Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) koordinatörlüğünde faaliyet gösteren TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) kadın girişimcilerin ihracattaki yerinin güçlenmesi için yeni bir iş birliği gerçekleştirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Kadın girişimciler ihracatta genellikle finansmana erişim zorluğu, network eksikliği veya yerel network’te sıkışıp kalmak, pazar bilgisi yetersizliği ve kültürel önyargılar gibi bariyerlerle karşılaşıyor. Ayrıca, global pazarlardaki mevzuatlar, bürokrasi ve lojistik süreçlerin karmaşıklığı, ürün sertifikasyonu ve tedarik zinciri yönetimi gibi teknik detaylar, ürün veya marka güçlü olsa bile doğru kitleye ulaşamama sorunu ihracat süreçlerini daha da zorlaştırabiliyor. Biz bugün burada; Kadın girişimcilerimizin ihracat süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak, Birlik üyesi ihracatçı firmalar ile kadın girişimciler arasında güçlü bir iş birliği ağı kurmak, Bilgi ve deneyim paylaşımını artırarak, kadın girişimcilerimizin uluslararası pazarlarda daha etkin olmasını sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Jak Eskinazi, işbirliği kapsamında yaklaşık 50 kadın girişimciye 3-4 aylık bir program dahilinde ihracat mevzuatı, teşvikler, marketing, ihracatta sözleşme, gümrük, teslim ve ödeme süreçleri, ihracat finansmanı, e-ihracat gibi başlıklarda eğitimler vermeyi planladıklarını açıkladı.
“Export-Up Mentörlük Programının 4. Dönemine Aralık 2024 itibariyle başladık. Export-Up bu döneminde ilk kez yurt dışına açılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 4 kadın girişimci, İngiltere’den 1 girişimci ile birlikte toplamda 17 faydalanıcıya destek sunuyoruz. Yeni dönemde programımızda Gıda sektörleri 5, Tekstil 4, Kimya 2, Yazılım 2, Deri Aksesuar 1, Metal Ekipmanlar 1, Mobilya 1, Kağıt sektörleri ise 1 girişim ile temsil ediliyor. 5’inci Dönem Export-up Mentörlük Programımıza bu eğitimleri almış kadın girişimcilerden belli kriterler dahilinde mentörlük hizmeti alacak bir grup oluşturulmasını da planlıyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri ve TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu olarak, kadınların ekonomideki yerini güçlendirmeye, iş dünyasında fırsat eşitliğini sağlamaya ve en güçlü temsilcilerinden biri olmaya kararlıyız.”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Kadın ve Genç Girişimcilere Yönelik İhracat Odaklı EİB Export-Up Mentörlük Programı düzenleniyor. Program kapsamında girişimciler deneyimli iş insanları ile bir araya geliyor ve iş insanları birikim ve tecrübelerini girişimcilere aktarıyor, onlara gelecek hedeflerine ulaşmak için destek oluyor. Mentörlük programının 5.Ayağına TOBB İzmir Kadın Girişimcilerini dahil ediyoruz ve ihracatımızın her ayağında çok önemli yeri olan kadın girişimcilere yenilerini ekleyecek olmak bize heyecan veriyor. Üretime ve ihracata kadın eli değdikçe var olan sorunların azalacağını, farklı bakış açılarıyla ihracatımızın yeni ufuklara yelken açacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
TOBB İzmir KGK İcra Kurulu Başkanı Deniz Celep, “İlk günden itibaren hedeflerimizi grubumuza yansıtmak istedik. Daha çok katma değerli ürünün sektöre kazandırılması çok önemli. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve bu proje, bizler için bir okul olacak. Üretmek için kazanmak için daha çok çalışacağız. Ayrıca koordinatörlüğümüzü yürüten İzmir Ticaret Borsası (İTB) ve Yönetim Kurulu Başkanımız Işınsu Kestelli’ye çok teşekkür ederiz. “Kadın varsa yarın var” sözünü unutmadan yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung’un geleneksel Büyük TV Günleri kampanyası 11. kez tüketicilerle buluşuyor. 12 Şubat’ta başlayan ve büyük ekran premium TV’lerde geçerli kampanya, 5 Mart 2025 tarihine kadar devam edecek. Büyük TV Günleri kampanyası kapsamında seçili premium Samsung TV modellerinden alan tüketicilere, kampanya koşullarını yerine getirmeleri halinde tercihlerine göre Gaggia kahve makinesi, Samsung Jet 75 süpürge veya 40 bin TL’ye varan Para Yüklü Kart hediye ediliyor.
18 yıldır global TV pazarında lider konumunu sürdüren teknoloji devi Samsung’un geleneksel ‘Büyük TV Günleri’ kampanyası, yapay zekâ destekli üstün ses ve görüntü deneyimi yaşatan seçili Samsung TV modellerini cazip hediye fırsatlarıyla tüketicilere sunuyor. 5 Mart 2025 tarihine kadar sürecek kampanya kapsamında seçili Neo QLED 8K, Neo QLED 4K, OLED 4K, Lifestyle TV’lerden birini satın alan tüketicilere, kampanya koşullarını tamamlayarak Gaggia Milano kahve makinesi, Samsung Jet 75 süpürge ya da model bazında değişen ve 40.000 TL’ye varan Para Yüklü Kart hakkı hediye ediliyor. Ayrıca, Büyük TV Günleri kampanyasına özel olarak Samsung, online mağazadan satın alımlarda geçerli olmak üzere, 15 günlük koşulsuz para iadesi garanti süresini de 30 güne çıkardı.
Samsung TV’ler evde eğlence deneyimini AI ile zenginleştiriyor
Samsung TV’lerindeki ekran deneyimini arttıran, başta 2024 AI TV modelleri olmak üzere premium büyük ekran TV’leri, evde eğlence keyfinde yeni bir dönemi başlatıyor ve evin salonunu adeta bir sinema salonuna dönüştürüyor. Neo QLED 8K ile izlenen bir aksiyon filmi, yapay zekâ destekli ses ve görüntü iyileştirme teknolojisi sayesinde her detayı önceki modellerimize göre daha net ve canlı bir şekilde yaşatıyor. Neo QLED 4K veya OLED TV’ler futbol maçlarında atılan her bir pası ve şutu akıcı ve keskin görüntü ve ses kalitesiyle ekrana taşıyarak futbol tutkunlarına stadyum heyecanı yaşatıyor. Samsung’un yenilikçi teknolojileriyle evler, en sevilen eğlencelerin merkezi haline geliyor.
Kampanya hakkında detaylı bilgi için: https://www.samsung.com/tr/offer/tv-paracard-offer/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Legrand Türkiye Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Bticino, yenilikçi ürünleriyle modern elektrik altyapısı çözümleri sunmayı sürdürüyor. Markanın çözümlerinden biri olan Living Now with Netatmo, kablosuz akıllı ev teknolojisiyle yaşam alanlarını daha konforlu, güvenli ve verimli hale getiriyor. Bu seri, aydınlatma, elektrik prizleri ve panjurların mobil cihazlar üzerinden kolayca kontrol edilmesine olanak tanıyarak kullanıcıların günlük yaşamını hem pratik hem de teknolojik bir seviyeye taşıyor.
Bina elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman Legrand Türkiye Grubu bünyesindeki Bticino, geleneksel sistemleri akıllı sistemlere dönüştürerek zarafet ve teknolojiyi bir araya getiren Living Now with Netatmo serisiyle, evin tüm kontrolünü kullanıcıya veriyor. Ev sahiplerine kullanımı kolay bir akıllı ev sistemi sunan Living Now with Netatmo serisi, kullanıcılara aydınlatma, elektrik prizleri ve panjurları mobil cihazlarından kontrol etme imkânı tanıyor. Cihazların bir ağ geçidi üzerinden kablosuz ağa bağlanmasını ve uzaktan yönetilmesini sağlayarak ev sahiplerine tam kontrol imkanı sunuyor.
Living Now with Netatmo serisi, kullanıcı dostu arayüzü ve kolay kurulum süreciyle dikkat çekiyor. Ev sahipleri, bu akıllı sistem sayesinde aydınlatma, enerji tüketimi, güvenlik ve ısıtma-soğutma sistemleri gibi evin tüm kritik unsurlarını tek bir platformdan yönetebiliyor. Ayrıca, sistemin sunduğu mobil uygulama aracılığıyla, evden uzakta olsalar bile cep telefonlarından evlerindeki tüm cihazları kontrol edebiliyorlar. Bu sayede, ev sahiplerine konfor ve güvenlik sağlarken, aynı zamanda enerji tasarrufuna da katkıda bulunuyor.
Akıllı Ev Deneyimini Bir Üst Seviyeye Taşıyın
Living Now with Netatmo serisi, akıllı ev deneyimini bir üst seviyeye taşıyarak Apple Siri, Google Assistant, Amazon Alexa ve Apple HomeKit ile tam uyumlu çalışabiliyor. Bu sayede, kullanıcılar evde olmadıklarında bile akıllı telefonları üzerinden evlerindeki aydınlatma, perde ve panjur sistemlerini kolayca kontrol edebiliyor. Basit bir sesli komutla tüm aydınlatmaları kapatmak ya da panjurları ayarlamak mümkün hale geliyor. Üstelik, ışıklandırma ve perde-panjur senaryolarını evdeymiş gibi programlayarak güvenliği artırabiliyor ve enerji yönetimi optimize edilebiliyor.
Ev Otomasyonunu Herkes için Erişilebilir Hale Getiriyor
Kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırmak ve ev otomasyonunu herkes için erişilebilir hale getirmek için tasarlanan Living Now with Netatmo serisi, uygulamadan tüketim değerlerini kontrol ederek maksimum tüketim seviyesine gelen cihazların devre dışı bırakılmasına imkan tanıyor. Böylelikle hem cihazların verimli kullanımını artırılabiliyor hem de faturalar kontrol altına alınabiliyor.
Bticino Hakkında:
1948’de kurulan Bticino, endüstriyel gelişmeleri yakından takip ederek çağdaş elektrik ihtiyaçları konusunda ürün ve sistemler üretmeye başlamıştır. 1989 yılında Legrand Grubu’na dahil olan İtalya’nın bir numaralı elektrik ürünleri üreticisi Bticino, marka kimliğini geleneksel İtalyan tasarımının teknoloji ve sistem entegrasyonu yaklaşımı üzerine konumlandırmaktadır. Bticino, konut, ev otomasyonu ve interkom sistemlerinde yenilikçi, elektrik altyapı ve tesisatında dünya lideri bir markadır. İtalyan tasarımı ve üstün teknolojinin buluştuğu Bticino; yaşam, çalışma ve üretim alanlarına entegre olarak, enerji dağılımı, interkom, aydınlatma kontrolü, iklimlendirme, müzik yayın ve güvenlik konularında çözümler sunan dünyanın en önemli üreticilerinden biridir. Dünya çapında kalite anlayışını, esnekliği, yeniliği ve sürdürülebilir büyümeyi bir araya getiren Bticino, ürün yelpazesini sürekli geliştirmektedir.
Legrand Grup Hakkında:
Merkezi Fransa’da bulunan Legrand, bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzmandır. 180 ülkeyi kapsayan ticari faaliyetleri, 40 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına sahip Legrand Grup’ un konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için komple sistem çözümleri bulunmaktadır. Konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için trafo, şalt ürünleri, dağıtım panoları, kesintisiz güç kaynağı, kablo taşıma sistemleri, anahtar priz, ev otomasyon sistemleri, acil durum aydınlatma ürünleri, yapısal kablolama ve aydınlatma kontrol sistemlerine kadar uçtan uca komple sistemler sunmaktadır.
Legrand Grup, 1990 yılında Türkiye'deki faaliyetlerine başlamış olup Legrand Türkiye Grubu olarak halen 1000'in üzerinde çalışanıyla Gebze'de bulunan 2 fabrika ve Ümraniye'deki Genel Müdürlük kampüslerine ek olarak bölge müdürlükleriyle faaliyetini sürdürmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Panasonic'in canlı video prodüksiyon platformu için 1.8 yazılım sürümü, daha yüksek IP tabanlı çözünürlükler için desteği artırıyor ve büyük ölçekli etkinliklerde esnekliği artırıyor.
Panasonic Connect Europe bugün, büyük ölçekli canlı video prodüksiyonunun verimliliğini ve kalitesini artıran KAIROS son teknoloji canlı video prodüksiyon platformu için en son yazılımı piyasaya sürdü. 1.8 yazılım sürümü, Çoklu Çekirdek Kontrolü işlevi, canlı grafik platformlarıyla entegrasyon ve daha fazla sayıda ve çeşitte yüksek IP tabanlı çözünürlüğe destek sunuyor.
Büyük ölçekli üretimler için verim artışı
Öncesinde birden fazla KAIROS Core ana bilgisayarını çalıştırmak için birden fazla kontrol paneli gerekirken, Çoklu Çekirdek Kontrolü iki KAIROS ana bilgisayarının tek bir kontrol panelinden yönetilmesini sağlıyor. Böylece daha fazla video kaynağı işlenebiliyor ve özellikle büyük etkinliklerde verim artıyor.
Sürüm 1.8 ayrıca dahili işlemeyi 4:4:4 16 bit'e kadar genişletiyor ve 4:4:4 12 bit'e kadar çıktı veriyor. Ayrıca, 16:9, 16:10, 5:4 ve DCI (2K/4K) gibi giderek çeşitliliği artan yüksek çözünürlüklü IP tabanlı ST 2110 giriş ve çıkışlarını destekliyor. Özellikle LED duvar gibi büyük ekranlarla çalışırken, her boyuttaki çekim kolayca işlenebiliyor ve görüntü sağlanabiliyor.
KAIROS Alliance Partners ile daha yakın entegrasyon
Sürüm 1.8, KAIROS Alliance Partners tarafından oluşturulan grafiklerin doğrudan KAIROS platformuna aktarılmasını sağlayan HTML5 desteği içeriyor. Dosyaların KAIROS platformuna aktarılmadan önce dönüştürülme ihtiyacını ortadan kaldırarak, KAIROS Painter'daki skor, durum ve ticker gibi grafik içeriklerinin kullanımını kolaylaştırıyor.
Sürüm 1.8 aynı zamanda SKAARHOJ'un ses kontrollü Wave Board, Quick Shot Pro ve Quick Shot ile Raw Panel modu gibi diğer KAIROS Alliance Partner ürünleri için daha fazla uyumluluk getiriyor. Panasonic Connect Avrupa Profesyonel Video Sistemleri Direktörü Andre Meterian, şunları paylaştı: "1.8 Sürümünü, KAIROS video üretim platformumuzun yapımcılara daha fazla özgürlük sağlarken kolay kullanılımını sürdürmesi için geliştirdik. Birden fazla ortamda yüksek kaliteli, zengin video prodüksiyonunu mümkün kılmanın önemini biliyoruz. Bu doğrultuda, çok çeşitli donanımların mevcut olduğu video prodüksiyon tesisleri ve LED ekranlarda farklı boyutlardaki çekimlerin hemen uyarlanmasını gerekitren büyük ve canlı yayın ortamlarında sektörün ihtiyaçlarını karşılamak için KAIROS'u güncellemeye devam edeceğiz."
Live Switcher AV-HSW10 için yeni aygıt yazılım esnekliği artırıyor
Panasonic, AV-HSW10 kompakt live switcher için ilk kez NDI®* Yüksek Bant Genişliği modunu[1] içeren cihaz yazılımının 3.0 sürümünü duyurdu. Mevcut giriş kapasitesini iki katına çıkaran NDI® Yüksek Bant Genişliği, Panasonic PTZ kameralara ve diğer uyumlu cihazlara bağlandığında NDI® merkezli sistemlerin çalıştırılmasını basitleştiriyor.
Panasonic ayrıca AV-UHS500 live switcher için donanım yazılımı sürümü 1.7'yi piyasaya sürüyor. Bu sürüm, özellikle Panasonic PTZ kameraları diğer Panasonic ürünleriyle entegre ederken işlevselliği ve kullanılabilirliği artırıyor. 2025'in 1. çeyreğinde kullanıma sunulacak olan her iki cihaz yazılımı güncellemesi de Panasonic'in live switcher cihazlarının canlı eğlence ortamlarında, seminerlerde, etkinliklerde ve daha fazlasında video prodüksiyonu ve dağıtımına yönelik artan talebe yanıt olarak daha fazla esneklik sunmasını sağlayacak.
ISE 2025'teki Panasonic Connect Europe standını (Salon 3, Stant 3J500) ziyaret edenler, Panasonic KAIROS yazılım sürümü 1.8'in tanıtımını görme fırsatı yakalayabilecek.
HSW10 yazılım güncellemesi hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilir ve UHS500 yazılım yükseltmesi hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz. Yeni yazılımı indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.
*NDI® bir video bağlantı teknolojisidir ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde Vizrt NDI AB tarafından ticari marka olarak tescil edilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birçok kuruluş, ihmal edilen güncellemelerin ve yamalanmamış sistemlerin yarattığı riskleri göz ardı ederek bilgisayar korsanları için fırsat yaratıyor. Çok sayıda uygulama kullanan küçük ve orta ölçekli işletmelerde yazılım güncellemelerinin yapılmaması, kuruluşları siber saldırılara açık hâle getiriyor. Siber güvenlik şirketi ESET, Önce Önleme stratejisi kapsamında şirketlerin dikkat etmesi gereken kuralları ortaya koydu.
Accenture’ın 2023 Siber Suç Maliyeti Çalışması, siber saldırıların yüzde 43’ünün küçük işletmeleri hedef aldığını ve bu işletmelerin yalnızca yüzde 14’ünün kendilerini savunmaya hazır olduğunu ortaya koyuyor. Birçok KOBİ, kapsamlı bir siber risk değerlendirmesi için zaman ya da uzmanlıktan yoksun ve eski teknolojilere güveniyorlar. Halbuki güncel olmayan yazılımlar sadece bireysel sistemleri etkilemekle kalmıyor; kuruluşu tehlikeye atarak veri ihlallerine, fidye yazılım saldırılarına ve büyük gelir kayıplarına yol açabiliyor. Siber suçluların bu güvenlik eksikliğinden nasıl faydalandığını anlamak, bu tehditlere karşı korunmanın ilk adımıdır.
Bilgisayar korsanları yamalanmamış sistemleri istismar ediyor
İş güvenliğini yükseltmenin en kolay yöntemi, tehdit aktörlerinin sistemleri veya araçları nasıl istismar ettiklerinden geçiyor.
1. Yamalanmamış güvenlik açıklarından yararlanmak
Bilgisayar korsanlarının sistemlere sızmasının en yaygın yollarından biri yamalanmamış güvenlik açıklarından yararlanmaktır. Verizon’un 2024 Veri Araştırmaları Raporu, ihlallerin yüzde 14’ünün güvenlik açıklarından yararlanmayı içerdiğini göstermiştir ki bu oran 2023’teki oranın neredeyse üç katıdır.
2. Eski sistemleri hedefleyen bilgisayar korsanları
Eski sistemler genellikle hastaneler veya kamu kurumları gibi kritik operasyonların bel kemiğini oluşturur. Siber suçlular, genellikle bir kuruluşun iş akışlarına derinlemesine entegre olduklarını ve değerli veriler içerdiklerini bildikleri bu eski ve yamalanmamış sistemlerden faydalanırlar. Eski sistemlere yönelik bir saldırının sonuçları, tedarik zinciri operasyonlarından müşteri güvenine kadar her şeyi etkileyerek bir kuruluş genelinde dalgalanabilir.
3. Güncel olmayan yazılımlar aracılığıyla fidye yazılımı göndermek
Fidye yazılımları bir siber suçlunun cephaneliğindeki en kârlı araçlardan biri olmaya devam ediyor ve eski yazılımlar bu saldırılar için kolay bir giriş noktası sağlıyor. Fidye yazılımları bir sisteme girdikten sonra kritik dosyaları şifreleyerek fidye ödenene kadar erişilemez hâle getirir. Finansal ve operasyonel etkileri ciddi olabilir, genellikle kuruluşlara kurtarma çabaları, üretkenlik kaybı ve itibar hasarı açısından milyonlara mal olur.
4. Bilgisayar korsanları yamalanmamış yazılımlar kullanan işletmelerin peşinde
Kimlik avı kampanyaları, örneğin yamalanmamış bir e-posta istemcisiyle karşılaşırlarsa spam filtrelerini atlayarak ve kimlik avı e-postalarının meşru görünmesini sağlayarak kötü amaçlı yükleri iletmede daha iyi sonuçlar elde edebilirler. Bu durumda, şüphelenmeyen çalışanların kötü amaçlı bağlantılara tıklama veya virüslü ekleri indirme olasılığı artar ve saldırganlar ağda bir yer edinmiş olur.
5. Uyumluluk ve düzenleyici gerekliliklerini zayıflatmak
Güvenlik risklerine ek olarak eski yazılımlar, HIPAA, GDPR veya CCPA gibi düzenleyici çerçevelerle uyumsuzluğa yol açabilir. Bu veri düzenlemeleri genellikle hassas verileri korumak için güncellenmiş ve güvenli yazılımları zorunlu kılar. Uyumsuzluk, işletmeleri yalnızca para cezalarına maruz bırakmakla kalmaz, aynı zamanda itibarlarına zarar verir ve müşteri güvenini aşındırır. Bilgisayar korsanları, işletmelerin karşı karşıya olduğu uyumluluk baskılarının farkındadır ve sağlam savunmalara sahip olmayan kuruluşları hedef almak için genellikle bu boşluklardan yararlanırlar.
Önceliklerin belirlenmesi çok önemlidir
Güncelliğini yitirmiş yazılımlardan kaynaklanan risklerin azaltılması teknik çözümlerin ötesine geçer; kurum içinde bir siber güvenlik kültürü ve önleme öncelikli bir zihniyet gerektirir. Önceliklerin belirlenmesi, kaynakların tahsis edilmesi ve yazılım bakımı ve risk yönetimine yönelik proaktif bir yaklaşımın teşvik edilmesi için liderlik çok önemlidir. Net politikalar, departmanlar arası iş birliği kuruluşların hem teknolojik hem de insan faktörlerini ele alarak yazılım güvenlik açıklarını sistematik olarak ele almasına yardımcı olur.
Uç nokta koruma platformlarını iyileştirmek için yapay zekâ ve makine öğreniminden yararlanan modern çözümler ve ağ izleme araçları, tehditleri tanımlayarak ve güvenlik açıklarını gerçek zamanlı olarak tahmin ederek güvenliği artırır. Bulut tabanlı yama yönetimi, güncellemeleri daha da kolaylaştırarak hem uzak hem de yerinde ekipler için tutarlı koruma sağlar. İşletmeler, yazılım bakımına öncelik vererek ve gelişmiş teknolojilerden yararlanarak varlıklarını koruyabilir ve kendilerini sektörlerinde güvenilir ortaklar olarak konumlandırabilirler. Siber güvenliğe yapılan proaktif yatırım, bir ihlalin finansal ve operasyonel sonuçlarından çok daha ağır basar.
Detaylı bilgi için :
https://antivirus.com.tr/bilgisayar-korsanlari-eski-yazilimlardan-nasil-faydalaniyor/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de kurulan ilk seyahat markası olan Kâmil Koç, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi'nin resmi ortağı oldu. 2024- 2027 yılları arasındaki üç sezonu kapsayan anlaşmayla Kâmil Koç, liglere katılan takımlarla birlikte şehirlere otobüs ile sürdürülebilir seyahati teşvik edecek ve taraftarlar için farklı deneyimler yaratacak.
Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, “Kâmil Koç olarak futbolun birleştirici gücünden ilhamla attığımız bu adımdan büyük heyecan duyuyoruz. Öğrencilerin yanı sıra bilim, spor ve sanat alanındaki farklı organizasyonlara destek olan bir marka olarak bu önemli organizasyonda hediye biletlerimiz ve yurt dışı bağlantılı seferlerimizle Türk seyircilerinin Avrupa’daki bu maçlara erişimlerine katkı sağlayacağız. Özellikle 100. yılımızı kutlayacağımız 2026 yılında, aynı zamanda İstanbul’da düzenlenecek UEFA Avrupa Ligi Final maçının parçası olmak markamız ve bizler için eşsiz bir deneyim olacak” dedi.
Kâmil Koç, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi'nin resmi küresel ortağı oldu. 2024- 2027 yılları arasındaki üç sezonunu kapsayan ortaklık kapsamında, Kâmil Koç otobüs ile şehirlerarası sürdürülebilir seyahati teşvik edecek ve taraftarlar için farklı deneyimler yaratacak.
2026 UEFA Avrupa Ligi Final maçı İstanbul’da oynanacak
1926 yılında Türkiye’nin ilk seyahat markası olarak kurulan ve 100. yılına güçlü projelerle ilerleyen Kâmil Koç, bu ortaklıkla birlikte UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi'nin organizasyonlarının paydaşı oldu. Anlaşma kapsamında, Kâmil Koç’un logosu ülkemizdeki stadyumlarda yapılacak maçlar sırasında banner reklam olarak sergilenecek. Ayrıca Kâmil Koç’un 100. yılını kutlayacağı 2026’daki UEFA Avrupa Ligi Final maçının da İstanbul’da yapılacak olması bu ortaklığı marka için çok daha anlamlı hale getiriyor.
“Türk seyircilerinin Avrupa’daki bu maçlara erişimlerini sağlayacağız”
Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, bu ortaklığın spor ve sürdürülebilir seyahati birleştiren önemli bir adım olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Futbol, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı birleştiren, en popüler ve en yaygın spordur. Kâmil Koç olarak futbolun bu birleştirici gücünden ilhamla attığımız bu adım sayesinde böylesine önemli iki organizasyonun resmi ortağı olduk. Firma olarak faaliyet alanımız gereği insanları birleştiren ve buluşturan bir misyona sahibiz. İnsanları birbirlerine kavuşturmanın yanında, yine sosyal sorumluluk anlayışımız gereği öğrenci etkinliklerinden bilim, sanat ve spora kadar pek çok alanda organizasyonlara destek oluyoruz. 1926 yılından bu yana Türk halkına hizmet veren bir marka olarak spor ve sürdürülebilir seyahati birleştiren bu güzel adımın paydaşı olmaktan ve UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi sahnelerinde yer alacak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu organizasyonlar kapsamında biz de hediye biletlerimiz ve yurt dışı bağlantılı seferlerimiz ile Türk seyircilerinin Avrupa’daki maçlara erişimlerini sağlayacağız.
“100. yılımızda Final maçının paydaşı olacağımız için çok heyecanlıyız”
Bu önemli ortaklık anlaşmasında, heyecanımızı katlayan bir başka unsur ise 2026 yılındaki UEFA Avrupa Ligi Final maçının da ülkemizde, İstanbul’da yapılacak olmasıdır. 100. yılımızı kutlayacağımız bir yılda böylesine önemli bir maçın paydaşı olmak bizler için eşsiz bir deneyim olacak. Ayrıca, 2027 UEFA Konferans Ligi Finali’nin de yine ülkemizde yapılması bekleniyor. Tüm bu nedenlerden dolayı bu ortaklık anlaşmasının bizler için çok özel bir anlamı var. Bu fantastik anlaşmada emeği olan herkese teşekkür ediyor, ülkemizden bir takımın da bu Final maçında yer almasını umuyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye, altın mücevher alanında Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte dünyanın en büyük beş pazarı arasında yer alırken, yine dünyanın en büyük 5 uluslararası mücevher fuarından biri olan IJS Istanbul Jewelry Show'a da yılda iki kez ev sahipliği yapıyor. 16 - 19 Nisan 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde 57.'si düzenlenecek IJS Istanbul Jewelry Show'da, yeni sezon ürün, tasarım ve koleksiyonların yanı sıra mücevhere hayat veren teknolojiler de bir arada sergilenecek. Mücevher sektöründe kullanılan makine, ekipman ve teknolojilerin bir taraftan üretim süreçlerini hızlandırdığını diğer yandan maliyetleri dengelediğini, tasarımda yüksek hassasiyet sağladığını ve rekabet gücünü arttırdığını vurgulayan IJS Istanbul Jewelry Show Kurucu Ortağı Şermin Cengiz, "300'den fazla firma ve markanın yer alacağı IJS Tech bölümünde sergilenecek ileri teknolojiler, yenilikçi makineler ve otomasyon sistemleri, mücevher tasarımında sınırları genişleten yeni olanaklar sunacak" dedi.
Türkiye, mücevher alanında yalnızca tasarım ve işçilikle değil, aynı zamanda ileri teknoloji ve makine üretiminde de küresel bir oyuncu olarak öne çıkıyor. "Üretim süreçlerinde kullanılan hassas döküm, lazer kesim, CAD/CAM yazılımları ve otomasyon sistemleri, Türk üreticileri, dünyada mücevher sektörüne yön veren yeniliklerin öncüsü haline getirdi" diyen Şermin Cengiz. Türkiye'de üretilen makine ve ekipmanların, kalite ve dayanıklılık açısından dünya çapında talep gördüğünü ve birçok uluslararası üreticinin öncelikli tercihi haline geldiğini vurguladı.
16-19 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan IJS Istanbul Jewelry Show içerisinde yer alan IJS Tech bölümü, sektördeki en yeni üretim teknoloji ve ekipmanları ile yenilikçi çözümleri fuar ziyaretçileriyle buluşturacak. Türkiye'nin mücevher teknolojisindeki gücünü global arenada sergileme fırsatı sunan IJS Tech'te, yalnızca yerel üreticiler değil, dünyanın önde gelen uluslararası markaları da en yeni ürün ve teknolojilerini bir arada sergileyecek. IJS Tech'te; döküm makineleri, lazer teknolojileri, 3D baskı ve modelleme sistemleri, otomatik taş dizme ve montaj makineleri, CNC işleme merkezleri, kaplama ve parlatma makineleri, mücevherat kalite kontrol ve test cihazları ile ambalaj ve vitrin ekipmanları yer alacak.
IJS Tech'teki geniş ürün yelpazesi, sektör profesyonellerinin ihtiyaç duydukları en yeni teknolojilere, makinelere ve ekipmanlara tek bir çatı altında ulaşmalarını sağlarken, dünyanın dört bir yanından gelecek ziyaretçiler, yerel ve global markaların en son teknolojiye sahip çözümlerini bir arada deneyimleme fırsatı da bulacak.
Firma katılımlarının ve online ziyaretçi kayıtlarının devam ettiği IJS Istanbul Jewelry Show ve IJS Tech bölümü hakkında detaylı bilgi almak isteyen sektör profesyonelleri, www.istanbuljewelryshow.com adresini ziyaret edebilirler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akdeniz’in en prestijli süperyat marinası olarak dünya çapında adından söz ettiren Yalıkavak Marina’da, 2025 itibarıyla CEO pozisyonuna Tevfik Umut Özkan’ı atandı.
Türkiye'nin ilk yüksek kapasiteli süperyat marinası olan ve dünyanın ilk 10 marinası arasında yer alan Yalıkavak Marina,liderliğiyle küresel konumunu daha da güçlendirmeyi ve sürdürülebilir büyüme stratejilerini hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda Yalıkavak Marina CEO’su olarak Tevfik Umut Özkan atandı.
Tevfik Umut Özkan, yeni görevinde Yalıkavak Marina’nın yanı sıra Yalıkavak Marina Hotel ve Garden Hotel’in tüm yönetim fonksiyonlarından sorumlu olacak. Özkan, marinanın çevresel sürdürülebilirlik prensiplerini güçlendirmeyi, lüks ve yenilikçi hizmetleri geliştirerek ziyaretçi deneyimini en üst seviyeye çıkarmayı ve Yalıkavak Marina’nın uluslararası çaptaki liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.
20 yıllık üst düzey yönetim deneyimine sahip olan Tevfik Umut Özkan, iş geliştirme, pazarlama, perakende, limanlar ve lojistik alanlarında uzmanlaşmış bir isim. Son altı yıldır Yalıkavak Marina’da Ticari Direktör olarak görev yaparak marina yatırımlarını, ticari stratejileri ve lüks markalarla iş birliklerini yönetti. Dior, Louis Vuitton, Bvlgari, Prada ve Gucci gibi dünyaca ünlü markalarla anlaşmalara imza atarak Yalıkavak Marina’nın sadece bir marina değil, aynı zamanda lüks bir alışveriş ve yaşam merkezi olarak konumlandırılmasında krirtik rol oynadı. Stratejik yönetimdeki başarısıyla yıllık gelirleri ve FAVÖK’ü (EBITDA) artırarak sürdürülebilir büyümeye katkı sağladı ve marina operasyonlarında uzun vadeli stratejilere odaklandı.
İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Özkan, Yüksek Lisansını Marma Üniversitesi’nde Uluslararası İşletmecilik üzerine yaptı. Kariyerine Arkas Holding’de başlayan Özkan, burada edindiği deneyimlerin ardından, Çelebi Holding’de yönetici olarak görev aldı ve holdingin havacılık sektöründen sonra en büyük yatırımı olan denizcilik sektöründeki operasyonları yönetti. Yalıkavak Marina’daki Ticari Direktörlük görevinden önce, Jockey Club of Turkey’de İş Geliştirme Direktörü olarak yeni iş alanları oluşturdu ve gelir artırıcı projeleri hayata geçirdi. Özkan, 2025 yılı başı itibariyle de Yalıkavak Marina CEO’su olarak görev yapmaya başladı.
Yalıkavak Marina Hakkında
Bodrum, Türkiye'de bulunan Yalıkavak Marina The British Yacht Harbour Association (TYHA) tarafından “2018-2019 ve 2022-2023 Yıllarının En İyi Süper Yat Marinası”, “2020-2021 Yılların En İyi Uluslararası Marinası” ödüllerine layık görülmüş ve yine TYHA tarafından 5 Altın Çıpa ile derecelendirilmiştir. 2023 yılında da Türkiye'nin ve dünyanın en çok ödül alan ve yine Türkiye'nin ilk yüksek kapasiteli süper yat marinası olan Yalıkavak Marina, 5 Altın Çıpa Platin derecesi ile dünyanın ilk 10 marinası arasında yer alırken sürdürülebilirlik ve çevre koruma girişimleri sayesinde Mavi Bayrak ve Temiz Marina Sertifikası ile ödüllendirilmiştir. Yalıkavak Marina “UNICEF Platin Kanatlar” programının gururlu bir katılımcısıdır ve UNICEF Türkiye Ulusal Komitesi’ne destek olarak hem Türkiye hem de dünya çapındaki yardıma muhtaç çocukların temel haklarına kavuşmaları için çaba göstermektedir.
620 yatı aynı anda ağırlayabilen ve 140 m uzunluğa kadar yatlar için birinci sınıf hizmetler sunan Yalıkavak Marina, dünyaca ünlü mağazalar, lüks mücevher ve aksesuar butikleri, Michelin yıldızlı restoranlar, plaj kulüpleri, kafeler, barlar, sağlık ve dinlenme tesislerinin yanı sıra lüks bir otele de ev sahipliği yapmaktadır.
Dünyanın 120 ülkesinden 2 milyondan fazla misafirin tercih ettiği gözde bir destinasyon olan Yalıkavak Marina 12 ay faaliyet göstererek yılda 3.000'den fazla kişiye istihdam yaratmaktadır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.