Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknoloji ve yapay zekanın gelecekte bazı meslekleri ortadan kaldıracağı konuşulmaya devam ediliyor. Bazı mesleklerde çalışan sayısı giderek azalacak, birçok çalışma alanı yok olacak ancak yapay zekâ ve veri bilimi alanında mesleklere talep giderek artacak. Birçok çalışanın da bu değişime ayak uydurması, kendilerini veri bilimi ve yapay zekâ okuryazarlığı benzeri alanlarda geliştirmesi gerekecek. Dünya Ekonomik Forumu'nun "Geleceğin Meslekleri (The Future of Jobs) 2025" raporuna göre, gelecek yıllarda bulut bilişim, büyük veri gibi alanlar öne çıkacak. Büyük Veri Uzmanı, Veri Çözümleyici ve Veri Bilimcileri, Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi Uzmanı, Dijital Dönüşüm Uzmanı, Yazılım ve Uygulama Geliştiricileri Veri tabanı ve Ağ Uzmanlarına talep artacak. Sektördeki güncel ihtiyaçların ışığında, geleceğe yönelik eğitim misyonu ile İstinye Üniversitesi, dünya analitik lideri SAS ile veri bilimi alanında anlamlı bir çalışmaya ortak oluyor.
SAS ve İstinye Üniversitesi iş birliği Türkiye'de ilk iş birliklerinden biri olma özelliği taşıyan İSÜ-SAS Veri Bilimi Eğitimi, veri bilimi eğitiminin ulaşılabilirliğine ve demokratikleşmesine katkı sağlayan bir girişim olarak öne çıkıyor. İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, eğitim programı lansmanında, "İnsani evrensel değerleri gözeterek bu değerler için yapay zekâ ve veri biliminin kullanımını önceliyoruz." sözleriyle iş birliğinin sosyal sorumluluk alanındaki etkisini vurguladı. Eğitim programı, katılımcılara istatistiksel analizlerden yapay zekâ ve makine öğrenimine kadar geniş bir analitik yelpaze sağlayacak. İstinye Üniversitesi ve SAS'ın vizyonu doğrultusunda topluma katkıyı ve insani değerleri önceliklendirerek yapay zekâ ve veri bilimindeki gelişmeleri yönlendirmek, eğitim programının odak noktaları arasında yer alıyor.
Veri Bilimi Eğitim programı Şubat'ta başlıyor
Başlangıç eğitimi şeklinde tasarlanan İSÜ-SAS Veri Bilimi Eğitimi, Şubat'ta başlayacak. Katılımcılardan üç ay içerisinde eğitimleri tamamlaması beklenecek ve eğitim sonunda "İSÜ-SAS Katılım Sertifikası" verilecek. Eğitim programına kayıt için katılımcıların, İstinye Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi web sitesinde "SAS Veri Bilimi Eğitimi" başlığı altındaki kayıt formunu doldurmaları gerekmektedir. Eğitimler süre sınırlaması olmaksızın öğrenci talebi ve akademik takvime göre devam edecek; talep olması halinde ikinci bir modül ile bir üst seviye eğitim hizmeti verilecek. İstinye Üniversitesi, öğrencilere ve genç profesyonellere SAS, "e-learning" platformları aracılığıyla online olarak erişim kolaylığı sağlayarak geniş kapsamlı eğitim imkânları sunmayı planlıyor. Eğitim dilinin İngilizce olması, öğrencilerin uluslararası alanda da rekabet edebilmesini sağlıyor. SAS ve İstinye Üniversitesi'nin ortaklığı, küresel pazara uygun yetkinlikler geliştirerek, bireysel gelişimden sektörel büyümeye uzanan bir vizyonla, geleceğin veri bilimcilerini yetiştirme misyonunu taşıyor.
"Veri bilimi okuryazarlığı, yakın gelecekte okuryazarlık kadar kritik bir beceri olacak"
SAS açısından bu çalışma veri bilimi alanında SAS çözümlerini kullanabilen bireylerin sayısını artırarak stratejik bir yatırım olarak konumlanıyor. İstinye Üniversitesi ise teknoloji odaklı eğitim anlayışını güçlendirerek yenilikçi ve talep gören alanlarda yetkin mezunlar yetiştirmeyi hedefliyor. İş birliği kapsamında, veri bilimi eğitimine olan talebin yaygınlaşması bekleniyor. SAS Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Eğitim Hizmetleri Kıdemli Direktörü Glyn Townsend "Veri bilimi okuryazarlığı yakın gelecekte okuryazarlık kadar kritik bir beceri olacak" veri bilimi alanındaki sektörel ihtiyacı vurguladı. Ayrıca, bu çalışma yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayıp, bölgesel ölçekte daha geniş bir kitleye ulaşmayı ve farklı eğitim iş birlikleri geliştirmeyi hedefliyor. Uzun vadede, bu girişim analitik becerilere sahip bireylerin iş dünyasında güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlayarak sektörel gelişime de katkı sağlayacak.
Lansman etkinliğinde iş birliği ve veri bilimi konuşuldu
15 Ocak Çarşamba günü İstinye Üniversitesi Vadi İstanbul Kampüsü'nde gerçekleşen lansman etkinliğinde eğitim programının tüm detayları paylaşılırken, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Eğitim Hizmetleri ve Akademik Programlar Kıdemli Direktörü Glyn Townsend, SAS'ın sunduğu yenilikçi eğitim çözümleri ve analitik uygulamalara dair bir sunum yaptı. Tanıtım toplantısında Dr. Yasemin Yücel Karasu moderatörlüğünde bir panel de gerçekleştirildi. Etkinlikte İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri, SAS Eğitim Hizmetleri ve Akademik Program Kıdemli Direktörü Glyn Townsend soruları yanıtladı.
"Veri bilimi, ülkelerin ekonomik ve sektörel dönüşümleri için itici bir güç"
SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri, "Veri bilimi, yalnızca bireylerin kariyer yolculuğunu şekillendiren bir alan değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomik büyümeleri ve sektörel dönüşümleri için de itici bir güç. İstinye Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, analitik becerilere sahip bireyler yetiştirerek hem gençlere değer katacak hem de geleceğin mesleklerine yatırım yapmamızı sağlayacak. SAS olarak, eğitimde erişilebilirlik ve yenilikçiliği önceliklendirmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Sektördeki güncel ihtiyaçlara uygun bilgi ve becerilerle donatılmış nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyoruz."
İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, "Veri analizi eğitimi, İstinye Üniversitesi'nin özellikle dijitalleşme hedeflerine doğrudan katkı sağlamaktadır. Veri bilimi ve yapay zekâ sektörü her yıl yaklaşık %30'un üzerinde bir büyüme göstermektedir ve bu büyüme öngörülere göre önümüzdeki beş yılda da devam edecektir. Bu bağlamda, eğitim, veri analizi ve yapay zekâ alanlarında nitelikli uzmanlar yetiştirmek, üniversitemizin öğrencilerinin sektördeki bu talebe yanıt verebilmesine olanak tanıyacaktır. Sektördeki güncel ihtiyaçlara uygun bilgi ve becerilerle donatılmış nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyoruz." açıklamasında bulundu.
SAS'ın veri bilimi uzmanlığı ile İstinye Üniversitesi'nin yenilikçi ve veriye dayalı yaklaşımı bir araya gelerek eğitim programında güçlü bir temel oluşturdu. SAS ve İstinye Üniversitesi, eğitimde erişilebilirlik, kalite ve yenilikçiliği ön planda tutarak, gelecek için güçlü bir yatırım yapmayı amaçlıyor. Bu iş birliği, geleceğin veri odaklı liderlerini yetiştirme yolunda önemli bir adım niteliği taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Enerji Verimliliği Haftası’na özel düzenlediği çevrimiçi etkinliğe konuşmacı olarak katılan Samsung Türkiye Beyaz Eşya Pazarlama Direktörü Mustafa Tolunay Aslan, akıllı ev platformu SmartThings ile kullanıcıları enerji tasarrufuna teşvik ettiklerini söyledi. Samsung'un dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcıya akıllı bağlantı özellikleri sağlayan SmartThings platformu, akıllı ev deneyimini kolaylaştıran, enerji verimliliği sağlayan en yeni yapay zekâ teknolojilerinden faydalanıyor.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 6-10 Ocak tarihleri arasında Enerji Verimliliği Haftası’na özel çevrimiçi bir etkinlik düzenledi. Etkinlik kapsamında 9 Ocak’ta düzenlenen Yapay Zekâ ile Enerji Verimliliği başlıklı oturuma konuşmacı olarak katılan Samsung Türkiye Beyaz Eşya Pazarlama Direktörü Mustafa Tolunay Aslan, en yeni yapay zekâ teknolojileriyle donattıkları beyaz eşya ve cihazlarla evleri daha sürdürülebilir ve enerji verimli alanlara dönüştürdüklerini söyledi. Gerçek zamanlı enerji kullanımına dayalı SmartThings platformu ile ev otomasyonunu kolaylaştırdıklarını söyleyen Aslan, Yapay Zekâ Enerji Modu ile yaşam alanlarında yüzde 70’e varan enerji tasarrufu sağladıklarını belirtti.
“SmartThings ile enerji tasarrufunu üst düzeye çıkarmak mümkün”
Yapay zekânın Samsung’un bağlantılı dünyası sayesinde artık günlük yaşamın tam merkezinde yer aldığını söyleyen Aslan, “Samsung olarak vizyonumuz sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek. Bu doğrultuda yapay zekâyı herkes için her yerde erişilebilir kılarak daha akıllı, kişiselleştirilmiş bir ev deneyimi sunuyoruz. Enerjiden giysi bakımına, evcil hayvan bakımından iklimlendirme sistemlerine dek akıllı cihazları birbirine bağlayan ve tek merkezden yönetilebilen SmartThings ile enerji tasarrufunu üst seviyeye çıkarmak mümkün. Yapay Zekâ Enerji Modu ile cihazların günlük, haftalık, aylık enerji kullanımlarını takip etme imkânı sunuyoruz. SmartThings sayesinde kullanıcılar; buzdolaplarından fırına, geniş bir yelpazede uyumlu cihazları izleyip yöneterek enerji kullanımını optimize edebiliyor. Hedefimiz, yapay zekânın gücüyle her güne akıllı yetenekler katarak yaşamı herkes için daha iyi hale getirmek” diye konuştu.
Bir tasarrufla iki kazanç imkânı
Samsung, Rewards Programı ile tüketicilere enerji tasarrufu ve verimliliği konusunda daha fazla farkındalık kazandırmayı da amaçlıyor. SmartThings Yapay Zekâ Enerji Modu ile yaşam alanlarında yüzde 70’e varan oranlarda tasarruf sağlanırken, toplanan enerji damgaları Samsung Rewards puanına dönüşüyor. Her gün SmartThings ile enerji takibi yapan ve günde en az 400 Wh’lik enerji tasarrufu sağlayan kullanıcılar, her gün maksimum 1 enerji damgası yani 10 TL değerinde Samsung Rewards Puan kazanıyor. Biriken Rewards puanlar Samsung online mağazasından yapılacak alışverişlerde TL’ye çevrilerek Samsung ürünleri satın alım esnasında kullanılabiliyor.
Samsung, yapay zekânın daha kişisel hale gelmesi ve daha çok cihazda kullanılmaya başlamasıyla birlikte güvenlik yeteneklerini de geliştiriyor. Samsung Knox güvenlik altyapısı, mobil cihazlar ve TV'lerin yanı sıra ev aletlerini de blok zinciri (Blockchain) teknolojisiyle koruyor. Kullanıcının evini ve verilerini korumak ve cihazlar arası dijital tehditlerden sakınmak için bağlı cihazlar iş birliği içinde çalışarak etkili bir güvenlik sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Burgan Bank, çalışan memnuniyeti ve iş ortamındaki mükemmeliyetini uluslararası düzeyde onaylandı. “Great Place to Work” sertifikasını alarak, çalışan odaklı yaklaşımını ve güçlü kurumsal kültürünü bir kez daha gözler önüne seren Burgan Bank, bu prestijli unvanı, güven, saygı ve takım ruhu gibi kriterlerdeki yüksek memnuniyetle kazandı.
Müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler sunan Burgan Bank, çalışan memnuniyeti ve bağlılığı konusundaki öncü yaklaşımıyla da dikkat çekiyor. Bu çerçevede dünyanın dört bir yanında sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere mükemmel işyerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda hizmet veren Great Place to Work Enstitüsü’nün yürüttüğü programa katılan Burgan Bank, “Great Place to Work” sertifikasını alarak ‘’Harika Bir İşyeri” olduğunu hem Türkiye’de hem de globalde tescillemiş oldu. Çalışan odaklı kurumsal kültürü ve iş ortamındaki güvene dayalı yönetim anlayışıyla sertifikaya layık görülen Burgan Bank, çalışanların güven, saygı, takım ruhu ve liderlik gibi kriterlerdeki yüksek memnuniyeti sayesinde bu prestijli unvanı elde etti.
“Çalışanlarımıza potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri dinamik bir ortam sunuyoruz”
Burgan Bank’ın insan kaynakları stratejisinin temelinde “En değerli hazinemiz insan kaynağımız” mottosunun yer aldığını söyleyen Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, şunları söyledi: “Çalışan motivasyonu ve bağlılığını artırmak; çalışanlarımıza mutlu, huzurlu ve keyifli bir ortam sağlamak önceliklendirdiğimiz alanların başında geliyor. Bu nedenle çalışanlarımızı dinliyor, onların talep ve ihtiyaçlarını dikkate alıyoruz. Çalışanlarımıza potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri dinamik bir ortam sunuyor; samimi iletişim ve birlikteliği esas alıyoruz. İşveren markası çalışmalarımızı “Burgan Seninle” mesajı etrafında şekillendiriyoruz. “Burgan Seninle” ile çalışanlarımızın kariyerinde, gelişiminde, yaşamında ve geleceğindeki tüm temas noktalarında yanlarında olduğumuzu vurguluyoruz. Bu anlayış, sadece çalışan bağlılığını artırmakla kalmıyor, insan odaklı yaklaşımımızı somut bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu prestijli sertifika ile çalışan odaklı yönetim anlayışımızı ve güçlü kurumsal kültürümüzü daha da ileriye taşıyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Nahita Holding bünyesindeki Türkiye'nin ilk bisiklet markası ve bisiklet üretim lideri Bisan A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Timurtaş, 2022 yılının son çeyreği itibarıyla devraldığı görevde, iki yıl içinde önemli başarılara imza attıklarını ve 2025 yılı için daha büyük hedeflerle ilerleyeceklerini açıkladı.
Yeni yönetimle birlikte, Bisan A.Ş., tüketici memnuniyeti odaklı büyüme stratejisiyle hızla ilerledi. 2022 yılının sonlarına doğru başlatılan bu değişim süreci, Bisan A.Ş.'yi sektörde daha güçlü bir konuma taşıdı.
Yusuf Temurtaş: "2025 Hedeflerimiz Çok Daha Büyük”
Bisan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Timurtaş, 2025 hedeflerine dair şu açıklamalarda bulundu: “2022 yılının son çeyreğinde göreve başladık ve geride bıraktığımız iki yıl, bizim için gerçekten çok verimli geçti. Şirketimizin üretim kapasitesinin arttırılmasından, bisiklet sektöründeki yeniliklerin uygulanmasına kadar her alanda önemli ilerlemeler kaydettik. 2025 yılı için hedeflerimiz daha da büyük. Üretim döngümüzü daha verimli hale getirecek, teknolojiyi topluma daha faydalı bir şekilde kullanarak büyümeyi sürdüreceğiz. Bisiklet Endüstrisi Derneği’nin açıklamalarına göre, Türkiye'de bisiklet üretimi 2023 itibarıyla 1,7 milyon adede ulaştı. Bisiklet ihracatı ise 133 milyon euroya yükseldi. Büyüyen pazarda 2025 için kümülatif cirolarımızı %25’un üzerinde artırmayı hedeflerken, ihracatta ise bu oranlara korelatif olarak benzer artış bekliyoruz. Önemli hedeflerimizin arasında, yerli üretim oranını artırmak da yer alıyor.’’
Bisan A.Ş. Yatırımlarına ve Ar-Ge Çalışmalarına Hız Veriyor
1963 yılında Türkiye’nin ilk bisiklet markası olarak faaliyetlerine başlayan Bisan A.Ş., sektördeki liderliğini sürdürmek amacıyla yatırımlarına devam ediyor. Ar-Ge çalışmaları ve üretim teknolojilerindeki yenilikçi adımlarla sektördeki ilk ve tek Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Bisan, bu alandaki çalışmalarıyla sektördeki ilkleri gerçekleştirmekte, ulusal ve uluslararası projelere imza atmaktadır.
Sektördeki tek Ar-Ge Merkezi olmanın verdiği sorumlulukla, Bisan A.Ş. olarak ekonomiye ve topluma sağladıkları katkılarla gurur duyduklarını belirten Temurtaş, şirketin bu alandaki öncülüğünü sürdürerek hem yerel hem de global ölçekte büyümeyi hedeflediklerini vurguladı.
Elektrikli Bisikletler ile Çevreye Duyarlı Bir Gelecek
Bisan A.Ş.,üretim sürecinde çevre duyarlılığına büyük önem vermektedir. Bu konu hakkında açıklamada bulunan Yusuf Temurtaş; ‘’Piyasanın talebine göre ve sektörün ihtiyacı doğrultusunda yeni üretim yatırımlarımızı elektrikli bisikletlerimizi arttırmak üzerine hayata geçireceğiz. Böylelikle çevre dostu ulaşım seçeneği olan elektrikli bisikletlerimizle, fosil yakıt kullanımını azaltarak, karbon ayak izini önemli ölçüde azaltmaya destek olacağız. Yalnızca bugüne değil, geleceğe yönelik yatırımlar yaparak dünya kaynaklarını korumaya özen gösteriyoruz’’ açıklamasında bulundu.
Sırada GES Yatırımı Var
Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji konularına önem verdiklerini belirten Bisan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Temurtaş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “2025 yılı için planladığımız bir diğer yatırım ise güneş enerjisi (GES) projesi. Fabrikamızda çevresel sürdürülebilirliği artırmak ve enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla önemli bir adım atarak güneş enerjisine yatırım yapmaya karar verdik. Bu sayede fabrikamızı dış enerji kaynaklarına bağımlılıktan kurtarırken, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan birçok fayda sağlamayı planlıyoruz. Sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konusundaki taahhüdümüzle, güneş enerjisi yatırımımız sayesinde geleceğe daha temiz, daha yeşil ve ekonomik olarak daha güçlü adımlar atacağız.’’
Yusuf TEMURTAŞ Kimdir?
2016 yılında Amerikan Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finans Yönetimi bölümlerinden mezun olan Yusuf Timurtaş, staj dönemini Hong Kong’da tamamladı. Profesyonel kariyerine ABD’de başlayan Temurtaş, 2017 yılından itibaren Simer Sac A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürdü. 2021 yılında Türkiye’nin ilk elektrikli forklift üretimi yapan Simerlift A.Ş.'yi kuran Temurtaş, Ağustos 2022 itibarıyla Bisan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OPPO, 17 yaşındaki İspanyol futbolu yeni yeteneği Lamine Yamal’ı küresel marka elçisi olarak duyurdu. Yamal, OPPO'nun “Anını Sen Belirle” marka yenileme girişiminde önemli bir rol üstlenecek ve OPPO ile birlikte, dünya çapında daha fazla gencin anı yakalamalarına, tutkularını harekete geçirmelerine ve gelecekteki olağanüstü hikayelerini yaratmalarına ilham verecek.
OPPO, futbolun yükselen yıldızı Lamine Yamal ile yeni bir marka elçiliği iş birliğine imza attı. Bu ortaklık, OPPO’nun "Anını Sen Belirle" sloganıyla uyumlu bir şekilde, teknoloji ve sporu bir araya getirerek dünya çapında taraftarlar ve genç nesiller için benzersiz bir ilham kaynağı yaratmayı amaçlıyor.
OPPO Yurtdışı Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Başkanı Billy Zhang genç futbolcu hakkında şunları söyledi: “Lamine sadece yetenekli bir futbolcu değil, aynı zamanda oyuna olan inanılmaz tutkusuyla ilham verici bir genç. Dünyadaki sayısız genç gibi, Lamine de geleceğe dair kaygılar veya belirsizlikler nedeniyle kendini sınırlamıyor. Bunun yerine, tutkularına odaklanıyor ve enerjisini şu anki anı yaratmaya yoğunlaştırıyor, adanmışlığı sayesinde tatmin ve güç buluyor.”
OPPO, Yamal ile yeni bir sayfa açıyor
2023 yılında uluslararası arenada adını duyuran Yamal, sadece dünya çapında futbolseverleri etkileyici performanslarıyla büyülemekle kalmadı, aynı zamanda alçakgönüllülüğü ve olgunluğu ile de takdir topladı. Dünyanın en iyi futbolcularından biri olmanın getirdiği yoğun program ve büyük baskılara rağmen, Yamal, eğitimine olan bağlılığını sürdürdü. Ünlü olmanın ve dikkat çekmenin getirdiği zorluklara ise, "her şeyi yönetmenin en iyi yolu, yapılacak işe odaklanmak ve içinde bulunduğun anı yaşamak" şeklinde yanıt verdi.
OPPO için Yamal, sadece bir yetenekten daha fazlasını temsil ediyor. Marka gözünde özgünlük ve bireyselliği arayışının bir simgesi olan Yamal, son yaşadığı sakatlıktan sonra zorluklara yeni bir bakış açısıyla yaklaştı ve disiplinli bir antrenman ile detaylı hazırlık yaparak geri dönüşünü en iyi şekilde gerçekleştirmeyi hedefledi. Bu sorumluluk ve farkındalık anlayışı, OPPO’nun “Anını Sen Belirle” felsefesiyle mükemmel bir uyum sağlıyor, bu da onu küresel marka elçisi olarak mükemmel bir seçim yapıyor.
Yapay zeka ve görüntüleme teknolojilerini sporun tutkusu ve enerjisiyle birleştirerek, OPPO dünya çapında taraftarlar için benzersiz deneyimler yaratıyor. Yamal ile yapılan iş birliği, sadece spor ve teknolojiyi bir araya getirmekle kalmıyor, aynı zamanda markanın genç nesillerle olan bağını güçlendiriyor ve dünya çapında genç taraftarlara kendi anlarını yaratmaları için ilham veriyor.
Futbol ve teknolojinin buluşması
OPPO’nun Yamal ile yaptığı iş birliği, teknoloji ve sporun tutkusunu birleştirerek dünya çapında gençlere ilham vermeyi amaçlıyor. OPPO’nun yapay zeka ve ileri görüntüleme teknolojilerini futbolun enerjisiyle birleştirerek sunduğu yenilikler, taraftarların benzersiz deneyimler yaşamasını sağlıyor. Yamal’ın etkileyici fotoğrafları, OPPO AI Stüdyo platformunda sergilenecek ve taraftarlar, Yamal’ın "takım arkadaşı olma" fırsatını deneyimleme imkanı bulacak.
Topluma katkı: Futbol ile dönüşüm
Yamal, marka elçisi olarak, futbol odaklı topluluk girişimlerine liderlik edecek. Bu girişimler; yerel futbol altyapısını iyileştirmek, gençlerin futbol projelerine yaratıcı katılımını teşviki ve genç futbolculara ilham olma gibi çabaları içeriyor.
OPPO, küresel başarısıyla markasını yeniliyor
OPPO, 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteriyor ve 300 binden fazla satış noktası ile küresel teknoloji liderlerinden biri olarak konumlanıyor. Toplam sevkiyat hacminin yüzde 60’ını Çin dışı sevkiyatların oluşturduğu markanın yeni "Find X8" serisi gibi öne çıkan ürünleri de kullanıcıları etkilemeye devam ediyor.
UEFA Şampiyonlar Ligi ile olan ortaklığı OPPO’nun sporla olan bağını daha da güçlendiriyor. Yamal ile yapılan iş birliği, OPPO’nun yenilikçi teknolojisini futbol sahasına taşıyarak dünya çapında taraftarlarla daha derin bir bağ kurmasını sağlıyor.
OPPO Hakkında
Küresel bir akıllı cihaz markası olan OPPO; 2008 yılında piyasaya sunduğu ilk cep telefonu ‘Smiley Face’ lansmanından bugüne estetik, memnuniyet ve inovatif teknolojinin oluşturduğu sinerjinin peşinde koşuyor. Bugün Find ve Reno serilerinin öncülük ettiği geniş bir akıllı cihaz yelpazesi sunan OPPO, cihazların ötesinde kullanıcılarına ColorOS işletim sistemi ve OPPO Cloud ve OPPO+ gibi internet hizmetleri de sunuyor. Yaklaşık 60'tan fazla ülke ve bölgede varlığını gösteren OPPO, 40 binden fazla çalışanıyla dünyanın dört bir yanındaki müşterileri için daha iyi bir yaşam yaratmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Konfor Mobilya, Avrupa'nın en büyük, katılımcı ve ziyaretçi sayısı en yüksek fuarlarından biri olan Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı'na 800 metrekare büyüklüğündeki standı ve ilk kez görücüye çıkacak koleksiyonlarıyla katılmaya hazırlanıyor. 2025 koleksiyonu ile global trendleri yansıtan; mobilya sektöründe yenilikçi tasarımı ve üstün kalite anlayışını bir araya getiren Konfor Mobilya "Kendini Konfor'a Bırak" mottosu ile tüm sektör profesyonellerini ve tüketicileri standına davet ediyor.
Konfor Grup İcra Kurulu Üyesi Akın Can, IIFF, mobilya sektörünün global trendlerini belirleyen en önemli platformlardan biri olduğunu belirtti. Eşsiz ve yenilikçi koleksiyonlarıyla fuarda yer almaktan mutluluk duyduğunu belirten Can, "IIFF fuarı her yıl olduğu gibi bu yılda, sektörümüzün dünyaya açılan en önemli kapılarından biri olmaya devam edecek. Konfor Mobilya olarak biz de bu fuarda ülkemizi ve sektörümüzü en iyi şekilde temsil ederken yepyeni koleksiyonlarımız ve marka gücümüzle yatırımcı adaylarımıza cazip fırsatlar sunmayı hedefliyoruz." diye konuştu. Can, tüm sektör profesyonellerini Konfor'un 8. salondaki 804/B numaralı standına ve Konfor Yatak markasının Salon 5, 529 numaralı standına davet ettiklerini de sözlerine ekledi.
Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı, bu yıl 21-25 Ocak 2025 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ve İFM İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek.
Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Mos Fuarcılık A.Ş. iş birliği ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) desteği ile düzenlenen fuar, geçtiğimiz yıl 1000'in üzerinde katılımcısı ile 5 kıtadan, 152 ülkeden 25 bin 364'ü yabancı olmak üzere toplam 144 bin 196 ziyaretçi ağırlamıştı. Bu yıl yine Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ve İFM İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek IIFF'in ulusal ve uluslararası katılım ve ziyaretçilerden yoğun ilgi görmesi bekleniyor.
Konfor Park Üretim ve Yaşam Kampüsü Faaliyete Başladı
1978 yılından bu yana mobilya sektöründe yenilikçi çözümler sunan Konfor Grup, İzmir Kemalpaşa'da açtığı Konfor Park Üretim ve Yaşam Kampüsü ile sektördeki öncülüğünü bir adım daha ileri taşıyor. 163 bin metrekarelik devasa bir alanda kurulan bu entegre tesis, Türkiye'nin en büyük mobilya üretim ve yaşam kampüsü olma özelliğini taşıyor. Konfor Park, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin kullanıldığı modern üretim süreçleri ile öne çıkıyor. Tasarım merkezinin Ekonomi Bakanlığı tarafından onaylandığı bu kampüste, malzeme seçiminden üretime kadar tüm aşamalarda doğaya ve insana saygı ilkesi gözetiliyor. Bu yenilikçi yaklaşım sayesinde Konfor, hem lokal hem de uluslararası pazarlarda sürdürülebilir tasarım ve üretim anlayışını benimsiyor. Konfor Park Üretim ve Yaşam Kampüsü, sadece bir üretim tesisi olmaktan öte, topluma değer katmayı ve sürdürülebilir bir yaşam alanı sunmayı hedefleyen bir vizyonla inşa edildi. Kampüste yürütülen "Kadın Gücüyle Konforlu Yarınlara" projesi, Konfor'un toplumsal sürdürülebilirlik alanındaki öncülüğünü pekiştiriyor. Bu proje, özellikle kadınların eğitim almaları ve ekonomik olarak güçlenmeleri için çeşitli eğitim programları ve istihdam stratejileri sunuyor. "Akdeniz tarzı konforlu yaşam"ı üç kıtaya yayarak, güzel yaşamayı seven insanların evlerine konfor katmayı amaçlayan Konfor Grup, bugün 32 ülkede, 34 farklı mağaza ile uluslararası arenada adından söz ettiriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Rolls-Royce Motor Cars, Private Office Shanghai tarafından Ejderha Yılı kutlaması olarak tasarlanan eşsiz Phantom Extended modelini tanıttı. Çin'de yaşayan seçkin bir müşteri tarafından sipariş edilen Phantom Dragon, iki ejderhanın bir inci ile olan efsanesinin modern bir yorumunu sunuyor. Bu motif Doğu Asya'da sanat, mimari ve edebiyatla kutlanan derin bir sembolizm olup büyük kültürel anlam taşıyor. Markanın zirve ürünlerinden olan bu eşsiz örnek, Ejderha Yılı'nın sonunu ve 2025'te Phantom'un 100. yıl başlangıcını görkemli bir şekilde taçlandırıyor.
Bu özel siparişin temelinde, Rolls-Royce'un geleneksel Çin ikonografisinin hassas ve derinlemesine yorumuyla ve markanın kendine ait yaratıcı imzasıyla harmanlandığı tasarım bulunuyor. Özellikle ülkede genç tüketiciler arasında Rolls-Royce markasına artan ilgiyle birlikte, Çin kültürünün uluslararası estetikle bütünleşmesiyle ülkenin lüks sektörünün önemli bir hareket noktası haline geldi.
Çin'deki Rolls-Royce yaratıcıları tarafından tasarlanan Phantom Dragon, hem bu kalıcı kültürel sembolü onurlandırırken, hem de siparişi veren müşterinin kişisel duyarlılıklarını ve zevklerini yansıtan bir eser haline geldi.
Bu projedeki amaçlarının Çin'in en çok saygı gören sembollerini ve müşterilerinin kişisel ikonografisini etkileyici ve saygılı bir şekilde ifade etmek olduğunu söyleyen Shuai Feng (Lead Bespoke Designer, Rolls-Royce Motor Cars, Private Office Shanghai): "Bu otomobil ile, zanaatkarlarımız farklı malzemeler kullanarak, bölgenin, müşterinin ve Rolls-Royce markasının zengin mirasını yakalamayı başardı." dedi.
Ejderhaların dansı
Phantom Dragon'da Çin ikonografisi, aracın iç tasarımının temel öğelerine yaratıcı ve saygılı bir şekilde entegre edildi. Tasarım temasında, 3000 yıldan fazla geçmişe dayanan eski bir efsaneden ilham alınırken, bu efsanede insanlık aleminin koruyucuları olan iki ejderhanın, Tanrılar tarafından iyi işleri için kendilerine verilen kutsal bir inci anlatılıyor.
Geleneksel motifler
Phantom Dragon'un ön konsolunda yer alan Gallery, 297 bireysel parçadan ve dört farklı ahşap türünden yapılmış özel kaplama sanatını (Marquetry) barındırıyor. Rolls-Royce'un evindeki bir zanaatkar, bu çarpıcı özelliği oluşturmak için kaplama şekillerinin ince bir şekilde kesilmesi ve el işiyle birleştirilip sabitlenmesi süreçleri dahil olmak üzere üç ay uğraştı. Sanat eseri, dönen bulutlar içinde yer alan iki ejderhayı temsil ederken, onlar da Bespoke (özel üretim) saatiyle somutlaşan inciyi koruyor. Taban katmanı dumanlı okaliptüs ahşabından işlenirken, şekillerin sınırları sadece 0.5 mm genişliğinde çınar kaplamasıyla belirginleştirildi. Bulutların dokusunun taklit edilmesi için doğal damar yapısı sebebiyle kızıl meşe kabuğu kullanıldı. Siyah Bolivar kaplamasının 'gölgeleri' ejderhaların yüzeyin üstünde süzüldüğü izlenimi verirken tasarımın derinlik hissi kazanmasını sağladı.
Olağanüstü ahşap işçilik bu özel siparişte yüksek parlaklığa sahip dumanlı okaliptüs unsurları ve doğal açık gözenekli dumanlı okaliptüs ahşabından şekillendirilmiş kapı panelleri gibi detaylarda kendini gösteriyor. Ön ve arkaya yatırılabilen koltuklarda sırasıyla Ardent Kırmızı ve siyah deriler kullanılırken müşterinin ailesinin adı kontrast pamuk iplikleriyle başlık kısmına eski Çin hat sanatıyla titizlikle nakşedildi.
Tema, her biri el ile takılan 24 adet kayan yıldız ile çevrilmiş 768 kırmızı ve 576 beyaz fiber optik ışıktan oluşan, iki ejderhanın soyut temsiliyle şaşırtıcı Bespoke (özel üretim) Starlight (Yıldızlı) tavan döşemesiyle devam ediyor. Phantom Extended, Iced Diamond Black rengiyle tamamlanarak kendine has ışıltılı saten bir görünüm yaratıyor.
Rolls-Royce markasının imza güçlerinden birinin belirli kültürlerden gelen ikonografiyi duyarlı ve saygılı bir şekilde entegre etme yeteneği olduğunu söyleyen Martina Starke (Head of Bespoke Design, Rolls-Royce Motor Cars) sözlerine şöyle devam etti; "Her bir Bespoke (özel üretim) aracı gibi bu muazzam Phantom Extended da Bespoke (özel üretim) tasarımcılarımızın, mühendislerimizin ve zanaatkarlarımızın beceri ve yaratıcılıklarının bir kanıtı. Bu özel siparişteki tasarım, aracın iç tasarımında uygulanan en zor tekniklerden biri olan kaplama sanatının (marquetry) incelikli bir şekilde işlenmesiyle elde edilen ejderhanın sanki duman bulutlarından şekillenmesi gibi görünen bir Bespoke Gallery özelliğine sahip."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.