Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilet alma deneyimini, öncesini ve ötesini yenden tanımlayan Mobilet, dijital erişilebilirliğin ayrıcalık değil, hak olduğu gerçeğinden hareketle, yapay zeka tabanlı erişilebilirlik çözümü Binclusive ile iş birliği yapıyor. Mobilet, web sitesinde gerçekleştirdiği Binclusive entegrasyonu ile engelli bireylerin dijital deneyimlerini iyileştiriyor. Dijital dünyada hiçbir bireyin geride kalmaması gerektiğine inanan Mobilet bu adımla kapsayıcılığı bir standart haline getirmeyi hedefliyor.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hayata geçirilecek bu yenilikle artık engelli kullanıcılar, erişilebilirlik menüsü ile Mobilet’i kolayca kullanabilecek.
Teknoloji Herkesin Hayatını Kolaylaştırmalı!
Teknolojiyi sosyal fayda için kullanan Mobilet, sosyal hayatın herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanıyor. Dijital dünyayı herkes için eşit kılmak adına önemli bir adım atan Mobilet, Binclusive entegrasyonu sayesinde görme engelli kullanıcıları için optimize edilmiş bir deneyim sunuyor ve böylece dijital erişilebilirliğin önemine dikkat çekiyor.
Bu entegrasyon ile toplumda kapsayıcı bir yaklaşımı benimseyen Mobilet, erişilebilirliği artırarak, teknolojinin herkesin hayatını kolaylaştırması gerektiğinin altını çiziyor ve kullanıcıların ihtiyaçlarına duyarlı bir marka olarak sektöre ilham vermeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hamdi Ulukaya Girişimi, Türkiye’nin girişimcilerini küresel sahneye taşıdı! San Francisco’da bulunan Silikon Vadisi’nde yatırımcılara projelerini sunan startup kurucuları ayrıca Stanford Üniversitesi’nde bilim insanları ve Silikon Vadisi girişimcilik ekosistemiyle de bir araya gelerek global ağlarını genişletirken, yatırım alma ve dünyaya açılma yolunda önemli adımlar attılar.
Geçtiğimiz haftalarda Fortune dergisinin yayımladığı “Dünyanın En Güçlü 100 İş İnsanı” listesinde yer alan Hamdi Ulukaya’nın 2017 yılında kurduğu Hamdi Ulukaya Girişimi (HUG), 16-24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlediği Startup Destek Programı kapsamında Türkiye’den seçilen 5 startup'ı Silikon Vadisi’ne taşıdı. Program süresince, katılımcılar uluslararası yatırımcılarla buluşarak girişimlerini tanıtma ve küresel bağlantılar kurma şansı yakaladı. Hamdi Ulukaya Girişimi, Anadolu’nun girişimcilik ekosistemini güçlendirme ve Türkiye’den yeni dünya markaları çıkarma hedefiyle gerçekleştirdiği bu programı başarıyla tamamlayarak önemli bir başarıya imza attı.
Hamdi Ulukaya Girişimi, girişimcilerin uluslararası arenada seslerini duyurabilmesi ve küresel iş bağlantıları kurabilmesi için önemli kaynaklar ayırdı. San Francisco’da gerçekleşen program, Türkiye’den yaklaşık 4.000 başvuru arasından seçilen startupların projelerini uluslararası yatırımcılara tanıtması ve global iş dünyasıyla buluşması için tasarlandı. Bu kapsamda, girişimcilere Silikon Vadisi’nde sağlanan imkanlar, Hamdi Ulukaya Girişimi’nin Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine duyduğu güveni bir kez daha ortaya koydu.
Global Girişimcilik Zirvesi ve Stanford Üniversitesi’nde Yoğun Bir Hafta
Program boyunca çeşitli görüşmelere ve buluşmalara katılan girişimciler, Silikon Vadisi’nde Global Girişimcilik Zirvesi kapsamında 3 bin kişilik uluslararası yatırımcı grubuna sunum yaparak projelerini global arenada tanıtma fırsatı buldu. Program süresince birebir yatırımcı görüşmeleri de gerçekleştiren startuplar, yatırımcı bulma ve yatırım alma üzerine olumlu sonuçlar aldıkları bir süreç geçirdiler. Ek olarak Stanford Üniversitesi’nde düzenlenen oturumlara katılan girişimciler üniversite bünyesindeki eğitmenler ve bilim insanlarıyla bir araya gelerek akademik perspektif kazanımları elde ettiler.
Programın kapanışında Hamdi Ulukaya Girişimi tarafından düzenlenen etkinlikte Silikon Vadisi’nde bulunan yatırımcı ve girişimcilik ekosistemi bir araya geldi. Hamdi Ulukaya Girişimi’nin bu yılki katılımcılarının da tanıtıldığı etkinlikte Türkiye’den ayrılıp Silikon Vadisi’nde başarılı olmuş girişimci, akademisyen ve uzmanlar da ağırlandı. Etkinlik San Francisco’daki girişimcilik ekosisteminin yanında Türkiye’nin Silikon Vadisi’ndeki genç beyinlerini de bir araya getirdi.
Hamdi Ulukaya Girişimi 2024 Startup Destek Programı Katılımcıları
Bu yıl programa seçilen girişimler arasında, doğada bulunan molekülleri mikrokapsül teknolojisiyle tarım, gıda ve kimya sektörlerine yönelik biyolojik koruyuculara dönüştüren Nanomik Biyoteknoloji; teknoloji tabanlı atık yönetimi çözümleriyle döngüsel ekonomiye katkı sağlayan ve atık oluşumunu kaynağında önleyen Fazla; gıda artıkları ve yan ürünlerinden sağlıklı atıştırmalıklar üreten yenilikçi gıda teknolojisi girişimi Malty; 130’dan fazla ülkeye kargo teklifleri sunan ve depolama ile ikmal operasyonlarını optimize eden lojistik platformu Navlungo; ve üst düzey müşteri deneyimi için teslimat operasyonlarını dijitalleştirerek optimize eden akıllı teslimat platformu QDelivery bulunuyor.
Yatırım ve Bağlantılarla Güçlenen Gelecek
Silikon Vadisi deneyimi, startupların projelerini geliştirme, küresel bağlantılar kurma ve inovatif çözümlerine yatırım alma fırsatlarıyla doluydu. Program süresince edinilen bilgi ve deneyimler, girişimcilerin hem yerel hem de uluslararası başarı yolculuklarını hızlandıracak bir temel oluşturdu.
Silikon Vadisi deneyimine katılan startuplardan QDelivery’nin CEO ve kurucu ortağı Jankat Mesut Sarı program ile ilgili olarak “Hamdi Ulukaya Girişimi’nin bizim gibi Anadolu'nun çocuklarının buralarda vitrinde yer almasını sağlaması inanılmaz derecede katkı sağlıyor. Çok değerli, çok yüksek bir öneme sahip. Bence yakın gelecekte bu tarz programların katkısının bizim girişimcilik ekosistemimizde çığır açacağını ve onlara aslında bir karı kürüyerek o yoldan geçmeden imkan ve fırsatlar sunacağına inanıyorum” dedi.
Böyle bir program olmadığında Amerika'ya gelerek, bunu deneyimlemenin çok riskli olduğunu veya o adımın atılamadığı bir noktada kalabileceğini belirten Fazla Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı ise “Buraya gelip büyümek, buradan öğrenmek ve oradaki etkiyi burada ölçeklemek aslında tekrar Türkiye'ye Anadolu'ya yatırım yapma konusunda tabii ki çok büyük faydalar sağlayacaktır. Biz günün sonunda bir değer yarattık ve bu değeri dünyaya ölçeklediğiniz zaman gerek alacağımız finansal katkılarla gerek diğer geri beslemeler ile ülkemize daha fazla fayda sağlayabiliriz.” şeklinde konuştu.
HUG ile Sınırları Aşan Girişimcilik
2017 yılından bu yana Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini güçlendirme misyonuyla hareket eden Hamdi Ulukaya Girişimi, bu programla bir kez daha Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen girişimcilere güçlü bir destek verdi. 25 Kasım’da Türkiye’ye dönen katılımcılar, bir dünya markası olma yolunda sağlam adımlar attı.
Programın tamamlanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Hamdi Ulukaya ise, “Ben Amerika’ya ilk geldiğimde elimde tek bir çanta ve hayallerim vardı. Bugün geldiğimiz noktada Hamdi Ulukaya Girişimi olarak Türkiye’nin girişimci ruhunu dünyaya taşımanın gururunu yaşıyoruz. Ben yeni girişimcilerin işi daha kolay olsun istiyorum. Anadolu’nun girişimcilik potansiyeline güveniyorum. Dünya markaları yaratma yolunda bu gençlerin liderlik edeceğini görmek, büyük mutluluk. Bu, yalnızca bir başlangıç ve önümüzdeki yıllarda çok daha büyük başarılara tanıklık edeceğimize eminim.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borusan Otomotiv'in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Jaguar, yeni görsel kimliğinin ardından dönüşüm yolculuğunun bir sonraki adımı olarak ayırt edici tasarım vizyonunu ortaya koyan konsept aracını tanıttı. Jaguar, “Copy Nothing” felsefesi doğrultusunda gelecekteki araçlarına ilham vermek amacıyla cesur form ve oranlarla şekillendirdiği TYPE 00 konseptini Miami Art Week kapsamında ilk kez gösterdi. Jaguar’ın konsept aracı TYPE 00’dan ilhamla tasarlanacak ilk aracı, 2025 sonunda tanıtılacak dört kapılı elektrikli bir GT olacak.
Daha fazla görsel için: https://we.tl/t-6FogciUm1Q
Videolar için: https://we.tl/t-9fGtCif6RP
Jaguar, markanın yaratıcı vizyonunu fiziksel bir ifadeyle somutlaştıran korkusuz, özgün ve dramatik dönüşümüne devam ediyor. Jaguar'ın yenilikçi tasarım anlayışı olan Coşkulu Modernizm felsefesini yansıtan TYPE 00 markanın yeni kimliğini güçlü bir şekilde temsil ediyor. Miami Art Week'te tanıtılan Tasarım Vizyon Konsepti, Jaguar’ın kurucusu Sir William Lyons’ın "Copy Nothing" felsefesini hayata geçiriyor.
Benzersiz ve yenilikçi tasarım bakış açısıyla geliştirilen TYPE 00; elektrikli araç tasarım normlarının dışına çıkarak uzun bir motor kaputu, kıvrımlı tavan çizgisi, hareketli sırt profili ve dramatik bir siluet için 23 inç alaşımlı jantlarla sunuluyor. Jaguar’ın enerji dolu yeni kimliğini yansıtan TYPE 00’daki semboller, markanın zengin mirasından ilham alarak kökeninin değerli bir işareti olan "Leaper" ögesiyle de dönüşümü vurguluyor. Jaguar’ın cesur yeni yüzü TYPE 00, düz yüzeyleriyle de dikkat çekiyor. Camsız arka bagaj kapağı ve gövdeyle uyumlu camla donatılmış panoramik tavan, heykelsi bir izlenim yaratıyor. Jaguar’ın en yalın halini temsil eden TYPE 00, korkusuz bir yaratıcılığı simgeliyor.
Jaguar’ı; efsanevi mirası, sanatı ve duygusal çekiciliğiyle benzersiz bir İngiliz lüks markası olarak tanımlayan JLR CEO'su Adrian Mardell, “Jaguar, benim için derin bir anlam ifade ediyor. Şimdi Jaguar’ı yeniden keşfediyoruz ve E-TYPE gibi ikonik modellerimize duyulan hayranlığı tekrar canlandıracağız. Yolculuğumuza orijinal felsefemize sadık kalarak ‘Copy Nothing’ anlayışımızla devam ediyoruz ve eminiz ki sonuçlar etkileyici olacak.” dedi.
Tamamen elektrikli bir markaya dönüşümünü sürdüren Jaguar’ın bu değişimi, sadece tasarlanan modellerle sınırlı kalmayıp markanın tamamının yeniden şekillendirilmesini ifade ediyor. Jaguar Genel Müdürü Rawdon Glover ise “Jaguar için markanın DNA'sına sadık; ancak geleceğe dönük ve gerçekten öne çıkan cesur ve yaratıcı yeni bir karakter ortaya çıkardık.” dedi.
TYPE 00: Jaguar’ın Yeni Yaratıcı Felsefesi Coşkulu Modernizm’in Fiziksel İfadesi
“TYPE” ön eki; markanın kökenine, E-TYPE gibi öncü modellere dayanıyor. İsimdeki ilk sıfır, sıfır egzoz emisyonunu ifade ediyor. İkinci sıfır ise yeni neslin ilk aracı olarak statüsünü temsil ediyor. TYPE 00; vizyoner tasarımı, uzun motor kaputu, kıvrımlı tavan çizgisi, 23 inç alaşımlı jantları ve fastback sportif profiliyle elektrikli araçların geleneksel sınırlarının ötesine geçerek dramatik bir siluet oluşturuyor.
JLR Kreatif Direktörü Profesör Gerry McGovern OBE: “Jaguar’ın yeni yaratıcı felsefesinin saf bir göstergesi olan TYPE 00; cesur ve sınırsız yaratıcı düşünce ile kararlı bir iradenin sonucu. Bu, bizim ilk somut ifademiz ve Jaguar’ın gelecekteki model ailesi için de bir temel taşı niteliğinde. Jaguar, şimdiye kadar gördüklerinizden tamamen farklı bir tasarım anlayışı sunacak. Benzersiz tasarım anlayışı, sanatsal yaratıcılığın en üst seviyesine ulaşmayı amaçlayan bir vizyonu temsil ediyor.” dedi.
Coşkulu Modernizm
Jaguar’ın yeni yaratıcı felsefesi, markanın temas ettiği her noktada üç temel özellik ile ifade ediliyor. Bu özellikler, hem yenilikçi bir sanatsal görsel kimlik olarak hem de müşterilerle ilişki kurma biçiminde kendini gösteriyor.
Coşkulu: Canlı, özgür ve cesur. Tasarlanan araçlarda ve sunulan deneyimlerde kendini gösteriyor.
Modernist: Geleceğe odaklı, meraklı ve dünyadan ilham alan. Geçmişe saygılı ama aynı zamanda bağımsız.
Etkileyici: Bütünsel, duyusal ve sıra dışı. Müşterilerle anlamlı bağlar kuran.
Bu yaratıcı yaklaşım, Jaguar’ın hem tasarım anlayışını hem de müşteri deneyimini yeniden tanımlıyor.
Jaguar’ın Ruhunu Yeniden Yakalamak: TYPE 00
TYPE 00, markanın ruhunu ve özünü en yüksek seviyede yeniden yakalayacak bir sonraki Jaguar nesline ön hazırlık niteliğinde. Tasarım ve mühendislik açısından yepyeni bir yaklaşımla oluşturulan Jaguar Elektrik Mimarisi (JEA), TYPE 00’nun çarpıcı vizyonunu mümkün kılmak için sıfırdan geliştirildi. Bu özel teknoloji platformu, müşterilere büyüleyici bir sürüş deneyimi, etkileyici yol tutuşu ve üstün konfor sunmayı garanti ediyor.
Jaguar’ın en son elektrikli araç teknolojilerinin ve ilham verici tasarımlarının, giderek daha tekdüze hale gelen elektrikli araç (EV) pazarında markayı öne çıkarması hedefleniyor. İngiltere’de üretilen yeni nesil Jaguar ailesinin ilk modeli, 2025’in sonlarında tanıtılacak dört kapılı bir GT olacak. Bu araç, WLTP standartlarına göre tek bir şarjla 770 km’ye kadar menzil hedeflerken hızlı şarj ile ise yalnızca 15 dakikada 321 km’ye kadar menzil elde edilebilecek.
Çarpıcı Dış Tasarım
TYPE 00; yeni silueti, dikey ve keskin yüzeyleriyle kendinden emin bir duruş sergiliyor. Özgün tasarlanmış ön far imzası aracın köşelerini vurgulayarak ona genişlik kazandırıyor ve yere sağlam basmasını sağlıyor.
Yan profil, cesur oranlarla ön plana çıkıyor ve her iki tarafta Jaguar'ın “Leaper” figürü, el işçiliğiyle son şeklini almış pirinç plakaya lazerle kazınmış. Bu plaka arka kamera sistemleri çalıştığında etkileyici bir şekilde açılırken sarj potları ve ön hava girişlerinde olduğu gibi sadece ihtiyaç duyulduğunda görünür hale geliyor.
Arka tasarımında da cesur bir duruş sergileyen TYPE 00, camsız bagaj kapağı ve gövdeyle uyumlu panoramik camlı tavanıyla heykelsi bir etki yaratıyor. Arka yüzey, çarpıcı genişlikteki stop lambalarını gizleyen ve TYPE 00’nun gücünü ve büyüklüğünü vurgulayan, kendine özgü yatay Strikethrough çizgilerle tamamlanıyor.
Jaguar Dış Tasarım Yöneticisi Constantino Segui Gilabert TYPE 00’nun tasarımıyla ilgili olarak: “Jaguar, sıradanlığa yer açmayan bir markadır. Yeni Jaguar, onu ilk kez gördüğünüzde daha önce hiç deneyimlemediğiniz duyguları uyandırmalı ve sizi kendine hayran bırakmalı. TYPE 00, geçmişteki Jaguarlar gibi dikkat çekiyor. Dramatik varlığıyla kendine özgü İngiliz yaratıcılığının ve özgünlüğünün ruhunu taşırken Coşkulu Modernizm’in de özünü oluşturuyor.” diyor.
TYPE 00 Tanıtımı: İki Farklı Tasarım Yorumu
Tıpkı 1961 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez gösterilen iki E-TYPE gibi, TYPE 00’nun tanıtımı da Jaguar’ın yeni tasarım vizyonunun iki farklı yorumunu içeriyor. Satin Rhodon Rose rengindeki model, Miami'nin ikonik Art Deco mimarisinin pastel renklerine atfen “Miami Pink” olarak adlandırıldı. Bu renk, pirinç metalin zamanla dönüştüğü belirgin gül renginden ilham alıyor. Bu renge, dikkat çekici bir Inception Silver Blue renkli bir TYPE 00 eşlik ediyor. “London Blue” adı verilen renk ise 1960’ların Opalescent Silver Blue renginden ilham alıyor.
Büyüleyici İç Mekan
Çift kanatlı kelebek kapılar ve yeni nesil bagaj kapağı açıldığında, dış tasarımla benzer şekilde coşkulu oranlara sahip modern bir iç mekan ortaya çıkıyor. Hayranlık uyandıran kabin, iç mekan boyunca uzanan el işçiliğiyle işlenmiş üç pirinç hatla dikkat çekiyor. Bu hatlardan biri, kabinin ortasında yer alan 3,2 metrelik pirinç omurgayı oluşturuyor ve bu omurga, iki gösterge panelini birbirinden ayırıyor.
Jaguar Malzeme Tasarım Yöneticisi Mary Crisp ise “TYPE 00, farklı ve beklenmedik malzemeler ile büyüleyici renkleri harmanlıyor. Yeni yaratıcı felsefemiz her adımda görülebiliyor. Pirinç, traverten taşı ve kumaşlar olmak üzere üç ana malzememiz var. Bu malzemeleri kullanma şeklimiz, sanatın cesur bir yansıması olarak temsil ediliyor ve benzersiz bir atmosfer yaratıyor.”
Traverten taşı, koltukları ve merkezi omurgayı destekleyen bir taban olarak işlev görüyor. İç mekanın zengin katmanlı tonal renk paletine ilham veren dokuma kumaşlar, zanaat duygusunu artırıyor. El dokuması ipliklerden ilhamla tasarlanan yün karışımı ise iki koltuğu, ses barını ve döşemeyi sarıyor.
Jaguar İç Tasarım Yöneticisi Tom Holden: “Kullanılabilir teknolojiler, tıpkı dışarıda olduğu gibi iç mekanda da ön plana çıkıyor. Ekranlar gösterge panelinde sessizce kayarken elektrikli eşya koyma alanları, istenildiğinde yumuşak bir şekilde açılarak gizli renk yansımalarını ortaya çıkarıyor. Teknolojinin mimariye hakim olmasındansa modern lüks deneyimi geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu felsefenin bir örneği olarak gösterge panelinin merkezindeki dijital ekranı sunuyoruz.” diyor.
Duyusal Bir Deneyim
Duyulara odaklı bir deneyim sunan TYPE 00’nun gövdeyle uyumlu cam tavanı, iç mekanın malzemeleri üzerinde ince bir desen bırakarak dokuları canlandırıyor.
Jaguar’ın tasarım ekibinin iç mekanı geliştirmek için keşfettiği yeni yollar ile yolcular, özel olarak tasarlanmış prizma kutusunu kullanarak kabini günlük modlarına göre özelleştirebiliyor. Bu özellik sayesinde yolcuların araçla etkileşimde bulunmaları sağlanıyor ve özelleştirilmiş bir kişiselleştirme deneyimi sunuluyor. Özenle tasarlanmış ve aracın dışından erişilebilen bir kapağın arkasına konumlanan prizma kutusunda pirinç, traverten ve su mermeri olmak üzere üç farklı doğal malzeme seçeneği sunuluyor.
Üç doğal malzemeden birini merkez konsola yerleştirmek, iç mekanın modunu özelleştiriyor. Ortam aydınlatmasından ve benzersiz ses akustiğinden özelleştirilmiş ekran grafiklerine kadar tüm detaylar, seçilen malzemenin özelliklerini yansıtıyor. Bunun yanı sıra özel kokular, malzemelerle etkileşime girerek benzeri görülmemiş bir kişiselleştirme sunuyor.
Duyuları harekete geçirmeye yönelik bu coşkulu ve sanatsal yaklaşım, üç boyutlu nesneleri tanımlamak için ışık ve gölgeyi kullanan yaratıcı “Chiaroscuro” tekniğiyle animasyonların oluşturulduğu ekranlara kadar uzanıyor.
Değişimin Sembolleri
TYPE 00, Jaguar’ın yeni kimliğini güçlü değişim sembolleriyle sergiliyor. Bu semboller, tümüyle Jaguar’ın eşsiz geçmişinden aldığı ilhamla dönüşümü vurguluyor.
“Device Mark (Logo)”, Jaguar’ın imzası niteliğindeki logo, modernizmin kutlanmasını temsil ederek geometrik form, simetri ve sadeliği vurguluyor. Jaguar'ın C, D ve E-TYPE modellerini tasarlayan Malcolm Sayer'in bilim ve sanatı benzersiz bir şekilde harmanlayarak bu otomobillerde zamansız şekiller üretmesinden esinlenilen logoda geometrik harf formları, mükemmel görsel simetri ve denge yaratmak için kullanılmış.
“Maker’s Mark”, Jaguar “Leaper” logosu ve monogramını ifade ediyor. Jaguar’ın geçmişinin önemli bir parçası olan “Leaper”ın ileriye doğru sıçrayışı, geleceğe dönük bakış açısını ve mükemmeliyetçiliği sembolize ediyor.
Geçmişin içten yanmalı motorlarının sesini temsil eden “Growler” sembolünün yerini alan ve jantların üzerinde konumlanan yeni monogram ise, logonun (Device Mark) karşıt uçlarındaki “J” ve “R” harflerini içeren, gizli bir sanatsal motif olarak konumlanıyor. “Karşıt” terimi, Jaguar’ın işleri farklı yapma yaklaşımını simgeliyor.
“Strikethrough”, hemen tanınabilir yatay grafik çizgilerle, sıradanlığın ötesine geçişi sembolize ediyor.
“Coşkulu Renkler”, Jaguar’ın yeni marka kimliğinin temel taşlarından birini oluşturuyor. Coşkulu ve cesur renk kullanımı, her zaman farklı doku ve şekillerle sunuluyor.
Sanatsal Yaklaşım
Jaguar, kurucusu Sir William Lyons'un araçların bir sanat eseri olarak görülmesi ve markanın “benzeri olmayan” bir kimlik taşıması gerektiğine inanan vizyonuyla ün kazanmış olup Miami Art Week’te iki lokasyonda küratörlüğünü yaptığı galeri alanlarıyla yaratıcı tasarımını sergiliyor.
Jaguar, Art Miami’nin ana sponsoru olarak “Jaguar. Exuberance.” başlığı altında İngiliz sanatçılar tarafından yaratılan orijinal eserlerin bulunduğu alanda, çarpıcı yeni görsel dünyasının derinlemesine bir keşfini sunuyor. Miami Design District’in moda ve mimarlık dünyasında TYPE 00’nun global tanıtımını ise “Copy Nothing” adlı enstalasyonu ile yapıyor.
Jaguar Genel Müdürü Rawdon Glover, “Miami Art Week’teki varlığımız, Jaguar’ın sanat ve yaratıcılığı her yönüyle önceliklendirme amacını vurguluyor. Sanatın, gelecekteki müşterilerimiz için bir tutku alanı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle dünyadaki en prestijli sanat etkinliklerinden birinde onlarla doğrudan iletişim kurmak için bundan daha iyi bir yer olamazdı.” diyor.
Web Sitesi
https://www.jaguar.com.tr/copy-nothing/overview
Sosyal Medya Hesapları:
Instagram: https://www.instagram.com/jaguarturkiye
Facebook: https://www.facebook.com/JaguarTurkiye
Twitter: https://x.com/jaguarturkiye
YouTube: https://www.youtube.com/c/JaguarTurkiyeOfficial
Borusan Otomotiv Grubu Hakkında
Borusan Otomotiv Grubu bu yıl 40. yaşını kutluyor.
Premium otomotiv sektöründeki yolculuklarına Borusan Holding ve GIWA Holding’in 1984 yılında gerçekleştirdiği ortaklıkla BMW Türkiye distribütörü olarak ve tek bir markanın temsilciliğiyle mütevazi bir ekiple başlayan Borusan Otomotiv Grubu serüvenlerine bugün çatısı altında Türkiye temsilciliğini üstlendikleri 7 otomotiv markası, 25 Yetkili Satıcı, 46 Yetkili Servis ve 7 ayrı grup şirketi ile devam ediyor.
Borusan Otomotiv İthalat BMW, MINI ve BMW Motorrad markalarının distribütörlüğünü yürütürken, Borusan Otomotiv Pazarlama ise Range Rover, Defender, Discovery ve Jaguar markalarının distribütörüdür. Borusan Oto, Borusan Otomotiv Grubu’nun Türkiye’de temsil ettiği tüm markaların satış ve satış sonrası hizmetlerinde faaliyet göstererek, Borusan Otomotiv Yetkili Satıcısı ve Yetkili Servisi olarak Türkiye’de 11 tesisinde ve Borusan Oto Kıbrıs ise Jaguar ve Land Rover Yetkili Satıcı ve Yetkili Servisi olarak Kuzey Kıbrıs’ta müşterilere en iyi deneyimi sunmak odağıyla hizmet vermektedir. Borusan Otomotiv Premium ise BMW, MINI, Range Rover, Defender, Discovery ve Jaguar marka araçların kiralama, finans ve kasko hizmetlerini sunmaktadır. Sektöre kazandırdığı ihale süreçleri ile fark yaratan ve Türkiye’nin dört bir yanında geniş bayi ağına sahip 2. el araç ihalesinin güvenilir markası Borusan Araç İhale, 2023 yılında Borusan Oto Değerlendirme adıyla Borusan Otomotiv Grubu bünyesine dahil olmuş, ayrıca çoklu marka ve çoklu kanal stratejisi vizyonu doğrultusunda oluşturulan ikinci el araç platformu olan Borusan Next’i hizmete sunmuştur. Borusan Otomotiv Motorsport ise Türkiye'de motor sporlarının gelişimine ve Türkiye'nin yurt dışında tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla 2008 yılında kurulmuş ve bu süreçte 4 kıtada, 21 ülkede, 38 farklı pistte gerçekleştirilen 440’a yakın yarışta start almış ve 19 şampiyonluk kazanmıştır ve bünyesinde BOM Akademi, BOM E-Team ve BOM Karting ekiplerini barındırmaktadır.
Borusan Otomotiv Grubu; premium otomobil ve motosiklet segmentinde, öncü ve tercih edilen ilk şirket olma vizyonu ve otomotiv sektöründe yenilikçi ürün ve hizmetleri ile müşterilerine benzersiz deneyim, paydaşlarına sürdürülebilir değerler sunma misyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sürdürülebilirlik yol haritasını topluma, çevreye ve müşterilere fayda ilkesi doğrultusunda ve İklim-İnsan-İnovasyon çatısı altındaki hedefleriyle belirlemiş olan Borusan Otomotiv Grubu; “Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon Dönüşümünde Öncü Olmak” odağıyla çalışmalarına devam etmektedir.
www.borusanotomotiv.com
Instagram:www.instagram.com/borusanotomotiv
Facebook:www.facebook.com/borusanotomotiv
LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/borusan-otomotiv/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BMW Motorrad, Yeni BMW F 900 R ve Yeni BMW F 900 XR modelleriyle orta segmentteki ürün yelpazesini bir üst seviyeye taşıyor. Çok daha çevik bir sürüşe sahip iki F modeli de deneyimli sürücüler için olduğu kadar motosikletlerle yeni tanışanlara da engebeli arazilerde keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Yeni BMW F 900 R, öncelikle sportif sürüş keyfine odaklanırken BMW F 900 XR, uzun ve bagaj gerektiren gezilerde güvenilir bir yol arkadaşı olmak için ihtiyaç duyulan her özelliği barındırıyor.
Çevreci ve Güçlü Performans
Euro 5+ onayına sahip iki silindirli sıralı motoruyla hem çevreci hem güçlü bir performans sunan F modelleri; Dynamic Sürüş Modu, Dinamik Çekiş Kontrolü (DTC) ve artık standart olarak sunulan Motor Sürtünme Torku içeriyor.
Yeni BMW F 900 R ve Yeni BMW F 900 XR modellerinde yer alan test edilmiş iki silindirli sıralı motor, 895 cc kapasitesi ve 77 kW (105 bg) gücüyle keyifli yolculukları üstün performansla buluşturuyor. Geliştirilen standart Dynamic Sürüş Modlarıyla iki yeni F modeli, daha sportif bir tempoda çok daha fazla sürüş keyfi sunuyor. Dinamik Çekiş Kontrolü, hızlanma sırasında mümkün olan en iyi güvenliği sağlamak üzere iki modelde de standart olarak yer alıyor. Yine standart olarak sunulan Motor Sürtünme Torku Kontrolü ise gazın aniden serbest kalması veya vites küçültmenin neden olduğu kaymayı ve arka tekerleğin patinaj yapmasını önlüyor.
İki silindirli motorun 270 - 450 derece ateşleme aralığı sayesinde güçlü bir karaktere sahip olan sesi, orijinal BMW Motorrad aksesuarı olarak Akrapovi? iş birliğiyle sunulan yeni spor susturucuyla çok daha güçlenirken, yaklaşık 1,2 kg ağırlık tasarrufu da sağlıyor.
Ayarlanabilir amortisör, geri sekme ve sıkıştırma sönümleme ile yay ön yükleme özelliklerine sahip yeni teleskopik ters çatal, sürüş konforunu artırırken yeni jantlar ise yaklaşık 1,8 kg daha düşük ağırlığıyla performansa katkı sunuyor.
Daha Fazla Standart Donanımla Maksimum Sürüş Keyfi
Yeni BMW F 900 R ve Yeni BMW F 900 XR modellerinin ikisinde de ön tekerlek, burulma etkisine karşı dayanıklı, 43 mm kızak borusu çapında teleskopik ters çatallarla yönlendiriliyor. Sekme ve sıkıştırma sönümlemenin yanı sıra yay ön yükü de artık ayarlanabiliyor. Bu özellik çatalların kişisel gereksinimlere göre ayarlanabilmesini mümkün kılıyor.
Yeni BMW F 900 R ve Yeni BMW F 900 XR, önceki versiyonlarından yaklaşık 1,8 kg daha hafif ve toplam 3 kg ağırlık tasarrufuna katkıda bulunan yeni 17 inç dökme alüminyum jantlar içeriyor.
BMW Motorrad ABS Pro, güncellenen F modellerindeki bir diğer yeni standart özellik olarak öne çıkıyor. BMW Motorrad ABS'ye kıyasla ABS Pro, yatma açılarında ABS destekli freni mümkün kılarak virajlarda maksimum güvenlik sağlıyor.
Ayrıca istem dışı hızlanmayı önleyerek zorlu koşullar altında fren yaparken çok daha üstün bir güvenlik sunan Dinamik Fren Kontrolü de standart güvenlik özellikleri arasında yer alıyor.
Eskisine göre 0,8 kg daha hafif yeni akü ve yeni arka bölümde yer alan fonksiyona entegre dönüş sinyallerinin yanı sıra Gündüz Farları, Adaptif Far, USB-C Şarj Yuvası ve Isıtmalı Elcikler dahil olmak üzere Headlight Pro, BMW F 900 XR modelinde standart olarak sunuluyor.
Estetik ve Fonksiyonelliği Birleştiren Tasarım
Daha sportif bir sürüş pozisyonu için gidon ve ayak desteklerinin yeniden belirlenen konumları sayesinde ergonomisi iyileştirilen BMW F 900 R, gövde renginde yeni far kaplamasıyla şık bir duruş sergiliyor.
Yeni BMW F 900 R yeniden tasarlanan gidon, ayak destekleri ve ayakla kumanda kolları sayesinde önemli ölçüde daha sportif ve ön tekerleğe daha yakın bir sürüş pozisyonu sunuyor. Ayrıca belirgin sportif karakteri, gövde rengindeki ön far yan kaplamasıyla da vurgulanıyor.
Üç donanım paketine sahip Yeni BMW F 900 R'ın Standart Paketi Metalik Mavi/Snapper Rocks, Triple Black Versiyonu Metalik Siyah, Sport Modeli Beyaz ve Metalik Yarış Mavisi renkleriyle sunuluyor.
Yeni BMW F 900 XR, Gündüz Farları ve geceleri sürüş sırasında daha fazla güvenlik sağlayan Adaptif Far dahil olmak üzere standart Headlight Pro ile geliyor. BMW F 900 XR'ın diğer yeni standart özellikleri arasında kokpitin sağ yanında 2,4 A azami şarj akımına sahip USB-C Şarj Yuvası ile Isıtmalı Elcikler de yer alıyor.
Yeni BMW F 900 XR, ön kaplamanın iyileştirilmiş aerodinamik özellikleri sayesinde çok daha yüksek bir sürüş kapasitesi ve uzun mesafe konforu sunuyor. Yeniden tasarlanan Rüzgar Yönlendirici, rüzgarın sürücü üzerindeki baskısını ortadan kaldırmasıyla kask titreşimini önemli ölçüde azaltıyor. Tüm donanım tiplerinde standart olarak sunulan Elcik Koruması da rüzgara ve hava koşullarına karşı koruma özelliği taşıyor.
Yeni BMW F 900 XR'da da üç donanım paketi ve renk seçeneği bulunuyor. Standart Paketi Yarış Kırmızısı, Triple Black Versiyonu Metalik Siyah, Sport Modeli ise Beyaz ve Metalik Yarış Mavisi renkleriyle sunuluyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research iş birliğiyle bu yıl 15'incisi gerçekleştirilen AVM'lerde En Beğenilen ve Tercih Edilen Perakende Markaları Araştırması'nın ödül töreni, Swissôtel The Bosphorus İstanbul'da düzenlendi. Türkiye genelinde bağımsız tüketici yorumlarıyla belirlenen sonuçlar doğrultusunda verilen "1 Numaralı Markalar" ödüllerinde, Watsons 6. kez ödüle layık görüldü.
Törende, AYD ve Akademetre Research iş birliğiyle 25 farklı ilde yaklaşık 2.400 kişi ile yüz yüze görüşme metoduyla yapılan araştırma sonucunda, 21 kategoride birinci seçilen markalara ödülleri takdim edildi. Watsons, bu değerlendirmede "Kişisel Bakım-Kozmetik" kategorisinde bir kez daha birinciliğe layık görülerek kendi sektöründe bu ödülü en çok kazanan marka oldu.
Watsons Türkiye CEO'su Mete YURDDAŞ, ödül töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Müşterilerimizle güçlü ve uzun vadeli ilişkiler kurmak için çalışıyoruz. Bu çabaların böyle değerli ödüllerle taçlanması bizim için büyük bir motivasyon. Alışveriş merkezlerinde en çok mağazaya sahip sağlık ve güzellik perakendecisi olarak, AYD'nin düzenlediği bu gecede, tüketiciler tarafından en beğenilen Kişisel Bakım-Kozmetik markası seçilmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ödülü 6. kez alarak kendi kategorimizde rekor kırmamızda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma, iş ortaklarımıza ve bize güvenen müşterilerimize yürekten teşekkür ederim."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akıllı ulaşımın Türkiye’deki öncüsü Kuzey Marmara Otoyolu İşletmesi (KMO), kış ayları ile artan olumsuz hava koşullarına karşı önlemlerini alarak, 7/24 müdahaleye hazır donanımlı ekibiyle birlikte çalışmalarını tamamladı. Kar, buzlanma ve tipi gibi kış şartlarının otoyol üzerindeki ulaşımı aksatmaması için kolları sıvayan KMO, sahip olduğu dev ulaşım ağını akıllı ulaşım sistemleriyle sürekli takip eden Ana Kontrol Merkezi ve 3 Bakım İşletme Müdürlüğü ile kışa hazır durumda.
Yassıören, Demirciler ve Adapazarı Bakım İşletme Merkezleri’ndeki toplam 221 araç, 29 bin 105 ton tuz, 1 milyon 600 bin litre solüsyon ve 429 kişilik uzman ekiple, kış aylarındaki olumsuz hava koşullarıyla mücadeleye hazır olan KMO, anlık bilgi veren meteoroloji sensörleri gibi yüksek teknolojiye sahip akıllı ulaşım sistemleriyle can güvenliğini önceleyen kesintisiz ulaşım için çalışmalarını sürdürüyor.
Avrupa yakasında Silivri-Kınalı kavşağı ile Eyüp-Odayeri arası ve Anadolu yakasında Pendik-Kurnaköy ile Akyazı arası olmak üzere iki ayrı lokasyon olarak hizmet veren Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı bağlantı yolları ile birleşen otoyol güzergahı ile özellikle İstanbul Boğazı geçişlerinde kapasitenin üzerinde olan trafik yükünü önemli ölçüde azaltıyor.
Akıllı ulaşımın Türkiye’deki öncüsü Kuzey Marmara Otoyolu, kış aylarında artan olumsuz hava koşullarına karşı önlemlerini alarak, 7/24 müdahaleye hazır donanımlı ekibiyle birlikte çalışmalarını tamamladı. Uzman işletme kadrosu, ileri teknoloji bakım ekipmanları ve güçlü makine parkıyla bakım işletme faaliyetlerini yerine getiren Kuzey Marmara Otoyolu; Yassıören, Demirciler ve Adapazarı Bakım İşletme Merkezleri’ndeki toplam 221 araç, 29 bin 105 ton tuz, 1 milyon 600 bin litre solüsyon ve 429 kişilik uzman ekiple kışa hazır durumda.
Yılmaz Koyuncu: “Teyakkuz halinde ve kışa hazır durumdayız”
Kuzey Marmara Otoyolu’nun karla mücadele kapsamında aldığı tedbirleri açıklayan Kuzey Marmara Otoyolu İşletmesi (KMO) Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Koyuncu, “Kuzey Marmara Otoyolu olarak, karla mücadeleye ilişkin tüm hazırlıklarımızı yaptık. Araç makine parkımızda, gerekli bakım ve yenileme faaliyetlerimizi tamamladık. Hazırlık sürecine ilişkin kendi iç toplantılarımızın yanı sıra valiliklerimizle AKOM bünyesinde de toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılarda aldığımız tedbirleri tekrar gözden geçirdik, fikir alışverişlerinde bulunarak, yapacağımız çalışmaların ön hazırlıklarını tamamladık. Toplamda 221 araç ve 429 kişilik ekibimizle birlikte teyakkuz halinde ve kışa hazır durumdayız. Otoyol kullanıcılarımızın can güvenliği her şeyden önemli. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz. Güvenli sürüş için sürücülerin zorlu hava koşullarına karşı dikkatli olmalarını ve araçlarını kış şartlarına uygun olarak kullanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Yıl boyunca 7/24 hizmet
Kuzey Marmara Otoyolu ve ona bağlı tüm sistemlere yönelik bakım ve işletme faaliyetleri, 3 bakım merkezi ve 3 tünel işletme merkezinde görevli olan bakım, trafik devriye, elektromekanik ve IT ekipleri tarafından titizlikle yürütülüyor. Kuzey Marmara Otoyolu, kullanıcı dostu işletme kalitesi ve yaklaşık 700 kişiden oluşan konusunda deneyimli, donanımlı ve bilgili teknik kadrosuyla, otoyol üzerinde 365 gün, gece/gündüz, her türlü mevsimsel şartta, kesintisiz, güvenli ve düzgün trafik akışı sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi ile Microsoft Türkiye’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Microsoft Türkiye ofisinde düzenlediği etkinlikte yapay zeka gibi yeni teknolojilerin engellilerin sosyal, çalışma ve eğitim hayatını nasıl değiştirdiği aktarıldı. IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi üyelerinin, Microsoft Türkiye yöneticilerinin ve iş ortaklarının bir araya geldiği organizasyonda engellilik kavramıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar, erişilebilirlik alanında kaydedilen gelişmeler ve ilham veren yeni teknolojiler değerlendirildi.
Sosyal yatırımlar ve çalışan gönüllülüğü aracılığıyla sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşılmasını desteklemek amacıyla faaliyet gösteren IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi ile Microsoft Türkiye, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Microsoft Türkiye ofisinde ortaklaşa bir etkinlik düzenledi. Yapay zeka gibi yeni teknolojilerin engellilerin sosyal, çalışma ve eğitim hayatını nasıl değiştirdiğinin Microsoft Türkiye yöneticileri ve Microsoft iş ortakları tarafından aktarıldığı etkinlikte engellilik kavramıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar, erişilebilirlik alanında kaydedilen gelişmeler ve ilham veren yeni teknolojiler değerlendirildi.
IMPACT2030 Türkiye Etki Konseyi üyeleriyle Microsoft Türkiye yöneticilerinin bir araya geldiği etkinlik IMPACT2030 Türkiye Başkanı Arzu Pınar Demirel ile Microsoft Güneydoğu Avrupa İK Direktörü Esra Gaon’un açılış konuşmalarıyla başladı. IMPACT2030 Türkiye'de çalışan gönüllülüğüyle sürdürülebilir kalkınma amaçlarına (SKA) ulaşmayı desteklediklerini belirten Arzu Pınar Demirel, ''Bu amaçlardan örneğin İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, Eşitsizliklerin Azaltılması, Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları ve daha fazlası engellilik ile ilgili olup engelli bireylerin topluma tam katılımını ve fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik stratejileri içeriyor. SKA'ları hayata geçirirken, teknolojinin gelişmesi büyük bir fırsat sunuyor. Ancak önyargıları dönüştürmemiz ve kapsayıcı bir kültür geliştirmemiz de gerekiyor'' dedi. Microsoft Güneydoğu Avrupa İK Direktörü Esra Gaon ise, “Farklılıklarımızın bir zenginlik olduğunu unutmamalıyız. Engelli bireylerin iş gücüne dahil edilmesini sadece bir sosyal sorumluluk meselesi olarak görmüyoruz; bunun aynı zamanda inovasyon, yaratıcılık ve iş performansı açısından da bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, çeşitliliği kucaklayan ekiplerin daha güçlü, daha yaratıcı ve daha başarılı olduklarını gözlemliyoruz” dedi.
Etkinlikte söz alan Microsoft Türkiye yöneticileri Microsoft’un erişilebilirlik ve kapsayıcılık vizyonuyla ilgili bilgi verdikten sonra SeeingAI ile görsel analizlerin nasıl geliştiği, Copilot ile iş uygulamalarının nasıl herkes için erişilebilir hale geldiği ve Microsoft Türkiye binası içindeki erişilebilirlik çalışmaları ile ilgili detayları canlı demolar eşliğinde aktardılar. Microsoft’un iş ortakları NeuroVision AI Tech, From Your Eyes ve WeWalk’un sözcüleri de engellilere yönelik geliştirdikleri ilham verici teknolojilerle ilgili sunumlar gerçekleştirdiler.
Etkinlikte “Erişilebilirlik Çalışmaları ve SeeingAI” başlıklı bir konuşma yapan Microsoft İş Programı Yöneticisi ve SeeingAI Türkiye Proje Lideri Duygu Kayaman, Microsoft Türkiye çatısı altında yürütülen erişilebilirlik projelerinin gönüllülük esasına dayandığına vurgu yaparak engellilerin sosyal, çalışma ve eğitim hayatını teknolojiyle ve yapay zekayla iyileştirme hedefi doğrultusunda çalıştıklarını belirtti. Kayaman, “Bugün dışarda her zamankinden daha fazla engelli birey görmemiz teknoloji sayesinde. SeeingAI ve From Your Eyes benzeri uygulamalar, engellilerin sesli betimleme yoluyla çevrelerini daha iyi algılamalarını ve örneğin alışveriş yapabilmelerini sağlayarak bağımsız bir şekilde sosyal hayata karışmalarını kolaylaştırıyor” dedi.
“Microsoft Olarak Desteklediğimiz Çalışmalar ve Erişilebilirlikte İş Ortaklarımız Paneli”nde söz alan From Your Eyes ve NeuroVision AI Tech Kurucusu ve CEO'su Zülal Tannur ise “Biyolojik Görüşle Yapay Görme Arasındaki Boşluğu Teknolojiyle Doldurmak Mümkün Müdür?” başlıklı bir konuşma yaptı. Microsoft Imagine Cup’ta Türkiye’den Dünya Şampiyonu seçilen ilk kişi olarak teknoloji sektörüne giriş yapan ve kısa sürede Microsoft CEO’su Satya Nadella’dan mentorluk alarak Microsoft’un iş ortağı haline gelen teknoloji start-up’ları yaratan Tannur, “Ürettiğimiz teknolojilerin sadece engelliler için kapsayıcı ve erişilebilir olması yeterli değil. Bugün artık fikir ve üretim aşamasından itibaren tüm insanlar için eşitleyici teknolojiler yaratmak için çalışıyoruz. Teknoloji ekiplerinde yer alan farklılıklara sahip / engelli liderler büyük fark yaratıyorlar çünkü kendi işlerinin öncüsü oluyorlar ve bu bakış açılarını ekiplerine en doğru şekilde aktarabiliyorlar. Böyle liderlerin sayısının artmasını çok önemli buluyorum” dedi.
WeWALK Pazarlama Müdürü Murat Ugiş ile WeWALK Ürün Müdürü Gamze Sofuoğlu da birlikte gerçekleştirdikleri “Microsoft Teknolojileriyle Dünyanın En Akıllı Bastonu WeWALK” başlıklı sunumda engelliler için geliştirilen ödüllü akıllı baston WeWalk’un engelli bireylerin hayatını nasıl kolaylaştırdığını ve bastona gelen güncellemeleri aktardılar. Turkish Technology Erişilebilirlik Takım Lideri Dr. Engin Yılmaz ise Word, Excel ve PowerPoint gibi Microsoft programlarının Copilot aracılığıyla engelliler tarafından nasıl kullanılabileceğini aktardığı canlı bir demo sunumu yaptı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.