Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Piyasa değerine göre ilk ve en yaygın kullanılan stablecoin'e güç sağlayan blockchain özellikli platform tether.to'yu işleten şirket Tether Operations Limited (Tether), bugün offshore Çin Yuanı'nın (CNH?) Tron blok zincirinde yer alacağını duyurdu. Ayrıca, Bitfinex, kullanıcılarının platformdan Tron blockchain katmanını kullanarak CNH? yatırmasına ve çekmesine işlemlerini sağlayan ilk borsa olacak.
2019'da oluşturulan CNH?, offshore Çin yuanına (CNH) sabitlenmiştir. Başlangıçta yalnızca Ethereum blok zincirinde bir ERC-20 tokenı olarak mevcut olan TRON'daki lansmanı, onu CNH?'nin elde edilebileceği, alınıp satılabileceği ve tutulabileceği ikinci blok zinciri yapacak. CNH?, ABD doları (USD?), Euro (EUR?) ve Peso'ya (MXN?) sabitlenmiş stablecoin’ler dahil Tether'in desteklediği 4 stablecoin’den biridir.
Tether CTO'su Paolo Ardoino, konuyla ilgili olarak "CNH?'yi Tron ekosistemine getirmekten heyecan duyuyoruz" dedi. “Kripto piyasasının muazzam bir kargaşa yaşadığı bir zamanda, ilerlemenin en iyi yolunun inşa etmeye devam etmek olduğuna inanıyoruz. Tether'de işler her zamanki gibi, devam eden büyümemizin ve genişlememizin başkalarına da devam etmeleri için ilham vermesini umuyoruz." şeklinde konuştu.
Tether CNH?'nin TRON'daki lansmanı, şirketin istikrarlı para teknolojisine öncülük etmeye ve dünyanın her yerindeki küresel pazarlara en büyük ve en likit sabit paraları getirmeye olan bağlılığını temsil ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koçluk mesleğinin global çatı kuruluşu ICF'in (Uluslararası Koçluk Federasyonu) ülkemizdeki tek yetkili temsilcisi ICF Türkiye, pandemi nedeniyle 3yıl aradan sonra fiziki olarak düzenlediği "Koçlar Buluşması"etkinliğinde, ülkemizin farklı şehirlerinden 200'e yakın profesyonel koçu bir araya getirdi.
60 profesyonel koçun gönüllü olarak hizmet verdiği çalışma kurullarının faaliyetlerinin sunulduğu etkinlikte; farklı iletişim deneyimlerine sahne olan bir "Networking" atölye çalışması ve "Psikolog Koçlar Koçluğu Konuşuyor" isimli bir de panel gerçekleştirildi. Hem profesyonel koç olan hem de psikoloji eğitimi almış 3uzmanın katıldığı panelde, "profesyonel koçluk-terapi" ilişkisi ele alındı ve farklı vesilelerle kamuoyunun da gündemine gelen, her iki meslek alanının birleşim ve ayrım noktaları ortaya kondu.
ICF Türkiye'nin çalışma kurullarından gönüllü hizmet veren profesyonel koç sayısı 60'a ulaştı... Diğer derneklerle ortak Bilim Kurulu geliyor...
Etkinliğin açılış konuşmasında, öncelikle bugüne kadar hizmet veren tüm ICF Türkiye Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerine ve şu anda ICF Türkiye'nin farklı çalışma gruplarında gönüllü hizmet veren 60profesyonel koça teşekkür eden ICF Türkiye Başkanı Yunus EmreŞentürk; "Gönüllü olarak çalışan meslektaşlarımız, gerçekten işlerinden, ailelerinden feragat ederek, canla başla çalışıyorlar. Kendilerine şükranlarımı bir kez daha sunuyorum. Bugün aramızda temsilcileri bulunan diğer koçluk derneklerine de işbirlikleri için teşekkür ediyorum. Yakında ortak bir Bilim Kurulu oluşturacağız ve güzel işlere imza atacağız." dedi.
Türkiye'de Global Zirve
2023 yılında hayata geçirecekleri çalışmalardan da bahseden ICF Türkiye Başkanı Yunus Emre Şentürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Öncelikle 2 önemli müjdem var: İlki, ICF Global kapsamında 13 ülkenin lokal ICF'lerinin katılacağı OnlineZirveye ev sahipliği yapacak olmamız. Bu global koçluk sinerjisi anlamında çok önemli bir fırsat. İkinci ise, 2 yılda bir düzenlediğimiz ve seçtiğimiz tema ile gündem belirlediğimiz Koçluk Konferansı'mız. Her iki etkinliğimizi de, 2023 yılında koçluk mesleği adına bir ivme yakalama fırsatı olarak görüyoruz. Ayrıca her sene düzenlediğimiz Koçluk Haftası kutlamaları da bu ivmeyi güçlendirecektir."
"Psikolog Koçlar Koçluğu Konuşuyor"
Hem psikoloji eğitimi almış hem de uzun yıllardır profesyonel koç olarak kariyerlerini sürdüren, Sema Kayahan Süvarioğlu, Ayşen Özcanoğlu ve Seden Limoncuoğlu'nun katıldığı ve ICF BaşkanıYunus Emre Şentürk ve ICF Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Beyza Erdem Balcı'nın moderatörlük yaptığı panelde, "profesyonel koçluk-terapi" arasındaki ilişkiler ayrıntılarıyla ele alındı.
Süvarioğlu: "Profesyonel açıdan hem koçluk hem mentorluk hem de psikologluk şapkalarını bir arada taşıyorum ve her üç alanın kural ve çerçevelerine özen göstererek, bir anlamda bütünsel yaklaşıyorum."
Panelistlerden Sema Kayahan Süvarioğlu öncelikle, terapi uzmanlık alanıyla, psikologluk uzmanlık alanlarının ayrımını netleştirerek, şöyle konuştu: "İnsanların algısında genellikle psikolog dendiğinde, terapistlik şekilleniyor. Oysa APA'nın (American Psychological Association) belirlediği, spor psikolojisi, sağlık psikolojisi vb. 146 adet alt psikoloji alanı var. Ben aslında profesyonel açıdan hem koçluk hem mentorluk hem de psikologluk şapkalarını bir arada taşıyorum ve her üç alanın kural ve çerçevelerine özen göstererek, bir anlamda bütünsel yaklaşıyorum."
Özcanoğlu: "Her iki alanında uğraştığı materyal insan ama sınırları iyi çizmek çok önemli."
Koçluk mesleğini yaparken de insan ve onun psikolojisiyle çalışıldığını vurgulayan Ayşen Özcanoğlu ise; tam da bu nedenle her iki alanın benzeşen noktalarını çok önemsediğini ifade ederek; "Özünde her iki alanın da uğraştığı şey, insanın kendi keşif yolculuğuna destek olunmasıdır. Ben bir psikolog ve koçum amaterapi yapmıyorum. Bir noktadan sonra sınırları iyi çizmek çok önemli. Eğer koçluk verdiğim kişinin bir terapiste ihtiyacı olduğunu düşündüğümde bunu kendisine söylüyorum ve yönlendiriyorum. Ama koçluk ve psikologluk alanlarında sınırlar, terapistlik ile karşılaştırıldığında bu kadar kesin değil. 'Buraya kadar koçluk bilgimi, bundan sonra psikologluk bilgimi kullanacağım...' gibi bir ayrım mümkün değil. " dedi.
Limoncuoğlu: "İnsan biyo-sosyal-psiko bir varlık. Biyo kısmını doktorlara bırakıyorum. Psikoloji kısmı terapistlerin ve sosyal kısmı koçların alanı..."
Her iki meslekte de insanlarla çalışıldığı fikrine katıldığını vurgulayan Seden Limoncuoğlu ise, "İster koçluk, ister terapi ve isterse yöneticilik olsun, insanlarla çalışılıyor ve insanlarla sonuç alınıyor. Koç da olsanız, terapist de, sonuçta bir güven ilişkisi içinde hayatını açıyor insanlar size. Her iki dalın da birbirlerini beslediklerini düşünüyorum. Koçluğun gücü, iş dünyasındaki bireylerin hedefe odaklanmalarının desteklenmesi, güçlü yönlerinin onlara hatırlatılması ve heybelerden akla gelemeyen araçların çıkarılması gibi unsurlardadır. Ayrıca, sürdürebilirliğin bu derece önemli olduğu bir dönemde kurumlar çalışanlarına kesinlikle terapi servisi de verdirmeliler. Ve paralel bir şekilde, koçvari liderlik çalışmaları, koçların yetiştirilmesi, koçluk servisi verilmesi de bir diğer hayati nokta. Her üç alnında ayrım noktalarını ise şöyle belirtmek isterim: İnsan biyo-sosyal-psiko bir varlık. Biyo kısmını doktorlara bırakıyorum. Psiko kısmı zaten net, terapistlerin alanı. Ve bir yanda da sosyal bir varlığız biz. Ailede varız, çalışma hayatında varız, farklı kimliklerimiz arasında gidip geliyoruz. İşte burada da koçluk devreye giriyor. " dedi.
Koçlar Buluşması etkinliğinde ayrıca, ICF Türkiye Başkan Yardımcısı ve Projeler ve Araştırma Kurulu Başkanı Çakır Dilek Yunar; Sayman Oya Fadıloğlu; Genel Sekreter Serdar Samsun; Yönetim Kurulu üyesi ve Üye İlişkileri ve Eğitim Kurulu Başkanı Esra Miller; Yönetim Kurulu Üyesi ve Mesleki İç Düzenleme ve Etik Kurulu Başkanı Filiz Gündoğdu ve Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama, Dijital ve Sosyal Medya Kurulu Başkanı Beyza Erdem Balcı, kurullarının çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdiler.
ICF Hakkında: Kuruluş amacı profesyonel koçluk sanatını, ilmini ve mesleğini ilerletmek olan ICF Global (Uluslararası Koçluk Federasyonu), 1995 yılından bu yana koçluk mesleğinin küresel liderliğini üstlenmeye devam ediyor. Koçluk mesleğinin standartlarını belirleyerek ve bağımsız unvanlama sistemi sağlayarak pek çok ülkede çalışmalar yürüten ICF'in, ülkemizdeki tek yetkili temsilcisi ICF Türkiye'de, ülkemizde programlar ve standartlar oluşturarak koçluk mesleğinin güvenilirliğini sürdürmeye devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global sistem entegratörü, ekipman ve malzeme tedarikçisi olarak Birleşik Krallık'ta faaliyet gösteren Mikrolink UK, bölgedeki hizmet kapasitesini her geçen gün artırıyor.
Dünyanın önemli pazarlarının olduğu ülkelerde şirketleri bulunan Mikrolink, Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'daki şirketiyle bölgedeki pazar beklentilerine cevap veriyor. Global markalarıyla, dünyanın her yerinde aynı standart ve kalitede çözüm sunan şirket, bulunduğu her ülkede o ülkenin pazar dinamiklerine uygun çözümler üreterek ''glokal'' bir yaklaşım izliyor.
Bu senenin en önemli spor etkinliği olan 2022 FIFA Dünya Kupası için ana yükleniciler arasında çalışmalarını sürdüren şirket, kupa boyunca ve sonrasında iletişim faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde devam etmesi için çalışacak. Kaliteli ve yüksek verimli iletişimin sağlanması için 5G Smart Pole, bina içi kapsama, sabit ve mobil baz istasyonu gibi telekomünikasyon çözümleri sunacak. Dünya kupası gibi önemli ve kritik bir organizasyonda tercih edilen Mikrolink, dünyanın her yerinde yüksek verimli ve kaliteli iletişimin sağlanması için en ileri teknolojileri uyguluyor.
Birleşik Krallık'ın Ağ Kalitesini İyileştiriyoruz
Uzun zamandır Birleşik Krallık'ta aktif olarak faaliyet gösteren Mikrolink UK, geçtiğimiz yıl ülkenin lider GSM şirketi ile 5 yıllık bir IBS kontratı ve swap proje anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında yüzlerce sahada kapsama ağ kalitesini iyileştirerek, kesintisiz iletişim için çalışan şirket, bölgedeki tüketicileri ICT alanındaki çözümleriyle de buluşturuyor. Yaptığı katma değerli çalışmaların domino etkisi yarattığını söyleyen Mikrolink Genel Müdür Yardımcısı Doğan Eraslan ''UK'deki şirketimiz tamamen bir İngiliz firması gibi çalışıyor ve UK'de uzmanlığı bulunan, lokal kişiler bünyemizde hizmet veriyor. Bölgede yaptığımız çalışmalarla sektöre bir dinamizm getirdik ve en kapsamlı, en büyük projeler için teklif alınan şirketlerden biri olduk. Mobil şebekede, operatör ve vendorlar ile 4G ve 5G şebeke modernizasyonu ve swap projesinde çalışmalarımız sürüyor. Sabit şebekede ise Mainland ve ülkenin batı bölgelerinde fiber altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Mobil ve sabit şebeke altyapılarındaki devam eden projelerimizi büyüterek hem stratejik hedeflerimize doğru kararlı bir yol izleyecek hem de global arenada sektöre hizmete, yeni değerler katmaya devam edeceğiz.'' dedi.
''5G En Deneyimli ve En Uzman Olduğumuz Alanlardan Biri''
Son zamanların en çok konuşulan konusu 5G için de altyapı çözümleri sunduklarını belirten Eraslan '' Birleşik Krallık'ta yaptığımız bakım çözüm ortaklığı saha operasyonları en deneyimli ve en uzman olduğumuz alanlar biri. Kurduğumuz 5G altyapılarıyla bölgenin 5G'ye geçiş sürecini hızlandırıyor ve yeni yaşam standartlarına bir önce ulaşılmasını sağlıyoruz.'' dedi.
''UK'de Marka Varlığımızı Büyüteceğiz''
Sözlerine Mikrolink UK'in hedeflerini ve gelecek vizyonunu da paylaşarak devam eden Eraslan '' Mikrolink UK, bölgedeki marka varlığını büyüterek, vizyoner bir yolun ana hatlarını çizmektedir. Kısa vadede anahtar teslim veri merkezi projelerinde, IT altyapı projelerinde, özel iletişim ağı projelerinde, malzeme ve ekipman temin projelerinde yaptığımız işlerle adımızdan sık sık söz ettireceğiz. '' dedi.
Ciro büyümesi ve cazip çarpanlar
Yataş Yatak'ı (YATAS) sağlam finansalları ve marka değeri ile cazip bir değer şirketi olarak görüyoruz. Mağaza sayısındaki büyümenin Puffy markası ile hızlanacağını ve 2023 yılından itibaren ihracat gelirlerini artıracağını öngörüyoruz. Bu nedenle, YATAS için 2022 ve 2023 tahminlerimizi revize ediyor ve yukarı yönlü revize edilmiş tahminlerimize dayanarak 12 aylık hedef fiyatımızı 23.00TL'den 45.36TL'ye yükseltiyoruz. Tavsiyemizi Gözden Geçiriliyor’dan Endeks Üzeri Getiri notu ile güncelliyoruz.
2023'te mobilya talebinin artmasını bekliyoruz... 2023 başında açıklanması beklenen konut piyasası için uygun finansman koşullarının konut satışlarını normalleştirme ve akabinde mobilya satışlarını hızlandırmasını bekliyoruz. YATAŞ'ın 5 farklı markası ve geniş ürün yelpazesi ile mobilya sektöründe güçlü bir konuma sahip olması nedeniyle talebin ana karşılayıcısı olacağını öngörüyoruz. Ayrıca, kısmen, asgari ücret ve emekli maaşı zammının vatandaşların alım gücünü artıracağını ve mobilya sektörü satışlarına da fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçi gelirlerde güçlü büyüme devam ediyor... 2022 itibariyle yıllık bazda %142 gelir artışı yakalayan YATAŞ'ın 2022 yılını yıllık bazda %130 artışla 6,6 milyar TL gelirle tamamlamasını bekliyoruz. YATAŞ'ın 4Ç22'de 45 yeni mağaza (1 şirkete ait, 44 bayi mağazası) ekleyerek 2022E'de toplam 738 yurtiçi mağazaya ulaşmasını bekliyoruz.
İhracat gelirleri 2023'te artacak... Yönetimin Yataş, Enza ve Divanev'in yurtdışı pazarlardaki varlığını artırma planı devam ediyor. Ağırlıklı olarak ABD, Rusya ve Ortadoğu pazarlarını hedefleyen yönetim, 2023 yılında 200 mağazaya (köşe mağazaları dahil) ulaşmayı planlıyor (2022E: 157, 2021: 119). 9A22 itibarıyla ihracat gelirleri toplam gelirlerin %10'unu oluşturmaktadır (2021: %10, 2020: %11). Covid-19 pandemisi ve navlun maliyetlerindeki normalleşmenin etkisiyle 2023 yılında ihracatın toplam gelirlerin %13'ünü oluşturmasını bekliyoruz.
Marjlarda hafif iyileşme bekleniyor... Sünger ve diğer hammadde maliyetlerindeki düşüşe bağlı olarak marjların 2023 yılında hafif iyileşmesini bekliyoruz. Divanev'in seyreltici etkisinin bir miktar hafifleyeceğini ve bunun da marjları olumlu etkileyebileceğini düşünüyoruz. FAVÖK marjının 2022'de %13,48 (2021: %15,01, 2023: %13,64), net marjın ise %8,42 (2021: %8,96, 2023: %9,35) olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.
Tahminlerimizi revize ediyoruz... Yukarıda belirtilen katalizörlere dayanarak, 2022 ve 2023 FAVÖK tahminlerimizi sırasıyla %7 ve %44 oranında artırarak 888mn TL ve 1.366mn TL'ye yükseltiyoruz. Böylece hedef fiyatımızı 23.00TL'den TL45,36TL'ye yükseltiyoruz ki bu da %44 yukarı potansiyele işaret etmektedir.
Riskler... Şirket için potansiyel riskler (i) konut satışlarındaki yavaşlamanın devam etmesi (ii) hammadde fiyatlarındaki artış (iii) mağaza sayılarındaki artışın yavaşlaması, (iiii) navlun maliyetlerindeki artış
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de tarım sektörünün öncülerinden biri olan İGSAŞ, ülke tarımının gelişmesi için sürdürdüğü çalışmalarına bir yenisini ekledi. İGSAŞ’ın da ortakları arasında yer aldığı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan dikey tarım uygulamasının gerçekleştirileceği, İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi’nin açılışı yapıldı.
Kağıthane’de gerçekleştirilen açılış törenine, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, İstanbul Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, Kağıthane Kaymakamı Tahir Şahin, Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, İstanbul İl Tarımı Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız ve İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal katıldı.
Tesisin açılış töreninde konuşma yapan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Ar- Ge merkezimizin açılışını yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Son yıllarda ülkemizde ve dünyada nüfus artışı, gıdaya erişim ve yüksek su tüketimi gibi problemler, modern tarım çalışmalarına hız kazandırdı. Yapılan araştırmalarda kapalı dikey tarım metoduyla yüksek verim ve kalitede ürün alınırken, enerji maliyetinde de ciddi oranda azalma olduğunu gözlemledik. Türk tarımının gelişimine öncülük edecek bu Ar-Ge projemizle, sürdürülebilir yaşamın, şehir hayatında da mümkün olduğunu gösterebileceğimize inanıyorum. Bizim için çok değerli olan bu projeyi hayata geçirmemize katkı sağlayan ve mesai harcayan herkese şükranlarımı sunarım. Önümüzdeki dönemde bu kıymetli iş birliğinin meyvelerinin daha da arttığını görmeyi temenni ediyor, Türk tarımı için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Dikey Tarım Nedir?
İlk kez 1999 yılında konuşulmaya başlanan dikey tarım kavramı, yıllar içinde geliştirildi. Kapalı dikey tarım yöntemiyle geleneksel tarımdan yüzde 95 oranında da az miktarda su ile üretim yapılabiliyor. Hidroponik ve aeroponik yetiştirme şekilleriyle minimum miktarda su, besin çözeltisi ile birlikte kapalı bir sistem içinde birim alanda daha fazla üretim yapmak mümkün. Geliştirilen teknolojilerle, ekinlerin ideal düzeyde ışık alması, su ve besine kavuşması sağlanıyor. Çimlenmeden filizlenmeye, gelişmeden hasada kadar tarımsal yetiştiriciliğin her aşaması kontrol altında tutuluyor. Projeyle tohumdan fideye, fideden ürüne bütün süreçlerle kurulacak tesis bünyesinde sağlanacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ÇORUM ili OSMANCIK, ilçesi sınırları içerisinde AŞİYAN ENERJİ ÜRETİM İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan OSMANCIK RÜZGAR ENERJİ SANTRALİ (RES) (17 Türbin-119 MWm/50 MWe) projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 10/01/2023 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya ÇORUM Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve ÇORUM Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ŞANLIURFA ili KARAKÖPRÜ, ilçesi KIZLAR MAH. ADA NO:135 PARSEL NO:1 mevkiindeki ŞANLIURFA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ projesi ile ilgili olarak ŞANLIURFA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
MANİSA ili SALIHLI, ilçesi 1/25000 lik İzmir L20-a1, L20-a2 nolu paftada 598 491 D / 4 257 343 K koordinatında isale hattı üzerine (Km: 4+905,00) Salihli ilçesi Bahçecik mahallesi 204 Ada 1 parselde mevkiindeki MANİSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ tarafından yapılması planlanan Salihli ilçesi merkez mahalleleri içme suyu isale hattı ve yenilikçi yaklaşımlarla içme suyu kaynağından yenilenebilir elektrik üretim tesisi (Kurulu Güç: 490,70 kWh Alan: 230 ha) projesi ile ilgili olarak MANİSA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.