Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Esnafın kullandığı Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların son başvuru tarihinin bugün itibariyle sona erdiğini duyuran TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların kullanılması için son başvuru tarihi olarak öngörülen 10 Ocak 2025 tarihi sona ermektedir. Ancak gerek piyasadaki yeterli miktarda ön ödeme kaydedici cihazın bulunmaması gerekse yeterli rekabet ortamının oluşma için öngörülen sürenin 1 Temmuz 2025 tarihine ertelenmesi gerekmektedir" dedi.
-"GÜNÜMÜZ EKONOMİK KOŞULLARINDA ESNAF MAĞDUR EDİLMEMELİ"
Piyasada gerekli rekabet ortamı oluşuna kadar Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlarda sürenin uzatılması gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Günümüz ekonomik koşullarında esnafın mağdur olmaması için rekabet ortamının mutlaka oluşması gerekir. Bunun için de piyasada birden çok Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazın bulunması kaçınılmazdır. Bu kapsamda talebimiz, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların son başvuru tarihi 1 Temmuz 2025 tarihine kadar uzatılmasıdır" şeklinde konuştu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yerel pazarların ihtiyaçlarına global standartlarda çözümlerle cevap veren bir teknoloji şirketi olan Mikrolink, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde Veri Merkezi Projesi'ni hayata geçirecek. Bu proje, sanayicilerin dijital altyapı ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra Konya OSB'ye yüksek performanslı ve güvenilir dijital altyapılar sunacak.
Uluslararası alandaki faaliyetleriyle yaşamı iyileştiren birçok projede yer alan Mikrolink, ülkemizdeki katma değerli projeleriyle dikkat çekiyor. Özellikle OSB'lerde yaptığı çalışmalarla sanayiciler için hızlı ve verimli dijitalleşmenin kapılarını açan Mikrolink, Konya OSB'deki Veri Merkezi projesiyle bölgedeki altyapısını güçlendirerek sektördeki liderliğini pekiştirmeyi planlıyor. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) için çeyrek asırdır dünyanın 3 farklı kıtasında telekomünikasyon sektöründe önemli çözümler üreten Mikrolink, OSB'ler için sunduğu kapsamlı çözümlerle işletmelerin dijitalleşme süreçlerine önemli katkılar sunuyor. OSB'ler için her aşamada güvenli ve verimli bir çalışma ortamı hedefiyle yola çıkan Mikrolink, Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) ve Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) ile yaptığı haberleşme çalışmalarının ardından Konya'da da veri merkezi projesini hayata geçirecek.
Yerli Sanayicilere Dijital Çözümler
Mikrolink, Konya'nın dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir rol üstlenerek, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir veri merkezi projesini başlatıyor. Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan Konya OSB'de inşa edilecek veri merkezi, Mikrolink'in yüksek mühendislik gücünü ve sektörel tecrübesini bölgenin ihtiyaçlarıyla harmanlayarak, yerli sanayicilere yüksek performanslı dijital çözümler sunacak. Proje, toplamda 350 m²'lik bir alanda hayata geçecek ve 170 m² beyaz alana sahip olacak. Sürdürülebilir bir proje olarak planlanan veri merkezinde enerji verimliliği sağlayan altyapı unsurları kullanılacak. Veri merkezi, soğuk koridor uygulaması, In-Row soğutma teknolojisi, fiber ve bakır kablolama gibi teknolojilerle desteklenecek. Ayrıca, güvenlik için yangın algılama sistemi, kartlı geçiş sistemi ve kesintisiz enerji sağlamak için iki jeneratör ve iki trafo da kullanılacak.
"OSB'lerin Ülkemiz İçin Önemini Biliyoruz"
Sanayinin dijital dönüşümünü sağlayan Organize Sanayi Bölgelerinin ülkemizin küresel rekabet gücünü artırdığını ve özellikle dijital altyapı yatırımlarıyla gücüne güç kattığını söyleyen Mikrolink Türkiye Genel Müdürü Taşkın Öktem, "Bu noktada OSB'lerin daha verimli çalışması, enerji tasarrufu sağlaması ve daha sürdürülebilir bir büyüme elde etmesi kritik bir önem taşıyor. Mikrolink olarak, lokal pazarların ihtiyaçlarına global standartlarda çözümlerle cevap veren bir teknoloji şirketiyiz. OSB'ler için uzun yıllardır çalışıyor ve sanayinin gelişimi açısından kritik bir rol oynayan OSB'lerin ülkemiz için önemini biliyoruz. Konya OSB'deki veri merkezi projemizin, yerli sanayicilerin dijital altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Bu projeyle, Konya OSB'ye yüksek performanslı ve güvenilir dijital altyapılar sunacak, bölgedeki sanayinin güçlenmesine önemli bir katkı sağlayacağız" ifadelerine yer verdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2024 yılı, hem ülkemizde hem de dünya genelinde ekokırım (doğa tahribatı) etkilerini yoğun olarak hissettiğimiz bir yıl oldu. Toprak erozyonu, vahşi madencilik, sürdürülebilir olmayan sanayileşme faaliyetlerinden kaynaklanan arazi tahribatı, su varlıklarının azalması ve zarar görmesi, gıda güvenliğine yönelik tehditler, iklim krizinin tetiklediği afetler ve biyolojik çeşitlilik kaybı bu yılın en çarpıcı sorunları olarak öne çıktı.
Kömür odaklı enerji politikaları ve IV. Grup metalik madencilik (altın, gümüş, bakır, nikel vb.) faaliyetleri doğal varlıklarımıza ciddi zararlar verdi. Yıl sonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2024-2028 Stratejik Plan'da maden, petrol ve doğalgaz arama-çıkarma faaliyetleri ile nükleer enerji kapasitesinin artırılacağının belirtilmesi ise gelecekte ekokırımın şiddetleneceğine dair endişeleri artırdı. Ayrıca, geçtiğimiz yıl kentlerde ve kırsal alanlarda doğaya uyumlu olmayan planlama ve yapılaşma baskısı, ekosistem üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleştirdi.
Tüm bu zorlu tabloya rağmen, doğa koruma çabaları sayesinde umut verici gelişmeler de yaşandı. TEMA Vakfı olarak, doğa için kararlılıkla çalışan, yaşamı ve doğal varlıklarımızı savunan her bir yurttaşımıza teşekkür ediyoruz. Sizler için hazırladığımız bu derlemede, 2024 yılında doğa koruma çabalarımızı güçlendiren olumlu adımları ve ekosistemimizi tehdit eden olumsuz gelişmeleri bir araya getirerek, çevre gündemine dair kapsamlı bir bakış sunmak istedik.
Yeni bir yılı karşılarken, "Biliyorsun, Sorumlusun" diyerek doğayı korumanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu ve toplumun her kesiminin iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini biliyor, daha sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte adımlar atmayı hedefliyoruz.
2024'ün Olumlu Çevre Haberleri
Avdan'dan güzel haber
Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Avdan köyünde yapılması planlanan kömür madeni kapasite artışına ilişkin "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararı, Avdan Platformu'nun açtığı dava sonucunda mahkeme tarafından iptal edildi.
Avdanlıların kararlı ve haklı mücadelesi ile elde edilen bu önemli karar, çevreyi ve geleceğimizi savunma çabasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Eskişehir'i maden çöplüğüne çevirecek projeye iptal kararı çıktı
Eskişehir Sivrihisar'da, 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Kaymaz Altın Madeni'nin üçüncü atık barajı inşa etme ve kapasite artışı talebine yönelik verilen "ÇED Olumlu" kararı, mahkeme tarafından iptal edildi.
Maden projesi kapsamında, her gün 149 kamyon cevherin Çanakkale'den Eskişehir'e taşınacağı tespit edilmişti. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, daha birçok ilden de Eskişehir'e cevher taşıma işleminin planlandığını ortaya koymuştuk.
Bu iptal kararıyla bölgenin doğal varlıklarını ve halk sağlığını tehdit edecek bir adımın önü kesilmiş oldu.
Zeytin, madene galip geldi
1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan Maden Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik ile zeytinlikler, enerji amaçlı madencilik faaliyetlerine açılmıştı. Yönetmelik değişikliğine karşı açtığımız davada Danıştay 8. Dairesi, bu düzenlemeyi hukuka aykırı bularak iptal etti. Bu karar ile zeytinliklerimiz maden faaliyetlerine karşı korunmuş oldu.
Kazdağları'nda felspat ocağı kararı yargıdan geri döndü
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı Yanıklar köyünde yapılması planlanan Feldspat Ocağı Projesi'nin "ÇED Gerekli Değildir" kararı mahkeme tarafından iptal edildi. Kararda, projenin doğal varlıklara ciddi zarar vereceği ve kümülatif etki değerlendirmesinin yapılmadığı gerekçe olarak gösterildi. Bölgedeki diğer IV. Grup metalik madencilik projeleri için de benzer kararların verilmesini bekliyoruz.
Nejla Işık, "İlham Veren Kadın" seçildi
Akbelen Ormanı için kömür madenine karşı yıllardır mücadele veren İkizköy muhtarı Nejla Işık, mücadelesiyle herkese örnek olarak BBC'nin İlham Veren 100 Kadın listesine girdi. Ekoloji mücadelesinde kadınların varlığı, dayanışması ve yarattıkları fark hepimize umut vermeyi sürdürüyor.
Belçika, ekokırımı suç olarak kabul eden ilk Avrupa ülkesi oldu
Belçika, "ekokırımı" suç kabul eden ilk Avrupa ülkesi olarak bir ilke imza attı. Bu tarihi karar, doğal çevrenin korunması ve ekolojik tahribatlara karşı etkili yasal önlemler alınması konusunda önemli bir adım teşkil ediyor.
Ülkemizde de ekosisteme, doğal ve kültürel çevreye telafisi imkânsız zararlar veren, canlıların yaşam hakkını tehdit eden her türlü faaliyetin Ceza Kanunu'na göre suç olarak tanımlanması ve bu faaliyetlerin izin süreçleri dâhil olmak üzere tüm suçluların cezalandırılması için "Ekokırım Yasası"nın bir an önce hazırlanarak yürürlüğe girmesi gerekiyor.
2024'ün Olumsuz Çevre Haberleri
İliç'te göz göre göre gelen felaket
13 Şubat'ta Erzincan'ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni'nde yaşanan felaket, 9 maden işçisinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Madende meydana gelen göçük ile başta siyanür olmak üzere çok sayıda zehirli kimyasal atığın Fırat Havzası'na karışması, doğal varlıklarımız üzerinde geri dönüşü imkânsız bir kirlilik yarattı.
Aynı maden sahasında 21 Haziran 2022'de de siyanür solüsyonu borusunun patlaması sonucunda tonlarca kimyasal çevreye yayılmıştı. Vahşi madencilik faaliyetleri, her geçen gün şiddetini artırarak doğal varlıklarımızı ve insan hayatını tehdit etmeye devam ediyor.
Depremler ikincil felaketlere yol açmasın
6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Ancak enkaz atıkları hâlâ gelişigüzel depolanıyor ve insan sağlığı ile doğal alanları tehdit etmeye devam ediyor. Hatay'da Milleyha Kuş Cenneti'ne dökülen enkaz atıkları için de hâlâ bir çözüm bulunmadı. Doğal yaşam ve biyolojik çeşitlilik için kritik öneme sahip bu alanların acilen korunması gerekiyor.
Yeniden yapılanma sürecinde konut ihtiyacını karşılamak adına yürütülen çalışmalar da doğal alanları tahrip ediyor. Ne yazık ki zeytinlikler, hem enkaz atıkları hem de yapılaşma baskısı altında.
TEMA Vakfı olarak konut projelerinin planlanmasında sosyal, ekonomik ve ekolojik değerlerin gözetilmesi ve deprem bölgelerinde halkın katılımıyla bütüncül bir planlama süreci işletilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Doğa savunucusu Reşit Kibar katledildi!
Artvin Hopa'da ormanlık alanda yapılmak istenen projeye karşı doğasını, ormanını ve toprağını koruyan Reşit Kibar, ağaç kesim ihalesini alan şirket yetkilisi tarafından açılan ateş nedeniyle hayatını kaybetti.
TEMA Vakfı olarak mezarı başında saygıyla andığımız Reşit Kibar'ın ağaçları korumak için gösterdiği cesaret, bizlere tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini her zaman hatırlatacak.
Hatice Teyze para cezasına çarptırıldı
Denizli'nin Tavas ilçesindeki Avdan köyünde yaşayan 75 yaşındaki Hatice Kocalar, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen tarlasına giren kömür madeni şirketi yetkililerini darp ettiği iddiasıyla yargılandı ve para cezasına çarptırıldı.
"Toprağına sahip çıkan suçlu olamaz." diyen Hatice Teyze'nin haklı mücadelesini destekliyor ve toprağını, havasını, suyunu koruyan hiç kimsenin cezalandırılmaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Bayramiç, Kirazlı olmasın!
Çanakkale Bayramiç'te yapılması planlanan Halilağa Bakır Madeni projesi hakkında verilen "ÇED Olumlu" kararının iptaline yönelik başlattığımız hukuki süreçte ilk davayı kazanmıştık. Ancak, 2009/7 Genelgesi ile ÇED raporuna eklemeler yapılarak yeniden "ÇED Olumlu" kararı alındı. Bu karara karşı açtığımız ikinci davada, bilirkişi raporu projenin olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymasına rağmen, mahkeme söz konusu tespitleri yok sayarak davamızı reddetti.
Ruhsat alanı yaklaşık 8.000 futbol sahası büyüklüğünde olan maden projesi hayata geçerse Çanakkale'de 100.000'den fazla insanın bir yılda kullanacağı suyu tüketecek ve bölgedeki tarımsal üretimle birlikte tüm canlı yaşamını tehdit edecek. Bu nedenle Danıştay'a yaptığımız itiraz başvurusunun lehimize sonuçlanmasını umuyoruz.
Türkiye için zaman daralıyor, kömürden acilen çıkılmalı!
Bu yıl, Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29), iklim finansmanını ana gündem olarak ele aldı. Ancak, iklim krizinin artan olumsuz etkilerinden sorumlu ülkeler tarihsel yükümlülüklerini yerine getirmekte yetersiz kalırken; sel, kuraklık ve aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülkelerin iklim adaleti talepleri giderek artıyor. Ayrıca COP29'un 300 milyar dolarlık finansman hedefi, büyük petrol ve gaz şirketlerinin yıllık 400 milyar doları bulan devasa kârlarının yanında oldukça yetersiz kaldı.
Türkiye ise ulusal iklim ve enerji politikalarındaki eksikliklerle öne çıktı. Zirvede açıklanan 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi, kömürden çıkış veya fosil yakıtları terk etme konusunda somut hedefler içermiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2024-2028 Stratejik Planı da kömür, nükleer ve madenciliğe ilişkin yatırımları artırmayı öngörüyor.
TEMA Vakfı olarak iklim kriziyle mücadelede, tüm kesimlerin iş birliği içinde doğa ile uyumlu bir yaşam modelinin kurulmasına katkı sağlamaları ve mevcut politikaların güçlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz.
İklim krizi felaketleri artırıyor
2024 yılı, sıcaklık ortalamalarının rekor kırdığı ve iklim değişikliğinin etkilerinin daha net hissedildiği bir yıl oldu. Dünya Meteoroloji Örgütü, 1,5°C sınırının artık tehdit altında olduğunu açıklarken, dünya genelinde sel, fırtına ve kasırga gibi afetlerin şiddeti arttı ve bilimsel çalışmalar bu afetlerin etkilerini doğrudan iklim değişikliğiyle ilişkilendirdi.
Londra'da yapılan bir araştırma, "Yüzyılın Kasırgası" olarak adlandırılan ve en az 16 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Milton Kasırgası'nın iklim değişikliği olmasaydı Kategori 2 seviyesinde, yani daha düşük bir şiddette gerçekleşeceğini ortaya koydu. Yine 2024'te meydana gelen Helene Kasırgası ise 232 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Bu veriler, iklim krizinin yaşamlarımız üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bilimsel araştırmaların da gösterdiği üzere, sıcaklık artışının ana nedeni insan kaynaklı sera gazı emisyonlarıdır. Bu doğrultuda sıcak hava dalgalarına karşı toplum sağlığını koruyacak uyum politikalarının hayata geçirilmesi ve adil iklim politikalarının uygulanmasının hayati önem taşımaktadır.
Türkiye nüfusunun %92'si kirli hava soluyor
Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) her yıl Türkiye'deki hava kirliliği ve sağlık üzerinde ki etkilerini ele alarak hazırladığı Kara Rapor'un verilerine göre, ülke nüfusunun %92'si kirli hava soluyor. İzmir, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde hava kirliliği ulusal sınır değerlerin üzerinde seyrediyor. Bu durum, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı krizine işaret ediyor.
Örneğin, Hakkari'de PM2,5 düzeyi 5 µg/m3 'ün altına düşürülmüş olsaydı, hava kirliliği kaynaklı 230 ölümün % 41'i önlenebilirdi. Hava kirliliğine bağlı ölüm oranlarında Hakkari'yi Batman, Şırnak, Muş, Malatya, Iğdır, Şanlıurfa, Ağrı, Osmaniye ve Gaziantep gibi iller takip ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) değerlerine göre, hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısal olarak en fazla olduğu iller ise 8 bin 357 ölümle İstanbul, 4 bin 852 ölümle İzmir ve 3 bin 657 ölümle Bursa.
Temiz hava politikalarının uygulanması ve hem gezegenimizin hem de toplum sağlığının korunması adına kömür başta olmak üzere fosil yakıtların terk edilmesi gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz.
Marmara Denizi'nde müsilaj tehlikesi devam ediyor
2021 yılında Marmara Denizi'ni kaplayarak büyük bir çevre felaketine dönüşen müsilaj, Erdek Körfezi'nde yeniden görüldü. Vakfımızın Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Ekim ayında yapılan dalışlarda 10-24 metre derinlikte müsilaj tespit edildiğini ve önlem alınmadığı takdirde ilkbahar ve yaz aylarında Marmara Denizi için ciddi riskler doğabileceğini belirtti. Bu durum, denizlerdeki organik atık miktarının artışı, deniz suyu sıcaklığındaki yükselme ve denizlerdeki tabakalaşma gibi etkenlerle deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor.
Marmara Denizi'nin kirlilik yükünün acilen azaltılması, denizlere arıtılmadan atık boşaltılmasının durdurulması ve su varlıklarımızın korunması için kararlı adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Gerede Çayı temiz aksın!
Bolu'dan Zonguldak'a kadar uzanan ve yüzlerce köy ile binlerce canlıyı besleyen Gerede Çayı, 2024 yılında bir yaşam mücadelesi verdi. Bölgedeki fabrikaların atıklarının çaya boşaltılmasıyla yıllardır devam eden kirlilik, toplu balık ve büyükbaş hayvan ölümlerine neden olurken, köylerde ise yaşamı olumsuz etkiliyor.
Gerede Çayı'nı yok eden bu kirliliğe "dur" demek için Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu ile birlikte kirlenmeye yol açan tüm kaynakların kontrol altına alınması, fabrikaların denetimlerinin artırılması ve mevcut kirliliğin giderilmesi için mücadele ediyor ve yetkililere çağrılarımızı sürdürüyoruz.
İzmir'de yaklaşık 2.200 futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yandı
2024 yılı, orman yangınları ile yine yüreklerin yandığı bir yıl oldu. Yangınlara karşı her zaman hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatan 2021'deki orman yangınları, Çanakkale'de büyük bir doğa tahribatına neden olmuştu. Bu sene de İzmir'de birçok yerde meydana gelen orman yangınları hepimizi derinden üzdü. 13 Ağustos'ta İzmir Karşıyaka'nın Yamanlar Dağı'ndaki ormanlık alanda başlayıp, Çiğli ve Bornova ilçelerinin sınırlarına yayılan bu yangın, 5 günlük mücadele sonucunda kontrol altına alınabildi. Orman dışı alanların da zarar gördüğü bu büyük yangında yaklaşık 1.650 hektar (2.200 futbol sahası büyüklüğünde) orman alanı tahrip oldu.
Orman Kanunu'nun EK-16 maddesi ormanları tehdit ediyor
2024 yılında, 6831 Sayılı Orman Kanunu'ndaki EK-16. madde kapsamında yayımlanan beş kararname ile 23 ilde toplam 1.444 hektar orman alanının (yaklaşık 2.000 futbol sahası) orman sınırları dışına çıkarılması kararı alındı. Böylelikle kanunun yürürlüğe girdiği 28 Nisan 2017 tarihinden itibaren EK-16. madde uygulamalarıyla 39 ildeki yaklaşık 600 noktada, 3.100 hektar (yaklaşık 4.140 futbol sahası) orman alanının satışı ya da imara açılması mümkün kılındı.
TEMA Vakfı olarak orman varlığımızı tehdit eden ve orman suçlarının artışına neden olabilecek bu kararın, yürürlükten kaldırılmasını yeniden talep ediyoruz. Yapılan uygulamaları yakından takip ediyor ve hukuka aykırı durumları yargıya taşıyoruz.
Unutmamalıyız ki ormanlarımızı korumak sadece çevresel sürdürülebilirlik için değil, gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için de hayati önem taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnşaat, yapı malzemeleri ve mimari teknolojiler alanında dünyanın lider fuarlarından biri olan BAU 2025, 13-17 Ocak 2025 tarihleri arasında Almanya'daki Messe München Ticaret Fuar Merkezi'nde düzenlenecek.
2005 yılından beri İstanbul Ticaret Odası'nın milli katılım organizasyonunu yürüttüğü BAU 2025 Yapı ve İnşaat Fuarı'nda geleceğe dönük yapı stratejileri ele alınacak. Bu kapsamda, iklim dostu yarının dayanıklı mimarisine giden yollar, kaynak verimliliği, uygun maliyetli inşaat stratejileri, dönüşümler, kırsal ve kentsel bölgelerdeki sürdürülebilir değişim ve konut sorununun çözümü gibi konu başlıkları değerlendirilecek.
Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul ise global alandaki etkisini artırmak adına her iki yılda bir düzenlenen mimarlık, inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanındaki dünyanın önde gelen fuarları arasında yer alan BAU 2025 ile önemli bir partnerlik anlaşması gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul; Münih'te düzenlenecek fuara EO/EG salonunda 04 stant numarasıyla katılarak tanıtım çalışmalarını yapmanın yanı sıra mevcut ve potansiyel iş ortaklarıyla da görüşme fırsatı yakalayacak.
BAU 2025'e dair açıklamalarda bulunan Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, "Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul olarak, global arenadaki varlığımızı güçlendirecek önemli bir adım attık. BAU 2025 ile yaptığımız partnerlik anlaşması sayesinde, 13-17 Ocak tarihlerinde Münih'te düzenlenecek fuarda sektörümüzü uluslararası platformda temsil ederek, yeni iş birlikleri için dünyaya kapı açacağız. Küresel çapta mimarları, planlamacıları, yatırımcıları ve sektör profesyonellerini standımızda ağırlayacak olmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.
Katılımcılara inşaat sektörünün geleceğini şekillendiren en yeni teknikler, malzemeler ve teknolojilerle tanışma fırsatı sunacak BAU 2025 sayesinde ziyaretçiler, inşaatın geleceğini bizzat deneyimleme şansına sahip olacak.
Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise beş büyük yapı fuarından biri olan 47. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul ise 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya genelinde fintech yatırımlarının hız kesmeden büyümeye devam edeceğinin altını çizen Ödüyo Finansal Teknolojiler Genel Müdürü Erman Yapıcı, "Özellikle Asya ve Afrika gibi gelişmekte olan bölgelerde dijital finans çözümlerine olan talep artacak. Türkiye'de ise açık bankacılık regülasyonları ve dijital cüzdan teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte yerel fintech girişimlerinin sayısında ciddi bir artış bekleniyor. 2025'te finansal teknolojilerde açık bankacılık ve gömülü finans (embedded finance) çözümleri büyük bir sıçrama yapacak. API tabanlı altyapılar, müşterilere özel çözümler sunarak finansal hizmetlerin kişiselleştirilmesini sağlayacak. Aynı zamanda, merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları klasik bankacılığa bir alternatif sunarak daha geniş bir kullanıcı kitlesine erişilebilir hale gelecek." dedi.
Siber güvenlik teknolojileri, yılın en önemli gündem maddelerinden biri olacak
Yapay zekâ teknolojisinin, risk analizi, kredi tahsis süreçleri ve müşteri deneyimini iyileştirme gibi alanlarda daha fazla kullanılarak fintech'in ayrılmaz bir parçası haline geleceğini de sözlerine ekleyen Yapıcı, "Artan dijitalleşme, finans sektörünü siber tehditlere karşı daha savunmasız hale getiriyor. Bu nedenle siber güvenlik teknolojileri, yılın en önemli gündem maddelerinden biri olacak. Bunun yanı sıra, yapay zekâ tabanlı teknolojiler, finansal modelleme, müşteri analizi ve dolandırıcılık tespitinde daha fazla ön plana çıkacak. Kuantum bilgi işlem ise özellikle finansal veri analizi ve risk yönetiminde devrim yaratabilecek potansiyele sahip. Sürdürülebilir teknolojiler, finansal karbon ayak izini azaltmaya yönelik projelerde önemli rol oynayacak.
Merkeziyetsiz kimlik yönetimi (DID) büyük bir fark yaratabilir
Öte yandan merkeziyetsiz kimlik yönetimi (DID), kullanıcıların kimlik bilgilerini kontrol ettiği yeni bir sistem olarak ortaya çıkabilir. Bu teknoloji, veri gizliliği ve güvenliği konusunda büyük bir fark yaratabilir. Ayrıca yapay zekâ destekli finansal danışmanlık araçları, tamamen bağımsız çalışarak yatırım kararlarını kolaylaştırabilir." şeklinde konuştu.
Veri analitiği ve yapay zekâ tabanlı sistemler CTO'ların radarında olacak
2025 yılı için sektörü de değerlendiren Yapıcı, "2025 yılı, finansal teknoloji dünyasında büyük değişimlere sahne olacak. Siber güvenlik, yapay zekâ ve açık bankacılık gibi alanlardaki gelişmeler, sektörü daha dinamik ve kullanıcı odaklı bir hale getirecek. Bu dönüşümlere ayak uyduran şirketler, hem yerel hem de küresel pazarda rekabet avantajı elde edecek. Teknolojiden sorumlu üst düzey yöneticiler, önümüzdeki yıllarda otomasyon çözümleri, siber güvenlik yatırımları ve müşteri deneyimini iyileştiren uygulamalara öncelik verecek. Ayrıca veri analitiği ve yapay zekâ tabanlı sistemler de CTO'ların radarında olacak." diyerek sözlerini tamamladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MediaMarkt’ın “İhtiyaçlar Sizde, Teknolojiler MediaMarkt’ta” Kampanyası devam ediyor. 10-13 Ocak tarihleri arasında geçerli olacak kampanya ile MediaMarkt mağazaları, mediamarkt.com.tr ve MediaMarkt mobil uygulamasında binlerce ürün teknoloji severleri bekliyor.
Avrupa’nın bir numaralı tüketici elektroniği perakendecisi MediaMarkt, fırsatlarla dolu “İhtiyaçlar Sizde, Teknolojiler MediaMarkt’ta” kampanyasını tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor. 13 Ocak’a kadar sürecek kampanya kapsamında QLED TV’den dijital uydu alıcısına, kurutma makinesinden elektrikli scooter’a binlerce ürün sunuluyor.
Kampanya kapsamında;
HOOVER NDPH11A2TCBEXS17 11kg Wi-Fi + Bluetooth Bağlantılı Isı Pompalı Kurutma Makinesi - 16.899 TL,
GRUNDIG 55 GHQ 9200 55 inç 139 Ekran Uydu Alıcılı Smart Google TV 4K UHD QLED TV - 26.499 TL,
GOLDMASTER Ranger HD Plus PVR Dijital Uydu Alıcısı - 1.299 TL,
BOOD Kickscooter QR1200 Elektrikli Scooter - 44.049 TL,
JBL Tune 500 Kulak Üstü Kablolu Kulaklık - 899 TL’den satışa sunuluyor.
“İhtiyaçlar Sizde, Teknolojiler MediaMarkt’ta” Kampanyası 10-13 Ocak tarihleri arasında MediaMarkt’ın Türkiye genelindeki 101 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Disney+ Türkiye, yeni reklam özelliğini 12 Şubat'ta hayata geçirmeye hazırlanıyor. Mevcut Disney+ üyelikleri Disney+ Reklamlı olarak yeniden isimlendirilecek ve aylık 164,90 TL olarak fiyatlandırılmaya devam edecek. Reklam içermeyen Disney+ Reklamsız isimli üyelik ise aylık 349,90 TL karşılığında sunulacak. Mevcut üyeler için reklamlar, 12 Şubat'tan sonraki yenileme tarihinden itibaren dahil edilecek olup, o zamana kadar üyeliklerinde herhangi bir değişiklik olmayacak.
Üyeler ayrıca 12 Şubat'tan sonraki fatura dönemlerinin sonunda Disney+ Reklamsız üyeliğine geçerek reklamsız izleme deneyimini tercih edebilecekler. Üyeliğini dilediği zaman reklamsız üyeliğe geçirenler için yeni fiyat, ilgili fatura dönemlerinin sonunda yürürlüğe girecek*.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin her bölgesinde hizmet veren, elektrikli araç dünyasının hızla büyüyen şarj istasyonu OtoPriz, kullanıcılarına avantajlı kampanyalar sunmaya yeni yılda da devam ediyor. 31 Mart 2025 tarihine kadar OtoPriz'den şarj işlemi gerçekleştiren elektrikli araç kullanıcıları, araç kiralama platformu Yolcu360 üzerinden yapacakları kiralamalarında indirim fırsatı yakalıyor. Kullanıcılar yurt içi araç kiralamalarında %10, yurt dışı araç kiralamalarında ise %15'lik indirimle yeni yıla avantajlı başlıyor.
Eksim Holding'in yalnızca yüzde yüz yenilenebilir enerjiyle hizmet veren yüksek hızlı elektrikli araç sarj istasyonu OtoPriz, 2025'i özel bir kampanyayla karşılıyor. Müşteri memnuniyetini merkeze alarak gerçekleştirdiği iş birlikleriyle kullanıcılarına çeşitli avantajlar sunan OtoPriz, yenilikçi araç kiralama platformu Yolcu360 ile birlikte hayata geçirdiği yeni kampanyasını duyurdu. Kampanya kapsamında 31 Mart 2025 tarihine kadar OtoPriz'den şarj işlemi gerçekleştirecek kullanıcılar, Yolcu360 üzerinden araç kiralarken indirim fırsatı yakalıyor.
Kodu gir, aracını indirimli kirala
OtoPriz kullanıcıları, şarj işleminin ardından faturalarında yer alan kodu, Yolcu360 web sitesi üzerinden kiralama işlemi esnasında girerek yurt içi araç kiralamalarında %10, yurt dışı araç kiralamalarında ise %15'lik indirim şansı elde ediyor. Ayrıca, kampanya kodu kullanıcılara birden fazla rezervasyon imkanı da sunuyor.
Tüm elektrikli araç kullanıcılarına ayrıcalıklar sunan ve temiz bir gelecek inşasına katkıda bulunan OtoPriz hakkında daha fazla bilgi için www.otopriz.com.tr adresi ziyaret edilebilir. Yolcu360 indirim kampanyasıyla ilgili detaylı bilgiye ise www.yolcu360.com adresi veya 0850 360 5 360 numaralı Yolcu360 Misafir Merkezi'nen ulaşabilir
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.