• BİST 100 endeksi bugün % 0,45 yükseldi (9423), toplam günlük işlem hacmi 131 milyar 471 milyon tl oldu
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • NY Fed: 3 yıl sonra enflasyonun %+3.0 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • Gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası Dolar Alış: 37,9649 Satış: 38,0333 Euro Alış: 43,2496 Satış: 43,3275
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • BİST 100 endeksi bugün % 0,45 yükseldi (9423), toplam günlük işlem hacmi 131 milyar 471 milyon tl oldu
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • NY Fed: 3 yıl sonra enflasyonun %+3.0 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • Gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası Dolar Alış: 37,9649 Satış: 38,0333 Euro Alış: 43,2496 Satış: 43,3275
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • BİST 100 endeksi bugün % 0,45 yükseldi (9423), toplam günlük işlem hacmi 131 milyar 471 milyon tl oldu
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • NY Fed: 3 yıl sonra enflasyonun %+3.0 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • Gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası Dolar Alış: 37,9649 Satış: 38,0333 Euro Alış: 43,2496 Satış: 43,3275
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • BİST 100 endeksi bugün % 0,45 yükseldi (9423), toplam günlük işlem hacmi 131 milyar 471 milyon tl oldu
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • NY Fed: 3 yıl sonra enflasyonun %+3.0 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • Gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası Dolar Alış: 37,9649 Satış: 38,0333 Euro Alış: 43,2496 Satış: 43,3275
  • NY Fed: 3 yıl sonra enflasyonun %+3.0 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)
  • BİST 100 endeksi bugün % 0,45 yükseldi (9423), toplam günlük işlem hacmi 131 milyar 471 milyon tl oldu
  • NY Fed: 5 yıl sonra enflasyonun %+2.9 olması bekleniyor (Şubat tahmin:%+3.0)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Odeabank’ın Eşit Masallar tiyatro oyunu 23 Nisan’a özel sahnelenecek - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Odeabank'ın toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmeyi amaçlayan ve aynı isimli kitap projesinden uyarlanan Eşit Masallar tiyatro oyunu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda izleyicilerle buluşuyor. Klasik masalları eşitlik bakış açısıyla yeniden yorumlayan bu özel oyun, çocukları eğlenceli olduğu kadar düşündürücü bir yolculuğa davet ediyor. "Eşit Masallar", çocukların hayal gücünü zenginleştirirken, onlara yeni bir perspektif kazandırıyor.

Çocuklar, "Eşit Masallar" ile Sindirella'dan Rapunzel'e, Kırmızı Başlıklı Kız'dan Kurbağa Prens'e kadar pek çok tanıdık kahramanın yeni maceralarına tanıklık edecek. Toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilirlik, doğa ve çevre gibi önemli değerleri eğlenceli bir anlatımla işleyen bu özel tiyatro oyunu, izleyicileri masalların bilindik dünyasında sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Çocuklar "Eşit Masallar"ı izlerken, kahramanların eşitlikçi bakış açılarıyla daha adil ve yaşanabilir bir dünya için verdikleri mücadeleye ortak olacak.

23 Nisan'a özel etkinlikler kapsamında "Eşit Masallar", 20 Nisan Pazar günü Ataşehir Belediyesi İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi'nde saat 11.30 ve 13.00'te, 21 Nisan Pazartesi ise Avcılar Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi'nde saat 11.00 ve 13.00'te, 26 Nisan Cumartesi günü Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi'nde saat 12.00 ve 14.00'te ücretsiz olarak sahnelenecek

Turkcell, telekomünikasyonun devlerini İstanbul’da buluşturdu - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne (ITU) bağlı, Yerleşik Yapay Zekâ Odak Grubu'nun ilk toplantısı Turkcell ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleşti. Etkinliğe Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ile ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe'nin yanı sıra dünya genelinden 100'ü aşkın sektör temsilcisi katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, "Bu etkinliğe ev sahipliği yapmak, sadece Türkiye'de değil global ölçekte de dijital dönüşüme liderlik etme vizyonumuzun da bir yansıması" dedi.
Türkiye'nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) bünyesinde kurulan Telekomünikasyon Ağları için Yerleşik Yapay Zekâ Odak Grubu'nun (ITU-T Focus Group on AI-Native Network, FG-AINN) ilk yüz yüze toplantısına ev sahipliği yaptı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ile ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe'nin de katıldığı zirvede yapay zekâ temelli şebekeler hakkında çalıştaylar gerçekleştirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iletişim teknolojilerinin geleceğini şekillendirmek amacıyla düzenlenen zirvenin ev sahibi olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Koç, "Telekomünikasyon ağlarına yapay zekâ entegrasyonuyla daha akıllı, daha etkin ve daha verimli dijital altyapılar kurmayı hedefliyoruz. Otonom karar mekanizmalarıyla donatılmış, sıfıra yakın gecikmeye sahip ve bütünsel bağlantı halinde çalışan ağlar, yakın geleceğin telekom standartları olacak. Yapay zekâ tabanlı telekomünikasyon ağlarına dair küresel sektör temsilcilerini, akademisyenleri ve standartlaştırma uzmanlarını ülkemizde ağırlamaktan dolayı mutluyuz. Bu toplantının ülkemizde gerçekleşmesi tesadüf değil. Turkcell olarak yenilikçi haberleşme altyapıları üzerine yoğun bir çalışma içindeyiz. Güncel telekomünikasyon standartlarını bir adım ileriye götürmenin yollarını düşünüyor, araştırıyor, çalışıyoruz. Yapay zekâ, kuantum, 6G gibi dönüştürücü teknikler de önümüzü açıyor. Kurucu üyesi olduğumuz ve aynı zamanda başkanlığını yürüttüğümüz bu uluslararası oluşumun ilk yüz yüze toplantısına katılımları ve katkılarından dolayı BTK Başkanı Sayın Ömer Abdullah Karagözoğlu ve ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe başta olmak üzere tüm konuklara çok teşekkür ediyorum" dedi.
"Kuantum sonrası döneme hazırlanıyoruz"
Etkinliğin 14 Nisan Dünya Kuantum Günü'nde gerçekleşmesinin önemine de değinen Ali Taha Koç şu ifadelerde bulundu: "Kuantum teknolojileri, iletişimin geleceğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynayacak. Turkcell olarak, Türkiye'nin kuantum yolculuğunda en ön safta yer almaktan gurur duyuyoruz. Telekomünikasyon sektörünü kuantum sonrası döneme hazırlayacak kriptografi çözümlerinin geliştirilmesine yönelik GSMA (Uluslararası GSM Birliği) bünyesinde kurulan çalışma grubuna Türkiye'den katılan ilk ve tek şirketiz. Uluslararası teknoloji ekosisteminin paydaşları ile iş birliği içinde, iletişim ve bağlantı teknolojilerinin geleceğini tasarlamaya devam edeceğiz. Turkcell olarak güçlü altyapı ağımızla, insanlarımızın sağlam bağlarla birbirine ve hayata bağlanmasına öncülük etmeyi sürdüreceğiz."
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Telekomünikasyon Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe ise konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: "Yapay zekâ uygulamaları, küresel iletişim ve ağ altyapılarına hızla entegre oluyor. Bu dönüşüm sürecinin sağlıklı, güvenilir ve verimli şekilde ilerleyebilmesi için, tüm paydaşların üzerinde uzlaştığı uluslararası standartlara duyulan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. ITU bünyesinde kurulan Yapay Zekâ - Yerel Ağlar Odak Grubu'nda, alanında öncü kuruluşlar ve uzmanların ortak çalışmalara imza atmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu iş birliği, geleceğin ağlarını şekillendirmede kritik bir rol oynayacak."
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Yapay zekâ destekli ağlara geçiş, yalnızca teknolojik bir sıçrama değil, aynı zamanda tüm sektörleri dönüştürecek bir paradigma değişimidir. Bugün burada İstanbul'da, yapay zekâ odaklı ağların tanımı ve çerçeveleri, potansiyel etkilerini vurgulayan kullanım senaryoları, teknik spesifikasyonlar ve uygulama önerileri üzerinde ilerlemeyi amaçlıyoruz. Turkcell'in ev sahipliğinde bir araya gelerek bu dönüşümün çerçevesini birlikte çizmekten büyük heyecan duyuyoruz. Amacımız, yapay zekâyı ağların merkezine yerleştiren, otonom, uyumlu ve geleceğe hazır sistemleri birlikte inşa etmek."

Intermax Logistics, Almanya ile Türkiye arasındaki taşımalarını artırmaya odaklandı - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mannheim’de bulunan deposu ve ofisi ile uzun yıllardır Almanya’da da faaliyet yürüten Intermax Logistics, bu ülke ile Türkiye arasındaki taşımalarını artırmaya odaklandı. Özellikle ADR’li taşımacılıktaki uzmanlığıyla da bilinen şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çelikel, “Almanya’daki yatırımlarımızı ve hatlarımızı güçlendirdik. Almanya varışlı ve çıkışlı taşımalarımızı son 1 yılda yüzde 10 artırdık.” dedi.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre bu yılın ilk 3 ayında Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 7,7’si Almanya ile gerçekleşti. İki ülkenin ticaret hacmi Ocak-Mart aylarında 11,8 milyar doları buldu. Bu dönemde Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke olan Almanya, ithalatta ise üçüncü sırada yer aldı.

Taşımalarının önemli bir bölümünü Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında gerçekleştiren Intermax Logistics, Almanya varışlı ve çıkışlı hatlarını güçlendirmeye devam ediyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çelikel, Almanya taşımalarına yönelik yatırımlarını artırdıklarını dile getirdi.

 

“Parsiyel ve ADR’li taşımacılıktaki gücümüzü pekiştirdik”

Sadece Türkiye-Almanya hattında değil, Almanya ile başta Hollanda, Belçika ve İtalya olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri arasındaki taşımacılıkta da etkinliklerini artırmayı hedeflediklerini belirten Çelikel, Almanya hatlarında lojistik altyapılarını ve ağlarını güçlendirmeye odaklandıklarını vurguladı.

Çelikel, “Almanya taşımalarımızı, son 1 yılda yüzde 10 artırdık. Bu artış doğrultusunda yakın zamanda filomuza yeni araç yatırımı gerçekleştirdik. Almanya’yı, Avrupa içi taşımalarımız için de stratejik bir merkez olarak görüyoruz. Almanya’daki şirketimiz ve depomuz bizim en stratejik yatırımlarımızın başında geliyor. Bu yatırımlarımız sayesinde, Türkiye-Almanya hattında parsiyel ve ADR’li ürün taşımacılığındaki gücümüzü pekiştirdik. Kimya, tekstil, otomotiv, frigo ve elektrik-elektronik ürünlerinin taşınmasındaki çözümlerimiz de büyük ilgi görüyor.” bilgilerini paylaştı.

 

Mannheim’daki depo ile maliyet avantajı sağlıyor

Hemen her sektöre hizmet verebildikleri Mannheim’daki depoları sayesinde, müşterilerine maliyet avantajı sağladıklarının altını çizen Çelikel, “Almanya ile Hollanda, Belçika, İtalya, Fransa, İspanya, Bulgaristan, Sırbistan ve Romanya arasında da taşımacılık yapıyoruz. Böylece araçlarımızı ve sürücülerimizi maksimum verimlilikte kullanıyoruz. Müşterilerimizin beklentilerine doğru karşılık vermek, uzmanlığımızı onların ticaretine en doğru şekilde yansıtmak bizim önceliğimiz.” diye konuştu.

 

Yüksek kalitede servis sunuyor

Çelikel, özmal araçlarıyla birlikte 600 kadar araca doğrudan erişebildiklerini vurguladı. Araçlarının 400 kadarı ADR’li ve ısı kontrollü olduğu için özellikle kimya, ilaç, gıda ve kozmetik taşımalarında iddialı olduklarını dile getiren Çelikel, “Sürdürülebilirlik merkezli uygulamalarımız kapsamında aldığımız EcoVadis Rozeti ve AB Yeşil Mutabakat’a uyumlu lojistik hizmetlerimiz, Avrupa’daki etkinliğimizi artırmamıza katkı sağlıyor. Avrupa standartlarına uygun, yüksek kalitede servis sunuyoruz.” değerlendirmesinde de bulundu.

Durak Tekstil, hedef pazarlarında pozisyonunu sürekli güçlendiriyor - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İhracat odaklı büyüme stratejisini başarıyla gerçekleştiren Durak Tekstil, hedef pazarlarında pozisyonunu sürekli güçlendiriyor. Dikiş ve nakış ipliklerinde verimlilik, fonksiyonellik ve sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan çözümlere sahip olan firma, yaptığı AR-GE çalışmalarıyla markasını inovasyon kavramıyla bütünleştiriyor.
Endüstriyel dikiş ve nakış ipliklerinin önde gelen üreticilerinden Durak Tekstil, 20-23 Mayıs tarihleri arasında Almanya Köln’de düzenlenecek Interzum 2025’te Salon 10.1 Stant No A024 B025’te küresel mobilya ve iç dekorasyon sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini sunacak. Firma, birçok farklı uygulama alanına hitap eden, teknolojik, sürdürülebilir ve verimli iplikleriyle hedef pazarlarında varlığını güçlendirmeye, potansiyel yeni pazarlara ulaşmaya ve yeni iş birlikleri oluşturmaya odaklanıyor.

İhracat odaklı büyüme stratejisini güçlü adımlarla sürdürdüklerini söyleyen Durak Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yiğit Durak, Interzum fuarının kendi alanında dünya çapında önemli bir etkinlik olduğunun altını çizdi. “Küresel sektörün buluştuğu güçlü bir platform olduğu için Interzum fuarlarının her edisyonunu yakından takip ediyoruz ve uzun yıllardır ara vermeden katılıyoruz” diyen Durak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Fuar bağlamında öncelikli hedefimiz Avrupa pazarında marka bilinirliğimizi ve satışımızı artırmak, ürünlerimizi fonksiyonel özellikleriyle güçlü bir şekilde tanıtmak. Sektör ve paydaşlarımızla ilişkilerimizi güçlendirmek küresel bir markaya dönüşme sürecinde temel noktamızı oluşturuyor.”

Otomotivden hazır giyime, nakıştan dış mekân ürünlerine kadar birçok sektöre hizmet verdiklerini hatırlatan Durak, toplam iş hacimlerinde yatak endüstrisinin %25’lik bir paya sahip olduğunun altını çizdi. Durak; “Dikiş ve nakış işleri açısından yatak, kapitone ve mobilya sektörü çok güçlü olduğumuz pazarlardır. Sürdürülebilir, teknik ve verimli ipliklerimiz bu segmentteki üreticilerin tercih ettiği ürünlere dönüşmüş bulunuyor ve hala yeni pazarlara ulaşmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde yatak endüstrisi öncelikli segmentlerimizin başında olmaya devam edecektir. Bu segmentteki dönüşümleri de yakından takip ederek ihtiyaç duydukları yenilikçi iplikleri sunmaya odaklanıyoruz. Interzum fuarı bu bağlamda sektördeki yeni trendleri görmek açısından da bizler için çok yararlı olacak” dedi.

AR-GE çalışması ürünlere ihracat pazarları daha hızlı yanıt veriyor

Yiğit Durak firma merkezinde kurulu AR-GE ve Tasarım Departmanlarına sahip olduklarını ve burada kesintisiz yenilikçi çalışmaların yapıldığını ifade etti. Ürün geliştirme sürecinde kamu, üniversiteler ve sektör paydaşları ile iş birliği içinde çalıştıklarını belirten Durak, bu ürünlerin gerekli uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ve belgeleri alarak global pazara sunulduğunu anlattı. Durak şunları dile getirdi; “Son yıllarda geliştirdiğimiz iplikler sadece Türk tekstil endüstrisi için değil, küresel pazar baz alınarak tasarlandı. Bu yenilikçi ürünlerimiz özellikle gelişmiş ve teknik çözümler talep eden pazarlarda daha hızlı kabul görüyor ve talep ediliyor. Örneğin yanmaya dirençli aramid ipliklerimiz açısından ABD ve Avrupa yatak endüstrileri çok büyük bir potansiyele sahip. Benzer şekilde, yataklarda deri kalıntıları ve kanla beslenen böceklerin yaşamasını ve üremesini engelleyen Bug Safe ipliğimiz için gelişmiş yatak endüstrilerinden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Interzum 2025 fuarında yatak endüstrisine hitap eden yeni ürünlerimizle sektöre yeni bir soluk getireceğiz.”

Interzum 2025’te başta Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinden gelen üreticilerle potansiyel iş birlikleri oluşturmayı istediklerini belirten Durak, Turquality Programı’na dahil olmanın verdiği güçle hedef pazarlarda stratejik yatırımlar ve büyümeler elde edeceklerini kaydetti. “Avrupa pazarı için Avusturya ve Polonya ofislerimizi açarak, kıta Avrupası’nda lojistik anlamında elimizi güçlendirdik” diyen Durak, bunun yanı sıra ABD için de benzer bir sürecin yaşandığına değindi. ABD’nin aslında kıta büyüklüğünde bir pazar olmasına dikkat çeken Durak, burada kurdukları lojistik şirketinin uzun vadede çok geniş bir alana hizmet vererek başarılı sonuçlar alacağını dile getirdi. Durak, ayrıca Afrika ve Asya pazarlarına ilişkin de hedefler belirlediklerini, Interzum fuarında bu bölgelerden ziyaretçilerle görüşmek için heyecan duyduklarını vurguladı.

Durak Tekstil teknoloji, sanat ve sürdürülebilirlikte bilinen bir markaya dönüşecek

Marka bilinirliğine dönük pazar çalışmalarının hızlandığına dikkat çeken Yiğit Durak, Interzum 2025’te yenilikçi ürünlerle yer almanın bu noktada katkı sağlayacağını paylaştı. Durak Tekstil’in teknik ve fonksiyonel çözümlerin yanı sıra sürdürülebilir ve verimlilik odaklı ipliklerle de üreticiler için tercih edilen bir partnere dönüştüğünü söyleyen Durak, tasarım ve sanat çalışmaları için güçlü bir portföye sahip olduklarını vurguladı. Fuarda sadece üreticilerle değil, üniversiteler, laboratuvarlar ve sektörel medya ile de buluşmayı hedeflediklerini anlatan Durak, önümüzdeki dönemde Interzum inovasyon ödüllerine de katılmak için çalışmalar yaptıklarını açıkladı.

Sektördeki diğer üreticilerle aralarındaki farkı ‘beklentilerin ötesine geçmek’ olarak tanımlayan Yiğit Durak, inovasyon, servis, sorun çözme hızı, sürdürülebilirlik, firmanın kurumsal kültürü ve marka algısı gibi konularda öne çıktıklarını sözlerine ekledi.

GÜSOD üyesi şirketler 60 binin üzerinde istihdam sağlıyor - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Özel güvenlik sektöründe sivil toplum kuruluşu olarak üstlendiği misyonu kararlılıkla sürdüren GÜSOD, sektörün gelişim sürecine destek sağlamak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliklerine devam ediyor.
Dernek bünyesinde faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerinde 60 binin üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edildiğini açıklayan GÜSOD Başkanı Turgay ŞAHAN, "Derneğimiz, özel güvenlik sektöründe hizmet veren özel güvenlik görevlilerinin yüksek seviyede eğitim almaları ve sektör standartlarının yükseltilmesi konusunda çalışmalar yapmayı sürdürüyor. Diğer yandan, üye şirketlerimiz aracılığıyla teknolojik gelişmelerin özel güvenlik sektörüne entegrasyonunu sağlayacak çalışmalara katkıda bulunmaya da devam ediyoruz." dedi.
Üye şirketler son teknolojik gelişmeleri sektöre kazandırıyor
GÜSOD üyesi şirketlerin son teknolojik gelişmeleri takip ettiklerinin altını çizen ŞAHAN, "Üye şirketlerimiz; karmaşık güvenlik ihtiyaçlarına sahip havalimanları, topluluklarla sağduyulu iletişim geliştirmenin önemli olduğu hastaneler ve insanların ihtiyaçlarını karşıladığı, sosyalleştiği AVM'ler gibi lokasyonlarda oldukça zor operasyonlara başarıyla imza atmaya devam ediyor. Üyelerimizin bu mekanlarda kullandıkları son teknoloji kamera sistemleri, video analitik yazılımları, x-ray, metal kapı dedektörleri, kişi sayaç ve yoğunluk tespit sistemlerinin güvenlik hizmetlerini en üst seviyeye taşıdığını söyleyebilirim. Üyelerimiz, ayrıca kullandıkları parmak izi tarayıcıları, yüz tanıma sistemleri ve iris tarama gibi biyometrik güvenlik çözümleriyle de fiziksel güvenliği artırıyor ve kimlik doğrulama süreçlerini güçlendiriyor. Önümüzdeki dönemde, sektördeki teknolojik donanımlarla birlikte özellikle yapay zekâ başta olmak üzere drone kullanımı ve biyometrik güvenlik sistemlerinin ön planda olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle de yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin sektörümüzde daha fazla benimsenmesi gerekiyor." açıklamasında bulundu.
Daha etkin teknoloji kullanımı için özel güvenlik görevlilerinin nitelikli bir eğitimden geçmeleri gerekiyor
Teknoloji kullanımının önemine dikkat çeken Turgay ŞAHAN, "Önümüzdeki yıllarda gelişmiş alarm ve algılama sistemleri, gürültü filtreleme yetenekleri, daha hassas sensörleri ve hızlı tepki süreleriyle öne çıkma potansiyeline sahip. Tüm bu faktörlerin üye şirketlerimiz aracılığıyla sektörümüzde ağırlıklı olarak kullanılmasıyla birlikte, daha etkili ve güçlü bir güvenlik altyapısı oluşturulacağına inanıyoruz. Ancak, bu teknolojik gelişmelerin başarıyla uygulanması için güvenlik profesyonellerinin eğitilmiş olmaları ve gizlilik konularına özen göstermeleri gerekiyor. Bu nedenle sektörümüzün en büyük kaynağı olan özel güvenlik görevlilerinin nitelikli bir hizmet verebilmeleri için alacakları eğitimlerin içine bu konuların da dahil edilmesi gerekiyor." şeklinde sözlerini sürdürdü.
GÜSOD üyeleri CoESS bünyesinde aktif olarak görev alıyor
GÜSOD olarak 2000'den beri Confederation of European Security Services, CoESS Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu'nun asli üyesi olduklarının ve 'Maritime Security' çalışma komitesinin kuruluşunda öncü rol üstlenerek bu komitede ilk başkanlık görevini yerine getirdiklerini açıklayan ŞAHAN, "CoESS, Avrupa özel güvenlik sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet göstermekte. Kurum, Avrupa Birliği ülkelerinde özel güvenlik sktörü faaliyetlerini ilgilendiren tüm alanlarda aktif rol oynamayı sürdürüyor. Konfederasyon, Avrupa'da faaliyette bulunan 45.000'in üzerinde özel güvenlik şirketini temsil ediyor. Bu yapıya 18'i AB üyesi olmak üzere 23 ülke üye. CoESS üyesi şirketlerde çalışan özel güvenlik görevlisi sayısı 2 milyondan fazla, Avrupa özel güvenlik sektörünün yıllık cirosu ise 40 milyar Euro'ya ulaşmış durumda." açıklamasında bulundu.
Özel güvenlik sektörü işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunabilir
Sektörel verilere de değinen Turgay ŞAHAN, "Ülkemizde; 548 eğitim kurumu, 361 belediye şirketi, 73 alarm izleme merkeziyle birlikte 100 bini aşkın yerde görev yapan 371 bin özel güvenlik görevlisi bulunuyor. Ülke genelinde 1.684 özel güvenlik şirketi ve 539 özel güvenlik eğitim kurumu faaliyette bulunmakta… Özel güvenlik sektörü 2024'te Avrupa'da 40 milyar Euro büyüklüğe erişti, bu hacmin 2025'te Türkiye'de 5 milyar Euro'ya ulaşması bekleniyor. Özel güvenlik sektörünün Türkiye'de hızla büyümesine rağmen bu alandaki istihdam açığı giderek artıyor. 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 750 bin kişinin özel güvenlik görevlisi kimliği sahibi olmasına rağmen aktif olarak 371 bin özel güvenlik görevlisi hizmet veriyor. Özel güvenlik sektörü Türkiye'de işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunabilecek bir potansiyele sahip. Bunun sağlanabilmesi için sektördeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi, özlük hakları konusunda düzenlemeler yapılması ve maaşların düzenlenmesi gerekmekte…" dedi.
GÜSOD, sektöre öncülük etmeye devam edecek
ŞAHAN, "İçinde bulunduğumuz yıl ve sonrasında orta ve uzun vadede sektörümüzdeki gelişmeler hızla devam edecek. Bu sebeple özel güvenlik sektörü olarak yeni iş modellerine ve devamlılığına ihtiyaç duymaktayız. Bundan dolayı artık önceliğimiz; risk değerlendirmelerine ve kategorilerine göre hizmet anlayışı, daha çok bütünleşmiş hizmet modelleri, dijital dünyanın araçlarını kullanarak elektronik güvenlik hizmetleri, insan odaklı çalışmaya dayanan iş geliştirme modelleri ve daha çok yasal haklar… Tüm bunları yapabilmek için GÜSOD olarak stratejilerimizi sektöre öncülük edecek şekilde bir yol haritasıyla ortaya koymaya devam edeceğiz." dedi.
 
 
Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) hakkında:
GÜSOD; özel güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı amaç edinmiş özel güvenlik şirketlerinin yöneticileri tarafından 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul'da kurulmuştur. Sektörün en eski ve öncü sivil toplum kuruluşudur. GÜSOD, bünyesindeki özel güvenlik şirketlerinde 60 binin üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edilmektedir. Özel güvenlik sektöründe gerçekleşen cironun yüzde 25'i GÜSOD üyesi şirketlere aittir. GÜSOD; 2000 yılından bu yana Avrupa'da 23 ülkenin (bu ülkelerin 17'si AB üyesidir) üye olduğu Avrupa Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu'nun (Confederation of European Security Services (CoESS) asli üyesidir. GÜSOD; Konfederasyon bünyesinde aktif olarak faaliyetlerini sürdürmekte, ülkemizde sektör standartlarının gelişim sürecine katkı sağlamaktadır. GÜSOD üyeleri; Bantaş Nakit ve Kıymetli Mal Taşıma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Brink's Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Çetin Grup, Desmer Güvenlik Hiz. Tic. A.Ş., G4S Güvenlik Hizmetleri A.Ş., ISS Proser Koruma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Loomis Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Pronet Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Securitas Güvenlik Hizmetleri A.Ş., TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş., Tepe Savunma ve Güv. Sis. Sanayi A.Ş.'dir.

18. IICEC Konferansı Dünya Enerji Piyasalarındaki Riskleri ve Fırsatları Ele Aldı - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) düzenlediği 18. IICEC Konferansı'nda "Türkiye'de ve Dünyada Enerji Piyasalarına Bakış: Riskler ve Fırsatlar" konusu ele alındı. 11 Nisan'daki konferansa onur konuğu olarak katılan T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar akıllı enerji dönüşümünün önemine dikkat çekerken, Uluslararası Enerji Başkanı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol enerji dönüşümünün ekonomi ve sanayi eksenli rekabetçilik dinamikleri ile geliştiğinin altını çizdi.
 
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen, "Türkiye'de ve Dünyada Enerji Piyasalarına Bakış: Riskler ve Fırsatlar" temalı 18. IICEC Konferansı 11 Nisan'da gerçekleştirildi. Sakıp Sabancı Müzesi The Seed'de, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol ev sahipliğinde düzenlenen konferansın onur konuğu T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar oldu.
 
Konferansta, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve IEA Başkanı Dr. Fatih Birol'un katılımlarıyla gerçekleştirilen panelde, IICEC Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Zaimler moderatörlüğünde dünyada ve Türkiye'de enerji sektörlerinde öne çıkan dinamikler, riskler ve fırsatlar çok yönlü olarak değerlendirildi.
 
"Enerji dönüşümü 1.0 başarıyla yürütüldü"
Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin enerji güvenliğini güçlendirme, enerjide bağımsızlığı artırma ve net-sıfır emisyon hedefleri içerisinde, kapsamlı "akıllık enerji dönüşümü" stratejileri yürüttüğünü belirtti. Bayraktar, enerjide uzun yıllardır sürdürülen reformlar ile önemli yapısal dönüşümler gerçekleştiğine, kurulu gücün 30.000 MW'tan 107.000 MW'a çıktığı süreçte yatırımların özel sektör tarafından gerçekleştiğine vurgu yaptı. Bayraktar, gelişmekte olan ekonomiler içerisinde Türkiye'nin gelişimiş bir enerji piyasası yapısı ile öne çıktığını aktardı.
 
 
 
"Türkiye'de akıllı enerji dönüşüm hikayesi devam ediyor"
Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: "Enerji dönüşümü, akıllı enerji dönüşümü şeklinde olmalı. Enerji dönüşümü sadece iklim değişikliğiyle küresel çabalara bağlı kaldığı zaman bazı noktaların eksik olduğu bir hedef haline geliyor. Akıllı dönüşüm mutlaka, tüketiciler ve piyasa ile uyumlu bir süreç olmalı. Türkiye enerji dönüşümü 1.0'u başarıyla yürüttü. Yenilenebilir enerji yatırımlarına dikkat çeken Bayraktar, geçtiğimiz yıl devreye alınan kapasitenin neredeyse tamamının yenilenebilir enerjide dayalı gerçekleştiğini, YEKA modelinde gelişmeler ile yeni bir büyüme sürecine girildiğini ve Türkiye'nin 2035 yılına kadar her yıl 8.000 MW yenilenebilir enerji gücünü devreye almayı hedeflediğini, süper izin sürecini başlatmak üzere çalışıldığını aktardı. Doğalgaz konusuna da değinen Bayraktar fosilden nükleere geçişte doğal gazın geçiş yakıtı rolünün altını çizdi. Bayraktar, Karadeniz gazı ve Gabar petrolünde son gelişmeleri de paylaşırken, 2026 yılında doğal gazda yerli üretimin 7,5 milyar metreküpe ulaşacağını belirtti.
 
"Enerji verimliliği temel önceliklerimizden"
Konferans kapsamında sunulan IICEC Türkiye Enerji Verimliliği Görünümü çalışmasının önerilerinin Bakanlık stratejileri ve öncelikleri ile uyumlu olduğunu belirten Alparslan Bayraktar "Enerji verimliliği Türkiye'de enerji dönüşümünün en önemli aracı. Biz enerji verimliliğini, yenilenebilir enerjiyi, petrol ve doğal gaz üretimimizi, nükleeri, kritik madenleri ve bütün bunları destekleyecek enerji alt yapısını güçlendirmek suretiyle kapsamlı bir enerji dönüşümü programıyla hareket ediyoruz. Son üç yılda dünya çapında ortaya koyduğumuz enerji yoğunluğunu düşürme başarımızı devam ettireceğimize inanıyorum" dedi.
 
"Enerji dönüşümünün esas nedeni ekonomi ve sanayi dinamikleri"
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol dünya enerji sektöründe son dönemde öne çıkan gelişmeleri ve yönelimleri değerlendirdi. Enerjide dönüşümün kuvvetle sürdüğünü aktaran Dr. Birol, bu dönüşümün esas nedeninin ekonomi ve sanayi politikaları ile rekabetçilik olduğunu belirtti. Dünyada kurulan yeni elektrik santrallerinin %85'inin yenilenebilire dayalı olduğunu, satılan her dört araçtan birinin elektrikli araç olduğunu, batarya kurulumlarının da hızla büyüdüğünü paylaşan Dr. Birol "COP 28'de yenilenebilir enerji yatırımlarının mevcut kapasitenin 3 katı, verimlilik hızının da 2 katı artmasını önermiştik. 2,5 yıl aradan sonra şu anda yenilebilir enerji yatırımları 2,7 kat arttı. Ama dünya enerji verimliliği konusunda sınıfta kaldı. Bu alanda sadece yüzde 1 gibi düşük bir artış oldu." Dünyada elektrik çağının başladığına işaret eden Birol, "Yapay zekâ, elektrikli araçlar, klimalar elektrik talebini tetikliyor. Bu üçlü, elektrik talebini 5 yıl içinde ABD ve Avrupa'nın toplam üretiminin toplamı kadar büyütecek. Dünyada muazzam bir şekilde nükleere geçiş var. 2025'te nükleer tarihi bir zirve yapacak. Türkiye'nin de birden fazla nükleer santrale ihtiyacı var. Elektrikte arz güvenliği için nükleer önemli. Küçük Modüler Reaktör teknolojilerinde önemli ilerlemeler var" dedi.
 
"Petrol ve doğal gaz fiyatlarında yumuşak bir dönem göreceğiz"
IEA olarak ülkelerin enerji politikalarını her beş yılda bir inceleyerek öneriler sunduklarını anlatan Birol şöyle konuştu: "Enerjide arz güvenliği son derece önemli. Son gelişmeler ile birlikte dünya arz güvenliği açısından tehlikeli bir dönem geçiriyor. Enerji güvenliği herkesin sorunu. Türkiye bu konuda önemli adımlar attı. Yenilenebilir enerjide çok önemli gelişmeler oldu. Önümüzdeki yıllarda Fosil yakıt fiyatlarının nasıl gelişeceği son derece önemli. Petrol talep artışı yavaşlıyor ve doğal gaz piyasası alıcılar lehine gelişiyor. Burada Türkiye için güzel bir haber var. Petrol ve doğal gaz fiyatlarında yumuşak bir dönem göreceğiz. Hem petrol hem doğal gazda fiyatlarda bir zayıflama bekleyebiliriz. Bu da Türkiye için cari açığının önemli bir kalemi olan enerji ithalatının azaltılması bakımından olumlu bir gelişme olacaktır." Dr. Birol yapay zekanın trilyon dolarlık bir endüstri haline geldiğini , yapay zeka ve enerji ilişkisi üzerine IEA tarafından yeni bir çalışma yayımlandığını da belirterek, yapay zekanın şebeke yönetimi için yeni fırsatlar getirmesinin beklendiğini belirtti. Dr. Birol ayrıca, dünyada politik rüzgarın iklim değişikliği mücadelenin aleyhine estiğini ancak iklim risklerin daha fazla hissedildiğini, bunun da esasında önemli bir çelişki olduğunu vurguladı.
 
"Kritik minerallere hücum"
Panelde kritik mineraller ve tedarik zincirlerinin artan önemine de özel vurgu yapıldı. Dr. Fatih Birol bakır ve diğer pek çok madenin elektrikli araçlar, şebekeler, bataryalar için kritik olduğunu ve önemli yatırım ihtiyacı olduğunu belirtirken, Alparslan Bayraktar da kritik madenler konusunda Türkiye'nin envanterini yayımladıklarını, içinden geçilmekte olan kritik minerallere hücum döneminin jeopolitik konularla da yakından ilişkili olduğunun altını çizdi.
 
"Ülkemiz, Avrupa'nın en büyük enerji sektörlerinden biri konumuna ulaştı"
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı konuşmasında, ekonomik ve sosyal gelişimin sağlanmasında kilit rol üstlenen enerji sektöründe son dönemde, önemli gelişmelere tanıklık edildiğine dikkat çekti. Sabancı, "Enerji güvenliğinde, enerji ticaretinde ve rekabetçilikte ve enerjinin sürdürülebilir gelişimdeki kritik rolünde, önemli gelişmeler var. Ülkemiz, enerji stratejileri, artan yatırımlar, gelişen enerji alt yapıları ve piyasalarıyla, Avrupa'nın en büyük ve dünyanın en dinamik enerji sektörlerinden biri konumuna ulaştı. Elektrik ve doğal gaz tüketimleri, alt yapıları, yenilenebilir enerji kurulu gücü gibi birçok parametreye baktığımızda, Avrupa'da ilk beş içerisinde yer alıyoruz. Kişi başına enerji tüketimimiz halen OECD ortalamasının yarısı seviyesinde. Fakat genç nüfus, şehirleşme, sanayileşme, artan mobilite ihtiyaçları gibi faktörler, talepte büyüme için güçlü bir zemin oluşturuyor. Son dönemde enerjide kamu ve özel sektör tarafından; enerji güvenliğinin güçlendirilmesi, enerjide bağımsızlığın artırılması ve net-sıfır emisyon hedefleri konularında önemli adımlar atılıyor. Enerji arz güvenliği ve rekabetçilik; ülkemizin ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma hedeflerinde, en kritik destekçilerinden olmaya devam edecek" dedi.
 
"IICEC, Türkiye'de öncü bir model ve merkezdir"
IICEC'in 2020 yılından bu yana sektörde öncü olan "enerji görünümü" çalışmalarına değinen Güler Sabancı, "IICEC, son dönemde enerji politikalarında önemli adımların atıldığı, Türkiye'nin yüksek potansiyel ve kritik fırsatlara sahip olduğu enerji verimliliği alanında, "Türkiye Enerji Verimliliği Görünümü" çalışmasını, yine Türkiye'de bir ilk olarak kamu, özel sektör ve akademi paydaşları ile katılımcı bir anlayış ile gerçekleştirdi. Bilime dayalı yaklaşımlardan ve iş dünyası iş birliklerinden değer yaratılması, günümüz dünyasının en kritik başarı faktörlerinden birisi durumundadır. IICEC, bu perspektifte, Türkiye'de öncü bir model ve merkezdir. Alanında lider olan, sektörlerine değer katan kuruluşları biraraya getiren IICEC, ortak akıl ve iş birlikleri yoluyla daha sürdürülebilir bir enerji geleceğini desteklemektedir" ifadelerinde bulundu.
 
IICEC Türkiye Enerji Verimliliği Görünümü Raporunda Kritik Tespitler ve Öneriler
 
Enerji sektörüne derinlikli bir perspektif sunan çalışmalar gerçekleştiren IICEC Direktörü Bora Şekip Güray konferansta 'IICEC Türkiye Enerji Verimliliği Görünümü Raporu'nun lansman sunumunu gerçekleştirdi. Sektörde öncü, analitik ve uzun vadeli bir perspektifle, modelleme ve senaryo analizleriyle gerçekleştirilen çalışmada, enerjide verimli büyüme perspektifinin somut enerji, ekonomi ve iklim katkıları sunuldu. Çalışmanın bulgularına göre, Verimli Büyüme Senaryosu, Türkiye'nin enerji güvenliği, enerji bağımsızlığı ve net-sıfır emisyon hedeflerinin tümünü maliyet-etkin şekilde sağlayabiliyor. Verimli Büyüme Senaryosunda enerji ithalatında ve emisyonlarda tasarruflar yoluyla 2053 yılına kadar olan dönemde yıllık ortalama 58 milyar dolar ekonomik kazanım sağlanırken, yıllık ortalama fayda-maliyet çarpanı 4,5 olarak gerçekleşiyor. Verimli Büyüme Senaryosu, Baz Senaryoya göre yıllık ortalama 4 milyar dolar daha fazla yatırım ile yıllık ortalama 28 milyar dolar ek ekonomik katkı sağlıyor. Verimli Büyüme Senaryosunda 2053 yılına kadar enerji sektörünün karbon yoğunluğu %70 oranında düşerken, birincil enerji arzında ithalat oranı mevcut yaklaşık üçte-iki seviyesinden yerli üretimde artışın da katkısıyla yüzde onlara kadar düşüş gösteriyor.
 
Çalışmada enerji verimliliğinde son dönemde güçlenen politika odağına ve hedeflere vurgu yapılırken, enerjide verimli ve katma değeri yüksek büyümenin sürdürülebilirliği için 11 somut öneri sunuluyor. Bora Şekip Güray, Türkiye'nin bir taraftan güçlü talep dinamikleri, diğer yandan da talep sektörlerinde yüksek enerji verimliliği potansiyeliyle, enerjide verimli ve rekabetçi büyüme yoluyla küresel ölçekte örnek bir konuma ulaşabileceğini ifade etti. Güray, son dönemde atılan önemli adımların önemli baz oluşturduğunu, bu yöndeki gelişmelerin Türkiye'nin enerji güvenliğinin yanı sıra enerjide merkez ülke ve net ihracatçı olma vizyonunu da güçlü şekilde destekleyeceğini belirtti.

Türkiye’nin ‘En Etkin 50 Teknoloji Lideri’ belli oldu - Basın Açıklaması

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  BMI Business School'un DataExpert işbirliğiyle bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği "En Etkin 50 Teknoloji Lideri" araştırmasının sonuçları açıklandı. Binden fazla şirketin teknoloji alanındaki etki ve yetkinlikleri değerlendirilerek hazırlanan listede, 15'ten fazla sektörde dönüşümü yöneten liderler yer aldı. Türkiye'nin dijital dönüşümüne yön veren liderlere ödülleri, 13 Mayıs'ta Mandarin Oriental Bosphorus'ta düzenlenecek Teknoloji Liderleri Zirvesi 2025'te takdim edilecek.
Sektör uzmanları ve akademisyenlerden oluşan danışma kurulu tarafından saptanan kriterler çerçevesinde, performanslarıyla dikkat çeken teknoloji liderleri, Türkiye'nin en önemli şirketlerinin dönüşüm vizyonuna katkıda bulunuyor. Son bir yıllık performansları ve yatırım yaptıkları yenilikçi teknolojilerle öne çıkan "En Etkin 50 Teknoloji Lideri" listesinde Eczacıbaşı Topluluğu, Şişecam, Türk Hava Yolları, Turkcell, Hepsiburada, Beymen Group ve Beko'nun yanı sıra TAV Havalimanları Holding, Enerjisa Enerji, Akbank gibi ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren şirketlerin teknoloji liderleri yer aldı. Vodafone Türkiye'den Ayşegül Arıcan Şeker, Coca Cola İçecek'ten Aslı Kamiloğlu, Koç Holding'den Hayriye Karadeniz, Yıldız Holding'ten Gül Erol ve Türk Tuborg'tan Meltem Atay, Zorlu Enerji Grubu'ndan Fulya Bıçak Muştu ve Türkiye Sigorta'dan Çiğdem Kılıç gibi kadın liderler ise %14'lük temsille, listede kadın liderlerin yükselişinin sembolü oldu.
Liderlerin %62'si yüksek lisans mezunu
Ortalama çalışma deneyimi 25 yıl olan Türkiye'nin en etkin 50 teknoloji lideri, özellikle yapay zeka tabanlı müşteri deneyimi ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine yönelik projeleriyle öne çıktı. Listede yer alan isimlerin %62'sinin yüksek lisans mezunu olduğu saptandı. Teknoloji liderlerinin %22'sinin İstanbul Teknik Üniversitesi, %18'inin Boğaziçi Üniversitesi, %16'sının ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu olduğu kaydedildi.
Ödüller 13 Mayıs'ta sahiplerini bulacak
Türkiye'nin dijital dönüşümüne yön veren liderlere ödülleri 13 Mayıs'ta İstanbul'daki Mandarin Oriental Bosphorus'ta düzenlenecek Teknoloji Liderleri Zirvesi 2025'te takdim edilecek. Türkiye'nin teknoloji ve inovasyon alanındaki önemli karar alıcılarına ve düşünce önderlerine ev sahipliği yapacak zirvede, çok sayıda üst düzey konuşmacı yer alacak. "Leadership Beyond Intelligent Age (Akıllı Çağın Ötesinde Liderlik)" temasıyla düzenlenecek zirvede yer alacak isimler şöyle:
Securitas Bilgi Teknolojileri Ülke Yöneticisi Aykut Yılmaz, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Kıdemli Başkanı ve Türkiye CEO'su Dr. Bahri Danış, Yapay Zeka Fabrikası Yönetim Kurulu Üyesi ve Yapay Zeka Yatırımcısı Barış Karakullukçu, Oredata Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burak Atamgüç, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Teknoloji Girişimcilik ve İnovasyon Anabilim Dalı Başkanı Dr. Çağla Gül Şenkardeş, Yapı Kredi Teknoloji Genel Müdürü Dr. Gökhan Özdinç, HPE Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya Bölgesi Genel Müdürü Güngör Kaymak, Yıldız Holding CIO'su ve Yıldız Tech CEO'su Gül Erol, McKinsey & Company Ortağı Henning Soller, TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. Akşit, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Google Cloud Türkiye Ülke Kanal Lideri Dr. Serhan Yılmaz
Binden fazla aday arasından seçildiler
"En Etkin 50 Teknoloji Lideri" araştırmasında Türkiye'de açıklanan 500 listeleri, borsaya kote şirketler, holdingler ve araştırmaya yapılan başvurular baz alınarak ilk etapta binden fazla organizasyon belirlendi. Cirosal ve aktif büyüklüğü, çalışan sayısı, organizasyonun sektördeki saygınlığı yönlerinden araştırmaya dahil edilen binin üzerinde organizasyonun üst düzey teknoloji yöneticisine ulaşıldı. Adaylardan, performans ve iş deneyimlerine ek olarak sorularla teknoloji fonksiyonunun geçirdiği değişim ve sürece nasıl uyum sağladıkları ölçüldü. Elde edilen bilgiler, danışma kurulu tarafından yapılan kapsamlı analizin ardından belirlendi.
Alfabetik sıraya göre En Etkin 50 Teknoloji Lideri Listesi
FİRMA İSİM
HEPSİBURADA Alexey Shevenkov
ENERJİSA ÜRETİM Ali İnal
BEYMEN GROUP Arto Mıgırdiçyan
COCA-COLA İÇECEK Aslı Kamiloğlu
SECURITAS GÜVENLİK HİZMETLERİ Aykut Yılmaz
VODAFONE TÜRKİYE Ayşegül Arıcan Şeker
AGESA HAYAT VE EMEKLİLİK Aziz Fahri Arkan
PARAM GROUP Bahadır Aktan
TUSAŞ Dr. Bahadır Zeren
PEGASUS AIRLINES Barış Fındık
ZİRAAT TEKNOLOJİ - ZİRAAT BANKASI Bayram Tuzcu
BSH EV ALETLERİ Berke Menekli
A101 YENİ MAĞAZACILIK Bilal Genç
TÜRKİYE SİGORTA Çiğdem Kılıç
AYDEM ENERJİ Engin Kavas
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Dr. Erol Özgüner
VAKIFBANK Ferkan Merdan
ZORLU ENERJİ GRUBU Fulya Bıçak Muştu
AKBANK Gökhan Gökçay
ŞİŞECAM Gökhan Kıpçak
YAPI KREDİ Dr. Gökhan Özdinç
YILDIZ HOLDİNG Gül Erol
KOÇ HOLDİNG Hayriye Karadeniz
ECZACIBAŞI HOLDİNG Hilmi Koçak
AKSİGORTA Kaan Konak
AKTİF BANK Kadir Mustafa Öztürk
THY Dr. Kerem Kızıltunç
MİGROS GRUBU Kerim Tatlıcı
ABDİ İBRAHİM Koray Kurt
ANADOLU SİGORTA Korhan Kuyu
SANKO HOLDİNG Köksal Küçükada
TAV TEKNOLOJİ / TAV HAVALİMANLARI HOLDİNG M. Kerem Öztürk
VAKIF KATILIM BANKASI Mehmet Bütün
ENERJİSA ENERJİ Mehmet Fırat
TÜRK TUBORG Meltem Atay
ANADOLU EFES Murat Özkan
TURKCELL Mustafa Demirhan
BEKO Nihat Bayız
ONBT/ KALYON HOLDİNG Oğuzhan Yıldız
QNB TÜRKİYE ve QNB E-SOLUTIONS Okay Yıldırım
TÜRKİYE İŞ BANKASI Sabri Gökmenler
ALARKO HOLDİNG Serkan Demir
ANADOLU GRUBU HOLDİNG Serkant Paker
FLO MAĞAZACILIK Sinan Anıl Gül
LC WAIKIKI Şerafettin Özer
ASELSAN Taha Yücel
TOM GROUP Taylan Güney
KOÇTAŞ Uğur Serkan Taşkın
UNILEVER Ulaş Işık
BEKO Utku Barış Pazar

Türk demir çelik sektörü temiz enerji için rüzgârı arkasına alacak - EİB

14 Nisan 2025 • 18:18:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, 8-10 Nisan 2025 tarihleri arasında Danimarka'nın Kopenhag şehrinde düzenlenen Wind Europe Annual Event 2025 Fuarı'na info standıyla katılım sağlayarak sektörün dinamiklerini yakından takip etti. Rüzgâr enerjisinde Avrupa'nın temsilcisi konumundaki Wind Europe tarafından organize edilen bu prestijli etkinlikte yaklaşık 550 firma yer aldı ve 15.000'in üzerinde ziyaretçi ağırlandı. 350'den fazla konuşmacının sunum yaptığı 70 oturumun yer aldığı program, üç gün boyunca 5 farklı holde gerçekleştirildi. Bu hollerden biri startup firmalarına ayrılırken, 220 poster bildiri sunumuyla sektördeki yenilikçi teknolojik gelişmeler de sergilendi.
 
 
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, fuara katılımlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: "Bizler, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak; bölgemizde giderek artan yenilenebilir enerji ekipmanları ihracatını desteklemek ve üyelerimizin geleceğe dair vizyonunu güçlendirmek amacıyla, fuarda info standımızla üyelerimizi temsil etmekten büyük onur duyduk. Standımızın Kopenhag Büyükelçimiz ve Ticaret Müşavirimiz tarafından da ziyaret edilmesi, Türkiye ve bölgemizin yenilenebilir enerji alanındaki yüksek potansiyelinin uluslararası düzeyde daha net bir şekilde anlaşılmasına vesile oldu."
 
 
2028 yılı Wind Europe adaylığı sürecine de değinen Ertan, "Bu etkinlik, yalnızca sektör profesyonelleriyle birebir temas kurma açısından değil, aynı zamanda teknoloji, yatırım ve iş birlikleri açısından da önemli bir zemin sundu. Türkiye'nin 2028 yılında WindEurope'a ev sahipliği yapma hedefi doğrultusunda atılan her adım, ülkemizin enerji dönüşümündeki liderliğini daha da pekiştirecektir." dedi.
 
 
Başkan Ertan, "Katılımımız ve kurduğumuz iş birlikleri sayesinde, sürdürülebilir enerji çözümleri konusunda daha güçlü bir gelecek inşa edeceğimize inancım tamdır. Bu vesileyle etkinlik süresince emeği geçen tüm katılımcılara ve iş ortaklarımıza teşekkür eder, gelecekte daha birçok projede birlikte olmayı temenni ederim." diyerek sözlerini tamamladı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9
3 - 17

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery