• TCMB, 05.05.2025 vadeli 10.00 milyar TL tutarlı repo ihalesi açtı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda
  • Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 1417026,4 milyon TL
  • BIST 100 endeksi haftaya %0.26 artışla 9457,25 puandan başladı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • TCMB, 05.05.2025 vadeli 10.00 milyar TL tutarlı repo ihalesi açtı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda
  • Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 1417026,4 milyon TL
  • BIST 100 endeksi haftaya %0.26 artışla 9457,25 puandan başladı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • TCMB, 05.05.2025 vadeli 10.00 milyar TL tutarlı repo ihalesi açtı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda
  • Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 1417026,4 milyon TL
  • BIST 100 endeksi haftaya %0.26 artışla 9457,25 puandan başladı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • TCMB, 05.05.2025 vadeli 10.00 milyar TL tutarlı repo ihalesi açtı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda
  • Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 1417026,4 milyon TL
  • BIST 100 endeksi haftaya %0.26 artışla 9457,25 puandan başladı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan verilere göre bankaların serbest depoları toplamı 1417026,4 milyon TL
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda
  • TCMB, 05.05.2025 vadeli 10.00 milyar TL tutarlı repo ihalesi açtı
  • Merkez Bankası'nca açıklanan rezerv verilerine göre bugün piyasa 934086,5 milyon TL artıda

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

ASAŞ, sektördeki lider konumunu bir kez daha teyit eden 2023 Sürdürülebilirlik Raporunu kamuoyuyla paylaştı - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  ASAŞ, sektördeki lider konumunu bir kez daha teyit eden 2023 Sürdürülebilirlik Raporunu kamuoyuyla paylaştı. Beşinci kez hazırlanan bu rapor, 1 Ocak - 31 Aralık 2023 tarihleri arasında şirketin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ÇYS) performansına ışık tutuyor. ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu raporda yer alan mesajında "Global ve lokal ölçekte yaşanan gelişmeler sektörü zorlasa da alüminyum sektörünün büyüme trendinin devam edeceğine inandığını, ASAŞ'ın, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için yenilikçi çözümler yaratarak paydaşlarına değer katmayı ve hedef pazarlara öncülük etmeyi amaçladığını" belirtti. ASAŞ tüm yatırımlarını gerçekleştirirken, çevreye duyarlı bir yaklaşımla alanında uzman bilim insanlarıyla birlikte çevresel etkileri de değerlendiriyor.
 
Sürdürülebilirlikte Liderlik Vizyonu
ASAŞ, "Sorumlu", "İnsan Odaklı" ve "Çevreye Saygılı" iş anlayışı temelinde sürdürülebilirlik stratejilerini hayata geçiriyor. Raporda 2023 yılında şirketin, karbon ayak izinin azaltılması, döngüsellik esaslarını benimseyen üretim modelleri ve paydaş katılımına dayalı bir iş yönetimi ile öne çıktığı vurgulanıyor.
 
Ar-Ge ve inovasyona yatırım yaparak sektörde öncü olmayı hedefleyen ASAŞ'ın, 2023'te Ar-Ge bütçesi 2022 yılına göre %24 artarak 57,82 milyon TL'ye ulaştı. Şirket; patent, faydalı model ve marka/tasarım tescilleri ile inovasyon çalışmalarını belgeledi. Ayrıca gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmaları sonucunda Türkiye'de bir ilk olarak karbon ayak izi 4 kgCO2eq/kgAl'nin altında olan alüminyum billet NexAL'in üretimi başarıyla gerçekleştirildi.
 
Karbon Ayak İzi ve Döngüsellik
ASAŞ'ın karbon ayak izi, kapsam 1 ve 2 emisyonlarda toplam 79.843 ton CO2, kapsam 3 emisyonlarda ise 1.699.411 ton CO2 olarak gerçekleşti. Toplam karbon ayak izi 1.779.253 ton CO2 değerine ulaştı. Şirket, "Karbonsuzlaşma Yol Haritası" çalışmalarını hızlandırarak, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın 2050 net sıfır karbon hedefine katkı sağlamaya devam ediyor. Bu hedef doğrultusunda firma enerji verimliliğini artırmaya yönelik projelerine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlara paralel olarak üretim tesislerinde kullanılan tüm elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlamaya ve I-REC sertifikası ile belgelendirmeye devam ediyor.
 
Döngüsellik Alanında Yüksek Performans
Şirket 2023 yılında atıklarının %96'sının geri dönüşümünü sağladı. Tüm üretim tesisleri "Sıfır Atık" belgesi ile sertifikalandırıldı.
 
Şeffaflık ve Paydaş Katılımı
Raporda, şirketin GRI Standartları ile uyumlu şeffaf raporlama anlayışı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na katkısı da detaylandırılıyor. ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu, "Paydaşlarımızla birlikte, sorumlu üretim ve tüketim yoluyla sürdürülebilir büyümeyi devam ettireceğiz." mesajını verdi.
 
ASAŞ'ın odağında önce insan var!
Çalışanlarının sağlığı, güvenliği ve refahını önceliklendiren ASAŞ, çalışan bağlılığını artırmak, motivasyonu yükseltmek ve yetenekleri geliştirmek için çeşitli programlar ve uygulamalar hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda 2023 yılında ASAŞ Akademi ile toplamda 71.735 saat eğitim verilerek çalışan gelişimi desteklendi.
 
ASAŞ'ın, çeşitliliği ve kapsayıcılığı destekleyen bir iş ortamı yaratmayı hedeflerken, sürdürülebilirlik performansını şeffaf bir şekilde raporlamaya devam edeceği ve paydaşlarıyla bu alandaki iş birliğini güçlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor.
 
Sürdürülebilirlik Raporu 2023'ün tamamına ASAŞ web sitesinden ulaşılabiliyor.

Estee Lauder şirketleri ve Toplum Gönüllüleri Vakfı, yeni bir projeyi hayata geçiriyor - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Estée Lauder Şirketleri ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), genç kadınların kariyer yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güçlenmelerini desteklemek amacıyla "Adımlarınla Parla - Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı" adlı yeni bir projeyi hayata geçiriyor. Aralık ayında başlayan ve 4 ay sürecek bu özel gelişim programı, üniversitelerin üçüncü ve dördüncü sınıfında okuyan Toplum Gönüllüsü genç kadın öğrencileri hedefliyor.

 

Genç kadınların Türkiye’de ekonomik hayata katılımını artırmakla beraber toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen gelişim programının arkasında ise; TÜİK tarafından hazırlanan Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri 2022 Raporu yer alıyor. Bu rapora göre, Türkiye’de 15-24 yaş aralığında “ne eğitimde ne de istihdamda” olan genç kadınların oranı %32,3 olarak karşımıza çıkıyor. Genç erkeklerde ise bu oran %16,4 seviyesinde kalıyor.

 

Kariyer dünyasındaki bu eşitsizlikleri azaltmak içinse proje kapsamında genç kadınların mesleki ve kişisel yetkinliklerinin artırılmasına yönelik eğitimler, iş dünyasına yönelik farkındalık artırıcı aktivitelerle genç kadınların kariyer hedeflerini destekleme ve gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki proje fikirlerini hayata geçirebilmeleri için fon sağlanması gibi önemli adımlar yer alıyor.

 

Genç kadınların iş gücüne katılımını artırmak için tasarlanan bu program aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında yer alan "Yoksulluğa Son", "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" ve "İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme" hedeflerine doğrudan katkı sağlamayı amaçlıyor.

 

2002 yılından bu yana gençlerin güçlenmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden TOG Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burcu Alsan “UN Women’in 2023 yılında yayınladığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Durum Raporu’na göre; mevcut hızda ilerlediğimiz takdirde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam anlamıyla sağlanması 300 yıla yakın sürebilir deniyor. Oysa biz kadınların toplumsal hayatın her alanında aktif rol oynamaları gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple toplumsal cinsiyet eşitsizlikleriyle mücadele etmek için; genç kadınların güçlendirilmesi ve onların hem kariyer hem de eğitim hayatlarının desteklenmesi için çalışıyoruz. ‘Adımlarınla Parla - Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı’ ile genç kadınlara kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapmaları için çeşitli eğitimler vereceğiz. Eğitimler sonunda, aynı zamanda kendi projelerini de geliştirecek olan genç kadınlar, proje odaklı mentorluk desteği alacaklar ve jüri tarafından belirlenen ilk üç projeye hibe desteği sağlanacak. Gençlere ve onların hayallerine alan açtığımız bu değerli projede bizimle birlikte olan Estée Lauder Şirketlerine teşekkür ediyoruz.” dedi.

 

Estée Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat, projeyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Genç kadınların kariyer yolculuklarının ilk adımlarında onlara destek olabilmek, Estée Lauder Şirketleri olarak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Kurucumuz Estée Lauder’in ilham veren mirası doğrultusunda, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme vizyonumuzu, kadınların eğitim, liderlik ve ekonomik bağımsızlık alanlarında güçlenmelerini sağlayan projelere öncelik vererek kararlılıkla sürdürüyoruz. Kadınların eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünya yaratma misyonumuzu pekiştiren bu çalışmalar, bize güçlü bir yol gösterici olmaktadır. Global ölçekte kadın çalışan oranımızın %81’e ulaşması, bu hedefimize yönelik attığımız kararlı adımların somut bir yansımasıdır. “Adımlarınla Parla - Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı”, şirketimizin kadınların güçlenmesine yönelik küresel taahhüdünü, TOG’un gençlerle kurduğu güçlü bağlarla birleştiriyor. Bu değerli projeyi, TOG’un gençlere dokunan kapsayıcı ağı ve bu alandaki derin deneyimiyle hayata geçirmekten büyük gurur duyuyor, Toplum Gönüllüleri Vakfı’na verdikleri değerli destek ve emekleri için teşekkür ediyoruz.”

İnci Holding'in geleneksel yıl sonu etkinliği Cevdet İnci Onur Gecesi, İzmir'de gerçekleştirildi - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin köklü kuruluşlarından İnci Holding'in, kurucusu Cevdet İnci anısına her yıl geleneksel olarak düzenlediği "Cevdet İnci Onur Gecesi" İzmir İstinyeArt %100 Performans Arena'da gerçekleştirildi. Gecede, grup şirketlerinin başarılı projeleri ödüllendirilirken, çalışanlar ve yöneticiler bir araya geldi.

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Elbirlik, 20. Cevdet İnci Onur Gecesi’nde yaptığı konuşmada, grubun geçmişten bugüne uzanan başarı hikayesini, geleceğe yönelik vizyonunu ve yeni nesillere olan güvenini vurguladı. Elbirlik, “İnci Holding, Cevdet İnci’nin vizyonu ve değerleriyle büyüyerek, sektöründe güvenin simgesi haline geldi. Geçmişimize güveniyoruz; çünkü geçmişimiz, geleceğe atacağımız her adımın temel taşını oluşturuyor” diyerek köklü geçmişin önemine dikkat çekti.

Yeni nesillere yapılan yatırımlara da değinen Elbirlik, “Kurucumuz Cevdet İnci’nin ‘İnsana yatırım, geleceğe yatırımdır’ anlayışını her alanda sürdürüyoruz. 2025 yılında 40. yılını kutlayacak olan İnci Vakfı, Genç İnci programımız, Çıraklık Okulumuz, Kodİnci Genç Gelişim ve Burs Programımız gibi projelerle yeni nesiller için değer üretmeye devam ediyor. Yeni nesillerin enerjisi ve vizyonu, sadece şirketimizin değil, toplumun geleceğini şekillendirecek en güçlü kaynaktır,” diyerek gençlere olan güvenini dile getirdi.

İnci Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Şafak Ozan, 20. Cevdet İnci Onur Gecesi’nde yaptığı konuşmada, grubun başarılarını ve geleceğe yönelik hedeflerini vurguladı. Ozan, “70 yılı aşkın süredir ulusal ve uluslararası ortaklıklarımızla iş dünyasında güçlü bir ağ oluşturduk. Bugün, 520 milyon Euro ihracat hacmiyle global ortaklıklarımızın gücünü yansıtıyoruz. 2025 yılı sonunda 840 milyon Euro işlem hacmine ulaşmayı hedefliyoruz,” diyerek grubun kararlılığını ifade etti.

Sürdürülebilirlik stratejilerinin önemine değinen Zeki Şafak Ozan, “Karbon ayak izimizi %14 oranında azaltmayı başardık. 2035 yılına kadar bu oranı %50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Döngüsel ekonomi politikalarımız sayesinde atık geri dönüşüm oranımızı %95 seviyesine taşıdık. Sürdürülebilirlik bizim için bir tercih değil, bir zorunluluktur,” dedi.

Zeki Şafak Ozan, ayrıca yeni yatırımlara da dikkat çekerek, “İnci Holding olarak Starcool Teknoloji ve Soğutma Sistemleri A.Ş. %100 hissesini satın almak için anlaşma imzaladık ve otomotiv yan sanayisinde önemli bir adım attık. Bunun yanı sıra Vinci Girişim Sermayesi aracılığıyla bugüne kadar 10 teknoloji girişimine yatırım yaptık. Vizyonumuz ile uyumlu yenilikçi teknolojilere yatırımlarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Başarılı Projeler Ödüllendirildi

20. Cevdet İnci Teşvik Ödülleri kapsamında dört ana kategoride başarılı projeler ödüllendirildi. AR-GE kategorisinde İnci GS Yuasa'nın "A+ Yeni Nesil Plaka Kürleme Fırını Geliştirilmesi ve Optimizasyonu" projesi ile Hürkan Çatalkaya ve Şevket Akpınar liderliğindeki ekip birincilik ödülüne layık görülürken, ISM Minibar'ın "Kompresör Soğutmalı Minibar" projesi ile Aysun Yolacan liderliğindeki ekip ikincilik ödülünü aldı.

Hizmet kategorisinde İnci GS Yuasa-Starter'ın "Dijital İnovasyon ile Üretimde Endüstri 4.0 Devrimi" projesi ile Emre Çancıoğlu ve ekibi birinci olurken, aynı şirketin Endüstriyel biriminin "Dijital Üretim Takip Sistemi Kurulumu" projesi ile Menekşe Demirci ve proje ekibi ikinciliği elde etti.

Üretim kategorisinde Maxion İnci Alüminyum'un "Dark Tim Oto" projesi ile Alphan Sürmeli ve ekibi birinci, İnci GS Yuasa-Endüstriyel'in "Yerdeki Elmalar" projesi ile Çağrı Ceylan ve Ali Tunç ikilisinin ekibi ikinci oldu. Kurumsal Sosyal Sorumluluk kategorisinde ise Maxion İnci Alüminyum'un "Gönülden İşler Ekibi" projesi ile Fuat Kuloğlu liderliğindeki ekip birincilik ödülünü kazandı.

Ayrıca, İGYA Endüstriyel Fabrika İSG Ödülü'ne, Gizem Demirtaş ise Risk & Denetim Komitesi Özel Ödülü'ne layık görüldü. İnovasyon Özel Ödülü'nü ise İnci GS Yuasa-Starter'ın "Dijital İnovasyon ile Üretimde Endüstri 4.0 Devrimi" projesi ile Emre Çancıoğlu ve ekibi kazandı.

Ödül töreninde konuşan İnci Vakfı Güç Kaynağı Ece Elbirlik Ürkmez ise “Yirminci Cevdet İnci Teşvik Ödülleri’nin kazananlarını kutlarken, aynı zamanda Vakfımızın kırkıncı yılına girecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Yıllar öncesine, İnci Ailesinin ilk nesline dayanan eğitim yolculuğu, ne mutlu ki kurumsal bir yapıyı kırkıncı yaşına taşıyarak devam ediyor. Her yıl binlerce çocuğa ve gence eriştiğimiz deneyim ve teşvik programlarımızı yürüterek, toplumda üreten bireylerin yetişmesine katkıda bulunuyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte bu ailenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.” dedi.

Ödül töreni kapsamında gerçekleşen kutlama programında, ünlü perküsyonist Ceren Özdemir ve DJ Utku Karahan sahne aldı. Gecede katılımcılar keyifli anlar yaşadı.

Organize suçlar geçen yıl veri ihlallerinin %60'ını oluştururken ulus devletlere atfedilen oranın ise %5 olduğu düşünülüyor. - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Siber suçlar ve devlet destekli saldırılar arasındaki çizgilerin bulanıklaşması, günümüz siber tehditlerinin giderek daha akışkan ve çok yönlü hale geldiğini gösteriyor. Organize suçlar geçen yıl veri ihlallerinin yüzde 60'ını oluştururken ulus devletlere atfedilen oranın ise yüzde 5 olduğu düşünülüyor. Siber güvenlik şirketi ESET devlet destekli siber saldırıların payının giderek arttığının altını çizerek sürekli farkındalık ve proaktif risk yönetiminin esas olduğu vurguladı. ESET, fidye yazılımı saldırılarının etkisini azaltmanın 10 yolu hakkında bilgi paylaşımında bulundu.

 

Bir zamanlar siber suçlar ile devlete bağlı tehdit faaliyetleri arasındaki sınırı ayırt etmek oldukça kolaydı. Siber suçlular yalnızca kâr güdüsüyle hareket ediyordu. Devletteki muadilleri ise işverenlerinin jeopolitik hedeflerini ilerletmek için çoğunlukla siber casusluk kampanyaları ve ara sıra da yıkıcı saldırılar gerçekleştiriyordu. ESET'in son Tehdit Raporu'nda da belirtildiği gibi fidye yazılımları da dahil olmak üzere bu çizgi kaybolmaya başladı.

 

Siber uzayda bulanık çizgiler

2017 yılında, Kuzey Kore'ye bağlı ajanların ilk küresel fidye solucanı olan WannaCry'ı başlattığı düşünülüyor. Bu saldırı ancak bir güvenlik araştırmacısının kötü niyetli kodun içine gizlenmiş bir "öldürme anahtarını" bulup aktif hale getirmesiyle durdurulabildi. Aynı yıl, devlet destekli bilgisayar korsanları Ukraynalı hedeflere karşı NotPetya kampanyasını başlattı ancak bu durum da aslında araştırmacıların izini sürmek için fidye yazılımı olarak gizlenmiş yıkıcı bir kötü amaçlı yazılımdı. ESET, 2022 yılında Rus Sandworm grubunun fidye yazılımını benzer bir şekilde, yani veri silici olarak kullandığını gözlemledi. Devlet destekli operasyonlar ile mali amaçlı suçlar arasındaki çizgi o zamandan beri bulanıklaşıyor. Birçok dark web satıcısı devlet aktörlerine istismarlar ve kötü amaçlı yazılımlar satarken bazı hükümetler belirli operasyonlara yardımcı olmaları için serbest çalışan hackerlar kiralıyor. Ancak bu eğilimler hızlanıyor gibi görünüyor. Özellikle yakın geçmişte, ESET ve diğer siber güvenlik şirketleri birkaç belirgin neden gözlemledi.

 

Fidye yazılımları devlet kasasına mı gidiyor?

Devlet bilgisayar korsanları, fidye yazılımlarını devlet için bir para kazanma aracı olarak kasıtlı olarak kullanıyor. Bu durum en bariz şekilde tehdit gruplarının sofistike mega soygunlarla kripto para şirketlerini ve bankaları da hedef aldığı Kuzey Kore'de görülüyor. Aslında 2017 ile 2023 yılları arasında bu faaliyetten yaklaşık 3 milyar dolar yasa dışı kâr elde ettiklerine inanılıyor.

 

Mayıs 2024'te Microsoft, Pyongyang'a bağlı Moonstone Sleet'in önce hassas bilgileri çaldıktan sonra birkaç havacılık ve savunma kuruluşunun sonraki çalışmalarına "FakePenny" adlı özel fidye yazılımı dağıttığını gözlemledi. Bu davranış, “aktörün hem istihbarat toplama hem de erişiminden para kazanma hedefleri olduğunu gösteriyor” dendi. Kuzey Koreli grup Andariel'in, Play olarak bilinen fidye yazılımı grubuna ilk erişim ve/veya ortaklık hizmetleri sağladığından şüpheleniliyor. Bunun nedeni Play fidye yazılımının daha önce Andariel tarafından ele geçirilmiş bir ağda tespit edilmiş olmasıdır.

Ek iş olarak para kazanmak

Devletlerin fidye yazılım saldırılarına müdahil olmasının bir başka nedeni de hükümet hackerlarının ek iş yaparak para kazanmalarını sağlamak. Bunun bir örneği FBI tarafından tespit edilen "fidye ödemelerinin bir yüzdesi karşılığında şifreleme işlemlerini etkinleştirmek için doğrudan fidye yazılımı iştirakleriyle iş birliği yaptığı” İranlı grup Pioneer Kitten’dır. NoEscape, Ransomhouse ve ALPHV ile yakın bir şekilde çalıştı. Yalnızca ilk erişimi sağlamakla kalmadı aynı zamanda kurban ağlarını kilitlemeye ve kurbanları gasp etme yolları üzerinde iş birliği yapmaya yardımcı oldu.

Müfettişlerin izini kaybettirmek

Devlet bağlantılı APT grupları da saldırıların gerçek amacını gizlemek için fidye yazılımı kullanıyor. Çin bağlantılı ChamelGang'in Doğu Asya ve Hindistan'ın yanı sıra ABD, Rusya, Tayvan ve Japonya'daki kritik altyapı kuruluşlarını hedef alan çok sayıda kampanyada bunu yaptığına inanılıyor. CatB fidye yazılımını bu şekilde kullanmak sadece bu siber casusluk operasyonlarına kılıf sağlamakla kalmıyor aynı zamanda operatörlerin veri hırsızlığına kanıtları yok etmelerini de sağlıyor.

 

Bununla birlikte, düşmanınızın kimliğini bilmiyorsanız fidye yazılımı saldırılarının etkisini azaltmanın hâlâ yolları var. İşte en iyi 10 uygulama adımı:

Güncellenmiş güvenlik eğitimi ve farkındalık programları ile sosyal mühendislikle mücadele edin,
Hesapların uzun, güçlü ve benzersiz parolalar ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ile korunduğundan emin olun,
Saldırıların "patlama alanını" azaltmak ve yanal hareketi sınırlamak için ağları bölümlere ayırın,
Şüpheli davranışları erkenden belirlemek için sürekli izleme (uç nokta algılama ve yanıtlama veya yönetilen algılama ve yanıtlama) uygulayın,
Sürekli iyileştirme sağlamak için güvenlik kontrollerinin, politikalarının ve süreçlerinin etkinliğini düzenli olarak test edin,
Gelişmiş güvenlik açığı ve yama yönetimi araçlarını uygulayın,
Tüm hassas varlıkların masaüstü bilgisayarlar, sunucular ve dizüstü bilgisayarlar/mobil cihazlar da dahil olmak üzere saygın bir tedarikçiden alınan çok katmanlı güvenlik yazılımı ile korunduğundan emin olun,
Güvenilir bir ortaktan tehdit istihbaratına yatırım yapın,
En iyi uygulamalar doğrultusunda düzenli yedeklemeler gerçekleştirin,
Etkili bir olay müdahale stratejisi geliştirin ve uygulayın.
 

Detaylı bilgi için :

https://antivirus.com.tr/devlet-destekli-apt-gruplarinin-fidye-yazilimi-kullanimi-artiyor/

NEW INN’ nin yeni Genel Müdürü Engin Burnas oldu - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni nesil konaklama sektörünün öncü şirketi NEW INN’ nin yeni Genel Müdürü Engin Burnas oldu. Burnas, uluslararası tecrübesi ve yenilikçi vizyonu ile NEW INN'in büyüme ve gelişim yolculuğuna liderlik edecek.

Türkiye’nin köklü kuruluşları arasında yer alan Fuzul Holding’in iştiraki olan NEW INN, önemli bir transfer gerçekleştirerek yeni nesil konaklama sektörünün deneyimli ismi Engin Burnas’ı Genel Müdür olarak bünyesine kattı.

NEW INN Genel Müdürü Engin Burnas atanmasına ilişkin olarak, “Yaşamı yeniden tanımlayan proptech teknolojilerinin yeni nesil konaklama sektörü üzerindeki etkilerini yakından takip ederek uygulama alanlarına taşıma kabiliyetini gösteren, sektöründe Türkiye’nin lider şirketi NEW INN bünyesinde yer alıyor olmaktan mutluluk duyuyorum. NEW INN’in Türkiye’deki liderliğini uluslararası alana taşıyacağız. İnovatif girişimlerimiz ile bu hedeflerimizi destekleyerek, değişen konaklama alışkanlıkları ve müşteri profiline uygun pazarlama stratejilerimizi geliştireceğiz ve sektörde öncü konumumuzu güçlendireceğiz.” dedi.

Engin Burnas Kimdir?

Boğaziçi Üniversitesini bitirdikten sonra uluslararası şirketlerde satış ve pazarlama operasyonlarında yöneticilik yapan Engin Burnas, 2018 yılından itibaren yeni nesil konaklama sektöründe faaliyet gösteren global şirketlerde üst düzey yönetici olarak görev aldı. Burnas, 2025 itibarı ile NEW INN Genel Müdürü olarak çalışmaya başladı.

Palandöken, "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlarda Süre Uzatılmalı" - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Esnafın kullandığı Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların son başvuru tarihinin bugün itibariyle sona erdiğini duyuran TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların kullanılması için son başvuru tarihi olarak öngörülen 10 Ocak 2025 tarihi sona ermektedir. Ancak gerek piyasadaki yeterli miktarda ön ödeme kaydedici cihazın bulunmaması gerekse yeterli rekabet ortamının oluşma için öngörülen sürenin 1 Temmuz 2025 tarihine ertelenmesi gerekmektedir" dedi.
-"GÜNÜMÜZ EKONOMİK KOŞULLARINDA ESNAF MAĞDUR EDİLMEMELİ"
Piyasada gerekli rekabet ortamı oluşuna kadar Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlarda sürenin uzatılması gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Günümüz ekonomik koşullarında esnafın mağdur olmaması için rekabet ortamının mutlaka oluşması gerekir. Bunun için de piyasada birden çok Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazın bulunması kaçınılmazdır. Bu kapsamda talebimiz, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların son başvuru tarihi 1 Temmuz 2025 tarihine kadar uzatılmasıdır" şeklinde konuştu

Mikrolink, Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde Veri Merkezi Projesi’ni hayata geçirecek- Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
Yerel pazarların ihtiyaçlarına global standartlarda çözümlerle cevap veren bir teknoloji şirketi olan Mikrolink, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde Veri Merkezi Projesi'ni hayata geçirecek. Bu proje, sanayicilerin dijital altyapı ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra Konya OSB'ye yüksek performanslı ve güvenilir dijital altyapılar sunacak.
Uluslararası alandaki faaliyetleriyle yaşamı iyileştiren birçok projede yer alan Mikrolink, ülkemizdeki katma değerli projeleriyle dikkat çekiyor. Özellikle OSB'lerde yaptığı çalışmalarla sanayiciler için hızlı ve verimli dijitalleşmenin kapılarını açan Mikrolink, Konya OSB'deki Veri Merkezi projesiyle bölgedeki altyapısını güçlendirerek sektördeki liderliğini pekiştirmeyi planlıyor. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) için çeyrek asırdır dünyanın 3 farklı kıtasında telekomünikasyon sektöründe önemli çözümler üreten Mikrolink, OSB'ler için sunduğu kapsamlı çözümlerle işletmelerin dijitalleşme süreçlerine önemli katkılar sunuyor. OSB'ler için her aşamada güvenli ve verimli bir çalışma ortamı hedefiyle yola çıkan Mikrolink, Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) ve Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) ile yaptığı haberleşme çalışmalarının ardından Konya'da da veri merkezi projesini hayata geçirecek.
Yerli Sanayicilere Dijital Çözümler
Mikrolink, Konya'nın dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir rol üstlenerek, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir veri merkezi projesini başlatıyor. Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan Konya OSB'de inşa edilecek veri merkezi, Mikrolink'in yüksek mühendislik gücünü ve sektörel tecrübesini bölgenin ihtiyaçlarıyla harmanlayarak, yerli sanayicilere yüksek performanslı dijital çözümler sunacak. Proje, toplamda 350 m²'lik bir alanda hayata geçecek ve 170 m² beyaz alana sahip olacak. Sürdürülebilir bir proje olarak planlanan veri merkezinde enerji verimliliği sağlayan altyapı unsurları kullanılacak. Veri merkezi, soğuk koridor uygulaması, In-Row soğutma teknolojisi, fiber ve bakır kablolama gibi teknolojilerle desteklenecek. Ayrıca, güvenlik için yangın algılama sistemi, kartlı geçiş sistemi ve kesintisiz enerji sağlamak için iki jeneratör ve iki trafo da kullanılacak.
"OSB'lerin Ülkemiz İçin Önemini Biliyoruz"
Sanayinin dijital dönüşümünü sağlayan Organize Sanayi Bölgelerinin ülkemizin küresel rekabet gücünü artırdığını ve özellikle dijital altyapı yatırımlarıyla gücüne güç kattığını söyleyen Mikrolink Türkiye Genel Müdürü Taşkın Öktem, "Bu noktada OSB'lerin daha verimli çalışması, enerji tasarrufu sağlaması ve daha sürdürülebilir bir büyüme elde etmesi kritik bir önem taşıyor. Mikrolink olarak, lokal pazarların ihtiyaçlarına global standartlarda çözümlerle cevap veren bir teknoloji şirketiyiz. OSB'ler için uzun yıllardır çalışıyor ve sanayinin gelişimi açısından kritik bir rol oynayan OSB'lerin ülkemiz için önemini biliyoruz. Konya OSB'deki veri merkezi projemizin, yerli sanayicilerin dijital altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Bu projeyle, Konya OSB'ye yüksek performanslı ve güvenilir dijital altyapılar sunacak, bölgedeki sanayinin güçlenmesine önemli bir katkı sağlayacağız" ifadelerine yer verdi.

TEMA Vakfı 2024'ün çevre olaylarını değerlendirdi - Basın Açıklaması

10 Ocak 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  2024 yılı, hem ülkemizde hem de dünya genelinde ekokırım (doğa tahribatı) etkilerini yoğun olarak hissettiğimiz bir yıl oldu. Toprak erozyonu, vahşi madencilik, sürdürülebilir olmayan sanayileşme faaliyetlerinden kaynaklanan arazi tahribatı, su varlıklarının azalması ve zarar görmesi, gıda güvenliğine yönelik tehditler, iklim krizinin tetiklediği afetler ve biyolojik çeşitlilik kaybı bu yılın en çarpıcı sorunları olarak öne çıktı.
Kömür odaklı enerji politikaları ve IV. Grup metalik madencilik (altın, gümüş, bakır, nikel vb.) faaliyetleri doğal varlıklarımıza ciddi zararlar verdi. Yıl sonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2024-2028 Stratejik Plan'da maden, petrol ve doğalgaz arama-çıkarma faaliyetleri ile nükleer enerji kapasitesinin artırılacağının belirtilmesi ise gelecekte ekokırımın şiddetleneceğine dair endişeleri artırdı. Ayrıca, geçtiğimiz yıl kentlerde ve kırsal alanlarda doğaya uyumlu olmayan planlama ve yapılaşma baskısı, ekosistem üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleştirdi.
Tüm bu zorlu tabloya rağmen, doğa koruma çabaları sayesinde umut verici gelişmeler de yaşandı. TEMA Vakfı olarak, doğa için kararlılıkla çalışan, yaşamı ve doğal varlıklarımızı savunan her bir yurttaşımıza teşekkür ediyoruz. Sizler için hazırladığımız bu derlemede, 2024 yılında doğa koruma çabalarımızı güçlendiren olumlu adımları ve ekosistemimizi tehdit eden olumsuz gelişmeleri bir araya getirerek, çevre gündemine dair kapsamlı bir bakış sunmak istedik.
Yeni bir yılı karşılarken, "Biliyorsun, Sorumlusun" diyerek doğayı korumanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu ve toplumun her kesiminin iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini biliyor, daha sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte adımlar atmayı hedefliyoruz.
2024'ün Olumlu Çevre Haberleri
Avdan'dan güzel haber
Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Avdan köyünde yapılması planlanan kömür madeni kapasite artışına ilişkin "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararı, Avdan Platformu'nun açtığı dava sonucunda mahkeme tarafından iptal edildi.
Avdanlıların kararlı ve haklı mücadelesi ile elde edilen bu önemli karar, çevreyi ve geleceğimizi savunma çabasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Eskişehir'i maden çöplüğüne çevirecek projeye iptal kararı çıktı
Eskişehir Sivrihisar'da, 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Kaymaz Altın Madeni'nin üçüncü atık barajı inşa etme ve kapasite artışı talebine yönelik verilen "ÇED Olumlu" kararı, mahkeme tarafından iptal edildi.
Maden projesi kapsamında, her gün 149 kamyon cevherin Çanakkale'den Eskişehir'e taşınacağı tespit edilmişti. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, daha birçok ilden de Eskişehir'e cevher taşıma işleminin planlandığını ortaya koymuştuk.
Bu iptal kararıyla bölgenin doğal varlıklarını ve halk sağlığını tehdit edecek bir adımın önü kesilmiş oldu.
Zeytin, madene galip geldi
1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan Maden Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik ile zeytinlikler, enerji amaçlı madencilik faaliyetlerine açılmıştı. Yönetmelik değişikliğine karşı açtığımız davada Danıştay 8. Dairesi, bu düzenlemeyi hukuka aykırı bularak iptal etti. Bu karar ile zeytinliklerimiz maden faaliyetlerine karşı korunmuş oldu.
Kazdağları'nda felspat ocağı kararı yargıdan geri döndü
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı Yanıklar köyünde yapılması planlanan Feldspat Ocağı Projesi'nin "ÇED Gerekli Değildir" kararı mahkeme tarafından iptal edildi. Kararda, projenin doğal varlıklara ciddi zarar vereceği ve kümülatif etki değerlendirmesinin yapılmadığı gerekçe olarak gösterildi. Bölgedeki diğer IV. Grup metalik madencilik projeleri için de benzer kararların verilmesini bekliyoruz.
Nejla Işık, "İlham Veren Kadın" seçildi
Akbelen Ormanı için kömür madenine karşı yıllardır mücadele veren İkizköy muhtarı Nejla Işık, mücadelesiyle herkese örnek olarak BBC'nin İlham Veren 100 Kadın listesine girdi. Ekoloji mücadelesinde kadınların varlığı, dayanışması ve yarattıkları fark hepimize umut vermeyi sürdürüyor.
Belçika, ekokırımı suç olarak kabul eden ilk Avrupa ülkesi oldu
Belçika, "ekokırımı" suç kabul eden ilk Avrupa ülkesi olarak bir ilke imza attı. Bu tarihi karar, doğal çevrenin korunması ve ekolojik tahribatlara karşı etkili yasal önlemler alınması konusunda önemli bir adım teşkil ediyor.
Ülkemizde de ekosisteme, doğal ve kültürel çevreye telafisi imkânsız zararlar veren, canlıların yaşam hakkını tehdit eden her türlü faaliyetin Ceza Kanunu'na göre suç olarak tanımlanması ve bu faaliyetlerin izin süreçleri dâhil olmak üzere tüm suçluların cezalandırılması için "Ekokırım Yasası"nın bir an önce hazırlanarak yürürlüğe girmesi gerekiyor.
 
2024'ün Olumsuz Çevre Haberleri
İliç'te göz göre göre gelen felaket
13 Şubat'ta Erzincan'ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni'nde yaşanan felaket, 9 maden işçisinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Madende meydana gelen göçük ile başta siyanür olmak üzere çok sayıda zehirli kimyasal atığın Fırat Havzası'na karışması, doğal varlıklarımız üzerinde geri dönüşü imkânsız bir kirlilik yarattı.
Aynı maden sahasında 21 Haziran 2022'de de siyanür solüsyonu borusunun patlaması sonucunda tonlarca kimyasal çevreye yayılmıştı. Vahşi madencilik faaliyetleri, her geçen gün şiddetini artırarak doğal varlıklarımızı ve insan hayatını tehdit etmeye devam ediyor.
Depremler ikincil felaketlere yol açmasın
6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Ancak enkaz atıkları hâlâ gelişigüzel depolanıyor ve insan sağlığı ile doğal alanları tehdit etmeye devam ediyor. Hatay'da Milleyha Kuş Cenneti'ne dökülen enkaz atıkları için de hâlâ bir çözüm bulunmadı. Doğal yaşam ve biyolojik çeşitlilik için kritik öneme sahip bu alanların acilen korunması gerekiyor.
Yeniden yapılanma sürecinde konut ihtiyacını karşılamak adına yürütülen çalışmalar da doğal alanları tahrip ediyor. Ne yazık ki zeytinlikler, hem enkaz atıkları hem de yapılaşma baskısı altında.
TEMA Vakfı olarak konut projelerinin planlanmasında sosyal, ekonomik ve ekolojik değerlerin gözetilmesi ve deprem bölgelerinde halkın katılımıyla bütüncül bir planlama süreci işletilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Doğa savunucusu Reşit Kibar katledildi!
Artvin Hopa'da ormanlık alanda yapılmak istenen projeye karşı doğasını, ormanını ve toprağını koruyan Reşit Kibar, ağaç kesim ihalesini alan şirket yetkilisi tarafından açılan ateş nedeniyle hayatını kaybetti.
TEMA Vakfı olarak mezarı başında saygıyla andığımız Reşit Kibar'ın ağaçları korumak için gösterdiği cesaret, bizlere tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini her zaman hatırlatacak.
Hatice Teyze para cezasına çarptırıldı
Denizli'nin Tavas ilçesindeki Avdan köyünde yaşayan 75 yaşındaki Hatice Kocalar, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen tarlasına giren kömür madeni şirketi yetkililerini darp ettiği iddiasıyla yargılandı ve para cezasına çarptırıldı.
"Toprağına sahip çıkan suçlu olamaz." diyen Hatice Teyze'nin haklı mücadelesini destekliyor ve toprağını, havasını, suyunu koruyan hiç kimsenin cezalandırılmaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Bayramiç, Kirazlı olmasın!
Çanakkale Bayramiç'te yapılması planlanan Halilağa Bakır Madeni projesi hakkında verilen "ÇED Olumlu" kararının iptaline yönelik başlattığımız hukuki süreçte ilk davayı kazanmıştık. Ancak, 2009/7 Genelgesi ile ÇED raporuna eklemeler yapılarak yeniden "ÇED Olumlu" kararı alındı. Bu karara karşı açtığımız ikinci davada, bilirkişi raporu projenin olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymasına rağmen, mahkeme söz konusu tespitleri yok sayarak davamızı reddetti.
Ruhsat alanı yaklaşık 8.000 futbol sahası büyüklüğünde olan maden projesi hayata geçerse Çanakkale'de 100.000'den fazla insanın bir yılda kullanacağı suyu tüketecek ve bölgedeki tarımsal üretimle birlikte tüm canlı yaşamını tehdit edecek. Bu nedenle Danıştay'a yaptığımız itiraz başvurusunun lehimize sonuçlanmasını umuyoruz.
Türkiye için zaman daralıyor, kömürden acilen çıkılmalı!
Bu yıl, Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29), iklim finansmanını ana gündem olarak ele aldı. Ancak, iklim krizinin artan olumsuz etkilerinden sorumlu ülkeler tarihsel yükümlülüklerini yerine getirmekte yetersiz kalırken; sel, kuraklık ve aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülkelerin iklim adaleti talepleri giderek artıyor. Ayrıca COP29'un 300 milyar dolarlık finansman hedefi, büyük petrol ve gaz şirketlerinin yıllık 400 milyar doları bulan devasa kârlarının yanında oldukça yetersiz kaldı.
Türkiye ise ulusal iklim ve enerji politikalarındaki eksikliklerle öne çıktı. Zirvede açıklanan 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi, kömürden çıkış veya fosil yakıtları terk etme konusunda somut hedefler içermiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2024-2028 Stratejik Planı da kömür, nükleer ve madenciliğe ilişkin yatırımları artırmayı öngörüyor.
TEMA Vakfı olarak iklim kriziyle mücadelede, tüm kesimlerin iş birliği içinde doğa ile uyumlu bir yaşam modelinin kurulmasına katkı sağlamaları ve mevcut politikaların güçlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz.
İklim krizi felaketleri artırıyor
2024 yılı, sıcaklık ortalamalarının rekor kırdığı ve iklim değişikliğinin etkilerinin daha net hissedildiği bir yıl oldu. Dünya Meteoroloji Örgütü, 1,5°C sınırının artık tehdit altında olduğunu açıklarken, dünya genelinde sel, fırtına ve kasırga gibi afetlerin şiddeti arttı ve bilimsel çalışmalar bu afetlerin etkilerini doğrudan iklim değişikliğiyle ilişkilendirdi.
Londra'da yapılan bir araştırma, "Yüzyılın Kasırgası" olarak adlandırılan ve en az 16 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Milton Kasırgası'nın iklim değişikliği olmasaydı Kategori 2 seviyesinde, yani daha düşük bir şiddette gerçekleşeceğini ortaya koydu. Yine 2024'te meydana gelen Helene Kasırgası ise 232 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Bu veriler, iklim krizinin yaşamlarımız üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bilimsel araştırmaların da gösterdiği üzere, sıcaklık artışının ana nedeni insan kaynaklı sera gazı emisyonlarıdır. Bu doğrultuda sıcak hava dalgalarına karşı toplum sağlığını koruyacak uyum politikalarının hayata geçirilmesi ve adil iklim politikalarının uygulanmasının hayati önem taşımaktadır.
Türkiye nüfusunun %92'si kirli hava soluyor
Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) her yıl Türkiye'deki hava kirliliği ve sağlık üzerinde ki etkilerini ele alarak hazırladığı Kara Rapor'un verilerine göre, ülke nüfusunun %92'si kirli hava soluyor. İzmir, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde hava kirliliği ulusal sınır değerlerin üzerinde seyrediyor. Bu durum, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı krizine işaret ediyor.
 
Örneğin, Hakkari'de PM2,5 düzeyi 5 µg/m3 'ün altına düşürülmüş olsaydı, hava kirliliği kaynaklı 230 ölümün % 41'i önlenebilirdi. Hava kirliliğine bağlı ölüm oranlarında Hakkari'yi Batman, Şırnak, Muş, Malatya, Iğdır, Şanlıurfa, Ağrı, Osmaniye ve Gaziantep gibi iller takip ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) değerlerine göre, hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısal olarak en fazla olduğu iller ise 8 bin 357 ölümle İstanbul, 4 bin 852 ölümle İzmir ve 3 bin 657 ölümle Bursa.
 
Temiz hava politikalarının uygulanması ve hem gezegenimizin hem de toplum sağlığının korunması adına kömür başta olmak üzere fosil yakıtların terk edilmesi gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz.
Marmara Denizi'nde müsilaj tehlikesi devam ediyor
2021 yılında Marmara Denizi'ni kaplayarak büyük bir çevre felaketine dönüşen müsilaj, Erdek Körfezi'nde yeniden görüldü. Vakfımızın Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Ekim ayında yapılan dalışlarda 10-24 metre derinlikte müsilaj tespit edildiğini ve önlem alınmadığı takdirde ilkbahar ve yaz aylarında Marmara Denizi için ciddi riskler doğabileceğini belirtti. Bu durum, denizlerdeki organik atık miktarının artışı, deniz suyu sıcaklığındaki yükselme ve denizlerdeki tabakalaşma gibi etkenlerle deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor.
Marmara Denizi'nin kirlilik yükünün acilen azaltılması, denizlere arıtılmadan atık boşaltılmasının durdurulması ve su varlıklarımızın korunması için kararlı adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Gerede Çayı temiz aksın!
Bolu'dan Zonguldak'a kadar uzanan ve yüzlerce köy ile binlerce canlıyı besleyen Gerede Çayı, 2024 yılında bir yaşam mücadelesi verdi. Bölgedeki fabrikaların atıklarının çaya boşaltılmasıyla yıllardır devam eden kirlilik, toplu balık ve büyükbaş hayvan ölümlerine neden olurken, köylerde ise yaşamı olumsuz etkiliyor.
Gerede Çayı'nı yok eden bu kirliliğe "dur" demek için Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu ile birlikte kirlenmeye yol açan tüm kaynakların kontrol altına alınması, fabrikaların denetimlerinin artırılması ve mevcut kirliliğin giderilmesi için mücadele ediyor ve yetkililere çağrılarımızı sürdürüyoruz.
İzmir'de yaklaşık 2.200 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yandı
2024 yılı, orman yangınları ile yine yüreklerin yandığı bir yıl oldu. Yangınlara karşı her zaman hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatan 2021'deki orman yangınları, Çanakkale'de büyük bir doğa tahribatına neden olmuştu. Bu sene de İzmir'de birçok yerde meydana gelen orman yangınları hepimizi derinden üzdü. 13 Ağustos'ta İzmir Karşıyaka'nın Yamanlar Dağı'ndaki ormanlık alanda başlayıp, Çiğli ve Bornova ilçelerinin sınırlarına yayılan bu yangın, 5 günlük mücadele sonucunda kontrol altına alınabildi. Orman dışı alanların da zarar gördüğü bu büyük yangında yaklaşık 1.650 hektar (2.200 futbol sahası büyüklüğünde) orman alanı tahrip oldu.
Orman Kanunu'nun EK-16 maddesi ormanları tehdit ediyor
2024 yılında, 6831 Sayılı Orman Kanunu'ndaki EK-16. madde kapsamında yayımlanan beş kararname ile 23 ilde toplam 1.444 hektar orman alanının (yaklaşık 2.000 futbol sahası) orman sınırları dışına çıkarılması kararı alındı. Böylelikle kanunun yürürlüğe girdiği 28 Nisan 2017 tarihinden itibaren EK-16. madde uygulamalarıyla 39 ildeki yaklaşık 600 noktada, 3.100 hektar (yaklaşık 4.140 futbol sahası) orman alanının satışı ya da imara açılması mümkün kılındı.
TEMA Vakfı olarak orman varlığımızı tehdit eden ve orman suçlarının artışına neden olabilecek bu kararın, yürürlükten kaldırılmasını yeniden talep ediyoruz. Yapılan uygulamaları yakından takip ediyor ve hukuka aykırı durumları yargıya taşıyoruz.
Unutmamalıyız ki ormanlarımızı korumak sadece çevresel sürdürülebilirlik için değil, gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için de hayati önem taşıyor.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery