Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Teknolojinin her geçen gün hızlandığı ve ülkelerin savunma sanayilerinde büyük fark yarattığı günümüzde bu kapsamda işbirlikleri de bir o kadar önem kazanıyor. Geçtiğimiz aylarda Brüksel’de tanıtılan, Forte Teknoloji’nin yüzde 100 iştiraki ELD Bilişim tarafından geliştirilen yerli ve milli FORIPS Suite yazılımı ilgi odağı olmuştu. Atılan bu adımların devamı niteliğinde iş ilişkilerini geliştirmek amacıyla ülkemizin önemli yerli ve milli halka arz şirketlerinden Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş ve ELD Bilişim tarafından organize edilen konferansta AB sistem karar vericileri bir araya gelerek istişarelerde ve açıklamalarda bulundu…

IPS TÜM DÜNYADA MODERN SAVUNMA SİSTEMLERİNİN VAZGEÇİLMEZİ

IPS Konsey Başkanı Phill Williams: Entegre Ürün Destek (IPS) sistemlerinin savunma sektöründe kritik öneme sahip. IPS’in temel amacı; savaş veya operasyon sırasında daha fazla ekipmanın çalışır durumda olmasını sağlamak. Örneğin, eğer iki taraf da 100 uçakla savaşa başlıyorsa, IPS sayesinde İngiltere 85 uçağını kullanıma hazır tutabilirken, rakip sadece 40 uçakla operasyon yapabilir. Bu, büyük bir avantaj sağlar. Bu sistem sadece askeri değil, sivil sistemlerde de kullanılabiliyor. Amaç, kullanım ömrü boyunca maliyetleri azaltarak verimliliği artırmak. IPS, modern savunmanın vazgeçilmez bir unsuru olarak öne çıkıyor. Teknoloji ve destek süreçlerindeki iyileştirmeler, İngiltere’nin küresel tehditlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlıyor. Bununla birlikte, askeri ve endüstriyel ortaklıklar, savunma projelerinde maliyet etkin ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefliyor” açıklamasında bulundu.

SAVUNMA SANAYİNDE FORIPS YAZILIMI İLE YÜZDE 10 TASARRUF MÜMKÜN

FORTE Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak: “Savunma sanayii, karmaşık sistemlerin uzun kullanım ömrü boyunca yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalır. Özellikle bakım, onarım ve yedek parça yönetimi, toplam maliyetlerin önemli bir bölümünü oluşturur. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni silah sistemleri için 50 milyar USD harcaması beklenirken, bu sistemlerin idame ve işletmesi için yaklaşık 100 milyar USD harcama yapılması öngörülmektedir. Bu çarpıcı fark, savunma sanayiinde maliyet yönetimi ve süreç optimizasyonunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yine bu çerçevede savunma sanayiinde yükleniciler arasındaki entegrasyon eksikliği, lojistik süreçlerde maliyet artışına yol açıyor. ELD Bilişim’in geliştirdiği FORIPS yazılımı, bu soruna yenilikçi bir çözüm sunuyor. FORIPS, ana yüklenici ve alt yükleniciler arasında ortak bir dijital platform oluşturarak, yedek parçaların standartlaştırılmasını sağlar. NATO standartlarına uygun olan bu yazılım, yedek parça tedarikini hızlandırır ve maliyetlerin yüzde 10 oranında azalmasını mümkün kılar. Bu da 100 milyar USD’lik öngörülen maliyetin 10 milyar USD’sinin tasarruf edilmesi anlamına gelir. Savunma sanayiinde modülerlik ve dijital entegrasyon, sadece ekonomik avantajlar değil, aynı zamanda operasyonel faydalar da sunar. Standart yedek parça kullanımı, bakım sürelerini kısaltır ve sistemlerin daha uzun süre kullanılabilir olmasını sağlar. Dijital entegrasyon ise tedarik zincirindeki şeffaflığı artırarak süreçleri daha verimli hale getirir. Ayrıca, bu sistemlerin çevresel etkilerinin azaltılması, sürdürülebilir bir savunma sanayiinin temel taşlarından biridir” açıklamasında bulundu.

ASD Tedarik Zinciri & Servis Müdürü Paul CRAMERS: “ASD, Avrupa’daki havacılık, savunma ve güvenlik endüstrisinin çıkarlarını savunmayı hedefleyen bir kurum. Merkezi Brüksel’de olup, Avrupa Birliği kurumları ve NATO gibi kuruluşlarla çalışır. Bu doğrultuda; pozisyon belgeleri hazırlar, teknik dokümanlar, spesifikasyonlar ve standartlar geliştirir. ASD, Avrupa savunma sanayisinin çıkarlarını korumak, üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve hizmetlerin toplam maliyet içindeki önemine dikkat çekmek için çalışmalarını sürdürüyor. Servis Komisyonu ise özellikle performansa dayalı sözleşmeler ve bakım yönetimi konularında yenilikçi yaklaşımlar geliştiriyor” şeklinde konuştu.

“Lojistik nefes gibidir kesildiğini hissedersiniz”

MSB Daire Başkanı Turaç YAVUZ: “Lojistik planlama bir harekât için çok önemlidir. Ukrayna Rusya savaşından sonra, NATO nezdinde Lojistik ile ilgili kavramlar tekrar gündemde bunlardan bir tanesi ise kolektif lojistik ve muharebe sahası lojistik gereksinimleri, birlikte çalışılabilirlik, yedek parça ve malzemenin birbiriyle değiştirebilir olmasının önemi anlaşıldı. Harekatın en önemli noktası lojistik bu yüzden biz de tehdit temelli harekata hazırlık noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaları yaparken doğru ölçümleri, lojistik teknik verileri alabilmemiz için muharebe simülasyonu yapıyoruz. Bu da farklı senaryolara ne kadar hazır olduğumuzu görmemiz için şart olan bir uygulama.” dedi.

SASAD (Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği) Genel Sekreteri Oğuz Hamşioğlu: “SASAD’ın üstlendiği misyon kapsamında bu etkinliğin bir parçasıyız. Havacılık ve savunma sanayisinde uluslararası katılımcılarla düzenlenen bu etkinlik sektörümüz için çok önemli. Savunmacılık sektörünün varlığı ve gücü bir ülkenin bağımsızlığı ve güvenliği açısından son derece önemlidir ve ülkenin bekasının temelidir. Teknolojik gelişme ve inovasyonların hızla ilerlediği dönemde sistemlerin sürdürülebilirliği daha da önem kazanıyor. Entegre lojistik, entegre ürün destek bu noktada önem kazandı. Bu yöntemler ürünün ömrünü artırmak, bakım sürecini optimize etmek, operasyonel verimliliğini en üste çıkarmak için yapılıyor. Burada olmamızın amacı sektörü ileriye taşıyacak çözümlere vesile olmak ve farkındalık yaratmak” dedi.

 

FORTE Bilgi İletişim Teknolojileri Hakkında:

Forte, sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet göstermek üzere 2006 yılında kurulmuş olan, kamu kurumlarında ve savunma sanayii endüstrisinde çalışmasına devam eden yüzde 100 bir Türk firmasıdır. Müşteri odaklı ve rekabetçi yaklaşımları ile müşterisine özel ve maliyet etkin çözümlerini, yüksek kalitedeki sistem ve yazılım mühendisleri ile üretmektedir.

 

ELD Bilişim Hakkında:

2018 yılında kurulan ELD Bilişim, entegre ürün destek alanında uzman olan öncü bir yazılım geliştirme şirketidir.2021 yılında, Borsa İstanbul'da işlem gören ve Türkiye'nin en büyük bilgi teknolojileri entegratör şirketlerinden biri olan Forte tarafından satın alınarak, %100 iştiraki haline gelmiştir. ELD, savunma lojistiği, Entegre Ürün Destek (IPS), S-Serisi Spesifikasyonları ve NATO Kodlandırma Sistemi alanlarında yürüttüğü başarılı yazılım projeleri ve ürün geliştirme çalışmaları ile lider bir teknoloji firması haline gelmiştir. En güncel teknolojileri ve endüstri standartlarını takip eden ELD, gücünü aldığı yüksek vasıflı insan kaynağı ve mühendisleriyle AR-GE faaliyetlerini sürdürmektedir.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dof Robotics, Deloitte'un her yıl gerçekleştirdiği ve Türkiye'nin teknoloji sektöründeki en hızlı büyüyen şirketlerini belirleyen "Technology Fast 50 Türkiye 2024" listesinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yer aldı.

Bu yıl Conrad İstanbul Bosphorus’ta 19’uncusu düzenlenen ödül töreninde Dof Robotics, hem “Technology Fast 50™ Türkiye” ödülünün hem de net satış gelirlerinde %50 ve üzerinde ihracat payına sahip en hızlı büyüyen şirketlere verilen prestijli “Deloitte Teknoloji İhracatı Ödülünün” sahibi oldu.

Dof Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan “2009 yılından beri robotik, otomasyon ve simülasyon teknolojilerinde sınırları zorlayan, yenilikçi ve inovatif ürünler geliştirmekteyiz. Ürünlerimizin %95'ini 80'den fazla ülkeye ihraç ederek eğlence ve teknoloji sektörünün öncüsü olma misyonuyla geleceği şekillendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Yeşilköy İhtisas Serbest Bölge'deki fabrikalarında geliştirdikleri ürünleri %100 yerli ve milli robot ve yazılım çözümlerini Amerika ve Çin başta olmak üzere 80'den fazla ülkeye ulaştırdıklarını belirten Mertcan, “500'ün üzerinde teknoloji ürünümüzle Universal Studios, Transformers gibi ünlü markalara hizmet sağlıyor, küresel eğlence teknolojileri alanında yeniliklere odaklanarak sektöre yön veriyoruz.” dedi.

Öncelikli amaçlarının inovasyon ve teknolojiyi kullanarak dünyaya, topluma, çevreye ve insana katkı sağlayacak sürdürülebilir ve kaliteli projeler üretmek ve geliştirmek olduğunun altını çizen Mustafa Mertcan, “Bu başarılarımız, ekibimizin özverisi, paydaşlarımızın güveni ve ortaklarımızla olan güçlü iş birliğinin sonucudur." diye belirtti.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çin'in otomotiv alanındaki öncü markalarından Chery, sedan modeli ARRIZO 8 ile lüks ve prestij arayanlara üst düzey bir alternatif olarak öne çıkıyor. Chery'nin su ve ışıktan ilham alan "Hareket Halindeki Sanat" tasarım dilini bünyesinde barındıran ARRIZO 8, suyun estetiğini şıklık ve çeviklikle birleştiriyor. İç mekanda sürükleyici bir premium ortam sunan ARRIZO 8, alt kenarı düz üç kollu çok işlevli direksiyon simidi ve yat tarzı vites seçici lüks ve teknolojik bir ortam oluşturuyor. Panoramik açılır tavan ve çift tarafa açılma özelliği ile ön sıradaki merkezi kolçak gibi özellikler, ayrıntıya gösterilen özeni yansıtıyor. Türk iş dünyasının seçkinleri için tasarlanan ARRIZO 8, bireyselliği ve kişisel zevki simgeleyen sofistike ve zarif tasarımıyla üst düzey bir alternatif ortaya koyuyor.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, farklı segmentteki iddialı modelleriyle farklı kullanıcı gruplarına özel ürünler geliştirmeye devam ediyor. Türkiye'de iş profesyonellerinin, statü sembolü olarak takım elbise, deri ayakkabı ve saat gibi aksesuarların yanında bir de gösterişli sedana sahip olma isteği öne çıkmaya devam ediyor. Ayrıca pazardaki otomobil seçeneklerinin giderek daha benzer hale gelmesiyle tüketiciler daha özgün ve benzersiz tasarımlara sahip araçlara yöneliyor. Bunun farkında olan Chery de, şık ve teknolojik sedanı ARRIZO 8 ile bu boşluğu doldurmayı hedefliyor.
"Hareket Halindeki Sanat" tasarım diline sahip!
Türk iş dünyasının seçkinleri için tasarlanan ARRIZO 8, bireyselliği ve kişisel zevki simgeleyen sofistike ve zarif tasarımıyla üst düzey bir alternatif ortaya koyuyor. ARRIZO 8, Chery'nin tasarımda su ve ışığı harmanlayan "Hareket Halindeki Sanat" tasarım dilini bünyesinde barındırıyor. Suyun estetiği, suyun dalgalanması ile dinamik ışık efektlerini birleştirerek otomobilin tasarımına zarif ve canlı bir görünüm kazandırıyor. Ön cephe, elmas kesimli büyük boy koyu renkli ızgara, onu çevreleyen ve şık bir krom şeritle birbirine bağlanan LED farlarla dikkat çekici ve çarpıcı bir görünüm ortaya koyuyor. Gövde boyunca hareket eden dinamik ve sportif çizgiler, fastback tasarım, meteor tasarımlı jantlar, zıt gövde renkleri ve havada süzülen tavan efekti görsel çekiciliği artırmak için bir bütün oluşturuyor. Arka cephede ise, boydan boya uzanan stop lambası tasarımı, siyah sportif bir spoyler ve çift egzoz çıkışları bir araya gelerek, aracın premium algısını destekleyen üst düzey bir görünüm yaratıyor. "Suyun Estetiği" tasarım konseptiyle ARRIZO 8, akıllı kayar sinyaller, VIP karşılama ışıkları, çift lensli LED farlar, kanat tasarımlı LED arka aydınlatma grubu ile teknoloji, sanat ve özgünlüğü harmanlayan bir tasarım ortaya koyuyor.
İç mekan lüks ile teknolojinin buluşma noktası!
İç mekanda premium iş dünyası deneyimini daha da ileri taşıyan ARRIZO 8, havada süzülen çift 24,6 inçlik ekranlarıyla sürükleyici bir çift ekran efekti ortaya koyuyor. Alt kenarı düz çok işlevli direksiyon simidi ve yat tarzı vites seçici şık ve modern bir görünüm üretiyor. Ortam aydınlatması, sürüş modları, hız ve müzikle senkronize olarak dinamik ışık efektleri oluşturuyor. Birinci sınıf deri koltuklar, lüks duygusunu artırarak üstün konfor ve destek sağlıyor. Panoramik açılır tavan, çift taraflı açılan merkezi kolçak ve aktif kendi kendini temizleme sistemi, gelişmiş koku sistemi ve akıllı hava temizleme gibi yenilikçi çözümler deneyimi daha da ileriye taşıyor. Tüm bu yenilikçi çözümler her yolculuğu doğada olduğu kadar ferahlatıcı hale getiriyor. SONY ses sistemi ise her sürüşün zarif ve keyifli olmasını sağlayan son dokunuşu ekliyor. Türkiye iş dünyasının seçkinleri için tasarlanan ARRIZO 8, rafine zevkleri ve statüleri yansıtıyor. Bir ARRIZO 8'e sahip olmak prestij ve kişisel karizma anlamına geliyor. Chery ARRIZO 8, Türkiye sedan pazarında yükselen bir yıldız olarak parlayacak ve iş profesyonellerine çığır açan bir sürüş deneyimi sunacak.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022'de, Türkiye'de %100 iştirak ile Chery Türkiye'yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye'deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023'te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV'ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

Chery hakkında

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında "Çin'in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu" seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery'nin satış ve servis ağı, 80'in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 250 baz puanın altına düşmesiyle ilgili, "İyileşen risk primimiz sayesinde dış finansmana erişim kolaylaşırken dış finansman maliyeti de düşmektedir." dedi.

Şimşek, konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Türkiye'nin CDS'inin 250 baz puanın altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, şunları kaydetti:

"2020 yılı Şubat ayından sonraki en düşük seviyesine gerileyen CDS, ekonomi programımıza duyulan güvenin ve program kazanımlarımızın en somut göstergelerinden biri. 2023 yılı Mayıs ayına göre düşüş, gelişmekte olan ülkelerde ortalama 49 baz puan iken ülkemizde 456 baz puan. İyileşen risk primimiz sayesinde dış finansmana erişim kolaylaşırken dış finansman maliyeti de düşmektedir."

Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat    Veri                                    Dönem   Tahmin  Önceki          
------  -----------------------------------     -----   ------  ------
10:00   Finansal Yatırım Araçları Reel Getirisi Kasım   

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması'nın 100. Yılı kapsamında TÜSİAD ve Hollanda Krallığı Büyükelçiliği işbirliğinde düzenlenen ikinci etkinlik Hollanda Krallığı Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands'ın katılımıyla 6 Aralık'ta gerçekleşti. “Döngüsellik Yoluyla İş Modellerini Dönüştürmek” başlıklı etkinlikte, iklim değişikliği, ekolojik bozulma, doğal kaynaklarda hızla azalma gibi küresel sorunların çözümünde kritik önemde olan “döngüsellik” kavramı ele alındı.

TÜSİAD ve Hollanda Krallığı Büyükelçiliği tarafından düzenlenen “Döngüsellik Yoluyla İş Modellerini Dönüştürmek” başlıklı etkinlikte, döngüselliğin başarıyla gerçekleştirilmesine katkı sunan işbirliği olanakları değerlendirildi ve iyi uygulamalar paylaşıldı.

Toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar ve Hollanda Krallığı Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands yaptı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar açılış konuşmasında şunları söyledi: “Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan biri iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve kirliliği tanımlayan ‘üçlü dünya krizi.' Bu krizin üstesinden gelebilmek için döngüsellik ve kaynak verimliliğinin entegrasyonu kritik önem taşıyor. Bugün Hollanda Krallığı Büyükelçiliği işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde döngüsel ekonomi kapsamında ortak çabalarımızla bağlarımızı güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”

Hollanda Krallığı Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands, “Bu yıl Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutluyoruz ve bugünkü etkinlik ortaklığımızın gücünü yansıtıyor. Stratejileri, yenilikleri ve deneyimleri paylaşarak döngüsel ekonomi ilkelerinin küresel ölçekte benimsenmesini hızlandırabilir ve bu ilkeleri yerel dinamiklere uyarlayabiliriz. Döngüsellik konusundaki taahhüdümüzün bir parçası olarak 2024 yılına Holland Circular Hotspot iş birliğinde "Türkiye'de Döngüsel Ekonomi Fırsatları" başlıklı bir çalışma geliştirerek başladık. Bu çalışma, tekstil, inşaat ve gıda & tarım sektörlerindeki döngüsellik fırsatlarına dair detaylı bilgiler sunarak Hollandalı paydaşların ilgisini çekmeyi hedefliyor” dedi.

Açılışın ardından toplantı Hollanda Circular Hotspot İletişim ve Proje Yönetimi Lideri Stéphanie Schuitmaker'ın yaptığı ana tema konuşması ile devam etti. Programın son bölümünde ise TÜSİAD Hollanda Çalışma Grubu Başkanı Gamze Arbak'ın moderasyonunda gerçekleşen panel oturumu yer aldı. Panelin konuşmacıları; Zorluteks Tekstil Ar-Ge ve Kalite Müdürü Dr. Murat Yıldırım, Kordsa Sürdürülebilirlik Direktörü Nevra Aydoğan, Evreka İş Geliştirme ve Satış Müdürü Ömer Kavlakoğlu ve Saxcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Kocasert oldu. Panelde Türkiye ve Hollanda'dan şirketlerin döngüsel ekonomi stratejileri ve iyi uygulama örneklerinin yanı sıra teknoloji ve işbirliklerin döngüsellik sürecindeki kritik önemi tartışıldı.

Etkinlik Sertifikalı CIRCO Eğitmeni Şeyda Dağdeviren Hill tarafından CIRCO Demo üzerine verilen bilgilendirme seansıyla tamamlandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Tek bir tuşa basarak istediğiniz yere gitme fikriyle 2009 yılında Silikon Vadisi'nde hayata geçen Uber, bugün dünya çapında 70 ülkede, 10 binden fazla şehirde yolculuk yapılmasına imkan sağlıyor. Global bir teknoloji platformu haline gelen Uber'in bugün aylık 156 milyon aktif kullanıcısı bulunuyor.
 
2014 yılında Türkiye'deki faaliyetlerine başlayan Uber, kullanıcı deneyimini ve ulaşım çözümlerini geliştirmek adına önemli adımlar attı. Uber, Türkiye'deki onuncu yılını kutladığı özel bir etkinlikte, büyüme hikayesini, başarılarını ve geleceğe dair hedeflerini paylaştı.
  
10 yılda Uber uygulamasını indiren tekil kullanıcı sayısı 8 milyona yaklaştı ve 100 binin üzerinde sürücü Uber'i kullandı
 
Türkiye'nin Uber için en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, "Türkiye pazarında şu anda dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan ve büyük bir operasyon yürüttüğümüz İstanbul başta olmak üzere; Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Bursa, Muğla, Kayseri ve Nevşehir'de taksi ürünümüzle hizmet veriyoruz. Türkiye'de faaliyetlerimize başladığımız günden itibaren hem yolcular hem de sürücüler arasında Uber kullanımına yönelik ilginin katlanarak arttığını görüyoruz. 2014 yılından bugüne, on yıl içinde 100 binin üzerinde sürücü Uber uygulamasından kazanç elde etti. Bu durum, Uber'in yerel ekonomiye katkısını ortaya koyuyor. Uber uygulamasının Türkiye'deki toplam tekil kullanıcı indirilme sayısı 8 milyona yaklaştı. Bu döneme ait sayısal veriler de gösteriyor ki ülkemiz, on yıl gibi kısa bir sürede çok önemli bir pazar haline geldi. Bunun yanı sıra, bu rakamların sadece birer istatistik değil, her bir kullanıcı ve sürücü hikayesinin Uber platformunda buluştuğunun ve hayatlarını kolaylaştırdığımızın da bir göstergesi olduğuna inanıyoruz."
 
 
10 yılda 21 milyon saat hizmet verildi
 
Uber uygulamasıyla 10 yılda kullanıcılara toplam 21 milyon saat hizmet verildi. Uber, kullanıcı talebine yönelik sağladığı hizmet ile önemli bir başarıya imza attı. Uber'in Türkiye'deki on yıllık sürecinde kullanıcılar en çok 12 Temmuz 2024 tarihinde seyahat ederken, en uzun yolculuk 450 km oldu. Bu süreçte kullanıcıların Uber'i en çok tercih ettiği lokasyonlar arasında; İstanbul Havalimanı, Taksim, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Ortaköy yer aldı. Uber uygulamasındaki en çok yolculuk tamamlayan yolcu toplamda 3.578, sürücü ise 15.614 yolculuk gerçekleştirdi.
 
"Türkiye'de daha fazla şehri Uber sistemine dahil etmeyi hedefliyoruz"
 
Uber teknolojisini kullanarak ulaşım alanında yenilikler üzerinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade eden Neyran Bahadırlı, "Türkiye'de taksi sürücüleri ve kullanıcılarımıza teknolojimizle daha kolaylaşan bir ulaşım seçeneği sağlayarak, kaliteli bir yolculuk deneyimi sunuyoruz. Uber olarak mobilite alanındaki küresel uzmanlığımızla, Türkiye'de güvenli, yenilikçi ve sürdürülebilir bir ulaşım ağı kurmakta öncülük etmeyi hedefliyoruz. Sürücülerimize ve yolcularımıza modern ve erişilebilir çözümler sunmaya devam edeceğiz. Uber Taksi uygulamasının Türkiye'de daha fazla şehirde hizmet vermesi için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz." dedi.
 
Uber, Türkiye'de yenilikçi projeler ile sektöre öncülük etti
 
Konforlu ve güvenli bir ulaşım deneyimi sunmayı hedefleyen Uber, Rezervasyon özelliği ile kullanıcılarına dünyada ilk kez taksi yolculuklarını önceden planlayarak uygulama üzerinden geleneksel taksi rezervasyonu yapabilme imkanı sundu. Uber, teknolojisini kullanarak rezervasyon oluşturulmasını ve rezervasyon saatinde belirtilen konumdan Taksi sürücüsünün yolcuyu almasını sağlayan özellik, taksi yolculuklarını en az 30 dakika önceden ve en fazla 90 gün önceye kadar sabit bir ek rezervasyon ücreti ile rezerve edebiliyor.
 
Uber, Türkiye'deki taksi sürücüleri için geliştirdiği "Yolculuk Radarı" özelliğini sürücülerin kullanımına sundu. Uber dünyasında ilk defa İstanbul'da hayata geçirilen Yolculuk Radarı özelliği sayesinde taksi sürücüleri aynı anda birden fazla yolculuk çağrısı alabiliyorlar ve bu yolculuk çağrılarında potansiyel yolculuk rotalarını görerek gitmek istedikleri rotayı seçebiliyorlar. Yolculuk Radarı özelliğinin hayata geçmesiyle sürücünün yolcuyu arayıp nereye gidiyorsunuz demesi tamamen bitti. "Uber Pro" ile taksi sürücülerine ödül ve ayrıcalıklar sunduğu akaryakıt desteğini de kapsayan "Sadakat Programı" ile platformda çalışan en iyi sürücüleri ödüllendirmeye devam ediyor.
 
Ayrıca, 8+1 kapasiteli lüks minivanlar ile hizmet veren "Uber Siyah Taksi"'yi hayata geçiren Uber, buna ek olarak Geniş Taksi ürününü İstanbul'da hayata geçirdi. Otomotiv şirketleri ile ortaklıklar gerçekleştiren Uber, Sarı Taksi'den hem Siyah Taksi'ye hem de yeni Sarı-Siyah Geniş Taksi kategorisine dönüşümü desteklemek amacıyla taksi plaka sahiplerine 'Araç Alım Desteği' programı sağladı.
 
 
Uber'in hayata geçirdiği bir başka önemli proje de "Uber Balon" oldu. Uber'in dünyada ilk kez Türkiye'de Kapadokya'da hayata geçirdiği Uber Balon ile, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutladı ve 100 şanslı Uber kullanıcısına Uber Balon yolculuğu hediye etti. .
 
Uber, aynı zamanda İstanbul'daki geniş ulaşım ağını kullanarak topluma fayda sağlayan projeler geliştirmeye de devam etti, Herkese Kitap Vakfı işbirliği ile kitap bağışları ihtiyaç sahibi köy okullarına ulaştırılmak üzere ücretsiz toplandı. Beşiktaş Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi işbirliği ile elektronik atıklar geri dönüşüm için ücretsiz toplandı. Uber ayrıca özel günlerde Uber kullanıcılarına sürpriz hediyeler dağıtmaya devam etti. "Blindlook" işbirliği ile görme engelliler için hayatı kolaylaştıran Türkiye'deki ilk mobilite uygulaması oldu

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
Türkiye'nin en büyük ikinci havalimanı İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Uluslararası Havalimanı, misafirlerinin seyahat deneyimlerini keyifli ve konforlu hale getirmeye devam ediyor. Amerika'nın ünlü restoran zinciri TGI Fridays, 6 Aralık 2024 tarihinden itibaren dış hatlar bölümünde sevenleriyle buluşuyor.
 
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, misafirlerinin seyahat deneyimlerini keyifli ve konforlu hale getirecek yeni iş birlikleriyle ekosistemini genişletiyor. İSG, 50 ülkede faaliyet gösteren uluslararası lezzet markası TGI Fridays'in Türkiye'deki en yeni restoranını dış hatlar bölümünde hizmete açtı. Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hat yolcuları artık en sevilen Amerikan yemeklerini TGI Fridays'de tadabilecek.
 
Klasik Amerikan Lezzetleri Sabiha Gökçen'de
 
Sabiha Gökçen Havalimanı'nın en yeni yeme-içme mekânı, Amerikan ve Meksika mutfağının başarılı örneklerinden TGI Fridays oldu. Mutfağında Amerika'dan gelen reçeteleri uygulayan restoran, Sabiha Gökçen şubesinin açılışı için mutfak ve operasyon ekiplerini eğitmek üzere yurtdışından 4 yöneticiyi 6 hafta İstanbul'da görevlendirdi.
 
Havalimanındaki 7/24 açık olacak restoran, aynı anda 150'den fazla kişiyi ağırlarken 40'tan fazla kişiye de istihdam sağlıyor. TGI Fridays sektördeki 50 yılı aşkın geçmişiyle Amerikan gündelik yemeklerinin önde gelen ikonlarından biri olarak kabul ediliyor. Marka, "bize her gün Cuma" sloganıyla misafirlerine haftanın her gününü Cuma gibi enerjik ve mutlu hissetmelerini sağlayacak bir yemek deneyimi vadediyor.
 
"Sabiha Gökçen'de hizmet yelpazesini çeşitlendiriyoruz"
 
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nın işletmecisi olan Malezya Havalimanları Holdings Berhad (MAHB) Yönetici Direktörü Dato İzani, "Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul'un küresel ulaşım ağındaki stratejik konumu itibarıyla uluslararası taşımacılıkta bir hub haline gelmiştir. Bu doğrultuda bizler de yolcularımıza sunduğumuz hizmet kalitesini yükselterek, misafirlerimizin seyahat deneyimini bir üst noktaya taşıyacak, konfor ve mutluluğunu artıracak operasyonları çok önemsiyoruz. Dünyanın köklü restoran zincirlerinden TGI Fridays'in terminalimizdeki açılışı, dış hat misafirlerimize sunmayı amaçladığımız çeşitliliğin de bir parçası. Bu iş birliği, havalimanlarımızın sadece ulaşım merkezleri değil, aynı zamanda unutulmaz anılar biriktirilen, sosyal ve kültürel etkileşimlerin yaşandığı dinamik platformlar olduğunu göstermektedir. Havalimanlarımızda sunduğumuz hizmet yelpazesini çeşitlendirmeye ve sürekli olarak geliştirmeye devam edeceğiz. Bu birlikteliğin herkese hayırlı olmasını dileriz" değerlendirmesini yaptı.
 
Halihazırda Sabiha Gökçen Havalimanı'nda KFC, Starbucks, 40 Degrees Bar & Brewery, Karafırın ve Happy Moons gibi çok sayıda yeme & içme noktasını işleten İsviçre merkezli Avolta böylece HMS Host restoran işletmeciliği kapsamındaki yerli ve yabancı restoranlara dünyaca ünlü TGI Fridays'i de eklemiş oldu.