Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
AMIRI, İstanbul Emaar’da ilk mağazasını açarak markanın Türkiye’de ilk, dünya çapında 25. mağazasını tanıtıyor. Bu açılış, AMIRI’nin global büyümesini ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) pazarındaki stratejik genişlemesini sürdürdüğünün bir göstergesi olarak görülüyor.
Kurucu ve Kreatif Direktör Mike Amiri tarafından tasarlanan mağaza, AMIRI’nin dünya genelindeki perakende noktalarını tanımlayan Hollywood estetiğini İstanbul’a taşıdı. 110 metrekarelik mağaza, malzemelerin ve yüzeylerin uyumuyla dikkat çekiyor. İç mekânda beyaz meşe, traverten ve yeşil oniks duvarlar, renkli oniks detaylarla buluşuyor. Mağazanın cephesinde MA Quad Monogram desenli cam kullanılırken, iç mekân özel tasarım beyaz meşe banklar, dalgalı dokulu sıva duvarlar ve traverten zeminler ile donatılmış.
AMIRI’nin ‘Open Gallery’ perakende konseptini takip eden mağazada sanatsal çalışmalar, mağaza tasarımı ve sezonluk koleksiyonlarla bütünlük sağlıyor. AMIRI Emaar’da sergilenen özgün eserler arasında Oksana Schön’ün el işçiliği ahşap duvar çalışması ve Ukraynalı sanatçı Andrij Savchuk’un çağdaş heykeli ‘Unity’ yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider zincir marina işletmesi Setur Marinaları, dünyanın en prestijli tekne ve denizcilik fuarı Boot Düsseldorf’ta ziyaretçileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Setur Marinaları’nın fuara özel kampanyaları ve sektöre öncülük eden çevre dostu, dijital çözümleri 18-26 Ocak 2025 tarihleri arasında sergilenecek.
Türkiye’de marinacılık gelişimini ve denizciliği destekleyen en önemli marka olan Setur Marinaları, dünyanın en önemli yat ve su sporları fuarı Boot Düsseldorf’a katılıyor.
Setur Marinaları, bu yıl 18-26 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleşecek fuarda, yaklaşık 120 ülkeden gelen 200 bini aşkın ziyaretçiye özel fırsat ve kampanyalarını sunmakla kalmayacak, aynı zamanda marinacılıkta fark yaratan dijital çözümlerini ve sürdürülebilirlik odaklı öncü uygulamalarını tanıtacak.
Denizcilik sektörünün önde gelen profesyonelleri, uluslararası denizcilik camiası, tekne ve deniz tutkunları, 13. Salon 13D76 numaralı stantta Setur Marinaları'nın sunduğu benzersiz deneyimleri keşfedecek. Fuar aynı zamanda Türkiye'nin deniz turizmi potansiyelini dünya genelinde tanıtma fırsatı da sunacak.
Fuara özel benzersiz kampanyalar
Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok marinadan farklılaşmasını sağlayan “zincir işletme” uygulamasıyla öne çıkan Setur Marinaları, fuar süresince misafirlerine özel fırsatlar sunacak.
Ayrıca, Akdeniz’in en güzel lokasyonlarından biri olan, 450 deniz ve 250 kara yat kapasitesine sahip yeni Demre Marina da fuarda tanıtılacak. Tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bu marina, denizciler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Setur Marinaları, denizcilikte dijital dönüşüme öncülük ediyor
Setur Marinaları, Boot Düsseldorf’ta dijitalleşme alanındaki yenilikçi, entegre, kolay erişilebilir ve verimli çözümlerini paylaşarak, sektördeki dönüşüm vizyonunu ortaya koyacak.
Hizmet kalitesini artırmak ve misafir deneyimlerini iyileştirmek adına önemli adımlar atan Setur Marinaları, yeni müşteri iletişim platformu sayesinde tek kanaldan iletişim kurarak daha hızlı ve etkili bir deneyim sağlıyor. Setur Marinaları, yakın zamanda devreye alacağı dijital yeniliklerle misafirlerinin tüm işlemlerini daha hızlı ve pratik bir hale getirmeyi amaçlıyor.
Ödülle tescillenen sürdürülebilirlik çalışmalarında öncü yaklaşım
Boot Düsseldorf, Setur Marinaları için yalnızca dijital dönüşüm projelerinin değil, aynı zamanda çevresel sorumlulukların da global çapta paylaşıldığı önemli bir platform olacak.
Setur Marinaları, sürdürülebilirlik alanında sektöre yön veren bir marka olarak, iklim değişikliği, plastik kirliliği, doğal kaynakların tükenmesi ve biyoçeşitliliğin kaybı gibi küresel tehditleri ön planda tutuyor. Bu bilinçle, denizcilik sektöründe çevre dostu ve inovatif çözümler sunmaya devam ediyor.
Kaş Marina’daki çevre dostu uygulamalarıyla Monaco Smart & Sustainable Marina Rendezvous’da “Jürinin Favorisi” ödülünü kazanan Setur Marinaları, bu başarısını Boot Düsseldorf’ta global denizcilik camiasıyla paylaşacak. Boot Düsseldorf, bu sürdürülebilir marinacılık vizyonunu global ölçekte paylaşmak için önemli bir platform sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji Verimliliği Haftası'nda ODE Yalıtım, etkili ısı yalıtımının enerji tasarrufu ve karbon salınımının azaltılmasındaki kritik rolünü vurguladı. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, binalarda yapılan yalıtımların Türkiye'ye yıllık 15 milyar dolar tasarruf sağlama potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Dünya nüfusu ve kentleşme hızla artarken, Birleşmiş Milletler'e göre 2050'de nüfusun yüzde 68'i şehirlerde yaşayacak. Bu durum, şehirlerin enerji verimliliğine daha fazla odaklanmalarını zorunlu kılıyor. Binalar ve endüstriyel tesisler, toplam enerji tüketiminin büyük bir kısmını oluşturduğundan, enerji verimliliği için yalıtım çözümleri kritik bir rol oynuyor. Etkili bir yalıtım, binaların enerji verimliliğini artırırken, karbon salınımını da azaltıyor.
Enerji verimliliğini sağlamak için en önemli unsurlar arasında bilinçli tüketim ve ısı yalıtımı bulunuyor. Küresel ısı yalıtımı sektörü, halihazırda 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmış durumda ve iklim değişikliğiyle mücadelede de önemli bir etkiye sahip. Türkiye'de binalarda harcanan enerjinin yüzde 40'ı ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor ancak etkili bir yalıtım, bu tüketimi yüzde 70 oranında azaltabiliyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve artan enerji maliyetleri, yalıtım sektörünün büyümesini hızlandırıyor. Gelişmiş ülkelerde yalıtım ürünlerine olan talep her geçen yıl artarken, bu da sürdürülebilir yaşam alanları yaratma yönünde önemli bir adım atılmasını sağlıyor.
"Yalıtım, enerji tüketimini yüzde 70 oranında azaltma potansiyeline sahip"
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan 8 -14 Ocak Enerji Verimliliği Haftası'na özel olarak açıklamalarda bulunarak enerji verimliliğinin yolunun iyi bir yalıtımdan geçtiğinin altını çizdi ve şunları söyledi: "Türkiye'de toplam enerji tüketiminin yaklaşık üçte biri, binalarda harcanıyor. Bu nedenle, binalarda yapılacak etkili yalıtım uygulamaları, enerji tasarrufunun yanı sıra enerji bağımlılığını azaltmak ve karbon salınımını düşürmek açısından kritik öneme sahip. Yalıtım, enerji tüketimini yüzde 70 oranında azaltma potansiyeline sahip. Özellikle enerji fiyatlarının hızla yükseldiği günümüzde ısı yalıtımı, enerji verimliliğini artırmanın en etkili yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. İyi bir yalıtım hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağlayarak, artan enerji maliyetlerine rağmen faturaların daha düşük seviyelerde kalmasını mümkün kılıyor. Ülkemiz, yalnızca binalarda yapılan yalıtım sayesinde yıllık 15 milyar dolar kadar tasarruf edebilir. Artan enerji maliyetlerinin hem hanehalkı hem de sanayi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaması için doğru yalıtım çözümleri büyük bir gereklilik taşıyor."
Bu yıl 40'ncı yılını kutlayan ODE Yalıtım olarak, üretimde sürdürülebilirlik ve karbon salımını azaltıcı yeni üretim teknolojilerine odaklandıklarını belirten Ozan Turan, "Faaliyet gösterdiğimiz yalıtım sektörü, dünyanın öncelikli gündemlerinden birinin enerji olduğu bu dönemde kritik öneme sahip. Çünkü yalıtım hem her zaman savunduğumuz enerji verimliliği seferberliğinin hayata geçirilmesi hem de karbon ayak izinin azaltılması için atılacak adımların başında geliyor. Biz de bu yaklaşımla Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda 'Enerji Verimliliği', 'Sorumlu Üretim ve Tüketim', 'Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar', 'Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı' başlıklarına odaklanıyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allianz Türkiye kasko ürünleri kapsamındaki iş birliklerini genişletirken, Porsche araç sahiplerine sunduğu satış sonrası hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Porsche için yapılan ilk markalı kasko ürünü "P Kasko", Allianz güvencesiyle geliştirilerek hizmete sunuldu. Allianz Türkiye ve Porsche Türkiye iş birliğiyle markaya özel olarak tasarlanan P Kasko ürünüyle, Porsche marka araç sahipleri, yetkili servislerde marka standartlarına uygun hasar onarımı yaptırma garantisinin yanı sıra pek çok özel avantaja sahip oluyor.
P Kasko iş birliğiyle Allianz Türkiye, Porsche marka araç sahiplerinin yolculuklarının her anına eşlik etmeyi amaçlıyor. Aracın hasar görmesi durumunda, yetkili Porsche servislerinde orijinal parçalar kullanılarak onarılması ve eksiksiz şekilde ödenmesi teminatı sunuluyor. Ayrıca bu süreçte araç sahipleri, öncelikli olarak Porsche marka ikame araç hizmetinden faydalanarak, keyifli ve konforlu sürüş deneyimini kesintisiz yaşamaya devam ediyor. Elektrikli araç modellerine özel sunulan asistans hizmetleriyle, aracın şarjının bitmesi halinde en yakın şarj istasyonuna çekilmesi desteği de sağlanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde uygulamaya konulan mobil şarj hizmetiyle aracın şarjının kritik seviyelere düşmesi durumunda en yakın şarj istasyonuna ulaşabilmesini sağlamak amacıyla şarj desteği sağlanıyor.
Ek teminatlarla kapsamı genişletilebilen P Kasko ürünüyle Porsche marka araç sahipleri, poliçe süresince kaza yapmamaları halinde yüzde 30'dan yüzde 65'e varan oranlarda hasarsızlık indiriminden faydalanabiliyor. Hasarsızlık indirimi, bir kaza sonucunda sigortalının yüzde 100 kusursuz olması durumunda da bozulmuyor. Ayrıca cam kırılması durumunda yılda bir defaya mahsus olarak hasarsızlık indirimi devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lojistik dikeyinde yeni nesil fintek şirketi Lojipay, dijital nakliye platformu Diginak.com'dan yatırım aldı. Lojipay'in bu yatırım ile şirket değerlemesi ise 3 milyon dolara ulaştı.
Lojistik sektörünün ve KOBİ'lerin finansal ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanan ürün ve çözümleri ile öne çıkan Lojipay, şirketlerin ödeme ve tahsilât işlemlerini; hızlandırmak aynı zamanda güvenli ve şeffaf hale getirmek amacıyla geçtiğimiz yıl faaliyete başlamıştı.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler, lojistik firmaları veya yük sahipleri ile nakliyeciler arasında dijital güvence oluşturma ilkesi ile çalışan Lojipay, organik büyümeye ve hizmet ağını daha da genişletmeye odaklanacak.
Türkiye'nin en etkin ve yaygın dijital taşımacılık ekosistemi olan Diginak.com'dan aldığı yatırım ile Lojipay global ölçekte de faaliyet göstermeyi ve yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmayı da hedefliyor.
Yeni nesil bir fintek şirketi Lojipay, 2025 yılında 1000 adet şirket ile çalışmayı ve dijital ağına20 bin nakliyeciyi dahil etmeyi planlıyor.
"Günümüzde lojistik şirketlerinin karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin, karmaşık ve zaman alıcı finansal süreçler olduğunu belirten Lojipay CEO'su Ayhan Akkoç, operasyonel hareketliliğin yoğun olduğu sektörde, nakit akışı yönetimi, geciken ödemeler ve maliyet kontrolünün firmalar için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
"LojiPay olarak, mobil uygulamamızla KOBİ'lere kredi kartı ile taksitli ödeme imkanı avantajı sunuyor ve nakliyecilerin ödemelerini ise garanti altına alıyoruz. Emanet hesap sistemiyle; tahsilat endişesini ortadan kaldırırken, iş ortaklarımız olan lisanslı ödeme kuruluşları Papara ve PayWall üzerinden kredi kartı ile hızlı ve güvenli ödeme imkanı sağlıyoruz" sözleri ile bilgi verdi. Akkoç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diginak.com'un firmamıza yatırım yapması, lojistik ve fintek alanında geliştirdiğimiz yapay zeka destekli çözümlerimizin daha geniş kitlelere ulaşması için önemli bir adım. Yatırımcılarımıza teşekkür ediyor, ülkemizin teknolojik gelişimine katkı sağlamış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz."
Diginak.com, LojiPay'e yatırım yaptı!
Lojistik Sektöründe Yeni Bir Dönem Başlıyor
Diginak CEO'su Oğuzhan Karaca, fintek sektörüne yeni bir soluk getiren LojiPay'ın Diginak bünyesine katılması ile ilgili şu önemli açıklamalarda bulundu:
"Diginak.com ve Lojipay, lojistik sektöründe fark yaratacak bir iş birliği anlaşmasına imza atarak güçlerini birleştirdi. Diginak.com olarak, lojistik sektöründe dijital dönüşümün öncüsü olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Lojipay ile gerçekleştirdiğimiz stratejik iş ortaklığı operasyonel süreçleri daha hızlı, daha güvenli ve daha kullanıcı dostu hale getirme hedefimizi bir adım öteye taşıyor. Birlikte, hem KOBİ'lere, hem de lojistik sektörü profesyonellerine inovatif çözümler sunarak sektörde yeni bir standart oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu iş birliği, nakliye operasyonlarının finansal yönetiminden ödeme süreçlerine kadar birçok alanda sektör paydaşlarına kolaylıklar sağlayacak. Diginak.com'un güçlü dijital altyapısı ile Lojipay'in yenilikçi ödeme çözümleri bir araya gelerek, sektördeki işletmelerin verimliliğini artıracak ve maliyet yönetimini kolaylaştıracak. Diginak.com ve Lojipay, bu birliktelikle sadece sektörel çözümler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda lojistik ekosisteminin tüm paydaşları için değer yaratacak."
Diginak.com ve Lojipay şirket evliliğiyle global ölçekte hedeflerimizi revize ettik "diyen Karaca
"Diginak.com olarak ilk günden itibaren global bir oyuncu olma hayaliyle yola çıkmıştık ve bu hedef doğrultusunda önemli adımlar attık. 2024 yılında İngiltere ofisimizi açarak uluslararası arenada yerimizi sağlamlaştırdık. 2025 yılı itibarıyla ise bu başarıyı daha da ileri taşımak için global hedeflerimizi büyütüyor, yeni pazarlara açılma yönünde kararlılıkla ilerliyoruz.
Diginak.com olarak; 2024 yılında 22 Milyon km yol ettik, 1,3 Milyon ton yük taşıdık. 1000' e yakın KOBİ' ye hizmet verdik, 40 Bine yakın kamyoncu ile çalıştık. İngiltere operasyonumuz, global ölçekte daha büyük bir oyuncu olma yolunda stratejik öneme sahip. Yeni teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımlarımızla sektöre değer katmaya devam edeceğiz. Bölgenin yıldız oyuncusu olma hayaliyle çıktığımız yolda emin adımlarla ilerliyoruz.
2025 yılında, küresel pazardaki değişimlere hızla uyum sağlayarak rekabet avantajımızı artırmayı ve sürdürülebilir lojistik çözümleriyle sektörde öncü bir rol üstlenmeyi ve lojistik ağında daha güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyoruz. Lojistikte yenilikçi adımlar, ticaretin geleceğini şekillendirecek" sözleriyle 2025 yılı hedeflerini özetledi.
Dijitalleşme ve Kalkınma Yolu Projesi Bünyesinde Yeni Fırsatlar Barındırıyor
Oğuzhan Karaca Asya-Avrupa arasındaki ticaret yollarında yeni alternatifler önem kazanmasıyla Türkiye'nin lojistik alanında iş fırsatlarının artacağını kaydetti.
"2025 yılında dijitalleşmenin hız kazanması bekliyor, akıllı lojistik çözümleri ve otomasyon uygulamalarının daha geniş bir yer bulacağını öngörüyoruz. Aynı zamanda sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yeşil lojistik uygulamaları da ön plana çıkacak. Şirketler, karbon ayak izlerini azaltmak ve çevre dostu taşımacılık çözümleri sunmak için yatırımlarını daha da artıracak. Öte yandan pandemi sonrası ivme kazanan e-ticaret sektörü, 2025 yılında da büyümesini sürdürecek" şeklinde konuşan Karaca lojistik sektörü ile ilgili pazar trendleri hakkında şu bilgileri verdi:
"Asya'dan Avrupa'ya uzanan ticaret yollarında yeni alternatiflerin önemi daha da artıyor.Kalkınma Yolu Projesi, Hindistan ve Çin'i Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlamayı hedefleyen bir ticaret yolu olarak öne çıkıyor. Bu proje, Basra Körfezi hinterlandını Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayarak bölgesel ticaretin gelişmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Lojistik sektörünün Türkiye ekonomisindeki payı dikkate değer. Sektörün Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı %12,3 seviyesinde ve bu oran yıllar itibarıyla istikrarlı bir büyüme kaydediyor.
Bu veriler ışığında, yeni ticaret yollarının canlanması ve alternatif güzergahların devreye girmesi, Türkiye'deki lojistik firmalarına olan talebi artıracak ve sektörün büyümesine olumlu katkılar sağlayacak gibi görünüyor.
Global arenadaki bu gelişimler, hızlı dijitalleşme ve sürdürülebilirlik politikaları ile beraber Türkiye'ye lojistik alanında önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye, Avrupa, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu arasında stratejik bir köprü konumunda olup, 4 saatlik uçuş süresiyle yaklaşık 1,4 milyar insanın yaşadığı ve 8,6 trilyon dolarlık ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye ulaşım imkanı sunuyor.
Türkiye'nin lojistik hizmet ihracatının 2024 yılı itibarıyla 40 milyar doları aşması, sektörün gücünü ve potansiyelini açıkça gösteriyor. Ülkemizin 2028 hedefi mal ihracatında 375 milyar dolar, lojistik hizmet ihracatında ise 78 milyar dolara ulaşmak. Ülkemizin 2028 hedeflerine ulaşmak için, lojistikte dijitalleşme, yeşil lojistik uygulamaları ve stratejik iş birliklerine öncelik vererek sektörü daha da ileriye taşımakta kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki lojistik olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan hayat olmaz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijitalleşme yayıldıkça dijital izimiz genişliyor ve temas ettiği sayısız yeni alan oluşuyor. Yapay zeka, robotik, dijital ikiz ve daha birçok alandaki gelişmelerle teknoloji bağlantısı hiç olmadığı kadar güçlenmiş durumda. Teknolojinin gelişmesi ve farklı sektörlerde kullanılabilmesi güvenlik açıklarının da günden güne artmasına yol açıyor. Bulut bilişim, uzaktan çalışma ve yeni yapay zeka çözümlerinin hızla benimsenmesi de kişisel verilerin ele geçirilmesi siber saldırıların sayısını önemli ölçüde artırıyor. Türkiye'de 2024'ün yalnızca ilk yarısında 380 bini aşkın siber saldırı yapıldı. Siber saldırıların artması hem Türkiye'de hem de dünyada maliyetleri de büyümeye devam ediyor.
Siber saldırıları önlemek amacıyla alınan aksiyonlar da artmaya devam ediyor. Bu doğrultuda Türkiye'de Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmasını değerlendiren KOBIL Kurucu ve CEO'su İsmet Koyun, "Her ülkenin hava, kara ve deniz kuvvetleri gibi, siber koruma kuvvetleri olmalı. Datasını koruyamayan ülkesini de koruyamaz. Siber güvenlik yalnızca veri merkezlerini korumakla sınırlı kalamaz; bu işin 360 derece bir yaklaşım gerektirir. Bu vesileyle kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
2025 yılında ekonomik zararın artacağını ifade eden İsmet Koyun konuya ilişkin, "Güvenlik artık bir ihtiyaçtan da öte yaşamsal gereklilik haline geldi. KOBIL olarak kurulduğumuz günden bu yana temelimizi güvenlik olarak belirledik. Teknolojinin geldiği noktada veri güvenliği en kritik konu. Artık savaşlar yalnızca silahlarla değil bilgi ile gerçekleşiyor. Veriyi ve bilgiyi korumak her sektörün önceliği haline gelmeli. Günden güne artan siber saldırılar durumun vahametini ortaya koyuyor. Örneğin Almanya'da siber saldırılar son bir yılda 266 milyar euro tutarında maddi zarara yol açtı. Siber saldırılar Türkiye'de de büyük maddi zararlara yol açabilir. Ülkemizde geçen yıla göre kıyasla siber saldırılarda 54 kat artış görülüyor. Siber saldırıların artışıyla ekonomik kayıp da artmaya devam ediyor. Küresel çapta baktığımızda 2023 yılında 8 trilyon dolar, 2024 yılında ise 9 trilyon doları aşan küresel fatura siber saldırıların artması durumunda 2025 yılında 10,5 trilyon dolarlara ulaşacak" açıklamasında bulundu.
SuperApp'lerin güvenliği önemli
Küreselde Raiffeisen, DATEV, Alman Federal Meclisi, Société Générale, Airbus gibi birçok önemli kuruma hizmet sağladıklarını söyleyen İsmet Koyun, "Siber saldırıların küresel çaptaki maliyeti, teknolojiyi benimseyen tüm sektörlerde güvenliğin öncelikli olması gerektiğini gösteriyor. Yalnızca 2023 yılında fidye yazılımı ödemelerinin 1,1 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Siber saldırılar artmaya devam ettikçe maliyetlerin de artması kaçınılmaz. Güvenlik, teknolojik altyapı gerektiren her alanın en temel gerekliliği olmalı." dedi.
SuperApp'lerin sahip olduğu güvenlik altyapısına da dikkat çeken Koyun, "SuperApp yeni yükselen trend olarak yaygınlaşmaya devam ediyor. SuperApp'lerin yaygınlaşması güvenlik konusunu da gündeme getiriyor. KOBIL olarak, teknolojik altyapı sağladığımız Mercan, İstanbul Senin ve Worms gibi SuperApp'lerimizin özünde de siber güvenlik bulunuyor. SuperApp'lerin güvenliğini ve teknolojik altyapısını bir arada sunuyoruz. KOBIL, biyometrik doğrulama, KYC, akıllı kart gibi tüm kimlik doğrulama ve kriptografi alanlarında geliştirdiği teknolojiyle siber güvenlik konusunda sarsılmaz bir itibar oluşturmayı başardı. Hizmet verdiğimiz ABD ve Avrupa ülkeleri bu konuda yatırımlarını giderek artırıyor, geleceğin en büyük risk unsuru olarak bu konuda küresel bir uzlaşma söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.
Üretim ekosistemi en çok siber saldırı alan sektör oldu
Dünya Ekonomi Forumu raporunda, üretim ekosisteminde bağlantı ve veri şeffaflığındaki artış ile risklerin de arttığına yer veriyor. Bu nedenle üretim sektörünün üç yıl üst üste siber saldırıların hedefinin merkezinde yer aldığı belirtiliyor. Siber saldırıların artmasıyla sektörde yetenekli ve uzman kişilere ihtiyaç açığı da daha fazla ortaya çıkmış durumda. Rapora göre küresel çapta 4 milyon siber güvenlik uzmanı açığı bulunuyor.
Kamu kuruluşları ve özel sektörün de siber saldırıların hedefi olduğunu dile getiren İsmet Koyun, "Geçmişte siber saldırılar insan eliyle yapılıyordu. Artık yapay zeka ile bu işlem milyonlarca hacker ile yapılabiliyor. Güvenliği de teknolojinin ve yapay zekanın geliştiği ölçüde hatta daha ilerisinde görmek her kurumun önceliği olmalı. Örneğin; 19 Temmuz'da (Mavi Cuma) yaşanan küresel krizde 8,5 milyon cihaz etkilendi. Yaşanan krizler, siber gu?venliğin yalnızca dış saldırıları değil aynı zamanda teknoloji u?retenlerin kendi ic? su?rec?lerine ve c?alıs?anlarına yo?nelik o?zen go?stererek sorumlu u?reticiler olması gerektiğini de gösteriyor. Mavi Cuma, dijital bir krizde ortak paydalarımızı ve bu bağlantının ne kadar geniş bir alana yayıldığını da ortaya koydu. Güvenlik, uzmanlık ve bilgi birikim gerektiren bir alan. Kırılan güveni onarmak zordur; önlem ve tedbir ise artık bir gereklilik" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Decacorn Angels, yapay zeka tabanlı yatırım ve varlık yönetimi çözümleri sunan Magnus platformuna yatırım yaptı. Magnus, hisse senetleri, ETF’ler, yatırım fonları, tahviller, emtialar ve döviz gibi varlık sınıflarında özelleştirilmiş portföyler oluşturulmasına olanak sağlıyor.
2022 yılında yapay zeka destekli hisse senedi ve fon sepeti fonu yönetimi çözümleri ile sektöre adım atan Magnus, Türkiye’nin önde gelen finansal kurumlarıyla gerçekleştirdiği stratejik iş birlikleri sayesinde geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayı başardı. Bu süre zarfında, algoritmalarını ve ürünlerini sürekli olarak geliştirip, iyileştiren Magnus, yapay zeka tabanlı yatırım ve varlık yönetimi çözümleri sunuyor.
Geliştirdiği kendisine özgü AI destekli algoritmaları, dinamik varlık tahsisi ve özelleştirilmiş yatırım stratejileri ile rakiplerinden ayrılan Magnus, profesyoneller ve dijital varlık yönetimi projeleri için özel algoritma ve stratejiler, çoklu varlık sınıfı desteği ile daha kapsamlı bir çözüm sağlıyor. Magnus, Decacorn Angels yatırımcılarından Techventure VC’nin de aralarında yer aldığı yatırımla çalışmalarına devam edecek. Magnus, çeşitli varlık sınıfı ve çoklu para birimi desteği ile global portföy yönetimi, yapay zeka tabanlı stratejiler ve portföy dengeleme, backtesting ve strateji optimizasyonu araçları ve kişiye özel yatırım tavsiyesi ve risk yönetimi çözümleri sağlıyor.
Magnus Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Esra Ulaşan, “Magnus olarak, B2B ve B2B2C iş modellerine odaklanarak finansal kuruluşlara ve yatırımcılara yapay zeka destekli fon yönetimi, dijital varlık yönetimi ve portföy optimizasyonu hizmetleri sunuyoruz. Decacorn Angels yatırımcılarından aldığımız yatırımla hedefimiz; finansal kurumlar ve bireysel yatırımcılar için daha özelleştirilmiş, risk odaklı yatırım çözümleri sunarak pazar lideri konumuna gelmek. Kısa vadeli planlarımız arasında ise platformumuzu daha fazla kurumsal kullanıcıya tanıtmak ve yeni işlevler eklemek var. Magnus’un ana misyonu, yatırım yönetimi yaklaşımını yapay zeka ile dönüştürmek, sürdürülebilir getiri sağlamak ve profesyonel yatırım yönetimine erişimi yaygınlaştırarak finansal özgürlük sağlamaktır.” şeklinde konuştu.
Decacorn Angels Hakkında: Decacorn Angels, decacorn olma yolunda yenilikçi ürünler ve çözümler geliştiren erken aşamadaki girişimleri desteklemeyi amaçlıyor. Yatırım yapmanın hem sanat hem de bilim olduğuna ve güçlü bir topluluğun girişimleri desteklemek için doğru altyapının oluşturulmasına yardımcı olabileceği amacıyla yoluna devam ediyor. Ayda iki kez düzenlenen yatırım toplantılarımızla geleceğin Decacorn'ları olma potansiyeline sahip girişimcileri bir araya getiren Decacorn Angels, melek yatırım alanında her biri kendi uzmanlık alanında uzmanlaşmış deneyimli yatırımcılardan oluşan bir ağ. Decacorn Angels, sadece finansman değil, girişimlerin toplum ve dünya üzerindeki olumlu etkilerini de ön planda tutuyor. Bu nedenle sadece yatırım yapmakla kalmıyor, aynı zamanda girişimcilere danışmanlık ve yardım sağlayarak destek olmayı ve büyümelerini hızlandırmayı amaçlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen kişisel bakım ve kozmetik markalarından Avon,
çok kanallı satış stratejisiyle Türkiye genelindeki büyümesini sürdürüyor.
Kadınlar için daha iyi bir dünya vizyonuyla hareket eden markanın ülke genelindeki 85’inci satış noktası İstanbul’da Polat Piyalepaşa Çarşı’da hizmete sunuldu.
İstanbul Polat Piyalepaşa Çarşı’da yer alan yeni satış noktasında parfüm, renkli kozmetik, kişisel bakım, cilt ve saç bakım ürünlerini müşterileriyle buluşturmaya hazırlanan Avon, bu yeni mağazası ile alışveriş deneyimini de bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor.
Hizmet ağı genişliyor
Kozmetik sektörünün önde gelen markalarından Avon, perakende satış noktaları, online kanallar ve doğrudan satış aracılığıyla, geniş bir müşteri kitlesine hizmet sunmaya devam ediyor. Adıyaman’dan Antalya’ya, Ankara’dan İstanbul’a, İzmir’den Samsun’a kadar Türkiye’nin 49 farklı şehrinde mağaza ve kioskları bulunan Avon, perakende satış noktalarıyla hizmet ağını daha da genişletiyor.
“Kaliteli ve yenilikçi ürünler sunmaya devam edeceğiz”
Satış noktalarının tüm Türkiye’ye yayılmasını arzu ettiklerini ifade eden Avon Türkiye Genel Müdürü Hasan Ulutürk, “Türkiye'nin yaklaşık 50 farklı ilinde satış noktalarımız bulunuyor. İstanbul'daki yeni mağazamızla, kullanıcılarımıza daha da erişilebilir olmayı ve onlara nitelikli hizmet sunmayı hedefliyoruz. Büyüme stratejimiz doğrultusunda, hem perakende satış noktalarımızla hem de online platformlarımızla müşterilerimize keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. Geniş ürün yelpazemizle, kaliteli ve yenilikçi ürünler sunmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
AVON Hakkında:
Avon'da kadınlar için daha iyi bir dünyanın herkes için daha iyi bir dünya olduğuna inanıyoruz. Gücünü kucaklayan, özgüvenini artıran ve potansiyellerini gerçekleştirmeleri için fırsatlar sunan kadınların güzellik markasıyız. Dünya çapında milyonlarca bağımsız satış Temsilcisi, ikonik Avon markalarını sosyal ağları aracılığıyla satıyor ve her satışın %20'den fazlası kadınlar için daha iyi bir gelecek yaratmaya yardımcı oluyor*. Kadınların ilerlemesinden yanayız: Kadınların ihtiyaçlarını dinlemeye, kadınları ilgilendiren her konuda farkındalık yaratmaya ve olumlu değişime inanıyoruz. Avon ve Avon Vakfı aracılığıyla, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve meme kanseriyle mücadeleye odaklanarak 1,1 milyar doların üzerinde bağışta bulunduk. Türkiye’de Doğrudan Satış Derneği’nin (DSD) kurucu üyelerinden biriyiz. YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği) ve KTSD (Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği)’nin yanı sıra ÇEVKO Vakfı üyesiyiz. Aynı zamanda Türkiye'de BlindLook'un Sesli Simülasyon (Audio Simulation) teknolojisini internet sitesine entegre eden ilk kozmetik markasıyız. Avon, Natura&Co Group'un bir parçasıdır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.