Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bu yıl Roma’da düzenlenen ve aralarında Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı’nın da bulunduğu konferansta, pek çok farklı kültürden yönetici ve lider bir araya geldi. Beba Foundation Kurucu üyesi Ümran Beba moderatörlüğünde gerçekleşen “Kariyer & Liderlik Yolculuğunda Gelişmek” oturumunun birinci bölümünde Emine Sabancı Kamışlı, gençlik ve istihdam alanındaki çalışmalardan ve gençlere verilen fırsatların öneminden bahsetti. Kristin Engvig tarafından 1997 yılında kurulan ve global bir liderlik girişimi olan WIN (Women's International Networking) tarafından düzenlenen WINConference, kadınların güçlendirilmesini ve profesyonel ağlarının geliştirilmesini hedefliyor.

Her yıl Avrupa’nın farklı bir başkentinde WIN tarafından düzenlenen dönüşümsel toplantılar, ilham verici WIN konuşmaları, atölye çalışmaları, forumlar ve geliştirici sohbetler aracılığıyla bugüne kadar 250.000'e yakın lideri bir araya getiren WINConference, bu yıl Ekim ayında Roma’da gerçekleşti. Kadınların güçlendirilmesi, kadın liderliği ve genç kadınların konuşulduğu konferansta dünyanın dört bir yanından liderler, C-Level yöneticiler, uzmanlar ve profesyoneller deneyimlerinin yanı sıra ufuk açan görüşlerini aktardı. Değer odaklı sürdürülebilir fark yaratmayı ve ilham olmayı hedefleyen oturumlar ile zenginleşen konferansın açılışını WIN kurucusu Kristin Engvig yaptı.

Konferans kapsamında düzenlenen “Kariyer & Liderlik Yolculuğunda Gelişmek” oturumunun birinci bölümünde konuşmacı olan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Esas Sosyal lideri Emine Sabancı Kamışlı; “Esas Sosyal olarak bu konferansta olmaktan mutluluk duyuyoruz. Kadınların varlığının, gücünün her işi güzelleştirdiğine ve analitik olarak geliştirdiğine inanıyoruz. Günümüzde gençler anlamlı ve tatmin edici kariyerlere önem veriyorlar. Hep daha ileri gitmeye ve toplumsal açıdan olumlu değişimler yaratmaya hevesliler. Bu hevesleri zaman zaman karşılaştıkları eşitsizlikler sebebiyle sekteye uğruyor. Bu noktada görev bize düşüyor ve sosyal yatırım yapmanın gerekliliği ortaya çıkıyor. Türkiye'de üniversiteden yeni mezun olan her 4 kişiden 1'i işsiz. Esas Sosyal olarak eğitimli genç işsizliği sorununa gençlere fırsat eşitliği sağlayan sürdürülebilir ve yenilikçi sosyal etki programlarıyla yanıt veriyoruz. Yaklaşık on yıldır, kapsamlı araştırmalara dayanarak gençlik ve istihdam odaklı programlar uyguluyoruz. Biz sosyal yatırım programlarımızı yalnızca uygulamıyor, aynı zamanda takibini ve ölçümünü de yapıyoruz. Kısacası; Gençlerin kariyer gelişimini; eğitimlerle başlayan ve program mezuniyetlerinin sonrasına da uzanan bir süreçle her alanda destekleyerek, STK'lardan kurumsal destekçilere, İK profesyonellerinden eğitmenlere kadar pek çok farklı kişinin bulunduğu mentorluk, staj ve işe yerleştirme gibi fırsatlar sunan geniş ve güçlü bir ekosistemi harekete geçiriyoruz. Sosyal yatırımlarımızda gerçek anlamda bir fırsat eşitliği sağlamak istiyorsak farklı sosyo-ekonomik arka planlardan gençlere şans vermeli ve özellikle de cinsiyet eşitliği konusunda kurumsal taahhütlerimizi belirleyip uygulamaya almalıyız. Sosyal yatırım “egoyu” değil “ekosistemi” sever anlayışıyla stratejik ortaklıklar kurmalı; “sorumlu geriverme” mottosuyla da ölçülebilir KPI’lar belirleyerek sosyal etkimizi artırmalıyız. Biz Esas Sosyal olarak her zaman toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurguluyor, genç kadınların yetkinliklerine göre değerlendirilmesine teşvik ediyoruz. Cinsiyet eşitliği bizim için temel bir öncelik, bu kapsamda kadınların katılımını artırmak için çalışıyoruz. Şu anda program katılımcılarının %74'ü kadın. Esas Sosyal olarak gençlere yatırım yaparak ve onlara inanarak, diğer kuruluşların da harekete geçmesi için ilham vermeye çalışıyoruz. Bu sayede gençlerin geleceğe umutla bakmalarına, endişelerini bertaraf etmeye ve topluma aktif olarak katkıda bulunmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz” dedi.



Konferansta söz alan Esas Sosyal’in ilk sosyal yatırım programı Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat’ın 4. dönem mezunu Elifnur Yürekçi; “Programın sağladığı ekosistem bizim için çok önemli. Büyük bir aile gibiyiz. Birbirimize destek veriyoruz, hikayelerimizi paylaşıyoruz. Bu programa çok şey borçluyum. Benim için geri verme ve gelecek nesillere katkıda bulunma zamanının geldiğini hissediyorum. Bir zamanlar onların yerindeydim, şu an global bir firmada çalışıyorum. Programın başarısının yaşayan bir kanıtı olduğumu düşünüyorum” dedi.

Esas Sosyal Hakkında:

Türkiye’nin lider yatırım gruplarından Esas Holding'in sosyal yatırım birimi Esas Sosyal, merhum Şevket Sabancı ve ailesinin topluma yatırım yapma vizyonu ile kuruldu. 2015 yılından bu yana genç istihdamında fırsat eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık misyonuyla sürdürülebilir ve ölçülebilir sosyal yatırımlar hayata geçiren Esas Sosyal’in liderliğini Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı üstleniyor. İşverenlerce daha az bilinen devlet üniversitelerindeki gençlerin istihdama geçişte karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmaya çalışan Esas Sosyal, eğitimli genç işsizliğine çözüm modeli olan Programları etrafında özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, iş insanları, yöneticiler ve gençlerden oluşan 4.500 kişilik güçlü bir ekosistemi harekete geçiriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TOMRA Sorting GmbH, şirketin çevre, iş gücü ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir tedarik alanlarındaki gelişimine yönelik sürdürülebilirlik performansı nedeniyle EcoVadis tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. Kapsamlı bir sürdürülebilirlik stratejisinin parçası olarak TOMRA'nın hedefi, güvenli, adil ve kapsamlı şekilde tamamen döngüsel bir şirket haline gelirken Kaynak Devrimi'ne öncülük etmek oluyor.

TOMRA Recycling'in Almanya merkezli şirketi TOMRA Sorting GmbH, dünyanın önde gelen bağımsız sürdürülebilirlik derecelendirme kuruluşu EcoVadis tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. Sensör tabanlı ayıklama teknolojisi alanında lider olan TOMRA, değerlendirmeye katıldığı üçüncü senede, performansını önceki yıla göre önemli ölçüde geliştirerek gümüş madalyadan sonra altın madalyaya hak kazandı.

TOMRA, en iyi yüzde 3'te

EcoVadis'in değerlendirmesi, çevre, iş gücü ve insan hakları, etik ve sürdürülebilir tedarik olmak üzere dört ana kategoriye dayanıyor. Değerlendirme sonucunda TOMRA Sorting GmbH, "özel amaçlı makinelerin üretimi" alanındaki şirketlerin en iyi yüzde 3'ü arasında yer alıyor.

TOMRA Recycling Sürdürülebilirlik Müdürü Marine Savy, yaptığı açıklamada; “Sürdürülebilirlik değerlendirmesinde altın madalya almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ödül, sürdürülebilir tedarik ve net sıfır karbon hedefi gibi alanlara olan bağlılığımızın somut politikalar, önlemler ve eylemlerle nasıl hayata geçtiğini ve artık somut sonuçlar almaya başladığımızı gösteriyor. Ayrıca bu ödül, uzun yolculuğumuzda doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor ancak en önemlisi, şirketimiz bünyesinde sürdürülebilirliği hayata geçirmek için tüm ekiplerimizin gösterdiği iş birliği, sıkı çalışma ve bağlılığın bir sonucu olması” şeklinde belirtti.

Sürdürülebilirlik, TOMRA'nın temel prensibi

TOMRA'nın sürdürülebilirlik gündemi, ürünlerinin olumlu etkisini maksimize ederken, faaliyetlerinin neden olduğu çevresel ve toplumsal ayak izini minimuma düşürmeye odaklanıyor. Bu doğrultuda sürdürülebilir iş yönetimine bağlı olan TOMRA, atıksız bir dünya sağlamak için kaynakların nasıl doğru elde edilebileceğini, kullanılacağını ve tekrar değerlendirilebileceğini dönüştürmek üzere kaynak devrimine öncülük ediyor. TOMRA Sorting GmbH, atık ve metalin sensör tabanlı olarak ayıklanması için makineler üreterek bu kaynakların geri dönüştürülmesini ve döngüde tutulmasını sağlıyor.

TOMRA, grup genelinde sürdürülebilirlik stratejisi uygulanması ve sürdürülebilir ürün tasarımı ile sorumlu tedarik zinciri yönetimi gibi eylemlerle Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını azaltmaya yönelik projeler yürütüyor. TOMRA Sorting GmbH, tedarikçilerinin şirket değerlerine uyum sağladığından emin olmak için EcoVadis değerlendirmelerini kullanıyor. Şirket, karbon ayak izini tüm tedarik zinciri boyunca azaltmak için en önemli tedarikçilerini tam olarak değerlendirmeyi uzun vadeli bir hedef olarak belirledi. Ayıklama çözümleri üreticisi olan TOMRA, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefliyor ve bu doğrultuda CO2 iklim hedeflerini de inceleme ve doğrulama için bağımsız “Science Based Targets Initiative” (Bilim Tabanlı Hedefler Girişimi) ile paylaşıyor.

EcoVadis, dünya genelindeki şirketlere sürdürülebilirlik performanslarının bağımsız ve onaylı bir değerlendirmesini sunmayı amaçlıyor. Bu değerlendirmeler, şirketlerin kendi gelişimlerini belgelemelerini ve tedarikçileri seçerken sürdürülebilirlik performanslarını göz önünde bulundurmalarını sağlıyor. Değerlendirmeler, sektöre ve ülkeye özgü olarak, şirketin büyüklüğünü göz önünde bulundurarak hazırlanıyor ve şirketlerin tüm tedarik zincirini sürdürülebilirlik perspektifinden incelemelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

TOMRA'nın sürdürülebilirlik çabaları ve şirketin daha sürdürülebilir bir geleceğe nasıl katkıda bulunduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için; https://www.tomra.com/en/about-tomra/sustainability/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Çin'in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, Guangzhou'dan Wuhu'ya kadar olan 1700 km'lik otonom sürüş deneyimini üstün bir başarıyla tamamladı. Bu etkinlikte Chery'nin amiral gemisi PHEV modelleri TIGGO 9 PHEV ve ARRIZO 8 PHEV öne çıkarken, Chery'nin amiral gemisi araçları yolculuk boyunca geniş tasarımları, akıllı eğlence sistemleri ve çevre dostu sürüş özellikleriyle fikir önderi tüketiciler dahil olmak üzere tüm katılımcılara konforlu bir sürüş deneyimi sundu. TIGGO 9 PHEV ve ARRIZO 8 PHEV modelleri ise dolu depo ve dolu şarj ile tek seferde 1400 km'nin üzerinde bir menzile ulaşarak Chery'nin üstün sürüş teknolojilerini yeniden gösterme fırsatı buldu. Yolculuk, misafirlerin Chery'nin sürüş performansını, çevre dostu sürüş felsefesini ve marka kültürünü derinlemesine anlamalarını sağlayarak Chery'nin marka kültürüne de katkıda bulundu.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, Guangzhou'dan Wuhu'ya gerçekleştirdiği yeni bir organizasyonla verimlilik konusundaki iddiasının altını bir kez daha çizdi. Bu kapsamda Chery, 1700 kilometrenin üzerinde mesafeyi kapsayan bir test rotasına ev sahipliği yaptı ve güneyin hareketli metropolü Guangzhou'dan başlayarak Yangtze Nehri kıyısında bulunan sanayi şehri Wuhu'ya kadar eşsiz bir yolculuk deneyimi sundu.
Tek depo ve tek şarj ile 1400 km'den fazla menzil
Bu olağanüstü yolculukta Chery'nin amiral gemisi, şarj edilebilir hibrit modelleri TIGGO 9 PHEV ve ARRIZO 8 PHEV, tek depo ve tek şarjla 1400 km'den fazla menzil sunarak yeni nesil hibrit teknolojisinde Chery'nin endüstriye yön veren teknolojilerini kanıtlamış oldu. Bu özel yolculukta yer alan fikir önderi tüketiciler de modellerin performansını ve teknolojilerini deneyimleyerek Chery'nin marka kültürünü daha yakından keşfettiler. Guangzhou'dan başlayan lüks ve teknoloji dolu bu yolculukta hem TIGGO 9 PHEV hem de ARRIZO 8 PHEV ilgi odağı olmayı başararak dikkat çekici tasarımlarıyla öne çıktılar. TIGGO 9 PHEV, sınıf atlatan boyutları, eşsiz performans değerleri ve lüks öğeleriyle övgüler alırken, Chery'nin üçüncü nesil hibrit sistemini kullanan ARRIZO 8 ise verimliliği ve üstün sürüş keyfiyle ilgi çekti. Ayrıca her iki model de sürücülerin ileri teknoloji gereksinimlerini karşılayacak şekilde güncellendi ve Chery'nin yeni enerji alanındaki yenilikçi çözümlerini gözler önüne sererek, Chery'nin verimlilik konusuna verdiği önemin altını bir kez daha çizmiş oldu.
Chery için kullanıcılar sadece kullanıcı değil, bir aile!
Aile ve topluluğu simgeleyen Hua'e Lou'da Chery ve fikir önderi tüketiciler aile ve arkadaşlık konularını ele aldı. Chery, aile ve arkadaşlığı marka vizyonunun merkezinde tutuyor. Bu yaklaşım sayesinde amiral gemisi modeller TIGGO 9 PHEV ve ARRIZO 8 PHEV modelleri günlük hayatta ihtiyaç duyulan her tür teknolojik yardımcıyı kullanıcılar için sunuyor. Her iki araç da tüm ailenin konforu ve rahatlığına odaklanan geniş bir iç mekâna sahip. Ailelerin araçta geçirdiği süreye odaklanan derin bir anlayışı yansıtan özel detaylar sayesinde iç mekânda herkes için üstün sürüş ve yolculuk deneyimi sunuluyor.
Konvoy, tüm bu macera dolu yolculuk deneyimini Longhu Dağı'nda ara vererek sürdürmeye devam etti. Zorlu arazi şartları ve dik yokuşlar her iki aracın da üstün performans kabiliyetini kanıtlama şansı sundu. 1.5T motor ve üçüncü nesil DHT hibrit şanzıman sayesinde ARRIZO 9 PHEV, olağanüstü bir performans sergileyerek üstün sürüş kontrolü sağladı. Bu arada ARRIZO 8 PHEV'de AI akıllı iç mekân teknolojileri ve L2.9 sürüş destek sistemlerini gözler önüne serdi. 24,6 inçlik çift ekran ile donatılan iç mekân, sürücülere Chery'nin en üstün teknolojik özelliklerini sunarak Longhu Dağı'nda bile üstün konfor sunmayı başardı.
Poyang Gölü: Verimliliğin ve doğanın zirvesi
Çin'in en büyük tatlı su gölü olan Poyang Gölü, nefes kesici bir güzelliğe sahip ve ekolojik korumanın en iyi örneklerinden biri olarak dikkat çekerken, bu olağanüstü yolculukta birçok misafiri de ağırlamış oldu. Fikir önderi tüketicilere büyülü anlar yaşatan Poyang Gölü'ndeki duraklama, TIGGO 9 PHEV ve ARRIZO 8 PHEV modellerinin verimliliklerini bir kez daha ortaya koyma fırsatı sundu. Her iki modelin de düşük enerji tüketimi katılımcılara güvenli ve çevre dostu bir seyahat deneyimi sundu. 3 gün süren ve 1700 km yol katedilen bu özel turun ardından konvoy, nihayet Wuhu'daki hedef varış noktasına ulaştı. Kuzey'den Güney'e tüm gün Çin'i boydan boya gezen tur, Chery'nin üstün ürün performansını ve derin kültürel mirasını gözler önüne serdi ve küresel tüketicilerin hayranlığını ve güvenini kazanmayı başardı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tay Group şirketlerinden Astay Gayrimenkul, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde ‘1 Meslek 1 Gelecek’ projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında Kasımpaşa Oya Kayacık Çocuk Evleri Sitesi’nde kurulan Gastronomi Atölyesi ile koruma altındaki kız çocuklarının meslek sahibi olmaları ve topluma kazandırılmaları amaçlanıyor. Atölyenin açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Koruma altındaki çocuklarımızın topluma kazandırılmasında bu tür projelerin çok önemli bir rolü var” dedi.

 

Toplam 13.810 çalışanı ile turizm, gayrimenkul, enerji, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde faaliyet gösteren Tay Group şirketlerinden Astay Gayrimenkul, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde “1 Meslek 1 Gelecek” projesini hayata geçirdi.

Proje kapsamında Four Seasons Hotel Istanbul at The Bosphorus ve Four Seasons Hotel Istanbul at Sultanahmet otellerinin yatırımcısı Astay Gayrimenkul, daha önce ek bina inşasını da üstlendiği Kasımpaşa Oya Kayacık Çocuk Evleri Sitesi’nde gastronomi atölyesi açtı.

Atölyelerin açılışını yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Koruma altındaki çocuklarımızın topluma kazandırılmasında ve mesleki beceriler kazanmalarında bu tür projelerin çok önemli bir rolü var. Tay Group ile yürüttüğümüz bu iş birliği sayesinde gençlerimiz, gastronomi alanında eğitim alma fırsatı bulacak ve ileride meslek sahibi olabilecekler. Çocuklarımızın kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak ve geleceğe umutla bakmalarını desteklemek en büyük önceliğimiz. Bu projeye katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“ONLARI GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”

Hayırsever kimliğiyle tanınan Tay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak ise bu proje aracılığıyla korunma altındaki çocukların hayatlarına dokunmayı ve onlara umut dolu bir gelecek sunmayı amaçladıklarını söyledi. Mesut Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği çerçevesinde hayata geçirdiğimiz '1 Meslek 1 Gelecek' projesinin bir parçası olarak kurulan gastronomi atölyesinin açılışını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu projemizle, koruma altındaki kız çocuklarının meslek sahibi olmalarını ve topluma kazandırılmalarını amaçlıyoruz. Koruma altındaki çocuklarımızın becerilerini artırarak onları geleceğe hazırlıyoruz.”

GRUP ŞİRKETLERİNDE İSTİHDAM FIRSATI

Kasımpaşa Oya Kayacık Çocuk Evleri Sitesi’nde yaşları 11-16 yaş arasında değişen 60’a yakın çocuk eğitim aldı. Eğitimler 2 kur şeklinde 5+5 ay olarak sürdü. Kursta hijyen ve sanitasyon kuralları, mutfak kuralları, kesim teknikleri, çorbalar, etler, pilavlar, salatalar, pizza yapımı, makarna yapımı, poğaçalar, hamur teknikleri ve kurabiye yapımı gibi temel aşçılık eğitimleri verildi.

Proje kapsamında eğitim alan çocuklar, 18 yaşına geldiklerinde isterlerse Tay Group bünyesindeki şirketlerde istihdam edilme fırsatı bulacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Konutder Başkanı Ramadan Kumova, bugün TÜİK tarafından açıklanan Eylül 2024 Konut Satış İstatistikleri ile birlikte dün TCMB'nin açıkladığı Konut Fiyat Endeksi verilerini değerlendirdi.
Konut satışlarında son iki ayda gerçekleşen yükseliş eğiliminin Eylül rakamlarıyla da devam ettiğine dikkat çeken Kumova, Türkiye genelinde Eylül ayında konut satışları 140.919 adet ile son 21 ayın zirvesini gördü. Ağustos ayına göre %5,0 artış olurken, geçen sene Eylül ayına göre %37,3 artış gerçekleşti. İstanbul'da ise geçen aya göre %9,5 artış olurken geçen senenin Eylül ayına göre %39,8 artış gerçekleşti.
Türkiye genelinde ipotekli satışlar ise artışa devam ediyor. Eylül ayında sene ortalamasının %54 üzerinde 15.825 adet satış gerçekleşti, bu da son 13 ayın en iyi rakamları. İstanbul'da ise ipotekli satışlar önceki aya göre %18,9 artış gösterdi. Kredili satışlarda bankaların daha iyimser yaklaşımı ile ipotekli satışların artışının sürmesini öngörmekteyiz ancak yüksek faiz ortamına rağmen bu hızlı artışın sürdürülebilir olabilmesi için faiz ortamının da yumuşaması gerekiyor.
1.El satışlarda ipotek kullanımı geçen senenin Eylül ayına göre Türkiye genelinde %87 artarken İstanbul'da %157,8 artış gerçekleşti. Konut üreticileri için bu artışın devam etmesi olumlu etki yaratacaktır.
Yabancıya satışta ise 2 yıldır devam eden düşüş Eylül ayında da devam etti. Geçen senenin Eylül ayına göre Türkiye genelinde %31 azalma olurken İstanbul'da %19,9 azalış gerçekleşti.
Diğer yandan TCMB, Eylül ayı konut fiyat endeksine göre aylık artış oranı %1.0 ile son ayların en düşük seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte yıllık artış oranı nominal %27.4, reel ise eksi %14.7 oldu. İller bazında İstanbul'da yıllık artış oranı %23.4, Ankara'da %30.4, İzmir'de ise %23.1 oldu.
Reel olarak baktığımızda bu artış oranları ile fiyatlar sene başından bu yana enflasyonun gerisinde kalmaya devam ediyor.
Son üç ayda hızlı artan konut satışları ve fiyatların enflasyonun gerisinde kalmasını bir arada değerlendirecek olursak; insanlar konutta ciddi bir alım fırsatı görüp hareket geçti ve tasarruflarını konuttan yana kullanmaya başladı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Inc. Türkiye DOTSHUB’da düzenlediği Economy MasterClass’ta ekonomi dünyasına sağladığı katkıyla büyük ilgi topladı. Türkiye’de faaliyet gösteren global ve yerel şirketlerin üst düzey yöneticileri, sektör temsilcileri ve ülkenin en üretken akademisyenlerinden oluşan 200’ü aşkın değerli katılımcılarıyla bir aradaydı.

MasterClass serisinin ikinci ayağı olan etkinlikte ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinden, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) profesörü ve 2024 Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daron Acemoğlu ve finansçı Prof. Dr. Özgür Demirtaş sunumlarıyla sahnedeydi. İş ve akademi dünyasından seçkin katılımcıların yer aldığı etkinlikte yerelde ve dünyada ekonominin gidişatı masaya yatırıldı. Ayrıca ekonomi ve teknoloji ilişkisine yönelik ufuk açıcı tartışmalar yapıldı.

Prof. Dr. Acemoğlu yayın hayatında dolu dolu bir yılı geride bırakan Inc. Türkiye’nin yeni yaşını kutladı. Kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği konusundaki çalışmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Acemoğlu sunumunda teknolojinin emek üzerindeki etkilerine odaklandı ve iş dünyasında yapılan yatırımların niteliğinin önemine dikkat çekti. Ayrıca Acemoğlu Nobel listesine adını yazdıran kitabı İktidar ve Teknoloji’de ele aldığı gibi, teknolojik ilerlemenin toplumsal eşitsizlikleri artırma riski taşıdığını vurgulayarak işçi verimliliğini artıran teknolojilerin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

“Reformlar kadar iş dünyasının yatırımları da önemli. Bu da yalnızca otomasyona değil işçi verimliliğini artıran teknolojilere yatırımla mümkün. Bu anlamda Türkiye’de yapılması gereken reform yeni bir yatırım stratejisi belirleyip özellikle yapay zekâyı doğru kullanan şirketlere destek vermek.” sözleriyle teknolojinin iş dünyasına entegrasyonunun toplumsal refaha etkisine dikkat çekti.

Özgür Demirtaş da Türkiye’nin güncel ve gelecek ekonomisi üzerine kapsamlı bir sunum yaptı. Teknolojik dönüşümün iş dünyasına ve makroekonomik göstergelere etkisine değinen Demirtaş Türkiye’nin bu dönüşümü nasıl yönetebileceğine dair stratejik önerilerde bulundu.

 

Küresel ekonomik gelişmelere de değinen Demirtaş ABD'de enflasyonun yüzde 9'dan yüzde 2 seviyelerine indiğini belirtti ve yatırım tavsiyelerini şöyle dile getirdi: “Enflasyonun çok yükseldiği dönemlerde hisse senetleri bazen negatif etkilenebilir fakat uzun vadeli yatırımlar için hisseler hâlâ önemli bir yatırım aracı. Aynı zamanda enflasyon yükseldiğinde emtia fiyatları da artar ve bu dönemi önceden tahmin ederek emtia piyasasında bulunanlar kâr elde edebilir.”

 

Sürpriz Uğurlama

Oturumlardan sonra iki uzman isim Inc. Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Attila Sevim’in sorularını yanıtladı. Katılımcıların da sorularını paylaştığı kısımda Daron Acemoğlu’nun Nobel adaylığı merak edilenlerin başındaydı. Inc. Türkiye’nin yıldönümüne denk gelen bu buluşma unutulmaz bir başarıya tanıklık etmiş oldu.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Global İlişkilerin Geleceği İstanbul'da tartışıldı