Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeşilbayraktar: 2025'te hedefimiz %50 büyüme
Yakın zamana kadar sigorta ve filo şirketlerinin kurumsal çözüm ortağı olan HOMER Smart Auto Services, 'Yolculuk keyfinin hiç kesilmediği bir dünya yaratma' vizyonu ile doğrudan araç sahiplerine de hizmet vermeye başlıyor. 2024 yılını ciro bazında yüzde 40 büyüme ile kapatacaklarına vurgu yapan HOMER Smart Auto Services Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yeşilbayraktar "Akıllı dijital servis alt yapımızla; yılda yaklaşık 30 bin araç onarımı gerçekleştiren, 4,5 milyon yedek parça datasını yöneten büyük ve çok deneyimli bir aileyiz. Türkiye'nin her yerinde uyguladığımız standart kalite ve sabit ücret politikası bize büyüme getirdi. Türkiye genelinde 350 hizmet noktamız, sahada görev alan 1.500 den fazla çalışanımızla bireysel müşterilerimize de hizmet vermeye başladık. 2025 yılı sonunda %50 büyüme hedefliyoruz" dedi.
Türkiye'nin Akıllı Servis Ağı HOMER, elektrikli arabalar da dahil olmak üzere, her türlü marka ve model aracın hasar onarımı, mekanik onarımı, boyasız göçük düzeltme işlemleri, lastik saklama ve mobil lastik tamir çekici, yolda onarım gibi mobil hizmetlerin verilmesi için Türkiye genelinde tek merkezden 360 derece süreç yönetimi sağlayan bir alt yapı ve organizasyon gerçekleştiriyor. 2003 yılından beri "Yolculuk Keyfinin Hiç Kesilmediği Bir Dünya Yaratma" vizyonu ve en son teknolojiyi kullanarak en hızlı ve en güvenilir servisi verme misyonu ile B2B sektörüne hizmet veren Homer, şimdi sigorta ve filo şirketlerinin yanı sıra bireysel müşterilerine de doğrudan hizmet vermeye başlıyor. Homer, belgeli ve yetkili servisleri ile Türkiye'nin her yerindeki tüm müşterilerine, aynı standartlarda fiyat, gerektiğinde orijinal ya da alternatif yedek parça ve kaliteli işçilik garantisi sunan, onarım hizmetlerini tek çatı altında bütünleşik verebilen tek servis markası.
"Kaskosu olmayan veya bozmak istemeyenlerin çözüm ortağıyız"
Güçlü teknolojik altyapısı ile sektörde farklılaştıklarına vurgu yapan HOMER Smart Auto Services Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yeşilbayraktar "Uygulama ile tek merkezden yönetilen, standartları ve ücretleri baştan belirlenmiş, müşterinin yazılım üzerinden tüm süreci takip edebildiği Türkiye'nin Akıllı Servis Ağı Homer çözümleri ile artık bireysel müşterilerin de hizmetindeyiz. Kaskosu olmayan veya kaskosunu bozmak istemeyenlere yolda kalmanın dert olmadığını "Homer Halleder" sloganıyla deneyimleteceğiz. Bunu, araç sigortadan yapılsa dahi sigorta şirketi ile tüm süreçlerin merkezi olarak yönetildiği araç sahibinin sadece bir nokta ile temas ederek onarım yaptırdığı bir iş modeli ile yönetiyoruz" dedi.
'Hedefimiz Avrupa pazarı'
Üçüncü on yılına Türkiye'nin akıllı servis ağı olarak girdiklerine vurgu yapan HOMER Smart Auto Services Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yeşilbayraktar konuyla ilgili şunları söyledi: ''Hizmet sürecini tek merkezden yöneten ilk servis network markası olarak; dijital alt yapımızı, bireysel araç kullanıcılarının da ihtiyaçlarına çözüm sunacak şekilde hayata geçirdik. Sürdürdüğümüz Ar-Ge çalışmaları, geliştirdiğimiz dijital altyapımızdan aldığımız güç ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızla bireysel müşterilerimize doğrudan hizmet vermeye başlamaktan ve onlara bire bir dokunabilmekten çok mutluyuz'' dedi.
Yeşilbayraktar hedeflerini şu şekilde açıkladı: Yakın gelecekte kendi geliştirdiğimiz yazılım alt yapımız ve iş modellerimiz ile Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye açılmayı planlıyoruz"
"Elektrikli araç laboratuvarımızda servis noktalarını eğitiyoruz"
Yeşilbayraktar konuyla ilgili şu bilgileri verdi: ''Türkiye genelinde 350 hizmet noktamız, sahada görev alan 1.500 den fazla çalışanımızla bireylerin kullandıkları binek veya hafif ticari araçları ile ilgili olarak yaşayacakları her türlü sorun için tek noktadan çözüm sağlıyoruz. Merkez Ar-Ge servisimizde, içerisinde e-Car Eğitim ve Kalibrasyon Merkezi'nin de yer aldığı Elektrikli Araç Laboratuvarı bulunuyor. Konusunda uluslararası belgeye sahip yetkin eğitimci kadromuzla "Elektrikli Araç Onarım" eğitimleri veriyor, yeni nesil akıllı araçlarda bulunan güvenlik sistemlerinin kalibrasyonu konusunda servis noktalarını eğitiyoruz.''
Mobil uygulamada bir tıkla 'Homer halleder'
"Homer halleder" sloganını benimseyen markanın mobil uygulamasını indiren üyeler çok kolay bir şekilde tüm hizmet süreçlerinden kolaylıkla faydalanabiliyorlar. Acil durum ve asistans hizmeti talep edebiliyor. Uygulama ile tek merkezden yönetilen, standartları ve ücretleri baştan belirlenmiş, %100 garantili, müşterinin yazılım üzerinden tüm süreci takip edebildiği çağdaş onarım teknolojileri ile ekonomik araç onarım yönetimi hizmetine ulaşabiliyorlar. Homer uygulaması son kullanıcılara, tüm süreçte onarım ve asistans hizmetlerini bütünleşik olarak, sürpriz maliyetler oluşturmadan ve her adımda onay alarak sunuyor. Ayrıca mobil kullanıcılar, özel avantajlara da uygulamadan ulaşılabiliyor.
Homer, elektrikli arabalar da dahil olmak üzere, her türlü marka ve model aracın hasar onarımının, mekanik onarımının, boyasız göçük düzeltme işlemlerinin, lastik saklama-tamir , çekici, yolda onarım gibi hizmetlerin verilmesi, aracın her türlü ihtiyacının karşılanması için Türkiye genelinde tek merkezden 360 derece süreç yönetimi sağlayan bir alt yapı ve organizasyon gerçekleştiriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından Antalya'da düzenlenen 13'üncü Deri ve Kürk Modası (Leather&Fur Fashion) Fuarı kapılarını açtı. Deri sektörünün ihracatta yıla yüzde 30'lara varan düşüşle başlamasına karşın yıl sonuna doğru bu oranın yüzde 18'e gerilediğini belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, düşüş hızındaki yavaşlamayı pozitif olarak değerlendirdiklerini ve artık sektöre yükselişe geçti diye baktıklarını kaydetti. Sektördeki firmaların mali olarak bir problemi olmadığını, sadece kârsız çalışmak istemedikleri için kendilerini korumaya aldıklarını ileten Karaca, ışığı gördükleri anda hızla toparlanacaklarını söyledi. Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül de Türkiye'deki maliyetlerin yüksekliğine vurgu yaparak ilk kez iş gücü maliyetlerinin ham madde maliyetinin üzerine çıktığını, sektörün bu zor günlerinde Antalya'da düzenlenen fuarın büyük bir enerji yarattığını ve sektöre moral verdiğini ifade etti.
Deri sektöründeki Türk firmalarının temsilcilerini yurt dışı pazarların temsilcileriyle bir araya getiren ve Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği’nce (TDKD) düzenlenen Leather&Fur Fashion Fuarı, 14 ülkeden bine yakın alıcı ve Türkiye'den 68 firma ile Antalya’da kapılarını açtı. 12-15 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek fuar, içeride yükselen maliyet baskısı ile düşük döviz kurunun ihracatta yarattığı tahribatın arasına sıkışan deri sektörü için moral olacak.
‘SEKTÖR YÜKSELİŞE GEÇTİ DİYE BAKIYORUZ’
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Deri ve Deri Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, içeride maliyetlerin yükselmesine karşın döviz kurunun düşük kalması sebebiyle Türkiye'nin deride rakiplerine göre çok pahalı kaldığını söyledi. Türkiye'nin hedef pazarları olan Rusya ve Ukrayna'daki durumun da sektörü olumsuz etkilediğini belirten Karaca, sene başında bunun etkilerini çok fazla hissettiklerini ve ihracatta yüzde 30'lara varan düşüşler yaşandığını kaydetti. Yıl sonuna doğru ise bu düşüşü yüzde 18'lere çekmeyi başardıklarını ifade eden Karaca, "Düşüş hızında bir yavaşlama var ve biz buna artık pozitif yönde, sektör yükselişe geçti diye bakıyoruz. Buradan da aşağı düşeceğimizi ben tahmin etmiyorum." dedi.
Deri ve deri konfeksiyon sektörünün Türkiye ihracatı açısından son derece önemli sektörler olduğunun altını çizen Karaca, 2022 yılında 2 milyar doların üzerine çıktıklarını hatırlattı. Deri konfeksiyonunda kilogram başı ihracatın 200 dolar olduğunu ve mücevher sektöründen sonra ikinci sırada olduklarını vurgulayan Karaca, "Türkiye'nin kilogram başı ihracatı ise sadece 1,70 dolar. Biz katma değerli ürün yapıyoruz, mesleğimizin ne kadar kıymetli olduğunu ve Türk ekonomisine ne kadar katkı sağlayacağımızı biliyoruz. Sonuçta 200 dolar ortalama ile bir ürün
satıyorsunuz. Bunu yüzde 10 daha fazla satsanız Türkiye ekonomisine etkisini görebilirsiniz." diye konuştu.
‘ZOR DURUMDA FİRMA YOK, KÂRSIZ ÇALIŞMAMAK İÇİN KAPASİTE DÜŞÜRDÜLER’
Sektörde bazı firmaların zor durumda olduğuna dair çıkan haberlere de değinen Karaca, deri sektöründeki firmaların altyapısının ve finansal durumlarının gayet iyi olduğunu, mali olarak bir problem yaşanmadığını söyledi. Bugünkü problemin kârsızlık olduğunun altını çizen Karaca, şöyle devam etti:
"Biz bu işi namı için yapmıyoruz, kâr için yapıyoruz. Kâr görmediğimiz işi yapmayız, o yüzden de kendimizi korumaya alırız. Mevcut ortamda herkes kapasitelerini düşürdü, beklemeye geçti ve o nedenle ihracatta düşüş yaşandı. Eğer biz fiyat tutturmaya başlarsak, kârlılığı görürsek ve finansmana erişimimiz kolaylaşırsa, yani ışığı gördüğümüz noktada, kar gördüğümüz noktada ve imalat ortamının iyileştiği noktada sektörün çok hızlı bir şekilde toparlanıp tekrar yükselişe geçeceğimize eminim. Deri sektörü çok dinamik bir sektör. Ne kadar sipariş gelirse gelsin 1 haftada üretebilir seviyedeyiz. O yüzden düşüşlerden çok korkmuyoruz. Yüzde 18'lik düşüşü hemen toparlarız. Bizim sektör geçmişte yaşadığı krizlerden çok şey öğrendi, bu nedenle fırsatlara ve tehditlere çok hızlı tepki gösterir. O konuda hiç endişemiz yok. "
FUAR SEKTÖRÜ DİRİ TUTUYOR, TÜM ALICILARI ANTALYA’DA TOPLUYOR
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Cengiz Sarıgül de Türkiye'deki maliyetlerin yüksekliğine vurgu yaparak ilk kez iş gücü maliyetlerinin ham madde maliyetinin üzerine çıktığını söyledi. Sektörün bu zor günlerinde Antalya'da düzenlenen fuarın büyük bir enerji yarattığını ve sektöre moral verdiğini belirten Sarıgül, "Sektör kendisini bu fuarla diri tutuyor. Biz aslında müşterimize de iyilik yapıyoruz. Hepsini bu fuara getirerek hem kendimiz o enerjiyi dik tutuyoruz hem de onları enerjik tutmaya çalışıyoruz. Fuarı her altı ayda bir düzenliyoruz. 4-5 bin tane yeni model sunuluyor. Fuarımız bugün başladı ve 14 ülkeden yaklaşık bin alıcı geldi. Türkiye'den de 68 firmayız. Normalde mal almayacak insanlar bile buraya gelip o havayı ve çeşitliliği görünce sipariş veriyor." dedi.
Türkiye deride tarihsel olarak en önemli pazarının Rusya ve çevre ülkeler olduğunun altını çizen Sarıgül, ihracatta yaşanan düşüşte Rusya'daki durumun da etkili olduğunu söyledi. Türkiye'nin sadece Rusya'ya satmadığını, aynı zamanda geçmişte Avrupa'ya yapılan ihracatta da oraya giden Rus turistlerin önemli alıcılar olduğuna işaret eden Sarıgül, "Rusya aslında sadece bizim değil tüm dünyanın pazarı. Avrupa'daki markalar da bizim ürünleri kendi ülkelerinde millileştirdikten sonra Rusya'ya satıyorlar. Deri konfeksiyon ise biraz daha farklı, Amerika ve Fransa çok önde gidiyor. Bu da bizim çok büyük gurur kaynağımız." dedi.
Ukrayna'nın da Türk deri sektörü için çok önemli bir pazar olduğunu kaydeden Sarıgül, "Eğer Ukraynalılar rahat seyahat edebilse en az 300-400 alıcı daha gelirdi. Biz şu anda açıkçası halihazırda bu işe devam eden insanları diri tutmaya çalışıyoruz. Çünkü o pazarı kaybetmememiz lazım. Bölgeye çok düşük fiyatlarla giren Hindistan, Pakistan ve Çin gibi
ülkeler var. Fiyatları neredeyse bizim yarımız. Ürünlerimizi kalitesi için müşteri bize yüzde 20 fazla vermeye hazır ama biz iki katına çıktık. Maalesef makas çok açıldı." diye konuştu.
SEKTÖR KENDİNİ KORUMAYA ALDI
Sektörün şu anda kendisini korumaya aldığını ve gelişmeleri görmek istediğini söyleyen Sarıgül, şöyle devam etti:
"Ama şu anda bu fuarda mesela büyük bir sipariş gelsin, herkes bir hafta on gün içinde adapte olup bütün malı üretip teslim edebilir. Kapasiteler düşse de sektörde herkes birbiriyle irtibata geçip bir anda ne istenirse o kadar üretebiliyor. Ben kapasitesi 10 bin ceket olan yerin 20 bin ceket sipariş alıp da üretemediğini duymadım. Deri konfeksiyonumuzun öyle bir dinamizmi ve gücü var. 3-4 günde mal teslim etmeye alışık bir sektörüz. Şu anda bütün sektörümüz müşterilerimizle birebir kontak halindeyiz. Onların sorununu dert edinip, kârdan vazgeçip sistemi çevirmeleri için elimizden gelen bütün fiyat alternatiflerini sunuyoruz, oradakileri ayakta tutmaya çalışıyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Misafirlerin konaklama deneyimini zenginleştirecek ve otel yönetimlerini daha verimli hale getirecek bu sistem, otellerin dijitalleşme sürecine büyük katkı sağlıyor. Far beyond traditional television experiences, Teknoline IPTV Sistemi, otel odalarında dijital eğlence ve bilgi hizmetlerini en yüksek standartta sunuyor. Bu sistem, otel sahiplerine yeni gelir modelleri yaratırken, misafirlere ise unutulmaz bir konaklama deneyimi sunuyor.
Teknoline IPTV Sistemi: Otel Konukları İçin Yüksek Kaliteli Dijital Eğlence
Teknoline’in IPTV Sistemi, otellerin odalarında misafirlere özel interaktif dijital çözümler sunarak konaklama deneyimini daha da ileriye taşıyor. Misafirler, sadece geleneksel televizyon yayınlarını izlemekle kalmıyor; aynı zamanda isteğe bağlı içerikler, film ve dizi seçenekleri, interaktif video oyunları, canlı yayınlar ve otel hizmetlerine erişim gibi pek çok yeni özellikten faydalanabiliyor. Bu sistem, misafirlere sadece eğlence değil, aynı zamanda konforlu ve kişisel bir deneyim sunuyor.
Misafirler, odalarındaki televizyon ekranları üzerinden otelin sunduğu hizmetlere hızlı ve kolay bir şekilde erişebiliyor. Bu içerikler arasında otel içindeki restoranların menüleri, spa ve wellness hizmetleri, etkinlik ve konferans bilgileri, turistik aktiviteler gibi otel deneyimini daha da özel kılan seçenekler bulunuyor. Ayrıca, on-demand (isteğe bağlı) içerik seçenekleri sayesinde misafirler, istedikleri zaman sinema, müzik, belgesel ya da çocuk kanallarına erişebiliyor, hatta izlemek istedikleri içeriği seçip diledikleri gibi izleyebiliyor.
Otel Sahipleri İçin Verimli Yönetim ve Yüksek Performans
Teknoline IPTV Sistemi yalnızca misafirler için değil, otel yöneticileri için de büyük avantajlar sağlıyor. Bu sistem, otel yönetiminin merkezi bir platform üzerinden tüm odalarındaki içerikleri yönetmesine olanak tanıyor. Otel sahipleri, sistem aracılığıyla kolayca içerik güncellemeleri yapabiliyor, otel içindeki hizmetlerin tanıtımını dijital ortamda gerçekleştirebiliyor ve misafirlerin otel hakkında daha fazla bilgi edinmesini sağlayabiliyor. Bu sayede otel sahipleri, odalarındaki dijital televizyon deneyimini kişiselleştirerek, konuklara otelin sunduğu çeşitli fırsatları kolayca aktarabiliyor.
Ayrıca, otel işletmeleri için verimliliği artıran bir yönetim sistemi sağlayan Teknoline IPTV, personel ihtiyaçlarını minimize ederek işletme maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor. Bu dijital çözüm, otel içindeki her bir odada, personel müdahalesi olmadan misafirlere hizmet verebileceği bir platform yaratırken, işletme süreçlerinin hızlanmasına katkı sağlıyor.
Misafir Memnuniyeti İçin Sınırsız İmkanlar
Teknoline IPTV Sistemi, otel konuklarının her türlü eğlence ve hizmet ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Yüksek kaliteli HD görüntü ve ses performansı sunarak misafirlere sinema keyfini otel odasında yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda interaktif özellikler ile otel odalarındaki dijital ekranları bir eğlence ve bilgi merkezine dönüştürüyor. Misafirler, rahatça izlemek istedikleri programları seçebiliyor, otelin sunduğu spa ve restoran hizmetleri hakkında bilgi alabiliyor, hatta yemek siparişi verebiliyorlar.
Teknoline IPTV Sistemi ayrıca, otel odasında bulunan ekranlar üzerinden turistik öneriler sunarak, konukların bölgedeki en popüler mekanlara kolayca ulaşmasına yardımcı oluyor. Yürüyüş rotaları, şehir turu programları veya yemek önerileri gibi yerel bilgiler, ziyaretçilere otel odalarındaki ekranlardan kolayca sunulabiliyor.
Verimlilik ve Yüksek Performans Bir Arada: Teknoline IPTV Sistemi
Teknoline, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda otel operasyonlarının verimli bir şekilde yönetilmesini sağlayan dijital altyapılar sunuyor. Sistem, otel odalarındaki odaya özel promosyonlar, ücretsiz Wi-Fi şifreleri ve oda servis talepleri gibi işlemleri kolaylaştırarak, otel sahiplerinin operasyonel süreçlerde daha verimli olmalarını sağlıyor. Misafirler, televizyon ekranları üzerinden faturalarını kontrol edebilir, odalarının durumunu öğrenebilir, hatta check-out işlemlerini gerçekleştirebilir.
Bu özellikler, otel sahiplerine hem misafir memnuniyetini artırma hem de operasyonel verimliliği iyileştirme fırsatı sunuyor. Dijitalleşen otel dünyasında Teknoline IPTV Sistemi, otel işletmelerine rekabet avantajı sağlarken, misafirlerin de unutulmaz bir deneyim yaşamasına olanak tanıyor.
Birçok Alanda Kullanım: Sadece Otellerde Değil!
Teknoline IPTV Sistemi, sadece otel sektöründe değil, aynı zamanda hastaneler, okullar, eğlence merkezleri, gemi ve yatlar gibi birçok farklı alanda da kullanılabilmektedir. Herhangi bir konaklama ya da büyük hacimli kullanım alanında, misafirlere hızlı ve verimli hizmet sunmayı sağlayan bu sistem, eğitim, sağlık ve eğlence sektörlerinde de geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmektedir. Otel dışında da birçok farklı sektörde dijital içerik yönetimi ve misafir etkileşimini artırmak için ideal bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.
Otel Sektöründe Dijital Dönüşüm: Teknoline IPTV Sistemi ile Geleceğe Yatırım
Teknoline’in sunduğu IPTV Sistemi, otellerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için mükemmel bir çözüm sunuyor. Teknoline, otellerin misafirlerine yüksek kaliteli eğlence, kolay erişilebilir hizmetler ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak, otel sektörünün geleceği için büyük bir adım atıyor. Otel sahipleri için daha verimli yönetim, daha düşük maliyetler ve geliştirilmiş müşteri memnuniyeti sağlarken, misafirlere de unutulmaz bir dijital deneyim yaşatıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tavuk Dünyası, bu yıl ilk kez düzenlenen FOMA Ödülleri’nde iki farklı kategoride ödüle layık görüldü. Marka “Kendi Tabağını Oluştur” Lansman Kampanyası ile “Food Marketing Communications- Food Content Marketing - Lansman” kategorisinde ve yapay zekâ ile tasarladığı, babalarımıza özel bir deneyim sunarak onlar için şarkılar oluşturduğu “Bana Babanı Söyle” Babalar Günü Kampanyası ile “Food Content Marketing - AI” kategorisinde, Gümüş ödülün sahibi oldu.
Türkiye’de ‘fast-casual’ restorancılığın öncü markalarından Tavuk Dünyası, misafirlerine iyi yemek deneyimini keyif alacakları restoranlarında yenilikçi uygulamalar ile sunuyor. Marka, bu uygulamaları ile bu yıl ilk kez düzenlenen ve Türkiye’de gıda ve içecek alanında faaliyet gösteren markaların pazarlama odaklı projelerinin değerlendirildiği FOMA Ödülleri’nde (Food Marketing Awards) iki ödül birden aldı. Tavuk Dünyası, Food Marketing Communications başlığında yer alan Food Content Marketing-AI alt kategorisinde yapay zekâ destekli Babalar Günü şarkı hediye projesi “Bana Babanı Söyle” ile Gümüş ödülün sahibi oldu. Marka, aynı başlığın Food Content Marketing-Lansman alt kategorisinde ise “Kendi Tabağını Oluştur” yeni ürün sunum deneyim lansmanı ile yine Gümüş ödüle layık görüldü.
“Sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz”
Tavuk Dünyası CMO’su Ceylan Özmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Tavuk Dünyası olarak, misafirlerimize iyi yemek deneyimini yenilikçi uygulamalarımızla sunmaya önem veriyoruz. Markamızla özdeşleşen kocaman tabak konseptimiz ve farklı damak zevklerine hitap eden zengin içerikli menülerimizle misafirlerimize yenilikçi bir deneyim yaratıyoruz. Bu yıl da misafirlerimizin isteklerinden aldığımız ilhamla yola çıktığımız ve yeni nesil bir fikir olarak sunduğumuz ‘Kendi Tabağını Oluştur’ ürün sunum şeklimizin lansmanını yaptık. Böylece misafirlerimizin farklı lezzet seçeneklerimizi diledikleri gibi deneyimlemelerini sağladık. Bu konseptimizle FOMA Ödülleri’nden Gümüş ödül almamız bizi gururlandırdı” ifadelerinde bulundu.
Ayrıca, bu yıl Babalar Günü’ne özel olarak hazırladıkları yapay zekâ temelli projelerinin de ödüle layık görülmesinden duydukları memnuniyeti aktaran Özmen, “Misafirlerimize sunduğumuz kişiselleştirilmiş deneyimler menülerimizle sınırlı değil. Babalar Günü gibi özel bir günde, klasikleşmiş hediyeler yerine babalarımıza özel bir deneyim sunmayı amaçlayarak kişiye özel şarkılar oluşturduğumuz ‘Bana Babanı Söyle’ projemiz de FOMA’da Gümüş ödülün sahibi oldu. Bu proje kapsamında özel olarak hazırlanan mikro sitemizde soruları yanıtlayan ziyaretçiler, babalarının karakterine uygun olan Tavuk Dünyası menüsü ile eşleşip yapay zekâ tarafından bestelenen özel şarkılarla karşılaştılar. Bu kişisel şarkıları mesajla veya sosyal medya sayfalarında paylaşarak babalarına hediye olarak gönderebildiler. Yarattığımız etkileşim ve aldığımız ödüller bize içerik pazarlamasında da yüksek memnuniyet sağladığımızı gösterdi. Tavuk Dünyası’nı bu ödüllere layık gören tüm katılımcılara teşekkür ederiz. Bu ödüllerin verdiği motivasyonla misafirlerimizin geri bildirimlerinden de esinlenerek, yenilikçi uygulamalarımızla sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz” dedi.
Tavuk Dünyası Hakkında:
2012 yılında kurulan Tavuk Dünyası, bugün Türkiye’nin 56 şehrinde, 310’u aşkın restoranında; KKTC’de, İspanya’da ve Portekiz’de tavuk ağırlıklı menülerini tüketicilerle buluşturuyor. Kurulduğu günden bu yana, herkese kaliteli, lezzetli, ulaşılabilir fiyatta bir yemeği; kendini iyi hissedebileceği mekânlarda sunma hedefi ile ilerleyen Tavuk Dünyası, Türkiye’de “Fast-Casual” restoran deneyiminin en güçlü temsilcilerinden biri olarak tüketicileri ile buluşuyor.
Ankara’da yer alan yüksek standartlardaki üretim merkezi, restoran operasyon yönetim sistemi, geniş dağıtım ağı ve büyüyen franchising modeli ile Türkiye’de yeme-içme sektörünün öncü firmalarından biri haline gelen Tavuk Dünyası, başarısını uluslararası boyuta taşımak amacıyla oluşturduğu “Gagawa” markasıyla yurt dışında da faaliyet gösteriyor. ?
?
2015 yılında, Türkiye'nin önde gelen özel sermaye fonlarından Global Restaurant Investments S.A.R.L.’nin yatırım yapmasıyla Tavuk Dünyası büyüme ve kurumsallaşmada ivme kazandı.
Detaylı bilgi için www.tavukdunyasi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin (TESİD), elektronik sanayinin önde gelen isimlerini bir araya getirerek, sektördeki son gelişmeler ile hedef odaklı stratejileri ele almayı ve iş birliği imkanlarını geliştirmeyi amaçladığı TESİD Zirvesi 11 Aralık’ta gerçekleşti. Zirve kapsamında ayrıca 22. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri de sahiplerini buldu.
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD), sektörün geleceğini şekillendirmek amacıyla 11 Aralık'ta İstanbul Cevher Otel'de düzenlediği zirvede önemli oyuncuları bir araya getirdi. Zirve kapsamında gerçekleştirilen "Teknolojide Ufuk Turu ve Hedef Odaklı Strateji" ve "Teknoloji ve Sanat Birlikteliği" başlıklı panellerde, yapay zeka, büyük veri, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin sektöre etkileri ve Türkiye'nin bu alandaki rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımlar tartışıldı.
TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu, elektronik sektörünün büyük bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin bu alanda önemli bir üretici konumuna geldiğini ancak daha fazla büyüme ve verimlilik için Ar-Ge yatırımlarına, yeni teknolojilere ve iş birliklerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti.
"Teknolojide Ufuk Turu ve Hedef Odaklı Strateji" panelinde, GE Aerospace Türkiye Genel Müdürü Dr. Aybike Molbay ve Sabancı Üniversitesinden Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu, yapay zeka, otonom araçlar ve kuantum bilgisayarlar gibi geleceğin teknolojilerinin sektöre etkilerini ve Türkiye'nin bu alandaki rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımları değerlendirdi.
"Teknoloji ve Sanat Birlikteliği" panelinde ise TESİD Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Sıddık Yarman moderatörlüğünde, İTÜ’den Prof. Dr. Tayfun Akgül ve iş insanı, sanatçı Edi Cavit Yakar, sanatın teknolojiden ilham alması ve teknolojinin sanatı nasıl dönüştürdüğü konusunda ilham verici görüşler paylaştı.
22. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri'nin Sahipleri Belli Oldu
Zirve kapsamında düzenlenen ödül töreninde, elektronik sanayinde yenilikçiliği ve yaratıcılığı desteklemek amacıyla bu yıl 22.’si düzenlenen TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri sahiplerini buldu. Büyük Firma, KOBİ, Girişimci (Startup) firma ve Doktora Tezi kategorilerinde toplam 17 başarılı proje ödüllendirildi.
Ödül kazananlar: SAVRONİK, EHSİM EMPA, NETAŞ, ARVENTO, ELEKTRA, NETELSAN, MULTİTEK, ONUR, BARFAS, INHEND, ASİS, KAREL, BİYOMOD, DEICO, HAVELSAN ve en başarılı doktora tezi olarak Dr. Umut Fırat.
Bu ödüllerle, Türkiye'nin elektronik sektöründeki inovasyon potansiyeli bir kez daha gözler önüne serildi. TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu, dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin kullanımı ile verimlilik artışı ve maliyetlerde düşüş sağlanabileceğinin yanı sıra TESİD Ödülleri’ne başvuran projelerin bu hedef etrafında kümeleştiğini belirtti.
TESİD Ödül Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Sıddık Yarman ise TESİD ödül programının sektörde Ar-Ge çalışmalarını desteklemek, özel sektör - akademi iş birliğini güçlendirmek, bu alanda cesaretli adımlarla faaliyetlerini sürdüren kişi ve kurumların bilinirliliğini artırmayı önemsediklerini vurguladı.
TESİD Zirvesi, Türkiye elektronik sektörünün önemli bir buluşma noktası oldu. Zirvede ele alınan konular ve verilen ödüller, sektörün geleceği için önemli ipuçları sunuyor. Katılımcılar, yapay zeka, büyük veri, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin yanı sıra, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi konularda da bilgi alışverişinde bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın prestijli gastronomi rehberlerinden biri olan Gault&Millau, Türkiye rehberini açıkladı. Törende Türk gastronomisinin global sahnedeki başarısı bir kez daha taçlandırılırken, Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu restoranları 11 kategoride 26 ödül aldı.
İlk kez 1969 yılında Paris'te yayımlanan ve bağımsız değerlendirmeleriyle tanınan Gault&Millau, dünyanın en prestijli iki gastronomi rehberinden biri olarak kabul ediliyor. 2024 yılı boyunca Türkiye’nin önde gelen gastronomi ve turizm noktalarında gerçekleştirilen saha çalışmaları sonucunda hazırlanan rehber, ülkemizin mutfak kültürünün çeşitliliğini ve kalitesini uluslararası platformlarda sergiliyor.
Bu yılki törende, Türkiye’nin zengin gastronomik geçmişi ve yenilikçi mutfak anlayışı bir arada kutlandı. Sektörün önde gelen isimleri ve markaları, aldıkları ödüllerle gastronomi dünyasının nabzını tutmaya devam ediyor.
Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu Başarılarını Taçlandırdı
Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu, global gastronomi sahnesindeki öncü konumunu bir kez daha kanıtladı. Düzenlenen ödül töreninde grup bünyesindeki markalar birçok prestijli ödüle layık görülerek, sektördeki başarılarını bir kez daha taçlandırdı. Gecede Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu 5 özel kategoride ödül kazandı:
Cüneyt Asan (Günaydın Restoranları Kurucu Ortağı): Sektöre Katkı Sağlayanlar
Maça Kızı (Sommelier Vincent Lopresto): En İyi Sommelier
Lacivert: En İyi Brunch Mekanı
Frankie: En İyi Bar Ödülü
D.ream Catering: En İyi Outside Catering
Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu, özel kategorilerdeki başarılarının yanı sıra geleneksel, modern, uluslararası mutfak, deniz mahsulleri ve bar kategorilerinde de üstün performans sergiledi. Grup bünyesindeki restoran ve konseptler, kazandıkları puanlar ve “şapka” ödülleriyle kalite ve mükemmeliyet konusundaki iddialarını bir kez daha ortaya koydu.
Chef's Table (2 Şapka):
Ayla (Maça Kızı): 14,5 Puan
Divia by Maksut Aşkar (D Maris Bay): 13 Puan
BİZ İstanbul: 13 Puan
Nahita (Argos in Cappadocia): 14 Puan
Geleneksel Mutfak Ödül Kategorisi (2 Şapka):
Maça Kızı: 14,5 Puan
Bar Kategorisi (2 Şapka):
Frankie: 13 Puan
Geleneksel Mutfak Ödül Kategorisi (1 Şapka):
Liman: 12 Puan
Borsa: 12,5 Puan
Modern Mutfak Ödül Kategorisi (1 Şapka):
Parle: 11,5 Puan
Vogue: 11,5 Puan
29: 12 Puan
Günaydın Etiler: 12,5 Puan
Uluslararası Mutfak Ödül Kategorisi (1 Şapka):
Cova: 12 Puan
Da Mario: 12,5 Puan
Frankie: 12,5 Puan
Gina Kanyon: 11,5 Puan
Masa: 12 Puan
Roka: 12,5 Puan
Zuma İstanbul: 12,5 Puan
Deniz Mahsulleri Restoran Ödül Kategorisi (1 Şapka):
Sait: 12 Puan
Lacivert: 11,5 Puan
Törende, ödülleri grup adına teslim alan Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu Deneyim Direktörü Çetin Kolukısaoğlu, Türk gastronomisinin global başarılarını vurguladı. Kolukısaoğlu, “Bugün, Türk gastronomisi için gerçekten özel ve gurur verici bir gün. Daha önce Michelin ile başlayan ve şimdi Gault&Millau ile devam eden bu süreç, ülkemizin global gastronomi sahnesindeki yerini güçlendiriyor. Doğuş Yeme-İçme ve Turizm Grubu olarak bu önemli gelişmeleri desteklemekten ve ödüle layık görülen markalarımızla bu başarının bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz,” ifadelerini kullandı.
Gastronomide Global Mükemmeliyet
Gault&Millau, yalnızca yemeklerin lezzetini değil; hizmet kalitesi, atmosfer, sunum ve genel misafir deneyimi gibi pek çok kriteri değerlendirmesiyle dünya çapında bağımsız bir otorite olarak kabul ediliyor. Türkiye’yi rehberine dahil eden bu prestijli organizasyon, ülkemizin gastronomi sahnesindeki gücünü ve yenilikçi mutfak anlayışını uluslararası standartlarda belgelemeye devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
oyner Grup’un 2012 yılından bu yana kutladığı “12 Aralık Mağazacılar Günü”, perakende sektörünün en özel günlerinden biri olmaya devam ediyor.
Her yıl sektördeki emekçilerin özverisini kutlamak ve mağazacılığın büyümesine katkı sağlayan çalışanları onurlandırmak amacıyla 12 Aralık Mağazacılar Günü Boyner Grup mağazalarında “Süper Kahramanlar Aramızda" temasıyla dolu dolu aktivitelerle kutlandı.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, “Ne mutlu ki her yıl ailemiz daha da büyüyor ve başarı yolculuğumuzu daha aydınlık bir gururla sürdürüyoruz. Boyner Grup’a bağlı mağazalarımızda müşterilerimize sunduğunuz emek, özveri ve eşsiz deneyim sayesinde, sektörde bir adım önde olmaya, güven inşa etmeye ve değer yaratmaya devam ediyoruz.” dedi.
“Mağazacılığın tanımını değiştirdik”
Boyner Grup çatısı altında 6 grup şirketi ve 8 binden fazla çalışanıyla Türkiye’de mağazacılığın tanımını değiştirdiklerini söyleyen Cem Boyner şöyle devam etti: “Mağazacılık, özveri ve emekle hayat bulan bir meslek. Bugün, mağazalar yalnızca ürünlerin sergilendiği alanlar olmaktan çıkarak, birer buluşma noktası, bir yaşam tarzının yansıması haline geldi. İşimizin geleceğini şekillendiren ve her gün müşterilerimize içten bir karşılama ile samimiyet sunan ekibimizin gücü, bu dönüşümün en önemli kaynağı. Yeniliklerle dolu bir geleceği birlikte inşa ediyor ve müşterilerimize sadece alışveriş değil, unutulmaz anılar da sunmayı hedefliyoruz. Bu yüzden başarı hikayemizin her adımında emeği olanlara teşekkür ediyor, bu zor mesleği layıkıyla yerine getiren tüm mağaza çalışanlarını da yürekten kutluyorum.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.