Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin lider iç giyim markası Penti, Hammers Awards’ta yaratıcılığı ve inovasyonu ile öne çıkarak toplamda 6 ödüle layık görüldü.

 

Sürdürülebilirlik konusunda sektöründe öncü bir yaklaşıma sahip duruşunun bir göstergesi olan Her Şey Ait Olduğu Yerde projesi ile “Geri Dönüşüm ve İsrafla Mücadele Alanında En İyi Ekip” Altın ödülünü kazanan Penti; Stop Çorap projesinin lansman sürecindeki başarısıyla “En İyi Lansman Ekibi “kategorisinde Altın, dijital medya stratejileriyle de “En İyi Online Medya Satın Alma Ekibi” kategorisinde Bronz ödül aldı. Bu başarı, Penti’nin pazarlama ve dijital alandaki gücünü ortaya koydu. Aynı zamanda yaratıcı kampanyası İz Bırakan Sen Ol, “En İyi Strateji Ekibi “kategorisinde Altın ödüle layık görülerek Penti’nin stratejik düşüncedeki uzmanlığını ve sektördeki fark yaratan vizyonunu bir kez daha kanıtladı.

 

“Özel Gün İletişimini En iyi Yapan Pazarlama Ekibi” kategorisinde PALPBOX projesiyle Bronz ödül kazanarak müşteri odaklı iletişim stratejisindeki başarısını tescilledi.

 

Penti, Hammers Awards’ta kazandığı bu ödüllerle hem yaratıcı gücünü hem de sürdürülebilirlik, inovasyon ve iletişimdeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) konusuna bağlılığı ile tanınan Renault Trucks, bağımsız Ecovadis kuruluşu tarafından üst üste 6. kez Altın Sertifika ile ödüllendirildi. 100 üzerinden 78 puan alan Renault Trucks, değerlendirilen şirketler arasında ilk yüzde 5'lik dilimde yerini aldı.
Ecovadis CSR derecelendirme kuruluşu, 2024 yılında 130 bin uluslararası şirketi Sürdürülebilir Tedarik, Çalışma ve İnsan Hakları, Etik ve Çevre olmak üzere dört kategoride gruplanan 21 kritere göre değerlendirdi.
2018'de ilk Altın sertifikasını aldığı yıla kıyasla 15 puanlık bir artışla 100 üzerinden 78 puan alan Renault Trucks, kurumsal sosyal sorumlulukta lider konumunu güçlendiriyor. Ecovadis, açıklanan sonuçlarda Renault Trucks'ın etik ve çevresel zorlukları ele almak için uyguladığı gelişmiş yönetim sisteminin altını çizdi.
Çevresel Politikalarda maksimum puan
Renault Trucks, Çevre kategorisinde 3. kez üst üste 100/100 puan elde etti. Bu sonuç, Renault Trucks'ın faaliyetlerinde ve yola çıkan araçlarında çevresel ayak izini azaltmaya yönelik devam eden çabalarının takdir edildiğini gösteriyor.
Renault Trucks, Blainville-sur-Orne ve Bourg-en-Bresse fabrikalarında seri olarak elektrikli kamyon üretimi yapıyor. Taşımacılar tarafından kullanılan bu kamyonlar, halihazırda 25 milyon kilometre yol kat ederek 24.000 ton CO2 emisyonunu önlemeyi başardı. Dekarbonize mobiliteye olan bu bağlılık, çevresel politikalarda maksimum puanın elde edilmesine önemli bir katkıda bulundu.
Renault Trucks, tesislerinin çevresel etkisini azaltmaya da kararlılıkla devam ediyor. Örneğin Renault Trucks, 2026 yılına kadar Bourg-en-Bresse endüstriyel tesisini 17 hektarlık fotovoltaik çatı panelleriyle donatmak üzere iddialı bir proje yürütüyor. Bu tesis, 17.500 kişinin yıllık tüketimine eşdeğer miktarda elektrik üretecek ve bunun bir kısmı da tesis tarafından tüketilecek.
Aynı zamanda Renault Trucks doğal kaynakları koruma girişimlerini de arttırıyor. Her tesiste su tüketimini azaltmak için önlemler alınıyor. Son on yılda hayata geçirilen bu optimizasyonlar, bir kamyon üretmek için gereken su miktarını yarıya indirerek 2013'te 12 m³ olan tüketimin 2023'te 6,5 m³'e düşürülmesi sağlandı.
Etik Uygulamaların Güçlendirilmesi
Renault Trucks, birinci kademe tedarikçilerinin yüzde 93'ünü insan hakları, çalışma koşulları, çevre ve iş etiğiyle ilgili kriterlere göre değerlendirerek sorumlu satın alma uygulamalarını güçlendiriyor. Her tedarikçiye sistematik olarak davranış kuralları sağlanıyor. Kesintisiz iyileştirmeyi teşvik etmek için düzenli olarak denetimler ve değerlendirmeler yapılıyor.
2023 yılında bu değerlendirmelerin gereklilikleri daha da güçlendirildi ve titiz sorumlu satın alma politikası, Renault Trucks'ın genel stratejisine tamamen entegre edildi. Bu yaklaşım, giderek daha da sorumlu bir tedarik zinciri sağlamayı amaçlıyor. Gerçekleştirilen girişimler ve kaydedilen ilerlemeler, Renault Trucks'ın Etik kategorisinde bir önceki yıla göre 10 puanlık bir artışla 70/100 puan almasını sağladı.
Avrupa'da CO2 emisyonlarının yüzde 7'sinin karayolu yük taşımacılığından kaynaklanması nedeniyle, dünya çapında her yıl 70.000'den fazla araç satışı gerçekleştiren Renault Trucks, bu konudaki sorumluluğunun bilinciyle faaliyetlerinin çevresel etkisini azaltma yönündeki çabalarını yoğunlaştırıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Lider ev teknolojileri şirketi Beko, gıda güvenliği ve gıda israfının önlenmesi için buzdolabı ve soğutma teknolojilerinin önemine dikkat çekerken, gezegenin sürdürülebilirliği için yüksek enerji verimli ürünlerin teşvik edilmesi çağrısı yaptı. Bu konuda hazırladıkları rapordan veriler paylaşan Beko CEO’su Hakan Bulgurlu, “Dünyada gıdaya, gıdayı saklamak için gerekli buzdolabı teknolojilerine ve elektriğe erişimde sıkıntı yaşayan milyonlarca insan var. Bunun yanında artan nüfusla birlikte 2050 yılına kadar dünya genelinde kullanılacak buzdolabı sayısının 2 katından fazlaya çıkarak 4,2 milyar adete yükselmesini öngörüyoruz. Ancak bu büyüme, enerji verimli teknolojiler kullanılmazsa ciddi çevresel etkilere neden olabilir. En fazla enerji harcayan beyaz eşya olan buzdolaplarında yüksek enerji verimliliğiyle gezegenimizin sürdürülebilirliği için fark yaratabiliriz” dedi.

 

58 ülkedeki iştirakleri, 22 markasıyla milyonlarca eve giren Beko, Dünya Gıda Günü’nde “Temel Hizmetlere Erişim Olmadan: Soğutma Hakkı” (Without Access to Fundamental Services: The Right to Refrigeration) adlı raporundan gıda güvenliğine ilişkin önemli veriler paylaştı.

 

Buzdolabı teknolojilerinin gıda güvenliğindeki kritik rolüne vurgu yapan rapora göre 2023 yılında 333 milyon insan gıdaya erişimde ciddi sıkıntı yaşadı. Buna karşın gıda saklama koşullarındaki sıkıntılar, her yıl 526 milyon ton gıdanın israf edilmesine yol açıyor. İsraf edilen bu gıdalar yaklaşık bir milyar insanı besleyebilirdi.

1.200.000.000’dan fazla insan gıda soğutma teknolojilerine erişim sağlayamadığı belirtilen raporda, 745 milyon kişinin buzdolabı için gerekli elektriğe erişimi bulunmadığı, 3.500.000.000 kişinin ise sık sık elektrik kesintileriyle karşılaştığı ifade ediliyor.

 

Gıda güvenliği için önemli olan buzdolabı teknolojilerinin önemli bir çevresel etkiye sahip olduğunu da vurgulayan Beko CEO’su Hakan Bulgurlu şunları söyledi: “Dünyada gıdaya, gıdayı saklamak için gerekli buzdolabı teknolojilerine ve elektriğe erişimde sıkıntı yaşayan milyonlarca insan var. Bunun yanında artan nüfusla birlikte 2050 yılına kadar dünya genelinde kullanılacak buzdolabı sayısının 2 katından fazlaya çıkarak 4,2 milyar adete yükselmesini öngörüyoruz. Ancak bu büyüme, enerji verimli teknolojiler kullanılmazsa ciddi çevresel etkilere neden olabilir. Ev aletleri, küresel karbon emisyonlarının %8'ini oluştururken, bu emisyonların %15'i buzdolaplarından geliyor. Soğutma sektörünün elektrik tüketimi, dünya genelindeki toplam elektrik tüketiminin %17’sini oluşturuyor. En fazla enerji harcayan beyaz eşyalar olan buzdolaplarında yüksek enerji verimliliğiyle gezegenimizin sürdürülebilirliği için fark yaratabiliriz” dedi. Beko CEO’su iş dünyasına ve kanaat önderlerine yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve bu konuda standartlar oluşturarak tüketicilere yol gösterilmesi konusunda çağrıda bulundu.

 

United for Efficieny UNEP ajansına göre halihazırda en gelişmiş teknolojiye sahip buzdolabı ve soğutucularla, eski teknolojiye sahip buzdolaplarından %60 daha az enerji harcanıyor. Yüksek enerji verimli soğutucu teknolojilerine geçişle küresel ölçekte elektrik faturalarında 23 milyar dolar tasarruf sağlanabilir. Eğer mevcut politikalarla devam edilirse 2040 yılına gelindiğinde evlerdeki buzdolaplarından kaynaklı elektrik tüketimi 2 katı artacak.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Nissan 2026'dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan'ın iş planı The Arc'ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030'u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık'ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa'daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan'ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan'ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV'ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan'ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık'ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan'ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes'ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan'ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: "Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

"Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır."

 

Nissan'ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: "Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir - bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

"Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz."

 

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2024 James Dyson Ödülü'nün ilk 20 listesi açıklandı ve dünyanın dört bir yanındaki genç mühendis ve tasarımcıların uluslararası finale doğru yolculuğu başladı.

 

Bu listeden bir kişi ise, 13 Kasım'da Sir James Dyson tarafından uluslararası kazanan olarak ilan edilecek ve icadının geliştirilmesi için 30.000 sterlinlik bir para ödülü kazanacak.

 

Bu yılın en iyi 20 icadı dünyanın en öncelik verilmesi gereken sorunlarını ele alıyor

Tıbbi cihazların ve hasta deneyiminin iyileştirilmesi: İrlanda'dan Olivia Humphreys, 2019 yılında annesi tedavi görürken kemoterapinin neden olduğu saç dökülmesinin bir kişi üzerinde yaratabileceği etkiye tanık olduktan sonra, taşınabilir bir kemoterapi sonrası kafa derisi soğutma cihazı olan Athena ile İlk 20 listesine girdi. Kısa listeye kalan Peter projesinin İngiltere’deki mucidi Jonathan Fisher, giyilebilir biyomedikal cihazı, Parkinson hastası olarak yürüyüşünde tutukluk yaşayan babasının yaşam kalitesini artırmak için icat etti.
Herkesin sağlık hizmetlerine erişimini arttırmak: Güney Kore'den bir öğrenci ekibi, gelişmekte olan ülkelere yardımcı olmayı amaçlayan elektriksiz bir oksijen jeneratörü olan Oxynizer'ı icat etti. Avusturya'nın kısa listeye giren projesi finGrip ise, el becerisi düşük kullanıcılar için uyarlanmış bir kateter sistemi geliştirdi.
Atık ve kirliliğin yönetilmesi: Avustralya'da genç mucit Sze Yek'in kız kardeşinin kullanılmayan ilkokul üniformasıyla yaptığı deneyler, parçalanmış ev tekstili atıklarından yapılan akustik bir panel olan Sorbet'e dönüştü. Shane Kyi Hla Win ve Danial Sufiyan Bin Shaiful tarafından icat edilen Airxeed Radiosonde, radyosonde ile günlük hava ölçümlerini daha sürdürülebilir hale getirmek için düşen akçaağaç tohumlarından ilham alıyor.
Ödülün Uluslararası En İyi 20 listesini belirleyen 14 Dyson mühendisi İngiltere, Singapur, Malezya ve Filipinler'deki Dyson Ar-Ge merkezlerinde çalışıyor. Mühendisler, tasarım ve ürün inovasyonundan elektronik ve sürdürülebilirliğe kadar geniş bir yelpazede uzmanlığa sahipDyson Baş Tasarım Mühendisi ve 2024 James Dyson Ödülü Jüri Başkanı Rumyana Dancheva konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yetenekli ve genç mucitlerden oluşan bu ilham verici grubun fikirlerini ticari olarak başarılı ürünlere dönüştürmeye devam etmesini umuyorum, çünkü listeye giren her icat dünyamızı ve insanların hayatlarını daha iyi hale getirme potansiyeline sahip. James Dyson Ödülü En İyi 20 listemiz beni gelecek için heyecanlandırıyor!”

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  ICA, yol altyapısı ve sürdürülebilir mobilite çözümlerini hızlandırma konusunda öncü bir rol üstlendiği IRF (Uluslararası Yol Federasyonu) Kongresi'ne GOLD Sponsor olarak katıldı. 15 Ekim 2024 tarihinde başlayan etkinlik üç gün boyunca dünyanın dört bir yanından gelen uzmanları bir araya getiriyor. Kongre, özellikle karayolu altyapısında yenilikçi projeleri, yol güvenliği ve mobilite performansı gibi konuları ele alıyor.
Kongredeki diğer panellerde, yol güvenliği, dijitalleşme ve mobilite gibi konuların yanı sıra, inovatif projeler ve geleceğin altyapı çözümleri de tartışılacak. Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) tarafından düzenlenen kongre, dünya genelinde yol altyapısı ve mobilite çözümlerini geliştirmek amacıyla en iyi uygulamaları paylaşmayı hedefliyor.
 
"Mobiliteyi artırırken, çevresel sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz"
Kongrenin ilk gününde saat 11:30'da gerçekleşen panelde, Yavuz Sultan Selim (YSS) Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Genel Müdürü Alper Akar, "Yol Kullanım Ücretleri, Sürdürülebilir Yol Altyapısı ve Mobilite Performansı Sunan Projelerin Hızlandırılması" başlıklı bir konuşma yaptı. Akar, ICA'nın projelerindeki stratejik yaklaşımlardan ve sürdürülebilirlik hedeflerinden bahsederek, yol altyapısının çevresel etkilerinin azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
Alper Akar konuşmasında şunları söyledi: "Yol altyapısı, sürdürülebilir kalkınmanın en kritik bileşenlerinden biridir. YSS Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu gibi projelerde, hem çevresel sorumluluğumuzu yerine getirmek hem de mobiliteyi artırmak için en son teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanıyoruz. ICA olarak, bu tür projelerin hızlandırılmasının yalnızca ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de desteklemesi gerektiğine inanıyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kurulduğu günden bu yana sigortacılık sektöründe tüm paydaşlarıyla beraber değer yaratmaya odaklanan Anadolu Sigorta, Bi’Başka Deneyim Staj Programı ile yeni bir başarıya imza attı. Anadolu Sigorta’nın üniversite öğrencilerine sigortacılık sektörünü tanıtmak ve kariyer yolculuklarında onlara rehberlik etmek amacıyla hayata geçirdiği Bi’Başka Deneyim Staj Programı, Youthall’un düzenlediği Youth Awards 2024'te, "En Beğenilen Kısa Dönem Staj Programları”ndan biri seçildi.

Anadolu Sigorta, Türkiye’nin dört bir yanındaki 3. ve 4. sınıf üniversite öğrencilerine birebir mentorluk, kişisel gelişim eğitimleri, networking fırsatları ve gerçek projeler üzerinde çalışma imkânı sunan Bi’Başka Deneyim Staj Programı ile gençlerin profesyonel iş hayatına sağlam bir adım atmalarına olanak tanıyor. Staj süresince öğrenciler, sigortacılık sektörü dinamikleri, dijital pazarlama stratejileri ve proje yönetimi gibi konularda Anadolu Sigorta’nın uzman çalışanlarından bilgi alırken, kişisel gelişim eğitimleri ve oyunlaştırılmış görevlerle kendi içlerinde yarışarak sektöre dair önemli bir deneyim kazanıyorlar. 152.136 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen anket sonuçlarına göre Anadolu Sigorta, genç yeteneklere sunduğu bu ayrıcalıklı deneyimlerle Youth Awards 2024'te öne çıktı.

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı İdil Pamir “Youth Awards 2024’teki başarımız şirketimizin insan kaynağını güçlendirme hedefi ile attığı doğru adımları gözler önüne seriyor”

Program sonunda yapılan anket sonuçlarına göre öğrencilerin programla ilgili memnuniyetlerinin oldukça yüksek olduğunu belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı İdil Pamir “İnsan kaynakları politikamıza paralel olarak, şirketimizde istihdamı desteklemek ve genç yeteneklere, profesyonel kariyer hayatlarına adım atacakları dönemde rehberlik edebilmek amacıyla pek çok çalışma yürütüyoruz. Üniversitelerle ve çeşitli kariyer kulüpleri ile iş birliği yapıyor, eğitim programları ve etkinlikler aracılığıyla gençlerin kariyer yolculuklarına destek veriyoruz. Bilinçli ve nitelikli iş gücünün sigortacılık sektörünü tanımasına olanak sağlayarak, gençleri şirketimize kazandırıyoruz. 2018'den itibaren düzenlediğimiz ve her yıl öğrencilerin beklentileri doğrultusunda geliştirdiğimiz Bi’Başka Deneyim Mode On Staj Programımız, her yıl büyük ilgiyle karşılanıyor. Programımız dâhilinde, stajyerlerimizin Anadolu Sigorta’yı yakından tanımalarını sağlayacak eğitimler ve müdürlük tanıtımları gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte, onları iş hayatına hazırlayacak birbirinden farklı, zengin içerikli ve deneyimli eğitimcilerin önderliğinde gerçekleştirilen eğitimler ve workshoplar sunuyoruz. Program boyunca öğrencilere atanan mentorler sayesinde gelişim ve ihtiyaçlarını yakından takip ederek, düzenli olarak kurulan iletişimlerle yaşadıkları deneyimi zenginleştiriyoruz. Süreç sonunda stajyerlerimiz tarafından sunulan projeler arasından şirketimizde uygulayabileceğimiz fikirleri seçerek aidiyet duygularını pekiştiriyoruz. Staj sürecimiz boyunca bol görev içerikli bir oyunlaştırma uygulaması kullanmaya özen gösteriyoruz. Youth Awards’ta elde ettiğimiz başarı, Anadolu Sigorta’nın genç yeteneklere verdiği önemi ve insan kaynağını güçlendirme hedefi için attığı doğru adımları gözler önüne seriyor” dedi.