, 25-27 Şubat 2025 tarihlerinde, sürdürülebilir nükleer teknolojinin geleceğini değerlendirmek için dünyanın farklı yerlerinden 300'den fazla genç profesyonel, öğrenci ve küresel lideri bir araya getirecek Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu'na ev sahipliği yapacak. Mısır Nükleer Santraller Kurumu'nun (NPPA), Rosatom ortaklığıyla düzenleyeceği bu önemli etkinlik, El Dabaa Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) bölgenin ekonomik kalkınması ve düşük karbonlu geleceği üzerindeki etkisini sergileyerek, nükleer teknolojilerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü teşvik etmeyi amaçlıyor.
Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu, öğrenciler ve genç liderler için yenilikçi araştırmalar sunabilecekleri, kariyer fırsatlarını görüşebilecekleri ve yeşil ve sürdürülebilir enerji geçişi konusunda atölye çalışmalarına katılabilecekleri iş birliğine dayalı bir platform haline gelecek. Forum, sürdürülebilir kalkınmada nükleer enerjinin rolü, nükleer endüstri için kapasite oluşturma ve gençlik güçlendirme programları gibi temel konularda diyaloğu kolaylaştırmak için tasarlanmış kapsamlı bir gündem sunacak. Etkinlik, hükümet yetkilileri, nükleer endüstri yöneticileri ve sürdürülebilirlik uzmanlarının küresel gelişmeler ve zorluklar hakkında fikirlerini paylaşacakları "İnsanlık için Nükleer Teknolojiler" başlıklı üst düzey bir genel oturumla açılacak. Daha sonra katılımcılar, nükleer teknolojilerin çeşitli endüstrilerin gelişimini ve modern insanların yaşam kalitesini nasıl etkilediğine odaklanan Enerji Dışı Nükleer Uygulamalar üzerine tematik görüşmelere katılacaklar.
NPPA Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muhammed Dwiddar, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Nükleer teknolojilerin, Mısırlı gençlerin büyümeleri, potansiyellerini ortaya çıkarmaları ve kariyer seçimleri yapmaları için çeşitli fırsatlar yarattığına inanıyoruz. El-Dabaa NGS, ülkemiz için gerçekten de amiral gemisi bir projedir ve genç nesiller için temiz ve sürdürülebilir bir geleceğe katkımızdır. Bu nedenle, nükleer teknolojilerin nasıl gelişeceğini ve geleceği nasıl etkileyeceğini genç profesyoneller ve öğrencilerle değerlendirmek üzere, gelecekteki NGS'ye iki saat uzaklıktaki İskenderiye'de Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu'na ev sahipliği yapıyoruz" dedi.
Rosatom'un Nükleer Enerji'den Sorumlu Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Rosatom'un Mühendislik Birimi Atomstroyexport (ASE) A.Ş. Başkanı Andrey Petrov da, "2025 yılında, gelişmiş nükleer bilgi ve yeniliklerin 80. yıl dönümünü kutluyoruz. Rosatom, El Dabaa NGS'yi inşa etme ve yeni nesil yüksek nitelikli profesyonellerin eğitimi konusundaki deneyimini Mısır ile paylaşmaktan gurur duyuyor. İskenderiye'de düzenlenecek Uluslararası Gençlik Forumu'nun, Mısır ve diğer birçok ülkeden gençleri nükleer teknolojilerin sürdürülebilir misyonunu ve ayrıcalıklı iş birliğimizi görüşmek üzere bir araya getireceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Odeabank ve Erişilebilir Her Şey'in birlikteliğiyle hazırlanan "Erişilebilirlik Üzerine Sohbetler" programının ilk bölümü yayınlandı! Mayıs ayına dek her Çarşamba bir yeni bölümüyle Odea Radyo'da dinleyicileriyle buluşacak "Erişilebilirlik Üzerine Sohbetler", erişilebilirliğe engel grupları ve farklılıklar üzerinden yenilikçi ve farklı bir bakış açısı kazandırıyor.
 
Erişilebilir uygulamaların sadece engel gruplarına ve farklılıklara sahip olanlara değil, herkese uygun olduğu anlatılıyor
Sekiz bölümden oluşan programda pek çok farklı konu masaya yatırıldı. İlk bölüm Erişilebilirlik 101'de, çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarını derinlemesine inceleyerek engellilik kavramıyla ilgili toplumsal söylemler sorgulanırken, "Bunu Duymamış Olayım" bölümünde erişilebilir iletişim üzerine kapsamlı tartışmalar yapılıyor. Mars'ta Erişilebilirlik bölümünde ise Erişilebilir Her Şey ekibi, spekülatif bir yaklaşımla fiziksel alanlar ve sosyal normların yeniden tasarımına yönelik yaratıcı yolları keşfediyor.
 
Alanında uzman konuklarla erişilebilirlik için çözüm önerileri sunuluyor
"Türkiye'de Erişilebilirlik Politikaları" bölümünde İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Üyesi Avukat Çağrı Yıldırım, Türkiye'deki erişilebilirlik politikalarını ve dünya çapındaki güncel gelişmeleri ele alırken, erişilebilirlik konusunda daha kapsayıcı bir bakış açısı sunuyor. Engelsiz Erişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nurşen Korkmaz, "Eşit Bir Seçim Mümkün mü?" başlığında seçim süreçlerinde engellenen bireylerin erişilebilirliğini ve bağımsız oy kullanma hakkının etik boyutunu tartışıyor. SENED Derneği Engelli Dahiliyeti Koordinatörü İdil Seda Ak, "Deprem Bize Neyi Gösterdi?" bölümünde kriz dönemlerinde engellenen bireylerin deneyimlerini ve afet süreçlerinde uygulanabilecek kapsayıcı çözümleri vurguluyor. Oyuncu, sunucu ve girişimci Ceyda Düvenci'nin yer aldığı "Anne, Ben Engelli Miyim?" bölümünde ise çocukların engellilik ve farklılıkları algılama biçimlerini, çocuk edebiyatının bu konuda nasıl bir rol üstlendiği konuşuluyor. Kültür üreticisi Eser Epözdemir'in ağırlandığı "Sanat Kimin İçin?" programında engellenen bireylerin sanat dünyasında kimlik bulma süreçlerini ve sanatın kapsayıcı bir araç olma gerekliliği üzerinde duruluyor.
 
İlk bölümü yayınlanan ve 12 Şubat itibarıyla her Çarşamba 13.00'da yeni bölümü yayınlanacak 8 bölümlük program Karnaval web sitesi ve uygulaması ile Odeabank'ın websitesinde dinlenebilen Odea Radyo'dan dinlenebilecek.