Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Citi’ye göre beklenti üzeri gelen Kasım enflasyonu verilerinde öne çıkan işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış önümüzdeki aylarda normalleşecek.
Buna ek olarak son Enflasyon Raporu ile kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısında yapılan açıklamalara işaret eden ekonomistler, gevşeme döngüsünün bu ay başlamasının mümkün göründüğünü belirttiler.
Bugün açıklanan enflasyon verileri sonrası Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar tarafından hazırlanan raporda, “Ekonomik yavaşlamaya dair artan kanıtlar ve bankalara bağımlı borçluların karşı karşıya kaldığı tarihsel olarak sıkı finansal koşulların bir araya gelmesi, aralık ayında 250 baz puanlık bir indirimin hala masada olduğu görüşümüzü destekliyor” denildi.
Değerlendirmede “Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları, döviz kuru ve rezerv birikimine ilişkin gelişmelere bağlı olarak daha az agresif bir gevşemenin tamamen göz ardı edilemeyeceği görüşündeyiz” ifadeleri kullanıldı.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/citi-ye-gore-aralik-ta-250-baz-puan-indirim-hl-masada-3736115
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşıladığı bilgisini veren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’de üretilen kuru incirin karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazerlerle kontrol edildiğini, bir pestisit olmayan aflatoksinin incirlerden ayıklandığını, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru inciri herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceğini dile getirdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru incirler gıda güvenilirliğinin temini, tüketici sağlığı ve menfaatlerinin korunması amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak gıda kodeksine göre üretiliyor ve tüketicilere sunuluyor.
Cennet meyvesi olarak tanımlanan, noel sofralarının vazgeçilmezi kuru incirde Türkiye dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşılıyor.
Türkiye’de yetişen kuru incir dünyanın en kaliteli kuru inciri olarak öne çıkarken, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Japonya Türk incirini en çok tüketen coğrafyalar olarak öne çıkıyor.
Son dönemde kuru incirin aflatoksin nedeniyle ihraç pazarlarından geri gelmesiyle ilgili haberlerin artması üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı düzenleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Son dönemde yoğun olarak gündeme gelen kuru incirde aflatoksin, kuru incire insan eliyle konulan zirai ilaç/pestisit değildir. Aflatoksin diğer pek çok tarım ürününde olduğu gibi iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan saprofit mantarlar tarafından üretim aşamasında meydana gelmektedir. İklim koşullarına bağlı olarak aflatoksin oluşumu her yıl farklılık göstermektedir. Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretimdeki aflatoksin varlığı, %0,5 ila %1,5 arası oranlarda değişmektedir. 2024 üretim sezonunda görülen olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre artış gösterdi” diye konuştu.
Kuru incirde aflatoksin oluşumunun önüne geçmek için, üreticiler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enstitüler, Üniversiteler, Borsalar ve Tüccarlarla yoğun bir iş birliği yaptıklarını anlatan Başkan Işık şöyle devam etti; “Aflatoksin sorunu ilk olarak 1987 yılında ortaya çıktı. O andan itibaren Ege İhracatçı Birlikleri tarafından, Ege Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekleri ile tüm kuru incir işletmelerimizde aflatoksin bulaşıklığını ayıklamak amacıyla kontrol sistemleri oluşturulmuş ve bu sistemin etkinliği denetlenmektedir. Tüm kuru incir işletmelerimiz hammadde alımlarında aflatoksin kontrolü yapmakta ve izleme programları yürütmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ve diğer paydaş kurumlarımız ile birlikte üretim aşamasında aflatoksin bulaşıklığını önlemek ve azaltmak için yoğun çalışmalar yapıyoruz. Kuru incirde Aflatoksin ve Okratoksin oluşumunun engellenebilmesi amaçlı her yıl binlerce kurutma kereveti, ilek filesi, hasat filesi, tuzaklar ve örnek kurutma tünelleri Birliğimizce yaptırılmakta, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda üreticilerimize ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Diğer yandan, örnek bahçeler oluşturarak bilgilendirici broşür ve kitapçıklar yaptırılarak üreticimize yol gösterilmektedir.”
Aflatoksinli incirler 24 yıldır imha ediliyor
Ege İhracatçı Birlikleri olarak hedeflerinin sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamayı misyon edindiklerinin altını çizen EKMİB Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bu amaçla işletmelerimize gelen kuru incirler özel karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazer ayıklama makinelerinde fiziki kontrollerle sarımsı yeşil renkli ışıma veren aflatoksinli kuru incirler ayıklanıyor. Bu kontroller sonucunda aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimizce 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi yürütülüyor. İklim değişikliği ve yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana gelmiştir. Bu nedenle Projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı %1,5’a çıkarılmış, ayrıca Okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de %1 oranında toplanarak imhası kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1.500 tona yükselecek. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler Biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor” şeklinde konuştu.
Geri gelen kuru incirler ne oluyor?
Çok yoğun kontroller sonucunda ihraç edilen kuru incir partilerimiz çeşitli nedenlerle ülkemize geri gelebildiğini aktaran Işık, bu ürünlerle ilgili takip edilen yolu da şöyle özetledi: “Kuru incirin büyük taneli ve homojen olmayan yapısı nedeniyle, analiz edilen numunenin içine tek bir aflatoksinli incirin karışmış olması bile analiz sonucunun olumsuz çıkmasına yol açabilmektedir. İhracattan Geri Dönen Ürünler Türk Gıda Kodeksi (TGK) Mevzuatına Uygunsa Ülkemize Girebilmektedir. İhracattan geri gelen kuru incirler, ülkemize girişte Türkiye’nin ithalat prosedürüne tabi tutulmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin verilmektedir. Bakanlık yetkilileri gözetiminde; UV lambalı karanlık odalarda ayıklanan ve lazer makineleri ile tesislerimizde elden geçirilen aflatoksinli kuru incirler tekrar ayıklanmakta, tekrar numune alınarak analiz edilmekte, TGK mevzuatına göre yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebilmektedir. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcıdır.”
Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “İncirde kalite sorunu yaşanmasının en büyük nedeni Haziran ve Temmuz ayındaki sıcaklığın 45 derecelere çıkması. Enstitümüz kayıtlarında yaklaşık 300 çeşit incir var. Küresel ısınma ve İklim değişikliği ile sıcaklıklar artmaya devam ettikçe üretim bölgelerini değiştirerek dengeleyeceğiz. Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz.” dedi.
Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay, “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. Paydaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kalite sorunları yaşıyoruz. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk yaratması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan, “Aydın’da insanların refahını bu ürün belirliyor. İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk yaratması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım, bir kişi günde 300 gr incir tüketiyor. Aydın’da sabah öğlen akşam incir yiyor insanlarımız 100 yaşına kadar yaşıyorlar. Rekolte dahada artacak, bizim incirimize sahip çıkmamız gerekiyor.” dedi.
Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz
35 bin ailenin geçimini incirden sağladığını söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi, Fatma Behit, “Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz.” dedi.
Ekonomist Ercan Ergüzel imzalı değerlendirmede, Merkez Bankası’nın parasal gevşeme sürecine 26 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek başlamasının beklendiği belirtildi.
'Asgari ücret kararında enflasyon beklentilerini bozacak yukarı yönlü büyük bir sürpriz olmayacağı varsayımıyla' TCMB’nin eylül ayına kadar 250 baz puanlık indirimlere devam etmesini beklediğini belirten Ergüzel, bankanın yılın geri kalanında yüzde 27,5 seviyesinde beklemeye geçeceğini öngörüyor.
Notta, "Aralık ayında gevşeme döngüsüne başlamanın sıkı para politikası duruşunu değiştirmeyeceğini düşünüyoruz” ifadesine yer verildi.
TCMB’nin 2025 sonunda yıllık yüzde 21 enflasyon hedefine ulaşabilmesi için, devam eden sıkı para politikasına ek olarak, maliye politikası ve gelirler politikasının da enflasyondaki düşüşü daha fazla desteklemesi gerektiğine vurgu yapıldı.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/barclays-kasim-enflasyon-verileri-para-politikasini-etkilemez-3736113
BIST - 30 Yakın Vade
Güne yatay bir açılışla başlayan Aralık vadeli endeks kontratında enflasyon verisi sonrasında yükselişlerin güç kazandığı bir fiyatlama takip ediliyor. Günün ilk yarısında 10.891,00 - 11.218,00 seviyeleri arasında hareket eden sözleşme, 12:55 itibariyle %2,25 oranında güçlü bir yükselişle 11.190 seviyelerinden işlem görüyor. Halihazırda 11.200 seviyesini test eden sözleşmede bu seviye üzerindeki fiyatlamalarda 11.250 - 11.300 aralığı güçlü bir direnç bölgesi olarak izlenecektir. Bu bölge üzerinde kapanışlar sağlanabilirse 11.450 - 11.500 seviyeleri ile 100 günlük üssel ortalama (11.598) direnç konumunda bulunmaktadır. Olası kâr satışlarında ise 11.150 - 11.100 aralığı kısa vadeli destek bölgesi olup, devamında 11.060 ve 11.000 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Sözleşmede psikolojik öneme sahip 11.000 üzerinde kalıcılık korunduğu sürece yükseliş eğiliminin devam edebileceğini değerlendiriyoruz.
Dolar/TL Yakın Vade
TÜİK tarafından kasım ayı enflasyonu açıklandı. Kasım ayında enflasyon hem kurum beklentimizin, hem de piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Aylık enflasyon yüzde 2,24 ve yıllık enflasyonda yüzde 47,09 olarak ilan edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz veri için yapmış olduğu değerlendirmesinde, hizmet enflasyonunda yavaşlamanın, kasım ayında da sürdüğünü belirtirken dezenflasyon sürecinin önümüzdeki aylarda devam edeceğini de ekledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise hizmet enflasyonundaki gerileme ve iyileşen enflasyon beklentilerinin, katılıkları azaltmada önemli mesafe kat ettiğini gösterdiği şeklinde yorum getirdi. Aralık vadeli Dolar/TL sözleşmesi bugün 35,6910-35,7570TL arasında seyrediyor. Dolar/TL spot kuru saat 13:00 itibariyle 34,75'li seviyelerde bulunuyor. Dolar endeksi 106,22 puan civarında izleniyor.
Günün ilk bölümünde en fazla işlem gören pay vadeli sözleşmeleri: FAKBNK, FYKBNK, FEKGYO
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
• Sonic Labs, Sonic Chain adlı yeni bir katman-1 blok zincirinin geliştirilmesini tamamladığını ve yakında piyasaya sürüleceğini duyurdu.
• Solana tabanlı Peanut the Squirrel, %2300’lük fiyat artışıyla ayın en kazançlı kripto parası oldu.
• Brezilya, stablecoin çekimlerini sınırlamayı planlıyor.
• Ethereum, 2023’te 2,2 milyar dolarlık rekor bir giriş kaydetti.
• Solana, Crypto Life platformuyla gerçek dünya ödemelerine entegre edildi.
• ABD hükümeti, yaklaşık 2 milyar dolar değerinde 20.000 BTC transfer etti.
• XYO tokeni %125 artışla dikkat çekerken, Avalanche ağı önemli yükseltmelerle büyüme gösterdi.
Sonic Labs, Yeni Katman-1 Blok Zincirini Duyurdu
Sonic Labs, daha önce Fantom Opera Network olarak bilinen projelerinin bir devamı niteliğinde olan Sonic Chain’in yakında kullanıma sunulacağını açıkladı. Şirket, işlemlerin ilk bloğunun başarıyla tamamlandığını ve bu önemli kilometre taşının ardından ağ altyapısının ölçeklenebilirlik ve güvenlik açısından hazır hale geldiğini belirtti. Çıkış tarihi resmi olarak açıklanmasa da, piyasalar bu lansmanın yıl sonundan önce gerçekleşeceğini tahmin ediyor.
Peanut the Squirrel, %2300 Artış Gösterdi
Solana blok zincirinde yeni piyasaya sürülen Peanut the Squirrel meme coini, Kasım ayı başındaki lansmanından bu yana fiyatını %2300 artırarak yatırımcıların dikkatini çekti. 0,052 dolardan 1,31 dolara yükselen bu token, ayın en fazla kazandıran kripto varlığı oldu. Sadece birkaç hafta içinde ilk 100 kripto varlık birimine girmeye yaklaşan Peanut the Squirrel, Hedera, Stellar ve XRP gibi köklü kripto varlıkları geride bırakarak kripto topluluğunda ses getirdi.
Brezilya, Stablecoin Çekimlerini Yasaklamayı Değerlendiriyor
Brezilya Merkez Bankası, stablecoin’lerin kendi kendine saklama cüzdanlarına çekilmesini yasaklamayı içeren bir yasa önerisi üzerinde çalışıyor. Kamuoyu istişare süreci başlatılan bu taslak, mevcut dijital varlık yasalarının düzenlenmesine yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Hedef, stablecoin kullanımını daha kontrollü bir şekilde düzenlemek.
Ethereum Yılı Rekor Girişlerle Kapıyor
Ethereum, 2023 boyunca 2,2 milyar dolar değerinde bir fon akışı alarak finans piyasalarında önemli bir dikkat çekti. CoinShare’in raporuna göre, bu rakam, Ethereum’un Bitcoin’in ardından ikinci en büyük giriş kaynağı olduğunu gösteriyor. Ethereum’un bu başarısı, 2021’deki 2 milyar dolarlık giriş rekorunu da aşmış durumda.
Solana, Gerçek Dünya Ödemelerinde Entegre Edildi
Solana, Crypto Life platformuyla entegrasyon sağlayarak, gerçek dünya ödemelerinde dijital varlık yüklü kartlar sunmaya başladı. Crypto Life Card, Solana’nın düşük işlem maliyeti ve hızlı işlem sürelerinden yararlanarak, dünya genelinde 90 milyon tüccar için kullanılabilir hale geldi.
ABD Hükümeti 2 Milyar Dolarlık Bitcoin Taşıdı
ABD hükümetine ait bir cüzdan, 20.000 Bitcoin’i (yaklaşık 1,92 milyar dolar değerinde) farklı bir cüzdana transfer etti. Blockchain analitik firması Arkham’ın verilerine göre, bu işlem büyük bir BTC hareketi olarak dikkat çekti ve piyasalarda spekülasyonlara yol açtı.
XYO Token %125 Artışla Lider Oldu
Merkezi olmayan fiziksel altyapı ağı XYO’nun yerel tokeni, 24 saat içinde %125 değer kazandı. Günlük işlem hacmi %2300 artışla 60 milyon doları aşan XYO, piyasa değerine göre en çok kazananlar arasında yer aldı. Token, XRP ve Hedera gibi büyük projelerle birlikte bir yükseliş dalgası yakaladı.
Avalanche, Ağ Yükseltmesi ile Gelişiyor
Avalanche, Avalanche9000 ağ yükseltmesi sayesinde zincir içi aktivitede artış gördü. Kilitlenen toplam değer %66 artışla 1,5 milyar dolara ulaşırken, stablecoin arzı %31 büyüdü. Bu yükseltme, AVAX ekosisteminin büyüme potansiyelini daha da artırıyor.
TOTAL
Kripto para piyasasının toplam değeri, kritik bir direnç seviyesinde olan 3,42T USD civarında seyrediyor. Bollinger Bantlarının sıkışması, piyasada bir karar aşamasına yaklaşıldığını ve büyük bir fiyat hareketinin yakın olabileceğini işaret ediyor. Teknik açıdan, 3,61T USD seviyesi ana direnç olarak öne çıkarken, 3,39T USD ve daha aşağıda 3,16T USD destek bölgeleri olarak dikkat çekiyor. Piyasadaki yükselen trend ve mevcut kanal, genel eğilimin yukarı yönlü olduğunu doğruluyor. Ancak destek seviyelerinin altına bir düşüş yaşanması durumunda, satış baskısının artması muhtemel.
TOTAL 2
Kripto para piyasasının TOTAL2 (Bitcoin hariç piyasa değeri) grafiğinde, fiyatın 1,51T USD seviyesinin hemen üzerinde seyrettiği görülüyor. Bollinger Bantları fiyatın yukarı yönlü bir hareketin ardından genişlediğini, volatilitenin arttığını ve piyasanın daha dinamik hale geldiğini gösteriyor. 1,57T USD seviyesi ana direnç olarak öne çıkarken, aşağı yönlü olası hareketlerde 1,45T USD ve 1,38T USD destek seviyeleri dikkat çekiyor.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yıl ‘Harekete Geç/Act Now’ temasıyla tekstil sektörünü buluşturan ‘Sustainability Talks İstanbul’da, I·stanbul Tekstil ve Hammaddeleri I·hracatc¸ıları Birligˆi (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz önemli açıklamalar yaptı. Beşinci kez düzenlenen etkinlikte konuşan Ahmet Öksüz; markaların, sürdürülebilirliği daha çok üreticilerin omuzlarına yüklediğini kaydederek “Üreticilerimiz gerek ürün iadeleri gerek ürün redleri ile sık sık karşı karşıya kalabiliyor. Bir ürünün gerçekten sürdürülebilir olmasını istiyorsak, tüketiciler de markalar da geri dönüştürülmüş ürünler ve konvansiyonel yöntemlerle yapılan üretimdeki farklılıkları tolere edebilmeli. Çünkü, iade sürecindeki navlunun yarattığı karbon ayak izi çok ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Markalar da üreticiler kadar sürdürülebilirlik için elini taşın altına koymalı.” dedi.
Sustainability Talks İstanbul, I·stanbul Tekstil ve Hammaddeleri I·hracatc¸ıları Birligˆi (İTHİB)’in stratejik ortaklıgˆında ve Orbit Consulting - Kipaş Holding iş birliğinde bu yıl beşinci kez düzenlendi. Tekstil sektörünün sürdürülebilirlik ve inovasyon alanındaki en önemli buluşma noktalarından biri olan Sustainability Talks İstanbul, bu yıl ‘Harekete Geç/Act Now’ temasıyla tekstil sektörünü buluşturdu. Sektörün önde gelen liderlerini, yenilikçi fikirler ve sürdürülebilir çözümler için bir araya getiren etkinlik, Hilton İstanbul Bomonti’de düzenlendi.
Beşincisi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan I·stanbul Tekstil ve Hammaddeleri I·hracatc¸ıları Birligˆi (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz; “Tekstil sektörü, sadece ekonomik büyüklüğü ile değil aynı zamanda çevresel etkileriyle de küresel bir öneme sahip. Her yıl tüketilen tekstil-hazır giyim ürünü miktarı 62 milyon ton ve bu rakamın 2030’a kadar 102 milyon tona çıkması bekleniyor. AB’de yıllık kişi başı ortaya çıkan tekstil atığı 12 kilogram değerinde. Moda endüstrisi, küresel karbon emisyonlarının yüzde 10’undan sorumlu, dünya genelinde üretilen hazır giyimde kullanılan elyafın yüzde 87’si ya çöpe atılıyor ya da yakılıyor. Hazır giyime yeniden dönüştürülen elyaf oranı ise sadece yüzde 1. Sektör olarak hepimizin aşina olduğu bu verilere bakarak ev ödevlerimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz. Bu kapsamda başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere tüm bakanlıklarımızla temas halindeyiz.” diye konuştu.
22 BİN ÜRÜN UFAK BİR FARKTAN İADE EDİLDİ
Markaların, sürdürülebilirliği daha çok üreticilerin omuzlarına yüklediğini bunun da sektördeki dengeyi alt üst ettiğini söyleyen Ahmet Öksüz, “Bu durum, yalnızca üretim süreçlerini değil. Aynı zamanda, sektörün bütüncül sürdürülebilirlik hedeflerini de baltalıyor. Üstelik, birbirinden farklı ve sürekli değişen sertifikasyon sürecinin getirdiği karmaşa, üreticilerimize ‘ne kadar uğraşırsan uğraş, asla yetmeyecek’ hissini dayatıyor. Maalesef tüm bu süreç ‘yeşil aklama’nın daha çok irdeleniyor olmasına sebebiyet veriyor.” dedi.
Bu konuda sektörde yaşanan iki örneği paylaşan Ahmet Öksüz, şunları söyledi: “22 bin adet üretilen bir hazır giyim ürünü, üretim sürecinden ve kumaşının dokusundan kaynaklanan çok ufak tüylenme nedeniyle, üstelik ürün kalitesinde hiçbir sorun yaşanmamasına rağmen iade edildi. Bir diğer örnekte ise biri geri dönüştürülmüş pamuktan, diğeri konvansiyonel pamuktan üretilen iki üründen geri dönüştürmüş pamuktan üretilen kumaşta ufak farklılıklar olduğu gerekçesiyle üretici ve marka arasında ihtilaf yaşanıyor. Üretimde geri dönüştürülmüş pamuk kullanıyorsanız dünyanın neresine giderseniz gidin bu farklar oluşabiliyor. Geri dönüştürülmüş pamuk kullanılarak konvansiyonel kumaş görünümü istenmesi, üretici firmalarımızı geri dönüştürülmüş ürün üretmemeye itiyor.”
İADEDELER DE ÇOK CİDDİ EMİSYONA NEDEN OLUYOR
Bir diğer konunun da lot farkı olduğuna dikkat çeken Ahmet Öksüz, “Sadece laboratuvar ortamında gözlemlenebilecek lot farkı sebebiyle, firmalarımız sık sık ürün iadesi ile karşı karşıya kalabiliyor. Bir ürünün sürdürülebilir olmasını istiyorsak, tüketicileri de markaları da söz konusu ufak farklara karşı duyarlılığa davet etmeliyiz. Çünkü, iade sürecindeki navlunun yarattığı karbon emisyonu da çok ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Bu nedenle maalesef o kadar da sürdürülebilir olamadığımızı gözlemliyoruz. Sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmak için üreticilerin çalışma yöntemlerini değiştirmesi gerektiği gibi, markaların da en az üretici kadar kurumsal sosyal sorumlulukların bilincinde olması ve elini taşın altına koyması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
5. Sustainability Talks İstanbul kapsamında düzenlenen panellerde de sektörün geleceğine yönelik değerlendirmeler yapıldı. Düzenlenen panellerde; European İklim Paktı Elçisi Marwa Zamaray, Cardiff Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Karaosman, Urban Outfitters Satın Alma ve Kaynak Kıdemli Müdürü Cherie Nelson ve Lacoste Araştırma ve Geliştirme Yenilikleri Başkan Yardımcısı Patrick Vignal gibi sektörün önemli isimleri yer aldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Henkel, 2024'ün üçüncü çeyreğinde Grup satışlarını yaklaşık 5,5 milyar Euro seviyesine yükseltti. Bu rakam, yüzde 3,3 oranındaki güçlü organik büyümeye karşılık geliyor.
Henkel CEO'su Carsten Knobel ”Henkel'in başarılı ilerleyişini üçüncü çeyrekte de sürdürdük. Aynı zamanda, üçüncü çeyrekte güçlü brüt kar marjları elde ettik ve bu sayede iş birimlerimize ve markalarımıza yaptığımız yatırımları artırmaya devam edebildik. Bu da büyüme gündemimizde doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Henkel stratejik büyüme gündeminin hayata geçirilmesinde de daha fazla ilerleme kaydetti. Bu bağlamda Henkel, sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerini daha da güçlendiriyor. Bu süreçte, Henkel tüm değer zinciri boyunca emisyonların azaltılmasına yönelik genişletilmiş hedefler içeren bir net sıfır yol haritası geliştirdi.
Carsten Knobel konuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: “Hepimiz sorumluluk almalı ve Paris İklim Anlaşması’nda belirlendiği üzere, küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılmasına yardımcı olmalıyız. Bilime Dayalı Hedefler girişimi (Science Based Targets initiative - SBTi) tarafından doğrulanan yol haritamız, sera gazı emisyonlarını 2045 yılına kadar net sıfıra indirmek için neler yaptığımızı ortaya koyuyor. Bu hedefe ulaşmak için, değer zinciri boyunca geniş ölçekli tedbirler uygulayacağız.”
Yapıştırıcı Teknolojileri Satış Performansı
Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi, 2024'ün üçüncü çeyreğinde 2,800 milyar Euro'luk satış gerçekleştirdi. Bu rakam, bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 3,3 seviyesindeki nominal bir artışı temsil ediyor (önceki yıl: 2,711 milyar Euro). Organik (döviz kurları ve satın alma/elden çıkarmalara göre düzeltilmiş) olarak ise satışlar yüzde 3,7 oranında artış gösterdi.
Tüketici Markaları Satış Performansı
Tüketici Markaları İş Birimi'nde, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde satışlar 2,653 milyar Euro olarak gerçekleşti. Organik olarak (döviz kuru etkileri ve satın alma/elden çıkarmalara göre düzeltilmiş) iş birimi, süregelen çok güçlü fiyatlandırma bileşeni sayesinde yüzde 2,7 oranında iyi bir satış artışı elde etti.
Henkel Grubu Öngörüleri
Henkel, 2024 mali yılında Grup düzeyinde organik satış büyümesinin yüzde 2,5 ile 4,5 arasında gerçekleşmesini bekliyor. Yapıştırıcı Teknolojileri için organik satış büyümesinin yüzde 2,0 ile 4,0 aralığında olması bekleniyor. Tüketici Markaları için ise, yüzde 3,0 ile 5,0 aralığında bir organik satış artışı öngörülüyor.
Henkel Hakkında
Markaları, inovasyonları ve teknolojileri ile Henkel, endüstriyel ve tüketici iş birimlerinde, dünya genelindeki pazarlarda lider konumlara sahiptir. Yapıştırıcı Teknolojileri İş Birimi; yapıştırıcılar, yalıtım malzemeleri ve fonksiyonel kaplamalar pazarlarında global bir liderdir. Tüketici Markaları ile şirketin, başta Çamaşır ve Ev Bakım ile Saç olmak üzere, dünya genelinde pek çok piyasa ve kategoride liderliği bulunmaktadır. Henkel’in en güçlü üç markası Loctite, Persil ve Schwarzkopf markalarıdır. 2023 mali yılında Henkel, 21,5 milyar Euro’nun üzerinde satış ve yaklaşık 2,6 milyar Euro düzeltilmiş faaliyet karı bildirmiştir. Henkel’in imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır. Sürdürülebilirlik, Henkel’in köklü geleneğinin önemli bir bileşenidir ve şirket somut hedefler doğrultusunda hayata geçirdiği net bir sürdürülebilirlik stratejisine sahiptir. 1876’da kurulmuş olan Henkel, bugün dünya çapında güçlü bir şirket kültürü ile bir araya gelen, ortak değerlerde birleşen ve “Pioneers at heart for the good of generations” (Gelecek Nesiller İçin İyiliğe Öncülük Ediyoruz) amacında buluşan yaklaşık 48.000 kişiyi istihdam etmektedir. Daha fazla bilgiyi www.henkel.com adresinde bulabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin (UİB) kasım ayı ihracatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,19’luk artışla 3 milyar 335 milyon 221 bin dolar olarak gerçekleşti. UİB'in bu yılın 11 aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,47'lik artışla 34 milyar 993 milyon 82 bin dolara ulaştı.
İhracat verilerini değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Dünya genelinde yaşanan resesyon, yakın coğrafyalarımızda gerçekleşen savaşlar ve bu nedenle yaşanan gerginliğe rağmen bu ülkenin gücüne inanan ve geleceğine katkı sunmak için durmadan çalışan ihracatçılar olarak, ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Çalışmanın ve üretmenin gücüne inanarak, ülke ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdüreceğiz” dedi.
OİB'in ihracatı kasım ayında 2,8 milyar dolara ulaştı
Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,47'lik artışla 2 milyar 820 milyon 543 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin (OİB), ocak-kasım dönemi ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 6,61’lik artışla 29 milyar 225 milyon 960 bin dolar oldu.
UTİB'in ihracatı kasımda 102,3 milyon dolar oldu
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Kasım ayında 102 milyon 311 bin dolar ihracata imza attı. UTİB'in ocak-kasım dönemdeki ihracatı ise 1 milyar 176 milyon 790 bin dolar olarak gerçekleşti.
UHKİB'ten kasımda 61,6 milyon dolar ihracat
Kasım ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 5,57’lik artışla 61 milyon 674 bin dolarlık ihracata ulaşan Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (UHKİB), 11 aylık ihracatı ise 806 milyon 950 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.
UMSMİB'in ihracatı kasımda 27,8 milyon dolar
Kasım ayında, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 1,48’lik artışla 27 milyon 849 bin dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), ocak-kasım döneminde ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,01’lik artışla 281 milyon 152 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.
UYMSİB'ten kasımda 12 milyon dolarlık ihracat
Kasım ayında, 12 milyon 43 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,90'lık artışla 193 milyon 847 bin dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.