Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kalyon Enerji'nin Konya Karapınar'da yer alan Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) Yönetim Kontrol Binası (SCADA), uluslararası mimarlık projelerinin yarıştığı 17. Dünya Mimarlık Festivali'nde (WAF) "En İyi Yapı" ödülünü kazanarak uluslararası alanda aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. Bina, peyzaj, konut, ulaşım ve restorasyon alanında; enerji, ulaşım, bilim gibi 33 kategoride projelerin ödüllendirildiği WAF'da, Kalyon Karapınar GES SCADA binası üretim, enerji ve lojistik kategorisinde dünyanın farklı ülkelerinden ilham verici 10 mimari proje arasından seçilerek "en iyi yapı" ödülüne layık görüldü.
6 Kasım Çarşamba günü Singapur'da kazanan projelerin ilan edildiği WAF'ın finalistleri arasında Zaha Hadid Architects, WOHA, Renzo Piano Building Workshop, MVRDV, Tadao Ando Architect & Associates, Kohn Pederson Fox ve Nikken Sekkei gibi dünyanın önde gelen mimarlık ofisleri ve mimarlar yer alıyor.
17. Dünya Mimarlık Festivali'nde (WAF) "En İyi Yapı" ödülünü alan Karapınar GES Scada Binası, ekim ayında da Türk Serbest Mimarlar Derneği (TürkSMD) tarafından iki yılda bir verilen Mimarlık Ödülleri'nde "Yapı Ödülü"ne layık görüldü. Kalyon Karapınar GES Scada Binası, bir başka uluslararası yarışma olan Dezeen Awards 2024'te ise 'Altyapı ve Ulaşım Projeleri' kategorisinde kısa listeye girdi.
 
Çölde bir Vaha: Kalyon Karapınar GES SCADA binası
Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise sayılı büyüklükteki güneş enerjisi santrali olan Kalyon Karapınar GES, 3,5 milyon güneş paneli ile 20 milyon metrekarelik bir alanda yer alıyor. Tek başına yıllık 2 milyon kişinin evsel elektrik ihtiyacını karşılarken, 1,7 milyon ton fosil yakıt ve karbon emisyonunu da önlüyor.
Kalyon Karapınar GES'in merkezinde konumlanan SCADA Yönetim Merkezi hem sembol bir mimari hem de pek çok işlevi bir araya getiren bir yapı özelliği taşıyor.
SCADA Binasının Mimari Tasarımı 58 Proje Arasından Seçilmişti
SCADA Binası 2020 yılında açılan bir mimari proje yarışması sonucunda 58 proje arasından seçilerek hayata geçirildi.
Yarışmanın temel amacı yenilenebilir enerjinin önemine ve geleceğine vurgu yaparak; ekonomik, özgün, nitelikli ve sürdürülebilir tasarım yaklaşımlarının, günümüz mimarisine de ışık tutabilecek işlevsel ve yenilikçi çözümlerin öne çıkarılmasını sağlamaktı.
Ulusal ve ön seçimli olarak düzenlenen Karapınar GES SCADA Binası Mimari Proje Yarışması'na ön aşama sürecinde toplam 58 ekip başvurdu. Jüri üyeleri David Green, Deniz Aslan, İmdat As, Melike Altınışık (jüri başkanı), Murat Tabanlıoğlu, Kübra Kalyoncu Şeherli ve Refik Anadol tarafından yapılan detaylı incelemenin ardından birincilik ödülünü Vaha isimli projesiyle Bilgin Mimari Tasarım Ofisi kazandı.
Güneş panellerinin bağlı olduğu SCADA binası, mevcut güneş panellerinden 40 metre uzakta ve aynı yönde, panellere gölge düşürmeyecek bir alanda konumlanıyor. 2700 metrekare kapalı alan ile 3000 metrekare avlu ve seyir terasına sahip ve Kalyon Karapınar GES'in merkezinde konumlanan SCADA binası hem sembol bir mimari hem de pek çok işlevi bir araya getiren bir yapı olarak dikkat çekiyor. "Vaha" konseptiyle tasarlanan bina, ufuk çizgisine kadar uzanan düz topografyası ile Karapınar bölgesi içerisinde bir yaşam vahası oluşturuyor. Kalyon Karapınar GES'in denetleme, kontrol ve veri toplama süreçlerinin yanı sıra bu merkez; mimari özellikleriyle sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji ve teknolojiyi aynı noktada buluşturuyor.
SCADA binası, bölgedeki kurak alana tezat olan, zengin bir peyzajı içeren avluya ve terasa sahip. Dört farklı geçirgenlik seviyesinde toplam 7200 paslanmaz çelik yansıtıcı cephe paneli ile oluşturulan yapı kabuğu, santralin merkezinde güneş ışınları ile parıldarken, iç mekanlara gölgeleme sağlıyor. Bu gölgelenme, yapının ısıtma ve soğutma sistemlerinin yüksek verimlilik ile çalışmasını sağlıyor. Avlunun botaniğinde, dört mevsim çiçek açan ağaçlar ve her mevsim yeşil kalan yöreye özgü endemik ve su ihtiyacı az olan bitkiler kullanıldı. Bu sayede merkez, yılın tüm aylarında yaşayan bir peyzaja sahip.
Scada binası, bilim insanlarının buluşabildiği, konferansların düzenlendiği, bilimsel oturumların yapıldığı ve öğrencilerin bir araya gelip enerji alanındaki teknolojik gelişmeleri takip edebildiği bir yapı olarak da hizmet veriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider olan Schneider Electric, sürdürülebilirlik konusunda attığı öncü adımların yanı sıra, bu alandaki etkinliklerde de güçlü bir şekilde yer almayı sürdürüyor. Schneider Electric, Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de yapılacak olan 2024 Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’na (COP 29) üst düzey katılım gösterecek. 11-22 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek zirvede Schneider Electric’in global operasyonlarındaki çok sayıda yönetici ile birlikte Türkiye’den de isimler yer alacak.

Schneider Electric Uluslararası Operasyonlar Bölge Başkanı Manish Pant, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Walid Sheta, Kurumsal Vatandaşlık ve İlişkiler Kıdemli Başkan Yardımcı Gilles Vermot Desroches global liderleriyle birlikte Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Yönetim Ekibi de COP29’a katılım gösterecek.

Schneider Electric yöneticileri, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) tarafından yürütülecek panellerde konuşmacı olarak yer alacaklar. “Yenilenebilir Enerjiye Geçişte İlerleme: Avrupa'da Ulaşılması Gereken Kilometre Taşları”, “Sürdürülebilir Finans: Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik” başlıklı panellerde konuşacak Schneider Electric yöneticileri, sektördeki gelişmeleri ve önerileri anlatacaklar.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin (SKD Türkiye) 16 Kasım’da 12.00-12.45 saatleri arasında (Azerbaycan saati ile) Türkiye Pavilyonu'nda gerçekleştireceği “Yeşil Zeka: Yapay Zeka Küresel İklim Eylemini Nasıl Yönlendirebilir” panelinde Schneider Electric yöneticileri yapay zekanın sektördeki yeşil enerji dönüşümünü hızlandırmadaki rolünü anlatacaklar.

Bununla beraber, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) öncülüğünde 16 Kasım’da 10:45-11:30 saatleri arasında (Azerbaycan saati ile) Türkiye Pavilyonu'nda "From Vision to Action: Business Strategies Driving Green Transition" başlıklı bir yan etkinlik planlanıyor. Burada da Schneider Electric katılım gösterecek.

 

2050 hedefleri için önemli bir etkinlik

Schneider Electric, enerji verimliliği ve dijital çözümlerle sürdürülebilirlik vizyonunu bir iş stratejisi haline getirdi. 2050 karbon nötr hedeflerine ulaşılması için sürdürülebilir çözümler sunan Schneider Electric, COP29’da bu hedeflerin pekiştirilmesi için hareket edecek.

BM’nin düzenlediği bu konferansların amacının küresel iklim değişikliğiyle mücadele için uluslararası iş birliğini güçlendirmek olduğunu ifade eden Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, şöyle konuştu:

“Schneider Electric olarak, sürdürülebilir bir gelecek için enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve düşük karbon teknolojilerinin yaygınlaştırılmasını desteklemeye kararlıyız. COP29’da bir araya gelerek bu konularda daha güçlü iş birlikleri geliştirmeyi ve bölgemizdeki ülkelerle sürdürülebilir çözümleri paylaşmayı hedefliyoruz. Bakü’de yapılacak bu önemli zirvede, tüm dünyayla birlikte iklim krizine karşı somut adımlar atmak ve farkındalığı artırmak istiyoruz.”

 

Schneider Electric Hakkında

 

Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirerek etki yaratmaktır. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.

 

Misyonumuz, Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte güvenilir iş ortağınız olmaktır.

 

Elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarındaki dünya lideri uzmanlığımızı akıllı endüstrilere, dayanıklı altyapılara, geleceğe dönük veri merkezlerine, akıllı binalara ve yapılara taşıyan küresel bir endüstriyel teknoloji lideriyiz. Uzmanlığımızla desteklenmiş bağlantılı ürünler, otomasyon, yazılım ve hizmetlerle entegre, uçtan uca yaşam döngüsüne sahip yapay zeka destekli Endüstriyel IoT çözümleri sunarak, müşterilerimiz için karlı büyüme sağlamak üzere dijital ikizler sağlıyoruz.

 

Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın yanında, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren 150.000 çalışanımız ve bir milyondan fazla iş ortağımızdan oluşan ekosistemimiz ile insan değerlerine odaklı bir şirketiz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacımızın rehberliğinde yaptığımız her işte, çeşitliliği ve kapsayıcılığı benimsiyoruz.

 

www.se.com/tr/tr/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Protan, Gebze, Kocaeli, Türkiye'de yeni bir üretim tesisinin açıldığını duyurmaktan heyecan duyuyor. Bu son teknoloji tesis, küresel çatı kaplama endüstrisi için yüksek kaliteli termoplastik TPO ve PVC membranların yanı sıra tünel membranları ve su tutucu bantlar üretecek. Yıllık yaklaşık 10 milyon metrekare üretim kapasitesine sahip olan bu yatırım, Protan'ın Avrupa, Asya ve Afrika'da yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunma konusundaki kararlılığının altını çiziyor.
Türkiye'deki Büyüme Yolculuğu

Protan'ın Türkiye'deki yolculuğu 2019 yılında MultiPlan'ın satın alınmasıyla başladı ve yüksek büyüme potansiyeline sahip kilit bir pazarda genişlemenin temeli atıldı. Protan, 2022 yılında BTM'den makine satın alarak konumunu daha da güçlendirdi ve üretimin birden fazla lokasyonda genişlemesine olanak sağladı. 2024 yılında, Protan'ın İzmir ve Gebze OSB'deki önceki operasyonlarını tek bir tesiste birleştiren yeni bir Gebze tesisinin kurulmasıyla üretim kolaylaştırıldı ve operasyonel verimlilik artırıldı.

Eylül 2024'te tamamlanan bu konsolidasyon projesi, Protan'ın büyük ölçekli taşınmaları hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirme yeteneğini gösteren karmaşık bir üretim hattının İzmir'den Gebze'ye aktarılmasını içeriyordu. Tesis ayrıca, CE işareti ve ISO sertifikalarına uygunluk ve titiz testler yoluyla en yüksek ürün kalitesini yakalamak amacını güden modern bir laboratuvara da ev sahipliği yapmaktadır.

Mükemmelliğe Giden Yolda Küresel Stratejimiz

Protan'ın Avrupa'daki beşinci fabrikası olan Gebze fabrikası, Norveç ve Polonya'daki diğer fabrikalara katılarak şirketin termoplastik membran üretiminde pazar lideri konumunu pekiştiriyor. Gebze'nin stratejik konumu, Protan'ın Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve ötesindeki pazarlara hizmet vermesini sağlayan önemli lojistik avantajlar sunmaktadır. Protan Türkiye ayrıca, uluslararası büyümesini sürdürme planları ile bölge için önemli bir ihracat merkezi olarak ortaya çıkmıştır.

Liderlerin Bakış Açısı

Protan Grup CEO'su Erik Øyno yeni tesis için duyduğu heyecanı dile getirerek şunları söyledi: “Türkiye'deki yeni fabrikamızın faaliyete geçmesi, Protan'ın Doğu Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Afrika'daki çatı kaplama pazarına olan bağlılığının bir göstergesidir. Stratejimiz, düşük karbon ayak izine sahip sürdürülebilir, çevre dostu ürün çözümleri sunarak Avrupa çatı kaplama sektöründe önemli bir oyuncu olmaktır.”

Protan'ın CCO'su Espen Moe, şirketin küresel stratejisi için pazara yakın olmanın, Türk ekibinin bir konumda birleşmesinin ve küresel olarak uyumlu bir işbirliğinin önemini vurgulayarak, “Bu, Protan'ın tüm fabrikalardan aynı kalitede ürünler sunmasını, büyüme hedeflerimizi sürdürmemizi ve hem yerel hem de küresel olarak müşteri hizmetlerimizi geliştirmemizi sağlayacaktır.” dedi.

Øyno ve Moe ayrıca Protan'ın Türk ekibinin özveri ve profesyonelliğinin altını çizerek Gebze tesisinin başarılı bir şekilde faaliyete geçmesindeki önemli rollerine dikkat çektiler.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Yenilikçi finansal çözümleri ve kişiselleştirilmiş hizmetleriyle çalışmalarını sürdüren Eminevim, 33. yılını özel bir kampanya ile taçlandırdı. Her 750 bin TL ve üzeri kayıt yapan müşterileri arasında Volvo XC40 çekiliş kampanyası düzenleyen Eminevim'de çekiliş büyük bir heyecanla tamamlandı. İstanbul'da düzenlenen çekiliş töreni, Eminevim'in sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı. Toplamda 60 bin 667 katılım hakkı ile gerçekleştirilen çekiliş, büyük ilgi gördü.
Noter ve Milli Piyango yetkilileri huzurunda düzenlenen çekiliş sonucunda, 02771 sıra numaralı Hüseyin İlker Öztürk kazandı.
"Güven dolu bir yolculuğun simgesi"
Eminevim Genel Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen teslim töreninde konuşan Eminevim Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nuh Suat Karataş, büyük ödülü kazanan talihliyi tebrik ederek "Bizler için her bir üyemizin memnuniyeti ve güveni, en büyük değerimiz. Bugün teslim ettiğimiz Volvo XC40 ise bu güvenin ve dayanışmanın en güzel sembollerinden biri. Bu güzel ailenin değerli bir üyesi olarak sizlerin katkıları ve desteği, bizi daha büyük hedeflere taşıyor. Üyelerimize verdiğimiz sözleri tutmak, onları hayallerine bir adım daha yaklaştırmak, her zaman en öncelikli hedefimiz oldu." ifadelerini kullandı.
Nuh Suat Karataş, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün yaptığımız teslimat sadece bir araç değil; birlikte kazandığımızın, birlikte güçlendiğimizin, güven dolu bir yolculukta el ele yürüdüğümüzün bir simgesi. Eminevim'in "birlikte kazanma" ilkesini yaşatan ve bu bağı güçlendiren her bir üyemize gönülden teşekkür ediyorum."
Eminevim'e teşekkür eden talihli Hüseyin İlker Öztürk ise "Çekilişte ismim açıklandığında yaşadığım o sürpriz ve heyecan hissini tarif etmek gerçekten zor. O anı asla unutmayacağım; benim ve ailem için çok büyük mutluluk oldu. Eminevim iyi ki var." dedi.
2. Volvo çekilişi 27 Ocak'ta
Eminevim'in "Lidere Yakışır Dev Kampanya" süreci tüm hızıyla devam ediyor. 1 Eylül-31 Aralık 2024 tarihleri arasında 750 bin TL ve üzeri her sözleşme, katılımcılara yeni bir çekiliş hakkı kazandıracak. Büyük ödülün yine Volvo XC40 olduğu çekiliş, 27 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilecek

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Ülkemizin lokomotif sektörleri için önemli bir girdi sağlayan, demir, çelik, boru, profil, kablo ve tel kapsam başlıkları altında binlerce ürünün sergilendiği Wire Eurasia ve Tube Eurasia Fuarları için kurulan global iş birliği sayesinde sektörün ticari hedeflerine ulaşması için önemli katkılar sağlanacak. İlk olarak 2019 yılında sektörün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hayata geçirilen ve 2023 yılında Messe Düsseldorf iş birliği ile uluslararası gücünü artırarak sektörün beklentilerini karşılayan önemli bir platform haline gelen fuarlar, 2025 yılında Tüyap Fuarcılık Grubu ve Messe Düsseldorf iş birliği ile güçlenmeye devam edecek.
 
Tüyap Fuarcılık Grubu ve Messe Düsseldorf sinerjisi
2019 ve 2023 yıllarında Tube&Steel İstanbul Fuarı ve WireTech İstanbul Fuarı olarak gerçekleşen fuarlar 2025 yılında Tube Eurasia Fuarı ve Wire Eurasia Fuarı olarak yeni kimlikleri ile düzenlenecek. 2. yılında 320 katılımcı firmayı 10 binden fazla alıcı ile bir araya getiren fuarların 2025 yılında daha büyük bir satış ve pazarlama platformu konumuna gelmesi ve 400'e yakın firmanın 15 binin üzerinde sektör profesyoneli ile bağlantı kurması hedefleniyor.
 
9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Tube Eurasia 3. Boru, Profil, Tel, Çelik Üretimi ve Teknolojileri İhtisas Fuarı ve Wire Eurasia 3. Tel Üretimi ve Teknolojileri İhtisas Fuarı geniş fuar kapsamı ile metal sektörünün tüm paydaşlarını tek çatı altında toplayacak.

İki büyük fuar şirketinin iş birliğiyle oluşan sinerji sayesinde, Tube Eurasia ve Wire Eurasia fuarlarının, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından sektör profesyonelini ağırlaması bekleniyor.

Eş zamanlı gerçekleşecek bu iki fuardan Tube Eurasia'nın iş ortakları arasında Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) yer alırken, destekçileri arasında Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Çelik Dış Ticaret Derneği, Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları A.Ş. (MATİL), Paslanmaz Sanayici ve İş İnsanları Derneği (PASİD), Soğuk Haddeleme Galvanizli ve Boyalı Sac Üreticileri Derneği (SOGAD), SteelOrbis ve Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD) gibi önemli kurumlar bulunuyor.
 
Fuarlarla ilgili görüşlerini paylaşan Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, bu sektörlerin ülkemiz için taşıdığı öneme vurgu yaparak şöyle konuştu: "Tüyap Fuarcılık Grubu olarak 45 yıllık fuar tecrübemizi, Messe Düsseldorf'un Avrupa'daki gücüyle birleştirdiğimiz bu iş birliği sayesinde, ülkemizin boru, profil, çelik, tel ve kablo sektörlerindeki potansiyelinden en yüksek değeri elde etmeyi hedefliyoruz. Tube Eurasia ve Wire Eurasia, büyük bir potansiyele sahip. Çünkü Türkiye, hem bu sektörlerde güçlü hem de Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında ideal bir buluşma noktası. Küresel oyuncular ve orta ölçekli firmalar Türkiye pazarında kendilerini tanıtma fırsatı bulurken, yerli şirketlerimiz de yurt dışına açılma olanağı yakalayacak. Tube Eurasia Fuarı ve Wire Eurasia Fuarı, yüzlerce uluslararası katılımcı firmayı ağırlayarak yeni iş bağlantıları kurma ve ihracat fırsatları yaratarak Türkiye'nin ekonomik büyümesine önemli katkı sağlayacak. Önceki dönemde gördüğümüz ilgi ve coşku, doğru bir iş birliği yaptığımızın kanıtı. Amacımız, bu ilgiyi ve coşkuyu artırarak bu fuarları, sektörün tüm yenilik ve gelişmelerinin Türkiye ve Avrasya'daki en büyük adresi haline getirmek. Bu anlamda Messe Düsseldorf ile iş birliğimizden son derece memnunuz ve bu iş birliğinin önümüzdeki dönemde farklı sektör projelerinde de devam etmesi arzusundayız. Bunun yanı sıra ana iş birlikçimiz ÇEBİD ile beraber bu yıl destekçilerimiz arasına katılan tüm sektör paydaşlarına da fuarlarımızın daha güçlü olması yolunda verdikleri destekler için ayrıca teşekkür ederiz."

Tüyap Fuarcılık Grubu ve Messe Düsseldorf iş birliği hakkında görüşlerini paylaşan Messe Düsseldorf GmbH İdari Direktörü Bernd Jablonowski, şunları söyledi: "Tüyap Fuarcılık Grubu'nun fuarcılık konusundaki deneyimi ve uzmanlığını, Messe Düsseldorf'un Avrupa pazarındaki gücüyle birleştirmek üzere geçtiğimiz yıl aldığımız iş birliği kararının ardından Tube Eurasia ve Wire Eurasia fuarlarında son derece başarılı bir prömiyer gerçekleştirdik. 2025 yılında, bu başarıyı bir adım ileri taşımayı hedefliyoruz. Türkiye'ye ve özellikle inşaat ile enerji sektörlerindeki potansiyeline büyük bir güven duyuyoruz. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için Tüyap Fuarcılık Grubu gibi uzman bir partnerle güçlerimizi birleştirmekten son derece memnunuz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 GSK, Cambridge Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi Hastaneleri ile bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklar üzerine araştırma ve geliştirmeyi hızlandırmak amacıyla 50 milyon sterlinlik büyük bir yatırım yaptığını duyurdu. Cambridge-GSK Translasyonel İmmünoloji İş Birliği (CG-TIC) olarak adlandırılan bu yeni iş birliği, bağışıklık sistemi kaynaklı hastalıkların tedavisinde daha hassas ve hızlı çözümler geliştirmeyi hedefliyor. Özellikle yapay zekâ ve makine öğrenimi kullanılarak, böbrek ve solunum hastalıklarının tedavisinde yeni yöntemler bulunması amaçlanıyor.
 
İki ana hastalık alanına odaklanılacak: Böbrek ve Solunum Hastalıkları
Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde 850 milyon kişi böbrek hastalığından ve 545 milyon kişi kronik solunum yolu hastalıklarından muzdarip.[1]-[2] GSK, bu iş birliğiyle böbrek ve solunum hastalıkları alanına odaklanarak, hastalıkların mevcut tedavi yollarını iyileştirmek ve geliştirmek için Cambridge Üniversitesi'nin güçlü teknoloji altyapısı ile kendi Ar-Ge gücünü birleştiriyor.
 
GSK Bilimsel Araştırmalar Direktörü Tony Wood, "Bilimsel ilerlemenin merkezinde iş birliği yer alır ve bu, GSK'da nasıl Ar-Ge çalışmaları yürüttüğümüzün temelini oluşturur. Cambridge Üniversitesi ile mevcut çalışmalarımızı genişleterek, Birleşik Krallık'taki bu dünya lideri bilimsel ve teknolojik kapasiteyi daha da geliştireceğimiz için heyecanlıyız. Cambridge'in uzmanlığı ve GSK'nın ilaç geliştirme sürecini hızlandıracak bağışıklık sistemi ve yapay zekâ alanındaki bilimsel birikimi ile tedavisi zor hastalıklarla mücadele eden hastalara yardımcı olma fırsatına sahibiz" dedi.
 
Cambridge Üniversitesi Rektörü Profesör Deborah Prentice ve Birleşik Krallık Bilim, İnovasyon ve Teknoloji Bakanı Peter Kyle, bu iş birliğinin önemine dikkat çekerek, yapay zekâ kullanarak bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıkların tedavisini ilerletme ve dünya çapında hastalara önemli faydalar sağlama potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
 
Cambridge-GSK Translasyonel İmmünoloji İş Birliği (CG-TIC), GSK Klinik Araştırmalar Başkanı Nicolas Wisniacki ve Cambridge Terapötik İmmünoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nde böbrek hastalıkları baş araştırmacısı Prof. David Thomas tarafından yönetilecek.
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Son dönemde mobilite alanındaki çalışmalarına hız veren Vestel, 7-9 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul'daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Türkiye'nin güneş enerjisi ve enerji depolama sektörlerine yönelik tek fuar organizasyonu konumundaki Solar+Storage NX'te yer alıyor. Fuarda 88 metrekarelik bir alanda, hall 11 / A5 standında enerji depolama için geliştirdiği ürün ve teknolojileri ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
Vestel Mobilite Genel Müdürü Hakan Kutlu, günümüzde dünya genelinde güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik depolama çözümlerinin hızla yaygınlaştığını hatırlattı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede gündüz güneş panelleri aracılığıyla depoladıkları enerjiyi akşam evlerinde kullanan pek çok insan bulunduğunu belirten Kutlu, "Bu kullanıcılar batarya çözümleri sayesinde enerji maliyetlerinde önemli tasarruf elde ediyorlar. Vestel olarak biz de bu bakış açısıyla dünya kaynaklarını daha verimli kullanmayı sağlayacak çözümler üretiyoruz" dedi.
Vestel Mobilite'nin bugün konut, ticari ve endüstriyel alanlarda, yenilenebilir güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinde, ayrıca telekomünikasyon sektöründe kullanılan enerji depolama sistemleri geliştirdiğini ve ürettiğini kaydeden Kutlu, " Güneş ve rüzgâr gibi kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretmediği durumlarda, bu kaynakların enerji depolama teknolojileri ile desteklenmesi gerekiyor. Bu ihtiyaca yanıt olarak 3 ila 5 MWh kapasiteli konteyner boyutunda enerji batarya depolama üniteleri tasarlayıp üretiyoruz" diye konuştu.
İlk yerli batarya enerji depolama çözümü Vestel'den
Çalışmaları kapsamında yakın zamanda Türkiye'nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemini devreye aldıklarını ifade eden Hakan Kutlu, "Bilecik'in Bozüyük ilçesinde bulunan SARAR Outlet tesislerinde kurduğumuz ticari ve endüstriyel işletmeler için çözüm sunan enerji batarya depolama sistemi 400kW gücündeki dört adet EVC'ye aynı anda kesintisiz enerji sağlıyor" dedi.
Dünyada çok az EVC arkası kullanım örneği olduğunu hatırlatan Kutlu, "Vestel mühendisleri tarafından geliştirilen sistemimiz 300kWh kapasite ve 200kW maksimum çıkış gücüne sahip. EMS (enerji yönetim sistemi) ile uzaktan kontrol edilebilen enerji batarya depolama sistemi, tesiste bulunan 400kW gücündeki EVC'lere aynı anda aynı performansla enerji sağlıyor. Batarya enerji depolama sistemi, hibrit olarak solar panelleri vasıtasıyla şarj oluyor, solar panellerin kullanılamadığı durumlarda ise şebekeden şarj olabiliyor. EVC-Batarya-Solar-Şebeke entegrasyonu sağlanan sistemde güneş panelleri üzerinden depolanan enerji, ihtiyaç duyulduğu anda şebekeye destek vererek elektrikli şarj istasyonlarının kullanılmasını sağlıyor.
NextGen Mobility Expo & Summit kapsamında gerçekleştirilen Solar+Storage NX, güneş enerjisi ve enerji depolama teknolojilerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla düzenleniyor. Fuar, yatırımcılarla proje geliştiricileri, tüketicilerle tedarikçileri, karar vericilerle enerji sektörünü aynı ağda buluşturarak uzun vadeli kalıcı iş birlikleri ve ticari anlaşmalar yaratan fırsatlar sunuyor