Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Securitas Güvenlik Ege Bölge Müdürlüğü’ne Seçkin Özdemir getirildi. Özdemir, şirketin Ege Bölgesi’ndeki tüm operasyonları yönetecek, aynı zamanda Havacılık Segment Liderliği’ne devam edecek.
Seçkin Özdemir, 1995 senesinde Polis Akademisi’nden mezun oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü kadrosunda çeşitli rütbelerde görev yaptıktan sonra 2008 yılında Securitas'ta Şube Müdürü olarak çalışmaya başladı. Ocak 2010’da Akdeniz Bölge Müdürü ve Havacılık Segment Liderliği görevine getirilen Özdemir; 16 yıl boyunca başta Antalya Havalimanı olmak üzere şirketin bu sektördeki önemli projelerini yönetti. 2021 senesinde Marmara Avrupa Bölge Müdürü görevine atandı. 2024 sonu itibariyle Ege Bölge Müdürlüğü görevine üstlenen Özdemir, aynı zamanda Havacılık Segment Liderliği’ne devam ediyor.
Seçkin Özdemir, ekibiyle birlikte bölgesindeki global ve yerel birçok markaya, 'Dünyanızın daha güvenli hale gelmesine yardımcı oluyoruz' mottosu ile çalışmalarını sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MediaMarkt, kurumsal sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve teknolojinin iş süreçlerine entegrasyonu vizyonuyla hayata geçirdiği 5 farklı proje ve uygulamasıyla İstanbul Marketing Awards’ta toplam 11 ödül aldı. MediaMarkt’ın hayata geçirdiği yenilikçi proje ve uygulamalar; satıştan ürün geliştirmeye, medya ilişkilerinden sürdürülebilirliğe birçok kategoride büyük beğeni topladı.
MediaMarkt, “Deneyim Şampiyonluğu” vizyonuyla hayata geçirdiği inovatif proje ve uygulamalarla önemli bir başarıya imza atarak İstanbul Marketing Awards 2024’te, 11 ödülün sahibi oldu. MediaMarkt’ın Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle hayata geçirdiği ‘Eğitimle Daha İyiye’ projesi ‘Medya İlişkileri Çalışmaları’ ve ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ kategorilerinde, alışveriş deneyimini iyileştirmek üzere geliştirdiği GPT-4 destekli projesi ‘House of AI’, ‘Yapay Zekâ İle Satış Geliştirme’, ‘Online Müşteri Deneyimi’, ‘Müşteri Deneyiminde Yeni Teknoloji Kullanımı’, ‘Chatbot Kullanımı’ ve ‘Kişiselleştirilmiş Satış Kurgusu’ kategorilerinde, fiziksel mağazaları görme engelli bireyler için daha erişilebilir hale getiren projesi ‘BlindLook’ ile Sürdürülebilirlik (Sürdürülebilirlik İçin Kurum İş Birliği) kategorisinde, kahve odaklı atık yönetimi sağlayan ‘Wastespresso’ projesi ile Sürdürülebilirlik (İleri Dönüşüm Projesi) kategorisinde ve ‘Telefon Kiralama Hizmeti’ ile’ Ürün & Deneyim & Satış’ ve ‘Ürün Geliştirme’ kategorilerinde 11 ödüle layık görüldü.
“Hayata geçirdiğimiz her proje kurumsal sosyal sorumluluk projesi”
Yenilikçi vizyonlarının ödüllendirilmesinin kendilerine büyük bir motivasyon kattığını söyleyen MediaMarkt Türkiye Pazarlama, E-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü Tolga Ünvan, “MediaMarkt olarak hedefimiz müşterimizi merkeze alarak kişiselleştirilmiş bir deneyim yaratmak. Yaptığımız işin kalbinde sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm olduğu için tasarladığımız ve hayata geçirdiğimiz her proje ve uygulamaya bu çerçeveden bakıyoruz. Ödüle layık görüldüğümüz projelerimiz de bu doğrultuda hayat bulmuş projelerimiz. Müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve onlara hep daha iyisini ve benzersizini sunmak için çıktığımız bu yolda, dijitalleşmeye ve teknolojiye yaptığımız yatırımlar meyvelerini veriyor. Bizi bu ödüllere layık gören başta İstanbul Marketing Awards ailesine ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ederim” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sürdürülebilir sağlık için ortak hareket etme vizyonuyla çalışmalar yürüten TÜSAP Platformu, sağlık sektörünün mevcut durumundan yola çıkarak vizyon tartışmaları yapmak ve sektörün geleceğini etkileyecek nitelikli bilgiler üretmek amacıyla 40. Vizyon Toplantısı’nı, Sanofi’nin katkılarıyla 21 Aralık tarihinde düzenledi.
“Sağlıkta İnovasyon ve Girişim Ekosisteminin Geliştirilmesi” temasıyla düzenlenen etkinliğe T.C. Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Prof. Dr. Sabahattin Aydın ve Sanofi Avrasya Bölge Başkanı Cem Öztürk katıldı. Zirvede Sanofi’nin PharmUp Girişimci Destek Programı kapsamında hayata geçirilen, metabolik ve nadir bir hastalık grubu olan Lizozomal Depo Hastalıkları odağında çözüm geliştiren girişimcilere yönelik başlattığı Care4Rare projesinin Demoday etkinliği gerçekleştirildi. Care4Rare projesine dahil olarak fikirlerini geliştirme fırsatı bulan girişimler projelerini sektör temsilcilerine anlatma fırsatı bulurken birinci olan girişimci Umaxlife’dan Orhan Gören’e ödülü takdim edildi.
Hastalıklarla mücadelede çığır açan çözümler
Bu sene biyomarkerlara entegre olarak veri toplayabilen, derin öğrenme ile akıl sağlığının insan bedenine etkisini ölçümleyen dijital terapötik platform Umaxlife, nadir hastalıklarla mücadele edenlerin en çok kullandığı medikal cihazlardan biri olan TAK kateterlerin ev ortamında kullanıcı tarafından en az 10 kez sterilize edilip tekrar kullanımını sağlayacak bir kişisel sterilizasyon sunan Inorare, , dünyada ilk kez, hastane dışında yapay zeka destekli mobil ultrason teknolojisi ile erken aşama yüksek riskli kanser vakalarının tespitini mümkün kılan teknolojisiyle Pons, hastalığın seyrine göre fizyoterapistin ailelere verdiği egzersiz programını 3 boyutlu bir modelle uygulamaya entegre eden RareGlow ve doktorların yüklediği anonim hasta profillerini inceleyen, bugüne kadar yayınlanmış vaka çalışmalarıyla eşleşme sağlayan, doktorun teşhis ve tedavisini bilimsel kanıtlarla desteklemesini sağlayan, yapay zeka tabanlı karar destek mekanizması RareSum Care4Rare programını tamamlayan girişimler arasında yer aldı.
Care4RARE programı, Sanofi’nin Sağlık Bakanlığı Nadir Hastalıklar Sağlık Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na uygun birçok dijital çözüm, yaklaşım, fikir ve paydaşlarla iş birliği fırsatları yaratmayı hedeflediği projesidir. Lizozomal Depo Hastalıkları başta olmak üzere nadir hastalıklara sahip hastaların tanı, tedavi ve günlük yaşam süreçlerindeki öncelikli sorunlarına girişimci gözü ile bulunan çözümlerin hayata geçirilmesi için kapsamlı destekler sunulmaktadır.
Sanofi Hakkında??
Yenilikçi bir küresel sağlık şirketi olarak, amacımız doğrultusunda hareket ediyoruz: İnsan hayatını iyileştirmek için bilimin mucizelerinin peşindeyiz. Dünya genelinde yaklaşık 90 ülkedeki çalışanlarımız ile her zaman daha iyi tedavilerin keşfedilebileceği inancıyla, var olan çözümlerle yetinmeden, bilimin mümkün kıldığı olanakların peşinde hiç azalmayan bir merak duygusu ve azimle tıp pratiğini daha ileriye taşımak için çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği ve sosyal sorumluluğu stratejimizin merkezine koyarken, dünya çapında milyonlarca hastanın adeta kaderini değiştiren sağlık çözümlerini ve hayat kurtaran aşıları sağlıyoruz.???
Sanofi, EURONEXT: SAN ve NASDAQ: SNY borsalarında işlem görmektedir.???
?
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de 1963 yılından bu yana hizmet sunan Türk Ytong, yapı malzemeleri sektöründeki 61. yılını kutluyor. 1963 yılında kurulan ve 1965’te üretime başlayan şirket, bugün 5 fabrikası, 576 çalışanı ve yıllık 2 milyon metreküp üretim kapasitesiyle Ytong ürünleri üreten ülkeler arasında dünya lideri konumunda bulunuyor.
61. yıl kutlamaları için İstanbul’daki yönetim merkezinin yanı sıra, Ytong’un Antalya, Çatalca, Bilecik, Trakya ve Dilovası fabrikalarında da eş zamanlı törenler gerçekleştirildi. Şirket ortakları, yönetici ve çalışanlarının bir araya geldiği törenlerde, Türk Ytong çatısı altında uzun sürelerle görev yapan çalışanlara kıdem ödülleri dağıtıldı. Kıdem ödülleri alanlar arasında Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar’da 45.yıl plaketiyle yer aldı.
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 61 yıldır aralıksız ürün ve hizmet sunduklarını belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılında aynı zamanda gazbetona adını veren Ytong’un da 101. yılını kutluyoruz. Türk Ytong olarak 61. yılımızı kutlamanın onurunu, dünyanın en büyük Ytong üreticisi olmanın da gururunu yaşıyoruz. Şirketimizin kurucularını, bugün hayatta olan ya da aramızdan ayrılan Ytong’a emeği geçen herkesi tek tek minnetle anıyoruz” dedi.
İstanbul’daki törende konuşan Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 1963 yılında Türk Ytong olarak yola çıktıklarında, Türkiye inşaat sektöründe gazbeton ürününü kimsenin bilmediğini, o yıllardan bu yana, konut ve sanayi tesislerinde Ytong’un sağladığı avantajları anlatmaya odaklandıklarını aktardı. Hinginar, “Ytong, çevre ve enerji dostu, nefes alan, hafif yapı malzemeleriyle, ülkemizde sağlıklı ve güvenli konutlar inşa edilmesine ilk günden beri öncülük etmiştir. Çağdaşlığın, kalitenin ve yenilikçiliğin adresi olmuştur. Sadece hizmet sunmadık aynı zamanda elimizi taşın altına koyduk, ürettik. Katma değer yarattık. Bugün yeni bir ortaklık yapımız var. Lojistik, enerji ve madencilik alanlarında Türkiye açısından çok önemli bir potansiyeli temsil eden Nakkaş Holding çatısı altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kendilerine şirketimize, çalışanlarımıza gösterdikleri bu büyük güven için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu yeni yapımızın Nakkaş Holding’e, şirketimize ve ülke ekonomisine çok büyük faydaları olacaktır” diye konuştu.
Ytong ile çağdaş ve modern konutlar
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Türk Ytong olarak 61 yılda dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı tüm değişikliklere şahitlik ettiklerini, ilk günden beri çağdaş bir ülke, çağdaş yaşam alanları yaratma hedefiyle hiç durmadan çalışmayı sürdürdüklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Köklü geçmişimiz, kurum kültürümüz ile işimizi her alanda en iyi şekilde yaparak nasıl başarılar elde ettiysek bundan sonra da aynı başarıları sergilemeye devam edeceğiz. Türkiye'nin en güçlü, güvenilir üreticilerinden ve markalarından biri olarak çalışmalarımızı başarıya odaklanmış bir şekilde azim ve kararlılık ile sürdürüyoruz. Ülkemizde çağdaş, konforlu, deprem güvenliğine sahip konutlar ve yapılar inşa edilmesini sağlamak için çalışıyoruz. Çağdaş, modern, çevreye duyarlı yapılarda sağlıklı ve mutlu bir biçimde yaşanması bizler için önemli. Sektördeki liderliğimiz, üretim gücümüz ve potansiyelimizle gurur duyuyoruz. Bu gururu daha büyük başarılara hep birlikte imza atarak devam ettireceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Konferansı, 17 Aralık 2024 tarihinde Kamu, STK ve İş Dünyası’ndan ulusal ve uluslararası konuşmacıların katılımıyla gerçekleşti. Konferansta, döngüsel ekonomiye geçişle birlikte önemi büyük ölçüde artan, ülkemizde 2020 yılından bu yana terk edilen Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu uygulamalarına geri dönülmesinin önemi vurgulandı. Konferans kapsamında 2024 Yeşil Nokta Ödülleri de sahiplerini buldu.
ÇEVKO Vakfı tarafından düzenlenen “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Konferansı”, 17 Aralık 2024 Salı günü İstanbul’da başarıyla tamamlandı. Konferans, kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerden geniş katılımla gerçekleştirildi. Konferans, Türkiye’nin döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde atık düzenlemeleri ve Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu uygulamalarını masaya yatırdı. Avrupa Birliği Eko-Tasarım Mevzuatı, Türkiye’de yeşil aklama karşıtı düzenlemeler ve GETAM Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi’nin çalışmaları gibi kritik konular, ulusal ve uluslararası uzmanların sunumlarıyla ele alındı.
ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Okyar Yayalar, konferansın açılış konuşmasında şunları söyledi: “ÇEVKO Vakfı, 33 yıl önce Türkiye’de Genişletilmiş Üretici Sorumluluğunu (GÜS) benimseyen şirketler tarafından kurulmuştur. Bu süre içinde Türkiye’de ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanarak geri dönüştürülmesi için çalışıldı. 33 yıl içinde toplumumuzda geri dönüşüm bilincinin kazandırılması için eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirildi. Kamu otoriteleriyle yasal altyapının oluşturulmasıyla ilgili iş birliği yaparken, bir yandan da belediyeler ve lisanslı toplama ve ayırma tesisleriyle birlikte çalıştık. Son yıllarda ise gündemimizde iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve döngüsel ekonomiye geçişte sivil toplum kuruluşu kimliğimizle öncülük yapmak vardı. Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu modelinin yaygınlaştırılması için yıllardır çalışıyoruz. Ancak Avrupa’da döngüsel ekonomiye geçişle birlikte Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu’nun büyük önem kazanmasına rağmen ülkemizde maalesef 2020 yılından itibaren bu uygulamanın terk edildiğine hepimiz şahit oluyoruz. Bundan sonrası için ülkemiz açısından faydalı öneriler ortaya çıkarmak için bu konferansın verimli geçmesini diliyorum.”
Unilever Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü Çetin Yılmaz: “Karşımızdaki sorun çok büyük bir sorun: İklim krizi”
Açılış konuşmaları kapsamında söz alan, etkinliğin ana sponsoru Unilever’in Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü Çetin Yılmaz, ÇEVKO Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı olarak da konferans katılımcılarını selamladı. Yaptığı konuşmada Yılmaz şunları söyledi: “İklim krizi bugün insanlık için en büyük tehdidi oluşturuyor. Kapsamı ve etkileri o kadar büyük ki, bütün tarafların: devletin, iş dünyasının, STK'ların ve elbette tüketicilerin birlikte ve iş birliği halinde hareket etmesini gerektiriyor. Burada en önemli sorumluluk devlete ait: Düzenleme ve denetleme yapması, yaptırımlar uygulaması ve teşvik mekanizmaları hayata geçirmesi hayati önemde. Biz üreticilerin de sürece katılması ve katkı vermesi Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) ile düzenlenmiştir. Bu yüzden ülkemizde GÜS modelinin yeniden işlerlik kazanması gerekmektedir.”
“GCA Cam Ambalaj Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret: Mevcut şartlar sürdürülebilir üretimi mümkün kılmıyor”
Etkinliğin altın sponsoru GCA Cam Ambalaj Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret ise açılış konuşmaları kapsamında şu noktalara vurgu yaptı: “Artık dünyamızın kaynakları ve çevresel dengeleri mevcut şartlarda sürdürülebilir üretim yapmayı mümkün kılmıyor. Bu sadece üreticilerin kendi üretim süreçlerinden aldıkları önlemlerle de baktığımızda sürdürülebilirliği gerçekleştirmek konusunda yeterli olmuyor. Tüm üreticilerin, ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca atıklarını minimize etmeleri ve her türlü emisyonu aşağı çekmeleri büyük önem arz ediyor.”
EXPRA Yönetim Kurulu Başkanı Claude Turping: “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu uygulamalarına öncelik verilmeli”
EXPRA - Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Claude Turping açılış bölümünün son konuşmacısı olarak söz aldı; Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) ilkelerinden ve GÜS’ün tarihçesinden bahsettikten sonra GÜS ve Vergi uygulaması arasındaki farklılıklara vurgu yaptı. Turping sözlerini şöyle tamamladı: “Plastik kullanımının gittikçe hassaslaşmakta olduğu günümüzde AB’de yayımlanan Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi’nin cezalandırıcı, yasaklayıcı, kirliliğin sorumluluk ve maliyetini üreticilere yükleyen hükümlerinin yerine otoritelerin denetim ve kontrollerini sıkılaştırması ve GÜS uygulamalarına öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Açılış konuşmalarının ardından, Döngüsel Ekonomiye Geçişte Atık Düzenlemeleri, Genişletişmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) Uygulamaları ve Sürdürülebilir Üretim başlıklı ilk oturuma geçildi.
EXPRA Genel Müdürü Joachim Quoden: Akü ve piller, ömrünü tamamlamış araçlar, ambalaj, tek kullanımlık plastikler, elektrikli ve elektronik araçların atıklarıyla ilgili AB düzenlemelerinde GÜS uygulaması zorunlu”
Oturumun ilk konuşmacısı, EXPRA - Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Birliği Genel Müdürü Joachim Quoden, EXPRA’nın 2013 yılında aralarında ÇEVKO’nun da bulunduğu kar amacı gütmeyen geri kazanım örgütleri tarafından kurulduktan sonra bugün üye ve iş birliği yapan kuruluş sayısının 38’e ulaştığını belirtti. Avrupa Birliği’nin Atık Çerçeve Direktifi ve Döngüsel Ekonomi Paketi çerçevesinde yayımlanan yeni Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Tüzüğü hakkında ayrıntılı bilgiler veren Quoden akü ve piller, ömrünü tamamlamış araçlar, ambalaj, tek kullanımlık plastikler, elektrikli ve elektronik araçların atıklarıyla ilgili AB düzenlemelerinde GÜS’ün zorunlu olduğunu bildirdi. GÜS’ün tanımını yaptıktan sonra EXPRA üyelerinin ülkelerindeki farklı GÜS uygulamalarına işaret eden Quoden, GÜS modelinin ortak özellikleri, en iyi GÜS uygulamaları ve EXPRA’nın geliştirdiği GÜS’ün ‘altın’ kuralları hakkında açıklamalarda bulundu.”
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer: “İzlenebilir, doğrulanabilir ve şeffaf GÜS modelinin yeniden hayata geçirilmesini öneriyoruz”
Oturumda söz alan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ise Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu’nun nasıl tanımladığının çok önemli olduğunu vurgulayarak, OECD’nin tanımına göre GÜS’ün üreticinin bir ürünle ilgili sorumluluğun o ürünün yaşam döngüsünde tüketiciler sonrası evreye genişlettiği bir çevre politikası olduğunu belirtti ve bu tanıma göre GÜS sistemleri, belirli ürünlerle ilgili atıkların önlenmesi ve yönetimi için oluşturulmuş kurumsal mekanizmalardır ve ‘kirleten öder’ ilkesine dayanır” dedi. Türkiye’de GÜS’ün 2006’da Çevre Yasası’na girdiğini, Atık Yönetimi Yönetmeliği ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde halen yürürlükte olan GÜS hükümleri bulunduğunu ayrıntılı olarak açıklayan İmer, 2020’den itibaren piyasaya sürenlerden T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) alınmaya başlanmasıyla birlikte GÜS modelinin terk edildiğini belirtti. ÇEVKO Vakfı’nın GÜS çalışmalarını anlatan; şirketlerle son dört yıldır gönüllü olarak yaptıkları GÜS saha çalışmalarına değinen İmer, GEKAP ve GÜS’ün birlikte ele alınması için öneri geliştirdiklerini söyledi: “Önerimiz, izlenebilir, doğrulanabilir ve şeffaf bir GÜS modelinin yeniden kurulması ve hayata geçirilmesi; bu sistem içerisinde finansal yükümlülüklerini yerine getirdiğini belgeleyen üreticilerin ilgili harcamalarının GEKAP’tan mahsup edilmesine olanak sağlanmasıdır” dedikten sonra T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Çevre Ajansı başta olmak üzere ilgili tüm paydaşları birlikte çalışmaya davet ettiklerini; bu konuda ÇEVKO Vakfı olarak destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Unilever Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü Çetin Yılmaz: “Türkiye küresel mevzuat değişikliklerinden en çok etkilenecek ülkelerden biri konumunda”
AB mevzuat değişikliklerinin Türkiye ihracatı ve ekonomisi üzerine olası etkilerini vurgulayan Çetin Yılmaz, “2030 itibariyle AB pazarına arz ve ithal edilen her ambalajın en az yüzde 30 oranında geri dönüştürülmüş malzeme içermesi zorunlu hale gelecek. Bu koşul, en büyük pazarımız olan AB’ye mal ihracatının maliyetini artıracak. Bunun yanı sıra, Mayıs 2024’te AB’de yürürlüğe giren Atık Sevkiyat Tüzüğü ile de AB’den atık ihracatına önemli kısıtlamalar getirildi. Oysa biz geri dönüştürülmüş girdide AB’den yapılan ithalata bağımlıyız. Türkiye’de mevcut mevzuat ve uygulamalar ise ülkemizi bu düzenlemelerin etkilerinden korumak için yeterli değil. İleride doğabilecek sıkıntıları önlemek için en doğru çözüm, ülkemizde ambalaj atıklarının en az kayıpla ve uygun koşullarda ayrıştırılarak toplanması ve geri dönüşüm imkân ve kabiliyetinin artırılmasıdır. Piyasaya ambalaj arz eden ekonomik aktörlerin GÜS yoluyla sürece aktif bir şekilde dahil edilmesi bu çözüme hizmet edecektir. Bu doğrultuda önerimiz; izlenebilir, doğrulanabilir ve şeffaf bir GÜS modelinin yeniden kurulması, hayata geçirilmesi ve bu sistem içinde finansal sorumluluklarını yerine getirdiğini belgeleyen üreticilerin ilgili harcamalarını GEKAP’tan mahsup etmesine imkân verilmesidir.” dedi.
CONAI - İtalya Ulusal Ambalaj Konsorsiyumu - Uluslararası İlişkiler Başkanı Amanda Fuso Nerini: “Döngüsel ekonomide ambalajların eko-tasarımı önem kazandı”
İkinci oturumun ilk konuşmacısı olan CONAI - İtalya Ulusal Ambalaj Konsorsiyumu - Uluslararası İlişkiler Müdürü Amanda Fuso Nerini şu konuların altını çizdi: “Döngüsel ekonomide ambalajların eko-tasarımı önem kazandı. AB’de ortaya konulan Yeşil Mutabakat’ta ve yeniden düzenlenmekte olan AB yasal mevzuatında eko-tasarımla ilgili hükümler bulunmakta. Yeni yayımlanan AB Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Tüzüğü’nde önleme, azaltma ve geri dönüşüm üç ana hedef olarak yerini korudu. İtalya’da ambalaj ve ambalaj atıklarının yönetimi konusunda GÜS uygulanmakta ve bu konuda yetkili tek kuruluş bütün ambalaj malzemelerini konsorsiyum halinde bünyesinde birleştiren CONAI” dedikten sonra CONAI’nin çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
T.C. Ticaret Bakanlığı Reklam, Denetim ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Erdem Biçer: “Sürdürülebilirlik, özellikle son dönemde çok önem kazandı”
Oturumun ikinci konuğu T.C. Ticaret Bakanlığı, Reklam, Denetim ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Erdem Biçer, “Sürdürülebilirlik konusu son dönemde tüketici tercihlerinin değişmesiyle birlikte daha çok önem kazandı ve reklam kampanyalarında öne çıkmaya başladı. Bu gelişme paralelinde, günümüzde 6 ana başlık altında toplanan Yeşil Aklama konusuna karşı önlem alınması da önemli hale geldi” diyerek sözlerine başladı. Ticaret Bakanlığı’nın 2022 tarihli ‘Çevreye İlişkin Beyanlar İçeren Reklamlar Hakkında Kılavuz’ dokümanı hakkında bilgiler veren Biçer markaların sürdürülebilirlik ve çevre konusuyla ilgili yapılan reklam ve iletişim çalışmalarına yönelik yapılan düzenlemelerden söz etti. Erdem Biçer şu konuların altını çizdi: “Bu kılavuz, tüketicilerin çevre konusundaki duyarlılık ve hassasiyetlerinin istismar edilmesinin engellenmesi üzerine bina edildi. Hedefimiz bu yönde reklam verenlere yol gösterirken, tüketicilerin de bilgi düzeyini artırmak. Temel olarak, reklamlarda yer verilen çevresel beyanların belirsizlik içermemesi, mutlaka doğrulanabilir ve ölçümlenebilir nitelikte olması gerekiyor. Aynı şekilde halka açık olmayan şirketlerin de çevresel hedeflemeler ile ilgili beyanlarının doğrulanabilir ve ölçümlenebilir nitelikte ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Erdem Biçer, Reklam Kurulu nezdinde bir ilke kararı özelliği taşıyan kılavuzun, özel sektör kuruluşları ile paylaşıldığını ve sektörlerden dönüş beklendiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye Çevre Ajansı Geri Dönüşüm ve Üretici Sorumluluğu Direktörlüğü, Çevre Mühendisi Zeynep Efşan Çeşme: “Çevre Ajansı’nın faaliyetleri 6 ana başlık altında toplanıyor”
Türkiye Çevre Ajansı Geri Dönüşüm ve Üretici Sorumluluğu Direktörlüğü, Çevre Mühendisi Zeynep Efşan Çeşme, ikinci oturumdaki konuşmacılardandı. Türkiye Çevre Ajansı’nın çalışmalarından söz eden Çeşme, ajansın çevre kirliliğini önlemek, yeşil alanların korunmasına, iyileştirilmesine katkı sağlamak, döngüsel ekonomi ve sıfır atık yaklaşımı doğrultusunda kaynak verimliliğini arttırmak ile ulusal ölçekte depozito yönetim sistemi kurulmasına, işletilmesine, yönetilmesine ve denetimine yönelik faaliyetler gibi çalışmaları yürütmek amacıyla 2020 yılında kurulduğunu belirtti. Çeşme, Çevre Ajansı’nın faaliyetlerini şu 6 başlık altında topladı: “Depozito yönetim sistemi kurmak, işletmek ya da işlettirmek, depozito uygulamasına tabi ürünlere yönelik izin ve onay işlemleri dahil gerekli idari düzenlemeleri ve tedbirleri uygulamak ve gerekli kontrolleri yapmak, çevrenin geliştirilmesi yönünde faaliyetlerde bulunmak, sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ve uygulanmasına katkı sağlamak, geri kazanılabilir ürünlerin kurulmasına ve uygulanmasına katkı sağlamak, geri kazanılabilir ürünlerin kullanımları sonrası ülke ekonomisine kazandırılması, kamuoyunda duyarlılık ve farkındalık oluşturmak.”
ÇEVKO Vakfı Kamu, Uluslararası İlişkiler ve Projeler Müdürü Alphan Eröztürk: “GETAM Analizleri çevre ile ilgili beyanları bilimsel verilerle destekleyebilme olanağı sağlıyor”
Oturumun son konuşmacısı, ÇEVKO Vakfı Kamu, Uluslararası İlişkiler ve Projeler Müdürü Alphan Eröztürk, bilimsel konularda spekülasyondan uzak yaklaşımların önemini ve çevre konusundaki beyanların bilimsel olgularla desteklenmesi gerekliliğini vurguladı. Ticaret Bakanlığı kılavuzunu, yapılanların ne şekilde ifade edilmesi gerektiği konusunda yönlendirmeler içermesi nedeniyle çok değerli bulduğunu söyleyen Eröztürk, “Bir ambalaj üzerinde çevreye yönelik bir ifade kullanılacaksa, arkasında mutlaka bilimsel destek olması lazım. Öte yandan gerek küresel ticaret zincirleri gerekse regülatif yapılanmalar açısından, ambalajların geri dönüştürülebilir niteliği ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanım oranları açısından net kriterler oluşturuluyor. Gerek ticaret sürekliliği ve yasal uyum gerekse sürdürülebilirlik iletişimi açısından doğru beyanlar için bilimsel verilerin önemi artıyor. ÇEVKO Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğinde İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile oluşturduğumuz GETAM Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi, bu konularda net bilimsel veriler sunuyor. Test merkezinde biyobozunurluk ve kompostlanabilirlik analizleri gibi ileri düzey çalışmalar da gerçekleştirilebiliyor. GETAM bünyesinde, endüstri ihtiyaçlarına göre yeni analiz süreçlerinin de hazırlık aşamasındayız. GETAM Analizleri şirketlere, yasal yükümlülükleri ve sürdürülebilirlik iletişimleri açısından gündeme getirmeleri gereken çevre ile ilgili beyanlarını, bilimsel verilerle destekleyebilme olanağı sağlıyor” şeklinde konuştu.
ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İsa Coşkun: “Avrupa Birliği ambalaj ve ambalaj atığı yönetmeliğine ülkemizin uyumu ihracatımız için önemli”
Konferansın kapanış konuşmasını yapan ÇEVKO Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İsa Coşkun, tüm konuşmacıların sunumlarından notlarla genel bir çerçeve çizdi. Avrupa Birliği’nin ambalaj ve ambalaj atığı yönetmeliğine dikkat çeken Coşkun, ülkemiz ihracatının yüzde 40’ının AB ülkelerine olduğunu belirterek, bu konuda AB mevzuatına uyumun ülkemiz ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı. Coşkun şunları söyledi: “İzlenebilir, doğrulanabilir ve şeffaf bir genişletilmiş üretici sorumluluğu modelinin yeniden kurulması, hayata geçirilmesi ve bu sistem içinde finansal sorumluluklarını yerine getirdiğini belgeleyen üreticilerin, ilgili harcamalarını GEKAP’tan mahsup etmesine imkan verilmesini öneriyoruz.”
Yeşil Nokta Ödülleri Sahiplerini Buldu
Konferansın ardından Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri de sahiplerini buldu. Bağımsız bir Jüri tarafından değerlendirilen projeler sonucunda:
“Ambalajda Önleme Uygulamaları” kategorisinde Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri: Abdi İbrahim’e ‘Akıllı Yazılım’ için; Netpak Ambalaj’a ise ‘NETGO, Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Çantaya Dönüşen Kargo Torbası’ çalışmaları için verildi. Bu kategoride Teşvik Ödülleri: Coca-Cola İçecek’e ‘Paletlemede Nanostreç Uygulaması’ başlıklı çalışması için; Sapro’ya ise ‘Newipe Yeni Nesil Bebek Mendili’ için verildi.
“Atık Yönetimi ve Uygulamaları” kategorisinde Anadolu Efes ‘Anadolu Efes Biyogaz Projesi’ ve ‘Anadolu Efes İleri Dönüştürülmüş Malt Lifi Projesi’ ile Yeşil Nokta Sanayi Ödülü’ne layık görüldü.
“Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları” kategorisinde Anadolu Efes ‘Denize +1 Nefes’ ve Migros ‘Gıdaya Saygı’ projeleriyle Yeşil Nokta Sanayi ödüllerini kazandılar. Bu kategoride Teşvik Ödülü ise Gürok Turizm’e ‘Ekomat Projesi’ için verildi.
ÇEVKO Vakfı'nın düzenlediği “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Konferansı ve Yeşil Nokta Ödül Töreni” video kaydını, aşağıdaki link üzerinden izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=kyQxNdNXO78
Bilgi İçin:
Süheyla İlhan / PRactice Communication Management
[email protected],
+90 549 525 66 71
ÇEVKO Vakfı Hakkında
ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı, Türkiye’de sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulup geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla 1 Kasım 1991’de kurulmuştur. Kendi alanının öncüsü olan ÇEVKO Vakfı, belediyeler ve ekonomik işletmelerle tüketim sonrası ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi için yaptığı iş birliklerinin yanında bu konularda toplumsal farkındalık ve bilincin artırılmasına yönelik çalışmalara da ağırlık vermektedir. ÇEVKO Vakfı son yıllarda Türkiye’de döngüsel ekonomiye geçişe ve iklim değişikliği ile mücadeleye de odaklanmıştır. Döngüsel ekonominin sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir tüketim ve üst dönüşüm süreçlerini hayata geçirmek ve İklim değişikliğine uyum ve azaltım konusunda toplumda farkındalığın arttırılması için çaba harcamaktadır. 2003 yılında uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkını elde eden ÇEVKO Vakfı, Avrupa’da kendi alanındaki genişletilmiş üretici sorumluluğu örgütlerinin de üyesidir.
Yeşil Nokta Hakkında
Yeşil Nokta ilk olarak 1990 / 1991 yıllarında Almanya’da Yeşil Nokta Sistemi olarak adlandırılan ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplama sistemine giren ambalajların belirlenmesi için kullanılmaya başlanmıştır.
Kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla 1995 yılında “Packaging Recovery Organization Europe - PRO Europe” kurulmuştur. PRO Europe, kar amacı gütmeksizin, bu ülkelerin geri kazanım sistemlerine, her ülkeden bir sistem olmak üzere, Yeşil Nokta lisansı kullanım hakkını vermektedir. Yeşil Nokta; sanayi sorumluluğu simgeleyen, uluslararası bir model haline gelmiştir. Bir ambalajın üzerinde yer alan “Yeşil Nokta” işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili yasal yükümlülüklerini yeri getirdiği anlamına gelmektedir.
ÇEVKO Vakfı, 2003 yılında PRO-Europe’la yaptığı sözleşme ile uluslararası “Yeşil Nokta” markasının Türkiye’deki kullanım hakkını elde etmiştir. ÇEVKO, Avrupa’da çok yaygın olan bu markayı ülkemizde de kullanmak isteyen piyasaya sürenlerle alt lisans sözleşmesi yaparak kullandırmaktadır.
Yeşil Nokta;
Çoğunluğu AB üyesi 31 ülkede geçerlidir,
150.000’den fazla kuruluş ambalajları üzerinde Yeşil Nokta markasını kullanmaktadır,
Kullanıldığı ambalaj miktarı yıllık olarak 400 milyar adede ulaşmıştır,
Yaklaşık 540 milyon tüketiciyi kapsayan bir sistemi ifade etmektedir,
140’dan fazla ülkede tescilli bir markadır.
VAKBN Teknik Bakış - AL
22 günlük ortalama 22.83 üzerine çıkan hissede, 23.08-23.16 üzerinde yatay band yukarı sonlanabilir.
22.80 22.52 destekler
ICBC Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
.www.icbcyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
İZMİR ili KARABURUN, ilcesi Mordoğan Mahallesi, Çatalkaya Mevkii sınırları içerisinde, GRC ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan EMRES RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ (RES) KAPASİTE ARTIŞI (3 Türbin'den 4 Türbine'e; 2,25 MWm / 2,0 MWe'den 6,45 MWm / 6,2 MWe'ye) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Proje ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Komisyon çalışmaları ve halkın görüşleri dikkate alınarak Bakanlığımızca 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' Kararı verilmiş olup; İZMİR Valiliği(Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) tarafından kararın halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu projeye ait Nihai ÇED Raporu ve eklerinde belirtilen hususlar ile 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması, mer'i mevzuat uyarınca ilgili kurum/kuruluşlardan gerekli izinlerin alınması gerekmektedir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
AFYONKARAHİSAR ili DİNAR ilçesi sınırları içerisinde ASAŞ ALÜMİNYUM SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan ASAŞ GENÇALİ GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ (GES) (32,0034 MWm / 22,90 MWe / 33,72 ha ALAN) projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 07/01/2025 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya AFYONKARAHİSAR Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve AFYONKARAHİSAR Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.