Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin ilk teknik porselen karo üreticisi olan Seranit Granit Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Seranit), Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) onayının ardından Halk Yatırım liderliğinde halka arz sürecini başlatıyor. Sektördeki öncü konumu, kaliteli ürünleri, yenilikçi hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren Seranit, paylarını 27-28-29 Ocak tarihlerinde 12,00 TL sabit fiyat ile yatırımcılara sunacak.

Türkiye’nin ilk teknik porselen karo fabrikası olarak 1992 yılında kurulan ve Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçen Seranit, bugün 700 dönümlük bir alanda, iki üretim tesisi ve 14 milyon m² üretim kapasitesiyle faaliyetlerini sürdürüyor. “Yeniliklerin Merkezi” mottosuyla hareket eden Seranit’in halka arz kapsamında SPK’ya yaptığı başvuru onaylandı ve talep toplama tarihleri 27-28-29 Ocak olarak belirlendi.

Seranit’in halka arz süreci, Halk Yatırım liderliğinde, 38 aracı kurumdan oluşan geniş bir konsorsiyum tarafından yürütülecek. Halka arz kapsamında, şirket sermayesinin 300 milyon TL’den 428,6 milyon TL’ye artırılmasıyla oluşan 128,6 milyon TL nominal değerli pay ile birlikte mevcut ortağa ait 21,45 milyon TL nominal değerli (B) grubu paylar halka arza konu edilecek. Böylece toplamda 150 milyon 50 bin TL nominal değerli pay yatırımcılara sunulacak. 1 TL nominal değerli paylar 12,00 TL sabit fiyat üzerinden satılacak ve 21 gün fiyat istikrarı söz konusu olacak.

Halka arz edilen payların %75’i yurt içi bireysel yatırımcılara, %10’u yurt içi yüksek başvuru yapan yatırımcılara ve %15’i yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilecek. Halka açıklık oranı, ek satış hariç olmak üzere %35 olacak.

Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç: “Halka arz, şirketimizi daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacak.”

Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, halka arz süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, “Seranit olarak, yüksek teknik değerlere sahip, dayanıklı ve estetik ürünlerimizle sektörde 30 yılı aşkındır yer alıyoruz. Bugün itibarıyla 8 mağaza, yurt içinde 85 bayi, 40 ülkede 55 satış noktası ve 3.000’den fazla müşteri portföyümüzle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sürdürülebilir büyüme hedefimiz doğrultusunda yenilikçi yapımız ve güçlü üretim kapasitemizle halka arz gibi önemli bir adım attık. Halka arz sayesinde hem markamızın bilinirliğini artırmayı hem de şeffaflık ve kurumsallaşma standartlarımızı ileriye taşımayı hedefliyoruz. Bu süreç, şirketimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacak. Yatırımcılarımız için yeni fırsatlar sunarak, ulusal ve uluslararası pazarlardaki konumumuzu güçlendireceğiz” dedi.

Seranit, güçlü üretim kapasitesi ve 30 yılı aşkın tecrübesiyle büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, Türk seramik sektörünün, üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli açısından dünya çapında önemli bir konuma sahip olduğunu belirtti ve şu değerlendirmelerde bulundu; “Küresel ve bölgesel dinamikler açısından 2024 yılında yaşanan değişimler, sektöre yönelik yeni düzenlemeler ve inşaat sektöründeki dinamiklerin, 2025 yılında Türk seramik sektörüne önemli fırsatlar sunacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda da ihracatımızın genişlemesiyle dünya pazarında çok daha güçlü bir yer edineceğimize inanıyoruz. Seranit olarak, ürün portföyümüz ve güçlü üretim kapasitemizle hem yurt içinde hem de uluslararası pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz.”

Halka Arz Detayları:

Halka arz fiyatı: 12,00 TL sabit fiyat
Halka arz edilen toplam pay miktarı: 150 milyon 50 bin TL nominal değer
Talep toplama tarihleri: 27-28-29 Ocak 2025
Halka açıklık oranı: %35 (Ek Satış Hariç)
Konsorsiyum lideri: Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
Halka arz sonrası sermaye: 428,6 milyon TL

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Global kurumsal iş uygulamaları şirketi IFS, 2024 finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şimdiye kadarki en güçlü finansal performansını duyuran şirket, endüstriyel yapay zekaya olan talebin artırdığı büyüme sayesinde toplam gelirini 1,228 milyar Euro'ya çıkardı.

Kurumsal cloud ve endüstriyel yapay zeka yazılımları şirketi IFS, 2024 yıl sonu itibariyle şimdiye kadarki en güçlü finansal performansını duyurdu. Buna göre, Yıllık Düzenli Geliri’ni (ARR) yüzde 32, Cloud Geliri’ni ise yıllık bazda yüzde 38 artıran şirketin Yıllık Düzenli Geliri 1 milyar Euro'yu aşarken, toplam geliri de 1,228 milyar Euro'ya ulaştı. IFS'in global iş ortağı ağı, ortak gelirinin yüzde 34 artmasıyla müşterilere değer sunmada önemli bir rol oynamaya devam ediyor. IFS organik olarak büyümesini, varlık yönetimi ve varlık yatırım planlamasında global bir şirket olan Copperleaf ve yapay zeka destekli havacılık bakım yazılımı sağlayıcısı EmpowerMX gibi iki stratejik satın almayla tamamladı.

350’den fazla yeni şirket IFS müşterisi oldu

2024 içerisinde dünyanın en büyük ve en saygın markaları IFS'i tercih ederken, Comcast, Electrify America, E.On, Exelon, HomeServe, Miele, Molson Coors, Modulaire Group, Rolls-Royce Power Systems, Saudi Electricity Company, Sureserve Group, Quanta Services ve Vattenfall dahil olmak üzere 350'den fazla yeni şirket IFS müşterisi oldu. IFS pek çok önemli başarılara da imza attı. Buna göre şirket, 2024 Gartner Peer Insights "Voice of the Customer" raporuna göre “Saha Servis Yönetimi” ve “Ürün Odaklı Şirketler için Cloud ERP” kategorilerinden sonra “Kurumsal Varlık Yönetimi” kategorisinde de “Müşterilerin Tercihi” oldu. Bununla birlikte IFS, The Software Report'un “2024 Yılı En İyi 100 Yazılım Şirketi” listesinde 1 numaralı üretici olarak yerini aldı.


“Müşterilerimiz IFS.ai'den olağanüstü bir değer elde ediyor”

Bu başarı ile ilgili konuşan IFS CEO'su Mark Moffat şunları söyledi: “Şirketlerin IFS.ai'ye olan yüksek müşteri talebi ve sürdürülebilir finansal performansı sayesinde IFS, endüstriyel yapay zeka devrimine öncülük ediyor. Bu, kurduğumuz güvenin bir kanıtıdır. Müşterilerimize ve iş ortaklarımıza ortak geleceğimize olan güvenleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Başarımız, sektör odaklı stratejimizin güçlü bir şekilde uygulanmasının bir sonucudur.”

IFS CFO’su Matthias Heiden ise yaptığı açıklamada “1 milyar Euro’luk Yıllık Düzenli Geliri aşmak, kurumsal yazılım sektöründe önemli bir kilometre taşı ve müşterilerimize sunduğumuz güvenilirliği yansıtıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde nakit akışı ve dönüşüm de önemli ölçüde arttı. Bu da iş dönüşümü ve strateji yürütme alanında çok güçlü olduğumuz anlamına geliyor. Söz konusu gelişmeleri takip etmemiz de yıllık düzenli gelirimizi yüzde 32 oranında artırmamızı sağladı. IFS olarak sahip olduğumuz dayanıklılığı, sektör odaklı inovasyonu ve abonelik altyapılı iş modelimize dayanan güçlü görünümümüzü 2025 için de devam ettireceğiz” dedi.

IFS hakkında

IFS, dünya genelinde üretim, dağıtım, servis ve bakım-onarım yapan şirketler için endüstriyel yapay zeka entegre Kurumsal İş Uygulamaları (ERP/EAM/FSM) sunar. Uzman olduğu sektörlerde hizmet verdiği şirketlerin, uçtan uca tüm ihtiyaçlarını yıllar içinde geliştirdiği uzman çözümlerle karşılamayı amaçlayan IFS, 7000’den fazla çalışanı ve büyüyen ekosistemiyle sayısız müşteriye hizmet vermektedir. IFS, hizmet verdiği şirketlerin dijital dönüşümün avantajlarından faydalanarak kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmesini ve sürdürülebilir başarılar kazanmasını hedefler.
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Akbank, kendi girişimlerini kurmak isteyen Akbanklıları desteklemek için başlattığı kurum içi girişimcilik programı Akbank+ kapsamında yeni yatırımlara imza attı. Programın ilk dönem girişimlerinden Voltla’ya 200 bin dolar devam yatırımı gerçekleştiren Akbank, ikinci dönemde hayat bulan Fundero girişimi için de 400 bin dolar yatırım kararı aldı. Böylece Türkiye’nin ilk tam zamanlı kurum içi girişimcilik programı olan Akbank+ ile ekosisteme kazandırılan girişim sayısı 4’e yükselirken, Akbanklı girişimlere gerçekleştirilen toplam yatırım da 2 milyon dolara ulaştı.
 
Akbank, girişimcilik ve inovasyon kültürünü zenginleştiren kurum içi girişimcilik programı Akbank+ kapsamında Akbanklı girişimlere yeni yatırımlar gerçekleştirdi. Akbank’ın İnovasyon Merkezi Akbank LAB çatısı altında hayat bulan ve İnsan ve Kültür desteğiyle hayata geçirilen Akbank+, Akbanklıların girişimleri üzerinde tam zamanlı çalışabilmelerine olanak tanıması ile alanında bir ilk. Yaklaşık 6 ay süren programa katılan kurum içi Akbanklılar, yoğun eğitim ve mentorluk sürecinin ardından yatırım alarak kariyer yolculuklarına girişimci olarak devam etme şansına sahip oluyor.
 
İki yeni yatırımla Akbank, kurum içerisinde Akbanklılar tarafından geliştirilen girişimleri desteklemeye devam ediyor. Bu kapsamda Akbank+ programının ilk döneminde 500 bin dolar yatırımla hayat bulan Voltla girişimine 200 bin dolar devam yatırımı, programın ikinci döneminde geliştirilen Fundero girişimine ise 400 bin dolar değerinde yatırım gerçekleştirilmesine karar verildi.
 
Atık süreçlerini dijitalleştiren Waste Log, elektrikli araç kullanıcı deneyimini tek bir platformda buluşturan Voltla ve mobil oyun stüdyolarına yönelik yapay zeka desteğiyle analitik iç görüler sunan Metriqus’un ardından yatırım kararı alınan Fundero, programın dördüncü mezun girişimi oldu. Devam yatırımı dâhil Akbank’ın Akbank+ kapsamında yaptığı yatırımlar 2 milyon dolara ulaşırken programın üçüncü dönemi için ise geri sayım başladı.
 
Burcu Civelek Yüce: “Güçlü inovasyon ve girişimcilik kaslarımızla pozitif bir etki yaratıyoruz”
Programın yakaladığı başarıdan duydukları memnuniyeti ifade eden Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “Akbank olarak yenilikçi çözümlerle müşterilerimize ve iş ortaklarımıza sürdürülebilir değer sunmaya odaklanıyoruz. 2016’dan bu yana Akbank LAB çatısı altında dünyanın dört bir yanından girişimler ve finteklerle kurduğumuz iş birlikleri ve açık inovasyon programlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyor, aynı zamanda ekosistemi destekliyoruz. Akbank+, inovasyon kültürümüzün en güçlü yansımalarından biri olarak, Akbanklıların yenilikçi girişimleri Akbank desteğiyle tam zamanlı olarak hayata geçirmesine olanak tanıyor. Bu program sadece Bankamız içerisinde girişimcilik kaslarımızı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkemiz ve dünyamız için pozitif bir etki yaratmamıza da olanak tanıyor. Fundero ve Voltla gibi bütüncül fayda sunan girişimleri ölçeklenmelerini sağlayacak seviyede yatırımlar ile desteklemeye ve yeniliklere imza atmaya devam edeceğiz” dedi.
 
Pınar Anapa: “Akbanklılara değer katan bir program”
Akbank+’ın yeni nesil yapısıyla Akbanklılar için güçlü gelişim fırsatları sunduğunu vurgulayan Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, “Girişimciliği ve yenilikçiliği kültürümüzün yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. Akbank+ ile Akbanklıların girişimcilik ruhunu destekleyerek kariyer yolculuklarını güçlendirmeye devam ediyoruz. Akbanklılar tam zamanlı olarak girişimleri üzerinde çalışarak hem kendilerini geliştirme hem de yenilikçi çözümler üreterek kariyerlerine girişimci olarak devam etme fırsatı yakalıyor. Aynı zamanda programa katılan tüm arkadaşlarımız, elde ettikleri deneyimle Bankamızın yenilikçi kültürünü temsil eden elçiler olarak görev alıyor. Bu program sayesinde Fundero ve Voltla gibi başarılı girişimlerle ekonomik, çevresel ve toplumsal değer yaratmaktan mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.
 
Fundero: E-Ticarette Alternatif Finansman Platformu
Akbanklı Uğur Emre Baykal, Tarık Hayat ve Mehmet Bora Aydın tarafından geliştirilen Fundero, e-ticaret sektöründeki satıcılara yönelik yenilikçi bir finansman platformu sunuyor. Satıcıların verilerini analiz ederek uygun finansman seçeneklerini belirleyen platform, bu süreçte anlaşmalı finansman sağlayıcılarıyla entegre çalışarak işletmelerin alternatif kaynaklara hızlı ve kolay erişimini sağlıyor.
 
Voltla: Elektrikli Araç Kullanıcılarına Yönelik Çözümler Tek Bir Platformda
Akbank+ programı kapsamında Esra Gül Korkmaz ve Özgür Barış tarafından geliştirilen Voltla, elektrikli araçların şarj istasyonlarını tek bir platform üzerinden görüntüleme, akıllı rota planlama ve ödeme gibi entegre hizmetler sunuyor. Akbank+ programının ilk döneminden itibaren başarıyla büyüyen Voltla, aldığı yeni yatırımla hizmet ağını genişletecek.

Geride
bıraktığımız haftada merkez bankalarının kararları öne çıktı Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
faiz kararını takip ettik, TCMB beklentilere paralel olarak politika faizini 250 baz puan indirimle 47 5 ’tan 45 seviyesine
indirdi Metinin en dikkat çekici cümlesi «Likidite koşulları yakından izlenecek ve sterilizasyon araçları ek tedbirlerle etkili
şekilde kullanılmaya devam edilecektir » oldu Hemen ardından ilk adım olarak Cuma günü 20 yıl sonra ilk kez 30 gün
vadeli depo alım ihalesi açtı Buna ek olarak başka likidite adımları gelmesini bekleriz ancak bu adımlar bankalar için negatif
olabilir Her ne kadar faiz indirim sürecine başlamış da olsak aslında çok şahin bir TCMB ile karşı karşıyayız 2024 yılında
yüksek fonlama maliyetleri ve enflasyonun düşüş hızının yavaşlaması bankalar üzerinde baskı yaratmıştı Geçtiğimiz
haftalarda uygulamaya giren 6 ay ve daha uzun vadeler için KKM’nin yenilenmeme adımını da olumlu buluyoruz 2025
yılında marjlarında normalleşme beklesek de bankalar için asıl 2026 yılının daha olumlu bir dönem olacağı kanaatindeyiz
şu an ortalama 26 olan özsarmaye karlılığının önümüzdeki sene enflasyonun üzerinde olmasını bekleriz Tahvil faizlerinin
kademeli düşecek olması da bankaların karlılıklarını artıcı bir diğer unsur olarak karşımıza çıkacaktır Düşen enflasyonla
birlikte bu yıl TCMB, makroihtiyati tedbirleri de bankalar için gevşetecektir Bankalarda 2025 2026 için olumluyuz
Temmuz
ayında Türkiye'nin kredi notunu iki kademe artırarak görünümü pozitif olarak belirleyen Moody's şimdi görünüm
ve notta bir değişiklik yapmazken yapılan açıklamada ortodoks politikalara dönüşün olumlu olduğu ancak makroekonomik
dengesizliklerin sürdürülebilir biçimde azalmasının zaman alacağını belirtti Ayrıca makroekonomik istikrarı yeniden
sağlayan, enflasyonu sürdürülebilir bir şekilde azaltan ve büyümeyi kredi kaynaklı iç talepten uzaklaştıran politikaların etkili
bir şekilde uygulanmaya devam edilmesi durumunda kredi notunun yükseltilebileceğini ifade etti
Diğer
taraftan Ocak ayında enflasyonun 4 0 4 50 civarlarında geleceğini düşünüyoruz TCMB 23 Ocak PPK kararında faiz
indirimlerinin devam edeceği mesajlarını bizlere «Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve
enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir» cümlesini
çıkararak vermiş oldu Bizler de bu yıl ortasına kadar 37 5 seviyesine 1000 bps indirim bekliyoruz
Bir
diğer karar ise BOJ’dan geldi karar 1 ’e karşı 8 oy ile alındı ve bu karara muhalefet eden tek BOJ üyesi Nakamura oldu
BOJ Temmuz ayında 25 baz puanlık bir faiz artırımı yapmıştı ve tüm küresel piyasaları derinden etkilemişti Cuma sabah
saatlerinde ise ikinci bir 25 baz puanlık artırımı da almış olduk Böylece politika faizi 0 5 seviyesine, 2008 yılından bu yana
en yüksek seviyesine yükselmiş oldu
Çin
Merkez Bankası arka arkaya üçüncü ayda da faiz oranlarında değişikliğe gitmedi Ekonominin 5 hedefi doğrultusunda
büyümüş olmasının bir nebze de olsa Çin MB’sını rahatlattığı söylenebilir 1 yıllık LPR 3 1 5 yıllık LPR 3 6 ’ya sabitlenmiş
oldu
Süregelen
Davos Zirvesine bağlanan Trump’tan faizler ile ilgili enteresan açıklamalar geldi «Faiz oranlarının derhal
düşmesini talep ediyorum» sözleri öne çıktı Sonrasında da Çin’e yönelik çok yeni bir söylemde bulunmadı Savaşı
bitireceğim söylemlerine ek olarak «Bu savaşı artık bitirme vakti geldi » diyerek Rusya Ukrayna savaşı hakkında
açıklamalarını yinelenmiş oldu Burada kritik olan bizce Powell ve ekibine yapacağı baskı Powell oldukça şahin duruşunu
baskıları dikkate almadan, veri odaklı olarak sürdürebilecek mi? Faizler inerse enflasyonist endişeler artabilir, Trump enerji
fiyatlarını aşağı çekerek bu baskıyı ortadan kaldırmayı planlıyor Trump’ı izlemeye devam edeceğiz

  Pardus Portföy Yönetimi A.Ş
   https://pardusportfoy.com/
 
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İleri teknoloji ve yüksek mühendislik gücüyle yaklaşık 25 yıldır elektrik enerjisinin sürdürülebilir dönüşümüne rehberlik eden Ekos Teknoloji ve Elektrik A.Ş., yurt içinin yanı sıra yurt dışı pazarlarda da istikrarlı bir şekilde büyüyor. Afrika, Asya, Avrupa ve Güney Amerika gibi dünyanın dört kıtasında, 36 ülkeye ihracat yapan şirket, General Electric'in katma değerli çözüm ortağı sıfatıyla yenilikçi enerji çözümlerini global arenaya taşımaya devam ediyor.
Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklama ile yurt dışında yeni bir anlaşmaya imza attığını duyururken, söz konusu açıklamada, "Şirketimiz, General Electric ile arasında devam eden stratejik iş birliği çerçevesinde, yurtiçinde sektör liderlerinden olan bir güç trafosu üreticisi müşterimizden Suudi Arabistan projelerinde kullanılmak üzere trafo varlık yönetimi sistemlerinin mühendislik ve tedarikine ilişkin sipariş almıştır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, sipariş tutarı toplam 5 milyon 521 bin 500 dolar olan ürünlerin, 2025 ve 2026 yılları içerisinde teslimatının planlandığı belirtildi.
Hassas algılama, ölçüm ve veri işleme teknolojilerinin ürünü olan bu yenilikçi varlık yönetimi sistemleri; işletme altındaki trafoların performans, güvenlik ve emre amadelik bakımından önemli olan değerlerini çevrim içi ve sürekli izleyerek, beklenmedik arızaların ve plansız kesintilerin önüne geçmeyi, dolayısıyla buna bağlı iş gücü ve üretim kayıplarını da önlemeyi sağlıyor. Bu sayede işletme giderlerini düşüren bu önleyici bakım sistemleri, aynı zamanda elektrik şebekesindeki en kritik ve değerli varlık olan güç trafolarının etiket değerlerine uygun işletme koşullarında çalışmasını temin ederek, işletme ömürlerini uzatıyor, enerji verimliliğine katkı sağlıyor, zamansız ve gereksiz sermaye yatırımlarının da önüne geçiyor. Dolayısıyla, yüksek teknoloji ürünü bu sistemler; aynı anda işletme, varlık, enerji ve yatırım verimliliklerini artırarak işletmelere ve topluma önemli faydalar sağlıyor.
"Yeni anlaşmalar ile global arenadaki gücümüzü artıracağız"
İmzaladıkları yeni anlaşmanın önemine ilişkin bilgi veren EKOS Electric İş Geliştirme Direktörü Mehmet İmeryüz "Kuruluşumuzdan bugüne kadar uluslararası pazarlarda, her biri kendi alanında lider küresel veya yerel kurumlarla gerçekleştirdiğimiz ortaklıklarla prestijli projeleri hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Birden fazla ülkedeki farklı şirketlerle geliştirdiğimiz iş birliklerinin ürünü olan bu projeler, insan kalitemizin ve profesyonel iş yapma tarzımızın da bir göstergesi. Başarılı bir performansla tamamladığımız 2024 yılının ardından 2025 yılına da ihracat bakımından iyi bir başlangıç yapıyoruz. Hedefimiz; gelecek dönemde de teknoloji ve mühendislik alanındaki gücümüzü, uluslararası arenada doğru ve kalıcı ortaklıklar kurma tecrübemizle bir araya getirerek, yenilikçi çözümlerle global arenada büyümeye devam etmek ve uluslararası pazardaki gücümüzü pekiştirmek" dedi.

Cuma günü ABD’de S&P Global imalat PMI verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde, 50,1 seviyesinde açıklandı. Ancak S&P Global hizmet PMI verisi beklentilerin altında, 52,8 olarak duyuruldu. Bileşik PMI verisi ise dokuz ayın en düşük seviyesine gerileyerek dikkat çekti. Her iki verinin de 50 eşiklerinin üzerinde gelmesi, sektörde genişlemeye işaret ediyor. Donald Trump, Kolombiya’ya yönelik tarifeleri ve yaptırım planlarını, Kolombiya’nın düzensiz göçmenleri taşıyan uçakların inişine izin vermesi ile durdurdu. Çin tarafında ise açıklanan imalat PMI verileri beklentilerin altında kaldı. Hafta, ekonomik takvim açısından yoğun geçecek ve önemli faiz kararlarını izliyor olacağız. ABD’de Fed’in bu hafta faiz değişikliği yapması piyasalarda beklenmiyor; ancak Powell’ın Trump’ın göreve başlamasının ardından yapacağı ilk faiz kararı toplantısı, dikkatle takip edilecek. Avrupa bölgesinde ise faiz kararı ön planda olacak. Cuma günü dolar endeksi 108,13 seviyelerinden işlem görmeye başladı, ancak satıcılı bir seyirle 107,44’e kadar geriledi. Bugün alıcılı bir hareket görülmekte.

EURUSD paritesi, doların değer kaybetmesi ile 1,0522 seviyelerine kadar yükseldi ve 1,05 seviyesinin hemen altında işlem gördü. Bugün benzer seviyelerden açılış yapan parite, %0,34 değer kaybı yaşamakta. Teknik açıdan, 50 günlük hareketli ortalama seviyesi olan 1,0429, destek olarak izlenebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 1,05 seviyesinin üzeri direnç olarak takip edilebilir.



 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/01/27/fx-teknik-analiz-raporu-27-01-2025/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

TCMB internet sitesinde yeni bir Ekonomi Notu yayımlandı:

Notun bonuç bölümünde şu bulgulara yerv erildi:

 Mevduat büyüklüğü mevduat faiz oranları üzerinde etkili olan faktörlerden biri olup analiz edilen son 10
yıllık dönemde yüksek tutarlı mevduata uygulanan faiz oranları, düşük tutarlı mevduata uygulanan faiz
oranlarından daha yüksek gerçekleşmiştir. Literatürde değinildiği üzere, yüksek tutarlı mevduat
sahibinin finansal okur yazarlığının daha fazla olması, banka riskliliğini daha iyi izlemesi ve faiz oranları
değişimine daha duyarlı olması bankaların bu müşterilerine daha yüksek faiz vermelerine neden
olmaktadır. Düşük tutarlı mevduatın sigortalanan kısmının daha fazla olması ve bankaların sigortalı
mevduata daha az faiz önermesi de faiz farkının oluşmasına yol açan faktörlerden diğeridir.
Türkiye örneğinde yüksek ve düşük tutarlı mevduat veri setinden yararlanılarak elde ettiğimiz betimsel
ve ampirik bulgularımız, yüksek ve düşük tutarlı mevduat hesaplarının faiz oranları arasındaki farkın
enflasyon beklentilerinin bozulduğu ve para politikasının sıkılaştığı dönemlerde yükseldiğine işaret
etmektedir. Literatürle uyumlu olarak, bankaların büyüklüğünün ve likit olma durumlarının (piyasa
fonlaması payının) da mevduat büyüklüğüne göre faiz farklılaşmasında etkili olduğu görülmektedir.
Ayrıca, analiz döneminde uygulanan TL mevduat payının artırılmasına yönelik politikaların faiz farkının
yükselmesine neden olduğu bulunmaktadır. Yine literatürle ilişkili olarak, banka spesifik
değişkenlerden, mevduat dışı fonlama payı ve maliyeti, sermaye yeterlilik rasyosu ve kredi büyümesi de
dönemsel olarak mevduat faizlerinde etkili olmaktadır. Bununla birlikte, kur korumalı hesapların
mevduattaki payı düştükçe ve enflasyon beklentileri iyileştikçe söz konusu faiz farkının azalacağı
değerlendirilmektedir. Düşük tutarlı mevduata sahip yatırımcıların yüksek tutarlı mevduata benzer
faizler alması, yatırımcının tüketim yerine tasarruf tercihini artırarak enflasyon görünümüne olumlu
katkıda bulunacaktır.
 
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/a432e48c-61e3-4453-91c4-01f8f054eac4/en2501.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-a432e48c-61e3-4453-91c4-01f8f054eac4-piC-nhZ