Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde lider Schneider Electric, Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'nin üçüncüsüne başvuruların devam ettiğini duyurdu. 2022'de başlatılan ödüller, Schneider Electric iş ortakları, müşteri ve tedarikçilerinin daha sürdürülebilir ve elektrikli bir dünya yaratmadaki katkılarını onurlandırıyor. Başvuru son günü daha önce 15 Ekim 2024 olarak açıklanan ödüllere gelen yoğun talep nedeniyle süre 1 Kasım 2024 tarihine uzatıldı. Schneider Electric Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri'ni ülke, bölge ve küresel düzeyde kazananlar 2025 yılının başında açıklanacak.

 

Başvuru ve seçim kriterleri, Schneider'in sürdürülebilirliğe yönelik entegre yaklaşımını yansıtıyor. Ödül programının odak noktası, elektriklendirme, azaltma ve ikame etme çabalarıyla karbonsuzlaştırma olurken, aynı zamanda strateji geliştirme, dijitalleştirme ve karbonsuzlaştırma eylemleriyle Elektrik 4.0 geleceği yaratmaya yönelik girişimlere de daha geniş bir açıdan bakılıyor. Ödül programı ayrıca, enerji verimliliğinin artırılması, dijital araç ve teknolojilerin uygulanması ve etki ve yeniliğin diğer örneklerini içeriyor.

 

Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, "İnovasyon ve sürdürülebilirlik bir araya geldiğinde, anlamlı değişiklikler yapabileceğimize ve kalıcı bir etki yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu ödül programı ile, daha sürdürülebilir, elektrikli ve dijital bir dünya için hedeflerini eyleme dönüştürmek için çaba gösterenleri onurlandırmak istiyoruz." dedi.

2023 yılında MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi'ndeki 6 finalistin 3'ünün Türkiye'den olduğunu belirten Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı İsmail Yamangil, “Bu başarı, Türkiye'deki iş ortaklarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizin sürdürülebilirlik konusundaki başarılarını ve bu alandaki liderliklerini gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye’deki tüm paydaşlarımızı bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz Schneider Electric 2024 Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri’ne katılmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Nasıl Başvurulur?

Başvurular Schneider Electric web sitesi üzerinden kabul ediliyor, son başvuru tarihi ise 1 Kasım 2024 olarak belirlendi (Linkten başvurabilirsiniz). Tüm adaylar ve başvurular ülke ödülleri için kısa listeye alınacak, ardından ülke kazananları bölgesel finallere girecek ve son olarak küresel ödül için değerlendirilecek. Global kazananlar Nisan 2025’te açıklanacak.

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ödül programı 60 ülkeden 400'ün üzerinde başvuru alırken, 12 şirket küresel Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri için seçildi ve kazananlar 3 Nisan 2024'te Paris'teki Schneider Electric İnovasyon Zirvesi'nde açıklandı.

 

 

Schneider Electric Hakkında

 

Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirerek etki yaratmaktır. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.

 

Misyonumuz, Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte güvenilir iş ortağınız olmaktır.

 

Elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarındaki dünya lideri uzmanlığımızı akıllı endüstrilere, dayanıklı altyapılara, geleceğe dönük veri merkezlerine, akıllı binalara ve yapılara taşıyan küresel bir endüstriyel teknoloji lideriyiz. Uzmanlığımızla desteklenmiş bağlantılı ürünler, otomasyon, yazılım ve hizmetlerle entegre, uçtan uca yaşam döngüsüne sahip yapay zeka destekli Endüstriyel IoT çözümleri sunarak, müşterilerimiz için karlı büyüme sağlamak üzere dijital ikizler sağlıyoruz.

 

Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın yanında, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren 150.000 çalışanımız ve bir milyondan fazla iş ortağımızdan oluşan ekosistemimiz ile insan değerlerine odaklı bir şirketiz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacımızın rehberliğinde yaptığımız her işte, çeşitliliği ve kapsayıcılığı benimsiyoruz.

 

www.se.com/tr/tr/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 Global vergi yazılımları lideri Sovos, dijital vergi dünyasındaki gerekliliklere yönelik hizmet sunan iş ortaklarını, 15 Ekim'de Çırağan Sarayı'nda bir araya getirdi. SAP iş birliği ile düzenlenen etkinlikte vergi dünyasındaki son gelişmeler, gelecekte yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemeler ve bunların teknoloji altyapıları konuşuldu.
Etkinlikte Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, SAP Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan, Sovos Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu ve Sovos Profesyonel Hizmetler Direktörü Ahmet Kamil Öz konuşma yaptı.
Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, Türkiye'nin verginin dijital dönüşümünde büyük aşama kaydettiğini belirterek, gelecekte denetlemelerin de dijital olarak yapılacağına dikkat çekti. İş akışını kolaylaştırmak, yükümlülüklere uymak ve vergi cezalarından kaçınmak için verginin dijital dönüşümünün bir fırsat olduğunu hatırlatan Sirek, henüz bu dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerin, denetimlerin de dijitalleşmesi ile birlikte kritik bir döneme gireceğini söyledi.
SAP Finansal Uygulamalar Çözüm Yöneticisi Burak Başarslan, e-belgeler konusunda şirketlerin işleyişini kolaylaştıran "SAP Document and Reporting Compliance" çözümünü anlattı ve bu çözüm ile Gelir İdaresi Başkanlığı arasında özel entegratörlerin önemli bir rol aldığını dile getirdi.
Etkinlikte ayrıca Sovos'un SAP için piyasaya sürdüğü "Dolaylı Vergi Paketi"nden de bahsedildi. Sovos'un vergi uyumluluğu alanındaki derin uzmanlığı ve SAP ile onlarca yıllık iş birliği sayesinde geliştirilen bu benzersiz platformun; işletmelerin, vergi uyum süreçlerinin güvenli, ölçeklenebilir ve geleceğe hazır olduğunu bilerek S/4HANA'ya güvenle geçebilecekleri anlamına gelen çok önemli bir adım olduğu belirtildi.
Sovos Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu, dünya genelinde ayda 14.000'i aşkın regülasyon ya da regülasyon değişikliği yapıldığını vurguladı ve ekledi: "Türkiye'de Sovos bünyesinde büyük bir ekip yürürlüğe giren ve gelecekte yürürlüğe girmesi planlanan regülasyonlar üzerinde düzenli olarak çalışarak, kullanıcıların bunlara zamanında hazır olmasını sağlıyor. Şirketlerin bu yükümlülükleri kendi çabalarıyla takip etmeleri ve zamanında hazır olmaları ne yazık ki mümkün değil. Sovos, 7/24 çalışan sistemleriyle onlara, odaklarını dijital dönüşümün sadece faydalarına yöneltebilecekleri bir hizmet sunuyor."
Sovos Profesyonel Hizmetler Direktörü Ahmet Kamil Öz ise Sovos'un global erişimi, uzun yıllardır sektörde var olarak yarattığı ekosistem, teknoloji alt yapısı ve ürün geliştirme merkezleri ile iş ortaklarına sundukları faydaları aktardı. SAP geçişlerinde Sovos ile birlikte çalışmanın sağladığı kolaylıklara dikkat çekti
  

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ülke genelinde girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve inovatif iş fikirlerini ekonomiye kazandırmak için çalışan Türk Ekonomi Bankası (TEB), Girişim Bankacılığı ile girişimcileri, yatırımcıları ve ekosistemin diğer paydaşlarını bir araya getirdiği bir buluşma düzenledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü, TİM, TÜBİTAK gibi çok sayıda kurumdan temsilcilerin yer aldığı buluşma, Turcorn 100 firma kurucuları, TİM-TEB Girişim Evi firma kurucuları, yatırımcılar ve girişimcilerin katılımıyla gerçekleşti.
 
TEB Saklıköy Formasyon Akademisi'nde düzenlenen ve TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz'in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü'nün hayata geçirdiği Turcorn 100 programı hakkında bilgi verilirken, TEB'in program kapsamında sunduğu katkılar paylaşıldı.
 
Buluşmada, Girişim Merkezi Kurucusu Mehmet Şöhrap Sanlı moderatörlüğünde, TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve GBA Başkanı Varol Civil, Milli Teknoloji Genel Müdürü Alper Güzel, TÜBİTAK TEYDEB Başkan Yardımcısı Dr. Alp Eren Yurtseven ve Picus Kurucu Ortağı Dr. Süleyman Özarslan'ın katılımlarıyla "Turcorn Yolculuğu" paneli gerçekleştirildi. Panelde, TEB'in de ilk ve tek banka partneri olarak yer aldığı Turcorn 100 programının aşamaları, devlet teşvikleri ve program adaylarının süreçte nasıl bir strateji geliştirmesi gerektiği konularının yanı sıra Türkiye'nin gelecekte yeni Turcorn'lar çıkarması için atılması gereken adımlar masaya yatırıldı.
 
Ali Gökhan Cengiz: "Türkiye'nin yenilikçi potansiyelini dünyaya taşıyoruz"
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz, Girişim Bankacılığı alanında yaptıkları çalışmaların yanı sıra vizyon, hedef ve planlarını katılımcılarla paylaştı. TEB Girişim Bankacılığı ile ülkemizin yenilikçi potansiyelinin tam anlamıyla ortaya çıkması için önemli katkılar yaptıklarını ifade eden Cengiz, "TEB olarak sürdürülebilir ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla 2013'te hayata geçirdiğimiz Girişim Bankacılığı ile inovatif iş fikirlerini ekonomiye kazandırmak ve girişimcilik ekosistemini geliştirmek için çalışıyoruz. Bünyesinde ayrı bir departman kurarak Girişim Bankacılığı hizmeti sunan ilk banka olarak, tam 10 yıldır sadece ülkemizde girişimciliğin gelişmesine değil aynı zamanda global alanda da ekosistemin güçlenmesine katkı sağlıyoruz." dedi.
 
Cengiz, sözlerine şöyle devam etti: "Girişimcilerin seslerini duyurabilmeleri, yenilikçi fikirlerini ticarileştirebilmeleri, uluslararası başarı hikayeleri yazabilmeleri için gereken desteği ve kaynağı sağlıyoruz. Girişimciliğin ve inovasyonun Türkiye ekonomisindeki rolünü daha da güçlendirme hedefiyle desteğimizi daha da artırarak ülkemizin yenilikçi potansiyelini global alana taşımaya devam edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü'nün hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olmak amacıyla hayata geçirdiği Turcorn 100 programının ilk ve tek banka partneri olmaktan gurur duyuyoruz. TEB olarak Turcorn adayı girişimcilere Girişim Bankacılığı hizmetleriyle destek vermeyi ve onların yanında olmayı sürdüreceğiz" dedi.
 
Girişimcilere uçtan uca destek
TEB, Girişim Bankacılığı çatısı altında girişimcilere özel finansal ürünlerinin yanı sıra eğitim, danışmanlık, networking, yurt dışına açılma gibi finansal olmayan hizmetler sağlıyor. Girişimcileri her aşamada desteklemek üzere kapsamlı bir program yelpazesi sunuyor. Bu programlarla girişimciler, iş fikirlerini gerçek dünyada uygulanabilir, sürdürülebilir ve başarılı işletmelere dönüştürmeleri için gereken her türlü desteği alabiliyor; iş planlarını hayata geçirme, yatırımcılarla buluşma ve projelerini sürdürülebilir bir şekilde büyütme gibi konularda da potansiyellerini açığa çıkarma imkanı buluyor. Ayrıca, tekno girişimciler, kadın girişimciler ve çevreci girişimciler için de özel hizmetler geliştiriliyor.
 
7 ilde TİM-TEB Girişim Evi
Ülke genelinde daha fazla girişimciye ulaşmak amacıyla temelleri İstanbul'da atılan Girişim Evi konseptini TİM iş birliğiyle Anadolu'nun farklı illerine de taşıyan TEB, bugün 7 ildeki TİM-TEB Girişim Evleri ile Türkiye'nin en yaygın ve kapsamlı girişimcilik programlarının sahibi konumunda. TİM-TEB Girişim Evleri'nde teknoloji şirketlerinin sürdürülebilirliğini ve hızla büyümesini sağlamaya yönelik özgün programlar geliştirilirken, Green Up Sürdürülebilir Yeşil Büyüme Programı ile sürdürülebilirlik konusunda çalışan girişimler destekleniyor.
 
10 yılda 2 binden fazla girişimciye destek
TEB Girişim Bankacılığı ile 10 yılda 2 binden fazla girişimciye destek verildi. Destek verilen girişimlerin yüzde 40'ı İstanbul dışı 36 farklı ilden programlara katıldı. Programa katılan toplam girişimlerin yüzde 15'ini kadın girişimciler oluşturdu. Bu girişimcilerin toplam 851 milyon TL yatırım almasına ve 192 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmesine aracılık eden TEB, bu yıl ise 200 erken ve ileri aşama firmaya ulaşılarak girişimcilik ekosisteminde sürdürülebilir bir büyüme ve gelişim sağlamayı amaçlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Güçlü altyapısı, stratejik konumu, sosyal olanakları ve uluslararası standartlarda ödüllü mimarisiyle lider teknoloji geliştirme merkezi olan Teknopark İstanbul'un yerleşkesinde daha çok sayıda teknoloji firmasının yer almasına yönelik geliştirmeler tamamlandı. Ar-Ge firmalarının çeşitli mekânsal ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde esnek tasarım ilkeleri doğrultusunda planlanan yeni ofisler için başvuru süreci başladı.
Kiralamalarda; tam kat, yarım kat ve küçük metrekareli ofisler ile paylaşımlı masaların bulunduğu ortak çalışma alanı (co-working) seçenekleri sunuluyor.
Başta savunma sanayii olmak üzere güvenlik, yazılım, robotik sistemler, yapay zeka, sağlık, biyoteknoloji, enerji, siber güvenlik, havacılık, uzay, ulaştırma ve finansal teknolojiler gibi stratejik alanlarda ülkemizin dışa bağımlılığını azaltacak milli teknoloji üretiminin artırılması için girişimcileri destekleyen Teknopark İstanbul, geliştirilen yeni alanlarda daha çok Ar-Ge firmasına kapılarını açacak. Toplam 350.000 m2 kapalı alana sahip olan Teknopark İstanbul'un çatısı altındaki firmalar, global bağlantılara sahip güçlü ekosistemin yanı sıra sektörel ve akademik iş birliği fırsatlarından da yararlanabilecek.
Akıllı bina uygulamaları, Leed Gold sertifikası ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan çevre dostu kampüste; açık kapalı otopark, konferans salonu ve toplantı salonları, yeme-içme alanları, kapalı yüzme havuzu, tenis kortları, market, matbaa, kuru temizleme, fitness ve konaklama imkanları bulunuyor. 2010 yılında faaliyetlerine başlayan Teknopark İstanbul'da, 483 firma ve 10 bin 305 Ar-Ge mühendisi, yerli sanayii gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar yürütüyor. Bugüne kadar Teknopark İstanbul çatısı altında 3 bin 680 milli proje üretilerek ülkemize kazandırıldı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ürkiye’nin önde gelen dış kaynak yönetim firması Tempo BPO, tüm iş ihtiyaçlarını tek bir platformda buluşturan TempoONE’ı hayata geçirdi. Müşteri deneyimini ve operasyonel verimliliği optimize etmek için tasarlanmış yenilikçi bir platform olan TempoONE, işletmelerin tüm ihtiyaçlarını en etkili ve verimli şekilde yönetmesini sağlayacak. Çağrı merkezinden yapay zekâ destekli süreç otomasyonuna kadar geniş bir hizmet yelpazesini tek bir çözüm altında sunarak, işletmelerin dijital dönüşüm yolculuğunu hızlandıracak. Müşteri deneyimi için tüm ihtiyaçları tek bir platformda toplayan TempoONE’da yer alan çözümler ise şöyle:

Tempo Connect: Müşteri ihtiyaçlarını hızlıca analiz eder ve en uygun çözüme yönlendirir.
Tempo WForce: Müşterinin ses tonunu analiz eder, duygusal durumunu anlar ve uygun yanıtları temsilciye önerir.
Tempo Al Agent: Müşterinin sorununu kişiselleştirilmiş önerilerle çözerek müşteri memnuniyetini arttırır.
Tempo CXM: Tüm müşteri etkileşimlerini analiz eder ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunar.
Tempo RPA: Tekrarlayan görevleri otomatikleştirir ve hataları ortadan kaldırır.
Tempo KYC: Finansal kurumların müşterileriyle veya iş ortaklarıyla olan kimlik doğrulama süreçlerini yönetmesini sağlar.
Tempo Insights: Piyasa eğilimlerini, müşteri davranışlarını ve sektörel verileri derinlemesine analiz ederek stratejik kararlar almalarına yardımcı olur.
Tempo AppBuilder: Kullanıcıların görsel arayüzler ve sürükle-bırak araçlar kullanarak hızlı şekilde uygulama ve otomasyonlar oluşturmasına olanak tanır.
Tempo Gamify: Müşteri deneyimini olgunlaştırıp, zenginleştirir. Müşterilerin marka ile olan etkileşimlerini daha keyifli, motive edici ve sürdürülebilir hale getirir.
Tempo Rent: İşletmelerin ölçeklenebilir bir altyapı oluşturmalarına yardımcı olur. Operasyonel ihtiyaçlar için fiziksel cihazlar ve donanım çözümleri sağlar.
Tempo Loyalty+: B2B ve B2C müşteri sadakat programı oluşturma ve yönetimini içeren hizmetlerdir.
Leadbooster: Markaların sektörüne ve müşteri segmentine özel potansiyel müşteri yaratma hizmetidir.
CX Studio: 360 derece müşteri deneyimi ve yolculuğu tasarımı, müşteri segmentasyonuna özel satış, pazarlama ve büyüme stratejilerini yürütür.
Tempo Smart Al: Çeşitli yapay zekâ destekli araçlar ve hizmetler sunarak, veri analitiği, otomasyon ve kişiselleştirmede performans sağlar.
Techops Center: İşletmelerin IT altyapılarını optimize etmelerine ve yönetmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış bir hizmettir.
Pek çok avantajı bulunuyor

TempoONE’ın pek çok avantajı bulunuyor. Örneğin, TempoONE işletmelere tüm müşteri ve operasyonel ihtiyaçları için tek bir platform sunarak karmaşıklığı azaltır. Kapsamlı ve kolayca entegre edilebilen yapısı sayesinde, küçükten büyüğe her işletmeye esneklik ve ölçeklenebilirlik sunar. Yapay zekâ, RPA ve analitik araçlar ile işletmenin dijital dönüşümünü hızlandırır. Kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleriyle müşteri memnuniyeti ve bağlılığını güçlendirir. Otomasyon ve entegre çözümlerle operasyonel verimliliği artırır, maliyetleri düşürür.

“Yapay zekâ çözümleri ile müşteri memnuniyeti yüzde 20 oranında artıyor”

Tempo BPO Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Özkale, TempoONE ile ilgili şunları söylüyor:

"TempoONE'ı oluştururken 200'den fazla iş ortağıyla görüştük, 1.000 saatin üzerinde toplantılar yaparak en iyi çözümleri tek bir platformda bir araya getirdik. Bu platformla hem müşteri deneyimini optimize etmeyi hem de çalışanlarımızın performansını daha verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Yapay zekânın global iş süreçlerindeki rolü giderek artıyor. 2024 yılı itibarıyla, müşteri hizmetleri sektöründe yapay zekânın benimsenme oranı yüzde 60’ın üzerine çıkmış durumda ve yapılan araştırmalar yapay zekâ çözümleri ile müşteri memnuniyetinin yüzde 20 oranında arttığını gösteriyor. Ayrıca, çalışanların iş süreçlerinde otomasyon ve yapay zekâ kullanımı, verimlilikte yüzde 30’a kadar bir artış sağlıyor. TempoONE ile bu küresel trendleri yakından takip ediyor ve operasyonel süreçleri daha akıllı hale getirmeyi hedefliyoruz."

 

 

Tempo BPO hakkında:

2002 yılında İstanbul’da kurulan Tempo BPO, müşteri deneyimi yönetimi ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet veren iş süreçleri dış kaynak firmasıdır. Almanya’da da bir ofisi bulunan Tempo BPO, bünyesinde yer alan Müşteri Deneyim Merkezi, TechOps Center Teknoloji Operasyonları Merkezi ve Dijital Dönüşüm Ofisi ile üç ayrı servis kanalında hizmet verir. Müşteri Deneyim Merkezi’nde birden fazla dilde çoklu kanallarda müşteri hizmetleri, telesatış, chat gibi kanallarda son kullanıcı ve kurumlarla doğrudan iletişim kuran şirketlere müşteri iletişimi uzmanlarıyla destek olur. TechOps Center ile firmalara Birinci Seviye Teknik Destek hizmetleri, Yazılım Test Hizmetleri, Siber Güvenlik İzleme Hizmetleri gibi alanlarda 7x24 hizmetler sunar. Dijital Dönüşüm Ofisi’nde ise ticaretin demokratikleştirilmesine katkı sağlayarak KOBİ’lerin global pazarlara açılmalarına destek olacak altyapı ile süreç yönetimini yapmaktadır. CX Studio Müşteri Deneyim Danışmanlık Hizmetleri ile özellikle start-upların müşteri deneyim yolculuklarını tasarlamakta, geliştirmekte ve uygulamaktadır. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde ve Almanya Dresden’de toplamda 3 bini aşkın çalışanı bulunan Tempo BPO’nun hedefi, yerel pazardaki gücü ile markaların mutlu müşteriler edinmesine elçilik etmek ve vermiş olduğu hizmetleri global pazarlara da sunarak Türkiye’nin Avrupa’nın hizmet merkezi haline gelmesine katkı sağlamaktır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni nesil ofis yapıları, teknoloji merkezleri ve yaratıcı kültür endüstrisi için geliştirdiği yenilikçi projeleriyle tanınan XL Mimarlık + Mühendislik, global ölçekteki projelerinin idare ve yönetimini sağlamak için şirket merkezini New York, ABD'ye taşıdı.
 
Ödüllü tasarımlarıyla ulusal ve uluslararası çapta birçok önemli başarıya imza atan Mimar Arda Işık yönetimindeki XL Mimarlık + Mühendislik, İzmir ve İstanbul ofislerinin ardından New York'ta açtığı üçüncü ofisle yönetim merkezini Amerika Birleşik Devletleri'ne taşıyor. Ofisin halihazırda devam eden Körfez Bölgesi'ndeki işlerinin dışında Kuzey Amerika'daki proje işlerinin idare ve yönetiminin de Manhattan'daki New York Ofisi'nden sağlanması planlanıyor. XL Mimarlık + Mühendislik'in Manhattan'daki ofisini, lisans ve yüksek lisans eğitimini Columbia Üniversitesi'nde tamamlamış Mimar Cemre Tokat koordine ediyor.
 
2004 yılında Yüksek Mimar Arda Işık tarafından, "var olduğumuz ve ürettiğimiz çevrenin mimarlık yoluyla değiştirilebileceğine" dair inançla kurulan XL Mimarlık + Mühendislik, mimari projelendirmede stratejik planlama, tasarım odaklı düşünme ve sanat yoluyla bütünsel bir yaklaşım öneriyor. Kendine özgü tasarım stratejisi ve söylemiyle ayrımlaşan XL Mimarlık + Mühendislik yurt içinde ve yurt dışında okul kampüsü, spor yapısı, ofis binası, konut, lojman, alışveriş merkezi, kent meydanı, müze, genel merkez gibi farklı tipolojilerdeki pek çok yapının proje müellifliğini yürütüyor.
 
Son dönemde, Design Lab, Living Lab, Gamers' Lab, Paylaşımlı Ofis, SCADA Binası, Rekreasyon Binası, Teknopark Binası gibi yeni nesil teknolojik yapıların tasarımlarına imza atan XL Mimarlık + Mühendislik, dördüncü sanayi devrimi ve dijital devrimle yaşanan paradigma değişikliklerinin etkisiyle sosyal düzen ve ekonominin teknolojik açıdan dönüştüğü dünyamızda ihtiyaç haline gelen yeni ekosistem tasarımlarına İzmir, İstanbul ve New York merkezli ofislerinde devam ediyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  WWF-Türkiye'nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Garanti BBVA'nın finansal desteğiyle yürüttüğü Türkiye'nin Canı Yanmasın Destek Programı kapsamında hayata geçirilen projelerden 3'ü daha başarıyla tamamlandı. NATURA Doğa ve Kültür Koruma Derneği'nin Karakulakların Canı Yanmasın, Fırsat Eşitliği ve Sürdürülebilir Gelecek Derneği'nin Orman Yangınlarını Önlemek İçin Bir Eko-Kit: Köyceğiz - Gökova Hattında Doğal Ormanları Korumanın ve Orman Yangınları ile Mücadelenin Yerel Bilgi ve Pratikleri ile Türetim Ekonomisi Derneği tarafından hayata geçirilen Yangına Dirençli Üretim Modelleri projesi başarıyla sonuçlandı.
 
Haziran 2022'de orman yangını riskini azaltmak ve olası yangınlara karşı daha hazırlıklı olmak için başlatılan Türkiye'nin Canı Yanmasın Destek Programı kapsamında, bugüne kadar 8 proje hayata geçti. Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) tarafından başlatılan "Yangına Dirençli Yerleşimler Projesi ile birlikte toplam 4 proje tamamlandı.
 
Karakulakların Canı Yanmasın
NATURA'nın 12 ay süreli Karakulakların Canı Yanmasın Projesi'nde fotokapanlar, yakalama tuzakları, uydu izleme cihazları ve diğer ekipmanlar vasıtasıyla hedef tür olan Karakulak başta olmak üzere Boz Ayı, Yaban Kedisi, Su Samuru gibi önem arz eden memeli türleri hakkında güncel ekolojik bilgiler ortaya çıkarıldı. 18 Şubat 2024'de Türkiye'de ilk defa 7,5 kg ağırlığında "Ayda" ismi verilen bir dişi karakulağa verici takılarak doğaya tekrar sağlıklı biçimde geri bırakıldı. Ayrıca 2022 yılındaki Bördübet YHGS Mega Yangınından sonra karakulakların yangın bölgesi ve yangın görmemiş komşu habitatlardaki durumunu tespit etmeye yönelik araştırmalar yapıldı. Yanmış sahalara nazaran yanmamış sahalarda memeli türlerine bağlı yaban hayatının en üst yoğunlukta olduğu görüldü. Marmaris Bölgesi'nde yaşayan köylülere ve öğrencilere karakulak ekseninde bölgenin doğası, yaban hayatı ve uyumlu yaşamın tesisiyle ilgili farkındalık eğitimleri verildi. Marmaris Milli Parkı, Marmaris Belediyesi İçmeler Atatürk Bilim ve Eğitim Parkı, Datça Belediyesi Balıkaşıran Mevkii ve Günnücek Sığla Ormanı içerisine 4 noktaya karakulak tanıtım tabelası yerleştirildi.
 
Orman Yangınlarını Önlemek İçin Bir Eko-Kit
Fırsat Eşitliği ve Sürdürülebilir Gelecek Derneği'nin Orman Yangınlarını Önlemek İçin Bir Eko-Kit projesinde ise Köyceğiz - Gökova Hattında Doğal Ormanları Korumanın ve Orman Yangınları ile Mücadelenin Yerel Bilgi ve Pratikleri saha çalışması ve sosyal etki değerlendirme çalışmaları tamamlandı. Projeyle, Köyceğiz - Gökova hattındaki doğal ormanlara dair köylülerin yerel bilgilerini derleyerek etnoekolojik bilgilerin bölgeye kentler, yabancı ülkeler ve deprem bölgelerinden yeni gelen göçmenlere bir eko-kit ile aktarılması aracılığıyla, bölgenin ekosistemi, biyoçeşitlilik, orman yangınları, yangınlar sırasında ne yapılabileceği gibi konularda farkındalık yaratılması, orman yangınlarının önlenmesi ve bölgenin olası yangınlar karşısında ekososyal dirençliliğinin ve yangın afetlerine karşı dirençli bir toplum oluşturulmasına katkı yapıldı. Muğla başta olmak üzere bilgilendirme amacını taşıyan Eko-Kit'in dağıtımı ve yaygınlaştırılması sağlandı. Eko-kitin içeriğine ve hedef grupların orman yangınları konusunda farkındalıklarını ve bilgi düzeylerini ne ölçüde artırdığına, proje hedeflerinin ne ölçüde karşılandığına dair katılımcılarla yapılan yüz yüze görüşmelerde ise geri bildirimler olumlu yönde oldu. Özellikle, gençler ve bölgeye sonradan yerleşen kişiler bu çıktının ve projenin yüksek yangın riski taşıyan bölge halkı ve turistik amaçlı gelen kişiler için bilgilendirici ve gerekli olduğunu vurguladı.