Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics Türkiye, prestijli ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Samsung Türkiye ekibinin hayata geçirdiği müşteri deneyimini sürdürülebilirlik anlayışıyla birleştiren Eko-Onarım Projesi, 7. CX Awards Turkey’de Sürdürülebilirlik Kategorisi’nde Büyük Düşünce Ödülü’nün sahibi oldu.
Samsung Electronics Türkiye, müşteri memnuniyetini odağına alarak tasarladığı müşteri deneyimi yolculuğu ile bir ödül daha kazandı. Samsung Türkiye’nin televizyon ürün gruplarında pilot olarak hayata geçirdiği ve daha sonra tüm Samsung ülkelerinde cep telefonlarının da dahil edilerek uygulamaya alındığı Eko-Onarım Projesi, müşteri deneyimi alanında çalışmalara imza atmış bağımsız jüri tarafından değerlendirilerek Sürdürülebilirlik Kategorisi Perakende dalında Büyük Düşünce Ödülü’ne layık görüldü.
Satış sonrası süreçlerde sürdürülebilir yaklaşım
Samsung Türkiye ekibinin geliştirdiği Eko-Onarım Projesi, fabrika standartlarındaki üretim metotlarını servis seviyesine indirgeyen bir inovasyon projesi olarak dikkat çekiyor. Klasik onarım yöntemlerinden farklı olarak, proje bileşen seviyesinde onarım gerçekleştirerek hem çevresel hem de ekonomik faydalar sunuyor. Bu yenilikçi yaklaşım, yalnızca ürünlerin onarım maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda elektronik atık miktarını azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.
Samsung Türkiye’nin müşteri deneyimine verdiği önem
Samsung’un çevresel sürdürülebilirlik vizyonu ile hayata geçen bu projenin anlamlı bir ödülle taçlandırılmasından mutluluk duyduklarını söyleyen Samsung Electronics Türkiye Servis ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Erbil Topgül, “Samsung olarak insanı ve sürdürülebilir doğal yaşamı odağımıza alıyoruz. Servis merkezlerimizde müşterilerimize ekonomik ve çevreye duyarlı çözümler sunmayı ilke edindik. Eko-Onarım Projesi, ülkemizin atık yönetim politikalarının merkezinde yer alan döngüsel ekonomi, kaynak verimliliği, sürdürülebilir üretim-tüketim ve sıfır atık yaklaşımını destekleyen bir uygulama. Türkiye’de pilot olarak televizyon ürün grubunda başlayan projemiz, Samsung Kurumsal Merkezi’nin dikkatini çekerek diğer ülkelerdeki Samsung merkezlerine ilham verdi ve sonrasında kurumsal görüntü sistemleri ile cep telefonlarını da kapsamına alarak uygulamaya alındı. Gerek müşterilerimizin gerekse müşteri deneyimini ölçümleyen prestijli kurumların bize layık gördüğü bu değeri daha da yukarı taşımaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Samsung Türkiye, müşteri memnuniyetini ve sürdürülebilirlik vizyonunu odağına alarak yenilikçi projeler üretmeye, fark yaratmaya ve sektöre örnek olmaya devam ediyor. Samsung Türkiye’nin çevre bilinçli tüm servis hizmetlerine dair bilgi almak için https://www.samsung.com/tr/support/eco-conscious-service/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, web sitesini birçok farklı özellikle yeniledi. Kuveyt Türk’ün web sitesi, eklenen erişilebilirlik aracıyla tüm kullanıcılar için daha kapsayıcı ve konforlu bir deneyim sunuyor.
Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk, dijital dönüşüm yolunda önemli bir adım atarak web sitesini yeniledi. Kullanıcı dostu arayüzü ve zengin görsel içeriğiyle dikkat çeken yeni web sitesi; daha hızlı, daha erişilebilir ve daha işlevsel bir deneyim sunuyor. Yenilenen web sitesine entegre edilen erişilebilirlik aracı, dijital kanallardaki kullanıcı deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Görme, öğrenme ve algı farklılıkları bulunan bireylerin ihtiyaçlarına özel çözümler sunan yeniliklerle Kuveyt Türk, herkes için erişilebilir ve kapsayıcı bir dijital bankacılık hizmeti sağlıyor. Erişilebilirlik aracı, farklı kullanıcı gruplarının konforunu artırmak için renk körlüğü, disleksi, körlük ve görme bozuklukları desteği, DEHB ve epilepsi gibi çeşitli ihtiyaçlara yönelik tasarlanmış özellikler sunuyor. Ayrıca, kullanıcılar metin boyutunu, boşluk oranlarını ve satır aralıklarını ayarlayarak ihtiyaçlarına uygun bir deneyim elde edebiliyor.
“Kapsayıcı ve yenilikçi bir dijital deneyim sunmayı hedefliyoruz.”
Kuveyt Türk Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Okan Acar, “Yenilenen web sitemizle tüm müşterilerimize daha hızlı, daha işlevsel ve erişilebilir bir deneyim sunmayı hedefledik. Entegre ettiğimiz yeni erişilebilirlik aracı sayesinde, farklı kullanıcı ihtiyaçlarına sahip müşterilerimize de uygun bir dijital platform oluşturduk. Kuveyt Türk olarak, her zaman daha kapsayıcı ve yenilikçi çözümlerle hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.
Pek çok ürün başvurusu artık web sitesi üzerinden yapılabiliyor
Müşteri deneyimini her zaman en üst düzeyde tutma misyonuyla baştan uca yenilenen Kuveyt Türk web sitesi, gelişmiş arama yapısı ile müşterilerin istediği bilgilere kolayca erişebilmesine yardımcı oluyor. “Başvuru Merkezi” bölümü ile ürün başvurularını hızlıca yaparak ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilen müşteriler, “Kart Karşılaştırma” bölümüyle Kuveyt Türk bünyesindeki tüm kartların özelliklerini karşılaştırabiliyor. Yatırım alanında da yatırımcı profilini öğrenmek isteyen ve en uygun yatırım araçlarıyla buluşmak isteyen müşteriler “Yatırım Rehberim” sayfasında aradıklarına ulaşabiliyor. Piyasaların ve yatırım araçlarının takip edilebildiği “Finans Portalı” ve birçok finansal ürünle çeşitlenen “Hesaplama Araçları” da yenilenen web sitesinin dikkat çeken fonksiyonları arasında yer alıyor. Yenilenen web sitesine entegre edilen erişilebilirlik aracı ise web sitesinin herkes için erişilebilir hale gelmesini sağlıyor. Dijital dünyada kullanıcı deneyimini bir adım ileriye taşıyan Kuveyt Türk, yenilikçi ve kapsayıcı çözümleriyle sektöre öncülük etmeye devam ediyor.
Kuveyt Türk Hakkında
Kuveyt Türk, 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın bankacılığı alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk, ayrıca dünyada ve Türkiye’de ilk sürdürülebilir sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Altı yıl üst üste Türkiye’nin En İyi İşvereni ödülüne layık görülen Kuveyt Türk, 2021’de de ilk sırada Avrupa’nın En İyi İşvereni seçildi. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 447 şubesiyle ve dijital kanallarıyla müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk’ün merkezinde yer aldığı Kuveyt Türk Finans Grubu çatısı altında Neova Katılım Sigorta, Architecht, Kuveyt Türk Portföy, Kuveyt Türk Yatırım, Körfez GYO, Katılım Emeklilik ile Almanya’daki KT Bank AG yer alıyor. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımı doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, insani yardım kampanyalarına destekte bulunmuş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ürkiye’nin ilaç ihracat şampiyonu World Medicine, Özbekistan’da ilaç üretim tesisi kurma kararı aldı. 30 milyon dolar yatırımla tamamlanması hedeflenen fabrikanın 2027 yılı sonunda faaliyete geçmesi planlanıyor. World Medicine Yönetim Kurulu Başkanı Ruşen Kalender, ‘Özbekistan'da kurduğumuz bu fabrika ile hem bölgedeki ilaç ihtiyacını karşılamayı hem de çevre pazarlara kaliteli ve ulaşılabilir ilaç hizmeti sunmayı amaçlıyoruz’ dedi.
Türkiye’de ürettiği ilacı dünyaya ihraç eden World Medicine, yatırımlarını sınırların ötesine taşıyor. Özbekistan Taşkent’te modern bir sanayi bölgesi olarak hayata geçirilen Tashkent Pharma Park içinde yeni bir üretim tesisi kurmaya hazırlanan World Medicine, bu yatırımla Asya’daki varlığını güçlendiriyor.
Özbekistan yatırımı Asya pazarına açılan kapı olacak
Önemli büyüklükte ve son teknoloji ile donatılacak bir tesis kurmaya hazırlandıklarını anlatan World Medicine Yönetim Kurulu Başkanı Ruşen Kalender, ‘Bu yatırım bize Asya pazarının kapılarını açacak. Yıllardır Özbekistan pazarında varlık gösteriyoruz ve yabancı şirketler arasında lider konumdayız. Özbek halkının kaliteli ve güvenilir ürünlerimizle bizi tercih ettiğini biliyoruz. Buradaki sadakati sağlık sektörüne önemli katkılar vererek bir adım öteye taşımayı arzuluyoruz’ dedi.
‘İlaç üretim tesisinin inşa aşamasından itibaren Özbekistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendireceğine inanıyoruz’ diyen Kalender, ayrıca ilerleyen süreçte araştırma ve geliştirme için ileri teknolojilerle donatılmış bir laboratuvar da kurmak isteklerini paylaştı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital dönüşüm sayesinde son yıllarda küresel olarak yaratılan veri hacminde patlama yaşandı. Yaratılan veriler, hayati önem taşıyan müşteri içgörülerini ortaya çıkarmanın, operasyonel verimliliği artırmanın ve nihayetinde daha iyi iş kararları almanın anahtarını elinde tutuyor. Aynı zamanda ticari sırlar, müşteriler ve işverenler hakkında kişisel veya finansal bilgiler de içermekte olup bu bilgiler siber suç dünyasında yüksek oranda paraya çevrilebilmektedir.
Siber güvenlik şirketi ESET, 28 Ocak Veri Koruma günü ve 27- 31 Ocak tarihleri arasında kutlanan Veri Gizliliği Haftası kapsamında en hassas verilerin nasıl güvende tutulabileceğine ilişkin önerileri sıraladı.
ABD Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi'(ITRC) ne göre, 2023 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde 3.200'den fazla veri tehlikeye girdi ve birden fazla kez etkilenenler de dahil olmak üzere 353 milyon mağdur oldu. Bu bireylerin her biri, sonuç olarak işlerini başka bir yere taşımaya karar veren bir müşteri olabilir ya da kuruluşunuzdaki pozisyonunu yeniden gözden geçiren bir çalışan. Bu, veri güvenliği çabalarına öncelik vermek için yeterli bir neden olmalıdır. Küresel işletmeler siber güvenlik için her yıl on milyarlarca dolar harcamasına rağmen veri ihlalleri çoğalmaya devam ediyor. Saldırıların ölçeği ve çeşitliliği, tehdit aktörlerinin becerikliliği ve tipik kurumsal saldırı yüzeyinin büyüklüğü cevaplardan bazılarını barındırıyor.
Tüm ihlaller kasıtlı değildir. Verizon tarafından geçen yıl analiz edilen ihlallerin üçte ikisinden fazlası (%68), bir çalışanın sosyal mühendislik saldırısına kurban gitmesi veya hassas bilgilerin yanlışlıkla yanlış alıcıya e-posta ile gönderilmesi gibi "kötü niyetli olmayan bir insan eyleminden" kaynaklanmıştır. İnsan hatası, bulut hesapları gibi kritik BT sistemlerinin yanlış yapılandırılmasını da içerebilir. Bu, güçlü ve benzersiz bir parola eklememek kadar basit bir şey olabilir.
Veri ihillaleri nasıl azaltılabilir?
Veri ihlalleri sorunuyla mücadele etmek, her dijital dönüşüm yatırımı, yamalanmamış uzaktan çalışma uç noktası ve çalınan kimlik bilgileriyle büyümeye devam eden bir saldırı yüzeyindeki riski azaltmak için tüm cephelerde harekete geçmek anlamına gelir. Neler yapılabilir :
· Tüm BT varlıklarınızın sürekli olarak haritasını çıkararak saldırı yüzeyinizin kapsamını anlayın
· Periyodik sızma testleri de dahil olmak üzere risk tabanlı yama ve güvenlik açığı yönetimi programlarını uygulayın
· Tüm kurumsal makinelerin ve cihazların çok katmanlı güvenlik yazılımlarıyla korunduğundan emin olun
· Veri kaybı önleme araçlarını yükleyin
· Tüm cihazlara göz kulak olmak için mobil cihaz yönetimini (MDM) kullanın ve saygın bir satıcıdan anti-malware yüklendiğinden emin olun
· Her yerde güçlü parola ilkeleri ve çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) uygulayın
· Personeli, kimlik avı mesajlarının nasıl tespit edileceği ve güvenlik farkındalığının diğer kritik alanları konusunda eğitin
· Bir olay müdahale planı oluşturun ve periyodik olarak stres testi yapın
· Verileri aktarım sırasında ve beklemede şifreleyin
· Üçüncü taraf tedarikçileri ve ortakları denetleyin
· İzinsiz girişlere karşı erken uyarı almak için ağ/uç nokta izlemeyi çalıştırın
· Bulut sistemlerinin doğru yapılandırıldığından emin olun
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küçük çocukların güvenliği, sağlık durumlarının takibi ve ebeveynleriyle sürekli iletişim halinde olmaları her geçen gün daha önemli bir ihtiyaç haline geliyor. Bu doğrultuda, Wiky Watch 5Plus, çocukların güvenliğini sağlarken ebeveynlere de akıllı çözümler sunuyor.
Wiky Watch 5Plus, çocukların nerede olduğunu anlık olarak takip edebilme, sağlık durumlarını kontrol edebilme ve kolayca iletişim kurabilme gibi özellikleriyle fark yaratıyor. Özellikle okuma-yazma bilmeyen küçük yaş gruplarının bile kolayca kullanabileceği kullanıcı dostu bir arayüzle tasarlanan saat, hem çocukların hem de ebeveynlerin ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirildi.
WİKY WATCH 5PLUS İLE GÜVENLİK VE KONFOR BİR ARADA
Wiky Watch 5Plus, yalnızca bir akıllı çocuk saati değil, aynı zamanda çocukların güvenliği için kapsamlı bir çözüm sunuyor. Saatin öne çıkan özellikleri şunlar:
Anlık Konum Takibi: Ebeveynler, harita üzerinden çocuklarının anlık konumlarını kolayca görüntüleyebiliyor.
Görüntülü ve Sesli Görüşme: Çocuklar, ebeveynleriyle kolayca iletişim kurulabiliyor.
Sağlık Verilerinin Takibi: Çocukların ateşi ve kalp ritmi gibi sağlık verileri saat üzerinden takip edilebiliyor.
Acil Durum Çağrıları: Çocuklar, ihtiyaç duyduklarında uygulamada belirlediğiniz acil durum numaralarını veya 112’yi kolayca arayabiliyor.
Güvenli Alan Belirleme: Ebeveynler, harita üzerinden güvenli alanlar tanımlayabiliyor. Çocuk bu alanın dışına çıktığında uygulama uyarı vererek ebeveyni bilgilendiriyor.
Wiky Watch5 Plus ayrıca ebeveynler için Android ve iOS uyumlu Wiky Safe uygulamasıyla entegre bir şekilde çalışıyor. Bu uygulama sayesinde saat 7/24 kontrol edilebiliyor, mesaj ve arama gönderimi yapılabiliyor.
“ÇOCUK GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR BOŞLUĞU DOLDURUYORUZ”
Wiky Watch Genel Müdürü Meltem Derbazlar, cihazın çocuk güvenliği konusunda önemli bir boşluğu doldurduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Teknoloji artık hayatımızın her alanında var, ancak küçük çocuklara akıllı telefon vermek ciddi riskler içeriyor. Wiky Watch 5Plus ile çocukların hem güvenliğini sağlıyor hem de ailelerin içini rahatlatıyoruz. Amacımız, aileler ve çocuklar arasında güvenli ve etkili bir iletişim köprüsü kurmaktı. Bu ürünü tasarlarken, ailelerin ihtiyaçlarını anlamaya ve çocukların kolayca kullanabileceği çözümler sunmaya odaklandık.”
Wiky Watch 5Plus, çocuklarının güvenliğini ön planda tutan ebeveynler için mükemmel bir seçenek sunuyor. Gelişmiş özellikleri ve kullanıcı dostu yapısıyla bu akıllı çocuk saati, modern ailelerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Temiz etiket” kavramı günümüz bilinçli tüketicilerinin en çok dikkat ettiği konular arasında yer alıyor. Bu alanda gıda üreticilerine düşen birçok sorumluluk bulunuyor. Tetra Pak Türkiye, İran, Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Gaye Atakan, temiz etiket konusunda hem üreticilere hem de tüketicilere önemli mesajlar verdi.
İnsanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak, gıda güvenliği konusunda günümüzün en önemli başlıklarından biri haline gelen temiz etiket kavramına dair hem üreticilere hem de tüketicilere yönelik önerilerini paylaştı.
Temiz etiket nedir ve neden önemlidir?
Tüketici trendleri, gıda üreticileri için sürekli fırsatlar yaratırken aynı zamanda üretimle ilgili zorluklar da doğuruyor. Günümüzde tüketiciler, giderek daha fazla tanınabilir ve doğal malzemelerden oluşan basit bir içerik listesine sahip ürünler talep ediyor. Bu da daha az veya hiç yapay katkı maddesi ya da sentetik kimyasal kullanılmaması anlamına geliyor ve böylece “temiz etiket” kavramı ortaya çıkıyor.
Tetra Pak Türkiye, İran, Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Gaye Atakan, “Temiz etiket, bir ürünün içerik listesindeki malzemelerin doğal ve tanınabilir olması anlamına gelir. Bu, katkı maddeleri, koruyucular ve yapay kimyasallardan arındırılmış, doğal ve sağlıklı bir profil sunar,” diyerek modern tüketicilerin bu konudaki hassasiyetinin arttığına dikkat çekti. Atakan, “Tüketiciler sadece kendileri için değil, gezegen için de daha bilinçli kararlar alıyor. Temiz etiket hem bireysel sağlığa hem de çevresel sorumluluğa katkı sağlayan bir anlayıştır” diye de ekledi.
Temiz etiket konusunda üreticilere düşen görevler
Atakan, üreticilerin temiz etiket trendini benimsemelerinin hem zorluklar hem de fırsatlar sunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tüketiciler, gıdalarının sağlıklı ve güvenli olmasını bekler. Tüketicilerin giderek daha fazla geleceği düşünen üretim yöntemleriyle ve daha az katkı maddesi kullanılarak üretilmiş yiyecekleri önceliklendirdiklerini gözlemliyoruz. Üreticiler için ise temiz etiket trendi, tariflerinde değişiklik yapmayı, bazen yeni yatırımlar gerektiren üretim süreçlerini gözden geçirmeyi ifade ediyor. Ancak bu yatırımların, üreticiler için potansiyel pazar payı artışları, daha yüksek gelir ve hatta daha iyi kâr marjları getirebileceği söylenebilir. Daha temiz bir üretim süreci, potansiyel atıkları azaltarak hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlar. Temiz etiketli gıda ürünleri üretmek, tüketicilerin doğal, katkı maddesi içermeyen ürünlere yönelik taleplerini; güvenlikten, lezzetten veya raf ömründen ödün vermeden karşılamak için dikkatli planlama ve uygulama gerektirir. Gıda üreticileri hedef pazarlarını tanımlayarak, temiz etiket beklentilerini anlayarak ve gerekli tarif veya süreç değişikliklerini değerlendirerek başlayabilirler. Yüksek hijyen standartları sağlamak ve uygun ısı eşanjörlerini kullanmak, koruyucu maddeler olmadan mikrobiyal riskleri en aza indirir. Son olarak doldurma, depolama ve dağıtım süreçlerini temiz etiket standartlarıyla uyumlu hale getirmek, katkı maddelerini azaltabilir, aynı zamanda ürün stabilitesini sağlayabilir, şeffaflık ve sürdürülebilirliğe yönelik tüketici tercihlerini karşılayabilir.”
Atakan, ayrıca, “Benzersiz olmak ve piyasadaki rekabetten sıyrılmak, yatırımınızı geri kazanmanızı sağlayabilir. Daha temiz bir üretim süreci, aynı zamanda potansiyel ürün atıklarını azaltacak ve bu da veriminizi artıracaktır” diye de ekledi.
Tüketiciler temiz etiket konusunda nelere dikkat etmelidir?
“Tüketicilerin temiz etiket yönünde bir tercihleri varsa aldıkları ürünün etiketini çok iyi incelemelidirler. Az sayıda ve tanınabilir içeriklere sahip, organik, GDO içermeyen veya doğal içerikli olarak işaretlenmiş ürünleri tercih edebilirler. Ayrıca etikette yer alan etik ve iklim dostu iddialara da dikkat edilmelidir” diyen Atakan, bilinçli bir tüketim alışkanlığının temiz etiket çabasını destekleyeceğine vurgu yaptı.
Geleceğin temiz etiket trendleri
Atakan, ayrıca temiz etiket kavramının gelecekte sadece içerik listesiyle sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda üretim, paketleme ve tedarik zinciri gibi alanlarda da şeffaflığın önem kazanacağını belirterek “Üçüncü nesil temiz etiket ürünler, doğal içeriklerin yanında, etik, sürdürülebilir ve iklim dostu iddialarla daha fazla tüketici dikkatini çekecektir” dedi.
Tetra Pak gelişmiş çözümleri ile temiz etiketi destekliyor
Dünyanın lider gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak, doğal ve katkı maddesi içermeyen ürünleri de destekleyen işleme, doldurma ve depolamaya yönelik gelişmiş çözümler sunarak üreticilerin temiz etiketli gıda üretimini tercih etmeleri durumunda onlara destek oluyor. Tetra Pak’ın ısı eşanjörleri ve nitrojenle işlenmiş soğuk depolama sistemleri gibi ekipmanları, koruyucu maddelere ihtiyaç duymadan içerik kalitesinin optimize edilmesine, raf ömrünün uzatılmasına ve gıda güvenliğinin korunmasına yardımcı oluyor. Ayrıca Tetra Pak'ın hijyenik tasarımları ve hassas proses kontrolleri, tadı ve dokuyu korurken kontaminasyon riskinin minimum düzeyde olmasını sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
80 yılı aşan sektör deneyimiyle Türkiye’nin en köklü ilaç firmalarından biri olan Santa Farma İlaç, Stratejik Planlama Direktörlüğü görevine Canan Yılmaz’ı getirdi.
İnsan sağlığı ve yaşam kalitesini güçlendirmeye yönelik inovatif çözümler sunan yerli ilaç firması Santa Farma İlaç, stratejik hedeflerini güçlendirme yolunda önemli bir adım atarak Stratejik Planlama Direktörlüğü pozisyonuna Canan Yılmaz’ı atadı. Yılmaz, bilgi birikimi ve liderlik tecrübesiyle Santa Farma İlaç’ın geleceğe yönelik projelerinde kilit bir rol üstlenecek.
Canan Yılmaz kimdir?
1997 yılında ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun olan Canan Yılmaz, kariyerine global danışmanlık şirketi Arthur Andersen’de başlamış, sonrasında Aria ve Avea'da Proje Ofis ve Kalite Müdürü, Yıldız Holding’de Strateji ve Planlama Müdürü, EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölümü’nde Kıdemli Müdür, Enerjisa'da İş Mükemmelliği Bölüm Yöneticisi ve CEO Danışmanlığı gibi farklı sektör ve pozisyonlarda görev almıştır. Yılmaz ayrıca, Enerjisa’da çalıştığı dönemde Sabancı Üniversitesi ve Sabancı Holding tarafından geliştirilen 'Future Forums' Pazarlama Programı'nı tamamlamıştır.
2020-2023 yılları arasında kurucusu olduğu Core Elements Danışmanlık Şirketi aracılığı ile hizmet verdiği kuruluşlar adına strateji ve kurumsal gelişim projeleri yürüten Yılmaz, 2023-2024 yılları arasında ise Yıldırım Holding’de Grup Strateji Direktörü pozisyonunda görev almıştır.
Canan Yılmaz, Ocak 2025 tarihi itibarıyla Santa Farma İlaç’ta Stratejik Planlama Direktörü olarak çalışmaya başlamıştır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.