Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Cam sektörü, enerji yoğun süreçleri nedeniyle çevresel etkileri en fazla hissedilen endüstrilerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak sürdürülebilir üretim modelleri ve çevre dostu yaklaşımları sayesinde bu etkileri en aza indiren cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi Yorglass, sektöre yeni bir yön kazandırıyor. Üretimde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin sürdürülebilirliğin temel taşlarından biri olduğunu söyleyen Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar, bu alanda attıkları öncü adımları değerlendirdi.
"550 ton kâğıt ve karton atığı dönüştürerek 9 binden fazla ağacın kesilmesini önledik"
Elektrik tüketiminde yenilenebilir enerji oranını artırarak karbon emisyonlarını önemli ölçüde azalttıklarını vurgulayan Semavi Yorgancılar; "Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiğimiz toplam elektrik tüketimimizi yüzde 12'den yüzde 28'e yükselttik. Ayrıca yaptığımız 240 milyon TL'lik GES yatırımımızla fabrikalarımızın çatılarına toplamda 28 bin 885 adet güneş paneli monte ederek yılda 17,1 milyon kWh elektrik üretmeye başlayacağız. Üreteceğimiz enerjinin büyüklüğü 3 bin 425 hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılamaya denk geliyor. Bu adımımız ile yıllık bazda 7 bin 507 ton karbondioksit salımının önüne geçeceğiz. Böylece sadece karbon ayak izimizi küçültmekle kalmadık aynı zamanda çevresel etkilerimizi de en aza indirmenin fırsatını yarattık. Diğer yandan sürdürülebilirlik stratejimizin temel unsurlarından biri olan geri dönüşüm ilkemiz, kaynakların verimli kullanılmasına ve ekosistemin korunmasına yönelik somut katkılar sağlıyor. Bu çerçevede son 3 yılda geri dönüştürdüğümüz 550 ton kâğıt ve karton atığı sayesinde 9 bin 364 ağacın kesilmesini önledik. Bunun yanında, atık yönetiminde çevre dostu uygulamalarla geri dönüşüm oranını artırmaya devam ediyoruz" dedi.
"Her adımda çevre dostu teknolojilere yatırım yapıyoruz"
Karbon emisyonlarını azaltılmanın sürdürülebilir geleceğin vazgeçilmez bir parçası olduğuna vurgu yapan Yorgancılar; "Yorglass olarak enerji verimliliği projeleri ve lojistik süreçlerdeki optimizasyonlarla bu alanda dikkat çekici sonuçlar elde ettik. Bu bağlamda 582 bin 121 ton olan karbon emisyonumuzu, yüzde 23 azalarak 451 bin 077 ton seviyesine indirdik. Bu başarı, enerji tüketimini optimize etme, yenilenebilir enerji kullanımını artırma ve doğalgaz tüketiminde yapılan iyileştirmelerle mümkün oldu. Sürdürülebilirliği iş yapış modellerine entegre eden bir şirket olarak her adımda çevre dostu teknolojilere yatırım yapıyor ve bu alandaki liderliğimizi sürdürüyoruz. Cam sektöründe bu tür girişimlerin yaygınlaşması hem sektörel dönüşüm hem de küresel çevre sorunlarının çözümüne katkı sağlıyor. Cam sektöründe sürdürülebilir üretim modellerinin yaygınlaşması ve çevresel etkilerin azaltılması sadece şirketlerin değil aynı zamanda toplumun ve dünyanın geleceği için de hayati önem taşıyor. Yorglass olarak, bu dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyor ve daha yeşil bir gelecek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz, edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Sürdürülebilirlik çalışmalarımız ışığında kendi başarılarımızla yarışıyoruz"
Hayta geçirdikleri projelerle birçok önemli derece elde ettiklerine de değinen Yorgancılar, sözlerini şöyle noktaladı: "2024 yılında çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerini değerlendirerek şirketlerin sürdürülebilirlik performansını analiz eden CRIF ESG değerlendirmesinde 'A' mükemmel düzeyde sürdürülebilirlik skorunun sahibi olduk. Türkiye Kalite Derneği'nin (KalDer), Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri kapsamında 2023 yılında Yönetişim Alanında İyi Uygulama, 2024 yılında ise Başarı Ödülü'nü kazandık. Dünyada en çok geçerliliği olan Ecovadis Sürdürülebilirlik Endeksi'nde Bronz kategoriye yükseldik. Ödüllerimizin yanı sıra CDP'de raporlama yapan ve tüm işletmeleri Sıfır Atık Belgesi alan bir şirket olarak, müşterilerimizin enerji tüketimlerini ürün kodu bazında raporluyor, onları daha yüksek enerji tasarrufu hedeflerine yönlendiriyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız ışığında kendi başarılarımızla yarışarak gelecek nesillere daha yaşanılası bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Oyun dünyasının lider markası Razer, her yıl ABD'nin Las Vegas şehrinde düzenlenen ve yılın yeni teknolojilerine ev sahipliği yapan Tüketici Elektroniği Fuarı'nda (CES) oyuncular için en yeni ürün ve çözümlerini görücüye çıkardı.
Tanıtılan yeni Razer Blade 16'dan yapay zeka destekli e-spor koçu Project AVA'ya, dünyanın ilk entegre hem ısıtma hem de soğutma özelliğine sahip oyuncu koltuğu Project Arielle'den oyun deneyimini mekandan bağımsız hale getiren Razer PC Remote Play'e kadar birçok yenilik, oyun deneyimini kökten değiştirecek.
Razer Blade 16: İnceliğin, zarafetin ve gücün zirvesi
Yıllardır Blade serisiyle ince, şık ve yüksek performanslı oyun dizüstüleri geliştiren Razer, gelmiş geçmiş en ince dizüstü bilgisayarı yeni nesil Razer Blade 16 serisini tanıttı. Yalnızca 1,49 cm inceliğindeki yeni Blade 16, RTX 5090 dahil en yeni NVIDIA grafik kartları ve AMD Ryzen AI serisi işlemciler sayesinde oyunculara muazzam bir güç sunuyor.
Göz alıcı QHD+ 240Hz OLED ekranı ile canlı ve akıcı görseller sunan yeni Razer Blade 16, 0,2 ms tepki süresi sayesinde aksiyonun en hızlı anlarının bile gözden kaçırılmamasını sağlıyor. Tek parça alüminyum gövdesi ve buhar odası soğutma sistemiyle hem hafif hem de dayanıklı olan yeni Blade 16, uzun oyun seanslarında üstün performans garantisi veriyor.
Razer Blade 16, bu yılın ilk çeyreğinde satışa sunulacak.
Project Arielle: Dünyanın hem ısıtma hem soğutma özellikli ilk oyun koltuğu
Razer'ın CES 2025'teki dikkat çeken konseptlerinden biri olan Project Arielle, oyun koltuğu deneyimini sil baştan tanımlıyor. Dünyanın ilk entegre ısıtma ve soğutma özellikli mesh oyuncu koltuğu olan Arielle, ödüllü Fujin Pro modelinin inovatif altyapısını kullanıyor.
Oyun sırasında optimal konforu sağlamak için tasarlanmış bıçaksız fan sistemi ile donatılan Arielle, üç farklı hızda ayarlanabilen kişiselleştirilmiş soğutma sistemi ile sıcak ortamlarda hissedilen ısıyı 2 °C ila 5 °C arasında düşürerek ideal bir serinlik sunarken, enerjiyi verimli kullanan PTC ısıtıcıları ile soğuk kış günlerinde 30°C'ye kadar huzurlu bir sıcaklık sağlayabiliyor.
Dokunmatik kontrol paneli sayesinde sıcaklık ayarları zahmetsizce yapılabilirken, özel bağlantı sistemi ise güç kablosunun güvenle sabitlenmesini sağlıyor.
Project AVA: E-spor dünyasında yapay zeka çağı başlıyor
Yenilikçi yapay zeka destekli oyun koçu Project AVA, oyunculara her rekabetçi oyun için anlık profesyonel içgörüler sunarak stratejilerini kişiselleştirme imkânı tanıyor. Project AVA, Razer'ın üst düzey koçları ve profesyonel e-sporcularından elde edilen verilere dayanarak, gerçek zamanlı analiz yeteneği ile oyunculara profesyonel e-spor taktikleri sunuyor ve maç sonu özetleri ve performans analizleri ile oyuncuların stratejik gelişimine katkıda bulunuyor.
Project AVA, sadece oyuncuların oyun içi stratejilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kullanılan donanımı, yazılımı ve hatta sistem yazılımını bile optimize ederek oyuncuların maksimum performansı almalarını sağlıyor. Tek bir dokunuşla, oyunların yükleme sürelerini kısaltan, grafik kalitesini artıran ve FPS'ini yükselten Project AVA, donanım ve yazılım güncellemelerini de takip ediyor.
Kullanıcı dostu arayüzüyle oyuncuların ihtiyaç duyduğu desteği en sezgisel şekilde sunan Project AVA, oyunculara taktik vermek için molaları beklemiyor; tıpkı gerçek bir koç gibi oyun esnasında da tercihe göre sesli veya yazılı destek verebiliyor.
Project AVA ile oyuncular, takıldıkları yerlerin, bölüm sonu canavarlarının ve zorlu maceraların üstesinden topluluk forumlarındaki ya da bilgi sayfalarından elde edilen bilgilerle, üstelik oyundan çıkmak zorunda kalmadan geçebilecekler.
E-spor dünyasının geleceğini şekillendirecek bu yenilik, oyun deneyimini kökten değiştirerek Razer'ın oyuncularla olan bağını daha da güçlendirecek.
Project AVA, beta sürümü ile Razer web sitesi üzerinden tüm oyunculara sunulmuş durumda.
Razer PC Remote Play: Her an her yerde yüksek kalitede oyun Razer ile mümkün!
Mobil oyun deneyimine çağ atlatan Razer PC Remote Play, Kishi Ultra'nın gücünü kullanarak yüksek çözünürlüklü PC oyunlarının doğrudan mobil cihazlarda, üstelik görüntü kalitesinden ve performanstan ödün verilmeden oynanmasını sağlıyor.
Razer Sensa™ HD Haptics desteği ile oyun anlarını Android cihazlarda daha hissedilir ve etkileşimli kılan özellik, abonelik gerektirmeyen Razer Nexus uygulaması aracılığıyla kullanıcıların tüm PC oyunlarına mobil cihazlardan erişmelerini mümkün kılıyor.
Özellikle yüksek kaliteli AAA oyunların mobil cihazlarda tam çözünürlükte keyifle oynanabilmesini amaçlayan Razer PC Remote Play, oyunculara hareket halindeyken dahi en üst düzeyde oyun deneyimi sunuyor.
CES 2025'te öne çıkan diğer Razer inovasyonları
Razer Aether Standing Light Bars - Oyun atmosferinizi dönüştürün
Razer, Aether Standing Light Bars ile oyun ortamınızı benzersiz bir şekilde aydınlatıyor. Aether Gaming Room Line'a eklenen, döndürülebilir ön ve arka aydınlatma özellikleri sunan bu ışık çubukları, 16,8 milyon renk seçeneği ve çeşitli efektlerle oyun alanınızı dinamik bir atmosfere dönüştürüyor. Matter uyumlu akıllı ev desteği sayesinde diğer akıllı cihazlarla sorunsuz entegrasyon sağlayan Razer Aether Standing Light Bars, tek bir USB-C bağlantı kablosu ile kolayca kurulabiliyor.
Razer Aether Standing Light Bars, 99,99 dolar / 119,99 euro başlangıç fiyatıyla ön siparişe açıldı. Satışlar ise bu yılın ilk çeyreğinde başlayacak.
Razer Monitor Stand Chroma - Ergonomi ve bağlantıda en iyisi
Razer Monitor Stand Chroma, çalışma ve oyun alanlarını daha verimli hale getirmek için tasarlandı. Ergonomik tasarımı, ekranı göz hizasına yükselterek uzun süreli kullanımda konfor sunuyor.
Dayanıklı alüminyum yapısı 20 kg'a kadar taşıma kapasitesine sahip ve kaymaz tabanıyla yüzeye sabitleniyor. 19,7 inç uzunluğunda ve 8,27 inç genişliğindeki stant, üzerinde bulunan 4 portlu USB-C hub ile cihazlar arasında hızlı ve pratik bağlantı imkanı tanıyor.
Razer Monitor Stand Chroma, 199,99 dolar / 179,99 euro fiyatıyla ön siparişe sunuldu.
Razer Handheld Dock Chroma - Mobil oyunlarda seviye atlayın
Razer Handheld Dock Chroma ile mobil cihazlarınızı kapsamlı bir oyun kurulumuna dönüştürebilirsiniz. 6'sı 1 arada tasarımı ile Gigabit Ethernet, çoklu USB bağlantısı ve HDMI çıkışını bir araya getiren cihaz, Anti-slip özellikli kompakt ve taşınabilir yapısı ile her yerde oyun zevki yaşamak isteyenlere hitap ediyor.
Razer Handheld Dock Chroma, 79,99 dolar / 89,99 euro fiyat ile ön siparişe açılırken, satışlar 30 Ocak'ta başlayacak.
Razer HyperBoost teknolojisiyle dizüstü performansınızı artırın
Razer, HyperBoost teknolojisi ile dizüstü bilgisayar performansında çıtayı yükseltiyor. Razer Laptop Cooling Pad ile kullanılan bu yenilik, sistem güç limitlerini artırarak daha üstün tepki hızı ve yüksek kare hızları sağlıyor. Gelişmiş soğutma çözümleri ile birleşerek sistem sıcaklıklarını daha da azaltan HyperBoost, buhar çemberli soğutma sistemi kullanan Razer Blade modellerinde de performans artışını mümkün kılıyor.
Razer Synapse ile uyumlu çalışan ve performansın doğrudan yönetilmesini sağlayan HyperBoost, belirli Razer Blade modelleri için ücretsiz bir güncelleme olarak kullanıcılara sunuluyor.
Razer Iskur V2 X: Ergonomik mükemmellik
Razer, ergonomiyi en üst seviyeye taşımak için tasarladığı Razer Iskur V2 X ile oyunculara maksimum konfor sunuyor. Ödüllü Iskur V2'nin temel özelliklerini erişilebilir bir fiyat ile bir araya getiren Iskur V2X, 152 dereceye kadar ayarlanabilen yapısı ve entegre bel desteği sayesinde uzun oyun seanslarında bile rahat ve sağlıklı bir oturma pozisyonu sağlıyor.
Yüksek yoğunluklu köpük minderler ve nefes alabilir malzemeler kullanılması sayesinde; en yoğun oyun anlarında bile oyuncuları serin tutan koltuk, şık tasarımı ile oyun alanlarına estetik bir dokunuş katıyor.
Razer Iskur V2 X, 299,99 dolar / 299,99 euro fiyatıyla ön siparişe açıldı.
Razer Immersive Ecosystem: Kapsamlı oyun deneyimi
Razer, Chroma RGB, Sensa HD Haptics ve THX Spatial Audio teknolojilerini bir araya getirerek tamamen yeni bir oyun ekosistemi yaratıyor.
Razer Immersive Ecosystem, oyun sırasında çevresel ışıkların odaya yayılması, dokunsal geri bildirimlerle oyunlardaki olayların fiziksel hissiyata dönüştürülmesi ve sunduğu çok boyutlu ses deneyimiyle oyuncuların tüm duyularını harekete geçiriyor; sinematik sahnelerde çevresel renklerin tüm odaya yayılmasını, efektlerin fiziksel titreşimlerle hissedilmesini ve çevreden gelen seslerin her yönden duyulmasını sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Inveo Portföy Yönetimi'nde üst düzey bir atama gerçekleşti. Dr. Cem Önenç, 7 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Inveo Portföy Genel Müdürü olarak atandı.
2008 yılından bu yana portföy yönetimi alanında faaliyet gösteren Inveo Portföy, 20 Milyar TL'nin üzerinde varlık büyüklüğüne ulaşan 47 yatırım fonu ve aktif portföy yönetimi anlayışıyla yatırımcılarının finansal hedeflerine değer katmayı sürdürüyor. Inveo Portföy'ün Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Önder Halisdemir, söz konusu atamaya ilişkin açıklamasında; "Sektörümüzün önde gelen isimlerinden Cem Önenç'in aramıza katılmasıyla güçlenen kadromuz, belirlediğimiz hedefler doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir. Sn. Önenç'e yeni görevinde başarılar dilerim." ifadelerini kullandı.
Cem Önenç Kimdir?
Kariyerine 1997 yılında DenizBank'ta başlayan Önenç, Hazine, Denizbank AG Vienna, Özel Bankacılık ve Yatırım Gruplarında üst düzey yöneticilik yapmıştır. 2024 yılına kadar Deniz Portföy'de Genel Müdürlük görevini sürdüren Önenç, en son Tacirler Portföy'de Yönetim Kurulu Murahhas Üyeliği görevini üstlenmiştir. 27 yılı aşkın deneyimiyle portföy yönetimi sektörünün önde gelen isimlerinden biri olan Önenç; Galatasaray Lisesi'nin ardından, YTÜ Makine Mühendisliği Lisans, New York Pace University MBA, Marmara Üniversitesi Bankacılık Bölümünden Yüksek Lisans ve Doktora Derecelerine sahiptir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük ikinci TV markası TCL Electronics, CES 2025'te en yeni teknolojilerini sergiledi. Bu yenilikler arasında QD-Mini LED TV'ler, profesyonel monitörler, akıllı projektörler ve RayNeo AR Gözlükleri yer alıyor. Ayrıca, TCL yeni ürün kategorilerindeki yapay zeka (AI) gelişmelerini ve kapsamlı bir akıllı ev ekosistemini tanıtarak, daha akıllı ve sağlıklı yaşam tarzları sunma konusundaki kararlılığını ve global ölçekte ilham verici vizyonunu gözler önüne serdi.
Ekran Teknolojilerinde Devrim
TCL’in ekran inovasyonundaki liderliği, amiral gemisi TCL X11K QD-Mini LED TV ile zirveye ulaşıyor. 14.000’den fazla yerel karartma bölgesiyle ev eğlencesini yeniden tanımlayan bu model, olağanüstü netlik ve görsel hassasiyet sunuyor. TCL’nin All-domain Halo Control Teknolojisi ile güçlendirilen cihaz, her kareyi canlı detaylarla hayat bulan bir görsel deneyime dönüştürüyor.
TCL, bu yıl ayrıca lüks ses sistemleri lideri Bang & Olufsen ile stratejik bir ortaklık gerçekleştirdi. Bang & Olufsen imzalı ses çözümü ile TCL TV’ler, kullanıcılarına görseller kadar büyüleyici bir ses deneyimi sunuyor. Bu iş birliği, aynı zamanda zarif tasarımı ve üstün ses kalitesiyle dikkat çeken TCL A300 Serisi TV modelinde de kendini gösteriyor. TCL’in standında dünyanın en büyük QD-Mini LED TV’si olan 115” TCL QM891G (X955 MAX) ve bu devasa TV'lere eşlik eden Q85 Soundbar, etkileyici bir ses performansı sunan mükemmel bir ikili olarak sergileniyor.
Oyun tutkunları için ise R83 Profesyonel Monitör Serisi, pikseller düzeyinde hassasiyetle tasarlanmış, sürükleyici bir oyun deneyimi sunuyor. Yeni monitör serisi, geniş ekranlardan şık ve sofistike çözümlere kadar farklı tüketici tercihlerine hitap ediyor.
TCL’nin RayNeo X3 Pro Akıllı Gözlükleri ile TCL, gerçek artırılmış gerçeklik (AR) çağını başlatıyor. Dahili hesaplama gücüne sahip bu model, harici cihazlara ihtiyaç duymadan yüksek performans sağlarken, kompakt ve modern bir tasarım sunuyor. Bu gözlük, gerçek zamanlı ses ve görüntü çevirisi, otomatik ses özetleme, akıllı Soru-Cevap, nesne tanıma ve bağlamsal işlem rehberliğini desteklemek için gelişmiş yapay zeka odaklı çözümlerden yararlanarak kullanıcı üretkenliğini ve etkileşimini önemli ölçüde artırıyor.
Ayrıca TCL, taşınabilir projeksiyon anlayışını yeniden tanımlayan PLAYCUBE Projektör ile tarz ve çok yönlülüğü bir araya getiriyor. Yeni projektörün dahili bataryası, sorunsuz iç ve dış mekan kullanımı için taşınabilirliği daha da artırarak kullanıcıların bu gelişmiş teknolojiyi günlük yaşamlarına kolayca entegre edebilmelerini sağlıyor.
Yapay Zeka ve Akıllı Bağlanabilirlikte Öncü Yenilikler
TCL, dünyanın ilk modüler yapay zeka dostu robotu olan TCL Ai Me’yi de CES 2025’te tanıttı. Şirin bir estetik tasarıma ve ayrılabilir kapsül tabanına sahip olan bu konsept ürün, yaşamı kolaylaştıran doğal etkileşimlerle akıllı yaşamı bir araya getiriyor. Ai Me, kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak günlük yaşamı zenginleştiriyor. TCL Ai Me, sadece sıcak duygusal arkadaşlık ve doğal etkileşimler sunmanın yanı sıra, akıllı işlevler sayesinde değerli aile anlarını da yakalama özelliğine sahip.
Bir diğer önemli yenilik, TCL’nin amiral gemisi TV serilerinin Google’ın Gemini modeli ile entegre edilmesi. 2025 yılında tümüyle yeni bir Google TV’nin piyasaya sürülmesi planlanırken, TCL’nin özel showroom’unda Gemini modeliyle donatılmış TV’nin interaktif bir demosu sergileniyor. Bu özelliklerin ev eğlencesini dönüştürmesi bekleniyor.
Sürdürülebilirlik ve Tasarımda Liderlik
TCL’nin CES pavyonu, kullanıcı odaklı tasarım ve inovasyona olan bağlılığını, doğal, şık ve çevre dostu bir ambiyansla yansıtıyor. Öne çıkan detaylar arasında, geri dönüştürülmüş çay yapraklarından yapılan çevre dostu uzaktan kumandalar ve TCL’nin sürdürülebilir uygulamalarını vurgulayan karton mobilyalar yer alıyor.
TCL, akıllı ve sürdürülebilir yaşam vizyonunu genişleten yenilikçi ürünler de sunuyor:
TCL FreshIN 3.0 Klima, sağlığı teşvik eden, enerji verimliliğini artıran ve kullanımı kolaylaştıran özelliklerle soğutma anlayışını yeniden tanımlıyor. Yükseltilebilir Taze Hava Girişi, dışarıdan temiz hava getirerek oksijen seviyelerini artırıyor ve kötü kokuları gideriyor.
TCL FREE BUILT-IN Buzdolabı, modern mutfaklara yer tasarrufu sağlayan tasarımı ve gelişmiş gıda koruma teknolojileriyle yenilik getiriyor.
P680 Çamaşır Makinesi ve Kurutma Seti, kompakt alanlar için istiflenebilir çözümler sunarak kıyafet bakımında anti-kırışıklık teknolojisi ve sezgisel döngülerle öne çıkıyor.
TCL’nin çevreci çabalarının merkezinde, enerji verimliliği için güneş panellerini, enerji depolama ve ısı pompalarını entegre eden Akıllı Ev Enerji Yönetim Çözümü (HEMS) yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MediaMarkt’ın Türkiye’de başlatıp dünyaya açtığı girişimcilik yarışması MediaMarkt Startup Challenge’ın ön değerlendirme ve başvuru süreci tamamlandı. Yarışma kapsamında büyük final sürecine kadar 21 farklı ülkeden çeşitli sektörlere ait 232 farklı girişim değerlendirildi.
Avrupa’nın bir numaralı tüketici elektroniği perakendecisi MediaMarkt, geleceğin perakende dünyasını, bugünün inovatif fikirleriyle geliştirmek amacıyla 7 yıl önce başlattığı Startup Challenge yarışmasının başvuru ve ön değerlendirme sürecini tamamladı. Tenity partnerliği ile düzenlenen MediaMarkt Startup Challenge; bu yıl Google, Index Grup, BNP Paribas Cardif tarafından destekleniyor. 15 Ocak 2025 tarihinde düzenlenecek final etkinliği öncesi birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren 232 girişim değerlendirildi. Değerlendirme sürecinin ardından 10 girişim final günü sahnede yerlerini alacak.
MediaMarkt Startup Challenge’ın 7’nci yılında değerlendirilen girişimlerin sektörleri ele alındığında, 104 girişim ile perakende satış teknolojileri ön plana çıkıyor. Perakende satış teknolojilerini, 65 girişim ile kurumsal dijitalleşme yoluyla çalışan deneyimini güçlendirme takip ediyor. Ardından 30 girişim ile sürdürülebilirlik ve çevresel etki çözümleri ve 26 girişim ile satış sonrası teknolojileri geliyor. Bunlara ek olarak farklı alanlardan 7 girişim de değerlendirmeye giren projeler arasında yer aldı.
232 girişim arasından seçilen en iyi 10 girişim, 15 Ocak günü düzenlenecek MediaMarkt Startup Challenge Day etkinliğinde uzman jüriye sunumunu yapacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirket birleşmeleri veya satın alımları, entegrasyon açısından önemli zorlukları beraberinde getirebiliyor. Öyle ki birleşme ve satın alma süreçlerini başarıyla tamamlayan şirketlerin yüzde 78'i anlaşma değerinin en az yüzde 6'sını entegrasyona harcıyor. Dijital çalışma ortamlarının lider şirketi Citrix Türkiye'nin Genel Müdürü Sevi Tüfekçi Karahallı da özellikle şirketlerin BT entegrasyonunda karşılaştıkları zorluklara ve bu sorunları ortadan kaldırmak için neler yapılabileceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Finans sektöründe rekabetin hızla arttığı günümüzde, müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesi, yapay zekâ entegrasyonları ve yeni ürünlerin sunulması gibi adımlar büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, şirket birleşmeleri ve satın alımlar (M&A) da stratejik bir büyüme yöntemi olarak öne çıkıyor. KPMG Türkiye'nin son raporuna göre Türkiye'deki birleşme ve satın alma işlem hacmi 2024 yılının ilk 11 ayında, 2023'ün aynı dönemine kıyasla yaklaşık 2 kat artışla 5,5 milyar dolara ulaştı. Ülkemizde finansal yatırımcı işlemleri ise 2023 yılına kıyasla hacim bazında geçtiğimiz yılın 3 katı olarak gerçekleşti. EY'nin raporuna göre ise finansal hizmetler CEO'larının yüzde 90'ı önümüzdeki 12 ay içinde M&A faaliyetlerine katılmayı planlıyor.
Ancak satın alma yapan veya birleşmeye giden kuruluşlar için entegrasyon genellikle zorlu bir süreç olabiliyor. Hatta PwC'nin araştırmasına göre birleşme ve satın alma süreçlerini başarıyla tamamlayan şirketlerin yüzde 78'i, anlaşma değerinin en az yüzde 6'sını entegrasyona harcıyor. Bu süreçte BT ekipleri de yalnızca farklı veri merkezlerini yönetmek ve karmaşık uyumluluk kurallarına uyum sağlamak zorunda kalmıyor, aynı zamanda bazı BT çözümlerinin birbiriyle uyumsuz olmasından kaynaklanan karmaşığı da gidermesi gerekiyor. Özellikle bu satın alım ve birleşmelerin ardından kuruluşa yeni çalışanların ve çalışma yöntemlerinin dâhil olması bu uyumun sağlanmasını daha da kritik hale getiriyor.
“BT altyapılarında standartlara tam uyumluluk kolaylıkla sağlanabilir”
Finans sektöründe yaşanan hızlı dönüşüm ve büyüyen rekabet ortamında dijitalleşmenin kritik bir unsur olduğunu vurgulayan Citrix Türkiye Genel Müdürü Sevi Tüfekçi Karahallı, “Birleşme ve satın alım anlaşmaları sonrasında uyumluluğu sağlamak oldukça karmaşık olabiliyor. Özellikle bu işlemler farklı ülkelerde gerçekleşiyorsa ve bu ülkeler farklı veri düzenlemelerine sahipse bu zorluklar daha da aratabiliyor. Anlaşma sonrası BT sistemlerinin merkezileştirilmesi gerekirken, hassas verilerin yerel olarak kalması ve karmaşık iş yüklerinin bulutta barındırılması gerekebilir. Bu durum, küresel çapta etkili çalışabilecek bir BT çözümüne olan ihtiyacı daha da önemli hale getiriyor. Citrix çözümleriyle bu şirketler verilerini yerel veri merkezlerinde veya özel bulutlarda güvenle tutabiliyor ve veri gizliliği düzenlemelerine uyum sağlayabiliyor.
Citrix çözümleri; GDPR, SOC 2, NIS2, DORA ve PCI 4.0 standartlarına uyumlu olduğundan en katı düzenlemelere bile kolayca uyum sağlanabiliyor. Ayrıca bu çözümler, hibrit ve çoklu bulut altyapılarını da kolayca yönetmeye olanak tanıyor.” dedi.
“Tüm güvenlik önemleri alınarak yeni çalışanlar, organizasyona dâhil edilmeli”
“Şirketlerin, satın aldıkları veya birleştikleri işletmelerin mevcut BT altyapılarını entegre ettikten sonra, tüm çalışanlara ihtiyaç duydukları uygulama ve masaüstlerine güvenli erişim sağlamaları da gerekiyor.” diyen Karahallı, “Yeni çalışanlar güvenlik önemleri tam olarak alınarak, organizasyona dâhil edilmeli. Citrix çözümleri bu noktada da devreye girerek bu süreci kolay ve etkili hale getiriyor. Bu çözümler sayesinde yeni çalışanlara veya satın alınan şirketlerden gelen kullanıcılara herhangi bir cihaz üzerinden hızlı ve güvenli kurumsal kaynak erişimi sağlanabiliyor. Geniş bir yelpazede çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ve tek oturum açma (SSO) sağlayıcılarını destekleyen Citrix çözümleri, şirketlerin ihtiyaç duyduğu güvenlik çözümlerini kolaylıkla entegre etmelerini mümkün kılıyor. Citrix, tüm çalışanlara cihaz fark etmeksizin eşit erişim imkânı sunuyor. Üstelik Citrix'in HDX (yüksek çözünürlüklü deneyim) teknolojisi sayesinde, en zorlu ağ koşullarında bile yüksek kaliteli ses ve video deneyimi sağlayabiliyorlar.” şeklinde konuştu.
“İçeriden gelebilecek tehditlere karşı önlem almak kritik derecede önemli”
Şirketlerin kötü niyetli saldırılardan korunmak için güçlü güvenlik önlemleri almasının hayati önem taşıdığının altını çizen Karahallı, “Nitekim Gartner'in araştırmasına göre 2025 yılı itibarıyla kuruluşların yüzde 60'ı birleşme ve satın alma süreçlerini değerlendirirken siber güvenlik riskini temel bir kriter olarak ele alacak. Bir şirketin ağı, uygulamaları ve kullanıcıları için sıkı güvenlik politikaları oluşturması, veri ihlali riskini minimize edebilir. Dâhilî güvenlik için kullanıcıların yalnızca işlerini yapabilmeleri için gereken uygulama ve verilere erişimlerini sağlayarak içeriden gelebilecek tehditlere karşı önlem almak da kritik derecede önemli. Biz de bu şirketlerin BT altyapılarını hem iç hem dış tehditlere karşı korumaya yönelik güçlü çözümler sunuyoruz. Örneğin şirketler, Citrix uberAgent ile güvenlik sorunlarını önceden tespit edebiliyor ve proaktif bir yaklaşım sergileyebiliyor. Çalışan hataları ve iç tehditlerden kaynaklanan risklere karşı ise Citrix Enterprise Browser ve uyarlanabilir kimlik doğrulama etkili bir koruma sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Karahallı açıklamalarının devamında şunları söyledi: “Citrix'in esnek çalışma çözümleri ve yenilikçi teknolojileri ile finansal hizmetler alanında şirketlerin değişen ihtiyaçlarına yanıt vermeye devam ediyoruz. Güvenilir ve yenilikçi çözümlerimizle finans kuruluşlarının satın alım ve birleşmeler süreçlerini de başarıyla yönetmelerine yardımcı oluyoruz. Birçok finans kuruluşunun tercih ettiği çözümlerimiz sayesinde organizasyon genelinde çalışanlara güvenli sanal kaynaklar sağlıyoruz. Böylece şirketler en katı uyumluluk gereksinimlerini karşılarken herhangi bir cihazda ve her yerde üst seviye kullanıcı deneyimleri sunabiliyor.”
Citrix Hakkında
Modern işletmelere faaliyetleri açısından kritik önem taşıyan yazılımlar sağlayan Cloud Software Group'un iştiraklerinden olan Citrix, her büyüklükteki şirkete uzaktan çalışma, sanal masaüstü, uygulama sanallaştırma ve güvenli erişim alanlarında çözümler sağlamaktadır. Citrix çözümleri sayesinde çalışanlar istedikleri yerde ve şekilde çalışabilmektedir. Ayrıca BT ekipleri, bilgilerin ve cihazların güvende kalmasını sağlamaktadır. Citrix çözümleri ve sağlayabilecekleri değer hakkında daha fazla bilgi almak için www.cloud.com veya www.citrix.com adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics, kullanıcı etkileşimini ve günlük yaşamı yeniden tanımlayan akıllı ve uyarlanabilir ekranları Samsung Vision AI ile donatıyor. CES 2025 Fuarı’nda First Look etkinliğinde Vision AI ve en yeni inovasyonlarını tanıtan Samsung; bu teknolojiyi Neo QLED, OLED ve QLED dahil olmak üzere, şimdiye kadarki en geniş ürün yelpazesinde sunuyor. Samsung Art Store ve The Frame Serisi de seçkin sanat deneyimini daha fazla eve sunma hedefiyle yeni The Frame Pro, Neo QLED ve QLED dahil birçok yeni modele genişletiliyor. Yeni ekran teknolojileri ve stratejik iş birlikleri, Samsung'un daha akıllı ve daha bağlantılı gelecek vizyonunun altını çiziyor.
Samsung Electronics CES 2025 First Look etkinliğinde Samsung Vision AI'yı tanıttı ve günlük yaşamı zenginleştirmek için tasarlanan yapay zekâ destekli ekranlardaki ve diğer cihazlardaki en yeni gelişmeleri paylaştı. Ayrıca Samsung ürünleri içerisindeki en yeni amiral gemisi QN990F Neo QLED 8K TV'yi de tanıtan Samsung, şirketin “günlük yaşamı kolaylaştırıp zenginleştiren ekranları uyarlanabilir, akıllı ev arkadaşlarına dönüştürme” vizyonunu yansıtan Lifestyle TV'leri ve geleceğin ekran teknolojilerindeki heyecan verici güncellemeleri de katılımcılarla paylaştı. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Bölümü Başkanı SW Yong, "Samsung, TV'leri yalnızca içerik izlenen tek yönlü cihazlar olarak değil, kullanıcının ihtiyaçlarına uyum sağlayan, etkileşimli ve akıllı ev arkadaşları olarak görüyor. Samsung Vision AI teknolojimizle, ekranlarla neler yapabileceğini yeniden tasarlıyoruz; kişiselleştirme, eğlence ve yaşam tarzı çözümlerimizi, hayatı kolaylaştırmak için tek bir deneyimde kusursuzca bir araya getiriyoruz" dedi.
Samsung Vision AI: Akıllı ve uyarlanabilir ekranlar
Samsung Vision AI, Samsung'un akıllı, sezgisel ve ekran deneyimleri sunma yolculuğunda bir sonraki adımı temsil ediyor. Etrafını algılayan, kullanıcı tercihlerine uyum sağlayan ve sezgisel özellikler sunma konusunda otonom yeteneklere sahip Samsung Vision AI sayesinde ekranlar daha eğlenceli, daha kolay etkileşimler sunan ve bağlantılı yaşam tarzlarına entegre olan akıllı ev arkadaşlarına dönüşüyor.
Samsung Vision AI'ın kalbinde, kullanıcıların ekranlarıyla nasıl etkileşimde bulunacaklarını yeniden tanımlayan kişiselleştirilmiş özellikler yer alıyor.
Click to Search, izleme deneyimini kesintiye uğratmadan, ekrandaki oyuncunun kim olduğu ya da görüntülenen içeriğin ne olduğu gibi, anlık bilgiler sunuyor.
Cihaz üzerinde yapay zekâ çeviri modeliyle desteklenen Canlı Çeviri, gerçek zamanlı altyazı çevirileriyle dil engellerini ortadan kaldırıyor, izleyicilerin global içeriklerin keyfini sorunsuz bir şekilde çıkarmasını sağlıyor.
Generative Wallpaper, ekranları dinamik ve kişiselleştirilmiş sanat tuvallerine dönüştürüyor, kullanıcıların kendi zevkine veya hissiyatına uyan görüntüler oluşturmasına olanak tanıyor.
Kişiselleştirmenin ötesinde Samsung Vision AI, SmartThings ekosistemiyle entegre oluyor ve daha akıllı yaşam için ekranların merkezi konumunu güçlendiriyor:
Home Insights, güvenlik uyarıları ve günlük güncellemeler de dahil olmak üzere, ev ortamı hakkında gerçek zamanlı güncellemeler sunuyor. Böylece ister evde ister evden uzakta olsunlar, kullanıcıların içi rahat ediyor.
Pet and Family Care, hem evcil hayvanların hem de aile üyelerinin olağandışı davranışlarını tespit ederek kullanıcıların sevdiklerine göz kulak oluyor. Çocuk uykuya daldığında ışıkları kısmak gibi oda ayarlarını otomatik olarak yaparak konforu artıran bu çözüm, TV'ler aracılığıyla gerçek zamanlı güncellemeler ve kayıtlar sunuyor.
Görüntü ve ses kalitesine katkılar da sunan Samsung Vision AI, ekrandaki her içeriği büyüleyici hale getiriyor. Cihaz üzerindeki yapay zekâ destekli görüntü ve ses teknolojileri, içerikleri ve çevresel faktörleri gerçek zamanlı olarak analiz ediyor; optimize edilmiş bir deneyim sunmak için görüntü ve sesleri dinamik olarak ayarlıyor.
Samsung açık iş birlikleriyle yapay zekâ inovasyonlarını destekliyor
Çeşitli üçüncü taraf yapay zekâ platformlarını da kapsayan Samsung Vision AI, daha akıllı ve kişiselleştirilmiş deneyimlerin ve yapay zekâ destekli ekran ekosisteminin genişlemesinin önünü açarak, sınırsız bir potansiyel sunuyor. Microsoft iş birliğiyle Samsung, Microsoft Copilot özelliğine sahip yeni Smart TV’lerini ve Smart Monitörlerini de duyurdu. Bu iş birliğiyle kullanıcılar, uzaktan kumanda veya sesli komutlar kullanarak ekrandaki içerikle ilgili bilgileri sorunsuz bir şekilde arayabiliyor; ekrandan erişilebilen kişiselleştirilmiş içerik önerileri almak da dahil olmak üzere çok çeşitli Copilot hizmetlerini keşfedebiliyor. Geliştirdiği Samsung Vision AI ile ekranların yeteneklerini yeniden tanımlayan Samsung, kullanıcıların ihtiyaçlarına uyum sağlayan, rutinlerini kolaylaştıran ve günlük yaşamını iyileştiren kişiselleştirilmiş ve akıllı deneyimler sunuyor.
Yapay zekâlı ekranlar çağı: Samsung Vision AI en geniş ürün yelpazesinde sunuluyor
Samsung, Neo QLED, OLED, QLED ve The Frame modelleri de dahil olmak üzere, şimdiye kadarki en kapsamlı ürün serisine entegre ettiği Samsung Vision AI özellikleriyle, yapay zekâ destekli ekran teknolojilerinde fark yaratıyor. Bu genişleme, Samsung'un akıllı ve uyarlanabilir ekranları daha fazla kullanıcıya ulaştırma, ev eğlencesinde ve akıllı yaşamda nelerin mümkün olduğunu yeniden tanımlama konusundaki kararlılığını vurguluyor. Duyurulan inovasyonların ön saflarında yer alan Neo QLED 8K QN990F, Samsung'un bugüne kadarki en gelişmiş TV'si olarak yüksek bir performansa ve şık tasarıma sahip ve daha akıllı ve yapay zekâ odaklı deneyimler sunmak üzere tasarlandı. En yeni NQ8 AI Gen3 İşlemci ile desteklenen TV; görüntü kalitesini, ses netliğini ve genel izleme deneyimini geliştiren bir dizi cihaz içi yapay zekâ özelliğinden yararlanıyor:
8K AI Yükseltme Pro: Düşük çözünürlüklü içerikleri çarpıcı 8K kalitesine yükselterek her karede ayrıntıları sunuyor ve netliği artırıyor.
Otomatik HDR Yeniden Düzenleme Pro: İçeriklerin her karesini analiz ederek karanlık sahnelerde bile gerçekçi görseller ve canlı renkler sunmak için sahneye uyarlanabilir renk genişletmeleriyle içeriği zenginleştiriyor.
Uyarlanabilir Ses Pro: Konuşma, müzik ve ses efektleri gibi ses bileşenlerini ayrıştırıp optimize etmek için yapay zekâ kullanıyor. Böylece sesleri net ve dengeli sunuyor.
Color Booster Pro: Yapay zekâ odaklı sahne analiziyle ve her kare için gelişmiş görüntü işleme yeteneğiyle renk ifadesini zenginleştiriyor.
AI Modu: Her ortamda optimum izleme deneyimi sunmak için yapay zekâ desteğiyle içerikleri tanıyor ve TV alanı analizinden yararlanarak görüntüyü ve sesleri düzenleyip optimize ediyor.
Minimalist bir tasarıma sahip ultra ince QN990F, en yeni teknolojileri estetikle birleştiren birinci sınıf bir ev eğlence cihazı olarak öne çıkıyor. Gelişmiş özellikleriyle ve zarif tasarımıyla, her türlü yaşam alanını yüksek performans ve estetikle destekleyerek gerçek anlamda sofistike bir eğlence deneyimi sunuyor.
Samsung Art Store daha fazla TV’ye sunuldu ve The Frame Pro tanıtıldı
Samsung Art Store'u daha fazla TV’ye sunan ve Frame serisinin yeni üyesi The Frame Pro'yu pazara sunan Samsung, sanat ile teknolojiyi harmanlama konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Bu yenilikler, Samsung'un sanatı daha erişilebilir kılma, kişiselleştirme ve günlük hayata entegre etme misyonunu güçlendiriyor. Samsung Art Store'da şimdi MoMA gibi prestijli global ortaklardan 3.000'den fazla seçkin eser yer alıyor. Bunların arasında Magritte ve Basquiat'nın eserleri de bulunuyor. 2025 yılına özel genişletilen koleksiyon, sadece The Frame ve MICRO LED serilerinde değil, aynı zamanda Neo QLED ve QLED modellerinde de sunuluyor. Böylece, ekranlarını kişiselleştirilmiş sanat galerilerine dönüştürmek isteyen kullanıcılar, her zamankinden daha fazla imkâna sahip oluyor. Bu adım, Samsung'un evleri dinamik sanat deneyimleriyle zenginleştirme taahhüdünde yeni bir kilometre taşı niteliği taşıyor.
The Frame serisine katkıda bulunmak üzere Samsung, gelişmiş Neo QLED görüntü kalitesi ile sanatı ve eğlence deneyimini geliştiren serinin en yeni modeli The Frame Pro'yu tanıttı. Serinin yeni üyesi, daha parlak renkler, daha keskin kontrastlar ve daha derin siyahlar için geliştirilmiş yerel karartma teknolojisine sahip. NQ4 Gen3 AI İşlemci ile desteklenen The Frame Pro hem sanat eserlerinde hem de video içeriklerinde önceki seriye kıyasla üst seviye bir görüntü kalitesi sunuyor. Ayrıca, yenilikçi Wireless One Connect özelliğine sahip The Frame Pro, etrafıyla sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan daha esnek kurulumlara imkân tanıyor. Sanat dünyasıyla olan bağını daha da güçlendiren Samsung, Art Basel ile iş birliği yaparak The Frame'i dünya çapında kutlanan bu etkinliğin resmi sanat vitrini haline getirdi.
Art Basel Büyümeden Sorumlu Direktörü Hayley Romer, bu gelişmeyle ilgili, "Misyonumuz sanat dünyasına güç katmak. Bu nedenle, Samsung'un resmi küresel vitrin partnerimiz olması, fiziksel ve dijital engelleri aşmamızı kolaylaştırıyor; sanatı daha fazla insanın yenilikçi ve anlamlı yollarla deneyimlemesini sağlıyor. Sanatseverler The Frame ve Samsung Art Store aracılığıyla dünya standartlarındaki eserleri evlerine getirerek, sanatla ilişki kurma ve eserleri takdir etme yöntemlerini dönüştürebiliyor" dedi.
Ekran teknolojilerinin geleceği şekilleniyor
Samsung, ekranların rolünü yeniden tasarlamayı sürdürüyor. Teknolojiden daha fazlasını sunan yeni ürünler, günlük yaşamı geliştirirken anlamlı ve kişiselleştirilmiş deneyimler yaşatıyor. Samsung, First Look 2025 etkinliğinde sektörün ilk interaktif üçlü lazer ultra kısa mesafeli (UST) projektörü olan The Premiere 5'i tanıttı. Ev eğlencesini yeniden tanımlamak için geliştirilen The Premiere 5, kullanıcıların doğrudan ekranla etkileşime girmesine olanak tanıyan interaktif bir dokunmatik özelliğe sahip. Yaratıcı ve sarmalayıcı deneyimler sunma hedefiyle görüntüleri günlük yaşam nesnelerine yansıtan bu inovasyon, Samsung LightWARP teknolojisiyle donatılan yüksek kaliteli projeksiyonu çok yönlü işlevsellik ile birleştiriyor.
Samsung ayrıca MICRO LED Beauty Mirror ile ekran teknolojilerinin geleceğini şekillendirme konusundaki kararlılığını da sergiledi. Bu yenilikçi ayna ekranı, gelişmiş yansıtma ve saydamlık özelliklerini kişiselleştirilmiş güzellik içgörüleriyle birleştirerek en yeni teknolojilerin günlük rutinleri nasıl geliştirebileceğini gösteriyor. Kore'nin önde gelen kozmetik şirketi Amorepacific tarafından geliştirilen yenilikçi güzellik çözümlerinden yararlanan ayna, kullanıcının cilt tipini analiz ederek kişisel bakımı daha sezgisel ve etkili hale getirmek için özel ürünler öneriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.