Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler Dubai'nin lüks çikolatalarının tadını çıkarmaya hevesli. Ancak siber suçlular, durumdan şüphelenmeyen alıcıları kandırmak için bu trendden yararlanıyor. Kaspersky uzmanları, artan taleple ilgili olarak güvenilir markaları taklit etmekten tamamen sahte vitrinler oluşturmaya kadar uzanan bir dizi dolandırıcılığı ortaya çıkardı.
Resmi mağazaları taklit ediyorlar
Kaspersky uzmanları, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki tüketicileri hedef alan yeni bir dolandırıcılık kampanyası tespit etti. Siber suçlular, güvenilir teslimat hizmeti Deliveroo ve ünlü Dubai çikolatasının üreticisi Fix Dessert Chocolatier'i taklit eden sahte web siteleri oluşturdu. Siber suçlular, resmi mağazaların ve platformların görünümünü taklit ederek, tüketicilerin güvenini ve marka itibarını istismar ediyorlar ve şüphelenmeyen alıcıları hiçbir zaman teslim edilmeyecek çikolata "siparişleri" için ödeme yapmaya ikna ediyorlar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeme-içme sektörü tüm dünyada hızla büyümeye devam ediyor. Sektörün küresel büyüklüğünün 2026 yılına kadar 9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Online yemek siparişi ve teslimat platformları sektörde büyümeyi hızlandırırken, dijital ödeme sistemleri, restoran rezervasyon uygulamaları ve akıllı mutfak teknolojileri, verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırıyor. Sektör, dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yükseliyor. Bağımsız araştırma şirketi Deloitte'un raporuna göre Türkiye'de yeme içme sektörünün toplam pazar büyüklüğünün 2026 yılında 772 milyar TL düzeyine çıkacağı tahmin ediliyor.
Mutfaklarda devrim
2025 yılında sürekli değişen tüketici beklentileri ile hızla evrilen yeme içme sektöründe gıda israfını önlemek için sıfır atık politikalarının benimseneceği, yerel ve sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen malzemelerin ön planda olacağı öngörülüyor. QR kodlu menülerin, mobil uygulama üzerinden sipariş ve dijital sadakat programlarının gelişmesiyle birlikte işlem sürelerinin daha da kısalması ve müşteri memnuniyetinin artması hedefleniyor.
Sahadaki tüm verilerin daha iyi okunup analiz edilebilmesinin önemi artarken, yapay zeka ile verilen hizmetler de çeşitlenecek. Yapay zeka tabanlı kişiselleştirme motorları; müşterilerin geçmiş siparişlerini, arama geçmişlerini ve tercihlerine göre özelleştirilmiş menü önerileri sunacak. Doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle çalışan chatbotlar, müşteri hizmetlerinde hızlı ve etkili destek sağlayacak.
Robot teknolojisi ve otomasyon çözümleri üretkenliği önemli ölçüde artıracak. Birçok restoran ve işletme, sesli komutlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı sipariş seçenekleri sunacak. Teslimat dronları veya otonom araçlar yakında daha hızlı ve daha verimli hizmet sunarak sektörün ayrılmaz bir parçası haline gelecek.
Temassız sipariş ve ödeme sistemleri büyük bir ivme kazanacak. Akıllı terminal sistemleri ve NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, ödeme süreçlerini daha da kolaylaştıracak. Blok zincir tabanlı sistemler, tedarik zincirindeki her aşamayı izlemeyi ve böylece operasyonel verimliliği artırmayı mümkün kılacak. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri yeme içme sektöründe kendini gösterecek.
Sektör, teknolojiyle daha verimli hale geldi
NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO'su İlyas Akça, teknolojinin sunduğu imkanlarla yeme-içme sektörünün daha verimli, müşteri odaklı ve yenilikçi bir yapıya büründüğünü belirterek, "Artık tüketiciler hızlı hizmet, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik beklentisiyle işletmelerden daha fazlasını talep ediyor. Sektör de bu beklentiye ayak uydurmak için daha fazla dijitalleşmeye yöneliyor. NarPOS olarak sektörün dönüşümünde büyük rol oynuyoruz. Hem bulut tabanlı hem de internet bağlantısına gerek duymadan çalışan lokal tabanlı yazılımımızla garsonların sipariş almasından mutfak operasyon yönetimine, müşterilerin karekod menüden menüyü incelemesine ve sipariş vermesine imkan sağlıyoruz. Sektördeki tüm platformların entegrasyonundan kurye takip sistemine, stok, reçete, kâr marjı maliyetlerini görmesine; pazar yerlerine verilen komisyonlar yerine kendi uygulamasının Apple Store ve Play Store'da yayınlanmasına ve patronun tüm ciroyu cep telefonundan takip etmesine kadar restoranların tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini azaltıyor ve kâr etmelerini sağlıyoruz" dedi.
NarPOS büyük atılım yaptı
2024 yılında sadece yazılım dünyasında değil, aynı zamanda finans dünyasında da atılım yaptıklarını ifade eden Akça, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye Esnaflar Odası ile anlaşmalar yaparak esnafımıza ücretsiz yazılım, Yazarkasa Pos ve kredi imkanları sunduk, 81 ilde kendimizi ve projemizi tanıtma fırsatı yakaladık. 2024'te 1000 yeni müşteriyi bünyemize katarak toplamda 8 ülkede 14.000'den fazla müşteriye ve 80.000'in üzerinde kullanıcıya ulaşmayı başardık.
Çalışan kadromuz 30'dan 70'e çıktı. Yazılım ve ürün geliştirmek için yaklaşık 7 milyon TL yatırım yaptık. İlk tohum yatırımımızı 600.000 dolar olarak aldık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 5 artırdık ve Türkiye'de restoran işletmelerine özel ilk bulut tabanlı MRP sistemini geliştirerek sektördeki öncülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıdık. Paybyme, SiPAY, ÖdeAL ve NKolay gibi ödeme lisansına sahip kuruluşlarla iş birlikleri kurarak, sektördeki güçlü yerimizi pekiştirdik. Ayrıca bir banka ile birebir çalışan ilk adisyon sistemi olmanın gururunu yaşadık. Şirket hisselerinin yüzde 300 değer kazanması hem pasif gelir hem de ürün yelpazemizin genişlemesiyle şirketin kârlılığını artırmamız, 2024'ü güçlü bir şekilde kapamamıza olanak sağladı."
2025'te fintek çözümlerine yatırım yapacak
2025 yılında hem Türkiye'de hem de uluslararası arenada, ödeme altyapısı ve fintek çözümleriyle adlarını duyuracaklarını vurgulayan Akça, "İlk olarak Hollanda merkezli Oxivo ile iş birliği yaptık ve Türkiye'deki modelimizi Hollanda'da pilot olarak uygulayacağız. Yurt dışında kuracağımız fiziki ofis ile global bir fintek oyuncusu olma yolunda büyük bir adım atacağız. Hollanda'dan 1 milyon Euro'ya doğru çıkacak bir yatırım almaya gidiyoruz. Hedefimiz, sonraki yıllarda seri A'ya çıkmak ve 4-5 milyon dolar yatırım tutarına ulaşmak. Türkiye'de ise yine esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Restoranlar ve F&B sektöründeki işletmeler için yeni finansal çözümler sunacağız. Özellikle gıda israfını azaltmaya yönelik projelerle sektörde fark yaratmayı planlıyoruz. Ayrıca 2025 yılında ödeme alt yapısı sağladığımız mevcut müşteri sayımızı 16.000'e çıkarmayı ve müşterilerin ödeme alt yapısından geçen ciro rakamını 5,5 milyar TL düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK), sağlık sektöründe yaşanan dolandırıcılıkların ve kötü niyetli uygulamaların önüne geçmek üzere Ankara'da 33 özel hastanede başlattığı parmak izi ile kimlik doğrulama hizmeti projesi başarıyla devam ediyor. Pilot uygulama kapsamında 2 Ocak'tan itibaren 2 haftalık süreçte yaklaşık 130 bin doğrulama gerçekleştirildi.
SGK'nın 2 Ocak'ta Ankara'da 33 özel hastanede başlattığı parmak izi ile kimlik doğrulama hizmeti projesi kapsamında iki haftalık süreçte yaklaşık 130 bin doğrulama gerçekleştirildi. Bu işlemlerin yüzde 55 civarı ise projede Kimlik Doğrulama Hizmet Sağlayıcı olarak yer alan firmalardan biri olan biOnay cihazlarıyla yapıldı.
biOnay olarak pilot uygulamada cihaz üreticisi ve hizmet sağlayıcısı olarak yer aldıklarını söyleyen biOnay'ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, "2020 yılının sonunda İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan Elektronik Kimlik Doğrulama Sistemi (EKDS) Yönetmeliğiyle kullanımına başlanan çipli kimlik kartı ile parmak izi doğrulama uygulaması, başta tüm tapu müdürlükleri olmak üzere, 300'e yakın noterlikte, İşbank ve Ziraat Bankası gibi bankalarımızda, bazı belediyelerimizde, Ulaştırma Bakanlığı denetimindeki dershanelerimizde yaygınlaştı. 2 Ocak'tan bu yana da Ankara'daki 33 özel hastanede elektronik kimlik doğrulama yöntemi kullanılıyor. SGK pilot hastanelerde EKDS ile provizyon veriyor. Projenin en önemli çıktısı, kimlik sahteciliğinin önlenmesi. Uygulama sayesinde hem SGK'nın kayıp kaçakları azaltılarak zarar etmesi engelleniyor hem de işlemi gerçekleştiren kurum çalışanlarının sahte kimlikle kandırılması imkansız hale geliyor" diyor.
"Parmak izi KEC üzerinden saklanmıyor, bir sunucuya gönderilmiyor"
Yeni çipli kimlik kartlarının güvenlikli çipinde, sadece Nüfus İşlerinin (NVİ) yetkilendirdiği cihazlarla okunabilen parmak izlerinin olduğunu belirten Ümit Yaşar Usta, "Kart Erişim Cihazı (KEC) adı verilen NVİ onaylı bu cihazlar 2-faktör doğrulamayla öncelikle çipli kimlik kartının sahte olup olmadığını, NVİ tarafından üretilip üretilmediğini kontrol ediyor, daha sonra cihaza verdiğimiz parmak izimiz ile çipteki parmak izinin eşleşip eşleşmediğini kontrol ediyor. Parmak izi KEC üzerinden saklanmıyor, bir sunucuya gönderilmiyor, yani KVK uyumlu. 2-faktöre dayalı doğrulama olduğundan son derece güvenilir. Oluşan kanıt yasal bağlayıcı. Üstelik parmak izi çevrim dışı çip kartı ile doğrulandığı için, hem hızlı, hem doğruluk yüzdesi merkezi biyometrik sistemlere göre çok daha yüksek" şeklinde konuşuyor.
Pilot uygulama tamamlandıktan sonra tüm sağlık kuruluşlarında bu cihazların kullanımının hızla yaygınlaşması bekleniyor. SGK'nın projeyi Türkiye genelinde yaygınlaştırmasıyla, günde 4-5 milyon parmak izi ile kimlik doğrulama işleminin gerçekleşeceği öngörülüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Metro Türkiye, geliştirdiği insan kaynakları politikalarındaki başarılı stratejileri ve yenilikçi uygulamalarıyla Top Employers Institute tarafından 8. kez "Top Employer" ödülüne layık görüldü. Metro Türkiye aynı zamanda kendi sektöründe bu ödüle aralıksız 8'inci kez sahip olan tek şirket olma unvanını taşıyor.
Metro Türkiye, yaklaşık 4.500 çalışanının memnuniyet ve gelişimini ön planda tutarak hayata geçirdiği yenilikçi insan kaynakları politikaları ile insan kaynakları alanında dünyanın en seçkin kuruluşlarından kabul edilen Top Employers Institute tarafından "En İyi İşveren" olarak ödüllendirildi. Metro Türkiye, kendi sektöründe bu ödüle aralıksız olarak 8'inci kez sayık görülüyor. Enstitü tarafından insan odaklı strateji, çalışma ortamı, yetenek kazanımı, öğrenme, çalışan refahı ve çeşitlilik gibi alanların yer aldığı 6 ana başlıkta ve 20 farklı kategoride 300'den fazla soruyla insan kaynakları süreçlerinin denetlendiği sistemde Metro Türkiye, gerçekleştirdiği başarılı faaliyetleri ile yüksek değerlendirmeyi alarak bu ödüle sahip oldu.
Şirket olarak insan kaynakları alanında çalışmalarını, "mükemmel kurum kültürü ve çalışan deneyimi" yaratma vizyonuyla sürdürdüklerini belirten Metro Türkiye İnsan ve Kültür Direktörü Sevda Çetinkaya, "Metro Türkiye olarak global vizyonumuz, misyonumuz ve kurum değerlerimizle paralel bir işveren markası oluşturduk. Bu anlayışla çalışanlarımızın farklılıklarını özgürce ortaya koyabilecekleri çalışma ortamımızı, kariyer yolculuklarında önemli kazanımlar sağlayabilecekleri uygulamalarla destekliyoruz. Çalışanlarımızın kendileri gibi oldukları, kabul gördükleri global ilkelerle kurulu bir iş kültürü sunuyoruz. 'Mutfağımızda Eşitlik Var' inisiyatifimizle, tüm iş kollarımızda fırsat eşitliğini savunuyor, bu doğrultuda çalışanlarımızı güçlendirecek sistemler kuruyoruz. Çalışan esenliğine büyük önem veriyor, Kariyer&Entelektüel, Fiziksel&Duygusal, Finansal ve Sosyal&Kültürel Alan olmak üzere birçok destekleyici uygulama sunuyoruz. 'Tek Metro' vizyonumuzla, birlikte yarattığımız ortak kurum kültürümüz ve gelişen çalışan deneyimimizle sektörümüze örnek oluyoruz. Bu yaklaşımımız ve uygulamalarımız sayesinde Top Employer ödüllerini, sektörümüzde üst üste 8. kez alan tek şirket olmaktan gurur duyuyoruz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ 2024 yılında çağrı merkezleri ile 11.7 milyon çağrıyı yanıtlarken, bu çağrıların 8.7 milyonu 6 Şubat 2023 tarihli deprem felaketlerinden yoğun olarak etkilenen Toroslar EDAŞ sorumluluk sahasındaki illerden gerçekleştirildi.
'Herkes için daha iyi bir gelecek' vizyonuyla sürdürülebilir projelerini hayata geçiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ, 186 Çağrı Merkezleri ve dijital kanalları aracılığı ile 6 Şubat 2023 tarihli deprem felaketinden etkilenenler başta olmak üzere tüm kullanıcılarının memnuniyetini artırıp, talep ve isteklerini en hızlı şekilde karşılamak için çalışmalarına devam ediyor.
Enerjisa Dağıtım Şirketleri'nin sorumluluk sahasındaki 14 ilde 22 milyondan fazla kullanıcıdan 2024 yılında çağrı merkezlerine gelen 11.7 milyon çağrı yanıtlandı. Toroslar EDAŞ sorumluluk sahasında yer alan ve deprem felaketinden doğrudan veya dolaylı etkilenen 6 il için ise yanıtlanan çağrı sayısı 8.7 milyon olarak kayda geçti. En fazla çağrının gerçekleştiği il olan Hatay'dan gelen 2.7 milyonu aşkın çağrı 20 saniyelik hedef süre içerisinde cevaplandırıldı.
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Başkent EDAŞ, Ayedaş ve Toroslar EDAŞ Çağrı Merkezlerinde 2024 yılında yanıtlanan ve yapılan dış aramalar sırasında gerçekleştirilen görüşme süresi 2 milyar saniyeyi aştı.
- Depremin izleri silinirken, kullanıcı memnuniyeti artıyor
Enerjisa Dağıtım Şirketleri, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerden etkilenen illerdeki kullanıcıların memnuniyetini artırmak hedefiyle kesintisiz enerji için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ulaşmak için dijital uygulamaları kullanan Hataylı kullanıcıların sayısı 2023'te yaklaşık 138 bin iken 2024 yılında 199 bine ulaştı.
Türkçe'nin yanı sıra yabancı dillerden gelen çağrıları da cevaplandıran Enerjisa Dağıtım Şirketleri 186 Çağrı Merkezleri'ne 2024 yılında en çok çağrı yapılan diller Arapça ve İngilizce oldu. Ayrıca çağrı merkezlerinde çözüme kavuşturulan çağrı konu başlıkları sırasıyla, arıza, genel bilgilendirme ve teknik destek kategorilerinde gerçekleşti.
Elektrik dağıtım sektöründeki kullanıcı memnuniyetini ölçmek için yapılan TEDAŞ Çağrı Merkezi Memnuniyet Puanı araştırmalarına göre Toroslar EDAŞ bir önceki yıla göre 3 puanlık artışla 2024 yılında 77 memnuniyet puanına ulaştı. Başkent EDAŞ memnuniyet puanını bir önceki yıla göre 3 puan artırarak 81 puana yükseltirken, Ayedaş'ta 2023 yılında 81 olan memnuniyet puanını 2024 yılında 82 puana taşıdı.
- "Müşteri memnuniyetini artırmak için çalışıyoruz"
Enerjisa Dağıtım Şirketleri'nin müşteri memnuniyetini artırmak için yürüttüğü çalışmaları değerlendiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, "Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin yaşandığı 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren depremden etkilenen her müşterimizin talep ve isteklerini karşılamak için seferber olduk. Başta Hatay olmak üzere depremin yol açtığı hasarı yatırımlarımız ve çalışmalarımızla giderirken, bölgedeki elektrik altyapısını da yeniden ayağa kaldırdık. Ulaşılabilirliğimizi en üst seviyeye çıkarmak için yaptığımız çalışmalarımız sonucunda her kullanıcının dijital uygulamalarımız ve çağrı merkezlerimizden faydalanmasını ve her sorunun kısa sürede çözüme kavuşmasını sağladık. İlk çağrıda çözüm prensibiyle çalışan çağrı merkezlerimiz 2024 yılında ilk 20 saniyede gelen çağrıların %99'unu cevaplandırarak önemli bir başarı elde ederken, müşterilerimize verdiğimiz önemi de gözler önüne serdi. Yapay zeka ve Whatsapp-Chatbot gibi projelerimizle yenilikçi yaklaşımlarla sektörümüzün dijital dönüşümüne öncülük ederken, başta deprem bölgesi olmak üzere 14 ildeki 22 milyon müşterilerimizin memnuniyetini de yükseltmek için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 14 - 16 Ocak tarihleri arasında geleneksel bayi toplantısını Kıbrıs'ta gerçekleştirdi. 200'ü aşkın iş ortağının katılım gösterdiği bayi toplantısında, 2024 değerlendirmesinin yanı sıra sektörel gelişmeler ile birlikte yeni piyasaya sürülecek ürünlerin detayları aktarıldı. Legrand Türkiye Grubu Ülke Müdürü ve CEO'su Levent Ilgın 2024 yılını yine büyüme ile kapattıklarını belirtti.
Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 14 - 16 Ocak 2025 tarihleri arasında Kıbrıs'ta düzenlediği geleneksel bayi toplantısında iş ortaklarıyla bir araya geldi. "Zirve Yolculuğu" teması ile gerçekleşen toplantı, Türkiye'nin dört bir yanından katılım sağlayan bayi temsilcileri ve üst düzey yöneticiler ile sektöre dair önemli gelişmelerin paylaşıldığı bir platform oldu. 200'den fazla iş ortağının katılımıyla düzenlenen etkinlikte, 2025 yılının hedefleri masaya yatırılırken, Legrand Türkiye Grubu'nun yenilikçi ürün portföyü de tanıtıldı. Bayi toplantısının gündeminde, şirketin sürdürülebilirlik vizyonu, enerji verimliliği ile veri merkezlerine odaklanan çözümler yer aldı. Toplantıda dijital şov ile Legrand Türkiye Grubu'nun sürdürülebilirlik için aldığı inisiyatifler anlatılırken, yenilenen koruma grubu modüler ürün serisi P3 ve yüksek güç Solutio UPS tanıtıldı.
"Amacımız Bireysel Değil, Her Zaman Toplu Kalkınma Oldu"
Legrand Türkiye Grubu Ülke Müdürü ve CEO'su Levent Ilgın, "Bizler, hep beraber 2016'dan beri ekonomik ve küresel birçok sert rüzgârla, fırtınayla mücadele ettik. Ancak doğru adımları atarak, birbirimize güvenip, inanıp, kenetlenerek, bu zorlukların da üstesinden gelmekle kalmadık, hep beraber büyüdük, geliştik ve güçlendik. Bu salonda 8 sene öncesine göre büyüyüp, güçlenmeyen hiçbir iş ortağımız yoktur. Çünkü bizim amacımız bireysel değil, her zaman toplu kalkınma oldu ve olmaya da devam edecek. 2025 yılı çok kolay bir yıl olmasa da 2024 kadar zor olmayacaktır. Faizlerin aşağı yönlü hareketiyle pazar hareketi toparlanma sürecine gireceğine inanıyoruz. Bu süreçte Legrand Türkiye Grubu olarak 2024 yılını da önemli bir büyüme ile kapattık ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
Legrand Türkiye Grubu olarak yatırımlarımıza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz yeni makine yatırımı ve gelişmiş üretim tekniklerimizle Legrand Global'den Gebze fabrikamız Platin ödül aldı. Bununla birlikte, gençlere yatırım yapmaya devam ediyoruz. Yarının gençlerini şimdiden hazırlıyoruz ki mirasımız emin ellerde büyüyerek kaldığı yerden devam etsin." şeklinde konuştu.
"İş Ortaklarımızla Olan İş Birliğimiz, Başarılarımızın Temelini Oluşturuyor"
Etkinlikte konuşan Legrand Türkiye Grubu CMO'su Gül Sevinç Selçuk, "Değişime uyum ve öncülük etme sürdürülebilir başarımızı destekleyen güçlü yönlerimiz. Sektörümüzün gelişimine doğrudan katkı sağlayacak küresel trendler arasında ilk 2 sırayı elektrifikasyon ve enerji verimliliği alıyor. Elektrifikasyondaki hızlı yükseliş ile küresel elektrik talebinin 2050 yılına kadar 2 katına çıkması bekleniyor. Elektriğe çok fazla ihtiyaç duyulan çağımızda müşteri beklentilerine hızlı, etkin ve çevreye duyarlı çözümler üreterek sürdürülebilir büyümemizi desteklemeyi hedefliyoruz. Devrim niteliğindeki yapay zeka ise 2030 yılına kadar veri merkezlerinin %40 kapasitesini kullanacak ve veri merkezlerinin büyümesine %14 katkı sağlayacak. Bu doğrultuda; yenilikçi, enerji verimliliği sağlayan ve farklı segmentlere hizmet eden ürünlerimiz ve çözümlerimiz, öncü kimliğimizi pekiştirirken sektörümüzün de gelişmesine katkı sağlıyor. Legrand Türkiye Grubu olarak bizde değişmeyen 2 temel öge var, iş ortaklarımızla olan sarsılmaz iş birliğimiz ve sürdürülebilir başarımız." dedi.
Konuşmasında Legrand Avrupa Bölgesi için Legrand Türkiye Grubu'nun hayati önemini vurgulayan Legrand Grup Avrupa Bölgesi Pazarlama Direktörü Alban Jauffret, bugün Türkiye'nin Avrupa'daki en iyi 5 ülke arasında yer aldığını ve Legrand Türkiye Grubu'nun büyüme ve inovasyon stratejilerinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Yeni modüler koruma serisi P3 lansmanını birlikte kutlamaktan dolayı mutluluk duyduklarını dile getiren Alban Jauffret, "Bu yenilik, projelerinizin en zorlu gereksinimlerini karşılamak için optimum koruma ve artırılmış esneklik sunan ürün yelpazemizde önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor. Yeni serimizin Türkiye pazarında hızla bir referans haline geleceğinden eminiz. Birlikte, yarının zorluklarının üstesinden gelebilir, daha güvenli ve daha verimli bir elektrik geleceği inşa edebiliriz." dedi.
Legrand'ta uzun vadeli başarı için net bir vizyonun şart olduğuna inandıklarını dile getiren Legrand Grup Strateji, İletişim, Endüstriyel Tasarım ve Dijital Dönüşümden Sorumlu Direktörü Juan Moreno-Alamo, Legrand Grup'un "Hedef 2030" vizyonundan bahsetti. Juan Moreno-Alamo, "Hedef 2030, bugünkü yıllık satışlarımızı 8,5 milyar Euro'dan 2030 yılına kadar 15 Milyar Euro'ya, yani neredeyse iki katına çıkarma planımızı kapsıyor. Hedef 2030 vizyonunu, enerji, dijital dönüşüm çözümlerinde büyümeyi hızlandırma ve temel bina altyapılarında istikrarlı büyümeyi sürdürme üzerine inşa ettiklerini ifade eden Alamo, bu vizyonu küresel trendler etrafında belirlediklerini belirtti.
Konuşmasında kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) çalışmalarına da değinen Alamo, "20 yıllık bağlılık ve yakında piyasaya sürülecek 6. yol haritasıyla KSS, müşterilerimiz, çalışanlarımız ve paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edecek. Yıllık satışlarımızın %5'ini oluşturan sürdürülebilir Ar-Ge yatırımları bizi trendlerin ön saflarında tutuyor. Ek olarak, müşteri memnuniyeti temel odak noktamız olmaya devam ediyor. 2024'te Müşteri Memnuniyeti Endeksimiz (CSAT) %80'e ulaştı ve Net Tavsiye Skorumuz (NPS) da değerli geri bildirimler sayesinde 51'e yükseldi. Önümüzdeki dönemde %50 organik büyüme, %50'si birleşme ve satın almalarla yönlendirilen satışları neredeyse iki katına çıkaracağız. Önümüzdeki beş yıl içinde Ar-Ge'ye 3 milyar Euro ve birleşme ve satın almalara 5 milyar Euro yatırım yapacağız." açıklamalarında bulundu.
Başarılı Bayiler Ödüllendirildi
Veri merkezleri konulu çalıştayların ardından düzenlenen gala yemeği ile son bulan Legrand Türkiye Grubu geleneksel bayi toplantısında 2024'te başarı gösteren bayilere ödülleri takdim edildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ESET araştırmacıları, UEFI tabanlı sistemlerin çoğunda aktörlerin UEFI Secure Boot'u atlamasına olanak tanıyan CVE-2024-7344 adlı yeni bir güvenlik açığı keşfetti.
ESET yeni bir güvenlik açığı tespit etti
Siber güvenlik şirketi ESET, UEFI tabanlı sistemlerin çoğunu etkileyen ve aktörlerin UEFI Secure Boot'u atlamasına olanak tanıyan bir güvenlik açığı keşfetti. CVE-2024-7344 olarak tanımlanan bu güvenlik açığı, Microsoft'un "Microsoft Corporation UEFI CA 2011" üçüncü taraf UEFI sertifikası tarafından imzalanmış bir UEFI uygulamasında bulundu.
Bu güvenlik açığının istismar edilmesi, sistem önyüklemesi sırasında güvenilmeyen kodun yürütülmesine yol açabilir ve potansiyel saldırganların, yüklü işletim sisteminden bağımsız olarak UEFI Güvenli Önyükleme'nin etkin olduğu sistemlerde bile kötü amaçlı UEFI önyükleme kitlerini (Bootkitty veya BlackLotus gibi) kolayca dağıtmasına olanak tanır.
ESET , bulguları Haziran 2024'te CERT Koordinasyon Merkezi'ne (CERT/CC) bildirmiş ve bu merkez de etkilenen satıcılarla başarılı bir şekilde iletişime geçmişti. Sorun, etkilenen ürünlerde düzeltildi. Eski, savunmasız ikili dosyalar Microsoft tarafından 14 Ocak 2025 Salı günü yama güncellemesinde iptal edildi.Etkilenen UEFI uygulaması Howyar Technologies Inc., Greenware Technologies, Radix Technologies Ltd., SANFONG Inc., Wasay Software Technology Inc., Computer Education System Inc. ve Signal Computer GmbH tarafından geliştirilen çeşitli gerçek zamanlı sistem kurtarma yazılımı paketlerinin bir parçasıdır.
Güvenlik açığını keşfeden ESET araştırmacısı Martin Smolár yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Son yıllarda keşfedilen UEFI güvenlik açıklarının sayısı ve bunların yamanması ya da güvenlik açığı bulunan ikili dosyaların makul bir süre içinde iptal edilmesindeki başarısızlıklar, UEFI Secure Boot gibi temel bir özelliğin bile aşılmaz bir bariyer olarak görülmemesi gerektiğini gösteriyor. Ancak bu güvenlik açığıyla ilgili olarak bizi en çok endişelendiren şey, benzer durumlara kıyasla oldukça iyi olan ikiliyi düzeltmek ve iptal etmek için geçen süre değil, bu kadar açık bir şekilde güvenli olmayan imzalı bir UEFI ikilisinin keşfedilmesinin ilk olmayışıdır. Bu durum, üçüncü taraf UEFI yazılım satıcıları arasında bu tür güvensiz tekniklerin kullanımının ne kadar yaygın olduğu ve dışarıda kaç tane benzer belirsiz ama imzalı önyükleyici olabileceği sorularını gündeme getiriyor."
Saldırganlar, Microsoft üçüncü taraf UEFI sertifikasının kayıtlı olduğu herhangi bir UEFI sistemine savunmasız ikilinin kendi kopyasını getirebildiğinden bu güvenlik açığından yararlanma, etkilenen kurtarma yazılımının yüklü olduğu sistemlerle sınırlı değil. Ayrıca savunmasız ve kötü amaçlı dosyaları EFI sistem bölümüne dağıtmak için yükseltilmiş ayrıcalıklar gerekli (Windows'ta yerel yönetici; Linux'ta root). Güvenlik açığı, standart ve güvenli UEFI işlevleri LoadImage ve StartImage yerine özel bir PE yükleyicinin kullanılmasından kaynaklanıyor. Microsoft üçüncü taraf UEFI imzalamasının etkin olduğu tüm UEFI sistemleri etkilenmektedir (Windows 11 Secured-core PC'lerde bu seçenek varsayılan olarak devre dışı bırakılmalıdır).
Güvenlik açığı, Microsoft'un en son UEFI iptalleri uygulanarak azaltılabilir. Windows sistemleri otomatik olarak güncellenmelidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Coral Travel Türkiye tarafından yaptırılan araştırma Türk insanının tatil tercihlerini ve tatilden beklentilerini ortaya çıkardı. Araştırmaya göre tüketiciler, kişiselleştirilmiş, otantik ve özgün deneyimler peşinde. Geleneksel tatil anlayışının ötesine geçen, öğrenme, keşfetme ve yeni şeyler deneyimleme fırsatları sunan tatil paketleri, Türk tüketicisinin gözdesi haline gelmiş durumda.
Coral Travel Türkiye'nin Future Bright Group'a yaptırdığı araştırma Türk halkının tatile yaklaşımını, tatil sürecindeki alışkanlıklarını, istek, ihtiyaç ve beklentilerini ortaya çıkardı.
"Tatil Kategorisi Dinamiklerini Anlama ve Marka Algısı Araştırması", 24-55 yaş aralığında, ABC1 sosyo-ekonomik statüye sahip, son üç yıl içinde bir tur operatöründen ya da web sayfasından tatil (otel, yurtiçi, yurtdışı tur) satın alan Türkiye genelindeki toplam 805 kişi ile yapıldı.
Araştırma sonuçlarının Türk insanının tatili "yaşamın temposundan sıyrılıp anın tadını çıkardıkları bir deneyim alanı" olarak gördüğünü ortaya çıkardığını ifade eden Coral Travel Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kamçı, "Türk insanı, tatilden beklentilerini yeniden şekillendiriyor. Artık yalnızca bir hizmet veya bir ürün paketi olarak görülmeyen tatil, zenginleştirici deneyimler sunan, kişisel büyüme ve keşifle dolu bir yolculuğa dönüşüyor" diyor. Kamçı'ya göre Türk halkının tatile yaklaşımı şu şekilde:
Tatili kişisel yenilenme ve gelişim platformu olarak görüyoruz
Türk insanı için tatil, sadece dinlenmek ve günlük rutinden kaçmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda kişisel bir yenilenme süreci anlamına geliyor. Türk insanı, tatil sayesinde hem içsel huzura ulaşıyor hem de gücünü yeniden kazanıyor. Tatil, böylece sadece bir kaçış yolu değil, aynı zamanda kişisel yenilenme ve gelişim için bir platform haline geliyor.
Kişiselleştirilmiş, özgün deneyimler bekliyoruz
Tüketiciler, kişiselleştirilmiş, otantik ve özgün deneyimler peşinde. Geleneksel tatil anlayışının ötesine geçen, öğrenme, keşfetme ve yeni şeyler deneyimleme fırsatları sunan tatil paketleri, günümüz Türk tüketicisinin gözdesi haline gelmiş durumda.
Tatile dair hijyen faktörlerin (uygun fiyat, temizlik, güzel yemekler, konforlu odalar, iyi konum gibi) sağlanması tüm tüketicilerin ana beklentisi. Ancak asıl kritik olan, tüm yılın stresini yorgunluğunu atabilmek ve mutlu bir şekilde geri dönebilmek.
Tatile yazın çıkıyoruz, deniz kenarına gidiyoruz
En çok tercih edilen tatil türü olarak yaz tatilleri öne çıkıyor. Ya tatillerinin ardından son dönemlerde kış tatilleri ve kültür turizmi gibi alternatifler de ilgi çeker hale gelmeye başlasa da bu seçenekler yaz tatillerine kıyasla daha az tercih ediliyor.
Bu tercihlerde ekonomik koşullar belirleyici oluyor. Araştırmaya katılanların yüzde 66'sı yılda 1-2 kez tatile çıkıyor, çoğunluk 4-5 yıldızlı otelleri tercih ediyor.
Kış tatilleri ve kültürel geziler, genellikle daha spontan planlanıyor ve çoğu zaman yalnızca birkaç günlüğüne gerçekleştiriliyor.
İnsanların deneyimlerine kulak veriyoruz
Tatil araştırmaları genellikle eşle veya arkadaşlarla birlikte yapılıyor ve birlikte yapılan tatilin keyfini artırıyor.
Kalınacak yere karar verilirken, gerçek kullanıcı yorumları çok büyük önem taşıyor. Google'da yayınlanan yorumlar veya tatil rezervasyon sitelerindeki yorumlar daha inandırıcı bulunuyor.
Influencer paylaşımlarından ziyade, sıradan tüketicilerin paylaşımlarının daha etkili olduğu düşünülüyor.
Çocukların oyalanacağı aktivitelerin olması, yaşlı aile bireyleri için sauna, termal ve havuz gibi özellikler birlikte olunan kişilere göre önem kazanıyor.
Tatili internetten alıyoruz
Tatil satın alırken online tatil rezervasyon siteleri / platformları tercih ediliyor. Bunun nedenleri arasında pratiklik ve hızın yanı sıra, erken rezervasyon indirimi sunulması ve daha uygun fiyatlar sağlanması öne çıkıyor.
Online satın alımlarda, offline'a göre daha çok kampanya ve indirim olduğu düşünülüyor.
Acente seçiminde belirleyici etkenler
Tatil rezervasyon platformları veya acenteleri seçerken, tüketicinin marka tercihini en çok etkileyen, daha da önemlisi bir markayı rakiplerinden daha hızlı ayrıştıracak faktörler arasında rahatlıkla tavsiye edilebilecek bir marka olmak ve çözüm odaklı olmak ilk sıralarda yer alıyor.
Ek hizmetler sunması, uzun vadeli taksit imkânı sunması, dijital mecralarda yoğun iletişimlerinin olması ise olmazsa olmaz hijyen faktörleri olarak öne çıkıyor.
2025 trendleri: Adrenalin istiyoruz
Marriott Bonvoy'un Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'nun ara aralarında olduğu on pazarda 21 bin 374 yetişkin arasında ve Türkiye'den 2 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirdiği Ticket to Travel 2025 (Seyahate Bilet) araştırması da 2025 yılında öne çıkacak trendleri ortaya koyuyor. Araştırmaya göre turizm sektöründe yükselen trendler şunlar olacak:
Yükselen trendlerin başında özellikle aile kültürel mirasını, tarihini veya köklerini keşfetmek için çıkılan "Kültürel Miras Tatilleri" yer alıyor. Yükselişteki bir başka seyahat trendi ise "cesaret isteyen tatiller". Bu trend, tatile çıkıldığında daha cesur olma ve yaşanılan yerde deneyimleme fırsatı bulunmayan şeyleri denemeye daha yatkın olma anlamına geliyor. Katılımcılar, tatilde yaptığı ve evde deneyecek kadar cesur olmadığı zip lining, skydiving veya jet ski gibi yüksek adrenalinli aktiviteler gerçekleştirmeyi, tırmanış yapmayı ve sıra dışı yiyecekleri tatmayı istiyor.
Sürdürülebilirlik trendi güçleniyor
Özellikle sürdürülebilirlik ve yapay zekâ kullanımı gibi önceki yıllarda ortaya çıkan diğer trendler 2025 yılında daha da belirgin hale gelecek. Katılımcıların yüzde 86'sı seyahat planlarının çevresel etkilerini göz önünde bulundurduğunu söylüyor.
Katılımcıların yüzde 70'i son tatillerinde konakladıkları yerlerin sürdürülebilirliğini kontrol ettiğini, yüzde 40'ı ise rezervasyon yaptırmadan önce kontrol ettiğini belirtiyor.
2025'e yönelik seyahat planlaması söz konusu olduğunda yapay zekâ kullanımı da artıyor. Katılımcıların yüzde 53'ü bir tatili planlamaya veya araştırmaya yardımcı olması için yapay zekâyı kullandığını söylüyor.
Yüzde 62'lik kısım konakladıkları yerin hayvan dostu olmasını istiyor. Yüzde 70'i ise tek başına seyahat edenlere hitap eden konaklama tesislerinin önemine dikkat çekiyor.
Konaklama tercihleri söz konusu olduğunda, temel özelliklerde mükemmellik en önemli etken olmaya devam edecek. Turistler bu özellikleri temizlik, fiyat, konum, müşteri hizmetleri ile mutfak ve yemek seçenekleri olarak sıralıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.