Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim, sürdürülebilirlik stratejisiyle 2024 Karbon Saydamlık Projesi (CDP) İklim Değişikliği Programı’nda etkin varlık göstermeye devam ediyor. İş yapış modellerinde çevresel etkiyi gözeten Abdi İbrahim, İklim Değişikliği Programı’ndaki notunu bu yıl da A’da tutmayı başararak Global İklim Liderleri arasında yer aldı. Abdi İbrahim, bu başarısının yanı sıra Su Güvenliği Programı’nda puanını A-‘ye yükseltti. Abdi İbrahim İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül; “Sürdürülebilirlik alanında istikrarlı bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalarla programın en prestijli ve en yüksek derecesini alan şirketler arasında olmaktan gururluyuz” dedi.
113 yıldır iyileştirme tutkusuyla hareket eden Abdi İbrahim, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında, 2030 yılına kadar karbon-nötr bir şirket olma ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle kararlılıkla çalışıyor. 2023 yılında CDP İklim Değişikliği Programı'nda A Listesi'ne giren ilk ve tek Türk ilaç şirketi olarak uluslararası alanda varlığını hissettiren şirket, 2024 yılında da kararlılıkla yürüttüğü çalışmaların meyvelerini alarak Karbon Saydamlık Projesi’nde İklim A Listesi’ne ikinci kez girmeyi ve Su Güvenliği Programı’nda A- notu almayı başardı. Böylece şirket sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını taçlandırdı.
Çevresel sürdürülebilirliği sağlayarak ekosistemin geleceğini iyileştirmeyi hedefliyoruz
Abdi İbrahim’in Karbon Saydamlık Projesi’ndeki başarısı hakkında değerlendirmede bulunan İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül; “İlaç sektöründe 23 yıldır kesintisiz lideriz. Yurt içindeki liderliğimizin yanı sıra küresel hedeflerimiz doğrultusunda da önemli ilerlemeler kaydediyoruz. Biz, daha sürdürülebilir bir dünyanın inşasına katkıda bulunmayı hem işimiz hem yaşamın bütünü için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. İmzacısı olduğumuz inisiyatifler, ulusal ve uluslararası düzlemde verdiğimiz taahhütler ile sektörümüze ve iş dünyasına ilham verecek adımlar atmak için çalışıyoruz. Tüm iş yapış modellerimizde çevresel sürdürülebilirliği sağlayarak ekosistemin geleceğini iyileştirmeyi hedefliyoruz. Doğal kaynakları verimli kullanarak kaynak tüketimimizi en aza indirmeye odaklanıyoruz. İlklerin şirketi Abdi İbrahim olarak; geçen sene İklim A Listesi’ne giren ilk ve tek Türk ilaç şirketi olduk ve bu yıl da ikinci kez aynı listedeyiz. Titizlikle yürüttüğümüz sürdürülebilirlik faaliyetlerimizin sonucunda bu yıl Su Güvenliği Programında ise A- puan aldık. Bu önemli başarıyı elde eden şirketler arasında olmaktan son derece gururlu ve mutluyuz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Shell, bir ilke imza atarak Türkiye’de geliştirip yine dünyada ilk kez Türkiye’de 1996 yılında devreye aldığı Taşıt Tanıma Sistemi (TTS) ile filo yönetimini her zamankinden daha kolay ve verimli hale getiriyor.
Yaklaşık 30 yıllık TTS tecrübesiyle Shell, akaryakıt alım süreçlerini hızlandırırken, filo yöneticilerine yakıt tüketimini kontrol etme, maliyetleri düşürme ve operasyonel verimliliği artırma gibi önemli avantajlar sunuyor.
TTS sayesinde filo sürücüleri, Shell istasyonlarına misafir olarak yakıt alımı için bekleme sürelerini minimize ederken, Shell Select marketlerdeki temazssız tuvaletlerde ihtiyaçlarını hijyen içinde karşılayabiliyorlar.
Ayrıca deli2go’nun lezzetli ve çeşitli ürünleriyle keyifli bir mola verebiliyor ve araç bakım hizmetlerinden hızlıca faydalanabiliyorlar. Bu da filo çalışanlarının memnuniyetini artırarak daha verimli bir çalışma ortamı sunuyor.
TTS, filo yöneticilerine benzersiz avantajlar sunuyor
Shell TTS, gelişmiş online platformuyla filo yöneticilerine yakıt tüketimini kontrol altına almada önemli bir güç sağlıyor. Bu sistem sayesinde filo yöneticileri, araç ve filo bazında detaylı yakıt tüketim raporlarını inceleyerek performans analizi yapabiliyor ve maliyetlerini optimize edebiliyor.
Ayrıca, Shell TTS portalı üzerinden 7/24 araçlarını takip etmeleri, limit belirlemeleri ve yakıt alımını anlık olarak kontrol etmeleri de mümkün oluyor. Ay içerisinde düzenlenen toplu faturalar sayesinde muhasebe süreçleri de sadeleştirilerek zaman tasarrufu sağlanıyor.
Tüm bu özellikler, filo yöneticilerinin operasyonel verimliliği artırmalarına ve iş süreçlerini kolaylaştırmalarına yardımcı oluyor.
“Çalışan memnuniyetinde ve verimlilikte artış sağlıyoruz”
Shell & Turcas CEO'su Emre Turanlı, Shell TTS ve sundukları diğer hizmetlerin yarattığı sinerjiyi şu sözlerle ifade ediyor:
“Shell olarak, sadece akaryakıt sağlayan bir şirket olmanın ötesine geçmeyi başardığımıza inanıyorum. Taşıt Tanıma Sistemimiz ve istasyonlarımızda sunduğumuz market, yiyecek-içecek ve araç bakım hizmetleri ile filo yöneticilerine ve sürücülere bütüncül bir deneyim sunuyoruz.
TTS sayesinde filo yöneticileri, yakıt tüketimini daha etkin bir şekilde yönetebilme, maliyetlerini düşürme ve operasyonel verimliliklerini artırma imkanlarına kavuşurken; sürücülerimiz ise zamandan tasarruf ederek aynı zamanda ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve keyifli bir mola verebilecekleri bir ortama kavuşuyorlar. Bu da çalışan memnuniyetini ve verimliliğini artırıyor.”
Shell, Araçtan İnmeye Gerek Olmasa da İnmek için Hep İyi Bir Sebep Sunuyor “
Öte yandan Shell, filo çözümlerinin ve sunduğu hizmetlerin avantajlarını “İnsanların Shell’i" iletişim stratejisiyle yine dikkat çekici bir şekilde vurguluyor.
Farklı beklentilerle istasyona gelen insanların ihtiyaçlarına sunduğu çözümlere odaklanmaya devam eden markanın yeni reklam kampanyası, Taşıt Tanıma Sistemi’nin sağladığı “araçtan inmeden ödeme” kolaylığını mizahi bir dille ele alırken, Shell Select ve deli2go gibi hizmetlerle “inmek için iyi bir sebep” yarattığının altını çiziyor.
Engin Akyürek'in rol aldığı filmde, TTS ile hızlı ve pratik bir şekilde yakıt alan bir sürücü, aynı zamanda kahvesinden de vazgeçmek istemiyor ve Shell Select'ten kahve almak için kendini ilginç bir mücadelenin içinde buluyor.
“İşi için yolda olan, buraya gelince inmek için hep iyi bir sebep bulan insanların Shell’i. Hep ileride.” sözleriyle, Shell’in sadece bir akaryakıt istasyonu olmanın ötesinde, işi için yolda olan insanların da tüm ihtiyaçlarına cevap veren bir mola noktası olduğu vurgulanıyor. İşte tam da bu farklı ihtiyaçları ve çözümleri göstermek ve bireysel hikayelerimizin aslında ne kadar kapsayıcı olduğunu görmek, İnsanların Shell’i platformunun gerçek gücünü de ortaya koyuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üçay Mühendislik İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Turan Şakacı, son iki buçuk yılda güneş enerjisi kurulu gücünü yüzde 102 artıran Türkiye'nin henüz daha yolun başında olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin enerji ithalatının hâlâ toplam cari açığının 1,5 katına eşdeğer durumda olduğunu söyleyen Turan Şakacı, Türkiye'deki güneş enerjisi potansiyeline dikkat çekti:
"Türkiye'nin 2024 sonu itibarıyla 19,6 GW olan kurulu gücünü, yapıların çatılarına kurulacak güneş enerjisi santralleri ile 10 kat artırarak, toplam elektrik tüketiminin yüzde 45'ini güneşten karşılayabiliriz."
Güneş enerjisi,Türkiye'nin dış ticaret açığına çözüm üretmeye ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaya devam ediyor. Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu EMBER'in yayımladığı rapora göre, Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücü 2024 yılının Ağustos ayında 18 bin MW seviyesini geçerek, 2025 yıl sonu için hedeflenen güneş enerjisi kapasitesini şimdiden aştı.
Güneş enerjisinin çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik açıdan yarattığı faydaya dikkat çeken Üçay Mühendislik İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Turan Şakacı, Türkiye'nin henüz daha yolun başında olduğunu belirtti:
"Son iki yılda 5,4 milyar dolarlık doğalgaz ithalatı önlendi"
"Türkiye, güneş enerjisi kurulu gücünü son iki buçuk yılda yüzde 102 artırdı. Bu kapasite artışı ile iki yılda 5,4 milyar dolarlık doğalgaz ithalatı önlendi. Ancak, Paris Anlaşması'na taraf bir ülke olarak, 2050'de sıfır emisyon hedefimize ulaşabilmemiz ve dış ticaret açığına çözüm üretebilmemiz için kurulu gücümüzü daha fazla artırmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin enerji ithalatı hâlâ toplam cari açığının 1,5 katına eşdeğer durumda. Türkiye, en fazla emisyona neden olan ülkeler arasında ise 15'inci sırada yer alıyor. Bu olumsuz tabloyu iyileştirebilmemiz için güneş enerjisi yatırımlarına hız vermemiz ve böylece hem çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimizi desteklememiz hem de enerji ithalatını düşürerek ülke refahına katkı sağlamamız gerekiyor."
Türkiye'nin jeopolitik konumu sayesinde önemli bir güneş enerjisi potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Turan Şakacı, şunları söyledi:
Türkiye'nin kurulu gücü 10 kat artırılabilir
"Türkiye'nin 2024 sonu itibarıyla 19,6 GW olan kurulu gücünü, yapıların çatılarına kurulacak güneş enerjisi santralleri ile 10 kat artırarak, toplam elektrik tüketiminin yüzde 45'ini güneşten karşılayabiliriz. Aynı zamanda mevcut potansiyeli değerlendirerek Türkiye'yi enerji konusunda bölgesel güç konumuna da taşıyabiliriz.
Biz Üçay Mühendislik olarak, anahtar teslim arazi ve çatı GES projelerimiz ile ülkemizin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmaya, başta sanayi sektörü olmak üzere birçok sektörün yeşil dönüşüm hedeflerini desteklemeye ve aynı zamanda ekonomik fayda yaratmaya devam ediyoruz. Ayrıca, 2025 yılında hizmet kapsamımızı genişleterek, endüstriyel tesislerin yanı sıra yeni inşa edilen birçok ticari binaya ve meskene de anahtar teslim GES kurulumu gerçekleştirmeye başladık" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anahtar, priz ve elektrik aksesuarları alanındaki 17 bin çeşit ürün portföyüyle kaliteli, güvenilir ve uygun fiyatlı çözümler sunan Günsan Elektrik, nitelikli inşaat projelerinin vazgeçilmez çözüm ortağı olmayı sürdürüyor. Son olarak, Antalya’daki La Mare Lara konut projesinde Domino serisiyle yer aldı.
Nitelikli inşaat yaşam konseptlerinin güvenilir çözüm ortağı olan Günsan Elektrik, prestijli konut projelerine sunduğu yenilikçi çözümlerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Son olarak, Antalya'daki La Mare Lara konut projesinde de tercih edilen Günsan, domino serisinin bronz inox rengiyle projeye dahil oldu.
Günsan Elektrik, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği projelerle sektördeki etkisini güçlendirirken, bu doğrultuda stratejik iş birliklerini derinleştirmeye, geleceğe yönelik vizyonunu pekiştirmeye devam edecek.
Günsan Hakkında
1982’de anahtar priz ve elektrik aksesuarları imalatı yapmak üzere kurulan Günsan, 1995’te halen üretiminin devam ettiği endüstriyel tesisine geçti. Anahtar-priz üretimi ile Türkiye’nin sektöründe öncü şirketlerinden biri olan Günsan, inşaat sektöründe alçak gerilim tesisatı ekipmanları olan elektrik anahtarı, priz, grup priz, şalt malzemesi, kompakt şalter, kaçak akım röleleri, sigorta kutuları ve aksesuarlarından oluşan 17.000 parçalık ürün portföyünü distribütörleri ve bayileri aracılığı ile hem ülke içine hem de dünyada 50’den fazla ülkeye ulaştırıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Defender markası, 2026'da başlayacak FIA Dünya Rally-Raid Şampiyonası’na (W2RC), yarışlara özel olarak uyarlanacak bir Defender OCTA ile katılacak. Yüksek performansıyla öne çıkan Defender OCTA, 2026 yılından itibaren FIA Dünya Rally-Raid Şampiyonası ve Dakar Rallisi'nde boy göstererek üç yıl boyunca dünyanın en zorlu off-road yarışlarında yeteneklerini sergileyecek.
Defender, FIA Dünya Rally-Raid Şampiyonası’nın üretim bazlı modeller için oluşturulan yeni "Stock" kategorisinde beş yarışın tamamında iki araçla yarışmayı planlarken, Dakar Rallisi'nde ise üç araçla mücadele etmeyi planlıyor.
2026'ya kadar “Stock” kategorisinin daha rekabetçi hale gelmesini sağlamak amacıyla uygulamaya konulacak yeni yönetmelikler, Defender’ın olağanüstü dayanıklılığını ve yeteneklerini sergilemek için mükemmel bir fırsat sunacak.
Defender Genel Müdürü Mark Cameron, “Dünyanın en zorlu Rally-Raid etkinliğine katılmak, şimdiye kadar ürettiğimiz en üstün Defender’ı test etmek anlamına geliyor. Dakar’ın büyük bir meydan okuma olacağını biliyoruz; ancak Defender OCTA, olağanüstü performansı ve karakteristik Defender kabiliyetiyle mükemmel dayanıklılığı bir araya getiriyor. Bu da Defender OCTA’yı son derece rekabetçi bir Rally-Raid aracı yapıyor.” dedi.
JLR Motorsport Genel Müdürü James Barclay ise “Defender’ın Dakar’a katılması son derece heyecan verici bir meydan okuma olacak. Rally-Raid’de üretim bazlı araçların geleceği için bir vizyonumuz var. Bu nedenle ASO, FIA ve diğer üreticilerle iş birliği yaparak ‘Stock’ kategorisi için yeni yönetmelikler oluşturmayı önemli buluyoruz. Artık Defender’ın off-road motorsporlarının en zorlu yarışı olan Dakar Rallisi’nde kabiliyetini gerçek anlamda sergileyebileceğimiz doğru bir platforma sahibiz. Önümüzde Dakar için hazırlık, test ve öğrenme sürecinden oluşan bir yıl var. Takımımız şimdiden hazırlıklara başladı. Hem Dakar’da hem de FIA Dünya Rally-Raid Şampiyonası’nda yarışmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.
Güçlü ve Yetenekli: Defender OCTA
Rally-Raid programı için özel olarak tercih edilen Defender OCTA, şimdiye kadar üretilmiş en hızlı ve en yetenekli Defender olma özelliği taşıyor. Defender OCTA’nın, alüminyum monokok yapı üzerine inşa edilen D7x gövdesi, geleneksel “şasi üzerine gövde” tasarımlarından üç kat daha güçlü yapısıyla etkileyici bir dayanıklılık sunuyor.
Özel olarak hazırlanan yarış araçları, Dakar ve W2RC yönetmeliklerine uygun olarak Defender OCTA’nın gövde yapısını, şanzımanını ve güç aktarım sistemini paylaşarak yarışlarda aracın durdurulamaz kabiliyetini ve dayanıklılığını sergiliyor. Defender OCTA’nın gücü ise 4.4 litrelik çift turbo V8 motoru ile sağlanıyor.
Defender’ın yoğun şekilde devam eden yarış testleri ile geliştirme programı, 2026 Dakar Rallisi ve FIA Dünya Rally-Raid Şampiyonası öncesinde yapılacak takım lansmanı ile 2025 yılında tamamlanacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Panasonic'in en yeni PTZ kamerası, LED ekranları, projektörleri ve işbirliği çözümleriyle çekim yapmak, yayın yapmak ve paylaşmak kolaylaşıyor.
Panasonic Connect Europe'un ISE 2025'te sergilediği yeni nesil IP tabanlı Görsel ve ProAV çözümleri, eğitim, kurumsal ve eğlence alanlarında sürdürülebilir, kesintisiz ve yüksek performanslı video prodüksiyonunu mümkün kılarak projeksiyonu ve işbirliği kapasitesini yeni zirvelere taşıyor.
Panasonic'in en yeni Görsel, Yayın ve ProAV duyuruları arasında, dahili otomatik nesne takibi ve IP tabanlı video yayını ile en yeni 4K PTZ kamerası; yeni, kullanımı kolay hepsi bir arada Intel® SDM özellikli LED ekranlar; bugüne kadarki en sürdürülebilir 8.000 lm LCD projektör serisi, iletişimi ve işbirliğini basitleştiren en yeni PressIT kablosuz sunum sistemi; ve ET-FMP50 Serisi medya işlemcileri için operatörlerin büyük ölçekli, kullanıcıyı içine alan projektör deneyimlerini sorunsuz bir şekilde kontrol etmelerini sağlayan yeni yazılımı bulunuyor.
1. Genişletilmiş Intel® SDM özellikli LED ekran serisi, 2025'in 2. çeyreğinden itibaren satışa sunulacak
Panasonic'in 165 inç, 137 inç ve 110 inç modellerinde bulunan üç yeni hepsi bir arada profesyonel LED ekranı, eğitim, üniversite veya kurumsal ortamlarda olağanüstü performans sunuyor. Bu ekran serisi, çift Intel® SDM yuvasına sahip ilk LED ekranları olmakla beraber, çeşitli tescilli veya üçüncü taraf işlev kartlarıyla sorunsuz AVoIP entegrasyonunu mümkün kılıyor. Müşterilerin AVoIP'nin tüm potansiyelini ortaya çıkarmasına olanak tanıyarak, farklı konumlardaki birçok cihaz arasında daha fazla iletişim ve işbirliği sağlıyor.
Panasonic'in hepsi bir arada LED ekran serisi, Panasonic'in IP tabanlı bağlantı ve yapılandırılabilirlik konusundaki öncü endüstri bilgisi ve uzmanlığı ile müşterilerin profesyonel bir ekrandan beklentilerini buluşturarak geliştirilmiştir. 700 cd/m2'ye kadar parlaklığa ve 1,9 mm'ye kadar piksel aralığına sahip olan ekranlar, aydınlık ortamlarda bile renk sapması olmadan yüksek kaliteli görüntüler sunuyor.
Kutudan çıkar çıkmaz kurulumu ve kullanımı kolay olan Panasonic'in hepsi bir arada LED ekranları, klasik ekranlardan daha hafif ve daha ince olduğu için kurulum esnekliğini de artırıyor. Yanlarında montaj donanımı dahil halde yarı monte edilmiş olarak gönderilen ürünler çok hızlı ve basit bir şekilde kurulabiliyor ve kullanılabiliyor.
2. Sürdürülebilir LCD projeksiyonun sınırları zorlanıyor - 2025'in 2. çeyreğinden itibaren satışa sunulacak
PT-VMZ82 Serisi, Panasonic'in bugüne kadarki en enerji verimli LCD projektörü. Mevcut LCD projektör serisinden %25 daha az enerji[1] kullanıyor ve %59'a kadar geri dönüştürülmüş reçineden[2] yapılmış bir gövdeye sahip. VMZ82, en aydınlık alanlarda bile keskin ve canlı projeksiyon sunarak kurumsal, eğitim ve eğlence alanlarında öne çıkıyor. 20.000 saate kadar bakım gerektirmeyen projeksiyon sağlarken, Otomatik Güç Açma özelliği boştayken enerji kullanımını azaltarak önemli ölçüde maliyet tasarrufu sağlıyor.
VMZ82 (8.000 lm), VMZ72 (7.200 lm) ve VMZ62 (6.500 lm) modellerine sahip VMZ82 Serisi, kategorisinin[3] en küçüğü ve en hafifidir. VMZ82 Serisi, ortam ışığına göre görüntü kalitesini optimize eden Gün Işığı Görünümü Temel işlevine sahiptir.
3. Sorunsuz, çevre dostu işbirliğini sağlamak - Kullanıma bugünden hazır olan
Panasonic Connect Europe'un kullanıcı dostu PressIT kablosuz sunum sisteminin en yeni sürümü WPS2 Serisi, hem kurumsal hem eğitim ortamlarında kesintisiz, kaygısız ve son derece etkili işbirliği ve iletişimi destekliyor. Toplantılar esnasındaki sunumları basitleştirmek için mükemmel bir tak-çalıştır aracı olan PressIT, kullanıcıların tek bir düğmeye basarak bilgisayar, tablet veya telefon ekranlarını bir ekran veya projektöre kablosuz olarak anında bağlamasını sağlıyor.
32 adede kadar cihazın bağlanmasını ve dört ekranın aynı anda görüntülenmesine olanak tanıyarak kullanıcıların anında işbirliği yapmasına, belgeleri karşılaştırmasına ve fikirlerini paylaşmasına olanak tanıyarak sunumları daha basit ve daha etkili hale getiriyor. PressIT'in en son serisi, Panasonic'in her alanda sürdürülebilirliği artırma çabasını etkili bir şekilde yansıtıyor. Form faktörü ve ambalaj malzemesindeki düşüşler sayesinde, genel plastik kullanımı %64'e kadar azaltılıyor.
4. Çoklu projektör ortamlarını sorunsuz bir şekilde kontrol etmek için geliştirilmiş yazılım - Kullanıma hazır
Panasonic Connect Europe'un yeni entegre yazılımı, tek bir platform üzerinden ET-FMP50 Serisi medya işlemcilerindeki iş akışlarını basitleştirmek ve kolaylaştırmak için kurulumculara ve teknik operatörlere büyük ölçekli, çoklu projektör immersive deneyimlerinin doğal ve sorunsuz kontrolünü sağlıyor. Yazılımın, FMP50 Serisini kullanırken hassas geometri düzeltmesi de dahil olmak üzere son teknoloji ekran ayarlama özelliklerini kapsamlı içerik yönetimi işlevleriyle sorunsuz bir şekilde entegre etmesi, kendisini çeşitli uygulamalar ve ortamlar için ideal bir seçim haline getiriyor.
5. AVoIP çözümlerinde genişleyen portföy - 2025'in ilk çeyreğinden itibaren mevcut
IPMX açık standart formatını ve ST 2110'u destekleyen Matrox ConvertIP SDM kartı, Mart 2025'ten itibaren Panasonic Connect Europe tarafından sunulan AVoIP özellikli görsel çözümlerin tamamıyla birlikte satın alınabilecek.
Panasonic müşterilerinin halihazırda SDVoE formatını da içeren AVoIP standartları yelpazesini genişleten Matrox ConvertIP SDM kartlar, Panasonic'in son teknoloji ürünü LED ekranları, 4K projektörleri ve geleneksel ekranlarında bulunan Intel® SDM özellikli yuvalarla uyumludur. Matrox ConvertIP SDM kartı, yalın bir altyapı kullanmaya devam ederken sinyal arızası durumunda yedekliliği artırıyor ve kesintiyi en aza indiriyor.
6. 4K PTZ kamera, profesyonel video prodüksiyonunu yeniden tanımlıyor - 2025'in 1. çeyreğinden itibaren satışa sunulacak
Panasonic Connect Europe'un yeni AW-UE150AW/AK 4K PTZ kamerası, hem uzaktan prodüksiyon hem de canlı yayın ortamlarında profesyonel içerik oluşturucular için gelişmiş kullanılabilirlik ve esneklik sunarak kiralama, sahneleme ve yayında tercih edilen PTZ kamera olarak konumlandırıyor. Yerleşik otomatik takip işlevi, yüksek hassasiyetli 1.0 tipi 4K MOS sensör ve 20x optik yakınlaştırmalı geniş açılı lens (75.1° yatay) sunarak ultra yüksek kaliteli video sunuyor.
UE150AW/AK, SRT ve NDI® HX2 protokolleri için mevcut desteğe ek olarak sorunsuz IP tabanlı, düşük gecikmeli 4K video iletimi sağlamak için NDI® Yüksek Bant Genişliği* protokolünü destekliyor. Ayrıca, monitörleri veya LED duvarları çekerken parlaklığı ve renk harelenmesini azaltan bir optik alçak geçiren filtreye (OLPF) sahiptir ve HDR (HLG) uyumluluğu gerçeğe yakın görüntü üretimi sağlıyor.
7. KAIROS yazılımı daha fazla işlevsellik sunar - 2025'in 1. çeyreğinden itibaren kullanıma sunulacaktır
Panasonic'in KAIROS canlı video prodüksiyon platformu için güncellenen yazılım, canlı ve büyük ölçekli etkinliklerde yayın yeteneklerini büyük ölçüde geliştiriyor. 1.8 sürümünde, iki KAIROS ana bilgisayarının tek bir kontrol panelinden çalıştırılmasını sağlayan yeni Çoklu Çekirdek Kontrolü özellikleri bulunmaktadır. Bu, daha fazla video kaynağının işlenmesine olanak tanıyarak özellikle büyük etkinliklerde verimliliği artırıyor.
Ayrıca, özellikle LED duvarlarla çalışırken farklı boyutlardaki çekimleri kolayca barındırabilen 16:10 gibi daha yüksek çözünürlüklü ST 2110 giriş ve çıkışlarını da destekliyor. Sürüm 1.8 ayrıca, canlı grafik platformları tarafından oluşturulan grafiklerin doğrudan KAIROS platformuna girilmesini sağlayan HTML5 desteği de içeriyor.
8. Yeni Medya Prodüksiyon Paketi Eklentisi ve PTZ kamera yazılımı - Hemen kullanıma hazır
Panasonic'in yeni yapay zeka destekli Otomatik Çerçeveleme yazılımı, AW-UE160W/K PTZ kamerası için pazara öncü otomatik nesne takibi, görüntü tanıma ve doğal otomatik çerçeveleme çözümleri sunuyor. UE160'ın güçlü işlemcisinden yararlanarak, çerçeveleme parametreleri her uygulama için kolayca tanımlanır, yüksek kaliteli içerik üretilir ve yerinde verimliliği artırıyor. Bu ürün yazılımı hemen kullanılabilir.
Panasonic'in Media Production Suite için bir yazılım anahtarıyla etkinleştirilen Gelişmiş Otomatik Kadrajlama[4] eklentisi, AW-UE160W/K, AW-UE150AW/AK, AW-UE150W/K, AW-UE100W/K ve AW-UE80W/K dahil olmak üzere çeşitli PTZ kameralar için otomatik kadrajlama sağlıyor. Bu, nesne algılama doğruluğunu ve kullanılabilirliğini artırmak için çoklu kameralı otomatik kadrajlamayı yönetirken, yüz tanıma bireyler için kadrajlamayı optimize ediyor.
*NDI® bir video bağlantı teknolojisidir ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde Vizrt NDI AB tarafından ticari marka olarak tescil edilmiştir.
İlgili Kişi
Önder Kalkancı
Marjinal Porter Novelli
0533 927 23 95
[email protected]
Panasonic Group Hakkında
1918 yılında kurulan ve bugün dünya çapında tüketici elektroniği, konut, otomotiv, endüstri, iletişim ve enerji sektörlerindeki geniş kapsamlı uygulamalar için yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirmede küresel bir lider olan Panasonic Group, 1 Nisan 2022'de bir holding şirketi olarak hizmet veren Panasonic Holdings Corporation ve şemsiyesi altında konumlandırılmış sekiz şirket ile bir işletim şirketi sistemine geçti. Grup, 31 Mart 2024'te sona eren yıl için 54,12 milyar Euro (8.496,4 milyar yen) konsolide net satış bildirdi. Panasonic Group hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://holdings.panasonic/global/
Panasonic Connect Europe GmbH Hakkında
Faaliyetlerine 1 Ekim 2021 tarihinde başlayan Panasonic Connect Europe, B2B odaklı ve çevik yeni bir organizasyon oluşturdu.400'den fazla çalışanı bulunan ve CEO Shusuke Aoki tarafından yönetilen şirket, yenilikçi ürünler, entegre sistemler ve hizmetlerle müşterilerinin başarısına katkı sağlamayı amaçlıyor. Bütün faaliyetleri, İşi Değiştirme, Toplumu İlerletme ve Yarına Bağlanma vizyonunu gerçekleştirmek için tasarlanıyor.
Panasonic Connect Europe'un merkezi Wiesbaden'dedir ve aşağıdaki iş birimlerinden oluşmaktadır:
Mobil Çözümler İş Bölümü, mobil çalışanların dayanıklı Toughbook dizüstü bilgisayarları, iş tabletleri ve el tipi cihazlarıyla üretkenliği artırmalarına yardımcı oluyor.
Yüksek kaliteli ekranların yanı sıra bir dizi yüksek parlaklık ve güvenilir projektör sunan Görsel Sistem Çözümlerini içeren Media Entertainment İş Bölümü; PTZ ve sistem kameraları, video kameralar, Kairos IT/IP platformu, anahtarlayıcılar ve canlı etkinlik çekimi, spor prodüksiyonu, televizyon ve xR stüdyoları için yaygın olarak kullanılan robotik çözümlerden oluşan uçtan uca bir portföyden Akıllı Canlı Prodüksiyon çözümleri sunan Broadcast & ProAV ise Broadcast & ProAV.
Perakende, Lojistik ve Üretim odaklı özel teknoloji çözümleri sunan İş ve Endüstri Çözümleri. Operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek, işletmelerin her gün en iyi şekilde performans göstermelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
Panasonic Factory Solutions Europe, elektronik üretim çözümleri, robot ve kaynak sistemleri ve yazılım çözümleri mühendisliği dahil olmak üzere çok çeşitli akıllı fabrika çözümleri satmaktadır.
Daha fazla bilgi için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://eu.connect.panasonic.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de kurulan ve dünya çapında tanınan bir marka haline gelen Acme Holding’in bünyesinde bulunan Artemis Halı bayileriyle Antalya’daki Royal Seginus Hotel’de bir araya geldi. Artemis Halı’nın yeni koleksiyonlarının tanıtıldığı bayi toplantısında, Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı hedeflerini, sektördeki gelişmeleri ve kampanyalar hakkında bilgi verdi. Etkinlik kapsamında düzenlenen ödül töreninde, en iyi performans gösteren bayilere plaket takdim edildi.
Turizm, enerji, finans, perakende ve daha pek çok alanda faaliyet gösteren Acme Holding, bünyesinde bulundurduğu Artemis Halı, bayileriyle özel bir organizasyonda bir araya geldi. Etkinlikte; Artemis Halı’nın gelecek dönem stratejileri, yeni ürün lansmanları ve bayi iş birliklerini güçlendirecek yenilikçi adımlar ele alındı.
Artemis Halı 30’dan Fazla Ülkeye İhracat ile Globalde de Büyüyor
Gaziantep’in halı sektöründe dünyanın başkenti konumunda olduğunu söyleyen Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, Artemis Halı ile ilgili şunları söyledi: “2012 yılında çıktığımız bu yolculukta, kalite, inovasyon ve estetikten ödün vermeden büyüyen bir marka olmayı başardık. Artemis Halı olarak vizyonumuz, sadece halı üretmek değil, yaşam alanlarına sanat ve konfor katmak oldu. Kalite, inovasyon ve estetikten ödün vermeden büyüyen bir marka olmayı başardık. Artemis Halı olarak vizyonumuz, sadece halı üretmek değil, yaşam alanlarına sanat ve konfor kazandırmak oldu. Bu anlayışla şekillendirdiğimiz yeni koleksiyonumuzu, doğadan ve zamansız tasarımlardan ilham alarak hazırladık. Tüketicilerimizin beklentileri doğrultusunda onlara hem estetik hem de dayanıklı ürünler sunmayı hedefledik. 2024 yılı bizim için bir dönüm noktası oldu. Geçtiğimiz yıl halka arzımızı ilan ederek sektördeki başarımızı kanıtladık ve şu anda 30’dan fazla ülkeye ihraç yapıyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Artemis Halı olarak 32 bin metrekarelik üretim tesisimiz, yıllık 1 milyondan 800 bin metrekareye yakın üretim kapasitemiz ve 750’den fazla satış noktamız ile sektörde güçlü bir yer edindik. Büyümede en önemli destekçilerimiz bayilerimiz. Bayilerimizin sağladığı destekle sektördeki gücümüzü her geçen gün pekiştiriyoruz. Bayilerimizle birlikte Artemis Halı’nın başarı hikayesini daha ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın (KAÇUV) yeni Genel Müdürü Alican Yurtsever oldu. Son olarak TEMA Vakfı’nda Bağışçı İlişkileri ve Bağış Operasyon Bölüm Başkanı olan Yurtsever, 2025 yılı ocak ayı itibariyle KAÇUV’da Genel Müdürlük görevini sürdürecek.
Türkiye’de maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksama riski taşıyan çocuklarda tedavinin sürekliliğini sağlamak amacıyla 2000 yılında kurulan ve bu yıl 25. yılını kutlayan Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın (KAÇUV) yeni Genel Müdürü Alican Yurtsever oldu. Ocak ayında göreve başlayan Yurtsever, tedavi sürecinde önemli bir gereksinim olan psikososyal destek hizmetleri, çocuk psikolojisine uygun tedavi ortamının sağlanması ve desteklenmesi konusunda çalışmalar yürüten KAÇUV’un Genel Müdürlük görevini yürütecek. Yurtsever ayrıca 2012 yılından bu yana KAÇUV gönüllüsü ve eğitmeni olarak Vakıf çalışmalarını desteklemiştir.
Alican Yurtsever kimdir?
Alican Yurtsever, 2009 yılında Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Beşerî Bilimler Fakültesi, Sosyoloji bölümünden mezun oldu. 2009-2012 yılları arasında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda (TEGV) sırasıyla Saha Destek Sorumlusu, Saha Sorumlusu ve Bilgi Sistemi ve Raporlama Sorumlusu olarak görev aldı. Yurtsever, 2012-2013 yıllarında Greenpeace Akdeniz’de ise Destekçi İlişkileri Koordinatörü ve Bağışçı Geliştirme Koordinatörü görevlerinde bulundu. 2013-2024 yılları arasında TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nda (TEMA Vakfı) uzun yıllar görev alan Yurtsever, burada sırasıyla Bilgi Sistemi ve Raporlama Koordinatörü, Bilgi Sistemleri ve Raporlama Bölüm Başkan Yardımcısı ve Bağışçı İlişkileri ve Bağış Operasyon Bölüm Başkanı olarak görev aldı. Yurtsever, 2025 yılı Ocak ayı itibariyle KAÇUV’da Genel Müdürlük görevini sürdürecek.
Tedavi sürecindeki daha fazla çocuğa ulaşabilmek için KAÇUV’un çalışmalarına destek olmak isteyenler kacuv.org adresini ziyaret edebilirler.
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Hakkında:
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Türkiye’de maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksama riski taşıyan çocuklarda tedavinin sürekliliğini sağlamak amacıyla 2000 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Hekimleri ve tedavi gören çocukların aileleri tarafından kurulmuştur. Vakıf Tedavi sürecinde önemli bir gereksinim olan psikolojik destek ile çocuk psikolojisine uygun tedavi ortamının yaratılmasını amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda vakıf aile, yakın çevre, sağlık çalışanları ve sağlık sistemi ile kamuoyu düzleminde çocukların tedavi süreçlerini geliştirecek, psikolojik, sosyal ve fiziksel açıdan yaşam kalitelerini artıracak psikososyal ve sosyoekonomik destekler sağlamaktadır. KAÇUV’un, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Servisi’nde başlayan destek faaliyetleri, bugün Türkiye’deki 22 farklı şehirde bulunan 41 servise ulaşmıştır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.