Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
USD/TRY: ABD'nin gümrük tarifelerini ertelemesinin ardından dün tepki alımlarıyla günü kapatan ABD borsaları, bu sabah Alphabet'in finansallarının da etkisiyle vadeli işlemlerde satıcılı seyrediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi ise bu sabah %4,50 seviyesinin hemen üzerinde. Diğer yandan, dün %1 oranında düşüş kaydeden Dolar endeksi (DXY) bu sabah da baskı altında. Çin tarafında ise tatilin ardından bu sabah borsalar zayıf bir görüntüyle açıldı. Gelişmekte Olan Ülke para birimleri de baskı altında. Ancak Çin'den ılımlı sayılabilecek misilleme nedeniyle fiyatlamalar belirgin değil. Öte yandan, Fed yetkilisi Daly, ekonomi ve politika değişikliklerini değerlendirmenin zaman alabileceğini söyledi. Fed Başkan Yardımcısı Jefferson da Fed'in faizleri orta vadede düşürmeye devam edeceğini düşündüğünü söyledi. Şu aşamada küresel çapta ticaret savaşlarına yönelik haber akışı takip edilmeye devam edilecekken, veri tarafında ABD'de PMI rakamları ile ocak ayı ADP özel sektör istihdamı öne çıkıyor. Yurtiçinde ise veri gündemi sakin. Fiyatlamalar tarafında; dün 35,94 seviyesinden kapatan Dolar/TL bu sabaha yatay bir görüntüyle başlıyor. Kurda gün içerisinde dünkü kapanış seviyesi etrafında hareket devam edebilir.
EUR/USD: Dün Trump'ın Kanada ve Meksika'ya uygulayacağı gümrük tarifelerinin bir aylığına ertelenmesinin etkisiyle piyasalarda olumlu bir hava hakimdi. Diğer taraftan, Çin'in verilen karara misilleme uygulaması ve Trump'ın Çin ile görüşmede aceleci olmayacağı yönündeki söylemler belirsizliklerin devam etmesine sebep oluyor. Ancak fiyatlamalarda belirgin hareketler yok. Fed yetkilileri de bu gelişmeler neticesinde faiz indirimlerinde ihtiyatlı kalmaya devam ediyorlar. Piyasalar ise ticaret savaşına odaklanmış durumdayken, ABD'de dün açıklanan JOLTS açılan iş sayısı verisi firmaların iş gücü talebinin kısmi yavaşladığına ve iş gücü piyasasında kademeli bir soğuma olduğuna işaret etti. Bugünün gündeminde ise ABD ve Avrupa Bölgesi'nde PMI rakamları ile ABD'de ocak ayı ADP özel sektör istihdamı öne çıkıyor. Son olarak paritede teknik seviyelere bakıldığında, yukarıda 1,0440 önemli bir direnç olarak izlenebilir. Bu seviyenin kırılması durumunda 1,05 sonraki hedef olabilir. Diğer yandan, olası düşüşlerde 1,0360 ve 1,03 sıralı destekler olarak takip edilebilir.
XAU/USD: Trump'ın tarife kararlarının belirsizlikleri artırdığı ortamda Ons Altın güvenli liman talebiyle tarihi zirvesini yineleyerek 2.845 seviyelerini test edip, son işlem gününü %1 yükselişle 2.843 seviyesinden kapattı. ABD tarafından gelen İran üzerindeki yaptırımları sıkılaştırmaya yönelik haber akışı ve Gazze'ye yönelik açıklamalar değerli maden yükselişini destekleyen jeopolitik unsurlar olarak öne çıkmakta. Bu sabah da alıcılı seyreden Ons Altın, 2.840 desteğinin üzerinde kaldıkça 2.890 direncini test etmeye çalışabilir. Aksi durumda 2.810 ana destek konumunda.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OİB verilerine göre Türkiye ihracatının lideri otomotiv endüstrisinin ocak ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 8 artışla 3 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sırada yer alan endüstrinin aldığı pay da yüzde 14,2 olarak gerçekleşti.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Yeni ticaret savaşlarının eşiğinde, küresel ekonomideki enflasyonist ortamın ve tedarik zincirlerinde gerçekleşen aksaklıkların birleşerek belirsizlikleri artırdığı bir dönemdeyiz. Böylesine bir atmosferde köklü üretim geçmişiyle otomotiv endüstrimiz, bir yandan rekabet avantajı için yeşil mobilite dönüşümüne uyum sağlamaya çalışırken, diğer yandan tarihinin en yüksek ocak ayı ihracatını gerçekleştirmeyi başardı” dedi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye ihracatının lider sektörü olan otomotiv endüstrisinin ocak ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 8 artışla 3 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sırada yer alan endüstrinin aldığı pay da yüzde 14,2 olarak gerçekleşti.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Yeni ticaret savaşlarının eşiğinde, küresel ekonomideki enflasyonist ortamın ve tedarik zincirlerinde gerçekleşen aksaklıkların birleşerek belirsizlikleri artırdığı bir dönemdeyiz. Böylesine bir atmosferde köklü üretim geçmişiyle otomotiv endüstrimiz, bir yandan rekabet avantajı için yeşil mobilite dönüşümüne uyum sağlamaya çalışırken, diğer yandan tarihinin en yüksek ocak ayı ihracatını gerçekleştirmeyi başardı. Ocakta Binek otomobiller ve Otobüs-Minibüs-Midibüs grubunda çift haneli ihracat artışı kaydettik. İspanya ve ABD gibi pazarlara yüksek oranlı, AB Ülkelerine de yüzde 13 ihracat artışı yaşadık” dedi.
Tedarik endüstrisi ihracatı yüzde 8 arttı
Sektörde en büyük ürün grubu olan Tedarik endüstrisi ihracatı ocakta bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 8 artarak 1 milyar 257 milyon dolar oldu. Binek Otomobil ihracatı yüzde 23 artarak 951 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 12 azalarak 444 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 22 artarak 196 milyon dolar oldu. Çekiciler ihracatı ise yüzde 39 azaldı.
Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 2,5 artış görülürken, önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 26, ABD’ye yüzde 23, Romanya’ya yüzde 50, İspanya’ya yüzde 42 artış yaşandı. Buna karşılık Hollanda’ya yüzde 12, Rusya’ya yüzde 55 ihracat düşüşü oldu.
Binek otomobillerde önemli pazarlardan olan Birleşik Krallık’a yüzde 38, Fransa’ya yüzde 42, İspanya’ya yüzde 81, Slovenya’ya yüzde 126, Belçika’ya yüzde 107 ihracat artışı görülürken, Almanya’ya ise yüzde 26 ve Hollanda’ya yüzde 63 düşüş kaydedildi.
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda en fazla ihracat yapılan ülke olan Birleşik Krallık’a yüzde 41, önemli pazarlardan Slovenya’ya yüzde 26, İtalya’ya yüzde 36, Fransa’ya yüzde 47, Belçika’ya yüzde 43 düşüş yaşanırken, Almanya’ya ihracat yüzde 413, İspanya’ya ise yüzde 517 arttı.
Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise en fazla ihracat yapılan ülkeler olan Fransa’ya yüzde 144, Sırbistan’a yüzde 709, Almanya’ya yüzde 49 ve Polonya’ya yüzde 119 ihracat artışı yaşandı.
Almanya yüzde 11 artışla yine en büyük pazar
Ocak ayında sektör ihracatında en büyük pazar olan Almanya’ya yüzde 11 artışla 462 milyon dolar ihracat yapıldı. İkinci büyük pazar Birleşik Krallık’a ise yüzde 1 düşüş ile 330 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Fransa’ya ihracat yüzde 20 artışla 325 milyon dolar olurken, İtalya’ya yüzde 11, Fas’a yüzde 16, Rusya’ya yüzde 56 ihracat düşüşü, İspanya’ya ise yüzde 48, ABD’ye yüzde 30, Slovenya’ya yüzde 21, Romanya’ya yüzde 47 ve Yunanistan’a yüzde 81 ihracat artışı oldu.
AB Ülkelerine ocak ayında yüzde 13 artış oldu
Ülke grubu bazında yüzde 71,4 pay ile en büyük pazar olan AB Ülkelerine ihracat, aynı dönemde yüzde 13 artışla 2 milyar 115 milyon dolar. Ocakta Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 21 ihracat artışı olurken, Afrika Ülkelerine yüzde 22, Bağımsız Devletler Topluluğuna yüzde 40, Orta Doğu Ülkelerine yüzde 20 düşüş yaşandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Google Cloud ve Whiteshield iş birliğiyle hazırlanan Küresel İş Gücü Dayanıklılığı Endeksi (GLRI)’ne göre ABD ve Singapur yapay zeka dönüşümüne en hızlı uyum sağlayan ülkeler arasında yer alırken, pek çok ülke geride kalma riski taşıyor.
Whiteshield, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı sırasında düzenlenen özel bir etkinlikte, Google Cloud iş birliğiyle hazırlanan Küresel İşgücü Dayanıklılığı Endeksi'nin (GLRI) 9. baskısını yayınladı. Avrupa Yönetim Okulları ve Uluslararası Şirketler Topluluğu (CEMS) ortaklığıyla yayınlanan ve 10 yıllık veriyi kapsayan, 70’in üzerinde göstergeden yararlanan rapor; 118 ülkenin iş gücü piyasalarının yapay zekanın yükselişi gibi gelişmelere nasıl tepki verdiği ve adapte olduğu konusunda önemli bulgular sunuyor. Rapora göre, bazı ülkeler yapay zekadan fayda sağlama noktasında iyi bir konumdayken, çoğu ülke geri kalma riski taşıyor.
Davos’ta düzenlenen ‘’Yapay Zekanın Küresel Ekonomiler ve İş Gücü Piyasaları Üzerindeki Dönüştürücü Etkisi” konulu etkinlik, Nobel Ödüllü Whiteshield Özel Danışmanı ve Direktörü Sir Christopher Pissarides ve Google DeepMind Impact Accelerator Başkanı Anna Koivuniemi katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, 50’den fazla üst düzey yetkili, CEO, akademisyen ve uluslararası kuruluş temsilcisi bir araya geldi.
ABD ve Singapur listenin ilk sırasında
Rapor; en dayanıklı iş gücü piyasalarının geleneksel iş gücü politikalarını, yapay zeka yatırımları ve kişiselleştirilmiş veri odaklı stratejilerle birleştirdiğini ortaya koyuyor. 2025 GLRI sıralamasının başında ABD ve Singapur yer alıyor. Bu ülkeler güçlü girişimcilik ekosistemleri, esnek iş gücü piyasaları ve yapay zeka benimseme ve inovasyon konusundaki liderlikleriyle öne çıkıyor. İsveç ise eğitim ve AR-GE’ye yapılan önemli yatırımlar sayesinde sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Güney Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerindeki bazı ülkeler ise önemli ilerleme kaydetmiş durumda. Hindistan, BAE ve Suudi Arabistan, yapay zeka yatırımlarından en çok fayda sağlayan ülkeler arasında yer alıyor.
Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi: Fırsatlar ve zorluklar
Yapay zeka hızlı bir şekilde gelişerek küresel iş gücü için önemli fırsatlar sunarken, zorlukları da beraberinde getiriyor. Yapay zeka, iş gücünün erişilebilirliğini, kalitesini ve verimliliğini artırma potansiyeli taşıyor ve yapay zeka veri mimarları, insan-yapay zeka etkileşim tasarımcıları ve yapay zeka etik sorumluları gibi yeni yetenek gerektiren meslekleri ortaya çıkarıyor. Yapay zekanın iş gücü piyasalarına etkisi iş güvencesizliği, yerinden edilme ve artan ücret eşitsizliği gibi endişelere de neden oluyor. İş gücü piyasalarının dayanıklı, uyumlu ve yapay zekanın faydalarını topluma eşit bir şekilde dağıtacak kapasitede kalmasını sağlamak için proaktif ve ileriye dönük politikalar büyük önem taşıyor.
Raporun temel bulguları
GLRI raporuna göre, ABD son on yılda küresel yapay zeka yatırımlarının yüzde 60’ını ve dünya genelindeki yapay zeka girişimlerinin dörtte birini kapsayarak yapay zeka yatırımları ve yeniliklerinde lider konumda yer alıyor. Amerika’nın başarısı, yeniliği ekonomik esneklikle birleştirerek dinamik işlerin ortaya çıkarılışını teşvik etmesine bağlanıyor. California, Massachusetts ve Washington, önde gelen eyaletler arasında yer alıyor. Yapay zekadan kaynaklanan işsizlik, büyük bir zorluk olarak öne çıkıyor ve uygun politikalarla ele alınması gerekiyor. En iyi performans gösteren ülkelerle daha düşük sıradaki ülkeler arasındaki fark büyüyor. Özellikle Sahra Altı Afrika büyük risk altında. İngiltere ve Almanya dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri, ilk 10 sıranın altısını elinde tutarak genel olarak güçlü bir performans gösterirken, Danimarka, Avusturya ve Lüksemburg gibi bazı ülkeler ilk 10’dan düşerek gerileme yaşıyor.
Rapor, iş gücü piyasası dayanıklılığına yönelik üç yaklaşım tanımlıyor:
“Geleneksel Yol” (örneğin, İsveç, Norveç, Hollanda), güçlü sosyal güvenlik ağlarına, eğitime ve istikrarlı ekonomik politikalara odaklanıyor.
“Yapay Zeka ve Yenilik Odaklı Yol” (örneğin, ABD), dinamik, girişimci bir ortamı ve özellikle YZ’de araştırma-geliştirmeye güçlü bir şekilde yöneliyor.
“Karma Yol” (örneğin, Singapur), güçlü yönetişim gibi geleneksel avantajları stratejik yapay zeka yatırımlarıyla birleştiriyor.
GLRI, “tek tip çözüm” anlayışından, yapay zeka, büyük veri ve ileri analitik tarafından desteklenen kişiselleştirilmiş, vatandaş odaklı politikalara doğru bir geçişi vurguluyor. Ayrıca, eğitim ve iş aramadan iş gücü verimliliği ve yaşam boyu öğrenmeye kadar iş gücü yaşam döngüsü boyunca yapay zeka, blockchain ve IoT’nin kullanımını öne çıkarıyor.
Bölgesel performansta öne çıkanlar
Avrupa, iş gücü piyasası direnci açısından önemli bir performans sergileyerek en dirençli ilk on ekonominin altısına ev sahipliği yapıyor. Ancak, bölgede belirgin eşitsizlikler mevcut. Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri sürekli olarak diğerlerini geride bırakıyor ve genellikle Kuzey Amerika ülkelerinden daha yüksek performans gösteriyor. Doğu ve Güney Avrupa ülkeleriyse genellikle daha düşük direnç seviyelerine sahip. Avrupa ülkelerinin yüzde 80’inden fazlası genel iş gücü piyasası direnci açısından global ilk 50’de yer alsa da, bu durum bölgesel farklılıkları gizliyor. Örneğin, Almanya (global sıralamada 5. sırada), yapay zeka entegrasyonunda başarılı bir performans sergilerken; Moldova (113. sırada) oldukça geride kalıyor. Avrupa, adaptif direnç konusunda lider durumda; ülkelerin yüzde 80’i yapay zeka düzenlemeleri, benimsenmesi ve girişimcilik açısından güçlü performans sergiliyor. Ülkelerin yaklaşık üçte biri dönüşüm kapasitesi açısından global ilk 50’nin dışında kalıyor.
Sahra Altı Afrika, iş gücü piyasasının dayanıklılığının tüm boyutlarında süregelen zorluklarla karşı karşıya kalarak bölgesel sıralamalarda son sırada yer alıyor. Bölge, küresel sıralamada en alt sıralarda yer alan 20 ülkenin 12’sine ev sahipliği yapıyor ve hem geleneksel hem de yapay zekayla ilgili metriklerde en düşük puanlara sahip. Buna rağmen, bölgenin genç ve hızla büyüyen nüfusu, iş gücü esnekliğinde yapay zeka odaklı bir sıçrama için önemli bir potansiyel sunuyor. Demografik potansiyel açısından küresel ölçekte ilk 10 ülkenin 6’sı bu bölgede yer alıyor. Ancak çoğu Sahra Altı ekonomisi, bu potansiyeli kullanma becerilerini engelleyen yapısal ve politika boşluklarından muzdarip. Zorluklar arasında; iş gücünün korunması, kapsayıcılık politikaları, eğitim ve öğretim yer alıyor.
Farklı bölgeler arasında küresel olarak dördüncü sırada yer alan Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, karmaşık ve çeşitli bir manzara sunuyor. Genel olarak ilerleme kaydedilmiş olsa da, Körfez İş Birliği Konseyi (GCC) ülkeleriyle diğer MENA ülkeleri arasında iş gücü piyasası direnci açısından belirgin farklılıklar bulunuyor. Bölge, yapay zekayla ilgili metrikler ve stratejik yapay zeka yatırımları açısından güçlü bir performans sergiliyor. Ancak, ülkelerin neredeyse yarısı yapay zekanın benimsenmesi ve girişimcilik konularında zorlukları yansıtan yapay zeka döngüsel adaptif direnç sıralamasında geride kalıyor. Bu zayıflıklara rağmen, bölgedeki ülkelerin yarısından fazlası dönüşüm kapasitesi açısından global ilk 50’de yer alıyor ve bu durum yapay zekanın potansiyelinden yararlanmak için sağlam bir temel sunuyor.
Küresel lider: Singapur
Asya-Pasifik (APAC) bölgesi, dengeli bir performans sergileyerek üçüncü sıradaki yerini koruyor ve bölgedeki ülkelerin yaklaşık üçte ikisi global ilk 50’de yer alıyor. Singapur (bölgesel olarak birinci, küresel olarak ikinci sırada), Çin (bölgesel olarak ikinci sırada) ve Güney Kore, yapay zeka ve teknoloji alanlarında öne çıkan ülkeler arasında. Yönetim, iş ortamı ve dijital becerilerde küresel bir lider olan Singapur, yapay zeka girişimciliği ve yatırımında da üst sıralarda yer alıyor.
Çin, firma düzeyinde yapay zeka benimsemede lider konumda ve yapay zeka ekipman kapasitesi ve araştırmalarında ilk üçte yer almasına rağmen, yönetim ve kurumsal kapasitedeki düşük puanları genel performansını negatif etkiliyor. Japonya (küresel olarak on yedinci sırada), güçlü yapay zeka yeteneklerine sahipken, güçlü ekonomilere sahip olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın listenin başında yer alıyor.
“Geleceği birlikte inşa edebiliriz”
Google’ın Kamu Politikaları ve Hükümet İşleri Başkan Yardımcısı Karan Bhatia, yapay zekanın dönüştürücü rolü hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Yapay zeka, küresel iş gücünü yeniden şekillendirirken; GLRI, ülkelerin bu yeni çağda yollarını bulmaları için önemli bir yol haritası sunuyor. Rapor, otomasyonun zorluklarını ele almanın yanı sıra yapay zekanın geniş potansiyelinden herkes için fırsatlar yaratacak şekilde nasıl yararlanılabileceğini gösteren kapsayıcı, ileriye dönük politikalar için çeşitli yolları öne çıkarıyor. Veri çağında, kişiselleştirilmiş politikalar yoluyla hükümetlerin vatandaşlarına hizmet etme biçimlerini dönüştürme fırsatına sahibiz. Birlikte, iş birliği, yenilikçilik ve ortak bir dayanıklılık taahhüdüyle iş gücü piyasalarının yalnızca uyarlanabilir değil, aynı zamanda yapay zeka çağında refahın ana bileşeni olduğu bir gelecek inşa edebiliriz.”
Nobel Ödüllü Sir Christopher Pissarides ise şunları söyledi: ‘’Yapay zeka endüstrileri dönüştürmeye devam ederken, GLRI 2025, hükümetler, işletmeler ve bireyler için dirençli iş gücü piyasaları inşa etmenin aciliyetini vurguluyor. Bu yılki rapor; teknolojik değişim, ekonomik eşitsizlikler ve küresel krizlerin zorluklarını ele almak ve kapsayıcı, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için uygulanabilir içgörüler sunuyor. Rapor sayesinde iş gücü piyasalarının yeni döneme nasıl adapte olduğunu ve evrildiğini anlayarak, inovasyonu o yöne doğru yönlendirebilir ve herkesin yararına olması amacıyla çeşitli fırsatlar yaratabiliriz.”
Eylem çağrısı
GLRI, yapay zeka odaklı karar verici, kişiselleştirilmiş stratejiler benimsemeye ve dijital altyapıya ve dijital okuryazarlığa yatırım yaparak iş gücü piyasalarının geleceğini proaktif bir şekilde şekillendirmeye çağırıyor. Rapor, bu dönüşümün aciliyetine vurgu yaparak harekete geçmemenin büyüyen eşitsizlik, savunmasız grupların yerinden edilmesi ve sürdürülebilir büyüme fırsatlarının kaçırılması gibi yüksek maliyetlere yol açacağını belirtiyor. Şimdi, reaktif önlemlerden proaktif stratejilere geçerek yapay zekanın dönüştürücü potansiyelini herkesin yararına kullanma zamanı.
Raporun tamamına link üzerinden ulaşabilirsiniz.
Whiteshield Hakkında
Whiteshield, küresel kamu politikası ve yapay zeka ekonomisi alanında faaliyet gösteren, küresel zorluklara hızlı ve etkili yanıt verme yeteneğiyle tanınan bir şirkettir. Kamu politikası ve yapay zeka ekonomisi uzmanlığını en son teknoloji ve araçlarla birleştirerek, önde gelen uluslararası uzmanlardan oluşan ekibi, karar vericilerle birlikte toplumun en önemli sorunlarını çözmek için çalışıyor. Whiteshield, hızlı karar destek sistemleri, yenilikçi çözümler, veri bilimi algoritmaları ve derin politika bilgisiyle tanınıyor. Şirketin uzmanlık alanları arasında, politika ile iş dünyasını birleştirerek vatandaşların yaşamlarını iyileştirmek yer alıyor.
Google Cloud Hakkında
Google Cloud, günümüz ve ilerisi için tasarlanmış yapay zeka, altyapı, geliştirici, veri, güvenlik ve ortak çalışma araçları sunan, bulutta yeni bir yoldur. Google Cloud, kuruluşların dönüşümüne yardımcı olmak için kendi ölçeğinde altyapısı, özel olarak oluşturulmuş çipleri, üretken yapay zeka modelleri ve geliştirme platformunun yanı sıra yapay zeka destekli uygulamalarla güçlü, tamamen entegre ve optimize edilmiş bir yapay zeka yığını sunar. 200'den fazla ülke ve bölgeden müşteriler, güvenilir teknoloji iş ortakları olarak Google Cloud'a başvuruyor.
Bülten ektedir.
Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
www.denizyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Temiz ve yenilenebilir enerjiyi daha ulaşılabilir kılma hedefiyle sürdürülebilir enerji yatırımlarını her geçen gün artıran Kalyon Enerji, YEKA GES 2024 yarışmaları kapsamında 520 MWp kapasiteli Konya / Karapınar ihalesini kazandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan YEKA GES 2024 yarışmaları kapsamında Karapınar GES için Kalyon Enerji en iyi teklifi verdi.
Dr. Murtaza Ata: “Kalyon Karapınar GES’e kardeş geliyor”
Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Dr. Murtaza Ata yeni ihale ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Enerji Bakanlığımız tarafından ülkemizin muhtelif bölgelerinde yapılan YEKA GES 2024 yarışma sonuçlarının ülkemize ve tüm sektörümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltma, sürdürülebilirlik ve iklim politikalarında hedeflerine ulaşmasında bu yarışmalar büyük önem arz ediyor. Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı büyüklükteki güneş enerjisi santrallerinden biri olan 1350 MWp kurulu gücündeki Kalyon Karapınar GES’i hayata geçiren Kalyon Enerji olarak şimdi de 520 MWp kapasite ile Karapınar GES’in güneyinde kardeş santralimize başlayacağımızın müjdesini vermekten mutluluk duyuyorum.”
İhale kapsamında hayata geçirilecek 520 MWp kapasiteli santral, toplam 6.434.883 m² alan üzerinde kurulacak. Santralin tahmini yıllık üretimi 1.065.000 MWh olurken 700 bin ton karbon salımının engellenmesi hedefleniyor. 1 yıllık enerji üretimi ile yaklaşık 900 bin nüfuslu bir şehrin 1 yıllık evsel enerji ihtiyacı karşılanacak. Kurulum aşamasında yaklaşık 1100 kişi ve işletme aşamasında yaklaşık 75 kişi ile yöre halkına ciddi anlamda istihdam olanağı sunulacak.
“Panellerimizin tedarikçisi %90’a varan yerlilik oranı ile Kalyon PV olacak”
Dr. Murtaza Ata sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlığımız 2017 yılında başladığı modelle yerli üretimi de önceliklendiriyor. Biz Kalyon Karapınar GES’te olduğu gibi yeni santralimizde kullanacağımız yaklaşık 870.000 adet paneli, %90’a varan yerlilik oranı ile üretim yapan Kalyon PV’den tedarik edeceğimiz için ayrıca gurur duyuyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Baxter’ın böbrek sağlığı iş birimi, küresel yatırım firması Carlyle (NASDAQ: CG) tarafından Baxter International Inc.'den (NYSE: BAX) satın alma sürecinin tamamlanmasının ardından Vantive adıyla bağımsız bir hayati organ tedavi şirketi olarak bugün faaliyetlerine başladı. Vantive, böbrek sağlığı alanındaki 70 yıllık inovasyon liderliğini sürdürüyor ve misyonunu, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sunarak hastalar için yeni imkanlar yaratmak üzerine inşa ediyor.
Bağımsız bir şirket olarak Vantive, böbrek ve diğer hayati organ tedavilerinde en yüksek standartları benimseyerek, hastaların daha uzun ve sağlıklı yaşamlar sürmesini sağlamayı amaçlıyor. Kronik böbrek hastalığı nedeniyle dünya genelinde yaklaşık 4 milyon kişi diyaliz tedavisi görüyor.[1] Ancak bu hayati tedaviye erişim bölgelere göre değişiklik gösteriyor ve diyaliz sürecinde hastalar fiziksel ve duygusal zorluklarla karşılaşabiliyor. Vantive, hastaların ve sağlık ekiplerinin güçlendirilmesini, tedaviye başlama ve devam etme süreçlerindeki engellerin kaldırılmasını öncelikli hedefleri arasında görüyor.
Vantive CEO’su Chris Toth şu açıklamalarda bulundu: “Diyaliz yolculuğuna yeni başlayan hastalardan, yoğun bakım ünitesinde yaşam kurtarmaya çalışan klinisyenlere kadar, doğru zamanda doğru tedaviye erişim hayati önem taşıyor. Vantive olarak tek odağımız, bu kritik anlarda daha iyi seçenekler ve daha fazla kontrol sunarak genişletilmiş imkanlarla hastaları ve sağlık ekiplerini desteklemek. Hayati organ tedavilerinde yeni bir döneme giriyoruz ve dünyanın dört bir yanındaki 23.000 Vantive çalışanıyla milyonlarca hasta ve aileleri için fark yaratmayı sabırsızlıkla bekliyorum."
Vantive’in sunduğu farklar
Vantive, evde ve klinikte uygulanan diyaliz tedavileri ile yoğun bakım ünitelerinde böbrek ve diğer hayati organları destekleyen kritik bakım tedavileri için yenilikçi ürünler, dijital çözümler ve ileri düzey hizmetler sunuyor. Dünyanın 100'den fazla ülkesinden hastalar, Vantive çalışanları, çözümleri ve hizmetleriyle her gün 1 milyondan fazla etkileşime giriyor. Bu, hastaların yaşadığı deneyimlere etki etmek için her gün 1 milyondan fazla fırsata sahip olmak demek.
Vantive’in geliştirdiği teknolojiler ve çözümler, tedavi deneyimini iyileştirmek, sağlık ekipleri için verimliliği artırmak ve hasta sonuçlarını güçlendirmek üzere tasarlandı. Örneğin, Vantive’in uzaktan hasta izleme teknolojisi sayesinde genel nedenlere bağlı ölüm oranında azalma, daha az hastaneye yatış, tedaviyi yarıda bırakma oranlarında düşüş ve evde diyaliz tedavisine uyumda artış gözlemlenmiştir.[2]
"Vantive’in kuruluşu, böbrek sağlığı ve organ desteğinde önemli bir kilometre taşıdır" diyen Vantive Yönetim Kurulu Başkanı Kieran Gallahue, şunları ekledi: "Tedavi sürecinde daha fazla görünürlük ve içgörü sağlama hedefiyle Vantive, hasta ve sağlık ekipleri için terapi deneyimini dönüştürme konusunda benzersiz bir konuma sahip. Bu önemli misyonu ileriye taşımak için bu özverili ekibi desteklemekten onur duyuyorum."
"Vantive ile iş birliği yaparak ekibin küresel etkisini artırmayı ve şirketi uzun vadeli başarıya taşımayı hedefliyoruz" diyen Carlyle Küresel Sağlık Hizmetleri Eş Başkanı Robert Schmidt ise sözlerine şunları ekledi: "Bu yeni dönemde, Carlyle olarak Vantive’in inovasyon yolculuğunu desteklemeye devam edecek ve tedavilere erişimi, kaliteyi ve hasta sonuçlarını iyileştirmeye katkı sağlayacağız."
Vantive Hakkında
Vantive, hasta ve sağlık ekipleri için hayatları uzatmayı ve yeni imkanlar yaratmayı amaçlayan bir hayati organ tedavi şirketidir. 70 yılı aşkın süredir böbrek sağlığı alanında anlamlı inovasyonlara öncülük ediyor. Dünyanın 100'den fazla ülkesinden hastalar, Vantive çalışanları, çözümleri ve hizmetleriyle her gün 1 milyondan fazla etkileşime giriyor. Şirket, diyaliz deneyimini dijital çözümler ve ileri hizmetlerle iyileştirme vizyonuyla hareket ederken, yalnızca böbrek sağlığıyla sınırlı kalmayıp hayati organ tedavilerinde dönüşüm yaratmaya odaklanıyor. Hasta bakımında daha fazla esneklik ve sağlık ekipleri için daha verimli tedavi yönetimi sağlamak, Vantive’in temel misyonlarından biridir.
Daha fazla bilgi için www.vantive.com adresini ziyaret edebilir, ayrıca LinkedIn, X, Facebook, Instagram ve YouTube üzerinden takip edebilirsiniz.
EURUSD
Parite güne yatay bir seyir ile başlangıç yaptı. Geride bıraktığımız işlem gününde yüzde 1'e yakın yükseliş sergileyen parite, güne 1.0374 seviyesinde başlangıç yaptı. Makro gösterge verileri anlamında hareketli bir takvime sahip olan paritede ilk olarak gözler Avrupa bölgesinde gelecek olan Hizmet Satın Alma Müdürleri Endeksinde olacak. Veri setinde beklenti ise 51.2 olarak belirlenmiş durumda. Sonrasında ise gözler ABD kanadına çevrilecek, TSİ 18:00'da PMI verisi açıklanacak. Makro göstergelerin önem seviyesinin arttığı son dönemde gelen veriler sonrasında parite de volatilite artabilir. Ayrıca gayri resmi olarak düzenlenen AB Liderler zirvesinde, AB üye devletlerin savunma harcamaları için daha fazla bütçe esnekliği sağlamayı hedeflediklerini ifade ettiler. ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada, Meksika ve Çin'e yönelik ek gümrük tariflerini AB ve Bileşik Krallık'a uygulama niyetiyle ilgili olarak Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula, ek bir gümrük tarifesine sert bir şekilde yanıt vereceğiz açıklamasında bulundu. Genel olarak makroekonomik veriler ve ek gümrük vergileriyle ilgili gelişmeler yakından takip edilecek. Pariteyi teknik olarak inceleyecek olursak 1.0452 - 1.0533 - 1.0634 seviyeleri direnç noktaları olarak; 1.0348 - 1.0270 - 1.0174 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
Petrol
Petrol güne hafif negatif bir seyir ile başladı. Ticaret savaşlarının fitilini ateşleyen Donald Trump'ın ek gümrük vergi tarifelerine karşın ilgili ülkelerden misillemeler gelmeye devam ederken, petrol de volatil görünüm devam ediyor. Kanada'nın ardından Çin' de somut bir adım atarak, ABD'nin kömür ve sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatına yüzde 15, Amerikan Ham Petrolü ve Tarım Makinalarına yüzde 10 ek vergi getirme kararı aldığını açıkladı. Genel olarak bakıldığında ABD'nin uygulamak için yürürlüğe giren ve 1 ay askıya alınan ek gümrük vergi tarifeleri hem gelen misillemeler hem de ABD'nin iş dünyasındaki rahatsızlıklar ile uygulamaya geçirilip geçirilmemesi konusundan soru işaretlerini korumaya devam ediyor. Makroekonomik anlamda ise bugün TSİ 18:00'da ABD kanadında Ham Petrol Stokları verisi açıklanacak. Stoklar ile fiyatlamalarda volatilite artacaktır. Jeopolitik riskler, makroekonomik veriler ve ek gümrük tarifeleri petrol kanadında yakından takip edilecek. Crude ürününü teknik olarak inceleyecek olursak 73.65 - 75.32 - 76.92 seviyeleri direnç noktaları olarak; 71.50 - 69.50 - 67.75 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
XAUUSD
Haftaya 2800 dolar seviyelerinde başlayan ons altın, yukarı yönlü hareketlenmeler ile tarihi zirve seviyelerini yenilemiş oldu. Bu hareketlenmeler ile ons altın, haftanın üçüncü işlem gününe 2840 dolar seviyelerinde başlangıç yaptı. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başladığından beri yaptığı ek gümrük vergisi tarife açıklamaları, küresel bazda ülkeler arasında ticaret konusunda çıkmazların yaşanabileceği endişelerini beraberinde getirdi. Bu endişeler ise güvenli liman ihtiyacını artırdı. Trump'ın açıklamaları ve belirsizlikler altını destekleyen unsurların başında geliyor. Diğer yandan piyasalar FED'in faiz patikasında atabileceği adımları yakından izliyor. Trump FED'in faiz indirmesi gerektiği açıklamalarını yapsa da, banka Ocak toplantısında faiz oranlarında değişiklik yapmamış ve ekonomik verilerin yakından izleneceğini belirtmişti. ABD kanadında faiz oranlarının yüksek kalması ise altın kanadını baskılayabilecek unsurlar arasında yer alıyor. Bu sebeple ülkeden gelecek olan ekonomik verilerden bu konuda ipuçları aranıyor. Bu sebeple bugün TSİ 16:15 ADP istihdam ve 18:00 ISM PMI verileri fiyatlamalar üzerinde volatilitenin artmasına neden olabilir. XAUUSD grafiğini teknik olarak inceleyecek olursak 2860 - 2870 seviyeleri psikolojik direnç noktaları olarak; 2845 - 2830 - 2815 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ARCLK: "UZUN vadeli desteklerden yukarı dönüş çabası
dikkatimizi çekiyor ...." TL zirve 195,00'lerden beri
geçerli olan düzeltme sürecini mevcut seviyelerde
sonlandırma aşamasına gelmiş olabileceğini
düşündüğümüz hisseyi 123,00 stop olmak üzere ALIM
yönünde izlemeyi öneriyoruz. Özellikle 138-140,00
aralığı üzerinde kalıcı hareketler yaşanabilmesinin ise,
orta vadeli teknik resimdeki toparlanmayı daha belirgin
hale getirebileceğine inanıyoruz.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.