Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son yıllarda hem dünya genelinde hem de ülkemizde hızla büyüyen fintek sektörü, finans hizmetlerini daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale getiriyor. Fütürist Brett King'e göre, akıllı telefonlar son on yılda dünya çapında 1.4 milyar yeni kullanıcıyı finans ekonomisine kazandırdı. Ancak, dünya nüfusunun yarısı hala fintek ekosistemine dahil edilmemiş durumda. Ödeme sistemleri, dijital cüzdanlar, kredi ve finansman, yatırım, kripto para ve sigorta teknolojileri gibi birçok alanda hizmet sunan fintek uygulamaları, yapay zekanın desteğiyle kullanıcı sayılarını hızla artıracak.
Ülkemizde, açık bankacılık, kripto para, blockchain teknolojileri ve "şimdi al, sonra öde" gibi küresel fintek trendleri yaygın olarak kullanılıyor. 2025 yılında bu hizmetler ağırlıklı olarak yapay zeka tarafından yönetilecek. AI teknolojileri, kredi skorlaması, dolandırıcılık tespiti, müşteri hizmetleri ve veri analitiği gibi alanlarda kullanılmaya başlandı.
Dijital ödeme sistemlerinin öncülerinden PaybyMe CEO'su Eren Deyiş'in tahminlerine göre; şu anda insan etkileşimi ile yönetilen portföy yönetimi ve yatırım tavsiyeleri, 2025 yılında yüksek oranda yapay zekanın önerileri doğrultusunda ilerleyecek. Yapay zeka, kullanıcıları daha iyi tanıyacak ve kişiselleştirilmiş yatırım tavsiyeleri sunacak. Deyiş, firmasını bu küresel trendlere erken uyumlandırmayı başardıklarını belirterek, "Bugünden geleceği kucaklayarak her zaman bir adım önde olmayı hedefliyoruz." diyor ve küresel fintek trendlerine hızlı adaptasyonun önemini vurguluyor.
2025 yılında fintek sektörünü şekillendiren trendlerden biri de giyilebilir teknolojiler olacak. Akıllı saatlerin ardından, akıllı gözlüklerin önemli giyilebilir teknoloji ürünlerinden biri olması bekleniyor. Brett King bu konu hakkında, akıllı gözlüklerin kullanıcının durumunu değerlendireceğini, ihtiyaçlarını belirleyeceğini ve finansal hizmet katmanlarından yararlanarak anında çözümler üreteceğini belirtiyor. Bu tamamen kişiselleştirilmiş ve anlık hizmetler, bankacılık sektörünü son 20 yıldan çok daha farklı bir noktaya taşıyacak.
2025 yılı itibarıyla bir diğer önemli trend, B2B (business-to-business) hizmetlerin B2C (business-to-consumer) alanında daha etkin hale gelmesi olacak. Önde gelen fintek uzmanlarından bir olan Chris Skinner'a göre; fintek hizmetleri, yatırım bankacılığı, varlık yönetimi ve sigorta gibi B2C alanlarda çok daha yaygın hale gelecek.
PaybyMe CEO'su Eren Deyiş, "Gelecek yılın en önemli fintek trendlerini yapay zekanın güçlenmesi, giyilebilir teknolojilerin bireysel finans süreçlerini anlık olarak yönetmesi ve fintek sektörünün B2B'den B2C'ye kayması olarak özetlemek mümkün." diyerek öngörülerini paylaşıyor. Türkiye'de fintek sektörünün önemli oyuncularından biri olan PaybyMe, bu trendleri şimdiden değerlendirmeye alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2004 yılında Ekim ayını Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlemiştir. Türkiye'de de kurumlar, Sağlık Bakanlığı Başkanlığı'nda meme kanserine dikkat çekmek amacıyla çeşitli projelere imza atmaktadır.
Türkiye'nin önde gelen mobilya markası Kelebek Mobilya ise meme kanseri farkındalık ayı kapsamında, Kansersiz Yaşam Derneği iş birliğiyle, Wellness ve Yoga Eğitmeni Ece Vahapoğlu ile birlikte erken tanı ve doğru tedaviye dikkat çekmek amacıyla bir projeye imza atıyor. Sosyal medya hesaplarında paylaşılan video serisinde evde sağlık kontrolü, ameliyat sonrası sağlık için öneriler yer alıyor.
Proje kapsamında bilgi veren Kelebek Mobilya Marka Direktörü Serkan Kaplan; "Kelebek Mobilya olarak, meme kanseri farkındalık ayı olan Ekim ayında, Kansersiz Yaşam Derneği ile iş birliği yaparak önemli bir projeye imza attık. Bu projemizde Wellness ve Yoga Eğitmeni Ece Vahapoğlu ile birlikte, meme kanserinde erken teşhisin ve doğru tedavinin önemini vurgulamayı amaçlıyoruz. Sosyal medya hesaplarımızda paylaştığımız video serisi ile evde sağlık kontrolü ve ameliyat sonrası sağlık için öneriler sunuyoruz. Amacımız, topluma bu önemli konuda bilgi sağlamak ve erken müdahalenin hayati önemini vurgulamak. Kadını ve çocuğu odağımıza aldığımız kurumsal sorumluluk projelerimizle topluma fayda sağlamaya devam etmeyi hedefliyoruz" dedi.
https://www.youtube.com/watch?v=zy_AZndGmm4
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Paris Sorbonne Üniversitesi iş birliğiyle 2022'den bu yana İstanbul'da düzenlediği International Executive MBA Programı ile Türkiye'de üst düzey yöneticilere küresel standartlarda eğitim sunan iş okulu BMI Business School İstanbul, bölgesinin lider iş okulu olma konusunda emin adımlarla ilerliyor. Brüksel ve Prag gibi önemli iş merkezleri ve kültür başkentlerinde gerçekleşen Paris Executive MBA Programı'na İstanbul modülünün eklenmesiyle etki alanını genişleten BMI Business School İstanbul, 7-11 Ekim 2024 tarihleri arasında ulusal ve uluslararası arenadan üst düzey yöneticileri ağırladı. Katılımcılara fabrikalardan Ar-Ge merkezlerine, dijital dönüşüm projelerinden stratejik liderlik oturumlarına kadar geniş bir yelpazede farklı deneyimler sunan İstanbul modülünde, Türkiye ekonomisinin küresel ticaretteki rolü, Avrupa ve dünya pazarlarıyla ilişkileri gibi konular da ele alındı. Türkiye pazarını keşfetmek ve büyük Türk firmalarıyla iş birliği olanakları sunan yeni modül ile İstanbul'un iş dünyasında sahip olduğu stratejik rolün daha da ön plana çıkarılması hedefleniyor.
"İstanbul'u prestijli bir eğitim destinasyonu olarak konumlandırıyoruz"
Türkiye pazarını keşfetmenin yanı sıra büyük Türk firmalarıyla iş birliği olanakları da sunan Paris Executive MBA Programı'nın İstanbul modülüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan BMI Business School İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hasan Altunkaya, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul modülü, Türkiye'nin iş dünyasındaki konumunu ve Avrupa ile Ortadoğu arasındaki köprü rolünü katılımcılara tanıtmayı amaçlıyor. Modül boyunca, katılımcılar PwC Türkiye, Şişecam ve Enerjisa gibi Türkiye'nin önde gelen şirketlerini ziyaret ederek Türk iş dünyasının dinamiklerini yakından inceleme fırsatı buldu. Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve stratejik liderlik gibi konular üzerine derinlemesine seminerler ve sunumlar gerçekleştirdik. Böylece katılımcılara Türkiye'nin iş kültürüne dair kapsamlı bir bakış açısı kazandırmayı hedefledik. Modül kapsamındaki seminerler ve eğitimler tamamen BMI Business School İstanbul tarafından organize edildi. Bu bağlamda, katılımcılar hem BMI Business School İstanbul'un uzmanlık alanındaki tecrübelerinden faydalandı hem de Türkiye iş dünyasıyla önemli bağlantılar kurma imkânı elde etti. Bu modül ile İstanbul'u Brüksel ve Prag gibi önemli iş merkezlerinin yanında prestijli bir eğitim destinasyonu olarak konumlandırıyoruz. Uluslararası iş dünyasında liderlik eden profesyoneller, bu modül sayesinde Türk pazarının sunduğu fırsatları yakından tanıma ve iş ağlarını genişletme şansına sahip olacaklar.
Hızla değişen global iş dünyası ve rekabet ortamında, iş dünyasının liderlerine stratejik ve vizyoner bir bakış açısı kazandırmayı hedefleyen programa; Rusya, İngiltere, Fransa, Vietnam, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Mısır gibi farklı ülkelerden üst düzey uluslararası katılımcılar da yer alarak katılımcılara bilgi ve deneyimlerini aktardı. Örneğin Thermo Fisher Scientific'te Bilimsel Klinik Araştırma Müdürü olarak görev yapan Nataliia Nizhegorodova, Disneyland Paris'te İK ve İşe Alım Lideri olarak önemli bir pozisyonda bulunan Cristina Garlington-Dihl bu isimlerden bazılarıydı. Paris'ten gelen uluslararası katılımcı grubunun program sorumluluğunu ise Sorbonne Business School akademisyenlerinden Doç. Dr. Pierre-Yves Lagroue ve iş dünyası danışmanı Kevin Dolgin üstlendi."
"BMI Business School İstanbul, beşerî sermayeyi güçlendiriyor"
BMI Business School İstanbul'un sadece Türkiye'de değil, bölgesel ölçekte de güçlü ve itibarlı bir iş okulu olarak konumlandığını ifade eden Altunkaya, şöyle devam etti:
"Üst düzey Türk yöneticiler, BMI Business School İstanbul'dan aldıkları eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin ardından uluslararası platformlarda Türkiye'nin iş dünyasını ve kültürünü başarıyla temsil eden liderler haline geliyor. Bu liderler, kazandıkları küresel vizyon ve yetkinliklerle yalnızca kendi kariyerlerine değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına ve iş dünyasındaki prestijine de katkı sağlıyorlar. BMI Business School İstanbul, bu anlamda, Türkiye'nin küresel iş dünyasındaki yerini güçlendiren önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor.
BMI Business School İstanbul, Türkiye'nin iş dünyasına sağladığı katkılarla sadece lider yetiştirmekle kalmıyor, ülkenin beşerî sermayesini dönüştürüyor. Geliştirdiği eğitim programları ve sunduğu stratejik danışmanlık hizmetleriyle, Türkiye'nin özel sektörüne yeni fırsatlar sunuyor, firmaların küresel rekabet gücünü artırıyor. BMI Business School İstanbul, yerel iş liderlerine kazandırdığı stratejik vizyon ve modern yönetim becerileriyle, Türkiye'nin iş dünyasındaki pozisyonunu güçlendiriyor ve ülkenin ekonomik potansiyelini en üst düzeye çıkarıyor. Programdan mezun olan profesyoneller, sadece kendi şirketlerine değil, Türkiye'nin genel ekonomik kalkınmasına da katkı sağlayarak uluslararası arenada Türkiye'yi daha güçlü bir oyuncu haline getiriyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş., Mersin’de yılın ikinci büyük teslimatını gerçekleştirdi. Mersin Yetkili Servisi ve Bölge Bayii Mancı Kemal Otomotiv tarafından gerçekleştirilen satış kapsamında, farklı sektörlerde başarıyla faaliyet gösteren Türkiye’nin lider şirketlerinden Özpet Grup’a 50 adet MAN çekici teslimatı yapıldı. 55 yıllık köklü geçmişiyle akaryakıt, inşaat, yeme-içme, depolama ve lojistik sektörlerinde öncü marka yolculuğunu yeni MAN çekicilerle güçlendiren Özpet Grup, Mersin’de düzenlenen törenle yeni araçlarını teslim aldı.
Ağır işlerin güvenilir çözüm ortağı MAN, araç teslimatlarına hız kesmeden devam ediyor. Farklı sektörlerde lider firmaların tercihi olan MAN, Mersin’de yılın ikinci büyük toplu teslimatını gerçekleştirdi. Mersin Yetkili Servisi ve Bölge Bayii Mancı Kemal Otomotiv tarafından yapılan satış kapsamında Türkiye’nin lider şirketlerinden Özpet Grup’a 50 adet MAN çekici teslimat yapıldı.
1969 yılında kurulan, bünyesindeki şirketleriyle tüm faaliyet alanlarında müşteri memnuniyetini odak alan Özpet Grup, yeni araç yatırımında yol arkadaşlığına güvendiği MAN markasını tercih etti. Kaliteli ve güvenilir hizmet temelinde sürdürdüğü öncü marka olma yolculuğunu yeni MAN çekicilerle güçlendiren şirket, yeni araçları törenle teslim aldı. Mersin’deki Mancı Kemal Otomotiv A.Ş.’de düzenlenen teslimat törenine Özpet Grup adına şirket ortakları Hakan Sevim, Alkaan Sevim, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. adına Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara ve Bölge Satış Koordinatörü Ali Tuğrul Aykın ile Mancı Kemal Otomotiv A.Ş. adına Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akdemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Akdemir, Mehmet Akdemir ve Satış Müdürü İbrahim Gündüz katıldı.
“MAN ihtiyaç duyduğumuz tüm alanlarda bize güç katan çok değerli bir iş ortağı “
Özpet Grup adına ortağı Alkaan Sevim, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Özpet Grup olarak 55 yılı aşan köklü bir deneyimle faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde öncü marka olma yolunda ilerliyoruz. Yaptığımız tüm işlerde müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede karşılayarak, onlara en iyi hizmeti sunmaya gayret ediyoruz. Grubumuzun bünyesinde Özpet Petrol ve SVM Petrol ile akaryakıt sektöründe toptan ve perakende satış, nakliye ve LPG satışının yanı sıra deniz ve balıkçı motorlarına ÖTV’siz akaryakıt satış hizmeti veriyoruz. Yine grubumuzun bünyesinde Aytemiz gibi ülkemizin dört bir yanında istasyonları olan bir şirket bulunuyor. Bunun yanında inşaat sektöründe de villa ve konut projelerinin yanı sıra taahhüt, otel inşaatı ve ticari alanlar gibi çeşitli projelerde faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca Arma Depolama ve Merport grup şirketlerimizle konteyner depolama sahalarımız bulunuyor ve depolama sektöründe de önde gelen şirketlerden bir tanesiyiz. Bunun yanında yeme-içme sektörünün yanı sıra lojistik sektöründe de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugün de büyüme hedeflerimiz doğrultusunda yine ağır ticari araç sektörünün küresel markası MAN ile yolumuza devam edecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü MAN bize ihtiyaç duyduğumuz tüm alanlarda güç katan çok değerli bir iş ortağı. Yeni araçlarımızla iş birliğimizi daha güçlendirdiğimiz MAN Ailesi’ne bu güzel ev sahiplikleri için de teşekkür ediyoruz.”
“Bu yıl Mersin’de ikinci büyük teslimatımızı gerçekleştiriyoruz”
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara da Mersin’de yılın ikinci büyük teslimatını gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. olarak bu yıl Mersin’de ikinci büyük teslimatımızı gerçekleştiriyoruz. Mersin’deki Bayimiz Mancı Kemal Otomotiv aracılığıyla ülkemizin lider şirketlerinden Özpet Grup’a satışını yaptığımız 50 adet aracımızı öncelikle kendilerine hayırlı olmasını diliyoruz.
1969 yılında kurulan Özpet Grup, imza attığı başarılı işlerle bugün ülkemizin önemli şirketleri arasında yer alıyor. Akaryakıt sektöründe toptan ve perakende satışın yanı sıra yeme-içme, depolama ve lojistik alanında başarıyla faaliyet gösteren Özpet Grup’a, bize ve markamıza duydukları güven için bir kez daha teşekkür ediyorum. Ağır ticari araç sektöründe olduğu gibi lojistik sektöründe de ‘güven’ çok önemli bir yer tutuyor. Müşterinizi mağdur etmeden ve aldığınız yükü zamanında teslim etmeniz gerekiyor. Bu taşıdığınız yükün hassasiyetinden kaynaklandığı gibi, müşterinize verdiğiniz taahhüttün yerine zamanında gelmesi açısından da büyük önem taşıyor. Bu güven dayalı iş birliklerinden başarı için ise doğru tercihler, yani doğru yol arkadaşları gerekiyor.
MAN olarak farkımız da işte bu noktada ortaya çıkıyor. MAN, arkasında 250 yılı aşkın bir mühendislik deneyimi ve yarının teknolojisine donattığı araçlarıyla dünyanın birçok yerinde başarısını ödüllerle tescillenmiş bir küresel marka. Araçlarında üstün teknolojiden dayanıklılığa, performansından yüksek yakıt tasarrufuna kadar işletme dostu birçok çözümü birada sunuyor. Bununla birlikte sektörde bizi rakiplerimizden ayrıştıran bir diğer önemli özelliğimiz olan satış sonrası kesintisiz hizmet farkımızı da unutmamamız gerekiyor. Başarısını uluslararası ödüllerle kanıtlamış araçlarımızın yanında, satış sonrası 7/24 kesintisiz hizmet anlayışıyla her daim yol arkadaşlarımızın yanında oluyoruz. MAN olarak her bir müşterimizi ‘Yaşam Boyu İş Ortağı’ olarak görüyoruz ve satıştan sonraki tüm süreçlerimizi de bu yaklaşım temelinde yürütüyoruz. Bunlara ek olarak yine özellikle müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerini en iyi şekilde karşılayabilmek amacıyla uzatılmış garanti paketlerimizden yerinde bakım ve onarım hizmetlerimize, özel bakım paketlerimizden çeşitli yedek parça kampanyalarımıza kadar en ideal çözümlerimizle kendilerine destek oluyoruz. Tüm bunlar da bizi ve araçlarımızı lider firmalarımızın tercih sebebi yapıyor. Bugün de yine tüm bu nedenlerden dolayı MAN tercih eden ülkemizin lider markalarından Özpet Grup’a teslimatını yaptığımız araçlarımızın hayırlı olmasını diliyoruz.”
“Uzman kadromuz ile 7/24 servis hizmeti sunuyoruz”
Mancı Kemal Otomotiv Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Akdemir ise 2024 yılında ikinci büyük teslimat törenini gerçekleştirmekten çok mutlu olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Mancı Kemal Otomotiv olarak zor bir yılda ülkemizin lider şirketlerine yaptığımız büyük adetli satışlarla önemli bir başarı ivmesi yakaladık. Geçen Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz toplu teslimatın ardından bugün de faaliyet gösterdiğim tüm alanlarda öncü olmayı başarmış, ülkemizin önemli şirketlerinden Özpet Grup’a, 50 adet MAN çekici teslimatını gerçekleştiriyoruz. Firma olarak 40 yıla yaklaşan tecrübemiz ile ilk günden bugüne her zaman 'müşteri memnuniyeti' temelinde çalıştık. MAN Ailesi’nin bir parçası olarak da bugüne kadar ülkemizin pek çok seçkin firmasıyla iş birliklerimiz oldu. Özpet Grup da şüphesiz iş birliğine büyük önem verdiğimiz ülkemizin en kıymetli şirketlerinden bir tanesi. Kendilerine bugün dev bir araç filosunu teslim ettik. Yeni MAN araçlarının kendilerine ve müşterilerine hayırlı olmasını diliyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital dönüşümün başarıyla tamamlanmasının entegrasyon sürecinin iş hedefleriyle uyumlu yapılmasına bağlı olduğunun altını çizen DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, "İşletmelerin öncelikle mevcut iş süreçlerini analiz etmeleri ve dijital dönüşüme nasıl optimize olabileceklerini belirlemeleri gerekiyor. Bu yüzden kapsamlı bir dijital dönüşüm strateji belirlemek ve tüm ekipleri bilgilendirmek çok önemli. Çalışanların dijital dönüşüme ayak uydurması her şeyden mühimdir. Onların şirket içi eğitimlerine odaklanmak da bu sürecin bir parçası. Ayrıca atılan her bir dijital dönüşüm adımını test etmek ve gerekli düzenlemeleri yapmak da gerekiyor." dedi.
Gelecek yıllarda yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin dijital dönüşümde daha büyük bir rol oynayacağını da sözlerine ekleyen Onay, "Özellikle veri odaklı çözümler ve bulut teknolojileri, iş dünyasında daha çok kullanılmaya başlanacak. Sektörlerin değişime hazırlıklı olabilmesi için sürekli eğitim ve AR-GE gibi süreçlere yatırım yapmaları, yenilikçi teknolojilere erkenden adapte olabilmeleri gerekiyor. Bununla beraber altyapılarını esnek ve ölçeklenebilir hale getirmeleri, hızlı değişimlere karşı hazırlıklı olmalarını sağlayacak." şeklinde konuştu.
5G'nin dijital dönüşümde hız, verimlilik ve güvenlik açısından devrim yaratacağını da ifade eden Onay, "5G teknolojisi, iş dünyasında veri paylaşımını ve iş birliğini çok daha güçlü ve etkili hale getirdi. 5G'nin düşük gecikme süresi ve yüksek veri aktarım kabiliyeti, endüstriyel uygulamalarda otomasyonu daha da yaygınlaştıracak ve gerçek zamanlı veriye dayalı karar süreçlerini hızlandıracak. 5G'den sonra çıkacak teknolojilere karşı hazırlıklı olmak, şirketlerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri açısından kritik öneme sahip." diyerek sözlerini tamamladı.
DİA Yazılım AŞ: 2004 Yılında KOSGEB Teknoloji Geliştirme Desteği ile ODTÜ Teknokent'te kuruldu. Ticari yönetim sistemi olarak her sektörden KOBİ'nin iş yönetim süreçlerini kontrol ve takip etmelerini sağlayan, birbirine entegre çalışan ticari yazılımlar için çalışmaktadır. TÜBİTAK ve Avrupa Birliği destekli uluslararası Ar-Ge projelerinde yer alarak sürekli Ar-Ge yeteneğini geliştirmektedir. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımı olarak, muhasebeden üretime, stok-depo yönetiminden diğer tüm satış ve satın alma süreçlerine kurumların iş süreçlerine verimlilik ve hız katmayı amaçlayarak yola çıkmıştır. Tamamen DİA Yazılım AŞ. tarafından geliştirilmiş özel bir altyapı üzerinde ve bulut teknolojisi ile çalışan DİA, SaaS (Software As A Service - Hizmet Olarak Yazılım) modeliyle pazarlanmakta ve KOBİ'lerin maliyetlerini düşürmekte, verimliliklerini artırmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak sektördeki liderliğini sürdüren Gree Klima, düzenlenen basın buluşmasında, markanın Türkiye pazarındaki başarıları, hedefleri ve stratejik vizyonunu katılımcılarla paylaştı. Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Yo¨netici Ortagˆı Sema Tunar, “Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’da Gree’nin büyüme stratejisinde önemli bir rol oynuyor ve bu stratejik ortaklık bizim için büyük bir gurur kaynağı.” dedi.
Basın buluşmasında Gree'nin Türkiye pazarındaki stratejileri ve gelecek planları katılımcılarla paylaşıldı. Buluşmada, Gree Klima'nın müşteri memnuniyetine verdiği önemin yanı sıra, iklimlendirme sektöründe sunduğu yenilikçi çözümler de öne çıktı. Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Yo¨netici Ortagˆı Sema Tunar, Gree'nin sektörde 6 yıl tam garanti sunan markalardan biri olarak, ürün kalitesine duyulan güveni pekiştirdiğini vurguladı. Ayrıca, Gree Klima’nın başkanı Madam Dong Mingzhu’nun Türkiye’ye yaptığı ziyaretin, Gree Klima’nın Türkiye pazarındaki büyüme hedeflerine ışık tuttuğunu ve yerel iş ortakları ile güçlü ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağladığını belirtti.
“Gree Klima ile Stratejik Ortaklık Bizim için Gurur Kaynağı”
Gree Electric Appliances ile olan iş birliklerinin önemine vurgu yapan Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Yo¨netici Ortagˆı Sema Tunar, “2015 yılında, Gree ile yolculuğumuza başladık. Yerli oyuncuların büyük bir yüzdeyle domine ettiği iklimlendirme sektöründe, doğru bir partner seçmek bizim için kritik bir adım oldu ve Gree bu konuda doğru tercihti. Kendi teknolojisini geliştiren bir dünya devi olan Gree Klima, erişebilir fiyat yapısıyla yüksek kaliteli ürünleri tüketiciye ulaştırıyor. Bugün Gree markası, sektörde 6 yıl tam garanti veren markalardan biri olarak kaliteye olan güvenimizi yansıtıyor. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’da Gree’nin büyüme stratejisinde önemli bir rol oynuyor ve bu stratejik ortaklık bizim için büyük bir gurur kaynağı.” açıklamalarında bulundu.
“Gree Klima, 60 Milyon Adet Üretim Kapasitesi ile Dünyanın En Büyük Klima Üreticisi Konumunda”
TLC Klima’nın Pazarlama ve Ürün Yönetimi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan, Gree Klima’nın ev tipi klima üretim ve satış hacminde 13 yıldan beri birinci sırada olduğunu belirtti. Doğan, “Gree Klima, 38,26 milyar dolar pazar değerine sahip. 2023 yılında 29 milyar dolar satış geliri elde ederken, 4,1 milyar dolar net kar sağladı. Ayrıca, Forbes Global sıralamasında 334. sırada yer alıyor ve 60 milyon adetlik üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük klima üreticisi konumunda.” dedi.
Gree Klima’nın stratejik hedefleri ve gelecek planlarına da değinen Filiz Doğan, “12.000 m³ depomuz ile her sezon güçlü bir ürün stoğu bulunduruyoruz. Stoktan ürün ve yedek parça teslimini 48 saat içinde gerçekleştirebiliyoruz. Ayrıca, 10.000’in üzerinde yedek parça stokumuzla tüketicilerimize en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ürün Değil, Sorunsuz Çalışan Sistemler Satıyoruz”
“Ürün değil, sorunsuz çalışan sistemler satıyoruz” diyen Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Satış Direktörü Gökhan Külahi, Türkiye genelindeki geniş hizmet ağı ile birlikte, envanterinde yer alan ürünlerin pazar büyüklüklerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye’de 5 bölge müdürlüğü, 200 satış noktası ve 300 servis noktası ile her bölgede aktif olduklarını belirten Gökhan Külahi, “Duvar tipi klima pazar büyüklüğü 2024 yılında 2 milyon 100 bin adete, multi klima ürün adeti 67.000’e, VRF sistem ürün adeti 49.000’a ve ısı pompası ürününün 19.000 adete ulaşacağını ön görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
________________________________________
Gree Klima Hakkında
1991 yılında Çin’in Zhuhai şehrinde kurulan Gree Electric Appliances Inc., Ar-Ge, üretim, pazarlama ve servis hizmetlerinin entegre olduğu uluslararası bir iklimlendirme firmasıdır. Kurulduğu günden bugüne tecrübesiyle, teknolojisiyle ve Ar-Ge yatırımlarıyla dünyada 600 milyondan fazla kullanıcının seçimi olmuş, dünyanın en büyük klima üreticisidir. Bugün Çin, Brezilya ve Pakistan’da bulunan 18 klima üretim üssünde 16.000’i Ar-Ge, 30.000’i teknik çalışan olmak üzere 90.000’den fazla personel dünyanın sevdiği bu hava için çalışmaktadır. Gree Klima, 100.000’in üzerinde yerli, 53.000’in üzerinde ise buluş patenti olan kendi teknolojisini geliştiren bir markadır.
TLC Klima Hakkında
30 yılı aşkın sektör deneyimini Ocak 2016’da dünyanın en büyük klima üreticisi olan Gree Klima Sistemleri ile birleştiren TLC Klima, kalite ve optimizasyon odaklı ürün ve hizmetleriyle sürekli gelişerek büyümektedir. “Her Müşteri, Mutlu Müşteri” anlayışından ödün vermeden her hanede, her iş yerinde klima konforunu yaşatabilen bir firma olmayı amaçlamaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Porsche’nin tamamen elektrikli alt yapıya sahip ilk SUV modeli Yeni Macan Porsche Center’larda yerini aldı. Model, Macan 4 ve Macan Turbo olarak iki farklı seçenekle sunuluyor.
Porsche'nin dünya çapında 800 binden fazla kullanıcıya ulaşan modeli Macan, tamamen elektrikli ikinci nesliyle Türkiye'deki Porsche Center'larda satışa sunuldu.
Leipzig'deki Porsche tesislerinde karbon-nötr olarak üretilen yeni Macan 4 ve Macan Turbo, modern tasarımı, karakteristik Porsche performansı, uzun menzili ve günlük kullanım kolaylığı ile lüks SUV beklentilerini karşılamayı hedefliyor.
Yüksek Menzil: 800 Volt Altyapısı ve Gelişmiş Aerodinami
Yeni Macan, 270 kW hızlı şarj kapasitesi, 800 Volt mimarisi ve 100 kWh kapasiteli bataryasıyla dikkat çekiyor. 21 dakikada yüzde 80'e kadar şarj olabilen model, rejenerasyon sırasında 240 kW’a kadar enerji geri kazanılabiliyor.
Porsche Aktif Aerodinamizm (PAA) sayesinde 0,25’lik bir hava sürtünme katsayısına sahip olan Macan’da yer alan aktif arka spoiler ve soğutma kapakları aerodinamik performansı artırıyor. Tüm bu geliştirmeler sayesinde şehir içinde Macan 4 782 km; Macan Turbo ise 762 km’ye kadar menzile ulaşabiliyor.
Yeni Premium Elektrik Platformu
Yeni Macan, Porsche'nin Premium Elektrik Platformu'nda yükselen ilk modeli olarak dikkat çekiyor. Bu yeni platform, aracın artan boyutları, daha keskin hatları ve Porsche Tasarım DNA’sı ile dinamik bir görünüm sunmasını sağlıyor. Coupe tarzı tavan tasarımı, çerçevesiz kapılar ve genişleyen boyutlarıyla sportif bir duruş sergiliyor. 20 ila 22 inç jant seçenekleri, LED gündüz farları ve 3 boyutlu Porsche logosu da öne çıkan detaylar arasında yer alıyor. Artan boyutları sayesinde Yeni Macan, 540 litrelik arka bagaj ve 84 litrelik ön bagaj (‘frunk’) ile toplamda eskisine oranla 127 litre daha fazla bagaj hacmi sunuyor.
Her Koşulda Yüksek Performans
Yeni Macan’ın sürüş dinamizmi ve direksiyon hassasiyetine büyük önem verilmiş. 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip Macan 4 ve Macan Turbo'da, hızlı tepki veren Elektronik Porsche Çekiş Yönetimi (ePTM) teknolojisi kullanılıyor. Macan Turbo, Porsche Tork Dağıtımı Plus (PTV Plus) ile yol tutuşunu ve sürüş keyfini daha da artırıyor.
Yenilenmiş Porsche Aktif Süspansiyon Yönetimi (PASM), konfor ve performans arasında geniş bir denge sunuyor. İlk kez sunulan arka aks yönlendirme sistemi, 5 derecelik dönüş açısıyla manevra kabiliyetini ve yüksek hızda sürüş stabilitesini geliştiriyor.
Macan 4, 408 PS; Macan Turbo ise 639 PS gücüyle her türlü zemin koşulunda ve günlük kullanımda üstün performans sağlıyor.
Daha Yüksek Teknoloji
Yeni Macan, kavisli bir tasarıma sahip 12,6 inç dijital gösterge paneli, 10,9 inç merkezi ekran ve opsiyonel olarak alınabilen yolcu ekranıyla birlikte yeni üç ekran ile donatıldı.
Yeni Macan ilk kez, artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip bir HUD (Head Up Display) ekranı içeriyor. Navigasyon okları gibi sanal görseller, akıcı bir şekilde gerçek dünyaya entegre ediliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dört bir yanında işini büyütmek ve dijitalleştirmek isteyenlere anahtar teslim e-ticaret çözümleri sunan Hepsiburada, "Hepsiburada İş Ortağım Buluşmaları"nın ikincisini Ankara’da gerçekleştirdi.
KOBİ’ler başta olmak üzere e-ticaret ile işini büyütmek isteyenlere sunduğu yenilikçi uygulamaları, avantaj ve fırsatları "Hepsiburada İş Ortağım Buluşmaları" ile duyuran Hepsiburada, bu kez Ankara’daki KOBİ’lerle bir araya geldi. 9 Ekim’de Ankara JW Marriott Otel’de gerçekleşen “Hepsiburada İş Ortağım Buluşmaları”na, Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Ender Özgün ev sahipliği yaptı. Özgün, Hepsiburada ile dijitalleşme yolculuğuna çıkan KOBİ’lere özel ayrıcalıklı fırsatları ve yenilikçi çözümleri paylaşarak, girişimcilere e-ticarette satışların en yoğun olduğu dönemlerin hemen öncesinde cirolarını artırmak için yapılabilecek stratejileri de aktardı. İzmir’de ve Ankara’da binlerce iş ortağını buluşturan program, 21 Ekim tarihinde İstanbul'da da panel ve etkinliklerle katılımcılarını ağırlayacak.
İç Anadolu bölgesinin e-ticarette lider şehri Ankara
Türkiye’nin üç büyük ilinde gerçekleşen etkinlikler kapsamında açıklama yapan Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Ender Özgün, “Türkiye’de e-ticaret sektörü güçlü ve hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. 2023 ve 2024 yılında sektörün yakaladığı hızlı büyümenin 2025 yılında da devam etmesini öngörüyoruz. E-ticaretin büyümesi için bizim gibi kabiliyetleri olan şirketlerin, hizmetlerini perakende sektörü ile paylaşmaları çok önemli. Bu sebeple odağımızı, 2024 yılında iş ortaklarımızın e-ticaret başarısına yönelttik ve Hepsiburada İş Ortağım evrenini yarattık. Burada satıcılarımızın ihtiyaç duyduğu operasyonel, dijital, finansal, sosyal ve ticari avantajlar yer alıyor. Bu evreni kapsamlı bir şekilde tanıtma ve Hepsiburada ekosistemindeki girişimci sayısını artırma yolculuğumuzda ikinci durağımız, İç Anadolu bölgemizin en çok satış hacmine sahip, e-ticarette lider şehri Ankara oldu. KOBİ’lere özel uygulamalarımızı ve bu uygulamalardan faydalanma olanaklarını sunacağımız bir sonraki durağımız İstanbul olacak.” dedi.
Hepsiburada’dan Anahtar Teslim E-ticaret Çözümleri:
E-ticaret sektöründe sunduğumuz yenilikçi servislerle KOBİ’ler ve girişimciler için işlerini büyütme yolunda önemli fırsatlar sunulduğunun altını çizen Özgün, “İç Anadolu Bölgesi şehirlerine bakıldığında, Ankara’nın en büyük paya sahip olduğunu görüyoruz. Öyle ki İç Anadolu bölge satışlarının %54’ünü tek başına oluşturuyor. Herkes için avantajlı olan bu ekosistemimiz ve istihdam gücümüzle, birlikte çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Hepsiburada olarak, 5 yıl içinde Türkiye'nin en büyük fintek şirketi olma hedefimiz var. Bu kapsamda KOBİ’leri de içeren bir yaklaşımla hizmet sunduğumuz iş ortaklarımızın sayısını artırmayı arzuluyoruz. Tüm girişimcilerimizin, yalnızca Ankara değil diğer büyük illerimizde de Hepsiburada'nın sunduğu bu ayrıcalıklı fırsatları daha yakından keşfetmelerini amaçlıyoruz. Yeni iş ortaklarımıza yönelik özel fırsatlarla işlerini büyütmek adına ilk 3 ay boyunca komisyonlarda %50 indirim fırsatı ile daha avantajlı bir başlangıç yapmalarına imkan tanıyoruz. Ayrıca, iş ortaklarımız, ürünlerini sadece 2 saat içinde satışa açılarak hızlı bir şekilde satışa başlayabiliyorlar. Hem yeni hem de mevcut iş ortaklarımız sunduğumuz geniş pazarlama ve reklam ağıyla satışlarını 4 kat artırma fırsatını elde ederken, operasyonlarını da haftada sadece 1 fatura ile kolaylaştırabiliyorlar. Aynı zamanda, kredi veya erken ödeme seçenekleriyle sağlanan finansman desteğiyle nakit akışını yönetmelerini de kolaylaştırıyoruz” dedi.
Girişimci kadınlar teknolojiyle güçleniyor
Özgün konuşmasında girişimci kadınlara sundukları desteklerle ilgili de “Hepsiburada İş Ortağım Buluşmalarıyla girişimci kadınlara da ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin Hepsiburada’sı, on binlerce girişimci kadını teknolojisinin gücüyle destekliyor, e-ticaretle büyütüyor. Cesur, üreten ve ekonominin bir parçası olmak isteyen kadınlarla birlikte büyük başarı hikayeleri yazıyoruz. Bu kapsamda kadın kooperatiflerine de desteğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. 'Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü' programımızla 56 binden fazla kadın girişimcimizi %50 komisyon indirimi, ücretsiz fotoğraf çekimi ve reklam bakiyesi gibi fırsatlarla buluşturarak, onların işlerini büyütmelerine ve dünyaya açılmalarına yardımcı oluyoruz. Kadının gücü ve emeğiyle her geçen gün büyüyen bir aile olduk. Tüm bu uygulamalarımız, sadece Türkiye’de değil, uluslararası pazarlarda da markalarını büyütme fırsatı sunuyor. Bizim için iş ortaklarımızın başarısı, Hepsiburada’nın başarısıdır ve bu süreçte onlara her aşamada destek olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Hepsiburada’nın Başarılı İş Ortaklarına Plaketleri Sunuldu
Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Ender Özgün, Ankara’da bulunan ve Hepsiburada ile gücüne güç katan ve işlerini başarılı bir şekilde büyüten iş ortaklarına da plaketlerini takdim etti. Kampanya Araçları ile En Yüksek Ciro Girişimci Kadın plaketini Sky and Moon kurucusu Ayça Okan alırken, yine Kampanya Araçları ile En Yüksek Ciro ödülü Ak Grup kurucusu Asım Eken’e takdim edildi. En Fazla Kampanya Oluşturan kategorisinde ödüle İnfoStar adına Özgün Can Helvacıoğlu hak kazanırken, En Fazla Reklam Oluşturan kategorisinde ise plaketin sahibi Necati Çanta kurucusu Necati Çetin oldu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.