Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüyap, 45 yıllık başarısını “Mirasımız Gelecek” vizyonuyla geleceğe taşıyor. Sürdürülebilirlik, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri gibi alanlarda hayata geçirdiği çalışmalarla hem Türkiye’de hem de global arenada öncü bir konumda yer alan Tüyap, bu vizyonuyla geleceğin fuarcılık sektörüne yön vermeye devam ediyor.
Tüyap Fuarcılık Grubu, 45 yıllık geçmişinde düzenlediği binlerce fuarla uluslararası ticareti canlandırmanın yanı sıra, sürdürülebilirlik, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle sektöre yön veren bir güç haline geldi. “Mirasımız Gelecek” vizyonuyla geleceğe odaklanan Tüyap, bugüne kadar milyonlarca ziyaretçiyi ve yüz binlerce katılımcıyı bir araya getirerek hem yerel hem de global arenada fark yarattı. Tüyap’ın fuarcılık sektöründeki öncü rolü, ekonomik etkisinin ötesine geçerek toplumsal ve çevresel dönüşüme de katkı sağlıyor.
45 yılda küresel ticaretin kalbinde bir yolculuk
Tüyap’ın 45 yıllık serüveni boyunca 1.976 yurt içi, 216 yurt dışı fuar düzenlediği, bu süreçte toplamda 380.000’in üzerinde katılımcı kuruluşa ve 75 milyonu aşkın ziyaretçiye ulaştığı açıklandı. Fuarlar sayesinde milyarlarca dolarlık iş bağlantısı sağlanarak uluslararası ticaretin önemli bir aktörü haline gelen Tüyap, “Mirasımız Gelecek” yaklaşımıyla bu başarıyı ileriye taşımayı hedefliyor. Bu süreçte Tüyap, sektörün değişen dinamiklerine uyum sağlayarak dijital dönüşüm projelerine öncülük etti.
2024 yılının başarılarla dolu karnesi de açıklandı
2024 yılında düzenlediği 55 fuar ile 62 ülkeden 12.657 katılımcı kuruluşa ve 173 ülkeden 3.270.255 ziyaretçiye ev sahipliği yapan Tüyap, global ticaretin nabzını tutmaya devam ediyor. Tüyap’ın yurt içinde 49, yurt dışında ise 6 fuar düzenlediği 2024 yılı, grubun fuarcılık sektöründeki öncü konumunu bir kez daha ortaya koydu. Düzenlenen fuarlar, yalnızca ekonomik bağlantılar kurmakla kalmayıp, katılımcılar arasında kalıcı iş birliklerine ve güçlü bir ağ oluşturmaya katkıda bulundu.
Tüyap50 projeksiyonu ile yeni hedefler belirlendi
Konuyla ilgili açıklama yapan Tüyap Fuarcılık Grubu CEO’su Zeynep Ünal Öztop, “Tüyap olarak, 45 yıllık tecrübemizle yalnızca geçmiş başarılarımızı kutlamadık; aynı zamanda önümüzdeki yıllara yönelik yenilikçi adımlar attık. Dijitalleşme alanında güçlü çözümler geliştirme hedefiyle yola çıkarak, hem şirket içi süreçlerimizde hem de katılımcı ve ziyaretçilerimize sunduğumuz hizmetlerde kapsamlı dijital dönüşüm projeleri başlattık. Tüyap50 adını verdiğimiz projeksiyonumuzla, fuarcılık alanında dijitalleşme konusunda uluslararası düzeyde örnek gösterilecek bir seviyeye ulaşmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk çerçevesinde, enerji tüketimimizi yenilenebilir kaynaklardan karşılayan bir yapıya geçtik ve global inisiyatiflere katılarak çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik somut adımlar attık. Fuarcılığı sadece ticaretle sınırlı bir faaliyet olarak görmeyip, kültür, eğitim ve sosyal fayda yaratan bir platform olarak konumlandırmaya devam ediyoruz” dedi. Ünal Öztop ayrıca, dijital çözümlerle güçlenen ve sürdürülebilir bir yaklaşımla geleceğe odaklanan Tüyap’ın, Türkiye’nin uluslararası fuarcılık arenasındaki konumunu daha da güçlendirme misyonunu sürdüreceğini söyledi.
MICE turizminde Türkiye’nin tanıtımına katkı
Tüyap, MICE (Meetings, Incentives, Conferences, Exhibitions) turizmi kapsamında Türkiye’yi uluslararası bir kongre ve fuar destinasyonu olarak tanıtmayı amaçlıyor. TGA ve ICVB ile yapılan iş birlikleri, bu hedefin gerçekleştirilmesine büyük katkı sağlıyor. Tüyap, MICE sektöründe sürdürülebilirlik odaklı hibrit etkinlik modellerini geliştirerek sektöre yön vermeye devam ediyor.
“Türkiye’nin uluslararası konumu daha da güçlenecek”
Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, sektörün dönüşümüne katkıda bulunan yenilikçi projelerin altını çizdi ve Tüyap’ın 45. yılı ile şunları söyledi: “Tüyap olarak, 45 yıldır ülkemizin ekonomisine, ihracatına, üretimine ve istihdamına değerli katkılar sunan fuarlarımızla hizmet veriyoruz. İstanbul’dan Anadolu’nun farklı şehirlerine uzanan geniş bir coğrafyada düzenlediğimiz fuarlarla sektör temsilcilerini, yerli ve yabancı katılımcıları bir araya getiriyor, ticari iş birliklerine ev sahipliği yapıyoruz. Fuarlarımız yalnızca ticari etkinlikler değil, aynı zamanda halkımız, gençlerimiz ve sanayicilerimiz için bilgi paylaşımı, yenilikleri tanıma ve etkileşim ortamları yaratıyor. Yurt dışındaki ofislerimiz ve temsilciliklerimiz aracılığıyla dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ülkemize çekiyor, Türkiye’nin fuarcılık sektöründeki konumunu güçlendirmek için çalışıyoruz. İstanbul’un ve ülkemizin fuarcılık sektöründe aldığı payı artırmayı hedeflerken, Asya-Pasifik gibi rakip bölgelere karşı rekabetçi yapımızı korumak için yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Geleceğe olan inancımızla, 2025 hazırlıklarımızı şimdiden başlattık; bu çalışmalarla Türkiye’nin uluslararası konumu daha da güçlenecek.”
Sürdürülebilirlikte öncü adımlar devam ediyor
“Mirasımız Gelecek” vizyonu doğrultusunda çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik alanlarında öncü çalışmalar yürüten Tüyap, Türkiye’nin ilk sıfır karbon emisyonlu fuar merkezi olan Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi tesisiyle de dikkat çekiyor. Tesisin elektrik ihtiyacının tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor. Ayrıca, döngüsel ekonomi uygulamalarıyla fuar sonrası atıklar geri dönüşüm süreçlerine dahil ediliyor. Kullanılan halılar, hayvan barınaklarına bağışlanarak hem çevresel hem de toplumsal katkılar sağlanıyor. Tüyap Fuarcılık Grubu, BetterStands ve Dünya Fuarcılık Örgütü‘nün (UFI) Net Zero Carbon Events inisiyatiflerinin destekçisi olarak yer alıyor.
“Fuarlarımızın uluslararası bilinirliği arttı”
RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner ise yaptığı açıklamada şu görüşlerini paylaştı: “RX Tüyap olarak, Tüyap Fuarcılık Grubu’nun 45 yıllık tecrübesini, 2012 yılından bu yana dünyanın en büyük fuar şirketlerinden biri olan RX Global ile gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla uluslararası bir boyuta taşıdık. Bu iş birliği, fuarlarımızın global ölçekte tanınırlığını artırırken, iletişim ağımızı genişleterek sektörümüze önemli katkılar sağladı. Her yıl düzenlediğimiz on büyük proje ile hem yerli hem de yabancı katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirerek, ülkemizin ekonomisine ve uluslararası ticaret hacmine önemli katkılarda bulunuyoruz. Önümüzdeki sezonda, sağlık ve hırdavat sektörlerinde uzun yıllardır başarıyla düzenlediğimiz fuarlarla yeniden kapılarımızı açacağız. Bu uluslararası iş birliğinin gücünü, fuarcılık sektöründe daha büyük hedeflere ulaşmak için kullanmaya devam edeceğiz.”
Gelecek için eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri
Tüyap, eğitimden çevreye kadar birçok alanda topluma dokunan projeleriyle de öne çıkıyor. Darüşşafaka Cemiyeti ile uzun yıllardır süren iş birliği kapsamında öğrencilerin eğitim masraflarını karşılayan Tüyap, Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda da öğrencileri ağırlayarak edebiyat dünyasına adım atmalarını sağladı. 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölge halkı için Kahramanmaraş’ta İhtiyaç Haritası ile bir kütüphane kuran Tüyap Fuarcılık Grubu, “Kitap İyileştirir” mottosuyla dayanışmayı güçlendirdi.
Tüyap’tan işveren markasında TikTok yatırımı
Tüyap Fuarcılık Grubu’nun işveren markası stratejisinde, etkinlik sektörüne yeni nesil çalışanlar kazandırmak yer alıyor. İşveren markasını güçlendirmek adına, yeni nesil iletişim araçlarını ve popüler platformları etkin şekilde kullanmaya odaklanan Tüyap, bu kapsamda TiKTok’u stratejik bir mecra olarak belirledi ve şirket bünyesinde bir gönüllü TikTok influencer ekibi kurdu.
Tüyap, kurumsal TiKTok hesabı aracılığıyla, şirket kültürünü, değerlerini ve iş süreçlerini genç ve dinamik bir dille anlatmayı amaçlıyor. Bu platform üzerinden hedef kitlesiyle daha samimi bir iletişim kurarak, etkinlik sektörünü genç yetenekler için cazip bir kariyer alanı olarak tanıtmayı planlıyor.
140Journos iş birliğiyle belgesel projesi: Tüyap’ta Buluşalım
Tüyap’ın 45 yıllık tarihine ışık tutan “Tüyap’ta Buluşalım” belgeseli, 140Journos’un iş birliğiyle hazırlandı. Belgesel, grubun sektördeki yenilikçi rolünü ve Türkiye ticaretine olan katkılarını gözler önüne seriyor.
Belgesel, Tüyap’ın tarihsel gelişimini ve geleceğe dair hedeflerini çarpıcı bir dille aktarıyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin etkinlik sektöründeki değişim ve dönüşüm sürecini izleyicilere sunarak sektörel bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ön gösterimi şirketin çalışanlarına yapılan belgeselin, önümüzdeki dönemde dijital platformlarda yayınlanması planlanıyor.
Geleceğe doğru kararlı adımlar
Tüyap Fuarcılık Grubu, 45 yıllık başarı hikayesiyle sadece ticaretin değil, kültürler arası köprülerin de temsilcisi olarak dikkat çekiyor. “Mirasımız Gelecek” mottosuyla sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve eğitim gibi alanlarda öncü rolünü sürdüren Tüyap, hem Türkiye hem de dünya için değer yaratmaya devam edeceğini bir kez daha gösterdi. Bu kararlılık, şirketin önümüzdeki yıllarda da global pazarda güçlü bir aktör olarak yer alacağının sinyallerini veriyor.
Bu süreçte Tüyap, yalnızca geçmiş başarılarını değil, aynı zamanda gelecekte sektörü dönüştürecek projelere olan bağlılığını da ortaya koyuyor. Fuarcılığın merkezinde yer alan bu vizyon, ticari sınırları aşarak insanları, kültürleri ve fikirleri birleştirme misyonunu sürdürüyor.
***
TÜYAP Hakkında: TÜYAP, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 380 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 75 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 5 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren TÜYAP, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren TÜYAP, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Meta, geçtiğimiz yıl insanların çevrimiçi ortamda güvende kalmalarına yardımcı olmak için hayata geçirdiği dolandırıcılık karşıtı çalışmalarını paylaştı. Dünya çapında farkındalığı artırmayı amaçlayan şirket, yeni araçların, ortaklıkların ve tatil alışverişi yapan kullanıcıları hedef alan dolandırıcılık faaliyetlerini engellemeye yönelik çalışmaların altını çizdi.
2024’te sunulan yeni güvenlik özellikleri
Meta, geçtiğimiz yıl çevrimiçi güvenliği artırmak amacıyla birçok yenilikçi araç kullanıma sundu. Sunulan yeni özellikler sayesinde, WhatsApp'ta kullanıcılar artık bilinmeyen kişilerle iletişime geçtiklerinde veya bilmedikleri gruplara eklendiklerinde, grupla ilgili bir bilgi kartı görüyorlar. Instagram’da ise dolandırıcılık şüphesi bulunan hesaplardan bir takip isteği alan kullanıcılar, potansiyel şüpheli etkileşimler konusunda bir uyarı alıyorlar. Facebook Pazaryeri uygulamasında ise bilinen dolandırıcılık yöntemlerini uygulayan mesajlar tespit edilmesi durumunda kullanıcıları bilgilendirmek için uyarı veriliyor.
Bunlara ek olarak, dünya çapında genç yetişkinleri dolandırıcılık konusunda bilinçlendirmek için atılan adımlar arasında, önde gelen internet güvenliği uzmanı ve etik hacker Rachel Tobac ile yapılan iş birliği de yer alıyor. Bu iş birliği, dolandırıcıların tatil dönemlerinde nasıl faaliyet gösterdiklerine dair içgörülerin paylaşılmasına olanak tanıyor ve kullanıcıların dolandırılmaktan korunmasına yardımcı olacak ipuçları sağlamayı amaçlıyor. Öne çıkan ipuçları arasında şifre tuzağı girişimlerine karşı tetikte olmak, kişisel bilgileri korumak ve çevrimiçi bir ödeme yaparken detaylara dikkat etmek yer alıyor.
12 ülkeden 30 milyondan fazla kişi dolandırıcılığa karşı ipuçları elde etti
Yeni yıl yaklaşırken sahte tatil promosyonları, sahte yılbaşı süslemeleri ve sahte hediye kartları da dahil olmak üzere Meta platformlarında birçok dolandırıcılığın engellendiği de belirtildi. Bunların arasında Fransızca, İspanyolca ve İngilizce konuşan kullanıcıları hedef alan ve kişisel bilgiler karşılığında yılbaşı temalı hediye kutuları vaat eden dolandırıcılık faaliyetleri yer alıyor. Bir diğer örnek ise İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Almanca konuşan kullanıcılara indirimli yılbaşı süslerinin reklamını yapan ve insanları çekmek için yapay zeka tarafından oluşturulmuş içerikler kullanarak onları sahte e-ticaret sitelerine yönlendiren dolandırıcıları kapsıyor. Meta ayrıca ABD, Hindistan ve İngiltere'deki bazı dolandırıcıların, sahte tatil kuponları ve hediye kartları yoluyla kişisel verileri toplamak için yasal platformları taklit eden sahte web sitelerini kullandıklarını tespit etti.
Bunlara ek olarak, geçtiğimiz aylarda dolandırıcılıkla ilgili farkındalığı artırmayı hedefleyen Meta, Türkiye ve Avrupa’daki içerik üreticileriyle işbirliği yaptı. Ayrıca, Türkiye’nin de arasında bulunduğu 12 ülkeden 30 milyondan fazla kişinin, yaygın olarak kullanılan dolandırıcılık yöntemlerini nasıl tespit edip önleyeceklerine dair Facebook, WhatsApp ve Instagram uygulamalarında paylaşılan dolandırıcılığı önlemeye yönelik ipuçlarına eriştiği belirtild
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dengeli yaşamın savunucusu Novotel, İstanbul'un en hareketli bölgelerinden Bomonti'de modern konforu, özenli tasarımı ve iş ile eğlenceyi mükemmel bir şekilde harmanlayan Novotel İstanbul Bomonti'nin açılışını duyurdu.
Novotel İstanbul Bomonti, farklı ihtiyaçlara hitap eden 105 odasıyla konfor ve işlevselliği bir arada sunuyor. Rus iç tasarım stüdyosu Sundukovy Sisters tarafından dört farklı konseptle tasarlanan otel, her biri kendine özgü tarzı yansıtan modern alanlarla dikkat çekiyor. Novotel'in tasarımı, iş ve eğlencenin mükemmel bir uyum içinde birleştiği, canlı iletişim ve konforu ön planda tutan özgün ortak yaşam alanları yaratıyor. Otel, ister iş, ister aile, isterse her ikisini birden kapsayan konaklamalar için ideal bir seçenek sunarak, üretkenlik ve rahatlamayı dengeleyen fonksiyonel mekanlar sağlıyor.
V Modern İtalyan Restoranı, konuklarını ustalıkla hazırlanmış ekşi mayalı pizzalar, zengin makarna yemekleri ve taze salatalar gibi farklı lezzetlerle bir mutfak yolculuğuna davet ediyor. Bu arada, çağdaş tasarımıyla Lobby Bar, seçilmiş içecekler, özel kahveler ve hafif atıştırmalıklar eşliğinde rahatlamak veya sosyalleşmek için uygun bir alan sunuyor.
İstanbul'un en merkezi ve prestijli semtlerinden Bomonti'de yer alan Novotel İstanbul Bomonti, Levent, Maslak ve Şişli gibi önemli iş merkezlerine kolay ulaşımı sayesinde iş seyahatleri gerçekleştiren misafirler için ideal bir seçim haline geliyor. Eğlence arayan konuklar için ise Zorlu Center ve Cevahir Alışveriş Merkezi gibi önde gelen alışveriş merkezleri sadece kısa bir mesafede yer alıyor. Novotel İstanbul Bomonti ayrıca Taksim Meydanı, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gibi İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen misafirler içinde oldukça ideal bir konuma sahiptir.
Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segment oteller COO’su Paul Stevens, “İstanbul'un en dinamik ve canlı bölgelerinden birinde stratejik bir konuma sahip olan ve orta ölçekli portföyümüze önemli bir katkı sağlayan Novotel İstanbul Bomonti'yi açmaktan heyecan duyuyoruz. Otelin birinci sınıf konumu, hem tatil hem de iş amaçlı seyahat edenler için eşsiz bir erişilebilirlik sunarak konukları şehrin kültürel ve ticari nabzının kalbine yerleştiriyor. Tarihi yerlerden, alışveriş noktalarına ve önemli iş merkezlerine kadar Novotel İstanbul Bomonti, misafirlerini İstanbul'un tüm güzelliklerine kolayca ulaştırarak her anın dengeli, amaca yönelik ve unutulmaz olduğu bir konaklama vadediyor.” dedi.
Novotel İstanbul Bomonti Genel Müdürü Anıl Vardarcı, “İstanbul, her yıl milyonlarca turisti ve iş amaçlı seyahat edenleri ağırlayan, dünya çapında ünlü bir destinasyon. Novotel İstanbul Bomonti olarak, bu dinamik şehrin canlı turizm ve ticaret sektörlerinde rol oynamaktan gurur duyuyoruz. Otelimiz sadece konforlu bir konaklama deneyimi vadetmekle kalmayacak, aynı zamanda ülkenin ticaret ve turizm sektörlerinin gelişimine de katkıda bulunacaktır. Ayrıcalıklı iş ve eğlence deneyimleri sunarak İstanbul'un uluslararası sahnedeki konumunu güçlendirmeyi, sürekli büyümesini ve başarısına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.” ifadelerinde bulundu.
Rahatlama, Yenilenme ve Modern Konforun Mükemmel Dengesi
Otelin kapsamlı spa hizmetleri, profesyonel masaj terapileri, canlandırıcı yüz bakımları ve hem zihni hem de vücudu yenilemek için sakinleştirici bir buhar odası ile misafirlerine eşsiz bir rahatlama imkanı sağlıyor. Novotel, erkek ve kadın konukları için özenle tasarlanmış ayrı spa alanlarıyla eskimeyen Türk hamamı geleneğinin keyfini çıkarmalarını ve saunada dinlebilme fırsatı sağlıyor. Spa hizmetlerine ek olarak misafirlerin gün yorgunluğu ve stresini atabileceği bir açık yüzme havuzu, tam donanımlı bir fitness merkezi ve özel bir Pilates odası da bulunuyor.
Aileleri her deneyimin önceliği haline getirme sözüne sadık kalan Novotel, küçük misafirleri için de güvenli ve eğlenceli bir alan oluşturarak çocuk havuzu da sunuyor.
Kapsamlı ve özenle tasarlanmış sağlıklı yaşam hizmetleri ve her anı güzelleştirmeye yönelik anlayışıyla Novotel İstanbul Bomonti, rahatlama, yenilenme ve modern konfor arasında mükemmel bir denge kurarak tüm konuklarına olağanüstü bir konaklama deneyimi yaşatıyor.
Sürdürülebilir Turizm
Novotel'in Pozitif Etki Planı doğrultusunda ilerleyen Novotel İstanbul Bomonti, plastik kullanımının azaltılmasından sürdürülebilir gıda seçeneklerinin teşvik edilmesine kadar eko-bilinçli uygulamaları bünyesinde barındırıyor. Novotel, bir dizi sürdürülebilir yemek seçeneği sunarken çeşitli sosyal yardım faaliyetleriyle toplumu bilinçlendirmeyi öncelikle hedefi haline getiriyor. Otel, çevre dostu sistemlere öncelik vererek, organik malzemeler tedarik ediyor ve yerel çevre koruma projelerine de katkıda bulunarak dünyaya ve topluma faydalı olmayı amaçlıyor.
Novotel, 60'tan fazla ülkede 590'dan fazla oteli ve proje aşamasındaki 170'ten fazla oteli ile dengeli yaşamın savunucusudur. Hem iş amaçlı seyahat edenlere hem de konforlu zaman geçirmek isteyen ailelere hitap eden Novotel, dengeli bir yaşamın önemini savunuyor. Novotel, kısa bir süre önce Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ile üç yıllık bir anlaşma imzalayarak gezegenin en büyük denge kaynağı olan dünya okyanuslarının bilim temelli eylemler ve koruma projeleriyle korunmasını ve restorasyonunu destekleyeceğini açıkladı.
Accor şu anda Orta Doğu ve Afrika'da 40'tan fazla Novotel tesisini işletiyor ve 21'den fazla Novotel markalı oteli de faaliyete geçirmeyi planlıyor. Grup, Türkiye'de toplam 1258 odaya sahip 8 Novotel otelini de yönetiyor.
Novotel Hakkında
Novotel Hotels, Suites & Resorts, ister iş, ister tatil ya da her ikisinin bir karışımı için seyahat ediyor olsunlar, konukların yoğun yaşamlarında dengeyi sağlayabilecekleri rahatlatıcı ve enerji verici yerler olarak tasarlanmış yüksek kaliteli oteller sunmaktadır. Markanın geniş otel, süit ve resort yelpazesi, doğal ve sezgisel tasarıma sahip geniş, modüler odalar; besleyici seçenekler sunan rahat restoranlar; esnek çalışma alanları; özenli ve proaktif personel; en genç konuklar için aile bölgeleri; çok amaçlı lobiler ve erişilebilir fitness merkezleri dahil olmak üzere çok sayıda hizmet sunmaktadır. 65'ten fazla ülkede 590'dan fazla lokasyona sahip olan Novotel, 110'dan fazla ülkede 5.700'den fazla tesisi bulunan dünya lideri bir konaklama grubu olan Accor'un bir parçasıdır. Novotel aynı zamanda çok çeşitli ödüllere, hizmetlere ve deneyimlere erişim sağlayan bir yaşam tarzı sadakat programı olan ALL - Accor Live Limitless'ın da katılımcı markasıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilet alma deneyimini, öncesini ve ötesini yenden tanımlayan Mobilet, dijital erişilebilirliğin ayrıcalık değil, hak olduğu gerçeğinden hareketle, yapay zeka tabanlı erişilebilirlik çözümü Binclusive ile iş birliği yapıyor. Mobilet, web sitesinde gerçekleştirdiği Binclusive entegrasyonu ile engelli bireylerin dijital deneyimlerini iyileştiriyor. Dijital dünyada hiçbir bireyin geride kalmaması gerektiğine inanan Mobilet bu adımla kapsayıcılığı bir standart haline getirmeyi hedefliyor.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hayata geçirilecek bu yenilikle artık engelli kullanıcılar, erişilebilirlik menüsü ile Mobilet’i kolayca kullanabilecek.
Teknoloji Herkesin Hayatını Kolaylaştırmalı!
Teknolojiyi sosyal fayda için kullanan Mobilet, sosyal hayatın herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanıyor. Dijital dünyayı herkes için eşit kılmak adına önemli bir adım atan Mobilet, Binclusive entegrasyonu sayesinde görme engelli kullanıcıları için optimize edilmiş bir deneyim sunuyor ve böylece dijital erişilebilirliğin önemine dikkat çekiyor.
Bu entegrasyon ile toplumda kapsayıcı bir yaklaşımı benimseyen Mobilet, erişilebilirliği artırarak, teknolojinin herkesin hayatını kolaylaştırması gerektiğinin altını çiziyor ve kullanıcıların ihtiyaçlarına duyarlı bir marka olarak sektöre ilham vermeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
31. kez kapılarını açmaya hazırlanan WIN EURASIA-2025'te sektör oyuncuları için otomasyonun geleceğine yön veren teknolojilerin yanı sıra otomasyonu ve sürdürülebilirliği kuşatan cazibe merkezi olacak. 30 yıllık mirasını ileri taşıyarak yalnızca teknolojiyi değil, endüstrinin kültürel dönüşümünü de temel alan "Odağımız Otomasyon" konseptiyle 2025'te imalat sanayisine yeni bir yaklaşım getirecek. Endüstriyel üretimin yeni nesil inovasyonla dönüşümüne projeksiyon tutarken, endüstrilerin yeni nesil enstrümanı olan makinelerin işleyişindeki yenilikleri de katılımcı ve ziyaretçilerle buluşturacak. Bu yaklaşımıyla otomasyonun 30 yıllık dönüşüm yolculuğunu daha da ileriye taşıyacak. 7 salonda toplam 65.000 m² alanda gerçekleşecek WIN EURASIA Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı'nda; Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu Teknolojileri, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri sektörlerinde faaliyet gösteren yüzlerce firma en son ürünlerini sergileyecek. Fuar 28- 31 Mayıs 2025 tarihlerinde, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek.
Dünyanın geleceği otomasyonda
Açılışta konuşan MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, WIN EURASIA Fuarı'nın daha yüksek katma değere ulaşmak için marka yaratma çabalarında Türkiye'ye bir örnek oluşturduğuna dikkat çekti. Fuarın sadece Türkiye'de değil yakın coğrafyada ve uluslararası alanda da önemli olduğunu ve takip edildiğini ifade eden Adnan Dalgakıran, otomasyonun her zamankinden çok daha fazla önem kazandığını söyleyerek, "Dünya otomasyon ve ölçek ekonomisini çok ciddi şekilde kullanıyor. Bu da aslında WIN EURASIA fuarının önemini ortaya koyuyor" dedi.
21. yüzyıl organizasyon ve iş birliği yüzyılı
Sanayi toplumu olmanın özelliklerini doğru bir şekilde yerine getirebilmek için ölçek ekonomisinde üretimler yapılması gerektiğini vurgulayan Adnan Dalgakıran, "Ölçek ekonomisinde üretim yapmayı başaran ve dünyada bu konuda rekabetçi olan ülkelerle şirketlerimizi iş birliğine teşvik etmemiz gerekiyor" dedi. 21. yüzyılın organizasyon ve iş birliği yüzyılı olduğunu ifade eden Dalgakıran, "Bir şey yaptığınız için övünüyorsanız ve bunun yeterli olduğunu düşünüyorsanız çok yanlış bir yerde duruyorsunuz. Çünkü her kesin her şeyi yapabileceği bir dünyada yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde iş birlikleri gerçekleştiremeyen şirketlerde çok ciddi sıkıntılar yaşanacak. Geleneksel üretim anlayışları yani geleneksel 'küçük olsun benim olsun' anlayışının asla devam edemeyeceği bir dönemin içerisindeyiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Şirketlerimiz bugüne kadar sürdürdükleri alışkanlıkları bırakmak zorundalar. 21. yüzyılın bir organizasyon ve iş birliği yüzyılı olduğunu kavrayıp bunun gereklerini yerine getirerek, global şirket olmanın koşullarına kendilerini yönlendirmeliler. Artık küçük olmak yok olmak demektir. Bunun gereklerini hep beraber yerine getirmek durumundayız" diye konuştu.
Fuarlar şehre ve ülkeye ekonomik katkıda bulunuyor
Etkinlikte konuşan Kuika & System Optima Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv ise; fuarların sektördeki insanları bir araya getirdiğini ve yeniliklerin paylaşıldığını belirtti. Herkesin birçok konuyu görmesine fırsat sunmasının yanı sıra şehre ve ülkeye ekonomik olarak büyük bir katkıda bulunduğunun altını çizen Süreyya Ciliv, "Fuarların Türkiye'de yapılması demek, daha çok vatandaşımızın fuarlara gitmesi demek. Bu yüzden WIN EURASIA Fuarı ekibini canı gönülden kutluyorum" dedi.
Endüstrilere yeni nesil inovasyonun penceresinden ışık tutacak
Hannover Fairs Turkey Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın, relansmanda gerçekleştirdiği konuşmasında, WIN EURASIA'nın 30 yıllık mirasıyla 2025'te, inovasyonun penceresinden teknolojinin ve sürdürülebilirliğin geleceğine ışık tutacağını vurguladı. Belkıs Ertaşkın, şu ifadelerde bulundu: "WIN EURASIA 2025, "Odağımız Otomasyon" konseptiyle endüstrinin dönüşümünü de gözler önüne serecek. Dünyanın en önemli sanayi fuarı HANNOVER MESSE'nin bölgesel temsilcisi olan WIN EURASIA, endüstriyel ürünlerin yeniden yorumlanmasına olanak tanıyacak ve teknolojiye adaptasyonu odağına yerleştirecek. Katılımcı ve ziyaretçilerimize bu yıl yeni eklenen ürün gruplarımızla haberleşme, mobil iletişim ve bilgi teknolojileri, bina otomasyonu, e-mobilite, bulut bilişim, yapay zeka ve yapay genel zeka gibi son teknolojinin temsilcisi ürünlerle birlikte endüstriyi keşfetme fırsatı sunacağız. Fuarımız geleceği konuştuğumuz bir platform olarak tüm paydaşlara ve endüstrilere yeni ufuklar açacak."
Açılış konuşmaları sonrasında düzenlenen "Otomasyonun Ölçeklenebilirliği: Bugünün Çözümleri Geleceğe Ne Kadar Hazır?" başlıklı panele Tezmaksan A.Ş. Grup CEO'su Hakan Aydoğdu, Hayat Kimya Global Teknoloji Direktörü N. Tanzer Zeytinoğlu, Ford Otosan Kalite Sistemleri ve Görüntü İşleme Sistemleri Ürün Sahibi Mustafa Karacan, Norm Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Araz ve Beko Corporate İleri Robotik Sistemler Yöneticisi Raşit Yücel Gür konuşmacı olarak katıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allianz Trade, şirketlerin yurt içi ve ihracat satışlarından doğan alacaklarını tahsiline yönelik nakit akışlarını güvence altına alarak güvenle ticaret yapmalarını sağlıyor. Yeni pazarlara açılırken yeni müşterileri tanımak ve sektöre özgü dinamikleri takip edebilmek açısından risk yönetimi ile şirketlerin kısa ve orta vadeli planlar yapabilmelerine olanak tanıyan Allianz Trade, tüm bu aşamalarda "ticari alacak sigortasının" ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda gerçekleştirdiği Anadolu turu ile önde gelen şirketler buluşan Allianz Trade'in dördüncü durağı Kayseri oldu. Kayseri'nin önde gelen şirketlerinin yöneticileri, Kayseri Ticari Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Baloğlu, İncesu OSB Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Püsküllü, TURKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve ORSİFED Başkanı Soner Türküm ve Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda; ticari alacak sigortasının tüm detayları ele alınırken, 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı öngörüleri de toplantının gündemini oluşturan başlıklar arasındaydı.
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy toplantıda şunları dile getirdi. "2024 yılına baktığımızda, dünya genelinde ekonomik büyümenin yavaşladığı bir yıl olduğunu görüyoruz. Jeopolitik riskler, enerji krizi, tedarik zincirlerindeki aksamalar, artan faiz oranları, yüksek enflasyon ve küresel ticaretteki yavaşlama, birçok ülkede ekonomik aktiviteyi olumsuz yönde etkiledi. Ülkemiz açısından da bu yaşanan gelişmeler, Özellikle döviz kurundaki baskılama ve yüksek enflasyon finansal yapılarımız üzerinde ağır bir baskı oluşturdu. Diğer yandan, enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, üretim maliyetlerini artırdı. Sanayi ve üretim sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde maliyet artışlarına neden oldu. Bu durumda kâr marjlarının daralmasına ve fiyat artışlarına yol açtı. Savaşlar ve enerji maliyetlerindeki artış, tedarik zincirlerini de zorlamakta. Enerjiye erişim sorunları, tedarik zincirlerinde aksamalara ve lojistik maliyetlerinin yükselmesine sebep oldu. Böyle bir dönemde şirketlerin maliyet yönetimine odaklanmaları, esnek ve uyarlayıcı stratejiler geliştirmeleri, dijitalleşme ve teknolojik yatırımlara öncelik vermeleri büyük önem taşımaktadır."
Gülsoy sözlerine şöyle devam etti. "Mevcut istihdam destekleri korunmalı, maliyetlerdeki artışa ve dolayısıyla enflasyonla mücadeleye olumsuz yansıyacak adımlarda dikkatli olunmalı, emek ve yoğun sektörlere ek destekler verilerek üretimin yurt dışına kaçmasının önüne geçilmelidir. Özel sektörün azmi ve iştahı yerinde ama finansman konusunda destek beklediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. İş dünyamız bütün zorlu şartlar altında dahi canla başla çalışmaktadır. Burada önemli olan sürdürebilirliktir. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve ortak akıl ile daha çok çalışma zamanıdır."
Gülsoy konuşmasında Kayseri'nin ticaret hacmine de dikkat çekti. "Kayseri hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine 4 milyar dolar ihracatıyla ciddi katkılar sağlayan modern bir ildir. İthalatımız ise 1,5 milyar dolar civarında. E-ticarete uyumu en yüksek olan ilk 5 il sıralamasında İstanbul'dan sonra ikinci sıradayız. Cari fazla veren, Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan önemli şehirlerden biriyiz.
Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, Kayseri'de Ekim ayında protesto edilen senet tutarına dikkat çekerek şirketlerin kendilerini zorlu ekonomik şartlardan korumalarının ticari alacak sigortası ile mümkün olacağını anlattı. "Son dönemde ekonomik tedbirlerin getirdiği yavaşlama paralelinde piyasalardaki ödemelerin gerek vade uzaması gerek protesto olan çek/senet adetlerindeki artışlar olarak tahsilat riskinin bir önceki yıla göre arttığı bir yıl geçirdik. 2025 yılının da kendi ekonomik zorlukları ile geldiği aşikâr. Tüm bu şartlar altında şirketleri koruyacak en önemli faktör ticari alacak sigortası olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin hayat sigortası olan ticari alacak sigortası risklerden korunmanın en etkili yolu. Biz de şirketlerin bu risklerini bertaraf etmelerinde yanlarında duruyoruz ve dünyanın farklı ülkelerindeki kredi risk analisti ve tahsis uzmanları ile Profesyonel Risk Yönetimi Çözümleri, İstihbarat, Tahsilat Yönetimi ve nihayetinde Tazminat Ödemesi hizmetleri sunuyoruz. Allianz Trade olarak dünyada ticari alacak sigortası alanında lideriz"dedi.
Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, 2024-2026 yılı öngörülerini Büyük Dengeleme Hareketi olarak tanımladıklarını belirterek bazı alanlarda iyileşmeler sürerken bir yandan da değişimin getirdiği adaptasyon zorluklarının devam edeceğini vurguladı. Köseoğlu şu değerlendirmede bulundu: "Dünya genelindeki ekonomistlerimizin uzmanlığında gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımız gösteriyor ki faiz oranları uzun bir süre daha nispeten yüksek seyredecek. Küresel büyümenin 2024'te kademeli olarak toparlandığını ancak pandemi öncesi büyüme seviyelerine iyi ihtimalle 2025 sonrası ulaşılabileceğini tahmin ediyoruz Önümüzdeki 2 yıl için küresel büyüme uzun vadeli ortalamaya yakın, yüzde 2,8'lik, istikrarlı ancak yüksek de olmayacak şekilde bekleniyor." Çoğu ülkede enflasyonun 2026 yılına kadar pandemi öncesi seviyelerin ve hedeflerin üzerinde kalacağına dikkat çeken Köseoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Jeopolitik riskler ekonomik görünüm üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. ABD'nin 2025'ten itibaren izleyeceği ticaret politikasına bağlı olarak ticaret görünümü belirsizliğini koruyor. Uluslararası politik gelişmelerin, ülkeler arası gümrük tarifelerinin artırılması yönündeki etkisinin nihayetinde dünya ticaretindeki büyümeyi de bir miktar azaltacağını bekliyoruz. Kur baskısı, Orta ve Doğu Avrupa'da düşük ila orta seyrederken Türkiye ve Rusya'da yüksek seyrediyor."
Köseoğlu; "2024 yılı biterken küresel ticari iflaslarda yüzde 11 seviyesinde keskin bir artış olduğunu izliyoruz. Zor geçecek 2025 sonrasında iflasların ve ödeme güçlüklerinin sürmesini ve ancak 2026 yılında daha normal seviyelere gerilemesini bekliyoruz. Ülkemizin de yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlamayla yüzleşmek zorunda olduğu bir dönem geçirdiğini, konkordato ve iflaslar olarak zorlanacağını tahmin ediyoruz" diye konuştu.
Kayseri iş dünyasında şirketlerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda; Allianz Trade ticari alacak sigortası kapsamı, uygulamaları, uygun firma profili, teminat dışı kalan şartlar, kredi tahsis ve poliçe süreci gibi detayları tüm ayrıntısıyla anlatan Köseoğlu, ekonomik belirsizlik ve risklerden korunmanın ancak alacak sigortası ile olabileceğini söyledi. Köseoğlu; "Alacak sigortası ile alıcının iflası, ödeme aczi ve konkordato sebebiyle faturanın vadesinde ödenmemesi hallerinde açık hesap, mal mukabili ve vesaik mukabili satışlara teminat sağlıyoruz. Böylelikle şirketlerin nakit akışlarını güvence altına alıyor ve ticari alacak risk yönetimini yapıyoruz" dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider kripto varlık platformu ve Web3 şirketi Bitget, Koruma Fonu'nun 23 Kasım 2024 tarihinde tüm zamanların en yüksek değeri olan 643 milyon dolara ulaşarak rekor kırdığını duyurdu. Benzeri görülmemiş piyasa koşullarında kullanıcılara finansal güvenlik sağlamak amacıyla kurulan fon, Bitcoin'in performansına paralel olarak önemli ölçüde büyüyerek, gelişen kripto ekosistemindeki istikrarını ve likiditesini gözler önüne serdi.
Kasım 2024'te Bitget'in Koruma Fonu 643 milyon dolarlık en yüksek değerlemeye ulaşarak Bitcoin'in 95.686 dolara yükselmesiyle birlikte en yüksek seviyesine ulaştı ve paralel olarak büyümeye devam etti. Fonun ay içindeki en düşük değerlemesi, Bitcoin 67.793 dolara gerilediğinde kaydedilen 440 milyon dolar oldu. Ay boyunca, Koruma Fonu yaklaşık 556 milyon dolarlık ortalama değerlemesini korudu ve bu da Bitcoin'in fiyatındaki daha geniş yükseliş eğilimini ve fonun tutarlı performansını yansıttı.
Bitget CEO'su Gracy Chen, “Koruma Fonumuzun büyümesi, güvenliğin bizim için ne kadar öncelikli olduğunu ve özellikle yükselen piyasa koşullarında kullanıcı varlıklarını güvence altına almanın önemini gösteriyor. Sektör geliştikçe, Bitget güvenlik ve şeffaflık için ölçütler belirlemeye devam ediyor ve kullanıcılara bu boğa piyasası sırasında kripto fırsatlarını keşfetmeleri için benzersiz bir güven sunuyor” dedi.
2022 yılında 300 milyon dolarlık ilk taahhütle başlatılan Koruma Fonu, istikrarlı bir şekilde büyüyerek kullanıcılara piyasa dalgalanmalarının ortasında ek güvenlik sunuyor. Bu son değerleme, Bitget'in sağlam risk yönetimi stratejisini yansıtıyor ve piyasa faaliyetlerinin arttığı dönemlerde benzersiz bir varlık koruması sağlıyor. Kasım ayındaki BTC rallisi ve platform genelindeki işlem hacmi artışları, fonun boğa piyasası sırasında kullanıcı güvenini artırmadaki hayati rolünü gösterdi.
Koruma Fonuna ek olarak, Bitget'in Rezerv Kanıtı 1:1 rezerv oranı sağlayarak şeffaflığı ve güveni artırıyor. Bu girişimler birlikte, Bitget'i hızla gelişen kripto dünyasında yatırımcılar için güvenli bir ortam sunan lider bir borsa olarak konumlandırıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), Küresel Finansal Kontrolörün DNA'sı Raporu 2024'ü yayımladı. 28 ülkede 1.000'den fazla finansal kontrolör ve 280 üst düzey finans liderinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, finansal kontrolörlerin, önümüzdeki beş yıl içinde rollerinde radikal bir değişime hazırlandığını, veri ve teknolojiyi kucaklayabilenler için büyük fırsatlar sunduğunu ortaya koyuyor. Ancak, katılımcıların birçoğu bu değişimin neleri içerdiği konusunda emin değil ve birçoğu da bu değişimi yönetmek için ihtiyaç duydukları desteği alamadığını ifade ediyor.
Ayrıca rapor, her 10 finansal kontrolörden neredeyse 9'unun (%86) 2030 yılına kadar rollerinin önemli ölçüde değişmesini beklediğini ve %39'unun değer yaratmaya daha fazla odaklanacağını öngördüğünü belirtiyor.
Araştırmaya katılan finansal kontrolörlerin dörtte birinden fazlası (%26), on yılın sonunda rollerinin tamamen farklı ve hatta belki de "bilinmeyen" yetenekler gerektireceğini düşünüyor. Sadece %14'ü gelecekteki rollerinin bugünküne benzer olacağını söylüyor.
Araştırma, pek çok finansal kontrolörün yakın gelecekte yaşanacak değişiklikler için kendilerini iyi hazırladığını ortaya koyuyor. Hazırlıklarını yapan liderler, Yapay zekanın (AI) gelişmesi konusunda çoğu finans liderinin önündeler ve %67'si bu teknolojiyi günlük işlerinde kullanıyor. Buna ek olarak, finansal kontrolörlerin %88'i stratejik öngörüler sağlamak için yapay zekayı kullanıyor.
Ancak birçoğu, değer yaratmak için ihtiyaç duydukları desteği alamıyor. Her 10 kişiden biri (%10) gerekli personele sahip olmadığını söylerken, beşte biri (%20) gerekli bütçeden yoksun olduklarını belirtiyor.
Finansal kontrolörün rolünün değişim içinde olduğu açıkça kabul edilmesine ve veri içgörüleri ile yapay zekanın benimsenmesine rağmen, araştırma aynı zamanda gelişen teknolojinin gücünden tam olarak yararlanmak için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulabileceğini de gösteriyor. Katılanların sadece %21'i teknolojiyi kullanma fırsatlarını araştırmayı değer yaratmanın en önemli üç yolundan biri olarak sıralarken, %73'ü teknolojiyi şirketin büyümesi için kullandığını belirtiyor.
Birçok finansal kontrolör değer yaratmayı rollerinin gelecekteki odak noktası olarak görse de, şimdilik büyük bir kısmı büyüme fırsatlarını araştırmak yerine maliyet tasarrufu stratejileri (%46) gibi değer optimizasyonuna odaklanmaya devam ediyor.
Ancak araştırma, "kendine güvenen kontrolörler" olarak bilinen ve halihazırda teknoloji yoluyla değer yaratan bir grup finansal kontrolör (genel örneklemin %25'i) olduğunu ortaya koyuyor. Bu grubun yaklaşık beşte ikisi (%37), ankete katılan diğer kontrolörlerin %25'ine kıyasla inovasyon konusunda liderlik ediyor.
Kendine güvenen kontrolörlerin sadece üçte biri CFO olmak istiyor
Rapor ayrıca, sektör genelindeki nitelikli profesyonel eksikliğini yansıtacak şekilde, önümüzdeki yıllarda mesleğin zirvesinde potansiyel bir yetenek sıkıntısına işaret ediyor ve kendine güvenen kontrolörlerin sadece üçte biri (%32) finans yöneticisi (CFO) olmak istediğini söylüyor.
CFO rolünü hedefleyenler, bazı iş alanlarının önemi konusunda, görevlerinde kalmak isteyen kontrolörlere göre daha az ikna olmuş durumdalar. Örneğin, CFO olmak isteyenlerin sadece %51'ine kıyasla, görevlerinde kalmak isteyen kontrolörlerin %73'ü inovasyonun önemli olduğunu söylüyor.
EY Türkiye Finansal Muhasebe ve Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Ozan Özarıkça raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Finansal kontrolörün rolü önemli bir değişimin eşiğinde ve bunun nasıl sonuçlanacağı tam olarak belli olmasa da artık aynı anda birden fazla sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiği açıktır. Kısa vadeli performans ile uzun vadeli değer sağlamak arasında bir denge kurmaları gerekiyor ve sorumlulukları artık bilançonun çok ötesine uzanıyor. Ayrıca başarılı bir dönüşümün ilk adımı, değişim ihtiyacının kabul edilmesidir. Bunun çoğu finans fonksiyonunda mevcut olduğu açık olsa da finansal kontrolörlerin değer yaratma potansiyellerini ortaya çıkarmak ve liderleriyle birlikte sektörü geliştirmek için gereken teknolojik becerileri ve bilgileri geliştirmede aktif olarak liderlik etmeleri gerekir. İnovasyon, özellikle de teknoloji ve veri kullanımı söz konusu olduğunda 'kendine güvenen kontrolörler' ile meslektaşları arasındaki fark çok açık. Bu liderler, daha az tecrübeli kontrolörlerin beceri ve odaklanma açısından üzerinde çalışabilecekleri ideal bir model sunuyor ve doğru destek ve yaklaşımla, finansal kontrolör rolünün gerçek değer yaratma ve inovasyon için nasıl bir güç olabileceğini gösterebiliyorlar."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.