Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky anketine göre siber saldırılarda yapay zeka kullanımına ilişkin endişeler arttıkça, dünya çapındaki şirketler siber güvenlik stratejilerini güçlendirmek için yarışa girdi. Siber güvenlik şirketi yeni bir araştırmada, Türkiye'deki BT ve Bilgi Güvenliği profesyonellerinin %96'sının yapay zekanın kötü niyetli aktörler tarafından kullanımının önümüzdeki iki yıl içinde artmasını beklediğini ortaya koydu. Bu büyüyen tehdit, kuruluşları siber savunma uzmanlığına öncelik vermeye itiyor ve birçoğu özel destek ve eğitim için siber güvenlik sağlayıcılarına yöneliyor.
"Siber savunma ve yapay zeka: Kurumunuzu korumaya hazır mısınız?" (Cyber defense & AI: Are you ready to protect your organization?) başlıklı son çalışmasında Kaspersky, KOBİ'ler ve büyük işletmelerdeki BT ve Bilgi Güvenliği profesyonellerinin görüşlerini derledi. Bulgular, yapay zeka odaklı siber saldırılara acilen hazırlanma ihtiyacının altını çiziyor. Araştırmaya katılan her on kişiden dokuzu, önümüzdeki iki yıl içinde yapay zeka destekli saldırılarda önemli bir artış olacağını öngörüyor.
Gelişen tehditlerle mücadele etmek için şirketler siber güvenlik uzmanlığına büyük önem veriyor. Katılımcıların %96'sı kurum içi çalışanlara eğitim vererek kurum içi uzmanlığı artırmanın önemini vurgularken, %91'i siber güvenlik tedarikçileri tarafından sağlanan dış uzmanlığa duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Bu ihtiyaç, perakendeden kritik altyapıya kadar farklı sektörleri kapsıyor ve gelişmiş tehdit korumasına yönelik evrensel talebi vurguluyor.
Kuruluşlar, siber korumalarını güçlendirmek için hem kurum içi hem de kurum dışı uzmanlığı aktif bir şekilde entegre ediyor. Türkiye'deki şirketlerin %24'ü gelişen tehdit ortamına uyum sağlamak için dış destekten yardım alıyor ya da almayı planlıyor, %38'i aynı şeyi şirket içi eğitim girişimleri yoluyla yapıyor. Buna ek olarak, %73'ü halihazırda dış siber güvenlik uzmanlığı kullanmakta ve %60'ı eğitim programları uygulamakta olup, korumalarını güçlendirmede ikili bir yaklaşımın altını çiziyor.
Siber güvenlik sağlayıcılarının uzmanlığı, kuruluşların korumaya odaklı çözümlerini dağıtmalarına yardımcı olan özel profesyonel hizmetlerden belirli güvenlik zorluklarına odaklanan gelişmiş uzman merkezlerine kadar çeşitli şekillerde olabiliyor. Bu merkezlerden biri Kaspersky AI Teknoloji Araştırma Merkezi. Bu merkez, siber güvenlik çözümlerinin koruyucu yeteneklerini derinleştirmek için şirketin yapay zeka araştırma ve geliştirme çalışmalarını bir araya getiriyor.
Kaspersky AI Teknoloji Araştırma Merkezi Grup Müdürü Vladislav Tushkanov, şunları söylüyor: "Son anketimiz, işletmelerin yapay zeka kaynaklı siber saldırılardan kaynaklanan artan tehdidin farkında olduğunu ve satıcıların kapsamlı siber güvenlik uzmanlığının kullanımı da dahil olmak üzere kapsamlı çözümlerle korumalarını güçlendirmek istediklerini gösteriyor. Kaspersky AI Teknoloji Araştırma Merkezi, tehdit koruma stratejilerimizi geliştirmek ve siber güvenlikte yapay zekayı kullanmanın yenilikçi yollarını keşfetmek için yapay zeka gelişmelerinden yararlanmamıza yardımcı olmak adına çok önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, yapay zekanın kendisine özgü güvenlik endişelerini ele almamızı sağlayarak işletmelerin yapay zeka kaynaklı en son tehditlere karşı hazırlıklı olmasını sağlıyor."
Bu alandaki uzmanlığınızı geliştirmek ve yapay zeka destekli tehditlerin önüne geçmek için Kaspersky şunları öneriyor:
" Kaspersky Managed Detection & Response çözümünün yanı sıra çevrimiçi ve canlı Kaspersky Siber Güvenlik Eğitimi kursları ile şirketinizin kurum içi becerilerini güçlendirin. Bu çözümler siber korumayı güçlendirmeye ve çalışanların dayanıklılığını artırmaya yardımcı olur.
" Siber güvenlik davranışlarını aşılayan Kaspersky Automated Security Awareness Platform ile ofis iş gücünüzü ekstra bir koruma katmanına dönüştürün. Bu platform yapay zeka destekli tehditlere ve yapay zeka araçlarının güvenli kullanımına adanmış özel bölümler içerir ve yapay zeka araçlarının giderek yaygınlaşmasıyla ilişkili risklerden korunmaya yardımcı olur.
" Kaspersky Destek Forumu'nun Yapay Zeka Teknolojisi Araştırması bölümünde siber güvenlikte yapay zeka ile ilgili konular hakkında bir yazışma başlatın. Ayrıca Kaspersky Daily AI bölümünde, Kaspersky'nin BrightTalk kanalında ve YouTube videolarında bulunan Kaspersky'nin kapsamlı kaynaklarını keşfederek yapay zeka ile ilgili sorularınızın birçoğunu yanıtlayabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim, stratejik büyüme hedeflerini gerçekleştirme yolunda yönetici kadrolarını güçlendirmeye devam ediyor. İlaç sektöründe 22 yıllık kesintisiz liderliğiyle öncü adımlar atan şirket, 2024'ün son ayında sektörün üç önemli ismini bünyesine kattı.
Bu atamalarla; Demet Körezlioğlu Endokrinoloji ve Diyabet Bölüm Direktörlüğü görevine, Özgür Carlı Temel Tedaviler I Bölüm Direktörlüğü görevine, Cem Tozar ise Temel Tedaviler II Bölüm Direktörlüğü görevine getirildi. Temel Tedaviler I ve II Bölümleri, Abdi İbrahim'in geniş kapsamlı ürün portföyünü yöneten ve kritik terapötik alanlarda stratejik sorumluluklar üstlenen birimler olarak dikkat çekiyor.
Yeni atanan üst düzey yöneticiler, 112 yıldır hayatı iyileştirme misyonuyla faaliyet gösteren Abdi İbrahim'in küresel çapta güçlenen pozisyonunu daha da ileriye taşımak, inovasyon odaklı stratejiler geliştirmek ve sektördeki liderliğini pekiştirmek adına kritik sorumluluklar üstlenecekler.
Demet Körezlioğlu Hakkında
Abdi İbrahim Endokrinoloji ve Diyabet Pazarlama ve Satış Direktörlüğü görevine getirilen Demet Körezlioğlu, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Galatasaray Üniversitesi'nde Pazarlama ve Pazarlama İletişimi Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. İlaç ve dermokozmetik sektörlerinde 17 yılı aşkın deneyime sahip olan Körezlioğlu, kariyeri boyunca pazarlama yönetimi, dijital pazarlama, takım liderliği ve finansal yönetim gibi stratejik alanlarda önemli sorumluluklar üstlendi. Son olarak Ali Raif İlaç Sanayi'nde İş Birimi Müdürü olarak görev aldı. Körezlioğlu, Abdi İbrahim'deki yeni rolüyle, şirketin endokrinoloji ve diyabet alanındaki liderliğini güçlü ürün portföyü ve yenilikçi projelerle daha da geliştirmeye odaklanacak.
Özgür Carlı Hakkında
16 yılı aşkın süredir ilaç sektöründe çeşitli pozisyonlarda görev alan Özgür Carlı, Abdi İbrahim Temel Tedaviler I Bölüm Direktörlüğü görevine getirildi. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun olan Carlı, yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Klinik Eczacılık alanında tamamlayıp, Koç Üniversitesi'nde katıldığı Yönetici Geliştirme Programı ile sektör bilgisini ve stratejik liderlik becerilerini derinleştirdi. Kariyerine 2004 yılında sağlık sektöründe başlayan Carlı, pazarlama ve satış, eczane eczacılığı ve hastane eczacılığı gibi farklı alanlarda deneyim kazanmıştır. 2008 yılında Deva Holding'de Ürün Müdürü olarak başladığı görevinde, genel tedaviler, gastroenteroloji, hastane ürünleri ve ihaleler, OTC ve eczane ekipleri gibi çeşitli alanlarda liderlik rollerini üstlendi. Bu süreçte Kıdemli Ürün Müdürü, Pazarlama Müdürü, İş Birimi Lideri ve son olarak Pazarlama & Satış Direktörü pozisyonlarında görev aldı. Özgür Carlı, yeni görevinde Abdi İbrahim'in Temel Tedaviler I Bölümü'ne liderlik ederek şirketin stratejik hedeflerine katkı sunmayı sürdürecek.
Cem Tozar Hakkında
Temel Tedaviler II Bölüm Direktörlüğü görevine getirilen Cem Tozar, Gazi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun oldu. Sağlık sektöründeki kariyerine 2005 yılında Bilim İlaç'ta başlayan Cem Tozar, diyabet, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, pediatri, dermatoloji, alerji ve KBB gibi farklı alanlarda tıbbi tanıtım temsilciliği, ürün müdürlüğü, tanıtım müdürlüğü ve iş birimi müdürlüğü görevlerini üstlendi.
Abdi İbrahim'deki yeni görevi öncesinde Bilim İlaç Satış ve Pazarlama Direktörü olarak çalışan Cem Tozar, Abdi İbrahim'in Temel Tedaviler II Bölümü'ne liderlik edecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen çelik üreticisi Çolakoğlu Metalurji, 80. yılını kutladığı bu özel senede, teknoloji odaklı dijital dönüşüm yolculuğunda belirlediği hedeflere doğru ilerliyor. Şirket bu yolda yeni ve güçlü bir adım olarak yenilenen web sitesini yayına aldı. Kullanıcı odaklı, modern ve teknolojik yeniliklerle hayata geçirilen web sitesi, marka stratejisiyle tam uyumlu bir deneyim sunuyor.
Çolakoğlu Metalurji’nin 80 yıllık köklü geçmişini geleceğe taşımayı hedefleyen bu yenilik, şirketin dijital alandaki vizyonunu bir kez daha ortaya koyuyor. Yeni web sitesi, kullanıcı dostu, sade ve estetik tasarımıyla dikkat çekiyor. Geliştirme sürecinde kullanıcı ihtiyaçları derinlemesine analiz edilerek, her bir ayrıntı titizlikle ele alındı. Sektöründeki dijital liderliği perçinleyen Çolakoğlu Metalurji’nin yeni web sitesi hem bilgisayar hem de mobil cihazlarla uyumlu olacak şekilde tasarlandı. Marka stratejisi ile uyumlu olacak şekilde geliştirilen yeni web sitesi, kullanıcılarına hızlı, güvenli ve sorunsuz bir deneyim sağlıyor.
Çolakoğlu Metalurji, yeni web sitesini sadece dijital dönüşüm sürecinin bir adımı olarak değil, aynı zamanda markanın 80 yıllık birikimini geleceğe taşıyan bir platform olarak görüyor.
Çolakoğlu Metalurji İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Kazım Selim Özkan, bu süreci şöyle değerlendirdi:
“Web sitemizi yenilerken, sektördeki öncü konumumuzu güçlendirmeyi hedefledik. Böylece, odağımızı sadece tasarım değişikliğinde değil, 80 yıldır üretim alanındaki başarımızı dijital dünyada da fark yaratacak şekilde oluşturduk. Kullanıcılarımızın dijital deneyimini en üst seviyeye çıkarmak ve markamızın değerini bu platforma taşımak istedik. Bu süreçte atölye çalışmalarıyla ihtiyaçları tespit edip yenilikçi bir yol haritası oluşturduk. Teknoloji odaklı dönüşüm süreçlerimizde attığımız bu yeni adım, Çolakoğlu Metalurji’nin, inovasyon ve teknolojiye olan bağlılığını bir kez daha gösteriyor. Amacımız, yalnızca iş süreçlerimizi dijital platformlara taşımak değil, aynı zamanda markamızın ruhunu ve değerini de dijtal dünyaya yansıtmak. Erişilebilirlik standartlarına tam uyum sağlayan web sitemiz, aynı zamanda GDPR (Genel Veri Koruma Yönetmeliği) ile diğer veri güvenliği düzenlemelerine uygun olarak geliştirildi. Bu dijital atılımla kullanıcı deneyimini ön planda tutarak, güvenliği ve erişilebilirliği en üst seviyeye çıkardık.”
Çolakoğlu Metalurji, yeni web sitesinde dinamik ve devamlı gelişen içerik yönetim sistemi sayesinde kullanıcı deneyiminin sürekli olarak iyileştirilmesini amaçlıyor. 80. yılını kutlayan marka, yenilikçi vizyonu ve modern dijital yüzüyle geleceğe kararlılıkla ilerliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) Direktörü Bora Şekip Güray enerji verimliliğindeki gelişimin, Türkiye’nin enerji güvenliği ve enerji dönüşümü hedefleri için çok yönlü faydalar sunduğunu söyledi. Güray, “Enerjiye olan talebi daha verimli ve katma değeri daha yüksek bir niteliğe ulaştırabilecek teknoloji çözümleri ve tüketim davranış değişiklikleri hem ekonomik hem de çevresel yönden daha sürdürülebilir bir enerji geleceği hedefleri için önemli” dedi.
"Enerji Verimliliği Haftası”, enerji verimliliği konusunda bilincin yaygınlaşması ve farkındalığın güçlendirilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ikinci haftasında kutlanıyor. Bu yıl 6 - 12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek faaliyetlerle enerji verimliliğinin önemi ve çok yönlü katkıları bir kez daha hatırlatılacak. Enerji sektörünün görünümüne ve gelecek perspektifine ışık tutan önemli çalışmalara imza atan Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) Direktörü Bora Şekip Güray, Enerji Verimliliği Haftası faaliyetlerinin, enerji verimliliği bilincinin toplum genelinde yaygınlaşması bakımından önem taşıdığını belirterek enerji verimliliğine yönelik farkındalığın artmasının memnuniyet verici olduğunu söylüyor. Güray, enerjiye olan talebi daha verimli ve katma değeri daha yüksek bir niteliğe ulaştırabilecek teknoloji çözümlerinin ve tüketim davranış değişikliklerinin hem ekonomik hem de çevresel yönden daha sürdürülebilir bir enerji geleceğine dair hedefler için büyük önem taşıdığının da altını çiziyor.
Enerji verimliliği, sürdürülebilir enerjinin en kritik destekleyicilerinden
Bora Şekip Güray, enerji verimliliğinde gelişime yönelik yatırımların; çok yönlü enerji, ekonomi ve iklim faydalarıyla, Türkiye’nin daha güvenli, rekabetçi, temiz ve sürdürülebilir enerji geleceği hedeflerinin en kritik destekleyicilerinden olduğunu kaydetti. “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2024 yılı başında açıkladığı Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında, 2030 yılına kadar enerji verimliliğine 20.2 milyar dolar yatırım hedeflendiğini dile getiren Güray, “Bu doğrultuda enerji verimliliği projelerine mali destekler, yeşil dönüşüm odaklı yatırım ve teşvik planlamaları, enerji performans sözleşmesi modeli yaklaşımlarının gelişimi, sektörler arası iş birlikleri ve sinerjiler yoluyla yatırımların güçlendirilmesi önem taşıyor. Türkiye, son dönemde ekonominin enerji yoğunluğunda azaltım performansı ile OECD ülkeleri arasında öne çıkıyor. Bu performansın sürmesi, ekonomik ve sosyal gelişim hedefleri ve verimli büyüme yoluyla daha sürdürülebilir bir enerji geleceği bakımından kritik önem taşıyor” dedi.
“Enerji güvenliği ve 2053 net-sıfır hedeflerinde büyük etkiye sahip olacak.”
Bora Şekip Güray enerji verimliliğinin; enerji ithalat faturasının azaltılması, enerji arz güvenliğinin ve esnekliğinin güçlendirilmesi, karbon nötr enerji geleceği hedeflerine ulaşılması, sanayinin ve ekonominin daha rekabetçi ve yüksek katma değerli gelişimi için çok değerli fırsatlar sunduğuna dikkat çekti. Güray şöyle konuştu: “IICEC’in daha güvenli ve temiz enerji geleceğine yönelik çalışmalarında; enerji verimliğinin Türkiye’nin enerji güvenliğine, rekabetçi enerji arzına ve temiz enerji dönüşümüne somut katkıları öne çıkıyor. Türkiye’nin büyüyen enerji sisteminde enerji arzının halen yaklaşık üçte ikilik kısmı ithal fosil yakıtlardan karşılanıyor. Enerji ithalat faturasının cari işlemler dengesindeki negatif etkisinin azaltılması için son dönemde yerli petrol, doğal gaz ve yenilenebilir enerji üretimlerinde gerçekleşen artışlar ve bu yönde güçlenen 2030-2035 hedefleri ile birlikte enerji arzında ve tüketiminde verim artışlarının sağlanması kritik fırsatlar sunuyor. Enerji verimliliği, karbon nötr bir enerji geleceği vizyonu için tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin enerji dönüşümü hedeflerinde de daha fazla öne çıkıyor. 2053 net-sıfır hedefinde ve sera gazı emisyonlarında amaçlanan azaltım patikasına ulaşılmasında, yenilenebilir enerjide büyüme ile birlikte en yüksek potansiyel ve etkiye sahip iki başlıktan birisi enerji verimliliği olacak. Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve temiz elektrifikasyon hedeflerinin, enerji verimliliği fırsatlarıyla birlikte bütüncül ve teknoloji-odaklı perspektifte değerlendirilmesi bu faydaları ileriye taşıyacak.”
“Enerji Verimliliği Eylem Planındaki hedefler ve yaptığımız analizler önemli verim fırsatlarına işaret ediyor.”
Güray, “Binalarda yalıtım performansının güçlendirilmesi, sanayinin enerji tüketim süreçlerinde verimlilik artırıcı projelere daha fazla yaygınlık kazandırılması, ulaşımda araç filosunun yakıt ekonomisinde iyileşmeler ve entegre mobilite çözümleri, tarımsal sulamada verimlilik iyileşmeleri, mevcut ve yeni elektrik üretim birimlerinde ve elektrik şebekelerinde verimlilik artışlarını sürdürmek gibi çok boyutlu fırsat alanlarımız var. Bunlara ek olarak, verimli bölgesel ısıtma fırsatlarına, yeni enerji teknolojilerinin verimine, verimlilik ve dijitalleşme etkileşimlerinden değer yaratmaya daha fazla odaklanacağımız bir döneme giriyoruz. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi karbon fiyatlama gelişmelerinin, sanayide ve ekonominin genelinde enerji verimliliği odağını güçlendirerek yeni iş modellerini daha fazla gündeme getirmesi bekleniyor. Enerjinin daha verimli ve akılcı kullanımı, enerji maliyetlerinin azaltılması ve yönetimi bakımından da çok önemli.” ifadelerini kullandı.
“Elektrik enerjisi talebini çeşitlendiren ve artıran dinamiklere sahibiz”
Elektrifikasyonun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye enerji sektöründe de en güçlü trendlerden biri olduğuna işaret eden Bora Şekip Güray, “Elektrikli karayolu ulaşımının yaygınlaşmasından raylı sistemlerde elektrifikasyon hedeflerine, ısı pompası çözümlerinden dijital dönüşüme kadar geniş bir spektrumda elektrik enerjisi talebini çeşitlendiren ve artıran dinamiklere sahibiz. Bunlar aynı zamanda enerjinin daha verimli kullanımına da katkı sunan fırsatlar. Elektrikli motorlar, elektrikli ev aletleri, genel aydınlatma gibi kullanımlar da elektrifikasyonun daha verimli gelişimi için önemli potansiyel içeriyor” ifadelerinde bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akıllı temizlik teknolojilerinde küresel bir lider olan Roborock, ev yaşamını kolaylaştırmak amacıyla geliştirdiği yenilikçi ürünleriyle CES 2025’te sahne alıyor. Marka, dünyanın ilk mekanik kola sahip seri üretim robot süpürgesi* olan Saros Z70 modelini tanıtarak, akıllı ev temizliği alanında yeni bir çağ başlattı. Roborock Saros Z70, çorap, küçük havlu, peçete ve 300 gr** altındaki terlikleri ve engelleri kaldırıp düzenleyebiliyor.
OmniGrip akıllı ve katlanabilir kol donanımına sahip olan Saros Z70, robot süpürgeleri bir üst seviyeye taşıyarak ev asistanlarına dönüştürüyor. Roborock ayrıca, farklı robot süpürgeler, ıslak-kuru süpürgeler ve çamaşır makinelerini de içeren yeni ürün serisiyle akıllı ev temizliği teknolojisindeki liderliğini bir kez daha kanıtlıyor.
Saros: Yapay zeka destekli akıllı robot süpürgeler
CES 2025’te “Yeni Bir Çağ Başlıyor” temasıyla tanıtılan Saros serisi, akıllı ev temizliğinde yenilikçi teknolojilerin kapılarını aralıyor. Serinin amiral gemisi olan Roborock Saros Z70, markanın en ileri ürün teknolojilerini gözler önüne seriyor. Roborock, Saros serisiyle akıllı teknolojiyle desteklenen bir ev temizliği vizyonu sunuyor.
Saros amiral gemisi serisi üç modelden oluşuyor: Roborock Saros Z70, Roborock Saros 10 ve Roborock Saros 10R. Her model, yapay zeka destekli akıllı özellikleri ve en son robotik donanımı bir araya getirerek Roborock’un en ileri temizlik teknolojilerini tüketicilere sunuyor.
Roborock Saros Z70: Robot süpürge değil temizlik robotu!
Roborock Saros Z70, 2025’in ilk yarısında piyasaya sürülmesi beklenen, robot süpürgelerde devrim yaratan bir model olarak öne çıkıyor. OmniGrip, 5 eksenli ve katlanabilir robot kol donanımı ile daha önce ulaşılması zor alanlarda temizlik yapabilme özelliği sunuyor ve çorap, küçük havlu, peçete ve 300 gr** altındaki terlikleri kaldırıp düzenleyebiliyor. Gelişmiş navigasyon, vakumlama ve paspaslama özellikleriyle donatılan yapay zeka destekli Roborock Saros Z70, robot süpürgeleri adeta robotik ev asistanlarına dönüştürecek. Ayrıca Roborock’un şimdiye kadarki en ince modeli olan Saros Z70, yalnızca 7.98 cm yüksekliğiyle, 22.000 Pa HyperForce emiş gücüyle ve sektörde bir ilk olan AdaptiLift Gövde kaldırılabilir gövde sistemiyle de ön plana çıkıyor.
Roborock Saros 10: 100 derecelik geniş açı görüş modülü
Roborock Saros 10, Roborock’un ilk RetractSense™ Navigasyon Sistemi ile donatıldı. Bu sistem, güvenilir LDS navigasyon teknolojisini, alçak alanlardan geçebilmek için aşağı indirerek içine çekilebilen bir modül içeriyor. 100 derecelik geniş görüş açısı ile olağanüstü bir kapsama alanı sunuyor. Bu yenilik, Saros 10’a ultra ince 7.98 cm form faktörü kazandırıyor.
Navigasyonun ötesinde, Roborock Saros 10, en son VibraRise® 4.0 ayrılabilir paspaslama modülü, sektörde bir ilk olan AdaptiLift Gövde kaldırılabilir gövde sistemi ve Roborock’un en gelişmiş temizlik teknolojilerini entegre ederek güvenilir ve güçlü bir temizlik ortağı haline geliyor.
Roborock Saros 10R: 7.98 cm form faktörü
Roborock Saros 10R, robot süpürge zekasını bir adım öteye taşıyan yeni nesil StarSight™ Otonom Sistem 2.0 ile geliyor. Geleneksel LDS (Laser Distance Sensor) kule modülü yerine, bu sistem çift ışıklı 3D Time-of-Flight (ToF) teknolojisi ve yapay zeka destekli bir RGB kamera kullanarak çevrenin benzersiz 3D haritalamasını ve engel algılamasını sağlıyor. Ultra ince 7.98 cm form faktörüyle, en yeni temizlik teknolojilerini kompakt bir tasarımda kullanıcı ile buluşturuyor.
Akıllı Temizlikte Yeni Bir Dünya: Roborock F25 Serisi
Roborock, robot süpürgelerin yanı sıra yeni F25 Serisi ıslak-kuru el süpürgelerini de tanıtıyor. Bu modeller, 180° FlatReach Derin Temizlik** gibi yenilikçi özellikleri ile öne çıkıyor ve alçak mobilyaların altını zahmetsizce temizlemeyi sağlıyor. Ayrıca, çift kazıyıcı başlıkları sayesinde saçları kolayca çözebilen ve iz oluşumunu en aza indiren “saç dolanmayan ve iz bırakmayan rulo**” donanımına sahip.
Roborock hakkında daha fazla bilgi için Roborock internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Roborock Hakkında
Roborock, akıllı temizlik çözümleriyle tanınan önde gelen bir temizlik markasıdır. Küresel önde gelen akıllı cihaz üreticisi olma kararlılığını sürdüren Roborock, robotik, kablosuz, ıslak/kuru vakum temizleyiciler ve çamaşır kurutma makineleri gibi yenilikçi ürün yelpazesiyle yaşamları zenginleştiriyor. Kullanıcı odaklı bir yaklaşımla geliştirdiği Ar-Ge projeleri, 170'ten fazla ülkede 15 milyondan fazla evde çeşitli temizlik ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Pekin merkezli ve stratejik yan kuruluşları olan Roborock Japonya, Hollanda, Polonya, Almanya ve Güney Kore'deki ana pazarlarda faaliyet göstererek dünya çapındaki pazar varlığını güçlendirmeye odaklanıyor.
*Roborock, bu teknolojiyi robot süpürge sektöründe ilk seri üretime sunan marka olarak 2025 Ocak ayında piyasaya çıkarmıştır.
**Üretici tarafından yapılan dahili testlere dayanmaktadır. Sonuçlar çevresel koşullara ve yazılım güncellemelerine göre değişiklik gösterebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk-Alman Üniversitesi tarafından ilki 2018 yılında hayata geçirilen ve hayvan refahı alanında fark yaratmak isteyen firmaları destekleyerek kamuoyunda farkındalık yaratma hedefiyle ilerleyen Hayvan Refahı Ödül Töreni’nin bu yıl 6’ıncısı gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik ve hayvan refahı alanlarında öncü uygulamaları hayata geçiren Sofitel Istanbul Taksim, ilham veren organizasyonda ödül almaya hak kazanan sekiz kurum arasında yerini aldı. Türk-Alman Üniversitesi tarafından düzenlenen Hayvan Refahı Ödül Töreni’nde, "İyi Yumurta" kategorisinde ödüle layık görülen Sofitel Istanbul Taksim, tedarik zincirinde önceliklendirdiği, %100 kafessiz ve serbest gezen tavuk yumurtası kullanımıyla ödülü almaya hak kazandı. Hayvan refahının sadece etik bir yükümlülük değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin önemli bir parçası olduğunun bilinciyle hareket eden Sofitel Istanbul Taksim, son yıllarda dünyada ve ülkemizde hem etik hem de kamu sağlığı açısından öne çıkan Hayvan Refahı konusundaki duyarlılığıyla prestijli ödülün sahibi oldu. Sofitel Istanbul Taksim, kafessiz sistemlerin tercih edildiği ve tavuklara doğal hareket alanı sunarak yaşam kalitelerini artıran bir mekanizmanın parçası olarak doğaya ve insan sağlığına pozitif etkiler sunmaya devam ediyor. Misafirlerine sadece serbest gezen ve organik tavuk yumurtası sunan Sofitel Istanbul Taksim sürdürülebilirlik konusunda kararlı adımlar atmaya devam edecek.
Sofitel Istanbul Taksim Hakkında
Dünya genelinde 40’tan fazla ülkede 120’den fazla otel ile misafirlerine hizmet veren Accor Grubu’nun lüks kategori segmentindeki markası Sofitel; Türkiye’deki tek oteli olan Sofitel Istanbul Taksim’i Tuna Şirketler Grubu’nun yatırımıyla 2019 yılında hizmete açtı. Otel binasının konumu, yıllar boyunca şehir hareketliliğini en doğru şekilde yansıtan bir noktada bulunuyor. Osmanlı döneminde dönemin en popüler Jazz Kulübü, Cumhuriyet Dönemi’nde ünlü Maksim Gazinosu ve otel olarak işletilmeye başlamadan önce ise ünlü Majik Sineması olarak hizmet veren Sofitel Istanbul Taksim binası, günümüzde Fransız yaşam tarzını misafirleriyle buluşturan şık ve modern bir şehir oteli olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Sofitel Istanbul Taksim’in 33’ü süit olmak üzere toplam 202 misafir odası bulunuyor. Ünlü Türk ressam Devrim Erbil tablolarının sanatla bütünleştirdiği şık odalardaki Boğaz ve şehir merkezinin manzarası, konaklayan misafirlerini büyülüyor. Lanvin ile Atelier Cologne markalarının kozmetik dokunuşları ve Tuna Şirketler Grubu tarafından özenle üretilmiş tasarım mobilyalar, son teknolojiyle donatılmış misafir odalarında ayrıcalıklı bir konfor alanı oluşturuyor.
Toplantı ve etkinlikler için 4 toplantı odası ve iki balo salonuyla hizmet veren Sofitel Istanbul Taksim, yiyecek & içecek alanında sunduğu hizmetlerle de dikkat çekiyor. Şehrin yeme içme kültürüne farklı bir perspektif sunan Sofitel Istanbul Taksim Executive Şef’i Matteo Bertuletti, İtalyan mutfağından eşsiz örnekleri Fransız ve Türk mutfağıyla buluşturuyor.
Sofitel Spa ise otantik Türk ritüellerinin Fransız kozmetolojisinin incelik ve kalitesiyle buluştuğu şık bir alan olarak öne çıkıyor. Sauna, buhar odası, kapalı yüzme havuzu, masaj odaları, fitness merkeziyle her gün açık olan Sofitel Spa, Valmont ürünleriyle harmanladığı canlandırıcı ve gençleştirici menüsüyle hizmet veriyor.
Sofitel Hakkında
Sofitel Hotels & Resorts, dünya çapında modern Fransız stilinin, kültürünün ve yaşam sanatının elçisi olarak dikkat çekiyor. 1964 yılında kurulan Sofitel, dünyanın en çok rağbet gören destinasyonlarında 120’ye yakın şık ve göz alıcı oteli ile hizmet veren Fransız menşeli ilk uluslararası lüks otel markası olarak hizmet veriyor. Sofitel; zarif ve abartısız modernizmi yaşatırken, Fransız dokunuşunu bulunduğu yerel kültürlerin öğeleriyle harmanlıyor. Markanın prestijli lüksü simgeleyen üst segment grubundaki Sofitel Legend markası, zamansız şıklığı, şehirlerle özdeşleşmiş tarihi ve sembolik binalarında hizmete sunuyor. İkonik olarak tanımlanabilecek otelleri arasında Sofitel Paris Le Scribe Opera, Sofitel London St James, Sofitel Dubai The Obelisk, Sofitel Legend Old Cataract Aswan, Sofitel Mexico City Reforma, Sofitel Legend Santa Clara Cartagena, Sofitel Legend Metropole Hanoi and Sofitel Ambassador Seoul otelleri bulunuyor. Sofitel markası; konaklama alanında dünyanın lider markalarından biri olan ve 110 ülkede 5400’den fazla otel ile hizmet veren Accor’un lüks kategori markası olarak Accor Sadakat Programı, ALL -Accor Live Limitless, ile misafirlerine konaklama deneyimlerinde ödül ve puanlar kazandırıyor.
sofitel.accor.com| all.accor.com | group.accor.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji yönetimi ve otomasyon alanında dijital dönüşümün lideri Schneider Electric, elektrik güvenliği ve güvenilirliğini desteklemede önemli rol oynayan iki inovatif ürünü TeSys ve Mini Devre Kesicilerinin 100. yıl dönümünü kutlamaktan gurur duyuyor.
TeSys motor kontrol çözümleri ilk ortaya çıktıkları günden bu yana elektriksel kontrol ve güç yönetiminde öncü olmuş, güvenilirlik ve performans konusunda standardı belirlemiştir. Güvenlik, sürdürülebilirlik ve performans alanlarındaki son yenilikler, dijitalleşme ve elektrifikasyonu entegre ederek yük yönetimi, kaynak yönetimi ve koşul tabanlı bakım optimizasyonu ile karşılaştırılamaz motor güvenilirliği sağlamıştır. TeSys ürünleri dünya çapında 40 milyonun üzerinde devreyi kontrol etmektedir.
"Şirketimizin 1836 yılında kurulmasından bu yana yenilik, yaptığımız işin özüdür. 1880'lerden itibaren elektrik alanında öncüleriz, 1905'teki devrim niteliğindeki ark oluşumunu önleyen kapalı devre sigortamız, güvenlik için standartları belirlemiştir," diyor Schneider Electric Power Products Üst Düzey Başkan Yardımcısı Rohan Kelkar. "Bu yenilik arayışı, bizi sürdürülebilirlik gündeminin de ön saflarında tutan şeydir. “Etrafımızdaki dünyada yaşanan değişimlerle birlikte, ekibimizin güvenlik, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler bulmaya devam ettiğini görmek için sabırsızlanıyorum.”
Bu yıl, Schneider Electric aynı zamanda evlerdeki mini devre kesicinin de (MCB) 100. yıl dönümünü kutluyor. Elektriğin hayatımızda giderek daha merkezi bir rol oynamasıyla birlikte, MCB'nin yetenekleri, ailelerimizi, evlerimizi ve eşyalarımızı koruma amacını güderek genişlemiştir. Her evin elektrik panosunda bulunan devre kesicisinin rolü hiç bu kadar önemli olmamıştı. ABD'deki Schneider Pulse veya Avrupa'daki Resi9 Energy Center gibi yeni akıllı elektrik paneli çözümleri, yeni enerji cihazları ve yenilenebilir enerji sistemleriyle donatılmış evler için güvenlik ve zekâ katmanı ekleyen yeniliklerdir.
Schneider Electric'in Evler ve Dağıtım Üst Düzey Başkan Yardımcısı Michael Lotfy Gierges, şunları belirtti: "Elektrik koruma ve tesisatlarında 100 yılı aşkın bir inovasyon geçmişine sahip olan Schneider Electric, müşterilerimizi her seviyede güçlendirmeye kararlıdır. Elektrifikasyon ve dijitalleşmeye odaklanan son yeniliklerimiz, herkesin günümüzün iklim ve enerji krizlerinin zorluklarıyla başa çıkabilmesini sağlıyor.
Bu yıl, Schneider Electric APC Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) de 40. yılını kutluyor. 2007'de Schneider Electric tarafından satın alınan APC UPS, önemli gelişmeler kaydetmiş ve altyapı üzerindeki baskılar arttıkça IT operasyonları için kritik bir öneme sahip olmuştur. 2023’ten 2030 yılına kadar global veri pazarının iki katına çıkması beklenirken, UPS teknolojisiyle sağlam IT altyapısı ve güç koruma talebi de artıyor.
Son olarak Time ve Statisca tarafından “dünyanın en sürdürülebilir şirketi” seçilen Schneider Electric, sürdürülebilir bir gelecek için yenilik yapmaya devam ediyor.
Schneider Electric Hakkında
Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirerek etki yaratmaktır. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.
Misyonumuz, Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte güvenilir iş ortağınız olmaktır.
Elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalleşme alanlarındaki dünya lideri uzmanlığımızı akıllı endüstrilere, dayanıklı altyapılara, geleceğe dönük veri merkezlerine, akıllı binalara ve yapılara taşıyan küresel bir endüstriyel teknoloji lideriyiz. Uzmanlığımızla desteklenmiş bağlantılı ürünler, otomasyon, yazılım ve hizmetlerle entegre, uçtan uca yaşam döngüsüne sahip yapay zeka destekli Endüstriyel IoT çözümleri sunarak, müşterilerimiz için karlı büyüme sağlamak üzere dijital ikizler sağlıyoruz.
Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın yanında, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren 150.000 çalışanımız ve bir milyondan fazla iş ortağımızdan oluşan ekosistemimiz ile insan değerlerine odaklı bir şirketiz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etme amacımızın rehberliğinde yaptığımız her işte, çeşitliliği ve kapsayıcılığı benimsiyoruz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung, gençlere dijital beceriler kazandırmak amacıyla 2020 yılından bu yana sürdürdüğü Innovation Campus Programı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen Sektör Kampüste Programı’na katkısını sunacak. UNDP Türkiye iş birliğiyle düzenlediği Innovation Campus Programı ile yapay zekâ alanındaki uzmanlığını ve küresel birikimini üniversite kampüslerine taşıyan Samsung, üniversite gençlerini geleceğin teknolojilerine hazırlayacak.
Samsung, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen ve Milli Teknoloji Hamlesi’ne öncülük edecek gençlerin yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan Milli Teknoloji Akademisi’nin dijital öğrenme platformu Sektör Kampüste Programı’nın paydaşı oldu. Innovation Campus Programı kapsamında bugüne dek yüzlerce gence ulaşan yapay zekâ eğitimlerini üniversite kampüslerine taşıyacak olan Samsung, iş yaşamına hazırlanan gençlere yapay zekâ teknolojilerini kullanarak problem çözme becerileri kazandıracak.
“Innovation Campus, Sektör Kampüste Programı ile güç birliği yaparak daha çok gence ulaşacak”
Sektör Kampüste Programı’na kendi bilgi, birikim ve uzmanlıklarıyla destek olmaktan dolayı heyecan duyduklarını belirten Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Azdemir şunları söyledi: “Dünyanın önde gelen teknoloji üreticilerinden biri olarak yenilikçi teknolojiler ve yapay zekâ konusunda değişim ve dönüşüme öncülük ediyoruz. Yaşamımız yapay zekâ ile kökten dönüşürken, Samsung olarak toplumsal dönüşüme katkı sunmayı da kurumsal vizyonumuzun bir parçası olarak görüyor ve çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleriyle faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde sürdürülebilirlik, toplumsal fayda ve kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Innovation Campus Programı da bu anlamda bizim çok önem verdiğimiz bir program. Çünkü üzerinde önemle durduğumuz sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazlarından biri de gençlerin geleceğe hazırlanmaları, yeni nesil iş becerileri kazanarak yeşil ve dijital dönüşüme öncülük etmeleri. Innovation Campus Programımız ile şimdi de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız öncülüğünde yürütülen Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Erişilebilirliği ve fırsat eşitliğini temel alan bu iki programın yapılacak güç birliği ile üniversitelerde daha çok gencimize ulaşacak olması bizi gururlandırıyor. Desteklerinden dolayı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza teşekkür ediyor, programa katılacak olan öğrencilerimize de şimdiden başarılar diliyorum”.
Sektör Kampüste programı ile gençler Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sağlamaya hazırlanıyor
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde, öncelikli alanlarda yetişmiş insan kaynağını artırmak hedefiyle hayata geçirilen Sektör Kampüste Programı, sektör çalışanları ile üniversite öğrencilerini bir araya getirerek, öğrencilerin en güncel bilgileri sektör profesyonellerinden öğrendiği üniversite-sanayi iş birliğini verimli ve etkili bir noktaya taşımayı hedefliyor. Samsung, bu programa Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye iş birliğiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek başlattığı Innovation Campus Programı ile katkı sağlayacak. 18-29 yaş arasındaki gençleri dijital dönüşüm çağına hazırlamak amacıyla 4 yıldır düzenlenen Innovation Campus yapay zekâ eğitimleri, gençlere yapay zekâ teknolojileri ile teknik beceriler ve problem çözme becerileri kazandırarak destek oluyor.
Hedef: Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandırmak
Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen Innovation Campus programına katılan gençler, Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülke tarafından 2030’a kadar ulaşılmak üzere kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) doğrultusunda günümüzün en büyük sorunlarına çözüm öneren yapay zekâ projeleri geliştiriyor. Katılımcılar, eğitimin ardından becerilerini sergileyebilecekleri projeler tasarlayarak programın sonunda bu fikirlerini hayata geçirmelerini sağlayacak koçluk desteği de alıyor. Samsung Electronics’in “Herkes için Yapay Zekâ” vizyonunu yansıtan Innovation Campus Programı sayesinde birçok genç, kariyerlerindeki ilk adımları atarak istihdama katılıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.