Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
KOD :TL002
VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU
YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU
ZAMAN ETIKETI:2024-11-08T12:00:00+03:00
IHALE NO 6,440
ISLEM TURU REPO
VADE 2024-11-15
TOPLAM TEKLIF TUTARI 2,000,000,000
KABUL EDILEN TUTAR 1,000,000,000
MINIMUM BASIT FAIZ 50
ORTALAMA BASIT FAIZ 50
MAKSIMUM BASIT FAIZ 50
MINIMUM BILESIK FAIZ 64.48
ORTALAMA BILESIK FAIZ 64.48
MAKSIMUM BILESIK FAIZ 64.48
KISMI
ACIKLAMA
TCMB’nin 2024, 2025 ve 2026 yılları için enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize ettiğini gördük. 2024 yılı
için yüzde 44,00 düzeyinde yer alan yeni öngörü seviyesi; bizim tahminlerimize paralel. Bu enflasyon seviyesi
ile ilk faiz indiriminin Ocak ayında gelmesinin uygun olabileceğini düşünüyoruz.
Yüzde 21 düzeyine yükseltilen 2025 tahminine ilişkin olarak ise; şu an için bizim öngörümüzün yüzde 26
seviyesinde bulunduğunu belirtelim. Sene başında yapılacak olan asgari ücret zammının yanı sıra, yıl içerisinde
kamu kaynaklı olası ek zam ve vergi düzenlemelerin yönetilen-yönlendirilen fiyatlar aracılığı ile enflasyona
yansımasını izleyeceğiz. Yine, atalet katsayısı yüksek olan kira enflasyonu ve diğer hizmet enflasyonundaki
gelişmeler de önemli olacak.
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yaptığı son yatırımlarla büyük ebatlı seramik karo üretimindeki gücünü daha da arttıran Türkiye seramik sektörünün lideri Kaleseramik, dünyanın ikinci büyük ihtisas fuarı UNICERA’da, en yeni ürün ve tasarımlarını sergiliyor.
36’ncı kez katıldığı fuarda Kaleseramik, ‘Mekanları baştan yaratan buluş’ olarak nitelendirdiği inovatif markası Kalesinterflex, inovasyonun, estetiğin ve performansın birleşimi T-One başta olmak güçlü markalarının en yeni ürün, koleksiyon ve uygulamaları ile yer alıyor.
Türkiye’nin en büyük, dünyanın en büyük ikinci ihtisas fuarı olan Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, UNICERA 2024 İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Uluslararası pazarın en önemli üreticilerinin, yeni ürünlerini ilk kez seramik sektörünün beğenisine sunduğu fuarda, 67 yıllık köklü sektör deneyimi ile Türkiye’de Seramiğin Kalesi olan Kaleseramik de ünlü İtalyan mimar Paolo Cesaretti ve Kaleseramik Konsept ve Görsel Tasarım Ekibi’nin iş birliğiyle hazırladığı özel stantta ziyaretçilerini ağırlıyor.
Cersaie’den sonra UNICERA’da da yine fark yaratan bir deneyim sunmak istediklerini belirten Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu, “Küresel markalar için ihtisas fuarları büyük önem taşıyor. Kaleseramik olarak, biz de ulusal ve uluslararası alanda üretici ile tüketicileri bir araya getiren bu fuarların varlığını ve katkısını çok önemli ve değerli buluyoruz.
Her zaman olduğu gibi bu yıl da farkımızı ortaya koyan, Kale’nin marka duruşunu, savunduğu değerleri, neden var olduğunu anlattığımız özel bir tasarım ile UNICERA’da yer alıyoruz. Seramik sektörüne liderlik eden bir firma olarak, yaşam alanlarına yeni anlamlar katmak vizyonumuz doğrultusunda; tasarımı odağına alan yenilikçi ve dayanıklı ürünlerimiz, doğa dostu sürdürülebilir ve tasarruflu çözümlerimizi tüketici ve profesyonellerin beğenisine sunuyoruz. ‘Mekanları baştan yaratan buluş’ olarak nitelendirdiğimiz inovatif markamız Kalesinterflex’i inovasyonun, estetiğin ve performansın birleşimi T-One başta olmak güçlü markalarımızın en yeni ürün, koleksiyon ve uygulamalarını tanıtıyoruz” dedi.
“Seramik sektörüne Kalesinterflex’in yarattığı devrim ışık tutuyor”
Kaleseramik’in sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli üreticilerinden biri olduğuna dikkat çeken ve Kalesinterflex’in yaşam alanlarında yeni bir geleceğe kapı araladığını belirten Timur Karaoğlu, “Kalesinterflex sahip olduğu üstün niteliklerle seramiğin geldiği son noktayı temsil ediyor. Mimarinin geleceğini şekillendirmesinin yanında, çevreci özellikleri ve yenilikçi teknolojisiyle hayata, dünyaya ve insana değer katıyor. Seramik sektörünün geleceğine yön veren Kalesinterflex, aynı zamanda dünya markası olma yolculuğumuzda en önemli lokomotif gücümüzü oluşturuyor. Son dönem yatırımlarımız ile daha güçlendirdiğimiz ileri üretim teknolojimiz, Ar-Ge altyapımız ve tecrübeli insan kaynağımız ile Kalesinterflex’e yeni kullanım alanlarında yer açmaya devam ediyoruz.
Unicera’da Kaleseramik olarak inovatif markamız Kalesinterflex’in kullanım alanları zenginliği ve üstün niteliklerinin yanı sıra çevre dostu üretim anlayışı ve sürdürülebilir özellikleri ile sektörde yarattığı devrime ışık tutup, herkesi bir kez daha dünyaya sahip çıkmaya davet ediyoruz.”
“2 mm kalınlıktaki süper ince porselen plaka ilk kez UNICERA’da”
Türkiye’nin lider, Avrupa’nın 4., dünyanın da 21. en büyük seramik kaplama malzeme üreticisi olarak bu yeni döneme global marka yolculuğumuza katkı yapacak yeni yatırım ve ürün geliştirmeleri noktasında büyük önem veriyoruz. Ulusal pazarın yanında dünyanın 85’ten fazla ülkede ürünlerini tüketicilerle buluşturan bir marka olarak devraldığımız bu bayrağı, daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Amacımız ise, yeni yatırımlarla küresel pazardaki güçlü konumumuzu daha da pekiştirmek.
Özellikle seramiğin geleceği olarak gördüğümüz büyük ebatlı porselen plaka alanındaki yatırımlarımıza hız verdik ve yılda 1,5 milyon metrekare üretim kapasitesine sahip olan 3. Kalesinterflex Hattımızı yine geçen yıl 27 Temmuz hizmete aldık. Bu yeni hatla birlikte en büyük ebat olan 160x320 cm ölçü ve farklı kalınlardaki porselen plaka ürün gamımızı daha da zenginleştirdik.
Bugüne kadar Kalesinterflex’i 3 mm kalınlığa kadar üretebiliyorduk. Ancak üretim teknolojimizde gerçekleştirdiğimiz son geliştirmelerle artık 2 mm kalınlığında, süper ince porselen plaka üretmeye başladık. Yeni 2mm ürünümüz ile yaptığımız inovasyon sayesinde seramik alanında bir devrimi daha gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Daha ince, daha hafif ve incelmesine rağmen dayanıklılığından hiçbir şey kaybetmeyen bu yeni ürünümüz ile sektöre ve müşterilerimize sunduğumuz değerleri sürekli olarak artırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yeni ve özgün bir sürdürülebilirlik anlayışıyla ürettiğimiz yeni süper ince plaka ürünümüz, %33 daha az hammadde kullanımının yanı sıra enerji tasarrufu ve çevre üzerindeki etkiyi azaltmak açısından mutlak bir yenilik anlamına geliyor”
“T-One ile devrim niteliğinde bir yeniliğe imza attık”
Türkiye’nin ilk porselen tezgahı T-One ile devrim niteliğinde bir yeniliğe imza attık. Türkiye’de üretilen ilk ve en büyük porselen plaka Kalesinterflex ile tasarlanan T-One Porselen Tezgah, dayanıklılığı, estetik görünümü, hijyenik yüzeyi ve alternatifli renk seçenekleriyle yeni nesil mutfaklarda yerini almaya başladı” diye konuştu.
Kalebodur, Türkiye’nin yeni porselen karosu ile “Kalebodur, Yenilik Budur” dedi
UNICERA’da Kalebodur, bu kez 120x280 cm ölçülerdeki Türkiye’nin yeni porselen karosu ile ‘Kalebodur Yenilik Budur’ dedi.
“Kalebodur, Seramik Budur” sloganı ile Türkiye'de adı seramik karo ile özdeşleşen Kalebodur, büyük fikirlere ilham veren yeni ölçülerdeki porselen karo koleksiyonunu tüketicilerle buluşturdu. Doğanın güzelliklerini modern ve şık bir tasarımla bir araya getiren 120x280 cm ebadındaki yeni porselen karolar; büyüklüğünün yanı sıra yüzey, desen ve renk çeşitliliği ile iç ve dış mekanlarda heyecan verici bir deneyime yer açıyor.
Ödüllü koleksiyonlar UNICERA’da
Her yıl seramik dünyasının en büyük buluşmalarına ev sahipliği yapan fuarda Kaleseramik, yeni yatırımlarla güçlendirdiği inovatif markası Kalesinterflex’in yanı sıra; yaşayan mekânlara anlam katan ve zevk sahibi mekânlar yaratan Çanakkale Seramik, gelişmiş üretim teknolojisiyle birlikte köklü marka deneyimini ürün gamına yansıtan Kalebodur, iç mekanlara farklı bir tasarım dili getiren Edilcuoghi , farklı ürün çözümleri ile dokunduğu her yüzeyde bütünsel bir görünüm sağlayan T-One Porselen Tezgah markalarının en yeni ürün ve koleksiyonları ile yer alıyor.
Kaleseramik standında, iF Design Award 2024'ün kazananları arasında da yer alan sakin, modern ve doğal öğeleri ustalıkla bir araya getirerek benzersiz bir deneyim sunan Kalesinterflex'in Earth Koleksiyonu’nun yanı sıra, en yeni ürün ve koleksiyonlarını tüketici ve profesyonellerin beğenisine sunuluyor.
Genel | Public
Bugün Avrupa Liderler Zirvesi Takip Edilecek
Yurt dışı piyasalarda, Fed'in dün politika faizini beklentilere paralel 25 baz puan indirmesinin ardından Wall Street endekslerinde ayrışmalar görüldü. Nasdaq endeksi %1,51 ve S&P 500 endeksi %0,74 yükseliş gösterirken, Russell 2000 endeksi %0,43 düşüşle günü tamamladı. Fed'in faiz kararı sonrası yapılan açıklamalarda, ABD ekonomisinin sağlam bir şekilde büyümeye devam ettiği ifade edildi. İstihdam tarafında ise işsizlik oranının yükseldiği ancak yine de düşük kalmaya devam ettiği vurgulandı. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD ekonomisinin genel olarak güçlü olduğunu ve son iki yılda hedeflerine doğru önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti. Ayrıca, Powell, yaklaşan ABD Başkanlık seçimlerinin politika kararları üzerinde yakın vadede herhangi bir etkisi olmayacağını söyledi. Faiz kararı ve Powell'ın açıklamalarının ardından, para piyasalarında Fed'in 2024 yılının son toplantısında 25 baz puan faiz indirimi yapma olasılığı %78 olarak fiyatlanmaya başlandı. Bu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık hazine tahvil faizi 10 baz puan gerileyerek %4,33 seviyesinden işlem görmeye devam ediyor. Avrupa endekslerinde ise dün genel olarak pozitif bir seyir izlendi. Avrupa'da, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından atılacak adımlara ilişkin belirsizlikler devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise politika faizini 25 baz puan indirerek %4,75 seviyesine çekti.
Öte yandan, Powell, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın kendisinden görevi bırakmasını istemesi halinde de istifa etmeyeceğini belirtti.
ABD borsa endeksleri son günlerde pozitif bir görünüm sergiliyor. Nasdaq 100 endeksi, yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 26 getiri sağladı. Bilanço sezonu devam ederken, bugün Paramount Global ve Baxter International şirketlerinin bilançoları öne çıkıyor. Airbnb ise dün 3,72 milyar dolar gelir ve 2,13 dolar hisse başı kazanç beklentilerine karşılık 3,73 milyar dolar gelir ve 2,13 dolar hisse başı kazanç bildirmesinin ardından %4'ten fazla değer kazandı.
Şirket Haberleri
Amazon (AMZN): Amazon, İtalya veri merkezi işine 1,3 milyar dolar yatırım yapacak.(Kaynak)
Boeing (BA): İsrail Savunma Bakalığı, Boeing'den 25 adet F-15 savaş uçağı satın almak için 5,2 milyar dolarlık anlaşma imzaladığını duyurdu.(Kaynak)
Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.burganyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İş Bankası, startuplara yönelik hayata geçirdiği ürün ve hizmetlerle girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaya devam ediyor. Startup'ların en çok kullandığı teknoloji ürün ve hizmetlerini analiz eden Banka, Google'ın, 2023 ve 2024 yıllarında "Partner of the Year - MENAT Region" ödülünün sahibi olan Oredata ile birlikte Google Cloud ve Google Workspace ürünlerini ayrıcalıklı olarak sunan iki kampanya başlattı.
"Google Cloud" kampanyası ile Oredata üzerinden yapılan Cloud fatura ödemelerine özel indirim avantajı sağlarken, "Google Workspace" kampanyası ile Oredata üzerinden yapılan yıllık lisans alımlarına özel maxipuan sunuluyor.
İş Bankası Dijital Bankacılık Müdürü Emre Ölçer, startup'ların iş modellerini hayata geçirmeleri ve hızla ölçeklendirebilmelerinde vazgeçilmez bir teknoloji olan bulut sistemlerinin önemli bir maliyet olduğunu gözlemlediklerini belirterek, bu iş birliği ile startup'ların yerelden globale uzanan yolculuklarını desteklemeyi hedeflediklerini söyledi.
Oredata CEO'su Ömer Faruk Kurt ise, "İş Bankası ve Google Cloud ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, startup ekosisteminin teknolojik altyapı ihtiyaçlarına yönelik önemli bir adım. Startup'ların cloud teknolojilerine daha avantajlı koşullarda erişmesini sağlayacak bu kampanyanın, ekosisteme değerli katkılar sunacağına inanıyoruz" dedi.
Google Cloud Ülke Kanal Lideri Dr. Serhan Yılmaz da, "İş Bankası ve Oredata iş birliğiyle, Maximiles Business Startup Kredi Kartı sahibi teknoloji girişimlerinin Google Cloud ve Workspace'e erişimini kolaylaştırıyor, dijitalleşme yolculuklarında maliyet avantajı sağlıyoruz. Bu iş birliğinin Türkiye'deki startup ekosistemine büyük katkı sağlayacağına ve girişimlerin dijital yol haritalarındaki karar aşamalarında önemli bir kolaylık yaratacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Kampanyadan nasıl yararlanılacağına dair detaylı bilgi için isbank.com.tr adresinde yer alan Maximiles Business Startup Kart sayfasını ziyaret etmek ya da İş Bankası Girişimcilik Şubelerini ziyaret etmek yeterli
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmasına sunduğu çok yönlü katkıyı 2009 yılından bu yana düzenli olarak raporlayan TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), bu alandaki yenilikçi yaklaşımıyla raporlama konusunda dünyanın en prestijli ödül programlarından biri olarak kabul edilen ABD merkezli MerComm tarafından düzenlenen ARC Awards'tan (Annual Report Competition) altın ödülle döndü. Banka, bu yıl 38. kez düzenlenen ARC Awards'ta, "2053'e Doğru Net Negatif, Kapsayıcı Kalkınma" başlıklı 2023 yılı Entegre Faaliyet Raporu'yla Illustrations: Integrated AR & CSR: Non-Traditional kategorisinde altın ödülün sahibi oldu.
2023 yılında, "Online Rapor-Interactive" ve "Özelleştirilmiş Faaliyet Raporu-Specialized AR" kategorilerinde en iyi rapor ödüllerini kazanan TSKB'nin bu yılki raporunda kullanılan tüm görseller, bankanın faaliyet alanlarıyla ilgili anahtar kelimelerden yola çıkılarak hazırlanan yönlendirmelerle yapay zeka desteğiyle üretildi.
TSKB'nin "2053'e Doğru Net Negatif, Kapsayıcı Kalkınma" isimli 2023 Entegre Faaliyet Raporu; GRI Standartları ve diğer uluslararası yönergelerle uyumlu olarak Birleşmiş Milletler Global Compact (UNGC) ilerleme raporlaması ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri'nin (Women's Empowerment Principles (WEPs) gerekliliklerini de içeriyor
Merkez Bankası'nın (TCMB) yaptığı açıklama aşağıda bulunuyor:
Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor.
İç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini değerlendiriyoruz. Bu yavaşlamanın da etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor.
Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.
Konuşmamın ilerleyen bölümlerinde, bahsettiğim tüm bu unsurlar hakkında detaylı değerlendirmelerde bulunacağım.
Sunumumda ilk olarak küresel ekonomi, makroekonomik görünüm ve para politikası duruşumuza ilişkin değerlendirmelerimizi paylaşacağım. Daha sonra orta vadeli tahminlerimizi sunacağım. Sonrasında Başkan Yardımcılarımızla birlikte sizlerin sorularını yanıtlayacağız.
Bu Raporumuzda da yine, öne çıkan konulara ve tematik analizlerimize kutu çalışmalarıyla yer veriyoruz.
Bu Rapordaki kutularımızda; Fed faiz indirimlerinin etkileri, OVP çerçevesinde maliye politikası, enflasyon ana eğilimi, tüketici beklentileri, firma görüşmeleri ve krediler hakkında çalışmalarımız var. Bu kutu çalışmalarına dikkatinizi çekmek isterim.
Konuşmama son dönemde öne çıkan küresel ekonomik gelişmeler ile başlıyorum.
Küresel büyüme görünümünde önceki Rapor dönemine paralel olarak kademeli toparlanma öngörüsü korundu. Bununla birlikte, aşağı yönlü risklerin daha fazla ağırlık kazandığını gözlemliyoruz.
İmalat sanayi ve hizmetler sektörü arasında önceki Rapor döneminde gözlenen farklılaşma da sürmekte.
Öncü göstergeler ise, özellikle imalat sanayinde aşağı yönlü risklerin bir miktar arttığına işaret ediyor.
Küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor.
Enerji dışı emtia fiyatlarında son dönemde genele yayılan artışlar görülürken, jeopolitik gelişmeler özellikle enerji fiyatlarındaki oynaklığı artırdı.
Enflasyon görünümüne bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirim süreçlerine başladı. Fed ilk faiz indirimini Eylül ayında yaptı.
Gelişmekte olan ülkelerde ise daha önceden başlayan faiz indirim sürecine yeni merkez bankalarının da dahil olduğunu görüyoruz.
Küresel ölçekte ılımlı büyüme ve enflasyon görünümü, merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de parasal sıkılığı azaltabileceklerine işaret ediyor.
Diğer taraftan, enflasyondaki atalet zayıflamakla birlikte devam ediyor. Bu nedenle, gerekli parasal sıkılığın korunacağı ve indirim süreçlerinin temkinli götürüleceği iletişimi sürdürülüyor.
Ayrıca, Brezilya ve Rusya gibi merkez bankalarının da ülkeye özgü enflasyon görünümleri gereği politika faizini artırdığını izliyoruz.
Şimdi sizlerle, yurt içi makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerimizi paylaşmak istiyorum.
Yılın ikinci çeyreğinde, yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı belirgin olarak azalırken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı sürdü.
Bu dönemde yurt içi talep büyümeye 1,2 puan katkı verirken, net ihracatın katkısı 1,3 puan olarak gerçekleşti.
Böylelikle, büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi.
Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor.
Bu dönemde, perakende ve ticaret satış hacim endeksleri, bir önceki çeyreğe kıyasla bir miktar arttı.
Bununla birlikte, perakende satış hacim endeksine daha detaylı baktığımızda, altın hariç olarak artışın daha ılımlı olduğunu görüyoruz.
Bu göstergelerin yanı sıra, firma görüşmelerinden elde ettiğimiz saha gözlemleri de iç talepteki yavaşlamayı teyit ediyor.
Üçüncü çeyrekteki mevcut arz göstergeleri, iç talepteki yavaşlama ile uyumlu seyretti.
Bu dönemde, sanayi üretimi düşmekle birlikte, oynaklığı yüksek sektörler dışlandığında, üretimdeki azalış daha sınırlı oldu.
Hizmet üretim endeksi ise sanayi üretimine kıyasla daha güçlü bir görünüm izlemekle birlikte, temmuz-ağustos verileriyle çeyreklik bazda sınırlı azaldı.
Üçüncü çeyrekte, genel anlamda üretim göstergelerindeki ılımlı ivme kaybı, talepte özetlediğim görünüm ile uyumlu.
Bu çerçevede, talep koşulları enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştı.
Farklı yöntemlerle hesapladığımız göstergeler, üçüncü çeyrekte çıktı açığının gerilediğini gösteriyor. Bu gerilemenin yılın son çeyreğinde de devam ettiğini değerlendiriyoruz.
Bu noktada altını çizmek isterim ki; sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengelenme sürecektir. Önümüzdeki dönemde negatif düzeylerde gerçekleşecek olan çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır.
İç talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak dış ticaret dengesindeki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz.
Bunun yansımasıyla, ikinci çeyrekte, cari açığın millî gelire oranı yüzde 1,7 seviyesine geriledi. Üçüncü çeyrekte ise birikimli cari açığın azalmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Daha önce de söylediğimiz gibi, parasal sıkılaştırma dönemlerinde, cari dengede düzelme oluyor.
Önümüzdeki dönemde, sıkı parasal duruşumuzla uyumlu olarak cari dengedeki olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz.
Konuşmamın bu bölümünde, enflasyona ilişkin değerlendirmelerimizi paylaşmak istiyorum.
Tüketici enflasyonu ekim ayında yüzde 48,6 oranına gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştü.
Küresel emtia fiyatları, ekim ayı hariç, gerileme eğilimini sürdürerek dezenflasyon sürecini destekledi. Nominal döviz kuru ise ağustos ayında gerçekleşen artış sonrasında ılımlı bir seyir izledi.
Daha önce belirttiğim gibi, talep de yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi.
Ayrıca, enflasyon beklentilerindeki iyileşme kademeli bir şekilde devam etti.
Her zaman vurguladığımız gibi, enflasyonun ana eğilimini yakından takip ediyoruz.
Ana eğilim göstergelerimizi yansızlık, oynaklık ve tahmin performansı açısından değerlendirdik. Bu konudaki kutu çalışmamızı inceleyebilirsiniz.
Yaptığımız analizler, göstergelerin performansının söz konusu kriterlere göre değiştiğini gösteriyor. Bu durum enflasyonun ana eğilimini farklı göstergeler üzerinden takip etmenin önemine işaret ediyor.
TCMB bünyesinde takip ettiğimiz göstergeleri bir bütün olarak incelediğimizde, ekim ayında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürdüğünü görüyoruz.
Temel mal enflasyonu düşük seyrini koruyarak, ana eğilimdeki söz konusu yavaşlamayı sürüklüyor.
Hizmet enflasyonundaki iyileşme ise öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşiyor. Burada kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere, kademeli bir iyileşme izliyoruz. Ekim ayında ise talebe duyarlı bazı hizmet kalemlerinde ılımlı bir seyir gözledik. Bu görünümün süreceğini değerlendiriyoruz.
Öte yandan, çekirdek dışında kalan gruplara baktığımızda, üçüncü çeyrekte enerji fiyat artışının güçlendiğini gözlemledik. Bu gelişmede, yönetilen enerji kalemlerindeki fiyat gelişmelerinin yanı sıra maktu vergi güncellemelerinin etkileri öne çıktı.
Gıda tarafında ise üçüncü çeyrekteki iyileşen görünüm, ekim ayında işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak sekteye uğradı. Bu dönemde para politikasının görece etki alanı dışında olan taze meyve ve sebze grubunda yüksek fiyat artışı gözledik. Diğer taraftan, taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyretti.
Hizmet enflasyonuna odaklanacak olursak, üçüncü çeyrekteki yüksek seyir, dönemsel fiyatlama ve geçmişe endeksleme davranışı güçlü olan kira ve eğitim öncülüğünde sürdü.
Üçüncü çeyrekte hizmet enflasyonu üzerinde okula dönüş etkisi belirgin oldu. Eğitim hizmetleri, üniversite ücretleri kaynaklı yüksek oranda arttı. Okul servis ücretleri ulaştırma hizmetlerini, okul yurt ücretleri ise konaklama hizmetleri fiyatlarını yukarı çekti. Okula dönüşün tamamlanmasıyla, bahsi geçen gruplarda göreli fiyat uyarlaması büyük ölçüde tamamlandı.
Hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışı şeklinde bakmanın daha sağlıklı olduğunu değerlendiriyoruz.
Kiralar; deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle, diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken, yapısal boyutu da olan bir husus.
Nitekim, kiralarda yüksek fiyat artışı, sözleşme yenileme oranının üçüncü çeyrekte yükselmesinin de etkisiyle, geçtiğimiz çeyrekte de sürdü. Sağdaki grafikten takip edebileceğiniz üzere, gerek PÖS verilerinden, gerekse konut değerleme raporlarından elde edilen kira artış oranlarının, TÜFE yıllık kira enflasyonunun altında kaldığı ve gerilediği görülüyor.
Kira sözleşmelerinde kullanılan referans oranlarının düşüşü, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor. Bu konudaki kutu çalışmamıza bakmanızı tavsiye ediyoruz.
Kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz.
Sanayi tarafına baktığımızda, firmaların fiyatlama davranışlarında net bir iyileşme gözlüyoruz.
İmalat sanayinde yurt içi satış fiyat beklentileri incelendiğinde, gerek yurt içi talepte, gerekse birim maliyetinde artış bekleyen firmalar arasında fiyat arttırmayı planlayanların oranı düzenli olarak geriliyor.
Birim maliyetinde artış beklemeyen firmalar arasında da fiyat artırmayı planlayanların oranı azalıyor.
Nitekim, üretici aylık enflasyonu son üç aylık dönemde ortalamada yüzde 1,4 düzeyinde seyrediyor. Dolayısıyla, tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar zayıflıyor.
Üretici enflasyonundaki bu seyir, TÜFE’de mal fiyatlarını olumlu etkiliyor. Sol panelden takip edebileceğiniz üzere, temel mallarda fiyat artışları önemli ölçüde zayıfladı. Ağustos ayında Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle kısmi bir yükseliş olsa da genel itibarıyla temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ediyor.
Temel mallarda son üç aylık dönemdeki yıllıklandırılmış ana eğilim yüzde 20 civarında.
Özellikle dayanıklı mal grubu fiyatlarında ılımlı görünüm sürmekte.
Fiyatlama davranışlarının seyrinde fiyat artışlarının boyutu kadar yaygınlığı da önemli.
Talep koşulları fiyat artışının büyüklüğü yanında yayılımını da etkiliyor. Nitekim, çıktı açığı ile yayılım endeksi arasında belirgin bir pozitif ilişki söz konusu.
Çıktı açığının negatif değerler aldığı soğuma dönemlerinde tüketici fiyat artışlarının genele yayılımı da azalmakta.
İçinde bulunduğumuz dönemde de talep koşullarındaki normalleşme ile birlikte yayılım endeksinde gerileme söz konusu.
Analizler çıktı açığının düşüş eğilimini sürdürmesiyle, önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının yayılımının daha da güç kaybedebileceğine işaret ediyor.
Enflasyon beklentilerinin seyri, dezenflasyonun hızı açısından önem arz etmekte.
Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinde dağılımın sola kayması, beklentilerin iyileştiğine işaret ediyor. Ayrıca dağılım, beklentiler arasındaki uzlaşının arttığı tek tepeli bir görünüm sergiliyor. Ancak, beklentilerdeki iyileşmenin hızı henüz arzu ettiğimiz seviyede değil. Dezenflasyonun maliyeti bakımından, enflasyon beklentilerinin tahmin aralığımıza yakınsaması kritik önemde.
Sağ panelden göreceğiniz üzere, reel sektör ve hanehalkı enflasyon beklentilerinde de iyileşme devam ediyor. Tüketici enflasyon beklentilerine dair kutu çalışmamızı okumanızı tavsiye ederiz.
Manşet enflasyondaki düşüşle birlikte, tüm sektörlerin beklentileri kademeli bir biçimde geriliyor. Sıkı para politikası duruşumuzla, beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlıyız.
Konuşmamın bu bölümünde ise, sizlere para politikası duruşumuz hakkında bilgi vereceğim.
Bildiğiniz gibi mart ayında yüzde 50’ye çıkardığımız politika faizini yedi aydır sabit tutuyoruz.
Ayrıca, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz.
Sıkı parasal duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız makroihtiyati tedbirleri 3 ana grupta özetleyebiliriz:
Bunlardan ilki mevduata yönelik düzenlemeler. Bu kapsamda TL mevduatın payını artırmak ve KKM’yi kademeli olarak azaltmak amacıyla aldığımız tedbirler bulunuyor. Ağustos ve eylül aylarında konjonktürel gelişmeleri dikkate alarak bu düzenlemelerde güncellemeler yaptık.
İkinci olarak kredilere yönelik düzenlemelerimiz bulunuyor. TL ve YP kredilere aylık büyüme sınırı getirerek kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçtik. Kredi piyasasında sağlıklı fiyat oluşumunu desteklemek amacıyla da ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik.
Üçüncü olarak da likidite yönetimine ilişkin adımlarımız var.
Dönemsel olarak ortaya çıkan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz.
Likidite fazlasını Türk lirası Depo Alım İhalelerine ek olarak döviz ve altın karşılığı satım yönlü swap ihaleleri yoluyla da sterilize ediyoruz.
Likidite koşullarını, muhtemel gelişmeleri göz önünde bulundurarak yakından izliyoruz. Araç setimizi etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Finansal koşullara baktığımızda, bileşik bazda ticari kredi faizleri yüzde 56, tüketici kredisi faizleri yüzde 66 ve mevduat faizleri yüzde 59 civarında fiyatlanıyor.
Mevduat faizlerinde, politika faizi, makroihtiyati politikalar ve piyasadaki likiditenin yanı sıra enflasyon ve kur beklentileri de belirleyici oluyor.
Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevemiz, mevduat faizlerinin, Türk lirasına geçişi ve tasarrufları destekleyecek seviyelerde kalmasını sağlayacak.
Beklentilerdeki iyileşmenin devam etmesi de kredi fiyatlamalarını dezenflasyon patikamız ile uyumlu hale getiriyor.
Enflasyon beklentilerinin iyileşmesiyle özellikle uzun vadeli TL finansman maliyetlerinin de azaldığını gözlemledik.
Beklentilerdeki iyileşmenin sürmesiyle bu eğilimin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz.
Tüketici kredilerinin, iç talepteki dengelenmeyi tesis edecek bir hızda seyretmesi kritik önemde.
2024 yılının ilk çeyreğinde kredi talebinin hızlanması, tüketici kredi büyümesinin kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artmasına neden olmuştu.
Aldığımız makroihtiyati önlemler ve sıkı para politikası duruşumuz ile tüketici kredilerinde büyüme zayıflayarak daha ılımlı bir patikada hareket ediyor.
Ticari tarafta ise Türk lirası kredi büyümesi aylık büyüme sınırları ve kredi talebiyle uyumlu.
Diğer taraftan, yabancı para cinsi kredilere mayıs ayında getirdiğimiz aylık büyüme sınırını, temmuz ayında düşürdük.
Bu sınırlamaların etkisiyle yabancı para kredilerdeki büyüme, hedeflerle uyumlu bir patikada seyretmekte.
Kararlılıkla sürdürdüğümüz sıkı parasal duruşumuz ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk lirası varlıklara olan ilginin ve güvenin arttığını görüyoruz.
Türk lirası mevduatın payı yüzde 56 seviyesine ulaştı. KKM payı yüzde 8'in altına indi.
KKM hesaplarının toplamı 2023 ağustos ayında 140 milyar doların üzerine yükselmişti. Mevcut bakiye 37 milyar dolara gerilemiş durumda.
Vadesi dolan KKM hesaplarından TL’ye geçiş oranları yıl başında yüzde 10’lu seviyelerdeyken son dönemde yüzde 25’in üzerinde.
KKM bakiyesinin azalması Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyor ve merkez bankası bilançosu üzerindeki riskleri azaltıyor.
TL mevduat payındaki kademeli ve istikrarlı artışın dezenflasyon patikamızın önemli bir unsuru olmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
Diğer taraftan, son dönemde, küresel piyasalarda azalan risk iştahı ile birlikte sermaye girişleri yavaşlarken Türkiye’ye yönelik sermaye hareketlerinin ılımlı seyrettiğini gözlüyoruz.
Önümüzdeki dönemde sermaye girişleri, jeopolitik gelişmelere bağlı oynaklık gösterebilir.
Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor.
Ağustos ayından itibaren, sterilizasyon amaçlı ters swap işlemlerine başladık. 22 Mart ile 1 Kasım tarihleri arasında, brüt rezervler 36 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 110 milyar dolar iyileşti.
1 Kasım itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 159 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız TL karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde 46 milyar dolara yükseldi.
Sıkı para politikası duruşumuz, Türkiye’ye yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin düşüşünü destekledi.
Uyguladığımız politikalara olan güven sonucunda rezerv seviyesi ve kompozisyonu kayda değer şekilde iyileşti.
Risk primi, jeopolitik gelişmeler sebebiyle oynak bir görünüm izlese de ılımlı seyrini sürdürdü.
Ayrıca, bu süreçte kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları dış finansman görünümünü destekledi.
ORTA VADELİ TAHMİNLER
Şimdiye kadar özetlediğim ve tahminlerimizin arka planını ortaya koyan iktisadi görünümün ardından sizlerle orta vadeli tahminlerimizi paylaşacağım.
Dış talebe ilişkin varsayımlarımızı koruduk.
Ham petrol fiyatı varsayımımızı gerçekleşme kaynaklı olarak 2024 ve 2025 yılı için aşağı çektik.
Gıda fiyatları varsayımımızı ise işlenmemiş gıda enflasyonu kaynaklı olarak yukarı yönlü güncelledik.
Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık.
Bu çerçevede, 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik.
Enflasyonun, 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 42 ve 46, 2025 yılı için yüzde 16 ve 26, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve 18’e tekabül etmektedir.
Son dönemde yüksek seyreden gıda fiyatları 2024 yıl sonu tahmin güncellememiz üzerinde 1,6 puan etkili oldu.
Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve talep koşullarının tahmin güncellememiz üzerindeki toplam etkisi yarım puan oldu.
Beklentilerdeki gerilemenin öngörülerimizden yavaş gerçekleşmesi, başlangıç koşulları ve enflasyonun ana eğilimi, 2024 yıl sonu tahminimizi 3,9 puan yukarıya çekti.
2025 yıl sonu tahmin güncellemesinde ise, gıda fiyatları, Türk lirası cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi 3,3 puan olarak hesaplıyoruz.
Ayrıca, 2024 tahminimizdeki güncelleme, enflasyon ataleti ve ana eğilim vasıtasıyla, 2025 yıl sonu tahminimizi 3,5 puan yukarı çekti.
Son olarak, çıktı açığı patikasındaki güncellemenin 2025 yıl sonu tahminimiz üzerindeki etkisi 0,2 puan oldu.
Para politikasındaki kararlı duruşumuz; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecek.
Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu süreçte, finansal koşullardaki sıkılıkla beraber talep koşulları enflasyondaki düşüşe desteğini sürdürecek.
Hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının artan eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.
Daha önce de vurguladığımız gibi, bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz:
Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz.
İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur.
Dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.