Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günümüz işletmelerinin temel ihtiyacını modern çalışma tarzına cevap verebilecek teknolojiler oluşturuyor. İş sürekliliği ve yüksek performans konusunda verimliliği esas alan kurumlara eşlik edecek teknolojiler de buna bağlı olarak önem kazanıyor. Tüketici tercihlerinden yola çıkarak kurumsal çözümler için gereken tüm performans ve güvenliği bir arada sunan Casper Nirvana bilgisayarlar, işletmelerin ihtiyacı olan maksimum verim ve yüksek performansı trend teknolojiler ile sunuyor. Masaüstü, dizüstü ve all-in-one seçenekleriyle her ihtiyaca uygun çözümler sunan Casper Nirvana, profesyonel kullanıcıların üretkenliklerini artıran parmak izi güvenliği, Low Blue Light teknolojisi, dokunmatik ekran gibi özellikler ile fark yaratıyor. Teknolojik çözümler ve iş verimliliği konusunda kuruluşlara birçok avantaj sağlayan Casper Nirvana, profesyonellerin ihtiyaç duyduğu 10 teknolojisini sıralıyor.
1. Üstün Performans ve Verimlilik: Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlar, Intel'in en yeni nesil Core i9 işlemcisi ve 64 GB'a kadar artırılabilen RAM kapasitesi ile aynı anda birden fazla işlemi hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilme imkanı sunuyor. İşletmeler, ağır iş yükleri altında dahi sistem yavaşlaması yaşamadan, operasyonlarını kesintisiz sürdürebiliyor.
2. Yüksek Kaliteli Ekran ile Gelişmiş Görüntü Deneyimi: Kaliteli ekran görüntüsü tanımına OLED, QHD LED, FHD IPS panel gibi yüksek standartta ekranlarla ile yeni bir boyut kazandıran Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlar, ortam ışığına bağlı yansımaları minimuma indirerek uzun ve konforlu kullanım imkanı tanıyor. Geniş renk gamı ve keskin görüntü kalitesi sayesinde, profesyoneller detaylara odaklanarak daha verimli çalışabiliyor.
3. Gelişmiş Grafik Performansı: Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlar, Intel Core™ AMD Ryzen™ işlemciler ve Intel® Iris® Xe / AMD Radeon® RX grafik kartı ile yüksek performanslı iş uygulamalarını sorunsuz bir şekilde çalıştırıyor. Büyük veri setleriyle çalışırken veya grafik yoğun raporlar hazırlarken, iş süreçleri Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlarla hızlanıyor.
4. Verimliliği Artıran Yapay Zeka Tabanlı Kişisel Asistan: Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlar, Windows 11 Pro ile birlikte sunulan yapay zeka tabanlı Windows'da Copilot sayesinde kullanıcıların iş süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Copilot'un sağladığı metinleri analiz etme, sunumlar için yaratıcı fikirler üretme, satış ve pazarlama planlarının oluşturulması gibi özellikler, çalışanların daha karmaşık ve stratejik işlere odaklanmasını sağlarken günlük görevlerle zaman kaybı yaşamalarının önüne geçiyor.
5. Dokunmatik Ekran Opsiyonu: İş süreçlerini hızlandıran ve kullanım kolaylığı sunan dokunmatik ekran teknolojisi, Casper bilgisayarlarında profesyoneller için verimliliği artıran önemli bir özellik olarak öne çıkıyor. 10 parmak dokunma desteğine sahip paneller kullanıcıların daha hızlı ve sezgisel bir deneyim yaşamasını sağlarken, hassas dokunmatik yüzeyi sayesinde kesintisiz ve akıcı bir çalışma ortamı sunuyor. Özellikle yaratıcı profesyoneller, tasarımcılar ve mimarlar için ideal olan bu teknoloji, dokunarak işlem yapma avantajıyla üretkenliği destekliyor. Ergonomik tasarımı ve yüksek çözünürlüklü ekrana sahip Casper bilgisayarlar, modern çalışma gereksinimlerine uyum sağlayarak her ortamda pratik bir kullanım sunuyor.
6. Sağlığı Koruyan Teknoloji: Çerçevesiz ekran özelliğinin yanı sıra sağlığı gözeten ergonomik ayarlanabilir standıyla Casper Nirvana AIO A700, kurumsal hayatın zorlu süreçlerinde üretkenliği artırıyor. Göz sağlığının korunmasına da destek sağlayan Low Blue Light özelliği ile bilgisayar ekranından gelen zararlı ışıkları engelleyen Nirvana AIO bilgisayarlar, sağladığı mavi ışık koruması ve ayarlanabilir standıyla çalışmalardaki performansı ve verimliliği artırırken kullanıcı sağlığını da koruyor.
7. Uzun Pil Ömrü ile Kesintisiz Çalışma: Casper Nirvana dizüstü bilgisayarlar, uzun pil ömrü ile gün boyu kesintisiz çalışma olanağı sunuyor. Yoğun iş seyahatlerinde veya ofis dışında çalışan ekipler için mobiliteyi destekleyen bu özellik, üretkenliğin artırılmasını sağlarken, iş süreçlerinde esneklik sunuyor.
8. Parmak İzi Teknolojisi: Tasarımına olduğu kadar kullanıcılarının güvenliğine de önem veren Casper Nirvana, UV yüzey kaplaması ile korunan, aşınmaya dayanıklı ve hassas yapıdaki parmak izi okuma teknolojisi sayesinde verileri güvenle koruyor. Bu sayede çok daha hızlı ve güvenli erişim sağlanırken, profesyonellerin kişisel ve kurumsal verilerinin korunması ön planda tutuluyor.
9. Hızlı Veri İşleme ve Depolama Çözümleri: Casper Nirvana dizüstü bilgisayarların 2 TB'a kadar SSD depolama kapasitesi, büyük dosyaların hızlı bir şekilde saklanmasına ve işlenmesine imkan tanıyor. SSD teknolojisi sayesinde daha hızlı okuma ve yazma işlemleri yapılarak, işletmelerin verimliliğini artırıyor ve veri yönetimini daha verimli hale getiriyor.
10. Güçlü Bağlantı Seçenekleri ve Genişletilebilirlik: Çok sayıda bağlantı noktası ve genişletilebilir bellek kapasitesi ile işletmeler, çeşitli cihazlarla kolayca entegre olabiliyor. Böylece, veri aktarımı hızlanırken, iş süreçleri sorunsuz bir şekilde ilerliyor. Aynı zamanda tasarımından ödün vermeyen ergonomik yapısıyla kullanıcılarına konforlu bir kullanım deneyimi yaşatıyor.
Teknolojisiyle ev ya da ofislerde ihtiyaç duyulan tüm gereksinimleri karşılayan Casper Nirvana bilgisayarlar hakkında daha fazla bilgi almak ve online sipariş verebilmek için https://www.casper.com.tr/bilgisayar linkini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanofi, Hasta Dernekleri Kapasite Geliştirme Programı ROTA'nın Kapanış Toplantısını Gerçekleştirdi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
vivo'nun son teknoloji ZEISS Profesyonel Portre özellikleriyle donatılan akıllı telefonu V50, Türkiye'deki kullanıcılar için myvivoshop.com ve diğer online kanallar üzerinden satışa sunuldu.
vivo, bugüne kadar ürettiği en gelişmiş portre odaklı akıllı telefonu vivo V50'yi myvivoshop.com ve diğer online kanallar üzerinden Türkiye'de erken satışa sundu. Titanyum Grisi ve Uzay Mavisi renk seçenekleri bulunan V50'yi, vivo'nun online mağazası üzerinden satın alacak kişiler %0 faiz ile peşin fiyatına 3 ay taksit imkanından faydalanabilecek. Ayrıca bu kişilere vivo TWS3E kablosuz kulaklık da hediye edilecek. Telefon vivo'nun online mağazası dışında şu an Hepsiburada üzerinden de satışta.
Son teknoloji ZEISS Profesyonel Portre özellikleriyle donatılan V50, görsel kaliteyi yeni bir seviyeye taşıyarak kullanıcıların anılarını benzersiz bir tarzda ve olağanüstü netlikle yakalayıp paylaşmalarına olanak tanıyor. Görüntüleme yeteneklerinin ötesinde, V50 şık ve estetik bir tasarıma sahip olmasının yanı sıra ultra hızlı 90W FlashCharge[1] desteğine sahip güçlü ve uzun ömürlü 6000 mAh (TYP)[2] BlueVolt pil ile donatıldı. Çeşitli kullanım senaryolarında kusursuz bir deneyim sunmak için tasarlanan V50, rekabetçi performansı ve güç geliştirmeleriyle öne çıkıyor.
ZEISS ile profesyonel portre deneyimi
vivo ve ZEISS tarafından ortak geliştirilen Görüntüleme Sistemi ile güçlendirilen V50, yılın portre odaklı telefonu olarak konumlanıyor. V50 için vivo ve ZEISS, optik kalite ve görüntüleme performansında ZEISS standartlarına ulaşmak için gerekli tüm kriterleri birlikte belirleyip hayata geçirdi. 50 MP ZEISS Tüm Ana Kamera, tüm arka lenslerde profesyonel düzeyde performans sunarak, anıları sofistike bir dokunuşla yakalamak ve ölümsüzleştirmek için mükemmel bir araç haline geldi.
V50, vivo'nun yeni nesil sanal aydınlatma teknolojisi AI Star Işığı Portre 2.0'ı kullanıyor. Yapay zekâ destekli algoritmalar ve 143 kat ultra-yumuşak dolgu ışığı[3] ile stüdyo kalitesinde, doğal ve atmosferik bir aydınlatma sağlıyor. İki yeni sinematik portre ışık stili, Rembrandt Aydınlatma ve Kelebek Aydınlatma, portrelerinizi daha da geliştiriyor.
Rembrandt Aydınlatma, hafif yan dolgu ışığıyla dramatik ve üç boyutlu bir etki yaratırken Kelebek Aydınlatma yüz hatlarını vurgulayarak daha çekici bir görünüm sağlıyor.
Fonksiyonellik kusursuz tasarımla birleşiyor
vivo'nun özel ince tasarım teknolojisi ve güçlü 6000 mAh (TYP)[4] BlueVolt pil ile desteklenen V50, ileri düzey performans ile şık estetiği mükemmel bir dengeyle sunuyor. 41° Altın Kavis ve şık orta çerçeve hem dikey hem de yatay kullanımda rahat bir tutuş sunarak film izlerken, oyun oynarken veya sosyal medyada gezinirken konfor sağlıyor. Kavisli köşeleri, sadece kullanım kolaylığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda zarif bir dokunuş katar. Ayrıca, vivo'nun gelişmiş yanlış dokunuş önleme teknolojisi, kazara dokunmaları en aza indirerek özellikle yoğun oyun anlarında sağlam bir kavrama imkânı sunuyor.
Olağanüstü pil ömrü
V50'nin üstün pil performansı, güçlü donanım ve akıllı yazılım optimizasyonlarıyla mümkün hale geliyor. 6000 mAh (TYP)[5] BlueVolt pili, uzun oyun seanslarından ardı ardına yapılan iş görüşmelerine veya kesintisiz eğlence yayınlarına kadar günlük kullanıma kolayca ayak uyduruyor. 90W FlashCharge[6] teknolojisi sayesinde V50, yalnızca yüzde 1 şarj seviyesinden 10 dakikalık şarjla 6 saate kadar kesintisiz konuşma süresi sunabiliyor[7].
Kesintisiz verimlilik
12 GB RAM ve 12 GB'a kadar genişletilmiş RAM[8] ile V50, aynı anda 40'tan fazla uygulamayı çalıştırabiliyor. Boşta kalan ROM alanının akıllı yönetimi, daha hızlı performans ve daha akıcı çoklu görev deneyimi sunarak yoğun kullanımda bile kesintisiz deneyimi mümkün kılıyor. Buna ek olarak V50, IP68 ve IP69 Suya ve Toza Dayanıklılık[9] sertifikalarına sahip ve çeşitli ortamlar için ideal bir seçenek.
vivo Hakkında:
Akıllı cihaz ve hizmetleri odağına alarak güçlü tasarıma sahip ürünler üreten dünyanın lider teknoloji şirketi vivo, insanlarla dijital dünya arasında her zaman bir köprü kurmayı hedefliyor. Şirket, insanlara her geçen gün daha kullanışlı bir mobil ve dijital yaşam sunmak için yaratıcılığı ön plana alıyor. vivo, toplum için değer yaratma misyonunu, Çin felsefesinde doğru şeyleri yapma ve işleri doğru şekilde yapma tutumunu açıklayan bir kavram olan Benfen felsefesine dayandırıyor. Kullanıcı odaklılık, tasarım odaklı değer, sürekli öğrenme ve takım ruhu gibi temel değerleri sahiplenen şirket, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir dünya standartlarında bir kuruluş olma vizyonuyla sürdürülebilir bir kalkınma stratejisi izliyor. Shenzhen, Dongguan, Nanjing, Pekin, Hangzhou, Şanghay, Xi'an, Tokyo, San Diego ve Taipei'de, 10 AR-GE merkezi ile vivo; 5G, yapay zekâ, endüstriyel tasarım, fotoğrafçılık gibi önemli alanlarda en ileri kullanıcı teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanıyor. Yıllık yaklaşık 200 milyon akıllı telefon üretim kapasitesine sahip akıllı bir üretim ağı bulunan vivo'nun ürünleri, günümüzde 60'ın üzerinde ülke ve bölgede satışa sunuluyor ve dünya çapında 400 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından sevilerek kullanılıyor. vivo hakkındaki son haberleri https://www.vivo.com/en/about-vivo/news adresinden takip edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Asmira Marine’in distribütörlüğünde Türkiye pazarına güçlü bir giriş yapan Frauscher Boats, Porsche iş birliğiyle geliştirilen ve dünyada yalnızca 25 adet üretilecek olan Frauscher X Porsche 850 Fantom modeliyle, Bosphorus Boat Show’da deniz tutkunlarıyla buluştu.
Denizcilik alanındaki köklü deneyimiyle prestijli markaları deniz severlerle buluşturan Asmira Marine, lüks ve performansı bir araya getiren Frauscher Boats’un en yeni modellerini ziyaretçilere sundu. Elektrikli ve yüksek performanslı yapısıyla dikkat çeken Frauscher X Porsche 850 Fantom, modern tasarımı ve çevreci yaklaşımıyla fuarın en çok ilgi gören tekneleri arasında yer aldı.
Fuarda sergilenen bir diğer model olan 1017 GT 2nd Generation, tasarımı, işlevselliği ve üstün mühendislik anlayışıyla öne çıktı. Frauscher’in yıllara dayanan tecrübesini yansıtan bu model, denizcilik dünyasında kalite ve estetiği bir arada arayanları kendine hayran bıraktı.
Frauscher Boats Denizcilik Dünyasına Yeni Bir Deneyim Sunuyor
Asmira Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, Türkiye denizcilik sektörüne sundukları katkılara bir yenisini eklediklerini belirterek şu açıklamada bulundu: “48 senelik ulusal ve uluslararası denizcilik tecrübemizle, Avusturya’nın 98 yıllık köklü markası Frauscher Boats’u Türkiye’ye getirmenin gururunu yaşıyoruz. Denizciliğe duyduğumuz tutku, kaliteye olan bağlılığımız ve müşterilerimize en iyisini sunma hedefimiz, bizi Frauscher Boats gibi dünya çapında saygın bir marka ile bir araya getirdi.”
Türkiye, Frauscher İçin Stratejik Bir Öneme Sahip
Türkiye pazarına girmekten büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade eden Frauscher Boats’un üçüncü nesil temsilcisi ve İş Geliştirme ve Satıştan Sorumlu Genel Müdürü Stefan Frauscher, “Zengin denizcilik kültürüyle Türkiye, bizim için stratejik bir öneme sahip. Yeni bir pazara girerken iş ortaklarımızı özenle seçiyoruz. Asmira Marine’in itibarı, bu ortaklığın başarısını şimdiden garanti ediyor. Teknelerimizi bu eşsiz coğrafyada deniz tutkunlarıyla buluşturmak bizim için heyecan verici” dedi.
Frauscher ve Porsche İş Birliği: Estetiğin ve Mühendisliğin Mükemmel Uyumu
Konu ile ilgili konuşan Asmira Group Yönetim Kurulu Üyesi, Kurumsal İlişkiler ve İş Geliştirme Direktörü Gonca Aslan ise şunları söyledi: “Porsche’nin estetik ve mühendislik alanındaki uzmanlığını, elektrikli tekne üretiminde Frauscher markasına emanet etmesi, markanın bu konudaki gücünü açıkça ortaya koyuyor. Asmira Marine olarak, Frauscher’in Türkiye'deki distribütörü olmaktan memnuniyet duyuyoruz.”
Frauscher Boats Türkiye Lansmanı’nda, Frauscher X Porsche 850 Fantom modeli Asmira Group İcra Kurulu Üyesi ve Yatçılık Operasyonları Direktörü Necil Adıyaman tarafından deniz severlere tanıtıldı.
Frauscher X Porsche 850 Fantom, Porsche Macan Turbo’nun elektrikli tahrik ünitesiyle donatılmış yenilikçi bir tekne. Gövdesinde yer alan 400 kW gücündeki motor, Z-dümen sistemiyle kontrol edilirken, 100 kWh kapasiteli bir bataryadan güç alıyor. Sport Plus modunda 90 km/sa maksimum hıza ulaşabilen teknenin, yavaş sürüş modunda menzili yaklaşık 100 km iken, ortalama 41 km/sa hızla seyir halinde yaklaşık 45 km menzile sahiptir.
Bir İkonun Evrimi
Frauscher, Bosphorus Boat Show’da yeni nesil Gentlemen’s Racer modeli 1017 GT 2nd Generation ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Bu model, Frauscher markasının özünü yansıtarak stil, üstün performans, dayanıklılık ve kullanım kolaylığı ile suda keyifli bir gün geçirmek için gereken her şeyi bir araya getiriyor. 1017 GT 2nd Generation, markanın karakteristik stil öğelerini korurken, yeni özellikler ve gelişmiş tasarım standartlarıyla modernize edildi.
Asmira Marine Hakkında
Frauscher Boats’un Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Asmira Marine, denizcilik sektöründeki tecrübesiyle dikkat çekiyor. “Tüm Avrupa Kıyılarında Yerel Bir Marka Olmak” vizyonuyla hareket eden Asmira Group şirketlerinden Asmira Marine, sadece Türkiye’de değil, Karadağ’daki Portonovi Marina ve Hırvatistan’daki D-Marin Dalmacija Marina’da da faaliyet gösteriyor. Ayrıca, Ege Bölgesi’nde stratejik olarak konumlanmış altı deniz yakıt istasyonu zinciri yanı sıra, yat kiralama, akaryakıt tedariki (bunker) ve tekne bakım-onarım gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Denizcilik sektörünün elektrifikasyon dönüşümünde itici güç olmayı hedefleyen TEMSA, Türkiye’nin önde gelen yat üreticilerinden YUKA YAT’ın OPENBOW Classic elektrikli teknesine, 102 kWh kapasitedeki batarya paketi ile elektrik dönüşümü desteği sağladı. Bosphorus Boat Show Kara Fuarı 2025’te tanıtılan ve çevre dostu teknolojisiyle dikkat çeken model, denizcilikte sürdürülebilirliğe önemli bir katkı sunmayı hedefliyor.
Türk ticari araç sektörüne öncülük eden TEMSA, elektrifikasyon ve batarya yönetimi alanındaki uzmanlığını denizcilik sektörüne de taşıyor. Mobilitenin elektrifikasyonu hedefiyle çalışmalarını sürdüren TEMSA, marine araçlarının elektrifikasyonundaki tecrübesi ile, iş birliği yaptığı ve Türkiye’nin önde gelen yat üreticilerinden olan YUKA YAT’ın OPENBOW Classic teknesine elektrikli batarya desteği sağladı.
Bosphorus Boat Show Kara Fuarı 2025’te tanıtılan ve TEMSA tarafından geliştirilen 102 kWh kapasitedeki batarya paketine sahip YUKA YAT’ın OPENBOW Classic Teknesi, 20 knot hızla yaklaşık 1,5 saatlik menzil sunuyor. Yaklaşık 30 deniz mili mesafe kat edebilen tekneyi tüm marinalardaki sigorta panellerinden ortalama 6 saatte şarj etmek mümkün olabiliyor. Hızlı şarj ünitesi kullanıldığında ise %0’dan %80’e sadece 30 dakikada ulaşabiliyor. Batarya paketinin sağladığı sessiz seyir, deniz ekosistemine zarar vermeden konforlu bir yolculuk imkânı sunuyor.
Deniz taşımacılığına yönelik yenilikçi çözümler geliştirmeyi sürdüren TEMSA, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle 2022 yılında hayata geçirdiği deniz taksilerin elektrifikasyonu projesiyle de sektörde sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.
Sektördeki dönüşümün hızlanmasıyla, elektrikli teknelerin yaygınlaşması ve denizcilikte çevre dostu çözümlerin daha fazla benimsenmesi bekleniyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ihracatta önemli sektörleri arasında yer alan ev ve mutfak eşyaları sektörü bu yıl öncelikli olarak yakın pazarlara odaklanarak büyümeyi planlıyor. Dünyada bölgesel ittifaklar dönemine girildiğini ve ana pazarımız Avrupa ile birlikte Orta Doğu ve yakın Afrika'nın Türkiye için öneminin giderek arttığına işaret eden Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, Avrupa Birliği'nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye'ye, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne ihtiyacı olduğunu kaydetti. Nisan ayında yapılacak Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanlığı için de adaylığını açıklayan Önder, "Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta- uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Sorunların en doğru şekilde anlatılabilmesi ve çözüm yolu bulunabilmesi gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en iyi şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım." dedi.
Ev ve mutfak eşyaları sektörünün geçtiğimiz yılı ihracatta yüzde 1,3 düşüşle 3,16 milyar dolarla tamamladığını belirten PAGEV Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, emtia fiyatlarındaki düşüşe karşın kilogram başı ihracat değerinin 3,81 dolardan 3,84 dolara yükselmesinin gelecek için umut verdiğini söyledi. 2025 için özellikle yakın pazarlara daha fazla odaklanacaklarının altını çizen Önder, "Kesin bir tahmin vermek kolay değil ancak dünyanın globalleşme söyleminden biraz daha bölgesel iş birliklerine ve bölgesel ittifaklara doğru kaydığını görüyoruz. Avrupa'nın geçen yıl toplam ithalatı yüzde 5 azalmasına karşın biz bu bölgeye yaptığımız ihracatı yüzde 8 artırdık. Kendi içinde siyasi ve ekonomik çeşitli problemler yaşayan Avrupa Birliği'nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye'ye, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne ihtiyacı var. Özellikle askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda birbirimize yakınlaşıyoruz. Türkiye dış politikası da buna paralel seyrediyor." dedi.
Yine yakın bölgelerden Ortadoğu'da hep Türkiye ile ilgili bir pozitif haber akışı olduğunu kaydeden Önder, Sahra Üstü Afrika'nın da bu yıl öne çıkabilecek bir diğer bölge olduğuna işaret etti. Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'da Türkiye'nin en önemli rakibinin Çin olduğunu vurgulayan Önder, Çin'in ABD'ye kısıtlanan ihracatı nedeniyle elinde biriken kapasite fazlası ile bu bölgelere yöneldiğini kaydetti. İhracatın sadece şirketlere bırakılmaması gerektiğini ve ihracat konusunun tüm unsurları ile ele alınması gereken bir konu olduğunun altını çizen Önder, şöyle devam etti:
'FİNANSMAN DESTEĞİ OLMADAN YATIRIM ÇOK ZOR'
"Türkiye'nin ihracatını artırabilmesi için iş dünyasının, özel sektörün ve kamunun yapması gerekenler var. Türkiye'deki kurun seviyesi kısa vadede bizim rekabetçiliğimiz açısından ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Bunun yanında rekabetçiliğimizi artırabilmek için özel sektörün üzerine düşen en önemli görevlerden birisi dönüşüm. Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün sanayideki dönüşüme, dijital dönüşüme ve yeşil dönüşüme bir an önce adapte olması gerekiyor. Ancak dönüşüm dediğiniz şey finansman olmadan olmaz. Faizlerin yüzde 50'lere yakın olduğu bir ortamda insanların bu tip yatırımlara girişmesi çok gerçekçi değil. Türkiye'nin son 12 aylık ithalatına baktığınız zaman 11 ayında yatırım malı ithalatı azalmış. Bu hiç iyi bir gösterge değil. Bu nedenle devletten yatırım karşılığı bir finansman desteği bekliyoruz. Sadece yatırıma odaklı Eximbank benzeri bir yapı kurulmalı ve teknolojik dönüşüme, dijital dönüşüme, sanayi dönüşümüne katkıda bulunmalı. Dünyadaki örneklerine benzer şekilde kamunun bu değişim ve dönüşüme destek vermesini bekliyoruz. Türkiye olarak orta gelir tuzağından çıkmak istiyorsak yılda ortalama yüzde 7 civarında büyümemiz lazım. Bu da ancak yatırımla olabilir."
'STK'LAR DUYGULARLA DEĞİL AKILCILIKLA YÖNETİLMELİ'
Burada iş dünyası sivil toplum örgütlerine de çok önemli bir görev düştüğünü belirten Önder, "Rekabetçi olamayan sektörler ve rekabetçi olamayan firmalar elenecek. O yüzden rekabetçiliği öne çıkarmak lazım ve rekabetçilik de bir ekosistem işi. İçinde verimlilikten lojistiğe çok fazla faktör var. İşte burada sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. Dünyada yaşanan dönüşümde geç kalmamamız ve yerimizi almamız gerekiyor. Bunlarla ilgili kamuoyu yaratmak, sorunları en net şekilde ortaya koymak ve kamuya çözüm önerileri sunmak en önemli görevlerimiz arasında. Kamuyla, iş dünyasıyla, özel sektörle ve üniversitelerle çok iyi iş birlikleri yapıp uzun vadeli planlar geliştirmeliyiz. Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım." dedi.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) kurucu başkanı olduğunu, bunun yanında bir dönem İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nde (İKMİB) yönetim kurulu üyeliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde Yurt Dışı Projelerden Sorumlu Başkan Danışmanlığı ve Genç TİM Başkan Vekilliği yaptığını hatırlatan Önder, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı'nda (PAGEV) başkan yardımcılığı görevine ise halen devam ettiğini belirtti. Sivil toplum kuruluşlarında ciddi bir tecrübe kazandığını ve sektörde de ZÜCDER başkanlığına aday olması yönünde bir ilgi oluştuğunu ifade eden Önder, "Bu teklif geldiği zaman sektörde bir nabız ölçmem gerektiğini söyledim. Ondan sonra sektördeki duayen büyüklerimizi ziyaret ettim, onların olurlarını aldım. Ardından diğer sivil toplum örgütü başkanlarımızı ziyaret edip bilgilendirdim ve iyi destekler aldım. Sonra da sektörde firmalar bazında ziyaretler yapıp bu yola çıkma kararı aldım." dedi.
'ÜÇLÜ DÖNÜŞÜM İÇİN GÜNDEM OLUŞTURACAĞIZ, ZÜCDER'DE HOMOJEN BİR YAPI KURACAĞIZ'
Sivil toplum kuruluşlarında genel olarak 'mış gibi' yapmaktan öteye geçen projeler üretilmediğini ve manşeti büyük kendisi küçük stratejiler geliştirildiğini kaydeden Önder, şunları anlattı:
"Çoğu sivil toplum kuruluşu hem içinde bulunduğu sektör hem de toplum için istenen değeri üretemiyor. Biz bu değeri oluşturmak ve herkesin kazanabileceği bir gündem oluşturmak için buraya adayız. Örneğin hep altını çizdiğimiz üçlü dönüşüm; dijital dönüşüm, sanayi dönüşümü ve yeşil dönüşüm. Bunlarla ilgili gündem oluşturacağız, firmaların dikkatini çekeceğiz ve bilgi üreteceğiz. Konuyla ilgili sadece ulusal değil uluslararası kongreler yapacağız. Hem içeride hem dışarıda bilgi, kavram, değer üreten, sektörel gelişmeleri değerlendiren ve üyelerle paylaşan bir sivil toplum örgütü olmayı hedefliyoruz. Yine küreselde yaşanan bütün gelişmeleri içine alan ve Türkiye'nin eksik yanlarının üzerine düşüneceğimiz kongreler yapacağız. Verimlilik bizim için çok öncelikli bir konu. Şirketlerde verimliliği gündem haline getireceğiz. Firmalarımızın dijital kaslarını güçlendirmek için projelerimiz olacak. Kobileri ihracata hazırlayacağız ve destekleyeceğiz. Bütün alt sektörleri ve şehirleri içine alan bir yapımız olacak. Çünkü Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değil, Kahramanmaraşı, Kayserisi, Kütahyası, farklı şehirleri de içine alan homojen bir yapı kurguluyoruz. İkinci ve üçüncü kuşakların sektörde işlerine devam etmesi için gençlik komitesi kuracağız. Fuarımızı nasıl dünyada daha etkili hale getirebiliriz? Bununla ilgili çalışmalarımız olacak. Ayrıca sektörde ve sivil toplum örgütlerinde bir bölünmüşlük var. Bu noktada elimizdeki kaynakları daha verimli kullanıp daha uyguna yurtdışı organizasyonları yapacağız. İş dünyası sivil toplum örgütlerinin 'cebe dokunan' yani yaptığı projelerle üyelerine katkıda bulunan işler yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda üyelerimizin yararına önemli çalışmalarımız olacak."
İSTOÇ RE-EXPORT MERKEZİ OLABİLİR
Plastik ve züccaciye sektörünün kalbinin attığı yer olan İSTOÇ'un çok önemli bir merkez olduğunun altını çizen Önder, burayı aynı zamanda bir re-export merkezi haline getirmek için de çalışacaklarını kaydetti. Önder, "67 ülkeye 4 saat uçuş mesafesindeyiz ve lojistik olarak çok avantajlı bir konumdayız. İSTOÇ bölgenin de en önemli merkezleri arasında yer alıyor ve oradan dünyanın birçok bölgesine direk ihracatın yanında re-export yapabiliriz. Bununla ilgili çok ciddi projelerimiz olacak." diye konuştu.
Editöre Not:
GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ
Burak Önder - Qlux İdeas - PAGEV Başkan Vekili - İstanbul
Ahmet Acar - Acar Mutfak - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Başkanı - İstanbul
Senur Biçer - Arnica - KESİD YK Başkanı - İstanbul
Levent Güven - Lav - Kütahya
Beyazıt Konuklu - Paşabahçe - İstanbul
Fatih Dinçer - Hascevher Metal - KMTSO YK Üyesi - Kahramanmaraş
Kısmet Şener - Şener Mutfak Eşyaları - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi - İstanbul
Mustafa Tetiker - Milenyum Metal - AKİB Denetim Kurulu Üyesi - Kayseri
Murat Tabak - Avşar Emaye - AFSİAD YK Üyesi - Afyon
İsmail Yılmaz - Cooker - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi - İstanbul
Turgut Doğan - Favorim Grup - Ankara
Celalettin Çakıcı - CKC Cam - İstanbul
Eyyüp Memur - Hermes Porselen - İstanbul
Muharrem Görgel - Görgel Metal - Kahramanmaraş
Musa Yıldırım - Yıldırım Züccaciye - İstanbul
Nedim Alemdar - Alemdar Züccaciye - İstanbul
M. Hakan Birbilen - Nehir Mutfak - EVSİD YK Üyesi - İstanbul
Ömer Faruk Kır - Dünya Plastik - İstanbul
Hasan Malkoç - Erkoç Plastik - İstanbul
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ihracatta önemli sektörleri arasında yer alan ev ve mutfak eşyaları sektörü bu yıl öncelikli olarak yakın pazarlara odaklanarak büyümeyi planlıyor. Dünyada bölgesel ittifaklar dönemine girildiğini ve ana pazarımız Avrupa ile birlikte Orta Doğu ve yakın Afrika'nın Türkiye için öneminin giderek arttığına işaret eden Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, Avrupa Birliği'nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye'ye, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne ihtiyacı olduğunu kaydetti. Nisan ayında yapılacak Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanlığı için de adaylığını açıklayan Önder, "Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta- uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Sorunların en doğru şekilde anlatılabilmesi ve çözüm yolu bulunabilmesi gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en iyi şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım." dedi.
Ev ve mutfak eşyaları sektörünün geçtiğimiz yılı ihracatta yüzde 1,3 düşüşle 3,16 milyar dolarla tamamladığını belirten PAGEV Başkan Yardımcısı ve Qlux İdeas Genel Müdürü Burak Önder, emtia fiyatlarındaki düşüşe karşın kilogram başı ihracat değerinin 3,81 dolardan 3,84 dolara yükselmesinin gelecek için umut verdiğini söyledi. 2025 için özellikle yakın pazarlara daha fazla odaklanacaklarının altını çizen Önder, "Kesin bir tahmin vermek kolay değil ancak dünyanın globalleşme söyleminden biraz daha bölgesel iş birliklerine ve bölgesel ittifaklara doğru kaydığını görüyoruz. Avrupa'nın geçen yıl toplam ithalatı yüzde 5 azalmasına karşın biz bu bölgeye yaptığımız ihracatı yüzde 8 artırdık. Kendi içinde siyasi ve ekonomik çeşitli problemler yaşayan Avrupa Birliği'nin son yıllarda hiç olmadığı kadar Türkiye'ye, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne ihtiyacı var. Özellikle askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda birbirimize yakınlaşıyoruz. Türkiye dış politikası da buna paralel seyrediyor." dedi.
Yine yakın bölgelerden Ortadoğu'da hep Türkiye ile ilgili bir pozitif haber akışı olduğunu kaydeden Önder, Sahra Üstü Afrika'nın da bu yıl öne çıkabilecek bir diğer bölge olduğuna işaret etti. Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da Türkiye'nin en önemli rakibinin Çin olduğunu vurgulayan Önder, Çin'in ABD'ye kısıtlanan ihracatı nedeniyle elinde biriken kapasite fazlası ile bu bölgelere yöneldiğini kaydetti. İhracatın sadece şirketlere bırakılmaması gerektiğini ve ihracat konusunun tüm unsurları ile ele alınması gereken bir konu olduğunun altını çizen Önder, şöyle devam etti:
‘FİNANSMAN DESTEĞİ OLMADAN YATIRIM ÇOK ZOR’
"Türkiye'nin ihracatını artırabilmesi için iş dünyasının, özel sektörün ve kamunun yapması gerekenler var. Türkiye'deki kurun seviyesi kısa vadede bizim rekabetçiliğimiz açısından ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Bunun yanında rekabetçiliğimizi artırabilmek için özel sektörün üzerine düşen en önemli görevlerden birisi dönüşüm. Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün sanayideki dönüşüme, dijital dönüşüme ve yeşil dönüşüme bir an önce adapte olması gerekiyor. Ancak dönüşüm dediğiniz şey finansman olmadan olmaz. Faizlerin yüzde 50'lere yakın olduğu bir ortamda insanların bu tip yatırımlara girişmesi çok gerçekçi değil. Türkiye'nin son 12 aylık ithalatına baktığınız zaman 11 ayında yatırım malı ithalatı azalmış. Bu hiç iyi bir gösterge değil. Bu nedenle devletten yatırım karşılığı bir finansman desteği bekliyoruz. Sadece yatırıma odaklı Eximbank benzeri bir yapı kurulmalı ve teknolojik dönüşüme, dijital dönüşüme, sanayi dönüşümüne katkıda bulunmalı. Dünyadaki örneklerine benzer şekilde kamunun bu değişim ve dönüşüme destek vermesini bekliyoruz. Türkiye olarak orta gelir tuzağından çıkmak istiyorsak yılda ortalama yüzde 7 civarında büyümemiz lazım. Bu da ancak yatırımla olabilir."
‘STK’LAR DUYGULARLA DEĞİL AKILCILIKLA YÖNETİLMELİ’
Burada iş dünyası sivil toplum örgütlerine de çok önemli bir görev düştüğünü belirten Önder, "Rekabetçi olamayan sektörler ve rekabetçi olamayan firmalar elenecek. O yüzden rekabetçiliği öne çıkarmak lazım ve rekabetçilik de bir ekosistem işi. İçinde verimlilikten lojistiğe çok fazla faktör var. İşte burada sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. Dünyada yaşanan dönüşümde geç kalmamamız ve yerimizi almamız gerekiyor. Bunlarla ilgili kamuoyu yaratmak, sorunları en net şekilde ortaya koymak ve kamuya çözüm önerileri sunmak en önemli görevlerimiz arasında. Kamuyla, iş dünyasıyla, özel sektörle ve üniversitelerle çok iyi iş birlikleri yapıp uzun vadeli planlar geliştirmeliyiz. Sivil toplum örgütlerinin artık günceli gündem yapan değil de gerçekten orta uzun vadeli stratejileri de belirleyebilen bir yapıda olması lazım. Duygularla değil akılcılıkla yönetilen yapılar kurmamız gerekiyor. Ben de bu koordinasyonu en şekilde sağlayabileceğime ve yeni yol haritaları ortaya koyabileceğime inandığım için ekibimin desteği ile ZÜCDER başkanlığına aday olma kararı aldım." dedi.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) kurucu başkanı olduğunu, bunun yanında bir dönem İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nde (İKMİB) yönetim kurulu üyeliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde Yurt Dışı Projelerden Sorumlu Başkan Danışmanlığı ve Genç TİM Başkan Vekilliği yaptığını hatırlatan Önder, Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nda (PAGEV) başkan yardımcılığı görevine ise halen devam ettiğini belirtti. Sivil toplum kuruluşlarında ciddi bir tecrübe kazandığını ve sektörde de ZÜCDER başkanlığına aday olması yönünde bir ilgi oluştuğunu ifade eden Önder, "Bu teklif geldiği zaman sektörde bir nabız ölçmem gerektiğini söyledim. Ondan sonra sektördeki duayen büyüklerimizi ziyaret ettim, onların olurlarını aldım. Ardından diğer sivil toplum örgütü başkanlarımızı ziyaret edip bilgilendirdim ve iyi destekler aldım. Sonra da sektörde firmalar bazında ziyaretler yapıp bu yola çıkma kararı aldım." dedi.
‘ÜÇLÜ DÖNÜŞÜM İÇİN GÜNDEM OLUŞTURACAĞIZ, ZÜCDER’DE HOMOJEN BİR YAPI KURACAĞIZ’
Sivil toplum kuruluşlarında genel olarak 'mış gibi' yapmaktan öteye geçen projeler üretilmediğini ve manşeti büyük kendisi küçük stratejiler geliştirildiğini kaydeden Önder, şunları anlattı:
"Çoğu sivil toplum kuruluşu hem içinde bulunduğu sektör hem de toplum için istenen değeri üretemiyor. Biz bu değeri oluşturmak ve herkesin kazanabileceği bir gündem oluşturmak için buraya adayız. Örneğin hep altını çizdiğimiz üçlü dönüşüm; dijital dönüşüm, sanayi dönüşümü ve yeşil dönüşüm. Bunlarla ilgili gündem oluşturacağız, firmaların dikkatini çekeceğiz ve bilgi üreteceğiz. Konuyla ilgili sadece ulusal değil uluslararası kongreler yapacağız. Hem içeride hem dışarıda bilgi, kavram, değer üreten, sektörel gelişmeleri değerlendiren ve üyelerle paylaşan bir sivil toplum örgütü olmayı hedefliyoruz. Yine küreselde yaşanan bütün gelişmeleri içine alan ve Türkiye'nin eksik yanlarının üzerine düşüneceğimiz kongreler yapacağız. Verimlilik bizim için çok öncelikli bir konu. Şirketlerde verimliliği gündem haline getireceğiz. Firmalarımızın dijital kaslarını güçlendirmek için projelerimiz olacak. Kobileri ihracata hazırlayacağız ve destekleyeceğiz. Bütün alt sektörleri ve şehirleri içine alan bir yapımız olacak. Çünkü Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değil, Kahramanmaraşı, Kayserisi, Kütahyası, farklı şehirleri de içine alan homojen bir yapı kurguluyoruz. İkinci ve üçüncü kuşakların sektörde işlerine devam etmesi için gençlik komitesi kuracağız. Fuarımızı nasıl dünyada daha etkili hale getirebiliriz? Bununla ilgili çalışmalarımız olacak. Ayrıca sektörde ve sivil toplum örgütlerinde bir bölünmüşlük var. Bu noktada elimizdeki kaynakları daha verimli kullanıp daha uyguna yurtdışı organizasyonları yapacağız. İş dünyası sivil toplum örgütlerinin ‘cebe dokunan’ yani yaptığı projelerle üyelerine katkıda bulunan işler yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda üyelerimizin yararına önemli çalışmalarımız olacak.”
İSTOÇ RE-EXPORT MERKEZİ OLABİLİR
Plastik ve züccaciye sektörünün kalbinin attığı yer olan İSTOÇ'un çok önemli bir merkez olduğunun altını çizen Önder, burayı aynı zamanda bir re-export merkezi haline getirmek için de çalışacaklarını kaydetti. Önder, “67 ülkeye 4 saat uçuş mesafesindeyiz ve lojistik olarak çok avantajlı bir konumdayız. İSTOÇ bölgenin de en önemli merkezleri arasında yer alıyor ve oradan dünyanın birçok bölgesine direk ihracatın yanında re-export yapabiliriz. Bununla ilgili çok ciddi projelerimiz olacak." diye konuştu.
GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİ
Burak Önder - Qlux İdeas - PAGEV Başkan Vekili - İstanbul
Ahmet Acar - Acar Mutfak - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Başkanı - İstanbul
Senur Biçer - Arnica - KESİD YK Başkanı - İstanbul
Levent Güven - Lav - Kütahya
Beyazıt Konuklu - Paşabahçe - İstanbul
Fatih Dinçer - Hascevher Metal - KMTSO YK Üyesi - Kahramanmaraş
Kısmet Şener - Şener Mutfak Eşyaları - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi - İstanbul
Mustafa Tetiker - Milenyum Metal - AKİB Denetim Kurulu Üyesi - Kayseri
Murat Tabak - Avşar Emaye - AFSİAD YK Üyesi - Afyon
İsmail Yılmaz - Cooker - İSTOÇ İş İnsanları Derneği YK Üyesi - İstanbul
Turgut Doğan - Favorim Grup - Ankara
Celalettin Çakıcı - CKC Cam - İstanbul
Eyyüp Memur - Hermes Porselen - İstanbul
Muharrem Görgel - Görgel Metal - Kahramanmaraş
Musa Yıldırım - Yıldırım Züccaciye - İstanbul
Nedim Alemdar - Alemdar Züccaciye - İstanbul
M. Hakan Birbilen - Nehir Mutfak - EVSİD YK Üyesi - İstanbul
Ömer Faruk Kır - Dünya Plastik - İstanbul
Hasan Malkoç - Erkoç Plastik - İstanbul
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) tarafından düzenlenen PRİDA İletişim Ödülleri, sektörde fark yaratan projeleri ödüllendirerek başarılı iletişim kampanyalarını öne çıkardı. "İyi uyku deneyimini geliştirmeye yönelik uçtan uca çözümler ve deneyimler sunan "Uyku dünyası markası" olarak Yataş Bedding, sağlıklı uyku bilincini artıran ve toplumda farkındalık yaratan projeleriyle Prida Ödülleri'nde bu yılın öne çıkan markalarından biri oldu.
Uykunun önemi konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla her biri alanında uzman doktor ve danışmanlardan oluşan Yataş Uyku Kurulu projesi "Kanaat Önderi İşbirlikleri" kategorisinde PRİDA Ödülü'nü aldı. Sokak hayvanlarının sağlıklı ve iyi yaşamını destekleyen ve bu kapsamda Mutlu Patiler Derneği ile işbirliği yaparak gerçekleştirdiği projesi ile de Belirli Gün İletişimi kategorisinde Başarı Ödülü'nün sahibi oldu.
"Uyku sağlığına ve toplumsal farkındalığa katkı sağlamaya devam ediyoruz"
Ödüle ilişkin açıklama yapan Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu şunları söyledi:
"Yataş Bedding olarak, yalnızca uyku konforunu artırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumun bilinçlenmesine yönelik projeler hayata geçiriyoruz. 'Yataş Uyku Kurulu' projemizle sağlıklı uyku alışkanlıkları konusunda uzmanlarla işbirliği yaparak kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Öte yandan, 'Mutlu Patiler' projemizle de sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmek için sosyal sorumluluk çalışmalarına katkı sunuyoruz. PRİDA İletişim Ödülleri'nde bu çabalarımızın ödüllendirilmesi bizler için büyük bir motivasyon kaynağı."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.