Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var yaklaşımıyla L’Oreal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü, Türkiye’nin en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden olan ‘Bilim Kadınları İçin’ Programı 22’nci yılında. Bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, bilim kadınlarının başarılarını görünür kılmak ve yeni nesillere ilham kaynağı olmak için L’Oreal Türkiye’nin ‘Bilim Kadınları İçin’ Programı’nda genç ve yetenekli dört bilim kadını ses getiren projeleri ile ödüle layık görüldü.
Bugüne kadar 124 bilim kadınının projelerini ödüllendiren L’Oreal Türkiye, bu yıl proje kapsamını genişleterek Young Guru Academy’nin yürüttüğü Bilim Seferberliği’ne destek veriyor. Tekno-Güzellik devi, Doğu Anadolu’da bugüne kadar ‘Bilim Kadınları İçin’ Programı’nda ödül alan bilim kadını olmaması nedeniyle harekete geçti. Doğu Anadolu’daki dezavantajlı bölgelerde eğitimini sürdüren bine yakın çocuğu bilim seti ile buluşturacak olan şirket, bu yolla bilim tutkusunu genç öğrencilere aşılıyor.
Bu yıl ödül almaya hak kazanan bilim kadınlarının ses getiren projeleri bilim dünyasında çığır açacak nitelikte. Koç Üniversitesi’nden Dr. Ece Öztürk meme kanserinin akciğer ve beyindeki metastazlarının 3 boyutlu modellemesi ile yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasını hedeflerken, Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Gülşah Merve Kılınç antik DNA’ları inceleyerek ağız mikrobiyatasının evrimi ile günümüz hastalıkları arasında bağ kurmayı amaçlıyor. Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Bilgin Şimşek bor temelli güneş ışığı ile çalışan bir sistemle atık suların arıtılmasına destek vermenin yanı sıra yeşil hidrojen elde etmek üzerine çalışırken, Abdullah Gül Üniversitesi’nden Dr. Zeliha Soran Erdem bitkileri kullanarak LED’lerin organik malzemeler ile üretimine odaklanıyor.
L’Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Bilim Kadınları İçin’ Ödül Töreni’ne, 2017 yılında uluslararası arenada ‘L’Oreal Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü’nü kazanan, Türkiye'de ilk uzay radyasyon testlerinin yapıldığı ODTÜ İVME-R’in müdürü Prof. Dr. Bilge Demirköz de onur konuğu olarak katıldı.
Lider tekno-güzellik şirketi L’Oreal Türkiye, genç bilim kadınlarını desteklemek ve bilim dünyasında daha fazla kadının sesini duyurmasını sağlamak amacıyla UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle "Bilim Kadınları İçin" Programı’nı 22 yıldır yürütüyor. Geçtiğimiz yıl projenin kapsamını, üniversiteli genç kadınlara yönelik mentorluk programıyla genişleten L’Oreal Türkiye, bu yıl ise Young Guru Academy (YGA) iş birliği ile ortaokul öğrencilerini vicdanlı bilimle tanıştırıyor. Bugüne kadar Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki bir üniversiteden ‘Bilim Kadınları İçin’ Programı’ndan ödül alan bir bilim kadını bulunmuyor. L’Oreal Türkiye, bölgede geleceğin bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmak için Doğu Anadolu’daki dezavantajlı bölgelerde eğitimini sürdüren bine yakın çocuğu Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Harvard & MIT'de öğretim üyeliği yapmış olan Prof. Dr. Mehmet Toner, Psikolog ve Yazar Prof. Doğan Cüceloğlu ve Eğitim Politikaları Danışmanı Sevinç Atabay danışmanlığında üretilen bilim seti ile buluşturacak.
640 Nobel Bilim Ödülü’nden yalnızca 26’sı kadınlara verildi
1901'den bu yana fizik, kimya ve tıp alanlarında verilen 640 Nobel bilim ödülünden yalnızca 26’sı kadınlara verildi; bu kadınlardan 7’si Nobel’den önce L'Oreal Grup Bilim Kadınları İçin Programı tarafından ödüllendirildi. Türkiye’de ise, dünya literatürüne damga vuran pek çok başarılı bilim kadınından henüz Nobel kazanan bir Türk bilim kadını bulunmuyor. L'Oreal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin” programı, 40 yaş altı genç ve yetenekli bilim kadınlarının başarılarını taçlandırarak, onların projelerinin dünya çapında duyulmasına fırsat sağlıyor.
Bu yıl, L'Oreal Türkiye, program kapsamında ödül kazanan 4 bilim kadınına 200 bin TL destek sağlayarak, bu ilham verici yolculuklarında projelerini hayata geçirmeleri için katkı sundu.
L’Oreal Türkiye 22 yılda 124 bilim kadınını ödüllendirdi
“Bilim Kadınları İçin” Ödül Töreni’nde programa ilişkin konuşan L’Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Bilimde kuvvetli olan toplumların her zaman bir basamak daha önde olduğu yadsınamaz bir gerçek. Ülkemizde araştırmaları ile bilim dünyasında çığır açan, ancak başarılarını yeterince duyuramayan bilim kadınlarımız var. L’Oreal Türkiye olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğimiz ile 22 yıldır değerli bilim kadınlarımızın projelerini ödül ile taçlandırıyor, onların bilinirliği artırmak ve cam tavanları kırmalarını desteklemek için çalışıyoruz. ‘Dünyanın Bilime, Bilimin de Kadınlara İhtiyacı Var’ yaklaşımımız ile “Bilim Kadınları İçin” Programı’mız kapsamında bugüne kadar 124 bilim kadınına destek olmaktan gurur duyuyoruz. Gönül hedefimiz, bir gün Türk bir bilim kadının da Nobel bilim ödülü aldığını duyabilmek. Ülkemizin başarılı bilim kadınlarının hak ettiği bilinirliği sağlamak, daha çok öğrenciye bilim kadını olmaları için ilham vermek, bilimde cinsiyet eşitliği için mücadele etmek tutkusuyla çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
L’Oreal Türkiye, Doğu Anadolu’daki bine yakın öğrenciyi bilim ile buluşturuyor
“Bilim Kadınları İçin” Programı kapsamında bilim kadınlarını desteklemenin yanı sıra, geçtiğimiz yıl başlattıkları mentorluk programı ile üniversite öğrencilerine de ulaşarak programın kapsamını daha da genişleten L’Oreal Türkiye’nin Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Bu yıl, bilimsel bakış açısının erken yaşlarda kazanılmasının öneminin altını çizerek, yaklaşık 25 yıldır ülkemize donanımlı gençler kazandırmak için faaliyet gösteren Young Guru Academy tarafından hayata geçirilen ‘Bilim Seferberliği’ne destek oluyoruz. 22 yıldır devam eden ‘Bilim Kadınları İçin’ Programımızda Doğu Anadolu’daki bir üniversiteden bir bilim kadını henüz ödül kazanmış değil. Biz de bu durumun değişmesi hedefiyle küçük bir ışık yakmak istedik. YGA tarafından belirlenen Doğu Anadolu’daki dezavantajlı bölgelerde eğitimini sürdüren bine yakın çocuğumuzu bilim setleri ile buluşturarak, çocuklarımızın bilimsel bakış açısı kazanmasına, onların merak duygusunun bilime yönelmesine ve geleceğin bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bölgedeki başarının ve potansiyelin bilimsel çalışmalarla daha fazla tanınır hale gelmesini arzu ediyoruz. L’Oreal Türkiye olarak bugüne kadar her adımımızda bilimden güç aldık, bilimin de ışığının her noktada daha çok yanması için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Prof. Dr. Bilge Demirköz: “Bilim Kadınları İçin Programı sayesinde çalışkan, cevval, kendine özgüveni olan ve bu dünyayı bilimin ışığı ile aydınlatmaya kararlı bilim kadınlarıyla tanıştım”
2016 yılında ‘L’Oreal-UNESCO Ulusal Genç Bilim Kadınlarına Destek Bursu’nun, bir yıl sonra da küresel çapta her yıl sadece 15 kişiye verilen ‘L’Oreal Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü’nün sahibi, Türkiye'de uzay radyasyon testlerinin yapıldığı ilk merkez olma özelliğini taşıyan, ODTÜ Uzay ve Hızlandırıcı Teknolojiler Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (İVME-R) müdürü Prof. Dr. Bilge Demirköz, ödül töreninin onur konuğu oldu. Prof. Dr. Bilge Demirköz: “Hem ülkemizde hem de dünyada bilim kadınlarının önünü açacak, onları maddi ve manevi yüreklendirecek yeteri kadar program bulunmuyor. L’Oreal Türkiye’nin, büyük bir istikrarla 22 yıldır biz bilim kadınlarını desteklemesi bu açıdan çok değerli. Ben de bu program sayesinde işine aşık ve bu dünyayı bilimin ışığı ile aydınlatmaya kararlı bilim kadınları ile tanıştım. Hala sık sık kendileriyle görüşüyor, fikir alışverişi yapma imkânı buluyorum. Bu program sadece bilimsel projeleri hayata geçirmemize değil; aynı zamanda kadınların toplumdaki yerini de sağlamlaştırarak bilim kadınlarının görünür olmalarını, yollarında güçlü adımlar ile ilerlemelerine destek sağlıyor.” dedi.
L’Oreal Türkiye bilimde de cam tavanların çatlamasına destek oluyor
Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Farkı 2023 Raporu’nda Türkiye, 146 ülke arasında 129’uncu sırada. Eşitsizliğin giderilmesine yönelik ilerleme mevcut hızda devam ederse farkın ancak 131 yıl içinde kapanacağı öngörülüyor. Bu durum akademik dünyada da farklı değil. YÖK tarafından açıklanan 2023 -2024 eğitim öğretim dönemi verilerine göre Türkiye'deki üniversitelerde doktor öğretim üyelerinin yüzde 47,4’ü, doçentlerin ve profesörlerin yüzde 34,3’ü kadınlardan oluşuyor. Kadınlar, akademik dünyada ilerledikçe daha az temsil ediliyorlar. Bu durum ‘Bilim Kadınları İçin’ Programı’ndan ödül alan kadınlar için pozitif yönde değişim imkanı yaratıyor. Bu zamana kadar ‘Bilim Kadınları İçin’ programından ödül alan toplam 124 bilim kadınından 98’i bugün Profesör ve Doçent olarak kariyerlerini sürdürüyor. L’Oreal Türkiye, bilim dünyasındaki kadınlara sunduğu maddi, ancak daha önemlisi manevi destek ile kadınların cam tavanları çatlatmasına destek oluyor.
GENÇ VE YETENEKLİ 4 BİLİM KADININDAN,
ÇIĞIR AÇACAK 4 BİLİM PROJESİ
Kanser metastazlarına odaklı tedavinin yolu açılıyor
Dr. Ece Öztürk, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi & Translasyonel Tıp Araştırma Merkezi
Günümüzün en zorlu hastalıklarından olan kanserin en yaygın türleri arasında yer alan meme kanseri mücadele konusunda daha isabetli tedaviler uygulanmasının yolunu açmayı hedefliyor. Meme kanserini anlamaya yönelik geliştirdiği projede, birincil kanser ortamı yerine akciğer ve beyinde gelişen metastazlara odaklanıyor. 3 boyutlu insan doku modelleri ile kanserin metastaz yapmış olduğu ortamdaki dokuya özgü davranışlarının ortaya konması hedefleniyor. Meme kanseri erken evrelerde başarı ile tedavi edilebilirken ileri evre kanserlerde başarı şansı oldukça düşüyor. Projede ileri evre tümörlerin ikincil organlardaki büyüme mekanizmalarının daha iyi anlaşılması yolu ile evreye ve metastazın gerçekleştiği organa özgü tedavi yaklaşımları geliştirilmesinin yolu açılıyor. İleriye yönelik ise bu modellerin kişiye özel şekilde geliştirilmesi ve kişiselleştirilmiş tıp tedavileri için kullanılması hedefleniyor.
Atık suyu temizliyor, yeşil hidrojen üretiyor
Doç Dr. Esra Bilgin Şimşek, Gebze Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümü
Su kaynaklarındaki kirliliğin ortadan kaldırılmasına odaklanarak, atık sudaki dirençli kirleticileri arıtırken, yeşil hidrojenden enerji üretmeyi hedefliyor. Artan antibiyotik, mikro plastik gibi kirleticileri sudan ayrıştırmak için titanyum dioksit yerine bor temelli bir sistem geliştiriyor. Bu sistem güneş ışığı ile aktif hale geliyor. Projede hem iki boyutlu hem de kuantum boyutunda malzemelerin sentezlenmesi sağlayan bu ileri arıtma sisteminde bor temelli bir sistem olması nedeniyle muadillerine kıyasla maliyet avantajı sağlanıyor. Geliştirilen çevre dostu temelli arıtma ve enerji üretim sisteminin 1-2 yıl laboratuvar, 4-5 yıl da pilot ölçekli geliştirme sürecinin ardından ticarileşmesi hedefleniyor.
Antik DNA’yı araştırarak günümüze ışık tutuyor
Dr. Gülşah Merve Kılınç, Hacettepe Üniversitesi, Biyoinformatik Ana Bilim Dalı
Antik DNA, canlı olmayan diş, saç ve kemik gibi materyallerden elde edilerek köken ve diğer canlılarla olan ilişkiler hakkında önemli bilgiler sunuyor. Proje kapsamında 6 bin ve 1 bin yıl önce yaşamış insanların diş ve diş taşlarından elde edilen antik DNA ile insan ağız mikrobiyotasının ve genetik yapısının zaman içindeki değişimini inceliyor. Tarih öncesinde avcı-toplayıcı yaşamdan tarımsal hayata geçişle birlikte, Anadolu’da dönüşüm süreci yaşandı. Bu değişim, beslenme şeklini etkileyerek protein ağırlıklı diyetinin yerini, karbonhidrat ağırlıklı bir diyete bırakılmasını sağladı. Neolitik dönemin beslenme dönüşümünün ağız mikrobiyotasına etkilerini genetik veri ve popülasyon genetiği analizleriyle incelemeyi amaçlayan projede beslenme dönüşümünün insan ağız mikrobiyatasını nasıl etkilediğini araştırıyor. Elde edilen bulgularla günümüzdeki ağız mikrobiyotasının evrimi ve günümüzdeki hastalıklarla bağlantısına da yardımcı olması amaçlanıyor.
Doğa dostu LCD ekran teknolojisi geliştiriyor
Dr. Zeliha Soran Erdem, Abdullah Gül Üniversitesi, Mühendislik Bilimleri Bölümü
Bitkilerin doğal özelliklerinden faydalanarak optik alanında geliştirdiği proje ile aydınlatma sistemlerinde doğa dostu ve insan sağlığına uyumlu LED’lerin sürdürülebilir teknolojinin temel taşlarından olacağını düşünüyor. Günümüzde sokak-ev aydınlatmalarından telefon, tablet ve bilgisayar ekranlarına kadar yaygın olarak kullanılan LED sistemlerinde beyaz ışık üretiliyor. Bu projede, bu aydınlatma sistemlerinde kullanılan inorganik malzemelerin, bitkilerden elde edilen doğal bileşenlerle değiştirilme çalışmaları yürütülüyor. Beyaz ışık üretimi için mavi LED’ler ve çok bilinen iki bitki kullanıldı: üzerlik ve sarı kantaron. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da evlerde sıkça görülen üzerlik bitkisi; yeşil ışıyan molekülleri ayrıştırmak için tercih edilirken kırmızı ışıyan moleküller için ise herkesin severek ve güvenle kullandığı sarı kantaron bitkisi kullanılıyor. Geliştirilen proje ile ileride daha fazla bitkinin optik alanında kullanılabilmesi ve biyomedikal uygulamalardan sokak aydınlatmalarına kadar geniş bir yelpazede fayda sağlanabilmesi hedefleniyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Logitech, yenilikçi ve renkli tasarımıyla verimliliği artıran yeni POP Icon Combo Klavye ve Mouse Setini tanıttı. Bu göz alıcı klavye ve mouse, hem kişiselleştirilmiş bir çalışma ortamı sağlıyor hem de yüksek performans sunuyor. Şık tasarımı ve işlevselliği bir araya getiren POP Icon Combo, genç ve modern profesyonellere hitap ediyor.
Logitech Türkiye Kategori ve Pazarlama Lideri Cihan Önal, "Logitech olarak çalışma ortamında tarz ve konfordan ödün vermeden verimlilik sunan tasarımlar geliştirmeyi hedefliyoruz. POP Icon Combo, genç profesyonellerin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde tasarlandı. POP Icon Keys klavyemiz, özelleştirilebilir kısayollar ve akıllı fonksiyonlarla yazma deneyimini geliştirirken günlük işleri kolaylaştırıyor. Logi Options+ uygulamasıyla sosyal medya, müzik ve video uygulamalarına tek tuşla erişim sağlanırken, iş modundan dinlenme moduna hızlı geçiş yaparak yaratıcılığı artırıyor. POP Mouse ise iş ve eğlence arasında sorunsuz geçiş imkanı sunarak, genç profesyonellerin verimli çalışmasını ve dinlenmesini destekliyor." diyerek ürünlerin kullanıcı odaklı yapısını vurguladı.
Genç ve Dinamik Tasarım
POP Icon Keys, zarif hatları ve canlı renk seçenekleri, pudra pembe/beyaz, turuncu/beyaz, grafit/yeşil ile kullanıcıların çalışma masasını kişiselleştiriyor. Düşük profilli, ergonomik tuşlarıyla sessiz ve konforlu bir yazma deneyimi sunarken, kompakt tasarımı sayesinde çalışma alanına modern bir dokunuş katıyor.
Özelleştirilebilir Kısayollar
Kullanıcılar, POP Icon Keys klavyesindeki dört özelleştirilebilir kısayol tuşunu Logi Options+ uygulamasıyla kolayca kişiselleştirebiliyor. Bu uygulama, iş akışını hızlandırmak ve günlük görevleri daha verimli hale getirmek için kullanıcıların tek tuşla sosyal medya, müzik ve video uygulamalarına erişimine imkan sağlıyor. Ayrıca, sessize alma, emoji menüsü, ekran görüntüsü alma gibi yaygın kullanılan kısayol tuşları da bu uygulama üzerinden kullanıcı ihtiyaçlarına göre ayarlanabiliyor. Kullanıcılar Logi AI Prompt Builder ile favori yapay zeka araçlarını tek bir tuşa basarak başlatabiliyor. Bu özellik, iş süreçlerini hızlandırırken aynı zamanda daha yaratıcı ve verimli bir çalışma ortamı sağlıyor.
Geniş Cihaz Desteği ve Uzun Pil Ömrü
POP Icon Keys, birden fazla cihazla uyumlu olarak çalışmak üzere tasarlandı. Üç farklı cihaza bağlanabiliyor ve kullanıcılar, bir tuşa basarak bu cihazlar arasında geçiş yapabiliyor. Ayrıca, 36 aya kadar pil ömrü sunarak uzun süreli kullanım sağlıyor, kullanıcıların kesintisiz çalışmasına olanak tanıyor.
POP Mouse ile İş ve Eğlence Modları Arasında Kolay Geçiş İmkanı
POP Mouse ise hassas gezinme sağlayan SmartWheel (Akıllı Kaydırma) özelliği ve %90 oranında tıklama sesini azaltan Silent Touch Teknolojisi ile donatıldı. İki özelleştirilebilir eylem tuşuna sahip olan POP Mouse, iş ve eğlence modları arasında hızlı geçiş yapmayı kolaylaştırıyor. 24 aya kadar pil ömrü sunuyor ve üç cihaza kadar bağlanabiliyor.
Sürdürülebilir Tasarım
POP Icon Keys ve POP Mouse, çalışma alanını güzelleştirirken çevresel sürdürülebilirliği de göz önünde bulunduruyor. POP Icon Keys ve POP Mouse, döngüselliği artırmak ve ürünün karbon ayak izini azaltmak amacıyla renk seçeneğine bağlı olarak %37 ile %70 arasında geri dönüştürülmüş plastik kullanıyor. Ayrıca, kağıt ambalajları, FSC™ sertifikalı ormanlardan ve diğer kontrollü kaynaklardan temin ediliyor.
Global lansmanı 8 Ekim’de yapılan Logitech POP Icon Combo, Ekim ayının sonu itibariyle Türkiye’de satışa sunulacak.
Logitech Hakkında
Logitech, herkesin tutkularını takip etmelerine yardımcı olurken bunu toplum ve gezegen için iyi bir şekilde yapma taahhüdüyle gerçekleştirir. İşletmelerin büyümesine katkı sağlayan; çalışırken, yaratırken, oyun oynarken ve yayın yaparken insanları bir araya getiren donanım ve yazılım çözümleri tasarlayan Logitech’in markaları arasında Logitech, Logitech G, Streamlabs ve Ultimate Ears bulunuyor. 1981 yılında kurulan ve merkezi İsviçre'nin Lozan kentinde bulunan Logitech International, SIX Swiss Exchange (LOGN) ve Nasdaq Global Select Market'te (LOGI) işlem gören, halka açık bir İsviçre şirketi.
Logitech ve markaları, Logitech Avrupa A.Ş. ve/veya ABD ile diğer ülkelerdeki iştiraklerinin ticari ya da tescilli ticari markalarıdır. Diğer tüm ticari markalar kişisel sahiplerinin mülkiyetindedir. Logitech ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi için, logitech.com adresini ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics, bu yıl 10. kez düzenlediği Samsung Geliştirici Konferansı’nda AI teknolojisindeki en yeni ve heyecan verici gelişmeleri geliştiriciler, iş ortakları ve basın mensuplarıyla paylaştı. Konferans boyunca, yapay zeka teknolojisindeki geniş kapsamlı inovasyonların beraberinde getirdiği daha kişiselleştirilmiş ve güvenli kullanıcı deneyimleri paylaşıldı.
Samsung Electronics'in her yıl düzenlediği Samsung Geliştirici Konferansı (SDC), San Jose McEnery Kongre Merkezi'nde bu yıl 10. kez düzenlendi. Geliştiricilerle gerçekleştirdiği iş birliği ve inovasyon mirasında on yılı geride bırakan Samsung, etkinlikte “Herkes için Yapay Zeka” perspektifi doğrultusunda çok cihazlı yapay zeka teknolojisindeki yeni adımları ile daha kişiselleştirilmiş ve güvenli deneyimler sunma vizyonunu paylaştı. Samsung'un duyurduğu inovasyonlar sayesinde kullanıcılar cihazlarıyla daha fazlasını yapabilecek ve geliştiriciler de AI vizyonuyla inovasyona öncülük ederek geleceği inşa edebilecek.
Yaklaşık 3.000 geliştirici, iş ortağı ve medya mensubunun katıldığı etkinlikte söz alan Samsung Electronics Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, CEO'su ve Cihaz Deneyimi (DX) Birimi Başkanı Jong-Hee (JH) Han, şunları söyledi: “Çok sayıda geliştirici ve iş ortağımızla birlikte inovasyon yolculuğumuza on yıldır devam ediyoruz.” Jong-Hee (JH) Han, bugünün yapay zeka çağında hem rekabetçiliği hem de karşılıklı büyümeyi güçlendirmek için açık işbirliğinin önemine vurgu yaptı.
Jong-Hee (JH) Han, konferansta yaptığı konuşmada, yapay zeka teknolojisinin güçlü güvenlik, gelişmiş kişiselleştirme, daha iyi evde yaşam deneyimleri ve B2B işletmeleri için yeni olanakların önünü açacak şekilde kullanılması konusundaki Samsung Electronics'in sergilediği kararlılığa ilişkin detayları da paylaştı. Han, “Samsung Electronics olarak kullanıcılarımıza daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilmek amacıyla yola çıkıyoruz. Bu kapsamda yapay zeka teknolojisini, her kullanıcıyı sesinden konumuna kadar otomatik olarak tanıyabilecek düzeye taşıyacak biçimde geliştirmeye devam edeceğiz. Samsung'un yapay zeka tabanlı yazılımından, platform inovasyonundan ve güvenlik teknolojisinden faydalanan daha kullanışlı ve güvenli çoklu cihaz deneyimleri de bu çalışmalarımızın meyvesi olacak.”
Bunlara ek olarak Samsung, mobil cihazlardan TV'lere ve ev aletlerine kadar başlıca ürün gruplarının yazılım deneyimini önümüzdeki yıl One UI çatısı altında entegre edeceğini duyurdu. Samsung, uyumlu bir ürün deneyimi sunarak ve yedi yıla kadar yazılım yükseltme taahhüdünde bulunarak inovasyonu tüketicilere ulaştırmaya devam edecek.
Herkes için Yapay Zeka vizyonunu hayata geçirmeyi amaçlayan Samsung, yapay zekayı topluma fayda sağlayacak biçimlerde geliştirerek, yenilik öncülerini bu yeni teknolojiyi kullanarak yeni çığırlar açma, toplumsal sorunlara doğrudan çözüm bulma ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma yönünde desteklemeyi planlıyor.
Samsung’dan “her türlü inovasyon için AI” vurgusu
Samsung, SDC24'te yapay zeka teknolojisini yeni olasılıkların önünü açmak, kişisel verileri korumak ve onu kullanan herkesin günlük yaşamını iyileştirmek amacıyla kullanma konusundaki taahhüdünü bir kez daha vurguladı. Gelişmiş zeka teknolojilerine on yılı aşkın bir süredir yatırım yapan Samsung, Herkes için Yapay Zeka taahhüdünün hem geliştiriciler hem de müşteriler açısından araştırma ve inovasyona yönelik yol haritalarına ne şekilde yön verdiğini paylaştı.
Samsung'un her bir kullanıcı için kişiselleştirilmiş teknoloji ihtiyacından ilham alan yapay zeka teknolojisi, herkese hitap edecek şekilde tasarlandı. Bu teknoloji, akşam rutinlerini daha kolay yönetmek isteyen ailelerden, ilhamını en yeni teknolojilerde arayan içerik oluşturucular ve yenilik öncülerine uzanan geniş bir kesimi hedefliyor. Samsung, cihaz içi yapay zeka yeteneklerinden yararlanarak gizlilikten ödün vermeden “Herkes için Yapay Zeka” geliştirmeleri ortaya koyarken, bulut ve üretken yapay zeka aracılığıyla oyunun kurallarını değiştiren performans sunmaya devam ediyor.
Samsung çalışanlarının tamamı, yapay zekanın geliştirilmesi ve kullanımında, Samsung'un global yapay zeka etik ilkeleri olan “Adillik”, “Şeffaflık” ve “Hesap Verebilirlik” ilkelerini benimsiyor. Bu bağlamda Samsung, yapay zekayı dünyamızı iyileştirmek için geliştirme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor.
Herkes için Yapay Zeka stratejisi, üretkenliği, yaratıcılığı ve iletişimi geliştirmek için mobil cihazlara Galaxy AI'ı daha yoğun bir biçimde entegre edecek. Yapay zeka kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırmak için Bespoke AI ev aletlerinde; Tizen ile Samsung akıllı TV'lerde AI destekli ekranlarda daha etkili olacak. Bunlara ek olarak da Bixby, SmartThings ve One UI 7 geliştirmeleri sayesinde platformlar arası yapay zeka özellikleri ileriye taşınacak.
One UI 7’nin ön tanıtımı gerçekleşti
One UI, kullanıcılara mobil cihazlarda mümkün olan en kişiselleştirilmiş, yaratıcı ve üretken deneyimlerin sunulması için tasarlandı. Samsung, SDC24 etkinliğinde One UI 7'nin ön izlemesini sunarak, Galaxy AI özelliklerinin günlük aktivitelere sorunsuz entegrasyonu için daha fazla seçeneğin yanında basit, etkili ve duyusal bir tasarıma odaklanan yeni kullanıcı arayüzünü duyurdu. One UI 7 beta sürümü bu yıl bitmeden geliştiricilerin kullanımına sunulacak.
AI Home evlere taşınıyor
Samsung'un Bespoke AI cihazları, mutfaktan oturma odasına kadar daha iyi deneyimleri evlere taşıyor. AI Family Hub™ özellikli buzdolabındaki AI Vision Inside veya Bespoke Jet Bot Combo™ AI'daki AI Floor Detect gibi AI uygulamalı özellikler sayesinde Samsung'un akıllı ev aletleri, hayatı her zamankinden daha iyi, daha sade ve daha kolay hale getirmek için AI teknolojisinin ileri özelliklerinden faydalanıyor. Bu yetenek, yapay zekası geliştirilmiş Bixby ile daha da güçleniyor. Kullanıcılar, Bixby özellikli bir cihazın kapsama alanındaki herhangi bir yerden akıllı evlerindeki cihazları kontrol edebiliyor. Bixby ayrıca kullanıcılar için erişilebilirlik avantajları da sağlıyor. Evde daha fazla erişilebilirlik için, Otomatik Kapak Açma özelliği sayesinde uyandırma komutları olmadan basit bir seslenmeyle cihaz kapaklarını açabiliyor.
Bixby'nin gelişmiş yetenekleri Samsung akıllı TV'lere de uzanıyor. Kullanıcılar artık Bixby sayesinde yalnızca tanımlayıcı detayları kullanarak içerik arayabiliyor ve birden fazla komutla ayarları özelleştirebiliyor. Kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştırma taahhüdünden ilham alan mobil uzaktan kumanda özelliği, kullanıcıların TV'lerini telefonlarından kontrol etmelerini sağlarken Samsung AI Cast, mobil cihazlardan TV'ye yapay zeka tarafından oluşturulan sonuçları gönderebiliyor. TV ana ekranından erişilebilen bu özellik sayesinde kullanıcılar, entegre ChatGPT gibi üretken yapay zeka tarafından geliştirilen görüntülerin ve içerik listelerinin keyfini artık daha büyük bir ekranda çıkarabilecek.
Samsung, yapay zekayı görsel ekran uygulamalarına da entegre ediyor. Akıllı TV'lerde AI Upscaling ve AI Customization özelliklerine ek olarak; Nextdoor ile yaptığı iş birliği sayesinde Samsung, herhangi bir akıllı TV ekranını hava durumu, cihaz sağlığı ve yerel güncellemeler gibi günlük bilgi akışı için tek erişim noktası haline getirmeleri için geliştiricilere yeni bir Daily Board Yazılım Geliştirme Kiti (SDK) sunuyor.
VXT ile yeni nesil signage çözümleri
Samsung ayrıca içerik üretimi, işletimi ve yönetimi için yazılım platformu ve beraberindeki içerik yönetim çözümü (CMS) olan Görsel Deneyim Dönüşümü (VXT) ile mümkün hale gelen yeni nesil bilgi ekranı çözümlerini sergiledi. Ön Entegreli Tekrarlanabilir Çözüm (PIRS) ve Widget aNd Uzantısı (WiNE) Çerçevesi ile yapay zeka destekli bir sohbet robotu kullanan VXT, verimli, modern signage çözümleri sunuyor ve geliştiricilerin çözümleri akıcı bir şekilde entegre etmesine ve platformdaki süreçleri basitleştirmesine olanak tanıyor.
Tizen cihazda yerleşik AI kullanarak dünya standardında performans sunuyor
Samsung'un ana işletim sistemi Tizen, sektör deneyimini daha fazla cihaz ve hizmete taşıyor. Samsung, yapay zeka özellikli bazı ev aletlerine 7 inç LCD dokunmatik ekrana sahip AI Home'u ekledi. Tizen ayrıca Tizen AI hizmetleri ile de güçleniyor. Samsung Nöral İşleme Birimi (NPU) tarafından desteklenen ve Samsung ürünlerine uyacak ve kullanıcı ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde optimize edilen Tizen AI hizmetleri, TV izlerken veya görüntülü arama yaparken yankı ve gürültü seviyelerinin kontrol edilmesi ya da kullanıcının yazma stilini analiz ederek daha iyi not alabilmesini sağlama gibi daha akıllı, daha güvenli ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunacak.
Samsung'un yapay zeka ile deneyimleri geliştirme konusundaki kararlılığı, Tizen ile Galaxy ekosisteminin uyumlu çalışma kabiliyetlerini de güçlendirdi. Kullanıcıların fare ve klavye de dahil olmak üzere aynı Bluetooth araçlarını kullanarak hem akıllı telefonlarında hem de tabletlerinde gezinmelerini ve kontrol etmelerini sağlayan Multi-Control, Tizen ile akıllı monitörlere ve TV'lere de uzanacak. Samsung ayrıca geliştiriciler için RISC-V tabanlı Tizen'i geliştirdi ve RISC-V ile tasarlanan Tizen uygulamaları için yeni bir SDK 2026'da kullanıma sunulacak. Tizen ayrıca platformlar arası geliştirme çerçevesi Flutter'ın en yeni sürümünü desteklerken, uygulama geliştiricilere daha fazla hata ayıklama ve profil oluşturma olanağı sağlayan genişletme araçlarına sahip olmaya devam edecek.
SmartThings, AI ile gelişirken sağlık deneyimine uzanıyor
Geçtiğimiz on yıl içinde Samsung SmartThings, 350 milyondan fazla abonesi ve 340'tan fazla “Works with SmartThings” (WWST) iş ortağıyla en büyük bağlantılı platformlardan biri haline geldi. Samsung, üst düzey SmartThings deneyimlerinin kapılarını aralamak için gelişmiş yapay zeka teknolojisini kullanıyor ve iş birliği yelpazesini genişletmek için çalışmalarını sürdürüyor. SmartThings, şirketin ürün ve hizmetlerini diğerlerinden ayıran çığır açan bir teknoloji olarak kilit bir rol oynayacak.
SmartThings'e bu ay gelen en önemli güncellemelerden biri, daha iyi bir ev deneyimi sunmak için kullanıcı verilerini, kullanım modellerini, cihaz geçmişini ve gerçek zamanlı olarak toplanan ev istatistiklerini analiz eden Home Insight. Home Insight ayrıca gün içinde belli saatlerde ya da yaz tatilinde kullanıcı evden uzaktayken atıl kalan cihazların kapatılması gibi önerilerle evde yaşamı optimize ediyor. Galaxy Tab S10 tablet ise Home Insight Widget sayesinde evi izlemek ve kontrol etmek için bir ev kontrol paneli olarak rahatlıkla kullanılabiliyor.
Samsung ayrıca ekranlı tüm ürünlerinin SmartThings Hub'ı çalıştırmasını sağlamaya yönelik planını da duyurdu. Bu sayede Samsung cihazları evle ilgilenmek için birlikte daha iyi çalışabilecek ve hatta ortak cihazlarla bağlantı kurabilecek. Planda, SmartThings Hub'a dayalı Edge AI teknolojisinin eklenmesi de yer alıyor; bu teknoloji, evdeki bağlı cihazlara AI yeteneklerini entegre ederek gerçek anlamda AI ile geliştirilmiş bir ev vizyonuna katkıda bulunuyor.
Açık iş birliği ve inovasyon ruhuyla Samsung, en son SmartThings ortaklıklarının ayrıntılarını paylaştı. Bu ortaklıklar arasında Schlage ve Aqara gibi çeşitli akıllı anahtar geliştiricileriyle yapılan ve 2025 yılında Samsung Wallet içindeki Dijital Ev Anahtarına SmartThings Kapı Kilidi işlevini ekleyecek olan yeni bir iş birliği de yer aldı.
SmartThings ve Kohler arasındaki iş birliği başta olmak üzere sürdürülebilirlik de vurgulandı. Kohler'in Sürdürülebilir Yaşam Sorumlusu (ABD) Laura Kohler, yeni entegrasyonun kullanıcıların akıllı duş başlıkları ve musluklarla su kullanımını izlemelerine ve azaltmalarına nasıl yardımcı olacağını paylaşmak için SmartThings Başkanı Jaeyeon Jung ile sahneye çıktı. Connectivity Standards Alliance (CSA) Başkanı Tobin Richardson, Samsung SmartThings'in Matter 1.3 standardını benimseyen ilk hizmet olduğunu ve Matter ekosisteminin sürekli desteklenmesi ve genişletilmesinde önemli bir rol oynadığını duyurdu. Samsung ayrıca SmartThings ve Samsung Health arasında daha etkin bir entegrasyon olacağını duyurdu. Sürekli glikoz izleme sistemi (CGM) şirketi Dexcom'un CTO'su Girish Naganathan, şirketlerin hem kullanıcılar hem de sevdikleri için evde daha kişiselleştirilmiş, kullanışlı zindelik yönetimi konusundaki ortak vizyonunu konuşmak üzere etkinlikte Samsung ekibiyle sahne aldı.
AI çağının temelinde güvenlik var
Son olarak Samsung, güçlü güvenlik ve gizlilik standartları konusundaki kararlılığını vurgulamaya devam etti. Samsung Knox ile Samsung, en yeni yapay zeka deneyimlerinin kişisel verileri tehlikeye atmamasını sağlamak için güvenlik yönetiminin güçlendirilmesine yatırım yapmaya devam ediyor. Blok zinciri tabanlı, çok cihazlı güvenlik çözümü Knox Matrix'in kapsamı, çok cihazlı deneyimlerde güvenliği daha da artırmak amacıyla mobil cihazları, TV'leri ve ev aletlerini de içerecek şekilde genişletilecek.
Samsung ayrıca 2025 TV modelinden başlayarak Tizen'e, AI Family Hub™ ile buzdolabına ve AI Home ile ev aletlerine gelecek olan Passkey'in kapsamının da genişleyeceğini açıkladı. Passkey, kullanıcılara daha fazla kolaylık ve güvenlik sağlarken, mobil QR kod taraması yoluyla web tarayıcısı tabanlı girişleri de destekleyecek.
Bu özelliklerin her biri, yeni yapay zeka çağından en yüksek fayda sağlanırken kullanıcıların güvende kalmasını, geliştiricilerin desteklenmesini ve cihazların en yeni ve en büyük yapay zeka destekli inovasyonları sunabilmesini sağlıyor.
Samsung, geliştiricileri, içerik üreticilerini, iş ortaklarını ve diğer farklı kesimleri, açık inovasyon ve bağlantı özelliklerinin sağlayacağı daha ileri deneyimlere yönelik iş birliğine davet ediyor. 2024 Samsung Geliştirici Konferansı (SDC24) hakkında daha fazla bilgi için www.developer.samsung.com/sdc adresi ziyaret edilebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bankalar, ödeme ve e-para kuruluşları ile finans şirketler dâhil sektörün tüm paydaşlarına sunduğu fintek çözümleri ve şirketlere sağladığı uçtan uca ödeme çözümleriyle ödeme ekosisteminin teknoloji lideri olan Payten, 9 Ekim'de gerçekleştirilecek KHYD 2024 Hazine Yönetimi Zirvesi'nde sponsor olarak yer alacak. Zirvede kurumsal hazine yöneticileri ve CFO'lara özel çözümlerini sergileyecek olan Payten, operasyonel verimliliği artıran, maliyetleri düşüren ve ciroyu yukarı çeken Payten Payment Gateway ödeme orkestrasyonu platformunu tanıtacak.
Çeyrek asırlık AR-GE geçmişiyle fintek alanında güçlü bir bilgi birikimine sahip olan Payten Teknoloji, İTÜ Teknokent'te bulunan AR-GE merkezinde geliştirdiği esnek ve modüler ödeme çözümleriyle sektöre yön veriyor. 9 Ekim'de gerçekleşecek KHYD 2024 Hazine Yönetimi Zirvesi'nde Payten, standında finans dünyasının stratejik oyuncularını ağırlayacak. Payten, hazine yöneticileri ve CFO'lara operasyonel verimliliği artıran, maliyetleri düşüren ve ciroyu maksimize eden çözümlerle finansal başarıyı kolaylaştıran Payten Payment Gateway'i sunacak. Türkiye'nin en kapsamlı ödeme geçidi olan Payten Payment Gateway, ileri teknoloji altyapısı ve esnek ödeme seçenekleriyle rakiplerinden ayrılıyor. Bu platform, zengin çözüm seti ve ayrıcalıklı ödeme danışmanlığı hizmetiyle, hazine yönetiminde maksimum operasyonel verimlilik ve minimum maliyet sağlıyor.
Tek entegrasyonla yönetim kolaylığı ve finansal verimlilik
Payten Payment Gateway, entegrasyon sürecini saniyelere indirerek hazine yönetiminde karar alma hızını artırıyor. Geleneksel yöntemlerle haftalarca süren entegrasyon işlemleri yerine Payten Ödeme Geçidi sayesinde, yurt içinde ve yurt dışında anlaşmalı banka ya da ödeme kuruluşlarından anında tahsilat gerçekleştirme fırsatı sunuluyor. BT bağımlılığını ortadan kaldıran bu çözüm sayesinde, firmalar ödeme yöntemlerini anında değiştirebiliyor, yeni bir ödeme hizmetini kolayca entegre edebiliyor ya da mevcut bir servisi saniyeler içinde devreye alabiliyorlar. Bu da özellikle operasyonel verimlilik, maliyetleri azaltma ve daha avantajlı seçeneklerin devreye alınmasıyla finansal operasyonların kârlı hale getirilmesi noktasında kritik bir değer yaratıyor.
Banka kampanyalarında avantajlar
Payten Payment Gateway, özellikle bankalarla yapılacak kampanya anlaşmaları için firmalara stratejik avantaj sağlıyor. Standart entegrasyon süreçlerinin uzun sürmesi, bankaların sunduğu fırsatların kaçırılmasına yol açarken Payten'in ödeme geçidiyle bu sorun ortadan kalkıyor. Kurumsal hazine yöneticileri ve CFO'lar, bu platform sayesinde bankaların sunduğu avantajlardan hızlıca yararlanarak ödeme işlemlerini optimize edebiliyor ve böylelikle ciro artışını destekleyen stratejik kararlar alabiliyor.
Ödeme orkestrasyonu ile komisyon maliyetleri kazanca dönüşüyor
Payten Payment Gateway ödeme geçidinin Akıllı İşlem Yönlendirme (Payten Smart Switch) özelliği, farklı ödeme parametrelerine göre en düşük komisyon oranlarını tespit ederek ödeme işlemlerini otomatik olarak en avantajlı koşullara yönlendiriyor. Komisyon maliyetlerinin optimize edilmesi ve büyük hacimli ödeme işlemlerinde sağlanan tasarruf, bu teknolojiyle mümkün kılınıyor. Tek çekim, taksit ve kart ağı gibi birçok faktöre göre en uygun bankaya yönlendirme yapan Payten Smart Switch, maliyetleri minimize ederek ciro artırıcı bir strateji sunuyor.
Kesintisiz ve verimli e-ödeme ekosistemi
Firmalar için kesintisiz tahsilat, operasyonel verimliliği korumak açısından kritik öneme sahip. Ödeme sistemleri kaynaklı kesintiler tahsilatların aksamasına ve finansal kayıplara yol açabilir. Ancak Payten Payment Gateway'in Smart Switch - Dinamik Yönlendirme özelliği, ödeme sırasında oluşan hata kodlarına göre işlemleri en uygun Sanal POS'a yönlendirerek ödeme kayıplarını minimize ediyor. Hata kodlarına duyarlı yönlendirme mekanizması, ödeme tabanlı sorunları anında algılıyor ve firmaların kesintisiz tahsilat yapmasını sağlayarak dönüşüm oranlarını artırıyor. Bu sayede operasyonel verimlilik artırılırken kesintisiz ödeme akışının sağlanmasıyla maliyetlerin kontrol altında tutulması mümkün hale geliyor.
Mutabakat çözümü ile finansal süreçlerde maksimum verimlilik
Birden fazla banka ile çalışan firmalar için ödeme süreçlerini doğru şekilde takip etmek, finansal başarı açısından kritik önem taşıyor. Çalışılan banka sayısı ve işlem hacmi arttıkça manuel mutabakat süreçleri karmaşık ve zaman alıcı hale geliyor. Payten Payment Gateway'in sunduğu Mutabakat Çözümü, bu zorlukları ortadan kaldırarak bankalardan gelen ödemelerin anlık ve doğru bir şekilde takip edilmesini sağlıyor. Bankaların FTP dosyalarına bıraktığı ödeme ve komisyon bilgilerini tek bir ekranda görüntüleyip yönetebilme imkânı sunan bu çözüm, hazine yönetiminin karmaşıklığını azaltarak operasyonel verimliliği artırıyor ve maliyetleri düşürüyor.
“Payten Payment Gateway, sadece bir ödeme geçidi değil, aynı zamanda ödeme orkestrasyonu da sunan gelişmiş bir platform”
Konuyla ilgili açıklama yapan Payten Türkiye Ülke Lideri ve Paratika CEO'su Burak Kutlu, "Türkiye'de kurumsal hazine ve finans profesyonellerini bir araya getirecek olan KHYD 2024 Hazine Yönetimi Zirvesi'ne ödeme dünyasında kuralları yeniden belirleyen Payten Payment Gateway platformumuzla katılacak olmanın heyecanını şimdiden yaşıyoruz. Türkiye'de ve global pazarda uzun yıllardır ödeme teknolojileri alanında edindiğimiz tecrübe, bizi sektörün öncü isimlerinden biri haline getirdi. AR-GE ve inovasyon yatırımlarımızla geliştirdiğimiz çözümlerimizle sadece bugünün değil, geleceğin ödeme ihtiyaçlarına da cevap vermeye odaklanıyoruz. Bu yaklaşımla geliştirdiğimiz Payten Payment Gateway, sadece bir ödeme geçidi olmanın ötesine geçerek ödeme orkestrasyonu sunan gelişmiş bir platformdur. Firmalara, ödeme süreçleri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayan bu çözümümüz, aynı zamanda yeni ödeme yöntemlerini entegre ederken BT departmanlarına bağımlılığı da en aza indiriyor. Özellikle bankalarla olan güçlü iş birliklerimiz, iş ortaklarımıza daha avantajlı koşullarla ödeme süreçlerini yönetme fırsatı sunarken komisyon maliyetlerini minimize etmelerini de sağlıyor. Hazine yöneticileri ve CFO'lara bu çözümümüzü kullanarak finansal süreçlerde yaratabilecekleri farkları ve gerçekleştirebilecekleri dönüşümün etkisini yerinde görmek için zirvedeki standımıza davet ediyoruz." dedi.
?
Payten Teknoloji Hakkında??
3.800 çalışanı ve 23 ülkedeki operasyonu ile Avrupa'nın en büyük bilişim firması olan?Asseco South Eastern Europe Group (ASEE)?şirketi olan Payten Teknoloji, finans sektörü başta olmak üzere tüm şirketler için kartlı ve kartsız işlemleri destekleyen kapsamlı ödeme sektörü çözümleri sunuyor. Türkiye'de ilk banka bağımsız online ödeme e-ödeme altyapısını geliştiren ve ülkenin en büyük online ödeme ağını yöneten Payten Teknoloji; bünyesinde bulunan Nestpay, Payten Payment Gateway, Payten Fintech Suite, Paratika markaları ile e-ticaret, mobil ödeme, ödeme işleme ve POS hizmetlerini dış kaynak, ekipman, bakım ve destek dahil olarak uzman ekibi ile uçtan uca sağlıyor. Türkiye'nin ilk online ödeme sağlayıcısı olan Payten, 25 yıllık yerel tecrübesi ve Asseco Grup global desteği ile farklı platformlar ve sektörler için bütünsel bir yaklaşım ile hizmetler sunuyor.???
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akdeniz'in en büyük kültürel fuarı CNR Mersin Kitap Fuarı kapılarını 9'uncu kez açacak. 12-20 Ekim 2024 tarihlerinde CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi'nde düzenlenecek olan fuarın bu yılki mottosu "Oku!" olarak belirlendi.
Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın da açılmasıyla uluslararası boyut kazanan fuarda, 9 gün boyunca imza günleri, söyleşiler ve etkinlikler düzenlenecek. Fuarda katılımcılar, birçok edebiyat ödülünün sahibi şair, yazar Özdemir İnce, gazeteci- televizyoncu Serhan Asker, ödüllü duayen yazar İpek Ongun gibi isimlerle de bir araya gelme fırsatı bulacak. Bu isimlerin yanı sıra, gençlerin heyecanla tanışmayı beklediği yazarlardan Fatma Şamata, Selin Solaris ve Zeynep Sahra da katılımcılarla buluşacak.
Programın açılışı 12 Ekim Cumartesi günü saat 12.00'de gerçekleşecek. Açılıştan önce saat 10.00'da Serhan Asker'in 'Görkemli Hatıralar' programı canlı yayını fuar alanından yapılacak.
400 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor
Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Mersin Yenişehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ve KOSGEB destekleri ile düzenlenecek fuarın, Uluslararası Yenişehir Kültür Festivali ve Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın da etkisiyle 400 binin üzerinde kitap tutkunu tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor. 100'den fazla yayınevinin 300'den fazla markasının sergileneceği 9. CNR Mersin Kitap Fuarı, sektörün en öncü yayınevi, yayıncı ve basın yayın kurumlarını aynı çatı altında buluşturacak.
Fuarla eşgüdümlü olarak Uluslararası Kültür Festivali düzenlenecek
Mersin Yenişehir Belediyesi ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) arasında yapılan protokol kapsamında, Mersin ve Yenişehir'de sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın canlandırılması, uluslararası kültürel iş birliklerinin teşvik edilmesi, sanat ve kültürel etkinliklerin yaygınlaştırılması amacıyla 12-20 Ekim tarihlerinde "Uluslararası Yenişehir Kültür Festivali" düzenlenecek.
İmza töreninde konuşan Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, "CNR Mersin Kitap Fuarı ile eşgüdümlü olacak bu festival kültür ve sanat alanında Mersin'de önemli bir etki yaratacak" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen medya sanatçılarından Refik Anadol'un, Akbank Genel Müdürlüğü'nün mimari dönüşüm sürecinin bir parçası olarak bankaya özel tasarladığı sanat eseri, özel bir resepsiyonla yerini aldı. Anadol'un sanat, bilim ve teknoloji arasındaki dinamik ilişkiyi geleceğe taşıyan etkileyici eseri, iş ve kültür sanat dünyasının önemli isimlerini göz alıcı bir ışık ve renk yolculuğuna çıkardı.
Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, "Türkiye'nin dijital sanatta dünya markası olan Refik Anadol'un eşsiz sanat eserini Akbank'ın merkezinde sergilemekten dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Dünyanın önde gelen bankalarının merkezleri artık sanatla iç içe ve sürdürülebilirlik anlayışı doğrultusunda şekilleniyor. Biz de genel müdürlüğümüzde tam olarak bunu gerçekleştirdik ve dönüşümün kalbine Türkiye'nin gururu Refik Anadol'un eserini koyduk. Akbank'a özel olarak hayata geçirilen bu çalışma, Türkiye'deki ilk kalıcı yapay zekâ eseri olma özelliğini taşıyor. 60 milyonun üzerinde pikselle ve 220 metre kare alanıyla da dünyadaki en büyük kalıcı 3 Refik Anadol yapıtı arasında yer alıyor. Akbank'ı bütün yönleriyle yansıtan eserde, sürdürülebilirlik vizyonumuz ve yoğun dijital işlem trafiğimiz Anadol'un dokunuşuyla sanata dönüşüyor. Akbanklıların anılarından da yola çıkarak; tarihimizi, özel hatıralarımızı ölümsüzleştiriyor. Anadol'un bu eşsiz çalışmasını Türkiye'ye kazandırmış olmaktan gurur duyuyoruz. Bundan sonra, uluslararası yatırımcılar ve misafirler geldiklerinde, karşılarına ilk olarak dünyaca ünlü bir Türk sanatçısının eseri çıkacak. Böylelikle ülkemizin uluslararası tanıtımına katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. Bizler de her gün sanatın güçlü etkisi altında işimize başlayacak olmanın, Anadol'un eserinden ilham alarak ülkemiz için değer yaratmaya koyulacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Artık genel müdürlüğümüz bir finans merkezi olmanın ötesinde; bir sanat ve sürdürülebilirlik merkezi. Genel Müdürlüğümüzdeki büyük dönüşüme, vizyonu ile hayat veren Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı'ya çok teşekkür ederim. Ve tabii ülkemizin medarı iftiharı Refik Anadol'a da bize özel hazırladığı eser için ayrıca teşekkürlerimi sunarım" dedi.
Refik Anadol ise "Refik Anadol ise "İstanbul'a, şehrin kültürel ve doğal ritmine derinden uyum sağlayan bir eserle dönmek büyük bir onur. Bu eseri, Akbank'ın kurumsal hafızası ile İstanbul'un doğal döngülerinin bir birleşimi olarak hayal ettim. Akbank arşivlerini İstanbul'un doğal ortamıyla harmanlayan geniş bir veri seti aracılığıyla, proje izleyiciyi, veri ile ilişkisini yeniden düşünmeye davet ediyor. Eser veriyi yalnızca bir bilgi kaynağı olarak değil, aynı zamanda daha derin ve manalı bağlantılar kurmanın bir aracı olarak görmemizi hedefliyor. Bilim, sanat ve teknolojiyi bir araya getiren bu yapay zeka eseri estetik açıdan ilgi çekici bir deneyim yaratmanın yanı sıra teknoloji, doğa ve hafıza arasında kökleri İstanbul'un kalbinde yer alan bir diyalog kuruyor. Bu projenin hayata geçmesinde önemli bir rolü olan başta Suzan Sabancı olmak üzere tüm Akbank yönetimine Türkiye'de sanatın ve sanatçıların gelişimine verdiği değerli desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lojistikte "likit yükler" toplam taşıma kapasitesi içindeki ağırlığını korurken, sektörde kimya taşımalarıyla öne çıkan Batu Logistics, kara, deniz ve demir yolu bağlantılı toplam likit taşımalarını son 2 yılda yüzde 300 artırdı. Batu Logistics Genel Müdürü Efe Göktuna, "Özellikle kimyevi likit yük taşımalarımıza artan bir talep var. Avrupa'daki güçlü altyapımızı kullanarak ithalatçı ve ihracatçı müşterilerimize güvenli, hızlı ve maliyet etkin çözümler sunuyoruz." dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik İstatistiklerine göre, limanlarda elleçlenen yüklerde aslan payını "likit yük" aldı. Kargo tiplerine bakıldığında en fazla elleçleme ağustos ayında 12 milyon 896 bin 258 ton ile, ocak-ağustos döneminde 109 milyon 284 bin 880 ton ile sıvı dökme yüklerde gerçekleşti.
Uluslararası kimyevi ürün taşımacılığında Türkiye'nin öncü markaları arasında yer alan Batu Logistics'in Genel Müdürü Efe Göktuna, Avrupa'daki güçlü altyapıları sayesinde, ithalatçı ve ihracatçı müşterilerine güvenli ve hızlı çözümler sunduklarını belirtti.
Likit taşımacılıkta istikrarlı şekilde büyümeye devam ettiklerinin altını çizen Göktuna, "Özellikle kimyevi likit taşımalarında artan bir taleple karşılaşıyoruz. Bu yükler için başta kara yolu olmak üzere süreklilik arz eden, uygun maliyetli hizmetler sunuyoruz. Dünyanın en büyük üreticileriyle çalışıyor, kapsamlı lojistik operasyonları, güvenli şekilde ve zamanında gerçekleştiriyoruz. Likit taşımalarımız eylül itibarıyla son iki yılda yüzde 300 arttı. Yıllık likit taşıma sayımız 3.600'e ulaştı." diye konuştu.
"Geniş ekipman seçeneği ve esnek çözümler sunuyoruz"
Göktuna, Türkiye ve Avrupa'da güçlü bir tedarikçi ağı oluşturduklarına dikkati çekerek, "ADR'li araçlar, ISO tank ve flexi tank başta olmak üzere yüke ve güzergâha en uygun ekipman seçeneğimizle müşterilerimizin ihtiyacına göre esnek çözümler geliştiriyoruz. Kara yolu ile parsiyel ve komple taşımalarımızın yanı sıra demir yolu ve deniz yolu taşımacılık hizmeti de veriyoruz." dedi.
"Uluslararası standartları en üst seviyede uyguluyoruz"
Başta sürücüleri olmak üzere ADR eğitimi almış, ulusal ve uluslararası mevzuata hâkim tecrübeli bir ekiple çalıştıklarını vurgulayan Göktuna, "Kimyevi taşımalarda güvenlik, belirleyici unsurların başında geliyor. Kullandığımız bütün araç ve ekipmanlarda, uluslararası güvenlik standartlarını en üst seviyede uyguluyoruz. Araç-ekipman temizliğine büyük önem veriyoruz. Önceki taşımadan kalıntıların sonraki yüke bulaşması riskinin önüne geçiyoruz." bilgilerini paylaştı.
Göktuna, yaygın acente bağlantıları sayesinde tüm Avrupa'da kendi evlerindeymiş gibi hareket edebildiklerini söyledi. Bu altyapı sayesinde sorunları daha ortaya çıkmadan önlediklerini dile getiren Göktuna, "Almanya, İngiltere, Doğu Avrupa ve Benelüks ülkeleri başta olmak üzere Avrupa ile Türkiye arasında, çözüm odaklı taşımalar gerçekleştiriyoruz. Teknolojik altyapımız sayesinde, araçlarımızın konumunu müşterilerimizle anlık paylaşıyoruz." şeklinde konuştu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
lifebox, Turkcell’in Türkiye Futbol Federasyonu ile A Milli Takımlar ana sponsorluğu kapsamında yapılan iş birliğiyle hayata geçirdiği projede, ücretli paket abonesi olan kullanıcılar arasından yapılan çekilişle belirlenen üç şanslı ismi, A Milli Futbol Takımı ile bir araya getirdi. Milli Takım’ın Riva’daki antrenman tesislerinde gerçekleşen bu özel buluşmada talihliler, antrenmanı izleyerek milli takımın yıldız isimleriyle sohbet etme, formalarını imzalatma ve hatıra fotoğrafları çektirme ayrıcalığını yaşadı.
“lifebox ile hayallerimiz gerçek oldu”
Talihlilerden Sinem Tosun ve Serkan Özçetin, hayranı oldukları Milli Takım yıldızlarıyla bir araya geldikleri için çok mutlu olduklarını belirterek şunları söylediler: “Riva’da oyuncuları yakından tanımak ve onların antrenmanlarını izlemek gerçekten eşsiz ve unutulmaz bir deneyim oldu, lifebox’a ve Turkcell’e bize bu fırsatı sundukları için çok teşekkür ederiz.”
lifebox ileri teknolojisiyle hayatı kolaylaştırıyor
Turkcell’in bireysel bulut depolama servisi lifebox, ileri teknolojisiyle kullanıcılarına sade ve kolay depolamanın ötesinde imkânlar sunuyor. Kullanıcılar lifebox’ın otomatik yedekleme özelliği ile tüm fotoğraf ve videolarını ister Wi-Fi isterlerse hücresel veri ile anında yedekleyebiliyor ve verilerini orijinal kalitede saklayabiliyor. lifebox’a yedekledikleri rehberi telefonlarına geri yükleyebiliyor ve tekrarlayan kayıtları teke düşürebiliyorlar. Yapay zekâ teknolojisini kullanan lifebox, kişi, nesne, zaman ve konum tanıyabiliyor, seçtiği fotoğraflar arasından otomatik hikâyeler de oluşturabiliyor. Fotoğraf düzenleme özelliği ile ise görselleri özel filtre, efekt ve çerçevelerle özgünleştirirken, çıkartmalarla anılara eğlence katıyor. lifebox, kullanıcıları sosyal medyada paylaşacakları fotoğrafa karar veremediği zaman ise platformun Photopick fotoğraf analizi özelliğini kullanarak hangisinin daha çok beğeni alacağını görebiliyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.