Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kredi derecelendirme kuruluşu   Kredi notu gözden geçirme tarihi
-------------------             ---------------  
Fitch                           31 Ocak 2025
S&P Global Ratings              25 Nisan 2025
Capital İntelligence            16 Mayıs 2025
Scope Ratings                   30 Mayıs 2025
Fitch                           25 Temmuz 2025
Moody's                         25 Temmuz 2025
S&P Global Ratings              17 Ekim 2025  
Scope Ratings                   24 Ekim 2025
Capital İntelligence            14 Kasım 2025   

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'de Madeni Yağ sektörünün önde gelen firmalarından olan Koçak Speedol, Düzce'de 35 milyon dolarlık yatırımıyla yeni sektörler için üretim yapmaya hazırlanıyor. Bunun yanında ABD pazarına da yoğunlaşan şirket, okul servisleri çeken firmalar, araba parçaları satan zincir marketler ve büyük otomobil servisleriyle yeni anlaşmalar yaparak yeni kıtada büyüme hedeflerinin ilk adımlarını atmış oldu. 1921 yılında ABD'de kurulan Speedol'u bünyelerine kattıktan sonra yola Koçak Speedol olarak devam ettiklerini belirten Koçak Speedol'ün ve aynı zamanda Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak, 30'un üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını ve özellikle katma değerli ürünlere yoğunlaştıklarını söyledi. Madeni yağ sektörünün EPDK denetiminde olduğunu ve çok ciddi düzenlemelere tabi olduklarını kaydeden Koçak, “Aynı denetimlerin ithal edilen madeni yağlarda da uygulanmasını istiyoruz. Türkiye’de yerli üretimin; EPDK’nın mevzuatlarının sadece Türkiye’de üretilen madeni yağları kapsadığından şu anda ithal edilen madeni yağlarlara haksız rekabet baskısı altındayız.” dedi.
Bir aile şirketi olarak 37 yıldır madeni yağ imalat sektöründe faaliyet gösterdiklerini ifade eden Koçak Speedol'ün ve aynı zamanda Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak, sektörde şu anda 130 civarında firmanın faaliyet gösterdiğini söyledi. Sektörde faaliyet gösteren yerli firmalarının hem tesislerinin hem de ürün kalitelerinin, Avrupa ve Amerika’da faaliyet gösteren madeni yağ firmalarından hiçbir farkı olmadığını, Türkiye’nin coğrafi konumundan dolayı bir fason ülkesi olma yolunda hızla ilerlediklerini ifade eden geçmiş dönem İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Koçak, sektörde geri dönüşüm işinin de ilerlediğini "Artık üretilen madeni yağın içinde belli bir miktarda geri dönüşüm yağı kullanmak zorundasınız. Türkiye'de gerçekten geri dönüşümle ilgili çok güzel tesislerimiz var. Bu konuda belli bir yol aldık ama alınması gereken daha fazla yolumuz var. Türkiye'de modern geri dönüşüm tesislerinin sayısı arttıkça geri dönüşüm yağlarının kullanımı da artacaktır, hatta ihracatı bile söz konusu olabilir." dedi.
İTHAL ÜRÜNLER LEHİNE REKABET AVANTAJI VAR
Madeni yağ sektörünün EPDK denetimine girmesinin ardından mevzuatla getirilen bazı şartların sadece Türkiye’de üretilen madeni yağları kapsadığını fakat ithal edilen madeni yağlarda ise bu şartların aranmadığını bundan dolayı da ithalatın bazı avantajları olduğunu vurgulayan Koçak, şu anda ithalata da getirilecek aynı yükümlülüklerin hem haksız rekabeti önleyeceğini hem de cari açıkta olumlu faydaları olacağını kaydeden Koçak, şöyle devam etti:
"Bizler EPDK tarafından lisansa tabiyiz ve bu lisansların kuralları var. Birincisi TSE belgesi almak zorundayız. TSE’ye alınan belgeler için her yıl belli bir ücret ödemekteyiz. İkincisi, yıllık cirodan EPDK’ya bir katılım payı ödüyoruz ve üçüncüsü, yıllık ciro üzerinden teminat mektubu vermek zorundayız. Bunların hepsi bize ciddi maliyet oluşturuyor. İthal edilen ürünlerde ise bu yükümlülükler yok. Biz diyoruz ki ya bizden de bunları kaldırın ya da onlara da aynı yükümlülükler getirilsin. Eşit şartlarda bir rekabet ortamı istiyoruz. Türkiye'deki üreticinin aleyhine olan haksız rekabetin getirmiş olduğu durumu ortadan kaldırmak zorundayız."
ESKİDEN İTHAL EDİLEN ÜRÜNLERİ ÜRETİR HALE GELDİK
Türkiye'deki madeni yağ sektörünün Avrupa ile aynı kalitede hatta bazı noktalarda daha iyi olduğunun altını çizen Koçak, "Türkiye bundan 10 sene önce yaklaşık 600 bin ton üretirken bugün 1 milyon tona çıktı. Bu ürünler arasında çok özel ve katma değerli ürünler de var. Mesela demiryollarında tren tekerleği ile ray arasında bir yağ vardır ve orada ciddi bir sürtünme oluşur. Türkiye yıllarca o yağı ithal ederken artık ülkemizde üretilebiliyor. Bu noktada kamu da özel sektörle çok güzel iş birlikleri yapıyor ve Türkiye'de üretilmeyen yağların Türkiye'deki firmalarla nasıl üretilebileceği konusunda bire bir çalışıyor." dedi.
Savunma sanayinde kullanılan yağlarla ilgili olarak da çok önemli çalışmalar yapıldığının altını çizen Koçak, "TAI'nin üretmiş olduğu insansız hava araçlarının yağında onaylandık. BMC ile anlaşmalarımız oldu. MKE'nin yaptığı milli piyade tüfeğinde onay aldık. Bunlar gerçekten son derece stratejik ürünler. Baktığınız zaman bir silahın kullandığı yağ çok azdır belki ama kesinlikle millileşmesi lazım." diye konuştu.
ABD PAZARINA GİRİYOR, HEDEF ORADA DA ÜRETİM YAPMAK
Son dönemde ABD pazarına yönelik çalışmalar yaptıklarını ve kendi markaları ile pazara girmeyi başardıklarını anlatan Koçak, burada en büyük avantajlarının Speedol'un yüz yılı aşan tarihi olduğuna dikkat çekti. ABD'de Speedol markasının halen bilinen bir marka olduğunu ifade eden Koçak, şunları anlattı:
"Amerikalılar bir deneyip bakmak istiyor ve bunlarla ilgili çok pozitif geri dönüşümler aldık. İyi mal üretirseniz ve rekabet edilebilir fiyatlarla girerseniz o pazarda tutunma olasılığınız her zaman olur. Ama ödün vermeyeceğimiz tek şey kalite olacak. Şu anda mesela okul servisleri çeken firmayla bir anlaşma yapmak üzereyiz. Ayrıca araba parçaları satan zincir marketler ve yine zincir otomobil servisleri var. Bunlarla da anlaşma yolunda son aşamaya geldik. ABD'ye satışımızı her geçen gün artırıyoruz ve en büyük isteğimiz 10 yıl içerisinde ABD'de üretim yapabilecek bir tesis kurmak."
Türkiye'de sadece madeni yağ sektörünün değil tüm sektörlerin esas olarak kaliteye odaklanması gerektiğini belirten Koçak, "Bazı yurt dışı müşteriler bizden fiyat odaklı ama kaliteyi pek önemsemeyen ürün istiyorlar ama o bizde yok, çünkü hem firmamıza hem de Türkiye’nin de imajına zarar verir. Bizim müşteri portföyümüz tamamen bize inanmış ve kalitemizden herhangi bir şüphesi olmayan firmalar. İhracat yaptığımız ülke sayısı 30'a yakın. Madeni yağ sektörü ise 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. O konuda gerçekten iyi bir durumdayız. Siz yurt dışına çok mal satabilirsiniz ama esas olan katma değerli ürünler satmaktır.” dedi.
YENİ FABRİKADA YENİ SEKTÖRLERE ÜRETİM YAPILACAK
Yeni fabrikayı Düzce Gümüşova OSB yaklaşık 50 bin m² açık arazi üzerine 26 bin metrekaresi kapalı alan olacak şekilde yaptıklarını anlatan Koçak, bunun 13 bin metrekaresini tamamladıklarını ve imalata geçmeleri için 2-3 aylarının kaldığını ifade etti. Yatırımın yaklaşık 25 milyon dolar olduğunu ve bitene kadar 35 milyon doları bulabileceğini kaydeden Koçak, "Yatırımın tamamlanması 2026 yılını bulacak. Bazen diyorlar ki yatırım için doğru bir zaman değil. Aslında yatırımın zamanı yok. Faizler çok yüksek, halen yüzde 40-50 arasında. Ben faizlerin düşmesini mi beklemeliyim yoksa şimdi mi yapmalıyım? Geçmiş yıllardaki deneyimlerimizden de yola çıkarak, eğer banka kredi faizleri düşerse inşaat maliyetleri fiyatları bir anda çok yükseliyor. Biz daha düşük banka kredisi için beklersek hem zaman kaybetmiş olacağız hem de o inşaat maliyeti yükselecek. O yüzden mevcut ortamda yatırıma karar verdik ve artık sonuna geldik." dedi.
Yeni fabrika ile birlikte hedefledikleri yeni sektörlere gireceklerini anlatan Koçak, şunları söyledi:
"Öncelikle aerosol üretimi yapacağız. Bunun yanında yangın söndürücülüğü ile ilgili yangın köpüğü işi radarımızda var. Onunla ilgili testlerimizi yaptık. Bunları fabrikamızda farklı bölümler halinde yapacağız ve ayrı birer fabrika gibi işleyecek. Arazinin büyük olması bizim için büyük bir avantaj sağlayacak."
ÇEVRESEL ÜRÜNLERLE İLGİLİ ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR VAR
Dünyada geri dönüşüm ve çevreye zarar vermeyecek ürünlerle ilgili ciddi çalışmalar olduğunun altını çizen Koçak, Türkiye'de de TÜBİTAK'ın başlattığı Türkiye Çevre Etiket Sisteminin (TÇES) Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında yağlayıcılar alanında kapsamlı ilk teknik inceleme ziyaretinin Koçak Speedol firmasına gerçekleştirildiğini söyledi. TÜBİTAK, Çevre Bakanlığı, EPDK yetkilileri ve üniversite temsilcileri ile madeni yağın çevreye etkisini en aza indirebilecek veya tamamen kaldıracak yağlarla ilgili çeşitli toplantılar yaptıklarını anlatan Koçak, "Bizim bahsettiğimiz ürünler petrol türevi yani çevreye teması halinde zarar verebilecek ürünler. Ama bizim ürettiğimiz bazı ürünler çevreye zarar vermiyor. Örneğin tarıma verdiğimiz bitkisel bazlı yağlar. Tarım makinelerinde sürülen yağlar toprağa değse bile çevreye hiçbir zarar vermiyor. Örneğin fırınlar, ekmek fırınları. Tavalara sürülen yağ ekmeğe temas etse bile sizin sağlığınıza zarar vermez. Şimdi bunların sayısını arttırmaya bakıyorlar. Dolayısıyla TÜBİTAK'ın şu anda başlattığı projede biz de hem dernek olarak hem şirket olarak birebir onlarla çalışma yapıyoruz ve amacımız bu etiketi ilk alan firma olmak." ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı olan “Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı”, kapılarını ziyaretçilerine açtı. Doğal ve organik yatak modellerinin de yer aldığı yeni koleksiyonunun yanı sıra ev tekstili ürünleri ile de öne çıkan Armis, İstanbul Fuar Merkezi’nde (Yeşilköy) 5.hol 520/A numaralı stantta yerini aldı. 2024 yılı içerisinde satış noktası ağında önemli bir adım attıklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı “2023 yılında 200’ün üzerine çıkardığımız satış noktası sayımızı, 2024 yılı sonunda 600’ün üzerine çıkarmayı başardık. 2025 yılı içerisinde 700 satış noktasına ulaşmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda katılacağımız uluslararası fuarlar ile global arenada da varlığımızı güçlendirip, 2025 yılında Balkanlar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Orta Avrupa'ya odaklanacağız” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, İstanbul Ticaret Odası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Avdaviç ve sektörün önde gelen iş insanları Armis Yatak’ın yeni koleksiyonlarını inceledi.

Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı ile ilgili beklentilerini ve hedeflerini anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı “Henüz sektörde yalnızca 7 yıllık bir geçmişe sahip genç bir marka olmamıza rağmen, 2024 yılı Armis Yatak için son derece verimli geçti. Ağustos ayında başlattığımız kampanyamız, beklentilerimizin çok üzerinde bir taleple karşılandı ve yılı başarıyla tamamladık. Hem yaptığımız kampanyalar hem de stratejik iş birlikleri ile hedeflerimizi aşarak güçlü bir etkileşim sağladık. Sektörde yaşanan daralma ve ekonomik zorluklar göz önüne alındığında, elde ettiğimiz bu sonuçlar bizler için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Bu yıl, üretim ve satış hedeflerimizi aşarak güçlü bir performans sergiledik. 2023 yılında 200’ün üzerine çıkardığımız satış noktası sayımızı, 2024 yılı sonunda 600’ün üzerine taşımayı başardık. 2025 yılında hedefimiz, bu ağı daha da genişleterek 700 satış noktasına ulaşmak. Böylece hem yurtiçinde hem de yurtdışında yeni pazarlara adım atarak müşterilerimizin bizi daha fazla noktada bulmasını sağlayacağız Önümüzdeki yıl için bir diğer büyük hedefimiz de üretim kapasitemizi yüzde 20 oranında artırmaktır. 2024’te yakaladığımız bu ivmeyi 2025 yılında da sürdürmek ve markamızı daha geniş kitlelerle buluşturmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“Teknolojinin ve Doğallığın Buluştuğu Yataklarla Konfor Yeniden Tanımlanıyor”

Yatak sektörünün 2024 yılında teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm yaşadığını belirten Batallı “Akıllı yay sistemleri ve çevre dostu malzemelerle üretilen yataklar, tüketicilerin büyük ilgisini çekti. Bu yenilikçi trendler doğrultusunda, 2025 yılında teknolojinin yatak ürünlerine daha da entegre olmasını ve çevre dostu ürünlere olan talebin artmasını öngörüyoruz.2025 yılı için çevreci bir yaklaşımla tasarladığımız, teknolojik gelişmeleri yakından takip eden yeni yatak ve yatak setlerimizi müşterilerimizin beğenisine sunmaya hazırlanıyoruz. Doğadan ilham aldığımız yeni koleksiyonumuzda, doğal unsurlar ve organik malzemelerden esinlenerek yenilikçi tasarımlar gerçekleştirdik. Hem kişisel konforu hem de uyku sağlığını destekleyen ürün çeşitliliğimizle sektörde fark yaratmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Xiaomi, yeni ekosistem ürünlerini Türkiye'de düzenlediği lansman etkinliğinde tanıttı. Kullanıcıların yaşam, çalışma ve oyun deneyimlerini geliştirmek üzere tasarlanan Redmi Buds 6, Redmi Buds 6 Pro, Redmi Watch 5 ve Xiaomi Power Bank 10000mAh (Integrated Cable), 24 Ocak - 14 Şubat arası geçerli ön satışa özel fiyatlarla satın alınabilecek.
 
Küresel teknoloji devi Xiaomi, segmentini güçlendiren ekosistem ürünlerini Türkiye'de düzenlediği lansman etkinliğinde tanıttı. Tanıtılan Redmi Buds 6, Redmi Buds 6 Pro, Redmi Watch 5 ve Xiaomi Power Bank 10000mAh (Integrated Cable), kullanıcıların yaşam, çalışma ve oyun deneyimlerini geliştirmek üzere tasarlandı. Amiral gemisi ses deneyimini kişisel sağlık rutinleriyle birleştirmek artık her zamankinden daha kolay.
 
Redmi Buds 6: Stil ve Zarafetin Buluştuğu Etkileyici Ses Deneyimi
Redmi Buds 6, üstün ses performansı ve kişiselleştirilmiş dinleme deneyimi sunmak üzere tasarlandı. Gelişmiş Aktif Gürültü Engelleme (ANC) özelliği sayesinde 49dB¹ derinliğe ve 2kHz bant genişliğine kadar gürültüyü etkili bir şekilde azaltarak hafif yağmur, klavye sesi ve trafik gibi çevresel sesleri minimuma indiriyor. Çift sürücülü ses sistemi, zengin ve dinamik bir ses deneyimi sunarken, birden fazla ANC modu ve çevreye uyum sağlayan şeffaflık ayarlarıyla her ortamda ideal bir deneyim sağlıyor. Net iletişim için çift mikrofonlu AI gürültü engelleme teknolojisi, rüzgar hızı 9 m/s'ye¹ kadar çıktığında bile arka plan gürültüsünü en aza indiriyor. Dahili 360° ses efektiyle kullanıcıların izleme veya dinleme deneyimini merkezine yerleştiriyor. Gerçek zamanlı ve görünür pil seviyeleri sağlayan Redmi Buds 6, tek şarjla 10 saate² kadar kesintisiz kullanım sunuyor. Ayrıca, şarj kutusuyla bu süre 42 saate² kadar çıkıyor.
 
Redmi Buds 6 Pro: Ses Deneyiminde Sınıfının Lideri
Redmi Buds 6 Pro, bütçe dostu bir alternatif arayan kullanıcılar için benzersiz ses deneyimi sunuyor. PZT çift tiz hoparlörleri, 11 mm titanyum diyaframlı sürücüyle birleşerek daha derin baslar ve daha keskin tizler sunuyor. Müzik, video, oyun ve sesli kitaplar için mükemmel olan ayarlanabilir baş izleme özelliğine sahip boyutsal ses teknolojisi?, etkileyici dinleme deneyimi sağlıyor. Amiral gemisi seviyesindeki 55dB? Aktif Gürültü Engelleme (ANC) özelliği, orta ve yüksek frekanstaki dikkat dağıtıcı sesleri etkili bir şekilde engelleyen 4kHz ultra geniş kapsama alanına sahip. Önceki nesle kıyasla ANC performansında %14,16'ya? varan artış sunarak, çok seviyeli ANC özelliği sayesinde dış mekanlarda her zaman net bir ses deneyimi sağlıyor. Kullanıcılar, tek şarjla 9,5 saate² kadar kesintisiz müzik keyfi yaşayabilirken, şarj kutusuyla bu süre 36 saate² kadar çıkıyor. Çağrıları yönetmek, müzik dinleme, ses seviyesi ayarlama ve ANC modları arasında geçiş yapmak için sezgisel dokunmatik kontroller sunan Redmi Buds 6 Pro, kullanıcı deneyimini bir üst noktaya taşıyor.
 
 
Amiral Gemisi Seviyesinde Akıllı Saat: Redmi Watch 5
Redmi Watch serisinin şimdiye kadarki en büyük ve en parlak ekranına sahip olan Redmi Watch 5, 2,07 inç AMOLED ekranıyla en güneşli günlerde bile mükemmel görünürlük sağlıyor. 1500 nit parlaklık, 60Hz yenileme hızı, ve 324 ppi çözünürlük, yalnızca 2 mm'lik ultra ince çerçeveler ve %82 ekran-gövde oranı? ile amiral gemisi seviyesinde bir deneyim sunuyor. 24 günlük pil ömrü, kullanıcıların sağlık takibini kesintisiz bir şekilde yapmalarını sağlarken alüminyum alaşımlı çerçeve ve güncellenmiş döner kurma kolu, konfor ve şıklığı bir arada sunuyor².
 
Cihazın yerleşik lineer motoru, sessiz ve hassas dokunsal geri bildirim sağlarken Bluetooth® telefon görüşmesi desteği ve çift mikrofonlu gürültü azaltma teknolojisi?, gürültülü veya rüzgârlı ortamlarda net çağrılar yapmanıza olanak tanıyor. Redmi Watch 5, geliştirilmiş doğruluk sunan özel tasarlanmış kalp atış hızı algoritması ile gün boyu kalp atış hızı¹?, kandaki oksijen seviyesi ve uyku kalitesi¹¹ takibi sağlıyor. 150'den fazla spor modu ile mükemmel bir antrenman partneri olan Redmi Watch 5, açık hava aktiviteleri için 5 sistemli GNSS ile hassas konum takibi sunuyor. Ayrıca, 5ATM suya dayanıklılık¹² özelliği sayesinde su sporları tutkunları için de ideal bir seçim olarak öne çıkıyor¹².
 
Fiyat ve Bulunabilirlik
24 Ocak ve 14 Şubat arası ilk satışa özel Redmi Watch 5 3999 TL, Redmi Buds 6 Pro 2899 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla raflarda yerini alırken Redmi Buds 6 1719 TL ve Xiaomi Power Bank 10000mAh (Integrated Cable) buz mavisi ve ten rengi seçenekleriyle 709 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla satışta olacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk doğal taş sektörünün ihracatında 14 yıl sonra zirve el değiştirdi. Amerika Birleşik Devletleri 2024 yılında 432 milyon dolarlık Türk doğal taşı talebiyle, Çin Halk Cumhuriyeti’nden liderliği geri aldı. Türk doğal taş ihracatçıları 2025 yılında ABD’ye ihracatlarını 500 milyon dolara taşımak için 27 Ocak - 02 Şubat 2025 tarihlerinde ABD çıkartmasına hazırlanıyor.

 

 

Türk doğal taşlarının dünya çapındaki bilinirliğini artırmayı hedefleyen heyet, ABD’de yeni iş birlikleri geliştirmeyi amaçlıyor. Heyet, ABD’nin önde gelen ithalatçı ve alıcıları ile yapacağı ikili iş görüşmeleriyle yeni fırsatlar sunacak. Organizasyon kapsamında katılımcılar, pazar dinamiklerini daha yakından tanıma şansı bulacak ve sektörün güncel eğilimlerini yerinde gözlemleyecek.

 

 

Mortgage krizine kadar Türk doğal taş sektörünün ihracatta birinci pazarının Amerika Birleşik Devletleri olduğunu hatırlatan TİM Sektörler Konseyi Üyesi ve Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, ABD’nin, 2010 yılında liderliği Çin’e kaptırdığını dile getirdi.

 

 

Çin’de konut fiyatlarında yaşanan düşüşün, ABD’yi tekrar lider konuma taşıdığını vurgulayan Alimoğlu, “Türkiye’nin 2024 yılında ABD’ye doğal taş ihracatı yüzde 11’lik artışla 389 milyon dolardan 432 milyon dolara çıktı. Çin’e ihracatımız 389 milyon dolarda kaldı. ABD pazarındaki pazar payımızı artırmak için 27 Ocak - 2 Şubat 2025 tarihleri arasında 30 firmamızın katılımıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik sektörel ticaret heyeti düzenliyoruz. ABD’de 30 yılı aşkın süredir zemin kaplama, taş ve seramik sektörüne hizmet veren sektörün en önemli buluşma noktası olan The International Surface Event’i ziyaret edeceğiz. Bu platform, alıcılar ve satıcıların bir araya gelerek ürün satın almaları, tasarım ilhamı almaları ve işlerini geliştirmeleri için özel olarak tasarlanmıştır. 2025 yılında ABD’ye 500 milyon dolarlık doğal taş ihracatı hedefliyoruz. Bu organizasyonda kurulacak ticari bağlantılarla hedefimize bir adım daha yaklaşacağız” diye konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Alman otomobil üreticisi Opel’in cesur ve yalın tasarım diliyle güncellenen modeli Mokka, Türkiye’de 2 farklı donanım seçeneği ile ilk etapta 1.2 litrelik turbo benzinli motor ve AT8 otomatik şanzıman kombinasyonuyla 1 milyon 604 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Yeni Mokka, yeni Opel “Şimşek” logosu ve ön yüzünde yer alan Opel Vizör tasarımı ile cesur ve yalın bir dış görünüme sahip. Ayrıca model, yeni aydınlatma tasarımına sahip IntelliLux LED® Matrix Farları ve yenilenen dijital Pure Panel kokpiti ile yeniliğe ışık tutuyor. Yenilikçi tasarımına ek Tropikal Yeşil, Kolibri Mavi ve Grafik Gri olmak üzere üç yeni renk ve GS donanımında sunulan 18 inçlik jantlarıyla yeni Mokka, her iki versiyonunda da standart olan 10 inçlik dijital sürücü bilgi ekranı ve yeni 10 inçlik renkli dokunmatik ekran sunuyor. Türkiye’de Edition ve GS donanımları ile satışa sunulan yeni Opel Mokka, sunduğu gelişmiş destek sistemleri ve üstün aydınlatma teknolojisi dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.

Üstün Alman teknolojisini en çağdaş tasarımlarla buluşturan Opel, yeni “Şimşek” logosu ve markanın en güncel cesur ve yalın tasarım dilini yansıtan B-SUV modeli yeni Mokka’yı Türkiye’de satışa sundu. Zamanın ötesinde cesur tasarımı, sahip olduğu yeni teknolojileri ve zengin sürüş destek sistemleriyle öne çıkan yeni Mokka, Opel markasının birçok yeni teknolojisi ile güncellendi. Yeni Mokka, Opel Vizör’e, yeni aydınlatma tasarımına sahip IntelliLux LED® Matrix Farları ve yenilenen dijital Pure Panel kokpiti ile dikkatleri üzerine çekiyor. Ülkemize, ilk etapta 130 HP gücündeki 1.2 litrelik turbo benzinli motor ve AT8 otomatik şanzıman kombinasyonuyla gelen yeni Mokka; Edition ve GS olmak üzere iki farklı donanım seçeneğiyle satışa çıkıyor. Yeni Mokka, 1 milyon 604 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Yeni tasarım detayları ile güncellendi

Yeni Mokka Opel'in yeni SUV ailesinin B-SUV sınıfındaki temsilcisi yeni Mokka, yeni bir Opel “Şimşek” logosu ve ön yüzünde yer alan Opel Vizör tasarımı ile cesur ve yalın bir dış görünüme sahip. Yeni aydınlatma tasarımına sahip olan Mokka’da IntelliLux LED® Matrix Farlar yerini alıyor. Yeni tasarımlı aydınlatma grubu, çok kısa sürelerde reaksiyon gösteren çok sayıda LED hücresi sayesinde kusursuz bir uyarlama sağlanıyor, karşıdan gelen veya önde gitmekte olan araçlar yolu aydınlatan ışık demetinden perdeleniyor. Yeni Mokka’da Tropikal Yeşil, Kolibri Mavi ve Grafik Gri olmak üzere üç yeni renk ve GS donanımında sunulan 18 inçlik jant seçeneği mevcut. Ayrıca GS donanımda siyah renkli tavan standart, siyah renkli kaput opsiyonel olarak sunuluyor.

Teknoloji ve sürdürülebilirliği ön planda tutuyor

Yeni Mokka’daki en büyük değişiklikler ise iç mekanda öne çıkıyor. Burada, kokpit artık daha da net bir görünüme sahip ve aracın ön tarafındaki Opel Vizor grafiklerini tamamlıyor. Yenilenen modelde sürücüler ve yolculara yeni nesil bilgi-eğlence sistemi ile farklı bir deneyim sunuluyor. Yeni Mokka’nın her iki versiyonunda da standart olarak 10 inçlik dijital sürücü bilgi ekranı ve yeni 10 inçlik renkli dokunmatik ekran sunuluyor. Sistem, tıpkı bir akıllı telefon gibi widget seçenekleri kullanılarak kolayca özelleştirilip yönetilebiliyor. Ayrıca kullanıcılar yeni nesil multimedya üzerinden kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto bağlantıları gerçekleştirerek sürüşü çok daha keyifli hale getirebiliyor. Yeni Opel Mokka’da yeni tasarıma sahip direksiyon sürüş ve erişim kolaylığı sağlarken iç mekanında geri dönüştürülmüş malzeme içeren koltuk kumaşları markanın sürdürülebilirliğe olan bağlılığını ortaya koyuyor.

Verimlilik performans bir arada

Yeni Mokka, mevcut 1.2 litrelik üç silindirli benzinli motor seçeneği ile verimlilik ve performans arasında ideal dengeyi kuruyor. Yeni Mokka, ülkemizde 130 HP gücünde ve 230 Nm maksimum torka sahip 1.2 litrelik turbo benzinli motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. 130 HP’lik motor, 0-100 km/s hızlanmasını 9,2 saniyede tamamlıyor ve 200 km/s maksimum hıza ulaşıyor. Birbiriyle uyum içinde çalışan güç ve aktarma organları muhteşem bir yakıt tüketimi performans dengesini beraberinde getiriyor. Bu motora, AT8 otomatik şanzıman eşlik ediyor. Sürücü isterse direksiyondaki vites değiştirme kulakçıkları ile manuel olarak da vites değiştirebiliyor.

Güvenlikte sınıf atladı

Yeni Mokka, sunduğu gelişmiş destek sistemleri ve üstün aydınlatma teknolojisi ile öne çıkıyor. Yeni Mokka’da Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi, Aktif Acil Frenleme Sistemi, Şerit İhlali Uyarı Sistemi, Ön Çarpışma İkazı gibi Standart Güvenlik donanımlarına ek olarak Şerit Ortalama Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi sürüş güvenliğini üst seviyelere taşıyan destek sistemleri bulunuyor.

Opel hakkında
Avrupa’nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya’nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021’de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV’nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60’ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılında lansman yapılan tüm araçların elektrikli motor seçeneği de satışa sunuldu. Bu strateji, Opel’in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.

Opel, dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis tarafından sunulan marka portfoyünün bir parçasıdır. Stellantis (NYSE: STLA) hakkında daha fazla bilgi için www.stellantis.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1918 yılında ticari hayatına başlayan ve bugün otomotiv, turizm, inşaat, perakende ve bilişim gibi alanlardaki yatırımlarıyla Türkiye çapında faaliyetlerini sürdüren Tunalar Topluluğu, sosyal sorumluluk projelerini Erol Tuna Vakfı aracılığıyla sürdürüyor. Türk Kızılay’ı İstanbul Şube Başkanlığı tarafından yürütülen ‘81 İl 81 Anaokulu Projesi’ kapsamında Erol Tuna Vakfı’nın destekleriyle yapımı tamamlanan Tunalar Kızılay Anaokulu’nun açılışı yapıldı. İstanbul Pendik’te bulunan, 4 derslikli ve 120 öğrenci kapasiteli Tunalar Kızılay Anaokulu’nun açılışına, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, İstanbul Valisi Davut Gül, Kızılay Genel Başkan Vekili Ramazan Saygılı, Türk Kızılayı İstanbul Merkez Şube Başkanı Yılmaz Sezgin, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin ve Tunalar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tuna katıldı.

Tüm fiziki ve teknik ihtiyaçlar düşünülerek yapımı tamamlanan Tunalar Kızılay Anaokulu, öğrencilerin erken yaştan itibaren doğru pedagojik eğitimi alabilmeleri ve bilimsel, çağdaş bireyler olarak geleceğe hazırlanmaları amacıyla bölgeye kazandırıldı. 81 ilde yapılmakta olan anaokulları, Türk bayrağının simgeleri olan ay ve yıldızı esas alan mimari bir yapıda inşa ediliyor. 350 metrekare kapalı, 110 metrekare açık alana kurulan Türk Kızılay’ı Anaokullarında çocukların gelişimi için gerekli tüm eğitim ve oyun birimleri yer alıyor.

Ülkemizin aydınlık geleceği için en büyük yatırımı eğitime yapmak gerekiyor

Açılışta konuşan Tunalar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tuna, Türk Kızılayı’nın eğitim hayatının temelinin atıldığı ve en önemli adımı olan okul öncesi eğitime vizyoner bir bakış açısı getiren, fırsat eşitliğini destekleyen ve eğitimin niteliğinin artırılmasında kritik bir rol oynayan 81 İl 81 Anaokulu Projesi’ne katkıda bulunmaktan gurur duyduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin 100. yılını geride bıraktığımız bu özel dönemde, ülkemizin aydınlık geleceği için en büyük yatırımı eğitime yapmak gerektiğine inanıyoruz. Cumhuriyetimizin bize miras bıraktığı değerler, eğitimle güçlendikçe anlam kazanacaktır. Atatürk’ün “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder” sözünden ilham alarak, çocuklarımızın çağdaş bir eğitimle büyümesine katkıda bulunmayı bir görev kabul ediyoruz. Bizler, Tunalar Topluluğu olarak, yalnızca ekonomik ve ticari faaliyetlerle değil, aynı zamanda toplumumuza hizmet edecek kalıcı eserler bırakma vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu bağlamda, bünyemizde kurulan Erol Tuna Vakfı, eğitime destek misyonunu daha ileri taşımak için önemli bir araç oldu. Daha önce Trabzon’da açılışını gerçekleştirdiğimiz Fatma Tuna Kızılay Anaokulu, kasım ayında Hatay’da temel atma törenini yaptığımız Hatay Tunalar Kızılay Anaokulu ve yine bu yıl açılışını gerçekleştireceğimiz Trabzon Mehmet Ali Tuna Anadolu Lisesi ve Erol Tuna Vakfı Bilim ve Sanat Merkezi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün işaret ettiği yolda daima ileriye yürümenin göstergesidir. Bu süreçte projeyi himaye eden Sayın Semiha Yıldırım’a, Türk Kızılay’ı İstanbul Şube Başkanlığı ve Türk Kızılay’ının değerli yöneticilerine ve emeği geçen tüm paydaşlara şahsım ve topluluğumuz adına şükranlarımızı sunuyorum.

Tunalar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tuna ayrıca, “Açılışını yaptığımız Tunalar Kızılay Anaokulu da bu misyonun önemli bir parçasıdır. Sadece bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, çocuklarımızın güvenle öğrenip büyüyebileceği, yaratıcı düşüncelerini geliştirebileceği bir yuva olarak tasarlandı. Burada, çocuklarımızın sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunacak çağdaş ve yenilikçi bir eğitim anlayışı ile yola çıkıyoruz. İyi ki anaokulları yapıyoruz. Zira eğitime katkıda üniversitelerin çarpan etkisi 1 iken anaokullarının 7’dir. Bu nedenle çok sayıda anaokulu yapma ısrarımız çok doğru bir harekettir” açıklamasında bulundu.