• Kremlin/Ushakov: Müzakereler, tarafları Ukrayna ve diğer sorularda yakın tarafa getirdi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL
  • Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump üçüncü dönemi düşünmüyor - Bloomberg HT
  • BOE/Greene: Arz konusunda ve gerçekjten çok zayıf verimlilik artışından daha fazla endişeliyi
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin/Ushakov: Müzakereler, tarafları Ukrayna ve diğer sorularda yakın tarafa getirdi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL
  • Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump üçüncü dönemi düşünmüyor - Bloomberg HT
  • BOE/Greene: Arz konusunda ve gerçekjten çok zayıf verimlilik artışından daha fazla endişeliyi
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin/Ushakov: Müzakereler, tarafları Ukrayna ve diğer sorularda yakın tarafa getirdi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL
  • Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump üçüncü dönemi düşünmüyor - Bloomberg HT
  • BOE/Greene: Arz konusunda ve gerçekjten çok zayıf verimlilik artışından daha fazla endişeliyi
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin/Ushakov: Müzakereler, tarafları Ukrayna ve diğer sorularda yakın tarafa getirdi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL
  • Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump üçüncü dönemi düşünmüyor - Bloomberg HT
  • BOE/Greene: Arz konusunda ve gerçekjten çok zayıf verimlilik artışından daha fazla endişeliyi
  • Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump üçüncü dönemi düşünmüyor - Bloomberg HT
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL
  • Kremlin/Ushakov: Müzakereler, tarafları Ukrayna ve diğer sorularda yakın tarafa getirdi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -498752,1 milyon TL

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

LEGO Türkiye, yaratıcılığı ve anlamlı bir sosyal sorumluluk kampanyasını bir araya getiren dev bir yılbaşı ağacı deneyimi sunuyor. - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

LEGO Türkiye, 2025 yılına girerken Hilltown AVM’de yaratıcılığı ve anlamlı bir sosyal sorumluluk kampanyasını bir araya getiren dev bir yılbaşı ağacı deneyimi sunuyor. 2 Ocak’a kadar Hilltown AVM’yi ziyaret eden LEGO severler, hem dev LEGO yılbaşı ağacını süsleme şansına sahip olacak hem de Build to Give kampanyasıyla ihtiyaç sahibi çocuklara destek verebilecek.

LEGO Türkiye’nin bu yılbaşı için hazırladığı etkinlik; yalnızca eğlence değil, aynı zamanda bir iyilik hareketini destekliyor. Ziyaretçiler, LEGO yapım parçalarıyla yılbaşı süsleri yaparak ağacın dekorasyonuna katkıda bulunabilir. Ayrıca, sosyal medya üzerinden #BuildToGive etiketiyle paylaşılan her bir LEGO kalbi, bir çocuğa LEGO® Seti olarak ulaşacak.

Build to Give: Oyunun Süper Gücünü En Çok İhtiyacı Olan Çocuklara Ulaştırıyoruz

Build to Give, The LEGO Group’un 2017’den bu yana dünya çapında gerçekleştirdiği bir bağış hareketi. Kampanyanın amacı, ihtiyaç sahibi çocuklara yaratıcı oyun fırsatları sunmak. Hilltown AVM’deki dev LEGO yılbaşı ağacının çevresinde oluşturulan özel oyun alanlarında, ziyaretçiler kendi yaratıcılıklarını konuşturup LEGO yapım parçalarından kalpler inşa edebilir ve bu kalpleri sosyal medya üzerinden paylaşarak kampanyaya katkıda bulunabilir.

The LEGO Group, #BuildToGive etiketiyle paylaşılan her kalp ile içlerinde LÖSEV’in de bulunduğu kuruluşlar aracılığıyla 1.5 milyon LEGO setini dünyanın her yerinde çocuklarla buluşturuyor. Bugüne kadar dünya genelinde 9.1 milyondan fazla LEGO seti ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştı.

LEGO Türkiye’nin bu anlamlı kampanyasına katılmak isteyen herkes, 31 Aralık’a kadar bir LEGO kalbi yaparak ve sosyal medyada #BuildToGive etiketiyle paylaşarak bu iyilik hareketine ortak olabilir.

Hilltown AVM’deki LEGO Yılbaşı Deneyimi

Yeni yıl denince herkesin aklına ilk gelen, renkli ve ışıklı yılbaşı ağaçları olur. Kimilerimiz Aralık boyunca girdiğimiz her yerde gördüğümüz yılbaşı ağaçlarıyla keyifleniriz, kimilerimiz bununla yetinmeyip evimizde ışıl ışıl yılbaşı ağaçları kurarız. 2025 yılına girerken LEGO Türkiye’nin bir sürprizi var. 2 Ocak tarihine kadar Hilltown AVM’de kurulan büyük yılbaşı ağacına, çocuklarınızla birlikte LEGO yapım parçalarından yapacağınız özel süsleri asabilir ve dev bir ağacın süslemesine ortak olabilirsiniz.

 

Yılbaşı ağacının içindeki raflar da, oyun alanında yapacağınız kalplere ayrıldı. LEGO yapım parçaları ile inşa edeceğiniz ve #BuildToGive etiketiyle paylaşacağınız her kalp, bir LEGO Seti olarak ihtiyacı olan bir çocukla buluşacak.

  

The LEGO Group Hakkında

 

The LEGO Group’un misyonu, oyunun gücüyle yarının yapım ustalarına ilham vermek ve onları geliştirmektir. Temelini LEGO yapım parçalarından alan the LEGO System in Play, çocukların ve hayranların hayal edebildikleri her şeyi inşa etmelerine ve bozup tekrar tekrar inşa etmelerine olanak tanır. The LEGO Group, 1932 yılında Danimarka'nın Billund kentinde Ole Kirk Kristiansen tarafından kurulmuştur ve Danca Leg Godt kelimelerinden türetilmiş ve "İyi Oyna" anlamına gelmektedir. Bugün the LEGO Group, merkezi Billund'da bulunan bir aile şirketi olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, ürünleri şu anda dünya çapında 140'tan fazla ülkede satılmaktadır. Daha fazla bilgi için: www.LEGO.com

 

Rivulis, Türkiye’deki çiftçileri tarımda dönüşüme davet ediyor - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın ortalama sıcaklığındaki artışı sınırlamak amacıyla Paris Anlaşması ile sera gazı salımı için 2050’ye kadar net sıfıra ulaşma hedeflerinin kritik parçalarından biri olarak görülen gönüllü karbon piyasası, sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerin başında gelse de, tarım sektörünün bu alana katkısı %1’in altında ölçülüyor. Öte yandan 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşması beklenen bu pazar, çiftçilere mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir gelir kanalı sunuyor.


Özel sektör temsilcilerinin atmosfere salınan sera gazlarının uzaklaştırılması veya azaltılması için karbon kredilerini gönüllü olarak alıp sattığı bir piyasayı tanımlayan gönüllü karbon kredisi piyasası (voluntary carbon market | VCM), son yıllarda sürdürülebilirlik ve net sıfır hedeflerinin kritik unsurlarından biri olarak öne çıktı. Ancak güncel rakamlar, tarım sektörünün bu alandaki fırsatları yeterince değerlendiremediğini ortaya koydu. Veriler, karbon kredilerinin %1’inden daha azının tarım sektöründen geldiğini gösterirken, mikro sulama projelerini küresel çapta erişilebilir hale getiren proje ve danışmanlık şirketi Rivulis, tarım sektörünün gönüllü karbon piyasasına katılımını artırmak için harekete geçti.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Rivulis İklim Direktörü Jon Baravir, “Yapay zekaya bağlı enerji talebinin sürdürülebilirlik ve karbon salımı konusunda yeni kaygılar ortaya çıkardığı bir dönemde, karbon kredisi pazarına yönelik kurumsal talep de giderek artıyor. Özellikle kurumsal şirketlerin alıcı tarafında daha çok aktif olacağı bu pazarda çiftçiler için büyüyen bir fırsat var. Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılım için gereken masrafları neredeyse sıfırlayarak, çiftçiler için yeni gelir kanallarının önünü açıyor” dedi.

2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak

Citi tarafından hazırlanan çalışmaya göre, VCM olarak kısaltılan ve 2022’de 2 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen gönüllü karbon kredisi pazarının, kurumsal net sıfır taahhütlerinin artan etkisiyle 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşabileceği öngörüldü. Bu pazarın çiftçiler için büyük ölçüde keşfedilmemiş bir fırsat sunduğunu dile getiren Jon Baravir,

“Pazara giren çiftçiler, mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir kazanç kapısı yaratabiliyor. Ancak bu pazara bireysel katılımın önünde bazı engeller var. Sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş ve karbon kredisi elde etmek, iki yıldan fazla bir süreyi kapsayabilen, karmaşık, uzun vadeli ve maliyetli bir süreç. Bu durum, danışman olmadan, bir kolaylaştırıcıyla çalışmadan çiftçilerin bu pazara girmesini zorlaştırıyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda uzmanlaşan Rivulis tam da bu noktada devreye girerek çiftçilere sürdürülebilir tarıma geçiş planı öneriyor ve karbon piyasası kayıt süreçlerini kolaylaştırıyor” diye konuştu.

Proje maliyetini karşılıyor, kayıt sürecini yönetiyor

Bir karbon kredisi projesi tescil ettirmenin maliyetinin 150 ila 200 bin dolara kadar çıkabildiğini belirten Jon Baravir, “Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılımı kolaylaştırmak için, çiftçilerin proje tescilinden sonra elde edecekleri karbon kredisi gelirinin küçük bir yüzdesi karşılığında, bu maliyetin neredeyse tamamını karşılıyor. Tüm idari işlemleri ve kayıt sürecini ücretsiz olarak yürüten Rivulis; damla sulamaya geçilmesi, toprak işlemesinin azaltılması, örtü bitkilerinin uygulanması, daha az gübre kullanılması, atıkların toprakla bütünleştirilmesi gibi uygulama önerileriyle sürdürülebilir tarıma geçişte de danışmanlık sunuyor.

İklime uyumlu tarımsal modeller geliştirme ve karmaşık tarım problemlerini çözmede uzmanlığa sahip olan Rivulis olarak, gönüllü karbon piyasasına katılımı 6 ay içinde 2 katına çıkararak, dünya genelinde 4 bin hektardan fazla alanı bu yeni pazara dahil ettik. Örneğin Kuzey İtalya’da 3 bin hektara yayılan bir tarla bitkileri üretim çiftliği veya Portekiz’de güneş enerjisi kullanmak ve topraktaki organik maddeyi zenginleştirmek gibi uygulamalar benimseyen bir başka çiftlik bu programa katıldı” ifadelerini kullandı.

“Çiftçiler bu fırsatı değerlendirmeli”

Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu, ancak artan maliyetler ve zayıflayan pazar sebebiyle Türk çiftçilerin yeni modellere geçişinin kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Rivulis Climate Direktörü Jon Baravir, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Tarımın aile mirası modellerden sürdürülebilirlik ve teknolojiden beslenen yeni pratiklere dönüştüğü bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Büyük arazilerde tarım yapan çiftçilerin sürdürülebilir modelleri benimsemesi, tarım sübvansiyonları için sürdürülebilirlik koşulları arayan Avrupa Birliği gibi otoritelerin beklentilerini karşılarken çiftçilerin gönüllü karbon piyasası gibi yeni gelir fırsatlarından yararlanmaları için gerekli zemini de oluşturuyor. Çiftçiler, Rivulis gibi partnerler eşliğinde benimsedikleri tarımsal uygulamalarla yeni gelir kaynakları elde etmenin yanı sıra kamuoyu bilinirliklerini artırma ve ilerleyen dönemde uygulanabilecek yasal düzenlemelere hazırlanma imkanı buluyor. 80 yıllık deneyimle 15 ülkede 22 üretim tesisi ve 3 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Rivulis olarak Türkiye’deki çiftçileri de dönüşen tarımı keşfetmeye ve bu fırsatları değerlendirmeye çağırıyoruz."

Watsons Türkiye, 2030 yılına kadar 1 milyon fidan dikecek - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sürdürülebilirlik alanında güzellik ve kişisel bakım perakende sektörüne öncülük eden Watsons Türkiye, "Watsons İyilik Hareketi Ormanlarımızı Büyütmeye Çağırıyor" projesi ile bugüne kadar 420.000 fidan bağışında bulundu. Watsons Türkiye, 2030 yılına kadar 1 milyon fidan dikmeyi hedefliyor.

 

Watsons Türkiye, sürdürülebilirlik misyonu doğrultusunda hayata geçirdiği "Watsons İyilik Hareketi Ormanlarımızı Büyütmeye Çağırıyor" projesiyle Türkiye genelinde fark yaratmaya devam ediyor. Güzellik ve kişisel bakım perakende sektörüne öncülük eden Watsons, bu projeyle yalnızca çevresel bir etki sağlamakla kalmayıp, toplumsal dayanışmayı da güçlendiriyor. Çalışanları, müşterileri, tedarikçileri ve üretici firmalarıyla bir araya gelerek doğaya katkı sunmak için el birliğiyle çalışıyor.

 

Watsons Türkiye’den 420 bin fidan bağışı

Her yıl en az 100.000 adet fidanı toprakla buluşturmayı hedefleyen Watsons Türkiye, bugüne kadar 420.000 adet fidan bağışlayarak, Tema Vakfı aracılığıyla 24 ilde 27 adet Hatıra Ormanı oluşturdu. Ayrıca 10 ilde orman yangınlarından zarar gören bölgelerin yeniden ağaçlandırılmasına ve 2 adet Umut Ormanına katkıda bulundu.

 

2030 yılına kadar hedef 1 milyon fidan!

Watsons Türkiye, 2030 yılı itibarıyla toplamda 1 milyon fidana ulaşmayı ve 889 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı yeşillendirmeyi hedefliyor.

 

Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş, "Watsons İyilik Hareketi Ormanlarımızı Büyütmeye Çağırıyor" projesiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Watsons Türkiye olarak iklim krizinin etkilerini azaltmaya yönelik yürüttüğümüz sürdürülebilirlik projelerimizle doğayı korumak için çalışıyoruz. Karbon ayak izini azaltmayı hedeflediğimiz bu kapsamlı projemiz ile bireyleri ve toplumu daha sürdürülebilir bir yaşama teşvik ederek çevresel farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Hep birlikte daha yeşil bir geleceğe adım atmak için kararlıyız. Bağışladığımız her bir fidan, geleceğe atılmış bir umut tohumudur. TEMA Vakfı’nın son yıllardaki en büyük bağışçılarından biri olarak sektörde öncü bir rol üstlenmeye devam edeceğiz.”

Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği kuruluyor - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin oyun sektöründe dayanışmayı ve ortak hareket etmeyi amaçlayan Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği (DOYEB) YTÜ Yıldız Teknopark çatısı altında kuruluyor. Geliştiricileri ve yayıncıları kamu özel sektör iş birliklerini resmi bir altyapıyla bir araya getirecek olan DOYEB, sektörde yeni bir dönemi başlatmaya hazırlanırken yeni üyelerini de bekliyor.

 

Global arenada başarı hikayeleri yazmaya devam eden Türk oyun sektörü Dijital Oyun Yapımcıları Meslek Birliği ile yeniden şekillenmeye hazırlanıyor. Başarıların sürekliliğini hedefleyen ve oyun stüdyolarını yasal bir zeminde gücünü artırmayı amaçlayan DOYEB üye şirketleri bünyesinde toplamaya başladı. Türk oyun endüstrisinin ortak sesi olma vizyonuyla yola çıkan DOYEB profesyonellerin haklarını savunmayı ve sektörün ulusal ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir yapıya kavuşturacak.

 

DOYEB Yeni Üyelerini Bekliyor

 

Oyun sektörünün geleceğine yön vermek için bir dizi stratejik hedefin belirlendiği DOYEB’te öncelikle oyun sektörü için uygun yasal düzenlenmelerin desteklenerek oluşturulması ve geliştiriciler ile yayıncıların haklarını güvence altına alarak sektörde süreklilik sağlanması oluşturuyor. Uluslararası standartlara uygun, kaliteli içerik üretimini teşvik ederek destekleyecek birlikte; kamu kurumları ve özel sektör arasında güçlü bağlar kurarak büyümeyi hızlandırmak, Türk oyun sektörünün global ölçekte daha iyi tanınması için etkin tanıtım faaliyetleri yürütmenin yanı sıra, eğitim, rehberlik ve bilgi paylaşımı programlarıyla sektör profesyonellerinin gelişimini desteklemek yer alıyor. Sadece bir meslek birliği olmanın ötesinde oyun sektörünün geleceğini şekillendirecek platform, yeni üyelerini bekliyor. DOYEB, 20 Aralık tarihinde tüm oyun geliştiricileri ve yapımcılarına açık olacak https://events.teams.microsoft.com/event/53259880-b849-41ff-93cf-64b0c6f52c21@ea5184d8-ba7a-4365-aaf9-28434545c7b6 linki üzerinden düzenleneceği webinar ile güçlü bir etki oluşturmayı hedefliyor.

 

“Hedefimiz Global Bir Kültürel Miras Yaratmak”

 

YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci, DOYEB’in sektör için çok kritik bir adım olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “DOYEB, sadece bir meslek birliği değil aynı zamanda Türk oyun sektörünü uluslararası başarılarla taçlandıracak bir vizyonun ifadesidir. Bugün, geliştiricilerimizin haklarını koruyarak ve yenilikçi standartlar oluşturarak sektörü ileri taşıyacak bir zemin hazırlıyoruz. YTÜ Yıldız Teknopark olarak, inovasyonun ve teknolojinin kesişim noktasında yer alıyoruz. Burada, oyun geliştiricilere yalnızca altyapı değil aynı zamanda global düşünme ve üretme kültürü sunuyoruz. DOYEB’in hedefleri, bizlerin yıllardır üzerinde çalıştığı misyonla örtüşüyor: Türkiye’yi bir oyun geliştirme merkezi haline getirmek. Bu nedenle DOYEB, sektör için bir köprü, bir güç ve en önemlisi bir rehberdir. Bizler, bu platformun her adımında elimizi taşın altına koymaya hazırız. Öyle ki, Türk oyun endüstrisi yalnızca ekonomik bir başarı hikayesi değil global bir kültürel miras yaratma potansiyeline sahip. DOYEB, bu mirası inşa etmek için kritik bir yapı taşı olacaktır.”

 

Sektörü Bir Araya Getirecek Etkinliklerin Düzenlenmesi

 

80 milyondan fazla oyuncuya ulaşan DOYEB üyesi Tiplay Studio Kurucularından Mehmet Umut Ermeç, “Tiplay, Denizli’de kurulup dünyaya açılmış, mobilden araç içi eğlence sistemlerine kadar farklı alanlarda oyun üreten global bir oyun şirketidir. DOYEB’i ise Türkiye oyun sektörünü uluslararası arenada temsil edecek ve ekosistemin dinamosu olacak bir girişim olarak görüyorum. En büyük beklentim, sektörün sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimin tüm paydaşlarla paylaşılmasını sağlayacak ortamların hazırlanması. İlk önerim, oyun sektöründeki girişimcileri, yatırımcıları ve stratejik ortakları bir araya getiren, Türkiye’nin özgül ağırlığını vurgulayacak, B2B odaklı bir etkinliğin her yıl düzenlenmesi.” dedi.

 

Dijital Oyun Sektörünün Profesyonelleşiyor



Korku-macera türünde, aksiyondan yarışa uzanan geniş bir yelpazede PC oyunları geliştirerek dünya çapında yüz milyonlarca oyuncuya ulaşan birliğin üyelerden bir diğeri olan SuperGears Games Kurucu Ortağı ve CEO’su Yasin Demirden, “DOYEB’in kurulması, Türkiye’de dijital oyun sektörünün profesyonelleşmesi ve büyümesi adına çok önemli bir adım. Bu tür bir meslek birliği, oyun yapımcılarının haklarını korumak, sektörün yasal ve ekonomik altyapısını güçlendirmek ve uluslararası arenada temsilini artırmak için gerekliydi. Öncelikle nitelikli iş gücü, standartlaşmış üretim süreçleri ve uluslararası rekabet gücümüzü artıracak destek mekanizmalarına ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda, mesleki eğitim programlarıyla kalifiye insan kaynağı yetiştirilmesi, bilgi ve deneyim paylaşımının kolaylaştırılması gibi girişimleri çok kıymetli görüyoruz. Ayrıca sektörün küresel oyuncularla rekabet edebilmesi için uluslararası iş birliklerinin artırılması, pazara erişimin kolaylaştırılması ve stratejik pazarlama hamleleriyle markalaşmanın desteklenmesi de beklentilerimiz arasında. Bu adımlar, yerel stüdyoların dünya çapında ses getiren içerikler üretmesine ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına katkı sağlayacaktır.” şeklinde yorumladı.

 

“Katılım Emeklilik DigiZoo”, Mall of İstanbul'da kapılarını açtı - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi ve dijital deneyim merkezi “Katılım Emeklilik DigiZoo”, Mall of İstanbul'da kapılarını açtı. 1500 metrekarelik alana kurulan DigiZoo, 50’den fazla canlı türü, sanal gerçeklik deneyimleri, etkileşimli sergilerle hem çocukları hem yetişkinleri unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

Türkiye'nin önde gelen dijital tasarım stüdyosu ve teknoloji şirketi PolyVision tarafından Katılım Emeklilik iş birliği ile hayata geçirilen Katılım Emeklilik DigiZoo, dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesinde ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. Çeşitli görüntüleme teknolojileri ve yapay zekâ algoritmalarının birleşimiyle oluşturulan bu sürükleyici ve etkileşimli holografik dijital hayvanat bahçesi, tarih öncesi canlılardan günümüz hayvanlarına kadar etkileşimli sergilere ev sahipliği yapıyor. 50’den fazla canlı türünün yanı sıra, iklim krizine dikkat çekmek amacıyla tasarlanmış dijital enstalasyonlar da ziyaretçileri iklim krizi konusunda bilinçlendirerek farkındalıklarını artırıyor.

“Amacımız, çevre bilincini artırmak ve iklim krizine dikkat çekmek”

Katılım Emeklilik DigiZoo’nun, çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaşamı teşvik etmeyi, gelecek nesillere farkındalık yaratmayı amaçlayan bir yolculuk hikayesi olduğunu belirten Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Türkiye’de katılım esaslı sigortacılığın ve bireysel emekliliğin öncüsü olarak sunduğumuz yenilikçi ürünlerle çocukların ve gençlerin geleceklerini teminat altına alırken onları sadece maddi olarak değil, eğitici içeriklerle de desteklemeyi önemsiyoruz. Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımızın sürdürülebilir geleceğe dair farkındalığının artırılmasının yanı sıra ileri teknolojilerle genç yaşta tanışmaları da çok önemli. Bu amaç doğrultusunda Katılım Emeklilik DigiZoo’yu hayata geçirdik. Katılım Emeklilik olarak Erken BES ürünümüzle bugüne kadar 152 binin üzerinde çocuğun geleceğini teminat altına alırken Katılım Emeklilik DigiZoo’da da çocuklarımıza hem eğlenceli hem de öğretici içerikler sunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

 

 

2025 yılında 160 bin ziyaretçiyi ağırlayacak

Türkiye’nin metrekare bazında en büyük holografik hayvanat bahçesi ve dijital deneyim merkezini açtıklarını ve teknolojiyi sanatla harmanlayarak, ziyaretçilerin geleceği keşfetmesine aracılık ettiklerini belirten PolyVision Kurucusu Aret Yıldız, "Katılım Emeklilik DigiZoo, 2025 yılı itibarıyla yılda yaklaşık 160 bin ziyaretçi ağırlamayı hedefliyor. Bu ziyaretçilerin büyük bir kısmını çocuklar oluşturacak. Ayrıca, ebeveynler için çeşitli atölyeler ve sosyal alanlar da sunulacak. Mall of İstanbul’daki 1500 metrekarelik alanda hem çocukların hem de yetişkinlerin keyifli vakit geçirebileceği çeşitli aktiviteler ve alışveriş imkanları yer alacak. Katılım Emeklilik DigiZoo, teknolojik ve sanatsal olmanın yanı sıra, interaktif ve eğitici özellikleriyle de dikkat çekiyor. Özellikle, birçok yenilikçi teknolojinin aynı projede bir arada kullanılması, Katılım Emeklilik DigiZoo’yu diğer projelerden farklılaştırıyor. Projenin dünyanın en büyük holografik hayvanat bahçesi olma iddiası; alan büyüklüğü, sergilenen eserlerin çeşitliliği ve kullanılan ekranların metrekaresi gibi birçok kriterin birleşimiyle ortaya çıkan bir ölçümleye dayanıyor” açıklamasında bulundu.

Geçmişin nostaljisiyle geleceğin teknolojisi buluşuyor

Katılım Emeklilik DigiZoo, kültür ve sanat alanında geçmişin büyüsünü dijital dünyanın sunduğu olanaklarla birleştiriyor. Fuaye alanındaki etkinlikler çocukları nostaljik oyunlarla tanıştırırken, zaman tünelinden geçilerek dinozorların dünyasına yapılan yolculuk, ziyaretçilerin tarih öncesi dönemin sanatsal izlerini keşfetmelerini sağlıyor. Holografik dinozor türlerini incelemek, ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğuna çıkma hissi verirken, çağlar öncesindeki yaşamla ilgili sanatsal bir bakış açısı kazandırıyor.

Çocukların vazgeçilmezi, son teknolojilerle zenginleşiyor

Katılım Emeklilik DigiZoo, en son teknolojilerle donatılmış bir dijital deneyim alanı olarak çocukların ilgisini çeken birçok yenilikçi özellik sunuyor. Özellikle avatar ormanında çocuklar, interaktif hologramlarla etkileşimde bulunarak uzun saatler geçirebiliyor. Bu orman, yapay zekâ destekli 3D animasyonlar ve holografik projeksiyonlarla zenginleştirilmiş bir ortamda çocukların hem eğlenmesini hem de öğrenmesini sağlıyor. Avatar ormanının yanı sıra bembeyaz tasarlanmış kelebekler dünyası da büyük ilgi görüyor. Bu odada beyaz dışındaki tek renk ise, holografik olarak uçuşan renkli kelebekler. Aynı zamanda bu kelebeklerle interaktif olarak iletişime de geçilebiliyor. Dijital akvaryumda balık boyama ve dinozor fosilleri keşfetme gibi interaktif deneyimler, çocukların el becerilerine ve teknolojiye olan ilgilerini arttırırken, onlara görsel ve eğitsel açıdan eşsiz bir deneyim sunuyor.

Eğitici ve etkileşimli atölyeler ile öğrenme yolculuğu

Katılım Emeklilik DigiZoo, eğitim odaklı bir deneyim sunarak çocuklar için unutulmaz bir öğrenme yolculuğu oluşturuyor. Ziyaretçilere sunulan dijital akvaryumda balık boyama etkinliği, çocukların hayal güçlerini geliştirmelerine ve teknolojiyi daha etkin bir şekilde kullanmalarına imkân tanıyor. Ayrıca, dinozor fosilleri keşif alanı ve dinozor yumurtalarındaki türleri inceleme gibi interaktif atölyeler, çocukların tarih öncesi yaşam hakkında bilgi edinmelerini sağlarken, çevresel farkındalık kazandırmak için tasarlanmış dijital enstalasyonlar da eğitici bir deneyim sunuyor.

Aşağıdaki linkten Katılım Emeklilik DigiZoo video linkine ulaşabilirsiniz

https://www.youtube.com/watch?v=WpdtW1mSYJM&ab_channel=digizoos

Akbank Mobil, "Mobilin Akbanklısı" dünyasını müşterileriyle buluşturuyor - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akbank Mobil, "Mobilin Akbanklısı" dünyasını müşterileriyle buluşturuyor. Bu yepyeni dünya, kullanıcılarına günlük bankacılık işlemlerinde sunduğu özel ödüller, ücretsiz havale, diğer banka ATM’lerinden ücretsiz para çekme ve kredi faizlerinde indirim gibi birçok fayda ile bankacılık deneyimini yeni bir boyuta taşıyor. Ayrıca, market alışverişlerinden giyime, yaşam ürünlerinden ücretsiz dijital platform üyeliklerine kadar geniş bir alanda cazip fırsatlar sunuyor.

 

Akbank Mobil, kullanıcılarına geleceğin bankacılık deneyimini yaşatmak amacıyla geliştirilmiş akıllı, pratik ve kişiselleşmiş çözümler sunuyor. Mobilin Akbanklısı, Akbank Mobil uygulaması üzerinden gerçekleştirilen işlemlerde kullanıcılara özel ödüller ve fırsatlar sağlarken, aynı zamanda oyunlaştırılmış bir deneyimle günlük bankacılık işlemlerini daha eğlenceli hale getiriyor.



Mobilin Akbanklısı, Akbank Mobil uygulamasında kullanıcıların yaptığı finansal işlemler, bankacılık ürünleri ve Akbank Mobil kullanımlarına göre çeşitli fırsatlar sunuyor. Her ay belirli kriterleri karşılayan Mobilin Akbanklıları; ücretsiz havale, kredi faizlerinde indirim, diğer banka ATM’lerinden ücretsiz para çekme gibi fırsatlardan yararlanıyorlar. Üstelik Mobilin Akbanklısı ile müşterilere açılan bu yeni dünya, bankacılık hizmetlerindeki faydaların ötesine geçiyor. Market alışverişlerinden giyime, ev eşyası harcamalarına ve günlük yaşam tarzı ürünlerine kadar günlük yaşamın farklı alanlarında sunulan cazip indirimler ve fırsatlar da kullanıcıların hayatına ayrıcalıklar katıyor.

 

Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce: “Akbank olarak geleceğin bankacılık deneyimini şekillendirirken, müşterilerimizle temas ettiğimiz her noktada kolaylık, erişilebilirlik ve mükemmeliyet hedefliyoruz. Bu vizyonun en güçlü örneklerinden biri olan Akbank Mobil, sadece bir bankacılık uygulaması olmanın da ötesine geçerek, müşterilerimizin günlük hayatlarına da dokunan bir platform haline geldi. Mobilin Akbanklısı, müşterilerimizin finansal işlemlerini ek faydalarla keyifli bir deneyime dönüştürürken, alışverişten yaşam tarzı fırsatlarına kadar geniş bir yelpazede cazip seçenekler sunmayı amaçlıyor. Akbank Mobil ile müşterilerimiz arasındaki güçlü bağın, Mobilin Akbanklısı ile daha da güçleneceğine inanıyoruz.” dedi.

TAYSAD 10. Bakım Konferansı'nda "Güvenilirlik Merkezli Bakım" Masaya Yatırıldı - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Bakım Konferansı, "Güvenilirlik Merkezli Bakım" temasıyla düzenlendi. Üretimde sürekliliğin öneminin altını çizmek ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla düzenlenen konferansta alanında uzman 11 konuşmacı sunum gerçekleştirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, Türkiye otomotiv sektörünün mevcut durumu ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin otomotiv ihracatının yüzde 67'sinin Avrupa pazarına yapıldığını vurgulayan Ercan, Avrupa Birliği'ndeki ekonomik daralmanın sektöre etkilerini şu sözlerle ifade etti: "AB pazarındaki daralma, sektörümüzü doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, Türkiye'deki ekonomik koşullar da bu etkileri derinleştiriyor. Geçen yıldan bu yana sektörde ağırlaşan bir dönem içerisindeyiz. 2025 yılında bu baskının bir miktar daha artmasını bekliyoruz. Ancak, 2026'nın ortasından itibaren şartların tekrar stabilize olacağını öngörüyoruz. Zorlu bir süreçten geçiyoruz, ancak bu süreci aşarken geleceğimizi feda etmemeliyiz." Berke Ercan, sektördeki bu zorlu dönemin planlı bir şekilde aşılacağına dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugünün sıkıntıları, geleceğe hazırlanmayı engellememeli. Sektör olarak önümüzdeki dönemde verimliliğe, otomasyona ve proses iyileştirmelerine daha fazla odaklanacağız. Bunun yanı sıra, güvenilirlik merkezli bakım yaklaşımlarıyla sürdürülebilir bakım faaliyetlerini hayata geçirirken, dijital ve yeşil dönüşüm ile enerji verimliliği çalışmalarını da ihmal etmemeliyiz.
 
Türkiye'de 530'un üzerinde üyesi ile Türk otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) 10. Bakım Konferansı İstanbul'da yoğun ilgiyle gerçekleştirildi. Bakımın önemini vurgulamak ve mesleki anlamda gelişmeyi sağlamak amacıyla gelenekselleşen Türkiye'nin tek sektörel bakım konferansında bu yıl, "Güvenilirlik Merkezli Bakım" konusu ele alındı. 11 sektör profesyonelinin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, sektördeki iyi uygulama örneği de katılımcıların dikkatine sunuldu.
 
Türkiye bu zorlu dönemi de aşacak!
 
Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, sektörün geçtiğimiz yıl başlayan ve 2025 hatta 2026 yılında da devam etmesi beklenen bazı sıkıntılar içerisinde olduğunu söyledi. Otomotivde hem ana hem de tedarik sanayisinin gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 67'sinin Avrupa'ya yapıldığını ifade eden Berke Ercan, "AB pazarındaki daralma, sektörümüzü doğrudan etkiliyor. Buna ek olarak, Türkiye'deki ekonomik koşullar da bu etkileri derinleştiriyor. Geçen yıldan bu yana sektörde ağırlaşan bir dönem içerisindeyiz. 2025 yılında bu baskının bir miktar daha artmasını bekliyoruz. Ancak, 2026'nın ortasından itibaren şartların tekrar stabilize olacağını öngörüyoruz.Normalde işlerimiz çok yoğunken, teknik bölümlerimiz fabrikayı, makinalarımızı, ekipmanlarımızı ayakta tutmaya ve üretimi sürdürmeye biraz daha odaklanırlar. Fakat önümüzdeki dönemde bu seviyede bir iş yoğunluğu yaşamayacağımız için bu defa başka fonksiyonlara odaklanmamız gerekiyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi verimlilik olacak. Yani verim artırma, kapasite artırma, proses zamanlarımızı düşürme, kalitede iyileştirme gibi faaliyetlerin biraz daha ağırlık kazanması lazım" dedi. "Sektör olarak zorlu bir dönemin içerisinden geçiyor olsak da bu zorlu döneme geleceği feda etmemeliyiz" diyen Berke Ercan, şöyle devam etti: "Çünkü bu dönem de aşılacak. Ben iş hayatımda sanıyorum 6'ncı kriz veya sıkıntılı dönemle karşılaştım. Sizler de defalarca karşılaşmışsınızdır. Bugünler de geçecek. Biz Türkiye olarak çok daha esneğiz, daha hızlı hareket edebiliriz, adapte oluruz. Karakterimiz öyle, yapımız öyle. Daha hızlı reaksiyon gösteririz. O nedenle bu dönemi de aşacağımıza eminim. Aştığımız zaman da önümüzde yine bizi bekleyen yapılacak pek çok iş olacak. Şimdi o döneme olan hazırlıkları, bu kısa dönemdeki sıkıntılar yüzünden ihmal etmemeliyiz. O hazırlıkların en önemlilerinden bir tanesi de ikiz dönüşüm. İkiz dönüşüm, bir taraftan yeşil dönüşüm bir taraftan da ondan önce başlayan,Türkiye'de daha çok endüstri 4.0 olarak kullanılan ancak bizim otomotiv sektöründe dijital dönüşüm olarak adlandırılan dönüşümün birlikteliği.Her ne kadar yeşil dönüşüm için otomotiv sektörü seçilmiş beş temel sektörün içerisinde olmasa da biz de çalışmalara hemen, diğer sektörlerde olduğu gibi başlamak durumundayız. Yeşil dönüşüm tarafı çok önemli, enerji verimliliği tarafı çok önemli, bir taraftan da dijital dönüşüm çok önemli. Dijital dönüşümün aslında tüm süreçlerimizle ilgisi var. Sadece sağlam makine, ekipman değil, lojistik süreçlerimiz, satın alma süreçlerimiz, satış süreçlerimiz, kalite süreçlerimiz, mühendislik, Ar-Ge, mali işler... Sektör olarak verimliliğe odaklanacağız, otomasyona odaklanacağız, proseslerimizi iyileştireceğiz, bunlar öne çıkan konular olacak."
 
Sektörler arası kıyaslama yapıldı!
 
TAYSAD 10. Bakım Konferansı'nın açılışının ardından, Tezmaksan Kurumsal Müşteri Yönetimi Danışmanı Yalçın Paslı, "Bakımın Tarihçesi" isimli bir sunum yaptı. Sonraki program ise, Oyak Horse Bakım Departmanı Müdürü Salih Kara'nın "Güvenilirlik Merkezli Bakımda Kritik Varlıkları Tanımlama" başlığı altında gerçekleştirildi. Programın öğleden önceki son paneli, "Güvenilir Bakımda Doğru Strateji" oldu. Moderatörlüğünü Premium Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Danışmanı Cenk Çukacı'nın üstlendiği programda, ABB Servis Müdürü İbrahim Murad, Hayat Kimya Global Opex Müdürü Vedat Serdar Çalışkan ve Kanca Elektrik & Otomasyon Bakım Müdür Yardımcısı Kerim Özkan panelist olarak yer aldı. Konferansın ikinci bölümü, Senkronize Mühendislik AŞ CTO'su Dr. Doruk Merdol'un "İmalatta Güvenilirlik Merkezli Bakım ve Kestirimci Bakım Yaklaşımı" isimli sunumuyla başladı. Ardından BOSCH Ekipman, Bakım ve Teknik Servis Yöneticisi İrem Uçan, "RCM ile Bütünleşik İyi Uygulama Örneği"ni katılımcılarla paylaştı. Sektörler Arası Kıyaslama bölümü ise "Hava Aracı ve Motor Bakımı" başlığı altında Koç Holding Havacılık Bakım Müdürü Akif Güngören ve Bakım Müdür Yardımcısı İlker Avcı'nın sunumuyla gerçekleştirildi. Panel ve sunumların ardından konferans, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bakım Çalışma Grubu Lideri Selçuk Demirok'un Bakım Rehberi 2 el kitabını tanıttığı kapanış konuşmasıyla sona erdi

Boyner'in en son mağazası Kanyon'da açıldı - Basın Açıklaması

17 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery